![]() |
|
|
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi-5 (Hermitajdan Mars Tarlasına)
Hermitajın önünden sahil boyunca Üçleme köprüsüne doğru yürümenizi tavsiye ederim. Yol boyu gösterişli binaları sağda görürken, solda da Neva nehri size eşlik edecektir. Neva’nın karşı kıyısında Petro-Pavel Kalesi tüm heybeti ile iyi fotoğraflar veriyor. Üçleme köprüsüne yaklaştığınızda sağda epey heybetli bir saray göreceksiniz; Mermer Saray. Bu saray Büyük Yekaterina’nın bilinen 10 kadar sevgilisinden birisi olan (başa geçmesine yardımı olmuştur) Grigori Orlov’dan kurtulmak için yaptırdığı bir saraydır. Bir diğer meşhur sevgili de Potemkin. Üçleme köprüsünü görüp, sağa döndüğünüzde solda yine bir at sırtında ama bu sefer antik Yunan savaşçıları şeklinde gösterilmiş bir heykel daha göreceksiniz. Buradan devamla Mars Tarlasına geliyorsunuz. Eskiden geniş ve bataklık bir arazi olan bu alanda 1917 devrimi anısına sürekli yanan bir ateş var. Gece burası güzel ve mistik bir havaya bürünüyor. Bu havayı bozan tek figür, ellerinde bira kutuları Rus gençler... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi-5 (Yazlık Bahçeler)
Sağ tarafınızda ileride, bir diğer Petersburg simgesi olan Dökülen Kan Kilisesi’nin soğan şeklinde kubbeleri hemen dikkatinizi çekiyor. Buraya gitmeden önce mutlaka uğramanız gereken bir yer var; Yazlık Bahçeler. Yazlık bahçelere gidecekseniz, bilin ki saat 10 dan önce açmıyorlar. Bahçe eskiden beri sarayın yazlık bahçesi olarak dizayn edilmiş. Petro’nun Avrupa hayranlığı burada da gözükmüş ama orijinal bahçeyi sel suları götürmüş. Bahçede antik çağın kahramanlarının heykelleri var. Burada zaman zaman açık hava sergileri oluyor, bir tanesine denk geldik. Çok dinlendirici ve sakin bir yer. Mutlaka gidilmeli. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi-5 (Dökülen Kan Kilisesi)
İlk iki foto Yazlık Bahçelerin devamıdır.. Yazlık Bahçelerin çıkış kapısından sağa dönerseniz ve kanal boyu güzel bir yürüyüşle Dökülen Kan Kilisesine varırsınız. Bu kilise Çar 2. Aleksandr’ın 1 Mart 1881 tarihinde suikasta kurban gittiği yerde yapılmıştır. Altı kez suikasta uğrayan Çar, yedincisinde öldürülüyor ve burada 3. Aleksandr’ın açtığı proje yarışmasını kazanan eser yapılıyor. Biraz fazla şatafatlı ama renk cümbüşü sizi etkiliyor ve akşam güneş çekilmeye başladığında çok iyi fotolar alabiliyorsunuz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi-5 (Kanal, Nevski prospekt ve son notlar)
Dökülen Kan Kilisesinin yanında bulunan kanaldan gezi tekneleri kalkıyor. Eğer kanallarda bir saatlik bir gezi almak isterseniz buradan teknelere binebilirsiniz. Dört yüz Ruble fiyatı. Koltuğun arkasına iki tane minik Rus çocuğu düştü, bir fotoğraf çekimi, bir video alayım derken gayretimle epey kafa buldular, ben de onların fotolarını çekip intikamımı aldım!! Gezide sürekli bilgi veriliyor ama Rusça. Anlamasam da adamın performansına hayran oldum. Öyle ya bir saat boyunca durmadan konuştu, nerede böyle adamlar! “Spasiba (teşekkür ederim) amca !” deyip indim tekneden (foto 1-4). Bir diğer tavsiye edeceğim yer kilisenin hemen yanındaki Mihaylovski parkı. Burada kısa bir yürüyüş çok iyi gelecektir. Bu parkın arka tarafı ise Rus Müzesi var. Buraya sadece dıştan bakabildim. Rus sanatçıların eserleri için buraya, dünya sanatçıları için Hermitaj’a gideceksiniz. Buradan kanal boyu yukarı doğru yürürseniz meşhur cadde Nevski Prospect karşınıza çıkar. Bu cadde özellikle geceleri hareketli, tüm gece kulüpleri, barlar arasında en meşhurları burada. Bu caddeyi çıktığınızda hemen sağ tarafınıza kafayı kaldırıp bakarsanız, çok güzel bir bina göreceksiniz; Kafası üstünde dünyayı taşıyan bir insan heykeli ile Singer binası fotoğraflanmayı hak ediyor. Cadde karşısında ise Kazan Katedrali var. İlham kaynağı olan ise Roma’daki SanPietro Bazilikası. Mimarı Andrey Voronihin. Kilise Napolyon’la yapılan Rus Fransız savaşları ile de ilgili (Napolyon’u geri çekilmeye zorlayan General Kutuzov burada gömülü ve hemen katedral önünde bir heykeli var). Devrim zamanında Ateizm müzesine ev sahipliği yapan yer daha sonra tekrar katedral işlevine dönmüştür. Katedralin iç ve dış kolonları görülmeye değer. İçeride bir de ayine denk geldik. İçeri giriş ücretsiz. Gostini Dvor eskiden han anlamına gelirmiş. Son halinde de içeride birçok alışveriş merkezinin bulunduğu bir yer olmuş. Aziz Nikolas Katedrali, Yusupov Sarayı, Mariyinski Tiyatrosu, Menşikov Sarayı St Petersburg içinde göremediğime çok üzüldüğüm yerlerden. Ancak tur otobüsü ile görebildik. Müzelerden Zooloji Müzesi, Kunstkammer dünyanın sayılı müzeleri arasında. Kameni ve Yelagin adaları, St Petersburg’un yazlık alanları. Buraya metro var ve ben kendimi iyice hazırlamıştım. Ancak başımızdaki Türkçe konuşan Rus rehber “şu anda oranın bir özelliği yok" deyince vazgeçtim. (Aslında vazgeçmemin önemli nedeni benimle gezmeye karar veren 3 doktor arkadaşın vaktini boşa harcayabileceğinden korkmam oldu.) Oraya kadar gittik de gezemeden geldik; ne yazık!! Bir başka üzüldüğüm ise St Petersburg civarındaki yazlık saraylar;Bunlar Baltık kıyısındaki Peterhof Sarayı (favorimdi), Oranienbaum, Çarışkoye Selo (ikinci favorim), Pavlosk ve Repino Sarayları. Peterhof’a gitmek istediğimden burayı iyice araştırmıştım. Peterhof’un fıskiyelerinin güzelliği, çeşitliliği ve sayısının Versailles’i büyük ölçüde geride bırakmasına rağmen Peterhof’a genellikle “Rus Versailles’i” diyorlar. Eşsiz mimarisiyle değişik tipte 64 fıskiyeden ve 250 kadar heykelden oluşan Büyük Çağlayan çok güzel gözüküyordu (fotoğraflarda tabii ki). Burası şehrin 80 km kadar dışında. Buraya St Petersburg içinde Baltık İstasyonundan bineceğiniz trenle gidiyorsunuz. Bizim rehberler uzak filan deyip pek oralı olmasalar da, kafaya koymuştum ve kafa dengi insanlarda bulmuştum. Minibüsle 3000 Ruble kiralıyorduk. Bir sorun vardı ki o vazgeçirdi bizi: Sarayın fıskiyeleri ve bahçeleri 31 Mayıs ta açılacakmış. Kendi gözlerimle açılış tarihini görünce gitmekten vazgeçtik. Bu tarihte sarayın fıskiyeleri büyük bir törenle ve şenliklerle açılırmış. Meraklısına duyurulur; 31 Mayısa daha vakit var… Benim burayı gezmem bir başka bahara kaldı. Kimbilir; belki yarın, belki yarından da yakın (**** gördüğüm göreceğim St Petersburg bu kadardı)… Bu sefer fena uzattık galiba. Gezekalın.. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-09-2014
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 1
|
Teşekkür
Ümit beyi Petersburga mart 2014 de gitmiştim.Ancak sizin anlatımlarınızla tekrar o günleri ve yerleri yaşadım.İnanın rehber kadar aydınlatıcı bilgiler vermişsiniz,zevkle sonuna kadar okudum.Paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim. Himmet |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|