agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Sarıcan, Topraksız Tarım Denemelerim (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/11844.htm)

alone35 16-05-2009 19:22

Sn. acarextt03 çok teşekkür yok ben menemenliyim ustam.
Ben daha size yetişemem sizler çok yol almışsınız ben ise daha yolun başındayım.
Yapraklar sarardı gitti neden bilmiyorum ya çok sıcak geliyor ve ilk sene olduğu için üstünde çilek çok geldi bilmiyorum artık ama sararma çok sizlere sorayım neden olabilir?
Sn.akinselcuk ne varmıs son diyaglarımızdaz?
bilmemek ayıp mı yani..

Sarıcan 18-05-2009 19:39

Serada ve Çilek ağacında son durum
 
5 Eklenti(ler)
Başağı domates fidesi balkonun en gözde fidesi oldu. Açan her çiçek meyveye dönüşüyor. Her salkımda bolca tomurcuk var ve çiçeğe dönmüş durumda.

Eklenti 79410

Çimlendirme kabı olarak kullandığım yoğurt kabında şaşırtmak için yer bulamadığım 3 adet fide anaç fide olma yolunda. Bir avuç perlit içinde atık EC ile beslenmelerine devam edip boy uzattılar ve çiçek açmaya başladılar. Ne yapacağımı şaşırdım.

Balkon kapasitem doldu. Bundan önce bir kaç kökte eşe dosta dağıttım. Bunları söküp atmayada kıyamadım. Belki beni şaşırtıp diğerlerinden daha fazla domates yapacaklar. Onlar pes edene kadar böyle devam edeceğiz herhalde.

Eklenti 79411

Diğer domates fideleri uzayarak tavana çarptılar. Durgun suda olan daha fazla uzamasın diye tepe budaması yaptım. Torftakilerde bol miktarda domates oluştu. Bunları büyüyüp kızarması için bunlarada tepe budaması yapsam mı acaba? Ne dersin Envor kardeş?

Eklenti 79413
Eklenti 79414

Çilek ormanı bildiğiniz gibi. El ayak girmiyor. Hergün 5-10 adet stolon koparıyorum. Geçen hafta 7-8 adet daha çilek yedik. Çileklerin kokusu ve görünüşü çok güzel ama şerbeti biraz eksik gibi. Mis gibi kokuyor, sulu ama insan biraz daha tatlı olsaydı diye içinden geçiriyor. Cinsinden mi, yoksa benim yanlış operasyonlarımdan mı bilemiyorum.

Çünki uzun zamandır EC eriyiğini komple değiştirmiyorum. Azalan yerine yeni takviye yapıyorum. EC ve pH' ını kontrol altında tutmak için zaman zaman ilave müdaheleler yapıyorum. (Asitle pH düşürme veya yükselen EC' yi düşürmek için temiz su ilavesi gibi.

Çünki balkonda büyük hacimli deponun suyunu komple değiştirmek çok zor oluyor. Seneye belkide çilek ağacı projesini yeniden gözden geçirip daha düşük kapasiteli bir şey yapacağım. Çok yer kapladığı için bakım yapmamda zor oluyor.

akinselcuk 18-05-2009 22:17

Sizin bu tam çilek ağacı olmuş hocam. Şu anda bunu bir yarışmaya soksak birinci gelir. Çok bilimsel çalıştınız ama emekli olmak bu işin asıl püf noktası bence.

Hocam N P K ya Dal döl bal derler ya, şekeri az geliyorsa o zaman potasyumu az kaçmış demek ki :D

Balkondaki yatayda ve perlit saksısında benim çileklerde kızardılar. Tüm terkedilmişliklerine rağmen.

Bakalım tatları nasıl olacak ?

Sarıcan 18-05-2009 22:26

Bir enayilik var bu işte. Kudret abiden besin kiti harici birazda Potasyum Sülfat' mı alsak. Tadına bakıp bir iki tutam serperiz havuza. Karıştırır tekrar bakarız tadına. Nasrettin Hoca misali ya tutarsa. Tadından yenmez vallahi.

alone35 18-05-2009 22:26

Sn.sarıcan sorum olucak kışın serada perlitte kabak olurmu?

Bir sorum daha olucak bu akan su sisteminde marul yapsak krom saçlardan kanal yapsak şu boyutlarda 2 metre eninde 50 metre uzunluğunda 30 veya 50 cm yüksekliğinde perlit koymadan sadace suda olurmu yoksa perlitin içene mi yapsak olur fikirlerinizi bekliyorum

akinselcuk 18-05-2009 22:28

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi alone35 (Mesaj 423329)
.....................
Sn.akinselcuk ne varmıs son diyaglarımızdaz?
bilmemek ayıp mı yani..


Sayın Alone35, Ben Mehmet beyin karizmatik yaklaşımını kastetmiştim. Bilip bilmemekle ilgili bir şey aklıma gelmemişti. Ben daha ziyade bilmediğini bilmeyene gülerim, burada öyle bir durum yok.

alone35 18-05-2009 22:33

sayın selcuk hocam benim çileklerde tatsız ve sıcaktan yaprakları kurudu bende kestim üstünde ne varsa hemen iki gün gecmesine karşılık yenden yeşermeye başladı diplerinden

alone35 18-05-2009 22:36

özür dilerim hocam bende yanlış anladım sanırım kusura bakmayın

Sarıcan 18-05-2009 22:58

Sn. alone35,

Kudret Bey topraksız tarımla kabak yetiştirdi bildiğim kadarıyla. Ama terasta yazın. Sera şartlarını en güzel Sn. Envor bilir. Sen beni bu gidişle tarım uzmanı yapacaksın, Envor' la kavga ettireceksin beni:D:D:D Ben şimdi yürü be alone35 kim tutar seni olur derim, Envor Antalya' dan olmaz diye bağırırsa ben ne yaparım sonra.

Akan suda marulda da yanlış adrestesin. Önerdiğin sistemi youtube' da izlediğin marul fabrikasından esinlenerek önerdiğin belli ama Sevgili Envor' un ve Sn. Tabiat' ın PVC boru uygulamaları senin sera için daha uygun bence. Katlı sistem, fazla yer kaplamadan en ekonomik çözüm. 2 metreye 50 metre alana yaklaşık 10 adet katlı sistem yerleştirebilirsin. Hatırladığım kadarıyla Sn. Tabiatın katlı sisteminin boyu 4 metre idi. Enide 2 metreyi kurtarır.

Paslanmaz havuzla uğraşılır mı hiç. Sende para çok harcayacak yer arıyorsun herhalde.

akinselcuk 19-05-2009 13:05

Marul akan suya çok güzel tepki veriyor. Daha ne olup bittiğini anlamadan marul kocaman olabiliyor. Topraksız tarım sistemi kuracak kişinin en önce güneşli bir yerde marul yetiştirmesi işin daha başında zevkini ikiye katlayacaktır. Tesbitim bu yönde.

15 liralık bir su motoru. 4 liralık bir 70mm boru iki ucunda tapa. bir kova 2 m hortum. Bir saatlik işcilik ve güneşli bir yer. 10 veya 15 marul sanki sihirli gibi büyüyor. İnsan çok şaşırıyor.

alone35 19-05-2009 22:13

Sn. sarıcan evet marul fabrikasını gördüm ondan esinlenek sordum.
Benim amacım sizlerin engin bilgilerinden faydalanmak.

sayın envor hocam cevaplayabilir tabi isterse..

Sn. Tabiat' ın PVC resimleri varmı acaba sarıcan?

Sarıcan 19-05-2009 23:53

Sn. Alone35,

İslamın ilk emri oku!... Öyle bir soru soruyorsunuz ki forumu hiç okumadığınıza kanaat getiriyorum ve size kızıyorum. Forumu nasıl dolaşıyorsunuz bilemiyorum. Sn. Envor' dan cevap istiyorsunuz. Adamcağızın topraksız tarım başlığında akan su kültürü başlığı altında tam 9 sayfa akan suda marul yetiştiriciliği hakkında A' dan Z ' ye katlı sistemi anlatan paylaşımı var.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=7854

Siz bu başlığı okumadan Sn. Envor' dan cevap bekleyemezsiniz.

Sn. Tabiat' ın PVC resimleri var mı? diye soruyorsunuz. Tam beş sayfalık, resmiyle, besin hesabı ile, sera maliyet hesabıyle forumda akan suda marul yetiştiriciliği başlığındaki en güzel paylaşımı okumamış oluyorsunuz.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=12632

Size geçen günde söyledim. Hiç bir bilgi insanların önüne hazır tepside sunulmuyor. Sunulsa bile sizin bir işinize yaramaz. Çünki balık yemeyi öğrenirsiniz, balık tutmayı değil.

Size geçen gübre hazırlığı için eksikleri söyledim. Tamam yarın hallederim dediniz, ama okumaktan veya paylaşmaktan sıkıldığınız için unuttunuz yine hazır bir şeyler istiyorsunuz.
Kendiniz iki satır okuyup Sn. Tabiat' ın akan suda marul sistemini kurarken ne zorluklar yaşadığını görmek bile istemiyorsunuz.

Sn. Tabiat o zorlukları yaşayarak forumun en güzel marullarından birini yetiştirdi (Sn. Envor' dan sonra). Siz onu okuyup öğrenene kadar benden Tabiat' ın resimlerini soruyorsunuz. Biliyorum yine darılacaksınız ama ben bunları söylemek zorundayım. Lütfen paylaşılanları okuyun, eksik kalan tarafları sorun ki insanlar size yardımcı olabilsinler.

Forumun en güzel uygulama seralarından birine sahipsiniz ve bunun kıymetini bilmiyorsunuz. Anladığım kadarıyla daha yeni seralar kuracak gücünüzde var ama öğrenmek için bir çabanız yok. Birileri hazırlasın gelsin kursun istiyorsunuz. Evet oda bir yöntemdir ama o zaman işin idaresini profesyonel danışmanlara bırakmak zorundasınız. Siz sadece sermayedar olarak paraları saymakla ilgilenirsiniz.

Ben bu yazdıklarımı hiç yazmadan forum ortamında sorduğunuz soruları görmezden de gelebilirdim. Cevap yazmazdım, sizde unutur giderdiniz. Ama ben bunları söylemek zorunda hissediyorum kendimi. Biraz gayretle çok güzel şeyler yapma imkanınız var. Allah kolaylık versin.

Sarıcan 22-05-2009 15:42

Arkadaşlar bu mesajı tablo kullanmayı denemek için yazdım ama tablo yaparkende belki işinize yarayabilir diye pH ile CE değeri arasındaki ilişkiyi gösteren bir tablo bulmuştum onu paylaşayım dedim.

Tablo yapmak bize mesajın düzgünlüğü ve anlaşılabilirliği açısından çok faydalı olacak. pH ve EC arasındaki ilişki aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
pH EC (mS/cm)
5,0 4,7
5,1 4,1
5,2 3,6
5,3 3,3
5,4 3,0
5,5 2,8
5,6 2,6
5,7 2,5
5,8 2,4
5,9 2,4
6,0 2,4
6,1 2,4
6,2 2,5
6,3 2,4
6,4 2,3
6,5 2,2
6,6 2,1
6,7 2,6
6,8 3,1
6,9 3,8
7,0 4,6

soilless 26-05-2009 22:05

Sn Sarıcan,

Sizin deneme tecrübelerinize göre tablodaki değerler nasıl sizce ? Sorumun nedeni Ph kağıt temin etmek, ya da idrar stick temin etmek ne kadar ihtiyaca cevap verir düşüncesi ile Kudret beyin Ph metre çalışmasını beklemekteyim.

2 ayda forum ve internetten öğrenebildiğim kadarı ile Ph 5.8-6.5 Ec 1.5-2.5 olması gerekir. Bu durumda her ne kadar hobi olarak yaparken küçük farklılıkları gözardı etsek de ben EC değerini 2.0-2.1 seviyesinde tutmaya çalışıyorum. Bu durumda tabloya göre Ph değeri optimum sınırların üzerinde kalıyor. Ne dersiniz EC değerini 2.4 e ayarlamaya çalışayım mı?

soilless 26-05-2009 22:22

3 Eklenti(ler)
Bir diğer sorum daha olacak. Mümkün olduğunca koltuk alma yöntemini uygulamaya çalıştım. Ancak bunu fidelerin bana ulaşmasından yaklaşık 10 gün sonra yapmaya başladım. Sanırım atladığım oldu. çünkü aşağıda resimlerini koyduğum tek bir fidede (ki büyümede ve çiçek sayısında fark atan en canlı fide) ana gövdeye ilave biri en altta biri ana gövdenin tepesine paralel 2 ilave çok gelişmiş (hatta üstteki paralel gövdede çiçek geliyor) ve gelişmeye devam eden yan dallar var.

Bu iki yan gövdeyi de kesmem doğru olur mu? Üç ayrı salkım çiçek ana gövdede olduğunu not olarak belirtmek isterim.

Acil görüşleriniz için teşekkürler.

Sarıcan 27-05-2009 09:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 431097)
Sn Sarıcan,

Sizin deneme tecrübelerinize göre tablodaki değerler nasıl sizce ? Sorumun nedeni Ph kağıt temin etmek, ya da idrar stick temin etmek ne kadar ihtiyaca cevap verir düşüncesi ile Kudret beyin Ph metre çalışmasını beklemekteyim.

2 ayda forum ve internetten öğrenebildiğim kadarı ile Ph 5.8-6.5 Ec 1.5-2.5 olması gerekir. Bu durumda her ne kadar hobi olarak yaparken küçük farklılıkları gözardı etsek de ben EC değerini 2.0-2.1 seviyesinde tutmaya çalışıyorum. Bu durumda tabloya göre Ph değeri optimum sınırların üzerinde kalıyor. Ne dersiniz EC değerini 2.4 e ayarlamaya çalışayım mı?

Sn. Soilless,

Tablodaki değerler radiometer-analytical diye EC metre üretimi yapan firmanın tablosu. Pratikte 1:1 tutarmı bilmiyorum ama yaklaşık değerler çıkabiliyor. Kudret Bey' in pH metre çalışmasını bende bekliyorum.

Şimdilik 6,0 - 7,6 arası ölçer 0,2 skalalı damla tip pH test kiti kullanıyorum. Bir kaç sefer ölçüm yaptıktan sonra renk skalasına bakmaya gerek bile kalmadan pH' ın kaç olduğunu tahmin edebiliyorsunuz ve bizim için yeterli herhalde.

Ben başlangıçta pH kontrolü yapmadan başladım. Sadece EC kontrolü yapıyordum ve kış mevsimi olması nedeniyle EC değerinide yüksek tutuyordum. Paralel saksı sistemindeki fideler birazda tecrübesizlik nedeniyle telef oldu. Şu anada pH' ı 6,0 - 6,4 arasında tutmaya çalışıyorum. EC' yi genellikle 2,5 yapmaya çalışıyorum.

Fakat su kültüründe bu sezon başarılı olamadım. Haziran 15 gibi belkide bu sezonu kapatacağım. Saksıda yapıp durgun sudaki fidelerin atık besin sıvısı ile beslediğim fidelerim daha iyi sonuç verdiler.

Hatta tava yoğurt kabında perlit içinde çimlendirip fakat dikecek yer kalmadığı için o sıkışık ortamda büyümek zorunda kalan 3 adet fide bile çiçeğe durdu ve meyve yapmaya başladı. Onlarıda atık besin sıvısı ile veya çilek ağacının havuzundan aldığım sıvı besin ile suluyorum.

Kökleri direkt sıvı içinde olan fidelerim ise boyları iki metreyi geçmesine rağmen daha çiçek bile açmadılar. Tomurcuk gelişimi çok yavaş. Çok güzel yeşil bitkiler yetiştiriyorum. Paralel saksılardan sonra dört adet kendim çimlendirdiğim fideleri durgun su yapmıştım, görünüş muhteşem ama meyve yok.

EC değerleri için sevgili üstatlar öneride bulunursa sevinirim. Benim yaşadıklarımı yaşamanı istemem.

Koltuk almaya gelince. Domatesleriniz sırık cinsi ise koltuk almanız gerekiyor ama geçen hafta Istanbul' da bir sera ziyaretine gitmiştim. Orada öğrendiğim bir metodu arkadaşlarla paylaşıp görüşlerini soracaktım ama kısmet bu güne imiş.

Serada yapılan domates fidelerinin tamamı ikiz gövde idi. Yani yanyana çıkan iki gövde vardı. Biraz dikkat edince fidenin ana gövdesinin bir karış yukarısındaki koldan çıkan koltuk alınmamış ve ikinci bir ana gövdeye dönüşmesi sağlanmıştı.

Serada görevli çiftçiye neden koltuk almadıklarını sorduğumda koltuk alma işlemi yaptıklarını fakat bir metod olarak ilk tomurcuğun hemen altında çıkan koltuğu almayıp ikinci bir gövde oluşturduklarını, her iki gövdeden aynı miktarda domates alarak ana fidenin verimini ikiye katladıklarını söyledi. Yani yapılan denenmiş ve bilinçli bir seçimdi.

Bu durumu Sevgili Envor ile tartışacaktım ama bir iki haftadır pek karşılaşamıyoruz. Bence tek bir adet gözden kaçırdığınız koltuk varsa onu bırakın, yeni çıkanları almaya devam edersiniz. Tabii ki domatesiniz sırıksa.

soilless 28-05-2009 21:27

3 Eklenti(ler)
Sn Sarıcan teşekkür ederim.

Daha önce belirttiğim üzere bu sene ilk deneyimim. Tabii ki Kudret beyden telefonla kopya çekiyorum ama işyeri ve aile tüm paylaştığım dostlarım kendi toprak tecrübelerine göre hayret seviyesinde çok hızlı bir gelişme olduğunda hemfikirler.

En hızlı gelişen ve şu an 4. salkımda olan, meyveye duran çift gövdeli fidemi belirttiğiniz serada uygulanan tecrübeye göre çift bırakacağım. Diğer 3 gövdeliyi teke düşüreceğim. Sonucunu ilerleyen dönemde paylaşırım.

Bu arada çok hayret ettiğim (belki tecrübesizlikten) bir durumu fotolarla sizlere soracağım. İlla ki tecrübe eden dostlar vardır diye düşünüyorum ve yorum bekliyorum. En az 10 kişiye sordum cevap alamadım.

Bu en hızlı gelişen fidem (ki ben ona IQ'su yüksek akıllı fide diyorum) güneş batmadan önce (diyelim 1-1.5 saat önce bile) güneş hayli ilerdeki apartmanın arkasında kaldığında yapraklarını kapatmaya başlıyor (çiçek demiyorum yaprak) güneş battıkttan sonra her daldaki yapraklar resmen birbirinin içine geçercesine kapanıyor. Bunu 3-4 gün önce farkkettim. Her gün izliyorum. Her gün aynı olay. Diğer fidelerimde ve akkılı fide ile aynı durgun su sisteminde olan fidemde çok hafif bir yaprak kapanması var.

Fotoları aşağıda. Sebebini çok merak ediyorum. NOT: Bu fidem diğerleri gibi Sn Envor beyden gelen fide. (belki ilgisini çekeriz :p)

soilless 28-05-2009 21:44

Ec Ph ilişkisi konusunda ise, foruma eklediğim PDF dökümanındaki asid-baz ortam Ph değerleri tablosunda da görüleceği üzere 6.25 tüm elementlerin maksimum seviyede olduğu Ph değeri. Eklediğiniz tabloda 6.25 Ph, 2.5-2.4 Ec aralığına tekabül ediyor. Ancak bir kaç 2.5 ve 2.4 Ec değeri ve karşılığında farklı Ph değerleri olan kısım da var. Bunu anlayamadım. Sizce?

Ayrıca Kudret beyin bugün okuduğum sanırım 97 yılına ait mesajında da domates için 2.5 değerini bildirmişti. Havalar gittikçe ısınırken bu "sınır Ec değerini" sanırım yavaş yavaş düşürmek gerekir. Doğru mu düşünüyorum?

Son bir sorum, ilk heyecanlı denemenizde (sıralı PVC boru ve bileşik kap otomatik sulama sistemli) bir fidenin günlük besin eriyikli su ihtiyacının 1-1.5 lt civarında olduğunu yazmıştınız yanlış hatırlamıyorsam. Torf-kum karışımı besin artıklarıyla günlük manuel olarak beslediğim fideme bu oranda beslememi tavsiye edermisiniz?

Saygı ve sevgilerimle :)

soilless 28-05-2009 21:50

Ahh pardon, sorunuzu Enver bey imalatı olarak aslında yanıtlamışım ama evet domates sırık.

soilless 28-05-2009 22:55

Sn Akınselçuk,

bendeki akvaryum hava motoru 2 veya 3 defa sigortaları attırınca, su pompalı, drenajlı, zaman röleli, bir sistem kurmaktan kaçındım ve durgun su sistemi kurdum. Ama Torf kum karışımındaki saksıya aldığım ve manuel sulama yaptığım fidelere de üzülüyorum.

Tecrübelerinize göre güvendiğiniz bir marka su motoru ve zaman rölesi var mı ?

Teşekkür ederim.

akinselcuk 29-05-2009 01:40

Açıkcası belli bir marka yok. Hatta elimde bulunan sayısını bilmediğim hava ve su motorlarınında hiçbirinin markasından haberim yok. Alırken, kutusuna, fiyatına, kablosunun kalınlığına-kalitesine ve çalıştığında ne yapabildiğine bakıp alıyorum.

Ben bir mal alırken en önce satıcı seçerim. Hikaye yazmaktan kaçınan, dükkanında aynı maldan bir kaç çeşit bulundurabilen ve iletişim kurulabilen bir satıcının malından pek fazla zarar gelmez.

Zaten her aldığım 10 karpuzun 8 inin kan kırmızı çıkması, dışından tanıyabilme yeteneğimden çok satıcının kalitesiz maldan kaçınanını bulabilmemdendir.

İşin sırrı budur.

Saygılar.

Sarıcan 29-05-2009 09:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 432693)
Ec Ph ilişkisi konusunda ise, foruma eklediğim PDF dökümanındaki asid-baz ortam Ph değerleri tablosunda da görüleceği üzere 6.25 tüm elementlerin maksimum seviyede olduğu Ph değeri. Eklediğiniz tabloda 6.25 Ph, 2.5-2.4 Ec aralığına tekabül ediyor. Ancak bir kaç 2.5 ve 2.4 Ec değeri ve karşılığında farklı Ph değerleri olan kısım da var. Bunu anlayamadım. Sizce?

Ayrıca Kudret beyin bugün okuduğum sanırım 97 yılına ait mesajında da domates için 2.5 değerini bildirmişti. Havalar gittikçe ısınırken bu "sınır Ec değerini" sanırım yavaş yavaş düşürmek gerekir. Doğru mu düşünüyorum?

Son bir sorum, ilk heyecanlı denemenizde (sıralı PVC boru ve bileşik kap otomatik sulama sistemli) bir fidenin günlük besin eriyikli su ihtiyacının 1-1.5 lt civarında olduğunu yazmıştınız yanlış hatırlamıyorsam. Torf-kum karışımı besin artıklarıyla günlük manuel olarak beslediğim fideme bu oranda beslememi tavsiye edermisiniz?

Saygı ve sevgilerimle :)

Sevgili Soilless,

pH-EC karşılaştırma tablosu daha önce söylediğim gibi EC metre üreten bir firmanın hazırladığı tablo ve dikkat isterseniz tabloda pH 6,0' dan başlayarak 0,1 artırılarak EC ölçümleri yapılmış ve yazılmış. Değişik pH değerlerinde aynı EC değerlerinin çıkması bundandır.

Bunun kimyasal yorumunu yapacak kadar teknik donanıma ve bilgiye sahip değilim ama bu tabloyu denemek için elimdeki kullanılmış EC' ye temiz su ekleyerek EC' nin düşmesini sağlarken PH' ın değişimini kontrol etmeye çalıştım. pH' ı renk skalası ile kontrol ettiğim için digital hassasiyetini tam bilemiyorum ama değerler tabloya uygun çıkıyor gibi.

EC değerinin ne olması gerektiğinde hala kesin bir fikrim yok. Çünki bu seneki başarısızlığımın bir nedenide hep yüksek EC değerleri ile çalışmam oldu. Hava sıcaklığına bağlı olarak EC değeri kontrolümüz dışında çok değişken oluyor.

EC ölçümlerinde Kudret Bey' in verdiği enterpolasyon formülünü kullanarak t=25 °C sıcaklığa göre düzeltmek lazım. Cihazla ölçülen EC o anki ortam (Su) sıcaklığına göre değerdir. Saksı içindeki su ısındığı zaman bu değer hemen değişmektedir.

Fidenin su ihtiyacına gelince, durgun su kültüründe yetişkin fidenin tükettiği su ihtiyacını yine Kudret Bey ve Sn. Envor' un yazdıklarından çıkarmıştım ama buda hava sıcaklığı ve yapraklardan buharlaşmaya göre çok değişiyor. Bende en fazla suyu çilek ağacı tüketiyordu. Tüketiyordu diyorum çünki dün çilek ağacını söktüm.

Toprakta (torfta) olan bitkilerde ise sulama rejimi daha farklı. Fidenin her döneminde farklı sulama yapmak lazım. Bazı arkadaşlar saksıdaki toprak kuruyana kadar sulamayıp üç- dört günde bir suladıklarını söylerler. Çünki fazla sulandığında fide boya gidiyor, tomurcuk ve çiçek gelişimi çok uzuyor. Ben bu olumsuzluğuda Red Robin domates saksılarımda yaşadım.

EC ölçümlerinden artan şırınga ve EC metre içindeki suları ziyan olmasın diye sürekli bu saksıların dibine döküyordum. Devamlı ıslak kalan saksılardaki fideler bodur kalması gerekirken sırık domates gibi uzadılar ve çiçeğe durmadılar. Şimdi daha seyrek suluyorum. Fideler toparlandı gibi.

Sarıcan 29-05-2009 11:35

Yukardaki mesajda da bahsettim. Dün çilek ağacını tamamen söktüm. Çilek ağacını monte etmek ve fideleri dikmek çok kolaymış. Dün sabahtan gece geç saatlere kadar çilek ağacını fidelere zarar vermeden sökmek için uğraştım.

Hem drenaj problemi yaşamaya başlamıştım (75 mm' lik ana borular orta bölümde fazla gelişen fidelerin kökleri tarafından tıkanmış durumda olduğu için su alt taraf geçmiyor ve 50' lik çatallardan taşmaya başlamıştı), hemde okulların tatil olması sebebi ile 15 Haziran' da sistemi zaten kapatacaktım veya kendi haline terkedecektim. Herhangi bir taşma veya deponuz susuz kalmasında dalgıç pompanın susuz kalma riskine karşı sistemi kapatmanın daha uygun çözüm olduğunu düşündüm.

Başlangıçta 75 mm boru çilek için bize fazla büyük bir çapmış gibi görünebilir ama dün söktüğüm kökleri gördükten sonra gözüm korktu. Borulardan kökleri çıkarmak için saatlerce uğraştım. Hydrotonun etrafına sarılarak beton gibi olmuş. Güneşle çok muhatap olan bazı fideler orta bölgede resmen tıkaç oluşturmuş.

Fideleri Ömerli' deki seraya göndermek üzere kendi besin deposu içindeki suya koydum ama umarım bozulma olmaz. Depodaki besini havalandırmaya devam ediyorum.

soilless 29-05-2009 20:41

Tesekkürler sn. Sarıcan

Çilek ağacı denemenizi ilgiyle okumuştum. Üzüldüm. Ancak emeğinizle, paylaştığınız tecrübenizle bizler de deneyim sahibi oluyoruz.

soilless 29-05-2009 20:43

sn. Akınselcuk tesekkürler

İyi bir elektrik ustasıyla önce evde elektrik sisteminde sorun var mı bunu tespit etmem gerekiyor sanırım

envor 29-05-2009 21:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 432672)
Sebebini çok merak ediyorum. NOT: Bu fidem diğerleri gibi Sn Envor beyden gelen fide. (belki ilgisini çekeriz )

Bu kelimelerde sitem mi var?:D

Ama haklısınız. Konu açılmışken, birazda vaktim varken, hemen konuya açıklık getireyim :)

İşlerimin yoğunluğundan dolayı foruma sadece akşamları girebiliyorum. Evi taşıdık, ama interneti daha taşıyamadık :) Önümüzdeki hafta inşallah bağlanır. Şu an olduğu gibi bilgisayar omzumda size ulaşmak için gerçekten uğraşıyorum, adım beleşçiye çıkacak, ondan korkuyorum :p Her neyse, özelden çok mesaj geliyor, forumda sorulması gereken bir konu hakkında mesaj gelmişse cevap yazamıyorum. Forumda cevaplarsak herkes öğrenir değil mi? Tabi ki foruma uğramaya zaman bulursak forumda da sorulan soruları mümkün olduğunca cevaplamaya çalışıyorum, uzun uzadıya anlatılacak bir konuysa yarına bırakıyorum, e tabi ki yarın olunca diğer mesajların içinde kaybolup gidiyor. Ama zaman buldukça geriye dönük forum sayfalarını okuyorum, cevap vermediğim mesajları görünce hemen cevabını yazıyorum. Forumu incelerseniz örneklerine rastlarınız :)

Yani demem o ki; Cevap veya yorum yazamamışsam, mutlaka işler yoğundur, gözden kaçmıştır, şahsi bir durum yoktur, geriye dönük mutlaka (belki biraz geç olacaktır) cevaplanacaktır. Bu açıklamayı neden mi yaptım? Bir arkadaşımızdan sitem dolu e-mail aldımda ondan. Kendisine hiç kızgınlığım yok, hakveriyorum, büyük bir hevesle bir işe kalkışmış, heyecenla cevap bekliyor. Haklı :) Durum bu yani, ama ileriki günlerde inşallah daha aktif olacağım.
Her neyse çenem düştü yine.

Sayın soilles, domatesinizin akşam olunca yapraklarını kapatması normal bir durum, çünkü onun için artık şekerleme vakti :) Benim çoçuklarda da durum aynı. Sadece diğer tekniklerle yetişmiş domateslere göre biraz daha fazla kapatıyor yaprakları, onunda sebebide köklerin sürekli suyun içinde olmasından.

şiiştt, sessiz olun çoçuklar uyuyor

Sarıcan 29-05-2009 21:37

Şöhret olmak işte böyle bir şey olsa gerek.:D:D İnsan toplu ulaşım taşıtlarına binemez olur:eek:, çarşıya pazara çıkıp kaldırımlarda rahat yürüyemez olur. Bilgisayar sistemleri kilitlenir, posta kutuları çöker vs. vs. :confused:;):mad::cool:

Kudret Tezel 29-05-2009 22:29

Sevgili sarıcan çilek ağacını söktüğünüze üzüldüm, ama gördüklerinizde tecrübe ve bilgi birikimi açısından çok faydalı şeyler.Köklerin nekadar sıkışıp kaldığına bizzat şahit oldunuz. Sizden ricam çilekleri resimledinizmi bilmiyorum ama domateslerede aynı sökümü uygularsanız kökleri lütfen resimleyin, gelişmeyi hepbirlikte görelim. Tecrübelerin büyük bir kısmı, soruların birçok cevabı,hasad dan sonra söküm temizliği yaparken anlaşılıyor.

Sarıcan 29-05-2009 22:36

Sökme esnasında değil resim çekmek balkonda kımıldayacak halim kalmamıştı. PVC çatallar köklerle birbirine öyle bir bağlanmış ki birbirinden ayırmak ayrı bir eziyet, ayırdıktan sonra kökleri PVC borudan çıkarmak ayrı bir eziyet. O anda benim halimde içler acısı tabi, fotoğraf makinasını tutacak halim bile yoktu. Bu arada balkondaki pisliği salona taşırmamak da işin cabası.

O anda dışardan birinin benim çektiğim eziyeti diğer balkon delilerine göstermek için videoya alması gerekirdi belgesel olarak.

Kudret Tezel 29-05-2009 23:06

Geçmişolsun sevgili sarıcan ,ozaman hep beraber envora yardima gidelim hasad dan sonra. Siz 10 tane çatal söktünüz adam serayı sökecek vay haline desene.Allah kolaylık versin.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:35.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025