![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Sn. Meyvelitepe, anlattığınız durumda olan semtler var Antalya'da. Kütükçü, Masadağı, Çalkaya gibi bölgelere önce tapu verilmiş, imara açılmış, hizmet götürülmüş, koca koca siteler inşa edilmiş ve kooperatifler kurulup yıllarca aidat ödenmiş, bunlara inşaat izni verilmiş ama şuan 2B konumuna düşmüş. Bunun sebebi tapu-kadastro ile orman idaresinin koordineli çalışmaması. Tapu önce veriliyor, aradan yıllar yıllar geçiyor, belediye vergisini alıyor, ruhsatını veriyor... Neden sonra orman idaresi derin uykusundan uyanıyor. Tapu ile orman idaresi haritaları üst üste konuyor, a a o da ne tapu verilen yerler orman arazisi dahilinde. Sonra vatandaşa pardon deniyor ve tapulu araziler ya şerhli **** 2B... İnsanlar şanslılarsa vergi ödedikleri arazilerine para karşılığı tekrar sahip oluyor. Masal gibi, insanın inanası gelmiyor böylesi bir garipliğe. Yazdığınız gibi karmaşık bir durum. Mağdurlar ve rantcılar ayırt edilmeli ama nasıl... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. MeyveliTepe, Eşinizin Dedesinden kalma arazisinin başına gelenlere üzüldüm. Siz, ben ve Şule68'in anlattıkları bu toplumun en çok kanayan yaralarından birisidir. Orman, Ormancılık, Orman Yangınları kısımının içinde bulunan Özel mülkiyet alanlarının orman kategorisine sokulması başlıklı bölümde aynı problemi ve çözüm yollarını kendi aklımın yettiğince yazdım. Mülkiyet Probleminin ortaya çıkmasının ilk sebebi Orman İdaresi tarafından 71 yıldır bitirilememiş Orman Kadastrosudur. Yani başka ülkelerin aya gittiği bu devirde, neresi orman neresi tarla hala belli değildir. Bu belirsizliğe Orman idarelerinin kanunsuz uygulamaları ve zorlama hukuk içtihatları da eklenince ortaya eşinizin dedesinden kalma arazisine yapılan haksız uygulamalara benzer durumlar ortaya çıkmaktadır. Malesef herkesin bildiği bu haksızlıklara çare kendi Meclisimizden değil, Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin imzaladığı AB. insan Hakları Sözleşmesi, sayesinde gelmiştir. Anayasamızın 90. maddesi ile “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” şeklinde eklenmiştir. Yani Anayasanın 90.maddesine göre, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş bir milletlerarası andlaşmanın iç hukukta doğrudan uygulanabilmesi için herhangi bir işlemin de yapılmasına gerek yoktur. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Görevlerini yapmamalarından veya hatalı yaptıklarından dolayı, ileride ortaya çıkabilecek mülkiyet problemlerini çözmek için sudan sebepler ile hak sahiplerine dava açılamayacaktır.Yani ellerinde tapu bulunan kişilerin Mülkiyet Hakkı koruma altına alınmıştır Buna rağmen bilgisiz ve sorumsuz Orman İdarelerinin açtıkları veya türlü hukuk oyunları ile Hazineye açtırdıkları davalar yüzünden yüzbinlerce vatandaş hala mağdur edilmektedir. Mağdur edilenlerin büyük kısmını, karışık hukuk kurallarını yerine getirmesini beceremeyecek köylümüz oluşturmaktadır. Orman İdarelerinin mağdur ettiği vatandaşların çok az bir bölümünün hakkını arayabildiği de bilinen bir gerçektir. Buna rağmen Türkiye Cumhuriyetinin bu konuda mahkum olduğu birçok dava bulunmaktadır. Henüz Bu cezalar, Türkiye Cumhuriyetinin ceza ödemeye mahkum olduğu davalara sebep olanlara rücu edilmemektedir. Cezalar, suçu devlet adına işleyenlere ödettirilebildiği gün, Orman-Köylü barışının yapılacağını ve mülkiyet haksızlıklarının son bulacağına inanıyorum. Saygılar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Etiketler |
2b orman arazileri |
|
|