agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni48Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 08-04-2012, 01:50   #121
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Bilmem gören gözler ne der? Tek tek bakalım ilaçlarımıza.. ....
Bağda kurşuni küf için 4 çeşit ilaç var. (A)
Bağda külleme için 4 çeşit ilaç var. (B)
Son 4 ü bağda kullanılmıyor.
2 adedi de sert çekirdekli meyvalar için tercih edilen ilaçlar
.

Bir hastalığa bir ilaç kullanılır. Haydi olmadı beceremedik diyelim olsun 2...

.... Acıdır, ama böyledir.

...
Etken MaddeAmacıHastalıkSonuç[/B]
CyprodinilFungusit* Elmada Karaleke, * Kayısıda Çiçek MonilyasıBağda kullanılmıyor. Sert çekirdekli meyvalarda geçerli…
ProcymidoneFungusit* Bağda ve Domateste Kurşuni Küf , * Hıyarda Beyaz çürüklük , * Kayısıda Çiçek monilyası , * Ayvada Monilya.A
PyrimethanilFungusit* Bağda ve Domateste Kurşuni küf, * Elmada karaleke.A
CarbendazimFungusit* Elma,Yeni Dünya ve Armutta Karaleke, * Taş çekirdekli meyveler ve Ayvada Monilya, Antep fıstığında Karazenk, * Kabakgillerde Külleme, * Pancarda Yaprak lekesi, * Çeltikte Kurtboğazı yanıklığı, * Buğdayda Sürme.Bağda kullanılmıyor. Sert çekirdekli meyvalarda geçerli…
AzoxystrobinFungusitBağ Mildiyösü ve KüllemeB
ImazalilFungusitBağda Kurşuni küfA
BoscalidFungusitBağda kurşuni küfe karşı A
MetrafenoneFungusitBağda küllemeB
MyclobutanilFungusitBağda küllemeB
Triadimenol/TriadimefonFungusitBağda KüllemeB
DiniconazolFungusitBuğdayBağda kullanılmıyor.
FlusilazolFungusitElmada kara lekeBağda kullanılmıyor.
IprodionFungusitSera ve örtü altında kullanılıyorBağda kullanılmıyor.
TetraconazolFungusitşekerpancarında yaprak leke hastalığına karşıBağda kullanılmıyor.

Bu sadece fungusit için, insektisitleri incelemedim.
Sevgili Odeh, GP. eksik yazmış;

içinde tütünde kullanılan ve oldukca zehirli ve etki süresi odukca uzun olan ilaç görülmüyor.

Halbuki saklım güvesine karşı 30 dönümde kullanılmıştı. Beni verdiğim organik ilaç ile karşılaştırma yapılmış ve aynı sonuç alınmıştı...( bundan benim haberim sonra oldu)

Bu işin ironik yanı:

Yukarıda verdiğiniz fugisit ve insektisitler ilaç kutularının üzerinde yazan tarifeler.

Derki bunu bağda kullanacaksın, tütünde bunu kullanacaksın der...

Ve tütünde kullandığın bağdakinden pahalıysa ve seni biri gözetlemiyorsa ya da vicdanının sesini kapadıysan; son tahlilde karşına çıkar...

Tamaron zehiri _ yasaklı olmasına rağmen_ son tahlilde domateste çıkar mı, çıkar...

Bunlar GP in sorunu olmamalı, bunlar bizim sorunumuz; dile getiriliş biçimi ne olursa olsun. zehir zehirdir...

Üzüm_sen genel başkanı Adnan Çobanoğlu'nun şu sözleri,

'' Yoğun kimyasalların kullanıldığı endüstriyel tarım yerine bilgi ve bilgelik gerektiren geleneksel köylü tarımına geçilmeli'' derken;

''dünyada açlığın sebebi, devletlerin uyguladığı yanlış tarım politikaları ve yanlış tarım uygulamalarının sonucudur'' deme hakkımız vardır...

Odeh beğendi.
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 02:11   #122
-
 
Giriş Tarihi: 17-08-2010
Şehir: Manisa
Mesajlar: 508
Galeri: 4
Hakkınız var, sonuna kadar sayın Önen.

Bu fırsat ile tekrar ifade etmek şart oldu. Ben organik, biyolojik ya da muadili her türlü mücadelenin bayraktarı olacak kadar inanıyorum.

Diğer yandan pestisitlerin bir numaralı üreticisi ve mızmızlanıcısı olan zevzeklere inanmıyorum. Tavşan kaç, tazı tut! Hep aynı oyun... Yetti gari!

Pestisit var. Doğru. Zaten konu olup olmaması değil. Az mı çok mu? konu bu da değil. Konu, açık bir iftiradır.

Konu; 2,5 milyar dolar bütçesi olan zevzeklerin 3-5 tuhaf adlı ilacı garibim milletimin -ve aciz bakanının- burnuna dayayıp "al ülen oku" bunu dediğinde kimsenin okumaya cesaret edemeyişi, kendini aciz ve suçlu hissederek "bak yav ne haltlar yemişiz, evropalıları bile zehirlemeye kalkmamız bir yana bir de bunu içeride vatandaşa yedirmişiz" denmesidir.

Bu ne acınası bir aşağılık kompleksidir...

Pestisit ile mücade artık zararlı ile mücadelenin önüne geçmelidir bu ayrı, yalan ve evrakta sahtecilikle insanımızı, kazanılan ve boğazdan geçmeden başka türlü yürütülen 3-5 kuruşu da iç etmeye kalkan, mahsülü mevsiminde iki paralık etmeye çalışanlar ile buradaki uzantısı olan çanakçıları ayrı bir konudur.

Odeh Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 02:18   #123
-
 
Giriş Tarihi: 17-08-2010
Şehir: Manisa
Mesajlar: 508
Galeri: 4
Buradakinden kasıt ülkedir.

Odeh Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 02:44   #124
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Üşenmedim tek tek baktım ilaçlara...

Allahaşkına hangi bağda bu kadar fungusit kullanılabilir?! Bu sonuçlar bir değil birden fazla ürünün birleştirilmiş ve SAPTIRILMIŞ toplamıdır. Bu kadar da açık!
Buyurun, tecrübeli olanlar yorumlasın.

Etken MaddeAmacı
Acetamipridİnsektisit
AzoxystrobinFungisit
BoscalidFungisit
CarbendazimFungisit
CyprodinilFungisit
DiniconazolFungisit
Fenvalerat(RS/SR)İnsektisit
Fenvalerat(RR/SS)İnsektisit
Flufenoxuronİnsektisit
FlusilazolFungusit
Gibberellin SuareBitki Hormonu
Indoxacarbİnsektisit
IprodionFungusit
Metalaxylİnsektisit
MetrafenoneFungusit
MyculobutanilFungusit
ProcymidonFungusit (yasaklı görülüyor)
Propargitİnsektisit
PyrimethanilFungusit
Quinalphosİnsektisit
TetraconazolFungusit (bunu insanların da kullanndığı görülüyor)
Thiophanat-methylİnsektisit
Triadimeno/TriadimefonFungusit
ImazalilFungusit
Bir kg kuru üzüm tahlili yaptık diyelim. Peki bu kadar fungusit ve insektisit çıkar mı?....

Çıkar...

1_ üzümde kullanılmaması gerekenlerde kullanılmıştır. ( Adam 400 lt. tarala elma ilaç yapmıştır, 200 lt sini bağa atmıştır, ya da bunu bağda da etkili olduğunu duymuştur)

2_ Fungisitler ve insektisitler _ bakanlığın ve ilçe tarımın tavsiyeleri ile_ dönüşümlü kullanılanılmıştır. Amaç zararlı bağışıklık geliştirmesin diye...

Şimdi bir örnek oluşturalım:

İlce tarım bana _ ki bakanlık desteklidir_ 9 çeşit fungisit önerir ve ''bunları dönüşümlü kullanacaksın'' der... bir sezonda.

Ben ''A'' fugusiti kullanırım. Etkisini alamazsam...
''B'' fungisiti kullarım. _ (fungisitlerin geneli ucuzdur ve kullanım kolaylığı vardır)
''C'' fungusiti tam etkiyi almak ve işi garantilemek için kullanırım...

Yani ben bir sezonda 3 fungisit kullanmışım demektir.

Aynı sezonda 3 insektisit _ ki daha fazladır_ kullandığımı düşünelim...

(Diyelim ki 10 ton üzüm çıkardım...)

Şimdi,

yandaki komşum Memet ağa da benden farklı ''D'' ''E'' ''F''_ ki öyle olmalı ve genelde öyledir_ 3 fungisit kullandı, diyelim... (10 ton üzüm çıkarı)

Onun yanındaki komşu Ahmet ağa da ''G'' ''H'' ''I'' fungisitleri kullandı... (10 ton da o çıkardı)

(Bağda izin verilen fungisit sayısı 9 ile sınırlı olmasaydı örnekleri çoğaltırdım)

Ve 30 ton üzüm kurutuldu, tüçcara gitti satıldı...

Tüçcar bunları bir araya getirir ve karıştırır_ paçal yapar... Çünkü üzüm aynı yöreden olsa da biraz farklıdır. ( eğer fiyatların yükselmesini beklerse kuru üzüme kurtlanmasın diye birşeyler de katabilir)

(Bu arada üzümü kurutmak için potasa denilen ve zeytin yağı ile karıştırılmış suya en az on defa daldırılıp çıkarılmıştır. Bunun içindeki kimyasallarda da sınır vardır)

Ve bu 30 ton karışımdan 1 kg. numune aldınız hassas terazide ölçtünüz...

Kullanımına izin verilen 9 fungisiti bulursunuz...

Ama ben garanti ediyorum daha fazlanın bulunacağına:

Kim bilir, GP olmasaydı bunları yazıyor belki de biliyor olmayacaktık...

Kim bilir?

(Unutulmasın burada kullanılan iğnedir ve onun acısıdır) Benim, Üzüm_sen, 'GP' vb. örgütlerin elinde cuvaldır olmalıdır; Tarımın_ olmayan_ politikalarını, insanın açlığı ve sağlığı için kullananlara karşı...)

Sizlere sevgiler ve saygılar...

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 03:54   #125
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
Greenpeace'in raporu ile ilgili bir örnek vermeye çalışacağım. Çok ilgisiz gibi görünsede lütfen ne alakası var demeden, önyargısız bakmaya çalışın.
Elimizde 100g beyaz boya olduğunu düşünelim.İçine en fazla;
1)6g sarı veya
2)4g yeşil veya
3)2g turuncu veya
4)4g mor veya
5)0,5g siyah boya katıldığında rengin hala beyaz göründüğünü kabul edelim.
Ayrıca 100g beyaz boyaya ne renk olursa olsun 10g.dan fazla boya katılırsa beyaz rengin değişeceğini düşünelim.

Şimdi biz elimizdeki 100g. beyaz boyaya;
3,5g sarı
3g yeşil
1,1g turuncu
2,5g mor
0,1g siyah kattığımızda,
Hepsi sınırların altında mıdır? Boyamız hala beyaz mıdır?İlave ettiğimiz renkler yalnız 5 tane midir? Bu boyanın rengi ile ilgili yorum yapanlara sen karışma deme hakkımız var mıdır? Sen karışma dediğimiz de bizim durumumuzda ve gururumuzda bir iyileşme görülür mü?

(Konu ile ilgisi anlaşılamazsa, bu mesajı kısa bir süre sonra silerim. )


Düzenleyen Güzin Çakar : 08-04-2012 saat 04:00 Neden: Ekleme
Güzin Çakar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 08:55   #126
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
...
Diğer yandan pestisitlerin bir numaralı üreticisi ve mızmızlanıcısı olan zevzeklere inanmıyorum. Tavşan kaç, tazı tut! Hep aynı oyun... Yetti gari!...
Aynen katılıyorum dostum;

bende inanmıyorum. Hatta Greenpeace gibi çevreci örgütün bir fungusu AB de kalıntısı 100 dür, 50 olmalıdır;

ya da fungus ile insektisit karıştığında kalıntısının normların altında olmalıdır gibi bir düşüncesi olabilir mi?

Kalıntının azının çoğunun hesabını bana niye yaptırıyorsun. Çiftçinin kurduğu üzüm_sen gibi bir örgüt _ ticari kaygıyı düşünmeden_ buna kökten karşı çıkabiliyorken...

Yumurtada çalsan, tavukta çalsan hırsızlık hırsızlıktır.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 11:20   #127
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Mâdem kutsal dokunulmaz örgütümüz yayınlamış, inceleyelim...
Sizden bir kez daha böyle saçma ve gereksiz iddia okursam gerekeni yapacağım. Artık can sıktınız...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 12:16   #128
-
 
Giriş Tarihi: 17-08-2010
Şehir: Manisa
Mesajlar: 508
Galeri: 4
Can sıkmak? Can sıkan yönetimin ta kendisidir.

Konuyu yazmaya başlayabilmemiz bile kaç gün sürdü.
Onu deme, bunu yazma, belgesini getir, silerim, niye eleştiriliyor, başlık o olmaz bu olur...

Sürekli baskı, tehdit, paylar gibi ifadeler... Bu nedir!

Ne örgütmüş!

Diyorum ki başka bir sayfada bir şirketi cinayetle suçluyoruz yönetim gayet sessiz, belki memnun bile... Tık yok.
Burada baskı, sürekli tehdit...

Bu koşulda yazılamaz. Yönetimden 2-3 defa ricada bulunduk silinecek mi kilitlenecek mi bildiriniz, boşa emek vermeyelim diye. Tenezzül bile edilmedi yanıt vermeye.

Konu sizin buyurun.

Odeh Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 12:54   #129
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Greenpeace konusu yürümez, nedenleri yukarıda.

İnsanların her makam, kişi, kurumu sorguladığı, kemikleşmiş sistemleri bile didik didik ettiği bir dönemde Greenpeace hakkındaki şüpheler dile getirelemeyecek! Temsilcisi istenecek, tek şikayette konu silinecek. Vay be!

Forumda birçok kişi, firma, kurum, dernek, vb. hakkında zülf-ü yâre dokunan binlerce sayfayı ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bence silin konuyu...

Bir de önerim var. Üyeler konu açmadan önce "konu temizdir kağıdı" almak için yönetime başvurmalı. Böyle aç, yaz, sildir... Olmuyor, insanın yazdıklarının silinmesi ağrına gidiyor.

Dediğim gibi, bence silin konuyu...
Konuyu niye silelim, konuşuyoruz burada... Pazarlıkla konu silme, kilitleme yapmıyoruz. Gidişat belirliyor, mesajlarınızdaki içerik değil, üslup belirliyor.. Devam ettiğimize göre konuda sorun yok.

Ama sizinle ilgili daha iyi bir çözüm var.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 13:12   #130
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Evet, hâlâ aynı düşünüyorum. Bana göre bu forumda 3 önemli konu açtım.

Biri kilitlendi, biri silindi, bu da manipüle edildi.
Neler yapmışım diye kontrol edeyim dedim.

Açtığım konunun silinmesi

Antalya ormanları & yaylaları ile Antalya'dan manzaralar

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 13:33   #131
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Sanırım mesajımı yanlış yorumladınız.

Kilitlenen konu 'Avcı Doğa Dostu mudur?', silinen konu da 'Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma' dır.

Ayrıca kendimce 3 önemli konuyu belirtmiştim yoksa açtığım konu sayısı daha fazladır.

syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 14:06   #132
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Bu konudaki tartışma doğru yönde gidiyor mu şüpheliyim!

Sanırım bu konuda mesaj yazmış olan herkes tarımsal üretimde pestisit, insektisit vs. kullanıldığı konusunda hemfikir. Ayrıca herkes bunların olabildiğince az kullanılmasını arzu ediyor.

Ama burada gıdalardaki kimyasal kalıntıların doğru olup olmadığı değil, greenpeace'in bu gerçeği bir silah gibi kullanması gündeme taşınmış diye düşünüyorum.

O yüzden "üzümde kalıntı var mı, yok mu?" tartışmasının konuya pek katkısı olmadığını düşünüyorum. Bu kalıntıların az veya çok olduğunu hepimiz biliyoruz. Gerek ithalat yapan ülkeler gerekse tarım bakanlığı bu konuyu izliyor. Benim takıldığım kısım GP neden birden bu konuya el atar ve özellikle Türkiye kökenli ürünleri önplana çıkartarak uyarıda bulunur? Her ne kadar bunu doğrudan yapmasa da basında haber yaptırarak gündeme getirmesi de çok farklı sonuç vermiyor.

Ne yazık ki, ben ürünlerimizde ciddi miktarda kimyasal kalıntı olduğu kadar, bu konunun gündeme taşınmasının ardında kasıt da olduğu kanaatindeyim. Hedefin kim veya ne olduğunu tam olarak bilemiyorum.

MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 14:25   #133
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Sanırım mesajımı yanlış yorumladınız.

Kilitlenen konu 'Avcı Doğa Dostu mudur?', silinen konu da 'Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma' dır.

Ayrıca kendimce 3 önemli konuyu belirtmiştim yoksa açtığım konu sayısı daha fazladır.

Avcı doğa dostu mudur?

Şimdi anlaşıldı Bireysel silahlanmanın önlenmesini avcılığınız yüzünden istemiyorsunuz... "Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma" konusunda yazışmalarla ilgili size bilgi verdim olay nereye gidiyor anlattım sanırım.
Yaşananlara bakınca endişemde hiç de haksız değilim.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 14:34   #134
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Avcı doğa dostu mudur?

Şimdi anlaşıldı Bireysel silahlanmanın önlenmesini avcılığınız yüzünden istemiyorsunuz...
Yanlış yorumluyorsunuz. Hep diyiyorsunuz ya keşke önce bir sorsaydın diye, ben de şimdi diyiyorum ki bu yorumu yapmadan önce niyetimi sorsaydınız.

Benim en büyük hobim ve tutkum, ateşli silahlar, bunların çalışma mekanizmaları ve ateşli silahlara yapılabilecek modifiyelerdir. Avcılık, bu hevesimin sonucu ortaya çıkan ve benim için ikinci planda kalan bir hobidir.

Ayrıca kişinin silah bulundurma & taşıma hakkını da en doğal haklarından biri olarak görüyorum ve Umut Vakfı'na bu sebeple karşıyım.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
"Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma" konusunda yazışmalarla ilgili size bilgi verdim olay nereye gidiyor anlattım sanırım.
Yaşananlara bakınca endişemde hiç de haksız değilim.
Endişelerinizde haklı olabilirsiniz ama konu çığrından çıkacak olursa, kilitleyebilirdiniz. Silmek bana göre doğru olmadı ama sizin bileceğiniz bir şey tabi.


Düzenleyen syılmaz : 08-04-2012 saat 14:57 Neden: Düzenleme.
syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 15:10   #135
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Yanlış yorumluyorsunuz. Hep diyiyorsunuz ya keşke önce bir sorsaydın diye, ben de şimdi diyiyorum ki bu yorumu yapmadan önce niyetimi sorsaydınız.
En azından önceden niyet okumanın neye benzediğini öğrendiğini umudedebilir miyim?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 15:11   #136
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Greenpeace tüm eylemlerinde kamuoyu oluşturup, dikkatleri bu konu üzerine çekmeyi hedeflemelktedir.

Geçmişe dönük yaptıkları eylemlere hızlıca bir göz atalım;

-Tüm ülkelerde nüklere karşı eylemler yapmışlar
-GDO mu? yemezler demişler.
-Bizde orkinoslara karşı eylemler yapmışlar ( yavru balıklar bizde olduğu için)
-Japonya da balinalara karşı
-Dünyanın bir çok ülkesinde çevre kirliliğine karşı eylemleri var. Bunların çoğu gelişmiş ülkelerde.
-Adana incirlik de Japonya ya atılan atom bombasına karşı ABD ya karşı.
-05.09.2009 da Fransanın üzüm bölgesi Beaujanjolesis de yaklaşık 700 kişilik çıplak eylem hala unutulmadı.
-Kuzey kutup bölgesinde petrol arayacak olan dünya devi bir ''major campany'' ye karşı Yeni zelanda da yaptıkları en son eylem.

Daha birçokları.........

Sahi, sizce bunlar kimin tarafında?

Güzin Çakar beğendi.
Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 15:23   #137
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
En azından önceden niyet okumanın neye benzediğini öğrendiğini umudedebilir miyim?
Olur.

Konu ile ilgisi yok ama birşey sormak istiyorum. 'Bilgilendirilen Üye' ne demektir?

syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 15:25   #138
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Greenpeace tüm eylemlerinde kamuoyu oluşturup, dikkatleri bu konu üzerine çekmeyi hedeflemelktedir.

Geçmişe dönük yaptıkları eylemlere hızlıca bir göz atalım;

-Tüm ülkelerde nüklere karşı eylemler yapmışlar
-GDO mu? yemezler demişler.
-Bizde orkinoslara karşı eylemler yapmışlar ( yavru balıklar bizde olduğu için)
-Japonya da balinalara karşı
-Dünyanın bir çok ülkesinde çevre kirliliğine karşı eylemleri var. Bunların çoğu gelişmiş ülkelerde.
-Adana incirlik de Japonya ya atılan atom bombasına karşı ABD ya karşı.
-05.09.2009 da Fransanın üzüm bölgesi Beaujanjolesis de yaklaşık 700 kişilik çıplak eylem hala unutulmadı.
-Kuzey kutup bölgesinde petrol arayacak olan dünya devi bir ''major campany'' ye karşı Yeni zelanda da yaptıkları en son eylem.

Daha birçokları.........

Sahi, sizce bunlar kimin tarafında?
Sn. Zeytinlibahçe, gerçekten bilmediğim için soruyorum.

Greenpeace şimdiye kadar hiç ağaç dikmiş midir? Denizden çöp toplamış mıdır?

Yoksa, sadece balıkçı gemilerini basan, kendilerini bir yerlere zincirleyen, ulu orta soyunan, eylemleri anarşistleri andıran bir grup mudur?

syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 15:39   #139
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Sn. Zeytinlibahçe, gerçekten bilmediğim için soruyorum.

Greenpeace şimdiye kadar hiç ağaç dikmiş midir? Denizden çöp toplamış mıdır?

Yoksa, sadece balıkçı gemilerini basan, kendilerini bir yerlere zincirleyen, ulu orta soyunan, eylemleri anarşistleri andıran bir grup mudur?
Siz benim sorduğum soruya cevap vermediniz ama ben vereyim, Evet.

Denizden çöp toplamaktan daha fazlasını yapıp, denizleri öncelikle kirletilmemesi yönünde sayısız eylemleri olmuştur.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
İşte Greenpeace gibi taşeron organizasyonların nihai amacı Dünya’nın Petrole olan bağımlığını devam ettirmektir. Nükleer bu nedenle onlar için kabustur.
Yalnızca bir tanesi Greenpeace Yeni Zelanda

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Daha öncede 'Kaç santim' kampanyası ile küçük balıkların avlanılmasına (çinekop bu sınıftaydı) karşı kampanya yürüttü, televizyonda izlediğim bir programda Greenpeace yetkilisi ile balıkçılık sekörünün bir yetkilisi tartışıyordu, şu an ismini ve görevini tam hatırlayamadım, balıkçılık sektörüyle ilgili kişi, Greenpeace'in kampanya yürüttüğü balıkların sadece göçmen balıklar üzerine olduğunu, bu balıkların Türkiye'de avlanılmaması durumunda İtalya ve Fransa kıyılarında onların balıkçıları tarafından avlanacağını, sözkonusu ülkelerde lüferle ilgili Greenpeace'in talep ettiği boyutta bir kısıtlama olmadığını, o ülkelerde bu konu ile ilgili herhangi bir kampanya yürütmediğini, Greenpeace'in samimiyetsiz olup asıl amacının Türkiye'nin çıkarlarını zedelemek olduğunu iddia etti.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Önce İskenderun körfezinde avlanmaya başladılar, yavru balık sürüleri batıya doğru göç ettikçe onlarda peşinden avlanarak gidiyorlardı. normal olarak 350-500 kg. ağırlığa ulaşabilen orkinosların 3-5 kg iken avlanması sizce ne kadar doğru?
Sizce ne kadar doğru?

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 16:09   #140
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Siz benim sorduğum soruya cevap vermediniz ama ben vereyim, Evet.
Ben nette araştırdım ama ağaç dikme kampanyası gibi bir şeylerini görmedim, belki ben göremedim. Yalnız şunu belirteyim, başka çevreci grupların yaptığı ağaç dikme organizasyonlarını kendileri sahiplenmişler, bunu kastetmiyorum elbette.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Denizden çöp toplamaktan daha fazlasını yapıp, denizleri öncelikle kirletilmemesi yönünde sayısız eylemleri olmuştur.
Ben eylem olarak değil, icraat olarak sordum. Gerçekten doğa namına elleriyle birşey alıp koyduklarını görmedim. Ha umarım yapıyorlardır, sevinirim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Yalnızca bir tanesi Greenpeace Yeni Zelanda
Verdiğiniz örnekte de bir icraat yok, eylem var. Petrol aranmasına karşı çıkıyorsanız, otomobil kullanmıyorsunuzdur umarım. Biliyorsunuz egzos gazı doğa için çok tehlikeli. Ve kimse araba kullanmazsa, petrole de gerek kalmaz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Sizce ne kadar doğru?
500 kg. ağırlığa ulaşıyor demişsiniz. Demek ki oldukça uzun bir ömrü var. Türkiye kıyısındayken yavru, İspanya kıyısındayken birden devasa birşey mi oluyor?

Ayrıca ilk sorunuza cevap vermediğimi belirtip sitem etmişsiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Sahi, sizce bunlar kimin tarafında?
Bence, anarşi ve kaos ortamından hoşlanan, eylemlerini samimi bulmadığım çünkü ortada icraatlarını göremediğim bir grup.

Biraz subjektif bir yorum olacağının farkındayım ama isminde 'barış' kelimesi geçen bir örgüt benim için dakika 1 gol 1'dir.

syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 18:01   #141
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Kendinizle çelişiyorsunuz.

Bu tür tartışmalarda henüz ''pes'' edeni hiç görmedim. Dolayısıyla, görüyorum ki, sizinde her soruya cevap vermeden bir cevabınız var.

Nihayetinde insanın hayata karşı bakış açısını sorgulamanın da pek bir anlamı yok.

Size kolay gelsin, herkes yoluna

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 18:11   #142
Ağaç Dostu
 
syılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
Nihayetinde insanın hayata karşı bakış açısını sorgulamanın da pek bir anlamı yok.
Kesinlikle. Size de kolay gelsin.

syılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-04-2012, 19:44   #143
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
Galeri: 1
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın yaş meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısı ile ilgili görüşü

...
Sonuç olarak

Greenpeace tarafından hazırlanan rapor 2009-2010 yıllarındaki ürünlere ait olmakla birlikte, kalıntı sorunu devam etmektedir. 1 Ocak- 31 Mart 2012 tarihleri arasında 1‘i limon, 5‘i domates, 25‘i biber olmak üzere 30 ürünümüz AB sınır kontrol noktalarından pestisit kalıntısı nedeni ile geri dönmüştür. (Bilgi için bakınız; https://webgate.ec.europa.eu/rasff-window/portal/)

Türkiye, AB‘den 2008 yılında 308, 2009 yılında 278 ve 2010 yılında 255 adet olumsuz bildirim almıştır. Bu verilere göre Türkiye, tarım ürünleri ihracatında uyarı alan ülkeler arasında Çin‘den sonra ikinci sırada yer almaktadır.

Geri dönen ürünlerin pestisit kalıntı düzeyine baktığımızda, ülkemizde izin verilen limitlerin çok altında olduğu görülmektedir. Buna rağmen ürünlerin sınırdan geri çevrilmesinin nedeni, AB‘de kullanım izni olmayan (yasaklanmış) ilaçların kullanılmasıdır.

Avrupa Birliği Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü‘nün hazırladığı "Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemi Yıllık Raporu 2010"da Formetanate tarım ilacı aktif maddesinin AB‘de bazı ürünlerde kullanılmasına karşın biberde kullanılmasının yasak olduğu, ancak Türkiye‘den gelen biberlerde bu maddenin tespit edildiği ve Procymidone aktif maddesinin AB‘de kullanımının yasak olmasına karşın Türkiye‘den gelen ürünlerde bu maddeye rastlandığı belirtilmektedir.

İhraç edilecek yaş meyve ve sebze için çeşitli aşamalarda analiz ve kontroller söz konusu iken, pestisit kalıntısı çıkıyor olması, üretiminin % 90‘dan fazlasının tüketildiği iç piyasa için gecikmeden çok sıkı önlemlerin alınması gerçeğini olanca açıklığı ile göstermektedir.

İhraç edilen yaş meyve ve sebze miktarı düşük olmasına, bu ürünlerle ilgili alıcı ülkelerin sıkı denetimleri bilinerek daha özenli davranılmasına karşın, yine de ilaç kalıntısı bulunan ürünlere rastlanılması, bu konudaki endişeleri sadece ihracat açısından değil, iç tüketim açısından da artıran bir durumdur.

Çok basit önlemler alınmadığı için ürünlerimiz geri dönmekte, ülkemiz ve üreticimiz itibarını yitirmekte, halkımızın sağlığı riske edilmektedir.

Türkiye‘de ilaçların ruhsatlama, satış ve uygulama sistemi yerine oturmadığı sürece kalıntı sorunu yaşanmaya devam edecektir. Türkiye sadece ihracatı değil, iç tüketimi de dikkate alarak üretilen ve tüketilen yaş meyve ve sebzenin tamamında zirai ilaç kalıntısı konusunda denetimlerini ve analizleri yapabilecek laboratuarlarını artırmak zorundadır. İç tüketime konu ürünlerle ilgili denetim ve analizler göstermelik değil, Avrupa Birliği ve Rusya‘nın gösterdiği titizlikle yapılmalı, üreticileri bilgilendirmeye yönelik tarımsal yayım çalışmalarına önem verilmelidir.

Kullanılan pestisitlerin niteliklerinin iyileştirilmesi, ruhsatlarının gözden geçirilmesinin yanı sıra kullanım ve hasat sırasında da kurallara uyulmasının sağlanması gereklidir. Bunun için üretimin her aşamasında ziraat mühendisleri ile üreticilerin bir araya gelmesini sağlayacak yapıların kurulması gerekir.

Ülkemizde hayata geçirilmeye çalışılan serbest tarım danışmanlığı üreticilerin örgütsüzlüğü ve yanlış destekleme politikaları nedeni ile yeterince etkin kılınamamıştır.

Gelişmiş ülkelerdeki modeller de dikkate alınarak ülkemizdeki üreticiler kooperatif, birlik, şirket benzeri örgütlü yapılar altında bir araya getirilerek bu örgütlenme bünyesinde yer alan danışman mühendisler aracılığı ile üretimde kullanılan pestisitler ve diğer tüm girdi kullanımı, hasada kadar her aşamada denetlenmelidir.

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi, çiftçilerin gelir seviyesinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale getirilmesi, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için üreticiler başta olmak üzere konuyla ilgili ihracatçılar dahil tüm tarafların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.

üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 12:18   #144
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi üzüm Mesajı Göster
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın yaş meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısı ile ilgili görüşü

...
Sonuç olarak

Greenpeace tarafından hazırlanan rapor 2009-2010 yıllarındaki ürünlere ait olmakla birlikte, kalıntı sorunu devam etmektedir. 1 Ocak- 31 Mart 2012 tarihleri arasında 1‘i limon, 5‘i domates, 25‘i biber olmak üzere 30 ürünümüz AB sınır kontrol noktalarından pestisit kalıntısı nedeni ile geri dönmüştür. (Bilgi için bakınız; https://webgate.ec.europa.eu/rasff-window/portal/)

Türkiye, AB‘den 2008 yılında 308, 2009 yılında 278 ve 2010 yılında 255 adet olumsuz bildirim almıştır. Bu verilere göre Türkiye, tarım ürünleri ihracatında uyarı alan ülkeler arasında Çin‘den sonra ikinci sırada yer almaktadır.

Geri dönen ürünlerin pestisit kalıntı düzeyine baktığımızda, ülkemizde izin verilen limitlerin çok altında olduğu görülmektedir. Buna rağmen ürünlerin sınırdan geri çevrilmesinin nedeni, AB‘de kullanım izni olmayan (yasaklanmış) ilaçların kullanılmasıdır.

Avrupa Birliği Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü‘nün hazırladığı "Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemi Yıllık Raporu 2010"da Formetanate tarım ilacı aktif maddesinin AB‘de bazı ürünlerde kullanılmasına karşın biberde kullanılmasının yasak olduğu, ancak Türkiye‘den gelen biberlerde bu maddenin tespit edildiği ve Procymidone aktif maddesinin AB‘de kullanımının yasak olmasına karşın Türkiye‘den gelen ürünlerde bu maddeye rastlandığı belirtilmektedir.

İhraç edilecek yaş meyve ve sebze için çeşitli aşamalarda analiz ve kontroller söz konusu iken, pestisit kalıntısı çıkıyor olması, üretiminin % 90‘dan fazlasının tüketildiği iç piyasa için gecikmeden çok sıkı önlemlerin alınması gerçeğini olanca açıklığı ile göstermektedir.

İhraç edilen yaş meyve ve sebze miktarı düşük olmasına, bu ürünlerle ilgili alıcı ülkelerin sıkı denetimleri bilinerek daha özenli davranılmasına karşın, yine de ilaç kalıntısı bulunan ürünlere rastlanılması, bu konudaki endişeleri sadece ihracat açısından değil, iç tüketim açısından da artıran bir durumdur.

Çok basit önlemler alınmadığı için ürünlerimiz geri dönmekte, ülkemiz ve üreticimiz itibarını yitirmekte, halkımızın sağlığı riske edilmektedir.

Türkiye‘de ilaçların ruhsatlama, satış ve uygulama sistemi yerine oturmadığı sürece kalıntı sorunu yaşanmaya devam edecektir. Türkiye sadece ihracatı değil, iç tüketimi de dikkate alarak üretilen ve tüketilen yaş meyve ve sebzenin tamamında zirai ilaç kalıntısı konusunda denetimlerini ve analizleri yapabilecek laboratuarlarını artırmak zorundadır. İç tüketime konu ürünlerle ilgili denetim ve analizler göstermelik değil, Avrupa Birliği ve Rusya‘nın gösterdiği titizlikle yapılmalı, üreticileri bilgilendirmeye yönelik tarımsal yayım çalışmalarına önem verilmelidir.

Kullanılan pestisitlerin niteliklerinin iyileştirilmesi, ruhsatlarının gözden geçirilmesinin yanı sıra kullanım ve hasat sırasında da kurallara uyulmasının sağlanması gereklidir. Bunun için üretimin her aşamasında ziraat mühendisleri ile üreticilerin bir araya gelmesini sağlayacak yapıların kurulması gerekir.

Ülkemizde hayata geçirilmeye çalışılan serbest tarım danışmanlığı üreticilerin örgütsüzlüğü ve yanlış destekleme politikaları nedeni ile yeterince etkin kılınamamıştır.

Gelişmiş ülkelerdeki modeller de dikkate alınarak ülkemizdeki üreticiler kooperatif, birlik, şirket benzeri örgütlü yapılar altında bir araya getirilerek bu örgütlenme bünyesinde yer alan danışman mühendisler aracılığı ile üretimde kullanılan pestisitler ve diğer tüm girdi kullanımı, hasada kadar her aşamada denetlenmelidir.

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi, çiftçilerin gelir seviyesinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale getirilmesi, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için üreticiler başta olmak üzere konuyla ilgili ihracatçılar dahil tüm tarafların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
Bana ne, bana ne, greenpeace bizi kötüledi!

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 12:21   #145
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz Mesajı Göster
Greenpeace şimdiye kadar hiç ağaç dikmiş midir? Denizden çöp toplamış mıdır?
Bu eleştirileri Doğa İçin Çal için de yapanlar var. Müzik yapacağınıza gidip ağaç dikin diyorlar...

Ağaç dikmek var olan tüm sorunların çözümü...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 13:07   #146
Ağaç Dostu
 
malina-x's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-07-2004
Şehir: -
Mesajlar: 3,991
Galeri: 23
Greenpeace'ın somut başarıları

Alıntı:
2009: Greenpeace'in en uzun süren kampanyası sonucunda Kanada'da Büyük Ayı Yağmur Ormanı'nı Koruma Anlaşması devreye girdi ve İsviçre'nin yarısı kadar bir alan ağaçsızlaşmaktan kurtarılmış oldu. Kampanya doğrudan şiddetsiz eylemlerle, tüketici baskısıyla ve dünya çapındaki binlerce İnternet eylemcisiyle kazanıldı.
Başarılar | Greenpeace Akdeniz

malina-x Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 13:24   #147
Ağaç Dostu
 
Sakaki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
SORU:

Şimdi Greanpeace'in yürüttüğü Türkiye ilgili eylem de başarılı sonuç verir ve kullanılan pestisit miktar ve oranları çok daha düşürülürse ve bunun sonucu olarak:

a) Daha faydalı ve daha zehirsiz sebze meyveye kavuşursak,
b) Avrupa ve Dünyaya ihracatımız bundan ötürü daha da artarsa,

O zaman kim kazanmış olacak?:

i) Greenpeace?
ii) Türkiye ve Türk halkı?
iii) İthalatı yapan ülkeler ve onların halkı?
iv) Üretici ve/veya iharactçı?

Bunun sonucu olarak kaybedecek olan:

i) Kimyasal tarım ürünleri üreticileri?
ii) Bunları üreten şirketlerin vergi ödediği Avrupa ülkeleri?
iii) Bu ülkelerin halkı?

İronik...

Sakaki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 13:57   #148
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Son yaptıkları Yeni Zelanda daki eylemde tutuklandılar. Tüm dünyanın gözünü kutuplara çevirip, haberimizin olmasını sağladılar.

Anlaşılan ne yaparlarsa yapsınlar silah kullanmıyorlarsa adı icraat olmayacak

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 14:04   #149
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
Galeri: 1
Sayın Sakaki,
Alıntı:
Bunun sonucu olarak kaybedecek olan:

i) Kimyasal tarım ürünleri üreticileri?
ii) Bunları üreten şirketlerin vergi ödediği Avrupa ülkeleri?
iii) Bu ülkelerin halkı?
Kimyasal tarım ürünleri üreticileri niye kaybediyor ki?

Ürüne uygun ruhsatlı ilaçlar (ihracatda Türkiye'de ruhsatlı olması yetmiyor) kullanılsa, kullanım talimatlarına (süre, miktar. vs.) uyulsa...

üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2012, 14:22   #150
Ağaç Dostu
 
Sakaki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
Sn üzüm, konunun başından takip ederseniz anlarsanız neden öyle yazdığımı

Sakaki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:14.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025