![]() |
|
![]() |
#7 |
agaclar.net
|
SONUÇ: “3. Zeytin–Orman Meydan Savaşı” nı ormanlarımız kazanmalıdır ! Görünüşe bakılırsa, zeytinciler ve zeytinyağcılar, “3. Zeytin–Orman Meydan Savaşı”nda çok daha örgütlü. Anlaşılan, önceki girişimlerden önemli dersler çıkarmışlar. Ayrıca, yine görünüşe bakılırsa, kendilerine, “kraldan çok kralcı” kesilebilecek “yetkin” yandaşlar da bulmuşlar. Ne var ki, bu aşamada 1982 Anayasası ve 6831 sayılı Orman Kanunu bile ormanlardan yana. Bir de, ormanlarla gerçekten de gönül bağı bulunanlar doğa ve orman popülizmiyle oyalanmak yerine gönüllerinin yanı sıra akılları, bilgileri ve eylemleriyle ormanların safında yerlerini gerektiğince bir alabilse, bu “meydan savaşından”, en azından daha az zararla çıkılabilecek. Bu, olanaklı mı; evet olanaklı: Anımsanacağı gibi konu şimdilerde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun gündeminde. Açıktır ki, bu düzlemde “Hukukun Üstünlüğü” ve Yargının Bağımsızlığı” ilkelerinin gözetilmesini beklemekten öte bir çabaya girmek olanaksız. Ancak, bu düzlem dışında da yapılması gerekenler, yapılabilmesi olanaklı olanlar var. Türkiye’de tüm ormanların gözetilmesinden¸”devlet ormanı” sayılan alanların korunması, geliştirilmesi ve genişletilmesinden sorumlu olan Çevre ve Orman Bakanlığı, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na başvurarak “safını” belirlemiştir. Anayasanın 135. maddesine göre “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu” sayılan TMMOB Orman Mühendisleri Odası da bu “safta” yerini almıştır. “Kamuya yararlı” derneklerden sayılan Türkiye Ormancılar Derneği, Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği vb kitle örgütleri ile orman fakültelerinin ise hangi “safta” yer aldıkları bilinmiyor. Bu nedenle, sorumluluk büyük ölçüde yurttaşlarımıza düşüyor. Yurttaşlarımız, basınımız, sendikalarımız, kooperatiflerimiz vb oluşumlarımız, sözgelimi; Başta 9 orman fakültesi olmak üzere üniversitelerin ilgili fakülte ve bölümlerine, araştırma enstitülerinden ve TÜBİTAK’tan;
Çevre ve Orman Bakanlığı üzerinde;
Görüldüğü gibi, ormanlarımızın başta “3. Zeytin–Orman Meydan Savaşı”ndan en az zararla çıkabilmesi için de son derece zorlu ve bir o denli de uzun soluklu uğraşların verilmesi gerektiriyor. Verilmezse eğer, ormanlarımız turizmciler, madenciler, enerjiler, vakıf üniversiteleri gibi zeytincilerin de insaflarına terkedilmiş olacaktır. Ne yazık ki, ormanlar onlarla başedebilecek donanıma sahip değil. Değil ama dostları da mı yok? Ben olduğuna inanıyorum. Yanılıyor muyum acaba? |
![]() |
![]() ![]() |
|
|