![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Kaybettik...
|
Bu bence magazinel bir yazı. Bu ve bunun gibi zehirlerin tadları "denekler" üzerinde tanımlattırıldı. Yalnız bunlar 1938 ve sonrası yapıldığı için kaale alınmamış olabilir. Ethik hiç değil bu deneyler bu tartışma götürmez gerçek ancak varlar. Belki ilk kez kendi biri yazmış olabilir. Albert Hoffman da lyserg saeure diethylamid (LSD-25) i denemişti hemde lethal olabilecek dozlarda. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 15-04-2019
Şehir: bandırma
Mesajlar: 2
|
Mücevher, geçmişten bu yana insanların vazgeçemediği en değerli takılardır. Elbette bu takıların kalitesi, sadece mücevher sınıfında değerlendirilmesi ile bağdaştırılamaz. Kalitesini belirleyen çeşitli malzemelerle birlikte özel tasarımlar da vardır. Öyleyse, mücevher yapımında ne kullanılır? Gelin hep birlikte sorunun cevabına bakalım. Kolye, küpe, bileklik ve daha birçok mücevherin en gözde malzemesi altındır. Bundan yüzyıllar önce de altın değerliydi, günümüzde de hala önemini koruyor. Ancak bunun yanı sıra çok sık tercih edilen malzemelerden biri, gümüş olarak karşımıza çıkar. Platin de değerli bir mücevher metali olarak bilinmektedir. Ayrıca son dönemlerde mücevher yapımında doğal taşlara çok rastlanır. Altın, gümüş gibi değerli madenlerin yanında aşağıdaki değerli taşlar da sıkça mücevher yapımında kullanılır: Elmas Opal Mercan Zümrüt İşçiliği en yüksek olan ise altın madeninden üretilen mücevherlerdir. Yapılan takılara ametist gibi doğal taşlar da eklenir. Böylece estetik açıdan insanların hoşuna gideceği malzemeler üretilir. Ayrıca her malzemenin mücevhere dönüştürülmesi sırasında belirli işlemler uygulanır. Kaynak: https://www.goldium.com.tr/blog/icer...-ne-kullanilir |
|
|
|
![]() |
|
|