![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Geçen hafta gittiğim Carrefour/Bursa'da çok ilginç domatesler satılıyordu.Sap kısmı sapsarı bir renkte domates ise yarısı sarı yarısı kırmızıya benzer bir renkti.****** reyon görevlisi renkte bir anormallik görmemiş hatta bütün gün kilolarca bu üründen satmışlar fiyatıda tam rengine göre 0,50 YTL. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
agaclar.net
|
Rusya ile domates krizi çözüldü Rusya'nın Türkiye'den ithal ettiği domates başta olmak üzere üzüm, limon, patlıcan ve patatesten oluşan beş kalem meyve ve sebzeye getirdiği ithalat yasağının kaldırılmasında anlaşma sağlandı. Rusya Karantina merkezinden edinilen bilgiye göre iki ülke heyetleri Cuma gününden bu yana süren müzakerelerde ortak metni parafe etti. Yasak 1 Temmuz'dan itibaren yürürlükten kalkıyor. Metin sabah saatlerinde parafe edildi. Rusya'nın daha önce Avrupa Birliği ile imzaladığı memorandum metnine benzer bir metinde Türkiye ile de mutabık kaldığı kaydediliyor. Türkiye Tarım Bakanı Mehdi Eker'in önümüzdeki günlerde Moskova'ya gelerek anlaşmayı imzalaması bekleniyor. Türkiye Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları başkanlığındaki heyetle Rusya Bitki Koruma ve Karantina Kurumu arasındaki müzakereler Cuma gününden bu yana devam ediyordu. Parafe edilen memaranduma göre, Türkiye Rusya'nın belirlediği standartlara uygun laboratuarlarda gerekli tahlilleri yapılmış ürünleri Rusya'ya gönderebilecek. İkinci olarak da her ürün için ekim anından ihraç aşamasına kadar geçirdiği aşamalarla ilgili bilgilerin yer aldığı belgelerin hazırlanması gerekiyor. Bu belgeler ihraç aşamasında ürünün yanında yer alacak. Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulunan Rosselhoznadzor basın sözcüsü Aleksey Alekseyenko görüşmelerin başarı ile tamamlandığını ifade ederek şu açıklamada bulundu: "İki taraf şu an görüşmeleri tamamladı. Bizim talebimiz Türkiye'den Rusya'ya sağlıklı meyve ve sebzenin gelmesi. Çok verimli bir görüşme yaptık. Protokolün imzalanmasına ilişkin el sıkıştık. AB ile imzaladığımız metinde Türkiye ile de mutabık kaldık. Önemli olan Türkiye'den gelen ürünün sağlıklı bir şekilde Rusya pazarına girmesi. Anlaşma 1 Temmuz'dan itibaren yürürlüğe girecek." dedi. Alekseyenko yasağın başladığı günlerde yine ajansa yaptığı açıklamada yasağın uzun süreli olmayacağını, iki hafta gibi bir sürede sonuçlanmasını beklediklerini açıklamıştı. Yetkililer insan sağlığı açısından gündeme getirilen konunun doğru bir çaba olduğunu, ancak Rusya'nın zamanlamasının yanlış olduğunun altını çiziyor. Özellikle henüz ihracatı başlamamış üzümün geçen yılın verilerine göre yasaklama kapsamına alınması eleştiriliyor. 2005 yılında getirilen yasağın Akdeniz sineğinden kaynaklandığına değinen yetkililer, bu yılki yasağın temelinde tarım ilaçları kalıntısı olduğunu kaydediyor. YASAK 1 TEMMUZ'DAN İTİBAREN KALKIYOR Rusya'nın 7 Haziran'dan itibaren Türkiye'den ithal edilen ürünlerde uygulamaya koyduğu meyve ve sebze yasağı 1 Temmuz'dan itibaren kalkacak. Rusya Bitki Koruma ve Karantina Kurumu Rosselhoznadzor Başkanı Sergey Dankvert basına yaptığı açıklamada ortak protokol imzalamak istediklerini ifade ederek, "Türkiye'den ithal edilen ürünlerde Rusya'nın belirlediği hijyenik kuralların uygulanmasını istiyoruz. İthal edilen ürünlerin yanında sağlıklı olduklarına ilişkin laboratuvar sertikası yer almalı. Bu laboratuarlarda Rosselhoznadzor'un onayladığı teknik donanıma sahip olmalı." açıklamasında bulunmuştu. Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulunan Rusya Federasyonu Bitki Karantina Komisyonu Denetim Başkanı Vladimir Popoviç de soruna kalıcı çözüm getirilebilmesi için Rusya'nın belirlediği standartların yerine getirilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekmişti. Türkiye'den gelen ürünlerde Rusya'nın standartları açısından sağlığa zararlı maddelerin tespit edildiğini kaydeden Rus yetkili, "Sorun siyasi değil. İki ülke ilişkilerinde yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurarak bunu beş ürünle sınırlı tuttuk. İlk defa bu kısıtlamalar yapılmıyor. 2005 yılında da benzer bir sınırlama oldu. Avrupa Birliği ülkelerine de bu durumu anlatmakta zorlandık. Kendi şartlarına göre sağlıklı olan ürünü bize göndermelerini istemiyoruz. Konu bizim belirlediğimiz standartlara uyulması." değerlendirmesinde bulunmuştu. Zaman |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
". Türkiye Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları başkanlığındaki heyetle." Miracle-mucize domateste adı geçen Dizayn Grup yönetim kurulu başkanı da İbrahim Mirmahmutoğulları idi. Sadece birden dikkatimi çekti. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
|
Rusya ile anlaşma sağlanması güzel bir olay ama anlamadığım bir şey ihraç edilen tüm tarım ürünlerinde sağlık sertifikası olması gümrük yönetmeliğince şart olan bir döküman daha önce Rusya satın aldığı ürünlerde bu sertifika şartı yokmuydu acaba ? Yerli tüketici içinde bu haber pek sevindirici olmayacak sanırım birdahaki haftadan itibaren domatesin kilosu büyük şehirlerde 2 ytl.bulur. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-03-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 270
|
"Rusya ile domates krizi çözüldü Rusya'nın Türkiye'den ithal ettiği domates başta olmak üzere üzüm, limon, patlıcan ve patatesten oluşan beş kalem meyve ve sebzeye getirdiği ithalat yasağının kaldırılmasında anlaşma sağlandı." Verilen linke girip ,haberi okudum ve mutlu oldum. ![]() Not:en azından otomatik denetleme mükün olacaktır. ![]() Düzenleyen tener : 29-06-2008 saat 14:58 |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
|
Sakın yemeyin bu kanseri DEVLETİN çok önemli bir ismi masada açıkça söylüyor...- Ne yapsak önleyemiyoruz... Tarım ilaçları resmen zehir yayıyor, kanserojen yayıyor. - Domates ve biber başrolde... Bu olayı basit bir "zerzevat vakası" olarak görmeyin... Bu olay artık bir "devlet sorunu"dur... Yıllardır MGK dosyalarının çözülmeyen demirbaş sorunlarından daha önemli bir hal almıştır. Çünkü kanser resmen pazara, markete inmiştir. Biz de yiyoruz. Çocuklarımıza yediriyoruz. İşte Tarım Bakanı da kabul etti ki, "Güvenli çitçi" diye bir şey uydurdu. Yani artık ihraç edilecek sebze ve meyve özel tarım bölgelerinde yetiştirilecek. Devletin kontrolünde olacak. Buna da "güvenli çiftçi" dediler. Peki ya biz... İhraç malları güvenli. Bize satılanlar ne olacak? Bakanlığın açıkladığı "Güvenli çiftçi sertifikası" resmen kanserojeni doğrulamıştır. Tarım ilaçları zehrini doğrulamıştır. Türkiye’den sebze ithalatını durduran Rusya’yı doğrulamıştır. Ben devletin çok yetkili bir ağzından duyum... Yemeyin bu kanseri... Kaynak: Hürriyet Gazetesi |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
|
Acaba ne cins tohum ile üretilmiş diye şüphelenmeliyiz
Merhaba. Satın aldığımız gıdalar ne kadar sağlıklı? bu soruya kimse yanıt bulamıyor. Marketlerde güzel ambalajların içindeki gıdalar sağlıklı mı? Peki ne yiyeceğiz? Yabancı gıda devleri yaptıkları reklam kampanyaları ile, Halkımızın beslenme alışkanlığını değiştirdiler. Eskiden bütün Dünyada isim yapmış bir Türk Mutfağı vardı. Şimdi ise o sağlıklı mutfağımızın yerini fast food denilen ve içinde ne olduğu belli olmayan gıdalar almaya başladı. Herkes şunu bilmelidir ki, mevsiminde tüketilmeyen hiç bir meyve, sebze yararlı değildir. Sebze ve meyveleri seçerken, iri ve parlak olanlarını değil de, biraz yamuk, hafifçe olmamış ve küçük olanlarını seçersek, en azından ilaçlı, hormonlu ve Genetiği değiştirilen ürün olmadığından emin olabiliriz. Ülkemize fast food çılgınlığı geldiğinden beri, çocuklarımız yetersiz ve dengesiz besleniyorlar. Bunun önüne geçmemiz ve sağlıklı nesiller yetiştirmemiz gerekiyor. Elemeye önce zararlı gıdalardan başlamalıyız. Kökenini bilmediğimiz hiç bir gıdayı satın almamalıyız. Acaba hangi tohum ile üretilmiş diye şüphelenmeliyiz.Ürün kaybını önlemek için çiftçimize sunulan her maddenin aynı zamanda zehir olduğunu unutmamamız lazım. Unutmamamız gereken bir şey de şu; Para kazanmak uğruna yediklerimizin içine her türlü zararlı maddeyi katabilirler. Hatta, yememizi sağlamak için, gıdaların yapay olarak lezzetleri ile oynayabilirler. Tabi doğal olmayan yollar ile. Daha da ileri giderek bazı yiyecekleri balkonumuzda yetiştirmeyi öneriyorum. (Maydanoz,Dereotu,Kekik, Nane, Domates, Patates, Brokoli, Ispanak vs.) Hiç değilse ne yediğimizi biliriz. Kimse ben nasıl yetiştireceğim demesin sandığınız kadar zor değil. Saygılar |
|
|
|
|
|
#8 | |
|
Ağaç Dostu
|
Domateslerimiz ve tohumlarımız.
Merhaba. Tohumculuğumuz ve gen kaynaklarımızın güvenliği hakkında önemli olduğunu sandığım, Elektronik posta yolu ile gelen mektubu aşağıya aktarıyorum. Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-08-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 38
|
Devlet vatandaşını korumak istese kanun da çıkarır denetim de yapar.Devletin varlığı vatandaşı korumak için değil,çıkar çevrelerini korumak içinse ne yapılabilir? Devlet sigara sağlığa zararlı diye abartı bir uygulama getirebiliyor,sebebi sadece bu mu yoksa sigara firmalarının ABD hükümetiyle olan sorunları mı? Gıdada yapılmak istenen ise yine bu işin tamamen dünya devi sömürge şirketlerinin eline geçmesi.Gıda fiyatlarını takip edin,fiyatların buraya gelmesi ne nüfus artışı ne üretim azalmasından kaynaklanamaz. İnsan sağlığı işçi olarak çalışabilecek 20-50 yaş arası için önemlidir,şirketlerin verim alamayacağı 50 yaş üstü bir insan sadece külfettir. Dünyanın düzeni bozuk.Yediğimiz herşey bozuk.Eğer şehirde sağlıklı olarak nasıl beslenebileceğimizi bilen varsa lütfen bunu söylesin.O zararlı bu zararlı ama ne zararsız? |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaçsever
|
buradaki asıl sorun tohumlukların nereden hangi ulkeden gelmiş olmasıdır???evet bitki genetiğinde son yıllarda çığır açan ve bu sıstemin başinda yer alan ülke İSRAİL bitki genetiği hocamızın aktarımıyla paralel ithal edilen 2 sınıf olarak gördükleri pazara (ortadoğu,asya)sürekli olarak genetiğle oynanmış ürünleri devlet organları yoluyla girdiğini söylemekteydi(ank yöresi 2007-2008) bazen kabul gormeyen ürünler olarak çiftçimizde kalmakta,bazende ürün hasat edilemeden mahsul kavrulmakta oluyor... bundan dolayı kendi tohumlarımızla yola çıkmakta fayda var.... |
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|