![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
agaclar.net
|
Ergene Nehrini Temizleme Projesi Ergene Nehri Temizlik Çalışmalarına Yönelik Toplantı / 7 Mart 2010 Böyle bir yerlerde bırakmıştık ![]() |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
![]() ![]() Ancak hep söylediğim gibi ölçüm metodunun her aşamada nasıl göz ardı edildiğine güzel bir örnek daha. Tanklardan birindeki melas oranı fazla gelmiş olacak ki, EM akmayacak kadar katılaşmıştı. ![]() ![]() Ergene nehrinde bugün sular taşımıştı. İşte dozlama yapılan EM tanklarının hali. Sel hepsini darmadağın etmiş. Suda yüzen EM tankı. ![]() |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sayin Acemi Çaylak, Benim 152 nolu mesajımda ne demek istediğimi anlamamışsınız. Siz hep böyle mi yaparsınız. Önce Sayın Sarıcan örneğini verdiniz o tutmadı, sonra Benim sizin başlıklarınızı taklit ettiğimi söylediniz o da tutmadı. BOİ5'i sizden öğrendiğimi söylediniz. Olmadı, olmadı. Herhalde, gece gündüz bizim tankları gözlüyorsunuz veya birilerine gözletiyorsunuz. Benim bildiğim kadarıyla, mezbahanın önündeki tanklar melas, EM aktif değil. Bu konuyu sayın Alper Akman mutlaka yanıtlayacaktır. Bir kap içinde ve ph metre ile resimlediğiniz ürünün nereden alındığını bilmiyorum. Kusura bakmayın ama benim hakkımda bu kadar söylediğiniz yanlış şeyden sonra, inandırıcılığınızı kaybettiniz. Bu ürünün bizim olduğunu nereden bileyim. Kendiniz herhangi bir kabın içine herhangi bir melaslı ürün koyup ölçüm almış da olabilirsiniz. Kusura bakmayın ama bu tür şeyler bizi bağlamaz. Bu da sizin yeni bir denemeniz olabilir. Bakalım bir daha ki (eğer olursa) sefere neyi deneyeceksiniz. EM aktif'in, ph değerinin 4'ün altında olması gerektiği görüşümü yine tekrarlıyorum. O ürün bizim olsaydı bile bu görüşüm değişmezdi. Bir tartışmada, insan haksız da çıkabilir. Bunlar doğal şeylerdir. Ben haksız çıktığımda kabullenir ve eğer hata ettimse özür diler geçerim. Eğer hata etmedimse, sorun da yok demektir. Yanılmışım derim. Ama kimseyi bu yüzden zor duruma sokmaya çalışmam. Kusura bakmayın ama siz, bir konuda haksız olduğunuz anlaşılınca, sürekli ilgili ya da ilgisiz başka konuları gündeme getirerek üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Sele kapılmış EM tankından bile medet umuyorsunuz. Bu da sizin acizliğinizi gösterir. Bu alışkanlığı bırakın lütfen. Tamam bu projeye inanmıyorsanız, inanmayın. Ben bütün dünyayı her şeye inandıracak değilim. Ancak, sizin sürekli bizim açığımızı aramanız, sürekli bak gördünüz mü işte yanlış yapıyorlar diye insanların gözüne sokmak istemeniz bence doğru değil. Keşke bana veya Alper Bey'e özelden bildirseydiniz. Ben olsaydım öyle yapardım. Yüzen tanka gelince, her yerde kaza olabilir. İnsanların arabaları, evleri yüzüyor sel gelince. Bu tür şeyler olabilir. SAyın Acemi Çaylak ve SAyın Ensar, Benim için hala tüm köprüler atılmış değildir. Siz yine benim dostumsunuz. Benden nefret de edebilirsiniz. Bu size karşı duyduğum saygıyı hiç bir zaman değiştirmez. Ben kimseye kırgın değilim. Kızgın da değilim. Size yine zeytin dalı uzatmak isterim. Klavyeden el uzatmak biraz güç oluyor. Proje yapılsın veya yapılmasın. Bunlar iştir. ERgene'nin temizliği için bence bir şeyler yerinden kıpırdadı artık. Şöyle veya böyle bu hareketin sonunda Ergene'nin temizliğine vesile olacağına inanıyorum. Bunu Istranca, mikropları mı yapar, EM'mi, Pirinç suyu mu, Sarıcanın enzimleri mi veya başka bir şey mi bilmiyorum. Ama benim kafamda olan olay her türlü olanağı kullanmaktı. Ben yine bu temizliğin hem tüm Agaclarnet ekibiyle hem de halkla birlikte halkın cebinden fazla bir para çıkmadan özellikle kirleten sanayicilerin ödeyeceği büyük bir projeyle yapılmasından yanayım. Bunu hep tekrarladım. Yine tekrarlıyorum. Ben tüm Agaclarnet uyelerini seviyorum. Buna hem siz hem SAyın Ensar dahilsiniz. Size dün akşam arkası arkasıya sorular sormam yanlıştı. Dedim ya bazen kızıyorum her zaman değil. Eğer bilmiyorsanız açıklamam gerekirdi. (Bu da benim öz eleştirim) Projede tüm agacseverler olarak birlikte olursak sevinirim. Sayin ENsarin bolgede yapabilecegi cok sey olduguna inaniyorum. Kendisiyle daha once de membran teknolojisinin Turkiyede uretilmesi gerekir diye konusmustuk. Hala ayni dusuncedeyim. Ergen havzasinda membran teknoljileriyle suyun geri kazanimina cok ihtiyac var. Birlikte olmazsanız da sağlık olsun. Ben elimi uzatmış olurum. El uzatmakla küçülmüş olmam nasıl olsa. SAygı ve sevgilerimle. Not: Herkesin bilmesini istediğim bir şey var: ERgene projesinde yer almam para ile ilgili değildir. Ben İngilterede hayatımı geçindiriyorum. Benim paraya ihtiyacım yok. Dosta ihtiyacım var. Tüm amacım, daha önceden belirttiğim gibi ölmeden o Nehirde yüzmektir. Bu amaçla, projenin maliyetini karşılayacak finans da arıyoruz. Tekrar herkese saygı ve sevgiler. Düzenleyen Dogasever : 31-10-2010 saat 09:28 Neden: ek |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Eğer bu kadar inancınızı kaybettinizse, agaclar.net üyelerini birlikte pH ölçmeye davet ediyorum. Halep ordaysa arşın burada. Üstelik 10 tane farklı pH metre ilede ölçebiliriz. Yeterki doğrular ortaya çıksın. Sabah akşam tankları gözlemiyorum ama, bugünkü yağmurda herşeyin yerle bir olacağını biliyordum. Bu konuda mevsimin uygun olmadığını daha öncede söyledim. Ve Ensar'a ısrarla ben tankları görmek isitiyorum diye onu zorladım. Çünkü doğadan geliyorun, bir koyunumu sele kaptırdığımda küçük bir çocuktum daha, suyun nasıl yıkıcı olduğunu çok iyi bilirim. |
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Mesajımın tamamını okudunuz mu bilmiyorum. Tabii ki söylediklerinize inanıyorum. Eğer numuneler geçrekten bize aitse ve ölçümleriniz doğruysa, demek ki oradaki pH tam olarak aktifleşmemiş demektir. ph 4'ün altında olursa daha iyidir. Yalnız aktifleştirme gerçekleştikten sonra sıcaklığın düşmesinin etkisiyle pH biraz yükselebilir. Bu durumda kullanımdan önce biraz ısıtılarak pH'ın düşmesi sağlanır. Oradaki arkadaşlarımızı bu konuda uyarması için Alper Beye bildireceğim. Dikkatimizi bu konuya çektiğiniz için size de ayrıca çok teşekkür ederim. Saygılar. Not: Atıksu Mikrobiyolojisi başlığındaki tüm mesajlarımı sildim. Düzenleyen Dogasever : 01-11-2010 saat 12:20 |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Doğasever, Biliyorsun bu Proje AGACLAR NET projesi olarak başlamış idi. Olay bana iletildiğinde Atık deşarjı durmadığı için bu işin yapılamıyacağını belirtmiş idim ve bu konuda seninle ( SEN DİYORUM NEDENİ Nİ BİLİYORSUN ) mutabakat sağlamış idik. Biz AĞAÇLAR net üyeleri kısıtlı kaynakları akılcı kullanmaya çalısan , har vurup harman savurmayan, köy enstitüleri mantığında bilgiyide. sevgiyide, üzüntüyüde başarı vede başarısızlığı paylaşan insanlar gurubuyuz. Gurubuz farklı fikir ve görüşler olacaktır. Benim başından beri tek amacım var idi. Kirlenmenin boyutları nedir ? Bu uygulama sonucunda yapılan masrafa değecek mi?. Üzgünüm sorularımın nerdeyse tamamı cevapsız kaldı. Üzüidüm ama bir kişi dışında kimseye kızmadım. Bir dostuma kırıldım neden dersen PİR SULTAN cevaplımış. ''Elin attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar beni'' Sevgili Doğasever, sanmaki sana kızgın ya da kırgınım. Kırgın olduğum dosta zaten kırıldığımı söyledim. Adetim değil hiç te duygularımı saklayamam. Beceremem de. O yüzden hiç kumar oynamam. Sevgili DOĞASEVER, sana ve EM e karşı olduğumu düşünüyorsan hata ediyorsun derim. Sana karşı değilim ama projenin zamanlamasına karşıyım derim. Uygulanma tarzına karşıyım derim. Zaten sorularımın tamamı bunlar ile ilintili idi. Ergene konusu o kadar yanlış sunuluyor ki anlatamam. Ergene nin kaynağından ergene yatağına ne kadar su veriliyor ? Biliyor musunuz ? Meymun yazmıştı. İsterseniz fotoğraflayıp sizlere gönderebilirim. Hep sanayiciyi suçluyoruz. ALPULLU ŞEKER FABRİKASINI KİM KURDU? Atıkları nereye nasıl deşarj ediliyordu? Çorlu Organize Deri Sanayi Bölgesi BİR GECEDE GÖKTEN ZEMBLLE Mİ ? İndi. Sanayiciye yatırım yaptıracaksın. Seçim de yatırım yaptırdığın sanayiciyi oy almak için kullanacaksın sonrada SUÇLAYACAKSIN. ISTRANCA derelerinin suyunu, Melen çayının suyunu, Mudurnu çayının suyunu kim kullanıyor ? istanbul halkı. Ey İstanbul halkı hiç düşündünüz mü ? Size su sağlayan dereler doğal mecralarından saptırıldıklarında neler olacak ya da neler oluyor. Tüm doğal dengelerin bozulmasından yararlanacaksın sonrada çevreci olacaksın. ALANDA KAÇAN MI ? Melenin ve Istranca derelerinin suyuna hayır aktivitesine kaç kişi gönülden katılır? Hiçbirimiz iğneyi kendimize batırmadan ÇUVALDIZI başkalarına batırmak sevdasından vazgeçemedik. Kabullenmemiz gerekiyor ben, sen, o biz,siz,onlar hepimiz süçluyuz. Bence eylemimiz '' DOĞADAN ve GELECEKTEN ÖZÜR DİLEMEK olmalıdır. Birbirimizden lafla değil. Sorunu doğru saptarsak çözüm kolay. Yoksa kısıtlı kaynaklarda yanlış kullanılırsa vay halimize !! ÖNCE PROBLEMİ DOĞRU TANIMLIYALIM LÜTFEN. Sevgiyle kalın, |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
SEvgili Dostum Ensar, Bizler her şeyden önce arkadaşız, dostuz. Sonra insanların tamamı bu mekanı bir gün terkedecek. Geriye sadece ERgene kalacak. O da kalırsa! Doğru atıksu deşarjı önce dursun demiştik ancak atıksu deşarjının durması daha zaman alacak gibi görünüyor. Bu yıl 8 Belediye artıması yapılacak ve ondan sonrakiler de 2012 de planlanıyor. Ben herkesi takip ediyorum. Ayrıca, Çorluda boşta duran bir atıksu arıtma tesisi var. Bu proje kapsamında bu tesisi de kazanabileceğiz. Arıtılmamış su miktarını ne kadar azaltabilirsek o kadar iyi. Ayrıca atıksularını Ergenenin yan kollarına deşarj eden Belediye ve beldelerin atısularını kaynağına ne kadar yakından EM ve Bukaşi ile müdahale edersek atıksuyun parçalanması da o kadar iyi olacak, dere yatağında Ergeneye katılana kadar büyük oranda arıtma yapımlış olacaktır. Yan kollara sazlık takviyesi yapılabilir. Ayrıca, yine belde ve köylere doğal arıtma sistemleri kurabiliriz. Ayrıca, bu proje kapsamında insanları bilinçlendirmek için yapabileceklerimiz de var. Örneğin, insanlar fermante pirinç suyunu atıksu giderlerine haftada bir dökseler atıksu açısından büyük fark yaratır. Belediyelere çok çok ucuza, (maliyetine) EM verebiliriz. Onlar halka ücretsiz dağıtabilir. EM maliyeti, yerli mikroorganizma üretiminden bile ucuza gelir. Istrancanın suları konusunda söylediklerine tamamen katılıyorum. Tüm sular Istanbula pompalanıyor. Melenin ve Istranca derelerinin suyuna hayır aktivitesine kaç kişi gönülden katılır? BEN KATILIRIM. İnsanlar maalesef çok aç gözlü, her şeyi tüketiyoruz, her şeyi bozuyoruz. Ancak buna bir yerde DUR demek gerekiyor. ERgenenin kirliliğine mutlaka dur dememiz gerekiyor. Projelerin zamanlaması her zaman bizim elimizde olan bir olay değildir biliyorsun. Ama yine de gerçekten Eylül ayında kokunun kesildiği söyleniyor. (Tamam inanmayabilirsiniz ama bana inan ki bunu binlerce kişi söylüyor!) Gönül isterdi ki Temmuz veya Ağustosta yapmış olalım ama denk gelmedi. Gönül isterdiki uygulama başlamdan herkesin haberi olsun ama benim bile haberim olmadı ki! Bu şekilde başlamış olması beni de memnun etmedi ama Türkiyedeki arkadaşlarımız da her cephede savaşıyorlar. Birçok farklı uygulama var. Keşke daha farklı başlamış olabilseydi. Ama ne yapalım böyle oldu diye yatapı yorganı yakacak halimiz yok, değil mi? Bnudan sonrası için destek olmalıyız diye düşünüyorum. Ayrıca, senin kurbağa resminde gördüğün yer gerçekten ERgeneydi ve senin de deiğin gibi dibi görünüyordu. Bizim oluşturduğumuz setin önündeki küçük göllenme olan yerdi. Su orada da devamlı akmasına rağmen, EM daha iyi tutunduğu için (setteki doğal malzemelere), kirlilik parametrelerinde iyileşme görüldü. AKM'de %45 cıvarında , ve KOI'de %42 cıvarında düşüş görüldü. ASıl uygulamada bu şekilde savaklama ve gölleme yapılan setlerin sayılarını rahatlıkla artıabiliriz. Ayrıca suyun oksijenini artırmak için de yapılabilecek güzel şeyler var. Bunları paylaşırım. Çalışmaya bir yerden başlamak gerekiyordu atıksuyun tamamının kesilmesini beklersek korkarım hep bekleyeceğiz hiç kesilmeyecek. Biz harekete geçecrsek atıksu desarjı kesilmesi de hızlanacak görünüyor. Bu projede benim kanım iyi mikroorganizmalarla kötü mikroorganizmaların mücadelesi gibi, iyi insanlarla kötü insanların ya da temizleyenlerle kirletenlerin mücadelesi olacak! Keşke herkes iyi olsa da atıksu deşarjı kesilse. Ama olmuyor işte geçrek hayatta hiçbir zaman ideal koşullar geçerli olmuyor. Hep her şeyi mücadele ile elde etmek gerekiyor. Bizler Agaclar Netin Trakya ayağı olarak bu mücadeleye el koymalıyız. İyileri uyandırmalı, kötüleri ürkütmeliyiz. Yoksa maalesef kötülerin hakim olduğu bir nehrin gölgesinde daha çok uyuruz... Benim düşüncem iyilerin ordusunu oluşturup, harekete geçmektir. Şu anda halk uyuyor farkındaysan, Istanbuldan çevre örgütleri gelip eylem yapıyorlar. Halbuki halk bu nehri sahiplenmeli. Bunu da ancak temizliğine etkin olarak katılırsa yapar. Ben tek sanayici suçlu demiyorum bunda herkesin suçu var tabii ki.. Ama bizler aramızda gereksiz tartışmaları bırakmalı ve birlik olmalıyız. Biz işin uygulama şeklini ve zamanlamasını tartışırken, kötüler yapacaklarını yapıyorlar zaten. Kaynakları yok etmeye, kirletmeye her gün devam ediyorlar. Bunlara dur demenin zamanı geldi. Ama gücümüzü yanlış şeyleri tartışarak harcıyoruz. Sevgiler saygılar. Eylemimiz için bulduğun slogan çok güzel "DOĞADAN VE GELECEKTEN ÖZÜR DİLERİM" ve hatta bence "ERGENEM'DEN ÖZÜR DİLİYORUM" daha da iyi. |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
|
29 Ekim' e olan inancım daha da arttı. Demek ki insanlara aklı selim olarak düşünmeyi sağlıyor. Olması gerekende buydu. Bazan herkesin durup kendi kendine "Ben ne yapıyorum?" diye sorması gerekiyor demek ki. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
ERgene Nehrinin kirliliği hakkında...
Sevgili Ensar, Uygulama tarzı ve zamanlamaya ilişkin açıklamayı bir önceki mesajımda yapmıştım. Mesajında kirliliğin boyutları ve bu işin masrafa değip değemeyeceğini sormuşsun. Ona da yanıt veriyorum. Kirliliğin boyutları 2008 yılı Ağustos ayı itibarıyla aşağıda tabloda verilmektedir. Tablodan anlaşılacağı gibi, Ergene birçok bölümü itibarıyla 4. Sınıf çok kirletilmiş nehir sınıfına girmektedir. Ekim 2010 itibarıyla bizim yaptığımız analizde ise, KOİ (rakam sonra açıklanacak), AKM ise (rakam sonra açıklanacak) olduğu saptanmıştır (Çorlu -Çerkezköy) alt havzası, Muratlıya girmeden hemen az önce. EM uyguladığımız bölümde ise bu değerler KOİ (rakam sonra açıklanacak) ve AKM (rakam sonra açıklanacak) değerlerine düşmüştür. Yukardaki mesajda bahsettiğim sırasıyla yaklaşık %45 ve %42 lik iyileşme değerleri bunlardır. Ben nehrin, belirli bir noktasından sonra yapılan uygulamada 600 metrelik (numune alınan iki nokta arasındaki mesafe) mesafede bu derece iyileşme olacağını bile beklemiyordum. Numune bizim oluşturduğumuz setin hemen önündeki göllenme noktasından alınmıştır. Demek ki, daha ilk baştan başlayarak, dozajlama yapsak, arıtması olan fabrikaların arıtmalarını kullanmalarını mutlaka sağlasak, Bir yerine nehir boyunca birden fazla EM dozajlama istasyonu kursak, evsel atıksulara daha kaynağına yakın noktalardan müdahele etsek, Ergenenin yan kollarına müdahale etsek, ve oksijen artırıcı daha başka bazı önlemler de var bunları da yerine getirsek. 280 km'lik bu nehirde, 600 metredeki iyileşmenin kat ve kat fazlasını elde edebiliriz. Önemli olan EM mikroorganizmalarının nehre hakim olmaları, hakim olduktan sonra sürekli arıtma yapacaklarını biliyorum. Ayrıca, Çorluda atıl duran atıksu arıtma tesisini da devreye alabiliriz. Bunun da katkısı olacaktır. Kirlilik yükünü azaltmak için oturup beklemekten başka daha yapılabilecek çok şey var... ![]() Ayrıca behir boyunca okisjen her yerde sıfır değil. En büyük kirlilik Çerkezköy ve Çorlu civarında. Ondan sonra fazla bir kirlilik görünmüyor. Aynı kirlililik Merice kadar devam ediyor. Aşağıda çözünmüş oksijen içeriğini yayınlıyorum. Şimdi gelelim masrafa değecek mi sorusuna. Sevgili Ensar, bu nehir insan sağlığını tehdit eder boyutta. Bunun en azından insan sağlığını tehdit eden boyutunu ortadan kaldırabiliriz. Tarımda büyük iyileşme sağlayabiliriz. BUnun getireceği katma değeri düşün. Şu anda, Keşan İpsala çeltik üreticileri almaları gereken verimin ancak %25'ini alabiliyorlar. Bunu rahatlıkla artırabiliriz. Ürünleri daha sağlıklı hale getirebiliriz. 4. Sınıf kalitesinde olan bu nehri, şu anda alınacak bazı önlemlerle rahatlıkla 2. sınıf kaliteye yükseltebiliriz. Ayrıca, hepsinden önemlisi, Yunanistana, ERgeneyi kirlettiğimiz için tazminat ödediğimiz söyleniyor. Ancak tazminatın miktarını bilmiyorum. Eğer doğruysa, bence gereksiz yere tazminat ödüyoruz. Top yekün her türlü imkanı kullanarak bu projeyi başlatsak, bu tazminatı ödemekten kurtulacağımızdan eminim. Çorlu Çerkezköyden sonra ciddi kirletici kaynak olmadığından Çorlu havzasında 2. dereceye yükseltilecek nehir kalitesi, Meriç civarına 1. derece nehir kalitesi olarak yansıyacaktır. Bundan eminim. Saygılar, sevgiler. Düzenleyen Dogasever : 05-11-2010 saat 00:11 Neden: acıklama |
|
|
|
|
|
#10 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Gerçek bir öykü....
sEvgili dostlar, Sn Gecenin mesajını en son mesajımı yazdıktan sonra ancak görebildim. Sn Gecenin yazdıklarının hepsinin altına imzamı atarım. Kesinlikle doğru. Bizler amaçları aynı olan insanlarız. Birlik olarak el ele vermeliyiz. Bence beklemek doğru değil. Size bir blogtan aldığım aşağıdaki ERgene'nin ilk kişrlenmeye başladığı günlerde bir insanın başından geçenleri okumanızı rica ediyorum. O günden beri hala bekleniyor. Bu atıksuları birileri gelip vanasını kapatacak diye bekliyoruz. Biz harekete geçmezsek, kimsenin vanları kapatacağı yok. Sevgiler. Aşağıdakileri ben ibretle okudum ve o günleri yaşayan kişilerden biri olarak sağa sola koşuşturduğumu, insanlara lütfen balıkları yemeyin diye yalvardığımı, Belediye Başkanının kapısında kamp kurduğumu hatırladım. Maalesef sonuç değişmedi... Alıntı:
http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=8421 Düzenleyen Dogasever : 31-10-2010 saat 11:18 Neden: kaynak duzeltme |
|
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Ergene Kirlilik parametreleri (devamı)
Nehir boyunca Kimyasal Oksijen İhtiyacı ve Askıda Katı Madde değişimi (2008). Çerkezköy Çorlu civarının kirliliğin en yoğun olduğu kesim olduğu açıkça belli. ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
SevgiliDoğasever, Geçen gün Ayhan Kıran isimli İngiltere Birmingham da Doktora yapmış bir arkadaşla tanıştık sizi hatırlıyor gibi oldu. Sizde Birminghamda mı doktora yapmıştınız ? Ya da Hangi üniversitede kaç yıllarında ? Sevgili dostum, Verdiğin analiz değerlerinin adetleri, hangi tarihlerde, hangi saatlerde, kimler tarafından da tesbit edildiği ile ilgili bilgiler verebilirsen sevinirim. Çevre ve orman Müdürlüğü, Namık Kemal Üniversitesi ile dirsek teması halindeyim. Şu sıralar da gönüllü olarak ÖNDER ÇİFTÇİ PROJE gurubu ile Almanyanın en büyük Tarım örgütü DLG VAKFININ BİRLİKTE HAZIRLADIKLARI BİR PROJE İÇİN BENCE OLMAZSA OLMAZ BİR LABRATUVAR KURDURULMASI için uğraş veriyorum. Mühendislik çok iyi bilkdiğin gibi ÖLÇEBİLDİĞİNİ, ölçebildiği materyallarden KONTROL EDEBİLDİĞİNCE, üretir. İlerki günlerde, belki bizim de faydalanabileceğimiz, kurulması konusunda ısrarcı olduğum bu LABARATUAR DA bulunmasını istediğin ölçüm ve kontrol enstrümanlarını listelersen sevinirim. Biz Almanlardan isteyelim de onlar vermesinler.Üç gün sonra isteseydiniz verirdik gibi hava da atmaya kalkmasınlar. Sevgiyle kalın. |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sevgili Ensar, Ben Oxford Üniversitesi'nde 1987-1991 yılları arasında doktora yaptım. Ama İngiliteredeki çoğu arkadaşla temasım vardı. İsim yabancı değil. Eğer benimle aynı zamanlarda İngiliterede bulunduysa mutlaka görüşmüşüzdür. En azından belirli günlerde Elçilikte de biraraya geliyorduk. Bahsettiğin proje çok iyi. Laboratuvar kurulursa çok güzel olur. Trakyada büyük ihtiyaç var. Şimdi ben buradan toprak ve su analizi yapabilen bazı cihazları önerebilirim. Ancak bence parayı Almanlar verecek ise, Alman marka cihazların Almanyadan önerilmesi çok daha iyi olur. Alımına daha sıcak bakarlar. (İngiliz malı için alman parası bulmak biraz zordur!) Ben internetten hangi firma ve cihazlar olabilir yardımcı olabilirim. Ayrıca eğer isterlerse, Namık Kemal Üniversitesine Çorlu Deri Sanayi ile ortak yapılabilecek bir çevre projesi de önerebilirim. Sevgi ve selamlar. Düzenleyen Dogasever : 09-11-2010 saat 21:04 Neden: düzenleme |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
|
Yukarıda mesaj yazan tüm arkadaşlara teşekkür ediyor ve saygılarını sunuyorum. Birlikten kuvvet doğar. Bilgilerinizi, birikim ve tecrübelerinizi ortaya koyup, bunu Ergene için kullanmanız çok harika. Saygılar, sevgiler. |
|
|
|
|
|
#15 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Foruma hoş geldiniz ![]() |
|
|
|
|
|
|
#16 |
|
Yeni Üye
|
Merhabalar, Bu Em Teknolojisini 2 hafta önce yine bu siteden ve Sayın MeyveliTepe'nin özel bloğundan öğrendim... Siteden takip etmek istiyorum fakat Em ile ilgi çok fazla konu açılmış ve takip etmek çok zorlaşmış.....Bu canlı organizmaların en son BP tarafından Meksika Körfezindeki petrol sızıntısında kullanıldığını duydum ve hemen TPAO da çalışan Kuzenim'e (OrtaDoğu ve Rusya dan sorumlu) bu organizmalar ile ilgili sorularımı yönelttim...Evet o da bu organizmaların petrol şirketleri tarafından deneme amaçlı kullanıldığını ve TPAO'nunda Karadenizdeki doğalgaz arama kuyularında bu organizmaları deneme amaçlı kullanmaya başlayacağını iletti....Tabi ki bu kullanılacak ürün EM 'midir yoksa başka bir ürünmüdür bunu oda bilmiyor... Benim ve Kuzenim'in düşüncesi yararlı canlı organizmaların enazından hiçbir şekilde bize ve bitkilerimize zarar vermiyeceği ve denenmesi gerektiği yönünde....Fakat benim sıkıntım forum başlıklarında ve konularında verilen EM ürününü satın alabileceğimiz mail bilgilerinin ,şirket telefonlarının çalışmaması ve cevap alamamamız... Ben ürünü almak ve denemek istiyorum,tabi ki sonuçları resimlerle burada ileteceğim....Siz sevgili dostlarımdan bu ürünü nereden satın alabileceğim konusunda bana bilgilendirme yapmanızı rica ediyorum....Bu arada Adana da oturuyorum..Bu ürünü Adana da alabileceğim bir satış bayisi var mıdır? Saygılarımı sunarım... |
|
|
|
|
|
#17 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Alıntı:
Yukarıdaki alıntıda belirtildiği gibi Meksika Körfezinde EM değil BAŞKA TEKNOLOJİ KULLANILDI. Sevgiyle kalın |
|
|
|
|
|
|
#18 |
|
Yeni Üye
|
Ensar Bey Merhaba, Ben yazdığım mesajda Meksika körfezinde EM'in kullanıldığını söylemedim,temizlik için canlı organizmaların kullanılmış olduğunu yazdım.....Yazımda da asıl belirtmek istediğim konu ,yararlı mikroorganizmaların bir şekilde bize fayda sağlıyacağı ve mikrobiyol ürünlerin bir şekilde denenebileceği hususuydu...Bir önceki mesajımda yanlış anlaşıldıysam özür dilerim... Saygılarımla, |
|
|
|
|
|
#19 | |
|
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
Firma olmanın ne gibi bir kötülüğü var anlamayı isterim. İzmir'de aldığımız projeksiyon için amacı ticari kazanç olan bir firma bize katkıda bulundu. Üyelerle topladığımızdan eksik kalanı tamamladı. Katkıda bulunan Allegro ilaç firmasıyla birlikte anılmak bence gayet uygun. EMA da bence çok işe yarar bir ürün, gayet memnunum bu ticari firmadan. Bir litre EMA alacağım için bana yarım saat bilgi verdikleri oldu. |
|
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Ergene Nehri Temizlensin Eylemi Yapıldı EDİRNE’nin Uzunköprü İlçesi’nde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, çevresindeki fabrikaların atıkları nedeniyle simsiyah akan, içinde canlı türü yaşamayan ve çevreye ağır kokular yayan Ergene Nehri’nin temizlenmesi için yol kapattı ve ağızlarına taktıkları maskelerle eylem yaptı. Üzerlerine kefen giyen ve Ergene Nehri kenarına yatan çok sayıda kişi ise ölü taklidi yaptı. Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğan ve Çorlu, Çerközköy, Lüleburgaz, Babaeski ve Uzunköprü’den geçtikten sonra Meriç Nehri ile birleşen ve ardından Saroz Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri’ndeki kirlilik, özellikle Uzunköprülüler’i çileden çıkarttı. İlçe halkı, simsiyah akan, içinde canlı türü yaşamayan ve çevreye ağır koku yayan Ergene Nehri’nin temizlenmesi için eylem kararı aldı. Uzunköprü Belediyesi, Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği, Edirne Doğa Sporları Kulübü ve çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu’nun organize ettiği ‘Ergene temizlensin’ eylemine, 7′den 70′e yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Ellerinde çeşitli dövizler taşıyan binlerce kişi ilçe girişinde toplandı. Uzunköprü- Çanakkale yolunu trafiğe kapatan ve ağızlarına maske takan grup daha sonra davul, zurna, klarnet ve trampetten oluşan enstürümanlar eşliğinde göbek attı ve halay çekti. Ardından grup, altından Ergene Nehri geçen dünyanın en uzun taş köprüsü olarak kabul edilen 1374 metre uzunluğundaki Uzunköprü’nün üzerinden geçti. Üzerlerine beyaz kefen giyen çok sayıda kişi ise Ergene Nehri kenarına yatarak ölü taklidi yaptı, diğerleri ise ‘Ölmek istemiyoruz’ sloganı attı. Ardından eylemci grup Atatürk Anıtı önünde toplandı ve burada basın açıklaması yapıldı. Ergene Nehri’nde çocukluk yıllarında yüzdüklerini ve balık tuttuklarını belirten Uzunköprü Belediye Başkanı CHP’li Enis İşbilen şunları söyledi: “1990’lı yıllardan bu yana bu sıkıntıyı yaşıyoruz.Uzunköprü’de insanlar zehir soluyorlar ve Uzunköprü’nün toprakları ekilemiyor. Birçok zararımız var. Biz burada hayatımızı kaybediyoruz. Sadace insanlar değil, bitki örtüsü ve hayvanları da yitiriyoruz. İçimize aldığımız zehir ile vücutlarımız zehir doluyor ve kanser vakaları artıyor. Çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Artık bekleyecek dakikamız yok. Halkımızında desteğini arkamıza alarak elimizden geleni yapacağız ve yetkili yerlere duyuracağız. Acilen siyasi iradenin olaya el koyması gerekiyor. Hiç canlı türü yaşamıyor. Üstünden kuş uçmuyor. Uzunköprülülerin yüzmeyi öğrendiği yer burasıydı, şimdi yanına yaklaşılamayor.”dedi. Uzunköprü Çevre Gönüllülleri Derneği Başkanı Hacer Doğrugüven ise “4′üncü sınıf su en kirli sudur. Bizimki 5 ve 6′yı geçti. Ağır metaller var içinde. Korkunç derecede zehirli madde var. Yeraltı suyunu ve topraklarımızı zehirliyor. Ergene Ovası ekilemez ve ürün alınamaz durumda. Sulu tarımda yapılamıyor. Sadece biz kokusunu ve onun çıkarttığı zehirli havayı koklayarak kanser oluyoruz. Her evde kanser vakası var. Ergene’ye girdiğimiz zaman bacaklarınızda yaralar oluşuyor. Bir kanalizasyon şeklinde akıyor” dedi. Basın açıklamasının ardından toplanan kalabalık olaysız dağıldı. http://www.sarkoygazetesi.com/ergene...in-eylemi.html |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-10-2010
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 31
|
Cuma günü biyoloji öğretmenlerimden biri ile aramızda dere hakkında küçük bir konuşma geçti. Dereye verilen bakterilerden O da haberdar. Dereye zehir salınımı kesilmeden tam arıtma olamayacığını düşündüğümü söylediğimde, dereyi kirleten firmalara kaymakam tarafından çok büyük para cezaları verildiğini söyledi. Ne derece caydırıcı olur orası tartışılır tabii. Arıtma tesisi kurmak cezaları ödemekten masraflı olacağı için cezaları ödeyip kirletmeye devam ederler gibime geliyor Düzenleyen gündöndü : 23-12-2010 saat 16:52 Neden: Bilgi düzeltildi |
|
|
|
|
|
#23 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,024
|
Alıntı:
- Ortada kirli bir dere var. İnsanlar kirletmiş. - Temizlenmesini istiyoruz. - Temizlerken kurum ve firmalardan uzak durulacak, hiç bir ürün kullanılmayacak. - ağaçlar.net organize ederek üyelerden gelen güç ile yapmış olacak. - Üyeler bir araya toplanmayacak, dere kıyısına gidilip bağırış olmayacak, kumanya zaten yasak. - Bunlar "olması gerekenler" olduğu için işin asıl fikri oluyor. Yalnız, sahibi olduğunuz bu fikir, "uzak duralım" dediklerinizi içeriyor ama bu derenin nasıl temizleneceği konusunda bir şey içermiyor. Sizden bu fikirin arkasındaki derenin temizlenmesi bilgisini de rica ediyoruz. |
|
|
|
|
|
|
#24 | |||||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sayın Meyvelitepe, Elinizde sağlam bir dayanak olduğuna inanarak "derenin temizliği" argümanına sarılıyorsunuz. Bu konu "Ergene Nehrinin temizliği Muratlı kolu üzerinde başladı" olarak açıldı. Dikkat ederseniz "temizliği başladı" yani bir işin başlamasından bahsediyor. Dereyi nasıl temizleyelim demiyor. O iş daha önceden tartışılmış biz üyelere de başlayan temizliği tartışmak kalmış. Yani işin kendisini. Doğal olarak da ilk baştan itibaren firmanın iş yapma tarzına kaydı ve bu güne kadar da devam etti. Sayın Tatoğlo'nun yazısı ile de kapandı. Kendisi, aşağıda ki alıntıda söğlediğiniz gibi bu konuda taraf olan kişidir. Alıntı:
Alıntı:
Sayın Malina konuyu canlardırmak için benim son noktayı koyan yazımı anlamından kopararak alıntılayınca buraya geldik. Sizce devam edelim mi? Bence hiç gerek yok. Firmalar para kazanmak amacı ile kurulsa da iş yapmanın yazısız etik kuralları vardır. Ve bir işte o kurallara uyulmadığında aşağıda alıntıladığım gibi sizin de endişe duyduğunuz noktaya gelinir. Alıntı:
Ve, "Aksi halde olumlu bir teknolojinin başarı sağlayamadığı yönünde bir şey ortaya çıkar ki, bu da iyi olmaz" endişeniz de yine "yüzü tatlı" para yüzünden gerçek oldu. Başkalarını bilmem ama ben artık EM sıcak bakmıyorum. Devam etmeye gerçekten gerek yok. Çevre gibi çok karmaşık bir konu firmalar ile yan yana çözümlenmez. Kimin çıkarının nerede başlayıp, kimin nerede bittiği belirsizdir. Saygılar Ha... Bu arada, Alıntı:
Ayrıca, Alıntı:
Yine saygılar. |
|||||
|
|
|
|
|
#25 | ||
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Sorun yaratan firmalar ile, o sorunlara çözüm bulmak için kurulmuş firmaları aynı kefeye mi koyuyorsunuz? Umarım sadece Ergene'yi temizlemeye çalışan bu firmanın adını kullanmamak için, yanlış olduğunu bile bile böyle bir genelleme yapıyorsunuzdur. Tüm firmalar için böyle düşünüyorsanız durum anlaşılmaz ve vahim... Kirleten firmalar, temizlemek için de firma kurmuş gibi bir anlam çıkıyor... Çevre kirliliği yaratan firmalar (amacı para kazanmak) yüzünden hastalanan insanları iyileştirmek için kurulmuş hastaneler (amacı para kazanmak) için de aynı şeyi söylüyor duruma düşmüyor musunuz? Amacı para kazanmak olmayan tek ihtimal, devletin bu işe sahip çıkmasıdır. Alıntı:
Sık sık agaclar.net ile firma işbirliğinden söz ediyorsunuz, bunu da bir eleştiri olarak dile getiriyorsunuz. Gizli bir görüşme yapmışız ![]() Agaclar.net, üyeleriyle farklı konularda gizli(!) görüşmeler yapar ![]() Bitki veritabanı gizli örgütü vardır, anıt ağaçlar gizli örgütü vardır, kitap yazma gizli örgütü vardır, dergi gizli örgütü vardır, Doğa İçin Çal gizli örgütü vardır, temiz besin gizli örgütü vardır, nehirlerin temizlenmesi gizli örgütü vardır, eğitim çalışmaları gizli örgütü vardır, yarışmalar gizli örgütü vardır, programlama gizli örgütü vardır... Bu üyelerden bazılarının firma sahibi olması sadece rastlantıdır... |
||
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sayın Malina, Derenin kirliliğinin yöre insanından çok yöreye dışardan gelen kuruluşlardan kaynaklandığı açık. Bu kuruluşlarda sevabına gelmediler. Geldikleri yerde var olan su, hava, atık bırakma olanakları, insan gibi çevresel kaynakları alabildiğine kullanmak ve kendilerine aktarıp kapital oluşturmak, kaynak birikimi sağlamak, para kazanmak için geldiler. Bunda anlaşılmayan ne? Bu gelenlerin oluşturduğu çevre kirliliğini temizlemek için de başka kuruluşlar oluşmuş ve bunlarda sevabına değil tabii ki yine kapital oluşturmak, kaynak birikimi sağlamak, para kazanmak için kurulmuşlar. Bunda da anlaşılmayan ne ki ikisini bir biri ile bağlıyorsunuz. Söz konusu firma kirletenlerin kurduğu bir işletmedir demiyorum. Bu anlamı nerden çıkarıyorsunuz. Belki olabilir. Benim bilgim yok. Bir bağlantı da kurduğum yok. Bir birinden bağımsız konular. Bende mantığınızı anlamadım. Olaylar ortada. Firmanın iş yapma şekli bizzat işi verenlerden biri tarafından eleştirilmiş. Benim genelleme yapıp yapmamam veya sizin hasta-hastane örneklerinizin bu gerçek ile ne ilgisi var. Gerçekten anlamadım!.. Ben sık sık agaclar.net ile firma işbirliğinden bahsetmiyorum. "Nerede kalmıştık" diyen sizsiniz. Buna gönderme yapıyorum. Sonda tartıştığımız konuyu başta tartışsaydık iyi olurdu diye kişisel görüşümü belirtiyorum. Bunu da yaptığım için suçlu isem pes... Örgüt, örgüt diye saydıklarınız ile de konuyu saptırmayın. Üyeler çocuk değil, anlayan anlıyor. Saydıklarınız herkesin bildiği alt gruplar. Söz konusu firma ise farklı bir kuruluş. Üyelerin firma sahibi olması kötü bir şey değildir ama iş bedeli karşılığı bir şey yaptırmaya gelince değişir. Mesela dedim; Belediye başkanı kayınçosuna iş verirse sorgularız da üyeler ile iş ilişkisi olunca sorgulanmasın mı? Saygılar. |
|
|
|
|
|
#27 | |||||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Alıntı:
Yazdıklarım açık. Şu ana kadar dediklerimin ana fikri hep aynı. agaclar.net’in firmalar ile ortak projeler yapmasını hoş görmüyorum. Sizi neyin uğraştırdığını da anlamadım. Konuyu yeniden sıralıyorum Ben ne demişim; Alıntı:
Demişim ki; Alıntı:
Siz bunlardan; Alıntı:
Ha... Alıntı:
Yok ben bunu demedim diyorsanız; Yerel bilinçlenme, Kapı-kapı çalışma. Kirleten kurumları afişe etme, ürünlerini kullanmama gibi öneriler ki bütün bunları kuşkusuz siz de düşünmüşsünüzdür Ben niye bunları yazmakla uğraşıyorum anlamadım. Dediklerimden bir soru çıkmıyor. Sadece olayların bir yorumunu yapmışım. Israrla sorduğunuz şeyler sizin çıkarımlarınız. Asıl bu olanlardan bir çıkarımda bulunması gereken agaclar.net; Bence bu olanlardan çıksa çıksa aşağıdaki başlık çıkıyor. agaclar.net firmalar ile ortak çalışmalar yapsın mı, yapmasın mı? Ben agaclar.net yönetiminin demokratlığına. Bu konuyu tartışmaya açacaklarına inanıyorum |
|||||
|
|
|
|
|
#28 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,024
|
Yazdıklarınız maalesef açık filan değil. Biraz dürüst olmak lazım. Sadece kendinizce eleştirilerde bulunuyorsunuz, sanki sizin bir öneriniz varmış gibi bir şeyler yazıyorsunuz. Nedir öneriniz, bu gibi durumlarda kirletilmiş bir dere sizce nasıl temizlenir diye soruyoruz, cevap yok. Onun yerine yine şu kötü, şu olmasın gibi bir şeyler yazıyorsunuz. Defalarca kere, peki ne öneriyorsun, ne yaplırsa böyle dereler temizlenir diye soruluyor, "ağaçlar.net firmalarla işbirliği yapsın mı yapmasın mı" gibi garip yanıtla kendinizce bağlıyorsunuz. Yokmu hiç pozitif bir düşünceniz? O zaman neden, sanki arkasından bir şey getirecekmişsiniz gibi "Bir çevre çalışması olacaksa agaclar.net kendi çatısı altında üyelerini örgütleyerek yapabilir" gibi bir laf ediyorsunuz? |
|
|
|
|
|
#29 |
|
/
Giriş Tarihi: 28-05-2010
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 22
|
Meyvelitepe son derece hakli. Bir şey yapılmasın dediğiniz zaman onun yerine ne yapılacağını bleirtmeniz gerekir. Yoksa, gerisi laftır. Laf söyleyen milyonlarca insan var. Eğer bu işler sadece laf söylemekle olsaydı, yazın hemen hemen her hafta tüm Trakyada bir gösteri düzenlendi. Çocuklar kefen giyip derenin kenarına yattılar. Yanlış anlaşılmasın bunlar olmasın demiyorum. Bu gösteirler de olsun. Ama fiziksel anlamda çözümü sağlayacak olan bu gösteriler değil, atılacak somut adımlardır. Ben Sn Bayındırmevki'nin bazı sorularına yanıt vermek istemiyorum çünkü neden çoğul başlamışım da tekile dönüştürmüşüm falan gibi kelime oyunlarıyla uğraşacak değilim. Ayrıca, Sn Kaymakamı da hem tebrik ediyor hem de destekliyorum. Desteklemediğimi nereden çıkardınız. Burada bu tartışmaları yapıyorsak bugün, buna neden olan kişi Sn Kaymakamdır ve bir dereye bir taş atmıştır. Arkasının geleceğine inanıyorum. Kaymakam Beyi cesaretinden ötürü tebrik de ediyorum. Bu konuyu fazla deşmeye de gerek yok. Bence Kaymakam Bey doğrusunu yapmıştır. Benim söylemek istediğim ilgili firmaya da gereksiz yere aşırı eleştiri yapıldığıdır. Olaylar farklı gelişmiş olabilir. Bizler bilmiyoruz. Yürüttüğümüz fikirleri gerçek sanıyor olabiliriz. Belki de olaylar çok farklı gelişmiş de olabilir. Neyse bu konuyu da bırakalım. Sn Bayındırmevki ben Tekirdağlıyım ama 40 senedir Hollandada yaşıyorum. O derenin kirlenmesini ben de en az bu forumdaki herkes kadar istiyorum ancak lafla peynir gemisi yürümüyor. Bundan 40 sene önce Belçikada bir derenin nasıl temizlendiğine tanık oldum. Bir su firması dereye hem bakteri dozajladı hem pompalarla yapılan gölcüklerde suya hava basıldı hem de dere yatağı üzerinde taşlardan setler yapıldı. Taşlardan setleri, demir kafeslere almışlardı. Şimdi siz bunlar yapılsın mı diyorsunuz, yoksa yapılmasın dere kendi haline bırakılsın mı diyorsunuz. Ben size söyleyeyim, eğer bunlar yapılmaz ise, tüm fabrikaların atıksularının dereye deşarjı kesilse bile, derenin doğal olarak kendini ve çamurunu temizlemesi, herhalde 100 yıl alacaktır (Bunu ben söylemiyorum burada su arıtma konusunda uzman arkadaşlara sordum). Ayrıca, benim çok iyi bilmediğim bazı bileşiklerin parçalanmasının da çok uzun zaman alacağını söylediler. Bunlar yapılsın ama agaclar net bu işi firmalarla işbirliği yapmadan kendi kendine yapsın diyorsanız, o zaman yine bu imkansızdır derim. Çünkü o zaman pompaları da, bakterileri de, göllenmeleri, setleri, demiri, demir kafesleri hepsini hepsini agaclarnetin yapması gerekir. Sn Bayındırmevki, bugün yeryüzünde nefes almanın haricinde yapacağınız her türlü eylemde yolunuz firmalarla kesişir. Firma ya da şirketlerden bu kadar korkmayın. Şirket ingilizcede company demektir. Bunun asıl anlamı "eşlik eden" yani birliktelik demektir. Bazı kişiler iş yapmak ve para kazanmak için biraraya gelerek bir birliktelik oluşturmuşlardır. Bunu mikrodüzeyde yaparken, makro düzeyde de ekonominin iyi işlemesini sağlarlar. Fırıncı un alır ekmek yapar satar para kazanır. Fırıncı elbise alır, elbiseci kazanır. Elbiseci, bankadan kredi alır, bankacı kazanır. Bankacı araba alır, araba satan ve üreten şirket kazanır. Bu arada fırıncı, elbiseci, araba fabrikası işçi çalıştırır ve bu işçiler yaşamlarını kaznır geçimlerini temin ederler. Bu çark böyle işler. Bu işleri yapanların hepsi birer şirkettir. Bu şirketler de para kazanmak için kurulmuşlardır. Amam şirketler de her şeyde olabildiğince özgür değildir. Yasalarla bağlıdırlar. Şimdi agaclarnet bunlarla birlikte iş yapmamalı mı diyorsunuz. Agaclarnet bile para kazanır. Benim sizin ve diğer arkadaşların yazdığı yazıları okuyanlar çoğaldıkça tıklayanlar çoğaldıkça site reklam alır ve para kazanır. Bunun yanında toplumu bilinçlendirme gibi ulvi bir görev de üstlenmiştir tabii ki. Ben sizi anlamakta zorlanıyorum. O olmasın bu olmasın. Peki ne olsun? |
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Alıntı:
Takılmışsınız. Dereyi nasıl temizleyelim, nasıl temizleyelim? Benden başı olmayan işin sonunu söylememi bekliyorsunuz. Önce agaclar.net, yok vazgeçtim siz. Çünkü olayı sahiplenmiş hep siz yazıyorsunuz. Bir öz eleştiri yapmanız gerekmez mi. Nerede hata yaptım da "Ergene Nehrinin temizliği Muratlı kolu üzerinde başladı" gibi masum bir başlık altında açılan konu bu düzeye geldi. Para kavgaları, kullanılan insanlar, verilen vaadler, tutulmayan sözler, eksik ve baştan savma yapılan işler, doğal afetleri ön görememek, insanları tehdit etmek, gönderilen malzemeyi takip etmemek. Hangi birini sayayım. İşi veren bile açık açık şikayet etmiş. Bu sorunları yaşatan firmayla irtibati ben mi kurdum? Yoksa agaçlar.net yok, yok hep siz benle muhatap olduğunuza göre, siz mi? Hiç öz eleştirinizi yapmadan. Bunların bir daha yaşanmaması için tedbirlerini tartışmadan. Öğle Ankarada bir firmanın uygulamasına katılıp da önlerine başka seçenek konmamış insanların yorumları ile değil gerçek bir beyin fırtınası ile tüm dünyanın uyguladığı seçenekleri tartışmadan. Dereyi nasıl kurtaralım? Olur; Ben söyleyeyim. Siz uygulayın. Derhal internet taramasına başlıyorum. Bir mikro mikrop bulur öneririm. Ne kadar demokratik olur! Önce öz eleştiri yapılsın. Karşı çıkanlar niye karşı çıkıyor diye suçlanacağına. Bu insanların karşı çıkmaları için gereken nedenlere niye sebep olduk diye düşünülsün. Soru sormaya ve yönetimin hoşlanmadığım işlerini eleştirmeye hakkım varken, bu hakkımı çarpıtıp, sanki dereyi benim cevabım kurtaracakmış gibi günlerdir sıkıştırıyorsunuz. Yok eleştiri yapıcı olmalıymış. Siz öyle yapıyorsunuz diye herkes de öğle yapmalı. Sanki yapıcı eleştirinin sonucu her zaman doğru çıkarmış gibi. Sizin için ağzımdan istediğiniz lafı almak dereden daha önemli oldu her halde. Konuyu çarpıtmayın. Bir forumun bir firma ile girdiği işbirliğinin sonuclarını tartışıyorum, Bundan çıkarttığım fikri söylüyorum, dereyi kurtarmayı değil. Önce bu tartışmayı bitirin. Dereye de sıra gelir. |
|
|
|
|
![]() |
|
|