![]() |
|
![]() |
#31 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Alıntı:
allah sabır versin |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#32 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-02-2013
Şehir: Antalya
Mesajlar: 47
|
Başınız sağolsun ... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-04-2010
Şehir: zonguldak
Mesajlar: 106
|
Başınız saolsun .ALLAH sabırlar versin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#34 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
sayın ezo, sayın ncp1963, sayın Safranlı, sayın m.gökhan, sayın orion1988 Sağ olun var olun. Dostlar sağolsun. Ölüm doğanın bir gerçeği, ancak böylede olsa yürek yakıyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#35 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Sayın ibas06, ceviz cinslerini saklama derdinde değilim. Amacım hos şohbet yaratıp, tarla hazırlığından, dikim şekline, nem detöktörlü sulama otomasyonundan, beden boyamasına çanak nemliliğini doğal yollardan sağlamaktan, yabancı ot temizliğine, fidan temininden, fidan cinsine sıra dahilinde aktarmaktı. Ancak şu an için detaylı anlatacak moralde değilim. Merakınızı gidereyim Fidanlarımızın cinsi Yalova 1 - 3 - 4 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#36 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#37 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Alıntı:
iyi dilekleriniz için asıl ben teşekkür ederim. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#38 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Alıntı:
yapıcı önerilerinizi esirgemeyin lütfen, |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
yalova çeşitleri onca yazılandan sonra sayenizde biraz aklanacak galiba.... önüne gelen yerli çeşit yaramaz;deyip bizim yalovalılara yükleniyor |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#40 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-09-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 105
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-08-2012
Şehir: SAMSUN
Mesajlar: 242
|
Başınız sağolsun.Allah sabır versin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#42 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Sayın ibas06, Sayın ladikli, teşekkür ederim. Dostlar sağolsun. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#43 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
![]() Alıntı:
bilselerki ki dünya bitki florasında zengin bir geçmişi olan Anadolu topraklarının, şimdilerde yurdumuza giren değişik türlerdeki anaçların ANAYURDU olduğunu, sanırım o zaman değerlerimizi anlıyacaklardır. Maalesef bilmeden fikir sahibi olmak yurdumuzda yaygın. Yıllarca önce üniversite eğitimi için bulunduğum Ankarada, memleketim İzmire özgü değişik gıda maddelerinin değişik yöre ismiyle pazarlanmasını gördüğümde hayıflanırdım. Sonrasında Yurt dışında öz be öz ülkemize ait değişik bitki ve hayvan türlerini Greg bilmem nesi adında gördüğümde hayıflanmayı bırakıp harekete geçtim. Nasıl olduğunu anlatayım izninizle. Yurt dışında bir miktar ceviz bahçem ve şaraplık üzüm bağım var. Moldova Ukrayna sınırında Pridnyesterovya denen özerk bir bölgede. Bulunduğum bölgede doğal olarak zeytin yetişmiyor. Zeytin yağı hem çok pahalı hemde gerçek zeytin yağı değil. Doğal olarak kendi ürünümüz zeytinyağı ve sofralık zeytin götürüyorum yanımda. O bölgede marketlerde ve pazarda İspanyol salamura zeytin satılıyor, 250 cc lik teneke kutularda. İnanılmaz güzel cammeşe gibi standarda sahip pırıl pırıl zeytinler. ilk defa gördüğümde, -Hah tamam sabahları zeytin domates peynirle mükellef bir kahvaltı menüm olur diyerek satın almış, ertesi sabahleyin büyük bir keyfle açmıştım konserve tenekesini. Masallardaki prensesler kadar güzel bir hanımdan öpücük beklerken, kurbağa öpücüğüyle karşılaşmıştım ilk lokmamda (masalın tam tersi olmuştu yani) İnanılmaz kötü bir şey, bilmeyen biri bir daha zeytin yemeye tövbe eder. Ertesi gidişimizde götürebildiğim kadar değişik türden zeytin götürdüm yanımda. Çürütmelik, teneke, kırma, sele tipi. Eşe dosta ikram ettiğimde lezzeti karşısında donup kalmışlardı. Günlerden bir gün bir arkadaşın davetine icap etmem gerekti bir restauranta. Arkadaş eğer kaldıysa zeytinlerden getirmemi rica etti. Kör ister bir göz yaratan vermiş iki göz. Dedim ya zaten ülkeme ait birşeyler tanıtmak arzusunda olup, nasıl edeyimde bir girişgahta bulunayım diye kıvranmaktayım. Bende 2 kilo kadarını alıp gittim. Tadanlar, -vawww, -fiyuuuu -Süpeeeerrr seslerini çıkarmaya başladıklarında, diğer masalardan sarkmalar oldu. Bende garsondan küçük çay tabakları isteyip tüm masalara birer tabak dağıttım. İnanın yıllar geçti hala yolda, belde, pazarda gören kişiler bana Türkçe olarak MERHABA deyip zeytin varmı diye sorarlar. İçlerinden birinin, ağzına bir zeytin atıp bir kadeh votkayı yuvarladıktan sonra ki betimlemesi hala kulaklarımdadır. -Bu tenekede olan İspanyol zeytini asil bir prenses gibi muhteşem bir forma sahip, çok güzel görünüyor, sizin zeytinleriniz ise yaşlı babuşkamın yanakları gibi buruşuk ve şekilsiz. Ancak bu İspanyol zeytini tüm güzel görünümüne rağmen ruhsuz bir şey. Sizin zeytinler burada bulunsa zaten alkoliklerimiz çok, toplumun diğer yarısı da bu lezzetle alkolik olur demişti. Bende annemin yaptığı zeytinden bir tane ağzıma atıp, -Dostluğa diyerek bir kadehçik votkayı yudumlayıvermiştim. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#44 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Bahçeden görüntü ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#45 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Bahçeden görüntüler, ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#46 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Güzel ülkemin her yönü hazine ama bilenimiz az ben bir kez yurt dışına cıktım pek bilmem ancak damak tadı adamlarda yok... Anlatıklarınız ne kadar potansiyel oldugununda işareti.... Bahçenizinde düz arazi verimli toprak oldugu belli takibinizdeyiz |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#47 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Sayın Safranlı, aslında cinsinin ne olduğu çok ta önemli değil. Ceviz, zeytin kestane gibi ağaçlar insan ömrünü aşan yaşam süreleriyle saygı duyduğum ağaçlar. Cinsi ne olursa olsun bu tür ağaçları diken dostları da sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Çünkü bu ağaçlara gönül veren dostlar günü kurtarma peşinde olmayıp, Çocuklarından ödünç aldıkları değerlere değer katıp geri vermenin, haklı gururunu taşıyorlar. İzninizle bir Çin atasözü paylaşayım; Düşlediğiniz bu yıl ise, mısır, buğday yetiştirin. Düşlediğiniz yüz yıl ise ağaç yetiştirin. Düşlediğiniz binlerce yıl ise İnsan yetiştirin. En güzeli insan yetiştirmek , Ancak yetişmiş insanların da yemyeşil vadilerde, nazlı nazlı salınan ağaçlarla mutlu olacağını inanmış, yemyeşil vadiler rüyasına dalmış bir serseriyim ben. İster Chandler, ister Yalova, ister Fernotte, ister Kaman, İster Şebin , ister Bilecik, İster sofralık, ister yağlık İster Trilye, ister Ayvalık ister Kuzu kestanesi, ister Hasan Ali İster Sarı kız, isterse de Arap Yüz yıllık bu ağaçlara gönül vermiş tüm dostlara selam olsun. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#48 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Merhaba ağaç dostları, uzundur girememiştim, bu süreçte hem bahçenin etrafının çitle çevrilmesi, hemde tam otomatik damlama sulama sisteminin oluşturulması işlemleri sürdü. Malum sulama sistemi ceviz için önemli bir konu. Düzenli yapılmazsa sarfedilen tüm emeğin, maliyetin ve zamanın kaybı demek. Mevcut otomasyon sistemleri oldukça yüksek bedellerde ortalıkta geziniyor. Ben elektrik elektronik öğretmeniyim. Yaşamım okul ve bahçe arasında geçti. Dolayısı ile kucak dolusu para vermek yerine sistemi kendim kurdum. -Sistem nem sensörleriyle devreye girip çıkıyor, -Bahçe içinde iken uzaktan kumanda ile durdurulup çalıştırılabiliyor, -Cep telefonu ile sistem kontrol edilip gerekiyorsa çalıştırılıp durdurulabiliyor. Nem sensörleri için bahçenin uygun bölgelerinde uygun platformlar hazırlanıyor. Bahçe içinde iken uzaktan kumanda ile çalıştırma; Boruların bakımı ve tamirat esnasında, git kuyu başına çalıştır. Gel arızalı yere kontrol et, olmadı, git bir daha kuyu başına sistemi durdur, gel arızayı yeniden tamir et, git suyu yeniden çalıştır döngüsünden bizi kurtaracak. Cep telefonu ile kontrol sisteminde 1-Dalgıcın çalışıp çalışmadığı kontrol edilebiliyor. 2-Depo durumu kontrol edilebiliyor, 3-Ana borudan yan kollara aktarım yapılabiliyor. Sulama esnasında yağmur yağarsa sistem kendi kendine sulamayı durduruyor. Gübre ve katkı tankındaki selonoid vana, damlama sistemiyle sulama sistemine belirlenen oranda dosaj sunuyor. Filtre tankımızda üç bölüm var; Üstteki 1. bölümde 20 cmlik alanda ceviz iriliğinde çakıl taşlarımız var, depoya gidecek sudaki iri partikülü süzüyor tankın temizleme işleminde üstten partikülleri ayıklamak kolay oluyor. Ortadaki 30 cm lik 2. bölümde fasulye iriliğinden alta doğru inildikçe pirinç iriliğinde çakıllarımız mevcut, asıl arındırmayı (kil- kum -minik partiküller) bu kısım yapıyor. Alttaki 3. kısımda ise elma-ceviz iriliğinde karışık çakıllarımız var, depoya suyun düzenli akmasına yardımcı olan deponun bonusu sayılabilecek bir rezerv hacimi oluşturuyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#49 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Kabaca sulama sisteminin şeması ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#50 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Sondajımız 120 metre, şemadan da görüleceği gibi su boşluğu 20 metre, dalgıç yüzeyden itibaren 80 metrede çalışıyor. Su boşluğu ağustos ayı içinde 40 metreye düşüyor. Depomuz 10 ton ve tarla seviyesinden 6 metre yüksekte, böylelikle arazinin her noktasına sorunsuzca sulama yapabilecek durumda. Dipten gelen su oldukça soğuk. Depo sayesinde sıcaklık makul ölçülere iniyor. Ayrıca olumsuz bir durumda bizi bir süre idare edecek ortam sağlıyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#51 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Dalgıç pompamız 1,5 kw, bahçeye kurulacak barınma alanında kullanılacak elektrikle beraber, çevre aydınlatmasının da ilavesi ile toplam ihtiyacımız pompa çalıştığı anda 4 kw Bu da tüm alıcıların aynı anda devrede olması durumunda. Trafoda, yani bizim dışımızda olumsuz bir durum yaşandığında, alternatif sistemimiz de hazır. 7,5 kw bir invertörümüz ve akü bankası sistemi var. Ayrıca yine kendi imalatım rüzgar türbünü mevcut, generatör kısmı tamam ama henüz kanatlar bitmedi. Dikey kanatlı bir sistem. Akülerimizi gerekli dolulukta tutmaya yetecek ölçüde (nominal 1200 - maksimum 1800 w) gücü var. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#52 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-10-2011
Şehir: istanbul-Biga
Mesajlar: 870
|
Alıntı:
Benim sorum:sulamayı 6 mt yüksekliğe kurduğunuz depodan serbest akış ilemi yapıyorsunuz? ki şema öyle gösteriyor o zaman depoya yakın ve uzak olan fidanlar eşit miktarda sulanıyormu? (ben arazi yapısına göre farklı olabilir görüşündeyim) yoksa depoya ayrı bir pompa bağlayarak basınçlı su ilemi yapmayı planlıyorsunuz?.Her ne kadar sistem kapalı devre gibi tasarlanmış gözüksede depoyu neden 6 m yüksekliğe kurdunuz?.Bende soru işaretleri oluştu sulama işini biraz daha açarmısınız. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#53 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Sayın ykaya194, Bahçe resimlerde de görüldüğü gibi düz bir arazi, arazinin üst seviyesi ile en alt seviyesi arasında 40-50 cm bir meyil var. Pltaformumuz 4x6 genişliğinde 6 metre yüksekliğinde. Şimdilik tek bir depo ile başladık yanına ikinci depoyu da koyacağız. Böylelikle 6 metre yüksekliğinde 4x6 ebatlarında üzeri örtülü, 24 metrekarelik bir alan ortaya çıkıyor. Kenarlarını ileride kapatırsak bahçe aletleri ve traktörümüz için uygun bir depo alanı. Şimdilik altı bizim için ferah bir kameliye olacak. Zeminden 6 metre yükseklikte depo ve filtrasyon tankıyla beraber toplam su sütun yüksekliğimiz 10 metre oluyor. Bu da yaklaşık 1 bar bir basınç demek. Her ne kadar ikinci bir pompa sistemimiz olsada, elektrik kesintisi gibi durumlarda en azından depolardaki suyu kullanabilme adına, şimdilik kendi cazibesi ile damlama sistemini kullanacağız. Basınç farkını fidanların başındaki mini musluklar ile ayarlamayı düşünüyoruz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#54 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-10-2011
Şehir: istanbul-Biga
Mesajlar: 870
|
Alıntı:
Neyse artık çok geç size kolay gelsin. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#55 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Alıntı:
depodan çıkan ana kol selonoid vanalar ile üç ana kola ayrılıyor. 1. kolda depoya en yakın 55 fidan sulanıyor, 2. kolda orda kısımdaki 52 fidan sulanıyor, 3. kısımda depoya en uzak 43 fidan sulanıyor. Topraktaki nem sensörleri sırasıyla selenoid valfleri devreye alıyor. Üç bölümde de üç ayrı toprak platformu oluşturuluyor, oluşturulan bu platformdaki toprak en son nemleniyor, platformda ki toprakta nem oluştuktan sonra, 30 dakika (ya da sizin seçeceğiniz süre) sonunda o kısım vanası kapatılarak, sıradaki vana açılıyor, ikinci kısım da sulandıktan sonra üçüncü kısma geçiyor. 3. kısım da sulandıktan sonra nem sensörlerinin durumuna göre sistem, bekleme konumuna geçiyor. Sensörlerin algılama hassasiyetlerini, sulamaya başlama ve sulamayı durdurma zamanlamasını toprağın tavına göre ayarlamak mümkün. Arazinin ölçekli krokisi ve fidanların konumu 1. sayfada mevcut |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2013
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 104
|
bana kendi babam bile inanmıyor. Ceviz dikicim arazi bak bile diyemedim. Bu konuda devlet teşviki var mı hangi banka hangi babaya ne kadar inanç sağlar bu konuda yardım eder misin.? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#57 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Kılıcının kısalığından yakınan şovalyeye babasının tavsiyesi, ''Cesaretini artır düşmanına daha yakın dur'' Sayın Bulgur, siz ve babanız arasında sanırım yukarıda ki deyimin, tam tersi durum söz konusu. Bu durumda sizin önce babanızı ikna etmeniz ardından yola düşmeniz gerekli. Devlet desteğine gelince, detaylarını çok fazla bilmiyorum (ya da bilmek istemiyorum diyelim) devede ki kulağın üzerindeki tüye yapışmış bit kadar diyeyim siz anlayın gerisini. Ciddi anlamda destek bahçe boyutuyla ilintili, 1-2 dönüm bahçe için uğraşmaya deymeyecek meblağlarda, ancak bahçe büyüdükçe bir parça buzlu su kıvamına geliyor. Tabi bu konuda ki bilgim yukarıda da değindiğim gibi kesin değil. Bu konuda bilgi ve tecrübesi olan dostlar var onlar size daha net bilgi verebilir. Siz öncelikle babanıza bu işin olabilirliğini inandırmaya bakın. sevgi ve saygıyla. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#58 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-04-2013
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 42
|
destek ve teşvik ile ilgili bilgilerinizi esirgemeyin lütfen. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#59 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Bahçemizde diktiğimiz 150 fidanın tamamı tuttu. 30 adet fidanı da tutmayan fidanlar olursa, bahçede farklı yaşlardave cinslerde fidan olmasın, tutmayan fidanlar yerine bu yedekleri göçürürüz mantığıyla yedek olarak dikmiştik. Yedek diktiğimiz 30 fidandan 4 adet fire var. Yedek fidanları bahçe oluştuktan sonra sallan yuvarlan biraz dinlenelim mantığıyla 2 hafta sonunda elle açtığımız çukurlara bekletmeden diktiğimiz için 4 adet firemiz oldu. Doğa sallan yuvarlan türü, -Yarın yaparız yahu -Bu da böyle oluversin baştan savma yaklaşımlarını hemen seziyor. Bu bize iyi bir ders oldu. Asıl fidanların tamamının firesiz olarak tutması teselli kaynağımız. Sulama sistemimiz yakında tamamıyla hazır olucak. Şimdilik otomasyon yerine vanaları manuel olarak kontrol ediyoruz. Bu arada bahçe etrafı kapatıldı. Bahçenin bulunduğu bölgede domuz bulunmadığı için şimdilik altına beton dökmedik. Ama önümüzdeki sezon altına beton dökme planlarımız dahilinde. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#60 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-06-2008
Şehir: Drokya - İzmir
Mesajlar: 82
|
Bu sene ve seneye çok problem olmasada da 3. yıl için şimdiden kuş kovucu sistem kurma çalışmalarını başladım. En azından şimdiden bu bölgeden uzaklaştırdığımızda ürünlerin görüleceği yıllarda rahat etmiş olucağız. Elektronik kuş kovucular malum oldukça yüksek rakamlara satılıyor. Ve iki tür kuş kovucu sistem var. 1- Sonik kuşsavar (insan kulağının duyduğu gerçek doğal sesler) 2- Ultrasonik kuş savar (insan kulağının duymadığı 20 KHz ve üzerinde ki elektronik sesler) İkisini de deneme taraftarıyım. Ultrasonik sistemde belirli aralıklarla frekans değiştirilmeli. Yoksa belirli bir süre sonunda kuşlar sistemin tepesine tüneyecek kadar arsızlaşıyor. Rusyada bir arkadaşımın işlettiği gölde karabataklar için bir çalışma yapmıştım. Oldukça başarılı oldu en azından yavru göletlerinde. Ana göl 450 hektar büyüklüğünde olduğu için kıyılar dışında pike yaparak gölün ortasına inen karabataklar oluyordu ara sıra. Ancak göl ortasının derinliği nedeniyle balıklar karabataktan daha rahat kaçabiliyorlardı. Orada elde ettiğim başarıyı umarım bahçemizde kargalara karşı tekrarlayabilirim. Sonik sistem kuşların ve insanların duyabileceği sesleri belirli aralıklarla tekrarlayan bir teyp sistemi kabaca. Hedef kuşun korktuğu yırtıcı bir kuşun sesini ve yırtıcı kuşun pençesinde kıvranan kuşların can havliyle çıkartığı sesleri belirli aralıklarla yayınlayan bir sistem. Böylelikle hedef kuşumuzun kuş beyninde :-)) -Burada bir şeyler oluyor, buradan uzak durmalıyım mantığı yerleşiyor. Tabi bu sonik ses sistemi de belirli aralıklarla kendini yenileyen bir peryoda sahip. Ancak peryod tek düze bir döngüden oluşmamalı. Öyleki bir saat boyunca avcı kuşun çığlıkları duyulurken 5-10 dakika avlanan kuşun haykırışları duyulmalı. Ardından 15-20 dakika avlanan kuşun çıklıkları duyulurken 1-2 dakika avcı kuşun çığlığı duyulmalı. Yani devamlı değişken bir peryod. Düzenleyen drokya : 13-02-2014 saat 22:55 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|