![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Bu agar olayı baya cansıkıcı ölç , tart , ekle , homojene olmasına dikkat et , açtığın agar kutusunu kapatırken içine argon gazı bas yoksa azotta olur , aman dikkat et oksijene maruz kalırsa reaksiona girip toz özelliğini kaybeder offf of bazen başımdan büyük bir işe kalkıştığımı düşünüyorum ; millet laboratuvarlarda kontaminasyona maruz kalırken ben bekar evinde steril ortam oluşturmaya çalışıyorum .Evde doku kültürü , sanırım ilk olacağım sonuç tamamen negatif olmayacak inanıyorum. Son olarak hocam , tomas & lotte nin izlediği sıra nod kültüründe : pasaj 1: P6793 pasaj 2: P1056 değil miydi ? |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Agar olayını önemsemeyin o kadar, olduğu kadar artık..Ben de hiç gazla falan uğraşmıyorum. Elimizden gelen budur misali Evde yapılacak en iyi şartları oluşturacağınıza ve başaracağınıza ben de inanıyorum, bu kadar emeğiniz boş gitmez..Alıntı:
Sitede pasaj 1: P6793 pasaj 2: P6668 kullanılmış ama sizin dediğiniz gibi agar kullanımıda yapılabilirmiş. |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Bir phal hayranı olarak bu bölümü yeni görüyor olmamdan dolayı kendi kendime kızdım. Sayın Cansunarya, çalışmalarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Heyecan duyarak mesajları arka arkaya okudum. Fakülteden kalma lab. bilgilerimle acaba bende yapabilirmiyim diye düşündüm. Çalışmalarınızı takip etmekteyim. Birgün dayanamayıp bu işe bir ucundan başlayabilirim. Beni heveslendirdiniz. Ludisa Excellence'nin '' Balı pamağı uzun olan değil, kısmeti olan yer ! '' örnek atasözü çok hoşuma gitti. Bu sözden hareketle kısmette varsa neden olmasın.Düzenleyen eylems : 08-09-2008 saat 03:57 Neden: ek |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sayın eylems, sizi bu konuda isteklendirdiğime çok sevindim demekki amacıma ulaşabilmişim. Çünkü,yurtdışında çok yaygın olan ve çoğu insanın evinin bir köşesinde gerçekleştirdiği doku kültürünün, merak eden ve isteyen herkes tarafından yapılabileceğini göstermek istiyorum. Hele sizin gibi daha öncesinden temeli olanlar eminim bu işin üstesinden gelecektir. Evet, Neden olmasın![]() |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Kaktüs doku kültürü
Arkadaşımın yarısı çürüyen kaktüsünden ilk kaktüs kültür denememi yaptım. *Sağlam kaktüs dokusunu ayırıp %20 lik Tween 20 li Çamaşır suyunda 40 dk beklettim *Steril Distile su ile 4 kez duruladım *4lü küçük parçalara böldüm ve petriye sığması için dikenlerini kestim *Sigma nın MS besi yerini içeren petrilere yerleştirdim. Işık kaynağı altında birsüredir phallerle birlikte kültüre ediyorum, henüz bir gelişme yok, kontaminasyon yok, bakalım yavru kaktüsler çıkacak mı ![]() |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sayın Eylems, enson karanlık yerde inkübe ettiğim phaldeki kök oluşumu gelişme göstermedi, yapraklarıda oldukça sarardı bende kıyamayıp dün tekrar ışık kaynağı altına aldım, bugün diğer phallerden bir tanesinde daha küçücük bir kök gelişimi gördüm, umarım yanılmıyorumdur. Bayramdan sonra da Praecox hocamın önerileri doğrultusunda irilerinden bir tanesini kültürden çıkarıp köklerini Sphagnum moss a sarmayı ve aşamalı olarak dış ortama alıştırmayı düşünüyourm. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Kaybettik...
|
Sayın Cansunarya, Dünki özel telefon görüşmemizde de değindiğiniz centrıfüj ile sterilizasyon konusunda bende burada bildiklerimi paylaşıp bu konuda bildiklerimi paylaşayım. Telefondan da belirtiğiniz gibi belli bir devir ile bakterilerin hücre çeperlerini parçalamak sureti ile imha etmek mümkün. Benim üniversitedeki araştırmalarımın birinde karaciğerin bazı enzimlerini elde etmemiz gerekmekteydi. mikrosol ve cytochrom p 450 gibi. bunun için belli bir aşamada hücreleri kaba bir parçalamadan sonra ince bir parçalama için centrıfüjde çok hassas belli bir devirde bazı hücreleri de praçlayıp bu enzimleri açığa çıkarymamız ve ayrıştırmamız gerekiyordu. Buradan türetme ile bacterileri de bu şekilde parçalayıp yok edebiliriz. Ancak küf ve maya sporları bu müdahaleden zarar almadan kurtulabilir. Bir de bu esnada unutmıyalım ki orkide tohumları da ki bu sıvının içindeler ama bakterilerden daha sert bir yapıya sahip olduklarında dayanabilirler. Kısacası fazla derine dalmadan devrini ayarlamak gerekir ve de bu şekilde uygun bir devirde daha steril tohumlar elde etme imkanımız olur. Bu konuda elimde maalesef ki bir araştırma yok. Malumunuz üzre kimya ve biokimya veya diğer bilimler de de theori ve pratik çok iki değişik kavramdır ve theorinin deneylerle kanıtlanması tekrarlanabilirliğinin de desteklenmesi gerek. Theori güzel bunu explizit olarak denemelerle destekliyebilirsik bu çok daha güzel. Saygılarımla |
|
|
|
|
|
#10 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Alıntı:
Phal tohumları için tekrardan çok teşekkür ederim. En kısa zamanda sizlerle burada tohum gelişmelerini paylaşmak için sabırsızlanıyorum . Bazen çalışmalarımda kontamine olduğunu bildiğim dışkı gibi materyalleri yüksek devirli santrifüj işleminine tabii tutuyorum. 15.000 devirde 1 dk tuttup hücrelere ektiğim numunelerin hiçbirinde kontaminasyon şekillenmiyor. Benide küf ve maya sporları düşündürüyordu (ki dışkıda çok bulunurlar), ama şimdiye kadar onlarında geliştiğini görmedim, etkileniyorlar galiba.. Sizinle konuştuktan sonra tohumların santrifüje dayanıp dayanamıyacaklarını anlamak için küçük bir deneme yaptım. Tohumları mikroskopta inceledikten sonra küçük bir miktarını sulandırarak 15.000 rpm de önce 1 dk santrifüj ettim. 1. dk dan sonra mikroskopta baktığımda hemen hemen hiçbir değişiklik yoktu. 2 dk daha santrifüje tabii tuttum, bu sefer bazı tohum kapçık uçlarının kırıldığını hafif dağıldığını gördüm ama genel bütünlük bozulmamıştı ve tohumun ortasında görülen yoğun bölgede dağılmamıştı. Bu şekilde çimlenmelerinde bir sorun oluşmazmış gibi geldi bana. Sertliklerini anlamak için mikroskopta bakarken pipetin ucuyla ezme denemesi yaptım, ilgiçtir, hemen ezildi ve içinden o yoğun bölge dediğim yerden bir sürü küçük partikül yayıldı. Patlayan tohum oldukça farklıydı diğerlerinden. Santifüj sonucu patlasaydı mutlaka belli olurdu. Bunun sonucunda tohumların santrifüjden etkilenmediğine karar verdim. Fotoğraflarını çektim, yarın ekliyebileceğim görüntüleri. Yine yarın tohumları hem hidrojen peroksitli, hem de santfifüjlü yöntemlerle steril edip kültüre edeceğim. Bu işlemlerinde fotolarını bir aksilik olmazsa yarın yüklerim. Saygılarımla |
|
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
İlk kök gelişimi :D
Herkese selamlar, Bugün laboratuarda bir çığlık attım, ne kadar mutlu olduğumu anlatamam..Bu kadar geçen aydan sonra neredeyse bir gün içinde beklediğim kökün çıkmış olması beni çok şaşırttı Kültürleri hergün dikkatli bir şekilde inceliyorum, daha önce bahsettiğim kültürden kök beklerken başka bir kültür kök çıkardı..dün yoktu böyle bir kök, demekki çok hızlı gelişim gösteriyorlar..![]() Köklenen keiki burada anlattığım rutin prosedürler altında inkübe edildi, aynı kavanozda tutulan kardeş keikide gelişim yok. Uzun bir süredir aktif kömür içerikli olan vasat içerisinde. Deneme amacıyla şeffaf ilk besi yerine aldığım kültürlerde ve karanlıktan yeni çıkarttıklarımda gelişim yok. Yarın Ankara ya gidiyorum, bayram sonunda döneceğim, dönüşte nasıl olacaklarını şimdiden çok merak ediyorum ![]() Buradan herkesin Ramazan-Şeker Bayramını şimdiden kutlarım Nice bayramlara...Sevgi ve saygılarımla |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Orkide Tohum Kültürü
Herkese iyi günler, Tatilden henüz döndüm ve önceden söz verdiğim fotoları ancak bugün ekleyebiliyorum. Tohum kültürlerini yola çıkmadan bir gün önce yaptım. Umarım herhangibir kontaminasyon yoktur. Sonucu ancak yarın görebileceğim. Foto 1 Praecox hocamın gönderdiği Phal tohum paketleri Milyonlarca tohum içeren paketlerin herbirinden ön deneme amacıyla bistüri ucuyla ufak bir miktar alarak steril tüplere aktardım. Tohumların nekadar küçük oldukları görülebiliyor. |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Tabiiki, zaten neredeyse birebir burada durumu bildiriyorum, buyüzden buradaki mesaj tarihlerinden de gelişmeleri değerlendirebilmek mümkün olur. |
|
|
|
|
|
#14 |
|
/
Giriş Tarihi: 03-08-2008
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 49
|
Sayın Cansunarya size sormak istediğim iki soru var İlki acaba doku kültürü yaptığınız kaktüslerin durumu nedir, onlardan kaktüs üretimi yapılabilecek mi? Ayrıca diğer konuda size daha önce yazmıştım.Yardımcı olabilirseniz inanın çok sevineceğim ![]() Düzenleyen kedidelisi : 10-10-2008 saat 14:41 |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sevgili Kedidelisi ![]() Kaktüs kültürleri hala ışık kaynağı altında inkübasyonda, henüz bir gelişme yok, olduğu zaman hemen bildireceğim. Diğer çalışmalarada en kısa zamanda başlıyorum söz.. |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Öneriler
Doku kültürü sterilizasyonunda kullanılan Sodyum hipokloritle (çamaşır suyu) ilgili olarak, son nod kültürlerimde kontaminasyon sıkıntısı yaşadım. Praecox hocamın bayramdan önce gönderdiği nod kültürlerini daha özenli olması adına (özellikle marka veriyorum) Domestos çamaşır suyu ile muamele ettim ve ertesi gün malesef tüm ekimlerde yoğun bir kontaminasyon oluştu. Hemen ogün tekrar sterilizasyon için (garanti olsun diye) önce %3 hidrojen peroksit sonrasında çamaşır suyu (Ace) uygulaması yaptım, bayram dönüşü yine hepsinde kontaminasyon oluşmuştu. Üzgünüm çünkü praecox hocamın ve benim emeklerim boşa gittiği gibi yaklaşık 50 civarında keiki olabilecek nodları da kaybettim Fotoları sizlerle paylaşıyorum.Burada hatam içindeki hipoklorit yüzdesine dikkat etmemiş olmamdı. Sonrasında baktımki bu ürün hipoklorite ilaveten sabun, HCL ve diğer klor bazlı bileşikler içeriyor ve hepsinin toplam yüzdesi %5 den küçük. Piyasada el ve çamaşırlara zarar vermemesi için hipokloritin yüzdesi düşük tutuluyor (Ace ler de öyle). Bu ürünler doku kültürü çalışmaları için uygun değil. Markete gidip tek tek bütün markaları inceledim. En sonunda içinde %50 lik hipoklorit içeriği ile Hes marka çamaşır suyunu aldım, kullandım, bununla ilgili görüşlerimi de sonra bildireceğim. Bu durumda kültürleri steril ederken bir takım önerilerim olacak, - En az %30-50 lik Sodyum hipoklorit içeren çamaşır suyu tercih edilmeli, içerisinde parfüm, sabun vs diğer şeyler bulunmamalı, %25 lik solusyonda 40 dk tutulabilir - Nodlar ilk uygulamada kontamine olursa hemen ikinci bir sterilizasyonla tekrar kurtulabilirler. Ama bunun için ilk uygulamada nodların uçlarını 1 cm den fazla bırakılmasını tavsiye ediyorum, küçük kesildiğinde ikinci uygulamada hipoklorit dokuları iyice tahrip ettiğinden nodda ölüyor. (foto3 de nekadar küçük kaldıkları görülüyor) -Yine bu sebepten nodu kapatan yaprakçığın kaldırılmadan direkt kültüre edilmesi dah uygun, bu şekilde ikinci uyg. da yine korunmuş oluyor, gelişmesinde de hiçbir sorun olmuyor, daha önce denedim. - Burada bir anda bukadar çok nodun çalışılması da kontaminasyon riskini yükseltmiş olabilir. Sayın Praecox un son gönderdiği nodları yaklaşık 100 civarında oldukları için 4 ayrı partide çalıştım, hazırlamak oldukça zahmetli ve zor oldu ama umuyorum bir sorun çıkmayacak. Hocam nodlar için tekrar teşekkürler ![]() |
|
|
|
|
|
#17 |
|
/
Giriş Tarihi: 03-08-2008
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 49
|
Sevgili Cansunarya Çamaşır suyu konusunda marka sıkıntısı ben de yaşadım Hatırlayacağınız üzere kedilerim enfekte olup patır kütür ölürken ve ben ağlamaktan başka bir şey yapamazken etkili dezenfetanlardan birinin çamaşır suyu olduğunu birlikte okumuştuk. Market raflarında fare gibi dolandım ama sonuç değişmedi. Domestos gibi yoğun olduğunu düşündüğümüz çamaşır suları sadece jel formunda, diğer likit olanlarla aynı oranda yanlış hatırlamıyorsan %4 küsür içeriyorlar etken maddeyi. Bir öneri olarak toz ya da tablet halindeki formu daha az çözücüde çözdürmenizi tavsiye edebilirim (Toz formunda olan bende var tül perdeler için beyazlatıcıydı iş göreceğini düşünüyorum, bir ara bana hatırlatın da göz atalım). Bu arada diğer çalışmayı dört gözle bekliyorum. Size tekrar tekrar hatırlatmaya devam edeceğim =) |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın Cansunarya, nodların kesik olarak birkaç gün süren kargo yolculuğundan sonra size ulaşmasıda kontaminasyonun nedenlerinden biri olabilir mi diye düşünüyorum? Nekadar doğrudur bilmem ama açıkyaranın enfeksion'a maruz kalması gibi, kontaminasyon'u önlemek için size kesik halde gelen nodların yüzeyleri dezenfekte edildi,kontaminasyona neden olan bakteri ve küfmantarlarının nodların bu açıkkısımdan içkısıma yerleşmiş olma ihtimali olabilirmi, yoksa sorun sadece hipokloritin yüzdesi ile ilgili mi diye sorular var aklımda? Sayın preacox ve cansunarya,şüphelerimin sizce olasılığı varmı? |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sevgili Ephesos, uzun süredir yoktunuz, bende sizi merak etmeye başlamıştım, umarım herşey yolundadır.. ![]() Praecox hocamın en son gönderdiği nodların bazılarının uçlarında çok hafif küf veya mantar hyphaları gördüm, fakat nodlar yaklaşık 20-25 cm uzunluğunda olduğu için uçların çoğunu en az 2-4 cm civarında kesip hazırlıyorum. Bu etkenler iç kısımlara nekadar ilerleyebilir bilemiyorum ama bu ihtimalde belki olabilir. Hemen aklıma gelen bir şey, ilk yaptığım kesme çiçek karanfil kültürlerinde, kesileli en az bir hafta olmuş olan karanfillerden hazırlandığı halde hiç bir kontaminasyon şekillenmemişti. Tabii orkideler daha narin onuda gözönünde tutmak lazım. |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Kaybettik...
|
Küf kontaminasyonu her bitkide vardır. Kesme olayını steril şartlarda gerçekleştiremiyeceğinizden (saksıyı tümü ile dezenfekte edip laminairflow kabine sokup kesme) Bu olağan bir prosedürdür. Küflenmenin ilerleme şartlarını da düşündüğümden nodları çok uzun kesip kısa zamanda sayın Cansunarya'nın eline geçmesini sağladım. Olası ilk kesim yerindeki üremenin doku içinde bu kadar ilerlemesi mümkün değil olsa idi üreme değil çürüme de gözlemlemlemeniz gerekirdi. Burada yer yer hatta genelinde yüzeysel üreme gözlamlanmakte. Bu da akla sadece yeterli dezenfektasyonun (Cansunaryanın da açıkladığı sebeplerden) yapılamadığından kaynaklanmaktadır. Yeni nodlar da aynı şartlarda gönderildiğinden gerekli dezenfektasyon yeterince yapılınca bu fark ortaya çıkacaktır. |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sapların uçları olağan hafif kuru şekildeydi, dediğiniz gibi hiçbir çürüme belirtisi yoktu. Hazırlarken de yine garanti olsun diye herbirini alkollü pamukla silip kestim. Haftasonu gidemediğimden yarın bakabileceğim kültürlere.. |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Gerçekten nefes kesici... |
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Sevgili Lerdemir, Oğuzhan, Papatyam ve Eylems, sizlerin burada yorumlarınızı görmek beni mutlu etti. Diğer forumlardan bende sizlerin katkılarını izlemekteyim, sanki uzaklardaki tanıdıklarımdan haber almış gibi oldum Yoğunluğumdan dolayı uzuun süredir foruma giremiyordum, gecikmeler için kusura bakmayın.Öncelikle kötü ve iyi haberlerim var..Praecox hocamm, kendimi çok çok çok kötü hissediyorum çünkü son gönderdiğiniz nod kültürleride kontamine oldu ( ne kadar üzüldüğümü anlatamam, o kadar dikkatli ve steril çalıştımki nasıl oldu anlamıyorum. Herşey bir önceki uygulamalarımla aynı, fazlası bile var, nodları hazırlamam en az 6 saatimi aldı, ayrı ayrı dört partide çalıştım..netice malesef sıfır....bu durum hevesimin çok kırılmasına neden oldu.. AmaaaGüzel olan haber protocorm oluşumları iyi gidiyor, embriyonik kökler bile oluştu, çoğu 1 mm çapında minik yeşillikler halinde görünüyorlar, hemde yüzler, binlercesi... ![]() Ephesos, direkt sigmanın besi yerleri ile başladım, önce 6793 sonra 6668 ile devam ettim. Tohumları ise direkt 6668 e ektim. Düzenleyen Cansunarya : 26-10-2008 saat 01:19 |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Orkide tohum kültüründe Protocorm oluşumları
Evet, en azından böyle bir haber vermek beni biraz rahatlatıyor, protocormlar iyice belirginleşmeye başladı. Bu fotolar bir hafta önce çekildi, şimdi daha yeşil bebekler şeklinde görünüyorlar Bazıları diğerlerinden daha hızlı gelişme gösteriyor. Bu petri diğer 5 tanesinden en iyi gelişme gösteren oldu, çimlenme oranı yaklaşık %95, diğerlerinde yine kabaca %90, %50, %5, %1, %0.1 gibi çimlenme oranları var. Praecox hocam, hazırlama aşamasını hatırlarsanız, bu ekimler gönderdiğiniz tohumların çok küçük bir kısmından hazırlandı, daha geride milyonlarcası var 4. fotoda dikkatli bakılırsa 3 tohumun embriyonik kökleri görülebiliyor, bakalım seçebilecekmisiniz bulmaca gibi oldu ![]() |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
|
Protocormlarda mikroskobik kök gelişimi
Mikroskop altında protocormlardan küçük komik kökler çıktığını gördüm, genelde üç dallı olarak çıkmış, hiçbirine kıyamadığım için petriyi açmadan fotolarını çektim. Çok net olmamakla birlikte sanırım görünür düzeydeler, bazıları çıplak gözle dikkatli bakınca görülebiliyor. |
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|