![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-11-2006
Şehir: SAKARYA
Mesajlar: 8
|
İthal bitkidense yerli üretim...
Herkese selamlar; Dört bir yanı eşsiz güzellikte olan ülkemizde , süs bitkisi yetiştiriciliği ile uğraşan herkese saygılarla sesleniyorum : Lütfen gerici yöntemleri bırakalım , bizim için olağan sayılacak kaliteli bitki üretimini neden zora koşuyoruz? İthal bitki hevesinden ve vazgeçelim artık! Tabii eğreti bitki yetiştirmektende... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
|
gr.kuzu söylediklerinize katılmamak mümkün değil.Sanıyorum son beş yıldır küçük üretici sayısı katlanarak artmaya başladı ama, kalite konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.En azından benim çevremdeki üreticiler için.İnşallah kulaktan dolma bilgileri atıp, araştırarak, bilgili insanlarımızdan yardım alarak süs bitkilerinde yüksek kaliteliteyi arttıracağız. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Kaybettik...
|
Sayın gr.kuzu'ya katılmamak mümkün değil. Özelikle de beni ilgilendiren konu olan orkidelerde... ![]() Ancak bu iş bilginin yanı sıra sermaye gerektiriyor bunu da bilgi ile bağdaşmış olarak dış ülkelerden getiriyoruz gerek sermaye gerekse bilgi anlamında bu oluşumlar demoklesin kılıcı gibi sadece başımızda kalmıyorlar işin kaymağı da kaçıyor. Bir diğer konu ise bu bağlamda kaliteli üretim yapmak adına şu anda özelikle sebze ve meyve fidanlarında çok genetik farklılıkları olan türlere olan eğilim. Bir örnek geçenlerde Isparta cıvarında üretiğimiz bir kirazı memleketimizde yemek için dahi satın alamadığımızdır... Zerdali bulunmaz oldu, pirinç derseniz adeta kimyasal bir polymer kütlesi gib bir şey... Aman yeter ki pilav yaparken unlu pirinç yapışıp çamur olmasın dedik aldık elimize plastik kaplı tatsız, ama yine de ne yaparsanız yapın yapişmıyan ama tane tane pilavlar... Artık sütlaç, yayla çorbası dahi pişiremez olduk, zira pirinç özlenmiyor... Bunlar şu anda iletiyi yazarken aklıma gelen benim de şahsen müzdarip olduğum örnekler.. Bu örnekler sayısızca artırmak mümkün mesela domates... Saygılar iyi günler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Praecox Isparta da yetişen kirazı satın alamazsınız, ama İrandan gelen bademi, cevizi bütün büyük marketlerde bulabilirsiniz. İsrailden gelen kavunlar pazarlarda revac da. Yurt dışından yapılan zirai ürün ithalatı iç üretimimin bazı kalemlerini sildi süpürdü. Yalovalı artık kiwi yetiştirmeyi bıraktı. Ben bir Bursalı olarak, incir mevsiminde Bursa siyahı olarak Avrupada çok tanınan inciri ancak tanıdığım çifftçi dostlarımı ziyarete gittiğimde yiyebiliyorum. Tosya pirinci yerine Pakistandan gelen ne idiğü belirsiz pirinç ile pilav yapmağa alıştık. Yakında lezzetine de alışırız. Yurdumuzun iyileri yurt dışına, yurt dışının genetiği bozuk, ikinci kalite malları bize. Aynı olay et için de söylenebilir. Hayvancılık ne durumda? Bizim kalem pirzolalarımız nerede? Bir parça pirzola nerede ise yarım kilo geliyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 | |
Kaybettik...
|
Alıntı:
razıyım pilavım tane tane olmasın .. ama tadını alayım... |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Moderatör
|
Sevgili arkadaşlar, Biraz evvel sitemizdeki bu bölüme girdim ve yazılanları okudum. Ben de sizler gibi düşünüyorum ama,... Bakın benim bahçemde 100 kökün üzerinde gül fidesi var. Bunlardan aşağı yukarı 30-35 tanesi ithal. Bir dostumuz İzmir civarındaki çiftliği için 300 adet sipariş vermiş buarada ben de 50 tane istedim. Benimkilerin birkısmı kargoda yok olmuş, neyse gelenleri ektik. Bu sene açtıkları zaman görmenizi isterdim. Belki inanmıyacaksınız ama benim eski güllerimin 3 katı büyüklükte ve hemen kestane gibi patlamıyor. Çiçekler uzun zaman üstünde ve içleri dolu dolu. Şimdi diyorum ki, bizim buradaki yetiştiriciler neden bunlara dikkat etmezler? neden daha kaliteli ürün yetiştirmezler bilmiyorum? Bu arada Isparta gülünün kokusu bunların hiçbirinde yok. Yok ama ithallerdeki gösteriş te bizdeki güllerde yok. Yıyecek ve diğer gıda maddelerinde sizlerle aynı fikirdeyim. Ama çiçek türlerinde biraz ayrılıyorum galiba. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 19-07-2007
Şehir: BANDIRMA
Mesajlar: 9
|
Tüketici topluma son! İhtiyacımız olan tek şey üretmek..!
![]() Öncelikle kendi hayatımızı kazanmaya başladığmızda insan arayış içine girmeye başlıyor. Yatırım yapmak, bişeylerle uğraşmak istiyor. Ben bunun en güzel yolunun öncelikle biyerlerden kalan mirasları değerlendirerek mümkün olduğunca meyve ağacı dikerek değerlendirmek düşünüyorum. Bu sitede ilk mesajım, benim gibi insanların var olduğunu görmek beni çok mutlu etti! Bu formumda benim gibi tüketimden üretime geçen arkadaşlarımızın anılarını anlatmasını istiyorum. hangi yaşarda başladı, neler planladı, neler başına geldi ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
|
Selam, " Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı" sözü yalnızca bizim kuşağın belleğinde kaldı. Bir yapı marketi gezerken çiçek tohumları gördüm pakette. Almak istedim hemen. Özellikle de ROZET ÇİÇEĞİ tohumları sevindirmişti beni. Ama alışverişte , aldığım ürünün yapım yeri ve son kullanma tarihine bakmadan almamaya özen gösteririm. Çiçek tohumları bile dışarıdan alınmış. Hemen bıraktım. Çok da üzüldüm. Çiçeklerimi kendim üretmenin yollarını arıyorum. Rozet çiçeğini nasıl üretip yetiştirebilirim? Bu konuda bana yol gösterecek çiçek severler vardır umarım. Saygılar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-08-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 19
|
Merhaba, Ben ankara da yaşıyorum, o susuz günlerde anladım ki ben çimi hiç sevmiyorum. bütün refüjler, bütün park ve bahçeler inadıma çim üstelik. yani üstünde oynamayacaksam ya da serinip uzanmıycaksam niye çim ki?? üstelik bakımı, sulaması ekstra maliyet. yani geçmişten bu güne çime harcanan para ve emekle eminim doğal bitki örtümüzden yer örtücü özellikte çok daha nitelikli bitkiler yetiştirilebilirdi. Var mı böyle üretim yapan bir yer? Ben gönüllü çalışmaya hazırım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-02-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 116
|
yine bu forumda, bana datça hurmasının ticari değeri yok, dikme demişlerdi. ben yine de dikeceğim. kimse almazsa, bakar bakar "ohh ben yetiştirdim bunları" derim en azından. izmir'de çevre düzenlemelerinde, özellikle organize sanayi bölgesinde bir takım feniks tipi palmiye görüyorum. bunlar, arap hurması mı, datça hurması mı? kalın gövdeli oldukları için datça hurması olduklarını sanıyorum. ama, bugün konak heykelin etrafından geçtim, ince gövdeli, seyrek yapraklı. onların arap hurması olduğu belli. konu hakkında da, Türkiye'ye özgü bitkileri ticari olarak kullanmayı becerebildikten sonra, ithal olan ürünlere ağırlık verilmesinin daha faydalı olacağını düşünüyorum. en başta yazan arkadaşa kısmen katılıyorum; şöyle oluyor; Türkiye'de washingtonia üretimindense, phoenix üretimini daha güzel buluyorum. çünkü, her ülke kendi doğasındaki gibi gözükmeli. yeni yapılan toplu konut sitesinin, Amerika gibi gözükmesine gerek yok. yanlışım var ise, affola, doğrusunu göstermenizi gönülden dilerim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|