|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
18-06-2007, 10:20 | #931 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Uzman değilim, iyi niyete saygı duyuyor, insanlara faydalı olmak adına yapmak istediklerinizden dolayı sizi kutluyor ve gözlemimi aktarıyorum. Son 5-6 senedir, yazları Tekirdağ Barbaros'ta geçiriyorum. Gördüğüm, bu havalide en son dikilecek ağacın elma olduğudur. Ağaç olarak düşünüldüğünde, topraklarınızın olduğu yerde en iyi gelişen, kayısı, kiraz, iğde, ceviz, badem ağaçlarıdır. Bunlar da zaten belli oranda var olup köylü sayılarını artırmayı düşünmemektedir. Bağ ise bu civarda çok iyi sonuç vermektedir, bu yüzden bağcılık diğerlerinin önüne geçmiştir. Zaten burada bir Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün bulunması da buna işaret etmektedir. Bu arada bir sohbetten kısa bölüm nakledeyim. -Abi, üzümü toplayıp fabrikaya götürdüm, almadılar, Tekel fabrikaları sattı, özelleşti ya, üzümümüzü almıyorlar. -Neden? -Salkımlar çamurluymuş abi. ... Demek Tekel zamanında çamurlu mamurlu demeden elinize geçeni fabrikaya dayıyormuşsunuz ve biz de (Devlet kesesine vergilerimizle yaptığımız katkıdan dolayı) buna para veriyormuşuz. |
|
18-06-2007, 10:43 | #932 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba Özür dileyerek birkaç soruyu peşpeşe sıralayacağım. Yardımlar için peşin peşin teşekkür ederim. 1- Bu enginarın sıkıntısı ne? Susuzluk mu, zararlı mı, ne yapabilirim? 2- Taflanı saran bu beyazlar (kurt mu, bit mi ) nedir, bunlara karşı ne yapmalıyım? 3- Beyaz leylağımın yapraklarını kim bu hale getirdi, sonra da arkasına etti? Ben onu ne yapayım? |
18-06-2007, 14:37 | #933 | |
Doğasever
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
|
Alıntı:
İlginiz için teşekkürler Mine Hanım.. |
|
18-06-2007, 17:39 | #934 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-01-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 121
|
Mine Hanım Merhabalar; Forum başlığı ile pek alakalı olmasa da sorum için en uygun yerin burası olduğunu düşündüm. Küpe Çiçeği yetiştirme konusunda önceki yıllara uzanan bir merakım var. İnternette yaptığım araştırmalar neticesinde küpe çiçeğinin yaklaşık 16.000 çeşit cinsi bulunduğunu öğrendim ve inanamadım. Sonra merakım bir kat daha arttı ve bu kadar fazla sayıda cinsin nasıl elde edildiği konusunda bir araştırma içine girdim. Yabancı ülkelerde kurulan, Küpe Çiçeği yetiştiriciliği derneklerin sitelerinde baya bi dolaştım. Bu sitelerin bir kaçında "melezleştirme" işlemi yapan amatör insanların olduğunu gördüm. Yani iki farklı cinsin, adının biyolojide tozlaşma olduğunu sonradan öğrendiğim bir işlem ile bir araya getirilip, elde edilen tohumlardan farklı bir cins elde etme çalışmaları bana çok ilginç geldi ve heyecanlandım. Olgunlaşmış bir çiçeğin üzerinden alınan polenlerin, henüz yeni açmış ve polenlenmemiş başka bir bitkinin üzerine konulmasıyla bu işlemin gerçekleşebildiğini anladım. Yabancı dil bilgimde pek yeterli olmadığından detaylıca anlatılan konuları sadece resimler vasıtası ile çözebildim. Örnek olarak gülün melezleştirilmesi işlemi için bulduğum birkaç fotoğrafı ekliyorum. Bu arada o hevesle bir denemede yaptım. Benim size sormak istediğim; 1-) Bu işlemler bizler gibi amatör insanların ev ortamında yapabileceği işlemler midir ? 2-) Eğer yapılabiliyor ise dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? 3-) İki farklı familyaya ait bitki birleştirilip melezleştirme işlemi yapılabilir mi? 4-) Bu tip çalışmalar konusunda deneyimi olan kurumlar ülkemizde yokmudur? Şimdiden teşekkür ederim. |
18-06-2007, 17:41 | #935 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-01-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 121
|
Bunlarda işlemin diğer görüntüleri.. |
18-06-2007, 17:43 | #936 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-01-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 121
|
ve diğerleri.. |
18-06-2007, 18:28 | #937 |
agaclar.net
|
Bu işlemleri ev ortamında yapabilirsiniz. Dikkat edeceğiniz konu hijyen, yabancı döllemeye engel olmak. Yani bitkinin sadece sizin istediğiniz şekilde dölleneceğinden emin olmalısınız, gerekli tedbirleri almalısınız. Kendine döllen bir bitki midir, yabancı döllenen bitki midir, bunlara dikkat edeceksiniz.Çiçeğinizi arı, sinek böcek, rüzgar vs. döllemesin diye gerekli tedbirleri alacaksınız. İki farklı familyaya ait bitki melezlemesi başarılı değildir. Yani domatesi biber döllemez. Ülkemizde bu tür melezleme çalışmaları elbette yapılmaktadır. Ancak süs bitkilerinde değil de genelde zirai ürünlerde çalışmalar yoğundur. |
18-06-2007, 18:35 | #938 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Enginarınızın mevsimi geçiyor. Taflanınızda virgül kabuklu biti var. Baş belasıdır. Sistemik insektisit veya yazlık yağ uygulayın. Leylağınızda şu ana zararlı var mı? Ona da bir ilaç atabilirsiniz. İnsektistler ve yazlık yağ ile ilgili Sayın Fmt79 hastalık-zararlı başlığında çok bilgi vermişti lütfen oradan okuyunuz. Geçmiş olsun. |
|
18-06-2007, 18:40 | #939 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-01-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 121
|
Cevabınız için teşekkür ederim. Alıntı:
Ben petunya, sardunya ve küpe çiçeklerinde deneme yaptım. Tabi her birini kendi cinsleriyle melezleştirmeyi denedim. Hijyen konusuna dikkat ederek tekrar deneme yapacağım. Sonuçlarını görmek için uzun bir zaman gerekli herhalde. Umarım başarılı olurum. Tekrar teşekkürler. |
|
18-06-2007, 21:24 | #940 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Demek enginar için üzülmemeliyim. Kabuklu bitleri, elimle bile temizlerim, inat değil mi? Leylakta bir şey görmedim. Tekrar teşekkürler. |
|
18-06-2007, 23:07 | #941 |
Ağaç Dostu
|
Mine Hanım tekrar merhabalar. Daha önce size bitki besini ve organik toprak düzenleyiciler hakkında danışmıştım.Aldığım bitki besini 4+5+6 10 günde bir topraktan veriliyor. bugün ikinci kez verdim. Organik toprak düzenleyicisi ise 1 kere verdim, 15 günde bir denildi aldığım yerden. İlkinde toprağa verdim, bundan sonra yapraktan vereceğim. Benim kafama takılan şey şu: Bu maddeler tamamen kimyasal. Elbette toprağın bu kimyasallara gereksinimi var. Ben de normal hayvan gübresine erişemediğim için toprağı bunlarla güçlendirmek durumundayım. Peki ama ben şimdi organik sebze yetiştirme işini yapıyor muyum? Yoksa zararlı bir şeyleri de ekliyor muyum sebzelerime? Bir de, bir meyve ağacım için yarıgölgede yetişir denmişti. Yarı gölgenin tam anlamı ne? Sabah saatlerinden 11.00 e kadar güneş alan bir yer uygun olur mu sizce? Düzenleyen nevsune : 19-06-2007 saat 07:50 Neden: soru ekleme |
19-06-2007, 14:02 | #943 | |
Doğasever
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 78
|
Alıntı:
|
|
19-06-2007, 22:57 | #944 |
Ağaçsever
|
Mine hanım merhaba Konunun yeri burası olmayabilir. Ama inanın bulamadım. Benim bir sorunum var. Siteden heveslenip yetistirmeye calıştığım sonrada abarttığım biraz domatesim var. (biberler ve salatalıklar nedense olmadı) 3 haftalığına tatile gidiyorum ve susuz kalmasınlar diye bir yol bulduk eşimle. Doğrumu yapıyoruz: Küçük balkonumuza naylon döşedik kenarlarını kaldıdık saksıları içine yerleştirdik.Suyu doldurduk ama saksılar öyle bir çekiyorki hergün sulamak gerekti. Bitki kendi ihtiyacı kadar su çekmez mi? Bu yöntem saçma mı olmuş? |
20-06-2007, 15:18 | #945 |
Ağaç Dostu
|
Mine Hanım, Ankara Yenimahalle de Susuz İlköğretim okulu öğrencileri ve okul öğretmeni Emin Yalçın Savlet Bey, okullarının bahçesine kokar ağaç dikmeyi düşünüyorlarmış. Kokar ağacın ne olduğunu ben bilmiyorum. Benden konu ile ilgili bilgi desteği istedi. Anlattıklarına göre, okul bahçesinin toprağı kreçli ve suyu azmış, çabuk yetişen bir tür olarak da, Kokar ağacı tavsiye etmişler. Bu konu ile ilgili bilgilerinizi yazabilirmisiniz lütfen. |
20-06-2007, 15:54 | #946 |
Ağaç Dostu
|
Mine Hn.'a Destek
Sn. Derya Yıldız, Sizin sorunuza ilişkin olarak uzun zaman önce "Tatile Çıkıldığında Ev Bitkilerinin Bakımı" başlığında yazılar yazmış ve örnek uygulamaları aktarmış üye arkadaşlarımız. Altı çizili ve koyu renkli olan yere tıkladığınızda ilgili sayfa açılacaktır. Oradaki bilgi yeterli gelmezse sorunuza yine buradan, veya dilerseniz o yönlendirdiğim bağlantıdan devam edersiniz. İyi tatiller... |
20-06-2007, 21:24 | #947 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
21-06-2007, 09:55 | #949 |
agaclar.net
|
http://www.agaclar.net/galeri/showim...p?i=3235&c=192 adresinde ağacın çok güzel fotoğrafı mevcut. Kulakları çınlasın epeydir görmüyoruz aramızda, üyemiz Hasan42' nin bir çalışması. |
22-06-2007, 09:50 | #950 |
Ağaç Dostu.
|
merhaba Mine Hanım, Bir kaç yerde bahsi geçen, harç karışımında da %30 kullanılmasını önerdiğiniz Biofarm humus tam olarak nedir, ne işe yarar, ticari sunumları hangileridir, biraz detaylı bilgi verebilirseniz çok sevinirim.Forumda pek detay bulamadım. Tırnak içinde yapılan aramalarda("biofarm humus") yahoo arama motorunda bile bir şey çıkmıyor, saedece 2 ağaçlar.net sayfası var, o kadar. Teşekkürler. |
22-06-2007, 10:41 | #951 |
Ağaç Dostu
|
Ben de İstanbul'daki büyük mağazalarda ve de fidanlıklarda bulamamıştım Biofarm Humus'u. Hatta, Moda'da, tam da Eski Moda denilen burundaki Moda Fidancılık'taki yetkili "artık öyle şeyler kullanmıyoruz; kimyasal kullanıyoruz bakın gelin" deyip, demir katkılarını; 20-20-20yi, iz element katkılarını, herşeyi ayrıntıları ile göstermişti sağolsun. Hepinize tavsiye ederim orayı... |
22-06-2007, 12:10 | #952 |
agaclar.net
|
Biofarm humus benim kullandığım bir marka Yaşar Holding'e bağlı Çamlı Grubu üretiyor. Grup besicilik yaptığı için atıkları da kompost olarak değerlendiriyor. http://www.camli.com.tr/yem.html adresinde ürünü görebilirsiniz. Çuvalda satılıyor. 20 kg sanırım. İzmir'de bayisi Doğa Tohumculuk Ltd. İsterseniz kendilerine ulaşmam mümkün. Ürün ayrıca organik belgeli, organik tarıma da ruhsatlı. Bunun dışında Urla Flora'nın da kompostu var. Bu da bitkisel atıklardan elde edilmiş kompost. http://urlaflora.com/organikhumus/ |
25-06-2007, 22:22 | #954 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-04-2007
Şehir: ordu
Mesajlar: 2
|
Sayın Mine PAKKANER Hanımefendi, Ben 1960 doğumlu Ordu Fatsa Nufusuna kayıtlı TSK. dan emekli bir ağaçseverim. Kasrşılaştığım önemli bir sorun için yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla... Sorunum; kendim aşılayarak yetiştirdiğim 15-20 cm çapında bir armut ağacımı domuzlar yer seviyesi ile 5o cm yükseklik arasındaki kabuğun % 85 kadarını soyarak zarar vermişler. Sözkonusu ağaçta kalan kabuk 5-8 cm kadar ve kesintisiz durumda ancak, kalan kabukda ağaçtan ayrılmış yani ağaca yapışık durumda değil ben elimle ağaca yapıştırmaya çalıştım. Bu ağacı kurtarmak için ne yapmalıyım? Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla... |
26-06-2007, 23:26 | #955 |
Ağaç Dostu
|
Mine Hanım, sakız sardunyalardaki tomurcuk kurumalarını ilgili başlıkta konuşmuştuk. Benim sakızlarımda da kurumalar oldu. Tavsiye ettiğiniz gibi kuruyanları bitkiden uzaklaştırıp bakımına devam ettim. Ancak daha önce çiçekten görünmeyen sardunyalar şu an tamamen çiçeksiz ve tomurcuksuz kaldı. Bir dönem çiçeksiz kalması çok da problem değil ama dikkatimi çeken şu oldu; bu kurumayla birlikte yeni çıkan yapraklarda 1/4 oranında küçüldü. Sanki yapraklar minyatürleşti. Bitkinin büyümesi yaprak uçlarında sıkışıp kalıyor. Daha doğrusu bitki serpilemiyor. Çıkan yapraklar büyüyemiyor. Gözlemlediğim kadarıyla herhangi bir zararlı ya da mantar da yok. Daha önceki yıllarda bu şekilde sakız sardunyalarım kurumuştu. Bu problem için siz ne önerirsiniz? Teşekkürler... |
28-06-2007, 00:30 | #958 |
Moderatör
|
Sayın Mine Pakkaner Bahçemdeki çimin kenarına4 tane süs ağacı ekmiştim. Bunlar süs eriği, süs kirazı, süs elması ve süs şeftalisiydi. İlk 3 sene Nisan ve Mayıs aylarındaki çiçekleri görülmeye değerdi. Sonraki sene Kiraz kurudu. Bu sene de Erık ve şeftali çiçekten bol meyva verdi. Ben o tarafta meyva ağacı istemiyorum çünkü o tarafta Oya ve Japon manolyası gibi süs ağaçları var. Acaba süs ağaçları neden 3-4 sene sonra meyva ağacına dönüştü? Onları yine eskisi gibi süs ağacına dönüştürebilirmiyim? Saygılar. |
28-06-2007, 20:47 | #959 |
agaclar.net
|
Sayın Güler demek ilk seneler çiçekler döllenmemiş ve meyve bağlamamış. Ancak süs meyvesi ağaçları sadece çiçek verir, meyve bağlamaz diye birşey yoktur. Meyve verirler, bunlar ticari öneme haiz değildir. Baştan keşke bunu göz önüne alıp dikim yapsaydınız. Bu arada çiçekten bol meyve vermesi imkansız, çünkü döllenen çiçekler meyve verecektir. Bu çiçeklerin döllenip meyve bağlamasını engelleyecek bir yöntem bilmiyorum. Fikri olan arkadaşımız söylesin. |
28-06-2007, 21:09 | #960 |
Ağaç Dostu
|
Bu bitkiler büyük ihtimalle çiçek yapılarından dolayı meyve bağlamazlar. Çiçek yapılarını iyi anlayan birisine tespit ettirp dölleyici çeşit dikerseniz (varsa) belki meyve alabilirsiniz diye düşünüyorum. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|