25-10-2008, 09:02 | #61 |
Ağaç Dostu
|
Yirmi yıl önce gelincikleri ne kadar da yakından görebiliyordum. Aradan yıllar geçti ulu bir ağaç oldum. Artık bana çok aşağılardan seslenen gelincik dostlarımın yüzlerini seçemiyorum. Çok büyüdüm... İlerileri görebiliyorum artık. Ne kadar da büyük bir dostluğumuz varmış, ne kadar da büyükmiş bizim ormanımız... |
25-10-2008, 10:02 | #62 |
Ağaç Dostu
|
Birileri yaklaşıyor, bir kadın bir erkek, ah... çok gençler, el ele tutmuş, mutluluktan kahkahalar atıyorlar. İyice yakınıma geldiler, onları rahatça duyabiliyorum artık. Kız, erkeğin omuzuna yaslanmış, erkek o na güzel sözcükler söylüyor. Ama oda ne, erkek bir çakı çıkardı cebinden, aman Tanrım, sakın bu güzel kıza...hayır hayır, bana, kalınlaşan güçlü gövdeme yaklaşıyor, neyapmaya çalışıyor anlamadım. Birlikte gövdemin en göz alıcı yerini seçtiler, çok meraklandım, ayaklarımın dibindeki yavrularım endişeli bir şekilde bana soruyorlar, "anne ne yapacaklar sana". Ben de şakınım, ama kötü bir şeyler olacağını seziyorum. Aaahhh!!! bu da ne canım yanıyor hem de çok, bu genç adam elindeki çakı ile benim yıllarca özenle büyüttüğüm kabuklarıma derin bir çizik attı... Çok canım yanıyor, nedir bu toprak ana, neler oluyor bana. İnsanoğlunun saçmalıklarından biri, diyor toprak ana, isimlerinin baş harflerini kazıyacaklar senin gövdene. Ama neden, beni yaralayarak kendilerini sonsuza dek yaşatacaklarınımı düşünüyorlar, benim çocuklarım var, daha çok küçükler, ayrıca ben açtıkları yaradan bakteri alıp, hastlanabilirim, belkide... yok hayır düşünmek bile istemiyorum. Canım yanıyor, canım yanıyor, çok canım yanıyor... |
25-10-2008, 10:08 | #63 |
Ağaç Dostu
|
Cok canim yaniyo hala. Aman Allahim tesekkurler sana. Tam zamaninda geldin yardimima. Tesekkurler yagan yagmur. Merhem oldun yarama. Acim az da olsa dindi biraz. Bi de guzel sesli dostum Ruzgar merhem oldu yarama. Yapraklarim asagi duserken tutunmak sarmak istedi yarami. Ama Ruzgar dostum benden daha cok seviyorki aldi benden onlari. Ne olacak bundan sonra. Gidecekmi tum saclarim, yapraklarim. |
25-10-2008, 10:24 | #65 |
Ağaç Dostu
|
Toprak anam seslendi yine, ne bu hüzünlü surat, artık yavruların var, sen de onlara besin oluşturmak için bana yardımcı olmalısın. Bu yapraklar sana da, yavrularına da besin olacak. Artık kendini olduğu kadar onları da düşünmelisin. Üzülme ben ve içimdeki solucanlar, yararlı mikroorganizmalar da yardımcı olacağız sana. Afiyetli bir yemek olacak sana ve yavrularına... |
25-10-2008, 10:39 | #66 |
Ağaç Dostu
|
Bazen düşünüyorum o karga beni bambaşka biryere, bambaşka bir coğrafyaya taşısaydı, orada hayata merhaba deseydim hayatım nasıl olurdu? Artık talihime bir dağın yamacı mı olurdu, bir dere kenarı mı? Oralarda nasıl arkadaşlar edinirdim, belki dere kenarında yaşayan canlıları da tanıma fırsatım olurdu... |
25-10-2008, 11:46 | #67 |
Ağaç Dostu
|
Uyumak istiyorum artık, üşümemek için uyumam gerek. Zaman, yaralarımın acısını hafifletecek, Yağmur, yaralarımı yıkayıp temizleyecek, Rüzgâr kış boyu ninniler söyleyecek kulağıma. Benim yaralı halimi gören bazı insanlar halime acıyıp, beni okşadılar, birisi, gövdeme boylu boyunca sarıldı, bütün acılarımı unuttum, öyle güzel bir duyguymuşki kucaklanmak. Çok mutluyum, çok mutluyum... |
25-10-2008, 12:17 | #68 |
Ağaç Dostu
|
Kış birden geri geldi sanki. Oysa kardelenler de açmıştı. Neden böyle oldu? Hava tekrar soğuyor. Yaralı yerim hala sızlıyor, sanki orası eriyor gibi geliyor bana. İçime soğuk işliyor yaramdan. Bir bu eksikti dedi toprak ana, yaran çürüyor içinde yeni bir kovuk oluşacak dedi. Aman tanrım daha önceki kovuk kendiliğinden ben anlamadan oluşmuştu. Zaten orda yaşayan ayı ailesi yeterince yoruyor beni, şimdi bunada bir canlı ailesi gelirse ben ayakta nasıl kalacağım...... |
25-10-2008, 12:24 | #69 |
Ağaç Dostu
|
Korkma dedi Toprak Anam, binlerce kuş bu kış kıyamette sığınacak bir yer arar dururlar, onlara ev sahipliği yapman çok güzel, hem onlar seni İnsanoğlu gibi incitmezler. Kuşların verdiği sıcaklıkla kendini daha iyi hissedeceksin, onların şarkılarını dinleyip mutlu uyuyacaksın, haydi artık üzülme, hepsi geçecek. Bahar gelince her şeyi unutmuş olacaksın. |
25-10-2008, 15:10 | #70 |
Ağaç Dostu
|
Bahar gel artık gel ki gelincik arkadaşımda gelsin. Çok özledim onu, o benim ilk arkadaşımdı gerçi çabucak beni terk edip gidiyor ama olsun ben onun kırmızı saçlarını çok seviyorum. Acaba aşık mı oldum, aşk dedikleri bu mu? Adını andığım her anda içim ısınıyor bir ürperti sarıyor tüm bedenimi. ... |
25-10-2008, 15:24 | #71 |
Ağaç Dostu
|
Ooohhh... Nekadar da çok uyumuşum, ama kendimi çok iyi hissediyorum, yaralarım iyileşmiş, kış boyu ne güzel dinlenmişim, pırıl pırıl bir güneş içimi ısıtıyor, dallarımdaki yaprak tomurcukları kabarmış, köklerimden gövdeme sular yürüyor hissediyorum. |
25-10-2008, 15:29 | #72 |
Ağaç Dostu
|
İlk aradığım gelincik oldu. Ordaymış gene kurumlu kurumlu sallıyor saçlarını. Beni görmüyor sesleniyorum cevap vermiyor. Oysa ben onu tüm yıl bekledim. Neden cevap vermiyorsun dedim. Şöyle bir salladı saçlarını. Sen ulu bir çınar bense 3 günlük bir gelinciğim. Ben 3 günde solup gideceğim dedi.... |
25-10-2008, 15:47 | #76 |
Ağaç Dostu
|
Komşum olan insanların çocuklarıda büyümüş. Artık eskisi gibi dallarıma zarar vermiyorlar. Hatta bir tanesi sanırım baba olanla aynı cins olanı anne cinsinden olan tanımadığım biri ile yanıma geliyorlar. Dallarımın altına serdikleri örtüde gülüşüp şakalaşıyorlar. Seni çok seviyorum dediler birbirlerine. Çocuklarımızda burada oynayacak işte ben bu çınarla beraber büyüdüm, çocuklarımada gölge olacakmısın ey çınar dedi çocuk? Olmazmıyım hemde seve seve dedim ama o duymadı beni. Ey gelincik sen duysan sesimi seni ne çok sevdiğimi bilsen. ... |
25-10-2008, 18:34 | #77 |
Moderatör
|
Ben artık iyice yaşlanmaya yüz tuttum galiba, soğuklardan etkileniyorum. Vücudumu soğuk kuzey rüzgârlarına karşı koruma ihtiyacını hissetmeye başladım. Yeşil paltomu henüz örtmüştüm ki, ormanda dolaşmaya ve toprak üstünde çıkan mantarları toplamaya gelen bir gurup insanın konuşmalarını duydum. Biri diğerine diyordu ki '' bak bu ağacın bu kısmı yosun tutmuş, bu bize kuzey tarafını gösterir, yönünü kaybedersen bu şekilde bulursun''. Ne de akıllı oluyor bu insanoğlu, bir de sevecen olabilseler. |
25-10-2008, 18:35 | #78 |
Ağaç Dostu
|
Toprak üstüne çıkmamdan bu yana tam 21 kış geçti. Yanımızda bulunan aile ile 2 kış beraber yaşadık. Onların konuşmalarını da anlıyorum. Eyvah! Yine bu tarafa doğru dönen ayakları üzerinde bir çok makina geliyor. Ne olacak acaba? Yaklaştılar ve evin önünde durdular. Bazılarının önünde yukarı kalkıp inen aletler var. Bazıları ise havuz gibi. Küçük küçük olanları da var. İşte. Gölgeme doğru yaklaşıyorlar. Şimdi konuşmalarını duymaya başladım. Ev tarafından da çocukların ağlaması geliyor. Anneleri de ağlıyor. Yoksa bu insanlar kötü insanlar mı? Konuşmalarını duyuyorum. Bulunduğumuz yer koruma altına alınmış. Bizim ilerimiz sulak alan imiş ve bu bölgede yerleşim yasakmış. Tabi ki sevindim. Fakat çocuklar için üzülmedim desem yalan olur. Yukarı kalkıp inen makinalar tüm yapılan yerlere saldırmaya başladı. Toz duman birbirine karıştı ve herşey yerle bir oldu. Daha sonra üstü çukur makinalara (Sonradan adının kamyon olduğunu öğrendim) kepçe denilen aletlerle, yıkılanları yüklediler. Çalışmalar hava kararıncaya kadar devam etti. Çocuklar hala benim yanımda ağlıyorlar. Onlar için üzülüyorum. İnşallah ğüzel bir yerde mutlu olurlar. Buraya getirdikleri hiç bir şey burada kalmadı. Sabah uyandım ki... |
25-10-2008, 19:18 | #79 |
Ağaç Dostu
|
Gene yalnızım insan arkadaşlarıma ne kadarda alışmıştım oysa. Onlar beni hep korumuştu diğerleri gibi değildi. Az ötede bir yerlerde tel örgü dedikleri birşeylerle etrafı kapatıyorlar. Acaba ne yapacaklar. .... |
25-10-2008, 19:22 | #80 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-08-2008
Şehir: Antalya-Kütahya
Mesajlar: 177
|
Çok meraklandım nedir bu tel örgü. Toprak anaya sordum.... |
25-10-2008, 20:23 | #81 |
Ağaç Dostu
|
Toprak ana cevap verdi. O tel örgü insanların kendisine ait olduğunu sandığı sınırları çizmek için bulduğu bir icat dedi. Ama aslında insanoğlunun değil tüm bu sınırlar üzerinde yaşayanların diye devam etti. |
25-10-2008, 20:26 | #82 |
Ağaç Dostu
|
Ta uzaklardan bazı sesler duyuyorum. Acaba gelen bu sesler ne ola ki? Kulak kabarttım ve yeniden dinledim. Evet daha önceleri duymuştum bunun gibi sesleri. Ama bir türlü hatılayamıyorum ne olduğunu? |
26-10-2008, 00:23 | #83 |
Ağaç Dostu
|
Kuşlar kaçışıyor günlerdir yerin altından garip homurdanmalar duyuyordum. Köklerim ısınıyordu nedenini anlamamıştım. Dallarımda yapraklarım zamansız kurumaya başlamıştı. Hayvan dostlarım hep tedirgin yeri dinliyorlardı. Çoğu yukarı tepelere kaçışıyor günlerdir. Toprak anam neler oluyor bu ne dedim? Çok ama çok sıkıştırdılar beni sallanıp kendime gelmem lazım, insanoğlunun dediği gibi deprem geliyor dedi. Neydi ki deprem nasıl bir şeydir. Toprak anayı nasıl sıkıştırdılar, nasıl sallanacak ki? Birden bire köklerimin havaya kalktığını hissettim. Sanki yürüyordum insan gibi sonrasında şiddetli sallanmaya başladım. Köklerimi sıkıca toprak ananın boynuna sardım düşüyordum sanki. Herşey bir anda oldu bitti. Başımı kaldırıp uzaktaki insanların yaşadığı yere baktım. Herzaman gündüz gibi olan yaşadıkları yer kapkaranlıktı. Yer yer alevleri gördüm, çığlıklar imdat sesleri geliyor. Neler oluyor toprak anam dedim? İnsanlar çürük yapılanmışlar, binaları yıkıldı dedi sakince. Aklıma komşum insanlar geldi onlara birşey oldu mu? Çok korkuyorum köklerim acıyor.... |
26-10-2008, 00:31 | #84 |
Ağaç Dostu
|
Neyse ki birşey olmadı. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Ortam sakinleşti. Kuş dostlarımın sesleri kesildi. Bu neden oldu acaba? Neden tutunuğumuz, kök saldığımız tapraklar sallanmaya başladı? |
26-10-2008, 09:10 | #89 |
Ağaç Dostu
|
İnsanların deprem dedikleri şeymiş buymuş meğerse. Neden bu kadar korkarlar bundan tam anlayamadım anacığım diye sordum. Başladı anlatmaya sakin sakin anam: Bak dedi bu da aynen rüzgar, gök gürültüsü gibi Tabiat anamızın bir üretimidir. Ama insanlar hırslarından ve o beton dedikleri nesne ile dikey yükselme sevdalarından dolayı başlarına yıkılıyor binalar. Oysaki biz tüm doğadaki canlılar, insanlar da dahil, dikey değil yatay yaşamak için yaratılmışız. Yatay yaşasalar beni ve seni daha çok sevecekler. Ama onlar kendi icat ettikleri betonun esiri olmuşlar ve cezasını da çekiyorlar. Ama öğrenecekler zamanla dedi ve devam etti. Bak daha önceleri ne uygarlıklar kurulmuş, ne uygarlıklar yükselmiş göklere. Hani nerde bunlar. Hiçbiri kalmış mı bugüne. Kalan gene sadece sen, ben ve canlılar değil mi? Peki bize düşen birşeyler var mı anacığım bu konuda diye sordum. O da anlatmaya devam etti: |
26-10-2008, 14:39 | #90 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-10-2008
Şehir: Gebze
Mesajlar: 36
|
Sen köklerinle sıkıca sarılmalısın anana.. Sarılıp gücüme güç katmalısın ki rüzgarlar seller alıp götürmesin beni başka diyarlara... Ben gidersem insanların binaları yeniden yıkılır... Demekki insanların bana sandığımdan çok ihtiyaçları varmış diye düşündüm... Peki neden bana bu kadar acımasız davranıyorlar... Dün birkaç kuş kondu dallarıma.. Yeni oluşan kovuğuma sığındılar... Çok telaşlılardı.. Nedenini sordum.. Başladılar anlatmaya.. Şu ilerideki dağın ardında yaşıyorlarmış düne kadar.. İnsanlar gelmiş aniden.. Büyük ve çok ses çıkaran yürüyen şeylerle.. Ağaçları sökmüşler teker teker.. Tohumlar can bulmadan yok olmuşlar.. İnsanlar konuşurken duymuş kuş kardeş.. Golf sahası olacakmış orası.. O da ne demekse.. İyi birşeymi acaba diye merak ettim.. Arkadaşlarım için çok üzüldüm. Ama artık kovuğumda sıcacık bir aile vardı..Hem hüzünlü hem mutluydum.. |
|
|