![]() |
Ortak Yazılan Öykü - 1 (Tohumun Hikayesi)
Şu anda bir yolculuğa çıktım. Karganın midesindeyim. Bakalım beni nereye bırakacak. Köklerimi toprağa salacak yuvam nasıl bir yer?
Bir ağaç tohumunun ilk yolculuğu. |
Sonuda kurtuldum karganın midesinden . Buluştum toprak anamın o sıcak kollarına, sarıp sarmaladı beni. İlk suyumu içtim ne çok susamışım meğer dedim kendi kendime. Çok ta sıkılıyordum oysa, tek başımayım sanki. Korkuyorumda ya biri çıkıp buradan alırsa beni diye. Köklerim çıkmış farkında değilim hemen sıkıca sarıldım toprak anamın boynuna. İlk kez buluştuğumda güneş ile aradan epey zaman geçmiş fark etmemişim. Bahar gelmiş oysa, yalnız değilmişim. Başımı şöyle bir kaldırıp bakınca etrafa yeni filizler gördüm , ama ama bunlar kim, bana benzemiyorlar? ....
|
Onlarla dost olmaya karar verdim. Heybetli dağın yamaçlarında biz bizeyiz. Beraber büyüyüp, beraber gelişeceğiz.
|
Yanımda yeşeren benim gibi incecik fideye seslendim merhaba diye. Ama pek bir kurumluydu. Şöyle bir salındı kırmızı çiçek açmaktaydı efendim dedi. Tanışalım dost olalım dedim. Ben gelincik siz kimsiniz dedi. Ben ben kimdim, adım neydi bu sonsuzlukta? Kimdim ben? ....
|
Birden bire kenimi tanıtmak istemedim. Acaba dost mu idi, düşman mı? Genel olarak benzerliğimiz vardı fakat o çok narin, aynı zamanda çok hareketli idi. Kendime zaman ayırıp onu biraz tanımalıydım.
|
Hava karardı. Hafif hafif yağmur yağıyor. Ben daha küçüğüm. Uyumam lazım. ''İyi akşamlar gelincikler. Sabah görüşürüz.
|
Sabah güneşin o sıcacık okşayışı ile uyandım. Etrafıma bakındım, Günaydın diyeyim arkadaşım gelinciğe. Ama yok nereye gitmiş, gelinciklerin hiç biri yok. Daha yeni tanışmıştık beni yalnız bırakmayın diye haykırmak istedim. Toprak ana seslendi. Bu daha ilk ayrılışın merak etme seneye gene gelirler. Onlar her yıl buradalar dedi. Meğer gece esen rüzgar kırmızı saçlarını savurmuş, sadece siyah bir nokta kalmışlar....
|
Banada birşeyler oluyor. Yapraklarım yavaş yavaş kurumaya başladı. Bazıları benden ayrılıyor. Her tarafımı okşayan rüzgar bugülerde canımı acıtmaya başladı. Bu narin vucudumla ona karşı koymakta zorlanıyorum.
|
Yıllar hızla birbirini kovaladı. Her biri birbirinin aynı geçiyordu. Gelincik dostum her bahar ziyaretime geliyor, gene bir gece aniden çekip gidiyordu. Bir takım sesler duydum uzaktan uzaktan gelen. İlk kez duyuyorum bu sesleri, kuş cıvıltısı gibi ama değil. Koşarak bana doğru gelen iki küçük, insan yavrusu dedi toprak ana dikkat et sarıl bağrıma....
|
Köklerimle toprak anaya sıkıca tutundum. Ya gövdem. Gövdem ne olacaktı. Onları nasıl koruyacaktım? Kendimi aciz ve savunmasız hissettim. Yaklaştılar. Gölgeme oturdular. Korkulacak bir şey yok herhalde. Bunlar sevimli iki yaratık. Bize hiç benzemiyor. İnsan yavrusu imiş. Anlamadığım sesler çıkarıyorlar. Toprağa bağlı değiller. Hertarafa gidiyorlar. Bizde böyle hareketli olsak, nasıl olurdu acaba?
|
Aslında bende onlardan hoşlandım narin dallarıma konan kuş arkadaşlarıma dokunabilmek için bir o yandan bir bu yandan zıplıyorlardı. Keşke dedim içimden keşke hep benimle kalsalar. Beraber yaşasak ....
|
İnsan yavruları yalnız değildi.Onlardan daha büyük,onlar gibi sesler çıkaran başkaları da vardı.Dallarımın gölgesine bir şeyler serdiler. Sonra üstüne oturdular. Altında kalan çimen kardeşler,papatya kardeşlern ağlamalarını duydum.Eziliyorlardı.. Şaşkındım, arkadaşlarıma üzüldüm.
Derken büyük olanı dallarıma tutunarak tırmandı.Kalınca bir dalıma birşeyler sardı ve aşağıya doğru ipler sallandırdı. Neler oluyor, korkuyorum. Bana ne yapacaklar ? İpler sarkan dallarım hafifçe eğildi. İnsan yavrusu ipe birşey sarmiş ve oturmuş. Uçur beni baba diye sesler çıkarıyor. |
Onları hem merak, hem şaşkınlık içinde seyrediyordum.
Ne yapıyorlardı bilmiyorum ama çok eğlendikleri kesindi, çocuk ardı ardınca kahkahalar atıyor, daha hızlı baba diye bağırıyordu. İmrendim onlara, ben de onlarla eğlendim. Eğlence, mutluluk bulaşıcı bir şeydi galiba. Ben de nazlı dallarımı sallayarak, yapraklarımı dost rüzgara vererek onlarla uçtum sanki. Neler yediklerini de çok merak ettim. Örtünün üzerinde çeşit çeşit ,renk renk yiyecekleri vardı. Oysa beni yıllarca toprak anam aynı yemekle doyurmuştu. Onların hareketleri bana çok ilginç geldi, yıllar boyu ben kıpırdayamazken, onlar önümde hoplayıp, zıplıyorlardı. Hareket etmek nasıl bir şeydi acaba? Zaten yıllardır dallarıma konan kuş dostlarıma da çok özenirim, pır orda pır burdalar. Yok yok bunun bir yolu olmalı hep böyle ayakta mı geçireceğim tüm hayatımı? Söylesene Tabiat anam, bir akıl versene ne yapmalı?, ne etmeli?... Şöyle köklerimi bir çıkarabilsem topraktan, o kadar sert ki toprak anam,kıpırdamak ne mümkün... |
Büyük olanı yanındakilere dönerek işte burası bizim buraya yerleşeceğiz dedi. Şuraya evi buraya ahırı yaparız, buralarıda ekip dikeriz dedi.Önce çok sevindim artık yalnız değildim diye, sonrasında ise korktum. Nedenini bilemediğim bir korkuydu bu...
|
Birdenbire gıdıklanmaya başladım. O da ne vücudumda onlarca minik yaratıklar dolaşmaya başladı, bunlar da kim?, ne yapıyorlar diyecektim ki, küçük çocuğun bağrışını duydum. Anne, karınca yuvasının üstüne oturmuşuz. Demek bunlar karıncaydılar, ama neden benim üstüme doğru tırmanıyorlardı ki?
|
Anladımki yanlız değilim. Çevremdeki diğer canlılarla ortak bir yaşam süreceğim. Karıncalar tüm gövdemi istila etti. Herhalde bana zarar vermeyecekler. Bir tur atıp gidiyorlar.
|
O da ne. Üstünden dumanlar çıkan, yuvarlak ayakları olan ve üzerinde insanlar bulunan bir şey bu tarafa doğru geliyor. Yoksa buraya mı yerleşecekler. Ben yanlızlıktan sıklıdım derken...
|
Gece oldu ve ansizin sert ruzgarlar esmeye basladi.
Annecigim nerdesin dedim ama duyan olmadi. Cok usudum ama sarilanim olmadi. Mecburen dost oldum yakan ruzgarimla. Bekledim sabaha dek Gunesimi. |
Sabah korkunç bir gürültü ile uyandım. Neler oluyor. İnsan oğlu toprak ana'ya saldırıyor. Her tarafa elindeki sivri uçlu aletlerle vuruyor. İçini boşaltıyor.
|
Sonrada boşalttıkları yerlere demir çubuklarla beton dedikleri ıslak bir şeyi döküyorlar. her yer kapkara olmuş renkleri siliyorlar sanki...
|
Kulak kabarttım konuşulanları anlamak için. Buralarda bir alan açmak istiyorlarmış, biraz düzlüğe ihtiyaçları varmış, kamp alanı mı yapacaklarmış ne.
Hımmm, şimdi daha detaylı duydum. Çadırlar kurulacakmış, izciler gelecekmiş. İzci dedikleri de ne acaba? Bizlere zarar verirler mi? |
Nedir bu uzerimdeki agirlik Allahim.
Nerden geldi bu tuhaf sivi madde. Beton dedikleri buymus meger kardeşlerim Gelinciklerin bahsettigi. Bundanmiş meger tum katliam. |
Çocukların baba diye seslendiği kişi, ki artık ona ben de baba mı desem, bu koşuşturan insanlara eliyle beni göstererek sesleniyordu
-Arkadaşlar bakın bu ağaca çok dikkat edin, bir dalına, bir yaprağına zarar vermeyin. İçim rahatladı.Demek beni seviyordu,beni koruyacaktı. |
Başka taraflardan da sesler geliyor, o da ne? Arka yerlerde de birşeyler yapıyorlar. Pat küt sesleri duyuyorum. Bir de kocaman yuvarlak birşey hiç durmadan dönüp dönüp duruyor. İçine kürek dedikleri bir şeyle değişik şeyler koyuyorlar. Daha sonra da gri renkli bir sıvıyı boşaltıyorlar. Ayy, ne kötü bir görüntü. Yoksa her tarafı onunla mı kaplayacaklar.
|
Kamp değilmiş yapılan ev dedikleri şeymiş. Ev nedemekse?....
|
Tek tesellim benim de baba diyeceğim insanın sözleri. Bakın bu ağaca. Bir dalına zarar vermeyin. Yinede neler olduğunu tam olarak anlamıyorum. Yalnızlıktan kurtulayım derken, şimdi ne olacak? diye tedirginim.
|
Meraklı gözlerle etrafı seyrediyorum. Nedir bu ev iyi bişimidir, bana arkadaş olurmu, onunla konuşabilirmiyim, ona sarılabilirmiyim. benim yanlızlığımı paylaşabilirmi?
|
Bir çocuk geldi yanıma ve yüksek sesle bağırdı.
Babacığım bak ne guzel bir çicek buldum burada. Götürelim mi bunu evimize diye israr etti. Babasi istemeye istemeye oglunu dinledi. O da ne! Birseyler oluyor. Birilerimi koklerimi zorluyor sanki. Canim yanmaya basladi. Neler oluyor sesimi duyan kimse yok mu burada. |
Ev yoksa bu insan denenlerin annesimi. Hani benim toprak anam gibi. Yok dedi toprak ana insan dışarda yaşayamaz , yırtıcılardan soğuktan korunması lazım dedi. Barınak olacak onlara oarası...
|
Sersem insan yavrusu dedim içimden kökümü ne zannetti çekiştiriyor. Topla sende köklerini bağrıma, çıkartma dışarılara dedi toprak anam...
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 13:27. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025