![]() |
|
![]() |
#11 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayın eşmekaya, lütfen o cümlenin tamamını okuyun. Yalnızca bir kısmını okumanız farklı anlamlar çıkarmanıza neden olabilir. Alıntı:
Gelelim kil konusuna. Kil, kendini (biçimini) onarabilen, plastik bir yapıya sahiptir. Bir sulama havuzunun tabanını beton yapmaktansa kil yapmak daha mantıklıdır. Beton, basınç ve diğer etmenler nedeniyle çatlar. kilse ancak susuz kaldığında çatlar. Su ile temas ettiği anda kil kendini onarmaya, çatlakları kapatmaya başlar. Yaratıcı kile böyle bir özellik vermiş. Tabi kili tarımda kullanamıyorsak başka alanlarda yararlanıyoruz. Kil, kökleri sıkar ve köklerin gelişmesini engeller. Kılcal köklerin açmaya çalıştığı kanalları onararak kapatır ve kök gelişimi yavaşlar. Ağaç kurumaz ama yeterli büyüklüğe de erişemez. Kilde çok güzel buğday yetişir. Ancak ağaç yetişmesi çok zordur. Siz, " çok verimli bir şekilde elma ve armut yetişiyor." diyorsunuz. Olabilir. Ancak biz burada kara düzen tarım değil; bilimsel tarım yapmaya çalışıyoruz. Ve bilimsel olarak badem killi-ağır toprakları sevmez. Arkadaşımın ağır topraklı bir bahçesi var. Bu bahçeye 30 yıl önce dikilmiş olan badem ağacından yalnızca 1 kez ürün alınabilmiş. Aynı tarlada mükemmel erik yetişiyor. Anlattığınız örnek ve bilimsel badem tarımı arasında bir çelişki yok. Bazı konular mantıksız gelebilir. Teorik olarak arının uçması da mümkün değildir; ancak arılar uçar. Kışın eksi 20 derece soğuğu yaşayan Ankara'da 6 metrelik incir ağacı gördüm. Ancak bu Ankara'da ticari incir bahçesi kurulabilir anlamına gelmez. O bahçede elma ve armut yetişmesi badem yetişeceği anlamına gelmez. Burada anlatılanlar sizi tatmin etmiyorsa bir şey diyemem. O zaman bildiğiniz gibi yapabilirsiniz. Zaten kimse size zorla "İlle şöyle yap, böyle yap." diyemez. Biz burada bilgilerimizi ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Hepimizin birbirine danışacağı konular oluyor ve hepimizde bu başlığın pek çok yararını gördük. |
||
![]() |
![]() ![]() |
|
|