Bağlan

View Full Version : Ev yapımları hakkında




Sayfalar : [1] 2 3 4 5

malina
30-10-2006, 12:06
Nasıl yapılır? :)

Bir ucundan başlayalım:)



Hikayelerden ziyade gerçekler dayanan;

bu yoldan geçmiş, yola çıkan veya hazırlanan kişilerin deneyim ve araştırmalarından oluşan,

inşaat teknikleri, kullanılan veya kullanılabilecek malzemeler, yasal şartnameler ve süreç hakkında,

lisans haklarına uymak kaydı ile ve kaynak gösterek, yabancı dillerde bulunan kaynaklarında Türkçeleştirilmesini kapsayan...

bilgilerin bir arada bulunması amaçlanmaktadır.




Halit Togay
05-01-2007, 05:43
Bayramda dedemin köyüne gittim ve ahşap aile evimizi buldum.

aybala
05-01-2007, 09:42
Çok güzel bir ev, oldukça da bakımlı görünüyor...
Kaç yıllık olduğu ve diğer özellikleri hakkında da bilgi verir misiniz?
Kastamonu tarafları olabilir mi?

Halit Togay
05-01-2007, 10:01
Çok güzel bir ev, oldukça da bakımlı görünüyor...
Kaç yıllık olduğu ve diğer özellikleri hakkında da bilgi verir misiniz?
Kastamonu tarafları olabilir mi?

Eflani İlçesi Yalacık Köyü . Ev yaklaşık 90 yıllık . Alt kat taş , üstler ahşap karkas. Orta katta ön cephede iki oda var , arkada merdiven ve yüksek bir taşlık. Üstte 3 oda bir kiler bir de sofa var. Maalesef çok iyi bakamıyoruz. Ama çevre müthiş . Bayramda Kastamonu Eflani arasını Daday yolu ile aştım , yol kar kaplı idi ormanlar kar manzaraları müthişti. Galeri açılınca ekleyeceğim.

aybala
05-01-2007, 10:13
Şu an içinde yaşayan yok mu? İçinde yaşanmayan evler ölüyor. Bunu betonarme evlerde bile gözlemledim.

Eğer burada şu an yaşayan yoksa, burayı konaklanacak bir hale getirip, doğa bilinci olan grupların faydalabileceği bir hale sokmak...vs. gibi bilindik planlar vardır ama bu ev buna çok müsait görünüyor.

Gerçi yaşam şartları, buralarda yaşayanlardan sonraki kuşakların ortak hedefte buluşamaması gibi koşulların hepimiz farkındayız ve içindeyiz ama sahip bu emanetlere çıkılmasının gerekliliği de ortada. Kaybolmaması gereken güzellikler bunlar. Başka bir sıcaklığı var.

Güle güle oturun :)

KUMRU
05-01-2007, 16:10
Kastamonu tarafları gerçekten çok güzel. Biz daha önce Uluyayla ve Azdavayda kamp yapmıştık. Umarım bozulmamıştır , Uluyayla gördüğüm en güzel yayalardan biridir. Dadayda da hala açık mı bilemiyorum ama mütevazi bir at çiftliği vardı. Benim gibi at binmesini bilmeyenler için alçak ve uysal atlarla çok güzel bir doğada gezinti yapma , akşam soba başında muhabbet kısaca güzel bir hafta sonu faaliyeti sağlamıştı. Bir de orada yediğim etli ekmeği unutamadım.

Halit Togay
05-01-2007, 16:38
Şu an içinde yaşayan yok mu? İçinde yaşanmayan evler ölüyor. Bunu betonarme evlerde bile gözlemledim.

Eğer burada şu an yaşayan yoksa, burayı konaklanacak bir hale getirip, doğa bilinci olan grupların faydalabileceği bir hale sokmak...vs. gibi bilindik planlar vardır ama bu ev buna çok müsait görünüyor.

Gerçi yaşam şartları, buralarda yaşayanlardan sonraki kuşakların ortak hedefte buluşamaması gibi koşulların hepimiz farkındayız ve içindeyiz ama sahip bu emanetlere çıkılmasının gerekliliği de ortada. Kaybolmaması gereken güzellikler bunlar. Başka bir sıcaklığı var.

Güle güle oturun :)
Bu evlerden bu çevre köylerde daha çok var . Bizimkinin içinde yaz aylarında yaşlı karıkoca akrabalarım oturuyor , kışın Eflani'deki apartman dairesine geçiyorlar. Ya da İstanbul'a geliyorlar. Isıtma ,banyo ,hatta elyıkama bile bir problem. Ben de kendi evimizde kalmadım Kastamonu'da Toprakçılar Konağı diye bir otelde kaldım. Ama pişman oldum Kastamonu'da hava kirliliği had safhadaydı.

Halit Togay
14-01-2007, 15:40
Ayder, Çamlıhemşin, Çağlayan Oteli.
Aynı yaylada bulunan Saray Oteli gibi bu da geçme keresteler kullanılarak yapılmış yaklaşık 50 senelik. Ahşap ev dendi mi bu bina geliyor aklıma.

emekli
25-01-2007, 19:26
Merhaba Todor Bey
"Ailemize hoş geldiniz" söyleminiz ve inceliğinizden dolayı teşekkür ederim. tecrübelerime gelince işte bu soru çok zor bir soru :-)
bildiğim bir iki kırıntı bilgi...o da ne kadar dogru ne kadar yanlış bilmiyorum...
aklıma gelen şöyle bir şiiri yazsam acaba ne kadar dogru olur

Çaresiz,çırpınıyor
golyan balıkları,
dallardan yapılmış dalyanda,
biz de bilgisizliğin tuzağında
böyle debeleniyoruz.

şimdilik başkaca söyliyebilecek bir sözüm yok
yazılarınızı okuyorum arada bir mutlu oluyorum ...görüşmek dileklerimle

Todor
25-01-2007, 19:46
Sevgili Emekli, Çanakkale'de bahçeli ev yaparken, belediyeden ne gibi evraklar istediler, su, elektrik işini nasıl halletiniz?
Evin planını kime çizdirdiniz?
Yani şunu sormak istiyorum, hali hazırda siz bu konuda uğraştığınız için bilgileriniz günceldir.
Ayrıca tuğla, kiremit gibi malzemeleri kaça temiz ettiniz, ustalar kaça çalışıyor?

Arkadaşlarımıza bu ve benim sormayı akıl edemediğim konularda bilgiler veriseniz, bir çok arkadaşımız faydalanacaktır.:)

emekli
25-01-2007, 21:00
merhaba todor bey,

merak ettiğiniz hikayemi anlatayım inşallah uzun ve can sıkıcı olmaz...

ben ev yapmayı düşünmeye başladığım zaman herkes kendine göre haklı olarak birşeyler dedi...ortaya öyle rakamlar çıktıki ben acaba paris veya londrada mı ev yaptıracam diye düşünmeye başladım elimdeki üçbeş kuruşla böyle bir işe kalkışmak çılgınlık diye düşündüm...TL veya YTL yerine çogu kimse DOLAR bazında fiatlar ortaya attılar...:-)))))

ben de elime kagıdı ve kalemi alıp çizmeye başladım nasıl bir ev olmalı ben nasıl ev istiyorum dedim kendi kendime ve autocad diye bir programı ögrendim...ögrenmek benim için zor olmadı:-) çünkü birikimim buna müsait
kanunları araştırdım bilhassa imar kanununu okudum...

bu bir sene kadar sürdü... aşagı yukarı ne istediğimi belirledim...yaptıklarımı diskete yüklediğim gibi bir mimara gittim tabii ki adam kapris yapıp beni atlattı ve sinirlerimi bozdu ben de başka bir mimar aramaya başladım bir inşaat mühendisinin bürosuna girdim ve derdimi anlattım elimdeki disketi verdim (bir müddet sonra bana iş teklif etti :-) tabii ki kabul etmedim )

ben böyle bir ev istiyorum dedim...o da işi kabul etti bir mimara götürmüş tabi benim düşünemediğim ve çözümleyemediğim yerleri düzeltip dogrusunu yapmış...

ben mühendisden belediyenin istediği bütün planların hepsini istedim...yani mimari planlar,statik planlar,elektrik,su...vs.zannedersem beş adet...bir de deprem galiba...

daha sonra belediyeye gidip inşaat ruhsatını aldık..benim tanıdıgım ( ki kardeşimin evinide yapmış olan usta) ali ustaya işi verdim ve istanbula işimin başına döndüm...benim ustam çok dürüst bir ustadır...en azından benim ve kardeşimin evini bizim hiç başımızı agrıtmadan bitirdi...bu konuda şanslıyım gerçekten...ev bitti gel de evini sana teslim ediyim dedi ...

unuttum bu arada bir hazır betoncuyla anlaştım malzeme ve ödeme konusunda ...ustamda evi bitirdi kendisinden sıva için yardım talep ettim öle güzel insanlar gönderdi ki onlarda işlerini en güzel bir şekilde bitirdiler.kapı ve pencerelerini de yaptırdıktan sonra istanbula geldim.

şimdi mart veya nisan ayında gidip seramiklerini yaptıracam ...gene ali ustaya telefon ettim bana adam verecek fiatlar şu anda ne kadar bende bilmiyorum ama bana söylenen rakamları hatırladığımda şimdi gülüyorum...

en son sıvacılardan bir örnek vereyim ki benim sıvacılarım şapı da attılar en ucuz fiat veren 10 milyar istedi sadece işçilik....benim sıvacılarım ki ben onların istediğinden fazlasını verdim... 4 milyar ki çocuklar teşekkür ede ede bir hal oldular... utandım...

tabii tam istediğim gibi bir ev olmadı olamazdı da öyle bir imar kanunu var ki insanın ve mimarların elinden birşey gelmiyor...

Todor
25-01-2007, 21:07
Bilgiler için teşekkür ederiz:)
Şap atılan alan kaç metrekare? İşçilikte birim fiyatını hesaplayabilmek için soruyorum.

emekli
25-01-2007, 21:17
evin tamamı 103 metre kare ve dublex banyolar haric heryere şap atıldı...banyolara neden atılmadı dersen onu seramikçiye bıraktılar bana da söylediler burayı yapmıcaz diye bende peki dedim...

emekli
25-01-2007, 21:22
merak ettiğiniz başka sorular var ise dilimin döndüğünce ve bilgilerim dahilinde cevaplamaya çalışırım

Todor
25-01-2007, 21:29
Evet, genelde fayans ustası su akarını kendisi verebilmek için şapınıda kendi döküyor. İşçiliğide şaplı şapsız olarak konuşuluyor zaten.
Bu durumda siz yaklaşık 100 m2 şap için, 4 milyar verdiniz. m2 işçiliği 4 milyona geliyor. Bana verilen fiyatlarda aynı fiyatlar. Sıva ve şap için m2 de 4-5 milyon fiyat veriliyor.
Tabii sıvada kaba sıva ve ince sıva ayrı ayrı hesaplanıyor. Kapı pencere boşlukları fiyattan düşülmüyor. Çok sinirlenmiştim ama öyleymiş hesap. :)

Eminim arkadaşlarımızın başka soruları olacaktır zamanla. Çok teşekkürler:)

Hasan Lalezar
25-01-2007, 21:33
Kendiliğinden yayılan hazır şaplarda var. Biraz pahalı ama elinizden geliyorsa işçilikten kurtulursunuz..

emekli
25-01-2007, 21:36
evet todor bey
ben kaba ve ince sıva vede şap dahil 3,5 milyona anlaştım ama ben sonradan onlara 4 milyon verdim çünkü işlerini çok iyi ve benim hiç müdahale yapmama gerek bırakmadan yaptılar hatta ben istemediğim halde merdivenlerede şap döktüler...

Mahmut Leventoğlu
30-01-2007, 15:02
Islak hacim lerde yani Tuvalet ve banyolarda mutlaka izolasyon yapılmalıdır. Yani Bohçalama dediğimiz tabir. Bohçalama yapıldıktan sonra dolgusu yapılıp fayans ve klozet,Lavabo ayakları v.s konmalıdır. Özellikle çok katlı yapılıyorsa eğer.(Sohbetinize izinsiz katıldım ama )

emekli
30-01-2007, 15:25
iyiki katıldınız mahmut bey...ben kendi adıma memnun oldum
Ben binayı yapmadan önce bu bohçalama tabirini mimarlar şöyle ifade ettiler..."Eğer bina yapılacak zeminin ıslak bir yapısı var ise ve binaya bodrum yapılması isteniyorsa mutlaka binaya bohçalama yapılması gerekir, bu da maliyeti oldukça etkiler.Eğer binaya bodrum yapmıyacaksanız temel altına 10cm grobeton dökün onun üzerine temel atılsın" dediler bende böyle yaptırdım...izolasyon konusu gerçekten önemli...yukarıda bahsetmiş olduğunuz kaygılara kesinlikle katılıyorum...eğer bunun gibi kaygılarınızı ve bilgilerinizi paylaşırsanız en azından ben memnun olurum.Teşekkürler... :-)

Mahmut Leventoğlu
30-01-2007, 15:53
iyiki katıldınız mahmut bey...ben kendi adıma memnun oldum
Ben binayı yapmadan önce bu bohçalama tabirini mimarlar şöyle ifade ettiler..."Eğer bina yapılacak zeminin ıslak bir yapısı var ise ve binaya bodrum yapılması isteniyorsa mutlaka binaya bohçalama yapılması gerekir, bu da maliyeti oldukça etkiler.Eğer binaya bodrum yapmıyacaksanız temel altına 10cm grobeton dökün onun üzerine temel atılsın" dediler bende böyle yaptırdım...izolasyon konusu gerçekten önemli...yukarıda bahsetmiş olduğunuz kaygılara kesinlikle katılıyorum...eğer bunun gibi kaygılarınızı ve bilgilerinizi paylaşırsanız en azından ben memnun olurum.Teşekkürler... :-)

Merhaba bu bohçalama hafriyattan hemen sonra yapılır bunu belirtmişsiniz. Benim ilave edeceğim şöyle idi. Islak hacim Yani,Banyo,W.C. ve mutfak bölgesini kastediyordum. Dikkat ederseniz beton dökülürken buraları düşük döşeme gibi beton atılır. Amaç burada ki PVC giderlerinin yani klozet,lavabo v.s.borular fayans seviyesinin altında kalacağı için düşük döşeme betonu atılr. Borular döşenmeden önce gider yerleri bırakılarak bohçalama tabir ettiğimiz zift ve membran ile yalıtımı yapılır. PVC tarzı borular döşendikyen sonra test edilir herhangi bir kaçak yoksa borulardadolgu yapılıp diğer döşemeler seviyesinde şap atılır. Bu şapın üzerinede fayans,seramik **** mermer döşemesi yapılıp klozet,**** lavabomontajı yapılır. Bu bohçalamadaki amaç nahoş sızdırmaların önüne geçmek tir. :))
İnşaat ne aşamada ve yeri nerede yönü nasıl zemini nasıl kaç katlı v.s .bunlara göre sizi bilgi ve tecrübelerimle aydınlatabilirim. Ucuz kereste nereden alınır filan v.s
Sevgi ve saygılarımla

Not şimdilerde şap ın içine aderans artıcı çatlamaları önleyici yeni bir malzemede katılmaktadır. Bu malzeme aynen eskiden kerpiç **** çamurla içine saman katarak yapılan sıva mantığının modern versiyonu.

emekli
30-01-2007, 16:12
ilginiz için çok teşekkür ederim şimdi düşünüyorumda keşke sizi daha önce tanısaymışım...şuan inşaat bitti...ancak suluzemin dediğiniz yerlerde sizin bohçalama tabir ettiğiniz şeyleri yaptırdım...su tesisatları döşendi, pissu boruları döşendi ve herikiside bizzat benim tarafımdan yaklaşık bir ay boyunca test edilip kontrol edildi ancak banyolara daha şap atılmadı...lavabolar,klozetler,seramikler alındı ama daha döşenmedi...çatı bitti,sıvası bitti,pencereler ve dış kapı takıldı.
çanakkale yöresinde ve denize yakın bir yazlık olduğu için biliyorsunuz bu yörede kuzeyrüzgarı kuvvetli eser..binanın denize bakan kısmını çift tuglalı ve arasında strafor malzemeli yaptırdım...neden bütün binayı yaptırmadım diye şimdi hayıflanıyorum çünkü binanın maliyetine etki edecek bir durum olmadığını şimdi biliyorum...nisan veya mayıs ayında tekrar binanın başına gidip eksiklerimi tamamlamaya çalışacağım bu arada internetten mümkün olduğunca bilgi toplamaya çalışıyorum...yardımlarınız için teşekkürler ****** ilk defa ev yaptırdığım için kaygım çok ve sizin gibi tecrübeli insanların bilgisine ihtiyacım var .:-)
Saygılarımla

ozden cengiz
02-02-2007, 14:50
sakarya merkez selahiye köyünde 10912 m2 arsam var.
şehir merkezine çok yakın yanlızca 5 km
şu an imar sorunu var
imar geldiğinde buraya
ahşap evler yapmak istiyorum.
ve sizlerden yardım istiyorum.

ahyar
02-02-2007, 15:33
merhaba ozden yanlış kumadık degilmi yüzbin metre kare oldukça büyük yer buraya ahşap ev yapmak için de çok agaç kesilmesi lazım,
imar gelince inşallah yardımcı olabiliriz

aybala
02-02-2007, 16:36
selahiye köyünde 10.912 m2 arsam var.

Sanırım yanlış okudunuz :)

salihzekip
04-02-2007, 23:26
bundan sekiz sene önce bir sigorta şirketinde çalışırken görüştüğüm müşteri adaylarımdan birisine hayal kurdurmuştum ve kendisi çeşmede bir tepede rüzgar alan taş ev hayali kurmuştu.bunun kendisien ne kadara mal olacağıonı sorduğumda,daha çok lazım demişti.şimdi onu daha iyi anlıyorum.insan şehir stresinden kurtulmak istiyor her an.hayallerimizi gerçekleştirmek bizim elimizde.

Harun Parlak
05-02-2007, 00:01
selamlar arkadaşlar sizler böyle istanbuldan kaçmakdan bahsederken sizin adınıza üzülüyor kendi adıma inanın çok seviniyorum nedenine gelince ben istanbulda yaşıyorum inşaat işleri yapıyorum sarıyer kilyos taraflarında orman eteklerinde deniz kenarında 9 dönüm bir arazi kiraladım çok uygun bir fiyata yıllık beşyüz ytl
ye

6 yllk peşinle burada dometes ve diyer sebzelerden yetişdiriyorum taze taze
yiyor ve satıyorum yıllık ortalama 15 20 ton kadar dometes üretebiliyorum ve
arazinin yalnızca üç dönümünü kullanıyorum yetişdirdiğim dometesleri sarıyer manavlarına topdan 50 ytl beşyüzbinliraya veriyorum çok şanslıyım galiba değilmi

selluka
05-02-2007, 10:21
Arkadaşlar merhaba,
Biraz geç giriyorum konuya kusura bakmayın. İstanbul'dan kaçma hayallerinizi okudum. İstanbul'da yaşamadığım için sizi anlıyorum demem haksızlık olur, ama tahmin edebiliyorum. Daha önce fay hattı üzerine yerleşmekle ilgili yazışmalar olmuş. Bir İzmit'li olarak ve 99 depremini yaşamış biri olarak, deprem konusunun tamamen evinizin sağlamlığıyla ilgili olduğunu hatırlatmak istiyorum. Fay hattı üzerinde bile olsa yaşamak istediğiniz bir yer varsa sırf deprem korkusu yüzünden bundan vazgeçmeyin derim.

Bu arada aranızda Ankara'dan kaçmak isteyen var mı??? ;)

aybala
16-02-2007, 22:58
Ot veya çim çatılar, Faroe Adaları'nın (http://www.scotsell.com/index2.html) tipik özelliği imiş.
Bu doğal malzeme, yağmur, rüzgar ve sıcaklık yalıtımı yapıyormuş. İlginç geldi.


7291

Kaynak (http://www.cantrell.org.uk/david/photos/faroe-islands-200407/)

Bunlara (http://images.google.com.tr/images?hl=tr&q=Turf-roofed+houses+&btnG=Resimlerde+Ara&gbv=2) da bakarsanız...

malina
23-02-2007, 17:40
Hüsamettindere Köyü (http://www.ekomuze.org) / Mudurnu

Burayı bilen var mı?

Mudurnu – Nallıhan – Göynük üçgeni içinde yer alıyormuş. (Nallıhan’dan İstanbul yönünde Yüzüncü Yıl beldesinden Göynük yönüne sapınca 4 km sonra)

Halit Togay
24-02-2007, 08:39
Ot veya çim çatılar, Faroe Adaları'nın (http://www.scotsell.com/index2.html) tipik özelliği imiş.
Bu doğal malzeme, yağmur, rüzgar ve sıcaklık yalıtımı yapıyormuş. İlginç geldi.


7291

Kaynak (http://www.cantrell.org.uk/david/photos/faroe-islands-200407/)

Bunlara (http://images.google.com.tr/images?hl=tr&q=Turf-roofed+houses+&btnG=Resimlerde+Ara&gbv=2) da bakarsanız... Kaynak (http://www.cantrell.org.uk/david/photos/faroe-islands-200407/)
İrlanda da böyle evler varmış. Ben de Tübitak Bilim-Çocuk Dergisi'nin kartlarından öğrendim.
Hobbit evlerinde de Tolkien buralardan esinlenmiş sanırım.
Bir de Türkiye'den böyle ev göstereyim. Kaçkar Hazindak Yaylası 2006 yazı. Bu yaylada eskiden toprak damlı pekçok ev varmış bakımsız kalanlar böyle çim olurmuş, şimdi bir tane var.

nayda
24-02-2007, 20:17
Arkadaaşlar bir ev projesi arıyorum.
Gömme bodrum üstü bir buçuk katlı istiyorum. Ama birtürlü isteğime göre bulamıyorum. Prefabrik evlere baktım çok pahalıya geliyor. Bende kendim yaptırmak istiyorum. Proje bulamıyorum.
Fikri olan arkadaşlar yazarsa çok memnun olurum.

aybala
28-02-2007, 23:21
Kütahya'daki ormancı barakasından basit ama kullanışlı detaylar...

Fırın

7615

Çatı

7616

7617

Kapı, pancur

7618

emekli
28-02-2007, 23:34
Sn aybala resim fırının bacası hakkında birşey anlatmıyor...fırının bacası yokmu ?

aybala
28-02-2007, 23:40
Ben görmedim :)

Fırında baca oluyor mu?
Yanlış biliyor da olabilirim ama fırında odun yakılıp, içerisi belli bir ısıya ulaşınca ekmek, patates vs. konuluyor. Sonra bunlar közlerin ısısı ile pişmek üzere fırının kapısı kapatılıyor.

Yanlış mı biliyorum?

emekli
28-02-2007, 23:45
Hayır doğru biliyorsunuz sn aybala da ...sadece ben merak ettim...belki benim düşünemediğim bir yöntemle baca sorununu halletmiş olabilirler...gördüğüm yanlış değilse dış mekanda ve evin duvarına yapılmış....

aybala
28-02-2007, 23:47
Evet, bu şekilde evin o kısmına gelen oda da ısıtılmış oluyor.

emekli
28-02-2007, 23:48
ayrıca fırının yaslandığı duvarın üst kısmında da is lekesi yok...bu da bende merak uyandırdı...

emekli
28-02-2007, 23:50
Basit ama hayran kaldım...çok güzel gerçekten.. :-) Kendi evimin arka kısmında buna benzer bir fırın yapmayı planlıyorum...böylesi basit ve sade... :-)

Balıkcı
01-03-2007, 00:09
Sn aybala resim fırının bacası hakkında birşey anlatmıyor...fırının bacası yokmu ?

Baca evin iç kısmından geçiyor olabilir.
Böylece ateşin kiri,külü dışarıda, sıcağı içeride olabilir.
Bir fikir tabii.:confused:

nayda
01-03-2007, 11:59
Özellikle fırın ve panjur kapı dikkatimi çekti. Ama fırının bacası yok dumanı nasıl dışarı çıkıyor. Pek anlamadım elbet bir bilen de vardır. :)

nayda
01-03-2007, 12:13
Sayın Nayda

Bu aletin markası ve temin edilebileceği yer konusunda biraz daha açıklamada bulunabilirmisiniz?
Selamlar

Sayın eyüp1 benim aldığım aletin markası (weitec) küçük alanlar için olanı da var.

İnci Akalp
06-03-2007, 11:48
Suat Bey merhaba,

Ben yeni üyelerinizdenim. Yazılanları okurken sizin Çanakkale'de ev yaptırdığınızı öğrendim. Ben de Lapseki ilçesi Suluca köyünde bir ev aldım, tadilat yaptıracağım ve iyi bir ustaya çok ihtiyacım var. Sakıncası yoksa sizin Ali Usta'yla tanışmak isterim. Nasıl ulaşabilirim, bilgi verirseniz çok sevinirim.

teşekkürler

daha sonra belediyeye gidip inşaat ruhsatını aldık..benim tanıdıgım ( ki kardeşimin evinide yapmış olan usta) ali ustaya işi verdim ve istanbula işimin başına döndüm...benim ustam çok dürüst bir ustadır...en azından benim ve kardeşimin evini bizim hiç başımızı agrıtmadan bitirdi...bu konuda şanslıyım gerçekten...ev bitti gel de evini sana teslim ediyim dedi ...

emekli
06-03-2007, 12:29
Suat Bey merhaba,
Ali Usta'yla tanışmak isterim. Nasıl ulaşabilirim, bilgi verirseniz çok sevinirim.
teşekkürler.

Sn pearls benim özelime mail atın...isminizi ve telefon numaranızı yazınki ben sizi arıyabileyim... :-)

İnci Akalp
07-03-2007, 20:12
Merhaba Arkadaşlar

Ben yeni üyelerdenim, sitenin işleyişini yavaş yavaş öğreniyorum. Öncelikle ilgilendiğim konulardaki yazışmaları okuyorum.
Sanırım ben buralardan kaçıp gitmek için bir adım atmış olanlara dahilim.
Çanakkale'nin bir köyünde bahçeli bir ev aldım ve 4 sene sonra temelli orada yaşayacağım. Bugünlerde acil bir bilgiye ihtiyacım var. Kuyu açtırmak istiyorum. Bir mühendislik şirketinden fiyat aldım. Dalgıç pompa ile çalışaçak bir kuyu açmak için fiyat verdiler. Sanırım başka çeşit kuyular da açılabiliyor. Yani kısaca kuyu açmak ile ilgili bilgiye ihtiyacım var. Konu hakkında bilgisi olanlardan yardım rica ediyorum.
teşekkürler
inci

aybala
07-03-2007, 21:42
Merhaba Arkadaşlar
... Kuyu açtırmak istiyorum. Bir mühendislik şirketinden fiyat aldım. Dalgıç pompa ile çalışaçak bir kuyu açmak için fiyat verdiler. Sanırım başka çeşit kuyular da açılabiliyor. Yani kısaca kuyu açmak ile ilgili bilgiye ihtiyacım var. Konu hakkında bilgisi olanlardan yardım rica ediyorum.
teşekkürler
inci

Yeraltı suları tüzüğü (http://www.devmadensen.org/belge/tuzukler/yeralti_su_t.doc) diye bir şey varmış.

Sergüzen
08-03-2007, 08:16
Merhaba Arkadaşlar

Ben yeni üyelerdenim, sitenin işleyişini yavaş yavaş öğreniyorum. Öncelikle ilgilendiğim konulardaki yazışmaları okuyorum.
Sanırım ben buralardan kaçıp gitmek için bir adım atmış olanlara dahilim.
Çanakkale'nin bir köyünde bahçeli bir ev aldım ve 4 sene sonra temelli orada yaşayacağım. Bugünlerde acil bir bilgiye ihtiyacım var. Kuyu açtırmak istiyorum. Bir mühendislik şirketinden fiyat aldım. Dalgıç pompa ile çalışaçak bir kuyu açmak için fiyat verdiler. Sanırım başka çeşit kuyular da açılabiliyor. Yani kısaca kuyu açmak ile ilgili bilgiye ihtiyacım var. Konu hakkında bilgisi olanlardan yardım rica ediyorum.
teşekkürler
inci

Sayın Pearls

Yeraltı sularının hepsi devletin(DSİ) zimmetinde.Kuyu açmak için resmi makamlardan izin gerekiyor.Diyelim bu izini aldınız,kuyunuza bir sayaç takıyorlar ve bu sayaç üzerinden sizin suyunuzdan ücret alıyorlar.Kuyunuzun bulunduğu yere göre de; birde atık su parası alıyorlar.Kuyu işini yakından bildiğim için ve de yaşadığım için bunları size yazıyorum.Benim önerim, resmi makamlara haber vermeden kendi olanaklarınız ile (kuyu açan firmalar aracılığı ile) bir kuyu açmanız.Bugün Türkiyede kullanılan kuyuların çok büyük bir kısmı ruhsatsızdır.Bu guruba çok büyük su tüketen firmalarda dahildir.En azından bunu Bursa bölgesi için söyleyebilirim.Kuyuya ruhsat almak,deveye hendek atlatmak gibi bir olaydır...
Bulunduğunuz bölgeye göre 4-200m derinlikten su çıkartabilirsiniz.Suyun kalitesi her zaman içmeğe uygun olmayabilir.İyi bir kuyucu bulmanız gerekir.
Başka bilmek istediğiniz detaylar var ise yardımcı olabilirim.

İyi günler dileğiyle..

İnci Akalp
08-03-2007, 11:17
Sayın Pearls

Yeraltı sularının hepsi devletin(DSİ) zimmetinde.Kuyu açmak için resmi makamlardan izin gerekiyor.Diyelim bu izini aldınız,kuyunuza bir sayaç takıyorlar ve bu sayaç üzerinden sizin suyunuzdan ücret alıyorlar.Kuyunuzun bulunduğu yere göre de; birde atık su parası alıyorlar.Kuyu işini yakından bildiğim için ve de yaşadığım için bunları size yazıyorum.Benim önerim, resmi makamlara haber vermeden kendi olanaklarınız ile (kuyu açan firmalar aracılığı ile) bir kuyu açmanız.Bugün Türkiyede kullanılan kuyuların çok büyük bir kısmı ruhsatsızdır.Bu guruba çok büyük su tüketen firmalarda dahildir.En azından bunu Bursa bölgesi için söyleyebilirim.Kuyuya ruhsat almak,deveye hendek atlatmak gibi bir olaydır...
Bulunduğunuz bölgeye göre 4-200m derinlikten su çıkartabilirsiniz.Suyun kalitesi her zaman içmeğe uygun olmayabilir.İyi bir kuyucu bulmanız gerekir.
Başka bilmek istediğiniz detaylar var ise yardımcı olabilirim.

İyi günler dileğiyle..

Çok teşekkür ederim Eyüp ve Aybala..
Sanırım ben de ruhsat alma işine hiç girmeyeceğim, ama su etüdünü bir jeolog yapacak, hiç olmazsa elimde bir belge olacak. Benim öğrenmek istediğim kaç çeşit kuyu açılabiliyor, hangisinin uygun olduğuna nasıl karar verilir? Bana dalgıç pompalı önerdiler, bir de santrüfüjlü, tulumbalı bir sistem varmış..
Benim arazim ev bölümü hariç 1200 m2 civarında, şu anda fazla ekili bir alan yok, meyva ağaçlarım var. Yavaş yavaş kendim düzenlemek istiyorum ama ilerde bol çiçeklerim, sebze bahçem ve biraz daha ağacım olacak. Dolayısıyla ileriye dönük bir yatırım yapmak istiyorum ve de yanlış yapmamak istiyorum :))

Sergüzen
08-03-2007, 20:34
Çok teşekkür ederim Eyüp ve Aybala..
Sanırım ben de ruhsat alma işine hiç girmeyeceğim, ama su etüdünü bir jeolog yapacak, hiç olmazsa elimde bir belge olacak. Benim öğrenmek istediğim kaç çeşit kuyu açılabiliyor, hangisinin uygun olduğuna nasıl karar verilir? Bana dalgıç pompalı önerdiler, bir de santrüfüjlü, tulumbalı bir sistem varmış..
Benim arazim ev bölümü hariç 1200 m2 civarında, şu anda fazla ekili bir alan yok, meyva ağaçlarım var. Yavaş yavaş kendim düzenlemek istiyorum ama ilerde bol çiçeklerim, sebze bahçem ve biraz daha ağacım olacak. Dolayısıyla ileriye dönük bir yatırım yapmak istiyorum ve de yanlış yapmamak istiyorum :))

Sayın Pearls
Suyun toprak altında iki seviyesi vardır.Dinamik ve statik.Fazla detaya girmeden , su seviyesi toprak altında mevsimsel olarak yükselir ve alçalır.Sizin suya ulaşabileceğiniz seviye(kuyu kazarak veya toprağın içine çakacağınız boru ile) her zaman suyu yukarı alabileceğiniz bir sisteme gereksinme gösterir.
Kuyu kazarak bu seviyeye ulaşamayabilirsiniz.Bu iş için en ideal yol suya bir boru yardımı ile ulaşmaktır.Yeraltı suyu ile toprak seviyesi 6m ve daha fazla ise santürfüj pompa ile suyu çekemezsiniz.Belli bir derinliğe kadar bazı özel düzeneklerle (çekvalf -tulumba gibi) zaman zaman su alabilirsiniz.Zaman zaman beklemek durumunda kalırsınız.En ideal yol su derinde ise dalgıç pompadır.Dalgıç pompalarla 200-300 m derinliklerden su alabilirsiniz.
Burada sistem şu şekildedir:Toprak üstünden yer altındaki suya ulaşana kadar yere 10-100cm çapında boru çakılır.(sizin için 10 cm çapında boru yeterlidir.) Bu borunun suyun olduğu bölgelerine delikler açılır.Bu borunun içine daha ince ve ucuna dalgıç pompa monte edilmiş bir boru salınır.Bu boru geniş borunun dibine kadar gönderilmez,kuyunun derinliğine göre daha yukarıda bir seviyede bırakılır.Bu seviye hiç bir zaman susuz kalmayacak bir seviye olmalıdır.Dalgıç pompalar susuz çalışmazlar.Susuz çalıştıklarında kısa bir süre sonra yanarlar.Tamirleri de çok pahalıdır.Çünkü pompanız borunun içinden çıkarılmak zorundadır.
Bana göre dalgıç pompa zahmetsiz ve daha kullanışlıdır.(kuyu derinliği fazla ise)
Su seviyeniz 4-5m de ise santürfüj pompa daha kullanışlıdır.Hatta bu derinliği bir tulumba ile de idare edebilirsiniz.
Su derin de ise bu işi alet ve edevatı olan bir firmaya yaptırmanızı öneririm.
Selamlar

İnci Akalp
08-03-2007, 21:53
.Çünkü pompanız borunun içinden çıkarılmak zorundadır.
Bana göre dalgıç pompa zahmetsiz ve daha kullanışlıdır.(kuyu derinliği fazla ise)
Su seviyeniz 4-5m de ise santürfüj pompa daha kullanışlıdır.Hatta bu derinliği bir tulumba ile de idare edebilirsiniz.
Su derin de ise bu işi alet ve edevatı olan bir firmaya yaptırmanızı öneririm.
Selamlar[/QUOTE]


Eyüp Bey
Gerçekten çok teşekkür ederim, açıklamalarınız çok yardımcı oldu. Bu işi bir mühendislik firması ile çözmenin de doğru olacağını gördüm. Çok sağolun.. Anlamadığım birşey olursa tekrar sizi rahatsız ederim..
iyi akşamlar

malina
08-03-2007, 21:59
Benim önerim, resmi makamlara haber vermeden kendi olanaklarınız ile (kuyu açan firmalar aracılığı ile) bir kuyu açmanız.

Sanırım ben de ruhsat alma işine hiç girmeyeceğim

İkiniz de bir suçu alenen itiraf (biriniz önermekte, diğeri niyetini söylüyor) etmektesiniz. Farkında mısınız? :)

Sergüzen
08-03-2007, 22:20
İkiniz de bir suçu alenen itiraf (biriniz önermekte, diğeri niyetini söylüyor) etmektesiniz. Farkında mısınız? :)

Maalesef Türkiyede durum bu.Bahçenize bir kuyu açmak isteyin ve resmi makamlara başvurun.Bakalım su çıkarabilecekmisiniz? Veya nasıl?
Size ufak bir örnek:
Benim işletmemin günlük su tüketimi 50 ton idi ve benim işletmem Bursada çok küçük boyahane sayılırdı.Fakat atıksu parası ödüyordum.Ödenmesi de gerekir.Fakat günlük tüketimi 1000t/gün olan onlarca boyahane atıksu parası ödemiyordu.O tarihte Bursada atıksu parası ödeyen işletmeler bir elin parmakları kadar azdı.Devlet maalesef diğer işletmeleri bulamıyordu!!
Bugünkü durum bundan çok farklı değil.
Aslında su konusu başka bir başlığı gerektirir. Bu konuda çok şeyler yazılabilir...

Selamlar

İnci Akalp
08-03-2007, 22:32
Merhaba Malina,
Doğal kaynakları bilinçsizce kullanmayacağım için çok suçlu olduğumu sanmıyorum. Benim köyümün ismi (Suluca).. gerçekten deniz seviyesinde tatlı su çıkıyor, herkesin bahçesinde bir kuyusu var. Zaten muhtarlık da bahçe sulamaları için kuyu kullanılmasını istiyor, köyün kendi su dağıtım şebekesi var, oradan bahçe sulamak yasak. Ben bu kuyuyu gerçekten bu işi bilen birilerine yaptırtmak istiyorum. Daha sonra da suyu ziyan etmeden en efektif nasıl sulama yapabilirim onu araştırıyorum.

malina
08-03-2007, 22:34
Size kesinlikle katılıyorum :)

Ama biliyorsunuz hukuk böyle işlemiyor. Kendinizi diğerlerine bakın önce diye savunamazsınız değil mi?

Bu konuyu ayrıca açarsanız sevinirim.

Selahattin Yılmaz
08-03-2007, 22:38
Kuyu açma işine yasal bir düzenleme geleceğini biliyorum.

Tarımsal yapıda izin alınması şu an hatırlamadığım bazı sorunları getirdiği ve bazı tarımsal yapılanmaları engellediği için meydana gelen tıknıklıklara çözüm amaçlı olarak yasal bir çözüm gelecek izin alma sınırlarını daraltacaklar. Ancak ne zaman olur bilemem.

Todor
09-03-2007, 05:17
Eğer arazinizde yüzey suları zenginse keson kuyu açabilirsiniz. Hem çok daha ucuza çıkar, hem ruhsat almanız gerekmez.

tore0001
09-03-2007, 08:13
Arazimin yanından geçen dereden su almak için de bir izin/ruhsat gereği var mı? Bunu sadece meraktan soruyorum ama sonuçta dereler de yeraltı suları gibi doğal kaynak ve kullanımları için bazı kurallar olabilir, hatta olmalı . Benim gibi sedece bahçesini sulayanlar bir tehdit değil ama ciddi su tüketimi olan bir imalathane dereden su çekmeye kalksa (atıklarını düşünmek bile istemiyorum...) doğal dengeye ciddi tehdit oluşturabilir.

İnci Akalp
09-03-2007, 08:58
Eğer arazinizde yüzey suları zenginse keson kuyu açabilirsiniz. Hem çok daha ucuza çıkar, hem ruhsat almanız gerekmez.


Günaydın Todor
Keson kuyu ne demek diye sorabilir miyim?

Selahattin Yılmaz
09-03-2007, 12:24
Sevgili ekalafat'ın evlerinden birisi. Bu gün ahşap ev kapsamında ve ziyaret amaçlı hobi evlerini ziyaret edeceğiz. İmkan dahilinde fotoğraflarını çekip yine ahşap severlere sunacağım. ;). Sizler biz gelene kadar nununla idare edin...


7972

anilozer112
09-03-2007, 12:49
Günaydın Todor
Keson kuyu ne demek diye sorabilir miyim?

Bende ne olduğunu bilmiyorum.Ne acaba:confused:

ekalafat
09-03-2007, 17:42
yeni bitirdiğim kulübem % 100 ahşap ve yalıtımlı. Tavsiye ederim. daha fazla bilgiyi www.reyev.com adresinden alabilirsiniz.


7991

Halit Togay
09-03-2007, 18:21
Günaydın Todor
Keson kuyu ne demek diye sorabilir miyim?

Bende ne olduğunu bilmiyorum. :confused:

Fransızca caisson bir çeşit çekmece demek. Yapı terminolojisinde zemin suyu seviyesinin altındaki oda veya kutu biçimli yapılara keson deniyor. Keson denizaltında çalışmaya imkan veren altı açık odalara da deniyor (muş). Keson kuyu bildiğiniz bostan kuyusudur tek farkı duvarının örülmesi yerine dikine duran iki tarafı açık betonarme boruların (büz) duvar yerine kullanılmasıdır.

Halit Togay
09-03-2007, 22:50
Kuyuyu geçelim burada ahşap ev yapıyorduk başlarda.
Bir de taş ev var.
Bu hafta konuştuğum bir arkeolog Bodrum'da taş ev yaptırmış ama dışı taş içine ısı yalıtımı, daha içe de gazbeton duvar ve sıva. Kışın iyi oluyormuş ama zaten kışın oturmuyormuş. Yazın da sıcaktan içine giremiyormuş. Başta ısı yalıtımı ve ısınmada tasarruf maksadıyla yaptığı iş yazın klima cıhazının sarfettiği elektrik sebebiyle daha pahalıya gelmiş. Halbuki içinde yalıtım olmasaydı sıcak yaz günlerinde bina içi serin kalacaktı. İçi taş olup yalıtım dışarı tarafa yakın olsaydı belki biraz geç ısınacaktı ancak daha uzun müddet içerisi sıcak kalacaktı ve ısı kaybı da aynı olacaktı.
Tabii ki yalıtımı dışarı koyunca yalıtım malzemesinin üzerine yapılacak sıva taşın dokusunun görünmesine mani olacaktı. En iyisi iki taş duvar arasına sandöviç içindeki peynir gibi yalıtım koymak galiba. Hem yazın serin olur hem kışın geç ısınsa da ısı kaybı aynı dercede kalır hem de dıs ve içten taşın özgün dokusu belli olur.

İnci Akalp
09-03-2007, 22:56
Fransızca caisson bir çeşit çekmece demek. Yapı terminolojisinde zemin suyu seviyesinin altındaki oda veya kutu biçimli yapılara keson deniyor. Keson denizaltında çalışmaya imkan veren altı açık odalara da deniyor (muş). Keson kuyu bildiğiniz bostan kuyusudur tek farkı duvarının örülmesi yerine dikine duran iki tarafı açık betonarme boruların (büz) duvar yerine kullanılmasıdır.

Halit bey teşekkür ediyorum, iyi akşamlar..

inci

Todor
10-03-2007, 06:02
Keson kuyu: çapı geniş, örme taştan, betondan veya briketten yapılan kuyular. Yüzey sularını toplarlar ve depolarlar. Hani bildiğimiz çıkrıklı kuyular. :)

Halit Togay
17-03-2007, 20:35
http://www.ekomuze.org/ekomuze.htm
Birileri bizden bir adım önde galiba. Bir köye yerleşiyorlar, ahşap evler yeniden yapılmıyor sadece tamir ediliyor.

nil
22-03-2007, 23:06
Ahşap evlerle ilgilenenlere bir adres de ben vereyim. Geçenlerde tesadüfen karşıma çıkan bir site, fiyatları da uygun gibi: www.baneva.com

Ahşap evler çok sevimli, çok sıcak, çok "ev gibi"; yalnız ciddi bir tehlikeye işaret etmeden de geçemeyeceğim: Yangın! Eğer evinizi haftasonları için veya mevsimlik kullanıyorsanız, özellikle de böyle sürekli oturmadığınız bir ev için daha da büyük bir tehlike yangın. Zira eviniz içinde siz yokken yapayalnız ve çaresiz! Hele de bir köyün içinde inşa etmemişseniz daha da yalnız. Kırlık yerde zayıf bir ihtimal olmakla beraber herhangi bir yardım gelse bile o zaman dek ev de içindekiler de çıra gibi yanar, hatırınızda bulunsun diyeceğim.

kum__
22-03-2007, 23:54
Büyükşehirden kaçma gibi bir kaygınız varsa,size Bolu da Mudurnu ve Seben ilçesini öneririm.Ufak tefek tadilatlarla alabileceğiniz çok güzel ahşap evler var.İnsanlarıda sıcak ve belki başka yerde rastlayamayacağınız derecede misafirperver.Birkaç haftada sanki orda doğmuş büyümüşsünüz kadar kaynaşıyorlar.
Kısa süreliğine (mesela bir haftasonu) düşünüyorsanız,Mudurnuda 3-4 katlı ahşap evlerden restore edilmiş pansiyonlar var.Ana dokuya dokunulmamış sadece içi yenilenmiş.Mesela banyo hala eskisi gibi odadan yüksek bir dolap kapağı gibi açılan kapısıyla korunmuş sadece içi düzenlenmiş.Ve hatta imkanınız olursa yöresel bir düğüne katılmanızı öneririm.Büyükşehirden hatta küçük şehirlerden tamamen farklı,güzel geleneklerin hala yaşandığı,huzurlu bir ortam.
İlle orman içinde olsun derseniz Aladağ da ahşap yayla evleri var.Üstelik birkaç yıl içinde Abant ın 4 katı büyüklüğünde bir göl yapılacak buraya.Ev fiyaları 10-15 bin YTL civarında ama tapu imkanı yok çünkü arazi devlete ait ve sadece köy halkına o köy için gösterilmiş bölgeye av yapma imkanı verilmiş.Bir de herbir köy kendi içinde bir aile gibi ve yayladan bir ev edinebilmek için yani aile içine girebilmek için doğal olarak kuvvetli referanslarınızın olması lazım .

ekalafat
23-03-2007, 12:18
sn. Nil,
Ahşap evler günümüzde yangına dayanıklı olarak imal edilebiliyor. Emprenye ve yangına dayanıklı verniklerle bu süre artırılabiliyor. Kaldıki eviniz betonarme de olsa suikast halinde yanmayan bir malzeme yoktur. Ahşap söndürülene kadar taşıyıcılık özelliğini kaybetmeden dayanırken, mesela çelik 500 dereceden sonra sıvılaşıp çöker.

Yani ahşap evinizde gönül rahatlığı ile oturunuz. Hiç bir şey olmaz.

MeyveliTepe
23-03-2007, 16:49
Merhaba Arkadaşlar,
Siteye dün üye oldum ama bir kaç aydır forumlarda yazılanları okuyorum. Doğrusu bizim gibi şehirden kaçma kararı vermiş bu kadar çok kişinin olması heyecan verici. Üstelik de öyle hafta sonu, tatil için değil büsbütün kaçmak. Böyle bir düşüncenin bir hayal, istek olmaktan çıkıp gerçekleştirmek üzere karar vermenin hiç de kolay olmadığını, insanın nasıl tüm hayatını, beklentilerini, standartları tekrar tekrar yargılaması gerektiğini de anlamış olduk.
Yine bu forumdaki yazışmalardan kaçışların Karamürsel- Yalova - İznik üçgeni içinde yoğunlaştığını görüyoruz. Bizimki de öyle oldu. Önce oldukça geniş bir coğrafyayı göz önüne alıp artısını eksisini tarttıktan sonra, Yalova - Karamürsel bölgesine karar kıldık. Daha sonra dağ bayır dolaşarak baktığımızda da Karamürsel civarı sırtların en uygun olduğuna karar verdik. Hikayesi biraz uzun.

Sonuçta Karamürsel sırtlarında, sessiz sakin, arkası kestane ormanı ve meyva bahçeleri, karşıda güzel bir manzarası olan, yer yer hafif eğimli, içinde yüz kadar samanlı cinsi zeytin ağacı olan, ayrıca diğer yerlerine muhtelif meyva fidanları dikmeye uygun, yeterli toprak kalınlığına sahip, yanında yolu elektriği olan, içine girildiğinde pozitif enerjisi hissedilen 6.5 dönüm kadar bir yeri aldık.

Kısmetse haftaya evimizin inşaatı başlayacak. Biliyorum, işin inşaat kısmına hızlı atladım biraz. Arada düşünülen, uğraşılan, araştırılan, yapılan bir dolu şey var. İlgilenen arkadaşlarla paylaşırız bunları önmüzdeki günlerde.

KUMRU
23-03-2007, 17:08
Hoş geldiniz Meyveli Tepe ; hem siteye , hem de Karamürsel'e. İnşaatınız hangi köy civarında?

Todor
23-03-2007, 18:36
Hoş geldin komşu:)

Mahmut Leventoğlu
24-03-2007, 21:00
http://www.ekomuze.org/ekomuze.htm
Birileri bizden bir adım önde galiba. Bir köye yerleşiyorlar, ahşap evler yeniden yapılmıyor sadece tamir ediliyor.

Halit Bey sanıyorum bir süre önce Malina ekomüze kurucuları ile bir iletişim kurup sitede paylaştı diye hatırlıyorum.

nayda
25-03-2007, 18:12
Sevgili Nayda,

O cihazlardan ben de anneme almıştım. Yalnız telefon şarj cihazından bir hayli büyükçe idi benim aldığım. Neyse, bu cihaz ne yazık ki pek de sessiz birşey değil fakat. Tıpkı istasyon ayarı yapılmamış bir radyo gibi hışırtı tarzında sürekli ses çıkartıyor ve bu ses bir süre sonra cansıkıcı olabiliyor. Biz kediler için almıştık ve balkonu kapattığımızdan beri böyle bir sorunumuz kalmadı ancak yine de merak ediyorum; acaba senin bahsettiğin cihaz tamamen sessiz mi?

Cevabın için şimdiden teşekkürler.

Nil
Sayın Nil;
Benim aldığım fare kovucu alet telefon şarj cihazı büyüklüğünde vede ses çıkarmıyor. Kesinlikle çok sessiz. İnsanın duyabileceği bir ses çıkarmıyor. Yaklaşık bir yıldırda kullanılıyor.

Obdan
25-03-2007, 20:29
Sevgili Dostlar herkese merhaba,
Bu güzel cemiyete bugün üye oldum..Bir doğa aşığı olarak üye olduğum bu sitede tesadüf eseri Karamürsel ve köyleri ile ilgili bir çok güzel sözler duydum...İstanbulda oturmama rağmen ailemin karamürsel kökenli olması ve şu anda hemen hem tüm ticari yatırımlarımı yaklaşık 2 yıldan beri o bölgeye yönlendirdiğimden dolayı haftanın 3 günü o bölgede bulunmaktayım.

Gerçekten o bölgeye yerleşmek veya kaçış mekanları yaratmak için
eşsiz doğası,toprağı,su kaynakları,İstanbul'a,Hastanelere yakınlığıyla ,Modern hayatın imkanlarıyla ve tabiiki kucaklayan halkıyla cok dogru bir tercih oldugunu düşünüyorum.Ve bu kararı alan tüm doğa dostlarını tebrik ediyorum..

Yaklaşık 3 sene öncesinden beri bölgede , ırmak kıyısında bir hayalimi gerçekleştirmek için ,dedemin küçük bir arazisinden başlayarak ciddi cabalarla doğa harikası bir alanda yavaş yavaş 1-2 dönüm parçaları toplayarak ,ciddi büyüklükte bir araziyi satın aldım..

Benim hayalim cocukluğumda kısa sürelerle gidip inanılmaz güzel günler geçirdiğim bu cennette şimdi çocuklarımla ve dostlarımla hatta tüm kaçışı sevenlerle bir köy oluşturmak..orada insanca hem modern hayatın imkanlarından faydalanabileceğimiz ama en önemlisi doğayla içiçe bir köy hayatı, bir komün oluşturmak...İnşallah bu hayalim gerçekleşir.

Karamürsele kaçışı gerçekleştirenlere mutlu yasamlar diliyorum.
Umarımki karamürsel'e kaçış hepimiz için bir gün gerçekleşir.
Sevgi ve Saygıyla..

FUSNUR
26-03-2007, 10:27
Arkadaşlar İzmir/urla civarlarını düşünenler varsa bizim bulunduğumuz sitede de satılık evler var.Yer urla içmeler malgaç köyünde.Evler 55 metrekareye oturuyor ve batar katlı.Biz batar katları yatak odası olarak kullanıyoruz.Yazın serin kışın sıcak oluyor. Çatı izni alınmış durumda ve biz bu yaz çatı katını yapacağız.Evlerin 600- 650 metre kare bahçesi var .İkiz dubleks şeklinde yerleşim ve evlerin 3 tarafı bahçeyle çevreleniyor.40 üyeli ufak bir site.İzmire 55 km kadar uzaklıkta.Benim evimin bitişiği sanırım satılık ve 30.000 ytl civarında fiyatı. Doğramaları ,camları takılmış durumda. İçi kaba İnşaat. Suya para vermiyoruz.Kendi suyumuz ve arıtma tesisimiz var.Bizim de evimizle daha doğrusu bu ufak bahçemizle ilgili bir çok hayallerimiz var.Yerleşmek için eşimin emekli olmasını bekliyoruz ve çok az kaldı .Çok heyecanlıyız.Darısı isteyen herkezin Başına:rolleyes:

beyaz melek
26-03-2007, 21:19
Arkadaşlar herkes şehirden kaçma planı yapmış durumda belli ki. Ben de yapıyorum uzun zamandır.
Ben kaçış planımı Antalya taraflarına doğru yapmayı düşünüyorum.
Herkes neden Karamürsel-Yalova civarlarını tercih ediyor?
Bunun özel bir sebebi var mı merak ettim?

KUMRU
26-03-2007, 21:57
Herkes neden Karamürsel-Yalova civarlarını tercih ediyor?
Bunun özel bir sebebi varmı merak ettim?
Herkesin kendine göre sebepleri vardır. Biz arkadaşlarımızla arazi alıp evler yapma böylece ileride de doğada hep beraber olma kararı alıp para biriktirmeye başladığımızda , ortak beklentileri mümkün olduğunca karşılayan bir nevi anayasa oluşturduk. Arazinin elektriğe ve suya kolay erişebilir olması , yola yakınlığı , güvenlik açısından ne çok dağbaşı ne de çok köyün içinde olması , arazinin hisseli veya muhtar tapusu olmaması , açıklık olması , fiyatının hesaplı olması , arabasız da köy minübüsleriyle kolaylıkla ulaşımının sağlanması , her ne kadar şehirden kaçsak da gerektiğinde , şehre bir adımda varılabilmesi ve bizi yıldırsa da bezdirse de İstanbul' a en fazla 3 saat uzaklığında olması gibi. Biz bütün bunları Karamürsel Karaahmetli köyünde bulduk.

Todor
27-03-2007, 05:11
Arkadaşlar herkes şehirden kaçma planı yapmış durumda belli ki. Ben de yapıyorum uzun zamandır.
Ben kaçış planımı Antalya taraflarına doğru yapmayı düşünüyorum.
Herkes neden Karamürsel-Yalova civarlarını tercih ediyor?
Bunun özel bir sebebi var mı merak ettim?

Ben, yaşlı hastam olduğu için İstanbul'dan çok uzaklaşamadım. Aslında Yalova ilk tercihim değildi ama, bütçem buraya yetti.

beyaz melek
27-03-2007, 14:13
Galiba haklısınız arkadaşlar.
Sebepler düşünülünce en doğru karar bile denebilir. Benim planlarım hayal aşamasında şu an. Sizler birçok şeyi çok iyi düşünmüşsünüz, ben de bu konulara dikkat etmeliyim sanıyorum.
Karamürsel denilince aklıma hemen Gölcük ve birçok şey geliyor.
Karamürsel ve Yalova'yı hayallerime dahil edemeyişimin sebebi bu olsa gerek.
:(

kuyucu
27-03-2007, 15:36
Yalova ve Karamürsel civarının tercih nedeni;
1. İstanbul' a çok yakın.
2. Toprak çok verimli
3. Çevresinde gezilebilecek çok yer var :))

ctuncel
27-03-2007, 16:58
itiraf etmeliyim ki Karamürsel'i çok iyi tanıtıyorsunuz, sizlerden etkilendik ve geçen hafta inebeyli köyü yakınında bir arsa aldık. Şimdilik bizim için kaçış ya da inşaat mümkün görünmüyor ama becerebilirsek meyve ağaçları dikmek istiyoruz. Komşulara bizi de dahil edebilirsiniz : ) Herkese selamlar

Halit Togay
27-03-2007, 21:11
Arkadaşlar herkes şehirden kaçma planı yapmış durumda belli ki. Ben de yapıyorum uzun zamandır.
Ben kaçış planımı Antalya taraflarına doğru yapmayı düşünüyorum.
Herkes neden Karamürsel-Yalova civarlarını tercih ediyor?
Bunun özel bir sebebi var mı merak ettim?

Şile, Terkos, Çatalca, Silivri, hatta Adalar ve hatta Kıyıköy bile var.
Güney zaten malum. Ücra bir Karadeniz yaylasında emekli bir garsona bile rastladımdı.

Mahmut Leventoğlu
28-03-2007, 08:45
itiraf etmeliyim ki Karamürsel'i çok iyi tanıtıyorsunuz, sizlerden etkilendik ve geçen hafta inebeyli köyü yakınında bir arsa aldık. Şimdilik bizim için kaçış ya da inşaat mümkün görünmüyor ama becerebilirsek meyve ağaçları dikmek istiyoruz. Komşulara bizi de dahil edebilirsiniz : ) Herkese selamlar

Hoş geldiniz CTUNCEL .İnebeyli degüzel bir köydür. Biz Yalakdere deyiz. Yalakdere bütün köylerin merkezi gibi.Kumru nun bütün söylemlerine katılıyorum.Ulaşım her açıdan çık kolay15-20 dakikada bir Karamürsele minibüsler var. İsterseniz İznik e bile saatlerini bilirseniz ulaşabiliyorsunuz.

Bize Yalakdere den arsa almayı rahmetli Çelik Gülersoy tavsiye etmiş ve almaya vasıta olmuştu.

Mahmut Leventoğlu
28-03-2007, 08:49
Galiba haklısınız arkadaşlar.
Sebepler düşünülünce en doğru karar bile denebilir. Benim planlarım hayal aşamasında şu an. Sizler birçok şeyi çok iyi düşünmüşsünüz, ben de bu konulara dikkat etmeliyim sanıyorum.
Karamürsel denilince aklıma hemen Gölcük ve birçok şey geliyor.
Karamürsel ve Yalova'yı hayallerime dahil edemeyişimin sebebi bu olsa gerek.
:(

Sevgili Beyaz Melek Yalova ve Karamürseli hayallerinize dahil edemeyiş sebebinizi tekrar gözden geçirin bence :)) İstanbul da yaşadığınıza göre aynı endişe orası içinde geçerli. Fakat inşaat esnasında bütün bunların önlemini alabilmek mümkün :))

Siz yinede Hayallerinize Yalova Karamürsel,bölgesini dahil edin.**** önceden gelip bir görün.

ctuncel
30-03-2007, 21:46
Buradaki linklerde saman balyası ile yapılan evler hakkında bilgi var.

Saman balyasından ev (http://www.bugday.org/article.php?ID=23)

http://www.mmf.gazi.edu.tr/journal/2000/87_104.pdf

Yapılması zor mudur acaba?

ÇeteÇakal
30-03-2007, 22:21
Çok zor gözükmüyor.. Uzaklarda kendine küçük bir ev yapmak için hem ucuz hemde güzel gözüküyor... Ama sakın o yakınlardaki köylüler görmesin. İnşaatı yapan kişiye bu adam kafayı yemiş ottan ev yapıyor diyerek gülerler....:))

nil
03-04-2007, 08:39
sn. Nil,
Ahşap evler günümüzde yangına dayanıklı olarak imal edilebiliyor. Emprenye ve yangına dayanıklı verniklerle bu süre artırılabiliyor. Kaldıki eviniz betonarme de olsa suikast halinde yanmayan bir malzeme yoktur. Ahşap söndürülene kadar taşıyıcılık özelliğini kaybetmeden dayanırken, mesela çelik 500 dereceden sonra sıvılaşıp çöker.

Yani ahşap evinizde gönül rahatlığı ile oturunuz. Hiç bir şey olmaz.

Sn. ekalafat,

Verdiğiniz bilgiye teşekkürler (yanıtlamakta geciktiğim için kusura bakmayın). Doğrusu bu aklıma gelmemiş değildi ama gerçek olamayacak bir fantezi gibi göründü bana ve bir google yapmaya dahi kalkışmadım. Kendimle de dalga geçtim üstelik "-nereden gelir aklına böyle sivri fikirler" diye... ateşe dayanıklı ahşap??!!!

Demek kolay alev almayan ya da yangına nispeten dayanıklı ahşap da yapmışlar... yapıp sattıklarına göre, elbet işe yarıyordur... Ama bu konuda müşterinin özel bir isteği olmazsa, üretiminizde normal ahşap kullanıyorsunuz değil mi? Sorabilir miyim, müşterilerinizin yüzde kaçı böyle özel emprenyeli, yangına dayanıklı ahşap istiyor?

Bir de, hazır sizi bulmuşken maliyetini de öğreneyim böyle bir farkın.

Cevabınız için şimdiden teşekkürler.

Nil

Todor
03-04-2007, 10:17
Benim bildiğim kadarı ile Poulownia ağacı ateşe ve suya karşı oldukça dayanıklı bir ağaç.:)

nil
04-04-2007, 12:05
Benim bildiğim kadarı ile Poulownia ağacı ateşe ve suya karşı oldukça dayanıklı bir ağaç.:)

Todor, Paulownia'dan bahsettiğin için teşekkürler. Ben de böylece yeni bir ağaç türü hakkında bilgi sahibi oldum bragfor'un sitesinde: www.bragfor.com Meğer Paulownia plantasyonları varmış bu şirketin. Tanıtıcı yazılarını da oldukça bilgilendirici buldum. Gerçi kerestesinin zor alev alma özelliğinden bahsedilmiyor orada?

Sevgiler,

Nil

ekalafat
06-04-2007, 16:07
Sn. ekalafat,

Verdiğiniz bilgiye teşekkürler (yanıtlamakta geciktiğim için kusura bakmayın). Doğrusu bu aklıma gelmemiş değildi ama gerçek olamayacak bir fantezi gibi göründü bana ve bir google yapmaya dahi kalkışmadım. Kendimle de dalga geçtim üstelik "-nereden gelir aklına böyle sivri fikirler" diye... ateşe dayanıklı ahşap??!!!

Demek kolay alev almayan ya da yangına nispeten dayanıklı ahşap da yapmışlar... yapıp sattıklarına göre, elbet işe yarıyordur... Ama bu konuda müşterinin özel bir isteği olmazsa, üretiminizde normal ahşap kullanıyorsunuz değil mi? Sorabilir miyim, müşterilerinizin yüzde kaçı böyle özel emprenyeli, yangına dayanıklı ahşap istiyor?

Bir de, hazır sizi bulmuşken maliyetini de öğreneyim böyle bir farkın.

Cevabınız için şimdiden teşekkürler.

Nil


Sn Nil, ahşabın emprenye edilmesi için gerekli ücret m³ başına 100 $ dır. Ancak dış cephede bu emprenyenin kullanılıp iç cephede su bazlı emprenyenin kullanılması gerekmektedir. Yoksa biz de betonarme binaların radyasyon yayıp insanları kanser yaptığı gibi insanlara zarar verici konutlar yapmaya başlarız . Allah az imamla,az doktorla karşılaştırmasın diye dua ederiz ya bir de az marangozu katacağız bu işe.
Sağlıklı günler dilerim

Todor
06-04-2007, 17:20
Gerçi kerestesinin zor alev alma özelliğinden bahsedilmiyor orada?

Aşağıdaki linklere bakabilirsiniz.:)

http://forestry.about.com/cs/royalpaulownia/a/r_p_goldroot_2.htm
http://www.worldpaulownia.com/html/tech.html
http://www.dragontrees.com/dragonbe.html
http://www.paulowniatrees.com/faq.htm
http://www.kougei.or.jp/english/crafts/0613/d0613-5.html

nil
07-04-2007, 09:35
Sevgili Todor,

Verdiğin linklere teşekkürler. Aslında ben o soruyu verdiğin bilginin doğruluğundan kuşkulandığımdan değil de, bu ağacın plantasyonunu yapan ve Türkiye'ye tanıtmaya çalışan bir şirketin bu önemli bilgiyi web sitesinde es geçmesinin bende yarattığı şaşkınlığın etkisiyle yazmıştım. Bir tür sesli düşünme yani... Neden bahsetmemişler acaba, yoksa Türkiye'de yetişen türlerinde bu özellik yok mu derken sanki seninle karşılıklı sohbet ediyormuşuz gibi yazıvermişim işte... Oysa yazılı iletişimin sözlü iletişimden çok farklı kuralları var. Kusura bakma, sana iş çıkardım.

Öte yandan, yine de iyi oldu linkleri verdiğin, zira geniş bir zamanımda bi google yapar bakarım derken unutuvermişim, şimdi bir bir bakacağım verdiğin adreslere.

Bu arada, seçtiğin yaşam tarzına çok imrendiğimi, dahası bu cesaretinden ötürü sana gıpta ettiğimi de belirteyim. Ne güzel etmişsin de emekliliği beklemeden hayatını yaşamayı seçmişsin.

Ne diyeyim, darısı benim de başıma...

Sevgiler,

Nil

Halit Togay
07-04-2007, 09:59
Sn. ekalafat,

Demek kolay alev almayan ya da yangına nispeten dayanıklı ahşap da yapmışlar... yapıp sattıklarına göre, elbet işe yarıyordur... Ama bu konuda müşterinin özel bir isteği olmazsa, üretiminizde normal ahşap kullanıyorsunuz değil mi? Sorabilir miyim, müşterilerinizin yüzde kaçı böyle özel emprenyeli, yangına dayanıklı ahşap istiyor?l

Acaba ben yanlış mı anlıyorum emprenye etmenin (bu kelime yerine emdirme veya emdirmeli demek de mümkün) ağacın ateşe dayanıklılığı üzerine bir tesiri var mı?

Todor
07-04-2007, 10:22
Sevgili Todor,

Verdiğin linklere teşekkürler. Aslında ben o soruyu verdiğin bilginin doğruluğundan kuşkulandığımdan değil de,
...
...
..

Ne diyeyim, darısı benim de başıma...




Kuşku duyduğunu **** inanmadığını düşündüğüm için değil, aradığını bulmana yardımcı olabilmek için verdim linkleri. Aksi aklıma bile gelmedi.:)


İnşallah herkes gönlünce bir yaşam sürebilir.:)

Sergüzen
07-04-2007, 21:54
Ben ahşap kulübemde sona geldim.Önümüzdeki hafta taşınabilecek duruma geldi.Darısı diğer ahşap severlerin başına.
Bursaya 15 km uzaklıkta 90 dönüm arazi üzerinde 150m2 lik bahçeler.Elektrik,su ve kanalizasyon kapıda.Kulubeyi siz yapıyorsunuz ve 0n yıl kiralıyorsunuz.Kulübe 20m2.Bütün kulübeler standart.130m2 bahçe.Bahçeyi istediğiniz gibi kullanıyorsunuz.
Kulübe maliyeti 13.000-15.000 YTL.Benim kulübem taban ve tavan taş yünü
yan duvarlar köpük(foamboard) strafor değil.İkisi arasında ciddi fiat farkı var.Duvarlar niye taş yünü değil? Taş yünü veya cam yünü zamanla duvarlarda aşağıya doğru oturuyor.Her iki maddenin de alev alma derecesi ahşabın üzerinde.Yani yangın çıkarsa hepsi yanar.Onun için elektrik tesisatına dikkat edilmeli.
Hepsinden önemlisi iyi ve uysal bir usta bulmanız gerekiyor.Yoksa çok üzülürsünüz.Burada 8 aydır bitmeyen kulübeler var.
Digital makineyi bir türlü alamadım.Aldığımda resimlerini de ekleyeceğim.

Sergüzen
07-04-2007, 22:08
Acaba ben yanlış mı anlıyorum emprenye etmenin (bu kelime yerine emdirme veya emdirmeli demek de mümkün) ağacın ateşe dayanıklılığı üzerine bir tesiri var mı?

Emprenye(emdirme) vakum altında kimyasal maddeler ağaca emdiriliyor.Bu maddeler ağacı daha çok çürümeye karşı korumak için yapılıyor.Birde böceklere.Alevlenme derecesini bir miktar artırabilir,fakat bu yangına engel değildir.Çünkü her madde belirli bir sıcaklığa eriştiğinde yanmaya başlar.(Alevlenme derecesi) Bugün yanmaz tekstil kumaşlar da üretiliyor.Burada yanmazlıktan anlaşılan,kumaş alev alev yanmıyor, ama sonuçta yine yanıyor.
Benim sorduğumda emdirmeyi vakum altında 75-100 dolar/m3 yapıyorlar.
İç mekan için tavsiye etmem.Sonuçta kimyasal madde.

Halit Togay
07-04-2007, 22:20
Emprenye(emdirme) vakum altında kimyasal maddeler ağaca emdiriliyor.Bu maddeler ağacı daha çok çürümeye karşı korumak için yapılıyor.Birde böceklere.Alevlenme derecesini bir miktar artırabilir,fakat bu yangına engel değildir.Çünkü her madde belirli bir sıcaklığa eriştiğinde yanmaya başlar.(Alevlenme derecesi) Bugün yanmaz tekstil kumaşlar da üretiliyor.Burada yanmazlıktan anlaşılan,kumaş alev alev yanmıyor, ama sonuçta yine yanıyor.
Benim sorduğumda emdirmeyi vakum altında 75-100 dolar/m3 yapıyorlar.
İç mekan için tavsiye etmem.Sonuçta kimyasal madde.

Bir miktar tahtaya emdirme yaptırdım . Hem de İstanbul'da iyi ve tanınmış bir firmada ancak bir kısmını kesip kullanmak icap etti ve gördüm ki tahtanın ortası emmemiş yalnızca dış yüzeyden 1-2 cm ilacı tutmuş.
Yni kesip kullanırsanız ortası çürümeye dayanıksız.

İnci Akalp
07-04-2007, 22:25
İç mekan için tavsiye etmem.Sonuçta kimyasal madde.

Arkadaşlar

Ahşapta bir de 'ısıl işlem' denilen bir işlem var. İlgilenenlerin aşağıdaki siteye bakmalarını öneririm.

http://www.novawood.com.tr/

Sergüzen
07-04-2007, 22:41
Bir miktar tahtaya emdirme yaptırdım . Hem de İstanbul'da iyi ve tanınmış bir firmada ancak bir kısmını kesip kullanmak icap etti ve gördüm ki tahtanın ortası emmemiş yalnızca dış yüzeyden 1-2 cm ilacı tutmuş.
Yni kesip kullanırsanız ortası çürümeye dayanıksız.

Emdirme(emprenye) için bütün kullanacağınız ağaçlar,kullanacağınız ölçüde kesilecek,delik varsa delinecek ve öyle emdirme yapılacak.Daha sonra kesme,biçme işlemleri yapılmamalı.Mümkün değil demeyeyim,çok zor.Öyle bir şey çok pahalıya mal olur.Makine montajı gibi birşey.
Emdirmede kimyasal maddenin ağaca nüfuzu(işlemesi) ağacın kalınlığı ile orantılıdır.Hiç bir zaman %100 (sıfır noktasına kadar kimyasal madde nüfuzu) olmaz.
Bir de fırça ile yapılan veya sürülen emprenye maddeleri var.Emdirme(emprenye) denirse? Marangozların büyük bir kısmı emdirmeyi bu maddelerle yapılan işlem sanıyorlar.Ben kulübemi yaptırmadan önce en az on marangoz ile görüştüm,biri hariç emdirmeyi bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar.Sonuçta bende fırça ile bu maddeleri ahşaba sürdürdüm.Güya emprenye yaptım.

Sergüzen
07-04-2007, 22:50
Arkadaşlar

Ahşapta bir de 'ısıl işlem' denilen bir işlem var. İlgilenenlerin aşağıdaki siteye bakmalarını öneririm.

http://www.novawood.com.tr/


Ağaç fırınlanmadan kullanılırsa,daha sonraları birçok problemle karşılaşılır.Bunun için genelde mobilya da kullanılacak ağaçlar 70-80C de belli süre tutularak bünyesindeki rutubeti atması sağlanır.İç ve dış lambirilerinizi mutlaka fırınlanmış ağaçtan yaptırmanız gerekir.Fırınlanmamış lambiri kullanılırsa,ilk yaz sıcaklarında tahtalarınız birbirinden ayrılacaktır.Veya ağaçlar kuru bir yerde çok uzun süre (1-2 yıl) bekletilir.

ozden cengiz
08-04-2007, 12:57
arkadaşlar adapazarındada durum farklı değil.fiyatlar uçuk arsamın 500 metre ilerisinde m2 sine 150-160 ytl istiyorlar.
benim arsam 11 dönüm yol kenarı ben burayı mütahite daire karşılığı vermek istiyorum.şu an için imar yok ama çok yakın zamanda çıkması bekleniyor.
ağaçlar.net olarak koop.kurularak buraya ahşap evler yapabiliriz.
daha önce resimleri yolamıştım ama kimse ilgilenmedi.
tabi e.kalafatta bize yardımcı olur.

ekalafat
10-04-2007, 19:08
Arkadaşlar, ağaç kurutulması veya emprenye edilmesi teknik bir konudur. İnsanlarımızın her konuyu sulandırmaya meyilli olması sebebiyle konu yerlerde gezmeye başlamıştır.

Ahşabı kurutmak için önce buharla ıslatırsınız mesela, gözeneklerini açmak için. Fırın kurusu kerestelerde her ağaca uygulanan bir proğram mevcuttur. Bu, ağacın kalınlığına sertliğine boyutlarına, dışarıda bekleme süresine vb. etmenlere göre ayarlanır.

Dışarıda havanın bağıl nemi hiç bir zaman ev içi neme düşemeyeceğinden,dışarıda kuruttuğunuzu zannettiğiniz keresteyi evde kullandığınızda ilk kışta kaloriferler yanınca evdeki nem %8 olacağından çekmeye mahkumdur. Dışarıdaki nem % 18'i hiç bir zaman düşmez.

Emprenye denilen kimyasal madde su bazlı veya solvent bazlı olarak piyasada bulunur. Adından anlaşacağı gibi solvent bazlı emprenye ötekine göre daha zehirli ancak daha dayanıklıdır. Ancak iç cephelerde kullanılmaz. Örnek kullanım yeri elektrik direkleridir. Evinizi daha sağlam yapmak isterseniz solvent bazlıyı dış cephede, su bazlıyı iç cephede kullanabilirsiniz.

Emrenye ağaca alabileceği kadar emdirilir. Çünkü ağaç canlı bir malzemedir. Bir insanın da belli bir sıvı kapasitesi vardır. Daha fazlasını içemez. Ancak belli ilaçlarla içindeki sıvıyı çıkartırsanız daha fazla içebilir. Ağacı da yaş olarak kazana koyarsanız, içine alacağı emprenye maddesi yüzeylerden çok az kısım kadar olacaktır. Ayrıca ağaç malzemeyi birbirine bağlanmış borucuklar gibi düşünün, bu borulara ancak baş tarafından doyurucu sıvı verebilirsiniz. Yan taraflardan sadece aralıkları kadar sıvı alır,boruların içine yandan sıvı sokamazsınız.Yani emprenye kazanına koyup ıslatacağımız ağacı önce kurutma fırınlarınla mümkün olan en az neme indirmemiz gerekiyor. Basitçe anlatmaya çalıştım.

Umarım aydınlatıcı olmuştur. Yazarken karmaşık gibi geldi ancak dediğim gibi teknik bir konudur. İşi yaptıracağınız kişinin doğru kişi olması önemlidir. Sonuç umarım terk edilen pvc penlere mahkum edilen ahşap penlere dönmez.

Sn Özden Cengiz'e de ilgilerinden dolayı teşekkür ederim.ben bu tür oluşumlara açığım. Yeter ki insanlar o olgunluk düzeyine ulaşsınlar. Ahşap evde oturmak bir ayrıcalıktır.
Selamlar.

Selahattin Yılmaz
19-04-2007, 09:35
Babamın ellerinden öperim sonunca ahşap ev arayışlarını gerçekleştirdi. İşte size bir hayalin sonucu...

9522

9523

9524

9525

9526

Selahattin Yılmaz
19-04-2007, 09:39
İç dizayn...

9527

9528

9529

9530

9531

aybala
19-04-2007, 09:43
Çok güzel olmuş.
Bu konuda (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=906) bahsetmiştik bundan, ayrıca burada (http://www.enslin.com/rae/gypsy/wagon02.htm)da benzer bir imalatın fotoğrafları var. Demek ki istenirse oluyormuş. Elinize sağlık.

habibe
19-04-2007, 10:12
Babanızın ellerine sağlık. Çok şirin ve güzel olmuş. Üstelikte karavan gibi.

Mahmut Leventoğlu
19-04-2007, 13:29
Sevgili Selahatttin Yılmaz çok güzel olmuş ,babanızın ellerine sağlık.

Umarım trafiğe çıktığında sorun yaşamaz. Anladığım kadarı ile römorkun üzerine yapmış.Durağan hallerde askı demirinin(Ayarlı demir takozlar-inşaatlarda kullanılan ayarlı iskeleler kesilip yapılabilinir) üzerine almak gerek,yoksa bir süre sonra lastikler oturur.Arka da ise stop lambaları yok .Trafikte sorun yaratabilir.
Güle güle kullanın :))

aybala
19-04-2007, 14:29
Buradaki linklerde saman balyası ile yapılan evler hakkında bilgi var.
Saman balyasından ev (http://www.bugday.org/article.php?ID=23)
http://www.mmf.gazi.edu.tr/journal/2000/87_104.pdf
Yapılması zor mudur acaba?

Ctuncel saman evden bahsettiğinde olmaz gibi gelmişti ama pdf dosyasını inceleyince aklıma yatmadı değil. Ufak bir baraka ile tecrübe etmek lazım :)

Phin
28-05-2007, 14:08
Selamlar, siteye yeni üye oldum. Ahşap konusunda ekalafat isimli üye kadar bilgili değilim, yazdılarını okudum ve faydalandım, teşekkürler :)

Ancak mesleğim restoratör mimarlık, özellikle İstanbuldaki ahşap yapılar hakkında bilgi yardımında bulunabilirim. :)

aybala
28-05-2007, 14:42
Hoşgeldiniz, yardımlarınız bizi memnun eder. :)

Sergüzen
08-07-2007, 22:31
Ahşap evimin son hali ve içinden görüntüler

habibe
09-07-2007, 09:29
Eyup1 çok cici ve şık bir ev olmuş .. Toki görmesin :)

Todor
09-07-2007, 09:56
Çok güzel, elinize sağlık. Maliyet hesabı çıkartma şansınız varsa bir çok arkadaşımız için çok bilgilendirici olacaktır.
Lambirinin m³ fiyatı nedir, su basmanı kaça mal oldu, mutfak kaça mal oldu, işçilik vs vs.:)

Sergüzen
09-07-2007, 21:52
Eyup1 çok cici ve şık bir ev olmuş .. Toki görmesin :)

Toki kulübelere dönüp bakmaz...
Verandadan bir görüntü,masanın üzerindeki Sellukam. Diğer resim de banyodan bir görüntü.

Sergüzen
09-07-2007, 22:21
Çok güzel, elinize sağlık. Maliyet hesabı çıkartma şansınız varsa bir çok arkadaşımız için çok bilgilendirici olacaktır.
Lambirinin m³ fiyatı nedir, su basmanı kaça mal oldu, mutfak kaça mal oldu, işçilik vs vs.:)

Sevgili Todor
Maliyet hesabı tabi ki çıkarabilirim. Öncelikle şunu söyleyeyim, ama bu iş hileye çok uygun.
Ben benim kulübemi 13.500YTL ye mal ettim.(Anahtar teslimi).

Usta ile 30 maddeden oluşan bir sözleşme yaptım. Bu sözleşmede anahtar teslim tarihini de belirttim. Ben hiç üzülmedim ve kulübemi 1 ay içinde teslim aldım. Teslim alma tarihim mart sonu. Benle ayni tarihte başlamış olan kulübeler hala bitmedi.
Ödemeyi anahtarı teslim aldıktan sonra yaptım. Usta malzemeleri getirdiğinde %25 ödeme yaptım sadece.


Kulübe 70 cm yüksekliğinde 12 demir kazık (10*10 profil) üzerine kuruldu.
Bu kazıklar üzerine 10*15 kalınlığında kalaslar kullanılarak taban oluşturuldu.
Yan dikmelerim de 10*10 ağaç kullandım.
Tabanda 1.sınıf sibirya çamı taban tahtası kullandım.
İç kaplamalar 1.sınıf lambri,dış kaplamalar 2.sınıf lambri.
Lambrinin m3 ü 750-850YTL. Ağacın m3 ü 650-750YTL.
İsolasyon ve çatı kaplama malzemesi olarak değişik alternatifler var.
Ben yan duvarlarda foamboard tabir edilen 2*4 cm kalınlığında köpük, çatıda 8 cm kalınlığında camyünü ve çatıda da şıngıl kullandım.
Banyoda serelin mütevazi lavabo ve klozetlerini kullandım.

Toplamda 8m3 ağaç kullanıldı. Bahçe düzenlemesini ve çitleri kendim tek başıma yaptım. Nede olsa hobi bahçesi,benim de katkımın olması gerekir.
İşçilik 3000-3500 YTL olarak hesap edilebilir.

Malzemeyi kendiniz alıp,bir ustaya gündelik ile yaptırırsanız maalesef fiat daha pahalıya çıkıyor. Gündelikte ustalar daha gevşek çalışıyor ve siz devamlı malzeme almak zorundasınız. Misal, bugün lambri, yarın çivi, öbürgün biraz daha büyük çivi vs. vs.

Marangozluk gibi bir beceriniz varsa, iki yardımcı ile bu işi yapabilirsiniz.

Benim kulübem 20m2 alan üzerine kurulu.
12m2 bir oda,2m2 banyo ve 6m2 verandadan oluşuyor.

lerdemir
10-07-2007, 07:39
Hayırlı uğurlu olsun.

Güzel vakitler geçirmeniz dileklerimle...

malina
10-07-2007, 10:46
Usta ile 30 maddeden oluşan bir sözleşme yaptım

Bunları da yazabilir misiniz?

Güle güle oturun evinizde :)

denizakvaryumu
10-07-2007, 19:53
http://www.nestavilla.com/images/nestavilla_ilan_2106.jpg

Bu linke bir göz atmakta fayda var...

Sergüzen
12-07-2007, 08:37
Bunları da yazabilir misiniz?

Güle güle oturun evinizde :)

SÖZLEŞME METNİ

1- İnşaat 25 iş günü içinde anahtar teslimi olarak bitirilecek.
2- Ödemenin % 25 i malzemeler inşaat alanına geldiğinde ödenecek, kalanı anahtar teslim edildiğin de ödenecek.
3- İnşaatta hiçbir şekilde eski malzeme kullanılmayacak.
4- Temellere 12 adet 100*100*4 profil kazık kullanılacak.Profil boyları 1300 olacak.
5- Tabana beton atılacak ve betonun içinde demir olacak.
6- Taban ve tavan kirişleri 100*150 olacak.
7- Aşık 100*150 olacak.
8- Taban döşeme direkleri ve yan dikmeler 100*100 olacak ve 40cm ara ile döşenecek
9- Taban döşeme tahtaları 1.sınıf lareks olacak. Kalınlık 3cm.
10- Yan duvarlara direkler arasına çapraz atılacak.
11- Yan duvarlarda 2*4 cm kalınlığında köpük (strafor değil) kullanılacak.
12- Taban ve tavanda 8 cm kalınlığında isocam kullanılacak.
13- İç lambiriler 2.sınıf fırınlanmış çam olacak.
14- Dış lambiriler 1. sınıf fırınlanmış çam olacak.
14- 2 ad. kapı, 3 büyük,1 küçük pencere yapılacak;pencereler ısı cam yapılacak.
15- 1 ad. ahşap dolap ve banko yapılacak.Banko üzeri mermer(Marmara harici) olacak.
16- Kapı ve dolap aksesuarları çin malı olmayacak.
17-Banyoda Serelin standart malzemeleri (ayaklı lavabo,klozet) kullanılacak.
18-Banyo duvarları ve mutfak bölümü fayans olacak.
19-Mutfağa evye takılacak.
20-Elektrik tesisatında antikron kablo kullanılacak (4*3) 4 adet V-Otomat ve aşırı akım rölesi takılacak.
21-11 adet lamba, 6 adet priz takılacak,sisteme topraklama mutlaka yapılacak.
22-Prizler ve anahtarlar mütahit, lamba ve aksesuarları tarafımdan alınacak.
23-Verandanın etrafı 80 cm yüksekliğinde kapatılacak.
24-Merdiven yapılacak.
25-Kazıkların etrafı ahşap kaplanacak,ilk sıra tuğla ile işlenecek.
26-Çatı ve yan duvarlar toza karşı naylon veya ziftli kağıt ile isole edilecek.
27-Çatı 1. sınıf OSB ile kapatılacak ve üzeri şıngıl ile kaplanacak.
28- Şıngıl yapıştırılacak ve çivilenecek.
29- Saçaklara oluk konacak.
30- OSB lerin çakılacağı direkler tek parça olacak ve 40-50 cm ara ile konacak
31- Bütün dış cephe önce HECKSEN DEKOR un emprenye maddesi ile boyanacak sonra yağlı boya yapılacak.

Sergüzen
12-07-2007, 08:41
Bütün o maddelere ilave olarak; bir inşaat kalfası gibi işin başında bulunmanız da sonsuz yarar var. İş bittikten sonra ne yapıldığını görmeniz mümkün değil.

Todor
12-08-2007, 06:48
Bu başlıkta konuşmaya başlamışız, burada devam edelim.
Bu sezonun çok kurak geçmesi ile keson kuyumdaki su iyice azaldı. Bende çağırdım benim Eyüp Ustayı, "Abi 3 m daha inelim şu kuyuyu" dedim. Sağ olsun kırmadı geldi. Onlar eşelerken, bende aklımın erdiğince resimlemeye çalıştım.

Bilmeyen arkadaşlar için tekrarlıyayım, keson kuyu, betondan, taştan, biriketten yapılmış, yüzey sularını toplamaya yarayan kuyu. Benim kuyu 6 m derinlikteydi. Ancak 1.5 m daha kazabildik. Büyük bir kaya kütlesine denk geldiğimiz için daha fazla derine inmemiz mümkün olmadı. Şu anda günlük 150 ton kadar su geliri var.

Kuyu açma işlemi ise şöyle gerçekleşiyor;
İlk olarak yüzey istenen çapta, daire şeklinde kazılıyor. Benim kuyumun çapı 2m. Çıkan malzeme bir çıkrık ucuna bağlı kazanla yüzeye çekilip dökülüyor. 1 m derinliğe ulaşıldığı zaman, demir kalıplar çapı 180 cm olan bir daire şeklinde, kuyunun en derin yerinde bağlanıyor. Böylece 2 m genişliğinde olan çukurun içinde, 180 cmlik kalıp oluşuyor. Kenarladan 10ar cm boşluk kalmış oluyor.

Eğer bir problem çıkmazsa kazım işlemi öğlene kadar bitiyor. Öğleden sonra ise demir bağlanıyor, harç karılarak kalıbın arkasına dökülüyor. O günlük iş bitiyor.

Ertesi gün tekrar gelen ekip, yeniden kazmaya başlıyor. Öğlen dünden dökülen beton, artık donduğu için kalıp sökülüyor ve 1 m derinlikte yeniden bağlanıyor. Bu böyle kaç m derinlik isteniyorsa o kadar gün tekrarlanıyor.

Eğer kuyuda su gelmeye başlamışsa, bir motor ve şamadıra sistemi ile, içerde su birikmesine izin verilmiyor. Böylece aşağıda çalışan kişi çalışabiliyor.

18549
18554

18550

18552

18553

Todor
12-08-2007, 06:50
18555

18556

18557

18558

18559

Todor
12-08-2007, 07:00
Geçen sene kuyuya düşen süzgeçimi bulduk. Epey paslanmış garibim.

Kuyu kazma işi oldukça zor bir iş. Normal bir insanın yapabileceği iş değil. Her taraftan üstünüze buz gibi sular dökülüyor. Resimleri çekmek için ilk kez kuyunun dibine indim. Ayakta durmak zor, bastığınız yer oldukça engebeli, zaman zaman dizinize kadar su doluyor. Bu suyun içinde kazma sallıyarak kaya kırıyorsunuz. Sonra kopardığınız kaya parçasını kazana yüklüyorsunuz ve yukarıdan bu kayayı çekiyorlar. Zaman zaman 80 kg ağırlığında kayalar çıkabiliyor, bunun kafanıza düşme riski var. Çalışma alanınız oldukça dar ve oksijen az.

Şu anda 1 metresini malzeme hariç 400 YTL.'ye kazıyorlar. Normal şartlarda 5-6 torba çimento ve 5 boy demir, 1 m3 çakıl gidiyor. Ben şanslıydım, çakıl için ayrıca para vermedim, kuyunun içinden çakılı kullanabildik.

18560

18561

18562

Todor
12-08-2007, 07:04
Şimdi keson kuyu açma zamanı. Yüzey suları iyice çekildi. Bu zamanlarda bulacağınız su, size bütün sene akacak demektir. Ekim - haziran arası yapılan kazılarda bulduğunuz su yanıltıcı olabilir. Kurak aylarda bakarsınız kuyunuz kurumuş. Ağustos -eylül en ideal zamanlar.

Umarım kuyu açmayı planlayan arkadaşlara işin nasıl olduğu hakkında fikir verebilir.

denizakvaryumu
12-08-2007, 21:43
Keson kuyunun yeri nasıl tespit ediliyor?

Todor
13-08-2007, 04:54
Ben çubukla baktırmıştım. Artık nasıl bir ilmi var bilmiyorum ama, bakan adamın dediği yerde dediği derinlikte suyu buldum. Hala aklım ermiyor.

Fakat farklı yöntemlerde var. Bunlardan birisi arazi şekilleri. Vadi dibinde açılacak keson kuyu iyi kötü bir su toplayacaktır. Bitki örtüsü başka bir kıstas. Şu zamanlarda yerde yeşillik varsa, büyük ihtimalle altında su vardır.

Gene arazinin bulunduğu yere, yüksekçe bir tepeden bakarsanız, bitki örtüsü size fikir verebiliyor. Meşelik içinde söğüt, kavak gibi suyu çok seven bitkiler görebilirseniz, oralarda su vardır. Bazı zaman, tepeden bakınca bunları çok net bir çizgi şeklinde görüyorsunuz. O zaman bir yeraltı akarsuyu var demek. Geçen gün bir arkadaş için arsa bakmaya yukarıda bir köye gitmiştim. Aynı dediğim gibi bir hat gördüm. Arsanın sahibine, abi burda su var galiba dedim. Adam "Aaa, nerden bildin, eskiden orda kaynak vardı, hayvanlara su içirirdik" dedi.

Kışın çok kar, yağmur yağdıktan sonraki günlerde, derinlerden gelen su sesi oluyormuş ama henüz ben duyamadım. Benim arsamın yukarı taraflarında bir bölgede, böyle bir yer olduğunu söylüyorlar. Ki, oraya yakın bir yerim yaz kış rutubetli. Aşağıdaki kuyum kurursa, yeni kuyuyu o tarafta açmayı planlıyorum. Zaten harfiyat sebebi ile 6 m kadar yüzeyden aşağı indi seviye. Sanırım 2-3 m de suyu bulurum. O zaman sulama için motorada gerek kalmaz, kendi cazibesi ile akar her yere.

Derin su kuyusu için ise, illa ki jeoloji veya jeofizik mühendisi derim başka bir şey demem.:)

heDera
13-08-2007, 10:52
Todor bende bizim seraya artizyen mi diyorlar dalgıç mı bilemiyorum ama su var dı 15 metre de bulduk suyu biraz daha derin olsun dedik 30m yaptık malum sular çekiliyor düşüncesiyle ama motoru takınca suyu çekmiyor ne olcak şimdi fikrin veye bilgin var mı?

Todor
13-08-2007, 11:58
Dalgıç pompa küçük geliyor olabilir mi?Pompa kaç beygirlik, çıkışı kaç parmak?
Besleme kablosu yeterince kalın mı, güç kaybı olmasın?

heDera
13-08-2007, 21:34
Todor bizim ki Honda markalı reklam olmasın 5,5 beygir gücü, benzinli çıkışı da 3 parmak var.Besleme kablosu bizimkinde yok galiba elektirikle çalışanlarda oluyor mu? Milletin pancar motorları ova'yı inletiyor resmen daha önce hiç dikkatimi çekmemişti.Biz tam 4 saat uğraştık yok ağaç macunu yapalım yok almadı hortum uzun geldi yok kısa derken ben pes ettim.Galiba bizede bir pancar almak şart oldu.

Todor
13-08-2007, 23:51
Pancar bile en fazla 8 m'den çeker. Daha derinden çekmek için, sondaj borusunun içine sığabilecek bir dalgıç pompa lazım.

ctuncel
17-08-2007, 10:55
Herkese selamlar, eşimle beraber saman balyası ev yapımı ile ilgili almanyada bir workshopa katıldık, oradaki örneği sizlerle paylaşmak isteriz, resimlerdeki yapının ahşap konstrüksiyonu hazırdı, biz ona saman balyası yerleştirme ve sıvama işi ile uğraştık. Almanyada böyle yapılar legal ve bu konuda deneyimli insanlar fazla. Ben gelecekte böyle binaların artacağını düşünüyorum.

Avantajları için kısaca özet yapalım;
1- Tamamen doğal malzemeden ve geri dönüşümü ideal
2- İzolasyonu iyi
3- Yangına dayanıklı! (Şaka yapmıyorum almanyadaki testlerde ideal sonuçlar almışlar)
4- Malzeme hafif olduğu için depreme de dayanıklı olduğu belirtiliyor.

Dezavantajlar:

1- En büyük düşmanı nem (saman balyası ıslanmadığı sürece bozulmuyor)
2- Amerika ve Avrupadaki bazı ülkeler haricinde yasal düzenlemesi yok

aybala
17-08-2007, 11:15
Saman balyasından ev konusunda daha ikna olmuş görünüyorsunuz. Ama
3- Yangına dayanıklı! (Şaka yapmıyorum almanyadaki testlerde ideal sonuçlar almışlar) seçeneği biraz düşündürücü. Bu konuda da ikna oldunuz mu?

Bunun yanında köylerdeki birçok evin yapıldığı malzemeye yakın bir malzeme, hatta daha dayanıklı görünüyor. Hatırlıyorum, babaannemlerin evi kerpiçti, dökülen kısımlardaki samanları hayvanlar yerdi. :) Sonuçta insanlar kuşaklar boyu da bu kerpiç evlerde sağlıkla yaşamış.

İmkan ve koşullar uygun olduktan sonra denenebilir. Bir de balyaların yerleşimlerini görebilmemiz için duvar kesitinin fotoğrafı var mı?

Selahattin Yılmaz
17-08-2007, 11:38
Sevgili ctuncel, o evi, yaptığınızda aşama aşama resim veya kameraya çekin ve buradan yayınlayın olur mu bende böyle bir ev yapmayı düşünüyorum.

onuralp_1
17-08-2007, 22:33
Bende böyle bir ev düşünmüştüm ama ne derece sağlam ve kullanışlı olur?Eş dost hayal dünyasın da yaşadığımı söyledi.Benim için ya senin paran çok **** aklın yok diyorlar.Parayı ineklere yedireceksin dediler.Köyde güzel olacağını düşünmüştüm.

Selahattin Yılmaz
17-08-2007, 22:44
Akıl veren çok oluyorda para veren yok. Klasik yaklaşım aldanmayın sonrada çıkıp aaaa ben böyle olacağını sanmazdım diyenleri çok biliyorum...

onuralp_1
17-08-2007, 22:52
Bilemiyorum oysa kendi hayalim de yaşattığım ve kendimce projeler oluşturmuştum böyle diyenler çıktıkça bende ki heveste bitiyor gibi bir şey.

ctuncel
18-08-2007, 00:21
Saman balyalarının yerleşimi konusunda çok fazla bir teferruat yok, saman balyasını kolaylıkla istediğiniz boyuta getirebiliyorsunuz. Bu biraz iğne iplikle dikişe benziyor.

Saman balyalarını biraz da ite kaka yerleştirdikten sonra kalan boşluklar samanlarla dolduruluyor. Resimde gördüğünüz gibi köşede kalan küçük balyalar iplerle ahşaba bağlanıyor.

Duvarın sıvası bildiğiniz kerpiç evin sıvası ile aynı, almanlar en dışa yaptıkları sıvanın içine un (evet bildiğiniz unu sulandırıp kaynatıp karıştırıyorlarmış) koyduklarını söylediler. Yaptıkları başka bir binada gördüğüm kadarıyla çimento gibi sağlam duruyordu.

Yangın meselesine gelince bu konu izin almak için gerekli olduğundan binlerce euro harcayarak test yapmışlar. 8mm kalınlığındaki sıvanın bulunduğu duvarın yüksek ısıya 90dk boyunca dayandığını tespit etmişler. Bunu anlatırken "tek bir sayfayı kolayca tutuşturabilirsiniz ama telefon defterini kolay yakamazsınız" diyorlar.

onuralp_1
18-08-2007, 00:28
Maliyeti hakkında bir bilginiz var mı? Fazla tutmaz sanırım.

Todor
18-08-2007, 04:21
Ateşe dayanıklılık konusu bana da enteresan geliyor. Ahşap bir evden daha mı dayanıklı?

mcege
19-08-2007, 11:24
Merhaba!Ben yeni üye mcege.
Tanışalım bölümünde kendimi biraz tanıttım.

Benim ahşap evim İzmir Urla Barbaros Köyü yakınlarında.Bu ahşap evi hiçbir elektrikli alet olmadan sadece testere ve keser ile yaptım.

12 adet 10*10 ahşap kazıklar üzerinde toplam 24 m2 bir ev.

iki sene önce İzmir' de 5,9 5,6 5,7 ard arda aynı günde üç deprem olmuştu hatırlarsanız.Ben evi bu depremlerden 6 ay kadar önce yapmıştım. İzmir'de depremler olunca iki aile hemen arabalara atlayıp ahşap eve sığınmıştık. O geceyi mışıl mışıl uyuyarak geçirdikten sonra sabah aklımıza ilk gelen şey depremin merkez üssü olan Uzunkuyu Köyü benim evin 2 km. uzağında olduğuydu.

Bu ve civardaki 4 köyde kerpiç ve eski taş yapılarda küçüklü büyüklü hasarlar olmasına rağmen benim evde hiçbirşey olmadı.Yani kısacası en acemice yapılmış bir ahşap ev bile depreme karşı en büyük güvencedir derim.

Şahsen bizzat yaşayarak denedim çünkü. Daha ayrıntılı bilgi isterseniz lütfen mesaj atın. Çünkü ben hala bu illet teknoloji harikası bilgisayarları tam olarak kullanamıyorum.

Selahattin Yılmaz
19-08-2007, 20:32
Bu saman evin depreme ve ateşe dayanacağından hiç şüphem yok benim aklıma gelen şey farelere karşı bu evlerde ne gibi tedbirler alındığıdır. Zira kullanılan malzeme saman ve un farelerin pek hoşuna giden malzeme.

onuralp_1
19-08-2007, 22:35
Bu saman evin depreme ve ateşe dayanacağından hiç şüphem yok benim aklıma gelen şey farelere karşı bu evlerde ne gibi tedbirler alındığıdır. Zira kullanılan malzeme saman ve un farelerin pek hoşuna giden malzeme.

Selahattin Bey siz çok yaşayın kaç gündür bende bunu düşünüyordum. Samanı bu hayvan çok seviyor, köy gibi bir yerde de saman ev yaptığınızda haliyle fare olacaktır. Çünkü hayvan beslenen yerde saman ve yem olduğundan fare olması muhtemeldir. Sanırım bunun için de evde sadık bir kedi beslemek gerekecek. Şahsen benim düşüncem böyle.;)

KUMRU
19-08-2007, 23:13
Todor bende bizim seraya artizyen mi diyorlar dalgıç mı bilemiyorum ama su var dı 15 metre de bulduk suyu biraz daha derin olsun dedik 30m yaptık malum sular çekiliyor düşüncesiyle ama motoru takınca suyu çekmiyor ne olcak şimdi fikrin veye bilgin var mı?

Biz de 1,6 mt. çaplı keson kuyumuzu 3.5 mt.den 14 mt.ye derinleştirdik. Kullandığımız 2,5kwlık hidrofor 8 mt.den su çekebildiği için sorun yaşadık. Sorunun motorun gücünden değil , derinden suyu alamamasından kaynaklandığını öğrendik.23 mt.den suyu alabilen çift sabit borulu sisteme ilave bir ejektör yardımıyla sorunu çözdük. Kullandığınız pompa derin kuyu sondaj mı yoksa hidrofor mu buna göre çözüm üretilmesi gerekir sanırım.

ctuncel
20-08-2007, 08:41
Saman ev ve fare konusundan bildiklerimi paylaşayım.

Almanya'dakiler sıvadaki kilden hoşlanmadıkları için farelerin duvarın içine girmeye çalışmadıklarını saman evlerde fare ile ilgili bir sorun yaşamadıklarını söylediler.

Hatta birisi kullanılmadığı için açıkta kalan samanların içinde bir sürü fare ürediğini gördüğünü ama evlerde hiçbir zaman böyle bir şeyle karşılaşmadığını anlattı.

Bu konuyla ilgili dünyada farklı uygulamalar var. Bazıları samanın üzerini kümes teli ile kaplıyor. Bazıları da dış sıvaya eklenen kirecin fareleri uzak tuttuğunu iddia ediyor.

memet
20-08-2007, 14:40
Kuşadası'daki eski evler aynı şekilde kafes yapılıp, saman yerine, çakıl kil karışımı ile doldurulmuş.
Bir sene kalmıştım, ev dıştan içe doğru iki yandan, en az yirmi derece yatmıştı. Ama ayaktaydı.
Dışını kireç kil, saman karışımı ile sıva yapmıştık.

mcege
21-08-2007, 11:00
Güneş enerjisi ile çalışan "tüm kemirgen hayvanları uzak tutan bir ses dalgası yayan maliyeti düşük" bir cihaz var.Bu cihaz fare korkunuzu çözebilir sanırım.

heDera
21-08-2007, 13:26
Teşekkürler sevgili kumru:) Birkaç arkadaşımızın tavsiyesini deneyip sonucu yazıcam suyu alıncaya kadar devam:)

heDera
21-08-2007, 13:31
Birde seraya küçük bir havuz yapmaya karar verdim ama ben yılandan çıyandan çok korkarım onlarla küçükken yaşadığım geçmişten gelen bir korku yenemiyorum.:( Havuzlarda bir ara kurbağa pisliği ve yosunlanma olmaması için bir cihaz olduğunu duymuştum aranızda duyan **** bilen var mı :confused:

tekne3
17-09-2007, 12:21
Ağaç net de, nedense ahşap evlerle ilgili hiç bir makale bulamadım. Umarım burada ahşap (Ağaç) evlerle ilgili arkadaşların mesajlarını görürüm bende elimdeki ahşap ev resimlerini ve bilgilerini yayınlayacağım. sevgilerimle

mcege
17-09-2007, 12:59
Kendi el emeğim ve sınırlı imkanlarımla yaptığım 24 m2 bir ahşap evim var. Resimlerini ve planını daha önce yazdığım mesajların içinde bulabilirsiniz.

Ancak profesyonel yaklaşımlardan faydalanmak isteriz elbette.

Lütfen siz beklemeyin ve elinizdeki resimleri yayınlayın.

Hoşçakalın.

tekne3
19-09-2007, 13:28
Resimleri yayınlayacağım ama nasıl gireceğimi bulamadım. henüz biraz bilgisayar özürlüyüm de

Fotoğraf gönderebilmek için deneme bir adet fotoğraf göndermek istedim bağışlayın, bu işi çözmem lazım .

Evet bu işi hallet'tim artık ahşap evlerle ilgili bulduğum tüm resimleri sizlerle paylaşabilirim saygılarımla.

tekne3
20-09-2007, 14:06
İşte böyle bir evde yaşamak istiyorum. Hatta böyle evlerden oluşan bir köyde yaşamak belkide daha doğru olacak,kimbilir belki forumdan bu işi organize edebilecek,konuyu kooperatif mantığına taşıyıp belki uygun banka kredileri ile organize edip 200-300 evlik bir site-köy kurula'bilinir.

tekne3
20-09-2007, 14:55
İşte böyle bir evde yaşamak istiyorum. Hatta böyle evlerden oluşan bir köyde yaşamak belkide daha doğru olacak,kimbilir belki forumdan bu işi organize edebilecek,konuyu kooperatif mantığına taşıyıp belki uygun banka kredileri ile organize edip 200-300 evlik bir site-köy kurula'bilinir.

İşte yaşamak istediğim ev-evler

tekne3
20-09-2007, 14:57
Bacayı'da olmadık bir yerden çıkarmışlar ama olsun ben yapılırken düzelttiririm.

zenfree
20-09-2007, 14:58
Evin önü sol tarafta galiba. Burası yan cephe mi? Kapı yok da...:)))

tekne3
21-09-2007, 17:11
Sanırım yan cephe,teras solda olduğuna göre muhtemelen giriş kapısıda oradadır.

ekalafat
24-09-2007, 11:00
Forumda (Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri ) bölümünü ziyaret ederseniz orada ahşap evlerle ilgili biraz bilgi bulabilirsiniz, veya daha ayrıntılı bilgi için www.reyev.com' a giriniz.

KUMRU
30-09-2007, 18:38
Bacayı'da olmadık bir yerden çıkarmışlar ama olsun ben yapılırken düzelttiririm.

Baca ; şofben vs. bacası olsa gerek diye düşünüyorum.

mehtap gürbüz
30-09-2007, 18:51
Sayın Ekalafat merhaba, çok kestirme soracağım, 431 numaradaki evin alıcıya maliyeti ne kadardır. Anahtar teslim lüks olmayan normal malzeme ile.
Teşekkürler hoşçakalın.

Mahmut Leventoğlu
30-09-2007, 19:49
Arkadaşlar www.degirmenyeri.com adlı siteye de bakın değişik boylarda evler var. Burası bir turistik tesis kompleksi. Mudurnuda sahibi Ulvi arkadaşım. Bu tesisin yapım aşamasında ve projelendirme aşamasında çok emeğim var. Bir benzerini de yakında Yalakdere de yapacağız.50 cm. taş duvarlar üzerine oturtulmuş ahşap kompleksler. Dış kaplama ahşap içinde 5-7 cm şilte cam yünü var iç duvarlar alçıpan **** betopan olabilir.Camlar giyotin ısıcam.Tavan lambri kaplama (İçten) Çatı ile arasında 10 cm lik yine camyünü **** polistren malzeme mevcut. Onun üzeri tahta ve üzeri şingıl.

İmalat becerikli bir marangozla çok kolay. Bilginiz olsun diye bu linki verdim. :))

melike54
01-10-2007, 11:55
http://www.aydinkutukevleri.tr.cx/ BU ADRESTEN BİZE ULASABİLİRSİNİZ... --AYDIN KÜTÜK EVLERİ--

melike54
05-10-2007, 21:38
merhabalar..bu sitede bir cok arkadasımız kütük evle ilgileniyor..bu beni cok sevindirdi..daha cazip daha güvenilir ev yaptırmak isterlerse bizzat ilgilenirim..adresimiz yukarıda var zaten..bize ordan ulasabilirler.tüm sorularını yanıtlıyacagımızdan emin olabilirler.şimdiden tesekkürler..

tekne3
06-10-2007, 12:50
Sayın Ekalafat merhaba, çok kestirme soracağım, 431 numaradaki evin alıcıya maliyeti ne kadardır. Anahtar teslim lüks olmayan normal malzeme ile.
Teşekkürler hoşçakalın.

Bu soruya isterseniz ben cevap vereyim; sorunsuz bir imalat olmak kaydıyla(özellikle ahşapa yanmazlık özelliği kazandırmak şartıyla) tekli imalatlarda kapalı alan M2 si 1000 ytl civarında sayı çoğaldıkça rakamlar ciddi oranlarda inebiliyor selamlar.

luya
07-10-2007, 02:15
Merhaba herkese,
Benim de kafamda cekip gitme istegi var ama taslari tam oturtamiyorum bir turlu. Bundan daha buyuk bir onceligim; gezip gormek istedigim yurtici-yurtdisi cok yer var. Bu yuzden kucuk bir yere yerlesip orada carki dondurecek bir is tutturmak benim icin cok riskli. Ankara'da maasli calisiyorum su anda emekliligime daha 25 sene var sanirim.
Bugun aklima daha farkli bir proje geldi. Gecen 'zaman' bir seyler icin de calissin istiyorum. Yani ben Ankara'daki isime devam ederken bir yandan da, genis bir arazide belki bir cesit yatirim yapip, eger tutarsa 5-6 sene sonra kendimi tamamen bu ise vermek. Bugun internetteki emlak sitelerini dolastim durdum. Ankara'ya en cok 1.5 saat mesafede bir arsa (cunku haftada bir ancak gidip ilgilenebilirim) kiralayip/satin alip burda bir seyler baslatmak. Atiyorum, kavak yetistirmek? Cok zahmet istemeyen, az riskli bir is.
Ankara civarinda bu tarz bir projeye uygun en cok 5000 m2 onerisi olan var mi? Benim baktigim yerler cok pahali geldi...

ekalafat
11-10-2007, 14:32
Sn. Mehtap Gürbüz, sorduğunuz ürün tek kalem maldan ibaret olmadığından tam etüd yapılmadan net fiyat verilmez. Biz ahşap karkas evler yapıyoruz. Onun da kaba bina maliyeti 450 YTL/m². Anahtar teslimde farklı fiyatlar oluşacağı için 650-750YTL/m² aralığı gibi düşünebilirsiniz.

Saygılarımla

melike54
12-10-2007, 11:57
Ben ahşap kulübemde sona geldim.Önümüzdeki hafta taşınabilecek duruma geldi.Darısı diğer ahşap severlerin başına.
Bursaya 15 km uzaklıkta 90 dönüm arazi üzerinde 150m2 lik bahçeler.Elektrik,su ve kanalizasyon kapıda.Kulubeyi siz yapıyorsunuz ve 0n yıl kiralıyorsunuz.Kulübe 20m2.Bütün kulübeler standart.130m2 bahçe.Bahçeyi istediğiniz gibi kullanıyorsunuz.
Kulübe maliyeti 13.000-15.000 YTL.Benim kulübem taban ve tavan taş yünü
yan duvarlar köpük(foamboard) strafor değil.İkisi arasında ciddi fiat farkı var.Duvarlar niye taş yünü değil? Taş yünü veya cam yünü zamanla duvarlarda aşağıya doğru oturuyor.Her iki maddenin de alev alma derecesi ahşabın üzerinde.Yani yangın çıkarsa hepsi yanar.Onun için elektrik tesisatına dikkat edilmeli.
Hepsinden önemlisi iyi ve uysal bir usta bulmanız gerekiyor.Yoksa çok üzülürsünüz.Burada 8 aydır bitmeyen kulübeler var.
Digital makineyi bir türlü alamadım.Aldığımda resimlerini de ekleyeceğim.

Merhaba Eyüp Bey. Bahsetmiş olduğuz konu ilgimi çekti, cok güzel düşünülmüş fakat bir ev imalatcısı olarak görmüş olduğum evler fiatlarına göre güzel değil(kusuruma bakma). Size 25M2 lik bir plan dan bahsedeyim; içinde bir yatak odası 6 M2, banyo wc birleşik olarak 3,5 M2, salon 9M2, ön veranda 6M2 olmak üzere toplam 25M2 kalas ev. Üstçatı ise kiremitten olmak üzere 10.000 YTL ye size yapabilirdim. Yalnız bu dediğim fiyata ıslak zeminler ile banyo ve mutfak dahil değildir. Teslim süremiz ise 15 günü geçmez. İnşaat alanına geldiğimiz taktirde 3 gün içersinde teslimatı yapabiliriz. Şayet henüz evini yaptırmayan dostlarınız varsa bizi görüştürürseniz memnun olurum. İsterseniz planını size gösterebilirim. Hoşçakalın. Ali AYDIN.

melike54
12-10-2007, 12:25
Syn. Ekalafat' a ;

Reyev Ahşap Ev sitesinde okumuş olduğum ağaç ile ilgili makaleniz bir harikaydı. Bunu bu sitede bulunan tüm arkadaşların okumasını tavsiye ediyorum. Bu bilgileri bizlerle paylaşmanız bizler için bir şanstır. Bu vesile ile Bayramınızı kutlar saygılar sunarım. Ali AYDIN.

hosseda
15-10-2007, 11:23
Sayın Melike54,
Yukarıdaki 439 sıra numaralı mesajda yer alan ahşap ( kütük ) ev benzeri, ancak 30 m2 civarinda bir ev için yaklaşik bir fiat verebilirmisiniz.Ayrıca bu tür bir ev için ruhsat gerekip gerekmeyeceği hususunda bilgi sahibi iseniz beni aydınlatırmısınız.
(Arsa İzmire yakin bir köyün içinde olup,Büyükşehir belediyesi hudutlarında kalmaktadır.)
Saygılarımla.

melike54
16-10-2007, 19:47
Sayın Melike54,
Yukarıdaki 439 sıra numaralı mesajda yer alan ahşap ( kütük ) ev benzeri, ancak 30 m2 civarinda bir ev için yaklaşik bir fiat verebilirmisiniz.Ayrıca bu tür bir ev için ruhsat gerekip gerekmeyeceği hususunda bilgi sahibi iseniz beni aydınlatırmısınız.
(Arsa İzmire yakin bir köyün içinde olup,Büyükşehir belediyesi hudutlarında kalmaktadır.)
Saygılarımla.

Syn. HOSSEDA (http://www.aydinkutukevleri.tr.cx);

439 sıra numaralı mesajda yer alan ahşap kütük ev, 240 m2 olup, sizin istediği m2 de değil. İstediğiniz m2 deki ev için size bir plan ve dış görüntü yolluyorum. Görecek olduğunuz evin 30 m2 evin fiyatı; 13,500 YTL olup su basmanı ve ıslak zeminler ile banyo-mutfak dolapları size aittir. İlginize teşekkür ederim. Saygılarımla Ali Aydın. (http://www.aydinkutukevleri.tr.cx)

Todor
17-10-2007, 07:53
Bu 13.500 YTL'ye, musluklar, klozet, duş teknesi, lavabo, dahil değil anladığım kadarı ile.
Elektrik, su tesisatı, aydınlatma armatürleri, musluklar fiyata dahil mi?
Pencereler çift cam mı?
Çatıda kullanılan malzeme shingle mı kiremit mi?
Yer döşemesinde kullanılan malzeme nedir?
Sitenizde göremedim, kullanılacak ağacın cinsi nedir. Bu ağaçlar fırınlanmış ve empenyeli mi? Herhangi bir vernik veya farklı bir kimyasal kullanılıyor mu?

Bu konularda da bilgi verebilirseniz arkadaşlar için daha aydınlatıcı olur. :)

Hakan KINACI
17-10-2007, 09:03
Ben siteyi ziyaret ettim. :) Ancak, bir de mail attım bu güne kadar da cevap alamadım. :(

hosseda
17-10-2007, 11:19
Sayın melike54,
Vakit ayırmışsınız,pek de güzel bir çalışma yapmışsınız, sağolun. Sorulara devam etmeme izin verin lütfen; Önce, konuya katkıda bulunan sayın Todor'un değinmiş olduğu ayrıntılara açıklama getirmeniz mümkünmü onu öğrenmek isterim.

Bunun yanında mühim mesele, mevcut mevzuata uygun ev inşa edebilmek tabii. Ev ahşap dahi olsa, su basmanı olduğu takdirde, arsanın hudutlarında bulunduğu belediyeden ruhsat almak gerekir denmekte. Ama bu resmen ilgili yere müracaat ile edindiğim bir bilgi değil,henüz ona vaktim olmadı. Ancak siz bu iş ile iştigal ettiğinize göre yasal mevzuata da yabancı değilsinizdir diye size sormaktayım. Eğer ruhsat şart ise, yere ahşap ayaklar ile basacak ahşap ev yapmak sureti ile bu sıkıntının aşılabileceği de bir başka duyumum. Bu doğrumu sizce?

Ayrıca bir başka konu da bana yolladığınız çalışmanızda ki şirin evin verandasını yaklaşık 9 m2 hesapladım.Bu bir oda demek nerede ise. Verandadan vazgeçer isek ve aynı büyüklükte tamamı kapalı alan olan bir eve de yukarıda yazılı fiatınız geçerli olur mu ve bu fiat nakliye ve montaj benzeri masrafları da içermekte midir?

Teslim için süreniz nedir ve ödeme şeklini de (fiatı değiştirmeden olabilecek en uzun vadeye göre) yazabilirmisiniz. Bir diğer husus da evin bilhassa böceklenme vb. gibi sorunlara karşı garantisi varmıdır. Sayın melike54 şu anda aklıma gelen hususlar bu kadar.Tekrar teşekkür ediyorum alakanıza.

Saygılarımla.
Hosseda

ekalafat
18-10-2007, 18:07
Arkadaşlar böyle kabaca fiyat pek çok kalemin sözkonusu olduğu inşaat işlerinde verilmez. Eğer düşüncenizde ciddi iseniz bunun üzerinden bir plan ve yerleşim yapılması, kullanılanılacak olan malzeme ile bir etüd yapılması lazım. Ancak ondan sonra bir fiyat vermek mümkün olabilir.

Ahşap karkas sistemi bütün dünyanın kullandığı ve birincil olması sebebiyle şehir içinde de çok katlı olarak uygulanabilen bir konut sistemidir.

Ortalam fiyat konusu ise ancak kaba için verilebilir çünkü onda kullanılan malzeme adedi azdır. Dış duvarlar,iç bölme duvarları ve çatının kaplanmış haliyle fiyatı 450 YTL/m² dir. Bu fiyata ıslak hacimler dahil değildir. Betonarme binadaki kaba sıva yapılmış hal gibi kabul edebilirsiniz.
Anahtar teslimde(herşey dahil sistemde) 750 YTL/ m² kabaca düşünebilirsiniz.

Remedios
19-10-2007, 08:23
Konuyla ilgili araştırma yaparken bir firmanın web sitesinde kaba sıvası bitmiş inşaatın üzerine yapılacak işlemlerin maliyet tablosu veriliyordu. Tablodaki fiyatlar Şubat 2007 fiyatları.(Dosyayı eklemeye çalıştım umarım olmuştur. Tablo biraz küçük. Bilgisayarınıza kaydedip büyülterek daha rahat bakabilirsiniz)

Bu fiyatların üzerine anahtar teslim proje dahi olsa bir de harfiyat masrafları, su basman zemin, elektrik panosu, su sayacı ve başvurularının maliyetleri ve çoğu firma için inşaat malzemelerinin nakliyesi, sigortası ve evi kuracak elemanların inşaat süresince konaklama ve yiyecek masrafları da eklenmelidir. Benim tahminimce bu tarz hazır evlerin maliyetine(seçilecek malzemelerin kalitesine göre) 7.500-12.500 YTL arası bir masraf eklenmesi gerekiyor.

hosseda
20-10-2007, 10:34
Sayın melekkoc,
Verdiğiniz tahmini ilave rakamın, 30 m2 civarında bir evin kaba olarak inşaasında telaffuz edilen 13.500,00 ytl. ye ilavesi ile 21.000,00 ytl. gibi bir miktara ulaşılmakta nihai maliyet hususunda ( ki bu rakamlar sayın ekalafatın hem kaba için hemde anahtar teslimi için verdiği rakamlarla da uyum gösterdi).

Anlaşılan şu ki; ruhsat masrafı olmadan 30 m2 civarı bir ağaç ev anahtar teslimi bir firmaya yaptırılmak istenirse 22.500,00 ytl. yi gözden kesin çıkarmak lazım.
Ben ağaç ev konusunda gereksinim duyduğum bilgilerin çoğuna ulaşmış oldum sayenizde.

Şimdi, 2 göz oda,bir banyodan ibaret olarak tasavvur ettiğim ve çok büyük olmayacak tek katlı bu evi, tamamı ile taştan yığma olarak yapar isem ne kadar harcama gerekecek onun araştırmasına geçeceğim. Bu ev tamamen köy evi olarak inşa edilsin istiyorum. Yani oturma odası denebilecek odada ocak olacak, yer döşemeleri becerebilirsem mozaik olacak, bunun gibi şeyler hayal etmekteyim. Belki bu konuda da sitede bana bilgi verebilecek arkadaşlar olacaktır.
Saygılarımla.
Hoşçakalın.

a1can
20-10-2007, 10:43
Tüm arkadaşlara merhabalar.Kendimi daha önce tanıtmıştım ancak iş yoğunluğum nedeniyle bu bölümde merhaba diyememiştim.Forumunuzu büyük bir keyifle takip ediyorum.Büyükşehir kargaşasından 42 yaşımda kaçabilme şansına sahip oldum ve antalya da dört yıldır yaşıyorum.Tabii şehir merkezinde değil.Burada dört yıl yasayınca insanın hayal ettiği şeylerin yanında bazı gereksinimlerini de yanında taşıması gerektiğini farkettik.Daha doğrusu yaşayacağımız yeri kararlaştırırken çok önemli olduğunu düşünmediğimiz paragraf başlıklarını yaşayarak öğrendik:)
Öncelikle her yıl bir yaş daha yaşlandığımızı ve yaşadığımız evin aşındırıcı doğa sebebiyle yıpranmasına ,her yıl tekrar bakımına gücümüzün daha kaç yıl yeteceğini düşünmeye başladık.Evimiz betonarme ama pergole , dış cephe vs. her yıl veya birkaç yılda bir ( en fazla 3 yıl ) dayanabiliyor.Bu yüzden bakım istemeyen malzemeler düşünmek gerekiyor .Eh birazda buraya kafa dinleyip bahçeyle filan uğraşmaya geldik sonuçta.. Hatta benim buraya geliş sebebim " berduş balıkçı" olmaktı :) ama öyle olmadı işte ..Neyse lafı uzatmayayım, yaşım şimdi 48 ama seneye 49 :) Sakin ortam iç huzurumuzu ve hatta yaşama sevincimi yenilemiş olmalı ki bu yaşta tüm korkularımı bir kenara bırakıp yeniden baba bile oldum.Ve hatta bu cevrede mesleğimi yürütebileceğim bir firma bile kurdum .Sonucta yaşam devam ediyor ve sanki okulu yeni bitirmiş gibi hissediyorum kendimi.Yazacak o denli çok şeyim var ki konudan konuya atlıyorum belki bu yüzden özür dilerim. Oralardan kaçıp gitmek isteyen dostlara iki önerim olacak ..öncelikle sağlık kuruluşuna en fazla 45 dk uzakta bir yere kaçın .Ne zaman ne ile karşılaşacağımız hiç belli değil..Bir de belli bir zaman sonra insan ( eğer üretmeden duramıyorsa ) sıkılıyor.Tabii tarım veya bahçecilik yapmıyorsa.Mutlaka yapacak birşeyler de düşünün.Yoksa bahçede yapacağınız dekorasyon amaçlı herşey birgün bitiyor.

melike54
20-10-2007, 21:23
Syn. HOSSEDA ve TODOR


13500 YTL ye elektrik-su tesisatı dahil.

Pencereler isteğe göre çift camlı yapılabilir. Fakat çift cam farkı alınır.

Çatıda ise; en iyi ve en uzun ömürlü olan kiremittir ve çatı doğal olraka kiremit kaplanacaktır.

Yer döşemesinde ise çam menşeli rabıta kullanılmaktadır.

Dış cephede ise; duvar kısımlarında beyaz çam malzeme kullanılmaktadır. Yumuşak olarak tabir ettiğimiz çam, ladin gibi ağaçlar fırınlanmaz(istim). Önerdiğimiz evde ise; emprenye kaba inşaat bittiğinde, dışarıdan tatbik edilen ve çürümeye karşı etkili ayrıca yanmaya karşı güçlendirici olan emprenye kullanmaktayız. Vernik ise; 3ü bir arada diye tabir ettiğimiz su bazlı, en az 5 yıl garantili(fabrika garantisi) boya çeşitleri kullanmaktayız.

Yazınızı başında bahsettiğiniz musluklar, klozet vs. ise; fiyat aralıkları çok fazla olan kalemlerdir. Mesela; bir banyo bataryası; 40 YTL veya 4000 YTL olabilmektedir. Bunun için bunlar fiyatlara dahil değildir.

Ruhsat işlerine gelince; ruhsat alımı, belediye uygulamalarına göre değişmektedir. Şöyleki bazı yerlerde ruhsat için betonarma gibi ruhsat istenmekte olup bazı(çoğu) belediyelerde ise; 5 veya 10 yıllık gibi daha düşük bedeli olan geçici iskan ile ruhsat alınabilmektedir.

Su basmanına gelince; bizim bahsettiğimiz su basmanı beton binalarda olduğu gibi demir, çimento vs. kullanılarak yapılmamaktadır. Tavsiyemiz; taş temek yaptırmaktır. Hem ucuz ve sağlam hemde arazi yapısına ve estetiğine daha uygundur.

AYDIN KÜTÜK VE KALAS EVLERİ (http://www.aydinkutukevleri.tr.cx)

a1can
27-10-2007, 10:06
ekalafat ;

siz web sitenizde görülen konutların temellerinde , ıslak hacimlerinde, iç duvarlarında ne malzeme kullandınız ?

malina
27-10-2007, 10:22
Konuyu bölüyor...

Radon hakkında (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6200) konuşmak istiyorsanız buradan devam edin...

hosseda
31-10-2007, 12:22
Merhabalar,

Taş ev konusunda bilirkişiliğine de güvendiğim bir inşaatçı arkadaşıma maliyet sordum.Aynen şunu dedim : " 30 m2 kapalı alanda, 2 oda ve bir de banyo-wc. olmak üzere tamamı ile doğal taştan inşa edilecek ve çatısı da kiremit ile örtülecek bir evin maliyeti nedir sence " . Düşündü biraz ve çok enteresan bir rakam söyledi. Proje ve ruhsat masraflarını katmaz isek, anahtar teslim (herşeyi ikmal edilmiş vaziyette) 21 milyar dedi eski parayla. Neden 20 demedin de 21 dedin deyince de, doğru rakam 21 milyar da ondan diye cevap verdi. (Söylenen rakamın enterasanlığı,önceki yazılarda yer alan ahşap ev ile ilgili anahtar teslim fiata tam denk gelmesi idi bence).

Son gelişme bu oldu köy evi cephesinde. İbre, taş eve doğru kaymakta.
Hayırlısı Allahtan.

Hoşçakalınız.

deniz62
31-10-2007, 14:05
Merhabalar,

Simdi "buralardan cekip gitmek" kast edildigi zaman, daha çok buyuk kentten kacip daha cok kirsal alana yerlesip, kucuk ve sirin bir evde doga'nin icinde huzurlu, dengeli bir yasam tercihi olarak algiliyorum. Yani tekrar doga ile bulusma ihtiyaci...

Buda elbette, doga'yi hem bozmiyacak, dogaya saygisi olacak, hem ekolojik olacak, hem ekonomik olacak, hem sosyal olacak yeni bir ev ile, yeni bir yasam tarzi ile baslar.

Her yörenin kendine ayit bir dogal yapisi var, ahsap ev daha cok orman bölgeli, ve daglik yerlere gider diye dusunuyorum. Oranin yapisini fazla bozmaz tam aksine guzelikte katar.

Eger "buralardan cekip gitmek", ic anadolu, dogu, dogu-anadolu'yu kast ediyorsaniz, o zaman kesinlikle saman balyasindan duvarli, toprak saman tozu kum ile sivalanmis bir evi tercih ediniz cunku oralari daha daha guzellestirir.

Temel Felsefe, ev mimari ve yasadigimiz cevre bir birine uyumlu olmasi sart.
Artik bizim koylere girmis olan, o igrenc ve cirkin tuglali evlere izin vermiyelim.

Kiminiz ahsap, kimimiz saman, ben samani tercih ettim. Ve Ctuncel arkadasin belirttigi gibi avantajlari cok cok fazla.

Eko-konsept, sadece ekolojik malzeme kullanarak degil ama ayni anda enerji tüketimi en aza indirecek bir konseptir, yani daha az agac,daha az odun (isinma icin) tüketimidir; ve ayni anda hem sagliga yararli, hem dunyamiza.

Bu acidan, saman balyasindan ev ahsap evden daha enteresan,ekonomik ve dogaya saygili oldugunu dusunuyorum

Saman balyasin'daki evler ikiye ayrilir, birincisi Yigma evler, yani butun yük saman'in uzerine verilir, bu evlerde direk veya ahsap iskelet kullanilmaz. Ikinci ise, Ctuncel arkadasin yapmak istedigi ev, yani ahsapli bir iskeletin aralarini saman ile doldurmak.

Birinci teknigi sectim, cok buyuk bir ev'e ihtiyacim yok,Tek kat 100m²-120 m² yeter. 50 cm genisliginden bir saman balyasi ile örülmüs bir duvar, 12 tonluk bir catigi rahatlikla tasiya bilir. Burda sütün, iskelet olmadigi icin ev daha ucuza mal oluyor, ve hepsini kendi basiniza yapabilirsiniz.

Catiya gelince, yasadiginiz iklime göre degisir, cok kar yagiyorsa yeterince egimli bir cati gerekir, ve kar'a uygun bir malzeme almak lazim. Cat'i 50cm-100cm kadar duvardan uzatmak lazim, yagmur'a korumak icin.

Saman'i nem'den korumak icin onun iyice sivalamak lazim,en eski teknikler en iyileridir. Toprak,kum,saman,kirec karisimi bir harc ile, duvarlari sivalamak gerekir. Farelere karsi ise, duvarinin alt bölümüne dar bir orgü telli ile cevirmek gerekir.

Projemin, ilk temeli 2008'in 5. veya 6. ayda olacak. Ilk önce, tas ve Cimento kum karisimi bir temel aticam, en az 60 cm derinliginden ve 30 cm yukseklikte. Evin hafif yuksek olmasi, samani yerli nemden korur.

Daha cok geleneksel malzemeden bir cati dusunuyorum. Yani Kavak sütünlü bir cati, üzerine kaplamali bir sac (daha arastiriyorum).

Fransa'da yasadigim icin,cok güzel ev örnekleri görme sansina sahip oldum.

Ana tema'yi bitirince(yani duvar, cati ,pencere,siva,kapi) gerisini zaman ile yavas yavas tamamlamayi dusunuyorum...

Evin maliyeti cok dusuk...:D

hosacak'in

Hakan KINACI
31-10-2007, 14:31
Sn.Deniz62;
İç anadoluda eskilerden beri kerpiç dediğimiz çamur ve saman karışımı evler yapılır çok çok ekonomik ve yığma evlerdir. Duvar kalınlığı 50 cm civarında olur ve kışın çok sıcak yazın ise genellikle serin olur.
Fare olayına gelince; tel örgü demişsiniz bildiğim kadarı ile bazı fareler kalem genişliğinde yerlerden ve özellikle kafalarının geçtiği her yerden rahatlıkla geçebiliyorlar. Bunun için çelik sineklik teli gibi olan telörgülerden kullanmanızı tavsiye edebilirim.
İnşallah düşüncenizdeki projeleriniz gerçek olur.

deniz62
31-10-2007, 15:01
Sn Hakan,

Bu duvarlariniz, yalnizca kerpic'ten mi yapilir ? yani icinde tas veya baska sütün rolünü alacak malzeme yok mudur ? Koylerde taslar arasina konuldugunu görmüstüm. harc rolünü oynadigini biliyordum'da, bu seklini senden ogreniyorum.

Duvari bu sekilde örmek ne kadar sürer ?

Sert yagmurlar kerpiç'e zarari yokmudur ?

Tel konusuna gelincede, evin yuksekte olmasi (30 cm) kucuk farenin girmesine engeldir.
Buyuk boylu fare, (avrupadaki tercube'den), sivalanmis duvara pek ugrasmiyor (kirecli), ugrasa bile telli gecemiyor ve vaz geciyor. Her ihtimale karsi, evinizin yaninda mutlaka kedi olmasida sarttir.

Tavsiyeleriniz icin tesekurler

Hakan KINACI
31-10-2007, 15:18
Sn.Deniz62,
Evet yanlızca kerpiçten, bizim tabirimizle toprak evler.
Bunlar bu tür karışımlarla içerisinde kireçte katılması ile istediğiniz ölçülerde kalıplar çıkarılır ve çamur halde bu kalıplara doldurulur üst yüzeyide düzeltildikten sonra güneşte kurumaya bırakılır.
Bu kerpiç kalıpları yapılcak ev kadar sürekli hazırlanır ve duvar örme sırasında da aynı çamur harç olarak kullanılır.
Daha sonra evin iç ve dış çephesi ayrıca sıvanır. Ancak bu tür evlerde çatı yerine, dam tabir ettiğimiz düz bir çatıdır.
Bu damlarda altta kalaslar ve hasır serildikten toprak dökülür toprağın üzerine naylon serilir, bunun üzerine yine toprak dökülür.
Bu dökülen toprakda genellikle saman karışımı olur ve bir silindir yardımı ile bastırılır.
Tabii bunlar, benim gençlik ve çocukluğumun geçtiği dönemlerde yapılıyordu.

deniz62
31-10-2007, 16:27
Cok mersi,bu degerli bilgileri aktardigin icin.

Evet damlar, daha cok düz cati oluyor. Avantajlari, yazin üzerinde güzel yatiliyor. Ancak, kisin, kar yaginca (bizim bölgelerde cok kar yagar), dama cikip kar atiliyor, sonra bas ettigin silindir ile bastiriliyor. ondan sonra her yil yeniden toprak eklemek gerekiyor. Ve Topragin kalaslar ile temas ettigi yerlerde, yazlari böcekler yuva kuruyor. Ruzgarli havada, ev ustundeki toprak tozu uzerimize serpiliyor vs...

Bunun icinde, yeni yapilan evlerde cati kullaniyor. o catilar cogu zaman estetik degil. Ama iyi kaplamali bir sac ve guzel bir renk ile, toprak renkli duvar ile uyum sagliya biliyor... (ancak dedigim gibi daha dusunuyorum, belki bir tür agac kullanirim, ancak kar'in üzerinde tutmamasi icin ek bir malzeme kullanmak gerekiyor cunku bazen cati agirligi 500kg/m² cika bilir, arti catinin iskeleti agirligi, saman balyasindan yigilmis bir duvar onu ne kadar kaldirir ???)

Yagmur olunca, bu kurutulmus kerpic (belli bir kirec orani ile) yagmura dayanikli olmuyormu ? Ben daha cok, saman'i korumak icin bu tarz bir malzeme kullanicagim, dis cehpesine siva yapmayi dusunmuyorum.

tesekurler

ctuncel
31-10-2007, 16:40
Sayın deniz62 çatıyı duvarlara taşıtmak istiyorsanız duvarın üstüne izolasyonu sağlayıcı bir platform yapmak ve gergi bantları ile iyice sıkıştırmak gerekiyor. Taşıması gereken yükün iki katı sıkıştırılması gerekiyor demişlerdi. Bu yapılmazsa duvar belli bir süre sonra içe ya da dışa bombeleniyor. Bu işi emniyet kemerinden daha dar (ama benzer malzemeden) ortasındaki mekanizma sayesinde daraltılabilen kuşaklarla yapıyorlar. Dış sıva konusunda kirecin iyi izolasyon sağladığını biliyoruz ama bu ideal bir durum yaratmıyor. Şöyle ki; yağmur yağdığında suyu almayabilir ama su buharı sadece dışarıdan gelmiyor evin içinden de geliyor kireçle tamamen izole ederseniz dışarıya çıkamayan su tarafından nemlendiriliyor. Saman balyasının sağlıklı kalabilmesi için sıvanın ıslanması kabul edilebilir belli süre içinde kuruması gerekir diyorlar. Ayrıca ciddi nemli iklimler için (bizim iklimimiz bu sınıfa girmiyor herhalde) kireç kullanmak gerek gibi bir anlayış var.

deniz62
31-10-2007, 20:17
Sayin Ctuncel ,

Saman balyalarina basinc vermek icin farkli teknikler mevcut oldugunu biliyordum. Senin anlattigin teknik cok enteresan geldi bana.
Bu konu hakkinda sorum olacakti, o "kemeri" bir tek saman balyasina mi bagliyorsun, yoksa üst üste dizilmis saman balyalarini bir kerede mi bagliyorsun ? Bu malzemenin adini biliyormusun ?

Ben, bu duvarin yük tasima meselesin daha cok saman balyasinin kalinligina bagliyordum. Mesela isvricede 2-3 katli evler yapiyorlar, yigma teknigi ile, yani iskelet yok, ancak saman balyalarin kalinligi 1 metre oluyor.

Aslinda basinc verme, yani sıkıştırma mekanizmasi, saman'in yogunlugunu degistiriyor. Makineden ciktiginda yogunluk 80 ve 180 kg/m3 arasi degise biliniyormus.

Dusundugum sekil : saman balyalarini dizdikten sonra, tavani kalaslar ile olusturduktan sonra üst kesimede saman ile bir izolasyon dusunuyorum. Bunun ustune üçken sekilli bir cati (ahsap iskeletli). Bu catinin agirligi yeterince basinc verecegini taminliyorum. (bu sadece bir tahmin :p )

Kirec meselesine gelince, belki aklisin ama biraz daha netlik icin soruyorum, bu kirec suya iyi izolasyon yapmasina karsin duvar nefes almasinimi önluyor?
Yani ne tür zararlari olabilir tam anlamis degilim .

(iklime gelince, bizim oralar yagmur yagdimi yagiyor, kuraklik oldumu kuraklik oluyor, yani iklim iklime uyuyor avrupa gibi degil).

Simdiden tesekur ediyorum, bu ara sizin projeniz ne durumda ?

Bu ara bana Deniz diye bilirsiniz

Baldaş
01-11-2007, 08:30
bir tarafdan mavi deniz.... diğer taraftan kaçkar dağlarına dayanmış beyaz kar... öte taraftan yeşil ağaçlar... işte böyle bir yerde bir ev....

ctuncel
01-11-2007, 08:32
Bahsettiğim kemer temel ile saman balyasının üstüne konulan platform arasında ayrıca yük taşıyıcı duvarda balyalar arasında çubuklar bulunuyor. Sadece çatının yükü ile sağlam durmasını beklemeyin bence çünkü bu durumda en ufak bir sallantıda yıkım kaçınılmaz olur. Özellikle yanal atımlı depremler bu tip duvarlarda sorun oluyor onun için iyi sıkıştırmak gerekli. Kemer dediğim şey de sanırım yüklerin sallanmasını önlemek amacıyla gemi ya da kamyonlarda kullanılıyor. Bizim proje de sürüncemede henüz... Duvar yapıları ile ilgili bazı resimler vardı bulursam buraya yüklerim.Saman balyaları su görmediği sürece dayanıklı, su ile temas sonrası çürüme ve küflenme başlıyor. Saman balyasında nem sürekli olmamak durumunda yağmur yağdığında ıslanabilir ancak üstüne yaptığınız sıva sayesinde nefes alarak hızlı bir sekilde suyunu vermeli. Kil kum ve samandan oluşan sıva nefes alması için en uygunu, ama yağmurun çok yağdığı yerlerde bu yeterli olmuyor. Bu sıvaya kireç koyarak izolasyonu artırmak mümkün bu da giren suyun dışarıya çıkışını daha da zorlaştırıyor. Bunu düşünürken suyun sadece dışardan değil içeriden de gelebileceğini düşünün. Almanyada dış sıva için ilginç bir çözüm bulmuşlar dış sıvaya un (bildiğiniz un) sosu kaynatarak katıyorlar. Onlar bunun en ideal çözüm olduğunu savunuyorlar. Böyle sıvaları incelediğimde betondan farksız görünüyordu ve almanya yağmuru bol bir ülke. Tabii yağmurdan korunma deyince bu elbette ki sadece sıva ile değil çatının saçaklarını geniş tutarak da yapılabilir ve bunu da tavsiye ediyorlar. Aslında yağmurda savunmasız bırakırsanız kerpiç bile eriyor. Umarım sorulara cevap olabilmiştir ben uzmanmış gibi konuşmama rağmen sadece bu konuya meraklıyım onu da ifade edeyim : )

Todor
01-11-2007, 08:57
Bahsettiğiniz alet bu herhalde.
http://www.perpa.com.tr/imgcompany/11849/rb003-01.jpg

ctuncel
01-11-2007, 10:46
Evet bahsettiğim alet tam budur, sağol Todor. Ancak aynısını çelik tel ile de yapabiliyorlar çelik telin de ayrı aparatları var germek için, üst tarafta ahşap platformu ezmemek için plastikle kaplıyorlar.

23542

Söylediklerimi daha anlaşılır kılmak için bir de fotoğraf ekleyeyim, herkese kolay gelsin

deniz62
01-11-2007, 10:55
Zaten en iyi uzmanlar genelikle amatör ve meraklilar olurmus :)

Duvar ördükten sonra, saman balyalarina dikey bir sekilde bambu cubuklari yerlestiriyor. Cam ve kapi cercevelerinide bambu cubuklari ile saman balyalarina tutturuyorlar.Bu nitekim duvarin saga sola gitmesini engelliyor.

Ikinci nokta ise, hemen duvarin dis kaplamasi yaapilmaz bu tür tekniklerde, bir kac gun beklenirki cati yükü iyice otursun. Ama extra olarakta bas ettigin kemer sistemini uygulamak lazim.

Bu ara duvar ve cati iskeletini kime yaptirdin ? kendin mi yaptin ? ortalama sana bu iskelet metrekare basina kaca mal oldu ?

Ayrica kullandigin saman balyalarindan memnun musun ? turkiyedeki fiyatlari nedir ?

a1can
01-11-2007, 16:17
Arkadaşlar bu link sanırım fikir verecektir..

http://www.solarhaven.org/SolarHavenMainPage.htm

ctuncel
01-11-2007, 21:12
Bizim proje henüz başlayamadığı için bir aşamaya da gelemedi.
Elimizde sadece arsa var, su, elektrik yok saman balyası bulmak çok sorun olmayabilir ama gerginliğinin balyayı yapan makineden belirlendiğini ve balya başına para aldıkları için mümkün olduğu kadar gevşek yaptıklarını öğrendik.

Biz ahşap iskeletin arasına saman duvarlar yapmayı daha uygun buluyoruz. Şimdilik herşeyimiz plan aşamasında, bir taraftan yoğun iş hayatı başka şeylerle ilgilenmemizi imkansız kılıyor.

Saman evler konusunda pratik bilgi(m) kısıtlı ama metin olarak bilgi var elimde ilgilenen olursa paylaşabilirim.

deniz62
03-11-2007, 09:00
Projenizin basarili olmasini dilerim. Memlekette hemen hemen saman kullanan evler yoktur, bir kac arastirma yapisi aric. Bir iki gun arastirdim ortami :

Bu saman fiyatlarini sordum, fiyatlari degisiyormus,internette bula bilirsiniz. Avrupa,mesela almanya'da bugdayi aldiktan sonra, onun kökünü yani saman'i yakiyorlarmis, cunku hayvancilik yapan insanlar bunu gida olarak kullanmiyorlar.(nedeni ni bilmiyorum, belkide hayvanin daha cok uretim yapabilmesi icin farkli gidalar tercih ediyorlar)

O yuzden saman daha ucuz oralarda, ve daha az yer kaplamasi icin daha siki yapiyorlar.
Turkiye maalesef oyle degil. O kalitede o fiyatta o malzeme bulmak daha zor.Parasal olarak bakarsak fiyati pek o kadar onemli degil cunku sonucta kaba insaat, bir evin kucuk maliyeti sayilir, asil maliyet ince islerdedir.

Su anda bir kac kitap okuyorum, daha cok ekolojik yapilanma uzerine. Cok enteresan fikirler edindim. Yeniden butun projemi gozden gecirmem gerekiyor. Ekoloji, kimileri boyle tanimliyor en az enerji tuketerek evini yapmaktir, yani istanbul'dan mazleme getirmektense ve bosuna yakit enerjisi harcamaktansan yerel olarak neleri kullana biliriz fikrini arastirmak. Ilk yazimda yazdigimdigi gibi, bir evin doga'ya uymasi onun ekolojik oldugunu kesinlikle belirtir.Estetik yonunden, ekoloji ve mimari iliskilidir.

Iyi hafta sonlari...

malina
06-11-2007, 10:58
Sayın Prof.Dr. Ali Gökmen, 7 Kasım 2007'de Derneğimizde Güneşköy Projesini tanıtan bir konuşma yapacaktır. İlgilenenlere duyururuz:

Söyleşi Konusu: Güneşköy Projesi
Konusmaci: Prof. Dr. Ali Gokmen
Tarih: 7 Kasim 2007; saat 19.00
Yer: Kırsal Çevre ve Ormancilik Sorunlari Arastirma Dernegi
Bestekar Sok. 30-8, Kavaklidere Ankara


GÜNEŞKÖY kamu yararı için çalışmalar yapmak üzere kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir kooperatiftir. Kooperatif, sağlıklı ve doğal bir ortamda yaşamanın koşullarını gerçekleştirmeyi, yapılacak çalışmalarla topluma örnekler oluşturmayı, doğa ile uyumlu yaşamı ve yaygınlaştırmayı, bu yolla topluma bilinçli, mutlu, sağlıklı ve verimli bireyler yetiştirmeyi amaçlar.

Bu amaçlara örnek oluşturmak üzere, ortaklaının sağlıklı bir ortamda yaşamalarını, böyle bir ortam için gereken bilgi ve kültürü edinmelerini, amaca uygun örnek üretimler yapmayı ve pazarlamayı, ayrıca yoğun bilimsel ve eğitsel etkinliklerde bulunmayı amaç edinmiştir.

çekirdek
08-11-2007, 01:05
Sevgili deniz62, yukarıdaki mesajda okuduğunuzu söylediğiniz kitapların adlarını bize de yazar mısınız?

Halit Togay
10-11-2007, 18:36
Hüsamettindere Köyü (http://www.ekomuze.org) / Mudurnu

Burayı bilen var mı?

Mudurnu – Nallıhan – Göynük üçgeni içinde yer alıyormuş. (Nallıhan’dan İstanbul yönünde Yüzüncü Yıl beldesinden Göynük yönüne sapınca 4 km sonra)

Malina'nın mesajını atlamışım. O köyde bir arkadaşımın da evi var. Köylüler yakında yeni bir yarleşime taşınıyor ve evler şehirliler tarfından onarılıp şehirli insan ihtiyaçlarına uyarlanmak üzere tamir ve tadil ediliyor. Aslında pek de fena birşey değil. Ama sürekli yaşanmayan evler ne kadar akılcı olur bunu tartışmak lazım. Gene de köyevi tamir ve tadil konusunda epice birikim oluşturmuşlardır. Linke bakın isterseniz.

http://www.ekomuze.org/

Halit Togay
10-11-2007, 20:49
7-8 sene evvel Washington DC yakınlarında Bethasda diye bir kasaba var orada ahşap ev yapımı seyretmiştim 6-7 ev yanyana bir sırada aynı plan üzre yapılıyordu. Solda olanı temel betonu (subasman-subassesment) halinde idi, diğer uctakine ise dış kaplama olarak yarım tuğla diziliyordu. Her ev inşaatın farklı aşamalarındaydı. Önce her duvar çerçeve halinde yapılmış olarak dikiliyor ve diğer duvarlara bağlanıyor, çatı tahtaları çakılıyor ve ardından çerçeve aralarına izolasyon malzemesi yerleştiriliyor daha sonra içten alçıpan veya benzeribir malzeme kaplanıyor dışına OSB deniyor sanırım çakılıyor , çatı kapatılıyor, bina içinde neler yapılıyor pek belli değil ama tahmin etmek kolay, en son aşamada ise benim gördüğüm yarım kalınlıklı tuğla örülüyor. son aşamada bina tuğla görünüyor ama esasen ahşap iskeletli oluyor. Son derece şık ama hafif ve ucuz. Amerika'yı tekrar keşfetmeye lüzum yok zaten orada da ahşap yapıyorlar. Kütük yapanı görmedim, dışı lambri olan da yok, ya şingıl ya da tuğla, bazen bildiğimiz sıva-boya ama sistem ahşap.
Kütük yapmak ne derece ucuz veya sağlam-dayanıklı bilmiyorum. Karlı olsaydı bütün evler kütük olurdu. Kütük görünümünde bombeli yalı baskı kaplamalar var çok isteyen onalarla kaplayabilir ama canım kütükleri tuğla veya ucuz izolasyon malzemesi yerine kullanmak bana ters geliyor.

Penelophe
10-11-2007, 21:03
Hüsamettindere Köyü Eko Müzesi'nin logosu da yeşil fon üzerine ağaçmış..

Halit Togay
10-11-2007, 21:48
Hem orası hem de Halkalı Ihlamur Evleri aynı alameti farikayı kullanıyor. daha önce biryerde yazmıştım.

Halit Togay
11-11-2007, 09:34
Benim de bir evim var.
Su deposu koymak için döktürttüğüm beton (10 cm) üzerine delikli tuğla duvarlar ördük, ısı izolasyonsuz beşik çatı, sıva, kiremit, yerde tahta kaplama, iki ufak pencere, bir kapı, bir kilit hepsi bu kadar .
Su tesisatı yok .
Tek bir elektrik ampülü.
100 m uzakta tepesi açık çatısız bir hela.
Mutfak olarak da piknik tipi tüpgaz.
Bulaşık dışarıdaki su deposundan uzatılmış hortumla yıkanıyor.

Harun Parlak
11-11-2007, 09:41
Buraya güzel birşeyler yapalım Halit bey

Halit Togay
13-11-2007, 05:41
İmar almadan ancak bu kadar oluyor.

ilker_eroglu
13-11-2007, 23:10
Merhaba;

Agac ev yapsanızda imar almanız gerekiyormu.

Saygılarımla

İlker

Harun Parlak
13-11-2007, 23:31
ÇİT yapmak için bile izin gerekir bırakın ahşap evi en kolay ahır izni alıp eve çevirirsiniz.

deniz62
20-11-2007, 16:16
Sevgili deniz62, yukarıdaki mesajda okuduğunuzu söylediğiniz kitapların adlarını bize de yazar mısınız?

Tatilde oldugum icin ancak yeni yaziyorum
Okudugum kitaplar, genelikle fransizca (cogu zaman amerikalilarin ekolojik ev tercubeleri, ) . Aslinda internet'e ingilizce ve fransizca bir cok pdf formatli yayin bulunuyor, sadece iyi keyword kullanarak onlara ulasiliyor , mesela straw ball construction vs ...

Turkce maalesef pek fazla bir sey bulunmuyor, veya bu is ile ugrasmis insanlarin tercubelerini paylasmamislar.

size arayislarinizda basarilar dilerim

çekirdek
20-11-2007, 23:52
Evet, topluca, kitap halinde Türkçe olarak var zannederek heveslenmiştim.
Yine de teşekkür ederim.

deniz62
22-11-2007, 16:17
az bir ingilizcen varsa su linke biz baki ver :
http://thinkgreenbuilding.com/
bu sitedeki kitaplari oneririm.
Cok guzel ve detayli anlatiyorlar, ve bol fotorafli. Degisik teknikler ile evin 4 duvarini yapmislar.

ekalafat
26-11-2007, 18:17
Bakınız, youtube' dan saman evler için ne görüntüler var.

http://www.youtube.com/watch?v=sUuMl75Z9UY

ekalafat
26-11-2007, 18:18
Bir de burası var...

http://www.strawbale.com/straw-bale-photos/

KUMRU
26-11-2007, 21:34
Özellikle Yalova ve Karamürsel köylerinde evi olan arkadaşlar dikkat. Bizim evimize hırsız girdi ve bu ne yazık ki sadece bizim başımıza gelmedi. Duyduğumuza göre son bir kaç aydır hırsızlık vukuatları artmış. (Gerçi İstanbul'da da durum farklı değil ya ) Bahçenin etrafındaki telleri kesip girmişler. Bütün camları , pencereleri demir parmaklıklarla çevrelemek bana cazip gelmiyor. Daha iyi bir yaşam için şehir dışında evimizi yaptık , ama onu nasıl koruyacağımızla ilgili bir şey düşünmedik esasında. Sabit telefon hattımız şu anda yok . Şehir dışı mekanlarda uygulanabilecek alarm sistemleri ile ilgili öneride bulunacak arkadaşlar var mıdır?

Harun Parlak
26-11-2007, 21:48
Nerde bir hırsızlık olsa ardından hemen alarm ve güvenlik sistemleri akla geliyor.
Acaba diyorum bazı lastik tamircilerinin yaptınımı yapıyorlar diye aklıma gelmiyor değil.:)

aybala
26-11-2007, 23:29
Kumru geçmiş olsun. Umarım çok zarar vermemişlerdir. Daha önce herhangi bir önlem almış mıydınız?

KUMRU
27-11-2007, 07:51
Sağol Aybala, etrafı çitle çevirmiştik. (Kesip girdikleri) .Gündüz oralara göz kulak olan bir yardımcımız var , ama geceleri kalmıyor. Bir de önemli ihmalimiz , 3 adet sokak lambamız vardı. Teker teker hepsi bozulmuştu , onları yaptırmadığımızdan gece olunca ortalık zifiri karanlığa dönüyordu. Belki lambaları yaptımış olsaydık , o arada geçen bir araba görüp jandarmaya haber verebilirdi. 3 senedir hiç bir şey olmadığından sigorta da yaptırmamıştık. ( Eğer yapılabiliyorsa ) Evdeki elektronik eşyaları çalmışlar. Bir de salonun tüm perdelerini... Perdelere zaten daha çok üzüldüm , çok özenmiştim çünkü. Şaraplarımızı bile almışlar. 3 eve de girmişler , herkesten bir şeyler çalmışlar. Ama sağlık olsun deyip , önlemlere bakacağız artık.

Yücel Özlem
27-11-2007, 10:25
Kumru, geçmiş olsun.

"Hırsıza kilit yoktur" derler. Evime kapı yaptıracak olunca, bir araştırma yapayım dedim. Bütün anlatılanlar, bu sözü doğrular nitelikteydi.

Tezgahtarlık yapıp, bir şeyler satmaya çalışanlar dışında, doğru dürüst sohbet edebildiğim, bilgi alabildiğim kapı satııcları ve güvenlik uzmanları, aşağı yukarı bu noktada birleştiler.

Gördüğümüz kapı modelleri ve fiyatları da oldukça farklı. O zaman, kesemize de uygun, orta halli bir kapıda karar kıldık.

KUMRU
27-11-2007, 12:42
Sağolun Yücel Bey. Gerçekten de hırsızların açamayacağı kapı , kilit yok derler. Alarm sistemleri daha caydırıcı olabilir belki . En azından çok gürültü olursa belki dikkat dekmekten çekinip kaçabilir. Bir de sesli uyarıyla beraber kulakta bir-iki hafta geçici sağırlığa sebep olan sistemler varmış diye duydum. Sonra da kulak doktorlarından araştırma yaparız artık.:D

Hakan KINACI
27-11-2007, 13:59
Sn.Kumru,
Öncelikle geçmiş olsun.
En iyi çözümlerden bir tanesi bekçi köpeği, caydırıcılığı müthiştir.
İkinci alternatif ise; sensörlü metalhalide lambalar bağlamak ve bahçeyi aydınlatacak şekilde takılırsa bu sistem de caydırıcı oluyor.

Penelophe
27-11-2007, 22:22
Kumru, geçmiş olsun, çok üzücü bir durum. Perdelerin çalınması çok ilginç geldi bana. Demek ki perdeleri de alacak kadar rahatmışlar. Tekrar geçmiş olsun..

KUMRU
28-11-2007, 08:02
Herkese çok teşekkürler arkadaşlar.

habibe
28-11-2007, 09:54
Geçmiş olsun arkadaşım..
Elk.eşyaları anladım da perdeleri çalmalarını anlamadım. Bu nasıl bir hırsızmış ki o panikle bir de perde beğeniyor, onu da alıyor. Ne tuhaf insanlar var ya. Belkide hırsızlar karı-kocaydı ve kendilerine yeni ev düzüyolar herhalde !.
Neyse ki, tek iyi yanı hırsızların siz evde yokken gelmiş olması.
Tekrar çok geçmiş olsun Kumru. :(

Mahmut Leventoğlu
28-11-2007, 12:04
Sevgili Kumru çok üzüldüm ve ne diyeceğimi şaşırdım. Bizim evin etrafında tel örgü bile yokken sizin her türlü önleminiz var.
Gerçi bizimde yan komşu ve kendimizin köpeklerimiz var ve sürekli hareket halindeler.Şu ana kadar bir problem olmadı. Fakat bizim anayol üzeri olduğundan sürekli Jandarma geziyor. Sizin köyde böyle bir durum yokmu?

Çok geçmiş olsun inan çok üzüldüm. Eşine selamlar

KUMRU
28-11-2007, 12:28
Çok sağolun arkadaşlar, köpek çok caydırıcı olabiliyor , gerçekten de. Bizim de bir tane vardı , ölünce çok üzüldük , bir daha alamadık. Yalakdere -Jandarma'ya uğradık , onlar da az kişiler , civar geniş , kontrol edebilecekleri alan çok sınırlı. Hırsızlar geçenlerde 2 km. kablo çalmışlar. Üzerindeki plastiği eritip , içindeki bakırı satıyorlarmış . Max. 1.000-YTL alabilirlermiş , devlete zararları 15.000-YTL

Mahmut Leventoğlu
28-11-2007, 13:20
Todor dan bir köpekte size alalım :) Cidden çok üzüldüm. Biraz önce köye telefon açtım kontrol edin diye. Merak etmeyin dediler. Her akşam giriş kapısı lambası yanıyor.Sık sık ta çocuklar gidiyor.Gençlerde farkına varmaya başladılar doğal güzelliklerin ve köy yaşamının.

a1can
29-11-2007, 12:00
Arkadaşlar imar almadan yapabileceğiniz imalat mobil ev olabilir hem izni hem de vergisi yok..Belediye karışamaz ; sabit değil , ev desen ev ,araba desen araba değil .. Benim kendime yaptığımın resmini becerebilirsem ekleyeceğim.
saygılarımla.,

Oğuz Karsan
01-12-2007, 02:25
Galiba Sn. Malina'nın sorusunu tam olarak cevaplayamadım. Biz kaçamaklardan bahsettik daha çok. Oysa çekip gitmek daha başka şeyler ifade ediyor. Biraz kendimden anlatmaya çalışayım. Nede olsa 5 yıldır İstanbul il sınırlarına girmedim. Çekip gitmiş sayılırım biraz.

Küçüklüğümden beri hayvanları ve bitkileri çok severim. İnsanlığıda severdim tabii o zamanlar. Çocukluk işte. Sonra büyüdüm ve gördüm ki, insanlar tek teksevilebilse bile insanlık çokda sevilebilecek bir şey değil. Devamlı savaşlar, hergün artan suçlar, şehrin göbeğinde hüküm süren orman kanunları, çıkarı olmadan iş yapmayan memurlar, tüccar mantıklı politikacılar vs vs. (listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz)

Ben ne yapabilirim bütün bunlara karşı dedim kendi kendime. Hiç bir şey. (bunları tartışmak değil niyetim, sadece düşünce olarak anlaşılabilmek için belirtiyorum)

30 yaşında askerden bekar olarak döndüğüm zaman önümde iki seçenek vardı,
ya eski işime (tv) devam edecektim ve iyi kötü para kazanarak plazma tv, 2048kbps internet, gece 04:00 da bambiden kaşarlı dürüm yeme gibi lükslerim olacak, emekli oluncada (20 sene sonra) bahçeli bir ev alıp, tavuğumu köpeğimi besleyecektim. **** şimdi gidecektim.
Eğer 20 sene bahçeli bir evde tavuk beslemek için çalışacaksam plazma tvde DVD seyretsem ne olur, seyretmesem ne olur!

Bastım geldim yalovaya. Paramın yettiği bir arsa aldım. O sırada devlet deprem için yapılan prefabrikleri satışa çıkarmıştı, onlardan aldım. İki sene prefabrikte oturup, yavaş yavaş evimi hazırlamaya başladım. Hala da yapıyorum bi yandan. Hiç acelem yok. Elimden geldiğince, yavaş yavaş

İnternet 5-6 ay önce bağlandı ama yarım yamalak çalışıyor. Çeşmeden suyum akıyor, düğmeye basınca lamba yanıyor. CNBC-E dizilerini seyredebiliyorum. Hayattaki bütün lüksüm budur şu anda

Karşılığında ne mi elde ettim;
İstediğim kadar kedi, köpek, kuş bakabiliyorum.
İstediğim kadar yüksek sesle müzik dinleyebiliyorum.
Domatesimde hiç bir şekilde suni gübre, ilaç yok.
Sütümde kesinlikle antibiyotik kalıntısı yok.
Sabah beni kuşlar uyandırıyor.
Evimde perde yok, çünkü içeriyi görmesini istemediğim kimse yok.
Fidanlarım büyüyor (bazıları meyve veriyor artık)

Bu listeyide uzatmak mümkün tabii

Tuna Kiremitçi'nin bir yayınlamadığı bestesi vardı, sonra şiir kitabına koydumu bilmiyorum. Ama yukarıda anlatmak istediğimi çok güzel özetliyor.

İstanbul büyük şehir.
Düşlerimse çok küçük.

Uzun oldu, baş ağrıttıysam kusuruma bakmayın artık:)



Merhaba Sayın Todor.

Tebrikler, Bence başarmıssınız.

Sizi ve başardıklarınızı tüm kalbimle destekliyorum.

Eviniz hangi aşamada.?

Yardım edebileceğim bir husus olursa, Lütfen haber veriniz.

Selamlar

Balıkcı
01-12-2007, 14:43
Buralarda yaşayanlar da çekip gitmek isterler mi dersiniz?


http://img265.imageshack.us/img265/3288/amerika081tz6.jpg (http://imageshack.us)


http://img101.imageshack.us/img101/7484/amerika349ra4.jpg (http://imageshack.us)


http://img521.imageshack.us/img521/417/amerika401cz4.jpg (http://imageshack.us)
http://img521.imageshack.us/img521/417/amerika401cz4.3b0b507d31.jpg (http://g.imageshack.us/g.php?h=521&i=amerika401cz4.jpg)


Şaşılacak şey ama gitmek istemeseler bile, bu kadar yeşilden bıkmışlar, biraz renkli, çiçekli bahçeler istiyorlar.:dilli:

Mucip Gürbüz
01-12-2007, 15:36
Sevgili Balıkçı,

Bunlar zaten çekip gitmişler, o yeşilikleri de biz olsak hıyar, dometes ekerdik.:)

caretta
01-12-2007, 15:37
Mekanları güzel kılan insanlardır...Paylaşamadığınız güzellikler sizi memnun etmez.İnanın bunu da bir zamanlar çekip gitmiş biri söylüyor
ve öğrendim ki
bir yerlere çekip gitmek insanın karakterini değiştirmiyor. Eğer işkolikseniz nerede olursanız olun işkoliksinizdir.Eğer hayatı erteliyorsanız etrafınızda dağlar taşlar olsa da siz hayatı yine erteliyorsunuz.
Değiştirmek mi ..? Yaşantınızı değiştirin ama biraz da siz değişeceksiniz ,
bunu unutmayın :)

Balıkcı
01-12-2007, 16:24
Doğru.
Çekip giderken, huylarımızı geride bırakmıyoruz ki, onları da alıp gidince...
Ama olsun, çevremiz değişiyor.
Çevre, insanı etkileyen, değiştiren bir güce sahip.
Yine çalışıp didiniyoruz ama kendi isteğimiz doğrultusunda.

Allah, hepimize gönlümüzdekilerden daha iyi ve hayırlısını versin.

eskimo
01-12-2007, 17:40
Yukarıda resimde gördüğümüz evleri yabancı filimlerde izlerken,
''Ne güzel ya,yeşile ne kadar çok değer veriyorlar'' derdim.
Sonra deprem olunca basında,gelir düzeyi yüksek kesimin yaşam alanları olarak şehir merkezine uzak, genelde orman içinde dubleks tarzı evlerin olduğu sitelerin yapılacağını falan okuduk,meğerse bu tarz yaşamlar daha önce kurulmuş da benim gibi sade halk yeni yeni farkına vardırılıyorduk.
Kemerburgaz,Kurtköy,Bahçeköy'de yukarıda resimlerini gördüğünüz yaşam alanlarının olduğu onlarca site ile dolmuş.
En ucuz arsa 500 bin Euro dan başlıyor.
Şimdi üçüncü köprü de hizmetlerine açılacak.
Kentte para kazanıp,
taşrada özel korumalı sitede yaşamak, kaçıp gitmek olmuyor ne yazık ki!
Okuduğum bir yazıda;ABD de yerleşim yerlerine uzak site içinde yaşayan çalışmayan kadınların, gün boyunca yalnız kalmaktan ruhsal bunalım geçirdiği ve alkole bağımlılığının artığının gözlendiği araştırması yapılmış.
Bildiğim kadarıyla,genelde bu sitelerin katı kuralları var.
Bahçenize istediğinzi ağacı dikemiyorsunuz,
meyva ağaçlarından arıların nektar toplamasından dolayı dikimi sayılarla sınırlı oluyor.
''Bahçemi çim istemiyorum ekip biçeceğim'' diyemiyorsunuz,
bahçe sınırınıza 2mt yüksekliğinden fazla ağaç dikemiyorsunuz,
bahçe çitleriniz standarta göre yapılıyor.
V.s.
Bunun adı kaçıp gitmek değil.
Sınıf atlayıp paranın alabileceğinin en iyisini almak.

(Biraz fesat mıyım ne? :D)

Balıkcı
01-12-2007, 18:15
Eskimo, son soru hariç genellikle doğru.:D

Yukarıdaki resimler, ABD'nin Minnesota Eyaleti'nin Minneapolis şehrinde çekildi.

Dikkat buyurun, eyaletin nüfusu dört milyon, şehrin nüfusu 400 bin civarında imiş.
Her yer, dümdüz. İmar kolay, ama yine de yapmak istemek ve neyi yapacağını bilmek önemli.
Fotoğraftaki ağaçlar, aşağı yukarı 40, evler de 50 yaşlarındaymış.
Görülen evlerin iskeleti ahşap,(tam bizim aradığımız gibi yani.:p) dışı siding dedikleri kaplama, damları da şimdi bizde de moda olan shingle. Hepsi Amerikan evleri. :p:p

Ayrıntıyı kaçırmadınız değil mi dostlar?
Evler 50 yaşlarında, yani 50 yıldır, bozmamışlar, aynen devam ediyor. ÇAmaşırlık, filmlerde gördüğümüz gibi alt katta ve ortak.
Bizim gibi herkesin evinde çamaşır makinesi yok.

Neyse, oradaki ağaclar 40 yıl önce bir hastalığa yakalanmış, hemen tamamı kurumuş, sonra yerlerine bunları dikmişler, 40 yıl, bir ağaç için çok uzun sayılır mı, bilmem.
İşte o yerleşim yeri 40 yılda yukarıdaki hale gelmiş.
Benim bildiğim İstanbul'daki 40 yıllık mahalleler ise beton yığınlarına döndü.
Yemişlerini yeyip, çekirdeklerini patlangaça mermi yaptığımız çitlembikler yok edildi.
Neyse ki son 10 yılda, yeniden öteye beriye çitlembik fidanları, ıhlamurlar vs dikildi de yeniden yeşil bir İstanbul'a kavuşacağım ümidine kapıldım.
İnşallah bir daha kimsenin hışmına uğramadan büyürler.

Dikkat ettiyseniz yollar tertemiz.
Aaa! ne kadar çevreci insanlar mı diyeceğiz, yoksa kurallara mı bir göz atacağız?

Her evin aşağı yukarı bir dönüm civarında arsası var(daha az veya çok olanlar da var tabii.)
Her evin sınırlarına bitişik kamusal alanın bakımı, o evin sahibine ait.
HAdi be! belediye gelsin temizlesin.:p Yok öyle yağma.
Kışın, bir kişi bir evin önündeki kaldırımda yürürken kayıp düşse, kaldırımı temizlemediği için okkalı cezayı ev sahibi yiyormuş. Ne hainler değil mi?:p
Kiracılar bu temizliğe karışmazmış.

Daha da neler neler...

Balıkcı
01-12-2007, 18:16
Haa bir şey daha, burası site değil, normal bir mahalle.
İş yerleri şehrin göbeğinde, orada gökdelenler de var haliyle.

caretta
05-12-2007, 16:18
Çıralı Sahili*nde buna benzer birşey var ama 80 metrekare filan köşelerinde de 15 cm lik iki teker var.



Bir düzeltme yapmam lazım aslında hızla yazarken es geçmişim..Tekerlekli kullanımlar bar,cafe,birkaç zaman konaklama gibi sorunları çözüyor.Şikayet olsa da tekerleği çıkarmadığınız sürece problem yok ama bizim gibi üstüne ömürboyu yaşayacağınız bir ev düşünüyorsanız tekerlek üstünde problem yaşamasanızda üstüne para harcayıp bir ev dikmek olmuyor..
Bizim için uygun bir çözüm değildi fazla değinmemişim.Birde evi yapmak istediğimiz bölge sorunlu bir bölgeydi.En ufak bir harekette herkes birbirini şikayet ettiğinden ve genel geçer bir yöntem bulamadığımızdan vazgeçtik.
Model a ve b deki gibi birşey düşünüyorduk.Kaynak www.selitpeyzaj.com

Todor
06-12-2007, 06:41
Eviniz hangi aşamada.?

Yardım edebileceğim bir husus olursa, Lütfen haber veriniz.

Selamlar

Ev bitti gibi. Oda kapıları, dış cephe ve çatı arasının iç sıvası kaldı. Bunları tamamlamak içinde gerekli şey zaman. :)

Todor
06-12-2007, 06:58
Geçmiş olsun Kumru.

Yakınımdaki villanın 20 m kadar yanında bakıcı ailenin evi, bahçede 4-5 köpek (üstelik hepsi iri ve vahşi köpekler) önünde sokak lambası ve bahçe aydınlatması olduğu halde hırsız girdi.

Köylünün evinin altındaki ağıldan 100 adet koyunu çalan hırsızı durdurmak için yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok. İstediğiniz kapıyı koyun, istediğiniz watt'a sahip istediğiniz model aydınlatma döşeyin. Binanın yoldan gözükmeyen cephesinden duvarı yıkar gene girer.

Alarm sistemi ve full eğitimli doberman, mastif veya rotwailler gibi alan korumada insana karşı başarılı ırklar tercih edilebilecek seçenekler içinde. Full eğitim olmasa bile yabancıdan veya yerden bulduğunu yememesi gerekir. Full eğitim bedelinin 1000$ olduğu düşünülürse. :(

a1can
06-12-2007, 10:18
Sabit yapının problem olduğu bölgelerde Amerika da moduler home denilen yöntemle komşu şikayetlerini ve belediye yasaklarını geçmek olanaklı.Tekerlekli iki parça yapıyı yanyana getirebilirsiniz.Yalnız dikkat edilmesi gereken tekerleklerin ülkemizde karayolları üzerinde yürütülmemesi (Genişlikleri yüzünden )..tekerlek sadece yerinde küçük hareketler ve sabit olmadığını kanıtlamak için.Yani karavan mantığı gibi değil.
Saygılarımla.,

a1can
06-12-2007, 10:32
Birkaç tane de başka model bir modüler ev iç fotosu ekliyorum

KUMRU
08-12-2007, 16:09
Sağol Todor , sen de hoş geldin :) Bu arada jandarmadan aldığımız bilgiye göre hırsızlık olaylarının olmasına rağmen , insanlar içerideyken zorla girip adam yaralama vs. ile gasp olmamış bu bölgede. İçeride kimsenin olmadığı zamanı kollayıp ona göre giriyorlarmış. Bu bizi biraz rahatlattı en azından. Tuncay bir takım alarm sistemleri kurdu. Tabanca patlaması 90 dsbl civarında bir ses yaratırken , alarm 120 dsbl civarı ses çıkarıyor ve yarım saat de susmuyormuş. Umarım caydırıcı olabilir. Sabit tel. hattı da bağlatabilirsek , alarm jandarmayı da arayacak.

Oğuz Karsan
08-12-2007, 17:26
Merhaba,

Sayın Eskimo ve Balıkçı,

Şehirden kaçmak sandığınız kadar pahalıya mal olmuyor.Yeter ki sahiden isteyin. Hele Todor un yaptığını becerebilirseniz çok kolay. En zor tarafı karar vermek

Gideceğiniz yer veya bölge, mutlaka terkedeceğiniz şehirden daha ucuz olacaktır. Bundan başka, Seçeceğiniz bölge ulaşımı da önemli tabi.

Eğer Anneniz,Babanız,Çocuklarınız geride kalacaksa arada bir görüşmeniz gerekecektir.

Size Bandırma,Biga,Çan veya Bayramiç ve civarını tavsiye ederim.

Hem Hızlı Feribot ile konforlu ve hızlı bir seyahat edebilir, Hem de acil durumlarda benim birkaç kez denediğim gibi, Sabah gider akşam dönebilirsiniz.

Fiyatlara gelince Bandırma ya yani Feribot a yaklaştıkça pahalı,uzaklaştıkça ucuz yerler var. Dönümü 1 milyara da yer var 5 milyara da.

Bu arada ana yola yakın bir köyden ev alıp onarmak daha ucuza malolabilir. Mesela 15-20 milyar gibi bir paraya hem arazinizi veya biraz bahçeli bir ev alabilirsiniz.

Ama ben şehirden ayrılmam diyorsanız o zaman başka.

Selamlar.

malina
22-12-2007, 22:23
Çevreci Ev - Yer Kaynaklı Isı Pompası (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6956)

Bu konuya yeni başlıktan devam ediyoruz...

Remedios
28-01-2008, 13:55
Merhaba,

Ahşap v.b. ev yapımı&restorasyonu konusunda Dijitürk MymAX 6. kanal'da Cumartesi ve Pazar günleri 11:30'DA Grand Designs isimli bir program yayınlanıyor. Seyretmenizi tavsiye ederim.

Selamlar ve Sevgiler

Not: Program içeriği; "Tasarım uzmanı Kevin McCloud, düşlerindeki evi inşa etmek isteyenlere rehberlik ediyor... Ve ortaya neler çıkıyor neler.

Düşlerinizdeki evi, kendinizin inşa edebileceğini söylesek... Hemen olmaz demeyin! "Grand Designs" ta tasarım uzmanı Kevin McCloud eşliğinde katılımcılar, hayallerindeki eve kavuşuyor... Tasarım alanında önde gelen isimlerden biri olan Kevin McCloud, "Grand Designs"ın hem yazarı hem de sunuculuğunu üstleniyor. Mimari ve tasarım eğitimi alan sunucu, lüks mülklere yaptığı mükemmel dış düzenlemelerle tanınıyor... Kevin, programında sıra dışı tasarım projelerini gerçekleştirmek için yola çıkanlara en iyi şekilde rehberlik ediyor; tavsiyelerde bulunuyor; bütçe, program ve pürüzler konusunda yardımcı oluyor... Siz de "Grand Designs" ile büyük tasarım projelerinin, pratik bir şekilde nasıl birer yaşam alanına dönüştürüldüklerini keşfedebilirsiniz."

üzüm
03-02-2008, 06:01
Yeni üye olduğum için saman ev konusunu yeni farkettim.
2004-2005 yıllarında çok araştırdık. Evimizi kendimiz yapmak istiyorduk. Balya evin (maliyet, kolaylık, doğallık, ısı yalıtımı, oturulabilecek pencere kasaları olması, vb. nedenlerle) uygun çözüm olduğuna karar verdik. Tarlada kalmak için OSB'den ufak kulübemsi birşey yapıp, evin ölçüm işini bitirirken balya evin bize uygun olmadığını farkettik ve vazgeçtik.

Eğer Türkiye'de balya ev düşünüyorsanız bir daha düşünün.

Samanın ovada yetişmiş olması lazım. -- uzun olması için (sağlamlık)
Hasat zamanı ile balya yapımı arasında yağmur yememesi, daha sonrada nemden korunması lazım. -- çürüme nedeniyle dayanıklılık, sağlamlık azalıyor
Balyaların uzun kesim olarak hazırlanması -- hayvanlara yem için kullanıldığından büyük çoğunluğu (yöreselde olabilir) 10-15 cm uzunluğundaki kesilmiş saman parçalarından yapılıyor
En az üç veya dört telli balya kullanılması lazım. -- genelde 2 telli oluyor. (aradan zaman geçtiği için tel sayılarında hata yapabilirim)
Kullanılacak balyaların ebat ve ağırlıkları standart olmalı. -- yanlış hatırlamıyorsam 25 kg cıvarında olması gerekiyor.

Temelle balya arasındaki drenaj bölgesinin yapılması gerekiyor.(nemli ve yağmur olan bölgelerde)
Yangın endişeniz yarsa, yanğın kesicileri koymanız gerekiyor.

Bütün bunların yanında mümkün olan en kısa sürede balya evi bitirip sıvamanız gerekiyor, kalabalık bir grupla. -- Balya sıvanana kadar fare ve ismini unuttuğum böcekler için ideal bir yerleşim yeri oluyor. İşte biz burada çuvallamıştık.

Todor
03-02-2008, 06:32
Saman balyasından yapılan evler konusunda çok fazla bir bilgi sahibi olmamakla beraber şu şekil bir fikir yürütübelirim.

Buğday, bölgem şartlarında Ağustos ayında biçilir. Ve sizin belirttiğiniz gibi ağustos sonu yağmurlar başlar. Fakat yulaf veya arpa, buğdaydan 2-3 hafta erken biçilir ki, balyalanana kadar gerekli kuru havayı elde edebilirsiniz.

Uzunluk konusunda haklısınız. Fakat makina yerine iyi bir tırpancı bulursanız size 50-60 cm uzunluğunda saman biçecektir. Tırpancının yövmiyesi 100-150 YTL arasındadır. Ot biçme makinaları dönümünü 20-30 YTL den biçerler. Tırpancı bir günde 2 dönüm yeri biçebilir. Yani tırpan ile biçtirmek size pahallıya gelsede hem istediğiniz meteryale kavuşmak açısından, hemde makinanın giremediği tarlalarda çalışabilmesi açısından avantaj sağlar.

Tel sayısı ve balya ağırlığı konusunda, balya makinası sahibi ile muhattap olacaksınız. Şöyle; Balyacı balya başına para alır ki, ortalama 1 YTL civarındadır. Bu sebeple balyacı hem maliyeti düşürmek, hemde kazancını arttırmak için tel sayısını düşürür ve balyaları gevşek bağlar. Toplamda 400 kg saman çıkan bir dönümde 16 kg ağırlığında 25 balya çıkarmak ister. Oysa bize lazım olan 25 kg ağırlığında 16 balyadır. Bu yüzden balyacı ile konuşup, mümkünse götürü usulü anlaşmanız gerekmekte. "Sen dönümüne 16 balya çıkar, ben sana 25 YTL vereceğim" şeklinde. Çünkü kullanacağı tel sayısı ve balyanın sıkılığı ayarlanabilir şeylerdir. Bir vidayı çevirerek balyanın 35 kg ağırlığa kadar çıkmasını sağlıyabilirler.

Fakat son bir kaç yıldır bir çok balyacı tel yerine naylon ip kullanıyor. Bunun sebebi hem daha ucuz olması, hem hayvan besleyenler tarafından tercih edilmesi. Çünkü balyanın içindeki ufak bir tel parçası ineğin ölümüne yol açabiliyor. Ev yaparken, balyaların tel ve ya iple bağlanmış olması sizin için önemliyse, baştan balyacı ile konuşarak bununda önüne geçebilirsiniz.

Genede size en sağlıklı bilgiyi bölge çiftçisi verecektir.

denizakvaryumu
03-02-2008, 19:51
http://imeceurunleri.blogspot.com/

linkte 5000 YTL ye saman ev yapıldığı belirtiliyor.

woodhouse
12-02-2008, 10:24
ahşap evlerle ilgili bilgi almak isteyen arkadaşlara yardımcı olabilirim.

denizakvaryumu
26-02-2008, 22:02
Yangın ve kurtlanmaya karşı ne gibi tedbirler alıyosunuz?M2 fiyatı nedir (anahtar teslim)?

woodhouse
01-03-2008, 12:17
*** sorunuza cevap veriyim kurtlanmaya karşı emprenye dediğimiz bir işlem bilirsiniz eski telefon direkleri yeşildir ve çürüme ve kutlanma olmaz onun gibi diyebiliriz. yangın için ise dış cepheye uyguladığımız boya yangına arşı dirençlidir ancak bilirsinizki doğada yanmacak bir madde yoktur. hiç bir ev yokturki duvarından yansın içindeki sentetik malzemelr yanarak evler alev alır örneğin perde gibi betonarme, çelik konsilüksiyon ve ahşap ev aynı anda yakıldığında ilk önce çelik ondan 40 dakika sonra betonarme evler, betonarme evden 20 dakika sonra, ahşap ev göçer. Genel kanı olarak ahşap hep odun olarak görüldüğünden
böyle yanlış bir kanı oluşmuştur. m2 fiyatları ise projeye göre değişmektedir.

ctuncel
03-03-2008, 11:23
Saman ev yapmayı düşünenlere tavsiyem öncelikle küçük bir proje yapmalarıdır. En azından ben kendi adıma öyle düşünüyorum. İmece evinin saman evini gördüm ve içinde bir gece kaldım. İzolasyonu, konforu son derece iyiydi.

Evet saman balyaları bir an önce sıvanmalı ama almanyada saman ev yapımında çalışırken bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu ve naylon örtülerle koruyabildiler balyalarını. Ülkemizin hava şartları daha uzun süre tanıyacaktır. Bir de özellikle saman balyasına uygulanacak dış sıva konusunda kerpiç yapan yerli halktan bilgi almanın faydalı olacağını düşünüyorum.

üzüm
07-03-2008, 00:17
...
Eğer Türkiye'de balya ev düşünüyorsanız bir daha düşünün.
...



Çuvalladığım yeri detaylı yazmamışım. Devam ediyorum.

Bulunduğum yerde tarlalar ufak ve çoğunlukla sebze ekimi yapılıyor. Ancak hayvanı olan birkaç kişi kendi ihtiyaçları için yulaf, arpa ekiyor. Yakın çevremde balya temin edemeyince, çemberi büyültüm. 135 km. uzaktan istediğim gibi balya temin edebileceğim bir yer buldum. Belli koşullarda olmasını istediğimden, daha fazla para verecektim, bir de nakliye parası...
Balyalar geldiği zaman toprakla temas etmesin diye palet üstüne koymayı planlamıştım. Yağmur için de sera naylonu düşünmüştüm.
2005'de temeli yapıp, 2006'da duvar ve çatıyı planlamıştım. Fakat 2005'de yaşadıklarım ve gözlemlerim sonucu işgücü problemi nedeniyle balya evden vaz geçtim.
İşgücü için düşündüğüm seçenekler:
* Arkadaşlardan ekip oluşturmak.
2005'de balyasını alacağım tarla sahibi ile görüşmelerim sonucu (2006'nın planını yapmak için) arkadaş grubum ile yapamayacağımı gördüm.
2005'de normal hasat zamanı gelmesine rağmen yağmurlardan dolayı hasatın 15 gün geciktiğini ögrendim. Grubu erken toplamak riskliydi.(2006'nın kurak geçecegini bilemedim) Garantili tarih Ağustos ayıydı, fakat bu ayda "aşırı" sıcaklık nedeniyle çalışmaya uygun değil (Üç senedir burada yaşamama rağmen ağustos ayında saat 10-17 arası açıkta ancak 5-10 dakika kalabiliyorum).
* İmece
Köyümüz ufak bir köy. Sezon uzun olduğu için iki ekim yapılıyor. Bahardan sonbahara kadar herkes tarlasında olur. Bir gün imece yaparsın, ama ikinci gün işlerinden dolayı kimseyi bulamazsın.
* Usta ile anlaşmak
Köyümüzde bir tane inşaat ustası var. Çevre köylere de iş yapıyor. Çok iyi bir insandır ama "Pazartesi başlıyorum" deyip dokuz ay sonra başlamasına şahidim. Zamanlamasına güvenemedim.
Dışarıdan usta getirmekte sorun, kalacağı yeri ayarlamak lazım. Zaten balya ev deyince ne diyeceklerini bilemiyorlar. İlk defa yapacakları için başında durup kontrollerini yapmanız lazım.

Belki koşulları zorlasam balya ev sahibi olabilirdim ama sadece teorik olarak bildiğim bir şey için cesaret edemedim.

Sayın ctuncel,
"dış sıva konusunda kerpiç yapan yerli halktan bilgi almanın faydalı olacağını düşünüyorum." demişsiniz. Yerli halktan kerpiç yapan kaç kişi kaldı. Benim yaşadığım köyde yok. Bir ara kerpiç ev için araştırma da yaptım. Bu bölgede ancak 1 kişi buldum, oda uzak köylerin birinde yaşıyordu.

Dışardan bazı şeyler çok kolay görünüyor, ama uygulamaya gelince çeşitli zorluklarla karşılaşılıyor. Bu nedenle bir kez daha düşünün diyorum.