PDA

View Full Version : Halil Önen / Aliağa, Menemen, Belen




Sayfalar : 1 2 [3] 4 5 6

ayazkentli
10-11-2011, 14:00
Bu güzellemelerin yanına birde,

1). Ev yapımı ayva reçeli,

2). Bergama koyun tulum peyniri

(Yalnız peynir Yörüklerin yaptığı orjinal peynir olacak. Mandıra yapımı olan ve hiç bir şeye banzemeyen peynirden değil.

İnternette bazı satış sitelerinde "Bergama tulum peyniri" adı ile, 27-30 tl gibi fiyatlarla peynir satıyorlar'ki, orjinal Bergama tulum peynirinin yanından bile geçmiyor. Ayrıca bu peynirin fiyatı 14-16 tl arasında. Milleti iyi kazıklıyorlar)

3). Ekşi mayalı ev yapımı köy ekmeği,

(ekmek dilimleri sobada kızaracak ve zeytinyağına bandırılacak),

4). Çay demlenip, bu ekşili hafif acımsı zeytinler afiyetle yenilecek.




Halil Önen
10-11-2011, 15:22
Bu güzellemelerin yanına birde,

1). Ev yapımı ayva reçeli,

2). Bergama koyun tulum peyniri

3). Ekşi mayalı ev yapımı köy ekmeği,

(ekmek dilimleri sobada kızaracak ve zeytinyağına bandırılacak),

4). Çay demlenip, bu ekşili hafif acımsı zeytinler afiyetle yenilecek.

Eveeeet...

Prensler gibi sabah kahvaltısı buna denir.;)

Sağ olasın Sn. ayazkentli

Kiraz
10-11-2011, 15:31
Çizme zeytin her çeşit yeşil zeytinden yapılır.

Biz burada iri zeytin _eşek zeytini_ den yapacağız. Onu 3 yerinden uzunluğuna çizeceğiz.

Acı suyu gidinceye kadar _15 gün gibi_ suyunu değiştireceğiz her gün... Burada da gözlem yeşil suyun yerine beyaz suyun görülmesidir.

Kırma zeytindeki oranlar aynen uygulanır. Yarım cay bardağı limon tuzu ve bir çay bardağına yakın kaya tuzu, eritilir ve su ile 5 lt. lik kaba konur.

254941 (limon tuzu)

254944 (kaya tuzu)

Çizme zeytin geç suyunu alır. Yani 2 ay gibi yenecek duruma gelir. Aslında bir ay sonra bir tane yenerek kontrol edilir. Damak tadına göre; ben ise 2 ay bekletmiyorum, bir az acı seviyorum.:)

Afiyet olsun.


Zeytinin kokusu buraya gelmiyor ama ne güzel renk öyle. Zeytin yeşili bu olmalı.

Halil Önen
10-11-2011, 15:59
...
Hünnaplar arasından...

255363

Ubyi üyesi Sn. Vijdan. K. hediye olarak iki hünnap göndermişti, şimdi meyveye bile yattı.

255362


Teşekkürler Vijdan hanım, zıraat mühendisi olan değerli oğlunuzun vatani görevde olduğunu duydum, iyi teskereler diliyorum.
....

Ubyi Üyesi Sn. Vijdan K. iki hünnap fidanından sonra 5 kg. kadar hünnap meyvesi göndermişti. Çok teşekkür ediyoruz.

ptt ile gelince bir hafta gibi geç ulaşmıştı. Bazıları yumuşamıştı. ( Kızım Betül hak arama/hesap sorma üzerine epey uğraştı ama bir sonuç alamadı)

255364

Güzellerini ayırıp yedik.

255365

Yumuşayanlardan hünnap enzim yaptım.

255366

Bir tatlı kaşığı laktik asit,
Bir fincan hümas,
Bir fincan pekmez...

255367

Hümas _ hümik asit_ gerekli ama şart değil...

254960 hümassız hali içilecek kadar güzel...:)

Şimdi iki hünnap ağacını hünnap enzim _sıvı gübre_ ile beslemeyi düşünüyorum.

Bu örnekleri çoğaltabilirim.

Armudu armut enzim ile.
elmayı elma enzim ile,
ayvayı ayva enzim ile,
çileği çilek enzim ile,
v.b i v.b enzim ile beslersem;

çok daha sağlıklı, çok daha lezzetli yetiştirebilirim diye düşünüyorum. Bakalım...

(İçine bir az iz elemetler koysam sıvı gübreciler kızar mı acep);)

Ozi'nin Bahçesi
11-11-2011, 09:09
Günaydın Halil Abi,
Bizim çizme zeytinler sanırım yanlış yolda. Az bir miktar yeşil zeytin toplayabilmiştik. Biz direk zeytinleri çizip tuzlu suya koyduk, limontuzu da kullanmadık. Yani acısını çıkarma sürecini atlamışız. Bakalım nasıl birşey çıkacak ortaya..İlk deneme, ilk fiyasko olabilir (en azından yeşil zeytin için ).Halil abi elini vurmuşken siyah salamura yapımını da oranlar ve resimler le anlatırsan super olur.
Selamlar.

Ozi'nin Bahçesi
11-11-2011, 09:14
Bu arada,
Sn. Meyvelitepe'nin kaolin kilini yıkamak bayağı sıkıntılı oldu. Suyla çıkmıyor. Biz de kendi yöntemimizi bulduk.
Zeytinleri mutfak evyesinin yarısına kadar doldurduk. Hemen hemen aynı seviyeye veya 1-2 parmak üstüne kadar su doldurduk. Sonra temiz bir mutfak havlusunu elimizede serbestçe tutarak zeytinleri 3-5 dakika çevirdik. Sonuç süper, pırıl pırıl zeytinler göründü.
İyi bir zeytin hasadı dileği ile.
Kolay gelsin.

Halil Önen
11-11-2011, 22:13
Günaydın Halil Abi,
Bizim çizme zeytinler sanırım yanlış yolda. Az bir miktar yeşil zeytin toplayabilmiştik. Biz direk zeytinleri çizip tuzlu suya koyduk, limontuzu da kullanmadık. Yani acısını çıkarma sürecini atlamışız. Bakalım nasıl birşey çıkacak ortaya..İlk deneme, ilk fiyasko olabilir (en azından yeşil zeytin için ).Halil abi elini vurmuşken siyah salamura yapımını da oranlar ve resimler le anlatırsan super olur.
Selamlar.

Evet sevgili Ozi,

yanlış yolda... Acı olacaktır. Tatlandırma yapmamışsınız. Yani yeşil zeytini 10 gün gibi her gün suyunu değiştirmemiş siniz.

(Hanım diyor ki; yeni kurdularsa ( birkaç günlük ise) tuzlu suyu döksünler, 3-4 gün her gün suyunu değiştirsinler sonra bir çay bardağı limon tuzu ile yarım çay bardağı kaya tuzu eritip koysunlar, olur diyor.)


Çizmelik ya da kırmalık zeytine limon tuzu koymazsanız çabuk yumuşar.

Salamura tuzlu su demektir. % 10 lara varan tuz oranı çok yüksek. Zaten tuzlu suda bekleyen zeytinin tuz oranı düşüyor. Tekrar tuz koyup yükseltmek gerek bu da % 10 lara varıyor. Çok tuzluluktan kaçıyorum.:)

Siyah trilye zeytini tuturmak kolay olmadı. Tuzunu az koyduk yumuşadı, çok koyduk kabuk çekirdeğe yapıştı, Gemlikliler gibi yaptık tutturamadık.

En son Sn. Kıdemsiz müdür ve Sn. Güme Tepe ( Hülya hanım) ın denemeleriyle triyeyi bir sisteme oturtduk.

Yukarıdaki iletide (ileti 515) anlatmıştım. Sn. Hülya hanımın daha iyi sofralık zeytin yapma çalışmaları sürüyor.

Salamura zeytini az tuz ile ve laktik asit ile Sn. Zeytinli Bahçe yapıyor. Çok da lezzetli oluyor. Geçen yıl ben de denemiştim. Yarın Zeytinli Bahçe' nin eşi Selma hanımdan izin alabilirsem yaptıkları salamuraları anlatırım.

Uzaylı
12-11-2011, 08:54
Sayın Halil Önen; Bu aralar hep dışarıda işimiz olduğundan foruma acele bakıp çıkıyoruz. Nar ekşisi yapmışsınız ve daha bir sürü şeyler maaşallah... Şöyle sakin kafayla uzun uzun inceleyeyim ve yazayım diyorum ama hızınıza yetişmek ne mümkün... Bir de zeytin kurma işi başlamış. Biz de geçen hafta bir kaç kilo kurduk. Bu hafta ağaçlardakilerin tamamını toplayacağız inşallah. Ben yine kaçıyorum. Malum bahçe bizi bekler. Sizlere ve yardım edenlerinize kolay gelsin. Elleriniz dert görmesin...

Sağlıcakla Kalın...

Halil Önen
12-11-2011, 13:00
... Bir de zeytin kurma işi başlamış. Biz de geçen hafta bir kaç kilo kurduk. Bu hafta ağaçlardakilerin tamamını toplayacağız inşallah.
...

Zeytin kurma işini hızlandırdık :)Sn. Uzaylı, size de tavsiye ederim.

5 lt. lik _kaliteli_ su bidonu bulunur ve zeytinler dalından koparıldığı gibi kaba konur. Hiç yıkanmadan. Suya deymemeli... (Biz ayvalık ile yapacağız, trilye de güzel olur)

255211

Orta boy çay bardağının kaya tuzu konur. Ama tam doldurulmaz. Tam doldurduk biraz tuzluluk hissettik, bu ayar iyi...

255217

Aynı çay bardağı ve yarısından biraz az üzüm sirkesi. (Elma güzel olur mu denemek gerekir.)

255223

Ve aynı bardak aynı oranda çiçek yağı.( zeytin yağı olmaz) Mısır yağı da güzel olur mu denemek)

255224

Kaba konur ve yan getirilir, yatırılır. Günde bazen birkaç günde bir yuvarlanır. Zamanla altta biriken su alınmaz. İstenirse alınır, dökülür.

Sirke kap içinde gaz oluşumu yapar. Önceleri günde bir, sonraları gaz sıkıştıkca havası alınır. Ama tamamen alınmaz.

İçine kekik, defne yaprağı konur. 4-6 ay gibi olur. Güneşe konur birkaç saat, gölgede de olur; o zaman siyahlaşır.

En son (4_6 ay sonra) bir bardak çiçek yağı ilave edilir ve yenmeye başlanır. Ara sıra çalkalanır.:)

Not: (Bu arada yağmurlar yağmış üzerinde pek kaolin kalmamıştır. Kalsa da fark etmezdi. Zaten tıpta kullanılan bir ürün kaolin. Sadece güllleci bulamacı kullanılarak üç temel zeytin zararlısından _ Z. sineği, Z. uc zararlısı, Z. kabuklu biti_ den kurtulunabilir. Gülleciye kaolin _ kullanılanın yarısı kadar_ katılırsa yukarıdaki hastalıklara daha etkili olur, kaolinlilik sorunu olamaz.)


Afiyetler...

Ozi'nin Bahçesi
12-11-2011, 23:02
Halil Abi çok teşekkürler.
Eşinizin tavsiyesine uyduk, suyunu değiştirdik . Bakalım nasıl birşey çıkacak ortaya.
Elinize sağlık, resimli ve ölçüleri ile anlatımlar çok faydalı oldu.
Bu aralar okadar çok yazı okudukki zeytin kurma hakkında , herşey çorba oldu.
Seneye daha tecrübeli ve hazırlıklı yapacağız bu işi.
Selamlar.

Halil Önen
13-11-2011, 00:33
Siyah Trilye zeytininden yapacağız. Geçen yıl biraz yapmıştım güzel olmuştu.

255356

Kaolinli zeytinler suya daldırılır, çıkarılır.

255357

700 gr. Kaya tuzu ölçülür.

255358

10 lt suda eritilir ve içine laktik asit konur. 3 çay kaşığı kadar. Yani pH 4.2 ile 4.5 aralığındadır.

(Bu 10 lt suda tariftir. Zeytinlerin üzerine bu dökülür ve 2 parmak kadar su üzerine çıkacak şekilde yayvan kap ile baskı uygulanır. Bir tane bile zeytin yüzeyde kalmamalı ve sıkıca kapatılmalı. Bu şekilde 4 ile 6 ay gibi olur.)

Ayhan kaptan_ Zeytinli Bahçe_ nın eşi Selma hanım çook yapacak...Yapıyor...

255359

İçine doğal yoğurt suyu ilave edecekmiş...

255360

(Bidonlar salamura için özel sipariş edilmişti Kaptan tarafından. Burada laktik asit kaliteli olmalı. Yoksa 3 çay kaşığı yerine yarım çay bardağı koyardınız ve belki tutturamazdınız.)

Bu şekilde tuzu 7% ler de yapılan laktik asitli salamura siyah zeytin _ ki piyasada içine kostik konur ve tuz oranı 10% ların üzerindedir_ kendine has aromasını kaybetmez, tuzluluk sorunu olmaz, tuzun kaybettiği vitamin ve tadını içinde saklar.

Meyveli Tepe'den Zeytinli Bahçeye uzanan doğal yetiştircilik yolu, doğal tüketime giderken üzerine konacak bir 'marka' farkı ve farkındalığı yaratacak, ne tükettiğini bilme hakkını tescil edecektir.

Afiyet olsun

MeyveliTepe
13-11-2011, 09:57
Yoğurt suyu laktik asit bakterisi aşılar. Fermentasyonun topyekün ve sağlıklı gelişmesi için faydalıdır. Trilye veya diğer acısı uzun sürede çıkan zeytinlerde uzun süreli az tuzlu salamura risklidir. laktik asitin mutlaka gıda kodunda olması gerekir. Osmosis sonucunda salamuradaki tuzun önemlice bir bölümü zeytin tarafından absorbe edilir ve tuzluluk çok düşer. Risklere karşı PH çok iyi takip edilmeli.

Şöyle bir hesapla tuz ilavesi gerekir. Diyelim ki başlangıçta %8'lik salamura hazırlandı. Örnek olarak 10 litre su, 20 kg zeytin için kullanılmış olsun. 10 litre suya 800gr tuz kullanılsın. Başlangıçtan itibaren yaklaşık 10 günde bir tuz ilavesi yapılmalı. 2-3 kez ilave yapılması idealdir. 10 kg su + 20 kg zeytin = 30 kg. Zeytinin 1/4'ünün çekirdek olduğunu var sayalım (çeşide göre değişir). 30kg - 5 kg çekirdek = 25kg eder. Yani biz 25kg malzemeyi belirli bir tuzluluğa getirmeliyiz. Sonuçta %6 tuzluluk elde etmek istiyorsak toplam 1,5 kg tuz çözmüş olmalıyız. Bunun 800 gramını ilk salamurada kullanmıştık. Kalan 700gramı da iki ya da üç partide vermeliyiz. İlave tuz verirken, bir miktar salamura suyunu el değmeden almalı, tartılarak hazırlanmış tuzu aldığımız salamura suyunda çözüp tekrar tanka vermeli, olabildiğince homojen dağılmasını sağlamalıyız.

Zeytinlibahçe
13-11-2011, 12:12
Halil bey teşekkürler, gündemde olduğu bugünlerde çok güzel bir yazı dizisi ortaya koydunuz.

Laktik asitle zeytinin işlenmesi gerçekten oldukça sağlıklı bir yöntem. İki yıl önce ilk defa denediğimizde nispeten daha az zeytini bu yöntemle işlemiş, sekiz, dokuz ay fermantasyon devam etmişti. Sonunda tek kelimeyle mükemmel lezzette elde ettiğimiz zeytinlerimizi paylaştığımız eş, dostdan da tam puan almıştık.

Geçen yıl, verimli geçen bir yıldan sonra yaklaşık 1.5 ton kadar zeytini aynı yöntem için ayırıp, denemiştik. İlk altı ay her şey yolunda gitmiş, uzun sayılabilecek bir seyahatten döndüğümüzde ise salamuranın hızla bozulduğunu, zeytinlerin tamamen yumuşadığını tespit etmiştik. Zeytinleri geri kazanmak için bazı tavsiyeler geldiyse de, gelinen bu noktadan sonra içimize sinmediğinden tamamını atmıştık.

Nerede hata yaptığımız konusunda bugüne kadar çok düşündüm. Sanırım en net yanıt;

Osmosis sonucunda salamuradaki tuzun önemlice bir bölümü zeytin tarafından absorbe edilir ve tuzluluk çok düşer. Risklere karşı PH çok iyi takip edilmeli.


Teşekkürler Sn Meyvelitepe.

Sanırım salamura miktarı artınca, sonradan ilave etmemiz gereken tuz oranını iyi ayarlayamadık.

Bu yöntemi herkese tavsiye ederim. Zeytinin gerçek aroma ve lezzetini almanın yanı sıra, gerçekten oldukça sağlıklı bir yöntem.

Ozi'nin Bahçesi
13-11-2011, 20:54
Değerli Abilerim,
10 kilo zeytin yapacağız, benim gözüm iyice korktu,
Ölç, biç, ekle ,çıkar bayağı bir işimiz var.
Sanırım önce bir PH merte alarak başlamak lazım olaya.
Diğeri ise laktik asit olayı. Şöyle bir araştırdım nette. 25 litreden az
satışı yok firmaların. Nerden buluruz laktik asiti.
Açıkcası ben bildiğim bir firmanın salamura zeytinini alıp, suyundan
bir kısmını kullanmayı planlıyordum.
Ne tavsiye edersiniz bu durumda?
Bu arada yardımlarından ve desteğinden dolayı Meyvelitepe'ye de teşekkür etmek istiyorum. Bizim zeytinlerin bir kısmını salamura yapma işini üstlendiği için.

Hepinize selamlar.

MeyveliTepe
13-11-2011, 23:01
Değerli Abilerim,
10 kilo zeytin yapacağız, benim gözüm iyice korktu,


Sizin zeytinler Karamürsel-Su çeşidi ve orijini Yunanistanın Kalamata bölgesi. Kendine has dokusu ve aroması vardır. Bu çeşidi işlemenin en güzel yöntemi yine kalamata olarak işlemek olmalı.

Az miktarda işlerken en iyi yöntem, beresiz, sert zeytinler iki yerinden çekirdeğe kadar çizilmeli. Bir kaba doldurup tatlı su koymalı. Her gün suyu değiştirilmeli. Tam yedi gün sonra tadına bakın. Acısı büyük ölçüde çıkmış ve hafif baharlı olmuş olmalı. Bu durumda 10 kilo için 2 şişe üzüm sirkesi ve gerisi tatlı su karışımı hazırlayıp zeytini iki gün de bu solusyonda bekletin. Üçüncü gün %8'lik salamura, çeyrek şişe de sirke (suyun %8'i kadar iyotsuz iri tuz) hazırlayıp, zeyinleri kavanozlar koyun. Zeytinlerin iyi yerleşmesi için tezgaha havlu gibi bir şey koyup Kavanozun dibini havlunun üzerinde tıklatın ki tüm boşluklar zeytinle dolsun. Üzerine hazırladığınız solusyonu hiç hava boşluğu kalmayacak şekilde doldurup kapağını kapatın.

Son hazırladığınız bu solusyona hiç el değmesin. Kavanozları serinde muhafaza edin ve hemen tüketmeye başlayabilirsiniz.

Bu yöntemde tam bir fermentasyon olmadığı için zeytinler çok uzun süre dayanmaz. En fazla iki ayda tüketin.

Not: Bizim evde bu çizilmiş kalamata zeytinlerde sirke muhabbetine pek girilmez. 7 günlük su değiştirme işlemi sonunda acısı çıkan zeytinler günlük olarak bir kaseye konur, üzerine bol zeytinyağı konur, yarım limon sıkılır, biraz tuz serpilip limonlu zeytinyağına da ekmek banarak tamamı bir kerede bitirilir :)

İsteyen sıfır tuzla zeytin yeme imkanı da bulur böylece.

Bir diğer not: Laktik asit satın almana gerek yok. Bende yeterince var zaten ama bu aşamada ihtiyacın yok :)

Ozi'nin Bahçesi
14-11-2011, 08:29
Günaydın Sn.Meyvelitepe,
Kalamata için bir miktarı çizip dediğiniz yöntemi uyguluyoruz. Bugün 4. Gün.
Çok az da samanlı toplamıştım onların da bir kısmını sele yaptık. Bir kısmını gene çizip
sizin dediğiz anlattığınız yöntemi uyguluyoruz. 3 bidon Karamürsel su yuda salamura yapacağız . Bakalım ilk deneme nasıl olacak.
İyiki varsınız, sizler olmassanız işimiz zor.
Görüşmek üzere.

Selamlar.

Halil Önen
14-11-2011, 13:19
Tohum Takas Etkinliği için;



Yarın son gün belki birkaç gün daha sürebilir etkinliğimiz. Bu ay sonu envanteri çıkarıp listeyi yayınlamayı düşünüyoruz.

Aralık başı gibi tohumların dağıtılmasını düşüyoruz, bazılarının ekilmesi, dikilmesi geldi geçiyor...

Paylaşım sonrası tohumlar gönderilebilir. Bu konuda tohumları saklama ortamı oluşturuluyor. Paylaşım ara sıklıkla devam edebilir, istek üzerine...

Bir sofra kurduk belki 'güneşin sofrası'dır dostların arasında...


Timur Selçuk - Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=gRAJsSDmbYU)

sofrada bir tutam tuzunuz _ kaya tuzu bile olabilir_ :) olsun istermi siniz?

Saygılar

seyyah53
15-11-2011, 17:51
Halil Abi Merhaba ...

Uzun zaman oldu forum okuyamiyorum haliyle hal hatir soramiyoruz...Selam Burdan oraya...

catikol
17-11-2011, 21:36
"Bu 10 lt suda tariftir. Zeytinlerin üzerine bu dökülür ve 2 parmak kadar su üzerine çıkacak şekilde yayvan kap ile baskı uygulanır. Bir tane bile zeytin yüzeyde kalmamalı ve sıkıca kapatılmalı. Bu şekilde 4 ile 6 ay gibi olur.)"

demişsiniz.

Sn. Halil Önen sizden öğrendiklerimiz ve öğreneceklerimiz için ne kadar teşekkür etsek azdır. Acemice bir katkıda bulunmak isterim. Zeytinlerin hava ile temasını kesip salamura suyunda kalmalarını sağlamak için, suyun üzerine biraz (kap büyüklüğüne göre) zeytin yağı dökmek yeterli oluyor.

Bu arada ben de UBYİ üyesi olmak üzere tanıtımımı hazırlıyorum aranızda olmak için. Etkileyici kişiliğinizle size de bir atıfta bulundum yazımda. Umarım yüzyüze de tanışma fırsatı buluruz.

Selamlar.

Halil Önen
18-11-2011, 18:09
Halil Abi Merhaba ...

Uzun zaman oldu forum okuyamiyorum haliyle hal hatir soramiyoruz...Selam Burdan oraya...

Evren bey bi gittin karadenize, aslında bizi sen unuttun. Seyyah olup dolaştın ya yediklerin senin olsun gördüklerini görebilsek, karadenizin güzel manzaraları nerede?:)

Halil Önen
19-11-2011, 00:40
"Bu 10 lt suda tariftir. Zeytinlerin üzerine bu dökülür ve 2 parmak kadar su üzerine çıkacak şekilde yayvan kap ile baskı uygulanır. Bir tane bile zeytin yüzeyde kalmamalı ve sıkıca kapatılmalı. Bu şekilde 4 ile 6 ay gibi olur.)"

demişsiniz.

Sn. Halil Önen sizden öğrendiklerimiz ve öğreneceklerimiz için ne kadar teşekkür etsek azdır. Acemice bir katkıda bulunmak isterim. Zeytinlerin hava ile temasını kesip salamura suyunda kalmalarını sağlamak için, suyun üzerine biraz (kap büyüklüğüne göre) zeytin yağı dökmek yeterli oluyor.

Bu arada ben de UBYİ üyesi olmak üzere tanıtımımı hazırlıyorum aranızda olmak için. Etkileyici kişiliğinizle size de bir atıfta bulundum yazımda. Umarım yüzyüze de tanışma fırsatı buluruz.

Selamlar.

Teşekkürler Sn. catikol,

Laktik asit ile yapılan salamuranın üstüne hiç bir zeytin tanesinin çıkmaması gerekiyor, onun için yayvan bir kap ile baskı yapılmalı ve salamura suyu kabın iki parmak üstüne çıkmalı. Yoksa küflenme yapabiliyor.

Sizi ubyi ye bekliyoruz. Dilerim ileride görüşürüz. Kolay gelsin.

Saygılar

Zeytinci
20-11-2011, 17:48
Halil bey,

Arbequina meyvesi edremit/Ayvalık çeşidi meyvesine çok benziyor.
Fide halinde iken meyve vermesi verimlimlilik açısından ve asimetrik çekirdeği Gemlik gibi.
Gönderdiğiniz fidenin bugün itibari ile fotoğrafı aşağıda. Bodur değil budanarak bodur tutuluyor notunuzu unutmadım. Bu çeşid bodur değil midir?
Zeytin batıya Anodolu'dan gittiğine göre :o

Belenli45
23-11-2011, 00:15
Halil abimin eli kolu uzun, maşallah, seni kutlarım abiciğim benim...

Belenli45
23-11-2011, 00:18
Olur Sayın müdürüm bahara bir koloni kuralım. Şu Denizli horozunu ötüşüne hayranım.

254427


Bazen öyle uzun ötüyor ki nefesi yetmiyor herhalde, poposunu üstüne düşüyor.:D
Gülibik cinsini tercih etmenizi tavsiye ederim.

Belenli45
23-11-2011, 01:28
Bizim bağ kum yerde, yıllar önce yaş hayvan gübresi atılmış ve her dizide 10-15 arası kök ayrıca yanyana 20 dizide toplam 250 ile 300 arası bağ fidanı yanmış ve boşluk var. Dalma yaparak doldurulacak gibi değil. Tatlı köklü çubuk dikmeyi düşünüyorum. Ne şekilde bir yol izlemeliyim. Halk arasında kömür tozu olarak bilinen organik gübrenin toprağın havalanmasına ne derece etkisi olur?

merkal
24-11-2011, 14:59
Halil bey, genelde yazılmakla beraber size birkere daha sormak istiyorum. Benim zeytinlerde (5 adet) kabuklu bit var nasıl kurtulacağım? Yaz yağı, nemazal kullandım, başa çıkamadım. Mandalina ağacından geldi. Zamanlama ve kullanacağım koruyucu olarak ne yapmalıyım. Cevabınız için teşekkür ederim.
Tavuklarınız için üzüldüm, çok güzel görünüyorlardı. Bir söz vardır 'aç it fırın duvarını deler' derler Başı boş köpeklerde çok zavallılar. Suçu başka şeylerde aramak lazım. Onları hevesleri geçince sokağa atanlarda suç.

çakıcı
24-11-2011, 15:39
Halil bey,daha önce başka bir yerde sordum ancak yeri değildi sanırım cevap veren olmadı bu işin piri olarak birde size sorayım.Bizim buralarda zeytin hasadı bitti.Bahçeme gülleci bulamacı ile etidot67 uygulamak istiyorum.Ne zaman uygulamamı önerirsiniz birde tanka öncelikle hangisini koymam gerekir?

Halil Önen
24-11-2011, 16:47
... Benim zeytinlerde (5 adet) kabuklu bit var nasıl kurtulacağım?
...
Mandalina ağacından geldi.
...
Zamanlama ve kullanacağım koruyucu olarak ne yapmalıyım. .

Kabuklu bitin konukcusu diğer ağaçlar _ özellikle sınırlara dikilen koruma amaçlı_ olabiliyor. Onların altında işlenmemiş toprakta kışı geçiriyor.

256847 (dıştan görünüşü)

Kabuklu bit meyve üzerinde besleniyor, bıraktığı salgı toksit etki yaptığından kırmızı, mor lekeler bırakıyor.

256848 (kesit görünüş)

Kabuk ince şekilde yüzeyden kesildiğinde meyve etine işlemediği görülür. Tuzlanarak selesi yapılabilir belki ama;

kesinlikle salamurası yapılamaz. Yumuşama yapar ve kaliteyi düşürür.

İlaçlama bu ağaçlara ve dip toprağına da atılmalı.

Nisan ayının başlarında ilk yumurtası çıkıyor ama,

ben zeytinler iri saçma şeklini aldığında kullanıyorum.

Daha doğrusu Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında 4 ya da 5 defa kullanıyorum.

Bu yöntem zeytinde temel üç zararlısı;

Zeytin uc zararlısı,
Zeytin güvesi_ ki en çok zararı verir,
Kabuklu bit

için kullanılır. Ve etkilidir.

Zaten bu hastalıklar için yılda 5_6 defa zehirli _ bordo bulamacı hariç_ kullanılmaktadır.

Gülleci bulamacı yapımı biraz zahmetli ama oldukca ucuz ve besleyici doz aşımında hiç bir zararı olmayan doğal bir ilaçtır. Mayıs ayından başlayarak ağustos ayının sonuna kadar ayda iki defa sadece gülleci bulamacı kullanılabilir.

Şimdi bu uygulamaya;

her atımda etidot67 kullanılırsa zeytinde meyve tutumunu sağlayan bor verilmiş olur.

Ve etidot67 bir mantar hastalığı olan zeytin dal kanserine de etkilidir. Oldukca ucuzdur ve yerlidir.;)

karıştırılırsa, zamandan ve maliyetten kazanılmış olur.

Eğer hastalıklara karşı koruyuculuk ve yaprak gübresi etkisi arttırılmak isteniyorsa bu karışıma EMEK gübre( yosun_alg) karıştılarak kullanılabilir. O da diğer yosun gübrelerinden çok daha etkili ve yerlidir.:)

Gülleci bulamacı+etidot67 istenirse emek gübre;


Eğer zeytinlerde dal kanseri varsa;
Zeytinler hasat edildikten ve kısmen budama yapıldıktan sonra bir defa kullanılmalı.

Buna imkanı olamayanlar;

zeytin dal kanserine (mantar) karşı _ ki bildiğim insan ayaklarındaki mantara karşı kullanılıyor_ sadece etidot67 kullanılır. Aynen bordo bulamacı kullanır gibi;

zeytinler hasat edilip budandıktan sonra 3 ya da 4 defa...


Buradaki amaç bakırın zehirli etkisinden dolayı bordo bulamacını menüden çıkarmak.

Saygılar.

Halil Önen
24-11-2011, 17:14
.Bizim buralarda zeytin hasadı bitti.Bahçeme gülleci bulamacı ile etidot67 uygulamak istiyorum.Ne zaman uygulamamı önerirsiniz birde tanka öncelikle hangisini koymam gerekir?

Eğer zeytinde dal kanseri ve tehlikesi varsa;

zeytin hasat edilikten ve kısmen budama yapıldıktan hemen sonra mutlaka gülleci bulamcı +etidot67 kullanılmalı.

100 lt. suya 2 kg. gülleci bulamacı oranında _dal kanseri için_ önce suya katılır ve karıştırılır.

10 lt. suda etidot 67 ( binde 5 oranında ) eritilir ve karışıma ilave edilir.

Diğer uygulamalar karışımda jelleşmeye sebeb olur ve suya karışımını zorlaştırır.

Bu uygulama yılda en az üç defa yapılır.

Özellikle;

zeytine soğuk vurduğunda _ ki dal kanseri en çok o zaman ortaya çıkar_ dallarda çatlama olduğunda mutlaka kullanılmalıdır.

Yani zeytin dal kanserine karşı;

hasattan hemen sonra ve soğuk vurduktan sonra mutlaka _ birer defa_ kullanılmalıdır. Dal kanserine karşı diğer uygulamalar kış ya da yaz aylarında yapılabiliyor. Hastalığın şiddetine göre uygulama arttırlır.

çakıcı
25-11-2011, 05:24
İlgi ve alakanıza teşekkür ederim.İyik, varsınız.

merkal
25-11-2011, 13:44
Halil bey, çok teşekkürler. Bu uygulama limon ve mandalinada'da uygulanabilirmi? Ateş yanıklığı olan armut içinde kullanılabilirmi ?

merkal
25-11-2011, 15:13
Halil bey, Etidot67 yerine Mebor-5 daha iyi değilmi. Teşekkürler.

denizakvaryumu
25-11-2011, 15:20
Bu yıl zeytinde _ bir çok üründe_ verim bol olacak.

Çünkü çiçeklenme öncesi yağmur yağdı. Bilirsiniz zeytin çiçeklenme öncesi mutlaka sulanmalı, verimi arttırmak için.

Nisan yağmurları iyi geldi, hani şu İncili Çavuşun 'altın saban' kadar değerli dediği...

Çiçek tomurcukları kendini gösterdi.

205713

Ve Mebor 5 kullanma zamanıdır.

İçinde %5 çinko ve % 5 bor bulunan organik bir yaprak gübresi. Hedef daha çok tane bağlaması içindir. Borun bu etkisi var, zaten topraklarımız bor olarak genelde fakir.

Yok yılında kullanacağım ki sonuçlarını göreyim.
Bilirsiniz zeytin yaprağı diğer geniş yapraklılara ve yaprak yapısına göre mikro elementleri bünyesine az alıyor.

3 defa kullanmalıyım.

1) Çiçeklenmeden önce dekara; 100 lt suya 300 cc.
2) Çiçeklenmeden sonra dekara; 100 lt. suya 300cc.
3) 2. uygulamadan 30_40 gün sonra...

Sevgili kayastop geçen yıl kullanmış. Sonuçlarını sordum; varyılıda kullandım, anlayamadım demişti.

Geçen gün Sevgili Hülya kullanmış Mebor 5; Ayhan Kaptandan duydum.

205721



Etidot 67 mi Mebor 5 mi ben de merak ediyorum :)

Halil Önen
25-11-2011, 18:58
Halil bey, çok teşekkürler. Bu uygulama limon ve mandalinada'da uygulanabilirmi? Ateş yanıklığı olan armut içinde kullanılabilirmi ?




Limon, mandalina ve portakalda gülleci bulamacı kullandım. Tam bir sonuç almış değilim.

Mandalinanın ve portakalın teze sürgünlerinde oluşan akar hastalığını önlemede zorlandım. Sık kullanmak zorunda kaldım.

Çünkü akar hastalığına yakalan yaprak içe doğru kıvrılıyor ve ilaç içeriye işlemiyor. İyice yıkamak gerekiyor.


Birde limonun taze uç sürgünlerinin bazılarında _ çok azdı ama_ bilemediğim bir hastalık gördüm. Onu önlemedi. Ama gülleci bulamacını iki defa kullanmıştım kaoline karıştırarak. Belki azalttı, bilemiyorum.

Armut ateş yanıklığına karşı gülleci bulamacı+kaolin kullandık. Bu şekilde daha iyi sonuç aldık.

Ateş yanıklığına karşı tek olarak gülleci bulamacı kullanmadım.

Ama armut ateş yanıklığına Kaolin+gülleci bulamacı+etidot67 kullanılabilir. Bu diğer hastalıkları da önler diye düşünüyorum.

Halil Önen
25-11-2011, 19:44
Etidot67 yerine Mebor-5 daha iyi değilmi.[/B]

Mebor5 i kullandık. İyi sonuç aldık.

Etidot67 yi bu yıl daha yaygın bir şekilde kullanacağız.

Her ikisi için küçük bir denemede benzer sonuçlar aldım.İz element sorunu yoksa _ ya da çinkonun sürgün vermesini istiyorsan_ Mebor 5 iyidir.


Yüksek oranda bor ve dal kanserine diyorsan Etidot 67.

Benzer ise fiyatlar konuşur.:)

Halil Önen
25-11-2011, 19:46
Etidot 67 mi Mebor 5 mi ben de merak ediyorum :)

Bu yıl etidot 67 deneme zamanıdır.:)

mrduran
25-11-2011, 20:40
Bu yıl etidot 67 deneme zamanıdır.:)

Sayın Halil Bey;

Humas, T.K.İ.' den satış yapılmıyormuş artık, ana bayilikler aracılığı ile yapılıyormuş.

Yakında vede sayenizde, Etidot-67' yi de Eti Maden İşletmeleri satmayacak gibime geliyor. Bal kokusu aldırıyorsunuz herkese efendim:)) Ana bayiliklere devri söz konusu olur bu gidişle.

Şifreli bir şeyler mi yazsak diyordum.

Herkese teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla lütfen.

denizakvaryumu
26-11-2011, 12:25
Ama armut ateş yanıklığına Kaolin+gülleci bulamacı+etidot67 kullanılabilir. Bu diğer hastalıkları da önler diye düşünüyorum.

Halil Bey,
burdaki karışım nasıl oluyor?

Önce gülleci bulamacını hazırlayıp soğuduktan sonra kaolin ve E.67 yi mi karıştırıyoruz?

Halil Önen
26-11-2011, 18:19
Halil Bey,
burdaki karışım nasıl oluyor?

Önce gülleci bulamacını hazırlayıp soğuduktan sonra kaolin ve E.67 yi mi karıştırıyoruz?

1 _Önce kaolini bir kapta sulandırlıp, su dolu tanka ( 400 lt. gibi) konuyor.

2_Gülleci bulamacını bir kap suda karıştırılıp _ 10 lt gibi_ tanka ilave ediliyor.

3_ Son olarak etidiot 67 ( 10 lt.gibi_ eritilip, ilave ediliyor.

Uyarı: 10 lt. suda kaolin veya gülleci bulamacı sulandırıp üzerine _ toz halde_ etidot 67 konursa bu biraz jelleşmeye yol açar.

Diğer uygulama;

gülleci bulamacı su dolu bir kaba_ tanka_ konuyor.

Editod67 bir kapta eritilip, tanka ilave ediliyor.

Not: Gülleci bulamacı _ yani kireç ve kükürt karışımı_ yapıldığında bir yere konur soğumaya bırakılır. Daha sonra çökme görülür. Üste serum gibi bir sıvı ve atta tortu oluşur. Üsteki serum alınır _ alınırken tülbent vb. süzgeç kullanılırken tortunun karışması önlenir.

Tortu da güçlü bir ilaçtır: Yarı yarıya su ilave edilir ve tüm ağaçların bellerine sürülür. Özellikle ağaç kabuklu kurt, salyangoz ve kırlangıç böceğine etkilidir. Gövde üzerinde oluşan mantar _ kanser hastalıklarında da kullanılır.


Saygılar

aycan
26-11-2011, 18:43
Halil bey; Urlada ağustos ayında aniden 8 yaşlarındaki şeftalim aşırı zamklanarak kurudu.Geçen hafta gittiğimde diğer 3 şeftali ve bir eriktede zamklanma başlamış.Bu hafta acilen bordo bulamacı atayım diyorum.Ama hazırlar % 20 etken maddeli imiş.% 40 **** 60 etken maddeli at dedi bir ziraat çi.Ne atacağımı bilmiyorum.yardımınızı rica ediyorum.Birde kök kurdu varsa ilaçlama bu zamanda olurmu.Bu konularda denenmiş tecrübeleriniz vardır umarım.Tavsiyenizi bekliyorum teşekkür ederim.

Halil Önen
26-11-2011, 19:57
Halil bey; Urlada ağustos ayında aniden 8 yaşlarındaki şeftalim aşırı zamklanarak kurudu.Geçen hafta gittiğimde diğer 3 şeftali ve bir eriktede zamklanma başlamış.Bu hafta acilen bordo bulamacı atayım diyorum.Ama hazırlar % 20 etken maddeli imiş.% 40 **** 60 etken maddeli at dedi bir ziraat çi.Ne atacağımı bilmiyorum.yardımınızı rica ediyorum.Birde kök kurdu varsa ilaçlama bu zamanda olurmu.Bu konularda denenmiş tecrübeleriniz vardır umarım.Tavsiyenizi bekliyorum teşekkür ederim.

Sayın Aycan,

Kök kurdu değildir.

2-3-4 yaşındaki fidan ise kök kurdu olabilirdi. Bu kadar büyük ağacı kök kurdu kurutamaz. Yarım metre derinde kazık kök bölgesine _ kazıp bakabilirseniz görülür_ çok yoğun saldırı olması gerekirdi_ ki buna ihtimal vermiyorum.


2. si;
aşırı sulama ya da taban suyunun yükselmesi köklerin çürümesine yani kök boğulmasına sebep olur.

3.sü;
susuz kalma _zamklaşma ile beraber_ şeftafli, erik ağaçların kurumasına sebep olur. Ağustos ayında kuruması susuz kalma ihtimalini çoğaltıyor ama...

4. sü;

Kök kanseri olabilir. Yani bir çeşit nematod zamklaşmayla beraber ağacı kurutur.

Eğer taban suyu ve susuzluk değilse; mematod olabilir. Çünkü nematot şeftaliyi sever.

Yapmanız gereken;

şeftali ve erik ağacınızın köklerini kazıp bakın. Köklerde yumrular görürseniz bu nematoddur.

Bordo bulamacı kullanmak, gülleci bulamacı kullanmak, kireç v.b sürmek çözüm değildir.

Kökte bir problem var - gövde de değil- ve bunu çözmelisiniz.

Tespitiniz nematod olursa, yazarsanız çözüm üretiriz.

Kolay gelsin

Halil Önen
26-11-2011, 23:42
Halil bey,

Arbequina meyvesi edremit/Ayvalık çeşidi meyvesine çok benziyor.
Fide halinde iken meyve vermesi verimlimlilik açısından ve asimetrik çekirdeği Gemlik gibi.
Gönderdiğiniz fidenin bugün itibari ile fotoğrafı aşağıda. Bodur değil budanarak bodur tutuluyor notunuzu unutmadım. Bu çeşid bodur değil midir?
Zeytin batıya Anodolu'dan gittiğine göre :o

Değerli dostum:

arbequina'ya iyi bakmışsınız. Daha ilk yılında meyve vermiş. Bendekilerin hepsi meyve vermedi.

Evet ayvalık çeşidine çok benziyor.

257156

3. yılda tam verime yatıyormuş.

257157

Çalı formunda zeytinlerle_ deliceler_ verimli zeytinlerin bir dizi aşılama sonucunda elde edilmiş, yağ kalitesi ve verimliliği en üst seviye çıkarılmış bir çeşit.

Enine değil boyuna dallanma gösteriyor. 3-4 yaşından yaşlı _ en verimli dönemi_ dal istenmiyor. Dallar hep bu yaşta tutularak en yüksek verim sağlanıyor.

Budama tekniği farklı.

Tek gövde üzerinde ama en çok 2.5 m yükseklik isteniyor. Yani tepeden vuruluyor.

2. yılı doldurduğunda alt ve kalın dallardan bir veya ikisi çıkarılmaya başlıyor. Yan güçlü dallara izin verilmiyor ki bu dallar fazla büyümüyor ama kalınlaşıyor.

Hiç budanmazsa çalı formuna benzerlik oluşturuyor. Yani _benzetme iyi olmayabilir_ leylandiye benziyor.:)

257164

Ana dal_ lider_ korunmalı yan dal gelecek yıl kesilecek. Şimdi güçlü kök gelişimi için bırakılıyor. Aslında ilk iki yıl hiç budama yapılmıyor.

257165

İdeal büyüme bu şekilde olmalı... Daha doğrusu sizin ki gibi.

Teşekkürler

Halil Önen
27-11-2011, 00:00
Sayın Halil Bey;

Humas, T.K.İ.' den satış yapılmıyormuş artık, ana bayilikler aracılığı ile yapılıyormuş.

Yakında vede sayenizde, Etidot-67' yi de Eti Maden İşletmeleri satmayacak gibime geliyor. Bal kokusu aldırıyorsunuz herkese efendim:)) Ana bayiliklere devri söz konusu olur bu gidişle.

Şifreli bir şeyler mi yazsak diyordum.

Herkese teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla lütfen.

Doğru söylersin dostum.

Artık dünyayı liderler ve yönettiği devletler değil şirketler yönetiyor, ipin ucu onların elinde, diğer ucu halkların boğazında...

Yakup
27-11-2011, 12:10
Halil Bey, bir soruda benim sormam gerekti şimdi. Bugün Ali Amca'ya uğradım. Zeytin topluyorlardı. Bu taraflarda zeytinler çok buruşuk. Dedi ki Ali Amca, "Bu son yıllara kadar zeytinde böyle buruşma olmuyordu. Eskiden kar yağardı, şimdi kar da yağmıyor. (Geçen sene, lodos olduğu için buruşma olmamış.) Sadece 1 sabah kırağı yaptı ve zeytinler buruştu." Kırağıdan önce 1 numara olan zeytinler şimdi 2-3 numara oldu.
Zeytini buruşmadan korumak için yapılabilecek bir şeyler var mı?

Şimdi Ali Amca gibi bir çok zeytinci, budamayı erken ilk baharda yapıyor. Böylece 1 defa budama yapıyor. Çünkü zeytin dallarını keçisi olanlar o dönemde bedavaya seve seve topluyorlarmış. Hayvanlar dalları yiyebilsin diye bordo bulamacını da budamadan sonra atıyor.
Şimdi, Gülleci+Etidot-67 'yi budama yapmadan son baharda atsa, ne netice bekleriz.
Zeytin için temel ilaçlama hangi dönemde ve hangi dozda yapılmalı?
(Sanırım Ali Amcanın 10-15 zeytininin bakımına el koyacağım.:) )

Saygılarımla

Yakup
27-11-2011, 12:18
Yukarıda "çinko" bahsi geçtiğinden bir abimizin söylediğini aktarayım dedim. Geçen sene kışın çinko vermiş ceviz ağaçlarına. Meyveler düşmemek için baya inat etmiş.
Etidot-67 nin daha ucuz temini için, taliplisi olan arkadaşlar köylerinde anlatsınlar. Kargo yerine ambar ile gönderirsek o zaman çok ucuza yüksek çözünürlüklü bor alabilirler.
Bor ürünü satan yerli firmalar da bizim firmalarımız, Eti Maden de bizim firmamız. Önemli olan doğru uygulamayı en ucuza yapabilmeniz. Nitekim,Yerli firmalar da ürünlerindeki boru Eti Maden den temin etmekte olmalılar. (Çünkü daha ucuza temin edemezler). Bitkinin iz elementlere ihtiyacı var. Bunu ne şekilde vereceğinize karar vermek için, nakliye fiyatları alıp biraz çarpma bölme işlemi yapmak yeterli.
(Hem nitekim ürettiğiniz ürünler de bizim:dilli:, aynı ürünü ne kadar ucuza üretirseniz o kadar iyi.)
Lütfen kimse yanlış anlamasın. İnsanımız bilgisini paylaşmaya çok açık değil. Bu nedenle bir çok köylü, çözümleri arkadaşına anlatmıyor. Eğlenmeye ayırdığımız vaktin birazını öğrenmeye, öğretmeye ve denemeler yapmaya ayırmalıyız. Bana, tabi senin tuzun kuru, devlet babadan maaşını alıyon diyebilirsiniz. Bunu tartışmam, belki de %100 haklı bir yorum olur. Ancak, benim bildiğim ve inandığım vatan severlik, yanlışları elimizle ya da dilimizle düzeltmeye çalışmaktan geçiyor. Dediğimi anlamayanların büyük kısmı, topraklarını kaybedeceklerdir. Ama 3 yıl sonra ama 13 yıl sonra.
Ne demiş büyüklerimiz; "İyilik yap, denize at. Balık bilmezse, ^Halık bilir."

aycan
27-11-2011, 14:57
Ben geçen sene bir çay kaşığı borik asiti 16 lt lik tulumbaya koyarak (çinko sülfatla birlikte)5 yıldır meyve tutmayan erikten meyve aldım.Kardeşimde benden kopya çektı.O da sonuçtan çok memnun.

aycan
27-11-2011, 15:05
Deliceye aşılanmış verimli türlerden 10 kadar zeytin fidanına ihtiyacım var .Ayrıca sertifikalı birkaç meyve fidanıda almak istiyorum.İzmirde sertifikalı fidan satan yer varmı acaba.

Yakup
27-11-2011, 16:18
Ben geçen sene bir çay kaşığı borik asiti 16 lt lik tulumbaya koyarak (çinko sülfatla birlikte)5 yıldır meyve tutmayan erikten meyve aldım.Kardeşimde benden kopya çektı.O da sonuçtan çok memnun.

Halil Beyin sayfasında cevap yazmam çok uygun değil, kendisinin hoş görüsüne sığınıyorum.

İster boraks dekahidrat, ister borik asit, ister etidot-67 kullanın. Tarımdaki fonksiyonları aşağı yukarı aynıdır. Bunlar bir birlerini ikame ederler. Boraks dekada %36, Borik asitte %56 ve Etidot-67 de ise %67 oranında B2O3 vardır. Etidot-67 nin farkı daha yüksek çözünürlük ile pH değerinin nötr e yakın olmasıdır.

Sn. aycan,
Eriklere bor + çinko karışımını ne zaman verdiniz?

Saygı ve selamlarımla

aycan
27-11-2011, 19:49
meyve çiçeklerinin % 80 i döküldüğünde yapraktan uyguladım.Geçtiğimiz sonbaharda hasat sonrası çinko sülfat atmıştım yine yapraktan.Yumusak çekirdeklilerde geçerliymiş ama ben hepsine atmıştım.

aycan
27-11-2011, 20:03
Bilmişlik olsun diye yazmadım.Tecrübeli bir ziraat mühendisi ağabeyin önerisi üzerine yapmıştım.Deneyimimi aktarmak istedim.Halil bey size karşı bir saygısızlık olduysa özür dilerim.Çok bilseydim ağaçlarım zamklanmazdı.Bütün gün forumda humik asit bölümünü okudum.Yine bu konudada Halil bey sizden yardım isteyeceğim galiba.Zaman,çeşit ,miktar..gibi.

Keyf Bahçesi
27-11-2011, 22:34
Deliceye aşılanmış verimli türlerden 10 kadar zeytin fidanına ihtiyacım var .Ayrıca sertifikalı birkaç meyve fidanıda almak istiyorum.İzmirde sertifikalı fidan satan yer varmı acaba.
sayın aycan bey
ödemiş fidancılıkta söz sahibidir.şayet irtibat kurarsanız hem sertifikalı ve hem de ziraat mühendisinden gerekli bilgileri alabileceğiniz çok fidancı var.hem de istediğiniz her türlü ve cinsten fidan bulabilirsiniz.Ödemiş'in Bademli köyünde çok büyük kooperatif de var.Bir kaç tane zıraat mühendisi çalışıyor.Tutmayanları bedelsiz alıyorsunuz ama hepsi tutar gereğini yaparsanız.saygılar.

Halil Önen
28-11-2011, 02:08
Halil Bey, bir soruda benim sormam gerekti şimdi. Bugün Ali Amca'ya uğradım. Zeytin topluyorlardı. Bu taraflarda zeytinler çok buruşuk. Dedi ki Ali Amca, "Bu son yıllara kadar zeytinde böyle buruşma olmuyordu. Eskiden kar yağardı, şimdi kar da yağmıyor. (Geçen sene, lodos olduğu için buruşma olmamış.) Sadece 1 sabah kırağı yaptı ve zeytinler buruştu." Kırağıdan önce 1 numara olan zeytinler şimdi 2-3 numara oldu.
Zeytini buruşmadan korumak için yapılabilecek bir şeyler var mı?

Şimdi Ali Amca gibi bir çok zeytinci, budamayı erken ilk baharda yapıyor. Böylece 1 defa budama yapıyor. Çünkü zeytin dallarını keçisi olanlar o dönemde bedavaya seve seve topluyorlarmış. Hayvanlar dalları yiyebilsin diye bordo bulamacını da budamadan sonra atıyor.
Şimdi, Gülleci+Etidot-67 'yi budama yapmadan son baharda atsa, ne netice bekleriz.
Zeytin için temel ilaçlama hangi dönemde ve hangi dozda yapılmalı?
(Sanırım Ali Amcanın 10-15 zeytininin bakımına el koyacağım.:) )

Saygılarımla

Lodos en sıcak rüzgar meyvenin erken olgunlaşmasını sağlar.

Zeytinde buruşmayı önlemenin yolu Ağustos sonu ve eylül ayında mutlaka su verilmeli _ki son yağmurdan 55 gün geçti, ağaca ve taneye yeterli su yürümedi. Ağaç meyvedeki suyu geri almaya başladı. Bitkilerin doğal yasası; kendi yaşamı için yavrularından vaz geçiyor, kendini kıtlığa hazırlıyor.

Kısa süreli susuzluk _ kuraklık_ dönemlerinde kökün kullanabileceği nemi sağlamanın yolu su tutan toprak düzenleyiciler kullamak. Suyu ve besini bünyesinde tutan, gerektiğinde köke veren bir çeşit zeolit olan klino en uygunu.

Son yağmurdan sonraki kısa süreli kuraklık ve arkasından havaların soğuması üreticiyi yanılttı. Eylül ayında m2 ye düşen yağmurun dağılımı _ özellikle Ege için_ mevsim ortalamalarını çok altında.

Özel formül ise köklere _ toprağa_ zeolit(klino) kullamak ve suya Pseudomanas Fluorescans ilave etmek.

Eğe bölgesi için uzun kuraklık dönemine girdik. Geçen iki yıl iyi yağışlar oldu. Artık yağışlar azalacak ve daha doğrusu düzensizleşecek.

Örneğin iki ayda on kere yağması gereken yağmur iki ya da üç kere ve daha az yağacak.

Bu kararsızlık 10 ile 12 yıl sürecek ve bu sürenin son iki yılı şiddetli tam bir kuraklık yaşanacak. Yine göller, nehirler, barajlar kuruyacak. Susuzluk geri gelecek. Aşırı sıcaklarla karada ve denizde yüklü buharlaşmalar olacak.

Yine unutulan su tasarrufu söylemleri en yetkin kişilerce dillendirilecek, kuraklık senaryoları yazılacak. Cemreler olan inanç azalacak, önce suya mı havaya mı düştü tartışmaları başlayacak.


Bu sürenin sonunda;
''Doğada hiç bir şey yok olmaz'' denen doğa yasası _ tekrar _işleyecek. Kızan buhar soğuyan su olarak geri dönecek. Her tekrarından daha şiddetli ve daha kararsız olarak. Şiddetinin boyutu _ daha üç yıl öncekinin_ önceki yaşananları aratacak kadar olacak.

Yine göller, dereler, nehirler taşarak_ İstanbulu hatırlayın daha dün gibi, ondan önce İzmiri_ yatağından edilen suyun gücü cana mala geldiğinde yanan yüreklere, dolan barajlar su serpecek.

Bu yazıyı okuyanlar nostradamus hortladı sanacak. :) Asıl tartışma ise, balık hafızasının sosyo_ekonomik boyutu masaya yatırılacak, tarihten ders alıp almadığına bakılacak.

Ve asıl önemlisi bu _tekrar tekrar eden bu tekerarlar _ senaryo ya da komplo teorileri gibi görülecek.

...

Halil Önen
28-11-2011, 02:18
Şimdi, Gülleci+Etidot-67 'yi budama yapmadan son baharda atsa, ne netice bekleriz.
Zeytin için temel ilaçlama hangi dönemde ve hangi dozda yapılmalı?
)

Birincisi;
Zeytinde hasattan hemen sonra atılmalı.

Sebebi ise;

zeytin hasat edilirken küçük dallar kırılıp zarar görür. Ulaşılmayan dallar kesilir adeta budama yapılır. Bu zorunlu. Didin bakın hasat edilen tüm zeytinlerin altı kesilen, kırılan, kopan dallarla dolu.

Ağaç kış dinlenmesine giriyor _ aslında büyüme devam ediyor_ soğuğa ve zararlılara onların yuvalanmalarına açık.

Gülleci bulamacı ve etidot 67 ile korunmalı.

Bor ve benzeri ürünler meyve tutumu için kullanılıyor. Ürünlerin üzerinde çiçekten önce, meyve dönüştüğünde ve meyve de kullanılır diyor ve bu doğrudur;

asıl önemlisi,

ağaç uyanmaya yakın kullanılmalı. Zeytinde ise meyve gözleri oluşmadan. Yani dal ile yaprak arasında meyve salkımları uyanmadan kullanılmalı, daha çok salkım yapması için...

257287

Örnek;

var yılında ince bir dalda_ 30 cmlik boy_ 15 salkım ortaya çıkar. Ve 20 tane zeytin yapar.

257285

Yok yılında meyve verecek 5 salkım ortaya 7-8 tane verir.

Yok yılı sebebi salkımların az oluşudur_ ki bu zeytinin genlerinde var. Bor azlığı bunu tetikler ve daha az meyve olur.

Diğer meyveler için de aynı kural işler.

257286

Kısaca:
Ortaya çıkmış salkım üzerinde daha çok meyve oluşturmak ve tutmak yerine_ ki doğrudur_ daha çok salkım vermesini sağlamaktır.

257283

3,5 yaşını yeni geçti...

257284

Resimlerin hepsi aynı kişiye! ait. Kardeşlerinin çoğu böyle...;)

Saygılar

omerr
28-11-2011, 15:05
Halil bey merhaba
ben İzmir Foçadan Ömer bu yaz telefonla sizinle görüştük ama görüşmek nasip olmadı (araç arıza yaptı)
size bi sorum olacak bahçemde erik ve şeftali ağaçları var ağaçın gövdesinde beyaz pamuksu ve nokta şeklinde bir zararlı var Bıçakla vada fırçayla sıyırmama rağmen bitiremedim. sizce ne kullanmam lazım cevabıniz için şimdiden teşekürler

Halil Önen
29-11-2011, 22:43
...
Etidot-67 nin daha ucuz temini için, taliplisi olan arkadaşlar köylerinde anlatsınlar. Kargo yerine ambar ile gönderirsek o zaman çok ucuza yüksek çözünürlüklü bor alabilirler.

Bor ürünü satan yerli firmalar da bizim firmalarımız, Eti Maden de bizim firmamız. Önemli olan doğru uygulamayı en ucuza yapabilmeniz.

Teşekkürler Yakup bey Etidot67 yi bizlere kazandırdığınız için.

Sulama suyu ile kökten verilebilmesi çok güzel.

Saygılar

Halil Önen
29-11-2011, 22:47
Ben geçen sene bir çay kaşığı borik asiti 16 lt lik tulumbaya koyarak (çinko sülfatla birlikte)5 yıldır meyve tutmayan erikten meyve aldım.Kardeşimde benden kopya çektı.O da sonuçtan çok memnun.

Çinko toprakta çok az bulunan bir mikroelemet ama yokluğu çok kötü. Mandalina limon, portakal gibi meyveler daha çok ihtiyaç duyuyor.

Halil Önen
29-11-2011, 22:51
Deliceye aşılanmış verimli türlerden 10 kadar zeytin fidanına ihtiyacım var .Ayrıca sertifikalı birkaç meyve fidanıda almak istiyorum.İzmirde sertifikalı fidan satan yer varmı acaba.

Sn. Aycan bey özelden yazmıştınız ayrıca, cevap yazdım. Ben de fidanları size yazdığım yerden aldı sorun yaşamadım, sertifikalıdır.

Oradan deliceden aşılanmış fidan da bulabilirsiniz.

Halil Önen
29-11-2011, 22:53
Halil Beyin sayfasında cevap yazmam çok uygun değil, kendisinin hoş görüsüne sığınıyorum.

Ben de sizin sayfanıza yazıyorum ama...;)

Halil Önen
29-11-2011, 22:58
...Deneyimimi aktarmak istedim.Halil bey size karşı bir saygısızlık olduysa özür dilerim...

Olur mu öyle şey Sevgili aycan, dostlar arasındayız ve bildiklerimizi_ tecrübeyi_ paylaşıyoruz.Bundan güzel bir şey olabilir mi?:)

Halil Önen
29-11-2011, 23:02
sayın aycan bey
ödemiş fidancılıkta söz sahibidir.şayet irtibat kurarsanız hem sertifikalı ve hem de ziraat mühendisinden gerekli bilgileri alabileceğiniz çok fidancı var.hem de istediğiniz her türlü ve cinsten fidan bulabilirsiniz.Ödemiş'in Bademli köyünde çok büyük kooperatif de var.Bir kaç tane zıraat mühendisi çalışıyor.Tutmayanları bedelsiz alıyorsunuz ama hepsi tutar gereğini yaparsanız.saygılar.

Teşekkür ederim Sayın Kıdemli müdürüm.

Dediğiniz adresten güzel fidanlar aldığınızı ve memnun olduğunuzu biliyorum. Yardımınızın için çok sağ olur.

Saygılar

Halil Önen
29-11-2011, 23:11
Halil bey merhaba
ben İzmir Foçadan Ömer bu yaz telefonla sizinle görüştük ama görüşmek nasip olmadı (araç arıza yaptı)
size bi sorum olacak bahçemde erik ve şeftali ağaçları var ağaçın gövdesinde beyaz pamuksu ve nokta şeklinde bir zararlı var Bıçakla vada fırçayla sıyırmama rağmen bitiremedim. sizce ne kullanmam lazım cevabıniz için şimdiden teşekürler

Evet Ömer bey yazın size gelecektik araba arıza yaptı gelemedik.:)

O zaman Sn. Acemi çaylak bize ziyarete gelmişti Muttalip bey'le, Sn. Egetropikal'e uğradık sonra bizim köye giderken yolda kaldık, size gelemedik. Borcum var bir ara gelirim. ( Siz menemen' de muhtarın kahvede benim sağdıcı bulun, o da benim gibi düşük çenelidir. Ondan sohbet çıkar);)

Dediğin yörede erik ve şeftali ağacının kökleri asitli toprağa ulaşmış olabilir. Sizin ağaçların köklerinde daha doğrusu toprakta bir sorun var ve gövdeye bu şekilde yansıyor olabilir.

Görüşmek üzere selamlar.

denizakvaryumu
30-11-2011, 08:34
Sn. Aycan bey özelden yazmıştınız ayrıca, cevap yazdım. Ben de fidanları size yazdığım yerden aldı sorun yaşamadım, sertifikalıdır.

Oradan deliceden aşılanmış fidan da bulabilirsiniz.

Antalya'daki bahçeye zeytin dikeceğim ,ben de öğrenebilir miyim bu fidancının adresini?

Bu bahçe yaklaşık 800 rakımda turunçgil olmuyor ancak etrafta incir -zeytin-fındık ağaçları var ve çok da verimliler.

Bodur Zeytin (Arbequina-18) la vira bismillah demek istiyorum , bu fidanı nereden temin edebilirim.

bahtiyar02
30-11-2011, 11:40
2011 - 2012 Satışa Hazır Fidanlarımız (http://www.nedimfidancilik.com/index.php/satistaki-fidanlarimiz.html) Buraya bir göz atın derim.
Saygılar

egetropical
30-11-2011, 19:22
Antalya'daki bahçeye zeytin dikeceğim ,ben de öğrenebilir miyim bu fidancının adresini?

Bu bahçe yaklaşık 800 rakımda turunçgil olmuyor ancak etrafta incir -zeytin-fındık ağaçları var ve çok da verimliler.

Bodur Zeytin (Arbequina-18) la vira bismillah demek istiyorum , bu fidanı nereden temin edebilirim.

sayın denizakvaryumu arbeguina gerçekten iyi bir çeşit,
sıra arası 4 metre, sıra üzeri 1,5 metrede dikilir. bende 700 adet aldım. ispanydan orjinal fidanlar. fidan konusunda yardımcı olurum.
bu zeytin' den 0,1-,02 dizem sızma zeytinyağı çıkıyor.
yakında satışada başlıyacağım. (orjinal ispanyol olint marka )

büyük alanda dikim düşünüyorsanız yarısı arbequina ve arbosana türü planyaın. ikiside bodur. tek fark zeytin olgunlaşma dönemi 15-20 gün sonradır.

Halil Önen
30-11-2011, 20:07
Antalya'daki bahçeye zeytin dikeceğim ,ben de öğrenebilir miyim bu fidancının adresini?.

Bu fidancıda yerli bir kaç çeşit var.

Bodur zeytin yok.

Budur zeytin yurt dışından geldiğinden mutlaka 'Bitki Muayene Raporu' nun olması gerekiyor.

'Zir.Müc.Arş.Ens. tarafından ..... tarihinde yapılan nematod tahlili temizdir.' diye;

Tespit Edilen Hastalık veya Zararlılar tahlilinin yapılmış olması gerekiyor.

Sn. Egetropikal zeytinlik araştırmalarında görev almış _son dönemlerde Solgunluk hastalığına karşı denemeler yapmaktaydı_ bilgi birikimi olan bir arkadaşımız. Bende kendilerinden ara sıra bilgi alıyorum.

Bodur zeytin konusunda size yardımcı olabilir, Sevgili Denizakvaryumu.

Halil Önen
30-11-2011, 20:18
sayın denizakvaryumu arbeguina gerçekten iyi bir çeşit,
sıra arası 4 metre, sıra üzeri 1,5 metrede dikilir. bende 700 adet aldım. ispanydan orjinal fidanlar. fidan konusunda yardımcı olurum.
bu zeytin' den 0,1-,02 dizem sızma zeytinyağı çıkıyor.
yakında satışada başlıyacağım. (orjinal ispanyol olint marka )

büyük alanda dikim düşünüyorsanız yarısı arbequina ve arbosana türü planyaın. ikiside bodur. tek fark zeytin olgunlaşma dönemi 15-20 gün sonradır.

Hayırlı olsun Tayfun bey,

benim aldığım firma 3 bin, 5 bin fidan siparişi olmadan talebi kabul etmiyordu. Siz sayı önemli olmadan satış yapacak mısınız?

Başarılar diliyorum.

aycan
30-11-2011, 20:22
Halil bey cevabınız için teşekkür ederim.Şimdi gördüm ve okudum.Zeytin çeşitlerinde(bodur veya normal)susuzluğa dayanıklılık konusunda fark varmı acaba.Dikmek istediğim arazinin toprağı su tutma konusunda çok zayıf.Birde doğu yönünde meyılli, çok güneş alıyor.Babam orada zeytin olmaz dikme diyor, ama ben kendimize yetecek kadar 15-20 tane dikmek istiyorum.Toprağın ıslahını ise bu forumdaki bilgi sahibi öğreticilerimize güveniyorum.Ayrıca bay **** bayan olmam önemli değil ama ,ben bay değil bayan ım.

egetropical
30-11-2011, 20:35
Hayırlı olsun Tayfun bey,

benim aldığım firma 3 bin, 5 bin fidan siparişi olmadan talebi kabul etmiyordu. Siz sayı önemli olmadan satış yapacak mısınız?

Başarılar diliyorum.

Teşekür ederim halil abi,
sayı aslında önemli. ben bu türün tanınması için (küçük bahçe kurmak isteyenler, kendi zeytinyağını üretmek için) istenen sayı kadar satabilirim.
Fidanlar orjinal ispanyol OLİNT markalıdır.
Ayrıca küçük tip. ev tipi zeytinyağı makinasıda temin ederim. saate 100 kg., 200 kg. ve 400 kg. kapasiteli.

Halil Önen
30-11-2011, 21:53
Halil bey cevabınız için teşekkür ederim.Şimdi gördüm ve okudum.Zeytin çeşitlerinde(bodur veya normal)susuzluğa dayanıklılık konusunda fark varmı acaba.Dikmek istediğim arazinin toprağı su tutma konusunda çok zayıf.Birde doğu yönünde meyılli, çok güneş alıyor.Babam orada zeytin olmaz dikme diyor, ama ben kendimize yetecek kadar 15-20 tane dikmek istiyorum.Toprağın ıslahını ise bu forumdaki bilgi sahibi öğreticilerimize güveniyorum.Ayrıca bay **** bayan olmam önemli değil ama ,ben bay değil bayan ım.

Ben sizi bay zannettim, çok özür dilerim.

Özel yazışmada ''50 kadar ağaç diktim, 3.5 dönüm üzüm bağım var oraların çevresine zeytin, badem ve çeşitli meyveler diktim'' diye yazınca _ ki bunları bir bay üretici söyleyebilir diye_ ön yargıya düşmüşüm, belki benim şartlanmamdır. :)

Çiçekler aklımı karıştırmış olabilir, sanki erkekler de çiçek yetiştirmiyor muş gibi...:)

.................................................
Aycan hanım,

eğer susuzluğa dayanıklı yerli çeşit dikmek istiyorsanız diliceden dikmelisiniz. Ama doğadan kazdığınızı direk toprağa dikmelisiniz, saksıya oradan toprağa değil. Bir yıl sonra _ kabuk verdiğinde_ aşılamalısınız.

Bunun bir sakıncalı yönü var, delicenin doğadan kazılıp dikilmesinin yasak olduğunu biliyorum.

Bodur zeytin de susuzluğa dayanıklı_ ki delicelerden ve çok verimli birçok çeşitten bir dizi aşılama yolu ile en dayanıklı verimli ve kaliteli bir çeşit olarak geliştirilmiş.

Benim gözlemim suyu da çok seviyor. İyi toprağı da çok seviyor ve daha iyi daha hızlı gelişiyor. Zaten sulama imkanı varsa ve toprak iyi ise dikim aralarını uzun tutuyorsun.

Bir de özel budama istiyor ve böylece verimi yüksek kalitede tutuyorsun.

Siz az dikeceksiniz deneyebilirsiniz.

Süzgeç toprak için _ özel iletide dediğim gibi_ klino ( zeolit) kullanmalısınız.

Eğer dikimde klinoya kompost gübre ile karıştırsanız _ ki Sn. Mine hanım otlanma sorununu çözmüş kompostu biliyor, yardım alabilirsiniz_ toprağı su tutma kapasitesini artırırsınız.

Ben bu yolla;

3,5 yaşındaki fidanlarımı ilk yıl 4 defa, ikinci yıl 3 defa ve bu yıl iki defa suladım. Yanımda aynı yaşta 4 defa sulananlarda buruşma olduğu halde bende olmadı.

Yani bu gübreleme sistemi ve sulama rejimini ağaça alıştırmak gerekiyor.

Kesin bir sonuca ulaşmış değilim ama;

klino+kompst karışımına sulamada hümas vermek hatta buna bionem ( B. F bakterisi) susuzluğa dayanıklı yapıyor.

Halil Önen
30-11-2011, 21:57
Teşekür ederim halil abi,
sayı aslında önemli. ben bu türün tanınması için (küçük bahçe kurmak isteyenler, kendi zeytinyağını üretmek için) istenen sayı kadar satabilirim.
Fidanlar orjinal ispanyol OLİNT markalıdır.
Ayrıca küçük tip. ev tipi zeytinyağı makinasıda temin ederim. saate 100 kg., 200 kg. ve 400 kg. kapasiteli.

Peki bu ev tipi zeytinyağı makinesi ile soğuk sıkma _ (27 C de) denilen sistem yapılabilir mi?

Yakup
01-12-2011, 07:42
Halil Bey,
Gülleciyi (orta boy) zeytin ağaçlarına uygulamak istiyorum. Kaç litre gülleci kaç litre suya katılmalı ve bu karışım kaç ağaca uygulanmalı? Karışımız soğuk, ılık, sıcak veya ortam sıcaklığında olması bir şeyi etkiler mi? Sonraki uygulamaların doz ve zamanı hakkında ne tavsiye edersiniz?
Saygı ve muhabbetle, hoşça kalın.

Safranlı
01-12-2011, 08:04
zeytın yagına hastayım
artık sayanızde bodur zeytını ekıcez gıbı
bırde ev tıpı yagmakınasını ıyce ögrenenmek istıyorum
egetropcal dostumuzdan bılgı beklıyoruz

Halil Önen
01-12-2011, 18:58
Halil Bey,
Gülleciyi (orta boy) zeytin ağaçlarına uygulamak istiyorum. Kaç litre gülleci kaç litre suya katılmalı ve bu karışım kaç ağaca uygulanmalı? Karışımız soğuk, ılık, sıcak veya ortam sıcaklığında olması bir şeyi etkiler mi? Sonraki uygulamaların doz ve zamanı hakkında ne tavsiye edersiniz?
Saygı ve muhabbetle, hoşça kalın.

100 lt. suya 1 kg. gülleci bulamacı kullanılır.

1) Eğer dal kanseri varsa ve...
Budama yapılmışsa;

100 t. suya 2 lt. + Etidot67 kullanılır.



Uygulama zamanı hastalık ortaya çıkmaya başladığında kullanılmalı. Gözlenmeli.


Zeytin için;

2) Zeytin uc zararlısı,(daha çok fidan uclarını yiyen)
3)Zeytin güvesi. (tane sapından çekirdeğe girip dökülmeye sebep olan)
4)Zeytin kabuklu bit ( meyve üzerinde leke bırakan)
5)Zeytin sineği ( meyveye zarar veren)


bu zararlılar ortaya çıkmaya başladığında kullanılmalı. (100 lt.su 1 kg.)

( Bu zeytin zararlısının ortay çıkması ilklim ve bölgeye göre değişkenlik gösterir.)

Ben 5 uygulama yapmıştım. Yukarıdaki zararlılar olmadı. Zaten bu şartlarda dal kanseri de olamazdı.

Halil Önen
01-12-2011, 19:21
zeytın yagına hastayım
artık sayanızde bodur zeytını ekıcez gıbı
bırde ev tıpı yagmakınasını ıyce ögrenenmek istıyorum
egetropcal dostumuzdan bılgı beklıyoruz

Sevgili Safranlı zaten İspanya İtalya gibi ülkelerde ev tipi (küçük) kontinüler yıllardan beri varmış ve aileler üretim fazlasını markalayıp satıyorlarmış.

Aynı kuşakta yer alıp bu ülkelerle rekabet edememenin tek sebebi değil ama biri bu olsa gerek. İnsan kendi ürettiğine (emeğine) ve kendi tükettiğine (sağlığına) daha çok değer veriyor ve tüketimden gelen gücüne güveniyor.

Bizde ise böyle bir gelenek yok, teşvik de yok ve istenmemiş, istenmiyor da, yoksa köy enstitüleri kapatılmazdı.

egetropical
01-12-2011, 23:05
Elimdeki katalogtan resimleri henüz taramadım. teknik bilğileri sonra vereceğim. örnek olarak aşağıdaki makinadır.
bu makina saate 50-80 kg zeytin sıkıyor. tam otamatik.
türkiyede italyan tekniği ile bu tip makina yapılıyor. bende satışı var. 100,200 ve 400 kg kapasiteli. yıkama, kırıcı, dekantör ve separatörden oluşuyor. bu tip makinalar 20-25 m2 lik bir oda yeterli.
sıcak su verden sıkım yapıyor. kırıcıda ve dekantörde oluşan ısı20-25 dereceye çıkıyor.


258006

egetropical
01-12-2011, 23:14
258007
258008

MeyveliTepe
02-12-2011, 07:58
Elimdeki katalogtan resimleri henüz taramadım. teknik bilğileri sonra vereceğim. örnek olarak aşağıdaki makinadır.
bu makina saate 50-80 kg zeytin sıkıyor. tam otamatik.
türkiyede italyan tekniği ile bu tip makina yapılıyor. bende satışı var. 100,200 ve 400 kg kapasiteli. yıkama, kırıcı, dekantör ve separatörden oluşuyor. bu tip makinalar 20-25 m2 lik bir oda yeterli.
sıcak su verden sıkım yapıyor. kırıcıda ve dekantörde oluşan ısı20-25 dereceye çıkıyor.


258006

Fiyatlar ne civarda? Geçen ay benzeri butik yağ sistemleri sormuştum, 10bin euro civarındaydı. Yarı manuel olanlar bile beş binden başlıyordu.

denizakvaryumu
05-12-2011, 08:35
1 _Önce kaolini bir kapta sulandırlıp, su dolu tanka ( 400 lt. gibi) konuyor.

2_Gülleci bulamacını bir kap suda karıştırılıp _ 10 lt gibi_ tanka ilave ediliyor.

3_ Son olarak etidiot 67 ( 10 lt.gibi_ eritilip, ilave ediliyor.

Uyarı: 10 lt. suda kaolin veya gülleci bulamacı sulandırıp üzerine _ toz halde_ etidot 67 konursa bu biraz jelleşmeye yol açar.

Diğer uygulama;

gülleci bulamacı su dolu bir kaba_ tanka_ konuyor.

Editod67 bir kapta eritilip, tanka ilave ediliyor.

Not: Gülleci bulamacı _ yani kireç ve kükürt karışımı_ yapıldığında bir yere konur soğumaya bırakılır. Daha sonra çökme görülür. Üste serum gibi bir sıvı ve atta tortu oluşur. Üsteki serum alınır _ alınırken tülbent vb. süzgeç kullanılırken tortunun karışması önlenir.

Tortu da güçlü bir ilaçtır: Yarı yarıya su ilave edilir ve tüm ağaçların bellerine sürülür. Özellikle ağaç kabuklu kurt, salyangoz ve kırlangıç böceğine etkilidir. Gövde üzerinde oluşan mantar _ kanser hastalıklarında da kullanılır.


Saygılar

Halil Bey ,

eğer karışımı çok daha zenginleştirmek istersek

Tagem Ziraat Ürünleri Gübre San. ve Tic. A.Ş. (http://www.tagemziraat.com.tr/urunlerhtml/urunmicromix.html)

linkteki ürünü de gülleci bulamacı içine karıştırmaya ne dersiniz?

Halil Önen
05-12-2011, 19:27
Halil Bey ,

eğer karışımı çok daha zenginleştirmek istersek

Tagem Ziraat Ürünleri Gübre San. ve Tic. A.Ş. (http://www.tagemziraat.com.tr/urunlerhtml/urunmicromix.html)

linkteki ürünü de gülleci bulamacı içine karıştırmaya ne dersiniz?

İçinde çok az bakır _ 0.1 ve 0.2 gibi_ var. Polisülfür ( Gülleci bulamacı kalsiyum polisülfürdür) ile karıştırmak istemiyorum.

Ama iyi bir yosun gübresi ile karıştırılabilir.

betül önen
05-12-2011, 22:13
Tohum bankası kuruldu - Akşam Gazetesi - Ekonomi Muhabiri Eylül AKDENİZ'in haberi (http://www.aksam.com.tr/tohum-bankasi-kuruldu--83266h.html)

Mine Pakkaner
05-12-2011, 23:05
Bu harika haberi başka başlıklara da taşıyalım :)

Halil Önen
05-12-2011, 23:17
Tohum bankası kuruldu - Akşam Gazetesi - Ekonomi Muhabiri Eylül AKDENİZ'in haberi (http://www.aksam.com.tr/tohum-bankasi-kuruldu--83266h.html)

Tüm ağaçlar. net üyelerine çok teşekkürler.

Dostlar Akşam Gazetesi Ekonomi Muhabiri Sn. Eylül hanım, Ağaçlar. net sitesinde 'Tohum Takas Etkinliği' çalışması ile paylaşım olduğunu ve 'Tohum Bankası' kurma girişimi başlatıldığını duymuş ve bize haber yapabileceğini bildirmişti.

Bizde kabul ettik.

Aslında sizlerin gönderdiği tohumlarla beraber resimler çekilmiş geniş bilgiler vermiştik.

Aslında o resimlerin _ tohumların_ çıkmasını bekliyorduk. Elde patlıcan haber değeri öne çıkmış; buna da razıyız. :)

Peşini bırakmayız artık.

Sitemizde özel iletilerle _ bu konuda_ bir çok dostla yazıştık.

Örneğin;

Sn. Tekin bey'e Tohum paylaşımın internet ortamından çıkması gerektiğini ve göndereceği 'Pembe Domateslerin' üreticiye ulaşması, onların yetiştirip semt pazarlarına satılması gerektiğini söyledik.

Bunun için çoğaltacağımız tohumları köylere ve semt pazarlarına gidip dağıtacağımızı anlattığımızda çok memnun olmuştu.

Aynı çalışmayı çiçek tohumları içinde düşünüyoruz. Ve verdiklerimizi kaydetmeyi gerektiğinde tohum dağıtılmak_ paylaşılmak_ üzere istemeyi de...

Böylece devamlılık sağlamayı da...

Sanırım gerçek banka da bu olsa gerek.;)

Teşekkürler
Saygılar

egetropical
06-12-2011, 18:56
Fiyatlar ne civarda? Geçen ay benzeri butik yağ sistemleri sormuştum, 10bin euro civarındaydı. Yarı manuel olanlar bile beş binden başlıyordu.

makina fiyatları 10,000 euro dan başlıyor. 400 kg kapasiteli olan 55,000 euro
100 kg/sa kapasiteli yıkama ünitesi dahil 24,000- 25,000 tl arası.

(50-60 ton zeytin üretimi olan çitfçi alacağı bu tip makinayı 3-4 yılda amorti eder.)

orion1988
06-12-2011, 20:33
Bu güzel çalışmalarınızdan dolayı sizleri kutluyorum sayın Halil ÖNEN / Ayhan DUKEL

denizakvaryumu
09-12-2011, 14:41
http://www.agaclar.net/forum/359401-post41.htm

http://www.northcyprusuk.com/kibris/ergaziden-kilitkayaya-uzanan-bereket.htm

Halil Bey,Sn.MeyveliTepe,

sizin oralarda da karayağ üretimi mevcut mu ya da hiç denediniz mi?

denizakvaryumu
09-12-2011, 14:44
Fiyatlar ne civarda? Geçen ay benzeri butik yağ sistemleri sormuştum, 10bin euro civarındaydı. Yarı manuel olanlar bile beş binden başlıyordu.


Makineler Kategorisi - Hammaddeler.com Online Satışta 5. Yıl! (http://magaza.hammaddeler.com/Makineler,LA_4488-2.html)

Linke de bir göz atın derim.

merkal
09-12-2011, 16:13
Halil bey, iyi günler. Size bir şey sormak istiyorum. Gülleci bulamacında kullanılan kireç sönmüş kireç mi? Yoksa sönmemiş kireç mi ? Tarifinizde 10 lt suya 3 kg kükürt, 1,5 lt.kireç diyorsunuz. Bildiğiniz gibi Bordo bulamacında kullanılan kireç eğer sönmemişse 1 kg , kireç sönmüş olursa 2 kg kullanmak gerekiyor.Sönmüş olursa 2 katı kullanılıyor.
Etkinin tam olması için kullanılan malzemenin miktarlarını iyi ayarlamam lazım.
Teşekkür ederim.

Halil Önen
09-12-2011, 21:54
Halil bey, iyi günler. Size bir şey sormak istiyorum. Gülleci bulamacında kullanılan kireç sönmüş kireç mi? Yoksa sönmemiş kireç mi ? Tarifinizde 10 lt suya 3 kg kükürt, 1,5 lt.kireç diyorsunuz. Bildiğiniz gibi Bordo bulamacında kullanılan kireç eğer sönmemişse 1 kg , kireç sönmüş olursa 2 kg kullanmak gerekiyor.Sönmüş olursa 2 katı kullanılıyor.
Etkinin tam olması için kullanılan malzemenin miktarlarını iyi ayarlamam lazım.
Teşekkür ederim.


Sönmemiş kireç ile yapılan gülleci bulamacı:

10 .tl.. su,
3 .kg. kükürt,
1,5 .kg. sönmemiş kireç:

Aynı kaba konur. 3 kg. su ilave edilir. Kireç yanmaya başlar. Biraz beklenir kirecin iyice yanması için. Üzerine 7 lt su ilave edilir ve ateşte 1, 5 saat gibi kaynatılır.

100 lt. suya 1 kg. katılır.:


Sönmüş kireç ile yapılan gülleci bulamacı;
10 .lt. su
3 .kg. kükürt.
3 .kg. sönmüş kireç.

Aynı kaba konur ve ateşte kaynatılır.

100 lt. suya 1 kg. katılır.

.................................................. ...........
Bordo Bulamacı yapışılı:

Diyelim ki %1 lik bordo bulamacı yapılacak,

Sönmemiş kireç ile yapılan bordo bulamacı:

10 lt. su dolu 2 ayrı kap.
1 kg. göztaşı. (plastik kapta eritilir)
1/2 kg. sönmemiş kireç (Ayrı teneke kapta eritilir)


Sönmüş kireç ile yapılan bordo bulamacı.

10 lt. su dolu 2 ayrı kap.
1 kg. göztaşı. (plastik kapta eritilir)
1 kg. sönmüş kireç. (ayrı plastik kapta eritilir)

80 lt. lik tanka önce (10 lt.eritilen) kireç konur. çomak ile karıştırılır.
Üzerine yavaş yavaş (10 lt. eritilmiş) göztaşı yavaş yavaş ve karıştırılarak ilave edilir.

%2, %3 lük oranlar katlanır.


Burada tersi olamaz. Göztaşına kireç ilave edilemez. Kesilir. Hiç etkisi olmaz hatta zararı bile olabilir.

Yani yer beyaz ( kireç) gök (göztaşı) mavidir.

seyyah53
13-12-2011, 00:34
Evren bey bi gittin karadenize, aslında bizi sen unuttun. Seyyah olup dolaştın ya yediklerin senin olsun gördüklerini görebilsek, karadenizin güzel manzaraları nerede?:)

Aylik Halil Onen sayfasini kontrol ederken bu mesaji nasil olurda gormemisim kendimi affetmiyorum..:)

Adim her nekadar Emre olsada sen evren de abi o tamam fakat 'bey' kismini kabul etmiyorum...

Burayi dusunerek ozel resim cekmedim simdilik bunlar orginal

259296

Rize cayelinin cazi dagindan gorunumu

259297

bizim evin yaninda bir cay bahcesi

259298

bu da cayin mesakatli kismi

resimleri yapabildim mi bilmiyorum program bu cihazda yuklu degil olmadiysa ozur

Zeytinci
16-12-2011, 20:35
Halil bey,

Delice yağı olarak beğenilen ama kimsenin çoğaltmayı düşünmediği bodur zeytin. Geçen yıl verimden dalları sarkmış idi. Bu yıl da benzeri...

Zeytinci
16-12-2011, 20:41
Halil bey,

Şimdi sıkı durunuz. Avucumda olan Ak delice. Aynı resimdeki dalda olan ise sizin hediyeniz bodur zeytin fidesindeki zeytin. Altdaki fotoğrafta ise her ikisinin çekirdekleri. Birbirlerine ne kadar benziyor değilmi?

Zeytinci
16-12-2011, 20:45
Ak delice zeytinin meyvesinin sap ile birleştiği çukur görüntüsü.

Halil Önen
18-12-2011, 16:00
Halil bey,

Şimdi sıkı durunuz. Avucumda olan Ak delice. Aynı resimdeki dalda olan ise sizin hediyeniz bodur zeytin fidesindeki zeytin. Altdaki fotoğrafta ise her ikisinin çekirdekleri. Birbirlerine ne kadar benziyor değilmi?

İyi bir kıyaslama ve ikimizi de haklı çıkarıyor.

Arbeguına I-18 İspanyol boduru bizim ak deliceye çok benziyor. Çekirdek yapısının küçük olaması _delice gibi_ yağ kalitesinin de iyi olduğunu gösteriyor.

Ama bizim ak delice gibi genişleyen değil yukarı giden bir büyüme şekli var. Bu da başka bir kolondan alınmış olmalı.

Ağacın küçük ama çok verimli olması bizim ve salkım oluşturması bizim Trilye bölgesi zeytini olan gemliğe benziyor de benziyor.

260197

Aslında trilye de budanmadığı ve çok verimli yılında bodur zeytine benzer salkım oluşturuyor. Trilyenin de iyi bakılmadığı verimli yılında taneleri küçük oluyor.

Bodur zeytinin, 7 çeşidin özelliklerini taşıdığını biliyorum belki daha fazladır. Ama dediğiniz gibi tane ve salkım yapısı olarak bizim ak delice ön plana çıkıyor; adamlar geliştirirken biz biz ne yapıyorduk onu merak ediyorum.

Saygılar

merkal
20-12-2011, 16:36
Halil bey, iyi günler. Ben bu hafta sonu gülleci bulamacı yaptım. 10 lt.su+3 kg kükürt+3kg sönmüş kireç, 2 saat kadar kaynattım.Serum kısmı açığa çıktı, üst tarafı bir tabaka oldu. Yaklaşık olarak 1 lt kadar serum çıktı, geri kalanı tortu oldu. Yaptığım bulamaç doğru mu? Teşekkürler. Tortuyu bire bir su ile karıştırıp kullanacağım.
M.Erkal

Halil Önen
20-12-2011, 17:11
Halil bey, iyi günler. Ben bu hafta sonu gülleci bulamacı yaptım. 10 lt.su+3 kg kükürt+3kg sönmüş kireç, 2 saat kadar kaynattım.Serum kısmı açığa çıktı, üst tarafı bir tabaka oldu. Yaklaşık olarak 1 lt kadar serum çıktı, geri kalanı tortu oldu. Yaptığım bulamaç doğru mu? Teşekkürler. Tortuyu bire bir su ile karıştırıp kullanacağım.
M.Erkal

1 lt. değil. 8-9 lt. gibi serum çıkar.

Kaynarken karıştırmalısınız.

Hızlı ateşte 45 dakikada olur. Yavaş yavaş 2 saat sürebilir.

Kaynamadan sonra dinlemeye alındığında dipte _2 saat gibi_ tortu oluşur. Bu sönmüş kireçte azdır. Yarım kg. gibi...

Burada püf nokta;

kaynama sürerken su yüzeyinde toz halinde kükürt kalmadığında ve _taşmaya yakın_ kabardığında olmuş demektir. Ateşten indirilir dinlemeye bırakır.

Aldınız serum zamanla dipte tekrar çöker ve yeşil renk alır. Çalkalanıp tekrar kullanılır.

Bu şekilde 100 ve 200 lt suya karıştırılır.

Siz yüksek ateşte _ 2 saat çok_ çok kaynatmış olmalısınız. Elinizdeki sıvının 1 lt.sini 200-300 lt suya karıştırıp kullanabilirsiniz.

Kaderga
20-12-2011, 18:05
Merhaba,
Çanakkale'ye yakın üç dönüm tarla aldık yenilerde. İçinde 20'ye yakın zeytin var. Doğal üretimin dışına çıkmayı düşünmüyoruz. Yağlık zeytin olduğu söyleniyor. Bu bölümde anlatılan önlemler bu zamanlarda mı alınmalı? Ne zamana kadar yapılabilir? Bilmediğimiz bir alana adım atmış bulunuyoruz. Yardımcı olacaklara teşekkürler.

Halil Önen
20-12-2011, 18:50
Merhaba,
Çanakkale'ye yakın üç dönüm tarla aldık yenilerde. İçinde 20'ye yakın zeytin var. Doğal üretimin dışına çıkmayı düşünmüyoruz. Yağlık zeytin olduğu söyleniyor. Bu bölümde anlatılan önlemler bu zamanlarda mı alınmalı? Ne zamana kadar yapılabilir? Bilmediğimiz bir alana adım atmış bulunuyoruz. Yardımcı olacaklara teşekkürler.

Ocak ve şubat aylarında _ budamadan sonra da olabilir_ mutlaka bir kere Etidot67 ve bir kerde Gülleci bulamacı atılırsa iyi olur.

Ağaca atılırken kök bölgesine ve toprağa da atılmalı. Çünkü atılanlar gübre görevi de görüyor. Yağan yağmurlar daha faydalı olacaktır.

Zeytin zararlıların yumurtadan çıkış dönemi_ ki bölgeler göre değişir_ mutlaka 2. gülleci bulamacı atılmalı. Daha sonra ise zararlı görülmeye başladığında _ belki olayacak_ atılmalı.

Kaderga
21-12-2011, 10:56
Ocak ve şubat aylarında _ budamadan sonra da olabilir_ mutlaka bir kere Etidot67 ve bir kerde Gülleci bulamacı atılırsa iyi olur.

Ağaca atılırken kök bölgesine ve toprağa da atılmalı. Çünkü atılanlar gübre görevi de görüyor. Yağan yağmurlar daha faydalı olacaktır.

Zeytin zararlıların yumurtadan çıkış dönemi_ ki bölgeler göre değişir_ mutlaka 2. gülleci bulamacı atılmalı. Daha sonra ise zararlı görülmeye başladığında _ belki olayacak_ atılmalı.

Teşekkür ederim.
Sağlıcakla kalın.

merkal
21-12-2011, 11:05
Halil Bey, ateşten indiğinden 2 saat sonra 9 lt kadar serum vardı, ama bir hafta sonra baktım, neredeyse 8 lt'si tortu olmuş. Dediğiniz gibi yeşil renkteydi. Üstünde 1 lt kadar sıvı kısım vardı. Bu tortu ile bu sıvıyı karıştırırsam sırt pompasını tıkamazmı ? Bu kalan sıvıda bana yeter. Bu sıvıyıda kullanabilirmiyim? Teşekkürler.

Halil Önen
21-12-2011, 18:04
Halil Bey, ateşten indiğinden 2 saat sonra 9 lt kadar serum vardı, ama bir hafta sonra baktım, neredeyse 8 lt'si tortu olmuş. Dediğiniz gibi yeşil renkteydi. Üstünde 1 lt kadar sıvı kısım vardı. Bu tortu ile bu sıvıyı karıştırırsam sırt pompasını tıkamazmı ? Bu kalan sıvıda bana yeter. Bu sıvıyıda kullanabilirmiyim? Teşekkürler.

Siz Gülleci bulamacını sönmüş kireçle yaptığınız için dinlenmede dipte yoğun tortu olmamış. Tülbentle süzmeniz gerekirdi.


Yine de;
Elinizdeki sıvıyı çalkalayın ve tülbetle süzün. O zaman sırt tulumbasını tıkamaz.

Elinizde değerli yeşil koyu sıvı olacaktır. Bunu bütün ağaçların gövdesine _isterseniz yarı yarıya sulandırıp_ sürmelisiniz.

Ağacınızı mantar hastalıklarından, kabuklu bitlerden, akarlardan, kırlangıç böçeğinden ve salyangozlardan uzak tutacaktır.

İsteseniz bu tortuyu sulandırın_ 5 lt ye bir çay bardağı koyun_ tüm bitkilerinizi sulayın. Hatta saksı sulaması olarak da kullanabilirsiniz.

Toprağınızı bazı hastalıklardan korumuş ve gübrelemiş olursunuz.

Kolay gelsin.

toprak5552
21-12-2011, 18:22
hayırlı olsun

Yakup
21-12-2011, 22:05
...
Elinizdeki sıvıyı çalkalayın ve tülbentle süzün. O zaman sırt tulumbasını tıkamaz...


Hiç gülleci bulamacı yapmadım, yapıp da süzmedim. Ben sadece bal süzdüm (Geçen sene bir kere de süt süzmüştüm. Hanım zor ikna etti. Nazlana nazlana :D)

Eğer bir şeyleri cam gibi süzmek istiyorsanız, kadın çorabını da deneyebilirsiniz.

Pamuk tülbentlerin ipi kesiklidir. Tüycükler oluşturduğu için bazı sıvılarda zorlama yapar. Ama kadın çorapları hem esnek hem de sürekli ipçiklerden üretildiğinden çok iyi bir süzgeçtir.

Muhtemeler Gülleci Bulamacını pamuklu tülbent ile süzmek sorun olmuyordur (bal gibi yapışkan değil). Ama aklıma gelmişken paylaşayım dedim.

Saygılarımla

Ozi'nin Bahçesi
29-12-2011, 21:02
Evet sevgili Ozi,

yanlış yolda... Acı olacaktır. Tatlandırma yapmamışsınız. Yani yeşil zeytini 10 gün gibi her gün suyunu değiştirmemiş siniz.

(Hanım diyor ki; yeni kurdularsa ( birkaç günlük ise) tuzlu suyu döksünler, 3-4 gün her gün suyunu değiştirsinler sonra bir çay bardağı limon tuzu ile yarım çay bardağı kaya tuzu eritip koysunlar, olur diyor.)


Çizmelik ya da kırmalık zeytine limon tuzu koymazsanız çabuk yumuşar.

Salamura tuzlu su demektir. % 10 lara varan tuz oranı çok yüksek. Zaten tuzlu suda bekleyen zeytinin tuz oranı düşüyor. Tekrar tuz koyup yükseltmek gerek bu da % 10 lara varıyor. Çok tuzluluktan kaçıyorum.:)

Siyah trilye zeytini tuturmak kolay olmadı. Tuzunu az koyduk yumuşadı, çok koyduk kabuk çekirdeğe yapıştı, Gemlikliler gibi yaptık tutturamadık.

En son Sn. Kıdemsiz müdür ve Sn. Güme Tepe ( Hülya hanım) ın denemeleriyle triyeyi bir sisteme oturtduk.

Yukarıdaki iletide (ileti 515) anlatmıştım. Sn. Hülya hanımın daha iyi sofralık zeytin yapma çalışmaları sürüyor.

Salamura zeytini az tuz ile ve laktik asit ile Sn. Zeytinli Bahçe yapıyor. Çok da lezzetli oluyor. Geçen yıl ben de denemiştim. Yarın Zeytinli Bahçe' nin eşi Selma hanımdan izin alabilirsem yaptıkları salamuraları anlatırım.

Merhaba Halil Abi,
Yeşil Zeytinleri kurtardık, hatta bitirmek üzereyiz..Çok az bir acılık vardı ama , eş dost yeşil zetine doydu.
Çok teşekkürler, eşinize selamlar.

Kaderga
02-01-2012, 11:59
Halil Bey merhaba,
Sizin ve Sayın mrduran'ın Gümetepe'nin önünde "topuklarınızdan vurulmanızı" istemediğim için burada yazmak istedim.
1. Cemal Süreya ile ilgili hikayenizi öğrenmek isterim. Yazabilirseniz çok sevinirim.
2. "Bu ağacın adı nedir?" sayfasında 178. sırada sormuştum, bahçedeki zeytinlerin türünü. Kimsenin ilgisini çekmedi. Belki de fotoğraflar türünü tanıtacak yeterlilikte değildi. Bir bakabilirseniz sevinirim.
3. Size gıpta etmemek elde değil. Siz derken, yakın çevrenizde olup da birlikte, dayanışma ve dostluk içinde çalışmalarınızı izlediğim grubu kastediyorum. "Yakın bahçelerin çok yakın işbirliği..." olmuş. Ben de mi oraya gelsem:D

Keyf Bahçesi
02-01-2012, 18:31
sn kaderga
ne demek buyrun gelin başımızla beraber her zaman bekleriz.saygılar kıdemli müdür

Kaderga
02-01-2012, 19:10
Teşekkür ederim Hasan Bey. Çok naziksiniz. Gezmek için bile olsa gelebilmeyi çok isterdim.
En iyisi, yaz gelsin, benim yoncalar bitsin... işler hep yolunda gitsin, iki göz yuvamız olsun da bahçede ben siz dostları ağırlayayım...
Saygılar, iyi yıllar...

Kaderga
02-01-2012, 22:49
Halil Bey tekrar merhaba,
Yukarıda yanlış yazmışım. Bakmaya fırsat bulabilirseniz, sorduğum soru "Bitki Dünyası / Bu Bitkinin Adı Nedir?" bölümünde, 178. sırada.
Teşekkürler, iyi günler.

Halil Önen
02-01-2012, 23:48
Halil Bey tekrar merhaba,
Yukarıda yanlış yazmışım. Bakmaya fırsat bulabilirseniz, sorduğum soru "Bitki Dünyası / Bu Bitkinin Adı Nedir?" bölümünde, 178. sırada.
Teşekkürler, iyi günler.

Sevgili Kaderga,

Buradan _resimlerden_ kesemiyorum, :) bir kaç zeytin çeşidi biliyorum, bende kitap ve dergiler var bi bakayım; yoksa sap ile Saman(lı)ı karıştırırsam topiğimden vurulurum.:)

(bizim Sn zeytincide burlara uğrarmı ki...);)

Kaderga
03-01-2012, 00:07
Teşekkürler Halil Bey.
Aslında o fotoğraflar bu bakış açısıyla çekilmedi tabii. O bakımdan haklısınız. Daha ayrıntılı resimler çekildiğinde öğrenmek belki daha kolay olur.
Kolaylıklar dilerim.

Halil Önen
03-01-2012, 19:48
Bu resimleri yeni gördüm. Paylaşmayı unutmuşum. Acı biber zamanı geçmek üzere...

262481

Yiyemediğim :) arta kalan ya da toplama zamanı geçmiş tüm acı biberleri elimle kırıp su dolu şişeye doldurdum.

262483

Üstüne 3-5 diş sarımsak attım, ortasından kesip...

262484

5 lt gibi acı biberli suya bir çay bardağı gibi çiçek yağı döktüm...

262487

Daha önce hazırladığım küçük şişenin tadına şöle bi baktım...:dilli:

Şimdi elimde bitkilerde akar, bit, pire vb. böceklere karşı sıvı acı biber kullanıma hazır...

(İçine arap sabunu katmayacağım pompayı tıkıyor)...

MeyveliTepe
03-01-2012, 19:57
Yağ miktarı kadar sıvı bulaşık deterjanı katarsanız yumuşak dokulu zararlıların mumsu dış korumasını çözer, biberden geçen acılık (capsaicin) ve sarımsaktaki doğal kükürt canlarına okur, yağ da etraflarını kaplayarak oksijenle temaslarını keser :)

Halil Önen
03-01-2012, 22:27
]Yağ miktarı kadar sıvı bulaşık deterjanı katarsanız yumuşak dokulu zararlıların mumsu dış korumasını çözer[/B], biberden geçen acılık (capsaicin) ve sarımsaktaki doğal kükürt canlarına okur, yağ da etraflarını kaplayarak oksijenle temaslarını keser :)

Evet bu iyi fikir. Pompayı tıkama sorunu da olmaz. Bulaşık deterjanın çözücülüğü belki biberlerin daha iyi suya karışmasını da sağlar. Dezenfekte özelliği de var. Tırtıl gibi yumuşak dokululuları da uzaklaştırmış oluruz.

O zaman formül;

5 lt su,
500 gr. a kadar acı taze biber,
5 diş sarımsak,
1 çay bardağı sıvı_çiçek_ yağ,
1 çay bardağı bulaşık deterjanı;

baharda kullanılmak üzere _saksı bitkileri/çiçekleri dahil_ hazırlanır. Denenir.

Teşekkürler Sn. Meyvelitepe

merkal
04-01-2012, 20:33
Halil bey, iyi günler. yastıklarda iki yıl üst üste domates ekebilirmiyim ? Bu pek mümkün değil gibi görünüyor ama Halil bey bu işin sırrını bilir diye düşündüm. Ara ürün olarak bakla ektim.Teşekkürler.

Zeytinci
04-01-2012, 22:41
Sn.Kaderga,

Zeytin bahçeniz hangi bölgede. Meyve yakın çekimi olmayınca tahmin etmek zor:)

Halil Önen
05-01-2012, 00:31
Halil bey, iyi günler. yastıklarda iki yıl üst üste domates ekebilirmiyim ? Bu pek mümkün değil gibi görünüyor ama Halil bey bu işin sırrını bilir diye düşündüm. Ara ürün olarak bakla ektim.Teşekkürler.

Siz aslında bu işi biliyorsunuz.:)

Yani yazın yastıklara domates diktiniz, yastıkları bozmadınız(mı) kış için bakla diktiniz. (büyük ihtimalle baklanın köklerini sökmeyeceksiniz)

Toprağınız _yastıklar_ organik maddece zengin ve bakla ile de Azot yüklü...

Şimdi domates dikebilirsiniz.

Domatesin, organik maddece zengin topraktan mikro elementleri _ bakır, cinko vb._ ve azotu iyi alması için;

domatesin kalitesini, hızlı gelişimi ve tatlılığını 5.8 ile 6.1 oranında artırmak için;

fosforu %80 lere kadar alımını sağlamak için;

domateste sogunluk ve çökerten hastalığından korumak için;

ve yaslandığı bitkiye asıl görevi _ bir çok görevi var_ azot temin eden;

bitkinin köklerini kılıf gibi saran, patojenleri baskı altına alan;

5ile 5.5 pH toprakta, 20 C dolaylarında en iyi çoğalan ve 370 yıl yaşayan;

Mikoriza kullanırsınız...

Ancak;
mikoriza bir fungusttur ve fungusit kullanamazsınız. Ve elinizde gülleci bulamacı var o da bir fungusittir ve sulama suyu ile _yapraktan kullanabilirsiniz_ kullanamazsınız.

Ayrıca mikoriza topraktan %80 fosfor alınımı sağlar ama dikimden 10 gün önce kullanamazsınız.

Çok daha az kimyasal gübre kullanırsınız.

Mikorizayı tohum aşılamada,
yapraklar iki tane olduğunda fısfıslama ile,
şaşırtmada,
ya da
dikimden önce 8-10 cm. derine karıştırarak kullanabilirsiniz.

( bu sebeblerden dolayı mikoriza fiyatları artarsa YMO yu (Yerli Mikoriza) kendiniz yapabilir, çoğaltabilirsiniz) ;)

Veee 'nerde o damatesin tadı, kokusu' demezsiniz...

Kolay gelsin.

Kaderga
05-01-2012, 06:29
Sn.Kaderga,

Zeytin bahçeniz hangi bölgede. Meyve yakın çekimi olmayınca tahmin etmek zor:)

Sayın Zeytinci Merhaba,
Bahçe Çanakkale'de, kente yakın. Görünen deniz de boğaz. Hafif eğim batıya doğru yani.
Haklısınız. O amaçla çekilmiş resimler değildi. Yine de ilginize çok teşekkürler.

merkal
05-01-2012, 14:52
Halil bey, cevabınız için teşekkür ederim. Cevabınızı okuyunca aklıma geldi. Ben bu sene ağaçların toprağına kabuklu bit için gülleci bulamacı kullanmıştım. Geçen sene bütün ağaçlarımın (özellikle zeytin) altına 25 cm. derinliğine Sim Derma kullanmıştım, araya gittiler.
Geçen sene bu yastıklarda Mikoriza mantarı kullandım. Kökleri Mikoriza'ya batırıp ektim. Bu sene için yine aldım,şimdiden. Piranha Mikoriza mant. aldım.Florinkan Meg IRON V aldım mikro elementler için. Sayın Meyvelitepe'den kopya çektim. Kemik tozu, koyun gübresi. Geçen senede kullandım. Bazen düşünüyorum toprağı fazlamı besledim.
Hayırlı işler.
M.Erkal

merkal
05-01-2012, 15:02
Toprağımı çalacaklar diye korkuyorum. Onun için iki kocaman Kangal besliyorum (şaka). Size sormak istediğim bir soru daha var. Bu sene gölgelik yapacağım. Adana çok sıcak oluyor. Geçen sene domates konusunda başarısız oldum. Her bir fidan arası nekadar olmalı (x/y) olarak. Ben sanki biraz yakın ve çok ektim. Teşekkürler. Ekmek istediğim pembe domates.
M.Erkal

Kaderga
05-01-2012, 16:41
Sayın Halil Önen ve Sayın Meyvelitepe'ye,

Merhaba,
Yukarda formülünü verdiğiniz sıvıda kullanılan bulaşık deterjanının doğal alternatifi yok mu? Kimyasallardan uzak durmak için gösterilen bu kadar çabadan sonra, en ağır kimyasallardan biri olan deterjanı kullanmak ne kadar doğru? Bildiğimden değil, öğrenmek istediğimden sorduğumu gözden uzak tutmayın lütfen.

Keyf Bahçesi
05-01-2012, 18:47
Sayın Halil Önen ve Sayın Meyvelitepe'ye,

Merhaba,
Yukarda formülünü verdiğiniz sıvıda kullanılan bulaşık deterjanının doğal alternatifi yok mu? Kimyasallardan uzak durmak için gösterilen bu kadar çabadan sonra, en ağır kimyasallardan biri olan deterjanı kullanmak ne kadar doğru? Bildiğimden değil, öğrenmek istediğimden sorduğumu gözden uzak tutmayın lütfen.

evet bende öyle düşünüyorum nacizane bu kadaR ORGANİK DİYE UĞRAŞ SONRA AL KİMYASAL DETERJANI KULLAN.bANA DA MANTIKLI GELMEDİ

MeyveliTepe
05-01-2012, 19:02
Bu gibi bir preperat hazırlarken ben Frosh marka deterjan kullanıyorum. İçeriğindeki maddeler doğada dekompoze olabiliyor. Siz isterseniz kül ve zeytinyağı ile yapılmış sabunu eriterek de yapabilirsiniz. Tüm sabunlar hayvansal veya bitkisel fatty asitlerin bir alkali ile reaksiyona girmesinin bir sonucudur, bizim de buna ihtiyacımız var. Burada adı geçen bir çok "organik" lere göre çevre için çok daha az tehlikelidir.

Forumda ev yapımı insektisitlerle ilgili bir başlık var. Orada daha çeşitli tarifler de bulabilirsiniz.

Zeytinci
05-01-2012, 19:07
Sn. Kaderga,

Gemlik (Trilye) en iyi sofralıklardan biri olma ihtimali var. Küçük ağaç tacı olur.

Edremit (Ayvalık, Ada zeytini) en iyi yağlık ve en iyi sofralıklardan biri olma ihtimali de yüksek. Dalları dikine büyür. Büyük ağaç tacı olur.

Her iki durumda da zeytin çeşidi olarak şanslı sayılırsınız. Biraz fal gibi oldu:)

hatıpüzümü
05-01-2012, 19:08
Evet bu iyi fikir. Pompayı tıkama sorunu da olmaz. Bulaşık deterjanın çözücülüğü belki biberlerin daha iyi suya karışmasını da sağlar. Dezenfekte özelliği de var. Tırtıl gibi yumuşak dokululuları da uzaklaştırmış oluruz.

O zaman formül;

5 lt su,
500 gr. a kadar acı taze biber,
5 diş sarımsak,
1 çay bardağı sıvı_çiçek_ yağ,
1 çay bardağı bulaşık deterjanı;

baharda kullanılmak üzere _saksı bitkileri/çiçekleri dahil_ hazırlanır. Denenir.

Teşekkürler Sn. Meyvelitepe

Halil bey,
bu karışımı ben de yaptım ama kafamda bazı sorular var. Cevaplarsanız sevinirim.
1. Kuru acı biber kullanabilir miyim?
2. Karışımın hepsini hazırlarken aynı anda mı katmalıyım? Örneğin, yağı ve deterjanı kullanım zamanı karıştırıp atabilir miyim?
3. Karışımı kullanırken olduğu gibi mi, yoksa sulandırarak mı kullanmalıyım?

çalışmalarınızda başarılar dilerim.

MeyveliTepe
05-01-2012, 19:14
Halil beye sorulmuş ama bir yönü için ben yanıt vereyim. Normalde bu gibi bir preperatı hazırlayıp (su+sarımsak+biber), bir gün bekletip, kullanmadan hemen önce yağ ve deterjanı katıp çok iyi karıştırarak kullanmak daha iyi. Uzun bir süre beklerse etkisini muhafaza edebilir mi bilmiyorum. Bu karışımı kullanırken genelde 1:1 oranında sulandırıyorum. Daha da önemlisi bitkinin tümüne değil, koloni haline gelmiş bitler vb. zararlı popülasyonunun yoğun olduğu yere lokal olarak uygulanıyor. Etkisi temas yoluyladır ve hemen tesir eder. Kalıcı bir tesir yoktur.

merkal
05-01-2012, 20:01
Halil bey, yazılarım biraz parça parça oldu ama şunuda yazmak isterim. Yastıkların fosfor ihtiyacını SAMPADAZYME ile karşıladım, bu senede ayni uygulamayı yapacam. Sizce doğrumu yapıyorum, bilemiyorum? EMA 'da kullandım.
(İyi avlar, buralara bol bol kaz, ördek geldi.)
M Erkal

Halil Önen
05-01-2012, 21:58
Toprağımı çalacaklar diye korkuyorum. Onun için iki kocaman Kangal besliyorum (şaka). Size sormak istediğim bir soru daha var. Bu sene gölgelik yapacağım. Adana çok sıcak oluyor. Geçen sene domates konusunda başarısız oldum. Her bir fidan arası nekadar olmalı (x/y) olarak. Ben sanki biraz yakın ve çok ektim. Teşekkürler. Ekmek istediğim pembe domates.
M.Erkal

Toprağı çalmaya akıl ederler mi bilemem ama pembe domatesleri kesin çalarlar...;)

Pembe domatesi _Sn Tekin beyin tohum takasa için gönderdiği_ bu yıl yeni dikeceğim.

Fide aralarını 1 m. sırt uzaklığını 1.5 m yapacağım.(x/y)=(100cm/150cm) gibi...
Çünkü aralarında geziyorsun ve eziliyor.

Domatesi sıcaktan korumak çok önemli. Arkadaşlar yabancı ot gelişimine izin veriyorlar. Özellikle kanyaşı güneşten koruyor. Bu defa daha fazla hastalıklarla mücadele gerekiyor. Sık dikimde hastalık çok oluyor.

Piyasada çok güzel gölgeleme tülleri var. Kullanmanızı isterim. Domatesin 1/3 ü zaten güneş yanığına gidiyor. Maliyetini kurtarır.

Halil Önen
05-01-2012, 22:12
Sayın Halil Önen ve Sayın Meyvelitepe'ye,

Merhaba,
Yukarda formülünü verdiğiniz sıvıda kullanılan bulaşık deterjanının doğal alternatifi yok mu? Kimyasallardan uzak durmak için gösterilen bu kadar çabadan sonra, en ağır kimyasallardan biri olan deterjanı kullanmak ne kadar doğru? Bildiğimden değil, öğrenmek istediğimden sorduğumu gözden uzak tutmayın lütfen.

Çok doğru.

Ağır kimyasal ilaçları en çok saksı _çiçek_ yetiştiriciler kullanır. Çiftcilerden daha çok kullanırlar.

Ben zaten nerede kullanacağımı söylemedim. ;) Ama biraz acı biber suyuna sıvı detejan kullanıp bazı çiçeklerde _özellikle güllerde_ kullanacağım, oda denemek için.
Yoksa sebze ve meyvelerimde bulaşık detejanı katkılı bir ürün kullanmam söz konusu olamaz. ;)

Halil Önen
05-01-2012, 22:31
sn Halil ÖNEN ellerinize emeğinize sağlık. Akıcı, eğlendirici, öğretici, paylaşımcı anlatımınız için sizi candan kutlarım.

bir kaç günde fırsat buldukça direk sayfanızı açıp okudum ve nihayet şu an itibari ile son mesajıda okudum .

Ellerinize sağlık.


Ben de sizi ceviz sayfasında takip ediyorum. 5 yaşında 15 kadar cevizim vardı. 10 tanesini kökleyip _ kepce ile_ başka tarlama taşıdım. Tuttular. O sayfada yazılanlardan ve sizden bilgi alıyorum; (gizlice...:) biraz ustalaşınca soru sormak acemiliğime geliyor):)

Güzel sözleriniz için teşekkürler.

Halil Önen
05-01-2012, 22:36
.. Siz isterseniz kül ve zeytinyağı ile yapılmış sabunu eriterek de yapabilirsiniz..

Kül ve veya sabun _arap sabunu ve sıvılaştırılmış olan da dahil_ sırt tulumbasının tıkanmasına ve çabuk bozulmasına sebep oluyor. Sadece bu sebepten bir sırt tulumbasını bozdum.

Halil Önen
05-01-2012, 22:59
Halil bey,
bu karışımı ben de yaptım ama kafamda bazı sorular var. Cevaplarsanız sevinirim.
1. Kuru acı biber kullanabilir miyim?
2. Karışımın hepsini hazırlarken aynı anda mı katmalıyım? Örneğin, yağı ve deterjanı kullanım zamanı karıştırıp atabilir miyim?
3. Karışımı kullanırken olduğu gibi mi, yoksa sulandırarak mı kullanmalıyım?

çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Kuru acı biber de kullanılır. İyi süzmek gerekiyor. Yoksa pompayı tıkıyor. Ben yaş acı biberden yaptım. Zaten onları atacaktım. Artık güneş de yok, iyi kurumazlardı.

Hem böyle yapmam daha kolay.

Sebze ve meyvelerinize kullanacaksanız sıvı deterjan kullanmayın. Çiçeklerde_ güller gibi_ kullanabilirsiniz.

Acı biberleri parçalayıp suya attıkıtan hemen sonra sıvı çiçek yağı ve sarımsak koyup uzun süre _bahara kadar_ saklayabilirsiniz. Acı biberden turşu yaptığınızı düşünün.:)

Çiçek yağı biberin _bozulmasını hava ile temasını kesiyor_ bozulmasını önlüyor. Sarımsak ise bitkiye antibiyotik görevi yapıyor.

Yağ acı biberin etkisini arttırıyor daha çok bitki üzerinde kalmasını sağlıyor. Geçen yıl fasulyelerde ve börülcelerde 5 gün ara ile 3 defa kullandım. Etkisini gördüm. Güllerde de etkili...Ama devamlı kullanmak gerekiyor. Sonra gülleci bulamacına geçtim. Belki gülleci bulamacına da katar.;)
_ güller hariç_ kullanırım.

Gülleci bulamacı güllerde akarlara etkili ama açılmış gülleri küstürüyor.:p

Halil Önen
05-01-2012, 23:16
Halil bey, yazılarım biraz parça parça oldu ama şunuda yazmak isterim. Yastıkların fosfor ihtiyacını SAMPADAZYME ile karşıladım, bu senede ayni uygulamayı yapacam. Sizce doğrumu yapıyorum, bilemiyorum? EMA 'da kullandım.
(İyi avlar, buralara bol bol kaz, ördek geldi.)
M Erkal

Bence mikoriza kullanmışsanız fosfor alımını arttırcılara gerek yok. Kullandığınız da özünde enzim.;)

Belki bir defalık kullanılabilir.

Aslında toprak tahlili yaptırıp kullanmak _ toprak yapısına ve topraktaki fosfora bakıp_ gerekir. Toprağınızda fosfor yoksa neyi kullandıracak.

...

(Napolyon bakmış şavaş kötü gidiyor. Komutanları toplamış sebebini sormuş. Baş komutan savaşın kötü gitmesinin 10 sebebi var demiş. Başlamış saymaya...
1) barut bitti....
Napolyon tamam tamam demiş gerisini saymana gerek yok..._ Buralarda da ördek bitti._ :D )

Halil Önen
05-01-2012, 23:21
evet bende öyle düşünüyorum nacizane bu kadaR ORGANİK DİYE UĞRAŞ SONRA AL KİMYASAL DETERJANI KULLAN.bANA DA MANTIKLI GELMEDİ

Sn. Kıdemli Müdürüm, sen çay bardaklarını külle yıkama, bak çayını içiyor muyum.:D

Mehmet Şipit
06-01-2012, 00:00
sn. halil önen bu siteye bende girdim zeytinci olarak başını cok ağrıtıcam cok

Kaderga
06-01-2012, 00:29
Sn. Kaderga,

Gemlik (Trilye) en iyi sofralıklardan biri olma ihtimali var. Küçük ağaç tacı olur.

Edremit (Ayvalık, Ada zeytini) en iyi yağlık ve en iyi sofralıklardan biri olma ihtimali de yüksek. Dalları dikine büyür. Büyük ağaç tacı olur.

Her iki durumda da zeytin çeşidi olarak şanslı sayılırsınız. Biraz fal gibi oldu:)

Bugün bendensiniz :)
Bu güzel haber için teşekkürler. Sağlamasını yeni fotoğraflarda yaparız. Kutlamasını ise yaz gelsin yonca bitsin... diyebilirim. Çünkü henüz bahçe orada biz İstanbul'da. Ben dört zarı atıp duruyorum, hepsi şeş gelince bu işi oldu bilin :)
Selamlar Sayın Zeytinci. Tekrar teşekkürler...

hatıpüzümü
06-01-2012, 17:35
Kuru acı biber de kullanılır. İyi süzmek gerekiyor.
_ güller hariç_ kullanırım.

Gülleci bulamacı güllerde akarlara etkili ama açılmış gülleri küstürüyor.:p

Verdiğiniz bilgiler için size ve sayın MeyveliTepe'ye teşekkür ederim.

eko_
06-01-2012, 19:53
Bu site çok güzel bir doğa kitabı ; ben bir daha okumam, kahramanı çok isimleri aklımda kalmıyor.Ayrıca her kahraman, bir bakıyorsunuz kitabın yazarı.İyi ki varsınız.

Dogasever
06-01-2012, 21:05
Halil Bey
Yukarıdaki karışıma çekilmiş karabiber (ucuz olması için iyi kalite olmasın) ve zencefil katmayı da denediniz mi? Daha etkili olabileceğini düşünüyorum. Kolay gelsin.

Halil Önen
07-01-2012, 21:22
Bu site çok güzel bir doğa kitabı ; ben bir daha okumam, kahramanı çok isimleri aklımda kalmıyor.Ayrıca her kahraman, bir bakıyorsunuz kitabın yazarı.İyi ki varsınız.

demişsiniz;

ve şu anda sizde bu olgunun_ doğa kitabının_ bir kahramanısınız. Bir başka yerde yazarı olarak çıkma ihtimali çok yüksek...:)

Kimbilir belki de Don Kişot' u yazan Cervantes bir kahraman, Alonso kitabın yazarıydı. Yoksa bu kadar gerçekci bir kitap yazılabilir miydi.? ;)

Teşekkürler Sn. eko

Halil Önen
08-01-2012, 19:15
Halil Bey
Yukarıdaki karışıma çekilmiş karabiber (ucuz olması için iyi kalite olmasın) ve zencefil katmayı da denediniz mi? Daha etkili olabileceğini düşünüyorum. Kolay gelsin.

Denemedin Sn. Doğasever;

biberin etkisinin_ acılığının emilmesi_ azalmaktan çekindiğimden sarımsak dışında bir şey karıştırmıyorum.

Ama karabiber+zencefil+meyan kökü çayı yaptım bir litre kadar kamkuat için, hoşuma gitti kendim içtim.:)

Bu yıl;
meyan kökü (ağırlıklı),
acı biber suyu,
karabiber,
zencefil,
sarımsak bir karışım yapmayı ve fidelerde sebzelerde denemek istiyorum. Yine de söz veremiyorum. Tadına bakma ve ne işe yarıyor acaba deyince, kendim için tüketme ihtimali yüksek. :)

Teşekkürler

eko_
08-01-2012, 21:27
demişsiniz;

ve şu anda sizde bu olgunun_ doğa kitabının_ bir kahramanısınız. Bir başka yerde yazarı olarak çıkma ihtimali çok yüksek...:)

Kimbilir belki de Don Kişot' u yazan Cervantes bir kahraman, Alonso kitabın yazarıydı. Yoksa bu kadar gerçekci bir kitap yazılabilir miydi.? ;)

Teşekkürler Sn. eko

Sizlerle aynı toprakta (kulvar yapay olurdu) koşmak onur verir.Biraz daha süre istiyorum.Yaz yağmurlarıyla geliyorum söz.....Sayfa oluşturacağım.

mrduran
08-01-2012, 22:56
Merhaba Halil bey;

Geçmişte, satan şerbetçi ile birlikte yapmıştık. Hâlâ sık sık meyan şerbeti yapar içeriz evde.

Mevsiminde, bitkileri de düşünerek fazla yapmam gerekecek demekki. 1 dışarı, 3 içeri, tersi mi yoksa?

Eğer faydası olursa, meyan kökü satanlar yaşadı.

Don Kişotluğu(moda tabir ile post modern olanından) vermezsiniz, bari Sanço olarak peşinize takılayım. Memleketimin şerbetini yoldan çıkarmayız inşallah.))).

Herkese sağlıklar, kolay gelsin inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Halil Önen
09-01-2012, 00:34
Merhaba Halil bey;

Geçmişte, satan şerbetçi ile birlikte yapmıştık. Hâlâ sık sık meyan şerbeti yapar içeriz evde.

Mevsiminde, bitkileri de düşünerek fazla yapmam gerekecek demekki. 1 dışarı, 3 içeri, tersi mi yoksa?

Eğer faydası olursa, meyan kökü satanlar yaşadı.

Don Kişotluğu(moda tabir ile post modern olanından) vermezsiniz, bari Sanço olarak peşinize takılayım. Memleketimin şerbetini yoldan çıkarmayız inşallah.))).

Herkese sağlıklar, kolay gelsin inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Hala Belen köyündeki tarlamda var. Çocukken kazar satardık. Şerbetini tam tutturamadım galiba, soğutunca yaz aylarında güzel oluyor. Gelirsen yapar soğutur taze taze içeriz. Hem bende iyice öğrenmiş olurum.

Meyan kökünden _ biz piyan diyoruz_ bitkilere çok faydalı ve besleyici enzim ya da benzeri bir sıvı gübre yapılabilir ...

Belki pekmezini de yaparız. Şerbeti ya da pekmezinde mikro organizmaların yaşayacağı ve besleneceğini düşünüyorum.

Üzerinde düşünelim... Belki adını 'Don Kişot' sıvı gübre koyarız.:)

Mete de gelirse tamamdır. Geriye bir de Rosinante _Don Kişot'un atı_ bulduk mu, Durcinea için en modern yel değirmenlerine bile saldırırız. Ne var yani herkesin içinde, bir köşe yerinde, bir Don Kişot yaşamıyor mu?;)

(baktık iş kötüye gidiyor, Don Kişot' un üstüne atarız.):D

Selamlar

mrduran
14-01-2012, 17:35
Merhaba efendim,

Zavallı Don Kişot, yetmedi çektiği, üstüne üstlük bir de bizden mi çeksin sayın Halil Bey?


Çok yüklendik adamcağıza, yel değirmenlerini bırakıp bize saldırırsa....:)))


Saygılarımla lütfen.

aycan
14-01-2012, 19:05
Halil bey;geçen ay Bademliden aldığım kumkuat eve gelince yapraklarında kıvrılmalar olduğunu farkettim.**** eve gelince oldu.(sera altından kalorifer ortamına geldi).Yaprakların altında çok küçük siyah serpintiler vardı.Acaba kabuklu bitmi diye kızartma yağı ile bütün yapraklarını sildim.Birde kahve telvesi+acı biber+sarrımsak+ısırgan otu ile karışım yaptım ama henüz püskürtmedim.(çok kötü kokuyor.galiba kokuştu.)Kumkuat yapraklarını dökmeye başladı.Acaba ortam sıcakmı geliyor.**** direk ışık almıyor bu yüzdenmidir.Urlaya soğuk evemi götürsem.Kuruyan şeftalilerin hikayesi uzun yazmıyayım.

Halil Önen
14-01-2012, 20:30
Halil bey;geçen ay Bademliden aldığım kumkuat eve gelince yapraklarında kıvrılmalar olduğunu farkettim.**** eve gelince oldu.(sera altından kalorifer ortamına geldi).Yaprakların altında çok küçük siyah serpintiler vardı.Acaba kabuklu bitmi diye kızartma yağı ile bütün yapraklarını sildim.Birde kahve telvesi+acı biber+sarrımsak+ısırgan otu ile karışım yaptım ama henüz püskürtmedim.(çok kötü kokuyor.galiba kokuştu.)Kumkuat yapraklarını dökmeye başladı.Acaba ortam sıcakmı geliyor.**** direk ışık almıyor bu yüzdenmidir.Urlaya soğuk evemi götürsem.Kuruyan şeftalilerin hikayesi uzun yazmıyayım.

Aycan hanım bence kamkuatınızı bağ evine götürün ve yarım gün güneş alan_ bu pencere önü olabilir_ bir yere koyun. (ben böyle yaptım)

Yukarıdaki formülün koku yapmasının sebebi ısırgan otu. İçine içine bir çay kaşığı kadar_ eğer 5 lt. su ise_ yaş ya da kuru maya kullanıp yapraklara daha çok köke gübre gibi verebilirsiniz.

Elinizdeki sıvıyı da yapraklara uygulayabilirsiniz.

Isırgan otunu tek pekmez fermente edip yapraklara ya da gübre gibi vermek daha iyi...

Bana kamkuatı Dr. Ahmet Salih _ site üyemiz_ hediye etmişti. Şimdi kendisi ile görüştüm.

Kamkuat yer değiştirdiğinde _ genelde_ yapraklarını dökermiş. Sıvı gübre ile kendisini toparlar.

Kamkuatı isterseniz Urla'da bağ evinde kuytu bir yerde dışarıda tutabilirsiniz. Aşırı rüzgar ve dondan etkilenmemeli.

Şimdilerde yaprak ya da kabuklu bit olmaz. Ancak sıcak ortam yaratılırsa olur. Dışarı çıkarırsanız ya da ısılama olamayan bağ evinde olamaz.

Kamkuat yosun gübresini seviyor. Emek gübre nin yosun gübresini bulabilirseniz; çok az kullanarak _ bir boş, bir dolu_ gelişimini hızlandırırsınız.

İsteseniz yosun gübresini kendiniz de yapabilirsiniz.

Belki ticariler kadar güçlü olmayabilir ama her sulama suyunda ve her bitkinize verebilirsiniz.

264180

10 lt lik plastik su kabına _dere içlerinde bulunan yosunlar, yaş kuru fark etmez_ yarıya kadar doldurulur.

İçine bir çay bardağı pekmez konur.( Unutulmamalı pekmez tüm mikro organizmaları besleyen bir gıda görevi yapar, ortamı zenginleştirir)

Geri kalan kaba _o derenin_ yeşil ince söğüt dalları eklenir. Ağzı kapatılır, güneşte 10-15 gün bekletilir.

264181

Daha sonra bu sıvı plastik kaba boşaltılır ve yarı güneş alan bir yerde üzerine yarı yarıya su ilave edilir.

Tüm saksılarda ve fidelerde kullanılır.

264183

Sıvı azaldıkca üzerine su ilave edilir. Devamlı kullanılabilecek bir gübre elde edilmiş olur.

264184

Bu formülü kamkuat çok sevdi. Diğerleri gibi. Şimdi üzerinde 10 tane kadar meyvesi var. Bazıları sararmaya başladı.

Bu yapılan sıvı gübre balkonların, küçük bahçelerin _ fidanların sulamasında da kullanılır_ bir köşesinde hep olamalı ve sularken verilmeli.

Saygılar

kılıç
14-01-2012, 20:42
Bu sayfalardan her gün yeni birşeyler öğreniyoruz teşekkür ederiz Halil bey çiçeklerede kullanabilirmiyiz su eksildikce üzerinemi ekleyeceğiz.

Halil Önen
14-01-2012, 20:58
Bu sayfalardan her gün yeni birşeyler öğreniyoruz teşekkür ederiz Halil bey çiçeklerede kullanabilirmiyiz su eksildikce üzerinemi ekleyeceğiz.

Kılıç hanım,
Bütün sezon hem çiçeklerde _ saksılarda_ hem de çeşitli fidelerde ve dikimden sonra kullandım.

Su ilave ettikçe sıvı eski halini alıyor. Güneş gördükçe yosun _ mavi/yeşil hali_ devam ediyor, çoğalıyor.

alanur
15-01-2012, 14:58
Sayın Halil Bey;

Benim elimde de plastik torbanın içinde ve dışarıda duran yanmamış keçi gübresi var.
Ben bunu ne yapsamda yanmış hale getirebilsem. Mesela öylece nisana kadar bekletirsem yanmış olurmu. Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. Ya da ne önerirsiniz.

Halil Önen
15-01-2012, 21:03
Sayın Halil Bey;

Benim elimde de plastik torbanın içinde ve dışarıda duran yanmamış keçi gübresi var.
Ben bunu ne yapsamda yanmış hale getirebilsem. Mesela öylece nisana kadar bekletirsem yanmış olurmu. Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. Ya da ne önerirsiniz.

Plastik torbada Nisan ayına kadar yanar. Saksıda kullanacaksınız ve onun kadar toprak ile karıştıracaksınız. Bu olur.

Yanmamış ahır gübresi toprakla altına alındığında _ karıştırıldığında_ zehirli gaz açığa çıkar ve kökleri zehirler.

Ben şöyle yapıyorum;

yanmamış ahır gübresini _ onun kadar_ toprakla karıştırıyorum. Bu orman toprağı oluyor ve dört parmak derinden alıyorum. (Bu mikorizalı topraktır.)

Yanmamış gübre ile toprağı karıştırıyor ve ayağınla eziyorum. ( keçi ve koyun gübresi kuruduğunda zor ezilir)

Sonra hava almayan bir naylon torbaya dolduruyorum. 3 ay bekletiyorum. (yanma burada gercekleşiyor)

3 ay sonra bir az dere kumu karıştırıp saksılarda kullanıyorum.

Kolay gelsin Sn. alanur...

Halil Önen
15-01-2012, 21:50
Sayın Halil Bey;

... keçi gübresi ...
... Şimdiki haliyle birazını şerbet yapsam saksı çiçeklerine döksem 20 günde bir, malum kış çok su istemezler, yakarmıyım. ...

Bunu atlamışım...:)

Bir avuç _ bir su bardağı kadar_ yanmamış ahır gübresini 3 lt. suya_ karıştırıp_ eritip, içine bir yemek kaşığı pekmez _ılık suda eritip_ ilave edilir yaz kış saksılar sulanır.

alanur
15-01-2012, 23:36
Bu bilgiler harika sayın Halil bey süpersiniz, çok açıklayıcı oldu, çok teşekkür ederim.

Yarkin
16-01-2012, 13:02
Toprağı çalmaya akıl ederler mi bilemem ama pembe domatesleri kesin çalarlar...;) Pembe domatesi _Sn Tekin beyin tohum takasa için gönderdiği_ bu yıl yeni dikeceğim. Fide aralarını 1 m. sırt uzaklığını 1.5 m yapacağım.(x/y)=(100cm/150cm) gibi... Çünkü aralarında geziyorsun ve eziliyor. Domatesi sıcaktan korumak çok önemli. Arkadaşlar yabancı ot gelişimine izin veriyorlar. Özellikle kanyaşı güneşten koruyor. Bu defa daha fazla hastalıklarla mücadele gerekiyor. Sık dikimde hastalık çok oluyor. Piyasada çok güzel gölgeleme tülleri var. Kullanmanızı isterim. Domatesin 1/3 ü zaten güneş yanığına gidiyor. Maliyetini kurtarır.

Halil bey selam... Umarim iyisiniz. Dikli Salihlerde köylü domatesden cok cekti. Evet günes yaniklari büyük problem. Kaolin`in domates de faydasi olmazmi acaba ?

Halil Önen
16-01-2012, 22:38
Halil bey selam... Umarim iyisiniz. Dikli Salihlerde köylü domatesden cok cekti. Evet günes yaniklari büyük problem. Kaolin`in domates de faydasi olmazmi acaba ?

İyiyim Yarkın bey, dilerim sen de iyisindir.

İyi olma duygusu galiba düşüncelerimizle ilgili. Düşüncelerimiz duygularımızı besliyor. Daha doğrusu; istesem şu an kendimi üzgün ya da mutlu, neşeli yapabilirim. Yani beyin aslında örgütlenebilen bir şey...;)

...

Kaloin domateste güneş yanıklığına pek etkili değil. Yanıklığı belki bir az azaltıyor ama tam koruma sağlamıyor. Üzerinde küçük bir yanık onu defolu gösteriyor, fileye değil salcaya giden yolu açıyor.

...

Domateste görselliğe çok önem veriliyor, üzerinde küçük bir leke istenmiyor ve taliplisi en çok bayanlar oluyor. Orası burası mıncıklanmaması gereken bir sebze olduğu halde, elle tacize en çok uğraması, satıcısının çatılmış kaşlarına rağmen durumu kurtaramıyor.:)

Şimdi bir köylü domatesi, bir pembe domatesi ve bir de çarli domatesi düşünün_ ki daha düşüncede kaybediyor_ bir de tezgahta yan yana geldilerini ...

Köylü domatesi adı üstünde köylü; ve şalvarlı, kilolu elleri nasırlı birin önünde biçimsiz duruyor.

Pembe ise, beyaz tenli ve kilolu ama yorulmuş da yanakları al al olmuş...:)

Ya Çarli Domates öylemi; onun melekleri gibi... Yedi hastalığa dayanıklı, sağlam ve mıncıklamaya geliyor.;) Gerçi podyumda yürüyen manken gibi duruyor, hani bir yerinden tutsan elinde kalacak gibi...

Ya eskiden öğle miydi? Kadını kalçası domatesin salçasının önemli olduğu ele avuca sığmayan dönemler nostaljiye takıldı kaldı. Belki görselliği yazgısını belirledi.

Tabiii bu bir bakış ya da görüş acısı, neyi görmemizi gerektiren.;)

264544

Elinde file ile pazarda dolaşan biri aslında neyi görmesi değil, neyi görmemesi gerekendir.:D ... dürüst olamak gerekirse...;)

Saygılar

Yarkin
17-01-2012, 12:59
Sevgili halil önen, bir alemsin vallahi... Siir gibi bir yazi yazdin götürdün beni... Bir sey bu kadar güzel anlatilir... Eline diline saglik... Carli domates dedigin sanmarzano (italyan) diye bilinen salcalik domates degilmi ? Eger oysa bizim bayanlar onu salatada istemiyorlar malesef. Sertmis! Kalin kabukluymus!.. Sanmarzanoyu ben her sene 3 kasa aliyor ve kurutuyorum. 3`üncü gün toplaniyor... Bütün kis afiyetle yiyorum. Cok da güzel oluyor... Herkese tavsiye ederim...
Tsk. Selamlar...

Halil Önen
18-01-2012, 16:06
.. Carli domates dedigin sanmarzano (italyan) diye bilinen salcalik domates degilmi ? ..

Hayır o değil, bu hibrit olan carli...:) Köyde bir arkadaşım 3 dönüme dikmişti. Macar carli olabilir.

Keyf Bahçesi
18-01-2012, 16:55
İyiyim Yarkın bey, dilerim sen de iyisindir.

İyi olma duygusu galiba düşüncelerimizle ilgili. Düşüncelerimiz duygularımızı besliyor. Daha doğrusu; istesem şu an kendimi üzgün ya da mutlu, neşeli yapabilirim. Yani beyin aslında örgütlenebilen bir şey...;)

...

Kaloin domateste güneş yanıklığına pek etkili değil. Yanıklığı belki bir az azaltıyor ama tam koruma sağlamıyor. Üzerinde küçük bir yanık onu defolu gösteriyor, fileye değil salcaya giden yolu açıyor.

...

Domateste görselliğe çok önem veriliyor, üzerinde küçük bir leke istenmiyor ve taliplisi en çok bayanlar oluyor. Orası burası mıncıklanmaması gereken bir sebze olduğu halde, elle tacize en çok uğraması, satıcısının çatılmış kaşlarına rağmen durumu kurtaramıyor.:)

Şimdi bir köylü domatesi, bir pembe domatesi ve bir de çarli domatesi düşünün_ ki daha düşüncede kaybediyor_ bir de tezgahta yan yana geldilerini ...

Köylü domatesi adı üstünde köylü; ve şalvarlı, kilolu elleri nasırlı birin önünde biçimsiz duruyor.

Pembe ise, beyaz tenli ve kilolu ama yorulmuş da yanakları al al olmuş...:)

Ya Çarli Domates öylemi; onun melekleri gibi... Yedi hastalığa dayanıklı, sağlam ve mıncıklamaya geliyor.;) Gerçi podyumda yürüyen manken gibi duruyor, hani bir yerinden tutsan elinde kalacak gibi...

Ya eskiden öğle miydi? Kadını kalçası domatesin salçasının önemli olduğu ele avuca sığmayan dönemler nostaljiye takıldı kaldı. Belki görselliği yazgısını belirledi.

Tabiii bu bir bakış ya da görüş acısı, neyi görmemizi gerektiren.;)

264544

Elinde file ile pazarda dolaşan biri aslında neyi görmesi değil, neyi görmemesi gerekendir.:D ... dürüst olamak gerekirse...;)

Saygılar

sevgili halil
1-şöför olan köpeğin ehliyeti vcarmı ?(meraktan soruyorum)
2-orada trafik lambası varmı?(meraktan)
3-öndeki arabasız şöförün belinde kaymamı var acaba?(yan yan yürüyor,meraktan)
yaş itibariyle gözler artık eskisi gibi hizmet vermiyor da ondan yardım talep ediyorum.selamlar

mrduran
18-01-2012, 19:48
Hımmm demek hibrit imiş.

merkal
19-01-2012, 19:33
Halil bey sana birşey soracaktım, unuttum... hatırlıyınca sorarım. Sevgiler.

cegabo
19-01-2012, 20:44
Merhabalar Halil Bey,

Kamkat bakımınızı çok beğendim. İmkanlar ölçüsünde artık ben de denemeye çalışıcam...

Saygılar...

Halil Önen
19-01-2012, 21:19
Halil bey sana birşey soracaktım, unuttum... hatırlıyınca sorarım. Sevgiler.

Kıdemli müdür _ bu yaşına rağmen_ sordu ama: tam üç soru... (meraktanmış):D

Bunu nasıl yapabildik dediğimde; 'ben zaten yakını göremiyorum _ki arabaya baktım. Hatta arabayı kullanan bana bakıyordu'' demişti.

Sn. Mr.Duran bile 'hımmm demek hibritmiş' derken aynı yere bakıyor olabilir...;)

Halil Önen
19-01-2012, 21:22
Merhabalar Halil Bey,

Kamkat bakımınızı çok beğendim. İmkanlar ölçüsünde artık ben de denemeye çalışıcam...

Saygılar...

Bence denemeye değer hocam, belki enzimde yaparsınız. O da çok kolay yapılabilen sıvı gübre.

Kolaylıklar dilerim.

Yakup
21-01-2012, 19:38
Araç yolun sağında olmasa (yani trafik sağdan akmasa), o kuçu kuçu nun ön yolcu koltuğunda olduğunu düşüneceğim ama maalesef ve galiba polis kuçu kuçu ya ehliyet vermiş.:)

Şaka şaka.. İşin esasını açıklıyorum: Araba ingiliz arabası ve sağdan direksiyonlu. Fransaya gezmeye gelmiş..

Bu arada, yaş ile ilgili yakını görememe genellikle 50 cm ye kadar sınırlıdır Halil Bey. Yani 50 cm den ötesini net görebilmemiz lazım.. :D

Halil Önen
22-01-2012, 22:01
Araç yolun sağında olmasa (yani trafik sağdan akmasa), o kuçu kuçu nun ön yolcu koltuğunda olduğunu düşüneceğim ama maalesef ve galiba polis kuçu kuçu ya ehliyet vermiş.:)

Şaka şaka.. İşin esasını açıklıyorum: Araba ingiliz arabası ve sağdan direksiyonlu. Fransaya gezmeye gelmiş..

Bu arada, yaş ile ilgili yakını görememe genellikle 50 cm ye kadar sınırlıdır Halil Bey. Yani 50 cm den ötesini net görebilmemiz lazım.. :D

Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış.:)

Siz bu emeklilerin _ benim hanımın benzetmesiyle_ kart horozların arasına girmeseniz iyiydi...;)


265388

Zaten,
Amerika'da yapılan son bilimsel araştırmaya göre evli erkekler, bekarlardan en az 5 yıl önce gidiyormuş. Boşuna dememişler bekarlık sultanlık diye...;)

Keyf Bahçesi
22-01-2012, 23:51
Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış.:)

Siz bu emeklilerin _ benim hanımın benzetmesiyle_ kart horozların arasına girmeseniz iyiydi...;)


265388

Zaten,
Amerika'da yapılan son bilimsel araştırmaya göre evli erkekler, bekarlardan en az 5 yıl önce gidiyormuş. Boşuna dememişler bekarlık sultanlık diye...;)

öyle olsaydı dünyada demokrasi olmazdı.her yer sultanlık olurdu diye düşünüyorum .kılık kıyafet dökülmüş gibi ama asaletinden bir şey kaybetmemiş şu yürüyüşe bak heyyyttt efem geliyor.

mrduran
23-01-2012, 00:22
Bir horoz ancak bu kadar güldürebilir insanı.

Demek ki resimlerde bile ''tenakuz'' olabiliyormuş. Aynı objede hemde.

O menşur horoz duymasın lafımı..alınabilir.

Hasan abimizin lafının üzerine laf deyemem.

Merhaba ve de saygılarımla lütfen.

Yakup
23-01-2012, 23:05
"Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış."

Esas yaşlılık hissi de genetik bence. Eskiler boşuna dememişler, kişi yedisinde neyse yetmişinde de odur diye. Kendimi yaşlı hissediyorum. Bu durum bekarlığımda da böyleydi, evliliğimde de böyle.

Keyf Bahçesi
23-01-2012, 23:43
"Uzağı görememe genetik iken yakını görememe yaşlılıktan sayılırmış."

Esas yaşlılık hissi de genetik bence. Eskiler boşuna dememişler, kişi yedisinde neyse yetmişinde de odur diye. Kendimi yaşlı hissediyorum. Bu durum bekarlığımda da böyleydi, evliliğimde de böyle.

sayın
yakup bey
ben çocukken de çok yaramazmışım.Her türlü yaramazlık varmış.gençliğimde öyle geçti .Şimdiki durumum oradan mı geliyor acaba .Size bir danışayım dedim.ne dersiniz?saygılar.(yaş oldu 70.çaktırma)selamlar

Keyf Bahçesi
23-01-2012, 23:46
Bir horoz ancak bu kadar güldürebilir insanı.

Demek ki resimlerde bile ''tenakuz'' olabiliyormuş. Aynı objede hemde.

O menşur horoz duymasın lafımı..alınabilir.

Hasan abimizin lafının üzerine laf deyemem.

Merhaba ve de saygılarımla lütfen.

sn mr Duran

gönlün bol sağlığın ziyade neş'en hep daim olsun.
saygı ve sevgiler.

Halil Önen
24-01-2012, 13:30
Çay posası ile tohum çimlendirme...

265579

Burada bir tohum çimlenmiş. Evde demlenen çayların atıklarına bir tohum düşmüş. Ne tohumu bilmiyorum. Belki tohum sayarken düşmüştür. Büyütüp göreceğim.

Acaba çaypos cocopeat ın yerine alabilir mi?

265580

Şu bitkisel çayların posalarının_ çayposun_ cocopeattan daha iyi olduğunu düşünüyorum.

O zaman çaypos ile kabak da çimlenir.

265581

Ne kadar büyür bir bakalım. Çaypos btkisel besinlerde içeriyor. Bir defa demlenip atılması haksızlık gibi duruyor.

265582

Belki birçok deneme yapmak gerekecek...

265583

Sadece bitkisel çay posalarından yapılanlar 3-5 tohum çimlendirmek için çok ideal gibi duruyor.

Halil Önen
24-01-2012, 13:54
Sayın Uzaylı/Dünyalının gönderdiği endivyen yaşama merhaba dedi...

265584

Ve serpilmeye başladı...

265588

Marul da aynı günlerde yaşama tutundu belki endivyene benzediğindendir.

265589

Diğerlerinin zamana ihtiyacı var gibi...

265590

Mutfak sıcaklığı! yeterli gibi...

265593

Çay kahve tadında keyifli geldi bana...

Uzaylı
24-01-2012, 14:29
Sayın Halil Önen; Güle güle büyütüp, yemek ve üretmek nasip olsun dilerim. Siz bizden daha tecrübelisiniz ama ben söylemeden geçemedim. Marul, endivyen, turp gibi serin iklim sebzelerini hiç çekinmeden bahçeye serpin gitsin. Belki tedbir olsun diye bir kısmını ayırırsınız. Ama inanın bizim ev içinde çimlendirdiğimiz marul ve diğer sebze tohumları daha zayıf büyümüşken, bahçeye serpilenler daha geç çıkmasına rağmen evde çimlendirilenleri geçmişti ve daha güçlü yapıları oldu. Bir de öyle deneyin derim.

Bizim bu sene endivyen fideleri bedavadan bahçede kendilinden çimlendiler.

Bahçede çimlendirdiğim Iceberg fideleri iyi gelişebilirse, bir kısmını paylaşmaktan mutlu oluruz. Şimdilik iyi büyüyorlar. Tabi koyunlara yem olmazlarsa...;)

Çay posasını ben de bu sene deniyorum. Bazı çalı türü bitki tohumlarını bahçe toprağı, çay posası karışımana ektim. Bir sonrakileri çay posası, elenmiş kompost gübre ile karışıtırıp deneyeceğim. Çünkü çok güzel torf haline gelmişler. Bakalım sonuç nasıl olacak?

Kolaylıklar diliyorum.

aydın
24-01-2012, 15:13
Sayın Uzaylı/Dünyalının gönderdiği endivyen yaşama merhaba dedi...

265584

Ve serpilmeye başladı...

265588

Marul da aynı günlerde yaşama tutundu belki endivyene benzediğindendir.

265589

Diğerlerinin zamana ihtiyacı var gibi...

265590

Mutfak sıcaklığı! yeterli gibi...

265593

Çay kahve tadında keyifli geldi bana...

Hocam kesin be kesin bilmiyorum fakat çayın demi toprakta kurt yaparmış.(teyzemin yalancısıyım) :)

Halil Önen
24-01-2012, 21:41
Hocam kesin be kesin bilmiyorum fakat çayın demi toprakta kurt yaparmış.(teyzemin yalancısıyım) :)

Kesin doğru, ama toprakta değil. Toprağa karıştığında yapmaz. Ama çay posası bir yerde _ kapta_ uzun süre nemli (yaş) kalırsa kurt yapar. Ara sıra karıştırıp havalanması gerekir.

En güzeli bir yerde _ karıştırıp_ kurutup saksılarda kullanmak.

Halil Önen
24-01-2012, 22:48
...
Çay posasını ben de bu sene deniyorum. Bazı çalı türü bitki tohumlarını bahçe toprağı, çay posası karışımana ektim. Bir sonrakileri çay posası, elenmiş kompost gübre ile karışıtırıp deneyeceğim. Çünkü çok güzel torf haline gelmişler. Bakalım sonuç nasıl olacak?.

Bu çok güzel. Zamanla toprakta kayboluyor ama toprağın katyonunu artırıyor daha iyi havalanmasını sağlıyor.

265707

Uzun süre kapalı bir kapta bekletmemek gerekiyor. Bozuluyor. Toprağa döküp kurumasını beklemek daha iyi.

Bende gübreye karıştırıyorum. Toprakla karıştırınca saksılarda kullanıyorum.

Denemenin amacı sadece _ hiç bir şey karıştırmada_ çay posasında tohum çimlenir mi diye düşünmüştür.

Özellikle siyah çayın dışında _sıcak su üzerine dökülerek_ kullanılan diğer bitki çaylarının kurutulduktan sonra tohum çimlenmede kullanılması çok ideal gibi geliyor bana...

Bu sıcak su ile haşlanmış bitki çay poslarının besin değeri olarak yüksek olduğunu düşünüyorum, belki iki üç kez haşlanıp çayının içilmesi gerekiyor.

Ev de 3-5 tohum çimlendirmek _özellikle çicek_ için çok uygun gibi geliyor bana... Çok nemli kalırsa küflenme yapabiliyor.

Ama bu çay atıklarını yetişmiş saksı bitkilerinin dibine döküp karıştırmak iyi gibi duruyor.

Dediğiniz doğru tohumu direk toprakla buluşturmak _ ki bu doğanın yaptığı_ onun gelişimini güçlendiriyor.

Çimlenmede yani tohum çatlatmada gübreye ihtiyaç duymuyor. Şaşırıtmada harç iyi hazırlanmışsa ve zamanında toprağa dikilirse _ hava ve toprak ısısı uygunsa_ o da iyi gelişme gösteriyor.

Endivyeni bilmiyordum. Bildiğimiz radikamış. Yabanisi toplanır börek şeyler gibi yapılır. Bu yıl salatalarda kullanmaya başlayacağım.

Sevgili Dermana Menemen'de tarlasında ticari olarak yetiştiriyormuş. Tarlasını bilseydim bir kaç demek yürütürdüm. Menemene bir dükkana paylaşılması için iki defa tohum bıraktı_ ki çiçek tohumları çok değerliydi_ alabilirsin dedi. Çok teşekkür ediyorum. Ama ne adres var elimde ne de bir tel...Hani iyilik yapıp denize atan ve arkasına bile bakmayan bir dost gibi geldi bana...;)

Dünyalı'ya sizin aracılığınızla selam söylüyorum. 'Dünyalı' adıyla üye olduğunu gerçekten bilmiyordum. Rastgele yazmıştım. Süprizini bozdum. Ama kalp karşı sözü bunu gibi durumlarda söylenirmiş. Siz gerçekten imrenilecek ve örnek alınacak ikilisiniz. Yetişen çoçuklarınızın _zorunlu uğraşlarında sonra _ sizin yaşınıza geldiğinde aynı şeyleri sürdürüp, yaşatacağına inanıyorum.

Sanırım bu onlara bırakılacak en güzel _yatırım_ mirastır.

Artık çıraklık dönemi bitiyor, soru sorma ve öğrenme sırası bize geliyor.:)

İstekli uğraşlarınızda keyifler, sağlıklar mutluluklar diliyorum.

aydın
25-01-2012, 00:50
En güzeli bir yerde _ karıştırıp_ kurutup saksılarda kullanmak.

Geçen sene mini seramın içinde boyabat biberi tohumlarımı altta toprak üstte çayın demini kullandım. İlk zamanlar üzerinde dediğiniz gibi pamukçuklar oluştu.(Çukurova'yı andırdı:p) Fakat tohumlarım hem erken çimlendi hemde fideler gayet güzel gelişti. Zaten sene sonunda tohum almayı başardım. En önemlisi su kaybını kesinlikle en aza indiriyor.

Biber tohumları için bu yöntemi Sn. macuroğlu'ndan öğrenmiştim. İncik biberi daha tarlaya dikilmeden çiçeğe durmuştu. Çok etkilenmiştim. Bizim fideler 3-4 yaprakta iken onunkiler gövde ve yan dallar oluşturmaya başlamıştı.

Kesinlikle gübre niteliği taşımakta...

merkal
25-01-2012, 15:21
Sayın Halil bey, sen hala horoza benzetiyorsan iyi, bazen düşünüyorumda ben evde civcivmiyim, serçemiyin (32 yıllık evlilik) neyim diye. Neredeee ...horoz. Neyseki bahçe var da kaçıyoruz evden.Biraz birşeyler yetiştirsek bahçede başımız hafif dikleşecek. Bir sene kabuklu bit, bir sene kabuksuzu, bir sene pamuklusu, pamuksuzu. Hani avcılıkta bir tabir vardır' 40 gün taban eti, bir gün av eti' diye. Artık sizin kıymetli deneyimlerinize sığınıyoruz. Bu sene Meyvelitepe, sebzelerini yatırarak dikmiş, çok iyi oldu diye yazıyor. Sağ olsun anlatmışta, bu konuyu biraz daha detaylarına inerek anlatabilirmisiniz? Yarım metre kök yaptırmış domateslarine bu usul mesela salatalıkta'da uygulanabilirmi ?
Teşekkür ederim.

Dünyalı
25-01-2012, 15:50
Denemenin amacı sadece _ hiç bir şey karıştırmada_ çay posasında tohum çimlenir mi diye düşünmüştür.

Özellikle siyah çayın dışında _sıcak su üzerine dökülerek_ kullanılan diğer bitki çaylarının kurutulduktan sonra tohum çimlenmede kullanılması çok ideal gibi geliyor bana...

Bu sıcak su ile haşlanmış bitki çay poslarının besin değeri olarak yüksek olduğunu düşünüyorum, belki iki üç kez haşlanıp çayının içilmesi gerekiyor.

Ev de 3-5 tohum çimlendirmek _özellikle çicek_ için çok uygun gibi geliyor bana... Çok nemli kalırsa küflenme yapabiliyor.

Ama bu çay atıklarını yetişmiş saksı bitkilerinin dibine döküp karıştırmak iyi gibi duruyor.

Dediğiniz doğru tohumu direk toprakla buluşturmak _ ki bu doğanın yaptığı_ onun gelişimini güçlendiriyor.

Çimlenmede yani tohum çatlatmada gübreye ihtiyaç duymuyor. Şaşırıtmada harç iyi hazırlanmışsa ve zamanında toprağa dikilirse _ hava ve toprak ısısı uygunsa_ o da iyi gelişme gösteriyor.
Sayın Halil Önen;
Yaklaşık 1 aydır evde demlediğimiz çayların posalarını, kompos çukuruna atmatıp, ayrı bir yerde biriktiriyoruz.

Bunun bir kısmını toprakla karıştırıp çiçek tohumu çimlendirmekte kullandık, henüz çıkmadılar.
Bir kısmı ile mantar yetiştirmeyi deneyeceğiz. Mantar sporları ile buluştular. Şubat sonu gibi bahçenin güneş almayan, kuytu bir köşesine sereceğiz.
Bir kısmına da kırmızı elma, yeşil elma, çekirdeksiz mandalin, selvi tohumları ektik. (10 gün oldu) Bakalım sonuç ne olacak, merakla beklemekteyiz.
Dünyalı'ya sizin aracılığınızla selam söylüyorum. 'Dünyalı' adıyla üye olduğunu gerçekten bilmiyordum. Rastgele yazmıştım. Süprizini bozdum. Ama kalp karşı sözü bunu gibi durumlarda söylenirmiş. Siz gerçekten imrenilecek ve örnek alınacak ikilisiniz. Yetişen çoçuklarınızın _zorunlu uğraşlarında sonra _ sizin yaşınıza geldiğinde aynı şeyleri sürdürüp, yaşatacağına inanıyorum.

Sanırım bu onlara bırakılacak en güzel _yatırım_ mirastır.

Artık çıraklık dönemi bitiyor, soru sorma ve öğrenme sırası bize geliyor.

İstekli uğraşlarınızda keyifler, sağlıklar mutluluklar diliyorum.
Bir çok buluşlar tesadüflerle bulunmuştur. Bilmeyerek bozmuş olduğunuz sürprizim, bana da sürpriz oldu. Çocuklarımız bağ, bahçe işlerini pek sevmeseler de, ileride onlar için güzel şeyler yaptığımızın farkına varacaklar. Bütün çabalarımız, onlara daha güzel bir (dünya) hayat bırakabilmek. Malum uzayda hayat yok. Bu dünyadan başka dünya da yok.

Çıraklık dönemine daha yeni başladık. Bu güne kadar seyirci idik, hep uzaktan bakıyorduk. Sizin gibi ustaların yanında, biz çıraklara söz düşmez. Bizler, ancak sizlerden aldığımız bilgilerle, bayrağı biraz daha ileriye götürebilirsek, ne mutlu bize.

Uzaylı
27-01-2012, 19:02
Sayın Halil Önen; Evet, Sayın Dermana, Endivyen'in diğer adının tatlı radika olduğunu söylemişti. Ama ben yabani radika hiç bilmiyorum. Bizde endivyeni görenler aaa radika, ama şekli daha yuvarlak demişlerdi. Yabanisi daha koyu renkli ve daha acımsı oluyormuş. Endivyen de marul gibi bir salata yeşilliği, ama biraz daha kuru bir tadı var. Marul gibi değil. O yüzden marul gibi iri iri parçalar halinde yemek iyi olmuyor. Ancak ince ince kıyıldı mı harika bir tadı var. Hele de marul ile karışık olursa daha da güzel olabilir. Biz çok sevdik. Hiç zahmet istemeyen bir bitki. İyi tohum elde etmek istiyorsanız, etrafta yabanisini bulundurmamak gerekirmiş.

Sayın dermana bence çok iyi biri, bizi hiç tanımadan telefon edip bahçemize misafir olmuştu ve kendi elleri ile hediye getirdiği domates fidelerini dikmişti. Domates fidelerini ilginç bir dikim şekli vardı. Biz de diğer fideleri gösterdiği şekilde diktik. Sonuçtan da memnun kaldık.

Dünyalı'ya selama gerek kalmamış, kendi de yazmış zaten... Eşimin üye olmasını ne zamandır istiyordum. Çünkü Şuna bir baksana , cevap ne demişler? dedikçe, "kendin üye olup sorarsan daha iyi olur" dedim. Hem bize de özelden elektrik ve kuyu ile ilgili sorular çok geldi. Yardımcı olabimek için detay verdik. Teknik bilgileri kendi verdiği zaman daha iyi oluyor. Hem artık bahçede de tatlı rekabete giriştik. Amaç işimizi eğlenceli hale getirmek tabi... Böyle daha iyi olacak inşallah... Doğum gününde üye olmuş meğer, ben günler sonra farkettim.;) Güzel iltifatlarınız için çok teşekkür ederim. Umarım bu sözlere layık oluruz. İnşallah çocuklara da bahçeyi daha bir sevdiririz. Umarım herkesin gidip kalmak için can atacağı bir yer yapabiliriz. Tüm dileğimiz bu...

Çok teşekkür ederim, ben de size sağlık ve mutluluklar dilerim. Dilerim icebergler sağ salim fide olur da, bir gün bahçenizde görüşürüz...;)

Saygılar...

Halil Önen
27-01-2012, 22:26
Sayın Halil bey, sen hala horoza benzetiyorsan iyi, bazen düşünüyorumda ben evde civcivmiyim, serçemiyin (32 yıllık evlilik) neyim diye. Neredeee ...horoz. Neyseki bahçe var da kaçıyoruz evden.Biraz birşeyler yetiştirsek bahçede başımız hafif dikleşecek. Bir sene kabuklu bit, bir sene kabuksuzu, bir sene pamuklusu, pamuksuzu. Hani avcılıkta bir tabir vardır' 40 gün taban eti, bir gün av eti' diye. Artık sizin kıymetli deneyimlerinize sığınıyoruz. Bu sene Meyvelitepe, sebzelerini yatırarak dikmiş, çok iyi oldu diye yazıyor. Sağ olsun anlatmışta, bu konuyu biraz daha detaylarına inerek anlatabilirmisiniz? Yarım metre kök yaptırmış domateslarine bu usul mesela salatalıkta'da uygulanabilirmi ?
Teşekkür ederim.

Değerli merkal;

Evlilik, bekarların özlediği, evlilerin yolunduğu :p_ içeride ve dışarıda_ ve dulların kaçırdığı bir şeymiş; yani kaçış yok gibi duruyor...:D
...

Domatesler dahil bir çok bitkinin iyi kök salması ve gelişmesi için mutlaka 3 defa en az 2 defa çapalanması gerekir.

İkinci ve üçüncü çapada fidenin kök bölgesine _ çapalama sırasında fazla yaklaşılmamalı_ mutlaka toprak yığılmalı. 'İki çapa bir su eder' sözü bunun için söylenmiştir.

Domates _ oturak domates_ belirli bir büyüklüğe geldiğinde sırta yatırılmalı ve kök bölgesine toprak atılıp ayakla basılmalı ve arkasından hemen sulanmalı...

Sn. Meyvelitepe domatesleri nasıl yetiştirdi bilemiyorum ama çapalama yapmadan gelişmesi mümkün gibi gelmiyor bana.

Sırık domates bile yetişirseniz_ toprakda_ toprağın havalanması için cocopeat kullansanız bile en az iki defa çapalamanız gerekir diye düşünüyorum.

Çapalama olmazsa fide büyümez, bodur kalır. Çapalama toprağın ve kökün hava almasını daha çok kök salmasını sağlar.

Hatta bitkinin çok iyi gelişmesi isteniyorsa; her sulama sonrası toprak tava geldiğinde çapa yapılmalı. Bu 5 kere çapaya kadar yükselir. Meyveye yattığında çapa yapılmaz ama yabancı ot mücadelesi yapılır. Otlar yolunur ya da çapayla kesilir. Bu da bir çeşit hafif çapadır.

Bunların dışında_ gübreleme hariç_ bir yöntem bilmiyorum.:)

Halil Önen
02-02-2012, 18:45
...
Bir kısmı ile mantar yetiştirmeyi deneyeceğiz. Mantar sporları ile buluştular.

Bende biraz düşünüyor gibiyim. Gelişmeleri Uzaylı/Dünyalı :) sayfasından takip ederim...

Halil Önen
02-02-2012, 18:50
...

Sayın dermana bence çok iyi biri, bizi hiç tanımadan telefon edip bahçemize misafir olmuştu ve kendi elleri ile hediye getirdiği domates fidelerini dikmişti. Domates fidelerini ilginç bir dikim şekli vardı. Biz de diğer fideleri gösterdiği şekilde diktik. Sonuçtan da memnun kaldık.

...

Dermana bana iki defa Memende bir Mağazaya tohum bıraktı, almam için. Ne adres ne tel bıraktı. Hiç tohum talep etmeden verenlerden; iyi birine benziyor ama ben çok atıp tutuğum için beni sevmiyor olabilir.;)

Kendisine selamlar...

Halil Önen
02-02-2012, 19:16
Kar kapıyı aldı...:)

267198

Kıvırcık_betül önen_ kıtlık ihtimaline karşı ekmeğe koştu.:)

267199

Sabah kalktı bir sola baktım...

267200

bir daha sola baktım...

267201

bir öne baktım... bir daha öne baktım. Zaten sağıma bakmama gerek yok. Ülkenin yarı oraya bakıyor.;)...

267202

bu defa kızıma baktım; hımmm karda yürüyor izini bırakmıyor, hemde sabahın köründe, tek başına...:)


Böyle bir kar buralara, 21 değil belki daha çok önceleri_ ilk okula yani başladığım yıldı hatırlıyorum_ yağmıştı, 45 yıl gibi önceydi...

Dışarı çıkıp karların üzerinde yürümeyeli çok olmuştu. Gart_gurt sesi hoşuma gitti, her adım attığımda... Nedense aklıma, ataları Urartulara dayanan ve bir halkı öteleyen devlet politikaları geldi, nedense...

Şöyle 'doğru dürüst düşünemeyecek miyim, karın güzelliğini seyrederken' diye kendime kızdım...

Kentli adam olmak ne kadar zormuş, alışamadım gitti...:)

dermana
02-02-2012, 19:24
ben çok atıp tutuğum için beni sevmiyor olabilir.;)

Kendisine selamlar...

okulu sevmeyen haylaz çocuklar gibi mi:o siz bir ekolsünüz ve sizden öğrenecek çok seyler var

Halil Önen
02-02-2012, 21:23
okulu sevmeyen haylaz çocuklar gibi mi:o siz bir ekolsünüz ve sizden öğrenecek çok seyler var

Öyle demeyin, bende sizlerden öğreniyorum. Gerçekten endivyeni Sayın Uzaylı T.T. Etkinliğinde öğrenmiştim. Bizim radikamış.

Köylünün birine hanımı _yokluktan olsa gerek _ yetiştirdikleri kuru fasulyeden yediriyormuş, hergün... Adamın kırk yılın başı şehre yolu düşmüş 'karnımda fasulye bitecek değişik bir şey yiyeyim' demiş.

Garson yemekleri saymış ama pek bir şey anlamamış. ''Tamam demiş 'lobiye' getir, getir değişiklik olsun''...Yanına da pelte tatlısı istemiş.

Garson bir tabak kuru fasulyeyi _ ki şehirli adı lobiyemiş_ getirmiş. Adam bir kuru fasulyeye bakmış bir garsona;

çekmiş silahını kuru fasulyeye ateş etmiş bir kaç kere...'adını değiştirdik burada mı beni buldun' diye bağırmış. Tabii bu arada çok sevdiği pelte tatlısı sallanmış. 'Sen titreme, korkma sana sözüm yok demiş.;)

Endivyen in radika olduğunu öğrenince bu aklıma geldi...:)

Kolaylıklar diliyorum

denizakvaryumu
02-02-2012, 21:55
Endivyen hibrit bir bitki değil mi, yani F1 ?

dermana
02-02-2012, 22:04
Öyle demeyin, bende sizlerden öğreniyorum. Gerçekten endivyeni Sayın Uzaylı T.T. Etkinliğinde öğrenmiştim. Bizim radikamış.

Köylünün birine hanımı _yokluktan olsa gerek _ yetiştirdikleri kuru fasulyeden yediriyormuş, hergün... Adamın kırk yılın başı şehre yolu düşmüş 'karnımda fasulye bitecek değişik bir şey yiyeyim' demiş.

Garson yemekleri saymış ama pek bir şey anlamamış. ''Tamam demiş 'lobiye' getir, getir değişiklik olsun''...Yanına da pelte tatlısı istemiş.

Garson bir tabak kuru fasulyeyi _ ki şehirli adı lobiyemiş_ getirmiş. Adam bir kuru fasulyeye bakmış bir garsona;

çekmiş silahını kuru fasulyeye ateş etmiş bir kaç kere...'adını değiştirdik burada mı beni buldun' diye bağırmış. Tabii bu arada çok sevdiği pelte tatlısı sallanmış. 'Sen titreme, korkma sana sözüm yok demiş.;)

fıkra biraz eksik kalmış. adam bakmış yan tarafta oturan bir ecnebi kebap yiyo.. van mor deyince önüne bir kebap daha geliyor.. çağırir garsonu van mor der :mad: yine kuru gelince:(:(:(

dermana
02-02-2012, 22:09
Endivyen hibrit bir bitki değil mi, yani F1 ?

hibrit olmayan (olamayan) melez çeşitleri mevcut. ama dağıtımdaki standart çeşit.

alanur
03-02-2012, 14:56
Sayın Halil bey;

Endivyenin radika olduğunu şimdi bende sizden öğrendim.

denizakvaryumu
03-02-2012, 20:55
hibrit olmayan (olamayan) melez çeşitleri mevcut. ama dağıtımdaki standart çeşit.

Metgen Tohumculuk (http://www.metgen.com.tr/endivyen.php)

Benim bildiğim piyasada satılan tüm endivyenler F1...

Yani tohumlarından aynı bitki üretilmesi mümkün değil...

Sizin ürettiğiniz endivyenlerin tohumlaından yine aynı tür endivyen üretilebiliyor rmu? Markası-türü-kaynağı nedir?

dermana
03-02-2012, 22:40
Rhodos (OG) - Johnny's Selected Seeds (http://www.johnnyseeds.com/p-7351-rhodos-og.aspx) türkiye de f1 dışarda değil,,,:confused::confused::confused:

denizakvaryumu
04-02-2012, 23:38
Endivyen Tohumu « hibrittohum.com (http://hibrittohum.wordpress.com/category/endivyen-tohumu/)

Malesef rodos f1...

Şunu belirtmeliyim ki endivyen hibrit-f1 bir bitki ......
ve tohumlarından tekrar aynı bitkiyi üretmek mümkün değil.

dermana
05-02-2012, 00:23
Rhodos Endive Seeds for Sale (http://www.egardenseed.com/Rhodos_Endive_Seeds_p/0103.3.htm) Seeds of Change | Item Detail (http://www.seedsofchange.com/garden_center/product_details.aspx?item_no=PS20509) http://www.osborneseed.com/product-details.cfm?endive--rhodos--op Endive (http://coolindigo.com/~loghouse/plants/?product=endive-rhodos) Rhodos - William Dam Seeds (http://www.damseeds.ca/productcart/pc/viewCategories.asp?idCategory=1124) Bejo, specialist in vegetable seeds (http://www.bejo-organic.com/uk/webshop-organic-seeds/assortment/gewas.aspx?gewas=GROUP160) bunların hiçbirinde f1 ibaresi yazmıyor. Türkiye`de aynı ürüne yazilmasının amacı ne olabilir????

denizakvaryumu
05-02-2012, 00:44
Sn. Dermana' nın tarlasında kültür varyetesi olan kıvırcık endiv yetiştiriciliği yapıldığı görülmekte.


http://www.agaclar.net/forum/742636-post10.htm

Keşke endivyen F1 olmasaydı....

Ama karahindiba var , evet endivyen gibi yaprakları fazla değil , endivyen gibi tatlı değil ama heryerde ve çok fazla...

dermana
05-02-2012, 00:56
melez ile hibrit arasındaki farkı karıştırmamak lazım. her melezlemenin f1(melez azmanlığı) özellik göstermesi mümkün değil. siz hiç f1 buğday f1 marul f1 pamuk vs duydunuz mu? ama bunlar kendi aralarında yeni varyeteler öluşturabiliyorlar.

denizakvaryumu
05-02-2012, 00:58
F1 veya melez farketmez tohumlarından aynı bitki malesef çıkmaz.

Keşke endivyenin tohumlarından da aynı bitki çıksa ama mümkün değil.

dermana
05-02-2012, 01:20
ama çıkıyor işte;)

dermana
05-02-2012, 01:32
sc 2121 diye menemen in çok meşhur bir domates çeşidi var. bunu halil abi çok iyi bilir. E.Ü. Zir. Fakültesinde 21 ayrı melezlemenin ürünü. adını da oradan alır, ama yıllarca köylüler kendi ürettikleri tohumları kullandılar.

Halil Önen
05-02-2012, 01:34
sc 2121 diye menemen in çok meşhur bir domates çeşidi var. bunu halil abi çok iyi bilir. E.Ü. Zir. Fakültesinde 21 ayrı melezlemenin ürünü. adını da oradan alır, ama yıllarca köylüler kendi ürettikleri tohumları kullandılar.

Evet bazı arkadaşlar yıllarca aynı tohumla devam ediyorlar.

Halil Önen
05-02-2012, 01:36
ama çıkıyor işte;)

Sn. Uzaylının T.T. Etkinliğine gönderdiği endivyenler de sizin tohumlardan mı?

Halil Önen
05-02-2012, 11:16
Sn. Uzaylının T.T. Etkinliğine gönderdiği endivyenler de sizin tohumlardan mı?

Hibrit tohumu anlamanın en iyi yolu denemek... Her ekimde aynı verimin alınması gerekir.

267611

Bunlar Sn. Uzaylı/Dünyalının T. T. 1. Etkinliğe paylaşılması için gönderdiği ve bir çok üyeye gönderdiğim eldivyenler. Yani tatlı radikalar...

267617

Ne kadar tohum, o kadar dünyaya merhaba...

Sn Uzaylı/Dünyalı ikilisi geçen yıl ektikleri endivyenlerin dökülen
tohumlarından bu yıl tekrar çıktığını kendi sayfalarında anlatmışlardı.


(Aslında betül önen tohumları tabloya yerleştirirken araştırma yapmış ve endivyenin türkiye'de satışlarında F1 olarak çıkıyor diye uyarmıştı. Şüphe duyulan bazı tohumları da deneme _ küçük kaplarda çok az ekim yapılarak_ denemeye almıştım.)

Sn.Dermana'da bir otel bahçesinde yetişen endivyen tohumlarını tarlasında ekmiş ve güzel verim de almıştı.


Bunlar bizim için yeterlidir...

267618

Sn. Dermana T.T.1. Etkinliğe Endivyen tohumlarından göndermişti ve bir çok talep buradan da karşılandı...

267619

Türkiye'de _nasıl yapılıyor bilmiyorum ama_ hibrit olamayan tohum hibrit, hibrit olanlar da hibrit değilmiş gibi gösterilebiliyor. Bu durumla çok karşılaşır olduk.

Onun için iyi araştırmak ve denemeler yapmak gerekiyor. Çünkü her iki yolla üretici kandırılıyor. Bu dağıtılan broşürlerle destekleniyor.

267620

Endivyen diğer adı ile tatlı radika oldukça faydalı bir bitki. Tam radika gibi değil belki ama aynı besinleri içerdiği kesin...

Sn. Denizakvaryumuna ve Dermanaya duyarlılıkları için çok teşekkür ediyoruz. Hibrit (F1) tohumlar için bizi bilgilendirmeye devam ederseniz çok seviniriz.

Sanırım tohum paylaşımına katılan bir çok yetiştiricinin de isteği bu...

Teşekkürler

mehmetckc
06-02-2012, 15:15
Sayın Önen,

Çalışmalarınızı imrenerek takip ediyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi, babamın sahip olduğu zeytinliğin işlerini yavaş yavaş üzerime almaktayım. Hepimizin özlemini duyduğu doğal yetişmiş ürün üretimi yolunda da sizleri model olarak görmekteyim. Buradan hareketle de babamın yıllardır süregelen bordo bulamacı uygulamasını bu sene terk ederek yerine Gülleci Bulamacını uygulamak niyetindeyim. İlk serumumuzu hazırlayıp, uygulamayı başlattım bile...

Yalnız uygulama hakkında benim açımdan eksik görünen bir bilgiyi rica edeceğim;

Forumun birçok yerinde seyreltik çözeltinin yüzde oranları verilmiş olsa da ağaç başına püskürtülmesi gereken çözelti miktarı belirlenmemiş. Çözelti içinde binde beş EtiDot67 olduğundan hareketle, üreticinin tavsiye ettiği doz 70 gr/ağaç olduğuna göre, bu dozu tutturmak için 14 lt/ağaç çözelti uygulamak gerekiyor. Çözeltinin içinde de %1 Gülleci Bulamacı olduğuna göre 140 ml/ağaç uygulama yapılmış olacaktır.

Bu doz ayarı da benim gibi 1.200 ağaç ile uğraşan birisi için 200 lt kapasiteli pulvarizatörü 84 defa doldurmak anlamına gelmektedir. Açıkçası ben bu işlemi pratik olarak uygulanabilir görmüyorum.

Kısa zamanda size ulaşabilme imkanım olmadığı için uygulamamı şu şekilde planladım;

%0,5 Gülleci Bulamacı + %0,5 EtiDot 67 çözeltisi ve 2 lt/ağaç uygulama. Bu şekilde 10 ml/ağaç Gülleci Bulamacı ve 10 gr/ağaç EtiDot67 ürünü vermiş oluyorum.

Acaba uygun gördüğünüz doz bu uygulamanın ne kadar dışındadır?

Müsaadenizle aşağıda serumun yapılışı ve pulvarizatörün resimlerini ekliyorum.

Saygılar,

denizakvaryumu
06-02-2012, 15:32
Gülleci bulamacı, bordo bulamacının yerine geçse keşke...

Sanırım bu sene yapılacak deneylerle herşey netleşecek.

Halil Önen
06-02-2012, 20:50
...
Yalnız uygulama hakkında benim açımdan eksik görünen bir bilgiyi rica edeceğim;

Forumun birçok yerinde seyreltik çözeltinin yüzde oranları verilmiş olsa da ağaç başına püskürtülmesi gereken çözelti miktarı belirlenmemiş. Çözelti içinde binde beş EtiDot67 olduğundan hareketle, üreticinin tavsiye ettiği doz 70 gr/ağaç olduğuna göre, bu dozu tutturmak için 14 lt/ağaç çözelti uygulamak gerekiyor. Çözeltinin içinde de %1 Gülleci Bulamacı olduğuna göre 140 ml/ağaç uygulama yapılmış olacaktır.,

Ağaç başı ilaç uygulaması benim de kafama basmıyor. Bir ağaçta hastalıktan şüpheleniyorsam daha çok, ağaç iyi ise daha az atabilmeliyim.

%1 gülleci bulamacı uygulamasının altına hiç düşmedik.

Yaptığınız kış uygulaması _ eğer zeytinlerde dal kanseri yoksa_ bence de uygun.

Ancak bahar ve yaz uygulamalarında _ yani zeytin kabuklu bit, meyve güvesi, zeytin uc zararlısı ve zeytin sineği için _ 100 lt. suya 2 kg a kadar gülleci bulamacı atılmalı.

Gülleci bulamacı oldukça ucuz bir ilaç olduğundan oranları yükseltmek maliyeti pek arttırmıyor.

Etidot67_ yani yüksek bor içeriği_ nin kış aylarında kullanılması çok doğru. Çünkü bor zeytinde, tane verecek salkım doğuşu sağlıyor.

Bu salkımlarda daha çok tane tutunması için saçma iriliğine geldiğinde _ yani çiçekten sonra_ bir ya da iki defa daha atılmalı...

Gülleci bulamacı uygulamasına geçmenize çok sevindim Mehmet bey. Sn denizakvaryumunun dediği gibi yani gülleci+etidot 67 ile bordo bulamacının papucunu dama atabilecek miyiz, bakalım.;)

Kolaylıklar diliyorum.

Zeytinlibahçe
07-02-2012, 19:44
Gülleci bulamacı uygulamasına geçmenize çok sevindim Mehmet bey. Sn denizakvaryumunun dediği gibi yani gülleci+etidot 67 ile bordo bulamacının papucunu dama atabilecek miyiz, bakalım.;)
Kolaylıklar diliyorum.

Halil bey daha önce bu konuda yazışma yapılmıştı. Gülleci bulamacı fungusit; bordo bulamacı fungusit, bakterisit. Dolayısıyla zeytin dal kanserine karşı şimdilik bakırın rakibi yok gibi :)

mehmetckc
08-02-2012, 11:01
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim Sayın Önen,
Aşağıda belirtmek istediğim bazı hususlar ve sormak istediğim bir kaç soru var. Bir göz atmanızı rica edeceğim.

Ağaç başı ilaç uygulaması benim de kafama basmıyor. Bir ağaçta hastalıktan şüpheleniyorsam daha çok, ağaç iyi ise daha az atabilmeliyim.

O zaman maksimum uygulama miktarı ağacın taşıyabileceği sıvı miktarı kadar, minimum uygulama miktarı da ağaçta kuru yer kalmayacak kadar demek uygun olacaktır. Bu da tamamen ağacın yüzey alanına bağlı bir ölçü olacaktır. O da yaşa, budama şekline ve ağaç cinsine göre farklılık gösterir.

Gülleci Bulamacı + EtiDot67 karışımı ile yapılan bir uygulamada da EtiDot67'nin ağaç başına verilen dozu kontrolden çıkmış oluyor. Sizce bunun bir sakıncasını görürmüyüz?

%1 gülleci bulamacı uygulamasının altına hiç düşmedik.

Yaptığınız kış uygulaması _ eğer zeytinlerde dal kanseri yoksa_ bence de uygun.


İlk uygulamada %0,5 seçmemin sebebi ağaçlardın tepkisini görmek istememdi, sonraki uygulamalarda dozaj değişecektir.

Etidot67_ yani yüksek bor içeriği_ nin kış aylarında kullanılması çok doğru. Çünkü bor zeytinde, tane verecek salkım doğuşu sağlıyor.

Bu salkımlarda daha çok tane tutunması için saçma iriliğine geldiğinde _ yani çiçekten sonra_ bir ya da iki defa daha atılmalı...

EtiDot67'de düşük doz denemeye gerek görmedim çünkü babam daha önce (her ne kadar ne uyguladığını hatırlamasa da) bor takviyesi yaptığını ve sonucun gayet olumlu olduğunu söylüyordu.

Ayrıca sormak istediğim bir husus Pazartesi günü bu şekilde 1.000 lt çözelti ile yaklaşık 500 adet zeytine uygulama yapıldı ve arkasından dün sağanak yağmur yağdı. Bu durumda yaprak uygulamasını yenilemek ne kadar gerekli?

Bir de sulama suyu ile yapılan uygulama ile yaprak uygulamalarının etkinlikleri sizce neleri kapsar acaba?

Saygılar,

Halil Önen
09-02-2012, 23:43
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim Sayın Önen,
Aşağıda belirtmek istediğim bazı hususlar ve sormak istediğim bir kaç soru var. Bir göz atmanızı rica edeceğim.



O zaman maksimum uygulama miktarı ağacın taşıyabileceği sıvı miktarı kadar, minimum uygulama miktarı da ağaçta kuru yer kalmayacak kadar demek uygun olacaktır. Bu da tamamen ağacın yüzey alanına bağlı bir ölçü olacaktır. O da yaşa, budama şekline ve ağaç cinsine göre farklılık gösterir.

Gülleci Bulamacı + EtiDot67 karışımı ile yapılan bir uygulamada da EtiDot67'nin ağaç başına verilen dozu kontrolden çıkmış oluyor. Sizce bunun bir sakıncasını görürmüyüz?



İlk uygulamada %0,5 seçmemin sebebi ağaçlardın tepkisini görmek istememdi, sonraki uygulamalarda dozaj değişecektir.


EtiDot67'de düşük doz denemeye gerek görmedim çünkü babam daha önce (her ne kadar ne uyguladığını hatırlamasa da) bor takviyesi yaptığını ve sonucun gayet olumlu olduğunu söylüyordu.

Ayrıca sormak istediğim bir husus Pazartesi günü bu şekilde 1.000 lt çözelti ile yaklaşık 500 adet zeytine uygulama yapıldı ve arkasından dün sağanak yağmur yağdı. Bu durumda yaprak uygulamasını yenilemek ne kadar gerekli?

Bir de sulama suyu ile yapılan uygulama ile yaprak uygulamalarının etkinlikleri sizce neleri kapsar acaba?

Saygılar,


Evet katılıyorum. Eğer ağacımda bir hastalık belirtisi varsa veya şüpheleniyorsam _verilen oranlarda_ ağacı adeta yıkarım.

Yoksa atar geçerim. Ağaca kaç gr. ilaç gider hesabı yapmam. Onun için ağaça şu kadar ilaç ya da gübre atılır konusu kafama basmıyor. Zaten bunu hesaplamak da kolay değil.

Bence etidot67 meyve ağaçlarına _ zeytinlere_ en çok üç defa atılmalı. İkisi çiçekten önce olmalı. Biride meyve tutunsun ve beslensin diye meyveler bir az irileştiğinde yani zeytin saçma iriliğine geçtiğinde.

İlaç satıcısının çiçekten önce bir defa atılır _bor içerikli yaprak gübreleri için_ görüşlerine katılmıyorum.

268477

Buradaki amaç meyve oluşumunu sağlayacak salkımlarım doğuşunu sağlamak, ikici atım ise salkımlarda meyve oluşumu içindir.

Yani ne kadar salkım varsa o salkımlarda o kadar meyve...

268479 (arbeguena)

Örneğin bir dalda normalde 10 salkım doğuyorsa ve 3 erden 30 zeytin tanesi demektir. 12 salkım doğarsa 36 zeytin tanesi demektir.

268473

Meyve tutuktan sonra yani çiçekten sonra ilaç firmalarının aksine iki değil bir defa atılmalı.

268476

Bence etidot67 veya gülleci bulamacı ile karışımı atıldıktan sonra, yağışsız bir gündüz bir gece yeter.

Zaten atılan aynı zamanda bir gübredir _ mantar hastalıkları için kullanılmış olsa dahi_ yağmurla toprağa karışacak ve faydası olacaktır.

268480

Gülleci bulamacı tek başına damlama ya da salma veya şırlama,dökme suyu ile verilebiliyor. Etidot67 +gülleci bulamacı verilirse hem topraktaki nematot ve mantar hastalıklarına iyi geliyor hemde gübre olarak çok faydalı olduğuna inanıyorum.

Sebzelerde ise bul bir yetişmiş domateste dozunu fazla kaçırarak_ bilerek_ bu karışımı uyguladım bitki üzerinde hiç bir zararını görmedim.

Yani bu karışım, sebzelerde de sulama suyu olarak rahatça kullanılabiliyor.

Ayrıca gülleci bulamacı+etodt67 ikisinin her yıl düzenli kullanımında _zeytinde dal kanseri dahil, eğer bu hastalığa yakalanmamışsa_ tek başına onlarca hastalığa yakalanmayacağına inanıyorum

Sadece gülleci bulamacını 2 yıldır kullanıyorum ve meyvelerde özellikle şeftalide kıvırcık hastalığı bile görmedim. Halbuki bu hastalığın tek ilacı bordo bulamacı.

Ben şuna inanırım, yazılıp çizilenlerle tarla uygulamaları bire bir uymuyor. Hava şartları toprak yapıları, ağacın yapısı yani tüm ortam koşulları, denemeyi gerektiriyor. İnsan yaşar, insan biriktirir ve paylaşır bu gerçek zenginliktir, zaten şansımız da yok gibi, düştük bu ikilinin _ gülleci+etdot67_ eline zırdeli olsak da zararı kendimize...;)

Teşekkürler vede saygılar Mehmet bey.:)

bahcedenn
09-02-2012, 23:45
Merhaba Halil Abi,
Ben Gökhan. İki hafta önce sizi hem muhabbet etmek hem de birkaç soru sormak vesilesi ile rahatsız etmiştim. 32 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum ve Kırklareli'liyim.

Şu anda Kırklareli'de babadan kalma 2 dönümlük bir meyve bahçemiz var. Ben de bir şekilde bunu değerlendirmek istiyorum. İçerisinde 5 adet muşmula, 10 adet armut, 15 adet elma, 15 adet ceviz, 5 adet kiraz, 3 adet erik, 1 adet ayva ağaçlarımız ile 10-15 kök te asma mevcut. Bu bahsettiğim ağaçlar nerdeyse 35 yaşındalar. Kuruyan ya da kurumak üzere olan nerdeyse 15 ağacı da aralık ayında kesmek zorunda kaldık. Muhtemelen de sökmek zorunda olacağım birkaç tane daha ağacımız olacak. Sizinle ve sizi takip eden dostlarınızla paylaşmak istediğim birkaç sorum olacak izninizle.

Geçtiğimiz yaza kadar kendi halimizde ufak çaplı hayvancılık yapıyorduk. Ve şu anda birikmiş 1 kamyon kadar büyükbaş hayvan gübremiz var. Sormak istediğim Halil Abi, havalar açınca bu gübrenin yanmış tarafından olduğu gibi ağaçların altına serip çapa makinası ile karıştırayım mı? Yoksa bu gördüğünüz gübreyi bir fermantasyondan geçirip mi kullanayım? Öyle ise nasıl yapmam gerekmektedir?

Kesilen ağaçların yerlerine yenilerini dikmek istiyorum. Havalar açınca en kısa zamanda da bu işi halletmek istiyorum. Hem çeşit olsun hem de değerlendirilmesi kolay olsun diye 2 vişne, 2 ayva, 1 kocayemiş, 1 malta eriği, 2-3 Trabzon hurması, 2-3 naşi, 2 incir ve 2 dut fidanı dikmek istiyorum. Mevcut ağaçların arasına bunları dikmemin uyumluluk bakımından bir sakıncası olur mu? Uyumluluk sorun olmazsa hastalık bakımından bir zararı olur mu? Olur ise bu konuda neler yapabilirim?

Şu anda elimde babadan kalma sadece tek bir defa kullanılabilmiş Oleo-Mac MH 230 RX 6.5 HP lik 2 ileri 1 geri çapa makinası ile fuardan almış olduğum Palmera PA 30 T 6.5 HP 3'' lik bir su motorum var. Bahçenin 150-200 m yakınından kanal ile su geçmektedir. Bahçenin kenar kısmında kesilen ağaçlardan dolayı hava alabilen, güneş gören boşluklar mevcut. Bu boşluklar için 1 tonluk ibc su bidonu alsam ve otomatik damla sulama sistemi kursam bana maaliyeti ne kadar olur ve 2 haftada bir köye gideceğimi varsayarsak bu bidon yeterli olur mu?

Saygılarımla,
Teşekkürler...

mehmetckc
10-02-2012, 13:41
Ben şuna inanırım, yazılıp çizilenlerle tarla uygulamaları bire bir uymuyor. Hava şartları toprak yapıları, ağacın yapısı yani tüm ortam koşulları, denemeyi gerektiriyor.

Maaşallah, zaten çalışmalarınız ar-ge laboratuarlarını aratmıyor Halil Bey.
Tecrübelerinize saygım sonsuz.

Teşekkürler bizden,

yoruk35
10-02-2012, 19:24
Merhaba Halil abi,
Bende Aliağa'danım siteye yeni üye oldum, yolun başındayım çoook işim var, çocukluğum okumak dışında köyde geçti hafta sonları yaz tatilleri, o zamanlar küçüktüm elimden geldiği kadar çobanlık yaptım at eşek bindim, tütün, pamuk, bahçe ektim çapaladım suladım her sebzeyi ve bazı meyveleri dalından koparıp yiyen şanslı kişilerdenim, dedemden anneme miras kalan 1.300m2 bir tarlacığımız var 15 sene öncesine kadar pamuk ve arasında domates,bamya, börülce, karpuz kavun ekmiştik o zamandan bu yana ekilmiyor, biliyorsundur Çaltıdere ovasına yeraltından borularla su geldi 1.300 m2 başında suyu olan tarlacığımıza katma değeri yüksek veya para kazandıracak bir şeyler ekmek istiyorum arayıştayım katkılarını beklerim. msn:akmansa@gmail.com

Halil Önen
10-02-2012, 20:45
Merhaba Halil abi,
Bende Aliağa'danım siteye yeni üye oldum, yolun başındayım çoook işim var, çocukluğum okumak dışında köyde geçti hafta sonları yaz tatilleri, o zamanlar küçüktüm elimden geldiği kadar çobanlık yaptım at eşek bindim, tütün, pamuk, bahçe ektim çapaladım suladım her sebzeyi ve bazı meyveleri dalından koparıp yiyen şanslı kişilerdenim, dedemden anneme miras kalan 1.300m2 bir tarlacığımız var 15 sene öncesine kadar pamuk ve arasında domates,bamya, börülce, karpuz kavun ekmiştik o zamandan bu yana ekilmiyor, biliyorsundur Çaltıdere ovasına yeraltından borularla su geldi 1.300 m2 başında suyu olan tarlacığımıza katma değeri yüksek veya para kazandıracak bir şeyler ekmek istiyorum arayıştayım katkılarını beklerim. msn:akmansa@gmail.com

yoruk35 hoş geldiniz. Belki tanışıyoruz ama sizi çıkaramadım. Köyünüzün muhtarı dostum ve eski yol arkadaşımdır. Görüşelim. Sizin köye de uğrar tarlanıza da bakar ne ekip biçeceğimizi bi bakarız.

Görüşelim...

yoruk35
10-02-2012, 20:59
yoruk35 hoş geldiniz. Belki tanışıyoruz ama sizi çıkaramadım. Köyünüzün muhtarı dostum ve eski yol arkadaşımdır. Görüşelim. Sizin köye de uğrar tarlanıza da bakar ne ekip biçeceğimizi bi bakarız.

Görüşelim...

Hoşbuldum, Çaltıdereli değilim, Aliağa'da doğdum Aliağa'da büyüdüm, sadece tarla Çaltıdere ovası diye anılan yerde, o ova aynı zamanda civar köylerin Çoraklar, Karaköy'ünde ovası. Forumu gezerken kar resimlerinizden nerde oturduğunuzu biliyorum, ben gün içinde müsaitim msn kullanıyorsanız adresimi eklerseniz görüşür tanışırız müsait olursanız benim aracımla gideriz tarla organize yolu üzerinde.

Halil Önen
10-02-2012, 21:33
Hoşbuldum, Çaltıdereli değilim, Aliağa'da doğdum Aliağa'da büyüdüm, sadece tarla Çaltıdere ovası diye anılan yerde, o ova aynı zamanda civar köylerin Çoraklar, Karaköy'ünde ovası. Forumu gezerken kar resimlerinizden nerde oturduğunuzu biliyorum, ben gün içinde müsaitim msn kullanıyorsanız adresimi eklerseniz görüşür tanışırız müsait olursanız benim aracımla gideriz tarla organize yolu üzerinde.

Tamam görüşelim.:) Yarın ve diğer gün bir arkadaş köyde asma dikecek, ona yardım edeceğim gibi...

Siteyi biraz öğrendiğinde iyi dostlukların kurulduğunu da göreceksin ve Ağaçlar.net i daha iyi seveceksin.

Geçen bu arkadaşlardan _ sizde ileride tanıyacaksınız_ bir Sn. Uzaylı ile tel ile görüşürken '' bazen böyle resimler çekiyoruz ama, bir az da kendimizi ele veriyoruz'' demişti. Bunun iyi yönleri de var ki, yeni arkadaşlıkların buluşmasına, tanışmalara vesile oluyor; dilerim hep böyle sürer.

Yeriniz yakınmış gider bakarız.

Halil Önen
10-02-2012, 21:52
Merhaba Halil Abi,
Ben Gökhan. İki hafta önce sizi hem muhabbet etmek hem de birkaç soru sormak vesilesi ile rahatsız etmiştim. 32 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum ve Kırklareli'liyim....

Değerli Gökhan seni tanıdığıma çok memnun oldum. Hatırlıyorum seninle telefon ile görüşürken avdaydım biliyorsun. Çalılıkların arasında hem gezer hem sohbet ederken, av köpeğim bir çulluk kaldırdı. Tüfek omurda telefon elde arkasından baktım kaldım. ama sana belli etmedim.

İki gün önce yine avdayım, av köpeğim telaşlandı bir şeyler arıyor, tam o sırada kıdemsiz müdür aradı, tüfeği boynuma astım, telefonu kulağıma açtım 'aloooooo' derken kocaman bir tavşan fırladı, köpek arkasında koşuyor;

'tavşan gidiyoooo, tavşan gidiyooo diye bağırıyorum...

kıdemsiz müdür beni sanki başka yerde sanıyor ki; 'ne tavşanı ülen, iki ayaklı mı, at at diyor...

Ama olsun kaçan tavşan olsun, culluk olsun sizin gibi dostları kazandım ya bana yeter...

Halil Önen
10-02-2012, 22:12
...

Şu anda Kırklareli'de babadan kalma 2 dönümlük bir meyve bahçemiz var. Ben de bir şekilde bunu değerlendirmek istiyorum. İçerisinde 5 adet muşmula, 10 adet armut, 15 adet elma, 15 adet ceviz, 5 adet kiraz, 3 adet erik, 1 adet ayva ağaçlarımız ile 10-15 kök te asma mevcut. Bu bahsettiğim ağaçlar nerdeyse 35 yaşındalar. Kuruyan ya da kurumak üzere olan nerdeyse 15 ağacı da aralık ayında kesmek zorunda kaldık. Muhtemelen de sökmek zorunda olacağım birkaç tane daha ağacımız olacak. Sizinle ve sizi takip eden dostlarınızla paylaşmak istediğim birkaç sorum olacak izninizle.

Geçtiğimiz yaza kadar kendi halimizde ufak çaplı hayvancılık yapıyorduk. Ve şu anda birikmiş 1 kamyon kadar büyükbaş hayvan gübremiz var. Sormak istediğim Halil Abi, havalar açınca bu gübrenin yanmış tarafından olduğu gibi ağaçların altına serip çapa makinası ile karıştırayım mı? Yoksa bu gördüğünüz gübreyi bir fermantasyondan geçirip mi kullanayım? Öyle ise nasıl yapmam gerekmektedir?

Kesilen ağaçların yerlerine yenilerini dikmek istiyorum. Havalar açınca en kısa zamanda da bu işi halletmek istiyorum. Hem çeşit olsun hem de değerlendirilmesi kolay olsun diye 2 vişne, 2 ayva, 1 kocayemiş, 1 malta eriği, 2-3 Trabzon hurması, 2-3 naşi, 2 incir ve 2 dut fidanı dikmek istiyorum. Mevcut ağaçların arasına bunları dikmemin uyumluluk bakımından bir sakıncası olur mu? Uyumluluk sorun olmazsa hastalık bakımından bir zararı olur mu? Olur ise bu konuda neler yapabilirim?
...

Değerli Gökhan,

kesilen ağaçların yerine ağaç dikmek istiyorsa, mutlaka bir elin avucu kadar 3 avuç sönmemiş kireç tozu ile iyice sıvama atmalısın.

**** 3 avuç sönmüş kireci 10 lt suda erit ve çukurlara dök. Bunu yapmazsan aynı yere ya da yakına dikeceğin yeni ağaçlarına kök hastalıkları yakalar, kurutur.

Birde dut, incir, muşmula, ceviz gibi ağaçları bahçenin kenarlarına dikmelisin. Dutun 4 yaşından sonra, 4 tane dalını yanlara gönder ve ortasını boşalt. Her sene ortasınındaki dalları kesersen yanlara gider hem iyi hasat edersin hem gölgesinden yararlanırsın. Üzerine çıkmak da kolay olur. Hatta ileride ortasına birkaç kişinin oturacağı bir kuş yuvası bile yaparsın. ;)

Halil Önen
10-02-2012, 22:29
Geçtiğimiz yaza kadar kendi halimizde ufak çaplı hayvancılık yapıyorduk. Ve şu anda birikmiş 1 kamyon kadar büyükbaş hayvan gübremiz var. Sormak istediğim Halil Abi, havalar açınca bu gübrenin yanmış tarafından olduğu gibi ağaçların altına serip çapa makinası ile karıştırayım mı? Yoksa bu gördüğünüz gübreyi bir fermantasyondan geçirip mi kullanayım? Öyle ise nasıl yapmam gerekmektedir?

...

Eğer ahır gübresi bir yaz ve bir kış dışarıda, açık havada kalmışsa içinde ne varsa yanış uçmuştur. Üzerine naylon ile kapamalıydın. Hele 2 yıl kaldıysa artık gübre değil, sadece toprağı havalandıran ve su tutmasını sağlar.

Ben de fermantasyon yap derim. Yeniden gübre özelliği kazandırmak için;


gübreyi yan tarafa tekrar yığ, havalandır,

1 kamyon ahır gübresine karşılık, 20 kg. şeker gübresini 100 tl. suda erit ve üzeride dök. Süzgü ile dökebilirsin. Ya da sırt tulumbası ile spreyleyebilirsin.

Üzerine naylon ile iyice kapa. 3, 4 ay beklesin. Burada 50-60 derece sıcaklık oluşacak. 70 C yi geçmez ama geçmesin. Sonra ağaçların taç izine ya da fidanların yakınına atar üzerinden çapa makinası ile karıştırırsın. Bu güzel olur...

Halil Önen
10-02-2012, 22:48
...
Şu anda elimde babadan kalma sadece tek bir defa kullanılabilmiş Oleo-Mac MH 230 RX 6.5 HP lik 2 ileri 1 geri çapa makinası ile fuardan almış olduğum Palmera PA 30 T 6.5 HP 3'' lik bir su motorum var. Bahçenin 150-200 m yakınından kanal ile su geçmektedir. Bahçenin kenar kısmında kesilen ağaçlardan dolayı hava alabilen, güneş gören boşluklar mevcut. Bu boşluklar için 1 tonluk ibc su bidonu alsam ve otomatik damla sulama sistemi kursam bana maaliyeti ne kadar olur ve 2 haftada bir köye gideceğimi varsayarsak bu bidon yeterli olur mu?...

2 dönüme 1 tonluk bidon yetmez. Yakında su da var bence 5 tonluk su bidonu seni rahatlatır.


Bidonu küçük su pompası_ benzinle çalışan_ alırsan _iyileri sanırım 800 tl. diğerleri 300-400 tl. gibi_ bağlarsın. İkilik su borusu döşerşen sana yeter. Bu plastik borular da 300 tl. gibi tutar. 6 top _100 er m. damlama borusu ve diğer sistemleriyle beraber 700,800 tl. gibi tutar. Tabii daha hesaplı bulabilirsin, araştırırsın...

Damlama sistemini tavsiye ederim çok rahat oluyor ve su tasarrufu sağlıyor.

Dilerim kenttin yorgunluğunu atabileceğin, zorunlu uğraşlarından bıktığında sığınabileceğin eşinle ve çocuğunla kaliteli keyifli zaman gecirebileceğini zehirsiz
birşeyler yetiştirebileceğin, mutlu olabileceğin hayallerine kavuşursun...

görüşmek üzere...

gülenmelek
10-02-2012, 23:22
Halil bey bir soru da ben sormak istiyorum ;)

Benim ki gayet acemice ama yardım lazım işte.

Mesela fasulye, kiwano, börülce, salatalık gibi sarılıcılar ve domates, biber gibi sebzeler örneğin 5 litrelik su bidonlarında yetiştirilebilir mi? Bu bidon ve içindeki toprak bu bitkiler için yeterli olur mu?

Mesela Altın çilek için yeterli olmadığını biliyorum, yeri dar geliyor ona ;)

Sizin gönderdiğiniz tohumları ektim ve bir çoğu çıkmaya başladı bile. Acele ettim galiba. Şimdi, bahçem olmadığı için yer sıkıntısı çekeceğim o yüzden soruyorum. Tohumları çıkmışken kaybetmek istemiyorum ;)

Bu arada Sayın Tura dan gelen ve sizin gönderdiğiniz Bağrıbütün kavun tohumu 24 saatte çimlenerek bana göre rekor kırdı :D
Tekrar teşekkürlerimle.

Halil Önen
10-02-2012, 23:36
Organik Tarımda Domates Bakteriyel solgunluk Hastalığına karşı kullanılabilecek tohum uygulamaları.

Deneme: Çalışmayı yapan bir öğrenci...

Şebnem Tireng Karut.
Çukurova üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans tezi:

Domates Bakteriyel Solgunluk Hastalığına karşı yeterli ve etkili mücadele yöntemi bulunmamaktadır.

Sonuç;

domates tohumlarını sirkeli suda _ üzüm/elma_ 12 saat bekletilmiş ve bu yöntemle bu hastalığa karşı % 96_100 arasında başarı sağlanmıştır.


İzmir yöresi için tohum çatlatma yani çimlendirme zamanıdır...

Önce pembe ve deşti domatesler... Ubyi de yetiştirilecek daha doğrusu denenecek...

Sn. Mr. Duran ve Sn. Tekin beye teşekkürler...

268660

Klorsuz su sirke oranı 9 a 1... Yani 9 çay kaşığı su, 1 çay kaşığı sirke.

Burada 18 çay kaşığına karsılık 2 kaşık kullanıldı.


Sn. Aydın ve Sn. Turaya teşekkürler...

268659...(ikiz değil iri kazyağı domates olacaktı) :)

Sn. Bahcedenn ve Sn. limon_sever e teşekkürler...

268661

tekrar teşekkürler:)

Sn Ömer bey e de teşekkürler.

268663

Bu uygulama baklagil tohumlarına yapılırsa kurtlanmayı önleyeceği de iddia ediliyor, denemek gerekiyor...

Bu tohumları yarın kurutacağım ve torfa ekeceğim.

Odeh
11-02-2012, 18:02
Sayın Önen merhaba...

Öncelikle sayfalarınızdaki bilgiler ve tane tane aktardığınız tecrübeleriniz için teşekkür ederim.

212 (http://www.agaclar.net/forum/763337-post212.htm)numaralı mesajınızda "En ideal meyve fidanı çukuru nasıl hazırlanır" diyerek resimlerle detaylıca tarif etmiş, 215 (http://www.agaclar.net/forum/763337-post215.htm)numaralı mesajınızda da 3. yılın sonunda oluşan kök yapısını gözlemlemiş,
Ve köklerin işlenmiş toprağa yani suya, besine doğru yönlendiğini gördük.
( Buna da bir planım var. O kökleri aşağıda tutmam gerek.) diyerek de bir bitirmiştiniz...

Köklerin neden yukarı ilerlediği konusu açık kalmıştı (en azından benim için)...
- Dikilen fidanın zeytin olduğunu gözönünde bulundurduğumuzda bu durum normal midir?
- Bu duruma en alta zemini kaplayacak şekilde serdiğiniz Leonardit neden olmuş olabilir mi?

Eğer böyle ise, bu durumda Leonardit'i fidan çukuru izdüşüm alanının dışına sermek çözüm olabilir mi?

Aşağıdaki gibi:
http://www.agaclar.net/galeri/files/71152-ads_z1_thumb.jpg (http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=41375&c=192)

Halil Önen
11-02-2012, 19:50
Halil bey bir soru da ben sormak istiyorum ;)

Benim ki gayet acemice ama yardım lazım işte.

Mesela fasulye, kiwano, börülce, salatalık gibi sarılıcılar ve domates, biber gibi sebzeler örneğin 5 litrelik su bidonlarında yetiştirilebilir mi? Bu bidon ve içindeki toprak bu bitkiler için yeterli olur mu?

Mesela Altın çilek için yeterli olmadığını biliyorum, yeri dar geliyor ona ;)

Sizin gönderdiğiniz tohumları ektim ve bir çoğu çıkmaya başladı bile. Acele ettim galiba. Şimdi, bahçem olmadığı için yer sıkıntısı çekeceğim o yüzden soruyorum. Tohumları çıkmışken kaybetmek istemiyorum ;)

Bu arada Sayın Tura dan gelen ve sizin gönderdiğiniz Bağrıbütün kavun tohumu 24 saatte çimlenerek bana göre rekor kırdı :D
Tekrar teşekkürlerimle.

5 lt. lik kaplarda fasulye, börülce, salatalık yetişir ve toprak da bir sezon için yeterli gelir. Ancak tek kök bırakılırsa iyi olur.

Kiwanoyu bilmiyorum. Ama 5 lt. kapta başlanır kaldırmayacağı anlaşılırsa kap büyütülebilir.

Altın çilek de 5 lt. lik kapta yetişir. Tek gövde bırakılır, alt dallar kesilir, koltuk alma yapılır ve iyi gübrelenirse yetişiyor. Ben bir tane yetiştirdim ama devamlı yan dalları budadım. Saksı harcını iyi hazırlamak gerekiyor.

Eğer saksı toprağı iyi hazırlanırsa ve iyi gübreleme yapılırsa bir çok bitki 5 lt. kapta yetişir diye düşünüyorum.

Halil Önen
11-02-2012, 19:55
...
Bu arada Sayın Tura dan gelen ve sizin gönderdiğiniz Bağrıbütün kavun tohumu 24 saatte çimlenerek bana göre rekor kırdı :D.

Tohum sahibine çekermiş. Sayın Tura' da acelecidir.:D

Bazı tohumlar çabuk çimlenir. Çimlenenleri serin bir yere alırsanız gelişimi yavaşlar. Siz de havalar ısınıncaya kadar zaman kazanırsınız.

Halil Önen
11-02-2012, 20:17
Sayın Önen merhaba...

Öncelikle sayfalarınızdaki bilgiler ve tane tane aktardığınız tecrübeleriniz için teşekkür ederim.

212 (http://www.agaclar.net/forum/763337-post212.htm)numaralı mesajınızda "En ideal meyve fidanı çukuru nasıl hazırlanır" diyerek resimlerle detaylıca tarif etmiş, 215 (http://www.agaclar.net/forum/763337-post215.htm)numaralı mesajınızda da 3. yılın sonunda oluşan kök yapısını gözlemlemiş,
diyerek de bir bitirmiştiniz...

Köklerin neden yukarı ilerlediği konusu açık kalmıştı (en azından benim için)...
- Dikilen fidanın zeytin olduğunu gözönünde bulundurduğumuzda bu durum normal midir?
- Bu duruma en alta zemini kaplayacak şekilde serdiğiniz Leonardit neden olmuş olabilir mi?

Eğer böyle ise, bu durumda Leonardit'i fidan çukuru izdüşüm alanının dışına sermek çözüm olabilir mi?

Aşağıdaki gibi:
http://www.agaclar.net/galeri/files/71152-ads_z1_thumb.jpg (http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=41375&c=192)

Zeytin mandalina gibi ağaçların kökleri yüzeye çok yakın oluyor. Birkaç yıl sürmezseniz veya hiç işlemezseniz adeta toprağın yüzeyine çıkıyor.

Yani besin nerede çok ise oraya gidiyor. Onun için taç izinden sulanır, gübrelenir deniyor.

Gübreleme derinde yapılırsa _60-80 cm gibi_ kök de bu bölgede kalacaktır. Taç izi genişletidikce etrafa ilerleyecektir.

Böyle gübreleme ise burgu sistemi ile olur dedik ve denmeye başladık.

Rahat
11-02-2012, 21:09
Selamlar Halil Bey.

Sizi buradan da takip etsem iyi olacak sanırım :) Öğreneceğim çok şey var. Hem hayat penceresinden de aynı yöne bakıyoruz nasıl olsa...

gülenmelek
11-02-2012, 22:01
Açıklamalarınız için teşekkür ediyorum Halil Bey. Tavsiyelerinizi de mutlaka uygulayacağım ;)

Halil Önen
11-02-2012, 22:39
Selamlar Halil Bey.

Sizi buradan da takip etsem iyi olacak sanırım :) Öğreneceğim çok şey var. Hem hayat penceresinden de aynı yöne bakıyoruz nasıl olsa...

Teşekkür ederim Oğuz bey, buna çok sevindim.

Hayat penceresi eskisi gibi değil artık, +18 yaş üzerini geçtik +50 yaş üzeri uygunsuz sahneleri_şiddet, baskı, çürümüşlük, çaresizlik _ içeriyor. Ara sıra gönül penceresinde _kaçamak_ bakar olduk.;)

Selamlar

Halil Önen
11-02-2012, 23:04
İzmir yöresi için tohum çatlatma yani çimlendirme zamanıdır...

Önce pembe ve deşti domatesler... Ubyi de yetiştirilecek daha doğrusu denenecek...

Sn. Mr. Duran ve Sn. Tekin beye teşekkürler...

268660

Klorsuz su sirke oranı 9 a 1... Yani 9 çay kaşığı su, 1 çay kaşığı sirke.

Burada 18 çay kaşığına karsılık 2 kaşık kullanıldı.


Sn. Aydın ve Sn. Turaya teşekkürler...

268659

Sn. Bahcedenn ve Sn. limon_sever e teşekkürler...

268661

tekrar teşekkürler:)

Sn Ömer bey e de teşekkürler.

268663

Bu uygulama baklagil tohumlarına yapılırsa kurtlanmayı önleyeceği de iddia ediliyor, denemek gerekiyor...

Bu tohumları yarın kurutacağım ve torfa ekeceğim.

demişim...

268764

Sadece torftan yapabilirim, kabın tabanına klino koyacağım bu defa, çünkü geçen yıl Sn Selma Hanım tesadüfen böyle bir şey yapmıştı ve fidelerin kökleri klinoya adete yapışmıştı...

268765

kökler klinoyu çok seviyordu...

268766

Aslında tohumunu çatlaması, yani çimlenmesi için besine ve oksijene ihtiyacı yok.

268767

Torf biraz ıslak ve klino da oldukca nemli olduğundan üzerine bir gün sonra su spreyleceğim. Şimdilik yeter...

268768

Az tohum çatlatma işlemlerinde şeffaf kap kullanmak, suyun kontrolünü sağlıyor. Ne kadar su verdiğini görebiliyorum. :)

aydın
12-02-2012, 01:12
Hocam affınıza sığınarak şunu belirteyim, o domatesin cinsi iri kaz ayağı domatesi olacak.

Halil Önen
12-02-2012, 21:14
Hocam affınıza sığınarak şunu belirteyim, o domatesin cinsi iri kaz ayağı domatesi olacak.

irikaz ile ikizkaz kelimelerini hatta harflerini karıştırmışım galiba, ben diyorum yaşlanıyorum diye inanmıyorsunuz. Ama sadece 'r' fazladan görüyor, yoksa bütün harfleri kullanmayı başarmışım.:D Bu harflere gözüm dalmış , elim kaymış desem _ daha fazla şansını zorlama, harfleri kıvırdın ya, kendini bari kıvırma diyecekler_ kimse inanmaz.

Ben düzeltim Aydın bey ama iri kazayağı domatesleriniz, ikiz kazayağı diye gönderdim; :D

İri kazayakları, hem iri hem ikiz kazayağı çıkarsa ben de yırttım demektir...

Uyarınız için çok teşekkürler. Senin de iyi bir yetiştirici olduğunu biliyorum.;)

Halil Önen
12-02-2012, 22:39
demişim...

268764

Sadece torftan yapabilirim, kabın tabanına klino koyacağım bu defa, çünkü geçen yıl Sn Selma Hanım tesadüfen böyle bir şey yapmıştı ve fidelerin kökleri klinoya adete yapışmıştı...

268765

kökler klinoyu çok seviyordu...

268766

Aslında tohumunu çatlaması, yani çimlenmesi için besine ve oksijene ihtiyacı yok.

268767

Torf biraz ıslak ve klino da oldukca nemli olduğundan üzerine bir gün sonra su spreyleceğim. Şimdilik yeter...

268768

Az tohum çatlatma işlemlerinde şeffaf kap kullanmak, suyun kontrolünü sağlıyor. Ne kadar su verdiğini görebiliyorum. :)

Çok tohum çimlendirme olunca...

Bedavaya bir kasa bulunur. Yöntem aynı...

268908

Gazete kağıdı üzerine klino...

268909

Torf kaptandan yürüttüm, biraz cocopeat...

268910

İğnelenmiş poşet süzgeç ile sulama...

268911

yapabilirim ama suya birkaç damla hümas (hümik aşit) katayım...

268912

hümas köklenmeye yardım ediyor...

Halil Önen
12-02-2012, 22:53
Çok tohum çimlendirme olunca...

Bedavaya bir kasa bulunur. Yöntem aynı...

268908

Gazete kağıdı üzerine klino...

268909

Torf kaptandan yürüttüm, biraz cocopeat...

268910

İğnelenmiş poşet süzgeç ile sulama...

268911

yapabilirim ama suya birkaç damla hümas (hümik aşit) katayım...

268912

hümas köklenmeye yardım ediyor...

268913

böyle daha iyi...

268914

naylon poşete koymalıyım...

268915

balkonda dursun şimdilik...hanım evin için almaz, ufaklara göz yumuyor ama; kavga çıkarır...

268916

küçük sera hazır, güneş görür hava almazsa bu iş olur.

268917

Havalar soğuk giderse kaptanın küçük serasına atarım belki...;)

Halil Önen
12-02-2012, 23:14
Şimdi eken mayıs ayı gibi olmalı. Şimdi budama zamanı. Asma çelikleri alınmalı ve toprağa tamamen gömülmeli. Asmaların gözleri kabardığında yani uyanmaya başladığında topraktan çıkarılıp dikilmeli.

268919

Asmanın her dalından alınan çelik tutar...AMA...

bu obur sürgünden ve...

268920

göz aralığı uzun olandan, hastalıklı olandan...

268921

alınmaz, kısa olandan alınır.

268922

Çünkü göz aralığı uzun olanlar ve obur sürgünler meyveye kolay kolay yatmaz. Çok hızlı büyürler bir kaç yıldan va birkaç budamadan sonra üzüm vermeye başlarlar. O kadar da verimli olmazlar;

268923

bu kadar da güzel...;)

Halil Önen
12-02-2012, 23:31
Asma çeliğini aldık, köklendireceğiz...

268924

asmadan 10 ile 12 belki 15 gözden oluşan çelik kesilir, bir bel _sivri kürek_ derinliğinde ve genişliğinde, çeliğin boyu kadar çukur açılır...

268925

yatırılır, gömülür...

268927

ayakla depilir, yani iyice tekmelenir.

(buraya resim attım ama aşağıya düşmüş).............:)

dışarıda 2 en çok 3 göz bırakılır. Aslında tek gözde yeter ama uyandığında kazaya uğrarsa diye...

268929

bütün yapraklar yeşildir de bazı çiçekler neden sarıdır, kırmızıdır, pembedir...;)

bahcedenn
12-02-2012, 23:32
Eğer ahır gübresi bir yaz ve bir kış dışarıda, açık havada kalmışsa içinde ne varsa yanış uçmuştur. Üzerine naylon ile kapamalıydın. Hele 2 yıl kaldıysa artık gübre değil, sadece toprağı havalandıran ve su tutmasını sağlar.

Ben de fermantasyon yap derim. Yeniden gübre özelliği kazandırmak için;


gübreyi yan tarafa tekrar yığ, havalandır,

1 kamyon ahır gübresine karşılık, 20 kg. şeker gübresini 100 tl. suda erit ve üzeride dök. Süzgü ile dökebilirsin. Ya da sırt tulumbası ile spreyleyebilirsin.

Üzerine naylon ile iyice kapa. 3, 4 ay beklesin. Burada 50-60 derece sıcaklık oluşacak. 70 C yi geçmez ama geçmesin. Sonra ağaçların taç izine ya da fidanların yakınına atar üzerinden çapa makinası ile karıştırırsın. Bu güzel olur...

Merhaba Halil Abi,
Bahsettiğim gübre daire şeklinde oluşturulmuş olup kısım kısım dökülmüştür. Resmi de belli olsun diye bu yüzden yüklemiştim. Yanmış kullanılabilecek halde olan gübre de mevcut, henüz yanmamış yeni dökülmüş gübre de mevcut, gübre özelliğini yitirmiş gübre de mevcut bu durumda. Ama mesaj alındı Halil Abi. Yanmış kullanılabilecek olan gübreyi bu ay kullanırım, kalan kısmını da ilerleyen vakitte senin tarifine göre değerlendirebilirim.

Halil Önen
12-02-2012, 23:43
Saksıda asma çeliği yetiştirmek için yöntem aynı, bir farkla...

268930

saksı boyu kadar çelik kesilir... toprak altında kalan gözlerden kök salar, yani göz sayısı artıkca köklenme ve güçlü büyüme sağlanır.

268931 (galiba misket üzümü, deli üzüm denir ve ilk yerli asmaların atasıdır)

kesilir...

268932

saksıya dikilir bir, iki göz açıkta bırakılır...

268933 ( şarabı ve pekmezi harikadır, avuç kadar salkım yapar yayılıcıdır, ellemezsen

268934

tarlayı işgal eder...

(dikkat bazı resimler dikkat dağıtmak için konmuştur, dikkate almayın);)

Halil Önen
12-02-2012, 23:50
...henüz yanmamış yeni dökülmüş gübre de mevcut, ...

Naylon ile kapatmalısın yoksa her her şey uçar gider...;)

bahcedenn
13-02-2012, 00:05
2 dönüme 1 tonluk bidon yetmez. Yakında su da var bence 5 tonluk su bidonu seni rahatlatır.


Bidonu küçük su pompası_ benzinle çalışan_ alırsan _iyileri sanırım 800 tl. diğerleri 300-400 tl. gibi_ bağlarsın. İkilik su borusu döşerşen sana yeter. Bu plastik borular da 300 tl. gibi tutar. 6 top _100 er m. damlama borusu ve diğer sistemleriyle beraber 700,800 tl. gibi tutar. Tabii daha hesaplı bulabilirsin, araştırırsın...

Damlama sistemini tavsiye ederim çok rahat oluyor ve su tasarrufu sağlıyor.

Dilerim kenttin yorgunluğunu atabileceğin, zorunlu uğraşlarından bıktığında sığınabileceğin eşinle ve çocuğunla kaliteli keyifli zaman gecirebileceğini zehirsiz
birşeyler yetiştirebileceğin, mutlu olabileceğin hayallerine kavuşursun...

görüşmek üzere...

Aslına bakarsan Halil Abi 1 tonluk bidonu ben sadece sebzeler için düşünmüştüm ilk etapta. Ağaçları sulamayı gerektiğinde salma su ile ya da su pompası ile ben hallederim diye hesap ediyordum. Köy meydanında kaynayan su Pınarhisar Lüleburgaz hattından Ergeneye kadar gitmektedir. Genelde köyde su sorunu olmadığı için de kimsede damla sulama yok. Bu yüzden bilen birisi olarak ta size danışayım dedim Halil Abi. İşlerin gidişatına göre önümüzdeki aylarda karar veririm artık.

Senin geçen aylarda yaptığın liste gibi bir liste de bende var Halil Abi. Yapılanlar ve yapılacaklar gibi. Ben İstanbul'da. Köy Trakya'da. Çok zor olacak ama. İnşallah üstesinden gelirim.

Fikirlerin, yardımların için çok teşekkür ederim. Saygılarımla, görüşmek üzere...

mortuna
14-02-2012, 11:14
ben de bu siteye yeni üyeyim. ben istanbulda yaşıyorum ama izmire çok sık gidip geliyorum ve neredeyse oralı oldum. benim izmir torbalıda 35.5 dönüm zeytinliğim var ve ben bu siteyi zeytin ilgili olarak keşfettim. benden şimdilik bu kadar.

alanur
14-02-2012, 12:16
Aklımdan geçenimi okudunuz Halil bey , bende size asma çeliği nasıl alınır , nasıl köklendirilir diye soracaktım. Sayfayı bir açtım soruyu sormadan cevabı gelmiş, hemde görsel olarak . Süpersiniz.

Ozi'nin Bahçesi
14-02-2012, 14:30
Merhaba Halil Abi,
Mail kotanız dolmuş özelden mail atamadım. Bende buraya yazmak zorunda kaldım. Kusuruma bakmayın.

Sizden bir ricamız olacak, elçiye zeval olmaz.

Sizin Halanızın yetişdirdiği patlayan mısır tohumuna oğlumuz Ozi talip, Annenizin yetiştirdiği topan patlıcan tohumlarından da eşim Eylem istiyor.
Benim yüzüm yok birşey isteyemiyorum.
Varsa bu tohumlardan gönderebilirseniz seviniriz.
Selamlar.

Hasan/Eylem/Ozi.

Halil Önen
14-02-2012, 20:21
... Halil Abi. İşlerin gidişatına göre önümüzdeki aylarda karar veririm artık.

Senin geçen aylarda yaptığın liste gibi bir liste de bende var Halil Abi. Yapılanlar ve yapılacaklar gibi. Ben İstanbul'da. Köy Trakya'da. Çok zor olacak ama. İnşallah üstesinden gelirim.


Evet işlerin gidişatına göre karar vermek en güzeli, daha gençsiniz.;)

Yapacaklarımız yani hayallelerimize bazen ayaklarımızla gideriz. Sizin ve eşinizin ayaklarının yere sağlam bastığına inanıyorum. Bu bir kentli adamın sonuçları için katlandığı zorunlu uğraşlarından kaçışı değil; keyif alacağı uğraşları için, olması gereken yere dönüşü olmalı. Zaten mutluluk denen şey bizim severek yaptığımız, keyf aldığımız uğraşlarda gizli duruyor...;)

Siz bunu hak ediyorsunuz.

Halil Önen
14-02-2012, 20:32
ben de bu siteye yeni üyeyim. ben istanbulda yaşıyorum ama izmire çok sık gidip geliyorum ve neredeyse oralı oldum. benim izmir torbalıda 35.5 dönüm zeytinliğim var ve ben bu siteyi zeytin ilgili olarak keşfettim. benden şimdilik bu kadar.

demişsiniz;

hoş geldiniz Sn. mortuna sizi tanıdığımıza mutlu olduk.

Şimdilik bu kadar demişsiniz _ hepimiz gibi aceleniz olmalı_ oysa tanışıklığımızın ölümsüz ağaç kadar uzun ve 'o'nun yağı gibi sağlıklı olmasını dileriz.;)

Saygılar

Halil Önen
14-02-2012, 20:38
Aklımdan geçenimi okudunuz Halil bey , bende size asma çeliği nasıl alınır , nasıl köklendirilir diye soracaktım. Sayfayı bir açtım soruyu sormadan cevabı gelmiş, hemde görsel olarak . Süpersiniz.

Hepimiz aynı topraktan gelen, aynı ağacın dallarıyız ;)

Teşekkürler sevgili alanur, görsel oluca uzun sıkıcı yazılarımdan kurtarıyorum; kendimi. :))

Halil Önen
14-02-2012, 20:44
Merhaba Halil Abi,
Mail kotanız dolmuş özelden mail atamadım. Bende buraya yazmak zorunda kaldım. Kusuruma bakmayın.

Sizden bir ricamız olacak, elçiye zeval olmaz.

Sizin Halanızın yetişdirdiği patlayan mısır tohumuna oğlumuz Ozi talip, Annenizin yetiştirdiği topan patlıcan tohumlarından da eşim Eylem istiyor.
Benim yüzüm yok birşey isteyemiyorum.
Varsa bu tohumlardan gönderebilirseniz seviniriz.
Selamlar.

Hasan/Eylem/Ozi.

demişsiniz...

olsun; güneşin sofrasında, dostlar arasındayız.;)

Özel iletiyle bir adres ve bir de tel. ver yeter.:)

Halil Önen
14-02-2012, 20:54
Açıklamalarınız için teşekkür ediyorum Halil Bey. Tavsiyelerinizi de mutlaka uygulayacağım ;)

Bu sayfada ne kadar göz k?rpmışım, sanki tikim var gibi geldi; ama ben masummuşum; suçlu sayfanın başındaymış... ;)

limon_sever
14-02-2012, 21:49
Hibrit tohumu anlamanın en iyi yolu denemek... Her ekimde aynı verimin alınması gerekir.

267611

Bunlar Sn. Uzaylı/Dünyalının T. T. 1. Etkinliğe paylaşılması için gönderdiği ve bir çok üyeye gönderdiğim eldivyenler. Yani tatlı radikalar...

267617

Ne kadar tohum, o kadar dünyaya merhaba...

Sn Uzaylı/Dünyalı ikilisi geçen yıl ektikleri endivyenlerin dökülen
tohumlarından bu yıl tekrar çıktığını kendi sayfalarında anlatmışlardı.


(Aslında betül önen tohumları tabloya yerleştirirken araştırma yapmış ve endivyenin türkiye'de satışlarında F1 olarak çıkıyor diye uyarmıştı. Şüphe duyulan bazı tohumları da deneme _ küçük kaplarda çok az ekim yapılarak_ denemeye almıştım.)

Sn.Dermana'da bir otel bahçesinde yetişen endivyen tohumlarını tarlasında ekmiş ve güzel verim de almıştı.


Bunlar bizim için yeterlidir...

267618

Sn. Dermana T.T.1. Etkinliğe Endivyen tohumlarından göndermişti ve bir çok talep buradan da karşılandı...

267619

Türkiye'de _nasıl yapılıyor bilmiyorum ama_ hibrit olamayan tohum hibrit, hibrit olanlar da hibrit değilmiş gibi gösterilebiliyor. Bu durumla çok karşılaşır olduk.

Onun için iyi araştırmak ve denemeler yapmak gerekiyor. Çünkü her iki yolla üretici kandırılıyor. Bu dağıtılan broşürlerle destekleniyor.

267620

Endivyen diğer adı ile tatlı radika oldukça faydalı bir bitki. Tam radika gibi değil belki ama aynı besinleri içerdiği kesin...

Sn. Denizakvaryumuna ve Dermanaya duyarlılıkları için çok teşekkür ediyoruz. Hibrit (F1) tohumlar için bizi bilgilendirmeye devam ederseniz çok seviniriz.

Sanırım tohum paylaşımına katılan bir çok yetiştiricinin de isteği bu...

Teşekkürler

Halil bey gönderdiğim güneyik otunun çiçekleri, endivyenin çiçeklerine çok benziyor. Onun tadıda acımsı. Acaba yabanisi olabilir mi? Ekildiği yerde çok yıllık oluyor. Tohumları uçuşup yayılarak çoğalıyor.

aydın
15-02-2012, 00:05
ir

İri kazayakları, hem iri hem ikiz kazayağı çıkarsa ben de yırttım demektir...



Belli mi olur ikiz kaz ayağı bile verir :D :D :D

Halil Önen
15-02-2012, 01:03
Halil bey gönderdiğim güneyik otunun çiçekleri, endivyenin çiçeklerine çok benziyor. Onun tadıda acımsı. Acaba yabanisi olabilir mi? Ekildiği yerde çok yıllık oluyor. Tohumları uçuşup yayılarak çoğalıyor.

Aslında bu üç otu _güneyik,radika,endivyen_ yan yana ekip görmek ve tatmak gerekiyor. Gerçi biz egeliler otun biraz ekşimtrak olanını severiz, damak tadı alışkanlığından belki...

zaten 'doğa' da rüzgarla, arılarla benzer bitkilerde melezleme yapıyor. Melezleme insan eliyle de gerçekleşiyor.
Örneğin Sn Demana' nın verdiği örnekte ki gibi;

Ege Üniversitesinin ürettiği, menemen ovasının yenmesi çok güzel 2121 domatesi vardı. Pembe domatese benzerdi biraz. Yamuk yumuk bir şeydi ama süper 2121 diye melezi çıkınca tarih oldu. Şimdi bulamazsın. Süper 2121 de melezlendi ve joker domates adını aldı. Her defasında şekli daha güzelleşti.Tadı birbirine yakın olsa da ben ilk halini _ çocukluğumdan mıdır yoksa nostaljisinden midir; çok severdim.

Bilemiyorum her halde tarihinde ilk domates yamuk yumuk ve biraz ekşimtraktı. Ama vitamin değeri olarak _melezlemede_ bir şey kaybettiğini de düşünmüyorum.

Ancak şu gözden kaçmamalı, melezlenme ister doğal yolla ister insan eliyle olsun hibrit olandan çok farklı.

Benim bildiğim hibrit, benzer olan değil çok farklı bitkilerin o tohuma yedirilmesidir.

Örneğin;
şu pazarlarda en çok satılan çarli domatesi, yedi hastalığa dayanıklı. Çünkü o hastalıklara yakalanmayan yedi farklı ve ona pazar değeri veren bitkiden geliştirilmiş. Tabii tohum üzerinde bu kadar oyun oynarsan _ belki de istenerek_ bir daha verime gelmiyor. Tohum kısırlaşıyor... diye biliyorum.

GDO ise daha da farklı, tohuma hastalıklarına dayanıklı hem farklı bitkiler, hem hayvan geni _ börtü, böcek_ ekliyorsun.

Örneğin mısırın ağaç gibi olması ve daha çok ürün vermesi, kuraklığa daha çok dayanması v.b. için başka bitkileri eklerken, koçan kurdu için eşek arısı geni ekleyebiliyorsun.

Neden çünkü eşek arıları insan için yararlı değil ve yok ediliyorlar_ edildiler_ zehirli tarım ilaçlarıyla.

Eskiden hatırlarım mısır sularken eşek arısı bazen ensemizden sokardı. Mısır tarlasında ne işi var derdik, kızardık. :) Anlam veremezdik.

Mısır kocan kurdu yumurta yaptığında, mısır bir çeşit eşek arıların duyabileceği koku salgılarmış. Eşek arısı da gelir o yumurtanın üzerine yumurtasını bırakırmış. Kocan kurdu larvaya çıktığında, eşek arısı yumurtası da çatlar larvadan beslenirmiş, öldürürmüş.

Çocukluğumdan beri en çok iki hayvandan çektim, bir beni 7 defa sokan akrep diğeri hala sokmaya devam eden eşek arısı. :) Ama bunca tecrübeden sonra yolunu buldum. Onlarla karşılaştığımda hiç kıpırdamıyorum, dakikalarca öyle duruyorum, elimi, gözümü bile oynatmıyorum; beni odun sanıyor.:D

Akrebi bilmiyorum ama eşek arısına _ bunu öğrendikten sonra_ hep saygı duyarım.

Sevgiler...

Sevgiler deyince _ laf lafı açıyor_ :) sadece sevgililer günü değil, sevgilisi olmayanların da dünya insanlık gününü kutlar ve hediye düşünülmüş bir şeyse güzeldir, iyidir... derim.

mandalinci
15-02-2012, 06:18
Sn. Halil Önen,

761 nolu mesajınız bana ilaç gibi geldi, dün bir komşum 3 tane kalınca asma çeliği hediye etti ben direk olarak kalıcı yerine dikeyim diyordum, sizin yöntem daha garantili galiba.

Anladığım kadarıyla 1 çelikten bir kaç tane asma elde edilebiliyor, ya da o çeliğin köklenmesi garantisi çok artıyor.

Ben bundan önce, Ankara'da, Ayaş'daki bahçemden aldığım çelikleri saksıya diktim ve şimdi neredeyse 1 yıllık küçük asmalarım var.

Teşekkür ederim, iyi çalışmalar dilerim.

gülenmelek
15-02-2012, 08:20
Bu sayfada ne kadar göz k?rpmışım, sanki tikim var gibi geldi; ama ben masummuşum; suçlu sayfanın başındaymış... ;)
İki saattir suçlu arıyorum ama nafile, sayfanın başındaki üzüm çelikleri suçlu olamayacağına göre kaçırdım galiba :(
(Sazanlarımla beraberim yine bu gün, jetonları düşürmeye uğraşıyoruz beraberce ;) )

mortuna
15-02-2012, 10:12
sayın halil bey,
bir önceki mesajımda dediğim gibi benim izmir torbalıda 500 ağaçlık bir zeytinlğim var kaolin kilini araştırırken google'da siz karşıma çıktınız ve kaolin kilini okurken çok ilgimi çekti acaba bana uygulaması konusunda yardımcı olurmusunuz. kaolin kilinin bir de sizin kendi buluşunuz olan bir türü daha varmış. Beni bu konuda da bilgilendirseniz çok sevinirim.