View Full Version : Halil Önen / Aliağa, Menemen, Belen
ahmet salih
17-04-2011, 18:06
Eğer 1 sene sonra, daha doğrusu gelecek sonbahar zeytin vermezse, yüzüne ayna tutacağım ve 3 kere tuuuu diyeceğim utandırmak için.
Doktorum bu yaza doğru Belen' e beklerim. Hani geçerken uğramak gibi... Belki bir iki tek enzim atarız. ;)
Bi ara egetropikale uğrayıp altın çilek alacağım biraz, yetiştirmek için... enzimi nasıl oluyor acep 'o' bu işi iyi biliyor, öğretir mi bilmem gari...:p
sn;halil önen, sizin hediyeniz olan arbeguana hızlı çıktı ben zeytin toplayacağım nerdeyse , siz hala ayna kısmındasınız. şaka bir yana yağmurlar bitince uğrama planım var.
ahmet salih
19-04-2011, 19:49
Sevgili Halil bey ,benim arbeguana'nın neden bu kadar hızlı çıktığını keşfettim, kendisi daha minicik bir saksıda bir avuç keçi gübresinden gayri hiç bir şeyi yok garibimin, ne humas,ne ema, nede leonardin, gördü hayatında, ancak gizli silahanı keşfettim, benim solucanım sizinkileri döver.Ben böylesini hiç görmemiştim, lazım olursa ödünç verebilirim.yaklaşık 40 cm kadar,kolay gelsin haftaya enzim görmeye gelicem inşallah.
Halil Önen
20-04-2011, 13:24
sn;halil önen, sizin hediyeniz olan arbeguana hızlı çıktı ben zeytin toplayacağım nerdeyse , siz hala ayna kısmındasınız. şaka bir yana yağmurlar bitince uğrama planım var.
Ama onların kulaklarına üfledim 'beni iyi temsil edin' diye... ayna hikayesini de anlattım ayrıca.:)
Bu yıl zeytin vereceklerini biliyordum, ilk geldiklerinde birkaç küçük tane ile alıştırma yapmışlardı.
Şu anda benimkilerde de _ çoğunda_ tomurcuklar var.
Bu zayıf halleri ile bu kadar tomurcuğu zeytine nasıl bağlarlar bilemem ama;
kompost, klino, leonardit, hümas, ema, enzim ve mebor5 yedilisine güveniyorum.
Dikim çukurlarının hazırlanması ve dikimde gübrelemeleri bunun için _ meyveyi bağlaması ve beslemesi_ yapmıştım.
25 kadarını köy önüne dikmiştim, kumluk tarlaya inanın 80cm ye kadar bir tane bile solucan bulmamamıştım. Ama keklikli bahçedeki solucanlarım sizinkileri döver.:D
Dün Belen köy önündeydik. Müdür hüseyin bey ( müdürün bahçesi) ile damlamaları döşemeye çalıştık. Sn. Müdürüm bu işi biliyor.
Hocam Ömer Tuncer ' de geçerken uğradı; '
bu toprağın 30 cm. inde bir şey _ sebze_ yetişmez ya toprağı değiştir ya toprağın _ kumun_ üzerine toprak getir, ya da Sn. Todor gibi topraksız tarım yap' diye moral verdi.:p
204568
Ne demişler ' tarlada izin olsun'' ... önde Müdür beyin izi belli olsa da Ömer hoca' nın izini nasıl belli edeceğiz bilmem gari...:D
Biraz çağla yedik kartlaşmış hali ile...
Validenin yaptığı zeytin yağlı, enginarlı yaprak sarması da yedik üzerimize afiyet...:) (resmini vermiyorum hani birinin canı çeker diye)
204570
Yine de bir avuç çam sakızı hayaller içindir iyi bitkin günlerimizde bize sunulan...
204571
Ama bu toprağı _ kumu_ adam edeceğim, sebze yetiştiriciliğinde 'toprağın insanlaştırılması' üzerine, tüm bilgi ve tecrübelerimle...
204572
Hani bir şeyi ispatlar gibi değil yaptıklarımız, çöl bile olsa yüzünü karartmaktır toprağın botanik bahçesine giden yolda UBYİ deneyim ve bilgisine güvenirim.
204574
Bir yudum sohbettir aslında hayattan beklediğimiz, kariyer yapma devri geçti en güzel yaşanmışlıkları geride bırakırken, hiç pişmanlık duymadan yaptıklarımızdan...
Sizleri de bekleriz _şu inşaat durumundan bir kurtulayım_ keyifli zamanlar için...
Sevgili Müdür Hüseyin bey ve Ömer Tuncer beye teşekkür ederim.
Halil Önen
20-04-2011, 21:13
Zeytin ağaçları için, toprak işlemesiz tarıma doğru: 9
20/3/2011' de
90 adet bodur zeytinler dikilmişti, ayvalık ve trilyeların bulunduğu kekikli bahçeye.
Dikimden 10 gün sonra son bir defa sürüldü. Beşli saban ile sığ olarak.
Bu yönü ile hiç sürülmemişti.
204745
Son olarak çanak ızgara çekildi.
204747
Ayhan kaptanın traktörü ve usta sürücü Müd. Hüseyin bey.
Her iki UBYİ üyesine teşekkürler.
204748
Artık bir daha bu tarlaya saban girmeyecek.
Şimdi aradan tam 30 gün geçti.
Arbeguene İ_18 bodur zeytinler dikileli...
204749
Bu zayıf halleriyle zeytin verecekler sanki, onlar için en ucuz ve en besleyici gübreleri bir araya getirdik geri dönüp suçlu hissetmemek için kendimizi, keşkeler olmasın diye...
204755
Toprağı kararttık _ kara toprak verimlidir_ ölmez ağaç için yüzümüz kararmasın diye...
Zeytinlibahçe
21-04-2011, 06:08
Halil beyin biliyorsunuz iki bahçesi var, biri Güzelhisar da bize yakın yani gözümüzün önünde, diğeri Menemen de bizden uzak.
Yakın olanda sorun yok gelip gittiği kontrol ediliyor da uzak olanda biraz şaibe vardı, hergün evden bahçeye diye çıkıyor gidiyormu
gitmiyormu bilinmiyordu.:)
Bizden ilk defa müdür bey gördü bu bahçeyi, günahını almışız, resimlere yansımayan çok güzel şeyler yapmış diyor, aklandın Halil bey :)
Toprak yapısı çilek yetiştirmeye çok uygun gibi görünüyor.
Keyf Bahçesi
23-04-2011, 21:54
halil kardeşim şu ızgaradediniz şey başka mı yoksa bizim bildiğimiz dıskaro dediğimiz 28 den 40 'a kadar çanağı olan tarım aletimi ?Kolay gelsin selamlar hala foto bekliyorum
Hasan Müdürüm,
Nasıl bimez Halil Diskaroyu Bildiklerinin kaçta kaçını anlatıyor bize Halil kardeşim.
Hepinize Egerde bol güneşli neşeli muhabbetler diliyorum.
Sevgiyle kalın
Halil Önen
24-04-2011, 21:07
...
Toprak yapısı çilek yetiştirmeye çok uygun gibi görünüyor.
Evet Kaptanım,
kumlu toprak çilek yetiştirmek için en iyisidir.
205660
300 m2 de _ traktörden sonrası_ çilek yetiştirmek istiyorum. Belki bir tünel sera da yaparım. Denemek istiyorum. Temmuz sonu gibi çilekleri dikeceğim.
Ama o zamana kadar bu alanda taze fasulye ekeceğim.
Ayşe kadın değil oturak fasulye ekeceğim. (Ayşe kadın sıcaklarda olmaz çiçeğini döker, atar, olmadı kocaya kaçar) :(
Halil Önen
24-04-2011, 21:37
halil kardeşim şu ızgaradediniz şey başka mı yoksa bizim bildiğimiz dıskaro dediğimiz 28 den 40 'a kadar çanağı olan tarım aletimi ?Kolay gelsin selamlar hala foto bekliyorum
Sn. Kıdemli Müdürüm,
doğrudur diskaro denir.
Bizim orada çanak ızgara deniyor. :)
Hani çanaklar var altında dönüyor ve üzerinde demirine bağlı, tıpkı mangal [/B[B]]yaptığımız ızgara gibi ... bizim kıdemsiz müdüre de çanak ızgara lazım dedim;
205689
'' yahu şunu benim horaza bakarak söyleme' diyor.:D
Şu keyfe baksana kestellerin koyun kahyası gibi.:)
Ama rotilin üzerine tanımam... Bir karıştan fazla derinde her şey un gibi, tesviyesi de bedava.
205693
(burada da amca oğlunun keyfi yerinde):)
Halil Önen
24-04-2011, 21:54
Hasan Müdürüm,
Nasıl bimez Halil Diskaroyu Bildiklerinin kaçta kaçını anlatıyor bize Halil kardeşim.
Hepinize Egerde bol güneşli neşeli muhabbetler diliyorum.
Sevgiyle kalın
Ensar abim,
bilgiyi ve tecrübeyi paylaşımda sınır tanımam, ama sizin bildiklerinizi ve deneyimlerinizin :) birazını bilsem var ya...
Halil Önen
24-04-2011, 23:43
Bu yıl zeytinde _ bir çok üründe_ verim bol olacak.
Çünkü çiçeklenme öncesi yağmur yağdı. Bilirsiniz zeytin çiçeklenme öncesi mutlaka sulanmalı, verimi arttırmak için.
Nisan yağmurları iyi geldi, hani şu İncili Çavuşun 'altın saban' kadar değerli dediği...
Çiçek tomurcukları kendini gösterdi.
205713
Ve Mebor 5 kullanma zamanıdır.
İçinde %5 çinko ve % 5 bor bulunan organik bir yaprak gübresi. Hedef daha çok tane bağlaması içindir. Borun bu etkisi var, zaten topraklarımız bor olarak genelde fakir.
Yok yılında kullanacağım ki sonuçlarını göreyim.
Bilirsiniz zeytin yaprağı diğer geniş yapraklılara ve yaprak yapısına göre mikro elementleri bünyesine az alıyor.
3 defa kullanmalıyım.
1) Çiçeklenmeden önce dekara; 100 lt suya 300 cc.
2) Çiçeklenmeden sonra dekara; 100 lt. suya 300cc.
3) 2. uygulamadan 30_40 gün sonra...
Sevgili kayastop geçen yıl kullanmış. Sonuçlarını sordum; varyılıda kullandım, anlayamadım demişti.
Geçen gün Sevgili Hülya kullanmış Mebor 5; Ayhan Kaptandan duydum.
205721
Geleceğin UBYİ üyesi olmaya aday Hülya hanımın zeytinleri bu yıl bol olacak..
Neden mi?...
Bir zeytin tarlasına biraz dikkatli bakın.
Nerede ağaçlar koyu yeşil değil de, biraz açık renkli sanki kül rengi gibi, sanki besin eksikliği varmış da beslenmek istiyormuş gibiyse renkleri o ağaç zeytin bol verir. Tomurcuk göstermeden önce anlaşılır...
Aslında beslenmesi gerektiğini belli eder bu hali ile bol verim öncesi.
Keyf Bahçesi
25-04-2011, 00:48
Hasan Müdürüm,
Nasıl bimez Halil Diskaroyu Bildiklerinin kaçta kaçını anlatıyor bize Halil kardeşim.
Hepinize Egerde bol güneşli neşeli muhabbetler diliyorum.
Sevgiyle kalın
sevgili ensar epeydir hatırını soramadım özürümün kabulu ile selamlarım.Bu Halil den çektiklerimiz yok mu sorma şu emzim bu emzim şurası böyle orası öyle sen iyi bilirsin onu Herşey gönlünce Allah yardımcın havalar istediğin gibi olsun saygılarAcemi usta ya da selamlar
Halil Önen
25-04-2011, 02:11
[QUOTE=hasangultepeli;791722]....Bu Halil den çektiklerimiz yok mu sorma şu emzim bu emzim şurası böyle orası öyle sen iyi bilirsin onu .../QUOTE]
Aşk olsun Kıdemli Müdürüm...
Geçenlerde bamya ekmişsin. Toprak tavlı mıydı?
Toprağı tavını biliyorsun.
Hani ekeceğin yerden bir avuç toprak alıyorsun, sıkıyorsun, dokununca dağılıyorsa tavlı demektir. Bunu biliyorsun.
Ya sıcaklığını nasıl ölçeceksin?;) Elinde termometrede yok.
Bak çemreye de fazla güvenme. Onun düşüşü de şaibelidir.
Cemre adındaki oğlan, atmosfere (havaya) inmiş önce, şöyle yeryüzüne bi yaklaşayım demiş.
Bakmış gölde güzel bir kız suya girmiş yüzüyor. Biraz yakından bakayım demiş, başı dönmüş, göle ( suya ) düşmüş.
Islanmış, aklı başa gelmiş karaya çıkmış.(toprağa düşmüş.)
Sırayı şaşırmış şaşkın oğlan, toprak, hava, su yapacakmış ama kız başını döndürmüş, önce suya düşmüş...:)
Şimdi toprağın sıcaklığını anlamak için bu rotgence nasıl güvenirsin.:D
Toprağın sıcaklığını bilemezsen bamyaların çıkmaz, orada beklerken bi de yağmur yağarsa hamur olur, çıkamaz.
Yarın geleyim bi _eski usul_ ölçüm yapalım...
omer.tuncer
27-04-2011, 14:12
Ama onların kulaklarına üfledim 'beni iyi temsil edin' diye... ayna hikayesini de anlattım ayrıca.:)
Bu yıl zeytin vereceklerini biliyordum, ilk geldiklerinde birkaç küçük tane ile alıştırma yapmışlardı.
Şu anda benimkilerde de _ çoğunda_ tomurcuklar var.
Bu zayıf halleri ile bu kadar tomurcuğu zeytine nasıl bağlarlar bilemem ama;
kompost, klino, leonardit, hümas, ema, enzim ve mebor5 yedilisine güveniyorum.
Dikim çukurlarının hazırlanması ve dikimde gübrelemeleri bunun için _ meyveyi bağlaması ve beslemesi_ yapmıştım.
25 kadarını köy önüne dikmiştim, kumluk tarlaya inanın 80cm ye kadar bir tane bile solucan bulmamamıştım. Ama keklikli bahçedeki solucanlarım sizinkileri döver.:D
Dün Belen köy önündeydik. Müdür hüseyin bey ( müdürün bahçesi) ile damlamaları döşemeye çalıştık. Sn. Müdürüm bu işi biliyor.
Hocam Ömer Tuncer ' de geçerken uğradı; '
bu toprağın 30 cm. inde bir şey _ sebze_ yetişmez ya toprağı değiştir ya toprağın _ kumun_ üzerine toprak getir, ya da Sn. Todor gibi topraksız tarım yap' diye moral verdi.:p
204568
Ne demişler ' tarlada izin olsun'' ... önde Müdür beyin izi belli olsa da Ömer hoca' nın izini nasıl belli edeceğiz bilmem gari...:D
Biraz çağla yedik kartlaşmış hali ile...
Validenin yaptığı zeytin yağlı, enginarlı yaprak sarması da yedik üzerimize afiyet...:) (resmini vermiyorum hani birinin canı çeker diye)
204570
Yine de bir avuç çam sakızı hayaller içindir iyi bitkin günlerimizde bize sunulan...
204571
Ama bu toprağı _ kumu_ adam edeceğim, sebze yetiştiriciliğinde 'toprağın insanlaştırılması' üzerine, tüm bilgi ve tecrübelerimle...
204572
Hani bir şeyi ispatlar gibi değil yaptıklarımız, çöl bile olsa yüzünü karartmaktır toprağın botanik bahçesine giden yolda UBYİ deneyim ve bilgisine güvenirim.
204574
Bir yudum sohbettir aslında hayattan beklediğimiz, kariyer yapma devri geçti en güzel yaşanmışlıkları geride bırakırken, hiç pişmanlık duymadan yaptıklarımızdan...
Sizleri de bekleriz _şu inşaat durumundan bir kurtulayım_ keyifli zamanlar için...
Sevgili Müdür Hüseyin bey ve Ömer Tuncer beye teşekkür ederim.
Halil bey sana geçerken uğradım ama galiba gözlerden sakladıgın belen bahçeni gördüm. Çok memnum cevap yazmayı malesef uzatmak zorundaydım. Malesef Dikilide internet erişimi çok zor oluyor modemim de daha dün geldi. diger arkadaşlarlada görüşebilirim sanıyorum.
Hadi, mahşerin 4 atlısı,
Varmısınız önümüzdeki hafta sonu ADANA KEBAP yemeye. Ne dersin Halilim ? Söz fotoğraflar istediğin gibi çekilecek. Ya da baska kimseye kamera vermiyeceğiz.
Sevgiyle kalın
Halil Önen
30-04-2011, 20:44
Hadi, mahşerin 4 atlısı,
Varmısınız önümüzdeki hafta sonu ADANA KEBAP yemeye. Ne dersin Halilim ? Söz fotoğraflar istediğin gibi çekilecek. Ya da baska kimseye kamera vermiyeceğiz.
Sevgiyle kalın
Atları besiye çektik gelemeyiz bre, ADANA KEBAP yemeğe...:D
Fasulye, börülce vb. ekeceğiz, bir havaya bakıyoruz (yağmur) bir toprağa bakıyoruz (toprak tavı) geç kaldı fırsat kolluyoruz.
Önümüzdeki 10 gün çok önemli Ensar Abi, ama sizi İzmir Tarım ve Hayvancılık Fuarına bekliyoruz. O zaman kumru da yeriz. ;)
Sevgiler bizden
seyyah53
03-05-2011, 22:13
Halil Önen Abim...
Yüzünü bile görmediğin forumda seni sorularıyla bunaltan bir adama (bana),hiçbir karşılık beklemeden gönderdiğin Arbeguene isimli zeytiana fidanının resimlerini aşağıya yükledim...
Kişinin kendi sayfasına biz resim yükleyebiliyormuyuz bilmiyorum istersen hemen silebilirim..
Kendi bahçene diktiklerini gördüm...ve soruyorum...
Sizinkilerin üstünde tomurcuk tomurcuk bir sürü şey var benimki neden böyle...?
Bana geldiğinde sizin gönderdiğiniz poşetten daha büyük bir plastik poşete koydum..koyarkende sim derma ve solucan gübresini eksik etmedim...
Fakat 'bak ben büyüyorum' belirtisi yok...
Halil Önen
03-05-2011, 22:37
Halil Önen Abim...
Yüzünü bile görmediğin forumda seni sorularıyla bunaltan bir adama (bana),hiçbir karşılık beklemeden gönderdiğin Arbeguene isimli zeytiana fidanının resimlerini aşağıya yükledim...
Kişinin kendi sayfasına biz resim yükleyebiliyormuyuz bilmiyorum istersen hemen silebilirim..
Kendi bahçene diktiklerini gördüm...ve soruyorum...
Sizinkilerin üstünde tomurcuk tomurcuk bir sürü şey var benimki neden böyle...?
Bana geldiğinde sizin gönderdiğiniz poşetten daha büyük bir plastik poşete koydum..koyarkende sim derma ve solucan gübresini eksik etmedim...
Fakat 'bak ben büyüyorum' belirtisi yok...
Sevgili Seyyah,
İlk resimdeki dalda zeytin verecek, galiba kapalı bir alanda kalmış. Benimkiler hep balkondaydı.
Bir tanesini mutfağa aldım iyi büyüdü ama üzerinde meyve salkımları yoktu. Tarlaya diktiklerimin de 10 % salkım yok.
Eğer hala tüpte ise, açık alana dikmediysen hemen dik derim.
Sağlıklı görünüyor, 2 ay önce dışarı dikilseydi zeytin verirdi _ ki şimdi dikilirse yine verir _ biraz geç kalınmış gibi...
Eğer vermezse yüzüne ayna tut tuu de ki boyundan posundan utansın..;)
( Ben de dostların sayfasınız resim yüklemeyi seviyorum_ ki biraz önce Sevgili kayastop' un sayfasına kendi resimlerimi yükledim, sil dese bile silmem...) :p
Keyf Bahçesi
03-05-2011, 22:39
Hadi, mahşerin 4 atlısı,
Varmısınız önümüzdeki hafta sonu ADANA KEBAP yemeye. Ne dersin Halilim ? Söz fotoğraflar istediğin gibi çekilecek. Ya da baska kimseye kamera vermiyeceğiz.
Sevgiyle kalın
kızım sana söylüyorum gelinim sen anla gibi ben anladım ammaaa halil kaytarıyor selamlar
Halil Önen
03-05-2011, 22:59
kızım sana söylüyorum ;) gelinim sen anla gibi ben anladım ammaaa halil kaytarıyor selamlar
Sayın kıdemli müdürüm, tamam yarın bahçene geliyorum.
Ama kaytarmıyorum inan...:D
Bugün _kendi tüketeceğimiz kadar_ börülce, bamya ve darı diktik. Geçen gün ise fasulye.
Toprağın tavı tam yerinde. Biraz yağmur atıştırdı ama kum yer bir şey olmaz dedim, diktim.
Eğer üzerine yağmur yağar da kaymak yaparsa _ ki tohumlar çıkamaz_ damlamayı çalıştırırım.
Fasulye ve börülcenin arasına biri tane mısır dikmek çok iyi geliyor, biliyorsun.
seyyah53
03-05-2011, 23:04
Sevgili Seyyah,
İlk resimdeki dalda zeytin verecek, galiba kapalı bir alanda kalmış. Benimkiler hep balkondaydı.
Eğer hala tüpte ise, açık alana dikmediysen hemen dik derim.
İlk resimdeki dalda zeytin vereceğini nerden anladın,öğretmezsen küserim...
Adını bile yeni öğrendim,bir tanede yüzsüzlük eseri elime geçti,balkonumda duruyor,tarlam bahçem yok(seneye olcak inşallah)...hiç biyere dikmem...
Resimleride silersem ne olayım...:D
Halil Önen
03-05-2011, 23:07
....
Sevgili seyyah,
Fakat 'bak ben büyüyorum' belirtisi yok...
Bu bodur biliyorsun, gelişmiş halinde bile ana dal kalınlığı bilek kalınlığı kadar ve boyu 2 m. gibi...
Benimkiler de o kadar ince ki bundan zeytin ağacı olmaz dersin.
İspanyada 30,40 lt. lik saksıda ve bahçede, mağaza ön kapılarında yetiştiriyorlar, bu da denenebilir.
Halil Önen
03-05-2011, 23:25
İlk resimdeki dalda zeytin vereceğini nerden anladın,öğretmezsen küserim...:D
Yaprak_ dal aralarından sürgün veriyor, bunlar zeytin salkımlarına dönüşecek, bolca çiçeğe yatacak sonra iki üç tane zeytin için diğerlerini dökecek _ ki bunu atalarından aldığı mirastan biliyor_ ;) bu onun ilk meyve antrenmanı olacak.
Halil abi bir roman gibi okudum konunuzu, çalışmalarınız takdire şayan kolaylıklar diliyorum işlerinizde.
Halil Önen
07-05-2011, 00:20
Halil abi bir roman gibi okudum konunuzu, çalışmalarınız takdire şayan kolaylıklar diliyorum işlerinizde.
Teşekkürler sevgili gtatas, memnun oldum.
Açtığınız sayfada sizden ceviz üzümü çeliği isteyecektim, nedir ne değildir diye savsaklarken ilk yirmiye giremedim. :)
Artık Köyönü Tarım' a gelirseniz belki bir şey ile takas yaparız.;)
Teşekkürler sevgili gtatas, memnun oldum.
Açtığınız sayfada sizden ceviz üzümü çeliği isteyecektim, nedir ne değildir diye savsaklarken ilk yirmiye giremedim. :)
Artık Köyönü Tarım' a gelirseniz belki bir şey ile takas yaparız.;)
Halil abi seneye yine paylaşım yapıcam, unutmazsam sana elden teslim eder tanışırız inşallah.Blog sayfanızı da takip ediyorum.İşleriniz de kolaylıklar diliyorum.
Halil Önen
27-05-2011, 00:21
...
Bugün _kendi tüketeceğimiz kadar_ börülce, bamya ve darı diktik. Geçen gün ise fasulye....
Bamya için toprak tavı kadar toprak sıcaklığı önemli. Dikimden hemen sonra yağmur yağarsa bamyalar çıkmayabilir.
Açılan çukurlara yağmur dolmamalı...
Bizim toprak kumlu ve geçirgen. Ertesi gün yağmur yağdı. Çıkmaz diyenler oldu.
Önce toprağa bir pençe atılır. Aslan pençesi gibi :) Sert toprakta küçük çapa kullanılır.
217190
Parmak izlerine 3-5 tohum atılır.
217193
Parmaklar yumruk gibi yapılır, tersi ile bir parmak kalınlığı kadar toprak ile sıkıştırılır.
Gerisi doğanın yasalarına bırakılır.
217197
Artık modern tarım aletleri çıktı. Tek tohum atıyor, tasarruf sağlıyor.
217200
Gönüllü amelelerin bazıları hile yapmış, belki çıkmaz diye tohumdan tasarruf sağlamamış.:)
Biraz büyüsünler seyreltilip çapalanacak.
Halil Önen
27-05-2011, 00:53
...
Ayşe kadın değil oturak fasulye ekeceğim. (Ayşe kadın sıcaklarda olmaz çiçeğini döker, atar, olmadı kocaya kaçar) :(
Yer yumuşak olunca fasulye dikimi kolay oluyor. İnsana türkü çığırtıyor.
'' Fasulyesi 7,5 lira, hem oynasın hem kaynasın'...:)
İki parmak kadar delik açılır.
217204
Parmak izine iki adet fasulye atılır.
217207
Bamya diker gibi, üzeri bir parmak kalınlığı toprak ile sıkıştırılır.
Toprağın nemli yerine...
217208
Hiç fire yok, kaç tane o kadar...
217209
Ayşe kadın fasulye dikseydim, önümüzdeki sıcaklarda olmazdı. Oturak fasulye olur diye düşündüm. Kum yer çok su isteyecek gibi.
Fasulyeyi aynı gün aralığında _ hep 5 günde bir gibi_ sularsanız tatlı olur. Ağzınızda dağılırken müthiş lezzet bırakır. Buna uyabilecek miyim bilemiyorum.
Halil Önen
27-05-2011, 01:20
O topraklarda yer fıstığı nasıl olur acaba? Yanılmıyorsam azot bağlamada bakladan daha iyi; çerez işini de halledersiniz.
Sevgili üzümün dediği gibi, kumlu yerlerde yerfıstığı iyi oluyor. Bunu daha önce denemiştim.
4 sıra gibi diktik. Sonuçlarını görmek için. Hani çerezlik gibi.
Bir kaç yıl önce müdürün bahçesine vermiştim 1 kg. kadar. Biz yemiş bitirmiştik, ondan verdiğim kadar geri aldım.
217211
Önce kabuklarından ayrılır. İçleri çıkartılır.
217212
Bir yere iki tane yeter... Aynı yötemle üstleri kapatılır. Sıkıştırılır. Toprakla sıkıştırmak önemli.
217213
çıkıyorlar...
217214
Büyüyorlar...
Halil Önen
27-05-2011, 01:52
...
Fasulye ve börülcenin arasına biri tane mısır dikmek çok iyi geliyor, biliyorsun.
Fasulyenin arasına değil ama börülcenin arasına mısır da diktik.
Börülceyi de aynı yöntemle diktik.
217215
Daha sonra damlamaları döşeyeceğim.
217216
Çapalama zamanı geldi...
Börülce Kıyı Ege'de yetişen, salçalı yemeği, sarımsaklı yoğurtlu yapılabilen bir sebze.
Ama ben ekşilisine _ koruk ekşisi olunca_:p hele yanında yumruk gibi bir soğan varsa kırdığım; şöyle dibini gördüğüm bir yemektir, tek başına...
İnsana türkü söylettirir;
'' Bahçelerde börülce onar gelin görümce'' .;)
217217
(Gülsünler)
''oynasınlar bakalım bir araya gelince''...:D
217218
Ameleler yoruldu.
Belen köy kahvesi ve yorgunluk çayını hakettiler.
(öğle sohbeti o kadar uzun sürdü ki, laf lafı açtı, benim iş yarım kaldı; bir çay içeceğiz diye kandırdılar beni.) :):)
Halil Bey,
Bereketli olsun, sağlıklı olsun.
...
Fasulyeyi aynı gün aralığında _ hep 5 günde bir gibi_ sularsanız tatlı olur. Ağzınızda dağılırken müthiş lezzet bırakır. ...
Sulama peroyodu hakkında bilgim yoktu, güzlük fasulyede uygulayacağım.
Zeytinlibahçe
27-05-2011, 14:25
Halil bey siz gerçekten işinizi biliyorsunuz, her yerde sebze yetiştirisiniz.
Sezon sonu kışlıklar için belediyeden halk plajını kiralıyalım :))
seyyah53
27-05-2011, 22:32
Halil Abi burası kuyu açtırdığın yer mi?...damla sulamayı kuyuya mı bağladın nasıl oldu?
boş yeriniz kalırsa o kumsalda çok iyi yetişeceğini düşündüğüm fazla fidelerim var.
Halil Önen
30-05-2011, 12:54
Halil Bey,
Bereketli olsun, sağlıklı olsun.
Sulama peroyodu hakkında bilgim yoktu, güzlük fasulyede uygulayacağım.
Kuru fasulye yetiştiren bir arkadaş sulama peroyodu _ hep 7 günde bir sulama_ uyguluyordu.
Çok lezzetli olmasını _ bu bir sırmış_ buna bağlıyordu. Bunu başka üretiçilerlerden de duymuştum.
Sn. Halil Önen, çok çalışmış ve çok güzel anlatmışsınız, seneniz bereketli geçsin.
Halil Önen
30-05-2011, 13:30
Halil Abi burası kuyu açtırdığın yer mi?...damla sulamayı kuyuya mı bağladın nasıl oldu?
Evet dostum, kuyu açtığım ve damlama sistemi döşediğim yer burası; ' kumbağ' ve sistemden memnunum.
Halil Önen
30-05-2011, 13:32
boş yeriniz kalırsa o kumsalda çok iyi yetişeceğini düşündüğüm fazla fidelerim var.
Sevgili dermana ne fidelerin var. Belki denenebilir.
Halil Önen
30-05-2011, 13:39
Sn. Halil Önen, çok çalışmış ve çok güzel anlatmışsınız, seneniz bereketli geçsin.
Teşekkürler Sn. Kiraz,
herkesin yapabileceği bir uğraş, önemli olan doğal yöntemlerle _ sentetik ilaç ve kimyasal gübre kullanmadan_ ucuz yetiştirmek ve başarılı olmak;
bunu yapabilirsek mutlu olacağız.
.... önemli olan doğal yöntemlerle _ sentetik ilaç ve kimyasal gübre kullanmadan_ ucuz yetiştirmek ve başarılı olmak;
bunu yapabilirsek mutlu olacağız.
Bunun yapılabildiğini bir kişiye daha bile inandırmak büyük iş bence, kolay gelsin.
serkanhoca
03-06-2011, 19:38
leonardit[/B]_+ klino+ ahır gübresi kullanılmalı. Bu müthiş bir üçlü oluşturuyor.
Eğer açık kök dililecekse leonardit köke temas etmemeli. Yakıyor.
Sn. Meyvelitepenin dediği gibi leonardit çukurun her tarafına bulaştırlılmalı.
Bergama'daki tarlama 2bin civarı tirilye cinsi zeytin dikmeyi düşünüyorum. Paylaşımlarınız sayesinde, kafamda dikim esnasında yapacaklarım oluşmaya başladı. Ama hatalar ve eksikliklerde yardımlarınızı bekliyoum.
1-Çukurlar temmuz gibi burgu ile açılarak, içlerine bir kaç kürek gibi hayvan gübresi konarak dikimin yapılacağı eylül-ekim aylarına kadar bekletilecek. (Koyun-keçi gübresi hatta inek gübresi bulmakta zorlanıyorum, tavuk gübresi denesem nasıl olur.)
2-Bir kaç kürek hayvan gübresi ve 1er kürek leonardit ve klino ve çıkan toprağı karışıtırarak dikmeyi düşünüyorum. (Kimi yerlerde 500 gr süper fosfat500gr potasyum sülfat eklenebilir denmiş.)
Ben işin açıkçası en ucuz şekilde ve fire vermeden fidanlarımı dikmek ve gelişmelerini sağlamak istiyorum, bu nedenle bana verebileceğiniz önerileri, yönlendirmelerinizi bekliyorum.
Leonardit ve klino benim için çok yabancı şeyler, google' da aratmaya çalıştım, bulduklarım karşısında kafam karıştı, hangisini almalıyım, bilemedim.
Gene çok yazmaya başladım, şimdiden affola.
Şimdiden teşekkürler...
Halil Önen
06-06-2011, 22:57
...
1-Çukurlar temmuz gibi burgu ile açılarak, içlerine bir kaç kürek gibi hayvan gübresi konarak dikimin yapılacağı eylül-ekim aylarına kadar bekletilecek. (Koyun-keçi gübresi hatta inek gübresi bulmakta zorlanıyorum, tavuk gübresi denesem nasıl olur.)...
Sn. serkanhoca,
temmuzda burgu ile çukur açacaksınız, eylül-ekimgibi dikeceksiniz;
birkaç kürek hayvan gübresi olur, ancak iyi yanmış olmalı.
Yani örtü altına alınmış en az bir yıl bekletilmiş olmalı. Böyle ahır gübresi bulmanız zor.
Temmuzdan eylüle süre kısa iyi yanmamış ise, ahır gübresi toprak altında zehirli gaz salgılar ve fidanların köklerini yakar.
Fermente tavuk gübresi kullanmanız daha iyi. Size yakın, keskinoğlunun organik tavukların gübresini _organika adında_ kullanmanız daha iyi.
Çukurları kepçe ile açabilseydiniz iyi olurdu. Burgu sistemi gübreleme için iyi bir yöntem.
El burgusu yerine traktör miline bağlanmış çalışan büyük burgu kullanmak dikimde daha iyi.
Halil Önen
06-06-2011, 23:06
B
...
2-Bir kaç kürek hayvan gübresi ve 1er kürek leonardit ve klino ve çıkan toprağı karışıtırarak dikmeyi düşünüyorum. (Kimi yerlerde 500 gr süper fosfat500gr potasyum sülfat eklenebilir denmiş.)
...
Doğru düşünmüşsünüz,
zeytin dikimde oldukça fazla topraktan potasyum kaldırır.
Bu karışıma süper fosfat karıştırmanız çok iyi olur. Ancak el burgusu kullanacaksanız_ ki en çok 70 cm. inersiniz_ dar silindir alanda 500 gr. süper fosfat çok gibi. 60x60 çukura uygun düşerdi.
Halil Önen
06-06-2011, 23:14
..
Leonardit ve klino benim için çok yabancı şeyler, google' da aratmaya çalıştım, bulduklarım karşısında kafam karıştı, hangisini almalıyım, bilemedim.
...
İkisini de kullanın derim. Gübreye karıştırarak.
Klino da size yakın Gördes' de ucuz ve iyisini bulursunuz.
Leonarditi İzmir'den kolayca bulabilirsiniz.
Kolay gelsin.
Halil Önen
06-06-2011, 23:51
Bamya için ...
Biraz büyüsünler seyreltilip çapalanacak.
221280
İlk çapalama bamyalar biraz büyüdüğünde yapılır.
Çapalamada dikkat edilmesi gereken, kaymak kırılırken bamyayı yerinden oynatmamalı. Çapa bamya köküne fazla yanaşmamalı.
Köke fazla yanaşılırsa bamya sitrese girer ve kurumaz ama sersemler, biraz solar. Sonra yine kendini toparlar.
221282
Damlama arası 33 cm. Tek bamya bırakırsam ara geniş olacak. Bu kadar araya 3 bamya giderdi.
Ben 33cm. ye iki bamya bırakacağım.
İki bamya arasına toprak sıkıştırıp arasını açıyorum. Bunu börülcede de yapacağım.
Halil Önen
07-06-2011, 00:31
...
Ayşe kadın fasulye dikseydim, önümüzdeki sıcaklarda olmazdı. Oturak fasulye olur diye düşündüm. Kum yer çok su isteyecek gibi....
221283
Fasulyeler çapalanıyor. Biraz fazla büyüdüler, daha önce çapalanmalıydı. ( iki lise diploması ve futbolcuydu koca donlu beytullah...:D namı diğer memed.
221284
33 cm. damlama arası bir fasulye yeter. Her çukura iki adet dikilmişti. Bir tanesi çıkarılıyor.
(Bu çocuğun ilk fasulye çapası ve başarısı genlerinde var sanki.:p )
221285
Seyreltme ile birlikte tarla otları da ayıklanıyor.
Biraz dikkat edilirse bazı fasulye yapraklarında içe doğru kıvrılma _ kapanma_ başladı.
Bu bizim canlı ballık dediğimiz akar hastalığının başlangıcı. Bir çeşit küçük küçük siyah yapışkan böcekler.
Börülcede çok olur, daha iki yaprakken başlar. Bitkinin gelişimini durdurur ve yaprağı iyice büzer ve kurutur. Bamyanın da baş belasıdır.
Fasulyede az olur. Avcı uç uç böceği _ eğer çevrede zehirli ilaç kullanılmamışsa_ bu işi halleder.
Biz onu boşuna UBYİ nin armasına koymadık.
221286
Her fidan dibi toprak ile beslenir.
221287
Aslında damlamalar döşenmeden önce çapalama yapılmalı.
Halil Önen
07-06-2011, 01:23
Asmanın odunsu kısımlarında çıkan bu verimsiz sürgünler _ oburlar_ mutlaka çıkarılmalı.
Adı üstünde oburdurlar ve asmanın bütün gücünü emerler.
221288
İki obur bir arada. İkisinde verimsiz. Üzüm salkımları olmaz olsa bile küçük olur.
Sağdakini tamamen _ dipten_ çıkaracağım.
Diğerini _daha kalın olanı_ iki üç gözden keseceğim. Buradan gelecek yıl iki, üç sürgün verecek. Birini bırakacak diğerlerini çıkaracağım.
Böylece verimsiz sürgünü_ oburu_ verimli hale getireceğim. Göz araları daha sık olacak.
Dikkat edilirse oburların iki göz arası uzun olur. Güçlü görüntüsü aldatıcıdır. Bu oburlardan çelik alınırsa yetişen asma verimsiz olur.
221289
İşte böyle...
221292
Çünkü bu dala ihtiyacım var. Ondan odun değil üzüm istiyorum.:)
İki obur bir arada...
221293
İşlem aynı...
221296
Burada verimli sürgün vermiş. Onu bırakıp ana sürgünü kesiyorum.
Görünen üzüm salkımı bu oburun değil, yanılsamanın.;)
Halil Önen
07-06-2011, 02:03
221297
Obur dallara...
4 tane mi? Asmanın odunsu kısımlarında olur, genelde.
Her yıl alınmalıdır.
Ağaçlarda da olur. Buralardan aşı alınırsa meyve verecek diye çook beklenir. Asmada da aynı...
221298
Verim istiyorsan acımayacaksın.
Yalnız hakkını yemeyelim. En güzel ve lezzetli sarmalık asma yaprağı buradan _ oburlardan_ olur.
Zeytinyağlı dolma sonrası kır; gitsin komposta doğru...:)
221301
Onları adeta yoldum. kuşa çevirdim.
İyice hava alsın. Hastalıklara yakalanmasın diye... Buna kültürel önlem deniyor.
Şimdi çiçekten çıktılar. Taneler küçük saçma iriliğine ulaştı. Köyönü tarım haricinde herkes bordo bulamacı _ kullanımı kolay ve ucuz_ atıyor. Açılan yaralardan mantar hastalıklar girmesin diye. Ve tabi en önemli hastalık olan külleme için...
221302
Ben ise Sevgili dostum Ensar beyin gönderdiği kaolini atacağım. Basilis subtilis ile karıştırarak.
Bordo bulamacı ile aynı masrafa geliyor.
Ha unutmadan;
asmada yaprak alma işlemi salkıma kadardır. Yani salkıma kadar olan bütün yapraklar çıkarılır.
Ve üzümlü sürgünlerin uçarı kesinlikle kırılmaz, kesilmez.
Bunu sebebi;
üzüm salkımına kadar olan yerde besin ve su tutulmasını önlemek, besin ile suyun salkıma hızlı ulaşması içindir.
Salkımdan sonra yaprakların ile sürgünün bırakılması, daha güçlü gelişim yani fotosentez içindir.
Bereketli ürünler...
denizakvaryumu
07-06-2011, 07:43
Yılların tecrübesine dayanan bu verimli-önemli bilgiler için çok teşekkürler.
Sağ olasın, sağlıklı olasın :)
Zeytinci
07-06-2011, 21:56
221297
Salkımdan sonra yaprakların ile sürgünün bırakılması, daha güçlü gelişim yani fotosentez içindir.
Sevgili dostum,
Geleneksel asma bahçelerinde üzümlü tepe alma diye iş vardır. Salkımın üzerindeki eklemin biraz üzeinden sürgün kesilip çıkarılır. Bunu da salkımın taneleri büyüsün ve asmanın kuvveti sürgün ucuna gitmesin diye.
Sen ise fotosentez ile güçlü gelişim hedefi ile bunu önermiyorsun. Yukarıdaki önerin genç asamalar için midir? Yoksa güçlü ve gelişmiş asmalarda da aynı şekilde mi uygulama yapıyorsun?
Bereketli günler dilerim:)
seyyah53
07-06-2011, 22:57
Bu asma 19 lt lik damacana da ...izabelle üzümü...nam-ı diğer karadeniz kokulu üzüm...
Dedemin 40 sene önce Rizeden getirdiği asmadan çelikten ürettim...büyüdü adam oldu...salkın bile verdi...bakalım büyüyecekmi bunlar...şimdi yanlışlara bak...
yanlış 1_..Ben daha geçen hafta salkımdan sonraki sürgünü kestim...
yanlış 2_..salkıma kadar olan yaprakları budamadım...
Bir daha yaparmıyım yapmam...
Bu asmanın en büyük özelliği aşırı yağmurlara karşı çok dayanıklı buna bağlı olarak ta mantari hastalıklara...
zaten doğu karadenizde tam olarak yetiştirilebilen tek üzüm ...
221763
Halil Önen
08-06-2011, 08:25
Sevgili dostum,
Geleneksel asma bahçelerinde üzümlü tepe alma diye iş vardır. Salkımın üzerindeki eklemin biraz üzeinden sürgün kesilip çıkarılır. Bunu da salkımın taneleri büyüsün ve asmanın kuvveti sürgün ucuna gitmesin diye.
Sen ise fotosentez ile güçlü gelişim hedefi ile bunu önermiyorsun. Yukarıdaki önerin genç asamalar için midir? Yoksa güçlü ve gelişmiş asmalarda da aynı şekilde mi uygulama yapıyorsun?
Bereketli günler dilerim:)
Artık üzümden sonra tepe alma diye bir şey yok.
Daha doğrusu filiz kırma diye bir şey yok. Geleneksel tarımda vardı. Hala uygulayanlar var.
Genç, yaşlı asmalar ile üzüm çeşitleri dahil yöntem aynı; üzüme kadar yapraklar çıkarılır, üzümden sonra yaprak ve sürgün bırakılır, oburlar alınır.
15 yıl önce bağcılık araştırma kurumlarının mühendisleri bunu önermişlerdi. Belen köyünde dayım bu yöntemi ilk uyguladı.
O zamanlar herkes karşı çıktı.
Çünkü asma balkan _ kalabalık _ olur ve hastalıklar çok olur denmişti.
Halbuki üzüme kadar yapraklar ve bodurlar çıkarılıyor, asmanın ortası açılıyor hava alması sağlanıyordu. Bu da hastalıklara karşı kültürel önlemdi. Ve başarılı oldu.
Üzümden sonra sürgünün kırılması _ filiz alma_ aslında salkımı beslemiyordu. Asmanın gelişimini de yavaşlatıyordu.
Aksine sürgün bırakalırsa salkım daha güçlü oluyordu.
Halil Önen
08-06-2011, 08:47
Dedemin 40 sene önce Rizeden getirdiği asmadan çelikten ürettim...büyüdü adam oldu...salkın bile verdi...bakalım büyüyecekmi bunlar...şimdi yanlışlara bak...
221763
Sağa giden dal üzerinde _ arada, ilk gözde_ obur var. Üzerinde küçük üzüm bile olsa onu kesmelisiniz. Bu sürgün, ondan sonraki dalın tüm gücünü emer.
Halil Önen
09-06-2011, 00:20
221283
Fasulyeler çapalanıyor. Biraz fazla büyüdüler, daha önce çapalanmalıydı. ( iki lise diploması ve futbolcuydu koca donlu beytullah...:D namı diğer memed.
221284
.....
Biraz dikkat edilirse bazı fasulye yapraklarında içe doğru kıvrılma _ kapanma_ başladı.
Bu bizim canlı ballık dediğimiz akar hastalığının başlangıcı. Bir çeşit küçük küçük siyah yapışkan böcekler.
Börülcede çok olur, daha iki yaprakken başlar. Bitkinin gelişimini durdurur ve yaprağı iyice büzer ve kurutur. Bamyanın da baş belasıdır.
Fasulyede az olur. Avcı uç uç böceği _ eğer çevrede zehirli ilaç kullanılmamışsa_ bu işi halleder.
Biz onu boşuna UBYİ nin armasına koymadık.
...
222210
Evet bu köyönü tarımın baş belası ballık hastalığı. Halk dilinde canlı ballık. Yani akar hastalığı.
Yüzlece siyan yaprak bitinden oluşan ordu. Yaprakların altında yaşıyorlar.
Bitki yapraklarından besleniyorlar. Yapışkan bir sıvı bırakıyorlar.
Bu sıvıya halk dilinde basra deniyor. Yani karbonhidratlı atıklar...
222212
En çok börülcede oluyor. Daha iki küçük yaprak iken yakalıyor, yaprakları içeriye büzüyor bitkinin gelişimini durduruyor. Yapraklar kısa sürede sararıyor ve bitki kuruyor.
Bamyayı da seven bu canlı akar elma ağaçlarında da çok oluyor. Güllerde olduğu gibi.
Yukarıdaki ürünleri yetiştirenlerin çok sık karşılaştığı bir sorun.
Ama üretici çözümünü kolay ve ucuz bir zehirli ilaç ile bulmuş. Yaprağın üstüne atıyorsun, altındaki akar böcekleri öldürecek kadar güçlü. Kesin çözüm.
222211
Kimsede sorun değil, bende _ doğalı seçtim ya_ sorun...
Bu sorunla karşılaşacağımı biliyordum. Çocukluğumdan beri tanırım kendilerini.
Ballık ile mücadelede doğal yöntemler...
1kg. su.
1 yemek kaşığı acı biber.
1 yemek kaşığı arap sabunu.
1 yemek kaşığı zeytin yağı.
6 diş ezilmiş sarımsak.
apartman ünündeki güllerde _çoktu_ denedim, 2 gün sonra tertemiz yapmıştı.
Oranları 10' a katladım.
Börülcelere attım. Bana mısın demediler. Belki bir az yavaşlattım. Ama durduramadım.
3 gün sonra ikinci deneme _ her seferinde çakala halil çalkala_ yaptım. :)
Sonuç;
(köy kahvesinde sohbet)
''Yahu bilader ballıklara acı biber arap sabunu atmışsın kıcını başını yakmışsın hepsi sıraya girmişler su dolu kanala doğru koşuyorlardı'' dediler.:D
Olmadı,
ema+kekik suyu+ sütleğen suyu: ( ki ema kullandığım, vazgecemediğim ve memnun olduğum bir üründür.)
2 gün sonra;
gülleci bulamacı,
olmadı. olmadı...
Elimin altında nimisk 4.5 vardı, hazırda... Pahalıydı. Biraz yüksek dozda kullanmak zorunda kaldım. Organikcilerin kullandığı bir ürün.
Durdurdum. Önledim.
..... bu işlerin ustasıydı. ''10 tl. ye bu zehirden 650 gr. alaçaksın. Sırt tulumbasına _ 15 lt. ye_ bir çay kaşığı kullanacaksın...''
'' Şimdi karşıyaka katlı pazarda ya da ege kent semt pazarında börülce bamya satarken farkımız nedir?'' dedi.
'' Peki hayata anlam veren dedir? '' dedim. ''Hayatta gerçeketen neyin önemli olduğunu ayırt etme kapasitesi olarak değerlendirdiğinde...''
........
Yaprak bitleri ile karıncaların müthiş bir işbirliği var. Yaprak bitlerinin _ ballık_ çıkardığı karbonhidratlı sıvıyı _ basrayı_ karıncalar yiyor.
Ve karıncalar, yaprak bitlerini yiyen avcı böcekleden onlardan koruyor.
Bu ortaklığı bozmalıyım.
Bir antrenör ve 11 kişilik bir ekip kurdum. Karınca ile mücadelede müthiş bir yöntem.
222205
Tam bir yok ediciler...
222206
Karınca yuvası nerede, komutan ve askerler orada. 'Uç' 'Uç' lar yoksa hücum emri veriliyor.
bir de kendi bildiklerince çapa yapmasalar......
Halil Önen
09-06-2011, 01:01
222210
Evet bu köyönü tarımın baş belası ballık hastalığı. Halk dilinde canlı ballık. Yani akar hastalığı.
Yüzlece siyan yaprak bitinden oluşan ordu. Yaprakların altında yaşıyorlar.
Bitki yapraklarından besleniyorlar. Yapışkan bir sıvı bırakıyorlar.
Bu sıvıya halk dilinde basra deniyor. Yani karbonhidratlı atıklar...
222212
En çok börülcede oluyor. Daha iki küçük yaprak iken yakalıyor, yaprakları içeriye büzüyor bitkinin gelişimini durduruyor. Yapraklar kısa sürede sararıyor ve bitki kuruyor.
Bamyayı da seven bu canlı akar elma ağaçlarında da çok oluyor. Güllerde olduğu gibi.
Yukarıdaki ürünleri yetiştirenlerin çok sık karşılaştığı bir sorun.
Ama üretici çözümünü kolay ve ucuz bir zehirli ilaç ile bulmuş. Yaprağın üstüne atıyorsun, altındaki akar böcekleri öldürecek kadar güçlü. Kesin çözüm.
222211
Kimsede sorun değil, bende _ doğalı seçtim ya_ sorun...
Bu sorunla karşılaşacağımı biliyordum. Çocukluğumdan beri tanırım kendilerini.
Ballık ile mücadelede doğal yöntemler...
1kg. su.
1 yemek kaşığı acı biber.
1 yemek kaşığı arap sabunu.
1 yemek kaşığı zeytin yağı.
6 diş ezilmiş sarımsak.
apartman ünündeki güllerde _çoktu_ denedim, 2 gün sonra tertemiz yapmıştı.
Oranları 10' a katladım.
Börülcelere attım. Bana mısın demediler. Belki bir az yavaşlattım. Ama durduramadım.
3 gün sonra ikinci deneme _ her seferinde çakala halil çalkala_ yaptım. :)
Sonuç;
(köy kahvesinde sohbet)
''Yahu bilader ballıklara acı biber arap sabunu atmışsın kıcını başını yakmışsın hepsi sıraya girmişler su dolu kanala doğru koşuyorlardı'' dediler.:D
Olmadı,
ema+kekik suyu+ sütleğen suyu: ( ki ema kullandığım, vazgecemediğim ve memnun olduğum bir üründür.)
2 gün sonra;
gülleci bulamacı,
olmadı. olmadı...
Elimin altında nimisk 4.5 vardı, hazırda... Pahalıydı. Biraz yüksek dozda kullanmak zorunda kaldım. Organikcilerin kullandığı bir ürün.
Durdurdum. Önledim.
..... bu işlerin ustasıydı. ''10 tl. ye bu zehirden 650 gr. alaçaksın. Sırt tulumbasına _ 15 lt. ye_ bir çay kaşığı kullanacaksın...''
'' Şimdi karşıyaka katlı pazarda ya da ege kent semt pazarında börülce bamya satarken farkımız nedir?'' dedi.
'' Peki hayata anlam veren dedir? '' dedim. ''Hayatta gerçeketen neyin önemli olduğunu ayırt etme kapasitesi olarak değerlendirdiğinde...''
........
Yaprak bitleri ile karıncaların müthiş bir işbirliği var. Yaprak bitlerinin _ ballık_ çıkardığı karbonhidratlı sıvıyı _ basrayı_ karıncalar yiyor.
Ve karıncalar, yaprak bitlerini yiyen avcı böcekleden onlardan koruyor.
Bu ortaklığı bozmalıyım.
Bir antrenör ve 11 kişilik bir ekip kurdum. Karınca ile mücadelede müthiş bir yöntem.
222205
Tam bir yok ediciler...
222206
Karınca yuvası nerede, komutan ve askerler orada. 'Uç' 'Uç' lar yoksa hücum emri veriliyor.
Şimdilik çapaları küçük. Ancak böcek ve kurt gibi canlıları toprak altında biliyorlar. Orayı hemen kazıyorlar.
222213
Daha küçükler ve bitkiye zararı yok.
Halil Önen
11-06-2011, 22:14
Şimdi gelelim arkadaşımıza elimizden ne gelirde onu yapalım, arkadaşım ben pratikten yetişme elektronik teknisyeniliğimin yanında teknik işlerden anladığım ..
..
Ağaçlar.net' ten tanıdığımız değerli dostum epsody, İzmir Aliağa UBYİ bahçelerine ziyarete geleceğini söyledi.
'Buyur gel dostum. Başımızın üstünde yerin var.'
Yani yarın 12 Haziran 20011 günü geleceksin;
'' bende bir isteğiniz var mı?'' diye sordun.
Var...!
Kendini getir dostum. Ve...
''ampülü sola çevir, gel.'';)
ve hatta kapıları kilitle, elektriği butondan değil, şartelden kes de gel.
Allah korusun yazlık yerdesin, hırsızı var, yangını var...:)
seyyah53
11-06-2011, 23:11
''ampülü sola çevir, gel.'';)
ve hatta kapıları kilitle, elektriği butondan değil, şartelden kes de gel.
Allah korusun yazlık yerdesin, hırsızı var, yangını var...:)
Off off off...Yılmaz Özdil e rakip mi geliyor...Halil Önen Abim ...nükte mi diyorlar buna kinayemi...ne diyorlarsa...:)
Halil Önen
12-06-2011, 00:17
UBYİ ilaç kullananım sayfasında 'gülleci bulamacını tekrar yapmış, etkisini arttırmıştık.
223312
Kaolin kili _ ki geçen yıl Sevgili Ensar bey' den almıştık.
750 kg.lık yoğurt kanında...
100 cc. gülleci bulamacı,
223313
Önce kaolin kili ayrı bir kapta eritilir.
223314
Sonra güleci bulamacı konur ve karıştırılır. Böyle renkte bir karışım elde edilir. Kükürdün rengi baskın...
223315
Ve 15 lt lik sırt tulumbasına konur. Motorlu sırt tulumbası ya da tralla daha iyi oluyor.
devam..
Halil Önen
12-06-2011, 00:36
Zeytinde kullandık;
güneş yakmasın, uc zararlısı olmasın, zeytin sineği uğramasın diye.
223317
İçine hiç yapıştırcı kullanmadık. Kirecin yapıştırıcı etkisinden dolayı.
223319
Domateste _ siyan çeri ve diğerleri_ kullandık.
Külleme, tuta kelebeği, tripsi olmasın diye...
223320
Portakal ve mandalinada...Akdeniz sineğine karşı...
223321
Asmada...
külleme, salkım güvesi için.
223322
bamyada...
devam...
Halil Önen
12-06-2011, 00:59
223323
Cevizde kullandık güneşten etkilenmesin diye.
223324
Geç kaldık. Ceviz iç kurdu başladı. Aslında bir ilaç denemiştik, sonuçlarını izlerken kabuğa girdiler.
223325
patlıcan [B]kırmızı örümcek için.
223326
börülcede tirpsi, kırmızı örümcek için.
223327
yer fıstığında... o da ne... yer fıstığına kaolini ve gülleci bulamacını yapıştıramadık. Küçük boncuk gibi taneler halinde aktı gitti. Tutunamadı.
( bunun sebebini acemi açıklar herhalde):p
acemi_caylak
12-06-2011, 06:30
Halil Bey,
Hidrofobik yüzeylerde, su vb. sıvılar tutunamaz. Burada kısa bir açıklama yapalım.
Hidrofobik: Su itici, su sevmez anlamındadır. Bu tür yüzeylerde su dağılmaz. Damlalar halinde toplanır ve yüzeyden kayarak düşer. Örneğin ıslanmayan kumaşlar, süperhidrofobik bir bitki olan lotus (nilüfer) çiçeğinin yapraklarından esinlenerek yapılmıştır.
Hidrofilik: Su seven, su tutucu anlamındadır. Bu tür yüzeylerde su dağılır.
Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazıyı Film Oluşturan Bileşikler, Inert Tozlar ve Kaolin Kili (http://www.sessizbahce.org/kaolinkiliveinerttozlar/) buradan okuyabilirsiniz.
Sizinde farkettiğiniz gibi, yerfıstığı yaprağı hidrofobiktir. Aynen resimdeki gibi damlacıklar halinde kayarak yüzeyden akar. Ki bu sadece kaolin içinde geçerli değildir. Bu türden yapraklara uyguladığınız diğer ilaçlarda yapraklardan kayarak uzaklaşır. Aslında ilaç fimaları bunu bilseler de, genel uygulama açısından ürünlerini özelleştirmiyorlar. Oysa, lahana yaprağı ile domates yaprağı aynı yüzeye sahip değildir. Hatta üzümün yaprağı ile meyvesi, domatesin yaprağı ile meyvesi aynı özelliklere sahip değildir. Bunun için bu tür yüzeylere uygulanacak ürünlerde farklı olmalıdır. Sizin örneğinizde karışım içerisine %0.1-0.2 oranında arap sabunu katarsanız yüzeyde daha iyi yayılır.
MeyveliTepe
12-06-2011, 13:55
Halil bey elinize sağlık. Yalnız bir konuda uyarmak isterim. Gülleci bulamacı aynı zamanda kuvvetli bir anti-bakteriyel. Bu yüzden Delfin'in içindeki BT bakterisini de işlevsiz hale getirmiş olması kuvvetle muhtemel.
Halil Önen
14-06-2011, 11:56
Halil bey elinize sağlık. Yalnız bir konuda uyarmak isterim. Gülleci bulamacı aynı zamanda kuvvetli bir anti-bakteriyel. Bu yüzden Delfin'in içindeki BT bakterisini de işlevsiz hale getirmiş olması kuvvetle muhtemel.
Yerinde uyarı için teşekkürler MeyveliTepe,
aslında Gülleci bulamacı içine sadece BT bakterisi değil, bakteri içeren hiçbir ilaç karıştırılmamalı.
224411
Gülleci bulamacı süzüldükten sonra dipte kireç ve kükürtten oluşan tortu oluşuyor.
Bu tortunun güçlü bir anti-bakteriyel...
Bu yoğun kireç+kükürt tortusunu budanmış ağaçların yerlerine ve kabuklu bit v.b kabuk hastalıkları için de firca ile gövdelerine sürüyoruz.
224412
Kabuklu bit...
Ve (zeytinde) zararı...
224413
Bu durum Sn. Müdürün Bahçesinde hastalanmış ağaçta oluşmuştu.
Gülleci tortusunu bu ağaçta fırça ile sürmüş kullanmış, sonuç almıştık.
Ayrıca Gülleci bulamacının, sönmemiş kireç ile yapılması etkisini daha da artırdığı, bu şekilde yapılması gerektiği teyit edildi.
Bu Atıf hoca' nın bir uyarısıymış.
Atıf hoca (gülleci hoca);
külleme ( mantar), kırmızı örümcek, akar hastalıkları, sinek zararlıları, kabuklu bit zararlıları v.b zararlılar için;
bulamacın zararlılar öncesi atılması ve bitki yüzeyini kapaması gerektiği, böylece etkisinin daha iyi olacağını söylemiş.
Gülleci bulamacının bazı yararlı _ avcı böcekler_ böceklere, örneğin uğur böceğine zararının olmadığını da gördük.
acemi_caylak
15-06-2011, 06:43
Bu tortunun güçlü bir anti-bakteriyel...
Halil Bey, Kalsiyum Polisülfür (Gülleci Bulamacı) anti bakteriyel değildir. Fungusit ve insektisittir. Sizin örneğinizde zaten sulandırarak kullanıyorsunuz. Alkaliler (sodyum hidroksit vb.), ancak yüksek sıcaklıklarda (60 ºC ve üzeri) ve çok derişik olmak koşuluyla (pH>13) bakterileri öldürürler.
Genel olarak bilinen bakterisitler (bakterileri öldürücü); klorlu bileşikler, iyotlu bileşikler, fenol (karbolik asit), ozon, hidrojen peroksit, derişik alkoller, bakır sülfat, fosforik asit, sülfürik asit, permanganantlar vb. dir.
Kalsiyum polisülfür (gülleci bulamacı, kaliforniya bulamacı), külleme, mildiyö, kara leke gibi mantar hastalıklarına karşı ve insektisit olarak kullanılabilir. Sulandırılırak, asidik olmayan çeşitli bileşiklerle (hatta biyopestisitlerle) karıştırılarak kullanılabilir. Asidik olan bakır sülfat vb. türü bileşiklerle karıştırılmaz.
Her türlü ilaçta olduğu gibi kullanım zamanını ve hedef zararlı veya zararlıları tespit ederek buna göre karışımlar hazırlamakta fayda vardır. Örneğin gülleci bulamacı daha ağaçlar uyanmadan, derişik olarak, ağaç diplerine ve gövdeye sürülerek kullanılabilir. Yapraklanma sonrası ise daha seyreltik hallerini kullanmakta fayda var.
Not: Anlaşılması için bazı kavramların kısa tanımı.
Derişik: İçindeki çözünen madde oranı yüksek çözelti
Seyreltik: İçinde çözünen madde oranı düşük çözelti.
Bakterisit: Bakterileri öldüren
Bakteriyostatik: Bakterileri öldürmeden, onların üremesini engelleyen
Fungusit: Mantarları öldüren
İnsektisit: Böcekleri öldüren
Nematisit: Nemtodları öldüren
MeyveliTepe
15-06-2011, 11:44
Teşekkürler, böylece gülleci bulamacının "kalsiyum polisülfit" olduğunu öğrenmiş olduk. Bir mikrobiyoloji laboratuarımız olsaydı karışım içindeki bakteri değişimini izleme şansımız olurdu. Ancak çeşitli kaynaklar kalsiyum polisülfit'in anti bakteriyel (http://en.wikipedia.org/wiki/Lime_sulfur) olduğunu ve mikrobiyal içeriklerle uyumsuz olduğunu ve birlikte kullanılmamasını (http://en.wikipedia.org/wiki/Lime_sulfur) öneriyor.
Kimyasal içerikler temas etkili olduğu için dolu tank karışımlarına da dikkat etmek gerekir. Biribiriyle uyumsuz denilen mikrobiyal içerikte dolu tank karışımı hazırlanıp hemen atılması şartıyla emniyetli olabilir fakat kimyasal içerikte böyle olmama ihtimali yüksektir.
Bu arada, gülleci bulamacının kışın ve baharda gözler uyanana kadar kullanımının daha uygun olduğu, yazın mümkünse kullanılmaması ya da çok dikkatli kullanılması öneriliyor. 29,5 derecenin üzerinde uygulandığında fitotoksite riskinin çok yüksek olacağı bildiriliyor.
acemi_caylak
17-06-2011, 13:53
Sayın Meyvelitepe,
Kalsiyum Polisülfit'in bakterisit etkili olmadığını ben değil, bir çok patoloji ve farmakoloji kitabı özellike belirtiyor. Alıntı yaptığınız yer, ciddi bir bilimsel kaynak değil, herkesin yazmasına açık bir web ansiklopedisi.
acemi_caylak
17-06-2011, 20:45
Bu arada karışımlarla ilgili kendi görüşümü de yazayım. Ben olsaydım, BT ile gülleci bulamacını karıştırmazdım. Şimdi bu örnekte gülleci bulamacı, fungusit olarak mı, bakterisit olarak mı ya da insektisit olarak mı kullanıldı? Bu bile karışmış durumda.
İster biyopestisit olsun, ister kimyasal pestisit bunların etki mekanizmasını ölçebilmek için, bu ürünlerin tek başına kullanılması gerekiyor. (Etki mekanizmasını ölçmüyor isek birbirini olumsuz etkilemediğinden emin olmamız gerekiyor.)
Üstelik ilaç karışımı hazırlarken mutlaka pH ölçümü yapmak ve önerilen oranlarda karıştırmak veya sulandırmak gerekir. Bir çok yerde, büyük tanklara ilaç hazırlanırken kuyu suyu kullanılıyor ve suyun pH derecesi hiç kontrol edilmiyor. Oysa pH seviyesi oldukça önemli. Mutlaka kontrol edilmesi gerekir.
Özellikle uygulamada, bir çok kişi birden fazla fungusiti karıştırarak kullanabiliyor. Aynı etken madde içerikli, farklı firmaların ürünlerinin bile karıştırılarak kullanıldığını gördüm.
UBYİ bu konularda öncülük etmelidir. Çünkü UBYİ'de öne çıkan arkadaşların yazıları bir çok kişi tarafından referans alınıyor ve uygulanıyor. "Şu ürün etkilidir" diyebilmek için, birincisi o ürün ile onun alternatifi bir ürün ve bir tane de hiç uygulama yapılmamış en az 3 tane örneğin olması gerekiyor. Örneğin, hem azotobacter hem de alg içeren bir gübreyi birlikte uyguladık ve olumlu sonuç aldık diyelim. Bu durumda, hangisinin etkili olduğunu nasıl bilebiliriz ki? Tam kontrol için elimizde en azından bir tane de hiç uygulama yapılmamış referans olmalı. Oysa bir çoğumuzun uygulamasında, allah ne verdiyse türünden her şeyi karıştırma düşüncesi hakim.
Zeytinlibahçe
17-06-2011, 22:28
Kesinlikle katılıyorum. Aliağa da kendi aramızda yaptığımız toplantının en önemli konusu buydu.
Karışımlardan ziyade ( o da bir denemeydi ) şu sıralar piyasadaki birbirine yakın ürünleri kullanmaya başladık. Hangisinin ne kadar, nasıl işe yaradığını anlamak gerçekten ciddi bir iş.
Her zaman olduğu gib ihale Halil beyde kaldı. :)
Ozi'nin Bahçesi
20-06-2011, 08:58
Halil Abi Merhaba,
Sayfamda sana bir mesaj yazmıştım ama göremeyebilirsin diye burada da sorayım dedim.
Bizim Kalecik Karası asmalarında 2.fotoda (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=825079&postcount=13) da göreceğin bir problem var.
Külleme mi , Mildiö mü anlayamadım.
Diğer asma çeşitlerinde yok ama sadece bu cinste var.
Bağa şu ana kadar hiçbirşey atmadım,
haftaya kükürt atayım diyorum ama kesermi bilmem?
Yorumlarını bekliyorum .
Şimdiden teşekkürler.
Halil Önen
22-06-2011, 12:06
Halil Abi Merhaba,
Sayfamda sana bir mesaj yazmıştım ama göremeyebilirsin diye burada da sorayım dedim.
Bizim Kalecik Karası asmalarında 2.fotoda (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=825079&postcount=13) da göreceğin bir problem var.
Külleme mi , Mildiö mü anlayamadım.
Diğer asma çeşitlerinde yok ama sadece bu cinste var.
Bağa şu ana kadar hiçbirşey atmadım,
haftaya kükürt atayım diyorum ama kesermi bilmem?
Yorumlarını bekliyorum .
Şimdiden teşekkürler.
Sevgili dostum kolay gelsin.
1. resimde bizim 'ballık' dediğimiz siyah akar hastalığı var. Karıncalar bunun kanıtı...
2. resimde külleme değil _ki daha erken, mildiyö de benzemiyor.. ( biz asmasa bu hastalık ile pek karşılaşmıyoruz.) Bir çeşit akar _pamuklu bit_ hastalığı gibi duruyor.
Neler yapılabilir:
1. Ev yapımı ilaç,
1 lt. su,
1 yemek kaşığı arap sabunu,
1 yemek kaşığı acı biber (en acılısı)
1 yemek kaşığı zeytin yağı,
6 diş sarımsak (ezilmiş)
karıştırlır bir gün sonra 2 gün aralıklarla _ çalkalanarak_ atılır.
Dikkat:
Bu oranlar 10 katı ve daha çok çoğaltılarak atılması durumunda _ çalkalama probleminden dolayı pek etkili değildir.
2.
Hastalık gelmeden önce 'gülleci bulamacı' atılır da kaplama yapılırsa pek hastalık olmuyor. Hastalık yayılmışsa 'gülleci bulamacı' etkili değil.
3.
Hastalık ilerlemişse nimisk kullanılmalı, etkili. ( Ancak pahalı bir ilaç)
4.
Mostar denen zehirli ilaç _ ki tüm üreticilerin kullandığı vazgeçilmezdir_ meyve olmadan toprağa bir örtü serilerek kullanılması kesin çözümdür. ( asma fidanınz tehlikede ise bu kullanılabilir)
5.
Bionem ve içindeki bakteri _ P. F) bu hastalıklara etkili. Nimisk den daha iyi ve aynı zamanda mikrobiyal gübre...
Ve hatta bionem+ roa _ ki içindeki bakteriler birbirine müthiş uyumlu_ karıştırılarak kullanıldı ve çok iyi sonuç alındı.
Elinizin altında özellikle bionem hazır olmalı. Bu ve benzeri hastalıklara etkili bir mikrobiyal.
Uyarı:
külleme ilerlemişse bionem pek etkili değil,_ ki hiç bir ilaç etkili değil, ancak durdurur_ başlamadan önce kullanılmalı.
Kolay gelsin
Halil Önen
22-06-2011, 12:46
..
'' Fasulyesi 7,5 lira, hem oynasın hem kaynasın'...:) ( artık 2.5 lira bile değil):)
217208
..Oturak fasulye .....
Buradan geldik.
Köyönü Tarım da ilk fasulyeyi yetiştirdik.
227222
Doğal yöntemler kullanarak _ kimyasal gübre ve kimyasal ilaç kullanmadan_ yetiştirmek idealimizdi...
227227
Benden bir kaç gün önce ekenlerden erken hasat da başladık.
Yemeklik kadar _şimdilik_ topladık.
227235
Evet, her ikisini de yapmak gerek; bilmek ve eyleme geçmek...:)
227243
Geçmişte var olanı _ doğal olanı_ yapmak insanların hayatları üzerinde nasıl fark yaratır bilinemez ama; iyi alışkanlıklarda dikkatli olmak gerekir çünkü alışkanlıklar karakterin haline gelir...;)
denizakvaryumu
22-06-2011, 13:01
Tebrikler,
örnek ve referans alınacak bir bahçe.
Ozi'nin Bahçesi
22-06-2011, 16:29
Merhaba Halil Bey,
Tavsiyelerinizden sonra Bionem ile ilgili mesajlara baktım biraz.Tamamını okumaya vaktim olmadı. Ama konu hakkında bayağı bir tartışma olmuş. Detayı çok iyi bilmiyorum ama ürün bana pek güven vermedi açıkcası.
acemi_caylak
23-06-2011, 00:02
Sn. Ozinin Bahçesi,
Bionem içerisindeki Pseudomonas fluorescens bakterisi bir çok ülkede, ruhsatlı ve ticari olarak satılıyor. Hem biyopestisit hem de Plant Growth Promoting Rhizobacteria (Bitki Gelişimini Uyaran Bakteriler) olarak lisanslı ürünler var.
Hatta bakteriyel ve fungal hastalıklara karşı, Bacillus subtilus, Bacillus pumilis vb. gibi en fazla kullanılan bakterilerden biridir.
Pseudomonas fluorescens 2-79 ve Pseudomonas aureofaciens 30-84 şuşları phenazine denilen bir antibiyotik salgılar ve buğday bitkisindeki bir çok hastalığı baskı altına alırlar. Yine Pseudomonas fluorescens CHAO şuşu hydrogen cyanide, 2,4-diacetylphloroglucinol ve pyoluteorin salgılar ki bir çok patojene karşı oldukça etkili antibiyotiklerdir.
Pseudomonas fluorescens'un bir başka etkisi demir rekabetine girmesidir. Pseudomonas fluorescensortamdaki demir için diğer mikroorganizmalarla demir rekabetine girişir ve pyoverdin veya pseudobactin adı verilen siderofor (demir bağlayıcı bileşik) salgılar. Pseudomonas tarafından üretilen sideroforlar, patojen için gerekli olan demiri (+3) bağlayarak, fungal patojenlerinin spor çimlenmesini engellemekte ve çimlenmedeki azalışla daha az kolonizasyon meydana gelmektedir. Böylece patojenler daha zor bir şekilde enfeksiyon oluşturmaktadır. Örneğin bu sideroforun demire hızlı bğlanması sayesinde ortamdaki Fusarium oxysporum hastalık yapabilecek kadar güçlenemez ve baskı altına alınır.
Türkiye'de de mikrobiyal gübre olarak lisansı var. Burada tanıtımını yapan kişinin tutarsızlıkları sonucu hakkında epeyce tartışma oldu. Hatta bu kişi tarafından geliştirildiği söylenen ROA adlı üründe tartışmaya bende katıldım. Ancak Pseudomonas fluorescens içeren bir ürünün hakkını da teslim etmek gerekir.
Ozi'nin Bahçesi
23-06-2011, 07:58
Günaydın,
Açıklama ve yardımlarınız için teşekkürler Sn.Acemi ve Halil Bey , asmalar için alıp bir denemekte fayda var.Gelişmeleri yazacağım.
Kolay gelsin.
Halil Önen
27-06-2011, 00:27
Bu arada karışımlarla ilgili kendi görüşümü de yazayım. Ben olsaydım, BT ile gülleci bulamacını karıştırmazdım. Şimdi bu örnekte gülleci bulamacı, fungusit olarak mı, bakterisit olarak mı ya da insektisit olarak mı kullanıldı? Bu bile karışmış durumda.
...Oysa bir çoğumuzun uygulamasında, allah ne verdiyse türünden her şeyi karıştırma düşüncesi hakim.
Bu karışımı _ BT.+kaolin+ gülleci bulamacı_ Elma ağacında akar (ballık) hastalığı için kullandık.
BT bakterisi tek başına tam etki sağlamıyordu...
Kaolin tek başına kullanıldı, yine etki tam etki sağlamadı...
Gülleci bulamacı 15 lt. suya 30 cc kullanıldı tek başına durdurmuştu.
Bu bize olumlu etki yaptı.
Bu defa yeni yapılan gülleci bulamacı 15 lt.suya 200 cc + kaolin+ delfin _ki cevizde iç kurdu için de) kullanıldı.
3 gün beklendi. Hiç olumlu etkisi gözlenmedi.
5. gün gittiğimizde akar (ballık) hastalığı tamamen yok olmuştu.
Bu defa;
başka elma ağacında sadece yeni yapılan gülleci bulamacı _15 lt. suya 200 cc olarak kullanıldı.
5 gün sonra akar ( ballık) hastalığını tamamen silindiği gözlendi.
Yani gülleci bulamacı tek başına etkili...
Şimdi;
elmada akar hastalığı için gülleci + elmada güneş yanıklığı için kaolin iyi ikili oluşturuyor...
BT. bakterisi ise ceviz iç kurdunda etkili.
Deneme;
Gülleci bulamacı+ kaolin+ BT. bakterisi,
cevizlerde kullanıldı. Ve kullanılan ağaçlarda ceviz iç kurdu olmadı.
BT bakterisi (delfin) zaten tek başına etkiydi. Ama tam etki istendi.
Gülleci+ kaolini gelecek yıl kullandığımızda ve etkisini gördüğümüzde;
listeden BT. bakterisini yani ticari adı Delfini çıkaracağız ve maliyeti düşüreceğiz.
Yardımlarınız için teşekkürler dostlar.
Saygılar
Bu mesajımda geçen sene alıp uyguladığım bi ürünün bilgilerini aktarmak adına, Ubyi Aliğa, Menemen hattındaki arkadaşlarıma ziyareti sırasında bu üründen bahsederek ilgilerini çekmiştim, bu ürün kısaca tanımlama ile Doğal Bitki Antifirizi olarak lanse edilerek Üreticelere sunuluyordu.
CROPAIDNPA
Doğal Bitki Antifrizi
1Lt lik şişede bu şekilde tanımlanıyordu.
Ubyi Hattındaki arkadaşlarımın Kaolin kili üzerine odaklandıkları çalışmalara katkı sağlar düşüncesi içinde bu bilgilerimi paylaşma ihtiyacını hissderek bu bilgilerimi forumlara aktarmış oluyorum.
Bu preparat genelde kış aylarındaki olumsuzluklari gidermede kullanılıyor buradan (http://www.bimastarim.com/) daha geniş bilgilere ulaşabilirsiniz. sevgilerimle.
Halil Önen
30-06-2011, 00:18
......
Bu preparat genelde kış aylarındaki olumsuzluklari gidermede kullanılıyor buradan (http://www.bimastarim.com/) daha geniş bilgilere ulaşabilirsiniz. sevgilerimle.
Teşekkürler dostum,
sizden rica etmiştim, bulmuşsunuz.
Kullanacağım.
Güneşten de koruyormuş, fasulyede ve domateste kullanacağım.
Doğal bitki antifrizi olarak Thiobocillus bakterisi yanında yanında 60 kadar makro ve mikro element içeriyor ve çiçekte de atılıyormuş.
Topraktan da _damlama için uygun_ veriliyormuş. Havanın serbest azotunu fiske ederek toprağın azot bakımından zenginleşmesini sağlıyormuş.
Sıvı gübrelerle karıştırılıyor ve yapraktan veriliyormuş.
Kımızı örümçek, yaprak bitleri, kara leke, kelebek yumurtası ve iç kurduna da faydası oluyormuş.
Tabii bunlar fazladan yararları;
asıl faydası bitkileri soğuktan koruması.
Müdürün Bahçesinde de zeytinlerde uygulayabiliriz.
Çok sağol
Asit karakterli ama organik yetiştiricilikte kullanılan biyolojik bir ürünmüş.
Halil Önen
01-07-2011, 22:39
Sevgili üzümün dediği gibi, kumlu yerlerde yerfıstığı iyi oluyor. Bunu daha önce denemiştim.
4 sıra gibi diktik. Sonuçlarını görmek için. Hani çerezlik gibi.
Bir kaç yıl önce müdürün bahçesine vermiştim 1 kg. kadar. Biz yemiş bitirmiştik, ondan verdiğim kadar geri aldım.
217211
Önce kabuklarından ayrılır. İçleri çıkartılır.
217212
Bir yere iki tane yeter... Aynı yötemle üstleri kapatılır. Sıkıştırılır. Toprakla sıkıştırmak önemli.
217213
çıkıyorlar...
217214
Büyüyorlar...
Üzerine kaolin atmak istemiştik ama yapıştıramamıştık. :)
Halbuki güneşe dayanıklı yaprak yapısı ve hastalıklara direnci ile bize ders verir gibiydi.:)
Şimdi çiçek açtılar.
230281
Ben de üzerine bir kürek kadar toprak atacağım.
230282
Ve çiçeklerine kadar gömeceğim.
Onun amacını bilmem ama benim ki; gücünü çiçekten tohuma değil, köke vermesi ve toprak altında daha fazla fıstık salkımı oluşturmasıdır.
230285
Onların boya gitmesini istemiyorum.
230286
'O' her çiçek açtığında ben bir kürek toprak atacağım.:)
Ölçülü olmalıyım bu müdahalede, ona nefes alacak kadar yaprak bırakmalıyım _ ki bana küsmesin.;)
230287
Yılmak yok.
Ondan iri taneli, salkım salkım fıstık istiyorum.
Üzerine kaolin atmak istemiştik ama yapıştıramamıştık. :)
Halbuki güneşe dayanıklı yaprak yapısı ve hastalıklara direnci ile bize ders verir gibiydi.:)
Şimdi çiçek açtılar.
230281
Ben de üzerine bir kürek kadar toprak atacağım.
230282
Ve çiçeklerine kadar gömeceğim.
Onun amacını bilmem ama benim ki; gücünü çiçekten tohuma değil, köke vermesi ve toprak altında daha fazla fıstık salkımı oluşturmasıdır.
230285
Onların boya gitmesini istemiyorum.
230286
'O' her çiçek açtığında ben bir kürek toprak atacağım.:)
Ölçülü olmalıyım bu müdahalede, ona nefes alacak kadar yaprak bırakmalıyım _ ki bana küsmesin.;)
230287
Yılmak yok.
Ondan iri taneli, salkım salkım fıstık istiyorum.
Çuvalda patates yetiştirme yöntemi?
Toprak altı asması gibi.:D
Halil Önen
06-07-2011, 09:53
Çuvalda patates yetiştirme yöntemi?
Toprak altı asması gibi.:D
gibi demişsiniz ama çuval boş olabilir.:)
Çuvalda patates büyüdükçe üstüne değil, etrafına toprak atılırsa boya/ sürgüne gider ve yumruyu beslemez.Ya çuval boş, ya da çok küçük yumrular olabilir.:)
Denemedim, ama biliyormuş gibi yaptım.:p
Saygılar Sn. zafersu.
Halil Önen
06-07-2011, 10:40
Tripsi domates çiçeklerini kıran meyve tutumunu engelleyen zararlı...
231439
Önce çiçekler sararır ve sapından bıçak gibi kesilmiştir.
231440
Bazen bir salkımda size hiç meyve bırakmaz. Sadece yukarılarda birkaç domatese talim bıraktırır.
Domates çiçeklerini farklı sebeplerden de kırabilir. Örneğin fazla sulamadan, fazla budamadan, salkım domateste koltuk alınmamasından v.b olabilir.
Tripsiden ise tespiti kolaydır.
231441
Çiçek demetinin altına beyaz bir kağıt yerleştirilir ve çiçeğe sertçe bir kaç kere vurulur.
231442
Burada bir tene görünüyor. Küçük sarı sineğe benzer. Kağıt üzerinde hareket eder. Yoğun olduğu dönemde 8,10 tane bir salkımdan kağıda dökülür.
Tripsi için organik ilaç nimsk 4.5 etkili. Neem ağacı _ bir çeşit tesbih ağacı_ meyvesinin ezilip yağından yapılıyormuş.
250 cc' si 125 tl. Oldukça pahalı. Elimde var ama kullanmıyorum. Gülleci bulamacını deniyor, uygun dozlarını bulmaya çalışıyorum.
...
Saygılar
ayazkentli
06-07-2011, 11:17
Halil ağbi, bu Tripsi zararlısı daha çok hangi bölgelerlerde yoğun?
Forumun domates ile ilgili bölümlerinde bir çok üye, domates çiçeklerinin kuruyup meyve vermediğinden şikayet ediyor. Her ne kadar, sizin dediğiniz gibi başta yalnış sulama olmak üzere çok değişik nedenleri var ama belki, bir çok üye bu gösterdiğiniz zararlıdan habersizdir.
Halil Önen
06-07-2011, 12:10
Halil ağbi, bu Tripsi zararlısı daha çok hangi bölgelerlerde yoğun?
Forumun domates ile ilgili bölümlerinde bir çok üye, domates çiçeklerinin kuruyup meyve vermediğinden şikayet ediyor. Her ne kadar, sizin dediğiniz gibi başta yalnış sulama olmak üzere çok değişik nedenleri var ama belki, bir çok üye bu gösterdiğiniz zararlıdan habersizdir.
Çiçeklerin açması ve havaların hızla ısınması ile ortaya çıkıyor. Ege ve Akdeniz bölgelerinde çok yoğun görülüyor.
Bir çok üretici tripsi zararlısını bilmiyor, başka sebeplerden sanıyor.
idris şenol
07-07-2011, 21:03
sevgili Halil önen bey fasulye yi görünce dayanamadım bende af buyurun birşeyler eklemek istedim
bu sene geçene senenin hevesinle azıcıkta olca kuru fasulye yetiştirmek istedim
kurufasulye tarkya yörsinde 20 hazirandan önce toprağa dikilmezmiş !!
aşrı yağaşlar tohum esnasında çürütüyor
kurufasulye ekilecek toprak ,hazırlığı yapılıp damla sulamalar çekildikten sonra ,
damlayan noktalardaki toprak çukurları açılarak birmiktar daha su damlatılıp hafif ıslak toprak elde edililiyor ve 5,6 adt tohum nemli yere bırakılark üzerine kuru toprak çekilip bastırılıyor(arkadaşlar burası çok önemli kuru toprak çekilecek),,,
son resim birkaç gün önce çekildi fasulyeler çıktı:))
Halil Önen
08-07-2011, 00:32
sevgili Halil önen bey fasulye yi görünce dayanamadım bende af buyurun birşeyler eklemek istedim
bu sene geçene senenin hevesinle azıcıkta olca kuru fasulye yetiştirmek istedim
kurufasulye tarkya yörsinde 20 hazirandan önce toprağa dikilmezmiş !!
aşrı yağaşlar tohum esnasında çürütüyor
kurufasulye ekilecek toprak ,hazırlığı yapılıp damla sulamalar çekildikten sonra ,
damlayan noktalardaki toprak çukurları açılarak birmiktar daha su damlatılıp hafif ıslak toprak elde edililiyor ve 5,6 adt tohum nemli yere bırakılark üzerine kuru toprak çekilip bastırılıyor(arkadaşlar burası çok önemli kuru toprak çekilecek),,,
son resim birkaç gün önce çekildi fasulyeler çıktı:))
Damlamayı çalıştırıp, toprağı nemli hale getirip tava gelince ekseniz olmuyor mu?
idris şenol
08-07-2011, 14:39
Damlamayı çalıştırıp, toprağı nemli hale getirip tava gelince ekseniz olmuyor mu?
sayın Hlil bey böyle bir soru bekliyordum:))
evet doğrusu tavlı olan toprağa ekilmesi
fakat trakya yazları çok sıcak ,yağışın durumu belli olmuyor
bizim bulunduğmuz yerdeki toprak kumlu tınllı ,hal böyle olunca çabuk kuruyor
sizin bulunduğnuz iklim toprak yapısına göre bu doğrultuda hareket etmeniz en doğrusu ,saygılarımla:))
Halil Önen
13-07-2011, 22:00
233918
Kırmızı örümcek başladığında gözle görülmez, büyüteçle bakılınca görülür.
En çok patlıcanı sever. Kendisini değil yaprağını... Benzer yaprakları olan bitkilerin _ domates, kabak, salatalık, kavun, karpuz, fasulye_ tüylü yapılarına bayılır.
233919
Eğer hava lodas giderse 3 günde 3 dönüm tarlayı baştan başa sarar.
Yaprağın üstü...
233920
altı... hiç farketmez.
233921
yaprak artık yaprak değildir. Milyonlarcası bir iki günde fotosentezi durdurur.
233922
Çok geç kalınmış.
Ne kükürt, ne kimyasal zehir, ne gülleci bulamacı yapağı geri getirmez.
Bu yapraklar koparıp imha edilmeli, yayılma durdurulmalı ve sonra ilaçlanmalıdır.
Halil Önen
13-07-2011, 22:33
233923
Fasulyede...
233924
233925
Kabakta...
233926
Karpuzda...
233927
Salatalı ve kavunda...
Külle karıştırılmış toz kükürt _ sulu kükürt pek etkilemez_ yapraklara ve toprağa atılmalı.
Yani bir avuç kükürt _ tek başına da olabilir_ kabağa, karpuza, kavuna ve salatalığa öğle atılmalı ki,
kökenin altına bu boşluktan attığında diğer uçtan kükürt toz halinde çıkmalı.
Yani toprak ve yaprakların altları kükürtle kaplanmalı.
Birde üstten kaplanmalı yapraklar. Hava bile almamalı kırmızı örümcek...
Unutulmamalı sabah erken ve akşam geç vakit rüzgarsız havada atılmalı ve fazlası zarar getirmez;
ayrıca toprağın pH ını düzenler ve bitkilerin ( bostanların) altına yılan, fare, akrep, arı vb. canlıları barındırmaz.
Ben eskiden böyle yapardım...
Şimdilerde Gülleci bulamacı kullanıyorum.
Daha hastalık gelmeden önce; _yapraklar hafif içe kıvrıldığında büyüyeçle bakıyorum_ 20 lt suya 200 cc koyarak atıyorum.
5 günde bir...
Fasulyede gördüm acil işimden dolayı atamadım, 3 gün sonra geldiğimde her yeri sarmıştı.
Hava lodos giderse çok hızlı yayılır.
Halil Önen
31-07-2011, 19:24
Nematot;
Görünmemeye düşman, Köyönü Tarımın ve çiftçinin baş belası...
Patlıcanda, fasulyede, salatalık ve hıyarda çok görülür.
Biz börülcede göreceğiz. Belirtileri her bitkide aynıdır.
237625
Eğer börülceniz _ bitkiniz_ hiç sebepsiz kuruyorsa... Yani suyu tamamsa, görünen hiç bir hastalık belirtisi yoksa...
Köküne bakın...
237626
Bu nematotdur.
237627
Bazen iki sağlıklı bitki arasındadır. O kadar yakındır.
237628
Sanki sebepsiz hızla kurumaktadır.
237628
......
idris şenol
31-07-2011, 19:35
sn Halil bey geçmiş olsun
önceki yıllarda kırmızı örümcek zararını bende çektim
neyseki personele eğtim verdim elinde büyteçle her sabah kontrol ediyorlar..
tek personelim kaldı zavallı anacığım onunda gözleri iyi görmüyor:))
Halil Önen
31-07-2011, 19:40
Köküne bakın...
Köklemeniz gerekmiyor, bir delici alet ile kökün yanından yavaş yavaş toprağı eşelediğinizde göreceksiniz.
237634
Toprakta yaşayan onlarca yararlı olan nematotun en zararlısıdır.
237635
Bitki kökünü düğüm düğüm yapar. Saç teli kadar ince yorgan iğnesi kadar büyüktür.
Dıştan pek görülmez.
237636
Bitkinin topraktan aldığının keser, kendini besler.
Ölüm kaçınılmazdır.
237640
Bazen tarlanın bir bölümündedir.
237644
Bazen iki sağlıklı bitki arasındadır.
Meyvelerini besleyemez, kısa kalır. Vitamin eksikliği sanırsın. Sizi aldatır. Fazla gübre kullandırır.
....
Halil Önen
31-07-2011, 19:54
237650
Bazen böyle seyreder.
Akar _ canlı ballık_ hastalığıyla beraberdir. Siz görünen hastalığı ya da kırmızı örümcekle mücadele ederken o aşağıdadır.
237652
O kadar aç gözlüdür ki...
237655
O kadar hızlıdır ki..
237658
Hiç bir şey yapamazsınız, ilerdiğinde _ hatta başladığında _ durduramazsınız...
237660
Elinizden bir şey gelmez.
Bitkinizin ölümünü seyredersiniz.
....
Halil Önen
31-07-2011, 20:28
Geçen yıl köyden bir arkadaşın_ Mehmet Gemici_ patlıcanlarında mücadele etmiş ve kazanmıştık.
(Bunu em sayfasında yazmıştık)
Bu yıl yine köyönü Tarım dan Yücel Kaçar'ın 1.5 dönüm patlıcanlarında deniyoruz.
Hemde nematotun çakılı olduğu yerde. Daha önceki yıllarda bu güne geldiğinde patlıcanlarını kaybediyordu.
(ileride resim yükleyeceğim)
Şu ana kadar başarılıyız.
Aslında nematot öldüren kimyasal ilaçlar var. Oldukça pahalı.
Ama topraktaki zararlı nematotları öldürürken onlarca yararlı nematotu da öldürüyor.
Nematota karşı Ema uygulaması...
Bu yıl patlıcan fidelerini daha viyollerde iken bir defa ema kullandık. 100 lt. suya 1 kg kadar...
Fideler toprağa dikildiğinde, köklerine birer çay bardağı kadar yine 100 lt. suya 1 kg. şeklinde uyguladık.
Sonra dönüme 2 lt. gelecek şekilde 2 uygulama yaptık.
Şimdilerde 3. uygulama yapacağız.
Çünkü bu alanda nematot çok ve başladığında durdurmak çok zor oluyor.
Şu ana kadar başarılıyız.
Ben ise farklı bir yol izledim, börülcelerde ema uygulamasında...
Nematotla karşılaşacağı biliyordum, ama...
237674
Bu kadar yoğun olacağını tahmin etmemiştim.
237675
Tarlanın sadece bu bölümünde ortaya çıktı.
Ve sadece damlamadan dönüme 2 lt şeklinde 2 defa ema vermek yetmedi...
Sonuç;
Bitki dikilmeden önce viyollerde ise ema verilmeli.
Sonra dikimde bir çay bardağı kadar köke verilmeli,
Sonra dönüme 3 defa salma ya da damlama ile verilmeli.
Ya da bitki topraktan çıktığında _ her köke_ 2 defa bir çay bardağı verilmeli( Mehmet Gemici' nin yaptığı gibi.)
Ya da Göksel Girginin yaptığı gibi _ geçen yıl domateste_ sadece damlamadan bitki topraktan çıktığından itibaren dönüme 2 litre şeklinde 3 defa 10 ar gün ara ile üst üste verilmeli... Sonra geliştiğinde 2 uygulama daha yapılmalı.
Saygılar
Halil Önen
31-07-2011, 20:58
sn Halil bey geçmiş olsun
önceki yıllarda kırmızı örümcek zararını bende çektim
neyseki personele eğtim verdim elinde büyteçle her sabah kontrol ediyorlar..
tek personelim kaldı zavallı anacığım onunda gözleri iyi görmüyor:))
Kırmızı örümceği ' Gülleci bulamacı' ile çözdük.:)
( Belki 'Gülleci bulamacı' ile nematotu da çözeriz):)
Halil Önen
31-07-2011, 21:07
Kırmızı örümceği ' Gülleci bulamacı' ile çözdük.:)
( Belki 'Gülleci bulamacı' ile nematotu da çözeriz):)
Bu ' Gülleci' nin daha bir çok marifetleri var ya; 'bu mudur' demek için tekrar_ tekrar denemeliyim.:)
Arkadaşım ve dostum Halil Önen, Bahçenizdeki Olumsuzlukları paylaşımlara sunarak üye arkadaşlarımızı bu sorunlar hakkında bilgilendiren mesajına şükranlarımı sunarken, sizden kendi adıma bir paylaşımda bulunmanızı isterken bende bu bilgileri doğrulama aşamasında kendi bilgilerimi tüm arkadaşlarımla paylaşarak bir konuda ortak bir çalışma yapmış olacağız.
Halil arkadaşım Ubyi Aliağa/menemen hattı ziyaretlerimde şahsınız tarafından armağan edilmiş dört adet yer kirazı fidesinin yetiştirilmesi konusunda gerekli titizliği kontrol amaçlı olarak sizin kilerle mukayese ederek gelişmeleri konusundaki her ikimizin bilgilerini arkadaşlarımızla paylaşarak bilgi dağarcığımıza katkı sağlamış olacağız.
Sizden en yakın zamanda yerkirazı(altın çilek) bitkilerinin güncel görünümlerinin paylaşımlara sunmanızı rica ederim, sevgilerimle tarımsal çalışmalarınızda mutlu sunlar dilerim.
Halil Önen
01-08-2011, 22:28
...
Sizden en yakın zamanda yerkirazı(altın çilek) bitkilerinin güncel görünümlerinin paylaşımlara sunmanızı rica ederim, sevgilerimle tarımsal çalışmalarınızda mutlu sunlar dilerim.
Tamam bakalım bu dostun tarlası gibi...
237990
altın çilek...
237992
yetiştirebilecek miyiz?
237997
Ne der siziniz? ;)
betül önen
02-08-2011, 18:26
Menemen'deki Gediz Nehri'nin tarımsal kirliliğini önlemek için Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi öğrencileri ''Gediz Dostu Çevreci Solucanlar'' projesiyle yaklaşık 4 ay önce harekete geçmiş.
Projenin son aşamasında, ''dünyanın en verimli gübresi'' olarak anılan solucan gübresinin kullanımını yaygınlaştırmak için 300 Menemen çiftçisinin emeğine ihtiyaç olduğunu öğrendik. Biz de projenin gidişatını takip ederek 300 Spartalıdan -özür dilerim- Menemenliden biri olarak başvurmaya karar verdik.
Proje ve kırmızı California cinsi solucanlardan(diğer solucan türlerinden farkı sindirim sistemlerinin daha hızlı çalışıyor olması) elde edilen gübre(Vermikompost)nin marifetleri hakkında bilgi için:
Gediz Dostu Çevreci Solucanlar Projesi broşürü (http://www.agr.ege.edu.tr/dosyalar/gediz_dostu_cevreci_solucanlar_projesi_poster.pdf)
''Çevreci Solucanlar'' haberi. (http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=edeaaca8-cfe9-4edc-8daf-c6b81b1c6d5d)
''Solucanlarla Organik Gübre Ürettiler'' haberi. (http://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/05/05/solucanlarla-organik-gubre-urettiler)
''Tanrının Traktörleri Kimyasal Kirlilğe Karşı'' haberi. (http://www.hurriyetkampus.com/tanrinin-traktorleri-kimyasal-kirlilige-karsi.aspx?pageID=238&nID=7349&NewsCatID=90)
Takip etmek için Facebook sayfaları (https://www.facebook.com/pages/Gediz-Dostu-%C3%87evreci-Solucanlar/130816600328363?sk=wall)
Dip not: Proje Menemen'de gerçekleştirildiği için buraya yazdım. Organik Gübre Yapımı konusuna yazsaydım daha mı iyi olurdu bilemedim. Taşınabilir.
idris şenol
03-08-2011, 08:13
betül hanım güzel bir araştırma olmuş
çalışmaya katılan arkadaşlarıda kutluyorum
solcanlar üzerine yaklaşık bir yıllık deneyimim oldu, sayın Halil bey belki formdan bilir!!!
fakat evimizin müsait olmayışı sevebiyle ilerletemedim
istanbulda ekosol solcan ve gübre üretim tesisiyle sık sık araştırmalarımız oldu
solcan üretmeyi başaramadık !!dedimya apartman hayatı çalışmamalarımızı çok sınırlı bıraktı,
fakat ekosol dan aldığımız solcan gübrelerini yukarda resmini çekmiş olduğum bahçenin bir kenarında kuru fasulyede kullandım ,inanırmısınız organik miktarı 0,ile 1 arası olan kumlu toprakta çok güzel fasulyenin gelişmesine şahit oluyoruz,daha sonraki zamanda elde ettiğimiz miktar ve fotoğrafları eklemeye çalışıcağam
Sevgili Betül, Çalışmalarınızı yürekten destekliyorum, iyi yoldasınız sizinle bu konular üzerine konuşmamız gerekiyor buyurun (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=14321&page=13) solucanlarla kompost başlığına.
...
237655
...
Halil Bey,
Azot bağlayan bakteriler de kökte buna benzer yumrular/oluşumlar yapıyor diye biliyorum. İyi/kötü ayrımını nasıl yapıyorsunuz?
Halil Önen
06-08-2011, 22:01
Halil Bey,
Azot bağlayan bakteriler de kökte buna benzer yumrular/oluşumlar yapıyor diye biliyorum. İyi/kötü ayrımını nasıl yapıyorsunuz?
238958
Burada tarla bitkisi yabancı fii görülüyor. Yumru öncesi ve sonrası köklenme çok güçlü.
238959
Onu kökleyip nozullara bakıyorum. Azot fiskesini görüyorum.
238960
Bu bitkilerin köklerine bakarak toprağın azot ihtiyacını tahmin ediyorum.
238961
Bu bitkilerin köklerine ve üstlerine baktığımda asıl bitkinin gübre ihtiyacını bulmaya çalışıyorum.
Oysa ki;
nematot kökü öldürüyor. Bitkinin toprakla ilişkisini kesiyor. Yumru öncesi köklenmeyi durduruyor.
Halil Önen
06-08-2011, 22:48
Sizden en yakın zamanda yerkirazı(altın çilek) bitkilerinin güncel görünümlerinin paylaşımlara sunmanızı rica ederim, sevgilerimle tarımsal çalışmalarınızda mutlu sunlar dilerim.
75 altın çilek fidesinde yetiştiricilik yapmaya çalışacağız.
238974
Geçen yıl İzmir tarım fuarından iki tane altın çilek meyvesi almıştım. Tohumlarından
ürettim.
Tohumlar o kadar küçük ki _ bu kadar küçük tohumdan_ 1,5 m. bitki nasıl olur dedirtiyor insana...
Ektik, şaşırttık, diktik.
Ve çapaladık. İki çapa bir su demektir. Çapalamazsan büyümez, patlıcan, biber, domates v.b gibi...
238984
Çapalamak şart, iki defa... Çapaladık ve yabancı _ aslında yerli_ otları ayıkladık.
238985
Bazıları çiçek açmış, onları koparacağım. Erken meyveye yatmasını istemiyorum. Boya gitmesini istiyorum. Bitkinin gücünü emmeli.
238991
Bu onu az verimli kılar.
238992
Yakışıklı çiçeği varmış.
devam..
Halil Önen
06-08-2011, 23:07
Budaması gelmiş. Tek beden istiyorum. Benim dediğim olmalı...:)
238993
Yarım metre gibi olunda iki dal bırakacağım. İki ana dal. Bu dallarda da koltuk alması yapacağım.
238994
Onun kırılgan yapısının yerden çok sürgün ile sorun olacağını düşünüyorum.
Şimdiden iki dal olmaz...
239000
Birini keseceğim...
239001
Buralarda sık dallanma meyve verimini düşürür diye düşünüyorum.
239002
Ve koltuk alması yapacağım. Şimdiden. Koltuk alma şart. Meyve ana dalda oluşmalı, koltukta değil, yoksa verim düşür ve meyve küçük kalır iyi beslenemez.
( Bilmiş gibi yaptığıma bakmayın, ilk defa yetiştiriyorum ve sadece tahmin ediyorum. Diğer yetiştirdiklerimden yola çıkıyorum. Elimin boş dönme ihtimali saklıdır. Ya da bir elim görür diğeri görmez.:) )
devam
Halil Önen
06-08-2011, 23:49
239007
Geçen yıl, yanmış inek gübresi+cim+klino+leonardit+ema dan yaptığım kompostu kullanacağım.
Toprakla gübreyi örtmeden önce deneme yapmak istiyorum.
239008
Bir sırayı ema ile...
239009
Bir sırayı enzim ile...
239010
Bir sırayı alg yani emek gübre ile gübreleyeceğim.
Bunu devamlı yapacağım sulama suyu ortasında. Yani bir boş bir dolu gibi...
Sonra toprak ile örttüm.
239011
Zaman nası geçti anlamadım, akşam olmuş top atılmış, karşıda köy kahvesinin ve minarenin ışkları yanmış;
annem ekşili zeytin yağlı yeşil börülce yapmış, yanında yumruk gibi soğan da varmış_ yemeğe çağırıyor...;)
devam
Halil Önen
07-08-2011, 00:09
Ertesi gün..
239012
Hünnaplar arasından...
239013
Ubyi üyesi Sn. Vijdan. K. hediye olarak iki hünnap göndermişti, şimdi meyveye bile yattı.
239014
Teşekkürler Vijdan hanım, zıraat mühendisi olan değerli oğlunuzun vatani görevde olduğunu duydum, iyi teskereler diliyorum.
239015
Kestiğim ve ördüğüm kargılar altın çileklerin rüzgara tutunmasını sağlayacak. Onları koruyacak..
Halil Önen
07-08-2011, 01:03
239017
Altın çileğin 4 yıllık_ çok yıllık_ olduğunu duydum. Bu kışı kaldırmaya bilir. Zaten dikimde geç kaldım.
Üzerini sera örtüsü ile kapamayı düşünüyorum.
Bu sabah güzel bir kahvaltıyı hak ettim galiba...
239023
Ve radyoda en güzel aşk şarkısı çalıyor...
http://www.youtube.com/watch?v=qygOX9RHqcg
Ya da en güzel aşk şarkısını sıla' dan dinlemek de var...
Hani acısa da öldürmez, çehenneme döndürmez, hayatını söndürmez, gideni de döndürmez artık...
http://www.youtube.com/watch?v=nrMNV-SNlXc
Halil Önen
07-08-2011, 01:44
239029
Aslında uzaktan baktığında, '' hayatta olmaktan memnunum ve bu gerçekten muhteşem bir şey'' diyebilmektir;
ve yalnız olduğumuz sanılmasın...;)
239030
'' her birimiz olayların küçük bir parçasını değiştirmek için çalışır ve bu eylemlerin toplamı bir kuşağın tarihini yazar.''
'' Sensiz olmaz'' da ''Acısa da öldürmez'' de bu hayatın bir parçasıdır...
Sayın Halil Önen; Sayfanız eşimin ve benim aklımızı başımızdan aldı. Bir iki saattir sayfanız açık inceleyip duruyoruz. O kadar yararlı bilgiler ve bir o kadar da güzel anlatımınız var ki hayran kaldık. Biz toprak, bahçe, bitki konusunda neredeyse sıfır bilgiyle başladık. Öğrenmemiz gereken o kadar çok şey var ki... Sürekli araştırıp uygulamamıza rağmen, bilmediğimiz şeylerle karşılaşınca sıkıntı yaşıyoruz. Amacımız önce kendimize çiftlik ortamında bir yaşam alanı kurmak ve sonra belki öğrendikçe gidebildiğimiz yere kadar gitmek ( ticari anlamda da ). Bunun çok uzun bir süreç olduğunu biliyoruz. Ama öğrendiklerimiz bizi daha da umutlandırıyor. Fakat en büyük sorunumuz otların çok fazla olup ürünleri kuşatması. Ve zaralılara da davetiye çıkarmak. Bununla başetmeyi bir türlü sisteme oturtamadık. 3300m2. arazimize iki kişi yetişemiyoruz. Eşim sulama ve bahçede güç ve tadilat gerektiren işleri yaparken, ben de ekim, ot temizleme ve hasat işleriyle ilgileniyorum. Bir de şöyle dinlenirken etrafımızda görebileceğimiz çiçeklerle. Ama itiraf edeyim, başlangıçta bu kadar zor olacağını önceden bilseydik buna cesaret edemezdik. Bize olan ilgi ve etrafımızdaki takdirler sayesinde hevesle çalışıyoruz.
Atalarımızın uyguladığı doğru ama ne yazık ki terkedilmeye yüz tutmuş çevreci yöntemleri uygulamaya çalışıyoruz. Sayfanızın bizim için çok çok yararlı olduğunu keşfettik. Tıpkı bir hazine bulmuş gibiyiz. Bundan sonra sizi takipteyiz. Değerli tavsiyelerinize çok seviniriz.
İyi çalışmalar...
Halil Önen
07-08-2011, 14:48
... Fakat en büyük sorunumuz otların çok fazla olup ürünleri kuşatması. Ve zaralılara da davetiye çıkarmak. Bununla başetmeyi bir türlü sisteme oturtamadık. 3300m2. arazimize iki kişi yetişemiyoruz....
Atalarımızın uyguladığı doğru ama ne yazık ki terkedilmeye yüz tutmuş çevreci yöntemleri uygulamaya çalışıyoruz....
İyi çalışmalar...
Size de iyi çalışmalar sn. Uzaylı.
Yabancı otları baskılamanın en iyi yöntemi fii ekmek... Fii yabancı ot çıkışını engeller.
Tarlanın işlenmeyen kenarlarına ekilebilir. Bu aynı zaman da zararlılar için avcı böceklerin üssü olacaktır.
Meyve ağaçlarının 1 m. kadar uzağına ekilebilir. Yaş iken ya da kuruduğunda tekrar toprağa sığ olarak belki çapa makinesi ile karıştırılarak devamlı çıkması sağlanır.
Fii nin azot fiskesinden de yararlanılır.
Yabancı otları küçük iken kesmek ya da sığ çapalamak ve kesilen otları toprak üzerinde bırakmak da bir yöntem. Kesilen yeşil 'o' otun yaprakları kendisine de düşmandır. Aynı otun tekrarlamasını azaltır.
Sebzeler için ise çapalamaktan başka çare yok gibi...:) _ ki zaten en az iki defa çapa yoksa sebze büyümüyor.
Kolay gelsin. Saygılar.
Halil Önen
07-08-2011, 23:34
Domatesten tohum alma...
Önce bir soru sormak istiyorum.
239150
Bu domates neden meyvesini yukarıda vermeye çalışıyor? Yukarıda çiçek açmış.....?
239151
Neden bana yukarılarda bir kaç domatese talim yaptırıyor?
239152
Halbuki çiçeklerini kırmadı fazla ya da az sulamadan ve tripsiye yakalanmadı...
239153
Neden yukarılar da domates vermeye çalışıyor?
Halbuki kendine verimlidir. İster aşağıdan ister ortadan ister en yukarıdan olgun ve sağlıklı meyvesinden tohum alınsa bile meyve vermesi beklenemez miydi?
Yoksa kazın ayağı öyle değil mi?
Değerli dostum Ayhan kaptan' nın internet aracılığı ile getirdiği ve _ benim birkaç tane aldığım_ bu tohumlar neden neden verime yatmaz?
Domatesin en altından alınan tohumluk erkencilik yapar bunu biliyoruz.
Peki en üstten tohumluk alındığında, domates meyveyi en yukarıda mı verir?
Kendine verimli olması bunu değiştirir mi?
Kritik iki soru bu...
Olasalıklar;
1) tohum olgunlaşmamış meyvelerden alınmıştır.
2)tohum hastalıklı meyvelerden alınmıştır.
3) tohum hibrittir.( evet hiprit de ikinci yıl _genelde_ yukarıda ve az verir.)
peki bu üç maddeyi intenetten tohum şatışı yapan biri yapabilir mi?
Bu etik midir?
Bu üç olasılığı düşünmüyorum. Eliyorum. Olmaz öyle şey!
O zaman tek bir sebep kalıyor.
Damızlık tohumlar domatesin en üst bölgesinden alınmıştır.
Buna inanırım ve böyle olduğunu biliyorum. Bu her çeşit bitki için _hemen hemen_ geçerlidir. Bitkinin kendine verimli olması bunu kurtarmaz.
239154
Yoksa taa yukarılarda domates vermesinin sebebi ne olabilir ki?
devam...
Halil Önen
07-08-2011, 23:51
239155
Evet tohumluk domatesi en alttan ve en sağlık ve en olgun olanından alacağız. İyice olgunlaşmalı ki çekirdeği beslesin. Hatta koparıldıktan sonra bir kaç gün bekleteceğiz.
Bitmedi...
239156
domates bu...
239158
Tam ortadan çekirdek alacağım. En sağlıksı ve verimlisi burada...
239159
Tüm çeşitler için yöntem aynı...
239160
devam...
Halil Önen
08-08-2011, 00:10
239163
En kolay yöntem demliğe konan çay süzgeci, bunu seviyorum.:)
239165
Yıka yıka ovala...:)
Biberler için geçerli değil...
239166
Doğru kurutmaya...
239167
Bu bibere dikkat!
239168
Şöle dilimi değdirdim, ismini bile doğru yazamadım. Biberin kendisi değil asıl acı olan çekirdeğinin bağlandığı yerimiş.
Bu biberi dokunduğunuzda çıkıntılarınıza _ kulak, burun v.b._ dokunmayın.:) Fena yakıyor.
Tuvalete girmeden önce elinizi yıkamanız sizi kurtarmaz, uzantılarınızdan uzak durmazsanız; yandı hanımın arpa tarlası...:D
acılı devam:)
Halil Önen
08-08-2011, 00:23
239169
Liste hazır...
239174
Merak olmasaydı...
239175
felsefe olmazdı...
239176
Yoksa insan sevdiklerini nasıl seçerdi?;)
devam...
Halil Önen
08-08-2011, 00:55
239177
Tohumluk ayırdığım börülceleri hiç toplamadım.
239178
En uzunlarını köke en yakın olanlarını, içi en dolgun olanları, en sağlıklı olanları;
kuruttum gölgede...
239179
bu kurt tam bir baş belası. Yeşilken börülceyi deliyor orta yerinden. Kelebek oluyor sonra; delfin _ b.f. bakterisi_ atmak gerekiyor.
239180
Ama ben delfin değil, gülleci bulamacı attım, bu nasıl kurtulmuş anlamadım.
239181
Kışlı için de ayırdım. Kurusun da çok seviyorum nar ekşili hele koruktan olursa ekşilisine bayılırım, yanında koçaman bir kuru soğan varsa...:p
Yemeklik olanını kurtlanmasın diye soba ateşinde _ fırında_ kurutacağım.
Dikmek için ayırdığım tohumlukları gölgede biraz kurutacağım ve bir cam kavanozda saklıyacağım. Bu kurtlanmayı kurtarır mı bilemiyorum.
Annem ben onları ilaçlarım diyor ama ilacın ne olduğunu o da bilmiyor.
Kurtlanmayı önlemek için, Delfin ile spreylemeyi düşünüyorum ama; Meyveli börülceler Tepe de de meyveye cevap verir mi bilemiyorum!?...;)
Doslukların sürmesi dileğimle;
saygılar.
TaşevliBahçe
08-08-2011, 01:06
Sayın Halil bey, bahçe çalışmalarını bitiremediniz herhalde, bugünün işini yarına bırakmamak için gecenin bu saatinde bile çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. bu özverili çalışmalarınızdan dolayı size hayran kalmamak mümkün değil.
Tohum alma işlemi yaptığınız ürünler heryıl çoğaltarak yetiştirdiğiniz fidanlardanmı? Ben şimdiye kadar hep fidan şeklinde hazırlanmış ürünler kullandım. Hibrit tohumdan elde edilmiş olması olasılığından dolayıda tohum alma işlemi yapmaya luzüm görmedim. Şayet yeteri kadar tohum elde etme şansınız varsa , elde etmiş olduğunuz tohmlardan gelecek yıl bahçemde sürekli benimde döndürebileceğim şekilde sizden tohum almak istiyorum.
Biraz çingenelik yaptım ama ne yapayım. isteyenin yüzü kara olsun....
Resimleri görünce dayanmak mümkün değil.
Ayhan bey , sayın müdürümüz ve sizinle tekrar biraraya gelmek için sabırsızlanıyorum.
Arayı uzatmamak dileğiyle, görüşmek üzere hoşçakalın...
Keyf Bahçesi
08-08-2011, 02:06
239177
Tohumluk ayırdığım börülceleri hiç toplamadım.
239178
En uzunlarını köke en yakın olanlarını, içi en dolgun olanları, en sağlıklı olanları;
kuruttum gölgede...
239179
bu kurt tam bir baş belası. Yeşilken börülceyi deliyor orta yerinden. Kelebek oluyor sonra; delfin _ b.f. bakterisi_ atmak gerekiyor.
239180
Ama ben delfin değil, gülleci bulamacı attım, bu nasıl kurtulmuş anlamadım.
239181
Kışlı için de ayırdım. Kurusun da çok seviyorum nar ekşili hele koruktan olursa ekşilisine bayılırım, yanında koçaman bir kuru soğan varsa...:p
Yemeklik olanını kurtlanmasın diye soba ateşinde _ fırında_ kurutacağım.
Dikmek için ayırdığım tohumlukları gölgede biraz kurutacağım ve bir cam kavanozda saklıyacağım. Bu kurtlanmayı kurtarır mı bilemiyorum.
Annem ben onları ilaçlarım diyor ama ilacın ne olduğunu o da bilmiyor.
Kurtlanmayı önlemek için, Delfin ile spreylemeyi düşünüyorum ama; Meyveli börülceler Tepe de de meyveye cevap verir mi bilemiyorum!?...;)
Doslukların sürmesi dileğimle;
saygılar.
fırın külü veya mangal külü ile harmanla (üfürme külü gitmesin) küllü sakla bir şey olmaz.iyi kurumazsa şişede nem yaparsa çürütürsün halilim.çözde al pardon sakla da bana da verirsin.selamlar
.
Halil Önen
08-08-2011, 10:18
fırın külü veya mangal külü ile harmanla (üfürme külü gitmesin) küllü sakla bir şey olmaz.iyi kurumazsa şişede nem yaparsa çürütürsün halilim.çözde al pardon sakla da bana da verirsin.selamlar
.
Sn. kıdemli müdürüm,
börülceleri küllemek kurtlanmadan kurtarmıyor. Denenmiştir.:)
Sende olan bana, bende olan sana şeklindedir, zaten öyle yapmıyor muyuz?;)
Halil Önen
08-08-2011, 10:49
..
Tohum alma işlemi yaptığınız ürünler heryıl çoğaltarak yetiştirdiğiniz fidanlardanmı? ...
Biraz çingenelik yaptım ama ne yapayım. isteyenin yüzü kara olsun....
...
Yok Rafet'cim,
bende çingenelik yaptım, Ayhan kaptanın bu yıl internetten getirtiği fidanlardan _ biraz yardım ettim ya_ yürüttüm.;)
Artık bu yıl Aliğa UBYİ olarak bir tohum bankası kurarız, herkesin kendi bankası olursa iyi olur.:)
Dört yıl önce bizim kıdemsiz müdüre yer fıstığı vermiştim, ben yemiş bitirmişim; bir avuç karşılığı bir kg. geri aldım. Verimli bir şey...
Bir de müdürden bamya aldım bir avuç kadar, sümüklü diye pek sevmezdim kendilerini...
239220
hep suyuna bandırırdım. Kendisi de güzelmiş.:)
Vermeyen _ paylaşmayan_zencidir.:D
ayazkentli
08-08-2011, 12:03
Halil ağbi -tohumları kurtlanmasınlar diye, fırında kurutacağım- diye yazınca, aklıma geldi.
Patlıcan, biber, bamya gibi sebzeleri güneş'te kurutan arkadaşlar var ise, onlara bir hatırlatma yapalım.
Kış'lık için güneşte kuruttuğunuz bu sebzeleri'de, saklama kaplarına ya'da bez torbalara koyup kaldırmadan önce, fırında biraz kurutmak gerekiyor. Ondan sonra kışlık için saklamak gerekiyor.
Zeytinlibahçe
09-08-2011, 09:24
Yok Rafet'cim,
bende çingenelik yaptım, Ayhan kaptanın bu yıl internetten getirtiği fidanlardan _ biraz yardım ettim ya_ yürüttüm.;)
Artık bu yıl Aliğa UBYİ olarak bir tohum bankası kurarız.:D
Halil bey fazla mütevazisiniz, siz ve Gümetepeden Enver bey olmasaydınız bu yıl sebze adalarını yetiştiremezdik. Neticede bu yıl elimizde paylaşılacak oldukça değerli tohumlar olacak.
Tohum bankası fikri oldukça önemli, üzerinde duralım.
Halil Bey, başlığınız, koca tarlası olana da, bir saksıcığı olana da hitap ediyor. Anlatımınız da çok keyifli, yaz okulu tadında keyifle takip ediyorum.
239163
En kolay yöntem demliğe konan çay süzgeci, bunu seviyorum.:)
239165
Yıka yıka ovala...:)
Biberler için geçerli değil...
239166
Doğru kurutmaya...
239167
Bu bibere dikkat!
239168
Şöle dilimi değdirdim, ismini bile doğru yazamadım. Biberin kendisi değil asıl acı olan çekirdeğinin bağlandığı yerimiş.
Bu biberi dokunduğunuzda çıkıntılarınıza _ kulak, burun v.b._ dokunmayın.:) Fena yakıyor.
Tuvalete girmeden önce elinizi yıkamanız sizi kurtarmaz, uzantılarınızdan uzak durmazsanız; yandı hanımın arpa tarlası...:D
acılı devam:)
Abi harikasın gülmekten öldürdün beni.Kolay gelsin.:p:D
Halil Önen
11-08-2011, 23:30
Topan patlıcandan közleme...
239896
pişerken...
239897
Okumuş gençler...
239898
bukaşi yapıyor.
Yabancı otları baskılamanın en iyi yöntemi fii ekmek... Fii yabancı ot çıkışını engeller.
Tarlanın işlenmeyen kenarlarına ekilebilir. Bu aynı zaman da zararlılar için avcı böceklerin üssü olacaktır.
Meyve ağaçlarının 1 m. kadar uzağına ekilebilir. Yaş iken ya da kuruduğunda tekrar toprağa sığ olarak belki çapa makinesi ile karıştırılarak devamlı çıkması sağlanır.
Fii nin azot fiskesinden de yararlanılır.
Yabancı otları küçük iken kesmek ya da sığ çapalamak ve kesilen otları toprak üzerinde bırakmak da bir yöntem. Kesilen yeşil 'o' otun yaprakları kendisine de düşmandır. Aynı otun tekrarlamasını azaltır.
Sebzeler için ise çapalamaktan başka çare yok gibi...:) _ ki zaten en az iki defa çapa yoksa sebze büyümüyor.
Kolay gelsin. Saygılar.
Sayın Halil Önen; Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Bizim arazinin yarısı meyve bahçesi, diğer yarısı bir kısmı sebze bahçesi, bir kısmı ev, depo, sulama havuzu çiçekli alan, otopark olarak yapılanacak inşallah.
Mesajınızdan sonra eşimle fiği nereye ekeriz diye biraz düşündük te işin içinden çıkamadık açıkçası...
Bizde her türlü yabani ot alabildiğine çıkıyor. Meyve bahçesi olacak alanında da diğer alanda da bölge bölge ayrıkotu, semizotu, yapışkan ot dedikleri o başımın derdi ot, kaynaş, pıtırak dedikleri ot, dolu çıkıyor. Biz ise sadece bunları ekili alanlarda sökme yöntemiyle başetmeye çalışıyoruz.
Tavsiyenizden sonra eşimle konu üzerinde şöyle beyin jimnastiği yapalım dedik: Meselâ meyve ağaçlarının olacağı kısımda fiğ eksek dedim. "Hem azot bağladığı için bu bitki faydalıymış" dedim.
Eşim de; "peki çapaladıkça çoğaldığı için bu sefer ayrıkla uğraştığımız gibi fiğle başetmeye uğraşmayalım" dedi.
Valla konu hakkında pek birşey bilmediğim için bir şey diyemedim. Beni de, eşime epey düşündürdü.
Yabancı otları kompost yapmak için kuyu için açılmış ama işi bitmiş olan devirdaim çukuruna dolduruyoruz. Ama bazen yorgunluktan o gün kenara yığdımız otları bırakıyoruz. Bazen ihmal edip yerinde kurursa onları toplayıp çukura götürdüğümüzde gerçekten altında ot çıkmadığını ben de görüyorum. Fakat bu da zaralıların çoğalma yeri olacak diye endişe ile yine bahçede birikmiş ot bıraktırmamaya çalışıyorum. Tamamen temizlik psikolojisi.:D Zaten bir çok bitki alerji yapıyor. Bu sebeple ben söküyorum ama eşim kucaklayıp taşıyor.;)
Bu bilgiler aklımızın bir köşesinde olacak. Mutlaka bir gün faydası olacaktır. Bakarsınız ileride bir de zeytinlik alırız, ağaçların altına fiğ ekeriz.
Sayfanızda ve diğer başlıklarda verdiğiniz tüm değerli bilgilerden faydanıyoruz. Her zaman devamını bekleriz. Tekrardan çok teşekkürler...
ligustrum
13-08-2011, 11:37
239169
Liste hazır...
239174
Merak olmasaydı...
239175
felsefe olmazdı...
239176
Yoksa insan sevdiklerini nasıl seçerdi?;)
devam...
Sayın Halil Önen; Tosuncuk bebek resimli tabla eşliğinde,eski el işlemeli örtü bezi üstünde sebze ve tohumlarını sergilemekle; dün, bugün ve yarın kavramlarını mı anlamalıyım?:confused:
Fesefeden çakmıyorum da..:p
mavikartal5
14-08-2011, 22:57
sayın halil önen,
özellikle UYBİ bahçelerine henüz gelmedim, gelmiyorum, başka bahçede attığınız laf üzerine şimdilik sadece sizin bahçeye geldim.
geldim de, sayın epsody izmir'e geldiğinde kimin bahçesine geleceğim ona göre tüm UYBİ bahçelirini ziyaret edip yorumlayacağım.
tohumlarımı şimdiden hazırlamaya başlayın lütfen,
saygılar
MeyveliTepe
17-08-2011, 23:42
...
Dikmek için ayırdığım tohumlukları gölgede biraz kurutacağım ve bir cam kavanozda saklıyacağım. Bu kurtlanmayı kurtarır mı bilemiyorum.
Annem ben onları ilaçlarım diyor ama ilacın ne olduğunu o da bilmiyor.
...
Tohumları saklarken özellikle domates tohumlarını 20 dakika kadar %10 oranında sulandırılmış sirkede bekletmeli (1 birim market sirkesi, 9 birim su). Bu yıl sadece domates değil, her türlü tohumu sirkeli suda bekletme işlemini yapıyorum. Bu işlem tohumdan geçen bakteriyel hastalıklar için bir çozüm. Bir Türk öğrencinin domates için yaptığı mükemmel bir araştırma projesine göre sonuç çok başarılı.
Tohumları kuruturken fırınlamak çok riskli. Çimlenme özelliği kaybolabilir. En iyisi gölgede ve havadar bir yerde kuruması. Yeterli sayıda varsa süzgeçte, yoksa pamuklu olmayan esnek bir bez parçasının üzerinde 2-3 günde mükemmel kururlar.
Bakliyat tohumlarını saklarken bean weevil (bakliyat böceği) denilen böcek baş belasıdır. Yumurtalar ergin tarafından daha bakliyat dalında iken bırakılır.
Şöyle bir prosedür izliyorum. Önce 20 dakika sirkeli suda bekletme, sonra çok iyi bir kurutma. Bakliyatlarda 2-3 gün yetmeyecektir. Hiç nem kalmayana kadar gölgede kurumalı. Sonra, küçük kavanozlara koyup ağzı kapanmalı ve tam üç gün -18 derecede buzlukta beklemeli (daha fazla değil). Sonra çıkarıp kavanozların içi kaolin doldurulmalı ve taneler kaolinin içinde gömülü kalmalı. Böylece ağzı kapalı halde ekilinceye kadar bekler.
Dondurucuya alınmadan önce tanelerde nem kalmış ise çimlenme özelliğini kaybedebilir. Dikkat edilmeli.
(Uyarı: Dondurma işlemini ilk defa bu yıl deniyorum. Çok döküman olmasına rağmen henüz bizzat denediğim ve sonuç aldığım bir şey değildir. Bunun için önce 8-10 tohumu dondurup, sonra çimlenme durumuna bakacağım)
Yiyeceğiniz bakliyat tohumlarını 55-60 derece ısıtılmış fırında 3-4 saat bekletirseniz, içinde yumurta varsa bile ölür. Ancak bunlar büyük ihtimal çimlenmeyecektir.
Not: BT bakterisinin bakliyat böceğine bir etkisi olmaz. Zaten BT bakterisi 3-4 günden fazla öyle bir ortamda canlı kalmayacaktır.
Halil Önen
19-08-2011, 11:31
Tohumları saklarken özellikle domates tohumlarını 20 dakika kadar %10 oranında sulandırılmış sirkede bekletmeli (1 birim market sirkesi, 9 birim su). ...
......
... Önce 20 dakika sirkeli suda bekletme, sonra çok iyi bir kurutma. Bakliyatlarda 2-3 gün yetmeyecektir. Hiç nem kalmayana kadar gölgede kurumalı. Sonra, küçük kavanozlara koyup ağzı kapanmalı ve tam üç gün -18 derecede buzlukta beklemeli (daha fazla değil). Sonra çıkarıp kavanozların içi kaolin doldurulmalı ve taneler kaolinin içinde gömülü kalmalı. Böylece ağzı kapalı halde ekilinceye kadar bekler.
....
[I](Uyarı: Dondurma işlemini ilk defa bu yıl deniyorum...
...
Teşekkürler dostum;
kurtlanmayı önlemek için tohumları sirkeli suda bekletmek iyi düşünce, bunu bende deneyeceğim.
Sağ olun/ Saygılar
MeyveliTepe
19-08-2011, 12:51
Sirkeli su, tohumdan geçen bakteriyel hastalıklar için, bir yanlış anlama olmasın. Bazı bakteriyel hastalıkların tohum kabuğuna yerleşip, uygun ortamı buluncaya (ekilinceye) kadar dormant halde kaldığı biliniyor. Sirkeli bunları bertaraf ediyor.
Kuru bakliyat tanesinin 3 gün boyunca şoklanması ise varsa içindeki yumurtayı öldürmek için. Kaolin ise gerek içeriden, gerek dışarıdan gelecek her türlü tohum zararlısı için ek sigorta.
Sayın Meyvelitepe; Bu yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim. Ben de bu sirkeli suda bekletmeyi denemek isterim. Peki sizin ilk denemeniz mi olacak. Yoksa daha önce denedikleriniz gayet başarılı çimlenmiş miydi? Yani demek istediğim tüm elde ettiğim tohumları dediğiniz ölçüde sirkeli suda bekletirsem hüsrana uğramktan çekindiğim için sordum. Bir kısmını deneyip, bir kısmını denememek te geliyor aklıma ama. Denemediklerimde bakteri olursa yine yetiştirirken birbirine geçebilir diye tahmin ediyorum. Risk yoksa hepsini deneyeceğim.
Bir de yabani otları ve meyve sebze artıklarını, sökülen ömrünü tamamlamış bikileri kompost yapıyoruz. Peki kompostta bakteri varsa ne yapabiliriz?
Halil Önen
20-08-2011, 01:02
Sayın Meyvelitepe; Bu yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim. Ben de bu sirkeli suda bekletmeyi denemek isterim. Peki sizin ilk denemeniz mi olacak.
Organik Tarımda Domates Bakteriyel solgunluk Hastalığına karşı kullanılabilecek tohum uygulamaları.
Deneme: Çalışmayı yapan bir öğrenci...
Şebnem Tireng Karut.
Çukurova üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans tezi:
Domates Bakteriyel Solgunluk Hastalığına karşı yeterli ve etkili mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
Sonuç;
domates tohumlarını sirkeli suda _ üzüm/elma_ 12 saat bekletilmiş ve bu yöntemle bu hastalığa karşı % 96_100 arasında başarı sağlanmıştır.
Teşekkürler, Sn. Meyveli Tepe
MeyveliTepe
20-08-2011, 01:10
Domates tohumlarını sirkeli suda 20 dakikayı aşmayacak şekilde bekletmenin yeterli bilimsel araştırması mevcut. Başka tohumlar için henüz bir bilimsel araştırma mevcut değil ya da henüz rastlamadım.
En iyisi şöyle yapabilirsiniz. Her tür tohumdan üçer beşer sirkeli suda bekletin. Sonra bir-iki gün kurutup hemen çimlenme deneyi yapın, böylece emin olursunuz.
Söz gelimi, şu anda 8-10 tane yeni mahsul meksika fasulyesi tohumum dondurucuda. 3 gün dolunca çimlendirip durumuna bakacağım.
Kompostta bakteri zaten olur. Sanırım kasteddiğiniz hastalıklı bitki kalıntıları. Patojenlerin bir kısmı sıcak komposttaki ısı sebebiyle ölürler. Fakat prensip olarak hastalıklı olduğunu bildiğiniz artıkları kompost yapmanız önerilmez. Sökülen sebzelere ait kalıntıları genelde kompost yapmıyorum. İzole bir yerde hepsini toplayıp çok uzun sürede çürüyüp yok olmasını bekliyorum. Hastalıklı olduğunu bildiklerinizin ise yakılması gerekir.
Yabani otları, mümkünse parçalayarak kompost yapabilirsiniz. Ot tohumlarının canlı kalmamasını istiyorsanız sıcak kompost yapmalısınız.
Sayın Halil Önen; Çok teşekkürler...
Sayın Meyvelitepe; Tamam, tarif ettiğiniz gibi tohum çimlendirme denemelerini yapacağım.
Eşim ve ben toprak ve ürünler konusunda daha yolun en başındayız diyebilirim. Sürekli araştırıyoruz ve sürekli uyguluyoruz. Bu işi kendi imkanlarımızla büyük özveri ve hevesle yapıyoruz. Ancak gıda ürünleri ile oynanan oyunlar nedeni ile bir şey kullanmaktan korkuyoruz. Amacımız gerçek anlamda sağlıklı gıda tüketmek ve başarırsak zamanla satabilmek te tabi... Organik tarımda kullanılıyor denenleri dahi kulanmaktan çekiniyoruz. Bu ülkede her şey olabiliyor biliyorsunuzdur. Bahçeye bu güne kadar hayvan gübresinden başka bir şey kullanmadık. Bize eski gübre dense de kullandığımız gübrenin de eski gübre olmadığını düşünüyoruz artık. Hal böyle olunca, hiç bir şey kullanmayınca bitkiler hastalık kapabiliyor. Meselâ eşime geçtiğimiz sezon "baklalar hastalık kaptığı için çabuk bitti" dedim. Eşim "hayır onlar ömrünü doldurduğu için yanık gibi duruyorlar, yani ölüyorlar" dedi. Yani onu bile daha tam ayırdedemiyoruz. O derece acemiyiz. Tüm bunlara rağmen verimli bir toprağımız ve çok güzel olduğu söylenen suyumuz var. Henüz tahlil ettirmedik. ürünler de şansımıza oldukça güzel oldu. Ama ne yazık ki bitkiler bu yaz zararlılara ve hastalıklara maruz kalmaya başladı.
Kötü mü yaptık bilmiyorum ama bakla bezelyeyi ve kalan ıspanağı toprak yüzeyinde kurumaya bıraktık. Zamanla toprak yüzeyinde neredeyse yok oldular. tamamen plansızlığımızdan oldu. Yani bunlar komposta katılmadı. Hastalık olmadığını düşünüp, tohum aldığımız tüm ürünlerin bitkilerini de komposta ilave ettik. Yani bitki namına ne varsa komposta ilave ediyoruz. Evde de sadece meyve sebze artıklarını attığımız ayrı çöp kovamız var. Başından beri hiç üşenmeden her seferinde onu da taşıyıp, komposta ilave ediyoruz. Ben biraz evhamlı birisiyim. Bitkileri yakmaya başlarsam, hepsinden şüphelenmeye başlayacağım. Halbuki eşim buna riayet etmez.
Bu işi ne derece doğru yapıyoruz onu da bilmiyorum. Sadece araştırdıkça uygulamaya çalışıyoruz.
Çok şey araştırıp hepsini uygulamaya çalışınca da, daha pratiğe oturmadan bir kısmını unutuyoruz. Sıcak kompostu tekrar incelemeliyim.
Ağaçlar net'i üye olmadan bir yıl öncesinden beri takip ediyorum. Sizi de buradaki ve sitenizdeki yazılarınızdan tanıyor gibiyiz artık. Yazılarınızdan pek çok şey not almıştım. Hatta bazı sayfalarınız bilgisayarda sık kullanılanlar kısmında ekli. Verdiğiniz tüm yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim.
Halil Önen
21-08-2011, 12:35
Yaprak_ dal aralarından sürgün veriyor, bunlar zeytin salkımlarına dönüşecek, bolca çiçeğe yatacak sonra iki üç tane zeytin için diğerlerini dökecek _ ki bunu atalarından aldığı mirastan biliyor_ ;) bu onun ilk meyve antrenmanı olacak.
Zeytinin bodur olanı;
Bazıları atalarından aldığı mirası bilmiyor_ muş_...:(
Birçoğu zeytin verdi.
241925
Daha bir yaşında bile değil...
241926
Dikileli 6 ay gibi oldu.
241927
Ve daha kurşun kalem kalınlığında bile değil _ manken bacaklarını andıran ;)_ incecik yapısı ile zeytin vermeye çalışıyor, bodurluğuna bakmadan.:)
MeyveliTepe
21-08-2011, 19:28
Sn.Uzaylı, bahçenizde yapmış olduğunuzu söylediklerinizin içinde yanlış bir şey yok. Hastalık türü şeyleri bakarak tesbit etmek gerçekten kolay değil.
Yeşil malzeme bulabildiğiniz müddetçe sıcak kompost yapmak çok pratik ve çok hızlıdır. Söz gelimi, kuru keçi gübresi bulabiliyorsanız, yeşil malzeme ile yanmış, kurumuş keçi gübresini uygun bir oranda harmanlayıp kompost yaptığınızda hem gübreyi bir bakıma patojenlerden arındırıp iyi yanmamışsa bile olgunlaşmasını sağlıyorsunuz, hem yeşil malzemeniz kompostlaşmış olur, hem de vardıysa yabani ot tohumlarını bertaraf etmiş olursunuz. Sonunda, değerli ve besleyici, çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübreniz olur.
Uygun bir şekilde örnek alarak toprak tahlili yaptırmanız, bundan sonraki süreçte yapmanız gerekenler hakkında size yön verir.
Halil Önen
22-08-2011, 01:09
...
Yeşil malzeme bulabildiğiniz müddetçe sıcak kompost yapmak çok pratik ve çok hızlıdır. Söz gelimi, kuru keçi gübresi bulabiliyorsanız, yeşil malzeme ile yanmış, kurumuş keçi gübresini uygun bir oranda harmanlayıp kompost yaptığınızda hem gübreyi bir bakıma patojenlerden arındırıp iyi yanmamışsa bile olgunlaşmasını sağlıyorsunuz, hem yeşil malzemeniz kompostlaşmış olur, hem de vardıysa yabani ot tohumlarını bertaraf etmiş olursunuz. Sonunda, değerli ve besleyici, çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübreniz olur.
....
Geçen yıl yapmıştım;
Yanmış keçi gübresi,
Parkımızdan belediyenin biçtirdiği çimler,
242033
klino
üzerine ema ile spreyleme...
242034
sistem basit ve ucuz...
242035
'' değerli ve besleyici,çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübre'' daha doğrusu kompost..
242036
(şu çimlerin çöplüğe atılmasına _ alışamadım_ gönlüm hiç razı değil.)
Teşekkürler Sn. MeyveliTepe
Saygılar
Sn.Uzaylı, bahçenizde yapmış olduğunuzu söylediklerinizin içinde yanlış bir şey yok. Hastalık türü şeyleri bakarak tesbit etmek gerçekten kolay değil.
Yeşil malzeme bulabildiğiniz müddetçe sıcak kompost yapmak çok pratik ve çok hızlıdır. Söz gelimi, kuru keçi gübresi bulabiliyorsanız, yeşil malzeme ile yanmış, kurumuş keçi gübresini uygun bir oranda harmanlayıp kompost yaptığınızda hem gübreyi bir bakıma patojenlerden arındırıp iyi yanmamışsa bile olgunlaşmasını sağlıyorsunuz, hem yeşil malzemeniz kompostlaşmış olur, hem de vardıysa yabani ot tohumlarını bertaraf etmiş olursunuz. Sonunda, değerli ve besleyici, çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübreniz olur.
Uygun bir şekilde örnek alarak toprak tahlili yaptırmanız, bundan sonraki süreçte yapmanız gerekenler hakkında size yön verir.
Sayın Meyvelitepe çok teşekkür ederim. bahçemizin bulunduğu köyde sürü halinde keçi yetiştiren bir kaç kişi gördük. Biri ile tanışık olduk artık ama sorduğumuzda ben sık sık temizleyip yan komşumun bahçesine atıyorum, bir nevi sözüm var, ayıp olur dedi. Ama rutin bir alışverişe döndürebileceğimiz bir keçi yetiştiren bulsak çok güzel olur. Bizim için pratik olur. Eşimin söylediğine göre, bizim kompost çukuru tahminen 6m2 ve bir metre derinlikte imiş. Artezyen devir daim çukuru idi, kompost için kapattırmadık. Geçen sene ağustos ayından beri doldurduğumuz otlar çürüdükçe çöktü ve çöktükçe üzerine şimdiye kadar tahminen 2 kamyon kadar yabani ot, zeytindalı,meyve sebze artığı yığdık. Üstteki otlar yeşil ama eşim en altı geçen kışta yağmurların da sayesinde çok güzel olmuştur üst kısmı ayırıp alt kısmı kulansam mı diye düşünüyor. Tohumlu olabileceği düşüncesi ile su deposuna karıştırıp, süzerek sulama fikri var. Sizce bu iyi bir yöntem olur mu? yeni çukur açtırıp, keçi gübresi için de bir araştırma yapsak iyi olur sanırım.
Sizce çukura dolmuş otlardan şimdi faydalanabilir miyiz? Yoksa üzerini toprakla kapatıp 6 ay beklemeli diyorlar böyle mi olmalı?
Sayın Halil Önen; Biz şanslımıyız, yoksa şanssız mıyız bilmiyorum. O kadar ot çıkıyor ki, her gidişimde o fotoğraftaki çimlerden iki-üç misli ot temizliyorum ben.;)
Ozi'nin Bahçesi
22-08-2011, 17:11
Bizim de otlarla başımız belada..Bu yıl pek birşey yapamadık ama gelecek yıl için planımız şu;
Meyve ağaçlarının arasında bayağı bir alanımız var, oraya Fiğ /Yonca karışımı ekmek.
Mayıs sonu, Haziran başı gibi biçip gerekli yerlere bunu yayarak malç olarak kullanmak.
Böylece hem meyveler fiğ/yonca kökünde oluşan azotu kullanmış olacak hemde malç için malzeme aramak zorunda kalmayacağız.
Halil Önen
27-08-2011, 00:05
Bizim de otlarla başımız belada..Bu yıl pek birşey yapamadık ama gelecek yıl için planımız şu;
Meyve ağaçlarının arasında bayağı bir alanımız var, oraya Fiğ /Yonca karışımı ekmek.
Mayıs sonu, Haziran başı gibi biçip gerekli yerlere bunu yayarak malç olarak kullanmak.
Böylece hem meyveler fiğ/yonca kökünde oluşan azotu kullanmış olacak hemde malç için malzeme aramak zorunda kalmayacağız.
Fiğ/buğday karışımı daha iyi olur.
242796
Fiğ tek yıllıktır. Yonca ise çok yıllıktır ve öğle olarak dikilir.
Yoncayı _ yılda_ her 3-4 ayda bir biçer yem olarak kullanırsın.
242797
Bu ise yabani fiğ...
242798
Ve toprak ile ilişkisi.
Yaptığım gözlemlere göre;
gelişmiş zeytin ağaçlarının altına dönüşümlü fiğ ve buğday dikiminde _ ki buğday önerilmiyor genç zeytin ağaçlarında _ her yıl aynı oranda zeytin alınıyor. Hemde bol...
Ayrıca fiğ ve buğday dikiminde pamuklu bit ve zeytin sineği çok az oluyor.
Fiğ ve buğdayın yeşil iken toprağa karıştırılmasına _ önce azotu havadan alır toprağa verir, çiçeklenme sonrası topraktan bünyesine alır dense de, bu o kadar önemli değil diye düşünüyorum_ gerek yok.
Fiğ/buğday karışımı _ ya da tek başına_ iyi bir hayvan yemi olarak maliyeti düşürdüğü gibi, yabancı otları tamamına yakın baskılıyor, toprağın çatlamasını önlüyor ve tarladan kalktıktan sonra toprağın yüzeyi esmerleşiyor bulgur gibi oluyor.
Yalnız meyve fidanları küçük iken fiğ değil ama buğday köklere yakın dikilmemeli. Hava almasına engel olabilir.
En azından tarlaların ya da hobi bahçelerinin kullanılmayan alanlarına fiğ mutlaka dikilmeli. Özellikle bahçe /tarla sınırlarına_ anlara_ dikilen fiğ avcı böçeklerin üssü olur.
Fiğ kuruduktan sonra ağaç/fidan diplerine kalınca konması harika malç oluşturyor.
Saygılar
Keyf Bahçesi
27-08-2011, 04:05
:confused:halilbey kardeşim benim bildiğim yonca 1 ile1,5 ayda bir engeç ve yılda 6ile 8 defa biçilir.Ve her hafta veya ihtiyaca göre 10 günde bir mutlaka (toprağın durumuna göre) sulanır.Ömrü de 5 ile 7 yıldır.
Halil Önen
27-08-2011, 09:06
:confused:halilbey kardeşim benim bildiğim yonca 1 ile1,5 ayda bir engeç ve yılda 6ile 8 defa biçilir.Ve her hafta veya ihtiyaca göre 10 günde bir mutlaka (toprağın durumuna göre) sulanır.Ömrü de 5 ile 7 yıldır.
Doğrudur Sn. kıdemli müdürüm;
eğer haftada bir yoncayı sularsan 1,5 ayda da biçime gelir. Ki hayvan yetiştirici bol sulama ile böyle yapar.
Yonca bu şekli ile hobi bahçelerinde ve fidanlık/ ağaçlık alanlarda _azot ihtiyacı için_ ekilmemeli.
Özellikle yonca ekimi yapılan zeytin fidanlarının kuruduğu _ fazla sudan_ görülmüştür.
Saygılar
Ozi'nin Bahçesi
27-08-2011, 20:22
Halil Bey ,
Bilgiler için çok teşekkürler. Bu durumda bizim karışımı fiğ/buğday şeklinde revize edeceğiz.
Tekrar teşekkürler.
idris şenol
28-08-2011, 16:03
sayın halil bey solcan gübresi ile yetiştirmeye çalıştığmız kuru fasulyeler son hali,önceki sayfalarda ilk halleri mevcut
http://81.22.102.157/forum/showthread.php?t=20890&page=13
sayın halil bey gülleci bulamacını hazırladık usulune göre kaynattık soğutup hazır,,,
size sorum ne oranda bitkiler püskürtüceğiz **** ağaçların gövdesine ,toprağa karıştıracağız
yağni 100 litre suya hazırladığımız saf gülleci bulamacı ne oranda olacak **** direkmi kullanıcağız.teşekkür ederim
Keyf Bahçesi
28-08-2011, 21:19
Doğrudur Sn. kıdemli müdürüm;
eğer haftada bir yoncayı sularsan 1,5 ayda da biçime gelir. Ki hayvan yetiştirici bol sulama ile böyle yapar.
Yonca bu şekli ile hobi bahçelerinde ve fidanlık/ ağaçlık alanlarda _azot ihtiyacı için_ ekilmemeli.
Özellikle yonca ekimi yapılan zeytin fidanlarının kuruduğu _ fazla sudan_ görülmüştür.
Saygılar
halil bey'im
toprağa azot toplama işini susuz yapmak için bakla veya fiğ eker ve çiçeklenme zamanı yeşil gübre için tarlayı sürerriz veya kurumasını bekler samanını alır tohumunu da alır tekrar toprağa verirsek hem susuz(masrafsız)hem de faydalanmış olmazmıyız.:p
Halil Önen
29-08-2011, 14:25
...veya kurumasını bekler samanını alır tohumunu da alır tekrar toprağa verirsek hem susuz(masrafsız)hem de faydalanmış olmaz mıyız?:p
Sn. kıdemli müdürüm siz böyle yaptınız keyfiniz yerinde.;);)
Ama hasattan sonra tarlayı sürdürmemeniz gerekti, bir kaç tane kanyaşı için. :p
Saygılar
Halil Önen
11-09-2011, 21:08
Bu yıl Menemen ve Manisa ovası yağmura yakalanmadan üzümlerini kuruttu.
Burada _potasada_ bandırıldı...
245201
Bununla _bandırılanlar_ çekildi...
245202
Ve beton sergiye serildi.
245205
Kurumaya bırakıldı...
Geceleri bağ evimin üzerinde üzerinde yattım. Bu bölgenin 'gece bekçiliği' bana verildi.:)
245207
Ne yazık ki her yıl olduğu gibi_ daha tam kurumadan_ sergiden üzümleri çalınanlar oldu. Bir yıllık emekleri boşa gitti.
Çaldırmayanları ise sistemin _ borsanın_ ayak oyunları bekliyor.
Halil Önen
11-09-2011, 21:42
Menemen Belen Köyünün önde gelen genç ve üreticilerinden,
Mustafa Girgin...
245213
beton sergisi yetmeyince örtüye sermişti üzümlerini...
245214
Köyün en fazla üzüm üreticisinden biri. Yeniliklere açık. Bu yıl en az kimyasal kullanarak yetiştirmeye çalıştı.
245215
Üzümün en kötü yerini çekiyorsun?...Alacağın olsun dedi.
245216
İki üç kg. kuru üzüm verdi. Tuzak soruya hazırdım.
Yarı organik yetişirdim, bi bakıver sen seversin, hoşafı tatlı olacak mı?:rolleyes:
Keşke sattığın borsa da benim kadar anlasa...;)
Bereketli olsun
Halil Önen
11-09-2011, 22:26
Kuruyan üzümlerin çöpleri ayrılır
245229
Elekten geçirilir. Önde pek satılmayan ama koyunlara verilen 'kara büçükler'..,
245230
Arkada oraya buraya atılan iri kurumuş salkım çöpleri.
Bize ise düşen kompost yapmaktır. Köy kahvesinden toplanan _ kayıco sağolsun_ çay atıkları..
245231
Kepekten yapılmış bukaşi...
245232
Üzümün çöpü+Çay atığı +Bukaşi kepek
245233
Bir büyük bidona karıştırılarak doldurulur. Daha sonra toprakla karıştırılıp viyollerde kullanılmak üzere bekletilir.
Doğa bunu sever ama çimlenecek tohumlar sever mi bilinmez.;)
Hoşça kalın doğa ile kalın.
Saygılar
denizakvaryumu
12-09-2011, 07:37
Teşekkürler,
üzümler kururken kuşlardan nasıl korunuyor?
Sn.Halil Önen, çay posalarını genellikle, bahçemde çiçek toprağına karıştırırım.Toprağı gevşetmesi için. Siz yukarıdaki yazınızda tohum çimlendirmek için hazırladığınız malzemeye kariştırıyorsunuz. Çimlenecek tohumlar için başkaca bir faydası var mıdır. Su tutucu olması ve toprağı gevşetmesi haricinde. Bu posa başka bir şekilde değerlendirilebilir mi? Bu konularda ilginiz, bilginiz ve de deneyimlerinizden yararlandırdığınız için teşekkürler.
Halil Önen
12-09-2011, 11:50
Teşekkürler,
üzümler kururken kuşlardan nasıl korunuyor?
Kurumuş üzüm küçük kuşlar için _ serce, karatavuk v.b_ uygun yiyecek değil. Küçük parçalara ayırması zor.
Tazesini tercih ediyorlar, üzüm bol olunca belli olmuyor.:)
Ama benim gibi 11 oyuncu _civciv_ ve başlarında bir antrenör olunca, 50 asmanın taze üzümünü yok bilin.:)
Üzümlerle beraber büyüdüler.
245261
Üzüme tatlı su yürüdüğünde kaolin bile aldatamadım.:)
245262
Karpuz kabuğu bile fayda etmedi, iki dönümün börtü böceği yetmedi, kahvaltıya saydılar yeşil üzümleri...:)
Halil Önen
12-09-2011, 12:22
Sn.Halil Önen, çay posalarını genellikle, bahçemde çiçek toprağına karıştırırım.Toprağı gevşetmesi için. Siz yukarıdaki yazınızda tohum çimlendirmek için hazırladığınız malzemeye kariştırıyorsunuz. Çimlenecek tohumlar için başkaca bir faydası var mıdır. Su tutucu olması ve toprağı gevşetmesi haricinde. Bu posa başka bir şekilde değerlendirilebilir mi? Bu konularda ilginiz, bilginiz ve de deneyimlerinizden yararlandırdığınız için teşekkürler.
Geçen yıl kurutulmuş çay atığını viyollerde kullandım. Amacım coco peat tan kurtulmaktı.
Çay atığının besin değerini bilmiyorum.
Çay atığı ile ema yı karıştırmak ve üzüm çöplerini ilave etmeyi ilk defa deniyorum.
'Kara böce' dediğimiz kavruk üzüm tanelerinin içinde olması besin değerini artırdığı gibi etkin mikroorganizmalar için besin kaynağı olmasını düşünmüştüm.
245267
Ama sadece çay atığı ve bukaşi kepek
( 1 lt. ema ( aktif) yı 10 lt. suya koymak ve kepeğe spreyleyip, havası alınarak çöp torbasına koyup altı ay kullanmak)
de uygulanabilir.
245270
Sonra bu kompost 1 e 1 toprak ilave edilerek saksı toprağı ve viyollerde kullanmayı düşünüyorum.
Saygılar
Halil Önen
16-09-2011, 00:03
madem ateşin var ne duruyorsun karanlıkta (http://www.youtube.com/watch?v=EqHQNAlmLD8)
Halil Önen
16-09-2011, 08:37
Mısır mı darı mı?
245945
İkisi de buğdaygiller denmiş. Mısırın latincesi Zea mays, darının ki Panicum miliaceum...
Darı hani şu eskiden flim izlerken yenirdi. Küçüğüne 'cin darı' büyüğüne 'koca darı' denir bazı yörelerde, kavrulup süt ya da ayranla karıştırılıp lezzetli ekmeği yapılır.
245946
Mısır 1600 yıllarında Mısırdan İstanbula 'mısır buğdayı' ismi ile gelmiş yarısı terk edilince 'mısır' olarak kalmış dilimizde...
Bol ve kolay yetişmesine rağmen üzerinde en çok oyun oynanmış oynanamakta...
G.D.O yani Genetiği Değİştİrİlmİş Organizma lı olmuş en son...
245947
Diğer ülkelerde hayvan yemi olarak tüketilen ama bizde unu yapılıp değişik şekillere sokulup _ mısır nişastası, mısır şurubu (sıvı şekeri) gibi genlerden genlere geçişi sağlanmış...
Dünyanın en büyük mısır üreticisi Mosanto firmasına görev olarak verilmiş.
Kuruması için değil kurutulması! için asılmış...
Zeytinlibahçe
16-09-2011, 10:02
Halil bey sabah sabah 12 den vurdun.
Bu konuda yeterli çoğunluk oluşturmakta zorlanıyoruz.
Bu satırları okuyan herkesden daha bilinçli olmalarını, kampanyalara destek vermelerini rica ediyorum. Konu son derece önemli.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=859244#post859244
Zambia Kadar olamadık (http://blog.meyvelitepe.org/2011/09/13/lutfen-zambia-kadar-olalim/)
BT11 genleri mısır hakkında bilmediklerimiz (http://dogasever.wordpress.com/2011/09/14/bt11-genleri-degistirilmis-misir-hakkinda-bilmediklerimiz/)
Halil Önen
17-09-2011, 09:47
246164
Teşekkürler Sn. Mrduran. İlk tohumu aldım keyfim yerine geldi.:)
(diğer sayfaya resim ekleyemedim, buraya yazdım.)
Saygılar
TaşevliBahçe
17-09-2011, 12:39
246164
Teşekkürler Sn. Mrduran. İlk tohumu aldım keyfim yerine geldi.:)
(diğer sayfaya resim ekleyemedim, buraya yazdım.)
Saygılar
Hayırlısı olsun , başlangıç olduysa gerisi kolay artık , başlamak bitirmenin yarısıdır.. Teşekkürler Sn. Mrduran .
Halil Önen
18-09-2011, 22:22
239012
Hünnaplar arasından...
239013
Tek bedende hızla büyüdüler...
246459
Önde hünnap ağacı...
246460
arkasında çileğin altın olanı...
246461
Her ikisi de...
Kanında şeker olanın canını çekecek gibi görünüyor.:)
seyyah53
21-09-2011, 13:44
Halil abi merhaba..
Bu uzumleri calma isini anlamadim yani gece birileri geliyor 2 ton uzum calip gidiyorlarmi hic kimse bunlari gormuyor mu?
Halil Önen
23-09-2011, 12:14
Halil abi merhaba..
Bu uzumleri calma isini anlamadim yani gece birileri geliyor 2 ton uzum calip gidiyorlarmi hic kimse bunlari gormuyor mu?
247400
Üzüm 6 ya da 7 günde kurur. Sergiden kaldırılmasına bir iki gün kala 4 kişi yarım saatte 2 ton üzümü sıyırıp kasalar koyup komyonete atıp gidebiliyor.
Herkes üzümünü bekliyor ama yarım saatlik bir boşluk _ ki bunu bir kişi gözlüyor olamalı_ bir zayıf anlık çalınmaya yol açıyor.
247404
Bu yıl Menemen ve Belen köyü arasına Gediz nehri üzerine köprü yapıldı ve yol asvaltlandı.
Yola sıfır olan üzüm bağları sanki talan edildi. Bir iki dakika içinde..Her geçenin bir poşet topladığını düşünün. Bir iki salkıma göz hakkı denir kimse bir şey demez.
Yola yakın asma sıralarına kaolin attık. Ne yapacaklar diye. :)
Tarla sahibi 'ne yapıyorsun onlar zehirli' dediğinde bile 'olsun bize bir şey olmaz, sen hakkını helal et' diyenler bile oldu.:)
Halbuki; tarla sahibi oradaysa 'bereketli olsun' dediğinde birkaç salkım taze üzüm ya da bir iki kg. kuru üzüm dolduruverir. Para istemez versen bile almaz.
Ya da 5 10 sepek üzüm kesiver _yardım et_ bir sepek üzümü al git.:)
Ya da çok istiyorsan pazar fiatının çok altında üçret ödeyerek de alabilirsin.
Yoksa 'yumurta çalmak ile tavuk çalmak arasında hiç bir fark yoktur' der köylü...
Saygılar
seyyah53
24-09-2011, 23:03
Ne diyeyim ki bizim meslekte hayvan calani gorduk,duyduk iyi bilirim fakat uzum u ilk kez duyuyorum...yazik desem ne ise yarayacak...
Bazı yazılarım da toplumun zihniyeti bozuldu dediğimde, bazı arkadaşların hoşuna gitmiyor.
Peki siz hiç duydunuz mu?
Ceviz kalemi hırsızlığını.
Bayram sabahı herkesin bayram namazına gittiği bayram namazını kılıp herkesle bayramlaşmak herkesle selamlaşmak dinimizin gereklerini yerine getirelim düşüncelerindeyken, birileri de senin ağaçlarındaki kalemlere göz dikmiş, ona bayram orada, adam bayram namazına gideceğine nasıl olsa herkez namazda deyip, arkadaşımın bahçesine giriyor ve tüm ağaçlardaki kalemleri (filizleri) kesip alıyor.
Bu nasıl bir zihniyettir ki, haram helal bilmez nasıl bir toplum olduk ki, herşeyi mübah olur gördük, işte halil beyin dedikleri.
"olsun bize bir şey olmaz, sen hakkını helal et' diyenler bile oldu."
Yani sen ister helal et, ister helal etme ben alıyorum arkadaş demek gibi bir şey.
Hani bir söz var, üzüm üzüme baka baka kararır, bu toplum nereye baktı da bu hale geldi?
Bazen ayağımdaki don duruyormu şüphelerine kapılır oldum.
Sayın Lilium; Çok hoşsunuz, ailecek okuyup güldük traji komik halimize.
Burada yollarda, parklarda, her yerde belediyenin diktiği dolu dolu imrenilcek düzenlemelerle güzel çiçekleri görüp gözümüzü gönlümüzü şendiriyoruz. Bazen düşünüyorum iyi ki çalmıyorlar bunları diye. Yoksa belediye habire uğraşır dururdu.
Duydum ki tohum yapmaya başladığında gelen geçenler, tohumlarını alıyorlarmış. Belediye de çiçekler geçince söküp mevsime göre yenilerini ekiyor zaten. Şimdi belediye bir güzellik daha yaptı nostaji bitkilerimizi yeniden yaşatalım diye kampanya başlatmışlar. Çoluk çocuk ayrım yapmaksızın, standa gelen herkese başta sardunya olmak üzere bi çok çiçek dağıtıyorlar. Böylesi daha güzel değil mi? İnsanlar mutlu, belediye mutlu...
Yaklaşık bir buçuk senedir araziyi aldığımız köye gidip geliyoruz. Bize sınır komşu olan tarla ve bahçelerde incirler oluyor, yerlere dökülüyor. Bize de sahipleri komşular, incirlerden toplayın bari size faydası olsun , biz her zaman toplamıyoruz dediler de anca ikna olduk. Eşim benim hanım karşı gelir demiş te, yahu hanımına da ayrı mı söyleyelim demişler. Sonra söylediler de... Bu vesile ile bir kaç seferdir topluyoruz. Ben yine de eşime, ne yapıp yapıp biz de komşuya bir şeyler ikram edeceğiz diyorum.
Biz Allah korkusuyla, Rabbimizi kızdırıp elimizdekileri kaybetme korkusuyla büyüdük.
Çalanlar ne ile büyüdü ki acep..?
Halil Önen
27-09-2011, 00:54
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı
insanın...
''Nereden çıktın bu vakitte'' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan
fırladığında;
gözünün dilini' bilmeli; dinlemeli sormadan, mütemadiyen dikilen vefalı bir
ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen her daim onun orda durduğunu
hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesinde
yaslanabilmeli, kavuklarında saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları.
...dalları bitkin başına omuz, yaraları kanayan ruhuna merhem
olmalı...
En masum sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp
göstermelisin;
gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli,
yanlış anlamayacağını bilmeli. Alkışlandığında değil sadece, asıl
yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde,
sövdüğünde de bunu iyilikten olduğunu bilmelisin, 'hak ettim'
diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana sendan çok güvenen bir sırdaş...
Göz bebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Sen ağladığında, onun gözlerinden gelmeli yaş...
+++
Böyle bir dostum var benim.
Pek sık görüşmesemde hep yanımda olduğunu bildiğim, yalansız riyasız
dertleşebildiğim.
Kuşağımın en iyisiydi hilafsız...
Beraber okuduk, birlikte koştuk son 20 yılın amansız parkurunu...
Katılasıya ağladık, doyasıya güldük yol boyu...ekmeğimizi ve
acılarımızı bölüştük. Çocuklar doğurduk, büyükler gömdük.
Sonunda yara bere içinde oraya buraya savrulduk.
Buluştuk geçenlerde...
Bitaptı; kayan bir yıldız kadar ışıltılı, bir o kadar yorgun:
''N'apıyorsun'' diye sordum.
''Seyrediyorum'' dedi; '' çaresizce, öfkeyle, şaşkınlıkla ama sadece
seyrediyorum''
Seyrettiği; kuşağımızın en kötülerinin, pespayelik yarışında ipi ilk
göğüsleyenlerin zirveye hak, kazanmalarındaki akıl almaz garıplikti.
İyiliğin ve ustalığın bu kadar eziyet gördüğü, kötülüğün ve
yeteneksizliğin bunca ödüllendirildiği bir başka coğrafya var mıydı
acaba?
Okuldaki ideallerimizden, gençlik çoşkumuzdan söz ettik bir süre;
tozlu raftaki bir kitabı yıllar sonra merakla karıştırır gibi...
Ülkemizin kaderini değiştirmeye azimliydik mezun olurken; lakin
karanlığa boğmaya yemin ettiğimiz ülke, karanlığa boğmuştu bizi...
Pazarda görsek tezgahından meyve almayacağınız adamların
cendersinde bir ömür geçirmiş, tünelden çıkış sandığımız ışığın,
üstümüze gelen kamyonun farı olduğunu çok geç fark etmiştik.
Velhasılı ne sevebilmiş, ne terk edebilmiştik.
Krizde geçmişti bütün gençliğimiz; ve şimdi çocuklarımıza tek
devredebildiğimiz, çok daha ağırlaşmış bir kriz...
'' İşte' diye iç geçirdi kadim dostum, ... bunları seyrediyorum bir
kenardan sesizce...''
+++
İşte en çok da böyle zamanlarda bir dostu olmalı insanın...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen
bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle
kenetlenmeli elleri...
'' Parkurun bütün zorluğuna rağmen dostluğumuzu koruyabildik,
acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız'' diyebilmeli...
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda
yazdığımız kısa ama ümitvar bir yazıyı, yüreğe benzer bir taşa
bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz;
'' Bunu da aşacağız!
imza: Bir dost!...!
Can Yücel
(Yıllar sonra tekrar buluştuğum kadim dostuma saygılarımla...):)
Ozi'nin Bahçesi
27-09-2011, 09:38
Halil Abi,
Güzel bir yazı, daha güzel olan ise böyle bir DOSTunuzun olması.
Ne mutlu size.Dileğim çok uzun yıllar sağlık ve mutlulukla ve özlemini duyduğunuz/duyduğumuz , terketmeden, severek yaşadığımız günleri görmeniz/görmemiz.
Saygılar,selamlar..
Halil Önen
28-09-2011, 11:18
Halil Abi,
Güzel bir yazı, daha güzel olan ise böyle bir DOSTunuzun olması.
...
Teşekkürler Ozi' nin bahçesi.
Yaşlanmaya mı başladım ne...
Değerli dostum muttalip bey (mttb, sitemizin üyesi) aradı;
'dostum Can' ları karıştırmış olmayasın, şiir Can Dündar' a ait değil mi? '' diye sordu.
Bir yere bir zamanlar yazmış altına Can Yücel demişim.:)
Ama kendimi af ettirmek için bir şiir daha yazayım dedim.:)
..........................................
Bir eşi olamalı insanın!
Sabah yolcularken işine, içi acımalı, daha yollardaken özlemeye başlamalı.
Seni şimdiden özledim!
...
...Akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla.
Gözleri yollarda kalmalı ve kapıyı çalmadan açmalı.
Aşkla karşılamalı, hasretle sarılmalı boynuna, özlemle koklayıp, öpmeli,
Yıllarca uzak kalmışcasına! Her günü bir başka olamalı
Yaşamın, bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında,
Verdiği hiç bir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı,
Daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.
Mutluluk saçmalı etrafına.
Bir eşi olmalı insanın,
Cennetten köşe almışcasına sevdiği,
Sakındığı, bakmaya kıyamadığı...
Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı,
Çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı!
Can Yücel.
Halil Önen
28-09-2011, 11:57
...
Bize sınır komşu olan tarla ve bahçelerde incirler oluyor, yerlere dökülüyor.
...
Olgunlaşmış, yerlere dökülmüş incirleri topluyorum. ('burut' diyoruz)
Güneşte üç beş gün bekletip iyice kurumasını sağlıyorum.
Bir büyük kapta suyu kaynatıyor içine bir tutam kekik atıyorum.
Sepete koyduğum kuru incirleri kaynayan suya beş, on defa daldırıp çıkarıyorum( (buna da bandırma diyoruz)
Sonra onları bir temiz betona ya da beze seriyor tekrar kurutuyorum.
En son diziye getiriyor bir bez torbaya dolduruyorum. Bir süre sonra üzeri şekerleniyor.
Kışın, arasına badem, ceviz sıkıştırıyor... bir kaç tane atıyorum. :)
Bunu köyde birileri yapıyor olmalı Sn. Uzaylı... İzmir'in köylerinde de gelenektir.:)
Saygılar
Halil Önen
28-09-2011, 13:01
Budaması gelmiş. Tek beden istiyorum. Benim dediğim olmalı...:)
238993
Yarım metre gibi olunda iki dal bırakacağım. İki ana dal. Bu dallarda da koltuk alması yapacağım.
238994
Onun kırılgan yapısının yerden çok sürgün ile sorun olacağını düşünüyorum.
Şimdiden iki dal olmaz...
239000
Birini keseceğim...
239001
Buralarda sık dallanma meyve verimini düşürür diye düşünüyorum.
239002
Ve koltuk alması yapacağım. Şimdiden. Koltuk alma şart. Meyve ana dalda oluşmalı, koltukta değil, yoksa verim düşür ve meyve küçük kalır iyi beslenemez.
( Bilmiş gibi yaptığıma bakmayın, ilk defa yetiştiriyorum ve sadece tahmin ediyorum. Diğer yetiştirdiklerimden yola çıkıyorum. Elimin boş dönme ihtimali saklıdır. Ya da bir elim görür diğeri görmez.:) )
devam
248524
Büyüdüler... Bazı dalları ve yaprakları temizledim diplerinin açık olmasını istiyor.
248526
Eridiler...
248527
Bir küçük torba şiftah yaptık.:)
248528
Ama bir sorun var gibi...
Kabukları sararmış ve kolay kopmasına rağmen içleri hala yeşil. Koparıldıktan sonra beklemeli mi acaba daha erimisi için?
Normalden küçük görünüyor ilk meyveleri olduğundan mı acaba?
MeyveliTepe
28-09-2011, 13:15
Bir terslik var. Dış kabuğu kuruduğunda içi sapsarı olmalıydı.
Halil Önen
28-09-2011, 13:25
...
Ama bir sorun var gibi...
Kabukları sararmış ve kolay kopmasına rağmen içleri hala yeşil. Koparıldıktan sonra beklemeli mi acaba daha erimisi için?
Normalden küçük görünüyor ilk meyveleri olduğundan mı acaba?
248538
Bu çilekleri dün Belen Köy kahvesi önünden geçerken uğrayan 'Egetropital' verdi. Paylaşılsın diye. Öyle yapacağım.:)
Altın çileğin kırktan fazla çeşidi olduğunu...
248539
ve deniz seviyesinden en az 500 m. yüksekte daha iyi ve verimli yetiştiğini, sıcaklardan etkilendiğini verimin düştüğünü söyledi..
Bunu niçin de bizim köyün 10 km. yukarısında Çukur köy' de yetiştirmek istediğini...
248540
Ben bir karşılaştırma yaptım.
248541
Yarıya yakın irilikteydi yetiştirdikleri altın çilekleri... Halbuki geçen yıl tarım fuarından almış, çoğaltmıştım
Belki ilk meyveleri küçük oluyor diye tesellideyim şimdilik.:)
Bitki üzerinde biraz daha kalmalıydı, biraz erken koparılmış.
248543
Bir ikincisi, bu yıl yazın geç gelmesinden dolayı tam bir gelişme gösteremediler tam bir meyvaya yatamadılar, bulunduğumuz aya bakınız eylül sonu geldi daha doğru dürüs olgunlaşma bile yapamadılar, geçen yıl temmuz ayında olgunlaşmışlardı, bir o kadarından fazlası da kışa kalıp kırağılardan gitmişti.
248544
Sayın Halil Önen;
Çok sağolun inşallah. Sayenizde herşeyi öğrendik. Bilgi dağarcımız taştı.
Her şey açık yürekliliğiniz ve paylaşımcılığınız sayesinde.
Tek eksiğimiz kaldı: pratik.
Oda kolaydır sanırım. Pençe vurup, bandırıp, gülleci bulamacı hazırlayıp, çapalalayıp, budayıp, yazgıya serip, malçlayıp, ilaçlar hazırlayıp Allah In izni ile ürünlerimizi alacaz.
Anlamadığım konu 30 yıl bekleme sorunu. Şart mı bu tecrübeler. ))
Yanlış tuşa bastım. Erken gitti mesaj.
Saygılarımla.
Sayın Halil Önen:
İfadenizde yer bulan ''Yarım Yörüklülüğünüz'' ile bilirsiniz ki:
Atalarımız yanlış yapmamışlar. Köy merkezlerindeki toplanma yerleri (Sonradan kahvehane adını alan yerler) bu amaçla yapılmış gibi sanki. Güncel sorunları oturup görüşmek, tarihin akışında ezelden gelen, genleri tarafından süzülüp kendilerine gelen tecrübeler ışığında, ortak çözüm bulmak.
Tarla, Savaş, Barış, Dostluk, Evlenme, Misafirlik vs.
Güzel bir örnek sunduğunuz için çok teşekkürler. Siz, pek te sevmiyosunuz gibi övgüyü, ama ben ettim bi kere.
Saygılarımla lütfen.
GümeTepe
29-09-2011, 10:04
Halil bey bugün üyeliğimizi müdürün bahçesinde kutluyoruz, davetlisiniz.
Halil Önen
29-09-2011, 10:11
Bir terslik var. Dış kabuğu kuruduğunda içi sapsarı olmalıydı.
Hafif çekince kopuyordu, bu olgunlaştığını gösteriyor diye düşündüm. Yeşil olan çeşidi var mı bilemiyorum.
Ya da hasattan sonra erime/sararma devam eder mi?
Halil Önen
29-09-2011, 10:17
Bitki üzerinde biraz daha kalmalıydı, biraz erken koparılmış.
248543
Bir ikincisi, bu yıl yazın geç gelmesinden dolayı tam bir gelişme gösteremediler tam bir meyvaya yatamadılar, bulunduğumuz aya bakınız eylül sonu geldi daha doğru dürüs olgunlaşma bile yapamadılar, geçen yıl temmuz ayında olgunlaşmışlardı, bir o kadarından fazlası da kışa kalıp kırağılardan gitmişti.
248544
Ben biraz geç kalmıştım dikimde belki ondandır.Biraz daha üzerinde bekleteyim.
Halil Önen
29-09-2011, 10:30
... Siz, pek te sevmiyosunuz gibi övgüyü, ama ben ettim bi kere.
Demişsiniz;
Kabul ettik gitti...;)
Ancak bu konuda (Ağaçlar. net çalışmaları ve UBYİ ) tevazu göstermeyeceğim. Doğruya doğru... Doğru söyleyeceğim. Doğru işler yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.:)
Destek verdiğiniz takas tohum paylaşımı da bunlardan biridir, sizde övgüyü hak ediyorsunuz.
Saygılar
Halil Önen
29-09-2011, 10:41
Halil bey bugün üyeliğimizi müdürün bahçesinde kutluyoruz, davetlisiniz.
Hemen geliyorum. Sardalye zamanı mıydı? ;)
Güme Tepe Aliağa' nın bir yerinde ama sizin sayfanız nerede?
Bu kadar verimli zeytin yetiştiren ve yemeklik zeytin kuran bir müdüreden öğreneceklerimiz çok şeyler var...
Hoş geldiniz Güme Tepe.
Saygılar
GümeTepe
29-09-2011, 10:59
sağol Halil Ağbi. hep birlikte daha güzel işlere.
idris şenol
10-10-2011, 20:15
sn halil bey kuru fasulyeler kırmızı örümcek illetinden hasarlı olarak atlattı
son durumu bu
ilk kuru fasulye denemem önceki sayfalrda ilk ekim halleri mevcut ordan ilgilen arkadaşlar baka bilir
ayrıca uyb idris şenolun bahçesinden takip edebilirsiniz
Halil Önen
11-10-2011, 00:33
sn halil bey kuru fasulyeler kırmızı örümcek illetinden hasarlı olarak atlattı
...
Yine de iyi görünüyor.
Kırmızı örümcek için üretici çok yoğun zehirli ilaç kullanıyor. Yumurtaya ve ergine iki ilacı karıştırıp kullanıyor.
Halbuki bu kullandığı ilaç ve sıklığı kadar gülleci bulamacı kullansa kırmızı örümcek olmaz.
Birde sanki fasulyeleri çok sık dikmiş gibisin.
Bereketli olsun.
Halil Önen
15-10-2011, 21:39
Böyle başlamışlardı hayata...
251287
11 yumurta ve 11 yaşam. Başlarında bir anne...
Hızla büyüdüler, 2 dönümden fazla tarlanın börtü böceği yetmedi elli asmanın üzümlerini yemelerine kimsenin sesi çıkmadı.
251288
1 kg. emayı 10 lt suya koydum. 20 kg. iri kepeğe fısfısladım. Yani em bukaşi yaptım. İki günde bir kocaman avuç verdim. İlk defa deniyordum. Hiç biri hastalanmadı. Tüyleri pırıl pırldı. Em bukaşiye yorduk...
251290
Trapzon hurmasına dagalamasına göz yumdum.
251291
Altın çileklerin kuruyan kabuğunun sırrını çözdüler. Onlarla paylaştık.
devam...
Halil Önen
15-10-2011, 22:19
Bir gün önce tarlada kaldım. Her şey yolundaydı.Avcı bir arkadaşım 'senin tarlanın yanında bir tilki bağırıyordu, duydun mu' dediğinde;
'Tilki bir avcı ben de _40 yıldan fazla_ avcıyım avcıyım, birbirimiz tanırız. Avcı avcıdan anlar' dedim. ' Avcı aç ise anlamaz dedi'...
Uyarı uyarıdır daha çok önlem alındı. Ve Aliğa'ya _ köyden 25 km. uzakta_ yolculuk yapıldı.
251292
Sabah hanım uyandırdı. Annem haber vermiş. ' Sana üzücü bir haberim var, bir şeyleri kaybettik' dedi...
'Yerine gelecek bir şeyse sağlık olsun' dedim. ' Yerine gelir ama aynısı olur u bilmem' dedi; gözleri ıslak, ağlamaklı...
Hemen tarlaya koştum...
251298
Burada tam bir katliam yaşanmış. Tam bir soykırım...
251299
11 yetişkin piliç ve anneleri yok. Mısır, buğday ile elleriyle beslediklerinin ardından; ' kör olmayasıca bir tane bile bırakmamış ' diyen annemin ağladığını duyuyorum uzaktan...
251300
Ve bilgisayara dosyalanmış 'tavuk sayfası' siliniyor... Anlar acı içeriyorsa küllenmeye bırakılmalı...
251302
Bunu bir yere yazıyorum. Hem de tükenmez kalemle...
Halil Önen
15-10-2011, 23:03
Bu çiçeği tesadüfen terk edilmiş bir yerleşim yerinde buldum.
251304
Sn. Metetern 'Ankara çiğdemi' demiş ama emin değil galiba...
251305
Soğanlı bir çiçek. Kokusu yok sanki.:)
251306
O kadar çok ki;
ne kadar değerli bilmiyorum. Bu yıl geç kalınmış, gelecek yıl için soğanlarını kazıp isteyenlere dağıtmaya değer mi bilemiyorum. Ama ben bir kaç tanesini kendime taşımayı düşünüyorum.
( Sn. Güngör Salman'ın dediği gibi; sternbergia Lutea olmalı...)
MeyveliTepe
15-10-2011, 23:56
Tavuklarınız için üzüldüm. Çok da güzellermiş. Her biri ayrı bir kişilik oluyor. Bizim bir pilici hasta olduğundan şüphelenip ayırmış, boş kompost kabinlerinden birinin üstünü kapatıp, çok da korumalı olmayan bir şekilde koymuştum. Bir kaç hafta oradan kaldıktan sonra bir gece iz bile bırakmadan yok oldu. Sansar aldı muhtemelen.
Bizim buralarda tilki, sansar çok dolaşır. Bu yüzden kümeslerde parmak geçecek delik bile pek bırakılmaz. Kazara bir delik kalırsa er geç mutlaka geliyorlar :((
Halil Önen
16-10-2011, 00:05
Tavuklarınız için üzüldüm. Çok da güzellermiş. Her biri ayrı bir kişilik oluyor. Bizim bir pilici hasta olduğundan şüphelenip ayırmış, boş kompost kabinlerinden birinin üstünü kapatıp, çok da korumalı olmayan bir şekilde koymuştum. Bir kaç hafta oradan kaldıktan sonra bir gece iz bile bırakmadan yok oldu. Sansar aldı muhtemelen.
Bizim buralarda tilki, sansar çok dolaşır. Bu yüzden kümeslerde parmak geçecek delik bile pek bırakılmaz. Kazara bir delik kalırsa er geç mutlaka geliyorlar :((
Sağ olun.
Aslında sansardan korkuyorduk. Bir az da önlemi onun için aldık.Tilki pek uğramıyordu ama onu da düşündük. Hatta bir kaç defa kümesin ağzını bütün gece açık bile unutmuştum.
Kapağı kırıp, çelik teli _ sanki kerpetenle gibi_ parçalamasını akıl erdiremedik.
MeyveliTepe
16-10-2011, 00:12
Çelik teli tek kat bile olsa kesmesi çok güç. Kenarından mı sökmüş?
Zeytinlibahçe
16-10-2011, 09:42
Halil bey geçmiş olsun.
Menemen Helvacı da istediğin kalınlık ve genişlikte galvaniz kümes teli ören bir kaç yer biliyorum. Daha iyisini yaparız.
MeyveliTepe
16-10-2011, 10:34
Mümkünse kaynaklı tel kullanmalı ki, bir göz açıldığında çorap söküğü gibi gitmesin.
Geçmiş olsun, tavuklarınız da hakikaten güzelmiş.
(Bu çiğdemlerden benim bahçemde de, köyün tepelerinde de çok miktarda var.)
Halil Bey, çok üzüldüm; geçmiş olsun.
TaşevliBahçe
16-10-2011, 16:48
Halil bey geçmiş olsun ,
Tavuklarla ilgili çok güzel bir hikaye okuyorum derken ; hikaye birden felaket haberine döndü. Gerçekten hazmetmesi zor bir olay , tekrar geçmiş olsun diyorum .
senin canın sağolsun.
saygılarımla ,hoşçakal...
Geçmiş olsun halil bey, üzüntümü ifade edemiyorum, olmuş yapacak bir şey yok.
Avcı avcıyı anlar ne yapılması gerektiğini bilir.
Geçmiş olsun Halil Bey;
Bence de gelincik ya da sansar. Tilki, aşağıdan tünel açar diye bildiğim. Başıboş aç köpekler olur mu ki acaba? O kadar evrim geçirdiler mi? Köyde, tavuklara saldıran köpekleri, kuduruk diye anında vururlardı eskiden.
Siz vaz geçmezsiniz. 15 tane tilkiye, 35-40 tane de kendinize ayırırsınız bundan böyle.
Kolay gelsin inşallah. Sizin gibi rahat bakmaya çalıştım.
Annenizin ellerinden öperim, Cümleten Saygılarımla lütfen.
fatma sunay
16-10-2011, 17:42
Halil bey çok geçmiş olsun. Nasıl bir duygudur ben çok iyi bilirim. Zamanında bizimde 52 tane tavukla horozumuzu sansar bir gece içinde tarumar etmişti. Sabah annemin çığlıklarıyla yerimizden fırlayıp korkunç manzarayla karşılaşmıştık. Hala zavallı tavuklar gözümün önünden gitmiyor. Annenize hürmetlerimi gönderiyorum...
Sn. Halil Önen; geçmiş olsun. Yaşadığınız duyguyu çok iyi biliyorum ben de. Baharda 12-13 tavuk, çok kısa sürede, aç kalan köpekler tarafından parçalanmıştı, kuluçka makinesinde çıkartıp büyüttüğüm hayvanlar hem de.
Mutlaka güvenlikli kümes yapmak gerekiyor. Ne zaman zarar verecekleri hiç belli olmuyor, son bir haftada 3 kere tilkiyle adeta burun buruna geldim, neredeyse alışacak bana. Tekrar geçmiş olsun.
Sayın Halil Önen,
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede yerine yenilerini gelir.
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Halil Önen
16-10-2011, 20:41
Halil bey geçmiş olsun.
Menemen Helvacı da istediğin kalınlık ve genişlikte galvaniz kümes teli ören bir kaç yer biliyorum. Daha iyisini yaparız.
Evet bu yeri biliyorum. Telin bir kısmını da buradan almıştım. Ama daha korunaklı bir yer yapmak şart odu, kümes için.
Halil Önen
16-10-2011, 20:45
Mümkünse kaynaklı tel kullanmalı ki, bir göz açıldığında çorap söküğü gibi gitmesin.
Evet bu çok önemliymiş. Kaynaklı tel tilki ve başı boş köpekler için çok bir korunma, bunu düşünüyorum.
Halil Önen
16-10-2011, 20:48
Geçmiş olsun, tavuklarınız da hakikaten güzelmiş.
(Bu çiğdemlerden benim bahçemde de, köyün tepelerinde de çok miktarda var.)
Sağ olun.
Bu çiğdemler çok güzel görünüyor. Doğal ortam da mı bilemiyorum bana öyle geldi.Terk edilen bir yerde, gelecek yıl soğanlarını kazıp isteyenlere göndermeyi düşünüyorum.
Halil Önen
16-10-2011, 20:51
...
Tavuklarla ilgili çok güzel bir hikaye okuyorum derken ; hikaye birden felaket haberine döndü. l...
Aslında tavuk yetiştiriciliği ile ilgili güzel bir yazı dizisi düşünüyordum. Nasip olmadı.
Halil Önen
16-10-2011, 21:11
Avcı avcıyı anlar ne yapılması gerektiğini bilir.
Aslında üçlü bir çeteymiş, bir tilki iki vahşi köpekten oluşan. Çok ilginç. Tilki ve vahşi köpek işbirliği. Ve vahşi suçlardan oluşan kabarık bir suç dosyası. Anlatılanlar inanılır gibi değil.
Avcılık hayatlarında yaptıkları tek hata bir avcıya tesadüf etmeleri. (bunu taşıdığı tarihsel genlerinden bilmeliydiler)
Elde var bir...
Halil Önen
16-10-2011, 21:17
Halil Bey, çok üzüldüm; geçmiş olsun.
Sağ olun Sn. Üzüm.
Annemin elleriyle besleyip büyüktükleri için' hadi yediniz de neden işkence yapar gibi yoldunuz, parçaladınız tarlanın yerlerine gömdünüz, bu kadar ne istediniz' sözleri zoruma gitti...
Halil Önen
16-10-2011, 21:28
Bence de gelincik ya da sansar. Tilki, aşağıdan tünel açar diye bildiğim. Başıboş aç köpekler olur mu ki acaba? O
Gelincik ve sansar değil.
Bir tilki önceden girmiş. İki başı boş vahşileşmiş köpek arkasından girmiş. Bir çeşit işbirliği...
Buna benzer vakalar çok yaşanmış çevrede. Ben başıma gelince yeni duydum.
Bu gün sabah tarlanın içinde bir vahşi köpek ağzında tavuk ile görülmüş. Üç yetişkin pilicin kafasını koparıp ayrı ayrı yere gömmüşler. Birini almaya gelmiş. Almış gitmiş...
Ben köy kahvesinde otururken biri daha geldi. Gömdüklerini arıyordu. Ağzı kan içindeydi.
Zaten geleceğini biliyordum...!!!
Halil Önen
16-10-2011, 21:31
Sn. Halil Önen; geçmiş olsun. Yaşadığınız duyguyu çok iyi biliyorum ben de. Baharda 12-13 tavuk, çok kısa sürede, aç kalan köpekler tarafından parçalanmıştı, kuluçka makinesinde çıkartıp büyüttüğüm hayvanlar hem de.
Mutlaka güvenlikli kümes yapmak gerekiyor. Ne zaman zarar verecekleri hiç belli olmuyor, son bir haftada 3 kere tilkiyle adeta burun buruna geldim, neredeyse alışacak bana. Tekrar geçmiş olsun.
Bazen kümesin ağzını açık unuttuğum günler de oldu. Gedizin karşısında ki bu bir tilki ve iki köpekten oluşan çete ilk defa köye bu kadar yaklaştı.
Dediğiniz gibi çok daha sağlam kümes yapmak şart oldu.
Halil Önen
16-10-2011, 21:36
Sayın Halil Önen,
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede yerine yenilerini gelir.
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Sağ olun.
Sn. Meyvelitepe' nin dediği gibi her yetiştirilen tavuk ailenin bir bireyi gibi oluyor.
Arkadaşlar da takılıyor;
'tavukları organik yetiştirmeseydin bunlar başına gelmezdi' diye takılıyor.
Zaten geleceğini biliyordum...!!!
Elde var bir..
Sırasını değiştirdim, ama sonuç sanırım değişmedi:))
Saygılarımla lütfen.
Halil Önen
16-10-2011, 23:19
Sırasını değiştirdim, ama sonuç sanırım değişmedi:)).
Değişmedi....
1+2=3
2+1=3
evet, sıra değişse de sonuç değişmiyor.
Ama (3) bir sonuç. Kesin ve durağan ve de o kadar dogmatik. Genelde duygular ötelendiğinde ortaya çıkıyor.
Aslında;
1+2=1+2 ya da
2+1=2+1 dir.
(ortada (3) yok.)...bu sonuç daha yaratıcı ve ucu açık geliyor bana...
Saygılar efendim.
Müdürün Bahçesi
17-10-2011, 00:10
Sağ olun.
Sn. Meyvelitepe' nin dediği gibi her yetiştirilen tavuk ailenin bir bireyi gibi oluyor.
Arkadaşlar da takılıyor;
'tavukları organik yetiştirmeseydin bunlar başına gelmezdi' diye takılıyor.
Kıymetli arkadaşım ilk önce geçmiş olsun diyeyim,canın sağolsun.Bir avcı bir avcıya böyle yapmamalıydı!Bende tavuk çok kartlaşanlardan o avcılara tuzak hazırlar;)kart tavuk nasıl yenirmiş görür o.Baharın ben sana hakiki Denizli horoz ve tavuğu verip yeni taze piliçler elde ederiz.Anne'ye sonsuz selamlar üzülmesin.
Merhabalar efendim,
Ne diyebilirm ki?
Matematik/gerçek/sonuç = Felsefe ve edebî.. vb. için dahi geçerli.
Güzel ifadeniz karşısında teslim oldum efendim.
Saygılarımla lütfen.
Doğa, 3' ü önüne (-) koyarak algılarsa, tepkisi ne olur acaba?
Zaten geleceğini biliyordum...!!!
Elde var bir..
Sırasını değiştirdim, ama sonuç sanırım değişmedi:))
Saygılarımla lütfen.
Sonuç evet o beklediğiniz sonuç, ifadeler çok şey belirtiyor, ben o 3'lü çetenin yerinde olsam, bırak Köyönünü, Aliağayı, İzmir'i terk ederdim. Yalnız o beklediğniz sonucu Yazarımız buraya yazar mı, yazmaz mı bilemiyorum?
Halil Ağabey, gerçekten üzüldüm, geçmiş olsun.
:))
Sayın Zafersu; Bende inanıyorum çözüm bulacağına. İhtimal mi acaba dedim sadece. Halil bey' den korkan köpekler, başkalarının tavuklarına mı gider, doğa; köstebekleri mi arttırmak ile cevap verir..vb.(Tilki, kurt, sansar..düşünmek bile istemiyorum)
Saygılarımla lütfen.
Çok sevdiğim saydığım uygulamasını aynen uygulayacağım Halil Bey' e ithaf..
Halil Bey çok geçmiş olsun.
Arkadaşlar da takılıyor;
'tavukları organik yetiştirmeseydin bunlar başına gelmezdi' diye takılıyor.
Belki de doğru ??
Tatilimizin bir kaç gününü geçirmek için uğradığımız küçük bir tesis var, özellikle bahçesi için gidiyoruz.
Bir gün işletme sahibi bahçe kapısının yanında bir işle uğraşırken, şeftali satıcısı gelmiş, işletmeci Bey de "Asya'ya gösterin, o anlar." diyerek buyur etmiş. Satıcı içeri girmiş, bakmış bir bayan oturuyor (O da işletme sahibi ) "Asya Hanım, bu şeftalilere siz bakacakmışsınız" demiş. Kadıncağız şaşırmış, "Asya ben değilim, buradaki at" demiş. Birbirlerine bakakalmışlar. Asya'ya şeftali uzatmışlar, at iştahla kasaya yanaşınca İşletmeci Bey "Tamam alıyorum." demiş. Tarım ilacı olan meyveye bu kadar iştahla yaklaşmıyormuş Asya.
Belki sizinkiler de bu kadar doğal olmasaydı, bu kadar çabaya gerek duymazdı haydutlar.
En dokunaklı da annenizin üzüntüsü geldi, tekrar geçmiş olsun.
Sayın Halil Önen; Geçen gece tavukların akibetini anlattığınızı ilk okuyanlardandım belki. Çok üzüldüm. Ama klavyede bir sorun vardı tuşlar basmadığından bir türlü üzüntümü ve geçmiş olsun dileğimi yazamadım. Derken dün de mouse veda etti. Ne olduysa bu aralar?
Oğlanın klavyeyi ve mouse'u istedim oğlan naz etti. Babası oğluna bağ vermiş, oğlu bir salkım üzümü vermemiş hesabı. Bugün ikna ettim de yazıyorum.
Yazınızı okuduğumda gerçekten çok üzüldüm. İçten üzüldüğüm zaman burnum sızlar, gözlerim dolar... Annenizin üzüntüsünden inanın burnum sızladı. O derece etkilendim. Ne de olsa hepsi bir can ve hepsinin huyları bile apayrı, bağ kurduğumuz kendi ellerimizle büyüttüğümüz canlılar...
Eşime bahsettim, Halil Önen'in kümesine tilki gelmiş, tavuklar mahvolmuşlar dedim. Eşim de tavukların akibetine çok üzüldü. Meğer sizi tanımıyormuş, üyelerin bahçelerinde olmadığınız için gözünden kaçmış. Halbuki ben hep yaptıklarınızdan bahsediyordum. UBYİ de takip ettiğim ve çok şey öğrendiğim üç kişi var. Halil Önen ve Lilium ve Meyvelitepe dedim. Karakter olarak ta çok iyi insanlar olduğunuzu bahsetmiştim... İnsanların ruhu yazılarına yansıyor. Ona dayanarak söyledim.
Eşim Meyvelitepeyi önceden biliyordu. Sayın Liliumu ceviz soyma makinesi ile öğrendi. Bayağı bir inceledik. Kendisi bizim gözümüzde bilim adamı gibi değerli. Yaptıklarına gıpta ile baktık. Eşim, sizin sayfalarınızı da inceleyince harikaymış, tam kafa dengi insanlar dedi. Burada açık açık yazdım diye kızar mı bana bilmem ama gerçekten aranıza katılmak gibi ( bilgi alışverişinde) bir hevesi var. Bu aralar ısrarla bahçeyi paylaşacağız ve herkes kendi yaptıklarını yazacak. Ben de insanlarla iletişim kurmak istiyorum diyor. Ne yapsak acaba? Kendime bir rakip mi çıkıyor.;)
Latife bir yana size geçmiş olsun diyorum. Tavuklarla yeniden bir başlangıç yapmanızı ve bizi bilgilerinizden mahrum bırakmamanızı diliyorum.
Alacağınız yeni önlemlerle siz her şeyin üstesinden gelirsiniz. Kolaylıklar diliyorum. Sağlıcakla Kalın... Annenize de ayrıca hürmetler...
ayazkentli
18-10-2011, 14:43
Sevgili ağbimiz Halil bey, çok geçmiş olsun.
Bahçenin sevimli bekçilerinin akibetini okuduğumda, aklıma annemin binbir zahmetle yetiştirdiği tavuklarının, gelincikler tarafından kaç kez katledildiği geldi.
(Siz büyük ihtimalle biliyorsunuzdur, buralarda geliciklere "Aslı Gelin" derler).
Gelinciklerin yaptığı katliamın bir kötü tarafı da, öldürdükleri tavuk ve piliçleri yememeleriydi. Boğarlar ve dalga geçer gibi oraya yan yana sıraya dizip, öylece bırakırlardı. Kaç kez şahit olmuştum bu olaya.
Galiba yeni bir tavuk kolonisi kuracaksınız. Şimdiden kolay gelsin.
(O tilki, çiftçi Halil ağbi ile karşılaşır ama avcı Halil ağbi ile karşılaşmaz umarım).
Mete Tiren
18-10-2011, 17:40
Abi çok geçmiş olsun insan ne tavuğunda ne etinde ne de yumurtasında ama yem verdim kahrını çektim bir tavuk dahi olsa insanda alışkanlık yapıyor insanın üzüldüğü noktada tam olarak bu oluyor.
Ama ne olursa olsun abi kendimize dikkat etmek lazım sen varsan tavuklar var sen yoksan ne tavuk ne hayat ne yaprak hiç hiçbirşey yok bunu unutmamak lazım abi saygılarıma
Halil abi çok üzüldüm.Tabiatta o kadar hayvan varken hazıra konmalarına çok kızıyorum ama elden birşey gelmiyor.Sadece çok müthiş korunaklı bir yer yapmak gerekiyor.Baya betonerme tuğlalı sıvalı filan bence.
Tabiat o kadar garipki muhabbet kuşu üretiyorum 6 dönüm tarla içine 2 tane 25 m2 lik kulübe yaptık.Çok korunaklı ama bu sefer gelgelelim tarla fareleri ile başımız belada ekonomik sıkıntıdan gaz betonu sıva kaplatmadım onlar da maşallah peynir gibi yiyorlar gaz betonu ve hayvanlarıma zarar veriyorlar.
Yani malımızı düşmanlardan ne yapıp edip korumalıyız.
Halil Önen
20-10-2011, 17:05
....tam kafa dengi insanlar dedi. Burada açık açık yazdım diye kızar mı bana bilmem ama gerçekten aranıza katılmak gibi ( bilgi alışverişinde) bir hevesi var. Bu aralar ısrarla bahçeyi paylaşacağız ve herkes kendi yaptıklarını yazacak. Ben de insanlarla iletişim kurmak istiyorum diyor. Ne yapsak acaba? Kendime bir rakip mi çıkıyor.;) ...
Bilgi yetmez artık harekete geçme zamanı...
Bu tatlı bir rekabet olur, tarlanın yarısı da eşinizin olur... Bakmışsınız ubyi de bahçe açmış hem üretiyor hem satış yapıyor.
Neden olmasın?:)
Kolay gelsin.
tugrulbaba
24-10-2011, 18:19
Halil Abi merhabalar.
Tavuklar için geçmiş olsun. Eşek çalındıktan sonra yol gösteren çok olurmuş hesabı sana ne yapman gerektiği hususunda akıl vermeye kalkışmayacağım. Ar ederim bundan. Bunun yerine bahçemde bir kümes tesis ettiğimde ne yapmam gerektiği hususunda dersimi aldım. Senin musibetin buradaki birçok kişi için önleyici bir ders, bir ibret vak'ası oldu. İstenmeyen bir hadise ama vardır bir hayır demek geliyor elimden.
Altın çileklerin durumu bizde "gök kurudu" hadisesini aklıma getirdi. Ancak genellikle bu olay, soğuk vurmasıyla (erken donlar) vuku bulur. 1200-1400 kök arası ekmiştim bu sene. Ne yalan söyleyim, ilk etapta ticari endişelerle yatıp kalkıyordum. Lakin, yazın geç gelip erken bitmesi temmuz ayında ticari heveslerimin kursağımda kalmasına neden oldu. Vardır bir hayır diyerek bol bol altın çilek yedik, ikram ettik. Toplamda 40-50 kilo toplamışızdır anca. Gerisi geçen hafta yaylayı kış havasının yoklamasıyla "gök kurudu" dediğim hadiseye denk düşürdü meyveyi.
Ben de ya herro ya merro diyerek bu hafta altın çileklerin kaldığı kısmı sürüverdim bir çırpıda. Toprak biraz ağır olsa da pulluğu çekmem demedi traktör.
Şimdi kasım sonunda dikeceğim fidanların yerlerini hazırlama işim kaldı. Burgu yerine arık açar gibi pullukla çizeceğim toprağı. Böylesi daha sağlıklı. Evvela ziraatle görüşmek icap edecek ancak.
Çit kenarlarına böğürtlen ve ahududu getirdim. Dikmedim henüz baharı bekliyorum. Bir de çalı formunda meyveli bitki ne bulursam dikeceğim oralara. Kuzey yamacımı kapatmak için akıl aşındırıyorum şimdilerde. Az da olsa bahçeyi soğuk poyrazdan korur. Gerçi benim bahçede geç donlar görülmez ama olsun...
Halil Önen
03-11-2011, 10:44
Evde Nar Ekşisi yapma zamanıdır. Belki geç kalınmak üzeredir.
25, 30 kg. kadar ekşi nar. Bundan 2,5 kg. kadar nar ekşisi tahmin ediyoruz.
254146
Nar ekşisi 'ekşi' daha doğrusu mayhoş nardan yapılır. Tatlı nardan olmaz. Onun sadece suyu çıkarılır ve içilir.
Nar tam olgunlaşmadan toplanır. Eğer olgunlaşır ve açılırsa ekşiliğini kaybetmeye başlar. Ben savsakladım' hadi topla getir narları dediler', bir az geç kaldım.
Toplanan narlar su dolu bir kapta yıkanır.
254147
Taneler ayrılır. Taneler ayrılmadan sıkılırsa_ bir presle_ kalite düşer. Kabuk ve etsi kısım ayrılmalı.
254170
Altan ve üsten kesilir iki parçaya ayrılır. Sonra hafifçe ezilir. Bu tanelerin iyice ayıklanması içindir.
254171
Burada iki ustadan yardım alacağım. Annem ve ekürisi yengem. :) Yengem bir hafta önce yapmıştı. Şimdi imece sırası onda... Bunlar olmasa ne yapardık. Artık kuşaktan kuşağa tecrübeler geçmiyor. Modernleşen gençlik hazıra koşuyor ya da konuyor. Görenekler görünmez oluyor.
Arka fonda yapmaya çalıştığım küçük bir inşaatım var, araya bu işide sıkıştırdık.:)
Artık ezilmeye hazır. Bunları bir geçirgen çuvala koyup. Ezeceğim. Üzüm ezer gibi. Çizmeleri giyeceğim ve üstüne naylon geçireceğim.
254172
devam...
Halil Önen
03-11-2011, 11:25
254182
Odun ateşi maliyeti düşürür. 4 saatten fazla kaynatılır. Kazanın içine yumruk kadar temiz ve ateşten _sert_ etkilenmeyen bir taş konur. Bu nar suyunun kabarmaması içindir.
254183
Ara sıra bakılır. Daha olmamış...
254184
Şimdi olmuş. Kazanın içinde şıranın köpükleri kızarmaya başlamıştır aslında... Bir tabağa bir kaç damla konur. Tabak yan getirilir. Damla aşağıya yavaş yavaş akar ve tabakta iz bırakır. Bu olgunluk kıvamıdır.
254185
Kazanda böyle görünür.
254186
Çelik tencerede böyle...
Soğuduğunda cam kavanozlara alınır.
Nar ekşisini salatalarda severim. En çok da ekşili kuru börülcede ya da kuru fasulye pilaki de...
Kuru börülce veya kuru fasulye haşlanır. İçine ince kuru soğan doğranır. Zeytin yağı ve nar ekşisi konur.
Afiyet olsun.
Zeytinlibahçe
03-11-2011, 12:57
Halil bey, valideniz ve yengenizin ellerine sağlık. Uzaktan pek anlamam, yakından görmek lazım:)
İlk toplantımızda test ederiz artık:)
Marketten alınan nar ekşisinin içinde neler olduğuna bir bakalım; Elimde meşhur bir markanın şişesi var, okumak oldukça zor, mercekle bakıyorum.
-Glikoz-su-asitlik düzenleyici sitrik asit E330-nar ekşisi özü-karamel E150-doğala özdeş nar aroması
Yok yok devam, görenekleri yaşatmamız lazım.
Halil Önen
04-11-2011, 14:38
Halil bey, valideniz ve yengenizin ellerine sağlık. Uzaktan pek anlamam, yakından görmek lazım:)
İlk toplantımızda test ederiz artık:)
Marketten alınan nar ekşisinin içinde neler olduğuna bir bakalım; Elimde meşhur bir markanın şişesi var, okumak oldukça zor, mercekle bakıyorum.
-Glikoz-su-asitlik düzenleyici sitrik asit E330-nar ekşisi özü-karamel E150-doğala özdeş nar aroması
Yok yok devam, görenekleri yaşatmamız lazım.
Tabii tesk ederiz kaptanım. Bakarsın kıdemsiz müdür ile nar ekşisi yapar Aliağa Ubyi olarak bölüşürüz. Artık bayramdan sonra bir bakalım ekşi nar bulabicekmiyiz.
Halil Önen
04-11-2011, 15:18
Dalında olgunlaşmış incirler_ bu yörede burut denir_ düşerler. Bunlar toplanır sağlamları ayrılır ve güneşte bir kaç gün kurutulur.
Kaynamakta olan suya bir sepek içinde konur. Bir büyük çelik tencerede de olur. Patates cipsi yapar gibi.
Yarım saat gibi kaynatılır. Eğer burutlar çok kurumuşsa yumuşayıncaya kadar bir saat sürebilir.
Daha sonra güneşe seilir ve 4 ya da 5 gün kurutulur.
254388
Bir pamuklu beze konur, sarılıp sarmalanır.
254389
Bir hafta ara ile iki defa kuru bez ile silinir. Teker teker... Valide böyle yapıyor. Daha uzun saklanabiliyormuş. Nedenini sordum. O da bilmiyor. 'Sanki her şeyin bir nedeni olacakmış gibi'; yüzüme baktı.:)
254390
Sanırım bozulmaya sebep olacak sıvının _ şekerli suyun_ bezle alınması olabilir.
Ama zaman içinde üzeri şekerlenecek ve beyazlaşacak. Yani lokum gibi olacak.
Aslında bu sırada üzerine lokum tozu atıp hile bile yapanlar varmış. Bizde yok öyle şey. Boya da yok.
254391
Kış günleri okula giderken Annem bir bir kaç tane cebime koyardı. Soğuk günlerde arsına kavrulmuş badem de sıkıştırırdım. Soğuk ve hatta rüzgar yanımdan geçer giderdi. :p
254392
Orta yaşın sınırında olunca :) 'o' nu daha çok sevmeye başladım.;)
Not: Yemişler_ burutlar_ Değerli dostum Zeytinli bahçenin yerler dökülen ' yahu bunlardan ne yapacağız' dedikleridir. Yediğinde neyi kaçırdığını bilecektir. Gelecek yıl daha çok yapmak için teşvik ve tahrik edecektir. :)
Hülya hanım _ Güme Tepe_ da toplamıştı biraz. Kızlarla oda yapmıştı. Sanırım şekerli suda kaynatmıştı. Ben o yöntemi bilmiyorum. Karşılaştıracağız bakalım hangisi güzel olmuş.;)
Teşekkürler kaptanım.
Saygılar.
Halil Önen
04-11-2011, 19:31
...
Altın çileklerin durumu bizde "gök kurudu" hadisesini aklıma getirdi. Ancak genellikle bu olay, soğuk vurmasıyla (erken donlar) vuku bulur. 1200-1400 kök arası ekmiştim bu sene. Ne yalan söyleyim, ilk etapta ticari endişelerle yatıp kalkıyordum. Lakin, yazın geç gelip erken bitmesi temmuz ayında ticari heveslerimin kursağımda kalmasına neden oldu. Vardır bir hayır diyerek bol bol altın çilek yedik, ikram ettik. Toplamda 40-50 kilo toplamışızdır anca. Gerisi geçen hafta yaylayı kış havasının yoklamasıyla "gök kurudu" dediğim hadiseye denk düşürdü meyveyi.
...
Sağ olun tugrulbaba...
Altın çileklerin üzerine naylon örtü ile kaplamak erken soğuklardan bir süre kuruyabilir ve meyve alma süresi uzayabilir. Ben düşünüyorum üzerini kapamayı ama daha karar vermedim.
Halil Önen
04-11-2011, 19:46
Halil abi çok üzüldüm.Tabiatta o kadar hayvan varken hazıra konmalarına çok kızıyorum ama elden birşey gelmiyor.Sadece çok müthiş korunaklı bir yer yapmak gerekiyor.Baya betonerme tuğlalı sıvalı filan bence.
Tabiat o kadar garipki muhabbet kuşu üretiyorum 6 dönüm tarla içine 2 tane 25 m2 lik kulübe yaptık.Çok korunaklı ama bu sefer gelgelelim tarla fareleri ile başımız belada ekonomik sıkıntıdan gaz betonu sıva kaplatmadım onlar da maşallah peynir gibi yiyorlar gaz betonu ve hayvanlarıma zarar veriyorlar.
Yani malımızı düşmanlardan ne yapıp edip korumalıyız.
Sayın gtatas sağ olun. Dediğiniz gibi iyi korunaklı yer yapmak şart oldu. Muhabbet kuşu ürettiğini yeni öğrendim. Zevkli bir uğraş olmalı.
Çocuklar küçükken bir muhabbet kuşu almıştım onlara. Evin her yerinde dolaşan bir sevimli bir şeydi. Gerçekten evde muhabbete sebep olmuştu. Onu çok sevmiştik.
Sonra yine çocukları isteği ile köpek yavrusu aldık. Çocukların ilgisi ona yönlendi.
Yaz günüydü kuşu balkona aldık, çocuklar. İki gün sonra ölmüştü. Öğrendik ki ilgisizlik ya da ilginin azalması muhabbet kuşun ölüm sebebi olabiliyormuş.
Ayrıca:
Bunu duyduğum iyi oldu, gazbetonu tarlanın bazı yerlerinde tava yapmak için kullanmayı düşünüyordum. Farelerin yediğini bilmiyordum.
Halil Önen
04-11-2011, 20:08
Abi çok geçmiş olsun insan ne tavuğunda ne etinde ne de yumurtasında ama yem verdim kahrını çektim bir tavuk dahi olsa insanda alışkanlık yapıyor insanın üzüldüğü noktada tam olarak bu oluyor.
Ama ne olursa olsun abi kendimize dikkat etmek lazım sen varsan tavuklar var sen yoksan ne tavuk ne hayat ne yaprak hiç hiçbirşey yok bunu unutmamak lazım abi saygılarıma
Doğru söylemişsin Mete'cim, insanda alışkanlık yapıyor. Tavuklara öyle alışıyorsun ki, kesip yemeğe bile kıyamıyorsun.
Bunu kurbanda kesmek için beslediğimiz kuzularda çok yaşadık. Rahmetli babam çocuk gibi beslerdi kuzuyu, sonra kurban edilmesine gönlü razı olmaz, kesileceği zaman başka yere giderdi.
Bizde kurban edilmesine çok üzülürdük, anlam veremezdik. Bunu yaşayan babam son dönemlerde kurbanlık kuzu beslememeye başlamıştı. Dışarıdan alıp bayram günü kesmek kolayımıza geliyordu.
Halil Önen
04-11-2011, 20:19
Sevgili ağbimiz Halil bey, çok geçmiş olsun.
Bahçenin sevimli bekçilerinin akibetini okuduğumda, aklıma annemin binbir zahmetle yetiştirdiği tavuklarının, gelincikler tarafından kaç kez katledildiği geldi.
(Siz büyük ihtimalle biliyorsunuzdur, buralarda geliciklere "Aslı Gelin" derler).
Gelinciklerin yaptığı katliamın bir kötü tarafı da, öldürdükleri tavuk ve piliçleri yememeleriydi. Boğarlar ve dalga geçer gibi oraya yan yana sıraya dizip, öylece bırakırlardı. Kaç kez şahit olmuştum bu olaya.
Galiba yeni bir tavuk kolonisi kuracaksınız. Şimdiden kolay gelsin.
(O tilki, çiftçi Halil ağbi ile karşılaşır ama avcı Halil ağbi ile karşılaşmaz umarım).
Sağ olun ayazketli,
bizde gelincik sorunu pek olmuyor. Ama civcivlere bazen zarar verebiliyor. Gelincik de tam bir katil dediğiniz gibi. Tavukların olduğu yerde yüksek ağaç varsa gelincik tehlikesi genelde oluyor.
Civcivler köyün en güzel ve verimli yerli tavuklarındandı. Ema'lı kepek _ bukaşi_ çok iyi gelmiş iyi beslenmiş hiç hasta olmamışlardı. Suyuna da ema döküyordum biraz.
Evet bir tavuk kolonisi kurmayı düşünüyorum. Doğal beslenen. Öyle bir sistem kurmalıyım ki; tavuklar yanlarına birkaç gün uğramadan beslenebilmeli ve korunabilmeli.
Halil Önen
04-11-2011, 20:27
:))
Sayın Zafersu; Bende inanıyorum çözüm bulacağına. İhtimal mi acaba dedim sadece. Halil bey' den korkan köpekler, başkalarının tavuklarına mı gider, doğa; köstebekleri mi arttırmak ile cevap verir..vb.(Tilki, kurt, sansar..düşünmek bile istemiyorum)
Saygılarımla lütfen.
Çok sevdiğim saydığım uygulamasını aynen uygulayacağım Halil Bey' e ithaf..
Köpekler başkaların tavuklarına gitmişler daha önce. Ovada bir kaç kümesi talan etmişler. Çok başıboş köpek var ovada ama katil olanlar birkaç tane ve çete gibi çalışıyorlar.
İlginçtir tilkilerle işbirliği bile yapıyorlarmış. Başıma gelince öğrendim. Köpeği kovalayan tilki bile görmeye başladık.
Gelecek bahara köye sizi ve Meteyi beklerim. Köyümü seveceksiniz.
Halil Önen
04-11-2011, 20:33
Sonuç evet o beklediğiniz sonuç, ifadeler çok şey belirtiyor, ben o 3'lü çetenin yerinde olsam, bırak Köyönünü, Aliağayı, İzmir'i terk ederdim. Yalnız o beklediğniz sonucu Yazarımız buraya yazar mı, yazmaz mı bilemiyorum?
Halil Ağabey, gerçekten üzüldüm, geçmiş olsun.
Terk edemediler...
Köpeğin biri yakalayıp gömdüğü tavuklardan birini almaya geldi ertesi gün... Son gelişiydi.
Tilki ise benden sonra köye girdi. Yengemin tavuğunu kapmış götürürken ağzından attırmışlar. Ertesi gün yine bir tavuğa boğdu. Bu son boğuşuydu.
Halil Önen
04-11-2011, 20:40
Halil Bey çok geçmiş olsun.
Belki de doğru ??
Tatilimizin bir kaç gününü geçirmek için uğradığımız küçük bir tesis var, özellikle bahçesi için gidiyoruz.
Bir gün işletme sahibi bahçe kapısının yanında bir işle uğraşırken, şeftali satıcısı gelmiş, işletmeci Bey de "Asya'ya gösterin, o anlar." diyerek buyur etmiş. Satıcı içeri girmiş, bakmış bir bayan oturuyor (O da işletme sahibi ) "Asya Hanım, bu şeftalilere siz bakacakmışsınız" demiş. Kadıncağız şaşırmış, "Asya ben değilim, buradaki at" demiş. Birbirlerine bakakalmışlar. Asya'ya şeftali uzatmışlar, at iştahla kasaya yanaşınca İşletmeci Bey "Tamam alıyorum." demiş. Tarım ilacı olan meyveye bu kadar iştahla yaklaşmıyormuş Asya.
Belki sizinkiler de bu kadar doğal olmasaydı, bu kadar çabaya gerek duymazdı haydutlar.
En dokunaklı da annenizin üzüntüsü geldi, tekrar geçmiş olsun.
Atlar gerçekten çok hasas hayvanlar.
Bazen atlar köyün çeşmesinden su içmiyorlardı. Burnuyla suyu karıştırıyor ama içmiyorlardı.
Bunu çok merak ediyorduk.
Bir arkadaşın dikkatini çekmişti; köyün deposuna klor veriliyordu su ve borular temizlensin diye. At klorlu suyu içmiyordu. Ama biz içiyorduk.:(
Akhisarlı
04-11-2011, 21:37
Tavuklar için geçmiş olsun .Av köpeği kırmaları ekip halinde yaparlar bu işi aynen anlattığınız gibi .Tilkinin kusuru 12 de bir .Tilki olduğu için normal bir oran .Keşke biraz empati olsaydı.
Halil Önen
04-11-2011, 22:18
Tavuklar için geçmiş olsun .Av köpeği kırmaları ekip halinde yaparlar bu işi aynen anlattığınız gibi .Tilkinin kusuru 12 de bir .Tilki olduğu için normal bir oran .Keşke biraz empati olsaydı.
Bu biraz zor sevgili Akhisarlı, her tilki ve her köpek bunu yapmıyor, tıpkı her insanın hırsızlık yapmadığı gibi.. Bu köpeklerin insanlara saldırdığını duyar olduk. Birinin kuduz olduğu tespit tespit edildi.
254425
Av köpeğinin kırığı_ sokak köpekleriyle eşleşmesi_ bile olsa bunu yapmıyor.
Halil Önen
04-11-2011, 22:22
.Baharın ben sana hakiki Denizli horoz ve tavuğu verip yeni taze piliçler elde ederiz.
Olur Sayın müdürüm bahara bir koloni kuralım. Şu Denizli horozunu ötüşüne hayranım.
254427
Bazen öyle uzun ötüyor ki nefesi yetmiyor herhalde, poposunu üstüne düşüyor.:D
Halil Önen
04-11-2011, 22:42
sağol Halil Ağbi. hep birlikte daha güzel işlere.
Sevgili Hülya hanım bu yıl sizin yöntem ile tirilyeleri hurma yapmaya başladım.
5 lt. lik plastik kaba zeytin tanelerini koparıp _ tarlada_ içine atıyorum. Küçük çay bardağına _ tam doldurmuyorum bir kaç cm. boş bırakıyorum_ salamura tuzu koyuyorum.
Çeyrek bardak sirke ve çeyrek bardak çiçek yağı koyuyorum.
Yan getiriyor her gün havasını alıyorum. Tamamen değil. İki üç günde bir yuvarlıyorum. Bir ay kadar. Sonra ayda bir yuvarlayacağım.
Geçen yıl yapmıştım ama tuzu biraz fazla gelmişti. İçine nene de mi koymuştunuz?
.................................................. .................................................. ............................
EKLEDİM....
İçine nane mi koymuştunuz diyecektim nene demişim.:)
Demek ki 5, 6 tane defne yaprağı koymuşsunuz. Ben bir tanesine kekik koyayım bakalım nasıl olacak.
Bu şekilde 5, 6 ay gibi gibi oluyor. Kıdemsiz Sn. müdür dipte biriken suyu döküyormuş ama ben hiç dökmedim. Belki dökünce daha iyi oluyordur.
Önemli uyarıdır;
5-6 ay sonra zeytinler plastik kaptan çıkarılır ve geniş bir kaba, güneşe konur. Gölge de olabilir. Dışarıda kalan zeytinler hızla siyahlaşır. Birkaç saat gibi. Sonra bir çay bardağı sıvı çiçek yağına karıştırılır hemen yenmeye başlanır. Bu şekli ile bile cam kavanozu ara sıra çalkalamak gerekir.
Eğer bir gün gibi kalırsa daha buruşuk olur. Bu da benim hoşuma gidiyor.
İlk başlarda kavanoz plastik olmalıdır. Sirke gaz oluşumuna sebep olur patlar. En uygun değil ama kullanışlı kap 5 lt lik su bidonlarıdır.
5 lt lik su bidonun _kabın_ tabanına bakılır. Orada bir üçgen bulunur. Üçgenin ortasında '1' yazar. Bu iyidir. Daha doğrusu 1-2-4-5 iyidir. 3-6-7 rakamlarını görürseniz -kansere açıktır- arkanıza bakmadan kaçın demektir. Sn.Prof.Dr.Tayfun Özkara böyle diyor şimdilik.:)
5 Lt. lik su bidonu 3,5 kg kadar zeytin alır ve hiç yıkanmadan _zeytin suya temas etmemeli_ konmalıdır.
Afiyet olsun.
Sayın Halil Önen;
Burut, ben ve eşimin ilgisini çekti. Pazardan hep onları alırız, dalında kurumuşları. Nar ekşisi için sade/öz tarif çok güzel. Davetiniz, korkutucu gibi. Sizin hızınız karşısında, seyreden gözlerimiz bile afallayabilir, maşallah. İnşallah sakin döneme denk geliriz, yaşımız malûm:)). Bir şeyler bulacağınızdan eminim, ama gene de teşekkür ederim efendim.
Tabiat ve bitki ve hayvan ve ürünleri hakkındaki çalışmalarınızın hayranıyım. Şiirsel operasyonlarınız/anlatımınız ise başka bir keyf.
Kolay gelsin inşallah, anneniz ve ailenize hürmetler. Hayırlı bayramlar dileklerimle.
Saygılarımla lütfen.
TaşevliBahçe
05-11-2011, 19:35
Sayın Halil bey , nar ekşisi ve Ayhan bey'in bahçesinden toplayıp kuruttuğunuz incirleri izlerken ağzımın suyu aktı doğrusu. isteyenin yüzü kara , vermeyenin zenci olsun diyorum.:D:D
Vesile ile kurban bayramınızı kutluyor , Ailenizle nice sağlıklı bayramlar diliyorum ...
Saygılarımla , Görüşmek dileğiyle ...
Halil Önen
05-11-2011, 21:37
Burut, ben ve eşimin ilgisini çekti. Pazardan hep onları alırız, dalında kurumuşları.
Ben dalında kurumuş ve satılan kurutulmuş incirleri pek sağlıklı ve dayanıklı görmüyorum.
Burutun 25% olan nemi güneşe konup 20% lerin altına düşürülür. Bizde bunu yapıyoruz zaten.
Onlar bu şekli ile satıyorlar. Daha doğrusu depolarda çok iyi sarılmış naylona kaplıyorlar. Buradaki amaç incir kurdu kelebeğinden korunmak içindir. Zaten bu şekli ile incir fazla saklanamaz ve dayanamaz. İncirde kirlenme yaşanır. Ellerinden kısa zamanda çıkarmaları gerekir. Bu şekli ile kurutulmuş incir birkaç ayda tüketilmelidir. Yoksa kurtlanma olur.
Ama bizim uyguladığımız yöntemde_ yani 25% olan nemi güneşe serip 20% lerin altına düşürme_ kaynar suya bandırıldığında incir bir yıldan fazla dayanıklılık kazanıyor. Hem daha sağlıklı ve tatlı oluyor.
Sevgili dostum sizin de denemenizi isterim. Burutu daha ucuz fiyata bulabilir kaynayan suda yapabilirsiniz, lokum tadında olacaktır ve bu şekli ile çook beğeneceksiniz.:)
Yaptığımız, icatları tekrar bulmaktan ve yaşatmaktan başka bir şey değildir.;)
Saygılar
Halil Önen
05-11-2011, 21:49
Sayın Halil bey , nar ekşisi ve Ayhan bey'in bahçesinden toplayıp kuruttuğunuz incirleri izlerken ağzımın suyu aktı doğrusu. isteyenin yüzü kara , vermeyenin zenci olsun diyorum.:D:D ...
Zaten dostlar için tadımlık kadar yaptık. Arasına ikişer tane badem de sıkıştırırız. Her ikisinin ağızda bıraktığı tat mükemmeldir.:)
Ayhan kaptanın 3 tane büyük incir ağacı var ve her yıl onlarca kuru incir yerlerde dökülüyordu. Ben de bu yıl fark ettim.
Gelecek yıl daha çok yaparız. Bu kurutulmuş Trabzon hurmasının pabucunu dama attırır. ;)
Size de iyi bayramlar.
Zeytinlibahçe
06-11-2011, 14:36
Ayhan kaptanın 3 tane büyük incir ağacı var ve her yıl onlarca kuru incir yerlerde dökülüyordu. Ben de bu yıl fark ettim.
Halil bey tanıdığım farkındalığı yüksek, doğayı gerçek anlamda izleyen, kimilerince adına doğada zen, kimilerince de doğada meditasyon yürüyüşü denen, oysa sizin ''ne var ki öylesine, bildiğim gibi yürüyorum işte'' dediğiniz, bu bilince sahip ender kişilerden biri de sizsiniz. Sizin gibi bir dostum olduğu için çok şanslıyım.
Bilgiçliğimizi, bilgece uyarınız ile, burut konusunda, sizin önerilerinize yönelteceğimden emin olabilirsiniz. Yol yakınken döndüm sayenizde. 60 yaş gibi :)).
Sağlıkla inşallah. saygılarımla lütfen.
idris şenol
08-11-2011, 19:49
halil bey köpeğiniz yavrularsa ben talibim
seter hayranı biriyim deyerini bilirim gözünüz arkada kalmaz
sizi ördek avına ipsalaya beklerim
saygılarımla
GümeTepe
09-11-2011, 22:42
Sevgili Hülya hanım bu yıl sizin yöntem ile tirilyeleri hurma yapmaya başladım.
5 lt. lik plastik kaba zeytin tanelerini koparıp _ tarlada_ içine atıyorum. Küçük çay bardağına _ tam doldurmuyorum bir kaç cm. boş bırakıyorum_ salamura tuzu koyuyorum.
Çeyrek bardak sirke ve çeyrek bardak çiçek yağı koyuyorum.
Yan getiriyor her gün havasını alıyorum. Tamamen değil. İki üç günde bir yuvarlıyorum. Bir ay kadar. Sonra ayda bir yuvarlayacağım.
Geçen yıl yapmıştım ama tuzu biraz fazla gelmişti. İçine nene de mi koymuştunuz?
Sevgili Halil Ağbi, ölçüler aynen böyle. 5-6 yaprak defne. Ben taze yaprak kullanmıştım. Bu yıl da bir kaç değişik denemem olacak. Sarımsak, kekik, karabiber...
Halil Önen
09-11-2011, 22:53
halil bey köpeğiniz yavrularsa ben talibim
seter hayranı biriyim deyerini bilirim gözünüz arkada kalmaz
sizi ördek avına ipsalaya beklerim
saygılarımla
Yavrulamaz; erkek...;)
Üç yıl önce İstanbul'dan gelişmişlerdi, dişi Lawrak seter ile eşleştirmiştik. İki yavru aldım birini arkadaşıma verdim diğerini yeğene vermiştim, çoban köpeklerine boğdurmuştu.
Aynı cins bulursam eşleştirir ve bir yavru da size ayırırım.
Av belgem İzmir il sınırları için geçerli. Bu yıl öyle aldım. Zaten son dönemlerde ava pek gidemiyorum. 120 tl. yi boşu boşuna ödüyorum.
70 tl.sini avlanma pulu için ödüyoruz, diğerleri vergi. Üç bakanlık birden vergi alıyor. Zaten haftanın üç günü ve üç ay av serbest. Bazen de kış sert geçiyor diye avı yasaklıyorlar. Boşuna para ödüyorsun.
Avlanma pulunu Av ve Yaban Hayatı alıyor. Avlakların geliştirilmesi ve kuş neslinin çoğaltılması için kullanıyor. Bunu ne kadar yapıyorlar bilmiyorum ama bu da olmasa belge de almayacağım.
Size rastgele:)
Halil Önen
10-11-2011, 12:55
Aslında kırma zeytini, uzun yerli çekiştelik zeytinden yaparız. Daha güzel olur. Ama burada iri zeytinden _eşek zeytini_ yapacağız.
5 lt. lik kavanoza kırılan zeytinler konur. (Bunu 5 lt.lik su plastiğine de koyuyorlar ama)
10 gün süre ile her gün acı suyu süzülür yerine yeni su ilave edilir. ( Burada dikkat edilmesi gereken yeşil suyun yerine beyaz su oluşuncaya kadardır) Kavanozun ağzının açık kapalı kalmasının önemi yok.
10 gün sonunda;
yarım çay bardağı limon tuzu eritilir...
254927
bir çay bardağına yakın kaya tuzu eritilir...
254928
Her ikisi bir kapta da eritilebilir.
254929
5 lt. lik kavanoza su ile beraber doldurulur.
Kırma zeytin bir hafta gibi olur. (Burada biraz acı birkaç gün daha beklemeli, ama ben biraz acı seviyorum:))
254930
Üzerine zeytin yağı limon ya da en güzeli nar ekşisi dökülür ve ..(ister yenir ister yanında yatılır);)
Halil Önen
10-11-2011, 13:10
Çizme zeytin her çeşit yeşil zeytinden yapılır.
Biz burada iri zeytin _eşek zeytini_ den yapacağız. Onu 3 yerinden uzunluğuna çizeceğiz.
Acı suyu gidinceye kadar _15 gün gibi_ suyunu değiştireceğiz her gün... Burada da gözlem yeşil suyun yerine beyaz suyun görülmesidir.
Kırma zeytindeki oranlar aynen uygulanır. Yarım cay bardağı limon tuzu ve bir çay bardağına yakın kaya tuzu, eritilir ve su ile 5 lt. lik kaba konur.
254941 (limon tuzu)
254944 (kaya tuzu)
Çizme zeytin geç suyunu alır. Yani 2 ay gibi yenecek duruma gelir. Aslında bir ay sonra bir tane yenerek kontrol edilir. Damak tadına göre; ben ise 2 ay bekletmiyorum, bir az acı seviyorum.:)
Afiyet olsun.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.