![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-10-2018
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 67
|
Gorkok acur-topan acur
Tohuumunu sn sernurdan alarak çanakkale küçükkuyuda verimle yetiştirdiğimiz ürün. Sn sernur yöresel adının gorkok olduğunu, izmir-urla bölgesinde 3 yıldır ekimini yaptığını ifade etmişti. Belkide benzer iklimde olduğundan oldukça verimliydi. Bahçeye bu yıl herhangi bir gübre atılmadı daha öncesinde de sadece yanmış hayvan gübresi kullanıldı. Yine sn sernurun ifade ettiği gibi taze hali salatalık gibi çıtır çıtır tüketiliyor, turşu içinde ideal, tazelerini yiyip az karta kaçanlarını turşu yaptık ![]() Düzenleyen Meraklıdr : 25-10-2019 saat 13:14 Neden: fotoğraf ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-10-2018
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 67
|
pazı
İstanbul Büyükçekmecedeki bahçemizde yıllardır kendi tohum verip ,ekilmese bile dökülüp çıkan , kendi devamlılığını kendisi sağlayan bir arkadaşımız . Tohumun menşeini bilmiyorum malesef ama sanırım bir 10 yıldır bahçede, sapları da yeşil olan cins. Doğal seleksiyonla yok olmadığı için tohumunun güçlü olduğunu tahmin ederim ama verimlilik kıyaslaması yapamayacağım. Herhangi bir ilaç uygulaması olmadığı gibi bu yıl herhangi bir gübreleme de yapılmadı (daha önceki senelerde de sadece yanmış hayvan gübresi kullanılmıştı). ilkbaharda topraktan çıkıyor, sık ise seryeklemesini yapıyoruz (sık olunca yaprakları küçük olduğu gibi ayrıca erken tohuma kalkıyorlar sanki ), yazın ve sonbaharda yapraklarını topluyoruz. Hiç fotoğrafım yok malesef, o dönemlerde tohumunu paylaşmayı planlamadığım için çekim yapmamışım ![]() hiç çekim yapmamışım dedim bugün (28.10.19) bahçeye gidince tam da hikayenin başında dediğim gibi bahçenin her yerinden fışkırdıklarını gördüm ![]() Henüz yavrular tabi. Düzenleyen Meraklıdr : 27-10-2019 saat 18:20 Neden: fotoğraf ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-10-2018
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 67
|
Karalahana
Bu tohumun menşei Trabzon olmakla birlikte yine bir on yıldır büyükçekmecedeki bahçemizde varlığını sürdürmekte. Sanırım her mevsimde ekimi yapılabilen bir bitki, genel alışkanlık olarak sonbaharda atılan tohumları, hızla topraktan çıkar, lahanagillerin soğuğa dayanıklı olması sayesinde kışın zarar görmez, baharda serpilir ve yaprakları toplanmaya başlanır. Sümüklüböcek ve tırtıllarla paylaşılanlardan arta kalanlar tüketilir. Bizim bahçe küçük olduğundan sümüklüböcekleri (ki sanırım kendileri de trabzonlu olacak, en az bizim kadar seviyorlar karalahanayı) elle toplayıp , tırtıllı yaprakları kopararak idare ediyoruz, ama bu işi ticari olarak hele de doğal yolla yapmak isteyene kolaylıklar dilerim. Yazın da yaprak açmaya devam eder ama karadeniz iklimi gibi çok sulak bir yerde değil ise yaprakları çok kartlaştığından pek toplanmaz sonbahar ve kışın yine ürün alınır ve baharda çiçek açıp tohuma kalkar. Ama böyle olmak zorunda değil tabi , bu sene yazın tohumlar olgunlaşınca (temmuz ayında) denemek için viyollere ektim tohumları, sulayınca hemen birkaç güne çıktı , eylül başında bahçeye dikip düzenli sulama şansım olsa (bol su sever) idi şu anda karalahana sarması yiyor olabilirdik ![]() Fotoğrafta baharda çiçeğe kalkan halleri pek güzel oluyor |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-10-2018
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 67
|
Karadeniz mısırı
Annemlerin tohumunu Trabzon daki komşularından alarak yine Trabzon'da yetiştirdiği caanım karadeniz ürünü. Geçen yıl sadece taze olarak yiyip biraz da tohumluk ayırmıştık, bu yıl yemelik dışında, mısır unu ve mısır çorbalığını da kendi ürünlerimizden yapmak kısmet oldu, tabii en başta buranın hakkı ayırıldı. Bahçede herhangi başka mısır cinsi olmadığından tohum saflığı sorunu olmayacaktır. Herhangi ilaç uygulaması yapılmadı, az miktarda yanmış büyük-küçükbaş hayvan gübresi kullanıldı. Trabzonda boyları gerçekten çok uzun oluyor bizimkiler 3- 4 m civarlarındaydı, çok sulak olmayan yerlerde muhtemelen bu kadar uzamaz. Üzerlerinde 1 - 2 - 3 meyve olabiliyor. Tabii ki su seviyor bulsa güneşe de hayır demez. Baharda direk toprağa ekilir , boyları bir karışı aşınca seyreklemesi yapılır ve fırsat buldukça devrilmesinler diye (uzun olduklarından yağmurda-rüzgarda yerlere serilme eğiliminde oluyorlar) dipleri doldurulur. Merveleri 8 sıralı ve düzensiz dizimlidir. Ağustosta yenir. Eylül sonunda kartlaşmaya başlarlar mısır unu ve çorbalığı için kurutmaya geçilir Düzenleyen Meraklıdr : 27-10-2019 saat 18:06 Neden: fotoğraf ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|