![]() |
|
![]() |
#11 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Benim detaycı olmamın tasnifin doğru yapılmasıyla bir ilgisi bulunmuyor. Konuşarak belli konuları halledebiliriz. Takası yapılan tohumun kimliğinin mümkün olduğunca doğru belirlenmesi gerekiyor. Her bir tohum belli bir göç yolunu ve/veya kültürel kalıntıyı sembolize eder. Örneğin, Bulgaristan göçmeni (19. ve 20. yüzyıl) Türklerin Türkiye'ye gelip yerleştikleri yerlerle lezzet bakımından (bence) birinci ligte yer alan pembe/kırmızı domateslerin dağılımı arasında güçlü bir korelasyon var. Bu göçmenlerin, özellikle domates konusunda damak tadı bir başka. Bu tespiti yapabilmek önemlidir. Sonuçta, domateste lezzet (çözünmüş şeker oranı vb değerlendirmeler) konusunda iyi bir harita çıkarmamıza olanak sunuyor. Benzer şekilde, siyah domateslerin çıkış coğrafyası Kırım'dır. Ordan Türkiye'ye göç eden Türkler bu domateslerden getirmiş midir bilmiyorum. Olabilir, olmasını umuyorum. Bunun yanında, paylaştığınız domateslerin nerden geldiği ve kaç nesil boyunca nerde yetiştirildiği soruları cevaplanmadan, orjinalliğinden emin olamayacağımız gibi, büyük ihtimalle yaygın şekilde bilinen ve yetiştirilen Siyah Kırım, Siyah Karadeniz gibi Türkiye'ye ait olmayan çeşitleri sanki öyleymiş gibi paylaşmış oluyorsunuz. Bu, böyle midir değil midir ancak tohumu ilk gönderen kişiye sorularak çözülebilecek bir şey. Unutulmaması gerektiğini düşündüğüm bir konu, bizim kültürümüzde tohuma isim verme geleneğinin nadiren görülmesi. Örneğin Hırsız Almaz (ya da Hırsız Çalmaz), Bağrı Bütün gibi sıfat tamlamalarına dayanan tanımlamalar çok nadirdir. Tohuma kendi yöresinin insanları tarafından isim verilmiş olsun ya da olmasın, aslolan tohumun ıslah edildiği coğrafyadır. Özellikle Türkiye gibi tohum tasnifinin sorumsuzca ihmal edildiği ülkelerde bu konu elzemdir. Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
|
|