agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Agaclar.net Çalışmaları, Projeleri, Etkinlikleri > Önceki Tohum Paylaşım Etkinlikleri (Tamamlananlar) > 2017-2018 Tohum Paylaşım Etkinliği
(https)




Beğeni Düzeni768Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-10-2017, 09:36   #1
Ağaç Dostu
 
Musa Gündoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
arkadaşlar engin bey mailime cevap vermiş. hatırladığı kadarıyla hepsini yazmış bende ona göre hepsini düzenledim. hatırlayamadıklarını yerli olarak bıraktım.

örneğin likopen domatesin köken olarak ilk aldığı yeri ve senesini söyleyebildi. bundan sonrası artık yorumlamaya kalıyor. benim için bile bu kadar bilgi yeterli onun dışında kökenine girdikçe işler biraz daha karmaşıklaşıyor herhalde.

Musa Gündoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2017, 08:38   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
Sayın Zekoş un paylaştığı fasülyeyi bende bir kaç yıldır ekiyorum. Benim tohumu ilk aldığım arkadaşta ayşekadın demişti. Bu yıl ilk kez pazarda tohum satanlarda rasladım. Onlarda malesef ayşekadın olarak biliyor.


Düzenleyen Atilgan : 28-10-2017 saat 21:20
Atilgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 03:29   #3
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Birçok durumda, Türkiye'ye ait tohumların yöresini belirlememiz mümkün olamıyor ama ülkeye ait olduklarını biliyoruz. Yöre tespiti yapamamamızın temel nedeni, geçmişte kayıt tutulmamış olması. Fotoğraf, köken bilgisi, tohum hikayesi vs yok. Bu yüzden, aldığınız yarım bilginin sizin için yeterli olması, konuyu ne yazık ki çözmüyor çünkü yerli siyah domates konusu oldukça tartışmalı. Herhangi bir acur tohumu, kavun tohumu gibi doğruluğundan şüphe etmeyeceğimiz bir konu değil. Kaynak tanımlaması yaparken örneğin Sn Zekoş'un kataloğunda kullandığı dili incelemenizi tavsiye ederim.

Bakın örneğin siyah tatlı biber için önce yerli dediniz. Sonra sordunuz ve "8-10 senelik dışardan" cevabını alınca bu bilgi değişti. Bu ne demek? Bunlardan hangisi doğru?

Burda likopen domatesi olarak dağıttığınız domatesler, aksini ispatlayacak bir bilgiye ulaşmadığımız sürece Türkiye'nin atalık çeşitleri değildir. Eğer yerli değil de yerli olarak dağıtımını sağlıyorsak, zaten hiç yapılmamış bir tasnifi iyice içinden çıkılmaz hale getirmiş oluyoruz. Tekrar etmem gerekirse, bunun detaycılıkla hiçbir ilgisi yok. Oldukça temel ve basit bir konu.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Musa Gündoğan Mesajı Göster
arkadaşlar engin bey mailime cevap vermiş. hatırladığı kadarıyla hepsini yazmış bende ona göre hepsini düzenledim. hatırlayamadıklarını yerli olarak bıraktım.

örneğin likopen domatesin köken olarak ilk aldığı yeri ve senesini söyleyebildi. bundan sonrası artık yorumlamaya kalıyor. benim için bile bu kadar bilgi yeterli onun dışında kökenine girdikçe işler biraz daha karmaşıklaşıyor herhalde.

Atilgan ve TCM beğendi.

Düzenleyen birnefestoprak : 09-11-2017 saat 16:42 Neden: Yazım yanlışı
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 08:01   #4
Ağaç Dostu
 
Musa Gündoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 812
sayın birnefestoprak,

sizin hassasiyetiniz bu işle yakından uğraşmanız hatta mesleğiniz olması bakımından çok önemli olabilir. şöyle ki benim düşünceme göre tohumlar onlarca yıldır bir toprak üzerinde durmuşsa artık ona ait olduğunu düşünüyorum. zekoş un sayfasına ayrıca inceleyeceğim. daha önce de dediğim gibi eğer orayı boş bırakırsam bu sefer tasnifte daha çok problem olacaktır.

bu topraklar üzerinde 80-100 senedir olan türler doğal olarak bu topraklara uyum sağlamış ve artık bu topraklara yerleşmiş türleri ben yerli olarak görüyorum.

size şu yönden katılıyorum; tohumların türlerini,kökenlerini oluşturacak bir datacenter olursa bu iş daha kolay olur. yıllarca geleneksel yetiştirme pek çok bilgiyi de beraberinde değiştirmiş. savunduğum asıl konu buralarda yıllarca yetiştirilen türlerden tespit edileni sabitlemek, onun dışındakileri de buraların türleri gibi kabullenmektir. ben bir çiftçi ya da ziraatçi değilim bu konu içinde bundan daha fazla hassasiyet gösteremiyorum. benim tek amacım iyi tohum biriktirme ve iyi yetiştirmek. bunu da sırf çocuklarımıza ya da çevremize katma değer olarak gördüğümden yapıyorum.

elimde olan tüm tohumların kökenlerinin sınıflandırılmasında yardımcı olabilecek her bilgiye açığım. örneğin; likopen domatesin ukraynadan geldiğini söylerseniz onu düzeltirim. bu benim için problem olmayacaktır.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster
Birçok durumda, Türkiye'ye ait tohumların yöresini belirlememiz mümkün olamıyor amd ülkeye ait olduklarını biliyoruz. Yöre tespiti yapamamamızın temel nedeni, geçmişte kayıt tutulmamış olması. Fotoğraf, köken bilgisi, tohum hikayesi vs yok. Bu yüzden, aldığınız yarım bilginin sizin için yeterli olması, konuyu ne yazık ki çözmüyor çünkü yerli siyah domates konusu oldukça tartışmalı. Herhangi bir acur tohumu, kavun tohumu gibi doğruluğundan şüphe etmeyeceğimiz bir konu değil. Kaynak tanımlaması yaparken örneğin Sn Zekoş'un kataloğunda kullandığı dili incelemenizi tavsiye ederim.

Bakın örneğin siyah tatlı biber için önce yerli dediniz. Sonra sordunuz ve "80-10 senelik dışardan" cevabını alınca bu bilgi değişti. Bu ne demek? Bunlardan hangisi doğru?

Burda likopen domatesi olarak dağıttığınız domatesler, aksini ispatlayacak bir bilgiye ulaşmadığımız sürece Türkiye'nin atalık çeşitleri değildir. Eğer yerli değil de yerli olarak dağıtımını sağlıyorsak, zaten hiç yapılmamış bir tasnifi iyice içinden çıkılmaz hale getirmiş oluyoruz. Tekrar etmem gerekirse, bunun detaycılıkla hiçbir ilgisi yok. Oldukça temel ve basit bir konu.

Atilgan ve TCM beğendi.
Musa Gündoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 15:45   #5
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Alıntı:
şöyle ki benim düşünceme göre tohumlar onlarca yıldır bir toprak üzerinde durmuşsa artık ona ait olduğunu düşünüyorum.
Böyle bir tohum tasnif standardı yok. Bu söylediğimin de ne benim mesleğimle ne yaptığım işle ne hayata bakışımla vs hiçbir ilgisi yok. Yerel tohum kavramı da Türkiye'de yanlış kullanılıyor. Eğer bu siyah domatesin tohumu Beyşehir'de ıslah edildiyse, Beyşehir'in yerel tohumudur ve aynı zamanda Türkiye'ye ait yerli bir tohumdur. Kırım Türklerinin Kırım'dan getirdiği tohum, Beyşehir'in yerel tohumu olmaz. Beyşehir'e adapte olmuş olabilir, o başka bir konu. Kırım'dan getirdilerse, tohum hikayesinde bu durum mutlaka belirtilir ve zaten eğer o yöreye ait bir siyah domates çeşidi varsa, bunun daha önce ülke çapında duyulmamış olma ihtimali var mı bilmiyorum. Eğer paylaştığınız tohum Beyşehir'e ait kırmızı domates olsaydı, üzerinde hiç durmazdım.

Tohum tasnifinin yapılmasında en temel konu, tohumun nerde ıslah edildiğidir. Islah, özellikle amatör ıslah, ıslahçının mutfak anlayışıyla, damak tadıyla birebir ilgili bir konu. Siz Türkiye'de yaşayan biri olarak, marketlerde şekerli yoğurdun kapış kapış gittiğini görüyor musunuz? Göremezsiniz çünkü yenmez. Amatör ıslahçı da, mutfak adetleri neyi öngörüyorsa, tohumu ona göre ıslah eder.

Tanıdığım en iyi tohum uzmanları köylülerle çiftçiler ve avukat, doktor, kimyager vs gibi mesleklere sahip insanlar. Dünyada da, Türkiye'de de atalık tohum bekçiliğinin ve tasnifinin öncülüğünü amatörler yürütür. Onların gösterdiği hassasiyeti gösteremeyecekseniz, tohum paylaşımına/takasına niye katılıyorsunuz, bunu anlayamadım?

Alıntı:
örneğin; likopen domatesin ukraynadan geldiğini söylerseniz onu düzeltirim. bu benim için problem olmayacaktır.
Likopen domatesi diye domates olmaz, bu isimlendirmeyle domates takası yapılmaz. Yüzlerce çeşit siyah domates var. Resmine bakarak hangi coğrafyaya ait olduğunu nasıl söyleyebilirim? Kaldı ki resmini dahi görmedim. Bir başka örnekte sürpriz domates diye domates başlığı açmışsınız. Bir domatesi ekmişsiniz, domatesin adını kağıda yazmışsınız sonra o kağıdı kaybetmişsiniz. Şimdi belki de hepimizin çok iyi bildiği bir çeşidi sürpriz domates olarak dağıtacaksınız. Bunu makul buluyor musunuz?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Musa Gündoğan Mesajı Göster
sayın birnefestoprak,

sizin hassasiyetiniz bu işle yakından uğraşmanız hatta mesleğiniz olması bakımından çok önemli olabilir. şöyle ki benim düşünceme göre tohumlar onlarca yıldır bir toprak üzerinde durmuşsa artık ona ait olduğunu düşünüyorum. zekoş un sayfasına ayrıca inceleyeceğim. daha önce de dediğim gibi eğer orayı boş bırakırsam bu sefer tasnifte daha çok problem olacaktır.

bu topraklar üzerinde 80-100 senedir olan türler doğal olarak bu topraklara uyum sağlamış ve artık bu topraklara yerleşmiş türleri ben yerli olarak görüyorum.

size şu yönden katılıyorum; tohumların türlerini,kökenlerini oluşturacak bir datacenter olursa bu iş daha kolay olur. yıllarca geleneksel yetiştirme pek çok bilgiyi de beraberinde değiştirmiş. savunduğum asıl konu buralarda yıllarca yetiştirilen türlerden tespit edileni sabitlemek, onun dışındakileri de buraların türleri gibi kabullenmektir. ben bir çiftçi ya da ziraatçi değilim bu konu içinde bundan daha fazla hassasiyet gösteremiyorum. benim tek amacım iyi tohum biriktirme ve iyi yetiştirmek. bunu da sırf çocuklarımıza ya da çevremize katma değer olarak gördüğümden yapıyorum.

elimde olan tüm tohumların kökenlerinin sınıflandırılmasında yardımcı olabilecek her bilgiye açığım. örneğin; likopen domatesin ukraynadan geldiğini söylerseniz onu düzeltirim. bu benim için problem olmayacaktır.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 17:34   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
Bence bu konuda Musa bey in üzerine gitmek doğru değil. Paylaşımın kuralları konusunda pek ısrarcı olamadık. Tohum paylaştığı halde hiç bu sayfaya uğramayanlar var. Ben geçen yıl bir arkadaşın tekrardan paylaştığı ama kaynağını vermediği bir siyah domatesin ilk kim tarafından paylaşıldığı hakkında bir tahmin yürütmüş ve soru sormuştum daha cevap alabilmiş değilim. Bu yıl yine tekrardan paylaşılan ve kaynağı verilmeyen türler var. Izolasyon yapılıp yapılmadığı bir çok yerde belirtilmiyor. Bal kabaklarının kızartma kabaklarıyla çapraz toşlaşmaya giremeyeceğini ben geçen yıl bu forumda öğrendim. Forumun genelinde izalosyon, hibritlenme ve atalık tohum hakkında bir bilgisizlik mevcut. Hibrid bir domates tohumunu stabil, kendine doğru bir tür yapabilmek için ortalama 7 sezon gerekiyor. Her bir sezonda hatırı sayılır bir miktarda bir önceki sezonun tohumundan dikip arzu ettiğimiz özellikleri için seçme ve eleme yapmak gerekiyor. Zaman emek ve birazda şans isteyen zor bir süreç. Ben çok istediğim ve nasıl yapıldığını bildiğim halde zaman bulupta domates hibridleyemedim. Dehibridize aşamasında forum içinde paylaşımlar yapıp şans faktörünü azaltabiliriz diye düşünüyorum.

Atilgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 17:43   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-11-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 539
Hybrid tohum konusuna girme sebebim bu yıl paylaşımda gördüğüm hybrid tohumdan çogaltılmış çeşitler içindi. Bu çeşitler için kaç yıldır ekildiği tümüyle stabil olup olmadığı gibi bilgiler verilmemiş. Eğer tümüyle stabil değilseler başka bir paylaşım etkinliğinde değerlendirilmeliler diye düşünüyorum.


Düzenleyen Atilgan : 09-11-2017 saat 20:45
Atilgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2017, 18:37   #8
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Neyse ki sonunda birisi bahsetti, onu da ben söylememiş oldum. Halbuki kurallarda da açıkça bu konuya değiniliyor. Stabil olup olmadığı anlaşılmayan tohumlar niye dağıtılıyor?Ana tohum etkinliğine paralel olarak deneysel paylaşım yaptığımız bir etkinlik daha mı var?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Atilgan Mesajı Göster
Hyrid tohum konusuna girme sebebim bu yıl paylaşımda gördüğüm hybrid tohumdan çogaltılmış çeşitler içindi. Bu çeşitler için kaç yıldır ekildiği tümüyle stabil olup olmadığı gibi bilgiler verilmemiş. Eğer tümüyle stabil değilseler başka bir paylaşım etkinliğinde değerlendirilmeliler diye düşünüyorum.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-11-2017, 01:48   #9
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Paylaşımın ana kurallarında ısrarcı olunmadığı için, kurallar güzelce gevşetiliyor ve alışkanlık halini alıyor. Söylemezsek bunun önünü nasıl alacağız? Etkinliğin ikincil ve üçüncül, detaylı şekilde aktarılması şart olmayan (ör. resim paylaşılması) kuralları var ama mutlaka uyulması gereken (ör. stabil olmayan tohumların paylaşılması, tohum isimlerinin ve kökenlerinin asimile edilmesi) kurallara da neden uyulmakta bu kadar zorluk çekildiğini anlayamıyorum.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Atilgan Mesajı Göster
Bence bu konuda Musa bey in üzerine gitmek doğru değil. Paylaşımın kuralları konusunda pek ısrarcı olamadık. Tohum paylaştığı halde hiç bu sayfaya uğramayanlar var. Ben geçen yıl bir arkadaşın tekrardan paylaştığı ama kaynağını vermediği bir siyah domatesin ilk kim tarafından paylaşıldığı hakkında bir tahmin yürütmüş ve soru sormuştum daha cevap alabilmiş değilim. Bu yıl yine tekrardan paylaşılan ve kaynağı verilmeyen türler var. Izolasyon yapılıp yapılmadığı bir çok yerde belirtilmiyor. Bal kabaklarının kızartma kabaklarıyla çapraz toşlaşmaya giremeyeceğini ben geçen yıl bu forumda öğrendim. Forumun genelinde izalosyon, hibritlenme ve atalık tohum hakkında bir bilgisizlik mevcut. Hibrid bir domates tohumunu stabil, kendine doğru bir tür yapabilmek için ortalama 7 sezon gerekiyor. Her bir sezonda hatırı sayılır bir miktarda bir önceki sezonun tohumundan dikip arzu ettiğimiz özellikleri için seçme ve eleme yapmak gerekiyor. Zaman emek ve birazda şans isteyen zor bir süreç. Ben çok istediğim ve nasıl yapıldığını bildiğim halde zaman bulupta domates hibridleyemedim. Dehibridize aşamasında forum içinde paylaşımlar yapıp şans faktörünü azaltabiliriz diye düşünüyorum.

oz26 beğendi.
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:56.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025