17-04-2010, 00:01 | #1291 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Atalarımız boşuna dememiş ' pire it' de, bit yiğitte bulunur' diye. Bu pamuklu bit her yıl beni buluyor. Suçlu olarak yan komşuyu sorumlu tuttum. Onun haberi yok. Sahibi Alamanmış. Ağaçlar büyük, çok sık, taneyi iyi beslemiyor, yaşlanmışlar, gençleşmeli' gibi sözlerle adamın kafasını karıştırdım. Ve bu yıl motorlu testere ile bir budama yaptı ki; tüm pamuklu bitler bana göç etti. Ve daha edecek gibi. Sayın acemi, teşekkür ederim. İspirto suyu daha çiçek açmamış zeytin salkımlarını silkebilir diye düşündüm. Onun yerine; Arapsabunu ve zeytinyağında ezdiğim sarımsakları ema ile karıştırdım attım. Zaten yarın Özlem( yeşil adım) hanımdan em5 alacağım. Şimdilerde zaman kazanmak için yaptım. Bir iki fidanda kloroz gördüm. Yapraklarda hafif sararma ve uc kısımlarında yarıya kadar kızarma (yanmış gibi) gördüm. Bitkilerde kloroz, potasyum eksikliğidir. 5 litre suya, 1 kg ısırgan otu parçalayıp attım. Bunu bir hafta bekleteceğim. Tabii ağzı kapalı (havasız) ve güneşte kalacak. Bunu yine ema ile karıştıracağım. Biliyorsun, ısırgan otu potasyum kaynağı ve aynı zamanda güçlü bir antibiyotik. Bu karışımı fidanlara biraz su verdikten sonra, dökeceğim. Aslında bu ısırgan otu işini büyütebilirim ama...! Saygılar |
17-04-2010, 15:39 | #1292 |
Ağaç Dostu
|
kaolin kili
Ben bu başlıkları nasıl atlamışım. Meğer burada ne kadar faydalı paylaşımlar varmış. Zeytinle ilgili yaptığınız bütün çalışmalar çok takdire değer. Özellikle kaolin kili ile alınan sonuç, kansere bulunan çare ile eşdeğer. Bu kaolin kilinin böyle bir faydasının olması çok akla yatkın geliyor. Bu bahar çamurlu bir yağmur yağmıştı hatırlarsınız. Babam; bahçedeki badem ağacında böceklenme olduğunu, yaprakları kıvrıldığını, bu çamurlu yağmurdan sonra ağaçların böcekten temizlendiğini anlattı. Daha başkalarından da güllerdeki böceklerin temizlendiğini duydum. Biz eskiden tütün yetiştirirken de tütün kırarken böcekli tütünlerin üstüne yerden iki elimizle toprak alır, tütünün tepesinden aşağı dökerdik. Bunun bile çok faydası olurdu. Karpuzlar için Babam yol tozunu (çok ince olduğu için) çuvala koyar üzerlerinde silkelerdi. Geçen yıl Babamın zeytinlerinin tamamı kurtlandığı için toplama zamanından önce yere döküldüler. Bu yüzden yağların asidi çok yüksek oldu. Doğru dürüst sofralık zeytin seçemediğimiz için de kahrolmuştuk. Babam da ilaçlamalar, gübrelemeler yapıyor ama… Açıkçası ben neler uyguladığını bilmiyorum. Bu sizlerin deneyimlerinizi babama aktaracağım. Umarım ilk uygulama için geç kalınmamıştır. Değerli paylaşımlarınız için hepinize teşekkür ederim. Düzenleyen fatmadundar : 17-04-2010 saat 15:45 Neden: yazı boyutu |
17-04-2010, 16:19 | #1293 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn fatmadundar size ve babaniza selamlarimi sunarim, uygulamada herhangi bir sorunuz olursa hazir oldugumuzu bildiririm. |
17-04-2010, 19:52 | #1295 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn fatmadundar selamlar Kaolini www.orfeteknik.com.tr temin edebilirsiniz. uygulama icin henuz erken, zeytinler sacma iriliginde oldugunda kullanacagiz |
19-04-2010, 08:05 | #1297 | ||||||||||||||||||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Arkadaşlar, bu tabloyu yayımladıktan sonra EMA ve SUTUT uyguladık. Güncellenmiş tablo aşağıdadır.
|
||||||||||||||||||||
19-04-2010, 10:13 | #1298 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
5 litre suya, 1 kg ısırgan otu parçalayıp attım. Bunu bir hafta bekleteceğim. Tabii ağzı kapalı (havasız) ve güneşte kalacak. Bunu yine ema ile karıştıracağım. Halil Bey selamlar Yukarda bahsettiğiniz ısırgan otunu parçalayıp suya attığınız anda suyun %5'i hacimde EMA ve %5 hacimde pekmez ilave edin ve ağzı kapalı bir bidonda yaklaşık 25-35 C derecede fermantasyona bırakın. Gazını almayı unutmayın. Gaz çıkışı bitince çözeltiyi 1/500 seyreltip kullanın. Daha iyi sonuç alırsınız. Kolay gelsin. |
|
19-04-2010, 11:14 | #1299 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Bu arada Dogasever güzel bir yöntem de vermiş. EM ile fermente etmek fana fikir değil. Selamlar. |
|
19-04-2010, 12:17 | #1300 | |||||||||||||||||||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Bakır içerikli ilaçların kullanımı, içersindeki bakır oranı düşürülerek ortadan kaldırılmaya, terk edilmeye çalışılıyor. Hazır bordo bulamacları bile _şeftalide klog, asmada külleme gibi_ bazı hastalıklarda etkisiz kalıyor. İki üç defa atmak gerekiyor. Zeytin kabuklu bitinde Malation kullanılıyordu, bu yıl yasaklı ilaçlar listesine alındı. Bordo bulamacı yerine Mastercop ya da Ecocert sertifikalı (labicuber) kullanılması hem Sn. Meyvelitepe hem Sn. Denizakvaryumu tarafından sık sık uyarılarda bulunuldu. Gelecek sezon hazır bordo bulamacını da bırakacağım. Ancak bu ilaçların yerine kullanılacak olanlar ne kadar etkilidir. Bunun denemesinin bedeli ağır olabilir. Çünkü bordo bulamacının önlediği hastalıklar_ asmada külleme, zeytinde dal kanseri, şeftalide klog, elmada kara leke_ oldukca amansız ve hata kaldırmıyor. Bordo bulamacı avrupa ülkelerinde bakır oranları düşürülerek tamamen kaldırılmaya gidiyor. Bizde burada bu sorunu mulaka çözmek zorundayız. Ama nasıl? Saygılar |
|||||||||||||||||||||
19-04-2010, 12:27 | #1301 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Mastercop'u iki senedir kullanıyorum. Labicuper'i de bu yıl kullandım. Şeftalilerimi mastercop kurtarmıştı. Neticede bu preperatlar da bakırlı. Ne var ki, bakır oranları bir hayli düşük. Bakırın elde ediliş biçimi de değişik. Bir farkı, gerektiğinde yaprağa da atılabilir. Bunun için önemli. Elmada karaleke için potasyum tuzları içeren organik bir ilaç öneriliyor. |
19-04-2010, 13:20 | #1302 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Aslına bordo bulamacı hep tartışılıyor. Sn. Meyvelitepe ve Sn. Ayhan Bey'in bu konudaki tecrübeleri önemli. Labicuber'i pek bilmiyorum. Ancak Mastercrop'u daha önce de araştırmıştım. Mastercrop ile normal bakır sülfatın formülleri pek farklı değil. Sadece üretim ortamlarının farklılığından belki içerdikleri diğer metallerin oranları (binde seviyelerde) farklı olabilir. Mastercrop için 65,82 g/l Bakıra eşdeğer Bakır Sulfat Pentahidrat diyor. Benim bildiğim Pentahidrat 5 tane su molekülü bağlı olduğu anlamına geliyor. Normal göztaşının formülü de CuSO45H2O şeklinde. 5H2O, 5 su molekülü içeriyor anlamına geliyor. Yani ikisi birbirinden farklı değil. Böyle olunca da ben daha ucuz olan göztaşını seçmiştim. Bakır sülfata en fazla karşı çıkılmasının nedeni topraktan yok olmasının yıllar alması ve suda çözünerek akarsulara ve göllere karışması. Akarsu ve göllere karıştığında 1mg/litre si bile sulardaki yararlı bakteriler, algler ve balıklar için öldürücü olabiliyor. Ayrıca ilaçlama yapan kişilerde akciğer kanserinde artışa neden olduğu söyleniyor, ancak veriler yeterli değilmiş. Bu durumda aslında kanser hastası için nasıl kemoterapi öneriliyorsa bitkiler içinde başka çare yoksa bakır sülfat kullanılabilir. Ki kemoterapi sağlıklı hücreleri de öldüren bir yöntemdir. Eğer kansere alternatif bir yol bulunabiliyorsa nasıl kemoterapiye karşı çıkmak gerekirse, bakır sülfata alternatif yöntemlerde buldukça bakır sülfattan vazgeçmeliyiz. Bu durumda dal kanseri ve çeşitli mantar hastalıklarına alternatif yollar bulmalıyız. Bakırı bitkinin ihtiyacı olan iz element oranları dışında hiç kullanmamalıyız. Ancak alternatif bulana kadar başka çare yok gibi duruyor. Düzenleyen acemi_caylak : 03-05-2010 saat 16:38 |
20-04-2010, 09:05 | #1303 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
|
Alıntı:
Zeytin ağaçları , çıkan büyü bir orman yangının sirayet etmesi nedeniyle çok büyük oranda yanan biri olarak sizi çok iyi anlıyor , üzüntünüzü paylaşıyorum. Büyük ihtimalle kökleri sağlam kalmıştır ve ağaçlarınız ümit ederim ki tekrar sürgün verecektir. Geçmiş olsun dileklerimle . Selamlar . . |
|
20-04-2010, 09:19 | #1304 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
|
Alıntı:
Merhaba . Göztaşı (Bakır sülfat) konusunda sizinle benzer düşünüyorum. Bordo bulamacını gerekiyorsa kullanıyorum. Benimde kendi çapımda yaptığım araştırmalar sonucu bulduğum , Hektaş. ürünü mikronize sıvı Bakır Hidroksit ihtiva eden Champ Formula FL. adlı ilacı var. Diğer bakırlı preparatlar gibi yüksek konsantrasyonda kullanılmıyor. 250 cc/100 lt. oranında kullanmak yeterli oluyor. Suda dağılımı da çok iyi , çökelme de yapmıyor. Saygı ve selamlar . . |
|
20-04-2010, 12:48 | #1305 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Biraz daha netleştirmek açısından organik tarım yönetmeliğinden bazı bölümleri buraya alıyorum. Organik tarımda geleneksel olarak kullanılan maddeler özet olarak aşağıdaki gibi.
Mantari hastalıkları önleyici (Fungusit) olarak aşağıdaki bakır bileşikleri belirtilen koşullarda kullanılabiliyor. Kullanım Koşulları: -Yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kullanımına onay verilmelidir. -31 Aralık 2005 tarihine kadar, maksimum 8 kg saf bakır/ha/yıl, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren maksimum 6 kg saf bakır/ha/yıl kullanılır. -Ülkede bitki koruma ürünleri ile ilgili yasal mevzuatta bakır kullanımına ilişkin sınırlamalar mevcut ise izin verilen limitler dahilinde kullanılır. -Yukarıda belirtilen miktarlardan farklı olarak, çok yıllık bitkiler için kullanılabilecek en fazla bakır miktarı aşağıdaki gibidir: -31 Aralık 2006 tarihinden itibaren 4 yıl geriye gidildiğinde kullanılacak toplam bakır miktarı 38 kg. saf bakır /ha’ı aşamaz. -1 Ocak 2007 tarihinden geçerli olmak üzere her yıl için önceki dört yıl dikkate alınarak kullanılacak toplam maksimum saf bakır miktarı 2007 yılı dahil 36kg/ha, 2008 yılı dahil 34 kg/ha, 2009 yılı dahil 32 kg/ha, 2010 yılı ve takip eden yıllarda 30 kg/ha miktarını aşamaz. Düzenleyen acemi_caylak : 24-04-2010 saat 23:49 |
23-04-2010, 15:52 | #1306 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
|
Edremit bölgesinde 400 zeytin ağacı takriben olan bir yer alıp geçimimi sağlamak istiyorum tavsiyelerinizi yazarsanız sevinirim. Böyle biryerin fiatı ne kadardır. |
23-04-2010, 17:30 | #1307 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
|
Teşekkürler
Arkadaşlar ben şehir hayatında yaşamımı sürdürüyorum.Fakat doğa,yı çok seviyorum ALLAH nasip ederse zetinlik almayı düşünüyorum .Ağaçlarla ilgili bilgilerinizi paylaştığınız için çok TEŞEKKÜR ederim.Sizlerin sayesinde bayağı bilgi sahibi oldum. |
25-04-2010, 00:51 | #1308 |
Ağaç Dostu
|
Kesmiş olduğum zeytin ağaçlarının köklerini yararken ilginç bir kaç durumla karşılaştım ve fotoğraflamak istedim, bilgilenme açısından yararlı olacağını düşünerek resimlerini çektim, ilgimi çeken yumru kökün içinden oluşan kök ve bu kökü takip ettiğimde gövdeden çıkan iki üç yıllık bir dalın kökü olduğunu gördüm, yani sonradan oluşan bir dalın köküde apayrı bir kök. Tüm ağaçlarda da bu böylemidir bilmiyorum. |
25-04-2010, 23:25 | #1309 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
İşte bunun için 'ölmez ağaç' ya da 'Hayat ağaçı' demişler ya... Akdeniz efsanelerine göre, Adem 930 yaşındayken öleceğini hisseder. Havva ile cennetten yeryüzüne kovulur ve Tanrı'dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Oğlu Şit' i cennet bahcesine gönderir. Şit Bahcenin bekcisi Melek'ten duası üzerine İyi_Kötü Ağacı'ndan üç tohum alır. Melek ''baban ölünce bunları ağzına koy'' der. Adem ölür ve Tabor Dağı' nın yanındaki Hebron Vadisine gömülür. Adem'in ağzından üç ağaç filiz verir. Akdeniz' in simgesi üç ağaç. Zeytin, sedir ve servi. Sayılar. |
26-04-2010, 13:28 | #1310 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
|
Zeytin ağacının her ana dalının kokü ayrıdır. |
28-04-2010, 10:07 | #1311 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Meyvelitepe, Orfe Teknik'ten Turhan Bey, Kaolin kilinin çiçeklenmeden önce de uygulanabileceğini, böylelikle çiçek dökülme oranının azaldığını söyledi. Mersin civarında bu tür denemeleri olmuş ve başarılı olmuşlar. Sizin bu konuda denemeleriniz oldu mu? |
28-04-2010, 12:36 | #1312 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Hayır olmadı. Turhan bey ile geçen yıl bu konuyu tartıştığımda tozlaşmada negatif bir etkisi olup olmayacağı hakkında net bir bilgi yoktu. Yurt dışı kaynaklarda da özel olarak böyle bir şeye rastlamadım. Bu yüzden ağaçlarda meyve tutumu sonrasını daha garanti görüyorum. Öte yandan geçen yaz sebzelerle uyguladığımda herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmadım. |
28-04-2010, 15:42 | #1313 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Kaolinin, ciçellenmeden önce uygulanması konusundaki şahsi görüşüm, -Yagmur mevsımı devam ediyor uygulanan kaolin uzun süreli olmayabilir -Ciceklerin tozlaşmasını etkileyebilir, ciceklerinde bir kısmının dökülmesi gerekir hepsi tutsa agac kırılır. |
28-04-2010, 16:58 | #1314 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn icabikanbur selamlar zeytinbahcesi alma fikri cok güzel tebrikler, Edremit civarında fiyatların, bulundugu yere göre cok degiştigini biliyorum, yazlıklara yaklaştıkca fiyatlar anormal artıyor Size bir gelir getirecektir, nekadar olacagı agacların verim ve saglık durumları, sizin işleyip, işlememenizle yakından alakalı Umarım alacagınız yerde zararlılarla dogal mücadele ve yetiştiricilik yaparsınız saygılarımla |
29-04-2010, 11:08 | #1315 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 29-04-2010
Şehir: manisa
Mesajlar: 1
|
merhabalar sitenin yeni üyesiyim ege bölgesinde manisa ilinde 5 dönümlük bir arazide zeytincilik yapmak istiyorum. zeytinciliği tercih etmemin nedeni çok fazla bir masrafı olmaması. bunun dışında herhangi bir bilgim yok. ve zeytinin hiç elde kalmadan satılabildiği. küçük bahçemde 15 adet zeytinim var ama cinslerini bilmiyorum. yılda 150 kg zeytin veriyorlar yaşları değişiyor. en yaşlısı 5 yıllık sanırım. z<eytin çeşitleri içerisinde de en verimlilerin ayvalık ve bodur zeytin olarak anılan ARBEQUINA I-18 olduğunu biliyorum. yazılanların çoğunu okudum. ve zeytincilikde oldukça tecrübeli olan kişilerin olduğunu gördüm. düşündüğüm şekilde bir zeytin bahçesi oluşturmak fizibıl mı dır? görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. |
29-04-2010, 22:58 | #1316 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-10-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 35
|
Para kazanmak için 40-50 dönüm altı fizibl değil maalesef. Hobi bahçeciliği olur anca o dediğiniz miktarda zeytinlik. |
04-05-2010, 11:19 | #1317 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
|
sn AğaçDostu aleykümselam
Vermiş olduğun bilğiler için teşekkür ederim zaten almak istediğim yer insanlardan uzak olması insanlara yakın yerdeki ağaç,lara MİKROP hastalık bulaşıyor diye duydum.Beni cesaretlendirdiğin içinde teşekkür ederim.saygılar. |
05-05-2010, 17:31 | #1318 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 05-05-2010
Şehir: New York
Mesajlar: 1
|
Zeytin ağacını almak mı yoksa dikmek mi daha hesaplı bir yatırımdır?
Babadan kalma 70-80 donumluk bir zeytinligim var Ayvalik'da. Yurt disinda yasadigimdan dolayi, yillardir kiraya veriyordum. Gelen gelir dusuk oldugu icin satmayi dusunuyorum. Ama ne yazikki anladagim kadariyla, yillardan beridir agac sayimizda azalma olmus, ve toplam sayi su an 675 civarindaki buda yanlis bimiyorsam donum basina dusen agac sayisi ortalamasinin altinda. Amacim bu zeytinligi elden cikarmak, ama once mumkunse agac sayisini artirmak ve oyle satmak. Cunku bu buyuklukte bir araziden alabilecegim potensiyel rakamin altinda bir fiyat alacagimi dusunuyorum agac sayisi eksikliginden dolayi. Bu konuda karar vermeden once, kafamdaki sorulari silzere sorayim istedim. 1- Gunumuzdeki verimli 100 yillik ve uzeri agac satis rakami avaraj olarak nedir Ayvalik civarinda? 2- Eger simdi degilde daha cok agac diktikten sonra satarsam daha mi mantik li olur? Eger dikip, bakip, verimli bir duruma gelmelerini beklersem, yapmis olacagim masraflar cikinca elde edebilecegim satis geliri sizce su anda satmakdan daha mi karli olur. Eger bana bu konuda yardimci olabilirseniz cok memnun olurum. |
08-05-2010, 13:30 | #1319 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-05-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1
|
zeytin fidanı dikimi
arkadaşlar ben 1,5 yıl önce 3000 adet gemlik çeşidi zeytin fidanı diktim. dikmeden önce fidan yalaklarını 80 Cm derinlik olacak şekilde kepçe yardımı ile oluşturdum. 5-6 gün sonrada dikimi yaparak can sularını verdim. yılda 2 defa gübreleme ve diplerini çapalatma işlemi yapıyorum. ayrıca yılda iki kez çapraz sürme işlemi yapmaktayım. fidanlar çok iyi gelişti . 2011 yılında ürün almaya başlayacağımı tahmin ediyorum. aynı yıl 500 kadar fidanı ise kürek yardımı ile yeri kazarak diktim. aynı işlemleri uygulamama rağmen onda bir fidan fire verdi. hiçbir şekilde de diğer gruba yetişemedi. yılda (yazları ) 4 kez sulama yapmakta vede ilaçlamalarını muntazaman yapmaktayım. yeni dikm yapacak arkadaşların fidan çukurlarını mutlaka kepçe ile açmalarını kürekle **** delme makineleri ile açmamalarını öneririm. fidan yalağının sıkışık olması fidanın kök atmasını ve gelişmesini önlediği gibi suya olan ihtiyacını arttırıyor. saygılarımla |
08-05-2010, 13:47 | #1320 |
Ağaç Dostu.
|
Sevgili faruk kara Öncelikle aramıza hoşgeldiniz; Forum'a göz atın derim. Zeytin Fidanı Yetiştirme ve İyileştirme |
Etiketler |
ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme |
|
|