agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Zeytin
(https)




Beğeni Düzeni1190Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 17-04-2010, 00:01   #1291
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Maşallah halil bey bu ayda pamuklu bit çok erken değilmi?
Atalarımız boşuna dememiş ' pire it' de, bit yiğitte bulunur' diye.

Bu pamuklu bit her yıl beni buluyor.

Suçlu olarak yan komşuyu sorumlu tuttum. Onun haberi yok.
Sahibi Alamanmış. Ağaçlar büyük, çok sık, taneyi iyi beslemiyor, yaşlanmışlar, gençleşmeli' gibi sözlerle adamın kafasını karıştırdım. Ve bu yıl motorlu testere ile bir budama yaptı ki; tüm pamuklu bitler bana göç etti. Ve daha edecek gibi.

Sayın acemi, teşekkür ederim.

İspirto suyu daha çiçek açmamış zeytin salkımlarını silkebilir diye düşündüm.

Onun yerine;
Arapsabunu ve zeytinyağında ezdiğim sarımsakları ema ile karıştırdım attım.
Zaten yarın Özlem( yeşil adım) hanımdan em5 alacağım. Şimdilerde zaman kazanmak için yaptım.


Bir iki fidanda kloroz gördüm. Yapraklarda hafif sararma ve uc kısımlarında yarıya kadar kızarma (yanmış gibi) gördüm.

Bitkilerde kloroz, potasyum eksikliğidir.
5 litre suya, 1 kg ısırgan otu parçalayıp attım. Bunu bir hafta bekleteceğim. Tabii ağzı kapalı (havasız) ve güneşte kalacak.

Bunu yine ema ile karıştıracağım.

Biliyorsun, ısırgan otu potasyum kaynağı ve aynı zamanda güçlü bir antibiyotik.

Bu karışımı fidanlara biraz su verdikten sonra, dökeceğim.

Aslında bu ısırgan otu işini büyütebilirim ama...!

Saygılar

Zeyno waffle beğendi.
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 15:39   #1292
Ağaç Dostu
 
fatmadundar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 567
Galeri: 82
kaolin kili

Ben bu başlıkları nasıl atlamışım. Meğer burada ne kadar faydalı paylaşımlar varmış.

Zeytinle ilgili yaptığınız bütün çalışmalar çok takdire değer. Özellikle kaolin kili ile alınan sonuç, kansere bulunan çare ile eşdeğer.

Bu kaolin kilinin böyle bir faydasının olması çok akla yatkın geliyor. Bu bahar çamurlu bir yağmur yağmıştı hatırlarsınız. Babam; bahçedeki badem ağacında böceklenme olduğunu, yaprakları kıvrıldığını, bu çamurlu yağmurdan sonra ağaçların böcekten temizlendiğini anlattı. Daha başkalarından da güllerdeki böceklerin temizlendiğini duydum. Biz eskiden tütün yetiştirirken de tütün kırarken böcekli tütünlerin üstüne yerden iki elimizle toprak alır, tütünün tepesinden aşağı dökerdik. Bunun bile çok faydası olurdu. Karpuzlar için Babam yol tozunu (çok ince olduğu için) çuvala koyar üzerlerinde silkelerdi.
Geçen yıl Babamın zeytinlerinin tamamı kurtlandığı için toplama zamanından önce yere döküldüler. Bu yüzden yağların asidi çok yüksek oldu. Doğru dürüst sofralık zeytin seçemediğimiz için de kahrolmuştuk.
Babam da ilaçlamalar, gübrelemeler yapıyor ama… Açıkçası ben neler uyguladığını bilmiyorum.
Bu sizlerin deneyimlerinizi babama aktaracağım. Umarım ilk uygulama için geç kalınmamıştır.
Değerli paylaşımlarınız için hepinize teşekkür ederim.


Düzenleyen fatmadundar : 17-04-2010 saat 15:45 Neden: yazı boyutu
fatmadundar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 16:19   #1293
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Sn fatmadundar

size ve babaniza selamlarimi sunarim, uygulamada herhangi bir sorunuz olursa hazir oldugumuzu bildiririm.

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 17:12   #1294
Ağaç Dostu
 
fatmadundar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 567
Galeri: 82
Teşekkür ederim Ayhan Bey.
Yardım edeceğinizi biliyorum. Sizler kaolin kilini nasıl temin ediyorsunuz? Bu yılın ilk uygulamasını henüz yapmadık galiba.

fatmadundar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 19:52   #1295
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Sn fatmadundar selamlar

Kaolini www.orfeteknik.com.tr temin edebilirsiniz.

uygulama icin henuz erken, zeytinler sacma iriliginde oldugunda kullanacagiz

kisacikd beğendi.
Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 21:05   #1296
Ağaç Dostu
 
fatmadundar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 567
Galeri: 82
Tamam buna sevindim. O zamana kadar ancak getirtebilirim. Hemen işe koyulmalı.
Kolay gelsin.

fatmadundar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 08:05   #1297
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Arkadaşlar, bu tabloyu yayımladıktan sonra EMA ve SUTUT uyguladık. Güncellenmiş tablo aşağıdadır.

Tarih Uygulanan Madde
15.11.2009 Bütün küçük ağaçlar budandı.
03.01.2010 550 ağaç için 1300 Kg Biofarm Gübre uygulaması yapıldı
12.02.2010 Leonardit, Ponza Taşı, Biofarm, Kükürt ve Çinko Sülfat uygulaması, 2,5 Ton Leonardit, 2,5 Ton Ponza Taşı, 75 Kg Çinko Sülfat, 50 Kg Kükürt
15.02.2010 Bütün ağaçlara 1,5/100 lük Bordo Bulamacı Uygulaması
07.03.2010 Büyük Zeytin ağaçlarının sert budanması, küçük ağaçlardan bazıları çok hafif budandı
10.03.2010 Sert budanan ağaçlara ve uç zararı olan ağaçlara 1/500 lik EM5 + EM FPE uygulaması
13-14.03.2010 Bütün ağaçlara 3/100 lük Bordo Bulamacı Uygulaması
10-11.04.2010 Bütün ağaçlara kökten 2/1000 lük EMA uygulaması
16-17.04.2010 Yaşlı ağaçlara ağaç başına 100 gr, genç ağaçlara ağaç başına 75 gr SUTUT uygulaması

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 10:13   #1298
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Atalarımız boşuna dememiş ' pire it' de, bit yiğitte bulunur' diye.

Bu pamuklu bit her yıl beni buluyor.

Suçlu olarak yan komşuyu sorumlu tuttum. Onun haberi yok.
Sahibi Alamanmış. Ağaçlar büyük, çok sık, taneyi iyi beslemiyor, yaşlanmışlar, gençleşmeli' gibi sözlerle adamın kafasını karıştırdım. Ve bu yıl motorlu testere ile bir budama yaptı ki; tüm pamuklu bitler bana göç etti. Ve daha edecek gibi.

Sayın acemi, teşekkür ederim.

İspirto suyu daha çiçek açmamış zeytin salkımlarını silkebilir diye düşündüm.

Onun yerine;
Arapsabunu ve zeytinyağında ezdiğim sarımsakları ema ile karıştırdım attım.
Zaten yarın Özlem( yeşil adım) hanımdan em5 alacağım. Şimdilerde zaman kazanmak için yaptım.


Bir iki fidanda kloroz gördüm. Yapraklarda hafif sararma ve uc kısımlarında yarıya kadar kızarma (yanmış gibi) gördüm.

Bitkilerde kloroz, potasyum eksikliğidir.
5 litre suya, 1 kg ısırgan otu parçalayıp attım. Bunu bir hafta bekleteceğim. Tabii ağzı kapalı (havasız) ve güneşte kalacak.

Bunu yine ema ile karıştıracağım.

Biliyorsun, ısırgan otu potasyum kaynağı ve aynı zamanda güçlü bir antibiyotik.

Bu karışımı fidanlara biraz su verdikten sonra, dökeceğim.

Aslında bu ısırgan otu işini büyütebilirim ama...!

Saygılar
Bitkilerde kloroz, potasyum eksikliğidir.
5 litre suya, 1 kg ısırgan otu parçalayıp attım. Bunu bir hafta bekleteceğim. Tabii ağzı kapalı (havasız) ve güneşte kalacak.

Bunu yine ema ile karıştıracağım.


Halil Bey selamlar
Yukarda bahsettiğiniz ısırgan otunu parçalayıp suya attığınız anda suyun %5'i hacimde EMA ve %5 hacimde pekmez ilave edin ve ağzı kapalı bir bidonda yaklaşık 25-35 C derecede fermantasyona bırakın. Gazını almayı unutmayın. Gaz çıkışı bitince çözeltiyi 1/500 seyreltip kullanın. Daha iyi sonuç alırsınız. Kolay gelsin.

Zeyno waffle beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 11:14   #1299
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Bu karışımı fidanlara biraz su verdikten sonra, dökeceğim.

Aslında bu ısırgan otu işini büyütebilirim ama...!

Saygılar
Halil Bey, ısırgan otu üzerinde gerçekten fazla durmalıyız. Bence kimyasallara karşı bir insektisit olarak her zaman ilk seçenek olmalı.
Bu arada Dogasever güzel bir yöntem de vermiş. EM ile fermente etmek fana fikir değil.

Selamlar.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 12:17   #1300
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Arkadaşlar, bu tabloyu yayımladıktan sonra EMA ve SUTUT uyguladık. Güncellenmiş tablo aşağıdadır.

Tarih Uygulanan Madde
15.11.2009 Bütün küçük ağaçlar budandı.
03.01.2010 550 ağaç için 1300 Kg Biofarm Gübre uygulaması yapıldı
12.02.2010 Leonardit, Ponza Taşı, Biofarm, Kükürt ve Çinko Sülfat uygulaması, 2,5 Ton Leonardit, 2,5 Ton Ponza Taşı, 75 Kg Çinko Sülfat, 50 Kg Kükürt
15.02.2010 Bütün ağaçlara 1,5/100 lük Bordo Bulamacı Uygulaması
07.03.2010 Büyük Zeytin ağaçlarının sert budanması, küçük ağaçlardan bazıları çok hafif budandı
10.03.2010 Sert budanan ağaçlara ve uç zararı olan ağaçlara 1/500 lik EM5 + EM FPE uygulaması
13-14.03.2010 Bütün ağaçlara 3/100 lük Bordo Bulamacı Uygulaması
10-11.04.2010 Bütün ağaçlara kökten 2/1000 lük EMA uygulaması
16-17.04.2010 Yaşlı ağaçlara ağaç başına 100 gr, genç ağaçlara ağaç başına 75 gr SUTUT uygulaması
Kış aylarında ben de bir defa fidanlarda _soğuğunda etkisini azaltmak için_ hazır bordo bulamacı kullandım. Aslında budamadan sonra dal kanseri için kullanılıyor.

Bakır içerikli ilaçların kullanımı, içersindeki bakır oranı düşürülerek ortadan kaldırılmaya, terk edilmeye çalışılıyor.

Hazır bordo bulamacları bile _şeftalide klog, asmada külleme gibi_ bazı hastalıklarda etkisiz kalıyor. İki üç defa atmak gerekiyor.

Zeytin kabuklu bitinde Malation kullanılıyordu, bu yıl yasaklı ilaçlar listesine alındı.

Bordo bulamacı yerine Mastercop ya da Ecocert sertifikalı (labicuber) kullanılması hem Sn. Meyvelitepe hem Sn. Denizakvaryumu tarafından sık sık uyarılarda bulunuldu.

Gelecek sezon hazır bordo bulamacını da bırakacağım. Ancak bu ilaçların yerine kullanılacak olanlar ne kadar etkilidir. Bunun denemesinin bedeli ağır olabilir. Çünkü bordo bulamacının önlediği hastalıklar_ asmada külleme, zeytinde dal kanseri, şeftalide klog, elmada kara leke_ oldukca amansız ve hata kaldırmıyor.

Bordo bulamacı avrupa ülkelerinde bakır oranları düşürülerek tamamen kaldırılmaya gidiyor.

Bizde burada bu sorunu mulaka çözmek zorundayız. Ama nasıl?

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 12:27   #1301
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Mastercop'u iki senedir kullanıyorum. Labicuper'i de bu yıl kullandım. Şeftalilerimi mastercop kurtarmıştı. Neticede bu preperatlar da bakırlı. Ne var ki, bakır oranları bir hayli düşük. Bakırın elde ediliş biçimi de değişik. Bir farkı, gerektiğinde yaprağa da atılabilir. Bunun için önemli.

Elmada karaleke için potasyum tuzları içeren organik bir ilaç öneriliyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2010, 13:20   #1302
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Aslına bordo bulamacı hep tartışılıyor. Sn. Meyvelitepe ve Sn. Ayhan Bey'in bu konudaki tecrübeleri önemli.

Labicuber'i pek bilmiyorum. Ancak Mastercrop'u daha önce de araştırmıştım. Mastercrop ile normal bakır sülfatın formülleri pek farklı değil. Sadece üretim ortamlarının farklılığından belki içerdikleri diğer metallerin oranları (binde seviyelerde) farklı olabilir. Mastercrop için 65,82 g/l Bakıra eşdeğer Bakır Sulfat Pentahidrat diyor. Benim bildiğim Pentahidrat 5 tane su molekülü bağlı olduğu anlamına geliyor. Normal göztaşının formülü de CuSO45H2O şeklinde. 5H2O, 5 su molekülü içeriyor anlamına geliyor. Yani ikisi birbirinden farklı değil. Böyle olunca da ben daha ucuz olan göztaşını seçmiştim.

Bakır sülfata en fazla karşı çıkılmasının nedeni topraktan yok olmasının yıllar alması ve suda çözünerek akarsulara ve göllere karışması. Akarsu ve göllere karıştığında 1mg/litre si bile sulardaki yararlı bakteriler, algler ve balıklar için öldürücü olabiliyor.

Ayrıca ilaçlama yapan kişilerde akciğer kanserinde artışa neden olduğu söyleniyor, ancak veriler yeterli değilmiş.

Bu durumda aslında kanser hastası için nasıl kemoterapi öneriliyorsa bitkiler içinde başka çare yoksa bakır sülfat kullanılabilir. Ki kemoterapi sağlıklı hücreleri de öldüren bir yöntemdir. Eğer kansere alternatif bir yol bulunabiliyorsa nasıl kemoterapiye karşı çıkmak gerekirse, bakır sülfata alternatif yöntemlerde buldukça bakır sülfattan vazgeçmeliyiz.

Bu durumda dal kanseri ve çeşitli mantar hastalıklarına alternatif yollar bulmalıyız. Bakırı bitkinin ihtiyacı olan iz element oranları dışında hiç kullanmamalıyız. Ancak alternatif bulana kadar başka çare yok gibi duruyor.


Düzenleyen acemi_caylak : 03-05-2010 saat 16:38
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2010, 09:05   #1303
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Sn. Lilium ,
Zeytin ağaçları , çıkan büyü bir orman yangının sirayet etmesi nedeniyle çok büyük oranda yanan biri olarak sizi çok iyi anlıyor , üzüntünüzü paylaşıyorum. Büyük ihtimalle kökleri sağlam kalmıştır ve ağaçlarınız ümit ederim ki tekrar sürgün verecektir. Geçmiş olsun dileklerimle . Selamlar . .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2010, 09:19   #1304
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Aslına bordo bulamacı hep tartışılıyor. Sn. Meyvelitepe ve Sn. Ayhan Bey'in bu konudaki tecrübeleri önemli.

Labicuber'i pek bilmiyorum. Ancak Mastercrop'u daha önce de araştırmıştım. Mastercrop ile normal bakır sülfatın formülleri pek farklı değil. Sadece üretim ortamlarının farklılığından belki içerdikleri diğer metallerin oranları (binde seviyelerde) farklı olabilir. Mastercrop için 65,82 g/l Bakıra eşdeğer Bakır Sulfat Pentahidrat diyor. Benim bildiğim Pentahidrat 5 tane su molekülü bağlı olduğu anlamına geliyor. Normal göztaşının formülü de CuSO45H2O şeklinde. 5H2O, 5 su molekülü içeriyor analmına geliyor. Yani ikisi birbirinden farklı değil. Böyle olunca da ben daha ucuz olan göztaşını seçmiştim.

Bakır sülfata en fazla karşı çıkılmasının nedeni topraktan yok olmasının yıllar alması ve suda çözünerek akarsulara ve göllere karışması. Akarsu ve göllere karıştığında 1mg/litre si bile sulardaki yararlı bakteriler, algler ve balıklar için öldürücü olabiliyor.

Ayrıca ilaçlama yapan kişilerde akciğer kanserinde artışa neden olduğu söyleniyor, ancak veriler yeterli değilmiş.

Bu durumda aslında kanser hastası için nasıl kemoterapi öneriliyorsa bitkiler içinde başka çare yoksa bakır sülfat kullanılabilir. Ki kemoterapi sağlıklı hücreleri de öldüren bir yöntemdir. Eğer kansere alternatif bir yol bulunabiliyorsa nasıl kemoterapiye karşı çıkmak gerekirse, bakır sülfata alternatif yöntemlerde buldukça bakır sülfattan vazgeçmeliyiz.

Bu durumda dal kanseri ve çeşitli mantar hastalıklarına alternatif yollar bulmalıyız. Bakırı bitkinin ihtiyacı olan iz element oranları dışında hiç kullanmamalıyız. Ancak alternatif bulana kadar başka çare yok gibi duruyor.
Sn. acemi çaylak ,
Merhaba . Göztaşı (Bakır sülfat) konusunda sizinle benzer düşünüyorum. Bordo bulamacını gerekiyorsa kullanıyorum. Benimde kendi çapımda yaptığım araştırmalar sonucu bulduğum , Hektaş. ürünü mikronize sıvı Bakır Hidroksit ihtiva eden Champ Formula FL. adlı ilacı var. Diğer bakırlı preparatlar gibi yüksek konsantrasyonda kullanılmıyor. 250 cc/100 lt. oranında kullanmak yeterli oluyor. Suda dağılımı da çok iyi , çökelme de yapmıyor. Saygı ve selamlar . .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2010, 12:48   #1305
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Biraz daha netleştirmek açısından organik tarım yönetmeliğinden bazı bölümleri buraya alıyorum.

Organik tarımda geleneksel olarak kullanılan maddeler özet olarak aşağıdaki gibi.
  1. Mantari hastalıklardan korunmak için 3 kg Cu/da dozunu geçmeyecek şekilde Bakır hidroksit, Bakır oksiklorür, (tribazik) bakır sülfat ve bakır oksit Bakır hidroksit, Bakır oksiklorür, (tribazik) bakır sülfat, bakır oksit, bakır oktanoate,
  2. Muz, kivi ve Trabzon hurması olgunlaşmasının sağlanması, ananasların çiçek indüksiyonu için etilen,
  3. Böcek öldürücü olarak Arap sabunu (potasyum sabunu),
  4. Muzların olgunlaşmasının geciktirilmesinde potasyum alum (kalinite),
  5. Böcek öldürücü, kırmızı örümcek öldürücü ve mantari hastalıklarla mücadelede kireç-kükürt (kalsiyum polisülfit),
  6. Sadece meyve ağaçları, asmalar, zeytin ağaçları ve muz gibi tropik ürünlerde böcek öldürücü ve kırmızı örümcek öldürücü olarak, Parafin yağları,
  7. Sadece meyve ağaçları, zeytin ağaçları ve asmalarda mantari hastalıklara karşı ve bakteri öldürücü olarak potasyum permanganat,
  8. Zararlıları uzaklaştırıcı olarak kuvars kumu,
  9. Mantari hastalıklara karşı, kırmızı örümcek öldürücü ve zararlı uzaklaştırıcı olarak kükürt,
  10. Mantari hastalıklar ve fidanlıklar da dahil olmak üzere sadece meyve ağaçlarında Nectria galligena’yı kontrol altında tutmak için kalsiyum hidroksit kullanılır.

Mantari hastalıkları önleyici (Fungusit) olarak aşağıdaki bakır bileşikleri belirtilen koşullarda kullanılabiliyor.

Kullanım Koşulları:
-Yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kullanımına onay verilmelidir.
-31 Aralık 2005 tarihine kadar, maksimum 8 kg saf bakır/ha/yıl,
1 Ocak 2006 tarihinden itibaren maksimum 6 kg saf bakır/ha/yıl kullanılır.
-Ülkede bitki koruma ürünleri ile ilgili yasal mevzuatta bakır kullanımına ilişkin sınırlamalar mevcut ise izin verilen limitler dahilinde kullanılır.

-Yukarıda belirtilen miktarlardan farklı olarak, çok yıllık bitkiler için kullanılabilecek en fazla bakır miktarı aşağıdaki gibidir:

-31 Aralık 2006 tarihinden itibaren 4 yıl geriye gidildiğinde kullanılacak toplam bakır miktarı 38 kg. saf bakır /ha’ı aşamaz.
-1 Ocak 2007 tarihinden geçerli olmak üzere her yıl için önceki dört yıl dikkate alınarak kullanılacak toplam maksimum saf bakır miktarı 2007 yılı dahil 36kg/ha, 2008 yılı dahil 34 kg/ha, 2009 yılı dahil 32 kg/ha, 2010 yılı ve takip eden yıllarda 30 kg/ha miktarını aşamaz.


Düzenleyen acemi_caylak : 24-04-2010 saat 23:49
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-04-2010, 15:52   #1306
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
Edremit bölgesinde 400 zeytin ağacı takriben olan bir yer alıp geçimimi sağlamak istiyorum tavsiyelerinizi yazarsanız sevinirim. Böyle biryerin fiatı ne kadardır.

icabikanbur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-04-2010, 17:30   #1307
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
Teşekkürler

Arkadaşlar ben şehir hayatında yaşamımı sürdürüyorum.Fakat doğa,yı çok seviyorum ALLAH nasip ederse zetinlik almayı düşünüyorum .Ağaçlarla ilgili bilgilerinizi paylaştığınız için çok TEŞEKKÜR ederim.Sizlerin sayesinde bayağı bilgi sahibi oldum.

icabikanbur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2010, 00:51   #1308
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Kesmiş olduğum zeytin ağaçlarının köklerini yararken ilginç bir kaç durumla karşılaştım ve fotoğraflamak istedim, bilgilenme açısından yararlı olacağını düşünerek resimlerini çektim, ilgimi çeken yumru kökün içinden oluşan kök ve bu kökü takip ettiğimde gövdeden çıkan iki üç yıllık bir dalın kökü olduğunu gördüm, yani sonradan oluşan bir dalın köküde apayrı bir kök. Tüm ağaçlarda da bu böylemidir bilmiyorum.
Name:  Fotoğraf-0001.jpg
Views: 8159
Size:  75.1 KB

Name:  Fotoğraf-0003.jpg
Views: 9154
Size:  71.4 KB

Name:  Fotoğraf-0004.jpg
Views: 3566
Size:  72.8 KB

Zeyno waffle beğendi.
Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2010, 23:25   #1309
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
İşte bunun için 'ölmez ağaç' ya da 'Hayat ağaçı' demişler ya...

Akdeniz efsanelerine göre, Adem 930 yaşındayken öleceğini hisseder. Havva ile cennetten yeryüzüne kovulur ve Tanrı'dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir.

Oğlu Şit' i cennet bahcesine gönderir.

Şit Bahcenin bekcisi Melek'ten duası üzerine İyi_Kötü Ağacı'ndan üç tohum alır. Melek ''baban ölünce bunları ağzına koy'' der.

Adem ölür ve Tabor Dağı' nın yanındaki Hebron Vadisine gömülür.

Adem'in ağzından üç ağaç filiz verir. Akdeniz' in simgesi üç ağaç.
Zeytin, sedir ve servi.

Sayılar.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2010, 13:28   #1310
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
Zeytin ağacının her ana dalının kokü ayrıdır.

Zeyno waffle beğendi.
Melih Bakırlıoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2010, 10:07   #1311
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Meyvelitepe,

Orfe Teknik'ten Turhan Bey, Kaolin kilinin çiçeklenmeden önce de uygulanabileceğini, böylelikle çiçek dökülme oranının azaldığını söyledi. Mersin civarında bu tür denemeleri olmuş ve başarılı olmuşlar. Sizin bu konuda denemeleriniz oldu mu?

Zeyno waffle beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2010, 12:36   #1312
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Hayır olmadı. Turhan bey ile geçen yıl bu konuyu tartıştığımda tozlaşmada negatif bir etkisi olup olmayacağı hakkında net bir bilgi yoktu. Yurt dışı kaynaklarda da özel olarak böyle bir şeye rastlamadım. Bu yüzden ağaçlarda meyve tutumu sonrasını daha garanti görüyorum.

Öte yandan geçen yaz sebzelerle uyguladığımda herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmadım.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2010, 15:42   #1313
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Kaolinin, ciçellenmeden önce uygulanması konusundaki şahsi görüşüm,

-Yagmur mevsımı devam ediyor uygulanan kaolin uzun süreli olmayabilir

-Ciceklerin tozlaşmasını etkileyebilir, ciceklerinde bir kısmının dökülmesi gerekir hepsi tutsa agac kırılır.

kisacikd beğendi.
Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2010, 16:58   #1314
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Sn icabikanbur selamlar

zeytinbahcesi alma fikri cok güzel tebrikler, Edremit civarında fiyatların, bulundugu
yere göre cok degiştigini biliyorum, yazlıklara yaklaştıkca fiyatlar anormal artıyor

Size bir gelir getirecektir, nekadar olacagı agacların verim ve saglık durumları, sizin işleyip, işlememenizle yakından alakalı

Umarım alacagınız yerde zararlılarla dogal mücadele ve yetiştiricilik yaparsınız

saygılarımla

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2010, 11:08   #1315
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 29-04-2010
Şehir: manisa
Mesajlar: 1
merhabalar sitenin yeni üyesiyim
ege bölgesinde manisa ilinde 5 dönümlük bir arazide zeytincilik yapmak istiyorum. zeytinciliği tercih etmemin nedeni çok fazla bir masrafı olmaması. bunun dışında herhangi bir bilgim yok. ve zeytinin hiç elde kalmadan satılabildiği.

küçük bahçemde 15 adet zeytinim var ama cinslerini bilmiyorum. yılda 150 kg zeytin veriyorlar yaşları değişiyor. en yaşlısı 5 yıllık sanırım.

z<eytin çeşitleri içerisinde de en verimlilerin ayvalık ve bodur zeytin olarak anılan ARBEQUINA I-18 olduğunu biliyorum.

yazılanların çoğunu okudum. ve zeytincilikde oldukça tecrübeli olan kişilerin olduğunu gördüm.

düşündüğüm şekilde bir zeytin bahçesi oluşturmak fizibıl mı dır?
görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

azimli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2010, 22:58   #1316
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 10-10-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 35
Para kazanmak için 40-50 dönüm altı fizibl değil maalesef.
Hobi bahçeciliği olur anca o dediğiniz miktarda zeytinlik.

Zeyno waffle beğendi.
qba1976 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2010, 11:19   #1317
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-04-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
sn AğaçDostu aleykümselam

Vermiş olduğun bilğiler için teşekkür ederim zaten almak istediğim yer insanlardan uzak olması insanlara yakın yerdeki ağaç,lara MİKROP hastalık bulaşıyor diye duydum.Beni cesaretlendirdiğin içinde teşekkür ederim.saygılar.

icabikanbur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2010, 17:31   #1318
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 05-05-2010
Şehir: New York
Mesajlar: 1
Zeytin ağacını almak mı yoksa dikmek mi daha hesaplı bir yatırımdır?

Babadan kalma 70-80 donumluk bir zeytinligim var Ayvalik'da. Yurt disinda yasadigimdan dolayi, yillardir kiraya veriyordum. Gelen gelir dusuk oldugu icin satmayi dusunuyorum. Ama ne yazikki anladagim kadariyla, yillardan beridir agac sayimizda azalma olmus, ve toplam sayi su an 675 civarindaki buda yanlis bimiyorsam donum basina dusen agac sayisi ortalamasinin altinda. Amacim bu zeytinligi elden cikarmak, ama once mumkunse agac sayisini artirmak ve oyle satmak. Cunku bu buyuklukte bir araziden alabilecegim potensiyel rakamin altinda bir fiyat alacagimi dusunuyorum agac sayisi eksikliginden dolayi. Bu konuda karar vermeden once, kafamdaki sorulari silzere sorayim istedim.
1- Gunumuzdeki verimli 100 yillik ve uzeri agac satis rakami avaraj olarak nedir Ayvalik civarinda?
2- Eger simdi degilde daha cok agac diktikten sonra satarsam daha mi mantik li olur? Eger dikip, bakip, verimli bir duruma gelmelerini beklersem, yapmis olacagim masraflar cikinca elde edebilecegim satis geliri sizce su anda satmakdan daha mi karli olur.

Eger bana bu konuda yardimci olabilirseniz cok memnun olurum.

zerdust Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 13:30   #1319
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 08-05-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1
zeytin fidanı dikimi

arkadaşlar ben 1,5 yıl önce 3000 adet gemlik çeşidi zeytin fidanı diktim. dikmeden önce fidan yalaklarını 80 Cm derinlik olacak şekilde kepçe yardımı ile oluşturdum. 5-6 gün sonrada dikimi yaparak can sularını verdim. yılda 2 defa gübreleme ve diplerini çapalatma işlemi yapıyorum. ayrıca yılda iki kez çapraz sürme işlemi yapmaktayım. fidanlar çok iyi gelişti . 2011 yılında ürün almaya başlayacağımı tahmin ediyorum. aynı yıl 500 kadar fidanı ise kürek yardımı ile yeri kazarak diktim. aynı işlemleri uygulamama rağmen onda bir fidan fire verdi. hiçbir şekilde de diğer gruba yetişemedi. yılda (yazları ) 4 kez sulama yapmakta vede ilaçlamalarını muntazaman yapmaktayım.
yeni dikm yapacak arkadaşların fidan çukurlarını mutlaka kepçe ile açmalarını kürekle **** delme makineleri ile açmamalarını öneririm. fidan yalağının sıkışık olması fidanın kök atmasını ve gelişmesini önlediği gibi suya olan ihtiyacını arttırıyor.
saygılarımla

Zeyno waffle beğendi.
faruk kara Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 13:47   #1320
Ağaç Dostu.
 
bahtiyar02's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2006
Şehir: ADIYAMAN
Mesajlar: 2,457
Galeri: 3
Sevgili faruk kara Öncelikle aramıza hoşgeldiniz;
Forum'a göz atın derim.
Zeytin Fidanı Yetiştirme ve İyileştirme

bahtiyar02 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 00:43.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024