23-11-2012, 18:00 | #31 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ne kadar şanslıymış ki o minik kirpi; sıkışmak için bulmuş candan arkadaş olabilecek birinin bahçesini! Düşünsenize, ya sizin yerinize olsaydı başka biri? Maazallah; duymazdı o iniltileri, belki de o canı eceline terk ederdi... Dilerim herkesin arkadaşları sadık olur, tıpkı sizin minik kirpi gibi! Değer veriyorsak eğer, paylaşacaksak güzellikleri; göstermeliyiz verdiğimiz değeri. Üslûp, değere değer katar; doğru yansıtıyorsa seni. Ne yazık ki, günümüzde iyi saklanmış olmayı garip karşılıyor çoğu kişi. Garip gelecek belki ama sırf prensiplerim olduğu ve yaptığım işin en iyisini yapma gayretinde olduğumdan o çoğunluktakiler pek sevmez beni. İşte o yüzden bu kadar çok seviyorum agaclar.net'i! Burada her daim buluyorum, beni anlayacak üslûp sahiplerini. Sevgi ve umut daima sizinle olsun... |
|
23-11-2012, 19:06 | #32 |
Ağaç Dostu
|
Aptenia cordifolia (Buz çiçeği-Baby Sun Rose Aizoaceae)
Çevrenizdekilere şöyle bir bakın. Kaç kişi sevdiği işi yapıyor? Ne acıdır ki, çoğu kişi yaptığı işi sevmiyor. Yapmış olmak için yapmayı ya da yapıyormuş görünmeyi tercih ediyor. Benim de eski bir arkadaşım var. Arkadaşlığımız ta ortaokul yıllarına dayanıyor. Biz yıllarca dirsek çürütürken okuyup kariyer yapalım diye, o kolay olanı tercih ederek kariyer için babasının mesleğini seçti okumak yerine. Bir meslek ki işiniz gücünüz çiçekler, düşünsenize! Bize böyle bir iş sunulmuş olsa, değmeyin keyfimize. Biz işimiz değilken, her ayrıntıyı öğrenip onları yaşatma derdindeyken; "illallah" demiş işi "çiçekçilik" olan kişi! Sitede okuyup öğrendikçe, onların sahip olduğu onca yanlış bilgi ya da bilgisizlikle yıllardır bu işi hâlâ sürdürüyor olabilmeleri düşürüyor beni de hayrete. Arkadaşım, Yalova'yı gidip seralardan birbirinden güzel çiçekler alıp; dükkanında satıyor, tıpkı babasının yaptığı gibi... Geçmişte ondan alıp yaşatamadığım öyle çok çiçeğim oldu ki! Şimdi düşününce anlıyorum ki, asıl hata bakımlarla ilgili bilgilerdeydi. Ne yazık ki, bu işi meslek olarak yapanların çoğu hiçe sayıyor bu işten yediği ekmeği. Sık sık yanına uğrarım. Müşterilere söylediklerini bir duysanız, çiçek bakımında hepsi devrim açacak gibi! Çiçekler hakkında sahip olduğu şöyle böyle bilgisiyle yürütse de işi, değer verdiğim bir arkadaşımdır kendisi. Bilir misiniz, en çok ne üzer beni? Elinde kalıp satılmayan çiçeklerin hiç bilmez kıymetini, atıverir çöpe hepsini çuvallara tıktığı gibi. Siteyi tanıdıktan sonra bu arkadaşımın gözden çıkardıklarından o kadar çok kurtardığım çiçek oldu ki! İşte onlardan biri. Yaz başı, yanına uğradığımda buz çiçeğinin kırılıp yere atılmış minicik bir dalı gözüme ilişti. Onu alıp eve geldiğimde bir hafta kadar suda köklenmeyi bekledi. İşte o minicik dalın şimdiki hali... Düzenleyen loveforlife : 24-11-2012 saat 06:42 |
23-11-2012, 19:35 | #33 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili loveforlife... Sayfanız hayırlı, bitki çeşidiniz bol olsun...ağaçlar.net denildiğinde bitkilerden sonra aklıma gelen şeylerden biri de sizdiniz...bunun sebebini şimdi daha iyi anlıyorum...yazılarınızı okuyorum da bana o kadar samimi ve içten geliyorsunuz ki...forumdaki diğer arkadaşların yazdıklarına da şöyle bir baktığımda onlarında benden farklı şeyler hissettiklerini sanmıyorum,belki de daha fazlası vardır...sayfanızı takip etmeye devam edeceğim... Sevgi ve saygılarımla... |
23-11-2012, 20:02 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Euphorbia trigona (Süt ağacı)
Birkaç ay önceydi. Tedavi sonrası, hastane dönüşü... Yorulunca soluklanmak için uğradığım yolumun üzerindeki bir tanıdığın evi. Uzun süredir uğramamışım belli ki! Yoksa salonun köşesinde tavana değmek için çabalayan o kocaman süt ağacı kaçmazdı gözümden, mutlaka dikkatimi çekerdi. Tesadüf bu ya bu teyzenin benimle yaşıt olan kızı da annesini ziyarete gelmişti. Ben ileri atılıp minik bir çelik isteyince kızı: -Tamam işte, sen bana da al bir çelik. Ben istiyorum, annem vermiyor. Benim için de bir tane dikmiyor. Yapsan yapsan sen yaparsın bu işi! Görünen o ki, süt ağacımız çok değerliydi. Neyse ki çok nazlanılmadan kaptık iki tane çeliği... Mutlaka tutmalıydı bunlar şimdi, yoksa tekrar istemeye de yüzüm olmazdı ki! İki gün kuruttuktan sonra bizim çelikler saksılara yerleşti. Keyifleri de pek yerindeydi. ............. Maalesef benim o arada tekrar hastaneye yatmam onlar için hiç iyi bir haber değildi. Küçücük evimizdeki yer darlığından uzun süredir kimsenin yaşamadığı alt katın balkonuna yerleştirdiğim bazı çiçeklerim (özellikle kaktüs ve sukulentler), hastane dönüşü fazla sulanma sonucu içler acısı haldeydi. Sanırım birileri yüzmeyi öğretmeyi denemiş ama onlar sudan boğuluvermişti. Süt ağaçları kökten devrildi. Hadi bakalım; kestim bir daha çürük yerleri, yine kurutup ektim, herkese de tembihledim bir daha su dökmemelerini. Kardeşi evine gitti. Benim kızım ise hala keyifle büyüyor, seviyoruz birbirimizi... Düzenleyen loveforlife : 09-08-2013 saat 23:51 |
23-11-2012, 20:34 | #35 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-10-2006
Şehir: antalya
Mesajlar: 924
|
Sayfanız hayırlı olsun, hiç anlamadığım bu türler hakkında bilgi edindim, teşekkür ederim. Saygılarımla... |
23-11-2012, 20:38 | #36 |
Ağaç Dostu
|
Rhipsalidopsis (Paskalya Kaktüsü)
Süt ağaçlı evin bahçesinde kocaman bir yoğurt kovasının içindeki paskalyalar oldukça bakımsızdı ama yine de güzeldi bana. Ne renk açtığını merak edip sorduğumda, hiç çiçeğini görmediğini söyledi ev sahibesi. Yıllardır aynı kovada ve aynı yerde. Yağmur, kar, güneş hepsi üzerinde. Bir kova dolusu, hâlâ yaşıyor ya bence bu bile mucize! Koparılıp verilen çelik 5 lob idi. Eve gelip onları ekmeye kalktığımda, biraz deneysel bir çalışmayla hepsini ayırdım loblara. Biraz da cahil cesareti mi demeli? Bakın bu beş kardeş, şimdi ne halde... Düzenleyen loveforlife : 24-11-2012 saat 06:21 |
23-11-2012, 20:41 | #37 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu işi o kadar iyi bilenler var ki sitede, benim yapmaya çalıştığım, sadece okuyarak tüm bitkilerim ve doğa için daha iyisini yapmaya çalışmak. Tüm iyi dilekleriniz ve ziyaretiniz için ben teşekkür ederim. Tüm güzellikler sizinle olsun. Saygı ve selamlarımla... |
|
06-12-2012, 03:14 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-07-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 160
|
Sevgili Loveforlife; Sayfanızı keyifle okudum.Ne güzel yazmışsınız.Bu arada bendeki kaktüs ve sukulentlerin adını öğrendim.Latince isimlerini not aldım.Eski bir çiçek-bitki sever olarak bu siteye girdikçe dostlarla karşılaşmış gibi hissediyorum,mutlu oluyorum.Hoşçakalın....... |
06-12-2012, 06:34 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-11-2012
Şehir: Kocaeli, Avşa Adası
Mesajlar: 1,142
|
Günaydın, Ben iyice şaşkın haldeyim demek!.. Yeni bir muhit insanı şaşırtıyor. Bu mesajınızı yeni gördüm demeye bile utanıyorum. (23.11. tarihli) Umarım bağışlarsınız. selam ve sevgilerimle... |
06-12-2012, 08:03 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 371
|
sn.loveforlife sayfanız hayırlı olsun ankara toplantısında çok güzel insanlar tanıdım sizde onlardan bitanesisiniz elinize emeğinize sağlık güle güle büyütün çiçeklerinizi |
06-12-2012, 12:34 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 104
|
Sayın loveforlife, Öncelikle sayfanız hayırlı olsun.Harika anlatımlarınızla bitkileriniz daha anlamlı olmuş. Sevgilerimle, |
12-12-2012, 12:02 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 104
|
Sayın Loveforlife; Özel mesaj atmayı bir türlü başaramadım.Size verdiğim söz için adresinizi özel mesaj olarak atarsanız sevinirim.Sevgilerimle. |
23-02-2013, 08:12 | #44 |
Ağaç Dostu
|
Sn.loveforlife; giriş mesajınızdaki o güzel anlatımınızla benide çocukluk yıllarıma götürdünüz. Ne güzel anlatmışsınız. Umarım o yıllardaki keyifli, sağlıklı, coşkulu günlerinizi yaşarsınız. Yol kenarındaki veya herhangi bir yerdeki kaderine terkedilmiş bitkilerin, kırılmış ufak bir dalın yeniden hayata tutunması banada çok büyük mutluluk verir. Sizinde hayatınızda büyük mutlulukların olması dileğiyle.... herşey gönlünüzce olsun. Sağlıcakla ve hoşçakalın. |
08-04-2013, 18:09 | #47 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sevgi, sağlık ve umutla; hoş kalın... |
|
08-04-2013, 19:33 | #48 |
Ağaç Dostu
|
Euphoria milli (Crown of thorns-dikenler tacı)
Bugün teyzemi kaybedeli tam bir ay oluyor. Kurban bayramında ona gittiğimde, e. milliden bir çelik istemişim. O kendi elleriyle dikti benim için. Şimdi minicik boyuyla çiçekler açıyor bana... Umarım teyzemin bu güzel hatırasını yaşatmayı başarırım. Rahmetle anıyorum onu bir kez daha... Bu da geçen yıl çiçekçiden minik bir çelik olarak aldığım.İkisinin cinslerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu kışın bütün yapraklarını döktü. Her ikisini de içeride, cam önünde tutmuştum. Bunun nasıl olduysa bir kiracısı oldu bu arada... Kıyamadım söküp atmaya. Hazır bir domates fidem var yani, tohumlarım çimleninceye kadar.... |
08-04-2013, 20:27 | #49 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2011
Şehir: izmir
Mesajlar: 998
|
Allah rahmet eylesin. Teyzeniz ne güzel bir hatıra bırakmış size. Nur içinde yatsın. |
10-04-2013, 20:53 | #50 |
Ağaç Dostu
|
Crassulla Ovata
Geçen yaz onu aldığımda minicik bir çelikti. Kaktüs gübresi verdim 15 günde bir. Soğuğa dayanıklılığı hakkında bir fikrim olmadığından; soğuk odada, cam önünde geçirdi kışı. Kışın çok nadir, azar azar suladım. Şimdi yavaş yavaş balkona, havalanmaya çıkıyoruz. Sonuç tek kelime: Harika! (yarpaklarımızın kenarlarını muhabbet kuşumuz Paşa Bey yemiş Nedense çok seviyor sukulentleri) Aldığım yerden eve gelene kadar kırılmış olan minik yaprağına kıyamadığımdan, iliştirivermiştim yanıbaşına. Yapraktan sukulent üretimine bir kanıt oldu o da... Düzenleyen loveforlife : 21-04-2013 saat 14:07 |
10-04-2013, 22:18 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Tradescantia Navicularis
Sevgili SDurul'un benim için ayrı bir yeri ve önemi var. Geçen yıl ramazan ayında hastanede yatmış ve o süreçte bazı çiçeklerimi kaybetmiştim. SDurul o kocaman yüreğini içine koyduğu bir minik ama dev bir koliyle çok mutlu etti beni o günlerde. Tradescantia Navicularis tek bir daldı. Cam önünde geçirdi kışı. Keyfi epey yerinde... |
11-04-2013, 11:40 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Echeveria
Alt türünün echeveria glauca olduğunu düşündüğüm bu güzeli bir markette görüp aldım. Minicik bir saksıdaydı. Saksı değişimi için biraz erken davranınca, yayıldı kaldı yaprakları başlarda. Şimdi balkona çıkardım. Yaprakları dirildiği gibi yapraklarının altında minicik yavrucuklar oluşmaya başladı... |
12-04-2013, 11:08 | #53 |
Ağaç Dostu
|
Kalanchoe
İster inanın, ister inanmayın; bu kalanchoeyi geçen yaz başı bir tanıdıktan bir çelik olarak almıştım. Süzek bir toprak hazırlayıp, toprak bir saksıya diktim. Ağaç gölgesinde kalan canım üzerine koydum balkonda. Kısa sürede çok güzel gelişti. Sonra (eylül gibiydi galiba) Fincan Hanım minicik bir yavruyken bu saksıyla beraber 2. kattan aşağı uçunca, parçalanan saksı parçaları arasından kırılan çelik parçalarını yeni bir saksıya aldım. Sadece çok soğuklarda içeri aldım. Bir ya da iki kere kaktüs gübresi vermiştim. Sonuç... Bu da diğer saksım. Fincan Hanım etrafında çok dolaşıyor gerçi ama, henüz sağlam Kışın neredeyse hiç sulamadım onları... Bir de sarı kalanchoem oldu (İstanbul toplantısında sevgili Gizlibahçe'nin hediyesi), inşallah çiçeğini de görürüz. |
20-04-2013, 21:47 | #55 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
20-04-2013, 22:01 | #56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2011
Şehir: izmir
Mesajlar: 998
|
Sevgili Loveforlife Kalanchoe'lerin başında çay keyfi de yapılmış. Güzel bir kare. Echeveria da çok güzel. En kısa zamanda bende temin edeceğim. |
21-04-2013, 05:56 | #57 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kalanchoe, İstanbul toplantısında Sevgili Gizlibahçe'nin paylaştığı çiçeklerden biriydi. Sağ olsun, saksıları da cicili bicili süslemiş. Toplantıda keyifli sohbetler olunca, elbette ki yanında çayla iyi gitmişti. Ben de bu güzel enstanteneyi yakalamışken basıvermişim deklanşöre.Bu saksılardan biri bende şimdi. İnşallah kocaman olduğunu da görürüm. Echeveriayı ben de çok seviyorum. Gözünün içine bakıyorum tabiri caizse. Ben de çok istiyordum ve bulduğum anda hiç tereddütsüz aldım. Dibinde iki minicik yavrumuz var. Büyümesini beklersen, bulamadığın akdirde paylaşmaktan mutluluk duyarım... |
|
21-04-2013, 13:45 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 2,277
|
Crassula Ovata 'yı araştırmıştım.Yazılanlara göre kış'ın sıcaklığının 7 derecenin altına düşmemesi yazın ise 40 derecenin üzerine çıkmaması gerekiyormuş.Gerçi benim ki -7'yi gördü Ev içinde hava sirkülasyonunun olduğu , bol güneş alan bir ortamda tutulması öneriliyor.Yaz aylarının en sıcak olduğu günlerde ise direkt güneşten korunmalıymış. Aklınızda olsun |
|
|