07-11-2017, 19:19 | #8432 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-10-2017
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 10
|
Çok güzel,huzur verici bir bahçeniz var. Orda olmayı ne kadar çok isterdim. |
13-11-2017, 16:14 | #8434 |
Moderatör
|
Sonbahar geldiğinde bahçesi olanlar, bahçesine sebze ekenlerin meyve ağaçları olanların hiç işi bitmez. Havalar da güzel giderse milleti sarar bir hamaratlık. Sebzeler toplanır, salçalar, konserveler, meyve suları hazırlanır. Kışlık salamuralar yapılır, reçeller yapılır, ender tatlar denenir, korogakiler yapılır, turşular-sirkeler hazırlanır. Erişteler kesilir, kışlık yufkalar hazırlanır.... Bütün bunların yanında bahçe işleri de vardır. Budanacak bitkiler budanır, saksı bitkilerin bakımları budamaları yapılır, güllerin çanakları temizlenir, gübremelere ve malçlamalara başlanır. Kışlık ekilecek soğan-sarımsak ve bakla gibi sebzelerin yerleri sürülür, bellenir ekime hazır hale getirilir.... ve daha bir sürü iş, say say bitmez. Eğer bir de benim gibi kışı başka bir yerde geçiriyorsanız dönüş hazırlıklarına başlaması da cabası. Motor takmışcasına çalışırsınız. Bu hızlı çalışma sonrası yorgun argın eve girdiğinizde zaman zaman sizi karşılayan güzellikler de vardır. Örneğin; temizlenmiş ve soğuması için buzdalabına konmuş bir kase nar veya taze demlenmiş mis kokulu çay. Evvelki gün içeri girdiğimde bir de baktım ki Oğuz bahçeden kopardığı 16 tane narı bir güzel soymuş, bir tepsi soyulmuş nar yemem için beni bekliyor. Gözlerim bayram etti. Ben bunu 3-4 günde tüketirim, her akşam koca bir kaseye doldurduğum tanelenmiş narları TV karşısında dizi seyrederken kaşıklamak en sevdiğim şey. Bahçede 7 ağaç nar var. Bir tanesi Hicaz narı, ekşi bir tür, bunların içinde iki tanesi çekirdeksiz nar. Bu türün narları öyle koyu kırmızı değil, iri dişli ve pembemsi bir renkte ama o kadar sulu ve tatlı ki yemeğe doyum olmuyor. Benim de en sevdiğim nar. Ben seviyorum diye de Oğuz hep bana bunları soyuyor.... haydi sizde buyrun koca bir tepsi soyulmuş narımız var. Ben kasemi aldım. |
13-11-2017, 16:27 | #8435 |
Moderatör
|
Bahçemizdeki ayvalar da çok güzel, bu sene verim fazlaydı ilk parti reçeli bu gün yaptık. 6 kilo ayvayı soyup dilimledikten sonra rendeledik. Çekirdekleri de malina için ayrıldı Reçelimiz hazır yarın kavonozlara doldurulacak. |
15-11-2017, 17:19 | #8436 |
Moderatör
|
Bu gün de korogaki yaptık. Oğuz sabah bahçeden 180 tane hurma toplamış, kahvaltı sonrası haydi işe koyulalım dedik. Hurmaları soymaya başladık. Bu sene enteresan bir şey oldu; hurma ağaçlarından birinin meyvelerinin bir kısmı tam oldu, bir kısmı tam korogakilikti bir kısmı ise çok ham. Aynı ağaçtaki bu olay biraz şaşırtıcı değil mi? Hurmaları soymaya başladığımızda " aaa bu erkek hurma, tam da yemelik " diyerek başladım yemeğe. Bilmem bilir misiniz erkek hurma diye tabir ettiklerimize çikolatalı hurma da denir ve onların ham olanlarını çok rahat yersiniz. Toplanan hurmaların çoğu da erkek çıkınca ben yedikçe de yedim. Oğuz soydu ben yedim. Bir ara Oğuz " ooo Güler Hanım, ben soyuyorum sen götürüyorsun, sen de soysana" diye bozuk attı. Ben de sıvadım kolları 165 tane astık, yarın da 150 tane daha asmaya niyetimiz var. |
15-11-2017, 17:30 | #8438 |
Moderatör
|
Bu üç hurmanın ortasındaki dişi hurma yani olgunlaşmadan yemek mümkün değil diğer ikisi erkek hurma. Renkleri daha kahverengimsi. Erkek hurmalarda çekirdek olur, yemesi de çok güzeldir. Dişi hurma daha sarıdır. |
15-11-2017, 17:38 | #8439 |
Moderatör
|
Soyulan hurmalar önce kaynamakta olan suya kısa bir süre daldırılıp sonra asılıyor. Daha sonra suyun içinde kırmızı bir tortu görüyorsunuz, sanırım hurmanın şekerimsi kısmı çöküyor ama emin değilim. |
15-11-2017, 18:27 | #8442 |
Moderatör
|
Evimizde kalorifer var ama sobayı da kaldırmadık. Çocuklar geldiklerinde sobayı yakmayı çok seviyorlar. Üzerinde kestane kebap yapmak, elma ve mandalina kabuklarını yakmak hoşlarına gidiyor. Onlar için bir römork odun getirttik, köyümüze bu sene makta verildi. Oğuz vakit buldukça 5-10 dalı sobaya uygun kesiyor, ben bıçkı kullanmıyorum. O kesiyor ben istifliyorum. |
15-11-2017, 18:54 | #8445 |
Moderatör
|
Enteresan bitki clematisler..... beni bayağı zorladılar. İki sene evvel sieboldi'yi pamuklu bit sarmıştı, seyreltilmiş oksijenli su ile temizleyip sert bir budama yapmıştım. Canlanacağından pek ümidim yoktu ama ertesi sene çok güzel gelişti ve çok güzel çiçeklendi. Aynı dert bu sene clematis piilu'nun başına geldi. Yine aynı şekilde uğraştım 3-4 saat temizleme ve budama sürdü. Koca saksı kuşa döndü, umarım kurtulur. Bir kısım clematislerin yaprakları kururken bazıları tohumlarını döküyor ama bu pastırma yazına kanıp tomurcuklananlar da var. Beyaz güle sarmış olan clematis tek tük açmaya devam ediyor, sanki gülle yarışıyor... |
15-11-2017, 19:18 | #8449 |
Moderatör
|
Mutfakta bulaşıkları yıkarken gözüm hemen mutfak penceresi önündeki güle takıldı. Kendi kendime " yaşam bu" dedim. Açıp solan miyadını dolduran gül, hemen yanında açıp yaşamına devam eden, onun yanında yeni açan ve güzelliğini sergilemek isteyen taze gül.....ve minik, gelecek vadeden taze tomurcuklar |
16-11-2017, 21:28 | #8452 |
Moderatör
|
Hafta sonundan sonra havalar soğuyacak ve yağmurlar başlayacakmış, benim de saksıları limonluğa taşımam gerekecek. Balkondaki lisiler tek tük de olsa açıyorlar, kıyamıyorum onlara. Limonluğa kalkanlar sudan kesiliyorlar, uykuya bırakılıyorlar. |
26-11-2017, 11:45 | #8454 |
Moderatör
|
Artık bahçede yapılacak pek iş kalmadı desem de çay bardağım elimde bahçede son teftişleri yaparken gözüme yine pek çok şey takılıyor. Bu gün " şu çiğdemler çok sıklaştı biraz yerlerini mi değiştirsem" diye başladım yine üç saat oyalanmışım. Oğuz'un " Güler karnım acıktı" diye seslenmesiyle kendime geldim. Güller iyiden iyiye yapraklarını döktüler ama çıplak dallarda bile hâlâ tomurcuklar var ve hala açıyorlar. |
|
|