agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni365Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-09-2014, 00:06   #301
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Gelelim sulama suyundaki bor oranına:

Sulama suyu, bitkiyi hep suladığınız sudur. Hele bu su kaynağı dere gibi sürekli akan bir kaynak ise bu sudaki bor oranına çok dikkat etmek gerekir. Bu sudaki bor oranının elbette 1-2 ppm mertebelerinde olması bitki için yeterlidir. Ancak sulama suyu doğal bor oranı ile suya gübre olarak katılan bor oranını bir birine karıştırmamak gerekir. Çünkü ilki doğaya sürekli olarak bor taşırken, ikincisi 1-5 uygulama/yıl olarak doğaya bor vermektedir.

Çünkü daha önce bazı teknik kişilerin bu iki farklı oranı çevre boyutları ve gübrelemesi açısından hatalı yorumladığına şahit oldum.

YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 00:14   #302
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Anladığım kadarıyla boru, toprak, sulamada kulklanılan su ve yaprak analizi yapmadan topraktan veya yapraktan vermek çok sakıncalı ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabileceğidir.
Gelişigüzel verilmeyecek bir mikro besin bu.
Elbette bu konuda akademiklerin sözü geçer akçe olacak. Ancak ben bu yorumunuza katılmıyorum. Bitkiye yapraktan ve yılda 2-3 defa binde 2-3 oranında Etidot-67 vermenizin ( binde 2 Etidot-67 onbinde 4 bor a denktir) bir sakıncası olmayacağı görüşündeyim. Tabi bu görüşüm, doğal tarım için değil, gübre mevzuatlarına göre yapılan kimyevi konvansiyonel tarım için geçerli. Doğal tarım için uzun süreli gözlem ve analiz gerekebilir, bir şey diyemem.

Saygılarımla

YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 00:14   #303
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Yakup Mesajı Göster
Bu sudaki bor oranının elbette 1-2 ppm mertebelerinde olması bitki için yeterlidir.Ancak sulama suyu doğal bor oranı ile suya gübre olarak katılan bor oranını bir birine karıştırmamak gerekir. Çünkü ilki doğaya sürekli olarak bor taşırken, ikincisi 1-5 uygulama/yıl olarak doğaya bor vermektedir.
.
Yakup Bey,
Eğer benim zeytinleri sulamada kullandığım suda 2 ppm bor mevcut ise benim ayrıca etidot'u vermeme hiç gerek yoktur diyorum ben..

Yakup beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 00:21   #304
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Yakup Bey,
Eğer benim zeytinleri sulamada kullandığım suda 2 ppm bor mevcut ise benim ayrıca etidot'u vermeme hiç gerek yoktur diyorum ben..
Başkaca bir etken vs yoksa, elbette bu yorumunuza katılıyorum. Yani demek istiyorum ki, elbette bir toprak analizi veya tecrübe ile toprağın tanınması önemli. Ancak sulama suyundaki her hangi bir sınır-aşırılık değeri çok daha önemli. Bu nedenle sulama suyunun özelliklerinin mutlaka bilinmesi gerekir. Bunu bilmeden dekara 500 g bor attım fazla geldi gibi yorumlar yapmak doğru olmayacaktır veya en azından eksik olacaktır.

Tabi zeytinleri suladığınız sudaki doğal bor oranının, toprak yapısından fazla etkilenmeden bitkiye geçtiğini kabul ediyoruz.

Bununla birlikte, kapitalist-kimyevi tarımda, iz elementlerinin yapraktan verilmeleri üzerinde çok duruluyor. Uygulamacı olmamanın eksikliklerini burada yaşıyorum. E-67 özelinde, ürünün mantar sevmemesi ve çoğu tarım ilaçları ile karıştırılacak kullanılabilmesi ve hatta bazı çiftçilerimizin tarım ilaçları ile ya da kaolin ile karıştırarak kullanmayı özellikle tercih etmeleri gibi bir durum var.

Bu, sadece uygulama maliyetini düşürmek için yapılmıyor. Karıştırarak kullanımda, daha olumlu sonuçlar alındığı/alınabildiği söyleniyor. Buradan iyi bir tez konusu çıkar ama...

Neyse, sohbet güzel ama mesaim 8 de.

Iyi geceler efendim.

YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 07:32   #305
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Onceki mesajinizda bir ABD urunu oldugu anlasilan Solubor ornegini vermissiniz. OMRI'nin (Organic Materials Review Institute) kendi sayfasindan baktigimizda, fertilizers and soil amendments (gubreler ve toprak bilesenleri) kategorisinde yer aldigi goruluyor. Bu sizi yaniltmasin cunku, bu kategoride hem gubreler yer aliyor hem de diger toprak bilesenleri/bitki buyumesini duzenleyen malzemeler yer aliyor. Diger bir deyisle Gubreler diye bir kategori ve Diger Bilesenler diye ayri bir kategori yok (alt siniflar var); her ikisi de ayni kategoride ele alinmis. Solubor'a OMRI'nin sayfasindan tekrar bakalim: Products List Search: solubor | Organic Materials Review Institute

Urunun dahil oldugu sinif Generic Materials Search: boron products synthetic | Organic Materials Review Institute adresinde sentetik ve suda cozunebilen bor urunu olarak geciyor. Urun, gubre olmadigi icin "fertilizer" ifadesi de yer almiyor.

Yine OMRI'nin sayfasindan bu sefer gubre olan bir urune bakalim: Products List Search: jobe, s | Organic Materials Review Institute

Jobe's'un bircok urunu, gubre kategorisinde "fertilizer" olarak incelenmis (ornegin domates ve sebze besini olarak gecen urun): Generic Materials Search: fertilizers blended | Organic Materials Review Institute

Bunlar bir yana,

Alıntı:
Turkiye standartlarinda gubre tanimina uyuyorsa, herhalde o yuzden gubre olarak tescillenmistir
demisim ki Turkiye'nin bagli oldugu standartlara gore belli bir kategori ustunden urun sertifikalandirmasi yapilmis olabilir anlaminda soyledim. EC fertiliser olarak geciyor demissiniz ama ayni mesajda bu sefer de Solubor'un WSDA sertifikasinin oldugu sayfaya yonlendirmissiniz. WSDA (Washington State Department of Agriculture) Organic Food Program, Washington Eyaleti'nin ziraat departmaninca yurutulen bir urun sertifikalandirma programi. Son zamanlarda, kar amaci gutmeyen bir kurum olan OMRI'ye gore ciddi bir alternatif sunmus durumda (saniyorum basta mali sebepler geliyor cunku bircok sirket, OMRI'nin yillik sertifika ucretlerinin yuksekliginden dolayi urunleri organik olsa dahi sertifika almamayi tercih ediyor diye duyuyoruz). Solubor'un ureticileri WSDA'den de sertifika almis gozukuyor (http://www.borax.com/docs/pdfs/wsda-...4.pdf?sfvrsn=2). Burda da urunun gubre olduguna dair bir ibare yok.

Solubor'un kendi urun profil dokumanina bakalim: http://www.compostwerks.com/images/Solubor.Profile.pdf

Ilk sayfadaki "Correcting Boron Deficiency" bolumunden alintiliyorum:

Boron deficiency can be remedied by the correct application of a borate containing material in solid or liquid fertilisers, to the seedbed in annual crops or under the foliar canopy of perennial crops.

Bor eksikligi, borat iceren malzemenin belirtilen sekillerde kati veya sivi gubreyle karistirilarak ... giderilebilir.

Gubreyle karistirmanin yaninda, tek basina puskurtme yoluyla da kullanilabilecegi belirtilmis (bu, urunun gubre oldugunu gosterir bir uygulama degil).

Bunun yaninda bir de ureticinin Ingiltere'deki Soil Association Certification Limited'ten aldigi bir sertifika daha var: http://www.borax.com/docs/pdfs/euro-...t.pdf?sfvrsn=2. Burda da belgenin sag tarafinda, "kullanimi izne tabidir" anlamina gelen bir ifade var. Ornegin, eger ciftci, organik sertifikali tarim yapip urununu (or. sebze, meyve) organik sertifika etiketiyle satiyorsa, kendisini degerlendirmeye alan kurumla gorusup, bu urunun sertifika kapsamindaki faaliyetlerine uygun olup olmadigini, kullanim izninin olup olmadigini ogrenmesi gerekiyor (bunun icin de ciftciden ornegin topraktaki Bor eksikligini ortaya cikarmak icin analiz yaptirmasi istenebilir). Yani organik gubreyi cok daha rahatlikla kullanabildigi gibi, Solubor'u kullanirken farkli bir yol izlemesi gerekli.

Yine AB ile ayni referanslari izleyen Soil Association Certification Limited, kendi internet sayfasinda Solubor'u iz element kategorisine dahil etmis (eger Etidot-67, bu kurulustan sertifika almak isterse, o da iz element kategorisine dahil olacak): Trace elements : Soil Association. Dikkatinizi bir noktaya cekmek isterim: Gubre olsun ya da olmasin, butun urunler Turkce'ye birebir "gubre" olarak cevirebilecegimiz, "fertilisers (http://www.soilassociation.org/farmersgrowers/technicalinformation/fertilisers)" ana basligi altinda, AB mevzuatiyla paralel olacak sekilde incelenmis fakat burda "fertiliser" belki de bitki besini (her zaman N, P, K gibi birincil besin degil) olarak cevrilebilecek genel bir kategoriye denk dusuyor.

Solubor referansini bir kenara koyup AB mevzuatina bakalim (bu baglantidaki bilgiler guncel degilse, lutfen belirtin): Fertilisers

Provisions for specific types of fertilisers

The Regulation sets out detailed technical provisions regarding the scope, declaration, identification and packaging of four types of fertiliser:

- main inorganic nutrient fertilisers: these are the main fertilising elements supplied in substantial quantities for plant growth, i.e. nitrogen, phosphorus and potassium;
- secondary inorganic nutrient fertilisers: these are calcium, magnesium, sodium and sulphur;
- inorganic micro-nutrient fertilisers: these contain elements required in small quantities such as boron, cobalt, copper, iron, manganese, etc.;
- ammonium nitrate fertilisers of high nitrogen content: given the dangerous nature of this type of fertiliser, the Regulation lays down additional measures such as a detonability test described in Annex III to this Regulation.


Ilk kategori: Azot, Fosfor, Potasyum'un olusturdugu ve esas bitki gelisimini saglamak icin kullanilan ana/birincil besinler

Ikinci kategori: Kalsiyum, Magnezyum, Sodyum ve Kukurt'un olusturdugu ikincil besinler

Yukarda icinde Bor'un da bulundugu 3. maddenin basligini birebir soyle cevirebiliriz:
inorganik mikro-nutrient besinleri (mikro-nutrientler, bitkinin belli bir konsantrasyondan daha dusuk miktarda ihtiyaci olan nutrientler oluyor)

Son olarak birseyi daha belirtmek isterim: Bu konunun ilk mesajinda, parantez icinde urun icin Borlu Gubre ifadesini kullanmissiniz. Lafi uzatmadan bir analoji yapalim:

Cok guzel kazan dibi yapan bir tatliciya gittiniz diyelim. Kazan dibi siparisi verdiniz ve yaninda bir top da vanilyali dondurma istediniz. Garson size "dondurmayi biz yapmiyoruz ama isteyen musterilerimiz icin bulunduruyoruz; isterlerse tatliyla birlikte veriyoruz, bilin istedim" dedi. Bu duruma gore, dondurmali kazan dibi yemis oluyorsunuz ama esas yediginiz sey aslinda kazan dibi cunku dondurma, tatlicinin monusunde yok, isteseniz de siparis veremezsiniz. Borlu gubre diyebilmeniz icin de, satisini yaptiginiz urunun icinde Borla birlikte gubre (ya da gubreyi gectim baska bir malzeme daha) olmasi gerek. Borlu Gubre tanimini siz kendiniz mi yapiyorsunuz yoksa bu kurumsal bir pazarlama stratejisinin urunu mu? Eger Etidot-67'nin icinde suda cozunebilir Bor yaninda gubre kategorisine girebilecek bir urun yoksa, sizin mantiginiza gore, urunu, Borlu Gubre yerine Bor Gubresi olarak tanitmaniz gerekmiyor mu?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Yakup Mesajı Göster
Maalesef bilgilerinizde hata veya eksiklik var. Lütfen

Agriculture sayfasını inceleyin.

Ayrıca Türk tarım mevzuatı ab regülasyonlarına dayanılarak hazırlanmıştır. Yani, biz Etidot-67 üzerine EC-Fertilizer ibaresini tamamen AB mevZuatına uygun olarak yazıyoruz.

Daha önce de dediğim gibi, ürünümüz gübre olarak tescillidir.

Saygılarımla

YeniBON beğendi.
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 09:53   #306
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster
Borlu Gubre ifadesini kullanmissiniz.
Etidot-67 için ''borlu gübre'' ifadesinin kullanılması için şöyle karışımlar olması gerekirdi:

http://www.yarabrasil.com.br/fertili...a_bortrac.aspx

Bir İngiliz şirketi olduğunu bildiğim Yara'nın azot karışımsız bor solüsyonlarından kullandım ben yıllar önce, artık Türkiye'de bulamıyorum:

YaraVita BORTRAC 150 | Yara

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 11:26   #307
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Sondan başlayayım:

"Borlu Gübre" tabiri, türkçemizin halk arasında kullanımı ile ilgili seçilmiş bir kelimedir. Maksadım, "Azotlu gübreler", "Fosforlu gübreler" gibi terimlerşmiş ifadelerin çağrıştırdığı şeyi çağrıştırmak idi. Çiftçiye "azot gübresi" kullan denmez genellikle, "azotlu gübre" kullan denir.

"Borlu Gübre" ifadesinin kullanımı da kişide yapacağı çağrışım göz önünde bulundurularak benim seçtiğim bir ifade. Bu, art niyetle değil, doğru anlamı çağrıştıracak ve telaffuzu kolay olsun vs diye seçildi.

Esases eskiden borlu gübre demek yanlıştı. Fakat son zamanlarda (bkz. Gübre yönetmeliği son hali) sodyum (Na) da gübre olarak değerlendirilmeye başladı. Eğer sodyum bir gübre ise, E-67 hem bor hem de sodyum içerdiğinden, borlu gübre olarak değerlendirilebilir konumuna-tartışmasına dahil olacaktır.

pria beğendi.

Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 14:25 Neden: harf
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 11:40   #308
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Tescil Meselesi

Elinizde bir ürün var ise ve bunu bir X ülkesinde üretmek-satmak vs istiyorsanız, ürününüzü "o ülkenin mevzuatına göre" tescil etmeniz gerekir.

Konu ne olursa olsun, esas mesele ticaret hangi ülkede yapılacaksa o ülkenin mevzuatına uygun olmalıdır.

Kısaca teknik olarak OMRI ve/veya başka bir yapılanma ya da bir üniversiteyi referans alabilirsiniz. Böylece gerçekten doğa veya sürdürülebilir hayat adına çok doğru yorumlar yapabilirsiniz. Ancak, ticari olarak, yani hukuki olarak bunun hiç bir önemi yoktur. Bulunduğunuz ülkenin mevzuatına göre hareket etmekle mükellefsinizdir.

Ülkemiz, AB muktesebatını esas almıştır. AB sınırlarına yapacağı ihracatlar için AB regülasyonları ile birebir uyumlu (çeviri) yasal mevzuatı yürürlüğe almakta ve yerli firmaları da bu mevzuat kapsamında denetlemektedir.

Netice olarak, E-67 yi hangi ülkeye ihraç ediyorsak, önce o ülkenin yasalarına göre gübre tescilini yaptırmaktayız. Sonra da gübre olarak satmaktayız. Buna AB ülkeleri de, USA da, Çin de dahildir.

pria beğendi.

Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 12:11
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 11:52   #309
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Görecelilik

Dedim ya, teknik olarak OMRI, çok saygı duyulası bir yapıdır. Böyle bir iddiaya veya gerçeğe saygı duyarım.

Ancak, yaratılışın düzenini anlamak ve aklımızı kullanmak için de OMRI den ya da AB den tescillenmek zorunda değiliz. M.Fukuoka'nın emeklerine yazık ederiz o zaman.

Ben arıcılık yapmaktayım. Yasa der ki, balındaki zararlı madde miktarı, zararlı doz sınırını geçmedikçe balın zararsızdır. Yani... arılarını sağlıklı tutabilmek için X ilacını kullanabilirsin. Yeterki balındaki kalıntısı şu değerin altında bulunsun.

Aynı-benzer şeyi yıllar önce DDT için de söylemişti o yasa.

Demek istediğim şey şu: Hukuk kuralları, akademik yapılanma ve kapitalist sermaye, birlikte ve denge içinde dünyamızı (hayatımızı) nasıl yöneteceğimizi söylerler. Bunu binlerce yıldır yapmaktalar. Bu, kendi içerisinde çelişki yaşamak istemeyen insanlar için bir çözüm-kurtuluş yolu olabilir. Fakat benim gibi meraklı ve eleştiren insanlar için çoğu zaman yük ve huzursuzluk kaynağıdır.

Özgür düşüncenin ehliyetli amirlerle tartışabildiği bir dünya arzuluyorum.

Özellikle orta okulda soru sorduğu için öğretmeninden çokça dayak yemiş biri olarak;

Saygılarımla

Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 11:58   #310
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Gübrenin Tanımı

Gübre nedir?

diye sorunca fidancılık kurs hocama, bütün bitki besin maddeleri gübredir demişti.

Yemek nedir?

sindirebildiğimiz ve böylece (önemli bir zarar görmeden) yaşamsal fonksiyonlarımızı sürdürmemize vesile olan şeylerdir.

Benim sınırlarım, biraz farklı. Bu, içinde bulunduğum toplumun hoşuna gitmiyor. Ama Nasreddin Hoca da toplumu mutlu edecem diye eşşeğe ne kendi binmişti, ne de çocuğunu bindirmişti.

Saygılarımla

Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 12:47   #311
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Yakup Bey,

İnsanlararası algı ve yorum farklılıkları her zaman olacaktır..
Yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın..
''Bor'' da dense, ''borlu gübre'' de dense sonuç değişmez..
Değişmeyecek olan tek ana husus ''Etidot-67''nin ulusal ve uluslarası kabul görmüş tescilli bitki besleme ürünü oluşudur..
Tartışmalarımız ayrıntının ayrıntısıdır..

Selamlar.

Yakup beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 14:39   #312
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Yakup Bey,

İnsanlararası algı ve yorum farklılıkları her zaman olacaktır..
Yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın..
''Bor'' da dense, ''borlu gübre'' de dense sonuç değişmez..
Değişmeyecek olan tek ana husus ''Etidot-67''nin ulusal ve uluslarası kabul görmüş tescilli bitki besleme ürünü oluşudur..
Tartışmalarımız ayrıntının ayrıntısıdır..

Selamlar.
Çok yanlış anlaşılmış biri olarak asla ve kat'a yazdıklarınız bende olumsuz bir etki oluşturmadı.

Biz esasen, "esası" tartışıyoruz.

Gübre elementleri bellidir. Bu elementler, bitkiye bitkinin gıdası olarak kullanılabileceği formda verilebilirse, bitki beslenmiş (gübrelenmiş) olur.

Bu formlar, her hangi bir şekilde gübre olarak "tescil" edilirse, hukuken yani devlet ve yasalar nezdinde de gübreolarak kabul edilir ve ticari hayatta böyle tanımlanır.

Bu element veya gübrelerin başka fonksiyonlarının da olması (Azot hem gübredir, hem de TNT nin bileşeni), onları gübre olmaktan alıkoymaz.

Maalesef, özellikle bu son yazdığımı anlayamayan bazı kamu görevlileri biliyorum. Adam diyor ki, senin ürünün internette ilaç olarak geçiyor, o zaman ben buna gübre demem? Neden, diye sorduğunuzda, söylediği veya söylemediği gerekçesi, sizden önce başkasının bu ürünü gübre olarak tescil ettirmemiş olması ya da bir AB firmasının vs bunu ülkemizde yapmamış olması.

Adama desen ki su hayatın kaynağıdır ama tarlada çok durursa mahsulü kurutur, ANLAMAZ...

Sorun, zihniyet ve kültür sorunudur. Ahlak ve sevgi sorunudur.

Saygı ve selamlar benden efendim.

pria beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 18:49   #313
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz.

Alıntı:
Elinizde bir ürün var ise ve bunu bir X ülkesinde üretmek-satmak vs istiyorsanız, ürününüzü "o ülkenin mevzuatına göre" tescil etmeniz gerekir.
demissiniz, dogru. Ek yapayim: Etidot-67'yi OMRI'den sertifika alip ABD'de gubre olarak satamazsiniz (Avrupa'da da satamazsiniz cunku paketin arka yuzunde harf hatasi yapilarak yazilmis 'EC Fertilizer' ifadesi, urunun kategorisini ifade ediyor; Avrupali ciftci, urunu gubre niyetine almaz, eger toprakta Borla ilgili bir sorun varsa, takviye bilesen olarak gubreyle uygulamak uzere alir). OMRI listesinde Solubor'un da dahil oldugu Crop Fertilizers and Soil Amendments (Gubreler ve Toprak Bilesenleri) kategorisindeki urunlere bakalim: Products List Search: amendments, and, crop, fertilizers, soil | Organic Materials Review Institute

Bu urun kategorisi icinde birbirinden farkli bircok urunle birlikte ornegin Humik Asit de var. Humik Asit, gubre mi?

Gorece daha denk olan bir karsilastirmayi, ABD'li OMRI ve Avrupali sertifikalandirma kurulusu Soil Association arasinda yapalim. Bu kurum, Avrupa standartlarina gore belirlenen ve "fertilisers (terim, Ingiliz Ingilizcesinde s ile yaziliyor, z ile degil)" ana kategorisi altinda gubre, iz elementler, dolomit, mikroorganizmalar ve diger urunleri (bu digerlerinin icinde, kimi urunlerinde potasyum konsantrasyonu yuksek olabilecek yosun ozu de var) siralamis. Solubor da iz elementler grubuna dahil edilmis: Trace elements : Soil Association. Dolayisiyla, EC Fertiliser ifadesini paket arkasina yazmak, yani bu kategoriyi belirtmek, mevzuat geregi zorunluluk olabilir (yazilmasa da olur mu bilmiyorum ama bir sekilde AB onayli oldugunu belirten bir barkod veya baska bir ibare vardir). Bunun disinda, paketin on kisminda Turkce olarak "Gubre" ifadesi de gozukmuyor (asagidaki resim, paketin yeni hali degilse, lutfen belirtin).Ornegin paket ustune Turkce olarak "Gubre" yazabiliyor musunuz?

Bu listelerdeki urunleri, bitki bir sekilde bunyesine katarak kullanabiliyor (ayrica iz elementler bence de cok onemli) fakat konvensiyonel anlamda gubre tarifi baska; yani sorun urunde degil, onun ic piyasada pazarlanis seklinde. Ciftciye gubre dediginizde anladigi anlamdaki gubrenin (or. keci gubresi) icinde bitki icin birincil oncelikte bilesenler (makronutrientler) olan N, P, K'dan en az birisi belli bir oranin ustunde yer almalidir. Tuketiciler kendi aralarinda konusurken, tartisirken, urunleri farkli isimlerle ifade edebilir, bazen terim yanlisliklari da yapabilir ama ureticinin bu luksu yok. Etidot-67'yi ABD'de satmak istiyorsaniz, paketin icine soz konusu uc bilesenden yine en az birisini belli bir oranda koymaniz gerek. Bu durumda bile paketin ustune yuzdeler ornegin N-P-K-20.8 seklinde verilerek ve ustune "gubre" yazilarak satis izni verilir mi bilmiyorum. Etidot'u ayrica "Bor urunleri kategorisinde satmaniz gerek" de denebilir.

ABD referanslari bellidir. N, P, K'nin birincil oneme sahip olmasi da, topraktaki yetersizliginden kaynaklaniyor cunku bitkiler buyume ve meyve verme evresinde bunlari bol miktarda kullaniyor; bu yuzden surekli uretim halindeki bir tarlaya belli araliklarla yeniden vermemiz gerekiyor.
Ikincil nutrientler (yine makronutrientler) Ca, Mg, S.

Bunlarin disinda mikronutrientler, cok kucuk miktarlarda verilmesi tavsiye edilen B, Cu, Fe gibi bilesenler.

Sozun ozu, ne Etidot-67, ne Solubor, ciftcimizin gubre uygulamasi yapmak uzere tek basina almaya yonlendirilmesi dogru olan urunler; bu baslikta sanki bu boyle yapiliyormus gibi bir algi var. Ozellikle organik gubre piyasasindaki yerli urun sayisinin cok daha fazla olmasini dilerim ama Etidot-67'nin pazarlama seklini "gubreyle birlikte, ozellikle Bor eksikliginin risk yarattigi durumlarda, bir takviye urunu olarak kullanmanizi tavsiye ederiz" seklinde degistirirseniz daha dogru ve faydali olur diye dusunuyorum. Hatta bir adim oteye geceyim, urunun sekli, bitkinin ihtiyaci olan miktarda B ve diger mikronutrientleri icerecek sekilde sivi hale donusturulurse cok daha guzel olur (yalniz, bu durumda da gubre olmaz, onu belirteyim ).

Sn pria, odun kulu, topragin pH degerini oldukca yukseltip alkali yapar. Genis olcekli uygulamalarda dikkatli olmak gerekir. Bor icin da esas olan bitkiye eser miktarlarda verilmesi, doz asimi yapmamaya dikkat edin derim.

Eklenen Resimler
 
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 18:58   #314
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Daha sonra detaylı olarak yazarım ama çeliştiğimiz nokta gübrenin tanımı.

O resim muhtemelen Etimine USA nın kullandığı ambalajı göstermekte. Yurt içi ambalajımız farklı.

Devam ederim..

Şimdi biraz vaktim var:

Öncelikle şunu beyan etmek istiyorum. Bu sayfayı açmaktaki amacım, Eti Maden üretmeden önce ülkemize ithal yollardan fahiş fiyata gelen Di Sodyum Okta Borat Tetrahidrat (Na2B8O13*4H2O) formundaki kimyevi gübrenin, çiftçilerimiz tarafından çok makul fiyata temin edilebileceğini duyurmak gibi kesinlikle bilginin paylaşılmasına yönelik hususlar idi. Hala da öyle...

Çelişilen ana nokta bence şu: "Gübre nedir?"
Böyle düşünüyorum, çünkü gübre tanımım ve E-67'yi gübre olarak tanımlamam eleştiriliyor.

Efendim, bu meselenin iki boyutu var. Birimi teknik boyut, ki belli bir standarda uysa da uymasa da, bir elementin gübre fonksiyonunda olup olmadığı ile alakalıdır. Diğeri ise hukuki-resmi ve ticari boyut ki, mevzuat nezdinde bir maddenin gübre olarak tanımlanabilirliği ile alakalıdır.

İşte bu noktada, mevzuat bizim referans noktamızdır. Peki ne diyor mevzuat:

d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri,

e) Birincil bitki besin maddesi: Azot, fosfor ve potasyum elementlerini,

f) İkincil bitki besin maddesi: Kalsiyum, magnezyum, sodyum ve kükürt elementlerini,

g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri,

h) Kimyevi gübre: Beyan edilen bitki besin maddelerinin ekstraksiyon, fiziksel ve/veya kimyasal endüstriyel proseslerle elde edildiği, elde edilen bu bitki besin maddelerini içeriğinde mineral formunda bulunduran gübreleri; kalsiyum siyanamit, üre ve onun yoğunlaştırılmış ve ilintili ürünlerini, şelatlı veya kompleks halde mikro besin maddesi içeren ve kimyevi gübre olarak sınıflandırılan ürünleri,
(bknz: TARIMDA KULLANILAN KİMYEVİ GÜBRELERE DAİR YÖNETMELİK-Resmi Gazete Tarihi: 18.03.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25406)

Yasalarımıza göre, Etidot-67 hem teknik olarak, hem de resmi olarak gübredir. Yasaya uygun olarak hazırlanan tüm bitki besin elementleri gübredir. İster birlikte olsunlar, ister ayrı ayrı olsunlar, bu durum değişmez.

Eğer USA devletindeki ana bayimiz, E-67 nin etiketlenmesi konusunda USA yasaları nezdinde bir hata veya yanlış yapmışsa, bunu denetlemek ve düzelttirmek de Amerikan makamlarının görev ve yetkisindedir.

Ancak yukarıda bahsettiğim amacıma yönelik olarak, bu sayfalardan yapılmasına vesile olduğum açıklamalarda önemli bir hata olmadığını düşünüyorum. Bu sayfa, yerli üreticilerimiz için oluşturulmuştur.

Benim anlamadığım, bir vatandaş ve kamu görevlisi olarak sorumlu olduğum mevzuatta anılmayan OMRI isimli organizasyonu referans alma zorunluluğumun nereden geldiğidir?

Kısaca, OMRI sertifikasyonları vs teknik olarak çok önemli ve değerli olabilir ama ülkemizde yasal bir gereklilik değildir.

Ayrıca, "Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz." yorumu ile ilgili de bir şey söylemek istiyorum:

Tarih-felsefe-iktisat-Nasreddin Hoca vs yi birlikte düşünebilmek ve bunları kullanarak fikirlerimi basit bir dille halka aktarabilmek, benim için önemli. Beni tutarsız olarak değerlendirmeyin. Çünkü bunlar hep içiçe olan şeyler. ABD sertifika programını değil, siz daha kolay ikna olun diye rakibimizin DiSodyumOktaBoratTetrahidrat sayfasını referans verdim. Ama sadece siz daha kolay ikna olun diye. Yoksa o sayfanın teknik bilgi edinmek dışında benim için bir önemi yok.

Saygılarımla


Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 20:22
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2014, 20:47   #315
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster

Sn pria, odun külü, topragin pH degerini oldukca yukseltip alkali yapar. Genis olcekli uygulamalarda dikkatli olmak gerekir. Bor icin da esas olan bitkiye eser miktarlarda verilmesi, doz asimi yapmamaya dikkat edin derim.
Benim, anamın köydeki sobasından çıkan safi odun küllerini atmayıp zeytinlik toprağımın ıslahında kullandığımı hatırlamanız çok sevindirdi..
Merak etmeyin sn. birnefestoprak, benim fidanlığın toprağının PH'ı 5.5 idi..
Yılda attığım 60-70 kilo odun külünü birkaç yıl daha devam ettireceğim..İnşallah PH'ı 7 gibi seviyelere çekerim..
Ayrıca, birkaç yıl öncesine kadar kalsiyum içerikli azotlu gübreler kullanmaya dikkat ederek PH'ın biraz daha yükselmesine katkıda bulunmuşumdur sanırım..Örneğin CAN %26 (kalsiyum amonyun nitrat) gibi..
Tabi attığım odun külündeki potası zeytin taneleri de sömürüyor bir taraftan da..Zeytinler özellkle bu yıl çok iri..

Uyarınız için teşekkür ederim..

Ben fidanlığıma ilk 5 yıl Bortrac solüsyonunu verdim topraktan..5 yıl ara verdim..
Şimdi ise içinde 100ppm bor bulunan ve yılda 5 kez yapraktan verdiğim DoktorTarsa'nın ithal denizyosununu (proton veya acotrop) vermekle yetiniyorum..

Gerçekten bir önceki sayfada kopy-paste yaptığım üniversite araştırmasında yazılı olduğu gibi boru toprağa ve yaprağa verirken çok dikkatli olmak gerek..Kaş yapayım derken göz çıkarılabilir..

Etidot-67 (Borlu Gübre)

Yukarıdaki Etidot-67 bor çuvalı bende olsa sanırım 5 dekarlık fidanlığımda 20-30 sene yeterdi bana..
Bor gerçekten çok cüzi miktarlarda kullanılmalı..Özellikle bazı bitki türlerinde bor eksikliği veya fazlalığı arasındaki makas çok dar..
Bu yüzden analiz yaptırmadan bol kepçe bor çuvalına sarılmamalı derim..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 09:33   #316
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Omrı

Bir göz attım OMRI neymiş diye.

OMRI, bir enstitü imiş efendim. Sayfasında şunlar yazıyor:

"About OMRI

The Organic Materials Review Institute (OMRI) is an international nonprofit organization that determines which input products are allowed for use in organic production and processing..."


Yani, OMRI organik üretim ile ilgili imiş. Dolayısı ile Organik olmayan bir gübre hakkında organik demesini beklemiyoruz. Ancak daha önce bir mesajımda da belirttiğim gibi, organik üretim bir lisanslama meselesi. Yani, lisansçının şartlarına uyduğunuz zaman, kimyevi bir gübre de organik üretimde "sınırlı bir şekilde bile olsa" kullanılabiliyor. Ha gübre olarak kabul edilmiyor, çünkü organik üretimdeki gübreler sadece "organik gübreler". Yani, OMRI elbette Etidot-67'yi gübre olarak değil, katkı maddesi olarak tanımlamalı.

Acaba hangi mesajımda, Etidot-67'nin "Organik Gübre" olduğunu iddia ettim?

Ya da bir kimyevi gübre sayfasında, organik gübre-gübrelemeye dair koşullar neden bu kadar çok dillendirildi?

Ya da USA da kimyevi gübre satışı yok da o yüzden bütün gübreler OMRI sertifikası mı almalı?

Bizim E-67 yi "organik gübre" olarak satma derdimiz yok ki.

Eğer ben veya bir başkası böyle bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiysek, lütfen hata ettiğimiz noktayı işaret ediniz, düzeltir ve özür dilerim.

Sn. Birnefestoprak,
Mesajlarınıza ve alıntılarınıza dikkat ederseniz istemeden de olsa okuyucuyu yanlış yönlendirmektesiniz. Örneğin, "organik gübre" tabirini kullanmanız gereken yerde sadece "gübre" tabirini kullanarak anlam değişikliğine sebebiyet verdiniz. Ya da Sn. Pria. 'dan yaptığınız alıntı, cevap bütünlüğünüz içerisinde benden yapılmış gibi durmakta.

Son yazdığım paragraftaki eleştiriler gibi şahsa yönelik eleştirileri yapmamaya çalışan birisiyim. Ancak, konunun ve sayfanın, tarımda bor kullanımı hakkında bilgilendirme ve tartışma olan amacının muhafaza edilmesi gerek.

Çiftçimiz için ağır veya anlaşılması zor teknik ifadelerden kaçınmaya çalışıyorum. Belki bu yaklaşımım çok basit ama olsun. Bence böylesi daha iyi.

Etidot-67 sayfamızı okuyan ve bu sayfada hata tespit eden üyelerimizden, bunu belirtmelerini özellikle rica ediyorum.

Saygılarımla

kasap.94, pria ve OSMAN45 beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 16:36   #317
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Bu mesajinizda bana Agriculture sayfasini inceleyin demissiniz. Dogrudan OMRI'den (ABD) ve European Soil Association'dan (Avrupa) alinan sertifikalarin oldugu sayfaya yonlendirmissiniz.

Etidot'un muadili oldugunu ve Turkiye'de fahis fiyatla satildigini soylediginiz Solubor'a sertifikayi veren OMRI olduguna gore, ben de gittim OMRI'nin sayfasina baktim nasil sertifikalandirmislar diye (siz yonlendirmeseniz de gider bakardim). OMRI, Solubor'u gubre olarak sertifikalandirmamis. Etidot-67 icin basvurulsa, onu da gubre olarak sertifikalandirmayacak cunku gubre degil; bu kadar basit.

Solubor'un sertifika aldigi bir diger kurulus, Ingiltere'de kurulu bulunan ve sertifikalandirmayi AB mevzuatina gore yapan Soil Association. Kendi sayfalarinda Solubor'un urun siniflandirmasini iz elementler olarak gostermisler (butun tarim urunleri "fertilisers" ana kategorisi altinda inceleniyor): Trace elements : Soil Association. Diger bir deyisle, Etidot-67 icin de bu kurulustan sertifika almak istese, onu da iz elementler sinifina dahil edecekler.

Alıntı:
Ha gübre olarak kabul edilmiyor, çünkü organik üretimdeki gübreler sadece "organik gübreler". Yani, OMRI elbette Etidot-67'yi gübre olarak değil, katkı maddesi olarak tanımlamalı.
OMRI, sadece organik gubrelere sertifika vermiyor. Hatta ana bileseni organik olsa bile, icinde sentetik bilesenler olan urunlere de bu sentetik bilesenlerin, organik tarim kriterlerinin disina cikilmasina neden olacak miktarlarda kullanilmadigi durumlarda da sertifika verdigi oluyor. Ornek olarak, balik gubresinin sinifinin verildigi sayfaya bakalim: Generic Materials Search: fish products liquid stabilized | Organic Materials Review Institute. Bakin orda sentetik yaziyor (%100 organik olsa bile dogrudan organik yazmaz, nonsynthetic yani sentetik olmayan yazar). Niye? Cunku urun paketinin icindeki bilesenler %100 balik ve onun turevi degil (urunun kolay bozulmasini onlemek icin koruyucu maddeler vs de vardir). Dedigim gibi, OMRI'nin bir urune sertifika vermesi icin urunun %100 organik olmasi gibi bir sart yok. OMRI, Solubor'a sertifika vermis, niye? Cunku, belli kisitlamalar dahilinde organik tarimda kullanilabilir de ondan.

Alıntı:
Ya da USA da kimyevi gübre satışı yok da o yüzden bütün gübreler OMRI sertifikası mı almalı?
Bu da diger ifadedeki yanlisligi devam ettiriyor. OMRI'den sertifika almaniz icin urununuzun organik olmasi sarti yok.

Alıntı:
Eğer USA devletindeki ana bayimiz, E-67 nin etiketlenmesi konusunda USA yasaları nezdinde bir hata veya yanlış yapmışsa, bunu denetlemek ve düzelttirmek de Amerikan makamlarının görev ve yetkisindedir.
ABD'de yasalar bakimindan bir yanlislik yapilmasi soz konusu olmaz; uretici kendisine ne dendiyse urunu o sekilde basmak zorunda zaten. Etimine sayfasindaki urun brosurune bakalim: http://www.etimineusa.com/sites/etim...hydrate%29.pdf

Phytotoxicity: Although boron is an essential micro nutrient for healthy growth of plants, it can be harmful to boron sensitive plants in higher quantities. Plants and trees can easily be exposed by root absorption to toxic levels of boron in the form of water soluble Borate leached into nearby waters or soil. Care should be taken to minimize the amount of boron released to the environment.

Urunun bitkiler ustundeki toksik etkileri: Bor, bitkilerin saglikli sekilde buyumelerini saglayan gerekli bir mikronutrient olmakla birlikte, yuksek dozlarda uygulandiginda, Bor'a hassas olan bitkiler icin zararli olabilir. Bitkiler ve agaclar Bor'un toksik seviyelerine, kok emilimi yoluyla, suda cozunebilen Borat'in yakin mesafelerdeki suya ve topraga sizmasi sonucu, kolaylikla maruz kalabilir. Cevreye salinan Bor miktarinin en dusuk seviyelerde tutulmasi icin onlem alinmalidir.

Siz ne diyorsunuz? Etidot-67, bir gubredir. Yukardaki fitotoksisite uyarisini da goz onunde bulundurarak, ayni keci gubresinde oldugu gibi, Etidot-67'yi de brokoli fidesinin dibine avuc avuc koyabilecegimizi soyleyebilir miyiz? Gubre dediginiz zaman, etiketteki kullanim dozlarindan bagimsiz olarak, yanlis bir algi yaratiyor (ayrica paketin arka yuzundeki etiket de bu konunun ilk mesajindaki gibiyse, kullanim dozlari paket ustunde verilmemis).

Bu mesajda AB mevzuatindan aktardigim "fertilisers" gruplarinin Turkce mevzuatta yer alan hallerini vermissiniz. Yani, siz kendi elinizle acik acik yazmissiniz, daha nasil bir yorum yapayim:

d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri,
g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri,

Etidot-67, d secenegine mi yoksa g secenegine mi giriyor?

Yine konunun sizin yazdiginiz ilk mesajina donelim:

Tarım Endüstrisindeki Bor Bileşikleri Tüketimi:
Bor bileşiklerinin tarım endüstrisinde kullanılan iki çelişen şekilde uygulaması mevcuttur. Düşük konsantrasyonlarda, bor bileşikleri gübrelerin içerisinde mikro besin elemanı olarak kullanılırken, yüksek konsantrasyonlarda herbisit, algisit ve diğer pestisitler (zararlı ot öldürücüler) olarak da kullanılırlar.


demissiniz (celisen sekilde uygulama ne demektir, bunu da anlayamadim). Diger kullanim alanlarini konusmadigimiz icin, uygun kismi koyulttum. Kendiniz yazmissiniz tek basina gubre olarak degil, gubrelerle birlikte kullanildigini...

Bir de lutfen Etidot-67'nin Turkiye'de satildigi haliyle on yuzunun guncel resmini (mumkunse konunun ilk mesajina) ekleyebilir misiniz?

Not: Hicbir mesajda Etidot-67'nin organikligini tartismadik:
Alıntı:
Ozellikle organik gubre piyasasindaki yerli urun sayisinin cok daha fazla olmasini dilerim...
Piyasadaki yerli urunlerin daha da fazlalasmasini dilerim ama ozellikle organik yerli urunlerin sayisinin artmasini diliyorum (birkac iyi urun var) demisim. Bu yorum, genel olarak piyasayla ilgili bir temenniden ibaret, Etidot-67'nin organikligiyle/inorganikligiyle bir ilgisi yok.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 17:35   #318
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Yazık.

Mesajlarım gayet açık ve okuyucuya iletmek istediğimi ilettim.

Sizinle bu konuyu tartışmayı sürdürmeyeceğim.

Selametle kalın.

pria, OSMAN45 ve ykaya194 beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 18:11   #319
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Neye yazik beyfendi? Mugalata yapmanin luzumu yok. Yanit vermeme gibi bir luksunuz de yok; urunle ilgili soru soruyorum, yanit alamiyorum. Forumun bir basligi altinda bir urun tanitimi yapiyorsunuz (urunu de temsil eden kisisiniz); urunle ilgili her soruyu yanitlamak, bir yanlislik varsa duzeltmek durumundasiniz. Bu foruma her gun cok sayida insan girip cikiyor; herkesin butun basliklari detaylica okuma luksu yok. Bu yuzden urunun ilk mesajinda yazanlar cok onemli.

Sorumu yineleyeyim: Turkcesini yayinladiginiz ve asagida sizden alintiladigim (Ingilizcesini de ben daha once verip kendimce Turkce'ye cevirmistim) mevzuata gore, Etidot-67, d maddesine mi uyuyor yoksa g maddesine mi uyuyor?

d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri,
g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri,


Bir de bu konunun ilk mesajina urun paketinin on ve arka yuzunun guncel resimlerini eklemeniz (bu, forumda tanitilan yerli, varsa yabanci, devlet eliyle hazirlanmis veya ozel diger urunler icin de gecerli) gerekir.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Yakup Mesajı Göster
Yazık.

Mesajlarım gayet açık ve okuyucuya iletmek istediğimi ilettim.

Sizinle bu konuyu tartışmayı sürdürmeyeceğim.

Selametle kalın.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 20:33   #320
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Türkçe sözlük:

Gübre

Verimi arttırmak için topraga dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre.

İngilizce sözlük:

Gübre:

fertilizer, manure, dung, droppings, dressing, plant food , artificial manure, chemical manure, kainite

Sayın birnefestoprak,

Aşağıda Michigan Üniversitesi kaynaklı yazıda sık sık ''boron fertilizer'' ibaresi geçmekte..
Amerika'da dahi bir üniversite boru gübre olarak tanımlıyorsa aslında bu konuyu pek te uzatmaya gerek yoktur kanaatindeyim:

Risks and benefits of applying boron fertilizer to soybeans | MSU Extension

Bizde de safi bor içeren ürünler ''gübre'' olarak tanıtılmaktadır:

http://www.gubretas.com.tr/TR/PRODUC...sp?gId=2&fId=6

http://www.yalovagubre.com/borax/

OSMAN45 beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 21:36   #321
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Yakup Mesajı Göster
Yaprak sararmasını bor eksikliğine işaret ettiğini söylüyorlar.

.
...BOR FAZLALIĞI

Bor toksitetesi diğer pek çok elementin toksisitesinden daha önemlidir. Çünkü bitkiler için yeterli ve gerekli bor miktarı ile zararlı olacak toksik seviye arasındaki fark çok azdır. ( bor gübrelemesi başlı başına teknik bir gübrelemedir. İyi bir teknik bilgiye sahip değilseniz, bitkinizde bor eksiklik veya bor fazlalığı toksisitesi yaratabilirsiniz. Onun için kendini kanıtlamış marka gübrelerden vazgeçmeyin ) Toprakta bitkilerce alınabilir bor miktarı 1 ppm' den düşük ise bor noksanlığı, 5 ppm'den yüksek ise bor fazlalığı söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple bor gübrelemesi yaparken toksik etki ortaya çıkması olasılığı yüksektir. Eğer toprağa birkaç yıl ard arda bor içeren gübreler verilecek olursa, izleyen yıllarda yetiştirilecek bitkilerde fazla bordan ileri gelen zararlanmaların görülmesi çok mümkündür. Bu nedenle toprağa yapılacak bor gübrelemelerinde oldukça dikkatli davranmalıdır.

Yaprak gübrelemesi yoluyla bor verilmesi durumunda gübreleme sadece o bitkiye yapıldığı için böyle bir risk yoktur.

Bor toksisitesi daha çok kurak ve yan kurak bölgelerin topraklarında görülür. Bu topraklarda bor düzeyi çoğu kez yüksek olmaktadır. Böyle topraklarda bor toksisitesi bakımından özellikle önemli olan başka bir husus, sulama suyunun bor kapsamıdır. Sulama suyunda bulunan 1 ppm düzeyinde borun duyarlı bitkilerde gözle görülür derecede toksisite simptomlarına neden olduğu, 10 ppm düzeyindeki borun ise dayanıklı bitkilere bile toksik etki yaptığı gözlemlenmiştir.

Bor toksisitesine en duyarlı bitkilerden bazıları şeftali, asma, incir ve fasulyedir. Orta derecede duyarlı bitkiler arpa, bezelye, mısır, patates, yonca, tütün n ve domates bit*kileridir. Şalgam, şeker pancarı ve pamuk bor toksisitesine en dayanıklı bitkilerdendir.

Bor toksisitesinde yaprak uçları sararır ve nekrozlar oluşur. Simptomlar daha sonra yaprak kenarlarına ve orta damara doğru yayılır. Yapraklar yanık bir görünüm alırlar ve erken dökülürler. Bu simptomlar yaşlı yapraklarda görülür.

GETA KİMYA Bitki Beslemede Uzman Kuruluş

Besin maddesi eksiklik veya fazlalıkları


...toprakta veya sulama
suyundaki bor derişimin belirli sınırları aşması
durumunda bitki yaprağında sararma, yanma ve
yarılmalar, olgunlaşmış yapraklarda dökülme ve
büyüme hızının yavaşladığını bildirmişlerdir.
Bununla birlikte 2012 yılında özellikle 6 ppm bor
uygulanmış fidanların yaşlı yapraklarının (alt) uçlarında
kurumalar meydana gelmiştir. 8 ppm uygulamasında ise
1 yıllık borlu sularla sulama sonucunda fidanların
kurumasına ve çalı olmasına neden olduğu
belirlenmiştir. 2013 yılında ise 4-6 ve 8 ppm bor
uygulanan bitkilerde nekroz şeklinde yanmalar
gözlemlenmiş...


Etidot-67 (Borlu Gübre)

Tam tersine, toprakta veya bitkide bor fazlalığı kloroza yani sararmalara, dökülmelere neden olabilir..
Bor, gerçekten göz kararı yöntemlerle uygulanmaması gereken, fazlalığı durumunda en ağır toksisite sonuçlarına neden olabilen bir elementtir.

Toprağınızı, sulama suyunuzu iyi tanımadan asla kullanmayınız.

Aman Yakup bey..Emin olmadan lütfen birşey yazmayalım..Şimdi, zeytinlerinde bor fazlalığından dolayı yaprak sararması olduğunun bilincinde olmayan bir vatandaş bor eksikliği var diye bir de bol bol bor uygulaması yaparsa sonuç tam bir felaket olmaz mı ?

MeyveliTepe beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2014, 22:10   #322
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
...

Aman Yakup bey..Emin olmadan lütfen birşey yazmayalım..Şimdi, zeytinlerinde bor fazlalığından dolayı yaprak sararması olduğunun bilincinde olmayan bir vatandaş bor eksikliği var diye bir de bol bol bor uygulaması yaparsa sonuç tam bir felaket olmaz mı ?
Eğer bu uyarınız bana ise, merak etmeyiniz. Gerek fuarlarda, gerekse çeşitli sunumlarda, sebep-sonuç ilişkisi kurarak anlatım yapmaktayım.

Borun bitki ve topraktaki hareketini, bitkiyi neye teşvik ettiğini, çiftçinin nasıl deneme yaparak kendi kararını nasıl vermesi gerektiğini vs gayet basit bir dille anlatıyorum.

Bu konuda içim çok rahat. Hem bu konu başlığı altında kimseye mucize vaad etmedim ki. Hep tartışmaya çalıştım. Ha bu demek değildir ki hata yapmayacağım. İnşaallah kimsenin yanlış yapmasının müsebbibi olmam.

Selamlar

Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 13:26   #323
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Borun gübre olarak adlandırılıp adlandırılmaması işin çok da önemli olmayan minör bir tarafı bence.

Gübre denilince bitkilerin major olarak aldıkları besinler N,P,K akla gelir, belki bunların yanında ikincil olmakla beraber ppm değerlerinin yüksek olduğu Ca, Mg ve S ilave edilebilir. Mikro elementler Fe, Cu, Mn, B, Cl, Mo çok küçük miktarlarda alınırlar, öyleki bitkilerin ihtiyaç duyduğu nitrojen miktarı ile B miktarı arasında bitkisine göre 100-150 misli fark vardır. Bu yüzden "borlu gübre" denildiğinde içinde büyük miktarda N ve/veya P ve/veya K olan bir gübrede iz element olarak B olduğu da anlaşılır.

Mikro elementlerde miktarlar çok düşük olduğu için toksidite sınırları da oldukça düşük oluyor haliyle.

Etidot 67'nin ambalajında bazı kullanım miktarları önerisi de yer alıyor. En altta, topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir gibi bir ibare var.

Ülkemizdeki en fakir toprakta bile B oranının sıfır olduğunu sanmam. Bu durumda çiftçinin tarlasındaki bor oranını biliyor olması şart. Öyleki hasbelkader tarlasına bor verdikten sonraki durumu da biliyor olmalı. Sorun şu ki, kaç çiftçi tarlasında düzenli olarak analiz yaptırıyor? Çok az, yaptırsa bile düzenli değil.

Bu durumda önerilen miktarlar da fazlasıyla önem kazanıyor. Söz gelimi ambalajda zeytin için yılda iki defa ağaç başına 70'er gr Etidot 67 önerilmiş. Ağacın büyüklüğü konusunda bir şey denmemiş.

Kaba bir bakkal hesabı yaparsak 70 gr ürün 14gr saf bor demektir. Zeytinin kök bölgesini büyük bir ağaç için 5m2 kabul etsek kabaca 9 ppm bor verilmesi anlamına geliyor. Yılda iki defadan 18 ppm eder. Her yıl tekrarlandığında ise büyük bir birikim oluşması söz konusu. Oysa bitki köklerinin bulunduğu topraktaki bor oranının 1,5 ppm'den büyük olması fazla kabul ediliyor. Bu durumda bir yanlışlık var demektir. Belki bu kaba bakkal hesabında belki de önerilen miktarda. Açıklık kazandırmak adına ağaç başına 70gr etidot 67 önerisinin arkasındaki hesabı bilmek isterdim.

Borun tarımsal ve çevresel etkileri

Yakup, pria ve YeniBON beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 14:11   #324
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Çok önemli, can alıcı hususlara değinmişsiniz..

Etidot-67 ürününün kullanım miktarlarının sıralandığı yerin en altında ''topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir'' diye uyarıda bulunulmuş ama bu uyarı notu bende aynen bankaların kredi sözleşmeleri, Gsm firmaları sözleşmelerinin en altında minik yazılarla yazılan bölümleri hatırlattı..İnsanlar genelde bunları ya görmez ya da okumadan atarlar imzaları..

Keşke Etidot-67 üzerine kırmızı ve büyük harflerle bu uyarı yapılabilseydi..İnsanların daha ilk bakışta gözüne çarpardı bu husus..

Ayrıca, ben de sizin dediğiniz gibi Etidot-67 kullanım yüzde ve oranlarını çok yüksek buluyorum Sn.Meyvelitepe..
Hangi araştırmaya göre bulunmuş bu miktarlar bilemiyoruz..

Daha önce de yazdığım gibi, Etidot-67 üzerinde önerilen miktarları ben gerçekten zeytinlerime vermeğe cesaret edemem..

Zeytinliğimi kurduğum 2000 yılından sonra Eskişehir'den satın aldığım 3 litre sıvı Bortrac bana 5-6 yıl yetti..

Son 3 yıldan beri de sadece DoktorTarsa'nın Proton veya Acotrop denizyosunlarındaki 100 ppm borla yetiniyorum..
20 litrelik akülü sırt tulumbama 20-25 gram denizyosunu karıştırıyorum..6 tulumba 170 fidana yetiyor..Yılda 5 kez yapraktan veriyorum..Her seferinde 150 gram hesabıyla yıllık 5 kez uygulama sonucunda toplamda 1 kilo kadar denizyosunu kullanıyorum 5 dekarlık zeytinliğimde..
Tarsa'nın 1 kilo denizyosununda 250 ppm bor olduğına göre ağaç başına 1.5 ppm bor vermiş sayılırım..ama tulumbayla yapraktan verirken fidan başına püskürttüğüm gübreli suyun ortalama 700 gram olduğunu varsayarsak ve bitki yapraklarına yapışan miktarın da ancak 250 gram olduğunu düşünürsek, gerçekten zeytinlerimi riske sokmayacak miktarda bor verdiğim anlaşılabilecektir.
Böyle eser miktarlarda uygulamalar yapmak daha mantıklı geliyor bana..Çok ta memnunum bu uygulamalarımdan..
Umarım hesaplamalarımda hata yapmamışımdır.

Yakup ve YeniBON beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 14:23   #325
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Düşük oranlarda kullanılan bor, bitkiler için gerekli olup yüksek konsantrasyonlarda ise toksik etkiye sahiptir. Bor, bu özelliğinden dolayı yabani ot kontrolünde herbisit olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır. Özellikle kara ve demiryolu kenarlarındaki yabani otların temizlenmesinde etkin olarak kullanılmaktadır. Borlu yabani ot temizleyiciler, boraks ve borik asit ile üretilmekte, genellikle de sodyum klorür ve diğer toksik kimyasallarla karıştırılmaktadır.

Benzer şekilde bor ürünleri, böcek/haşere ile mücadelede pestisit, ahşap malzemeleri mantar gibi zararlı organizmalardan korumak amacıyla da fungusit olarak kullanılmaktadır.

BOR HAKKINDA >> Bor Kullanım Alanları >> Tarım

İlk defa böyle bir bilgiyi okudum..Fazlası otları öldürebildiğine göre, binbir emekle yetiştirdiğimiz fidanlarda da neler yapmaz ki..

Yakup ve YeniBON beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 14:33   #326
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Zeytin başlığında bu yıl bizim köydeki zeytin verimlerinden bahsetmiştim..Buraya da birkaç satır yazayım..
Köyümüzde 15 kadar kişinin zeytinliği var..Fakat, benim fidanlık hariç diğer bahçelerdeki zeytinlerde zeytin ya hiç yok ya da çok az..
Köylüler bunu, çiçeklenme döneminde sık sık yağan yağmurlara yoruyorlar..
Ama, benim aklıma bor eksikliği de gelmiyor değil..
Çünkü, köyde zeytin ekili bahçelerin hemen hepsi kaba kumlu toprak..Cıgır cıgır kum, çakıl..
Bor'un da toprakta hareketli ve kolayca yıkandığını düşünürsek acaba özellikle bu yıl son zamanlarda yağan yağmurlar topraktaki bor eksikliğini iyice arttırmış olamaz mı ?

Aynı iklim koşullarında oldukları halde, sadece benim zeytin fidanlarımda özellikle 15 yılın en çok zeytin tanesi oluşunu, 3 yıldan beri yapraktan uyguladığım denizyosunundaki bor sayesinde olabileceğini de düşünmeden edemiyorum.

Yakup ve YeniBON beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 15:34   #327
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Ama, benim aklıma bor eksikliği de gelmiyor değil..
Çünkü, köyde zeytin ekili bahçelerin hemen hepsi kaba kumlu toprak..Cıgır cıgır kum, çakıl..
Bor'un da toprakta hareketli ve kolayca yıkandığını düşünürsek acaba özellikle bu yıl son zamanlarda yağan yağmurlar topraktaki bor eksikliğini iyice arttırmış olamaz mı ?
Bunu pek zannetmiyorum. Bitkinin 1 ppm altı ihtiyaç duyduğu bir mineral yüzünden böyle bir şey olmaz. Yıkanma sorunu varsa önce esas elementler yıkanır ki, bitkinin yaşayabilmesi için öncelikle onlar hayati. Çiçeklerin meyve tutmasında benim bildiğim çinko çok daha etkili. Öte yandan bu yıl olan, çiçekteyken yağmur yağmasından çok yağmur aralarında birden bire parlayan güneş. Bir çok çiçek bu yüzden yandı. Bazı dallar zeytinden yıkılıyor, bazılarında hiç yok, aynı bahçede bazı ağaçlar tam yüklü bazıları bomboş.

YeniBON beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 15:47   #328
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Borun gübre olarak adlandırılıp adlandırılmaması işin çok da önemli olmayan minör bir tarafı bence.

Gübre denilince bitkilerin major olarak aldıkları besinler N,P,K akla gelir, belki bunların yanında ikincil olmakla beraber ppm değerlerinin yüksek olduğu Ca, Mg ve S ilave edilebilir. Mikro elementler Fe, Cu, Mn, B, Cl, Mo çok küçük miktarlarda alınırlar, öyleki bitkilerin ihtiyaç duyduğu nitrojen miktarı ile B miktarı arasında bitkisine göre 100-150 misli fark vardır. Bu yüzden "borlu gübre" denildiğinde içinde büyük miktarda N ve/veya P ve/veya K olan bir gübrede iz element olarak B olduğu da anlaşılır.

Mikro elementlerde miktarlar çok düşük olduğu için toksidite sınırları da oldukça düşük oluyor haliyle.

Etidot 67'nin ambalajında bazı kullanım miktarları önerisi de yer alıyor. En altta, topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir gibi bir ibare var.

Ülkemizdeki en fakir toprakta bile B oranının sıfır olduğunu sanmam. Bu durumda çiftçinin tarlasındaki bor oranını biliyor olması şart. Öyleki hasbelkader tarlasına bor verdikten sonraki durumu da biliyor olmalı. Sorun şu ki, kaç çiftçi tarlasında düzenli olarak analiz yaptırıyor? Çok az, yaptırsa bile düzenli değil.

Bu durumda önerilen miktarlar da fazlasıyla önem kazanıyor. Söz gelimi ambalajda zeytin için yılda iki defa ağaç başına 70'er gr Etidot 67 önerilmiş. Ağacın büyüklüğü konusunda bir şey denmemiş.

Kaba bir bakkal hesabı yaparsak 70 gr ürün 14gr saf bor demektir. Zeytinin kök bölgesini büyük bir ağaç için 5m2 kabul etsek kabaca 9 ppm bor verilmesi anlamına geliyor. Yılda iki defadan 18 ppm eder. Her yıl tekrarlandığında ise büyük bir birikim oluşması söz konusu. Oysa bitki köklerinin bulunduğu topraktaki bor oranının 1,5 ppm'den büyük olması fazla kabul ediliyor. Bu durumda bir yanlışlık var demektir. Belki bu kaba bakkal hesabında belki de önerilen miktarda. Açıklık kazandırmak adına ağaç başına 70gr etidot 67 önerisinin arkasındaki hesabı bilmek isterdim.

Borun tarımsal ve çevresel etkileri
Tespitlerinize katılıyorum. Ayrıca olayın bu şekilde tartışılmasına katkıda bulunduğunuz için de teşekkür ederim.

Benim de gayretimdeki ana amacım bu hususların irdelenmesi zaten.

"Borlu gübre" tanımlamasına hangi maksat ile sebebiyet verdiğimi daha önce de izah ettim.

Ancak "gübre" kelimesi anlam ve kapsam olarak tüm iz elementleri de kapsar.

Kullanım miktarlarına gelince, ambalajdaki bilgi eksiklikleri konusunda yine size hak veriyorum. Miktarlar konusunda teoride belki tamamen haklısınız. Pratikte ise bu miktarlardan fazlasını düzenli kullananlar var. Daha etkin ve yerli araştırmalar yapılmalı.

Özellikle bazı eski yabancı yayınları incelediğimde de ambalaj üzerindeki miktarlara eşdeğer miktarların önerildiğini gördüm.

Ancak, ambalaj üzerindeki miktarlar benim tarafımdan tespit edilmedi. Bu konuda Kurumumdan bilgi isteyebilirsiniz.

Bu sayfayı bir vatandaş olarak açtığımı belirtmek isterim. Burada yazdıklarımdan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü sorumlu tutulamaz. Buradaki hatalar bana, ürün ve ambalajındaki hatalar ise üreticisine aittir.

Saygılarımla

kasap.94 ve YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 15:54   #329
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Çok önemli, can alıcı hususlara değinmişsiniz..

Etidot-67 ürününün kullanım miktarlarının sıralandığı yerin en altında ''topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir'' diye uyarıda bulunulmuş ama bu uyarı notu bende aynen bankaların kredi sözleşmeleri, Gsm firmaları sözleşmelerinin en altında minik yazılarla yazılan bölümleri hatırlattı..İnsanlar genelde bunları ya görmez ya da okumadan atarlar imzaları..

Keşke Etidot-67 üzerine kırmızı ve büyük harflerle bu uyarı yapılabilseydi..İnsanların daha ilk bakışta gözüne çarpardı bu husus.
Ambalaj revizyonu ile ilgili söz hakkım olursa ve bu önerinizi unutmazsam, bu konuda gayret edeceğimi bilmenizi isterim.

pria ve YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2014, 15:57   #330
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Düşük oranlarda kullanılan bor, bitkiler için gerekli olup yüksek konsantrasyonlarda ise toksik etkiye sahiptir. Bor, bu özelliğinden dolayı yabani ot kontrolünde herbisit olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır. Özellikle kara ve demiryolu kenarlarındaki yabani otların temizlenmesinde etkin olarak kullanılmaktadır. Borlu yabani ot temizleyiciler, boraks ve borik asit ile üretilmekte, genellikle de sodyum klorür ve diğer toksik kimyasallarla karıştırılmaktadır.

BOR HAKKINDA >> Bor Kullanım Alanları >> Tarım

İlk defa böyle bir bilgiyi okudum..Fazlası otları öldürebildiğine göre, binbir emekle yetiştirdiğimiz fidanlarda da neler yapmaz ki..
Aşırılık, sadece bor için değerlendirilmemeli ancak...

YeniBON beğendi.
Yakup Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
bor, eti maden, etidot-67, gübre, tarım


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:33.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024