21-05-2010, 17:53 | #1051 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
23-05-2010, 12:38 | #1053 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
"Biri mi" yoksa "birisi mi" doğru?
Forumda yapılan yazım hataları o kadar çok ki, bu soru yapılan hataların yanında önemsiz bir ayrıntı gibi durabilir. Ancak, ben kendi görüşümü bildirmeden önce yeni bir konu açmak istedim. Biri mi doğru yoksa birisi mi? Birkaç örnek vereyim: Türkçe'de: İki - ikisi Altı - altısı Yedi - yedisi diyoruz ve bu doğrudur çünkü i veya ı gibi ince seslilerle veya Ankara- Ankarası Koru- korusu Soru - Sorusu gibi kalın seslilerle biten sözcüklerden sonra, -s- kaynaştırması getirerek söylüyoruz. Ama: üç - üçü (üçüsü değil!) beş - beşi (beşisi değil!) sekiz - sekizi (sekizisi değil!) on - onu (onusu değil) onbir - onbiri (onbirisi değil!) dediğimiz halde Neden "Bir" için "Biri" dememiz gerekirken bazen "Birisi" diyoruz? Anlamıyorum! Anlayan varsa bana anlatsın lütfen! |
23-05-2010, 14:42 | #1054 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2010
Şehir: Bandırma
Mesajlar: 121
|
Sayın Doğasever, Ben de açtığınız konuya ekleme yapmak istiyorum. Ünlüyle biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde araya "n, s, y, ş" kaynaştırma ünsüzlerinden biri girer: Yolcu-n-un Ora-y-a Anne-s-i iki-ş-er |
23-05-2010, 17:26 | #1055 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"Birisi" dediğimiz zaman bir kişiden, -belirsiz bir kişiden- bahsediyoruz. İngilizce "somebody" gibi. "Birisi kitabı raftan almış." Bu anlamda da "birisi" yerine "biri" ni kullanabileceğimizi sanıyorum. |
|
23-05-2010, 17:44 | #1056 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
"Birisi" dediğimiz zaman bir kişiden, -belirsiz bir kişiden- bahsediyoruz. İngilizce "somebody" gibi. "Birisi kitabı raftan almış." Bu anlamda da "birisi" yerine "biri" ni kullanabileceğimizi sanıyorum. Sn Nel Sizinle aynı görüşteyim. Aslında bu bizim işgüzarlığımız değil mi? Nedense, "bir" sözcüğüne de bahsettiğiniz tüm amaçlar için sadece bir -i takısı yeterliyken, toplumda birçok kişi nedense bunu yeterli görmeyip, bir -s- kaynaştırmasıyla bir -i takısı daha ekliyor. Bence bu ikinci -i takısı son derece gereksiz. Birincisi zaten bu işi dil bilgisi açısından yapıyor. Herhalde halkımız bunu sırf pekiştirmek için kullandı ve alışkanlık yaptı! Dil bilgisi açısından bence doğrusu "biridir." Buradan yola çıkarsak, nasıl "üçüsü geldi" demiyorsak, "birisi geldi" de dememeliyiz diye düşünüyorum. Aynı komik duruma düşülmüş olmuyor mu? Halk arasında sadece kulak alışkanlığı olduğu için garipsenmiyor olabilir ama benim kulağımı çok tırmalıyor! |
24-05-2010, 03:23 | #1057 |
Ağaç Dostu
|
Önce bu iki kelimeye (biri ve birisi) etimolojik (kökenbilim) olarak bakalım. biri>> (zamir) bir + i >> bir:isim kökü, -i: isimden isim yapma eki bir+i+s+i >> (zamir) bir:isim kökü -i:isimdem isim yapım eki -s-:kaynaştırma harfi -i:iyelik (aitlik) eki Anlam yönüyle bakacak olursak; Her iki kelime de canlılar için (hayvan,bitki,insan) kullanılabilir;ancak "birisi" sözcüğü yaygın olarak canlılar için kullanılmaktadır. Örnekler: biri>>> 1 . Bir tanesi: "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti."- M. Ş. Esendal. 2 . Bilinmeyen bir kimse: "İhtimal, hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi."- O. S. Orhon. 3 . Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz: "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."- . birisi>> Herhangi bir kimse: "Birisi sezecek olsa kim bilir ne dedikodular çıkarılırdı."- E. Bener. |
07-11-2010, 01:18 | #1058 |
Ağaçsever
|
Doğa ve Örneğin. Tabiat ve Misal. Birincisinde züppelik var. İkincisi daha bizden. |
07-11-2010, 05:24 | #1059 |
Moderatör
|
Bizler Tabiat ve Misal'i kullanıyoruz ama genç nesil Doğa ve Örneğin'i tercih ediyor. Bence züppelik değil. İçine Nature veya example gibi kelimeler serpiştirilirse züppelik olur gibi düşünüyorum. |
11-11-2010, 21:24 | #1060 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bu sözcüklerin hepsi kullanılabilir ve yerine göre biribirlerinin de alternatifi olmayabilirler. Metnin konusuna, uslûba, gidişata, kime yazıldığına ya da söylendiğine göre bazen "tabiat" iyi gider, bazen de "doğa" |
11-11-2010, 22:48 | #1061 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Atatürk' ün TDK' yı kurmadaki amacı, dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak, arı bir dile dönüşümünü sağlamaktı ki; kurtuluş savaşıyla başlattığı bağımsızlık hareketi, tek boyutlu bir hareket olma özelliğini asla taşımadı. "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır." Sözüyle mücadelenin siyasi, ekonomik, ve kültürel boyutlu olduğuna dair vurgusunu farketmek gerek. Nitekim, cumhuriyeti kurduktan sonra savaş yorgunu bir ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulların yetersizliğinin ardına sığınılmadan, hızla gerçekleştirilen yeniliklerden ve ülkeye kazandırılan bir dizi kurumdan TDK, yalnızca biridir. Hangi konuda olursa olsun; bilimsel dayanağı olmayan bir eleştirinin bana göre hiç bir değeri olamaz. "doğa" ve "örneğin" sözcüklerine değinmek gerekirse türedikleri sözcükler incelendiğinde; kökenlerinin yine Türkçe sözcüklerden oluştuğunu görürüz. Biri "doğmak", diğeri ise "örnek" sözcüğünden türemiştir ki; ikisi de öz be öz Türkçe sözcüklerdir. Buna karşın, "tabiat" ve "misal" ise arapça kökenlidir ve kültür etkileşiminin bir sonucu olarak dilimize yerleşen sayısız yabancı sözcükten sadece iki tanesidir. Osmanlıca, başta arapça ve farsça, sonraları (sanırım kapitülasyonlardan sonra) fransızca kökenli sözcüklerin de etkisiyle öz Türkçe olma özelliğinden uzaklaşmış, deyim yerindeyse karma bir dile dönüşmüştü. TDK' nın uzunca bir zamana yayılan ve dil bilimcilerin katkılarıyla gerçekleştirdiği çalışmalar, dilimizi özgürleştirmek adına yapılmıştır. Unutulmamalıdır ki; diline yabancılaşan bir toplum, aslında kendine yabancılaşmaktadır ve aklı başıda hiç kimse o toplumun özgür olduğu iddiasında bulunamaz. Ve........Dilini önemsemek, doğru, düzgün ve etkili kullanma duyarlılığını göstermek; kendine, değerlerine ve toplumuna değer verenlerin çabasıdır. Asla züppelik gibi basit ve yüzeysel değerlendirmelerle tanımlanamaz. Düzenleyen aygün : 22-11-2010 saat 23:03 Neden: ekleme |
14-11-2010, 21:01 | #1062 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Merhaba iş314 İlk olarak verdiğim Link'e bir göz atarsanız sevinirim. Yukarıda misalini verdiğiniz kelimelerin birçoğunu arkadaşlarımız kullanıyor. Örneğin; kimi doğa derken, kimi tabiat diyor. Tabii ki öz türkçe konuşalım. fakat dilimize yerleşmiş kelimeleri bir anda çıkarıp atabilir miyiz? Bir kelimenin yerleşmesi için uzun yıllar geçmesi gerekiyor. Ben bu büyük ailedeki hiç bir arkadaşımın züppelik olsun diye o kelimeleri kullandığını zannetmiyorum. agaclar.net sitesine de yakışmayan bir kelime olduğunu belirtmek isterim. Düzenleyen Cumhur Tonba : 15-11-2010 saat 21:33 Neden: iş314 yazacağıma yanlışlıkla Aygün Hanım yazılmış. |
|
15-11-2010, 01:00 | #1063 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Sayın Cumhur Tonba merhaba... Alıntı yaptığınız üyenin o mesajına duyduğum tepkiden yola çıkarak yazmıştım ben de. Bir yanlışlık mı var, bana mı öyle geldi? Çünkü ortak bir nokta da bulunduğumuza göre cevabınız mesajını eleştirdiğiniz üyeye gitmeliydi diye düşünüyorum. Dilimize yerleşmiş sözcüklerin bir kalemde silinip atılmasının gerektiği şeklinde algılanacak bir cümlem olmadığı gibi iddiam da yok. Kaldı ki; bu ha diyince olabilecek bir şey de değil zaten. Gerekli olup olmadığı tartışılabilir doğal olarak. Yazının odaklandığı konu bu değil. Dediğim gibi, alıntı yaptığınız üyenin söz konusu mesajına bir tepkiydi. Yalnız, mesajınızda bir link göremedim. İyi bayramlar... Düzenleyen aygün : 15-11-2010 saat 12:40 |
15-11-2010, 10:25 | #1064 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Saygı ve sevgilerimle. Dilerim affedersiniz. İş 314 e göndereceğim link de buydu. http://www.agaclar.net/forum/showpos...4&postcount=55 Düzenleyen Cumhur Tonba : 15-11-2010 saat 21:32 |
|
15-11-2010, 12:33 | #1065 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Alıntı:
De, benim de bir keresinde bir üyemize yaptığım gibi, şu 'Bey' i de 'Hanım' yapsak tam olacak Sağlcakla kalın. |
|
15-11-2010, 21:31 | #1066 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Artık buralardan uzaklaşıp biraz ortalıkta gözükmemem lazım. Engin hoşgörünüz için minnettarım. (Tüm düzeltmeler yapılmıştır) |
|
15-11-2010, 22:36 | #1067 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Utanmaya başlıyorum ama Keşke tüm hatalar böyle masumane olsa Cumhur Bey, ve herkes bu denli nazik... İnanın bazılarının yanında sizinkinin esamesi duyulmaz. Anlayışsızlıklar, kabalıklar ukalalıklar....O yüzden lütfen müsterih olun... Düzenleyen aygün : 16-11-2010 saat 10:37 |
16-11-2010, 09:19 | #1068 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Alıntı:
İşte böyle bir öztürkçe düşmanlığı vardı bu hocamızın.. Yukarıdaki yazıyı okuyunca bu anılar geldi aklıma.. |
|
19-11-2010, 02:03 | #1069 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-02-2009
Şehir: gaziantep
Mesajlar: 1
|
katılıyorum.fakat eskiden kullanılan kelimeleri kullanmazsak eskiyi nasıl okuyacağız? |
22-11-2010, 21:34 | #1070 |
/
Giriş Tarihi: 22-11-2010
Şehir: ordu
Mesajlar: 13
|
Merhabalar.Forumda yeni üyeyim.Başka forumlara da üyeyim.Her zaman dikkat ettiğim şey güzel türkçemizi en güzel şekilde kullanabilmek.****** bir çok kişi yazı dilinde de günlük konuşma dilini kullanabiliyor.Biz ne kadar iyi kullanırsak sanırım bize özenenlerde o kadar türkçe kullanımında ilerlemeye meyillenirler.Saygılarımla. |
22-11-2010, 22:13 | #1071 | |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
Çok güzel Türkçe konuşmak ayrı birşey bunu yazıya dökmek ayrı birşey .Çok iyi biliyorum ki pek çok üye yazmaktan bu yüzden çekiniyor .Aslında ilk yazdığım mesajlara bakıyorum da ne kadar çok hata yapmışım . Zamanla yaza yaza gelişiyor .Bu yüzden arkadaşlarımız yazmaktan çekinmesinler .Hatalı yazılarını daha sonra dönüp düzeltebilirler . En çok dikkatimi çeken özel isimlerin büyük harfla yazılamaması ,Hele Türk ,Türkçe yazarken kullanılan küçük harfler mutlaka düzeltilmeli |
|
22-11-2010, 22:19 | #1072 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Alıntı:
Öztürkçe sözcüklerin kullanılması, dilimizin yaşaması ve gelişmesi açısından gerekli ve doğrudur. Bu bütün diller için böyledir, sadece dilimiz için değil. Fakat zaten yeni sözcükleri tanırken, benimserken eski sözcüklerin karşılığı olarak alıyoruz. Çünkü eski sözcüklerin de zaten bir anlam tanımlaması mevcut. Ayrıca yeni bir sözcüğün toplum tarafından kabullenilip kullanılması belli bir süreçte gerçekleştiğinden eski sözcüklerle birlikte kullanılır ki; bu iki sözcüğün de eş anlamda olduğu gerçeği sürekli hatırlanır. Öz Türkçe sözcüklerin kullanılması demek eskilerin aniden ortadan kalkması anlamına gelmez. Bu mümkün olmadığı gibi gerekli de değildir. Kaldı ki; her yeni sözcük de toplum tarafından benimsenecek diye bir kesinlik de yok. Yukarıda anlatmaya çalıştığım şekildeki bir dil kullanımı eskileri anlamayı neden zorlaştısın ki? Dilini özenli ve bilinçli kullanmaya çalıştığı sürece herkes eskiyi de yeniyi de anlamada belirttiğiniz anlamda bir zorlukla karşılaşmayacaktır bence. |
|
22-11-2010, 22:29 | #1073 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Sevgili hHatice, çok teşekkür ederim. Evet, hepimizin hataları mutlaka vardır. Bu daha çok konuşma diliyle yazı dilinin karıştırılmasından kaynaklanıyor. Dediğin gibi, ancak bu hataların üzerine giderek ve isteyerek düzeltebiliriz. Sonuçta herkes dilbilimci olamaz ama en azından daha duyarlı davranmayı başarabilir. Bu da kültürümüze, değerlerimize saygının ve bu anlamda sorumluluğun gereğidir. |
22-11-2010, 23:03 | #1074 |
Moderatör
|
Umarım; bu güzel ve faydalı yazışmaları üyelerimizin çoğu okur. Okurlar da cümlelerine başlarken selam, merhaba bile derken küçük harf yerine büyük harfle başlarlar. Nedendir anlayamıyorum, pek çok üyemiz ki bunlar arasında öğretmen, üniversite mezunları da var, yazdıkları yazılarda cümle sonuna nokta koydukları halde hiç boşluk vermeden küçük harfle devam ediyorlar. Bizler bunları daha ilkokulda öğrenmedik mi? Sitede özel mesajla uyarı yazıyoruz ama dikkat eden üyemiz o kadar az ki. Ben bunların bilinmediğinden değil de önemsenmediğini veya yazılan yazıyı tekrar okumadan gönderilmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Vakit bulan arkadaşlar, lütfen yeni üyelerin kendilerini tanıtım yazılarını zaman zaman okumaya çalışın. Bana hak vereceğinize inanıyorum. |
13-12-2010, 12:59 | #1075 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 05-08-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 17
|
Uyarı tazelensin istedim! Yöneticileri kutluyorum. |
16-12-2010, 16:11 | #1076 |
agaclar.net
|
|
16-12-2010, 18:23 | #1078 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-06-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,913
|
Evet hatalarımız var kabul ediyorum.Doğru teşhis yazdıklarımızı o an şevkle yazıyoruz ve okumadan gönderiyoruz.Birazcık hoşgörü. |
16-12-2010, 18:35 | #1079 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Popüler kültürün ki; en güçlü silah olan medyanın da desteğini almasıyla gelinen bu noktada biz öğretmenlerin çabası korkarım ki havanda su dövmekten öteye geçemiyor. Mini minnacık çocukların hayallerini manken, dansöz bir de Polat Alemdar süslemekteyken, anneler babalar geleceğin Pele' sine kavuşup rahat bir yaşam sürme düşünün peşine takılmışken; kimin umurunda -de, da ya da noktadan sonraki büyük harf ! Durum budur. |
16-12-2010, 21:23 | #1080 |
agaclar.net
|
En az alınması gereken insanlar, en çok alınıyor... |
|
|