agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Peyzaj, Bahçe Düzenleme
(https)




Beğeni Düzeni8Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 21-12-2009, 13:51   #61
Ağaç Dostu
 
triple's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-10-2009
Şehir: İSTANBUL&İZMİR-Mordoğan
Mesajlar: 261
Haklısınız sayın Meyveli Tepe fakat bazı besinleri bizim uretebilmemiz mumkun degil sanirsam . ve bu bir sektör ve bir bilimse adam gibi gelişmeli ticari kaygılar ve ticari getiriler önplanda olmadan adam gibi ve devletimizde bunu bir sekilde3 denetleyerek halkına sunulmasında takipci ve yasa koyucu olmalı ruhsat ve uretim iznleri verilirken butun analizler uygulamalı olarak yapılmalı gozlemlenmeli ve uretim izinleri ona gore verilmeli derim . Ha yapiliyormu izleniyormu konusna gelirse bilmiyorum işte sorunda burada. Nasil insan sagligi icn ilacta reklam yasagı var ise bence bitki sağlığı icin kulanilan vitaminler gubreler ve her turlu dıaridan saglanan ek besinlerede bu yasak uygulanmalı hatta bu insan sagligini dogrudan etkileyecegi icn bitkilerle insana gewcecegi icn dahada titiz olunmalı derim.

triple Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-12-2009, 18:20   #62
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-12-2009, 21:47   #63
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Sayın arkadaşım triple, Bu konu başlığımıza eklenti getirerek yorumların için teşekkür ederim, yazım kurallarına uyarsak, yorumlarımız paylaşımlarda gerçek değerine ulaşacaktır, katılım heyecanınıza katılmakla beraber değerli fikirlerinizi beyan etmede güzel türkçemizi kullanmaya özen göstererek, hatalarımızı düzeltirsek saygınlığımızda artacaktır.

İlgilenmenize teşekkürü borç bilir paylaşımlardaki devamlılığını daha dikkatli yazışmalar dileğimle sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2009, 09:30   #64
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
triple Arkadaşımızı bilgilendirmek.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi epsody Mesajı Göster
Arkadaşlar sonbahar ve ardından gelen kışın olumsuz etkilerini bahçelerimize uyguluyacağımız enzim gübrelerle takviyelendirerek, bahçelerimizdeki meyve ağaçlarımızın hastalık yapıcı etkenlere karşı güçledirerek onların sağlıklı olarak bu dönemden çıkmasını sağlarlar.

Arkadaşlar enzim gübrelerin en büyük işlevi hücre içinde bölünmeyi artırarak çoğalmayı sağladıklarından, hücrelerde toplanan besin değeride artarak depolanmasını sağlarlar, toprak yapısında düzenleme yaparak toprağın çüzülmesini mütakibende, toprağın gözenekliliği artışı sağlanmış olur.

Bu enzimler kimyasal atıkları ve bitki köklerinin çözemediği besin maddelerini çözererek bitkinin alabileceği forma sokarlar, bu minerallerin çözülmesiylede toprağın doğasında var olan mikro organizmaların çoğalmasını sağlıyarak, toprağın aktifliği artırarak bitkinin bağışlıklık sistimi gelişmesini mütakip hastalık etmenlerine de karşı güçlü duruma getirir.

Arkadaşlar zehirlere dayalı bitkileri koruma yöntemleri kısa vadede bize toksin olarak geri dönecektir, bizler organik yaşam biçimine uygun, ekolojik yetiştiricilik yapmak istiyorsak, enzim içeren bitkisel bazlı sıvı gübreleri uygulamakla topraklarımızı da kurtarmış olacağız.
Arkadaşım triple, Surun içerik olarak çok yönlü bir soru olma özelliği taşımakta, ben size toprakları ilgilendiren yönüne cevap vermek istiyorum, bu alıntı yeterli açıklama içermiyorsa soruna bu yönde daha geniş açıklama getirmek isterim sevgiyle kal.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2010, 13:44   #65
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Topraklara hizmet etmek zamanıdır.

Arkadaşlar sonbahar geçti kışa girdik, önümüzde fazla bir zaman kalmada ki topraklarımıza uyguluyacağımız gübre ile beraberinde leonardit veya humik asitleri biran önce uygulamakta fayda görmekteyim, bundan sonra zaman aleyimize işlemektedir.

Topraklarımızdan hasatla kaldırdığımız organik maddeyi yerine koymak için tam zamanıdır, biliyorsunuz ki gübrelerin bitkiye geçiş formuna gelmesi, toprak canlılarının işlemesinden sonra oluşmaktadır, bu canlıları kışın sert etkilerinden malç yaparak korursak, onlarda toprağı bir yorgan gibi örten malçın altında bu işlevlerini gayet güzel yaparak, toprağımıza bitki besin maddelerini sağlıyarak, topraktaki yaşamların dengede sürdürerek toprak sağlığınada hizmet etmiş olacağız.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2010, 22:43   #66
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-12-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 182
Sayın epsody,Malçlama konusunda samanı tavsiye etmişsiniz.(10cm)Pratikte uygulanışı konusunda yardımcı olursanız memnun olurum.Açık alanlarda rüzgarın etkisi ile savrulmayı nasıl engelleriz.

adavci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2010, 06:55   #67
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi epsody Mesajı Göster
Arkadaşım kışın naylon malç uygulaman yerinde bir uygulama değil, kışın yağan yağmurlarla toprak bol azot kazanmakta, naylon altında kalan toprak parçası bu yağmurlardan faydalanamaz, bizim saman malçını önermemizin nedeni bu yağmurlardan fayda sağlamaktır, samanın rüzgarlardan etkilerine karşı samanı yağmurlu havada uyguluyarak ıslanmasını sağlarsan, samanın rüzgarla savrulmasının da önüne geçilmiş olursun.

Bizim bu uygulamamız toprak altı canlılarını kışın bu sert etkilerinden koruyarak, beslenme ve barınmalarına destek oluşturarak, topraktaki faaliyetlerinin devamını sağlıyarak topraklarımıza uyguladığımız gübre ve minerallerin işlenmelerini toprak tava gelmeden öne almaktır.
Arkadaşım Bu alıntı yeterli açıklama sağlıyacaktır.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2010, 18:25   #68
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-12-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 182
Teşekkür ederim.

adavci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2010, 18:39   #69
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Bahçeniz nerede ve büyüklüğü ne kadar, içinde ne gibi ekili ağaç ve bitkileriniz var, size ait bu bilgileri paylaşacak olursam sizlere topraklar konusunda değerli paylaşımlarım, olacak sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2010, 20:08   #70
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-12-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 182
Sayın epsody,Kocaeli'nde yaz kış oturduğum evimin bahçesi yaklaşık 250 metrekare.Yeni bir ev.11 meyve ağacı.sebze bahçesi mevcut.Benim tek başıma başedebileceğim bir malikane.Ama burada çok şey öğrendim.Herkese teşekkür ederken,öğrenecek daha çok bilmediğim konularda, yardımlarını esirgemeyecek herkese teşekkür ederim.

adavci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2010, 20:22   #71
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Arkadaşım topraklarla uğraşanlar takdire laik insanlardır, bir kişi toprakla dost sa benimde dostum ve arkadaşım sayılır elimden gelen paylaşımla bu insanla yarışırım dostluk kulvarlarında, yazılarımı takip ederek bir çok değerli paylaşımlar la bilgilerini arttırak pratik çalışmaların daha verimli hale gelecektir.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2010, 18:37   #72
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Topraklarımıza kışın yapacağımız malç la, Solucanların mucizelerine şahit olun.

Malç olayında Solucan mucizesi ile topraklarımızı her türlü kirlilikten kurtarılması.

Solucan varlığığının Bahçelerdeki hastalıklara karşı biyo-gübre ve biyo-pestisit etkilerini

sağlamak için yataklık olarak malçın önemini ortaya koymaktadır.

Çevre dostu, ek gelir ve kaynak kazanımını sağlayan vermiteknoloji uygulamaları, özellikle

küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmeler için düşük girdili tarımsal üretim faaliyetini

mümkün kılar. Vermikompost teknikleri çok düşük maliyet gerektiren kolay uygulanabilir

yöntemlerdir. Doğru uygulanmış ve iyi takip edilmiş bir vermikompost süreci sonunda,

biyo-gübre ve biyo-pestisit olarak etkili, ticari değeri çok yüksek bir ürün elde

edilebilir.

Arkadaşlar bahçelerde yapacağımız malçlama da, bahçelerimizde ağaçlarımızdan dal ve budama

artklarının hertürlü hastalıklı ve ptojenlerle bulaşık olsalar dahi yapacağımız malçama

içinde barınan solucanlar tarafından dal artıkların çürümeleri ile beraber soluncanlar

tarafında besin zincirleri içinde elimine edilmektedirler,

Amerika’da kanalizasyon atıklarının stabilizasyonu çalışmaları ile hertürlü hastlık yapıcı

patojenlerin,solucanlar kullanılarak bertaraf edilerek, solucan gübresi üretiminde

kullanılması sağlanmıştır.

Vermikompost yöntemi ile vermikompost ürünü elde etmede kullanılan organik çöp çeşidi çok

fazladır. Bu organik artık/atık çeşidi grubunda kanalizasyon içeriği, kirli su

atıklarındaki katı çöpler (Neuhauser et al., 1988), bira, mantar ve kağıt endüstrisi (Butt,

1993; Edwards, 1988a) gibi çeşitli endüstriyel işletme artık/atıkları, süpermarket ve

restorant artıkları (Edwards et al.,1985), işlenmiş patates artıkları, tavuk, domuz,

büyükbaş, koyun, keçi, at ve tavşan yetiştiriciliğinde (Edwards, 1988b) ortaya çıkan

hayvansal artıklar, bahçecilikte ortaya çıkan ölü bitki ve çim artıkları yer almaktadır.

Son yıllarda bu alanda yürütülen çalışmalar, Amerika’da kanalizasyon atıklarının

stabilizasyonu (Neuhauser et al.,1988) ve İngiltere’de hayvan, sebze ve endüstriyel

atıkların işlenmesi konularında yoğunlaşmıştır.

Arkadaşlar aşağıdaki belge Hastalıklı dalları yakmadanda, malç yaparak solucanlara sunulursa

solucanların her türlü çevreyi kirleterek hastalık unsurlarından temizliyerek bertarafını

sağladıklarından. Kendilerine 21. yüz yılın çevre savaşçıları ünvanına laik bulmuşlardır.

İngiliz bilim adamları, toprak solucanlarının `21. yüzyılın çevre savaşçıları` olabileceğini

düşünüyorlar.


Solucanların, kimyasal maddelerle kirlenmiş toprağı temizlemeye yardımcı olabileceği

düşünülen `metal yeme` özelliklerinin nasıl işlediğini ortaya çıkaran Reading

Üniversitesi`nden bilim adamları, solucanın toprağı `mideye indirip` dışarı çıkardıktan

sonra metallerde bazı küçük değişiklikler olduğunu tespit ettiler.

Bu değişikliklerin, kimyasal maddelerle kirlenen topraktaki potansiyel toksik metallerin

ortadan kaldırılmasında büyük yarar sağlayabileceğini düşünen İngiliz bilim adamları,

Liverpool`daki Britanya Bilim Vakfı Festivali`nde yaptıkları sunumda, toprak solucanlarının

`21. yüzyılın çevre savaşçıları` olabileceğinin altını çizdiler.

Solucanların ideal `toprak detektifleri` ve varlıklarının toprağın sağlığını en iyi

göstergesi olduğunu vurgulayan Reading Üniversitesi`nden Mark Hodson, toprak solucanlarının,

aralarında arsenik, kurşun, bakır ve çinko gibi ağır metallerle kirlenen toprakta

yaşamalarını sağlayan bir mekanizma geliştirdiklerini belirtti. Kaynak:www.timeturk.com

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 07:48   #73
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Topraklar kurtarılmayı bekliyor.

Topraklara hizmet etmek zamanıdır.


Arkadaşlar topraklarımızın organik özeliklerini koruyarakta, bir yerde onları organik yapılarında tasaruf sağlamış olmaktayız, onların bu yapılarına zarar veren oluşumların önune geçerekte hizmetlerimiz anlam kazanmaktadır, aşığıda yazılan mesajlar buna bir örnek teşkil etmektedir.

Anız yakmak demek cehennemi dünya üzerinde kurmak demektir, insanlara dinsel öğretilerde neden cennet vaad ediliyorda cehennem ateşi ile cezalar öneriliyor, Cehennem ateşinden medet ummak şeytanla dost olmak demektir.

Arkadşlar bizler birer doğa ve çevre dostu olarak toprak üstündeki ateşleri yakmamanın ötesinde ateşin etkisinden daha fazla etkilere sahip bir gübleme sistemi olan, insanın dar düşünceleriyle doğayı taklit ediyorum diyerek sadece bitkileri beslemeyi amaçlayan, fakat onuda yetkisiz ellerde kullanımına sunarak bitkilerde başlayan kalıntılar, toprakta daha fazla tahribatlara sebeb olmaktadır.

Bu toprakların dün anız yangılarıyla, bu gün mineal gübre kullanımıyla doruğa yükselen bu gidişatı ancak tarım bakanlığının yetkileri ile zehir ve toksinlerin alımını satışını kullanımını cok sıkı denetleyen birimlerle sağlama yoluna gitmelidir.

Yoksa bu topraklar üzerindeki rant paylaşımının sonu nereye gideceği belli olmayan serüvenlerle topraklarımızı çöle çevirme yarışında hızlarını kesmeden devam edemiyeceklerini bildiklerinden şimdide topraksız tarım diye, biten topraklarda şimdi suda bitki yetiştirelim teraneleri yaparak suların da işini bitirme telaşında kendilerine yandaş bulmada geçikmemişler, sonuçta toprakla suyun arasındaki farkı gördüklerinde bitkilerin gen yapılarıla oynayarak yeni üretim modelleriyle insanlığı bir deneysl macera içinde beslenme sorununa çareler üretme telaşlarına girmişlerdir.

Bu gün gdo lu ürünler diye bitkilerin gen yapılarını bozanlar yarın insanlığın sonunu getiren genitiği değiştirilmiş ürünlerle beslenen insanların hastlıklarına çare bulmadaki düşüceği durumları şimdiden görüp düzelmek zor olmasa gerek.

Sonuç topraklarımıza sahip çıkmaya, korumaya, onun arganik yapısını güçlendirmeye, atıklardan arındırmaya, başlamanın tam başında olduğumuz kanısındayım.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 17:16   #74
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Sevgili Epsody,

Biz yaklasık üç yıldır İşletmemizden çıkan yemek artıklarını, kağıt artıklarını (gazete kağıdı hariç) üzüm ve ayçiçeği saplarını, batos samanını çürütüp bahçemizde kullanıyoruz.

Bu yılda ilk kez bir yağ fabrikasından 1 kamyon ayçiçeği kabuğu aldık deneme yapıyoruz sanırım oda olumlu netice verecek.

Birde belirtmemde fayda var kompost kullanımından bir yıl öncede bolca odun talaşı ve dönüme yaklaşık 100 kg zeoliti yaş hayvan gübresi ile kullanmış idik.

İlk gübrelemede gören her kes ağaçlarımızın kuruyacaklarını söylemişler di ama şimdi aynı kişiler toprağımızın ipek gibi olduğunu söylüyorlar.

Kısacası kontrollü olarak her türlü organik maddenin topraklarımıza faydalı olduğu konusunda kuşkum yok.

YAŞ HAYVAN GÜBRESİ OT YAPAR MIŞ, YAPSIN SIK SIK ÇAPALAYIP YESİL GÜBRE OLARAK FAYDA SAĞLAYIN.

Sevgiyle Kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 18:13   #75
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Ağaçlar netin toprak dostları.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ensar Mesajı Göster
Sevgili Epsody,

Biz yaklasık üç yıldır İşletmemizden çıkan yemek artıklarını, kağıt artıklarını (gazete kağıdı hariç) üzüm ve ayçiçeği saplarını, batos samanını çürütüp bahçemizde kullanıyoruz.

Bu yılda ilk kez bir yağ fabrikasından 1 kamyon ayçiçeği kabuğu aldık deneme yapıyoruz sanırım oda olumlu netice verecek.

Birde belirtmemde fayda var kompost kullanımından bir yıl öncede bolca odun talaşı ve dönüme yaklaşık 100 kg zeoliti yaş hayvan gübresi ile kullanmış idik.

İlk gübrelemede gören her kes ağaçlarımızın kuruyacaklarını söylemişler di ama şimdi aynı kişiler toprağımızın ipek gibi olduğunu söylüyorlar.

Kısacası kontrollü olarak her türlü organik maddenin topraklarımıza faydalı olduğu konusunda kuşkum yok.

YAŞ HAYVAN GÜBRESİ OT YAPAR MIŞ, YAPSIN SIK SIK ÇAPALAYIP YESİL GÜBRE OLARAK FAYDA SAĞLAYIN.

Sevgiyle Kalın
Sevgili ensar arkadaşım yaptığınız çalışmaları burada paylaşımlara açarak büyük bir insanlık örneği sergilemiş oluyorsunuz, sizleri topraklar adına yaptığınız bu faydalı çalışmalarınızdan dolayı övgüyle kutlarım.

Arkadaşım yaptığınız işin bilincinde olduğunuz görünmekte, sizlerle daha yakından mesajlaşmak isterim ne tür bir işletmeciliğiniz vardır bilecek olusam çalışmalarınıza katkı sağlıyacak paylaşımlarımız olabilir, benim malç işlemiyle ilgi başlıktaki yazılarımı takip etmenizi, ve olumlu veya olumsuz yönlerinin yorumlarıyla bu başlıklara katılmazı rica ederim, sizin gibi bir arkadaşı tanıdığıma memnun olduğumu bilmelisiniz


Düzenleyen epsody : 16-01-2010 saat 18:14 Neden: hatalı harf dizimi.
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 19:18   #76
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Sevgili Epsody,

İstanbul dan Gelibolu ya glderken TEM yolunu kullanır, Vakıfıar-Saray çıkışından
D 100 Karayoluna geçerde, Muratlı Tekirdağ hattını kullanacak olursanız bizim işletmemizin önünden geçmek dolayısıylada bir acı kahvemizi içmek durumunda kalabilirsiniz.

Biz makina elemanları ve kalıp üretiyoruz. Arazimi yaklaşık 50 dönüm ve bu arazide ki toplam kapalı alan sadece 3 dönüm buna ahırlar ve kümeslerde dahil. 50/60 kadar tavuk 5 ordek,12 kaz , 2 yabani kedi,10 koyun 7 Kangal kğpeğimiz ve bolcada ağacımız var.

Sadece EPSODY kardeşi değil tüm paylaşımdaki arkadaşları, dostları bekleriz.

Rahmetli babam '' Misafir kısmeti ile gelir '' derdi,

Hepimizin kısmeti bol olsun

Sevgiyle kalın

tiryaki ve herkul beğendi.
ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 20:54   #77
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
ensar kardeşime samimi yaklaşımlarım.

Arkadaşım kendi özel arabam olmadığından, istanbul- gelibolu hattını şehirler arası yolcu otobüsleriyle kullanmaktayım, günül isterdi sizinle bir doğa dostu olarak yaşamda bir mola alıp çaylarımızı yudumlarken bu sohpetlerde bulunarak, sizi daha yakından tanımanın ve tanişmanın hazlarına vararak; doğa, kırsal, topraklar adına birikimlerimizi paylaşmakla her halde, yaşamımız daha anlam kazanırdı.

Gönüller bir olsun davetlerin için çok teşekkür ederim, sağolasın sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-02-2010, 18:49   #78
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
ZEOLITIN TARIMDA KULLANIMI VE FAYDALARI


çim için özel .0.7mm.1.8.mm gençlik ve spor genel müdürlügü standardina. uygun
Zeolitler, sulu alumino-silika mineralleridir. Dünyada Zeolitlerin sekiz tanesi ticari önem tasimaktadir.

Tanimi ve Genel Bilgiler

Yapilari bal petegi veya kafese benzeyen, degisebilir katyonlar ve su ihtiva eden, 2 - 12 Ao boyutlarinda milyonlarca kanal ve bosluklardan ibarettir. Katyonlar zayif bagla bagli olduklari için zeolitler iyonlarini kolaylikla degistirebilirler. Gözeneklerdeki su molekülleri, isitildiginda zeolitik yapiyi kolaylikla terk ederler veya tekrar adsorblanabilirler.
Zeolitin yapi birimi AlO4 veya SiO4 dörtlüsüdür.
Son 200 yilda 50 tip dogal zeolit ve 200'den fazla sentetik zeolit tanimlanmistir.

Dünyada Zeolitlerin sekiz tanesi ticari önem tasimaktadir. Bunlar; Klinoptilolit, Çabasite, Analsim, Eriyonit, Ferrierit, Hoylandit, Laumontit, Mordenit, and Fillipsit'dir

Klinoptilolit, dünyada yaygin olarak bulunmasi, genis uygulama alani olmasi, ekonomik olarak isletilebilirligi, homojenligi gibi yönleri ile dogal Zeolitlerin en önemli mineral gruplarindan birisidir.
Türkiye'de de Klinoptilolit minerali, rezervi , olusumu, homojenligi ve yüksek mineral kalitesi ile önem tasimaktadir.

Zeolitlerin önemli özellikleri:

* Katyon degisim özellikleri çok iyidir. Bu yönleri ile tarimda toprak düzenleyici olarak, su, gaz, v.b. kirlilik aritiminda agir metal iyonlarinin giderilmesinde yaygin olarak kullanilmaktadirlar.
* Zeolitler, gözenekleri bal petegine benzeyen mikro gözenekli malzemelerdir. Bazi maddeler bu gözenekler içine girebilir, bazilari giremez.Bu özellik zeolitlerin seçimli adsorbsiyon, moleküler elek ve katalitik kullanim alanlari gibi uygulamalarda degerlendirilmesini saglar.
* Su adsorbsiyon kapasiteleri yüksektir, bu yönleriyle tarim ve diger uygulamalarda sudan yararlanma etkinligini artirmaya yardim ederler.
* Adsorbsiyon özellikleri degiskendir ve böylelikle katalitik amaçli kullanilabilirler.
* Bazi radyoaktif maddeleri adsorblayabilirler, bu özellikleri ile radyoaktif yalitim veya diger çevresel radyoaktif aritim uygulamalarinda kullanilirlar.
* Çok genis bir yüzey alanina sahiptirler, kirlilik aritim uygulamalarinda bulasan ve diger maddelerin giderilmesinde basarili bir sekilde kullanilirlar.
* Hayvan yemi katkisi uygulamalari için iyi bir pellet baglayici ve keklesmeyi önleyici ajan olarak kullanilirlar.
* Zeolitler, bazi mikotoksinleri baglayabilme özelligine sahiptirler ve bu yönleriyle yem ve gidalarda toksin baglayici olarak kullanilirlar.
* Aktive-modifiye olarak antibakteriyel, antimikrobiyal v.b. bir çok alanda kullanilirlar.
* Nem ve koku adsorbsiyonu özellikleri ile zeolitler evsel ve diger uygulama alanlari için degerlendirilirler. Zeolitler çok iyi bir amonyum adsorbent malzeme olarak bilinirler. Ahirlar, evcil hayvan altligi gibi ortamlarda amonyumun giderilmesi için kullanilirlar.
* Bazi kil minerallerinden farkli olarak suda çözünmezler, Uygulandiklari ortamda uzun süre kullanilabilirler.
* Su aritimi gibi bir çok uygulamada, kolaylikla geri kazanilabilirler ve defalarca kullanilabilirler.
* Isil dayanimlari oldukça iyidir, böylelikle yüksek sicaklik sartlarinda kullanilabilirler.

Zeolit Diger Kullanim Alanlari

TARIM

Zeolitli tüfler gübrelerin kötü kokusunu giderilmesi, içerigini kontrol edilmesi ve asit volkanik topraklarin pH'inin yükseltilmesi amaciyla uzun yillardir kullanilmaktadir. Gübreleme ve Toprak Hazirlanmasi Dogal zeolitler yüksek iyon degistirme ve su tutma özellikleri nedeniyle topragin tarim için hazirlanmasinda, çogunlukla kil bakimindan fakir topraklarda yaygin biçimde kullanilmaktadir. Ayrica yüksek anomyum seçiciligi nedeniyle gübre hazirlanmasinda tasiyici olarak klinoptilolit kullanilmasiyla amonyumun bitkiler tarafindan daha etkin kullanilmasi ve gübre tasarrufu saglanmaktadir. Klinoptilolit nem fazlasini adsorbladigi için gübrelerde depolama sirasinda olusan pisme ve sertlesmeyi de önlemektedir. Ayrica fazla sulama nedeniyle olusan mantari hastaliklarin da önüne geçtigi belirlenmistir.

Toprak Kirliliginin Kontrolü

Dogal zeolitlerin katyon seçme ve degistirme özelliklerinden sadece besleyici iyonlarin bitkiye aktarilmasinda faydalanilmayip, ayni zamanda besin zincirlerinde Pb-Cd-Zn-Cu (kursun,kadmiyum,çinko,bakir) gibi istenmeyen bazi agir metal katyonlarinin tutulmasinda da yararlanilabilir. Bu alanda kullanilan klinoptilolitin radyoaktif kirlenmenin söz konusu oldugu topraklara ilave edilmesi ile bitki tarafindan alinan Sr90 miktarinin büyük ölçüde azaldigi da saptanmistir.

Tarimsal mücadele

Dogal zeolitlerden iyon degistirme ve adsorplama kapasitelerinin yüksekliginden dolayi tarimsal mücadele ve ilaç tasiyici olarak yaralanilmaktadir.

Çim Saha ve Alan Uygulamalari

Zeolitler yeni çim sahalar olusturulurken veya mevcut çim sahalarin islahinda basari ile kullanilmaktadir. Çim sahalar olusturulurken topragin havalandirilmasi asamasinda çimin köklerinin bulunacagi derinlige maksimum miktarda zeolit karistirilir. Mevcut çim sahalarda ise daha ince tanecikli zeolit yüzeyden uygulanir. Uygulanan bu zeolit çimlerin köklerinde biriktikçe topraga ilave edilen besi maddelerinin daha etken kullanimini saglamaya baslar.Topraktaki azot ve potasyumun suyla yikanarak uzaklastirilmasi azalir ve topraktaki suyun çimin kök bölgesinde birikmesi ve besi maddelerinin kontrollü salinimi saglanir.

Zeolit kullanilarak ve kullanilmadan hazirlanan çim sahalarda yapilan incelemelerde, zeolit içeren sahalarda çimin köklerinin 7-14 cm derinlikte, çok kuvvetli ve pek çok besleme kökü içerecek sekilde gelistigi; buna karsilik zeolit içermeyen sahalardaki çimlerin köklerinin 1.5-5 cm derinlikte, oldukça zayif ve yetersiz sayida besleme kökü içerecek sekilde gelistigi belirlenmistir. Zeolit kullanimi özellikle egimli yamaçlarin çimlendirilmesinde daha da yararli olmaktadir. Zira; zeolitin kullanilmadigi durumlarda, kullanilan gübre, sulama ve yagmur sulariyla yikanarak yamacin yüksek bölümlerinden alçak bölümlerine tasinabilmektedir. Bunun sonucu olarak yamacin yüksek bölümleri kötü bir biçimde çimlenmis gözükürken alçak bölümleri daha yesil ve saglikli çimlerle kaplanmis bir görüntü vermektedir. Kötü toprak yapisi, topragin zamanla sikismasi, toprakta yeterli havalanma ve buharlasma olmamasi, topragin istenildigi gibi su tutmamasi gibi nedenler basarili bir çimlendirme yapamamanin baslica nedenleridir.

Çim sahalardan giderek artan üstün özellikler beklendiginden, çimlendirilecek topragin uygun hale getirilmesi de giderek önem kazanmaktadir. Yapilmasi gereken, topragin fiziksel özelliklerini degistirerek, çimin suya ve besin maddelerine daha iyi ve düzenli ulasimini ve topragin daha iyi ve sürekli havalanmasini saglayarak, çimin daha güçlü ve saglikli kökler olusturarak daha iyi görünümlü hale getirilmesidir. Bu hususlarin dengeli bir biçimde gerçeklestirilmesi ile çimlerin bakim onarim ve buna bagli olarak isçilik ve madde kullanim maliyetleri düsürülebilecektir.Zira bu durumda daha az su ve gübreye ihtiyaç duyulacaktir.

ZEOLI,T
Gübrenin degerini arttirir
Verimi arttirir
Bitkilerin kullanacagi besinleri korur
Uzun vadede toprak kalitesini arttirir
Özellikle kumsal topraklardaki besin ve su kaybini azaltir
Gaz adsorbsiyonu: Gaz moleküllerini seçici olarak adsorbe eder.
Su adsorbsiyonu/desorbsiyonu: Zeolit matrisinde herhangi bir fiziksel veya kimyasal islem olmaksizin su absorbsiyonunun tersini yapabilir.
Katyon degisimi: Katyon selektivitesi (seçiciligi) esasina dayali olarak katyonu diger katyonlarla degistirebilir.
Yüksek KDK, Zeolit'i, bitkilerden degerli besini (Amonyum, Potasyum, Magnezyum, Kalsiyum ve diger eser elementler) tutup yavasça birakmasi ile özellikle degerli kilar.
Topragin katyon degisim kapasitesini artirmasi sonucunda gübre ihtiyacini azaltir.
Gübreden yararlanmayi arttirmasi ile bitkinin daha dengeli gelismesini saglar.

1.
Yagmurlarda kimyasal erozyonu minimuma indirir.

Zeolit'in rolü

Bundaburg Domates Denemesi - Eski 1988-89


Kontrol Büyüme Denemesi

Kontrol + Zeolit 600kg/ha *

Verimde artis
Verim (vakalar/ ha)

3,750

4,125

10% (375 vakalar/ha)

Zeolit besinleri bitkilerin kök bölgesinde tutarak gerektigi zaman kullanilmalarini saglar. Bu sayede N ve K gübreleri daha etkili bir sekilde kullanilmis olur �daha az gübreyle ayni verim ya da ayni miktar gübrenin daha uzun sure dayanmasi ve daha yüksek verim saglamasi. Zeolit uygulamasinin bir diger faydasi ise diger toprak katkilarinin aksine (alçi ve kireç), zaman içinde çözülmeye ugramamasi, bunun yerine besinlerin tutulmasina yardimci olacak sekilde toprakta kalmaya devam etmesidir. Ilk uygulamadan sonraki uygulamalarda, zeolit topragin besinleri tutma ve daha iyi ekin verme yetenegini daha da arttiracaktir. Zeolit asidik de degildir. Tam aksine marjinal sekilde alkalidir ve gübrelerle birlikte kullanimi topragin pH seviyeleri için tampon görevi görerek kireç uygulamalarina olan ihtiyaci azaltir.
Frankston'da Havuç Denemesi SonuçlariErken kök gelisiminde fide denemelerinde gelisim saglandigi görüldü. Yurtdisinda yapilan denemelerde üretim kalitesinde artis saglandigi tespit edildi (vitamin seviyeleri artti), üretimde nitrat seviyeleri düstü ve ürünlerin erken olgunlasmasi önlendi. Daha etkili gübre kullanimi ve daha düsük kaçis ile verimde artis saglandi.
Nitrojen (N) ve Potasyum (K) Gübrelerinin Daha Etkili Kullanimi
Zeolitsiz:
zeolitsiz.jpg


1.
· N/K gübresinin toprak yüzeyine yayilmasi.
2.
· Uygulamadan sonra yapilan sulama buharlasma yoluyla � nitrojenin amonyak gazi olarak kaybolmasi- nitrojen kaybini azaltir
3.
· Sulama ile gübre bitkilerin kök bölgesine iner
4.
· Bitkiler gereken gübreyi alir ve gübre kök bölgesinde kalmaya devam eder. Gübrenin bir kismi erken kaçis sirasinda kaybolur.
5.
· Kumlu toprak yüksek besin seviyelerini tutamadigi için kök bölgesinden disari büyük miktarda gübre çikisi olur (kaçis)

zeolitli.jpg
Zeolitli:


1.
a) Zeolit uygulamali gübrenin topraga yayilmasi; ya da b) Zeolit'li gübrenin yayilmasi (karistirma ya da kaplama)
2.
Zeolit serbest amonyagi emdiginden daha düsük buharlasma yoluyla kayba ugrama riski azalir
3.
Sulama sayesinde gübre bitkilerin kök bölgesine iner ve gübrenin bir kismi zeolite bagli halde kalir



4.
Zeolit'teki gübre, bitki tarafindan ihtiyaç duyulana kadar kök bölgesinde kalir
5.
Kaçis dolayisiyla gerçeklesen gübre kaybi azalir ve zeolit'ten gelen gübre, gübre ömrünü arttirir.
6.
Toprakta uzun vadede islah gerçeklesir (CEC artar ve toprakta besin tutusu artar).

TUBITAK MAM tarafindan 2001 Nisan ayinda yapilan Dogal Zeolitler ve Uygulama alanlari Konulu seminerde asagidaki özellikler vurgulanmaktadir.
Zeolit kullanimi ile NH4+ iyonlari kaybedilmeden uzun süreler toprakta muhafaza edilmekte ve bitkilerin yararina sunulmaktadir. Ayrica zeolitlerin NH4+ iyonunu tutmalari ile toprak bu açidan tamponlanmakta ve NH4+ fazlaliginin yaratabilecegi sakincalar önlenebilmektedir. Böylece; asiri gübre kullanimi önlenerek tasarruf saglanip çevre kirliligi açisindan daha emniyetli bir çalisma gerçeklestirildigi gibi, gübrenin etkin kullanimi nedeni ile ürün verimi de artmaktadir.Zeolitlerin tarim alaninda kullanilmasi ile;·
. Besin maddeleri olan potasyum ve amonyumun kontrollü olarak ve yavas yavas topraga verilmesi saglanabilmektedir
· Fazla gübre kullanimindan kaynaklanan NH4+ zehirlenmesi ve bitkilerin �yanmasi� önlenebilmektedir.
· Gübre olarak topraga verilen NH4+ suyla yikanarak alinip baska yerlere tasinmasi önlenerek toprakta kalmasi saglanabilmektedir. Böylece NH4+ iyonunun istenmeyen yerlere özellikle çevre sularina ( nehirler, göller, yer alti sulari ) tasinarak çevre kirlenmesine neden olmasi, zamanla bu kirliligin istenmeyen sonuçlar vermesi ve bu sulardan NH4+ temizlenmesi için yeni yatirimlar yapilmasi önlenebilmektedir.


Topraga Zeolit Ilavesinin Nitrifikasyon Üzerine Etkisi

Ahmet Ali ISILDAR
Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü,
Isparta-TÜRKIYE
Gelis Tarihi: 01.02.1997
Tr. J. of Agriculture and Forestry23 (1999) 363�368© TÜBITAK 363
Giris
Topraklara verilen azotlu gübrelerden yikanma, amonyak seklinde buharlasma vb. yollarla ortaya çikan azot kayiplari ciddi bir tarimsal sorundur. Bu durum pratikte bazi strateji degisikliklerine gereksinme gösterir. Gübre azot kayiplarinin azaltilmasi için basvurulan yöntemler; gübre verme teknigi ve zamanlamanin dogru seçimi, yavas serbest hale geçen azot kaynaklarinin Kullanimi ve nitrifikasyonun kimyasal olarak önlenmesini kapsamaktadir. Diger bir alternatif NH4+�un tutulmasini artirici çesitli toprak islah materyallerinin kullanilmasidir.Zeolit bu amaçla kullanilabilecek dogal islah materyalleri arasinda önemli bir potansiyel kaynaktir(1).
Zeolitler hidrata alüminyum silikat mineralleridir. Mineralin kristal kafesinde su ve çesitli katyonlarin (Na+,K+, Mg++, Sr++ ve Ba++) geçebildigi birbirine bagli bosluklar bulunmaktadir. Genis izomorfik yer degistirme özelligi gösteren zeolit minerali bu özellikleri nedeniyle yüksek bir katyon degisim kapasitesi ve toprak çözeltisinde katyonlarin adsorbsiyonun da seçicilik özelligine sahiptir. Mineralde divallant katyonlardan daha çok monovalant katyonlar ve özellikle NH4 +�un alikonuldugu kaydedilmistir (2). Tarimda NH4 + �N�un NO3- �N�na nitrifikasyonu, NO3 � �N�un yikanarak kaybolmasi seklindeki azot kayiplarina neden olmaktadir.
Toprakta nitrifikasyon üzerine zeolitin etkisini inceleyen Mac Kown (8), 3 ton/da düzeyinde degisebilir�NH4 +�lu zeolit uyguladigi tinli kum ve siltli killi tin tekstürdeki topraklarda nitrifikasyonun sirasiyla % 11 ve % 4 azaldigini ortaya çikarmistir. Lewis ve ark. (5) yaptiklari bir arastirmada, degisebilir �NH4+� lu zeolitin (= 75 mg N/kg toprak), kaba (% 6 kil) ve orta (% 12 kil) tekstürlü topraklarda band halinde uygulandiginda, turpta pozitif büyüme cevabi alindigini ve kaba tekstürlü toprakta NO3� �Nyikanmasini azalttigini saptamislardir. Zeolitin toprakta NH4 + �N�un tutulmasi ve nitrifikasyon sonucu NO3 � �N�u seklindeki kayiplarin azaltilmasi yönündeki desteginin yanisira ortamin fiziksel özelliklerini düzenleme etkisi de bulunmaktadir. Zeolit havalanma, su tutma ve su geçirgenligi gibi fiziksel özellikler yönünden çok elverisli bir ortamdir (11, 12). Tüzüner ve Tinay (13) topraga 1, 2, 4, 8 ton/da düzeylerinde uygulanan zeolitin uygulama düzeyindeki artisa bagli olarak tutulan nem miktarini önemli ölçüde artirdigini belirlemislerdir. Zeolit, topragin fiziksel özelliklerini düzenlemekle ayni zamanda nitrifikasyon için istenen bir ortam hazirlanmasina da hizmet etmektedir. Isildar (14) yaptigi bir arastirmada, 10�ar gün ara ile tarla kapasitesinin biraz üzerinde su verilen kaba tekstürlü bir toprakta; yikanan toplam azot�un (NH4+ + NO3� �N) zeolit uygulamasiyla kontrole göre azaldigini, ancak zeolit uygulama düzeyindeki artisa bagli olarak arttigini saptamistir.Bu çalismanin amaci zeolitin, topraktaki NH4 + �N�nun nitrifikasyonu üzerine etkisinin ve bu etkinin farkli nem düzeylerindeki degerinin belirlenmesidir.

Zeolit Kullanimi ile ilgili Arastirmalar ve sonuçlari

Zeolit ( Klinoptilolite ), sahip oldugu yüksek katyon degisimi kapasitesi, su tutma özelligi ve adsorpsiyon özelligi ile mükemmel bir toprak düzenleyicidir. Çin�de jeoloji enstitüsünün yapmis oldugu bir arastirmada, topraga belirli oranlarda Klinoptilolite katilmasi ile çesitli topraklarda yetistirilen ürünlerde % 5.8 ile % 14.14 arasinda verim artisi elde edilmistir. Bu denemede patates, misir, bugday gibi bitkilerin yetistirildigi bildirilmektedir.Klinoptilolit�in yukarida belirtilmis olan özelliklerinden dolayi katyon degisim kapasitesi düsük olan hafif bünyeli topraklarda kullanilmasi ile topragin su rejimini düzelttigi, bitki besin maddelerinin yikanmasini önledigi belirtilmistir. (Mumpton 1983; Gote ve Ninaki 1980)ZEOLIT eklenmesinin ürünlerin yetismesinde; nitrojen-potasyum-fosfor-kalsiyum iyonlarinin toprakta yarayisli zonda depolanmasinda ve bitkiye aktarilmasinda yardimci olarak görev yaptigi, suyun daha iyi kullanilmasini sagladigi, kök çürümelerinden korudugu, beslenmeyi arttirdigi belirlenmistir. Perlit, kum ve ZEOLIT köklendirme ortami olarak karsilastirmali olarak denenmis ve Zeolit ile köklendirmenin tartisilmaz olarak farkli oldugu görülmüstür. Zeolit ile köklendirilen çiçek fidelerinin kök gelisimlerinin mükemmel, saglikli ve bol kök olusumuna neden oldugu belirlenmistir.Rusya�da yapilan degisik ürünler üzerindeki arastirma sonuçlari asagidaki tabloda verilmistir. Tablodan da görülebilecegi gibi Clinoptilolite kullanimi ile % 9 ile % 97 arasinda ürün artislari saglanmistir.
Ürün

Toprak Tipi

Ürün Artisi %( Gübresiz kontrole göre )
Arpa

PodsolikPodsolik , Kumlu

16,829
Bugday

PodsolikPodsolik , Kumlu

3897
Misir

Çernozem

9-10
Patates

Kumlu, PodsolikHafifKumlu, PodsolikGri orman topragi

42,630,9 46,3

degisik seralarda yapilan denemelerde de çok iyi sonuçlar alinmistir.Degisik ürünlerde yapilan denemelerde alinan sonuçlar asagidaki tabloda derlenmistir.

ÜRÜN

CLINOPTILOLITE(kg / da )

VERIM ( kg / da )Clinoptilolite Kontrol
Patlican

150

7400 3150
Domates

100

8945 3840
Hiyar

100

9600 5045
Biber

150

3328 1835
Fasulye

150

8165 4558
Kavun

150

5128 2278

Rusya�da degisik besin elementleri ilave edilmis Clinoptilolite�in arpa bitkisi üzerine etkisi arastirilmistir. Asagidaki tablodan da görüldügü gibi tane agirligi, protein içerigi ve ürün artisinda çok iyi neticeler alinmistir. Ürün artislarinda % 7 � 26 arasinda artislar görülmektedir.

Katyon formu

Tane agirligigr /saksi ( ort.)

Ürün artisi%

Protein Içerigi%

Üründeki Proteinin üretimi( gr / saksi )
Na+

10,5

107

10,64

1,07
K+

10,85

116

11,10

1,19
Ca2+

10,80

115

11,03

1,18
NH4

11,78

126

17,42

2,05
kontrol

9,36

100

11,74

1,10

Ayrica bugday bitkisi üzerinde yapilan denemelerde (Sibirya�da) 50 kg/da Klinoptilolite ilavesi ile bugdayda ortalama verim % 18 � 36 artmistir. Amerika�da Sardunya bitkisinde yapilan denemelerde, dönüme 40 kg Zeolit muadili eklenmesi ile bitkinin canli agirliklarinda % 30-40 arasinda artislar belirlenmistir. Amonyum ihtiyaci % 50 oraninda düserken sardunya canli agirlik artisi % 10,7�e kadar (1.64 ton/ha), eter yagi ise % 10,1 oraninda (6.31 kg/ha) artislar göstermistir.
Tablo da Klinoptilolit kullanilmasi ile ortaya çikan ürün artislari görülmektedir.

GÜBRE VE ZEOLITMIKTARLARI

CANLI AGIRLIK( t / ha )

ÜRÜN ARTISI%
Kontrol ( Gübresiz )

12,04

-
Klino 40 kg/dönüm ( Gübresiz )

11,33

-0,71
N12P12K12 ( geleneksel kullanim)

13,83

1,79
Klino 40 kg/dönüm + N12P12K12

16,93

4,29
Klino 40 kg/dönüm + N24P12K12

15,88

3,84
Klino 80 kg/dönüm + N12P12K12

14,59

2,55
Klino 80 kg/dönüm + N24P12K12

14,26

2,22
Klino 160 kg/dönüm + N12P12K12

14,08

2,04
Klino 160 kg/dönüm + N24P12K12

13,39

1,35

Amerika�da Cornell Üniversitesinde yapilan denemelerde, seralarda topraga Klinoptilolite ilave edilerek yetistirilen domates, biber, salatalik, misir, brokoli ve turp bitkilerinde % 20-40 arasinda ürün artislari bildirilmistir. Rusya�da seralarda domates yetistiriciliginde dönüme 40 kg Klinoptilolite ve mikro elementler (Mn, Zn, Mg 0.5 g/m2 ve Cu 0.3 g/m2) verildiginde, % 30�a varan ürün artislari, meyve kalitesinde de (kuru agirlik, seker ve askorbik asit) artislar saglanmistir. Ayni sekilde pamuk üzerinde yapilan arastirmalarda da önemli sonuçlar alinmistir. Gübreleme sirasinda gübre miktari kadar eklenen Klinoptilolite ile pamuk ürününde, dönümde 25-31 kg arasinda ürün artislari saglanmistir. Bunun yani sira, sap büyümesinde, dallarda, yumrularda ve tohumda artislar saglanmistir. Italya�da Zeolite muadili bir ürün ispanak yetistiriciliginde denenmis ve çarpici sonuçlar elde edilmistir. Dönümde 50-100 kg Zeolite muadili ürün uygulanan ispanakta, tohumlarin yerlesmesinde % 55�e varan artislar saglanmistir. Ürün toplaminda ise % 25� lere varan artislar gözlenmistir. Ayrica ürünün, gübre ile birlikte veya ayri olarak topraga verilmesi durumlari gözlenmistir. Tohumdan fideleme döneminde sadece Zeolite muadili ürün uygulamasinda fide olusumu daha fazla gözlenirken, ürün yetistirme evresinde ise gübre ile karistirilarak verilmesi, sonuçlar üzerinde çok olumlu etkiler yapmaktadir. Sonuç olarak, dönüme en az 50 kg Klinoptilolite muadili ürün ilavesinin uygun oldugu belirtilmistir. Bulgaristan�da Zeolite kullanilan tarlalarda hiçbir ilaç kullanilmadan yalnizca sulama yapilmis ve bitki yetistirilmesi süresince topragin, patojenik organizmalarca ve zehirleyici kimyasallarca diger tarlalara göre daha fakir oldugu belirlenmiistir. Özellikle mantari hastaliklarda çok büyük basarilar elde edilmistir. Zeolite muadili katilan seralarda m2 de 20-30 kilo domates, 17-20 kilo salatalik, 5-7 kilo kavun, 2-3 kilo çilek yetistirilebilmistir. Sulama miktari hemen hemen yari yariya düsmüs ve ürünlerin olgunlasma süresinde 2-14 gün kisalmalar saptanmistir.Ülkemizde MTA Genel Müdürlügü ile Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü arastirmacilarinca yürütülen çalismalar sonucunda; Sekerpancari ve fasulye bitkisinde topraga yaklasik % 15 civarinda Zeolit ilavesi ile bitkilerin kontrol saksisina göre ürünlerde,


*
Yag agirliklarinda % 25 � 30,
*
Kuru agirliklarinda % 30 � 40,
*
Azot içeriklerinde ise % 40�a varan artislar saptamislardir.

Arastirmacilar, bu durumun Zeolit�in topragin fiziksel özellikleri üzerinde olumlu etkisinin yani sira bitki besinlerinin yarayisliligini arttirmasi ile açiklanabilecegini ortaya koymuslardir.Ayrica Avrupa�da yapilan arastirmalarda Zeolit�in ispanak üretiminde su ve bitki besinlerinin yarayisliligini arttirilip, çikis kolaylastirdigi da belirlenmistirZeolite eklenmesinin ürünlerin yetismesinde;


*
Azot-potasyum-fosfor-kalsiyum iyonlarinin toprakta yarayisli zonda depolanmasinda ve bitkiye aktarilmasinda yardimci olarak görev yaptigi,
*
Suyun daha iyi kullanilmasini sagladigi,
*
Kök çürümesini azalttigi,
*
Beslenmeyi arttirdigi belirlenmistir.

Özellikle bugday bitkisi üzerinde denemelerde, Sibirya�da 50 kg/da Zeolite muadili ilavesi ile bugdayda ortalama verim % 18-36 artmistir.Bazi bakteri türleri özellikle yetersiz miktarda veya dagilimda oksijen bulunan topraklarda nitrati (NO3-) oksijen yerine ikame edip parçalamakta ve serbest kalan azotun gaz halinde topraktan yitmesine neden olmaktadir. Çeltik üretimi de su altindaki ve havasiz kosullardaki topraklarda yapildigindan, bu bakteri türleri nitratin (NO3-) oksijenini kullanarak azotun yitmesine neden olmaktadirlar. Bu bakimdan azot kayiplarinin yüksek oldugu çeltik üretiminde klinoptilolit kullanimi önem tasimaktadir. Yapilan arastirmalarda azot etkinliginin % 50�den az oldugu çeltik üretim alanlarinda, klinoptilolit kullanimi ile bu degerin % 63�lere kadar çikarilabildigi görülmüstür (Minato, 1968). Zeolitin Tarimda kullanim özellikleri, EBILTEM (Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Arastirma Merkezi)�nin dikkatini de çekerek klinoptilolitin çeltik üretiminde kullaniminin verim ve topragin yapisina etkisinin saptanmasiyla ilgili bir projeye maddi destek vermistir. Projenin bir yillik sonuçlarina göre; arastirmada ele alinan çeltik çesitlerine ait, tek bitki verimi genel ortalamasinin klinoptilolit katkili tavalarda daha yüksek oldugu, klinoptilolit uygulamasinin verim ögelerinden kardes sayisi ve bitkide dane sayisina etkisinin de istatistiki olarak önemli oldugu saptanmistir. Bununla birlikte, çiçeklenme süresinin klinoptilolit katkili tavalarda 5 gün daha kisa oldugu belirlenmistir. Bitkilere ait bayrak yapraklarda ve pirinç danelerinde yapilan makro-mikro elementlerin analiz sonuçlarinda; degerlerin klinoptilolit kullanilan tavalarda daha yüksek oldugu tespit edilmistir. Böylece klinoptilolitin söz konusu elementlerin kullanilabilirligi arttirdigi anlasilmaktadir. Bu çalismadan elde edilen bir yillik veriler isiginda klinoptilolit kullaniminin çeltik dane verimi ve kalitesini arttiracagi anlasilmaktadir. (Gevrek ve ark, 2004).
Konuyla ilgili bir diger arastirma, Çevre ve Orman Bakanligi Orman Toprak Laboratuvar Müdürlügü tarafindan gerçeklestirilmistir. Kizilçam (Pinus brutia Ten.) fidani yetistiriciliginde klinoptilolitin etkisi, farkli dozlar uygulanarak arastirilmistir. Klinoptilolitin % 5 ve % 10 uygulamalarinda, % 30 uygulamasina göre daha iyi sonuç alinmistir. Yapilan çalismada sonuç olarak, yastikta yapilan kizilçam fidani yetistiriciliginde, klinoptilolitin kumlu balçik bünyeli bir topraga karistirilmasiyla üretilen fidanlarin, morfolojik özelliklerinin ve beslenme durumunun kontrol grubuna göre daha üstün oldugu belirlenmistir (Kilici ve ark., 2003.)Tarimsal mücadelelerde zeolitler ilaç tasiyici olarak da kullanilmaktadir (Anonim, 2004). Yüksek iyon degisim kapasitesine sahip dogal zeolitler ayni zamanda herbisit, fungusit ve pestisitler için etkin bir tasiyici görevi yapabilmektedirler. Dogal zeolitlerden klinoptilolitin çeltik tarlalarindaki yabanci otlarla mücadelede, herbisiditlerin tasiyici maddesi olarak kullanilmasi, diger ticari ürünlerin kullanimina oranla iki kat etkili oldugu görülmüstür (Hayashizaki ve ark., 1973).
Dogal zeolit mineralleri, organik tarimda da kullanim olanaklari bulmaktadir. Zeolit, topraktaki besin maddelerinin etkin bir sekilde kullanimini saglayarak gübre kullanimi azaltmakta, bu yönüyle de organik tarimda kullanilabilir dogal katki maddesi durumundadir (Lewis ve ark., 1984)
UMDEMIN ® TOPRAK DÜZENLEYICI

% 100 dogaldir. Zeolit madeninden özel olarak üretilmekte olup, üretimi esnasinda içerisine hiçbir kimyasal veya buna benzer bir karisim eklenmemektedir. Fiziksel ve kimyasal yapisinda hiçbir degisiklik olmadigi için toprakta erimez, kaybolmaz. Bünyesindeki kristal yapisindan dolayi agirliginin % 25-30 fazlasi su tutabilir, hacmi degismez, sisme yapmaz. Toprak kurudugu zaman bu suyu tekrar topraga verir.UMDEMIN ® tabii olan ve olmayan mineraller arasinda bilinen en iyi toprak düzenleyici minerallerden olusmaktadir. Bitkinin toprakla olan alisverisini düzenler. Topraktaki zararli mineralleri, agir metalleri, tuzu ve fazla suyu emer, yüksek katyon degistirme kapasitesiyle topraktaki mineralleri parçalayarak faydali ve ihtiyaç duyulan parçalarini bitkiye aktarir. Tohumlama sonrasi köklenme için uygun ortami olusturur. Köklerle toprak arasinda katalizör görevi görerek alisverisi hizlandirir.

Gübre ile birlikte karistirilip hazirlanan toprakta UMDEMIN gübrede çabuk yikanabilen azot (N) ve potasi (K) ilk sulama sirasinda su ile gözeneklerine çekecektir. Böylece azotun yer alti suyuna yikanmasi engellenir. Bitki amonyumu UMDEMIN'den kullanmaya devam ettikçe sirayla Mg ve Ca iyonlari bünyeye alinmaya baslanacaktir. Azot UMDEMIN'de azalmaya basladikça potasyum yavasça salinmaya baslar. Klino yavasça biraktigi azot ve potasin yerine diger iyonlari, örnegin kalsiyum fosfatin, kalsiyumunu alacaktir. Bu adim, topraktaki fosforu biyolojik olarak daha fazla kullanilabilir hale getirecektir.

Umdemin'in kanal genislikleri 10-9 m (Angstrom) dir. Bundan daha küçük olan NH4+ kolaylikla kanala yerlesmektedir. Nitrifikasyon bakterileri ise 10-6 m (Mikron) büyüklügündedir ve bu nedenle bakteriler UMDEMIN'in kanallarina erisip amonyumu, nitrite dönüstürememektedirler. Bu sekilde, azotlu maddeler toprakta uzun süre formunu degismeden kalmaktadir. Kimyasal yapisinda 12 degisik mineral vardir. Toprakta tam olarak kullanilmayan kimyasallar, mineraller, gübreler gibi besinlerin (Iz Elementler) iyon degistirme özelliginden dolayi tekrar dengeli bir vaziyette toprak yolu ile bitkiye geçmesini saglar. Azota, fosfora, potasyuma duyarli oldugundan sürekli aktif haldedir. Amonyumu bünyesinde baglayarak (1 gr UMDEMIN 20 mg Amonyum Iyonunu tutabilir.) azotlu gübrelerin yikanmasini azaltir. Topraktaki kalsiyum ve fosforu harekete geçirerek bunlarin bitkiye geçmesini saglar. Topragin pH�ini sürekli dengede tutar. Asiri gübrelemeden dolayi tuzlanmayi önler.
Sonuç itibari ile topragin tarima hazirlanmasinda mükemmel bir düzenleyicidir. Topragi sürekli nemli tutarak mikroorganizma faaliyetinin artmasini saglar. Topragin daha fazla havalanmasina katkida bulunarak sertlesme ve çatlamayi önler. Fenni gübre kullanimini daha ekonomik bir hale getirir, nadasa birakmayi önler, bitkinin yesil aksamini canli tutar, kök çürümesini önleyerek ideal bir köklesme saglar. Erken çiçek ve olgunlasma saglayarak erken hasat saglar, mahsulde tat ve kaliteyi arttirir. Bunlarin hepsi daha fazla verim


1.
Gübre tek basina topraga uygulanir.
2.
Sulama sonrasi, gübredeki uçucu nitrojen, amonyak gazi halinde kaybolmaya baslar.
3.
Sulama ile gübre içindeki yararli maddeler kök bölgesine iner.
4.
Kökler gübreyle gelen yararli maddeleri emer, bazilari geçirgen toprak nedeniyle derinlere süzülür.
5.
Zamanla gübrenin posasi kök bölgesi civarinda kalirken yararli mineraller su-lama ile kökten uzaklasir ve kullanilamaz. Bu nedenle bitki beslenip gelisemez.

Gübredeki yarayisli maddelerin sulama sonucunda kökün ulasamayacagi derinlige süzülmesini önler, tabii gübrenin kullanilabilir hale gelmesini hizlandirir, fenni gübre kullanimindan dogan zarari asgariye indirir, böylece gübre maliyetlerini azaltir. Fazla miktarda kullanimi bitkiye zarar vermez.


1.
Gübre daha önce topraga karistirilmis olan UMDEMIN® nin üstüne ya da ürünle birlikte karistirilmis olarak uygulanir.
2.
Umdemin, uçucu nitelikteki yararli gazlari kanalcikli yapisiyla adsorbe ederek korur.
3.
Sulamayla yikanan yararli minerallerin pek azi kökten uzaklasir. Çogu tutulur.
4.
Gübrede bulunan yararli maddeler bitki ihtiyaç duyana kadar depolanir, daha sonra ihtiyaç oraninda serbest birakilir.
5.
Umdemin, gübreyi kök bölgesinde tutarak kullanim süresini uzatir.
6.
Kök alaninda tutulan besinler topraga uzun dönemli bakim ve onarim saglar.

Tamamen Dogal Zeolit� den ibaret olan Umdemin Tarim Ve Köyisleri Bakanligi tarafindan Tescillidir.Tescil No : 0749 Ayni zamanda Ecocert Sa tarafindan da sertifikalandirilmis, ve IMO firmasi tarafindan da Akseptans verilmistir.

daha iyi büyümesini saglar

http://www.akgultarimnet.com/


Düzenleyen epsody : 15-02-2010 saat 19:04 Neden: Link ilavesi.
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-02-2010, 18:58   #79
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Epsody
Zeolit hakkındaki bu geniş açıklamalardan ötürü çok teşekkür ederiz. Türkiye'de ticari bulunabilirliği ve toptan/perakende fiyatları hakkında da biraz bilgi verebilir misiniz?

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-02-2010, 19:12   #80
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Zeolit hakkında .

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Sn Epsody
Zeolit hakkındaki bu geniş açıklamalardan ötürü çok teşekkür ederiz. Türkiye'de ticari bulunabilirliği ve toptan/perakende fiyatları hakkında da biraz bilgi verebilir misiniz?
Sayın doğasever, ben geliboluda 50kg.lık torbalarda yem katkısı olan çeşidini aldım bu toz halde üretilmiş, mısırın silaj yapımında kullanılıyor, aklımda kalan ölçüsü hayvan ağırlığının %5i kadar katılabiliyor silajlık mısıra fermantasyon sırasında, kaynak bilgilerini araştırıyorum birazdan ekliyeceğim.

Klinoptilolit minerali (Gübre katkısı)


Düzenleyen epsody : 15-02-2010 saat 19:18 Neden: Link ekleme.
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2010, 08:10   #81
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 16-02-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 78
Daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum ama internet te dolaşırken karşıma çıkan zeolit le alakalı yazıyı paylaşıyım dedim. Umarım yararlı olur. Yazı için buraya tıklayabilirsiniz.

Akif Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-04-2010, 09:27   #82
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Solucanların topraklara hizmetleri.

Toprakların organik özelliklerinin, solucanların populasyonlarının artışlarına bağlı olarak toprakların neminin artışı ile solucanların toprak içi hareketlerinin artmasıyla maksimum seviyelere ulaşmasının sebebleri başında, solucanların toprağın derinliklerinde bulunan besin maddelerinide toprağın üst kademelerine taşıyarak, bitki köklerinin ulaşamadığı bölgelerde solucanların bu hareketiyle bitkilerin kök bölgelerine ulaşması sağlanmaktadır.

Solucanları toprak içindeki bu tip bir uygulamanın açıklamaları şu şekilde izah edilebilmektedir, bilindiği üzere solucanlar toprağın fazla ıslanmasıyla bu nemin azaltılması için çeşitli yönde kanallar açarak toprak erozyonunda büyük bir fayda sağladıkları bilim adamlarınca gözlenmiş, toprak erozyonuna sebeb yağmur sularının solucanların toprak içinde açtıkları bu kanallarda dağılarak suyun akış şidddetinin bozucu etiklerini aztarak solucanların toprak yapısındaki bu haraketlerinin erozyonu önlemenin yanında gözenekliliğinide artırdığını belirtmişlerdir.

Solucanların toprak içindeki yoğunluğuna bağlı olarak topraklar bu şekilde makinelere gerek kalmadan toprak işleme yapılması bir ekonomik değer sayılması bakımından, dikkate değer bir olgu olarak solucanların bizim topraklarımızı işleyen canlıllar olarak, toprak nemi azaldıkçada nemli bölgelere çekilerek toprağın derinliklerindeki yuvalarına döndüklerinde bitkilerimize işlenmiş bir toprak parçası bırakmaktadırlar.

Bunun ispatı bence çok açık olarak baharda toprağın üzerindeki yabani otların olağan üstü gelişmeleriyle açıklanabilr, bu gelişmelerini sürdüren yabani otların üzerinde insan emeği olmaması bunun tek izahı durumundadır.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-05-2010, 00:45   #83
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Çok harika ve yararlı bir bölüm. Katılan, fikirlerini açıklayan arkadaşlara teşekkürler.
Ne yazık ki topraklarımızı müthiş bir oburlukla sömürüyoruz. Aşırı gübreleme, aşırı sulama, aşırı ilaçlama. Ayrıca anız yakma, yanlış toprak işleme. Dozer gibi traktörlerle toprağı çiğneme. O kadar olumsuz işler yapıyoruz ki, anlatmakla bitmez.

Bu nedenle toprağımızı nasıl kurtarabiliriz diye fikir üreten, açıklamalr yapan sizlere yürek dolusu selamlar.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-05-2010, 13:33   #84
Ağaç Dostu
 
artemisia10's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-05-2010
Şehir: BALIKESİR
Mesajlar: 376
Galeri: 55
merhabalar,
Bende aranıza yeni katıldım forumlardan inanılmaz güzel bilgiler ediniyorum.Emek harcayan herkese teşekkürler.Balkonda birşeyler yetiştirmeye çalışırken biirden sevdamız iyice artmaya başladı ve gidip kendimize bir tarla aldık.forumlardan bilgi edinirken insan gittikçe derinlere dalıyor ve açıkçası bu işin çok özen gerektiren bir uğraş olduğunun farkındayım.Bilgilere ulaşmak kolay ama uygulamada nerden nasıl başlamak gerekiyor bilemiyorum .Aldığımız tarla balıkesir merkeze yakın henüz toprak analizi yaptırmadık ama ceviz ve badem yetiştiğini söylüyorlar .Toprak çok yumuşak ve kumlu gibi açık renk sayılır şunuda söyleyeyim bu konuda tamamen bilgisizim...birazda taşlık gibi tabanda su var diyorlar10 m de su çıkarmışlar komşular.konuyu dağıtmadan okuduğum kadarıyla geçirgenliği fazla pek verimli olmayan bir toprak.öncelikle DSi'nin makinalaıyla arkasında demir çubukları varmış burayı patlatın diyorlar buna gerek var mı?Çünkü toprak yumuşak ve kolay sürülür gibi geliyor artı bu makinalar nasıl bilmiyorum ama torak için iyi olur mu.

artemisia10 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-05-2010, 13:43   #85
Ağaç Dostu
 
artemisia10's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-05-2010
Şehir: BALIKESİR
Mesajlar: 376
Galeri: 55
Toprağı nezaman gübrelememiz gerekiyor ve birde yabancı otlar var hangi sırada bu işlemleri yapmamız gerekiyor kimyasal ürünler kullanmadan toprağı iyileştirmek istiyorum.Hatta gübremizi bile kendimiz yakabiliriz diye düşünüyorum .Ama burası yaklaşık 9 dönüm ve pratik hiç bir uygulama yapmadık daha önce acaba biraz hayal mi kuruyorum...Malum bakmakla usta olunmuyor...Tavsiyelerinizi bekliyorum.

artemisia10 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-05-2010, 00:26   #86
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Topraklarımızın organik maddesi eksik.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi artemisia10 Mesajı Göster
Toprağı nezaman gübrelememiz gerekiyor ve birde yabancı otlar var hangi sırada bu işlemleri yapmamız gerekiyor kimyasal ürünler kullanmadan toprağı iyileştirmek istiyorum.Hatta gübremizi bile kendimiz yakabiliriz diye düşünüyorum .Ama burası yaklaşık 9 dönüm ve pratik hiç bir uygulama yapmadık daha önce acaba biraz hayal mi kuruyorum...Malum bakmakla usta olunmuyor...Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Sentetik veya kimyasal gübrelerin alternatifi organik gübrelerdir, organik atıklardır, mutfak atıklarınızı taze ahır gübrelerle homojen bir karışmla gübreleriniz daha zengin yapı kazanırken aynı zamanda daha yoğunluk kazanacaktır.

Toprağınızın organik yapısının artırılması için ağaçlarınızın budama artıklarnıda öğüterek malç yapımında hazırladığınız gübrelerin üzerine örterek toprak yapısına büyük zenginlik sağlamış olursunuz tabii bu işleri sonbaharda bitkiler olmadığı ortamlara uygulamalısınız.

Hatta bu işlemi sebze dikim parsellerine öncelik vererek yaparsanız baharda dikeceğiniz bitkilerinize iy bir bitki toprağı sağlamış olursunuz, başlığa ilgi duyarak sorduğunuz sorularla bana çalışmalarımı açıklama fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ederim, sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-06-2010, 07:51   #87
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Arkadaşlar hepimiz toprak ve bitki sevdalısıyız bu sevgimiz den dolayı bitkilerimize ve toprağımıza organik madde ilavesi için neden ek masraf yapalım, bahçemizin bir köşesine altı delik üstü kapanabilen bir varil koyarak mutfaktan çıkan bahçenin yaprak ve bitki artıklarını hatta çevreden bile toplıyarak bu kapta biriktirertek kendi halinde olgunlaşmaya bırakarak ihtiyaç halinde kabı kaldırıp olgunlaşanları alarak elediğmizde elek üstünde kalanları kapımımıza bırakarak, toprağımız için ek masraf yapmadan organik madde sağlayabilir, atıklarımızlada çevremizi kirlenmekten kurtarabiliriz.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-06-2010, 12:19   #88
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Arkadaşlar topraklarımızın organik özelliklerinin arttırılması bir bakıma içindeki kimyasalların yarattığı toksinlerin ve ağır metal kalıntılarının arındırılarak toprağın yapısını bozarak hastalık ve zararlıların artmasınıda engellemiş olacağız, internet kaynaklarından derlediğim bu alıntı makalede toprağı temizleyen bitkiler anlatılmaktadır.


Yeryüzündeki hayatın sebepler plânında devamlılığı için toprağa önemli vazifeler gördürülür Bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin ve su, toprak vasıtasıyla sağlanır Toprağın bünyesinde barındırılan çok çeşitli canlı türleri, kara ekosistemindeki hayat için önemli fonksiyonları yerine getirir Bakteriler, mantarlar, karıncalar, lârvalar, örümcekler, solucanlar, salyangozlar ve kemirgenler bunlardan bazılarıdır Bu canlıların topraktaki miktarları oldukça fazladır Meselâ bir hektarlık (10000 m2) alana ve 30 cm kalınlığa sahip bir toprak tabakasında, yaklaşık 25 ton toprak organizması barındırılır

Toprağın korunması da aynı derecede önemlidir Fakat günümüzde kıymeti tam takdir edilemeyen toprak, canlılara zarar verebilen kimyevî maddelerle kirletilmiş durumdadır Meselâ kadmiyum, arsenik, krom ve civa aşırı derecede; kurşun, nikel, molibden ve flor orta derecede; bor, bakır, manganez ve çinko ise düşük derecede zehirli kimyevî maddelerin yapısında yer alır

Toprakta biriken bu maddelerin birçok kaynağı vardır Fosil yakıtların yakılması, madenlerin eritilmesi (döküm) ve diğer sınaî faaliyetler neticesinde bu maddelerin tonlarcası atmosfere karışmaktadır Her biri çeşitli hikmetlerle cereyan eden atmosferdeki süreçler ise, bu maddelerin önce toprağa daha sonra da bitkilere geçmesine sebep olmakta, neticede, kirletilmiş su ve toprak önemli çevre, tarım ve sağlık problemlerine yol açmaktadır

Meselâ toprakta yaygın olarak bulunan boraks; deterjan ve sun’î gübrenin yoğun kullanılmasından kaynaklanmaktadır Gübre olarak kullanılan süper fosfat ile toprakta bulunan kireçtaşı; genellikle az miktarda kadmiyum, bakır, manganez, nikel ve çinko ihtiva eder Kadmiyum ve krom, metal kaplamalarda; kadmiyum ayrıca pil üretiminde; arsenik ise pamuk, tütün ve meyve üretiminde böcek ve yabanî ot öldürücü olarak kullanılır Söz konusu maddelerin yer aldığı ürünlerin kullanımı bilhassa son yıllarda giderek arttığından, bunlar insanlar tarafından hava, su ve besin yoluyla günlük olarak daha yüksek nispetlerde alınır olmuştur

Bu konuda kısmî olmakla birlikte, temiz ve kalıcı bir çözüm olarak yakın zamanda bitkilerle iyileştirme (fitoremediasyon) tekniği geliştirilmeye başlanmıştır Yapılan araştırmalar, bitkilerin zehirli kimyevî maddelerle kirletilmiş toprağı temizlemede önemli vazifeler üstlendiğini ortaya koymuş; bu arada, bitkilerin zehirli atıklarla dolu bir çevrede nasıl hayatta kalabildiği konusunda da önemli bilgilere ulaşılmıştır

Toprağın gönüllü temizleyicileri: bitkiler
Çevreye zarar veren maddeleri yok etmek veya bunların tesirini azaltmak için bitkilerin kullanılmasına, ‘bitkilerle iyileştirme metodu’ denir Kirletilmiş toprağın mühendislik gerektiren teknolojilerle temizlenmesi oldukça maliyetli bir işlemdir ve görüntü kirliliğine yol açmaktadır Bazı bitki türlerine, topraktan bünyelerine gelen çinko, kadmiyum ve nikel gibi ağır metalleri; gövde, filiz ve yapraklarda biriktirme kâbiliyeti bahşedilmiştir Birikmenin olduğu bitki kısımları toplanıp hacimce küçültülmekte ve yeniden değerlendirilmek üzere depolanmaktadır

Metal depolayabilen bitkiler, toprağın temizlenmesinin yanısıra, madencilikte de kullanılabilir Biyo-madencilik; kirlenmiş veya mineralize olmuş toprakta, bitki yetiştirmek yoluyla maden elde etmek şeklinde târif edilmektedir Bu, bitkilerin toprakta yetiştirilmesi ve yeterince mineral aldıklarında da biçilmesiyle gerçekleştirilmektedir Bitkiler, balyalandıktan sonra yakılmakta ve oluşan küller maden filizi olarak satılmaktadır Pensilvanya’da, çinko bakımından zengin bir arazide yetiştirilen Thlaspi caerulescens bitkisinin külünden, % 30-40 oranında çinko üretilmiştir

Toprağın temizlenmesinde bitkiler nasıl vazife görür?
Son zamanlarda, toprak temizleme konusunda oldukça faydalı olduğu tahmin edilen Thlaspi caerulescens bitkisi üzerinde araştırmalar yapılmaktadır Thlaspi, brokoli ve lahana ailesinin cılız bir ferdidir Bu bitki, yüksek nispette çinko ve kadmiyum ihtiva eden toprakta yetişir Ağır metal varlığında geniş kök yapısı oluşan bu bitkilerde saçak kökler vasıtasıyla gelen metaller önce gövdeye, oradan da diğer kısımlara taşınarak yapraklarda depolanır Thlaspi gibi depolayıcılar, metal depolamanın mekanizmasını açıklamak, hattâ bu hâdisede rol oynayan biyolojik sistemi aydınlatmak için iyi bir model teşkil etmektedir Bu bitkilerin genetik yapısına, topraktaki ağır metallerin çözünürlüğünün artırılmasında, metallerin köklere ulaştırılmasında ve bu ulaştırmaya vesile olacak proteinlerin üretilmesinde rol oynayan genler konulmuştur
Tipik bir bitki 100 ppm (tonda bir gram) çinko ve bir ppm kadmiyum depolama kapasitesine sahip kılınmışken, Thlaspi, herhangi bir zehirlenme olmadan, 30000 ppm’e kadar çinko ve 1500 ppm’e kadar kadmiyum depolama kapasitesine sahip olarak yaratılmıştır Hâlbuki normal bir bitki, 1000 ppm çinko miktarında veya 20 ile 50 ppm arasında bir kadmiyumla zehirlenebilir Bütün bitkiler, Thlaspi gibi yüksek miktarlarda ağır metalleri depolama kapasitesinde yaratılmış olsaydı, bunlarla beslenen canlıların hâli nice olurdu?

Thlaspi bitkisindeki çinko depolama mekanizması araştırılırken, bitkinin bazı kısımlarının çinkonun taşınması için uyarıldığı tespit edilmiştir Normal bitkilerde çinko taşınmasında vazifeli proteinleri şifreleyen genlerin okunması çinko miktarına göre ayarlanırken, Thlaspi’de bu genlerin okunması bitkideki çinko miktarından bağımsız olup, dokudaki çinko miktarı çok yüksek seviyelere ulaşıncaya kadar taşıyıcı proteinlerin sentezlenmesi devam eder Böylece, topraktan fazla miktarda çinko taşınmasına imkân sağlanır

Radyoaktif sezyum nasıl temizlenir?
Radyoaktif sezyum-134 ve sezyum-137 ile kirlenmiş toprak üzerinde yapılan araştırmalar neticesinde, sezyum-137’nin toprak yüzeyinde yol açtığı kirliliğin tesirleri azaltılsa da, bu elementin bulunduğu bölgenin hâlâ radyoaktif kirlilik tehdidi altında olduğu görülmüştür Bunun en önemli sebeplerinden biri, sezyum-137’nin 32,2 yıllık yarılanma ömrü ile uzun ömürlü bir radyoaktif izotop olmasıdır

Enerji girdisinden dolayı çok pahalıya mal olan diğer temizleme teknikleriyle kıyaslandığında, bitkilerle iyileştirme çok avantajlı bir tekniktir Sezyum toprakta bulunduğu şekliyle bitki tarafından çekilmemektedir Sezyum-137 elementinin toprakta çözülmesine amonyum iyonları vesile olmaktadır

Radyoaktif sezyumun topraktan temizlenmesinde, kazayağının bir türü olan Amaranthus retroflexus’un test edilen diğer bitkilere göre 40 kat daha verimli olduğu görülmüştür Eğer bu bitki yılda 2 veya 3 defa ekilip biçilirse, kirlenmiş arazinin 15 yıldan az bir sürede temizlenebileceği tahmin edilmektedir

Arsenikle beslenen bitki
Arsenik topraktaki yabancı otları ve böcekleri öldürmek için kullanılan ziraî ilâçların üretiminde kullanılır Pteris vittata isimli eğreltiotunun arsenik depolamaya uygun bir yapıda yaratıldığı belirlenmiştir Eğreltiotunda topraktakinden 200 kat daha fazla arsenik bulunduğu keşfedilince, bitkinin arsenikle beslendiği anlaşılmıştır Bu keşfin bilhassa sanayi ve maden bölgelerindeki tarım arazilerinin temizlenmesinde yeni ufuklar açacağı düşünülmektedir

Alüminyumun zararı nasıl azaltılabilir?
Yerkabuğunda en çok bulunan sekiz elementten (oksijen, silisyum, demir, magnezyum, sodyum, potasyum, alüminyum, kalsiyum) biri olan alüminyum, topraktaki kilin ana bileşenlerindendir Bazik veya nötr pH değerlerinde alüminyum, bitkiler için problem oluşturmaz Bununla birlikte, asidik topraklarda alüminyumun toprakta çözünebilir bir şekli olan Al+3, bitki köklerini tehdit eder bir seviyede zehirlidir

Buğday, mısır ve arpanın da aralarında bulunduğu bazı bitki türlerinin, asidik toprakta yüksek metal nispetine rağmen nasıl yetiştirilebileceği araştırılmaktadır Bu konuda, gen haritası çıkarılmış olan ve bir model teşkil eden Arabidopsis thaliana (hardalgillerden) üzerinde çalışmalar yapılmaktadır Meselâ, mutasyona uğramış Arabidopsis’in alüminyumu zararsız hâle getirme kabiliyetiyle donatılmış olduğu tespit edilmiştir Eğer burada rol oynayan genler tespit edilebilirse, alüminyuma karşı hassas arpa gibi bitkilerin direncini artırmak için gen nakli yapmak mümkün olabilecek, böylece arpa verimliliği artırılabilecektir.

http://www.mumsema.com/saglik/114114...-bitkiler.html

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-07-2010, 18:18   #89
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 04-07-2010
Şehir: D.BAKIR
Mesajlar: 11
Sonbaharda yapılan malç ilkbaharda sebze ekimi yapılırken yerindemi kalır?Yoksa toplanırmı?

cancan21 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2010, 06:37   #90
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
cancan21'e Açıklamalarım.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cancan21 Mesajı Göster
Sonbaharda yapılan malç ilkbaharda sebze ekimi yapılırken yerindemi kalır?Yoksa toplanırmı?
Arkadaşım uyguladığınız malç plastik örtümü yoksa organik mataryellerden mi oluşuyor, bu belirtmemişsin ben organik malç uygulamısından bahsedeceğim.

Arkadaşım daha sonra kullamak için malç bulma konusunda sıkıntılar yaşamıyacaksanız yerinde kalmasının sakıncaları olmıyacak hatta faydalı olma durumu toprak için devam edecektir, ekim ve dikim işini malçı kaldırmadan yapmakta zarar olmıyacaktır, geçen süre içinde malç'ınız olgunluk kazanarak bitkilerinize kompost özelliği ile toprak yapısında gevşeklik sağlıyarak, bitkilerin gelişmesine destek sağlıyacaktır.

Açıklamalarım organik malç için geçerlidir daha sonraki mesajınızda hangi tür malzeme ile malç uygulamasında bulunduğunu belirtirseniz size daha detaylı bilgiler sunabilirim sevgiyle kalın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:57.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024