29-07-2007, 17:07 | #1594 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Bence gövde sağlamsa kesin.Tekrar köklendirin.Sanki çok sulamadan çürümüş gibi görünüyor. |
29-07-2007, 17:17 | #1595 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Elfogi, hiç sulamadım ki, sadece toprağa diktiğimde cansuyu verdim o kadar. Bu tür sararmayı suda beklerken suyun altında kalan yapraklarda görmüştüm, onları da zaten dikimden önce kopardım. |
29-07-2007, 22:00 | #1596 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-05-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 182
|
Alıntı:
Tabi biz şimdiye kadar sadece carnosa ile haşır neşir olduğumuzdan, verdiğimiz tüm bilgiler onun için geçerli, ve farklı hoya türleri için farklı reçeteler vermek lazım anlaşılan diye sonuç çıkardım: Efendim, bugün okudum ki, bu serpens, himalaya dağlarının tepelerinde bulunmuş ilkin. O yüzden soğuk yerleri daha çok seviyormuş. Belki de bu yüzden, güneş ışığından uzaklaştırmalısınız onu. En azından iyileşene kadar. Bir de, serpens için, büyütmesi ve çiçek açtırtması diğer türlere göre daha zor diye yazıyordu. Biraz nazlı bi tür anlaşılan. Yaşar inşallah..... Bir de carnosa'nın çiçeklenme problemi mevzuuna değineyim elim değmişken. Bence carnosa da çok kolay çiçeklenen bir tür; örnek olarak üye arkadaşlarımızdan Serder ve Kiirmiizi (i'lerin sayısını kesin yanlış koydum ) 'ya ait mumların önceki sayfalardaki resimlerine bakabilirsiniz(Kiirmiizi için ve serder için tıklayın). Mesela Kiirmiizi, çiçek dolu carnosa'sı için, bir sene önce aldığı çeliklerden büyüttüğünü yazıyordu. Herhalde bütün mesele (bence), güneş ışığını ve aydınlığı iyi ayarlama (yani bazılarımızın yerini sevme dediği şey), ve minik bir saksıya dikme. Zaten hem Serder'in hem de Kiirmiiizi'nin fotoğraflarında, çok aydınlık ortamda oldukları belli oluyordu. Ve yanlış hatırlamıyorsam, ikisi de saksılarının minikçe olduğunu söyledilerdi.. Selamlar.. |
|
29-07-2007, 22:16 | #1597 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Hoyadag, şok oldum.. Çok üzüldüm. Ben yeni diktiğim fidelerimi aydınlık ama güneşten uzak yerlerde büyütürüm. Ne zaman tuttuğunu anlarsam o zaman gün be gün alıştırarak ışığa yaklaştırırım. Bu mevsimde zaten çiçeklerin tutması çok zor. Hava inanılmaz sıcak. Sardunyalar bile tutmuyor. O yüzden yeni fidelerimi (diğer çiçekler için de) salonda klimalı ortamda oluşturuyorum. Gördüğüm kadarıyla zaten kaybetmek üzeresiniz. En alttaki iki yaprak üzerinden kesin. Toprak içindeki kısım çürümüş olabilir. Cesaret edebilirseniz kenardan toprağı açarak onu da incelemeye çalışın. Kestiğiniz kısmı 3-4 saat susuz bekletin ve yine suya koyun. Bu arada daha önce de yazmıştım. Fazla yaprak çeliği yoruyor. En üstte 2 yaprak bırakacak şekilde yaprakları kesin. Ben kendi çarelerimi söyledim. Umarım bir başka arkadaş daha akılcı bir yol önerir, umarım kurtarabilirsiniz. |
29-07-2007, 22:51 | #1599 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkürler arkadaşlar, ilk iş olarak hemen güneşten alıyorum. Her ne kadar kesmemek için direnmişsem de artık başka çare kalmadı herhalde, iki yaprak bırakıp üst kısmını alıyorum. Sevgili Cezzar, tüm forumu okudum. Bahsettiğiniz resimler inanın rüyalarıma giriyor. Umarım birgün bu işin sırrını çözeceğiz elbirliğiyle. Sizin de belirttiğiniz gibi, ışık ve küçük saksı faktörü önemli gibi. Yapmış olduğum çevirilerde de üreticilerin 3 ve 4 inç ten büyük saksı kullanmadıkları belirtilmişti. bu nedenle ben de küçük çelikleri 3 numara, büyük çelikleri de 4 numara saksılara diktim. Sanırım bu numaralar inç cinsinden çünkü 4 numara saksı hemen hemen 12cm, (1 inç=2,54 cm) bu da yaklaşık 11 cm ediyor. |
29-07-2007, 23:01 | #1600 |
Ağaç Dostu
|
Christina'nın saksılarının çoğu da küçük. Peki bunlar büyüyünce ne oluyor? Benim çocukluğumda bizim evde bütün bir duvarı saran mum çiçeğimiz, kocaman bir toprak saksıdaydı. Yalnız açtığını bir iki kez görmüştüm. İnanılmaz baygımn bir kokusu vardı. Annem çok nazlı derdi. Düzenleyen nevsune : 29-07-2007 saat 23:02 Neden: harf hatası |
30-07-2007, 00:03 | #1601 |
Ağaç Dostu
|
Galiba Şöyle Oluyor:)
Yaklaşık iki aydır içerisinde hoya geçen siteleri tarıyorum, fotoğrafları inceliyorum, ancak bahsettiğiniz gibi çok büyük carnosa hiç görmedim. Hepsi bu şekilde nispeten küçük saksılardaydı ve pek fazla büyük bitkiler değildi. Yalnızca bazı yaprakları çok büyük (yaklaşık 15cm) olan türleri istisna tutabiliriz. Ancak bu sitede gerçekten büyük saksılarda, mini bir ağaç kadar büyümüş hoyalar gördüm. Ama çiçeklenmelerine pek faydaları olmuyor bu büyüme anladığım kadarıyla. Sayın Cezzarın iki üç mesaj önce yazdığı gibi küçük saksılardaki hoyalar daha çabuk çiçekleniyor. Benim anladığım (Biryerlerde okumuştum ama şimdi nerede olduğunu hatırlayamıyorum) hoya, bulunduğu saksıyı kökleriyle sarmadan, hem büyümeye pek yanaşmıyor, hem de çiçeklenmiyor. Dolayısıyla daha büyük saksı, daha uzun kökleşme ve gelişme süresi demek. Çiçeğe sıra biraz geç gelecektir. Belki bu konudan anlayanlara komik gelebilir ama ben düz mantıkla olayı şöyle çözdüm: Sonuç olarak bu bir sarmaşık bitkisi ve sarmaşıklar temelde toprağı çok az olan, yerlerde ve ağaçlara sarılarak ve ondan beslenerek gelişirler. Yetişkin bir hoyanın gövdesi boyunca kökcüğe benzeyen uzamaya çalışan yapılar oluşuyor. Belkide sarılacak bir ağaç arıyordur. Bir de yarı gölgeli direk olmayan günışığını ele alalım. Doğal ortamında, tropikal bir bölgede sıcak bir ortamda bir ağaç altındaki hoyayı düşünelim. Ağacın sık yaprakları arasından alaca bir günışığı alacaktır. Nemli havadan dolayı yapraklar çoğu zaman ıslak kalacaktır, bu da sprey meselesini açıklar. Yani, Sanırım |
30-07-2007, 00:08 | #1602 |
Ağaç Dostu
|
Mantıklı. Aslında sadece hoya için değil bütün sarılıcılar için geçerli. Mesela bende patoslar var ve gövdelerinden küçük tırnaklar çıkıyor. Sarılma **** o tırnakları bir yerlere gömme ihtiyacından sanırım. |
30-07-2007, 09:46 | #1604 |
Ağaç Dostu
|
Mum çiçeğinin küçük saksıda yetişmesi, tam düşündüğüm ve uygulamak istediğim bu projeye denk geldi. Aşağıdaki başlıkta, 69. mesaja yazmıştım. Fotoğrafları küçültemediğim için yükleyemedim. O fotolardakini hoyalara uygularsak, Christina'nınkilerden daha güzel görüntüler çıkar gibime geliyor. plastik ve teneke saksılara ucuz dekoratif uygulamalar |
30-07-2007, 10:50 | #1605 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Hoyadag ******* mantıklı.... Genelde internetteki resimlerde sakıslar hep küçük.Uygun ortamı hazırlamak gerekiyor. Benim ki küçük saksıda ve güneş gören buzlu camlı camekanlı balkonda duruyor.Uzantıları uzamaya başladı.Yerini sevdi sanırım.Bakalım açtırabilcez mi? |
30-07-2007, 10:54 | #1606 |
Ağaç Dostu
|
O projeyi uygularken, sarılıcıyı ışık kaynağına çok da yaklaştırıp zavallı mum çiçeği yapraklarını aşırı ısı kaynağına yakınlıktan dolayı yakmamaya dikkat etmeli... Düzenleyen lerdemir : 30-07-2007 saat 12:59 |
30-07-2007, 11:22 | #1608 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Umarım Hoyanızı kurtarıp büyütebilirsiniz... |
|
30-07-2007, 14:59 | #1609 |
Ağaç Dostu
|
Aşırı yoğunluğumdan siteye gereken zamanı ayıramıyorum. İşim genelde masa başı olsada bu dönemde dışarıda daha çok işim oluyor. Neyse ben kızdırma ve çatlatma operasyonu yapıp biraz anımsatmada bulunayım. Sn. Penelophe kızmaz umarım Bu mum çiçeği gerçektende yerini, saksısını seçen bir çiçek. Bende, annemde ve kayın validemde bu çiçek mevcut. İşin ilginç yanı çelik alınan çiçek kayın validemde ve bizim çiçeğin yarısı boyunda. Bizim mum çiçeğimizden 45/60 gün sonra çiçekleniyor (Ankara). (biz istanbuldayız) Bizim mum çiçeğimiz aynı anda 7-13 çiçek açmış durumda aylarca (kıskanabilirsiniz ) duruyor. Kayınvalidemdeki ancak 2 ay kadar açıyor ve en yüksek sayı 5 çiçek oluyor. Annemdeki ise daha bu sene çiçeklendi. 3 senedir çiçek açmasını bekliyordu. Mum çiçeği özelliği sanırım akşam (genelde 22:00 - 23:00) saatlerinde kokmaya başlıyor. İki **** üç gün evde olmadığımız dönemelerde mükemmel bir koku ile bizi karşılıyor. Sanırım mum çiçeğinide özel kılan Mükemmel görüntüsünün yanı sıra muhteşem kokusu. Nasıl bakıyoruz? Saksı : Çeliği diktiğimiz Küçük (tahminen 12cm çapında) saksıda duruyor. Sulama: Yazın haftada bir. Kışın 10 günd bir bir bardak. Yer: Direk güneş ışığı almayan sürekli aydınlık cam kenarı. Salon ısısı kışın 20-22 derece. Gübre: Hiç gübre vermiyoruz. Bakım : Saksıda suyun döküldüğü yerde oluşan oyuğu senede bir tamamlıyorum. Sarılması için sürgünün uzadığı tarafa doğru ip geriyorum. Ve gerekmedikçe elimi dahi sürmüyorum. (eşim küstüreceğimden korkuyor ben de eşimden ) uzun zamandır resimlerini çekip koymadım. önümüzdeki günlerde biraz resim eklerim..... |
30-07-2007, 16:57 | #1613 |
Ağaç Dostu
|
Üst yaprak sınırından kesmeni ve oksijenli su ilave edilmiş suda tekrar köklendirme işlemine başlamanı öneririm. Topraktaki diğer parçayı topraktan çıkarıp yeni bir torf içinde gölgelik ve çok sıcak olmayan bir ortamda daha az sulayarak beklemeni tavsiye ederim. Tabi bu bilgiler sadece okuduklarımdan,deneyimlerimden ve araştırdıklarımdan ibarettir. Saygılar |
31-07-2007, 09:00 | #1618 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Muhteşem maşallah..Bal toplamaya gelsek..) Anladım fazla üstüne düşmemek lazım.Benim ki daha çok ufak açmasına çok var. |
31-07-2007, 11:29 | #1620 |
Ağaç Dostu
|
Sonuç
Sevgili Sereder'in fotoğrafından çıkan ilginç sonuç: Eğer mum bitkinizin sizlere çiçek çiçek gülümsemesini istiyorsanız: Onu küçücük, daracık bir yere hapsedin (Saksı) Acımadan iplerle, çivilerle sımsıkı bağlayın (Müracaat üstteki fotoğraf) Günyüzü göstermeyin (Direk ışık almasın) Tamamen aç bırakın (Gübre olayı) Susuz bırakın (Ölmeyecek kadar su verin) Ne kadar ağlarsa ağlasın dönüp bakmayın (Bitki açık açık ağlıyor) Gözyaşları sel olsa da sakın dokunmayın Abartıp kırbaçlamaya da kalkmayın Ne dersiniz Acıların Çiçeği olmasın sakın bu |
|
|