08-12-2009, 10:51 | #181 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
08-12-2009, 11:04 | #182 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
sn:hasta ağaçlar arkadaşım sizin tezinize katılıyorum ****** doğal olarak yetişen sakızlar ve bunlara benzeyen çalılar hiç yoktan iyidir erezyon ve hava kirliliği açısından yani dağlarımız ağaçsız çıplak kalacağına bu çalılar yetişsin fakat izmirden çeşmeye yola çıkalım dağ taş çalı dolu okadar çok araziler varki hele o çeşmedeki barajın etrafı karşı tepeler çalı dahi yok çırılçıplak tepeler otabanların üzerleri limanın etrafı alaçatı civarları bomboş değilmi yaz geldimi otlar saradımı sanki çöl gibi görüntü kirliliğide oluşturuyorlar bunlara yazık değilmi. şunu sormak isterim acaba çiftlik köy ve civarı sakız ağaçları ile dolu acaba yılda kaç kilo sakız üretimi yapılıyor bundan oradaki halk veya çeşme halkı kaç para kazanıyor (ithal gelenler hariç) eğer ben ve halkım para kazanamıycaksak o ağacı ne yapayım değilmi önemli olan bu işten gerektiği gibi para kazanmak sakız adası burnumuzun dibi onlar paraları götürüyor ama biz bakıyoruz Eğer ben biyeri ağaçlandırcaksam o ağaçlardan para kazanmam lazım hatta orman bakanlığı dahi soruyor ne amaçla ağaçlandırcaksın diye oda para kazanmanın tavsiye ediyor (yakacak odun veya meyvesindenmi ) faydalanacağını. mesela her yere çam fidanı dikiliyor dağa taşa ekiliyor güzel birşey değilmi benim fikrime göre yıllarca yanlış yapılıyor düşünün bir çam 50 - 100 yılda yetişiyor yani kerestesini 50-100 yıl sonra kullanabilecegiz havayı temizliyor erezyonu önlüyor (orman Yangını çıkmazsa) ama her ağaç bunları yapıyor ben buna karşıyım nedenmi diyeceksiniz bunun yerine bu ağaçların olduğu mıntıkaları oradaki köylere kiraya verilsede çam yerine kestane, ceviz, badem zeytin vs.. gibi ağaçlar dikseler birde şart koşsalar bakamayanlardan geri alınsa şartı daha iyi olmazmı hem havamız temizlenecek hem erezyon önlenecek hemde köylerimiz kalkınacak hemde orman yangınları önlenecek hemde 100 sene beklenmiycek ürün alınacak diye birsürü işsiz genç var ben devletin yerine olsam bilhassa gençlere böyle arazileri veririm çam ormanı yapmam. hem sahip çıkarlar hem ekonomimiz ilerler sakız ağacıda böyle çiftlikköy sakız kokuyor çok güzel sadece rumlardan kalan anıt ağaçlar var kaymakamlığın yetiştirdiği bir sakızlık var işte önemli olan bunlardan yılda ne kadar sakız üretildiği EĞER ÜRETEMEZSEK KAZANAMAYIZ KAZANMAK ÜRETİMDEN GEÇER İnşallah en kısa zamanda aşılı fidanları üreteceğim edison bile ampulu bulurken 100 deney yapmış Bence olmaz diye birşey yok insan azmettikten sonra herşeyi başarır kısıtlı sermaye ve vakitle ancak bu kadar oluyor. |
08-12-2009, 15:38 | #183 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-12-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 2
|
Değerli doğa dostu arkadaşım; size kesinlikle katılıyorum. Ayrıca bu ağaçtan elde edilen ürün farmakolojiden gıdaya, kozmetik sanayine bir çok alanda hammadde olarak kullanılırken niçin Yunanistan'ın tekelinde olsun.. Biliyorsunuz (Türkçe okunuşuyla) Kios Adası bu sakız reçinesinden milyarlarca Euro kazanıyor. Ülkemizde, Çeşmemizde bu ürünün en güzelinin üretilebileceğini biliyorken niçin milyarlar ödeyerek ithal edelim... Kendi adıma bu ürün için kolları sıvadım.. ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN. |
08-12-2009, 21:34 | #184 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Sn: Samsunlu cvp.
Alıntı:
Bu konuya ilişkin Menengiçe benzemediğini Sakız Ağacının kök yapısını ve Menengiçin kök yapıları arasındaki farkıda sizlerle anlatırız zaten daha önceki yazılarımızda bunu anlatmıştık... |
|
08-12-2009, 21:58 | #185 |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Sn. Duvartarımcısı
Sayın Duvartarımcısı sabırsızlık içinde aşılı fidanlarınızı görmeyi umut ediyoruz. Kolay gelsin. |
08-12-2009, 22:08 | #186 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Sn. kaankerem ;
Alıntı:
|
|
08-12-2009, 23:39 | #187 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
09-12-2009, 15:30 | #188 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
sayın ağaç dostu arkadaşım yaptığınız çalışmalar için sizlere ve bilhasa sakızcı metin kardeşime teşekkür ediyorum inanın misyonumuz aynı ülkemize ve milletimize bir faydası olsun çalışmalarım hala devam ediyor inanıyorum bu aşı işininde bir püf noktası var ki onuda bulunca sizler ile paylaşacağım. |
09-12-2009, 16:04 | #189 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
Olmaz diye birşey olduğuna inanmıyorum
bence sakız ağacınında aşılacağına ve aşılı ağacacın daha fala verim verdiğine inanıyorum niye diyecekseniz nasıl ki kiraz, üzüm, erik, şeftali, zeytin vs.. gibi ağaçlar aşılanıyor ve verimi yükseliyorsa bu sakız ağacı içinde geçerli benim bir tezim var bilmem katılırmısınız mesela zeytin ağacı Delice diye bildiğimiz dağlarda kendiliğinden yetişen zeytin var bu zeytine normal zeytin aşılarsak verim çok oluyor hastalıklara, susuzluğa daha çok dayanıklı oluyor ben bunu kendimce şöyle değerlendiriyorum anaç kabul ettiğimiz tür meyve vermeyen fakat kökleri yapısısıyla kuvvetli bir yapıya sahip yani insanlarla kıyaslarsak sert özellikli bir yapısıyla erkeğe benzetebiliriz üzerine aşı yaptığımız tür ise meyve veren narin yapısıyla kadına benzetebiliriz yani biz aşı ile bir evlilik yapmış oluyor gibiyiz ortaya tam bizim istediğimiz gibi bir tür çıkıyor yani bol meyve veren hastalıklara ve susuzluğa dayanıklı bir tür bunu izmir çatalkayada gördüm delice asmaya öküz gözü denilen iri siyah asmaları aşılıyorlar inanın o dağlarada bir damla su vermeden o üzümler yetişiyor hemde erik büyüklüğünde mesela bodur kirazlarda var bunlara aynı formülü uyguluyorlarlar hatta domatesler bile aşılanıyor biliyorsunuz kabak a karpuz bile aşılandı bitkiler konusunda çok araştırma ve deneyler yaptım o zamanda olmaz demişlerdi bu nikim benim ordan gelme TV.lere de çıktım http://www.youtube.com/results?searc...rch_type=&aq=f bu veb sitesine gireseniz görürsünüz zaten sakız fidanlarınıda duvar tarımı metodu ile yetiştirmeyi düşünüyorum |
09-12-2009, 19:28 | #190 |
Ağaç Dostu
|
Sn. duvartarimi, ben hiç sakız ağacı görmedim ama aşı ile sakız ağacının veriminin artacağını düşünmüyorum çünkü bildiğim kadarıyla sakız ağacın salgıladığı salgıdan sakız oluyor ve aşı ile bir alaka göremedim. Aşılayınca daha fazla mı salgılıyacak mı diyorsunuz? |
10-12-2009, 14:36 | #191 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-10-2009
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 1
|
Unutulmaya yüz tutan, ihmal ettiğimiz, eskiden kış gecelerinde, kırıntı niyetine vakit geçirmek için yediğimiz, eğlenceliklerimizden biri de çıtlıktı. Soğuklar başladı, çıtlığın zamanı geldi. Bugün sıra onun. Ondan söz edeceğiz. Yerken çıt çıt ses çıkardığından olacak Batı Akdeniz’de, Teke yöresinde adı çıtlıktır. Adı yöreden yöreye değişiyor. Diğer yörelerdeki adları menengiç, melengiç, çitimik, çitlenbik, çıtımık, buttum, çöğre… Ağacına sakızlak, sakızlık, sakız ağacı da denir. Bildiğimiz yabani fıstık ağacı. Kışın yaprak döker. Meyvesinin yanı sıra ilkbahar, yaz aylarında yenen genç filizlerine sakızlak pürçüğü denir. Güzel kokulu, ekşimsi bir tadı vardır. Yurdumuzda geniş bir yaşam alanı vardır. Meyvelerinin büyüklüğü buğday tanesi kadardır. Buğday tanesinin tam yuvarlak olduğunu düşünün, aşağı yukarı o kadar… Doğadaki her meyvenin kendine özgü renginin olduğunu biliyoruz. Çıtlığın da hamına solgun pembe, ergini mavimsi yeşil diyebiliriz. Doğamızda yetişen çıtlıklar köylüler için hem bir besin kaynağı hem de eğlencelikti. Köy kadınları hep birlikte çıtlık çırpmaya giderdi. Bunun için özel bir önlük bağlarlar, meyveli çıtlık dallarına ellerinin tersiyle vurarak, meyveleri önlüklerine düşürürlerdi. Olgunlaşmış, ermiş çıtlık taneleri kolayca salkımlarından ayrılır, önlüklere dolardı. Buna çıtlık çırpma denirdi. Çırpacakları çıtlıkları önceden belirlerler, günü gelince bazen de gizlice kimseye haber vermeden çırparlardı. Çıtlık işinde çaktırmadan bir yarış sürer giderdi. Çünkü onlar için kıymetli bir yiyecekti. Gerçekten de kıymetliydi. Tazesi daha lezzetlidir fakat o da diğer meyveler gibi uzun süre tazeliğini koruyamazdı. Çırptıkları çıtlıkları serip kuruturlar, kuruyunca uzun ömürlü olurdu. Çıtlıklar bir çuvala doldurulup kış boyu yenirdi. Bu yağlı tohumlar, çocuklar için de kırıntı niyetine soğuğa karşı faydalı bir besin kaynağı hem de eğlencelikti. Çiğ ve kavrulmuş olarak yenirdi. Çiği sert, kavrulmuşu biraz daha yumuşaktı. Çıtlığı yemek için sağlam dişler gerekirdi. Yaşlılar dibekte döver, ezmesini yerdi. Aslına bakarsan ezmesi daha lezzetliydi. Fakat vakit alan ayrıntılı bir işti. Yaşlalar bunun için bol vakit bulurdu. Bazı evlerde çıtlığın ezmesinden kahve gibi sıcak bir içecek yapılır, buna çıtlık kahvesi denirdi. Biliyorsunuz eskiden kahve kıttı. Kahvenin olmadığı yerde pek makbule geçerdi. Kahveye göre de daha faydalı olduğu söylenirdi. Meyvesinden geleneksel yöntemlerle menengiç sabunu yapılıyor. Siirt’te buna buttum sabunu deniyor. Doğamız zengin. Bize türlü nimet sunuyor. Onu koruyalım. Sahip çıkalım. Geleceğe taşıyalım. Doğada hiçbir şey telef olmaz. Çıtlığı sert diye biz yemesek de kuşlar, sincaplar yer. Hele sincaplar severek yer. Adının yöreden yöreye değiştiğini söyledik. Akseki İbradı yöresindeki adı çöğredir. Bir de türküsü var. Şu çöğrenin yemişi. Sami Demircioğlu’dan dinliyoruz. |
10-12-2009, 14:36 | #192 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
Alıntı:
çeşmedeki doğal yetişen sakız ağaçları çalı formunda hemen her yeri sarmışlar yani yaygın bir yapıya sahipler hep köklerinde sürgünler vermiş fakat aralarındaki benim gördüğüm rumlarda kalma sakız ağaçları ise ki bunlara numara verilmiş yani anıt ağaçlar bunların diplerinde hiç sürgün izleri yoktu birde sakız adasındaki tanıdıkların söylemesi ile çitlenbik ağacına aşılanır kanısına vardım. |
|
10-12-2009, 16:23 | #193 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2006
Şehir: Nazilli
Mesajlar: 592
|
Sayın Duvartarimi, bu sakız ağaçları hep rumlardan mı kalmış? Hiç başka uygarlıklardan kalmamış mı? Bu nasıl ölümsüzlük. |
10-12-2009, 17:05 | #194 |
Ağaç Dostu
|
Sayın mustafa cansız, Çıtlık ( çitlembik) hakkında pek güzel yazmışsınız sağolun. Bayram dönüşü, Bafa (Çamiçi ) berisinde bulunan tünelin girişindeki Danişment köylülerinden kurutulmuşunu torbası 2,5 TL. den aldım. Biraz sohbet ettik. Benim karababa diye bildiğim ve bahsettiğimiz bu çıtlıktan daha önce, yaz sonlarında çıkan yabani meyveyi de sordum onlara, önce bilemediler ancak daha sonra toparladılar ve abi karaçıtlık arıyor dediler. Biz karababa derdik onlar karaçıtlık demekteler ama aynı ağacı ve meyvesini konuşmakta olduğumuza emin oldum. Dağda var bir kaç ağaç deyince köylüler, seneye bayrama nasipse geçerken bana bir fidan yeşertebilirseniz o ağaçtan neyse bedeli öder alırım dedim. Ümit dünyası... Hoşçakalın. |
10-12-2009, 18:18 | #195 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
10-12-2009, 19:38 | #196 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Duvartarımı
Alıntı:
Not : Sakız Ağacı bir çok insanı bu duruma düşürmüştür bunların içinde bazı Akademik ve Eğitmen kişiler Kurum Kuruluşlar bazı Vakıflar da bulunmaktadır. |
|
10-12-2009, 20:04 | #197 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Hasta ağaçlar bu anlaşılmaz yazınızı ne maksatla yazdığınızı da açıklar mısınız? Bilimsel bilgiye karşı bir itirazınız mı var? Bir ağacın ölümsüz olduğuna dair tuhaf fikre nasıl sahip oldunuz? Bir üyeye cahil diyebilme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? |
10-12-2009, 22:59 | #198 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Sn. Memet bey
Alıntı:
Bilimsel bir bilgiye hiçbir itirazımız yoktur çünkü biz sizinle İNTERNET aracılığı ile yazıyorken… Zira Sakız Ağacı bilim, teknoloji, kimyevilerle yetişmeyeceğini ÜLKEMİZDE bunu başaran olmadığını bildiğimiz ve bilindiği üzere doğru gerçektir.. Sakız Ağacı yaşarken bu kültürüne ulaşarak sahip olduk. Biz cahil derken Sakız Ağacı hk. Bilgi eksikliği olduğundan dolayı o kelimeyi kullandık. |
|
11-12-2009, 06:27 | #199 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Kimseye cahil demeye hakkınız yok. Sakız konusunda da bilginiz olmadığı ortada. Bu başlıkta bilimsel çalışmalar hakında bilgi verilmiştir. Ağaç diğer ağaçalar nasıl bilimsel yollara araştırılıp yetiştiriliyorsa, bilimsel yollarla yetiştirilebilir zaten yapılıyor. Ülkemizde de bunu başaran var. Önce bilgi eksikliğinizi giderin. Sonra afaki sözler sarfedecekseniz, arkasında durmanız gerekeceğini bilin. bazı Akademik ve Eğitmen kişiler Kurum Kuruluşlar bazı Vakıflar da bulunmaktadır. Kimdir bu kişi, kurum ve vakıflar bir açıklayın görelim. |
11-12-2009, 10:28 | #200 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
Alıntı:
PEKİ ŞUNU SORMAK İSTERİM ACABA YILDA KAÇ KG. SAKIZ ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİRİYORSUNUZ AĞAÇ BAŞINA ALDIĞINIZ VERİM kaç gr dır. veye bir genelleme yapayım çeşme ve yöresinin orjinal ağacı olan bu ölümsüz dediğiniz ağaçtan kaç kg sakız üretiliyor bunları bana cevaplarsanız sevinirim Ben sadece kendi fikrimi ve gözlemlerimi belirttim BENCE bırakalım ağacımız ölümlü olsun yerlerine yenilerini yetiştiririz yeterki biz ve halkımız bundan gelir elde etsin sadece birkaç turist gelecek diye beklemesin siz devam edin aşısız yetiştirmeye benim amacım bunun aşılasını elde etmek bunun için 1 yıldır 300 kadar fidan ile uğraştım evimde bunun için özel alanlar yaptım olmadı Azmediyorum ki tekrar deniycem ama bilirsiniz hepsi imkan meselesi şimdi tekrar çeşmeye gidip çelik getircem bu sadece benim düşüncem Eğer yunanlılar bunu 100 yıl önce yaptılarsa bunu biz bugünkü şartlarda daha iyi yapacağımıza inanıyorum |
|
11-12-2009, 19:42 | #201 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Duvartimi, Mİnepakkaner bu konuda çalışması olan bilim admlarından sözetti, adlarını verdi. onlarla iletişime geçmeyi deneyebilirsiniz çelikleme konusunda. Ayrıca Karşıyaka orman fidanlığında çelikle üretilmiş sakızağaçları var. Sitemize üye olduğunuzu söyleyebilirsiniz orada. |
11-12-2009, 22:31 | #202 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Memet beye cvp..
Alıntı:
Fakat siz de bizim Sakız Ağacı hakkındaki bilgi ve deneyimlerimizi yokmuş gibi yazmaya hakkımız var mı? Biz geçen yıl Ege Üniversitesi Karşıyaka Orman Fidanlığına uğradık Menemen genetik araştırma merkezine de uğradık buralarda Sakız Ağacı fidanı üretimi ile ilgili bilimsel ve seri üretimleri yoktu. Zira Karşıyaka da Orman Müdürlüğünde kalitesiz ırkı bozuk azda olsa bozuk genetik yapıdaki Sakız fidanları da gördük. Ancak buralarda bi başarı elde edilmiş başarı yoktu ve göremedik. Sizin Ülkemizde bunu başaran var demişsiniz bu başarıyı elde eden kimdir lütfen bize adres iletişim bilgilerini aktarır mısınız? Bu arada Bizde sizin tabirinizle yönlendireceğiniz kişiden aldığımız bilgilerle bir nebze olsa belki bilgilenmiş olacağız… Yıllardır Sakız Fidanı üreteceğiz deyip toplantılar, paneller düzenleyip bu arada sadece Yunanlıları uzman olduğunu çok para kazandıklarını da söyleyen fakat bir arpa boyu yol alamamış olanlardır. Bir de şimdi gündemde olan TEMA’nın Falım Sakız sponsorluğunda Urla bölgesinde 20 bin Sakız Ağacı fidanı üretip dikeceğini büyük bir merakla bekliyoruz. |
|
11-12-2009, 22:52 | #203 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Sn. Duvartaımı
Alıntı:
Sakız Ağacı bilindiği üzere yetişkin ağaç 400-600 gr vermektedir. Biz Sakız Ağacı ürünü ile ilgili çalışmıyoruz Sakız Ağacını ırkı cinsi kalitesi ile ilgili fidan üretimi araştırma yapmaktayız yapmaya devam edeceğiz. Bizce çok uzun ömürlü ölümsüz bir ağacı siz kısa ömürlü bir ağaca çevirmek sizin düşüncenizdir Bizim fikrimize uymadığını dile getirmek istedik. Neden aşı konusundaki ısrarınızı anlam veremiyoruz. Zaten ki bu ağaç çelikleme yöntemi ile üretilmiş bir fidan asırlarca yaşıyorken... 300 fidan derken hangi ağaca Sakız aşılamaya çalıştınız açıkcası hiçbir aşı tutmadımı? 300 de 1 şans bile yokmudu? |
|
11-12-2009, 22:53 | #204 | |
/
Giriş Tarihi: 19-11-2009
Şehir: Ankara Etimesgut
Mesajlar: 17
|
Duvartarımı'na cvp.
Alıntı:
Sakız Ağacı bilindiği üzere yetişkin ağaç 400-600 gr vermektedir. Biz Sakız Ağacı ürünü ile ilgili çalışmıyoruz Sakız Ağacını ırkı cinsi kalitesi ile ilgili fidan üretimi araştırma yapmaktayız yapmaya devam edeceğiz. Bizce çok uzun ömürlü ölümsüz bir ağacı siz kısa ömürlü bir ağaca çevirmek sizin düşüncenizdir Bizim fikrimize uymadığını dile getirmek istedik. Neden aşı konusundaki ısrarınızı anlam veremiyoruz. Zaten ki bu ağaç çelikleme yöntemi ile üretilmiş bir fidan asırlarca yaşıyorken... 300 fidan derken hangi ağaca Sakız aşılamaya çalıştınız açıkcası hiçbir aşı tutmadımı? 300 de 1 şans bile yokmudu? |
|
12-12-2009, 12:08 | #206 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 09-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 97
|
sayın hasta ağaçlar arkadaşım gerçekten bu konuda samimi olduğunuza inanıyorum siz ve sizin gibi arkadaşlarıda destekliyorum hatta sizler gibi insanlarımıza devletimizinde batıda olduğu gibi sahip çıkmasını diliyorum benim yöntemimi soracak olursanız çelikleme ile çoğaltmayı bende başardım çelikler filiz verdi ben bunu yaparken çok farklı bir yöntem izledim evimin banyosunda karanlık, steril, ve toprağına özel bir drenaj sistemi ile gerekli nem oksijen karbondioksit ortamını hazırlayarak günlük takip sonucunda başarıya ulaştım yalnız benim yöntemimde belki inanmayacaksınız ama delice bişey yaptım bu yöntemde bir sakızdan birde çitlenbikten çelik alayak yani ikiside köksüz bunları dikerek gerçekleştirdim yani zamanı kısaltmak istedim gözlemlerim şu oldu kimisinde alttaki çitlembik filiz verdi sakız çürüdü kimisinde alttaki çitlembik çürüdüğü halde üstteki sakız filiz verdi yaptığım hatayı düşündüm bence köklendirmek için aldığım hollanda menşeli ilaç (bayağıda pahalı ) burada işe yaramadı birde bu sisteme oksijen ve karbondioksit ölçer bir sistem kurmam icap ediyor şimdi denieceğim yöntemde köklendiren ilacı değiştirip önce çitlenbiklerin azda olsa kılcal köklerini saldıktan sonra aşı safhasına geçeceğim yani kısacası bir aşı fidanında yaklaşık 3 yıl süren periyodu ben 1 yıl gibi kısa bir sürede fidanın dikim safhasına gelmesi yönünde çalışmalar yapıyorum yani vakitten kazanmak için birde diğer bir araştırmam da gerçek bodur cins meyve fidanları yetiştirmek yaklaşık 1 yıldır bu çalışmalar içindeyim derseniz ki bilgim varmı tek bilgi kaynağım internet ve bir işi deneme yanılma metodu ile bulmak bu konuda hepimiz samimiyiz inanıyorum bence madem 20 yıldır yıldır bu işle uğraşıyorsunuz şimdiye mutlaka sakız üretip para kazanmanız lazımdı değilmi sevgilerimle |
12-12-2009, 13:53 | #207 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2006
Şehir: Nazilli
Mesajlar: 592
|
Arkadaşlar atışmanız çok güzel ama, biraz da sakız ağacı ve sakız ürünü hakkında bilgiler verseniz. Yaptıklarınızı fotoğraflayıp bizleri bilgilendirseniz. |
12-12-2009, 15:58 | #208 |
Ağaç Dostu
|
Sayın hasta agaçlar, Sakız Bonsaisi de biz zaten Bonsai yapıyoruz yapmak mümkündür. Onbinlerce Sakız fidanı piyasa satıp ( sürüp ) bu konuda hepeyi yol aldık. Biz Sakız Ağacı ürünü ile ilgili çalışmıyoruz. Nic' inizi değiştirmeden mertçe çıkıp sakız ağacının ürünü bizi ilgilendirmiyor, biz sakız ağacı fidelerinin ticaretini yapıyoruz diye neden yazmıyorsunuz ki. Hani gelecek nesillere örnek olacaktınız?.... Sen ve senin gibi kişilere söylenecek laf bulamıyor ve sizi anlamak için psikolog' a gitmem mi gerekiyor. |
12-12-2009, 17:19 | #209 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Mine Pakkaner bu konuda gerekli açıklamaları yaptı, bilimsel çalışmalarıları kimin nerede yaptığnı da açıkladı. Forumun bu başlığını okuyup bulabilirsiniz. Hiç bir bilimsel veri olmadan elinizde, fidanlıklardaki çeliklere kötü, kendi çeliklerinize iyi demenizde de bir anlam yok iİsteyen de aşı yapar. İtham ettiğiniz kişi kurum ve vakıfları da açıklamadınız, bekliyorum. Hiç bir ağacın olmadığı gibi bu ağacın da ölümsüzlük gibi bir durumu yoktur. |
12-12-2009, 20:02 | #210 |
Ağaç Dostu
|
Türkiye'de Sakız ağacı olarak adlandırılan Pistacia lentiscus bitkisi Anacardiaceae familyasına ait bir bitkidir. Familyada Pistacia cinsinden başka Cotinus (Duman ağacı, Peruk ağacı) ve Rhus (Sumak) cinsleri Türkiye'de doğal olarak yetişmektedir. Pistacia cinsine ait 7 tür bulunmaktadır. Bu türler P.atlantica, P.eurycarpa, P.khinjuk (Bıttım sabunu elde edilir), P.lentiscus (Sakız ağacı), P.x saportae (Hibrit bir tür), P.terebinthus subsp. terebinthus, P.terebinthus subsp. palaestina ve P.vera (Antepfıstığı). Başlığa konu olan Pistacia lentiscus (Sakız) bitkisi Akdeniz havzasından başka Kanarya Adalarında da yayılış gösterir. Türkiye'de İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri, Muğla, Antalya, İçel, Adana, Hatay illerinden kayıtlar vardır. Ayrıca Ege adalarından Khios, Rodos ve Khalki adalarından da kayıtlar vardır. Kültürü yapılan Khios (Sakız) adasında chia varyetesi (diğer bir adı var. latifolius) bulunmaktadır. Bu varyete aynı zamanda Çeşme yarımadasında da yetişir. Tek hibrit tür olan P. x saportae Menengiç ve Sakız ağaçlarının oluşturduğu bir türdür. |
|
|