24-04-2008, 18:20 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur mudur, değil midir?
Merhaba, Mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur mudur? Değilmidir? İnsan durup dururken böyle bir soruyu neden sorma gereğini duyar? 26,03,2008 tarihli bir Orman Bölge Müdürlüğü yazısında yazılmış. Aynen şöyle denmiş " Halen yürürlükte bulunan ormancılık mevzuatına göre mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur olarak kabul edilmemektedir" denmiş ve hemen peşinden de eklenmiş " Yasal çerçevede özel mülkiyetin korunmasına da idaremizce gerekli özen gösterilmektedir" Şimdi yetkililere ve hukukçulara bu iki cümlenin ne anlama geldiğini soruyorum. Çünkü bildiğim kadarıyla Mülkiyet belgesi Tapu oluyor. Tapuyu da Devlet birsürü kanuna ve yönetmeliğe göre düzenlediğine göre ve Tapu düzenlenmeden önce Kadastro denen bir işlem olduğuna ve kadastronun da genel ilke ve amacını aşağıya yapıştırıyorum. Yorum sizin. " KADASTRO KANUNU Kanun Numarası : 3402 Kabul Tarihi : 21/6/1987 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 9/7/1987 Sayı : 19512 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 26 Sayfa : 229 BİRİNCİ BÖLÜM Genel İlke Amaç: Madde 1 – (Değişik: 22/2/2005 – 5304/1 md.) Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır. " Bakınız kanunun amaç kısmında ne deniliyor. Bundan şu sonuç çıkıyor. 1- 3402 sayılı Kadastro Kanunu yanlış, 2- 2644 sayılı tapu kanunu yanlış. 3- Orman mevzuatı yanlış. 4- Orman Bölge Müdürlüğünün yazısı yanlış. Hadi seçin bakalım. Saygılar |
24-04-2008, 18:33 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Bazı kavramlar çelişiyorsa?
Merhaba, Yazıma ilk cevabı ben vereyim. Tapu Devlet tarafından belli kanun ve yönetmeliklere dayanılarak düzenlenen ve üzerinde ismi bulunanın mülkiyetini ispat eden kıymetli bir kağıttır. Tapu mülkiyeti nasıl belirler ? İlk önce bir araziden Kadastro geçer. Nasıl geçer ? 3402 sayılı kanuna göre geçer. Bu geçen kadastronun amacı zaten sınırları belirlemektir. Bazı yerlerde önce orman kadastrosu geçer.Mülkiyet kadastrosu sonra geçer. En büyük mülki amir de 2644 sayılı tapu kanununa binaen tapunun düzenlenmesine izin verir. Yani benim bildiğim kadarıyla, Tapu öyle kazayla düzenlenen bir evrak değildir ve haksız kazanımdan elde edilmesi mümkün değildir. Bence, Eğer bir tapunun haksız kazanımdan elde edildiği iddia edilecekse önce hangi kişilerin ? ne gibi yanlışlıklar yaptığının araştırılması gerekir. Saygılar |
25-01-2009, 12:12 | #3 |
Ağaç Dostu
|
T.C. Tapusu da aynı T.C. Kimliği gibi saygındır.
Merhaba. Devletin kendi vermiş olduğu tapuya iptal davası açılmasına izin vermesi sonucunda vatandaşın tapusu iptal edilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise devletten ve tapu iptali kararını veren mahkemeden farklı düşündüğünü gösterdi ve Köktepe Davası adıyla bilinen davada Ülkemizi, Kişilerin mülkiyet hakkına saygı göstermemekten mahkum etti. Atılması gereken ikinci adımın ise böyle kanunsuz uygulamalara yol açacak icraatlara ceza verilmesini veya en azından ülkemizin çarptırılacağı tazminatları, haksız ve kanunsuz uygulamalara imza atan yöneticilere rücu etmek olduğuna inanıyorum. Böylelikle devletin verdiği ve kesin saygı gösterilmesi gereken kıymetli bir evrak olan T.C. Tapusu, gereken saygıyı görür. Saygılar. |
25-01-2009, 12:28 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Sizin tapunuz kadastro sonucu mu verilmiştir. Eğer öyleyse, yasal düzenlenen mevzuatta görmeniz gereken bir konu da süresi içinde tarafların itiraz haklarıdır. Verilen her tapu hatasız olmuş olarak kabul edilse itiraz hakkı neden olsun, Diğer taraftan ayırıcı unsur demek, fiziki olarak engel tekil eden veya değiştirilemeyen belirteçler anlaşılır. Kadim patika(yaya) yollar, demiryolları, değişmeyen su kanalları veya arkları, belirgin arazi kırıkları topoğrafik şekiller anlaşılır. Arazide görülemeyen sanal olarak kağıt üzerindeki hatlar ayırıcı unsur değildir. |
30-01-2009, 12:37 | #5 | |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Alıntı:
Evet, tapu bizim satın aldığımız kişiye 1992 de yapılan orman kadastrosu ve arazi kadastrosu sonucu verilmiş. Askı süresinde yapılması gereken itirazlar ve 10 yıl içinde yapılması gereken itiraz süresi ve hak düşürücü süreler geçmiş. Yaptığı yanlışlıkları yasal süresi içinde düzeltmeyen orman idaresine, süresiz düzeltme hakkı tanınmıştır. Hukuk sistemimizde adaletli ve evrensel hukuka uygun olmadığı halde,ormanın elini güçlendiren bazı uygulamalar var. Mesela evveliyatı orman olan arazi kavramı var, Eski memleket haritaları kavramı var, Eski hava fotoğrafları var. Bunlar yetmez ise aşağıdakine benzer yargıtay kararları var. "Yargıtay 20,Hukuk dairesi 12,07,1993 gün ve 1992/11625 esas 1993/6200 sayılı kararında demiş ki. "KESİNLEŞMİŞ TAHDİT SINIRLARI DIŞINDA KALMIŞ OLSA DAHİ,EYLEMLİ DURUMUNDA HALEN ORMAN NİTELİĞİNİ KORUMASI HALİNDE TAŞINMAZIN ,DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDAKİ YERLERDEN SAYILDIĞINDAN VE ÖZEL MÜLKİYETE KONU EDİLEMEYECEĞİNİN KABULÜ GEREKİR." Ormanın veya hazinenin tapulu arazilere kolayca dava açmasını sağlayan yukarıdaki kurallardan başka bir de yazılı olmayan kurallar var. Acımasızca uygulanan bu yazılı olmayan kuralların başında "zamanında işini yapmayarak dava açan orman idaresi her zaman haklıdır kuralı gelmektedir." Halbuki vatandaş kendine tapu düzenleyemeyeceğine göre, Kimsenin aklına neden, eğer dava açılan arazi orman idiyse görevlilerin 10 yıl içinde neden görevlerini yapmadığı memleket haritalarına neden daha önce bakmadıkları veya hava fotoğraflarını niye incelemedikleri veya bazı göz yummalar neticesinde orman görevlilerinin çıkar elde edip etmediklerini araştırmak gelmez. İşte bu yüzünden hepimiz A.İ.H.M'de bedel ödüyoruz. Saygılar |
|
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|