27-01-2009, 11:58 | #91 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Devleti, Milleti, Halkı, Vatandaşı, Sivil Toplum Örgütlerini, kısaca Herkesi ilgilendiren 2B yasası çıktı. Birçoğumuz bu yasanın çıkmaması gerektiğini savunurken, ben bir ağaçsever olarak, ormanlarımızda yeni bir cephe oluşturmamızı sağlayacak bu yasanın çıkmasından yanayım. Yıllarca ormanlarımızın birileri tarafından işgal edildiğini ve her gelen iktidarın kendine yakın olan kişilere orman arazilerini peşkeş çektiğini duyarız. Peki onca bağırıp çağırmamıza rağmen önleyebildik mi? Şimdi, orman veya hazine arazilerini işgal edenler bedel ödeyecekler. Bazılarınızın aman devede kulak dediğinizi duyar gibiyim. Az veya çok ama bir bedel ödeyecekler. 2B yasasının çıkartılmasına karşı çıkarak, ağaçları ve ormanı koruduğumuzu zannederek yıllarca işgalcilerin ekmeğine yağ sürmedik mi? Vatanımızı, Ağaçları, Ormanı seviyorsak bize şimdi düşen görev, yasanın boşluklarından yararlanmak isteyenlere engel olacak düzenlemeleri yapmaktır. Bunun için de ormanı satanlara, işgal edilmesine göz yumanlara ve gelir elde etmek için ağzı sulananlara fırsat vermeyecek düzenlemeleri yapmalıyız. Yeni cephe oluşturacak 2B gibi olumsuzluklara yol açamayacak düzenlemeleri yapmalıyız. Hiç bir savaş yanlış harita ile kazanılamaz. Nerenin orman nerenin tarım alanı olduğunu belirleyecek orman kadastrosunu bitirip kesin orman haritasını oluşturmalıyız. Anayasa Mahkemesi tabi ki iptal kararı verebilir. Ama unutmamak gerekir ki Anayasa Mahkemesinin verdiği her karar, vatandaş için doğru olmayabilir. Küçük bir hatırlatma: yıllar önce PTT'nin sadece T'sinin milyarlarca dolara satılmasına engel olanlar yıllar sonra çok küçük bir bedelle satılmasına ses çıkartamamışlardır. Önemli olan verilecek kararın ormanlar için faydalı olup olmadığıdır. Ağaçlar, Orman, Vatan hepimizin. Onu dikkatlice koruyalım. Ama mantıklı da olalım. Elde edilecek gelirin hiç değilse yarısını ağaç ve ormanlarımız için kullanabilirsek, bize işgal edilenden yüz misli fazla orman alanı kazandırabilir. Orman alanlarının işgale uğramasına olanak sağlayan En önemli husus ise Orman Kadastrosunun bitirilmemiş olmasıdır. Bitirilmesini sağlayacak adımları atalım. Kanunlarımızı tekrar gözden geçirelim. Unutmayın, hiç kimse kesin olarak orman alanı olarak tescil edilmiş bir yeri işgal edemez. İşgal edilen yerler belirsiz yerlerdir. Onun için belirsizliği ortadan kaldıracak orman kadastrosunu bitirtelim. Saygılar. |
02-02-2009, 21:47 | #92 |
agaclar.net
|
ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM BİRLİĞİ BASIN BİLDİRİSİ 28 Ocak 2009 Siyasal iktidarın ormanlarımıza zarar verecek uygulamaların alt yapısını oluşturan 5831 sayılı “Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmıştır. Böylece; * 2B ve 2A uygulamaları, * 2B arazilerinin satılması, * verimli tarım arazilerinin yapılaşması, * imar planlarına aykırı kentleşmeler hukuksal olarak daha da kolaylaştırılmıştır. Bu düzenleme, Siyasal iktidarın, Anayasanın 44 (Toprak Mülkiyeti), 56 (Sağlık Hizmetleri ve Çevre), 57 (Konut Hakkı),169 (Ormanların Korunması) ve 170. (Orman Köylüsünün Korunması” maddelerine aykırı uygulamalarına dayanak olacak; kentsel ve kırsal yerleşmelerde vurguncu eğilimleri özendirecektir. *** TBMM’de 15 Ocak 2009 tarihinde kabul edilen ve Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanan; 6831 sayılı Orman ve 3402 sayılı Kadastro yasalarında değişiklik yapan, 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la: * “devlet ormanı” sayılacak arazilerin daraltılabilmesi, * “2/B arazilerinin” satılabilmesi, * “2/A” uygulamasının kolaylaştırılması, için gerekli hukuksal alt yapı büyük ölçüde oluşturulmuştur. 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; 1. “Orman kadastro” çalışmaları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca ormancılık eğitimi almamış, orman ve ormancılık konularında hiçbir uzmanlığı bulunmayan kişilerden oluşturulan “kadastro ekipleri” tarafından da yapılabilecektir. Bilindiği gibi, “orman kadastro” çalışmaları kapsamında yalnızca mülkiyet sınırları belirlenmemekte, herhangi bir yerin çeşitli nedenlerle orman sayılmamasına yönelik kararlar da alınmaktadır. Dolayısıyla, “orman kadastrosu”, “2A” ve “2B” uygulamaları sırasında, “orman” sayılması gereken alanlar çok daha kolay daraltılabilecektir. 2. 5831 sayılı yasada yer verilen “…3194 sayılı İmar ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunlarındaki kısıtlamalar dikkate alınmayacaktır.” hükmü, kamu yararına imar düzenlemelerinin yapılabilmesini, çevre sorunları olmayan kentsel yerleşmelerin oluşturulabilmesini ve tarım arazilerinin korunabilmesini olanaksızlaştırabilecektir. Bu nedenle, Anayasamızın 44, 56 ve 57. maddelerine aykırıdır. 3. 5831 sayılı yasada yer verilen “İlgili idarelerce 15 gün içerisinde Kadastro Müdürlüğüne bilgi verilir, bu süre içinde cevap verilmediği takdirde, söz konusu alanların bulunmadığı yönünde cevap verilmiş sayılır” hükmü ise orman alanlarında hak düşürücü olabilecek ve SİT alanlarının dahi ifraz ve tevhidine yol açabilecektir. Bu nedenlerle, başta Ana Muhalefet Partisi ve ilgili demokratik kitle örgütleri olmak üzere tüm yurttaşlarımızı 5831 sayılı yasanın uygulanmasını yakından izleyerek kamu yararına aykırı uygulamaları kamuoyuna duyurmaya ve durdurulması için yargıya başvurmaya çağırıyoruz. ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM BİRLİĞİ YÜRÜTME KURULU Cafer YÜKSEL OR-KOOP Genel Başkanı OSB Sözcüsü Mustafa YUMURTACI TOD Genel Başkanı OSB Sekretaryası Yücel GÜL TARIM ORKAM-SEN Genel Bşk. OSB Yürütme Kurulu Üyesi Ümit Y.GÜRSES TEMA Yön. Kur. Başkanı OSB Yürütme Kurulu Üyesi Ahmet DEMİRTAŞ KIRSAL ÇEVRE Yön. Kur. Bşk. OSB Yürütme Kurulu Üyesi Gökmen YALÇIN Doğa Derneği Temsilcisi OSB Yürütme Kurulu Üyesi İletişim: OSB Sözcüsü (OR-KOOP) Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Adres: Turan Güneş Bulvarı, 55. sokak No: 6 06550-Çankaya-ANKARA Tel : 0-312-440 64 57 Faks: 0-312-440 47 11 E-mail: info@orkoop.org.tr OSB Sekretaryası (TOD) Türkiye Ormancılar Derneği Adres: Tuna cad. No: 5 / 8 Kızılay / ANKARA Tel : 0-312-433 84 13 Faks: 0-312-433 84 13 E-mail: ormancilarder@ttmail.com |
02-02-2009, 22:43 | #93 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Her şey sanki bir oldu bittiye getirilmiş durumda. Konuyu basından bizler gibi takip eden insanımız vardır eminim. ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM BİRLİĞİ YÜRÜTME KURULU na destek amaçlı mesaj atmayı öneriyorum ne dersiniz ? Saygıyla. |
02-02-2009, 22:57 | #94 |
Ağaç Dostu
|
Tarihte bugün köşemizde 27 Oacak 2009 olarak yazılı.. Aslında 15.01.2009 tarihinde kabul edilen ve 27.Ocak 2009 tarihinde resmi gazetede yayınlanan bu yasayı daha ayrıntılı incelemek isteyenler 27 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazeteyi okuyabilirler. |
29-04-2009, 22:32 | #95 |
Ağaç Dostu
|
Özel ağaçlandırma sahamızın sınırında 2b araziler mevcut ve biz bu bölgeyi ağaçlandırmak istiyoruz. Resmi yollardan mümkün olmayacağı kanısındayım. Gayri resmi ağaçlandırsam acaba ne kadar ceza alırım bu konuda bilgisi olan varsa yardımlarını bekliyorum. |
13-05-2009, 17:52 | #96 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-05-2009
Şehir: IZMIR
Mesajlar: 1
|
Sızın durumunuzda olanlar Avrupa Insan hakları Mahkemesinde davalarını kazanyorkar : Bakınız ... . Turgut and Others v. Turkey - application no. 1411/03 - Jugement of 8 July 2008 . Köktepe v. Turkey - application no. 35785/03 - Jugement of 22 July 2008. . Case of Devecioğlu v. Turkey (application no. 17203/03) · Affaire Rimer et Autres C. Turquie (Requête no 18257/04) · Affaire Nural Vural c. Turquie (requête no 16009/04) · Affaire Satir c. Turquie (Requête No 36192/03 · Affaire Temel Conta Sanayi Ve Ticaret A.S. c. Turquie (Requête No 45651/04 |
14-05-2009, 20:00 | #97 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-04-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 123
|
2b arazileri ormanla hiçbir alakası kalmamaış tamamen kent içinde kalmış hatta üzerinde kent kurulmuş yerlerdir. buradaki evlerin yıkılıp astfaltların kaldırılıp eski haline gelmesi imkansızdır. keşke bunu becerip ormana çevirebilsek. ama en azından işgalcilerden bir bedel alarak şuı kriz günlerinde rahatlarız.. insanların 2b kanununa karşı çıkmasının sebebi tamamen siyaal yoksa chp nin bile bir önce ki programında 2b yasası vardı sevgiyle saygıyla |
08-11-2009, 23:37 | #98 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-11-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 3
|
Yazılanları okudum karşı çıkmaların gözden geçirildiğinde çok dikkatli ve gerçegin, yapılması gerekli olanın ne olacağını iyi bir araştırma ile bilerek ve tarafsız düşüncelerle dile getirmek ülkemizdeki daha doğrusu yaşamımızı sürdürmekte olduğumuz dünyamızdaki tüm canlıların haklarına tecavüz etmeden buğün var olmak için neleri yok ettiğimizin farkındalığı ile sadece konuşarak tartışarak degil yararlı bir varlık olarak vatandaşlık sorumlulugu ile,dünyamızın bu ğüzel ülkemizin bize dedelerimizden miras kalmadığını bizler paylaştığımız her şeyi çoçuklarımızdan devraldığımızı unutmadan yaşamak zorunda olduğumuzu lütfen bilenlerden olalım. Gelecegimize yön vermek isteyen okadar çok eylem varki,bunların içinde hangisi doğru hangisi yanlış olduğunu bilmeden peşinden sürüklenip gideriz. Gitmeyelim arkadaşlar Araştıralım bilmediğimiz konularda fikir yürütmeyelim kulaktan dolma bilgilerle birilerinin ekmegine yağ sürmeyelim Ağaç ve orman doğumumuzdan ölümümüze kadar nekadar ağaç tükettiğimizi bi düşünelim dünyaya ilk geldiğimizde beşiğimiz ağac yatağımız ağaç kağıdımız,kalemimiz,oturduğumuz sandalye ısındığımız,hatta iştahla yediğimiz mangalımızın ana maddesi ağaç velasıl kullandığımız eşyaların % 75 ağaç ağaç taki son yolculukta bile bizi taşıyan ağaç toprakla birlikte üstümüze konan ağaç. Pek hiçi düşündükmü hesapladıkmı doğduğumuzdan son yolculuğa gidene kadar kaç tane ağaç tükettiğimizi var olmak için onlarca ağaç yok ettiğimizi bunun karşılığında herkez elini vijdanına koyarak bi düşünsün tohumdan kaçtane ağaç yetiştirdiğini. Herkez mutlaka yolculuk etmiştir bazen kilometrelerce yol giderizde bir tane ağaç göremeyiz neden acaba? Ülkemiz şu günlerde onlarca sorunlarla boğuşmakta 2/B de çok önemli sorun ama bilerek bişeyler yapmak gerektiğine inanıyorum destek içinde aynı çünki kararsız kalmak ve bişeyler yapmamakta birilerinin işine yarıyor unutmayalım Düzenleyen KÖSTEMKOY : 09-11-2009 saat 20:06 |
01-12-2009, 22:09 | #99 |
Ağaç Dostu
|
Sizin fikirlerinize gerçekten ihtiyacım var belirteceğim konuda fikirleri olanlar lütfen yardımcı olursa sevinirim. 1960 yıllarda dedelerimizin taulu arazilerinde çifcilik yaparken devlet bir komisyon kuruyor ve ekilip biçilen arazilerin erezyone sebebiyet verdiği gerekcesiyle ormanlaştırıyo. Tapularını iptal ediyor. Bir kaç yıl öncede gelip başka bir komisyonla burası orman vasfını yitirmiştir diye 2b arazi sınıfına alıyor. Şimdi bu arazilerin satışı söz konusu yani benim tapulu arazimi elimden alıp yıllar sonra tekrar satmak istiyor. Bizim ise tek düşüncemiz var bu arazileri ağaçlandırma kapsamında ormana kazandırabilmek. |
02-12-2009, 17:09 | #100 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. enigma_6643 Esasında sizin durumunuza uyam bir kanun var. Orman vasfını yitiren yerler eski sahiplerine iade edilir diye bir şeyler okumuş idim. Buldum. Hakim Turan Ateş'in, Ormanların Hukuksal Durumu adlı kitabının 106. sayfasının 2. paragrafında şöyle deniliyor. " 4785 sayılı yasa bütün Ormanları devletleştirmiştir. Tapulu olan bir yer bile belirlenen bedel karşılığı devletleştirilmiştir.Yani Devlet Ormanı olmuştur. 3116 sayılı yasa ise sadece Devlet Ormanlarını sınırlandırmıştır. 3116 sayılı yasaya göre Devlet Ormanı sayılmayan yer, 4785 sayılı yasaya göre Devletleştirilen yer,sonraları 1744 sayılı yasaya göre Orman özelliğini kaybederek, sınırlama dışına çıkarılan tapulu yer, tapu sahibine intikal etmiştir. 2896 ve 3302 sayılı yasalara göre çıkarma işleminde, yer Hazineye ait olur. Çünkü, 4785 sayılı yasa, Devletleştirmeyle tapu kayıtlarını geçersiz bırakmıştır." Diye devam ediyor. Bence siz, dedenizden alınan yerin geri verilmesini isteme hakkına sahip olmuş oluyorsunuz gibime geliyor. 107. sayfada ise söyle denmiş. " Orman sınırları dışına çıkarılacak yerler,15.10.1961 tarihinden öncedir. 1961 Anayasanın yürülük tarihi, Bilim, Fen bakımından Orman özelliğini kaybeden yerler 1744 sayılı yasayla yapılan değişikliğe göre Orman sınırları dışına çıkarılamaz. Sonraları 1982 Anayasasının getirdiği düzenlemeyle 31.12.1981 tarihine kadar Orman özelliğini kaybeden yerlerin Orman sınırları dışına çıkarılması düzenlemesini getirdi. Her gelen, Ormanları koruma adına diğer bir hukuksuzluğa yol açtığından, daha sonra hukuka uydurma çabaları sonucu hem ifadeleri hem içerikleri çelişen binlerce durum ortaya çıkmış. Yrgıtay da olaya müdahil olunca işler iyice karışmış sanırım. Benim anladığım kadarıyla siz dedenizden kalan bu araziyi alabileceksiniz. Kanunlar sizden yana gibi görünüyor. İyi çalışmalar hayırlı olsun. Saygılar. |
02-12-2009, 17:58 | #101 |
Ağaç Dostu
|
Oğuz bey verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ayrıca buradan da bilgiye ulaşmak mümkün http://www.cevreorman.gov.tr/2b.htm |
08-08-2011, 13:44 | #103 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 4
|
selamlar benimde narlıdere tapulu arazimin tapusu iptal edildi fakat söz konusu arazidede çalı çırpı ve zeytin-incir agacından başka hiçbişey yok bununla ilgili bir yorumu olan varmı ? |
24-08-2011, 08:10 | #104 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. evrensahin09, Narlıderedeki arazinizin tapusunun neden iptal edildiğini yazmamışınız. Ancak, Orman iddiasıyla dava açmışlar ise, bence şansınız var. Arazide Zeytin ağacları varsa bu sizin lehinize bir durumdur. Neden derseniz, Zeytin orman ağacı sayılmıyor. Yani emekle birileri tarafından yetiştirilmiş oluyor. Biraz uğraşırsanız sanırım olacaktır. Şimdiden hayırlı olsun. Saygılar |
13-09-2011, 10:00 | #105 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 02-09-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 56
|
tabiat koruma kurulları da fesh edildi. sanırım artık talan başlayacak |
06-02-2012, 18:12 | #106 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-02-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 1
|
aynı olay bizim de başımıza geldi.Narlıdere deki arsamızın yıllarca vergisi ödendi. tam yapılacaktıki orman arazisi dendi ve tapular iptal edildi. tüm çabalar sonuçsuz kaldı. oysa orası sadece çalı çırpı dolu bir yerdi. üstelik arazi sahiplerinin çoğu asker kökenliydi. kimse bir şey yapamadı. aşağp tarafından otoyol geçti. |
05-03-2012, 09:46 | #107 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 4
|
Oğuz bey öncelikle ilgi alakanız için teşekkür ederim,mera vasıflı 46 dönüm tapulu araziye orman müdürlüğü tapu iptal davası açıyor ve 41 dönümü orman a ait deyip alıyor davada bitiyor, 5 dönümü de tarla vasıflı olarak geri iade ediyor.. mevcut arazi denize yakın konumda ve 1000 metre uzağında villalar mevcut tek handikapı askeri liseye yakın olması (acaba bunun bi etkisi varmıdır ?), onun dışında arazinin üstünde çalı çırpı dışında ağaç diye nitelendirebileceğimiz bi bitki yok,.... ve tapu iptal edileli 13 sene oldu itiraz süresi geçtiğini söyledi hep avukatlar,,, fethiye63 sizinlede irtibata geçersek arazilerimizin problemlerini çözmek adına belki birbirimize faydalı olabiliriz Saygılar... |
12-03-2012, 14:57 | #108 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: zonguldak
Mesajlar: 78
|
TAPULU 2B ARAZİLER VE DEVLETİN TAPUSUNA GÜVEN DUYGUSU 2B arazilerle ilgili olmayan, konuyu detaylı olarak bilmeyen vatandaşlarımızın 2b arazi, dendiğinde aklına ilk gelen şey Devlet ormanlarını kesen bir takım vatandaşlarımızın bu arazileri işgal ederek rant elde etmeye çalışmalarıdır. Bu nedenle bu konuda olayın hukuki ve vicdani boyutunu kısaca inceleyerek bu yazıyı kaleme aldım. HER 2B ARAZİ AYNI HUKUKİ DURUMDA VE AYNI MAZİDE DEĞİLDİR. 2B arazilerini ben üç gruba ayırıyorum. Birinci grup 1945 Ormanların Devletleştirilmesi Kanunundan önce tapulu olan ancak orman tahdidi ile orman içinde kalan araziler, 1945 yılından sonra Devlet tarafından yapılan orman dışına çıkarma işleminden sonra Devlet tarafından yapılan kadastro çalışmaları sonucu T.C tapusunu alan arazilerdir. İkinci grup 1945 yılı ve öncesi orman tahdit sınırları içinde olmadığı halde, o zamanki teknik imkansızlıklar nedeniyle hataen orman tahdit sınırları içinde bırakılmış olan, ancak evvliyatında hiçbir zaman orman olmamış kadim ziraat arazileri Üçüncü grup rant uğruna, ormanlar kesilerek, açılarak ORMAN VASFI KAYBETTİRİLMİŞ, işgal edilmiş orman arazileri AK parti hükümeti büyük bir cesaretle kangren haline gelmiş olan 2B sorununu çözmek için, 5831 ve 5841 Sayılı Yasaları Meclisten geçirmiş ve yürürlüğe sokmuştur. 5831 Sayılı Yasa kapsamında Türkiye genelinde 2B arazilerdeki işgalci belirlemesi yönünde olan kullanım kadastrosu çalışmaları neticelenmek üzeredir. Bu kadastro işlemlerinin tamamlanmasından sonra, 2B arazilerin vatandaşa satışı ile ilgili bir Yasanın 2011 Genel seçimlerinden önce çıkarılacağı ve bu arazilerin vatandaşa satışlarının tamamlanacağı sıkça tüm yetkili kişiler tarafından basına verilen beyanatlarla kesinleşmiştir. 5831 Sayılı Yasanın kullanıcı tespitini içeren hükümleri daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, yasanın aynı maddeleri konusunda şu anda Anayasa Mahkemesinde derdest bir iptal davası mevcutken, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları bu konuda hiç itiraz etmeden 5831 Sayılı Yasanın uygulanmasını takip etmektedirler. Ancak yukarıda yazmış olduğum tapulu 2B arazilerle ilgili olan, 5841 Yasa hakkında verilmiş bir yürütmeyi durdurma kararı olmamasına rağmen, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları Meclis tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren bu yasaya açıkça muhalefet etmekte, bu yasanın Anayasaya aykırı olduğu konusunda kendilerince bir değerlendirme yaparak, Yasanın hükümlerine açıkça aykırı olarak tapulu 2B arazilerin tapu kayıtlarına 2B şerh koyarak iptal davaları açmaya devam etmektedirler. Araziler derken yanlış anlaşılmasın, büyük kısmı tapusunu almış, imar planı yapılmış, inşaat ruhsatı almış, inşaatını tamamlamış, iskan raporunu almış içinde vatandaşlarımızın oturduğu onlarca kez tapusu tapu işlemi ile el değiştirmiş kentlerin, kasabaların merkezlerinde yer alan apartman daireleridir. Verilen iptal kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde mülkiyet ihlali olarak değerlendirilip Devletimiz tazminat ödemek zorunda kalmaktadır. Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatlarının 2B konusunda Meclisten Yasa şeklinde çıkan ve halen yürürlükte olan iki Kanundan biri olan 5831 Sayılı yasayı terddütsüz ve itirazsız uygulamaları, 5841 Sayılı Yasayı uygulamamaları açıkça Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğanın bahsettiği Meclis İradesinin bürokratlarca kuşatılmasıdır. Bu nedenle 2B Yasa tasarısı konusunda çalışma yürüten Sayın Siyasilere ve Sayın Bürokratlara DEVLETİN VERDİĞİ TAPUYA GÜVEN İLKESİNİN YENİDEN TESİS EDİLEBİLMESİ VE DEVLETİMİZİN AVRUPA İNSAN HAKLAR MAHKEMESİ KARARLARI İLE TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALMAMASI İÇİN Yasa konusunda naçizane birkaç önerim olacaktır. Aslında bu önerilerim basına yansıyan ilk taslakta yer almış ancak Basına yansıyan ikinci taslakta bu konu farklı olarak düzenlenmişti. 1) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu halen muhafaza eden ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) 2b araziler ve binalar üzerindeki şerhler kaldırılmalı ve Hazine tapu iptal davalarından feragat etmelidir. 2) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) ister idari ister yargı kararı ile kaybedenlere, akdi veya kanuni haleflerine Devlet tarafından bir bedel alınmadan tapuları iade edilmelidir. SONUÇ : Devletin verdiği tapuya hangi dönemde, hangi gerekçeyle, hangi kanunla verilmiş olursa olsun güven esastır, aksi takdirde 2b yasası ile verilecek olan tapularında ileriki dönemelerde iptal edilebileceği kaygısı ortaya çıkacaktırki, buda Devletin tapusuna güveni tamamen ortadan kaldıracak bir olgudur. |
12-03-2012, 16:45 | #109 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sn. evrensahin09 Devletin memurları yaptıkları yanlışta ısrarla devam ediyorlar. Ormanları koruyalım derken daha çok zarar verdiklerinin farkında değiller. Tek isteğim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararından sonra(büyük ihtimalle lehime sonuçlanacağını sanıyorum) devletin AİHM'nin tarafıma vereceği tazminatın bu kanun tanımaz memurlardan alınmasıdır. Hem daha sonrakilere yapacakları kanunsuzluklardan cayma fırsatı tanır hem de ormanlarımız daha iyi korunur. Orman kadastrosunu 1962 yılından beri bitirememiş orman idaresi bu işte en suçlu kişidir. Sn. angel67' yi de yazdığı yazı için kutluyorum. Hala 2 b durumunu kavrayamamış olanlar için iyi bir açıklama olmuş. Tebrikler Saygılar Saygılar |
14-03-2012, 13:29 | #110 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-07-2006
Şehir: Antalya
Mesajlar: 392
|
Konudan mağdur olanlardanım ama suçu 'Orman kadastrosunu 1962 yılından beri bitirememiş orman idaresi bu işte en suçlu kişidir' şekline getirmek doğru değil. Zaten Ülkenin en önemli sorunu bürokrasi olarak anlatılıp siyasilerin temize çıkarılmasındadır. Ksdastronun tamamalanamamasının bir öneli sebebi kanundaki kadastro komisyonunu kurulma şeklidir.Burada köylüyü dahil etmişler, köylü (muhtar) işine gelmeyen yerlerde komisyona iştirak etmiyor. Böylece komisyon toplanamıyor.İş kadük oluyor. Peki kanunun bu maddesi değiştirilmez mi? Bunu kim yapmalı? Neden yapılmıyor da iş sürünüyor. Herkese kolay gelsin. Alıntı:
|
|
14-03-2012, 22:21 | #111 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2012
Şehir: Darıca-Adıyaman-Malatya
Mesajlar: 155
|
Arkadaşlar sunu sormak istiyorum, biz iki sene önce ve geçen sene bizim bahçenin bitişiğindeki araziyi 2-b kapsamındaydı ve biz muhtar senedi tesmiye edilen belgeyle aldık. Fakat arazi satılırken bize mi satılacak güncel kullanıcısı olduğumuz için yoksa kadastro kayıtlarına göre mi yoksa o kayıtlar güncellenecek ve yine bize mi olacak satış, bilgisi olanlardan aydınlatmalarını rica ediyorum... |
06-06-2012, 14:59 | #112 | |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sn. tabus. Dediklerinizde haklılık payı olsa da, Orman idaresinin işini layıkıyla yapmadığı bir gerçektir. Bir insanın tapudan aldığı araziye yıllar sonra burası eskiden ormandı demek abestir. Eğer orman idiyse nasıl tapu verildi? Kim verdi? Küçük bir araştırma ile bir yere tapu verilebilmesi için onlarca imzanın gerektiğini öğrendim. Muhtar ve köy ihtiyar heyeti dahil olmak üzere, kadastro teknisyeni,bilirkişi ve komisyon üyeleri, orman şefi ve müdürü,mülki amir, tapu kurulu ve müdürü. Bu kişilerin imzası ve askı süreleri içinde olmak üzere birkaç kez, eğer bir yanlışlık yapıldı ise düzeltme imkanı var. Ayrıca 10 yıl içinde yine itiraz edilip düzeltilebilir. Ancak, memurlarımız ve yetkililer işlerini yapmadıkları için bu karmaşa sürüyor. İnsanlar mağdur ediliyor. Ağacı ve Ormanı seven bizib gibi kişiler dava açarak karmaşık ve uzun süren hukuk sistemi içinde haklarını aramayı seçerken, haksızlığa uğradığını düşünen birçoğu hıncını savunmasız ağaçlardan alma yolunu seçmektedir. Dolayısıyla, işlerini yapmamaları hem tapu sahiplerine zarar veriyor hem de ormanlara. Orman kadastrosunun bitirilememiş olmasının suçunun büyük bölümü de yine orman idaresinindir. Aşağıya ormanın mağdurlarının AİHM'de açıp kazandıkları davalardan bir bölümünü yapıştırıyorum. sadece AİHM'e müracaat edip kazananların 3 yıllık dökümüdür. Başvuranların sayısının toplam mağdurlara oranının sadece % 10 ve 20 ile sınırlı olduğunu düşünürseniz mağdur edilenlerin sayısının binlerce olduğu ortaya çıkacaktır. Alıntı:
AİHM bütün bu davalarda Türkiye Devletini, başta iyi niyetli alınan tapuları sonradan (orman olduğu için) tazminat ödemeden tapuları iptal ederek devlet adına geçirmesini mülkiyet ihlalli olarak kabul etmiştir. Verilen bu kararlarda Türkiye Devleti’nin AİHS’nin 1 nolu protokolü’nün 1. maddesini ihlal ettiği kabul edilmiştir. Yapılan yanlışlıklardan çıkar sağlayan orman idaresi memurlarının da olduğu bir gerçektir Saygılar |
|
06-06-2012, 23:19 | #113 | |
-
|
Alıntı:
Daha açığı, son kadastro -yanılmıyorsam 3-4 yıl önce olmalı- kaydı dikkate alınır. Listeler muhtarlıklarda. Ancak, listede satın aldığınız kişi varsa ve güvene dayalı bir ilişkiniz var ise bu durumda gecikmeden bu kişi ile birlikte bir notere gidin ve adınıza MUVAFFAKATNAME düzenleterek imzalamasını sağlayın. Bu evrak ile yanınıza 2 bin TL alarak başvurunuzu yapın. Mesele çözülür. Düzenleyen Odeh : 06-06-2012 saat 23:20 Neden: İmla vs. |
|
11-06-2012, 09:54 | #114 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba Tapusu iptal edilenlerden birisi olarak, Çeşitli illerde( İstanbul, Çanakkale,Balıkesir) 2b yasasının son yansımasından faydalanabilecekmiyiz diye Önce mal müdürlüklerine sonra milli emlaka ve sonra da orman idaresi ile kaymakamlıklara sözlü olarak başvurdum. Yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları için şimdilik sadece 2b kitapçığını dağıtıp herşey bunun içinde yazıyor diyorlar Henüz bir bilgi alamadım. Bu konuda cevap alabilen şanslı arkadaşlar varsa paylaşırlarsa sevinirim. NOT: Tapusu orman iddiası ile iptal edilenlerin arazileri otomatikman 2b mi oluyor. Yoksa niteliğini mahkeme kararı mı belirliyor? Saygılar |
06-03-2013, 03:26 | #115 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-02-2013
Şehir: hammalistan
Mesajlar: 56
|
imdi nette tarla satanlar diyorki misal 80 dekar tarla satilik,80 dekarin 40 dekari 2b arazisi,bu kisinin o 40 dekar 2b arazisini satma hakki varmi?satsa bile alan kisi bu 2b arazisini mustakil tapuya cevirmek istese devlete bunun parasini vermesi gerekmezmi,sonucta o 40 dekara meyvede dikmis olsa arazi devlete ait,bu durumda satin alan kisi ayni araziye iki kere para vermis olacak.. |
30-07-2013, 13:03 | #116 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Doğma büyüme İstanbulluyum. Hiç bir yere gecekondu yapmadım. Birikimlerimle Çanakkale de (Tapulu) bir tarla aldım. Almadan önce tapu ve çapını da, Orman Bölge Müdürlüğünden sordum. Ormanla bir alakası yok. Orman kadastrosu geçeli 20 yıl olmuş, Orman tahdit haritasında da sarı boyalı yani tarım arazisi, satın alabilirsiniz dediler. Satın alıp üzerine 1000 adetten fazla ağaç diktim. 7 yıl sonra Bayramiç Mal Müdürlüğü hazineye izafeten tapu iptal davası açtı. Mahkeme körü körüne orman dedi.Tapumuz iptal edildi. Şimdi 2 B Yasası çıktı. Devlet arazisine ev yapan binlerce insan yararlandı. Ama ben yararlanamadım. Benim gibi tapulu arazisine el konulanlar için tersine 2 B yasası çıkacakmış. Bekliyorum. Saygılar |
Etiketler |
2b orman arazileri |
|
|