|
|
31-05-2007, 22:50
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Sigaradan beter zararlı yiyecekler
Kısaltmaya çalışarak vermeye çalıştığım aşağıdaki haber 30 Mayıs 2007 günü Vatan referansı ile basın-yayın sitelerinde "sigara kadar zararlı yiyecekler" olarak yer aldı. Bense bu haberi size "sigaradan beter zararlı yiyecekler" olarak veriyorum: Dünyanın en ciddi tıp kurumlarından olan Harvard Üniversitesi hamburger, patates kızartması, gofret ve cips gibi gıda ürünlerinde kullanılan doymuş yağ ve trans yağlar (hidrojenize) hakkında "Sigara kadar zararlılar” uyarısını yapmış. McDonald’s, Frito-Lay, Starbucks, Kentucky Fried Chicken ve Kraft gibi gıda devleri bundan böyle ürünlerinde doymuş ve trans yağ kullanmayacaklarını açıklamışlar. Örneğin Pepsi Cola’ya bağlı olan 10 milyar dolar pazar cirosu olan Frito-Lay, ABD’de Ruffles, Lays ve Doritos markaları altında satılan patates cipslerindeki trans-yağ oranını sıfıra indirmiş. Doymuş yağ oranını da yüzde 80 azaltacakmış. Çocukların yüzde 25’inin obez-aşırı kilolu olduğu ABD’de artık abur cuburlarda dahi kalp sağlığını koruyan yağlar kullanılmasına başlanacakmış. McDonald’s CEO’su Jim Skinner ABD’de bulunan 3 bin 500 restoranda önümüzdeki yıla kadar trans yağ kullanımına tamamen son verileceğini açıklamış. Dünyanın en büyük kahve zinciri Starbucks da, en kısa zamanda trans yağ ile üretilen ürünlerin ABD, Kanada ve Alaska pazarlarında satılmayacağını duyurmuş. Buraya kadar işlem tamam arkadaşlar.  Peki ülkemizde bu konuda ne gibi gelişmeler var? Haberler hiç de iç açıcı değil: McDonalds, Frito-Lay, Starbucks, Kentucky Fried Chicken gibi şirketler Türkiye içinde satılan ürünlerinde doymuş ve trans yağ kullanımından vazgeçtiklerine, vazgeçeçeklerine dair herhangi bir emare yok...  Frito-Lay’in Türkiye’de satılan Lay’s, Doritos ve Ruffles gibi çeşitli cips ürünlerinin ne kadar doymuş ve trans yağ oranını içerdiği paketlerinde belirtilmiyor.  McDonald’s’ın ABD internet sitesine bakıldığında, hangi üründe ne kadar trans ve doymamış yağ kullanıldığı öğrenilebiliyormuş. (Buradan alınan bilgiye göre, Türkiye’de satılan 170 gramlık orta boy patateste 9.8 gram trans yağ varmış..) İyi de nedense böyle bir bilgiye McDonalds'ın Türkiye’deki sitesinde rastlanmıyor.... Şimdi bütün bunlar ne demek oluyor? Kendi ülke çocuklarının canı can, üçüncü dünya ülke çocuklarının ki patlıcan  Gıda işinden anlayan bir arkadaşımız lütfen bu doymuş yağ, trans yağ (hidrojenize) ne demek, insan sağlığını nasıl olumsuz etkiliyor lütfen açıklasın. Açıklasın ki abur-cubur deyip geçtiğimiz bu yiyeceklerin çocuklarımızın sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini daha iyi anlayabilelim. Düzenleyen hassoman : 02-06-2007 saat 12:51 |
|
|
|
05-06-2007, 12:51
|
#2 |
|
Kaybettik...
|
Anlamadım kafam karıştı trans yağı kim nerden bulmuş cis yağlar daha mı iyi imiş. sinir oluyorum bu Amerikalıların saçma sapan, desteksiz, tek yönlü, akademikmiş de bilimselmiş gibi sensasyonel haberlerine... asıl undaki bildik nişastadaki aflatoxinlere bir bakın bakalım. Bir de boğazdan yediğimiz balıkların özelikle de mideyedeki Hg yani cıva oranını bir ölçün. diğer ağır methalleri telafuz dahi etmek istemiyorum. trans cisin ne olduğunu anlamadan herşeye bir şey... herkesin bilgisi olmadan akademik fikirleri oluştu... helal valla. |
|
|
|
|
05-06-2007, 13:11
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
zeytinyağından başka yağ tüketmeyin derim . |
|
|
|
|
05-06-2007, 23:02
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Doğrusu bu tepkinizdeki uslubunuzun gereğini anlamış değilim. Yazınızın son cümlesinde beni kastetmiş olacağınızı sanmıyorum. Çünkü üyelerimizin arasından bir Gıda Mühendisi ya da bir diyetisyen çıksın da "bu doymuş yağ, trans yağ (hidrojenize) ne demek, insan sağlığını nasıl olumsuz etkiliyor lütfen açıklasın" diye arzulamıştım. Ama şansıma karşıma siz çıktınız. Siz bu tür ürünlerin devasa pazarlama zincirinin bir yerinde yer alıyor olsanız bile hatalı yağ kullandıklarını üreticisi olan uluslararası dev şirketlerin kendileri kabul ediyor. Benim asıl derdim bu yağların sağlığa aykırı olduğunu anlatmak değil; sağlığa aykırılığı zaten tartışmasız olan bu yağlarla üretilmiş ürünlerin üçüncü dünya ülkelerinde pazarlanmasına devam edilmesi... Evet haklısınız bazı deniz ürünlerinde kimyasal atık kalıntılarına rastlanmaktadır. Ama bunların yenilmesi için her yarım saatte bir televizyon kanallarında şirin, çekici, özendirici, çocuk nefisleri kışkırtıcı reklam yöntemleriyle çocuklarımız şartlandırılmıyor. (Üçüncü dünya ülkelerinde Çocukların reklamlarda kullanılması ve çocuklara yönelik reklam uygulamaları ayrı bir trajedidir...) Küçük, büyük ülkemizdeki tüm marketlerde özel olarak çocukların ulaşabileceği raflara, çekici ambalajlarla boy boy sıralanmıyor... Düşüncelerinizin değişmeyeceği uslubunuzdan belli. Ancak, belki trans yağlar konusunu gerçekten merak edenler varsa diye bir iki kısa not ile ayrıntısı için ilgili link adreslerini ekledim. Ama siz gene de beni dinleyin çevrenizdeki çocukları bu tür abur cubur yiyeceklerden uzak tutun. Dostca kalın... -Trans yağlar sağlık için büyük tehlike oluşturuyor Bitkisel yağlar hidrojenasyon (bitkisel yağların yapısındaki yağ asitlerinde bulunan çift bağların hidrojenle doyurulması ) yöntemi ile katılaştırılıp margarine dönüştürülür. Bu sırada yağın yapısında bozulmalar oluşur. Bu yağlara trans yağlar, yapılarında değişime uğramış yağ asitlerine de trans yağ asitleri denir. Trans yağlar sağlık açısından son derece zararlıdır. Bu yöntemle elde edilen margarinler, doymamış yağ olarak bilinen hayvansal yağlara göre daha büyük tehlike oluşturur. Bu yağların kolesterol üzerinde olumsuz etkileri vardır ve özellikle kötü kolesterol olarak bilinen LDL- kolesterolün düzeyini artıcı etki gösterir. Aynı zamanda kansere yol açma riskleri de mevcuttur. Trans yağlar hazır birçok gıdada ( büsküviler, cipsler, kekler, krakerler vb…) ve fast food ürünlerinde yer aldığı için, bu besinlerden uzak durmak sağlıklı beslenme açısından önem taşır. Bu nedenle; hazır gıdaları alırken üzerindeki etiketlerde ‘hidrojenize bitkisel yağ içerir’ ibaresi olup olmadığına dikkat etmeli, içeriyorsa kesinlikle tercih etmemelidir. Uzm. Dyt. Bengül Akgün http://saglik.tnn.net/diyet/diyet_gu...sp?TID=30&pg=3 - Trans yağlar kalp krizi riski oluşturuyor http://www.ntvmsnbc.com/news/403825.asp http://www.saglikarsivi.net/beslenme...ra-dikkat.html - Bazıları dünya çapında şöhrete sahip olan binlerce restoranıyla ünlü New York kenti, lokantalarda "trans" yağların kullanımını yasaklama kararı aldı. Uzmanlar, kararı, kalp hastalıklarına karşı atılmış cesur ve önemli bir karar olarak nitelediler http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/5568103.asp?m=1 - Vücudumuz bu sentetik trans yağları tanımaz. Yemeklik yağ olarak tükettiğimiz doğadaki yağların tümü trans değil cis formundaki yağlardır. http://www.foodengine.blogspot.com/ |
|
|
|
|
|
06-06-2007, 10:18
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
|
'Arka Bahçe' romanı gerçek oldu
Evet, uluslararası dev şirketlerin üçüncü dünya ülkeleri insanlarına ve özellikle çocuklarına karşı olan duyarsızlıklarını yazmaya devam ediyorum: Bu dev şirketlerin bütçeleri azgelişmiş ülkelerin bütçelerini kat kat aşmakta... Hepsi birer ayrı cumhuriyet gibiler Onlarla mücadele ancak Dünya Sağlık Teşkilatı gibi uluslararası örgütlerin desteği ile bir ölçüye kadar yapılabilmektedir.İşte size bu şirketlerden birinin bir marifetini daha yorumsuz olarak aşağıya alıyorum: "Arka Bahçe' Nijerya'da gerçek oldu AA - ABUJA - İngiliz yazar John Le Carre'ın sinemaya da uyarlanan, ilaç şirketlerinin, Afrika ülkelerinde sürdürdükleri araştırma geliştirme çalışmaları sırasında, yoksul halkı kobay olarak kullanmasına değinen 'Arka Bahçe' romanı, gerçek oldu. Nijerya hükümeti ABD'li Pfizer ilaç şirketine 7 milyar dolarlık tazminat davası açtı. Hükümetin dava gerekçesi, en büyük eyalet Kano'da Pfizer'in 1996'daki menenjit ve kızamık salgınında 'Trovan Floxacin' adlı ilacı, izin almadan çocuklarda denemesi ve çok sayıda çocuğun bu yüzden ölmesi olarak açıklandı. Hükümet, Pfizer'i hastaların tedavisine yardım maskesi altında, asıl amacını gizlemekle suçladı. RADİKAL GAZETESİ 6 Haziran 2007 |
|
|
|
|
06-06-2007, 19:04
|
#6 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-05-2007
Şehir: trabzon
Mesajlar: 12
|
orası amerika burası türkiye o yüzden bir daha amerikayla türkiyeyi karıştırmayın bu işler bizi aşar |
|
|
|
|
07-06-2007, 22:12
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-03-2007
Şehir: İzmir-Çanakkale
Mesajlar: 329
|
Sitenin kuralı olarak Türkçe'yi düzgün kullanıyor ve imla kurallarına dikkat ediyoruz.Biraz daha dikkat ederseniz seviniriz. Orası Amarika burası Türkiye o yüzden Amarikay'la Türkiye'yi karıştırmayın bu işler bizi aşar. BU fikrinize malesef katılmıyorum.Karanlığa küfür edeceğine bir mumda sen yak. Gerekli tepkimizi yapalım.Sivil toplum örgütlerimizi amacına uygun çalıştıralım.Bizde iyi olan şeylere layığız tabi önce taşın altına elimizi bir koyalım. Sevgili beyazbegonya sevgiyle kalın |
|
|
|
|
07-06-2007, 22:53
|
#8 |
|
Doğadelisi
|
Beyazbegonya henüz 12 yaşında olduğu için, taşın altına el koyacak gibi değil ama, büyüklerinin fikirlerini yazabilecek kadar iyi klavye kullanmakta Rikeb kardeşim...  Sn. Hassoman ve size katılıyorum... |
|
|
|
|
07-06-2007, 23:03
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-03-2007
Şehir: İzmir-Çanakkale
Mesajlar: 329
|
Yaşı konusunda bilgim yoktu.Tamamen haklısınız Billur hanım.Beyazbegonya'dan özür dilerim. |
|
|
|
|
15-05-2008, 16:54
|
#10 |
|
Ağaç Dostu
|
Henüz o bilince varamadık. Vardığımızda zaten hallolur
Merhaba. Arkadaşlar söylediklerinize katılıyorum. Ancak bu tür kontrolleri önce, Ülkemizin bu konu ile ilgili kuruluşları sonra da tüketici yapar. Dolayısıyla Ülkemizdeki tüketiciler bu tip konularda ne kadar biliçli ise, ürünleri pazarlayan firmalar da kendilerini o derece dikkat etmek zorunda hissederler. Ancak hür ve bağımsız basınımıza burada büyük iş düşmektedir. Reklamlarda kanseri önleyeceği gibi birtakım sloganlar ile piyasaya sürülen birtakım malzemelerin aslında kanserojen oldukları, ayrıca birçoğunun da GDO ürünleri olduğu yakın zamanda ortaya çıktı. Dört, beş yıldır televizyonlarda soyanın ve mısırın ne kadar faydalı olduğunu insanlarımıza anlatan ve gönül rahatlığıyla tüketebileceğimizi lanse eden sözde bilimadamlarından kim hesap soracak. Bu tip bilimadamlarına son zamanlarda medyada ön plana çıkmış kişiler ve halkın sevdiği sanatçılar da kullanılmaya başlandı. Birtakım ülkeler tarım deneyleri yaparken ürettikleri sağlığa zararlı olan ürünleri imha edecekleri yerde, bizim ülkemiz gibi hesap sorulmayan ülkelerde piyasaya sunuyorlar. Bizim uyanık ve sorgulayıcı olmamız lazım. Bu günlerde yurtdışı kökenli her maldan şüphelenmekte fayda görüyorum. En ufak bir kalıntıyı bahane ederek tarım ürünlerimizi gümrüklerinde bekleten ülkelerin mallarını sorgusuz, sualsiz vatandaşımıza sunmamalıyız. Saygılar |
|
|
|
|
19-05-2008, 04:10
|
#11 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: New York
Mesajlar: 32
|
hic bir sey paradan daha onemli degildir altin kurali bu gezende varoldugu surece istendigi kadar kanun kural vs getirilsin, para herseyi bir sekilde istedigi yone ceker. Evet dogru, burada paketlerin uzerinde detayli icindekiler bolumu var. Ama gorseniz gulersiniz. Paketlerin cogunda kolesterol orani icin sifir yazar, yani kolestrolu yukseltmiyormus? Ne super degil mi. Bu arada kullanilan yaglar genleri ile oynanmis misir yagi, canola yagi, pamuk yagi, soya yagi. Yani burada oranlar yaziliyor ama hangi urunun genleri ile oynanmis urunleri icerdigini yazmiyorlar. Cunku kimse onlari almak istemiyor. Buyuk kismi GMO olan urunlere nasil bir de GMO lu etiketi yapistirirsiniz ki. Burada filmlerde gosteriyor Amerikan ordusunun Amerikali askerler uzerinde gizli yaptigi deneyleri ki, kimseye aciklanmiyor. Bazi konular ne yazik ki devletden buyuk sirketlerin elinde. Ulkeler genelde suclansa da, paranin cirkin yuzu o dev sirketlerin kontrolu altinda. Ben diyorum ki eskiden zenciler koleydi, simdi hepimiz koleyiz (kobayiz). sadece resmi olarak bu etiketi kullanmiyoruz. Eger desteklemedigimiz dev sirketlerin urunlerini kullanmazsak, belki ay sonunda daha zengin olmayiz ama, onlarin da daha zengin olmasina neden olmayiz. |
|
|
|
 |
|
|
Linear Mode
