02-05-2011, 20:46 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
uzgunum ama 51. mesajda link goremiyorum. Isteyen istedigi gazeteyi tabi ki okuyabilir. ancak yukaridaki tabloya bakip insanin dehsete dusmemesi mumkun degil. benim anlamadigim nasil oluyorda hem ekonomimiz surunuyor hemde cumhuriyet tarihinin nisan ayi ihracat rekoru kiriliyor. nasil oluyorda enflasyon tek hane ve buyume iki hane,? nasil oluyorda krize ragmen buyuyen 3. ulke oluyoruz. ? nasil oluyorda dunyaya `one minute` ve `uno minute ` diyebiliyoruz. 2002 de borcum 100 lira bile degilken bugun 100binlira , bu benim ekonomik acidan coktugumu degil BUYUDUGUMU gosteriyor. tabloyu nasil okudugunuza bagli. Son 8 yili bu kadar buyuk kayip olarak gormenize dogrusu uzuldum. bos yere 8 yilinizi zehir etmissiniz. |
02-05-2011, 20:51 | #62 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Alıntı:
Özür dilerim bakmak dedim ama bakmakla kalmayıp görürseniz daha da iyi olur. Belki de bu sayede, 10 milyarca USD harcanacak bir projeyi(!) bir iki gazetenin sığlığında değerlendirmezsiniz. |
|
02-05-2011, 21:03 | #63 |
Ağaç Dostu
|
Tabii ki ihracatimiz super hizda (katliyarak ) artiyor.Fabrikalarimiz, full calisip katma degeri cok yuksek urunleri ihrac ediyor.(Ya da ara mal uretip satiyoruz ) Tabii ki, enflasyon degerlerine baz alinan gercek ihtiyac maddeleri katilmaz ise o da dusuk gozukuyor. Borc, yigidin kamcisi......( Borclu oldugunuz kuruma bagli ) (satin alinan, Yabanci sermayeli bankalari goz onune almayin lutfen ) One minute de ayri bir muamma Davulun sesi uzaktan hos gelirmis....... Ha, bir de bogazin iki yakasini birbirine bagliyan devasa Muzumuz oldu..... Ye, ye bitmez......... Buda, kalkinmamizin vergilerle bize donecek olan katma degeri.... Daha ne diyeyim. Bundan onceki Iktidarlarinda ak kasik olduklarini dusundugumu sakin aklinizdan gecirmeyin. Bu, cok yillik bir proje ve de uygulamada sona gelindi....... Allah, Turkiyeyi ve de Turk Ulusunu korusun.... |
02-05-2011, 21:50 | #64 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Arkadşlar, Önce İşin aşağıda bir uzmanı tarafından verilen bilgilendirmeyi izlemenizi rica edeceğim. İşin ekonomik boyutuna sonra gelelim. Konumuz doğa ve çevre idid önce bu konuda bir mutabakata varalım mı ? ÇILGIN PROJE VE GERÇEKLER Beni bu köşede hep tozların etkileri veya meteoroloji ile ilgili haberlerden tanıdınız. Ama benim asıl uzmanlık alanım deniz bilimleridir. Uzmanlığım da Türk Denizleri özellikle de Marmara Boğazlar ve İstanbul Haliç'idir. Yani bu konularda uzmanım, konuşabilirim hem de göğsümü gere gere. Şimdi gelelim en son proje önerisine. Size çok basit dilde anlatayım. Karadeniz'i bir tatlı su havuzu olarak düşünün. Nedeni de basit çünkü bu havuza giren tüm sular (nehir veya yağmur suyu) tatlı su. Peki o zaman Karadeniz neden tatlı su havuzu değil? Çünkü Çanakkale ve İstanbul Boğazı altından gelen ve belirli eşikleri belirli rüzgar koşulları altına aşan tuzlu ve de dolayısı ile yoğun Akdeniz suları Karadeniz'i bugünkü tuzluluk seviyesine getirdi. Geçmişi o kadar da taze ki en son hali 3500 senelik ve bildik tarihi de 12.000 senecik. Durduk yerde neden Karadeniz havuzu diyorum değil mi? Karadeniz'i az tuzlu bir havuz diye düşünün hem de Akdeniz'den ortalama 30 cm yüksek. İşte bu nedenle bu havuzun fazla suyu Boğazlardan akar durur ama havuza giren su belli ve doğanın açtığı bu kısıtlı musluktan çıkan su belli. Yani Karadeniz havuzunu boşaltan bir musluk vardı. Ama doğanın yarattığı bir musluk ve dengesini ancak son 3500 senedir sürdüren bir musluk. Şimdi siz bir ikinci musluk takmayı planlıyorsunuz hem de 25 metre derinlikte, yani musluk sadece Karadeniz'in suyunu Marmara'ya akıtabilecek ama alttan girmesi gereken su bu yeni kanala giremeyecek. Doğanın dengeleri bozulacak ve ne olacak? Ne olur biliyormusunuz, ah keşke bilebilsek. Ama her ne olursa hiçbir zaman geri dönüşü olmaz, doğal dengeler bozuldu mu geri dönüş maalesef yok. Akıl mantık basit. Havuza takılı bir musluk vardı şimdi ikinci musluğu takmayı planlıyorsunuz. Eh iyi de havuza gelen su miktarı artmayacak ki. Yani Tuna, Dinyeper Dinyester siz musluk taktınız diye debisini arttırmayacak ki? Diğer bazı kanalları örnek göstermek demek Karadeniz'in Marmara'nın oşinografik gerçeklerini bilmemek demektir. Böyle bir sisteme sahip bir deniz yerkürede yok, sadece bizde ama değerini bilirsek elbette. Ben talebelerime derslerde Marmara'yı anlatırken onu sağlıklı Akdeniz ve sağlıksız Karadeniz'in astımlı doğan çocuğu derim. Yani doğuştan solunum zorluğu çeken bir deniz ve de dikkat edilmesi şart olan bir deniz. Onu kurtaran Karadeniz'den gelen ve jet akım halinde Boğazdan Marmara'ya çıkan ve 25 metrelik üst tabakayı 3 ayda bir değiştiren Karadeniz suyu. O çıkışta öyle harika işler yapıp alt tabakadaki suyu yukarı çekiyor ki sormayın gitsin. Marmara'ya oksijen pompalayan ise Çanakkale'den gelen alt su. Takın bu sisteme tek taraflı bir musluk ve seyreyleyin olacakları. Ben karada olacaklardan bahsetmiyorum denizdekiler benim uzmanlık alanım. Başka tarafları da var elbette bence bu proje hiçbir zaman yapılamaz çünkü sınır aşan sular gibi sınır aşan deniz bu, debisi ile rejimi ile oynayamazsınız. Şimdi Almanya Avusturya Tuna'üzerinde muazzam bir baraj kursa suyu akıtmasa ne olur. Karadeniz'in felaketi olur. Altta verilen su bütçesi alt üst olur. Kiminiz bu hoca da her şeyi biliyor demişsinizdir. Ama ben aşağıda verilen ve Marmara Denizinin bütçesini çıkartan ekibin parçasıydım. İstanbul Boğazının altını 4 defa al bayrak rengi kırmızıya boyayan (Rhodamin boyası ile) ekibin başı idim. Yani İstanbul Kanlizasyon Deşarj projesinin gerçekleşmesinde, Haliç'in temizlenmesinde emeğim, alın terim çoktur. Ve de dediklerim doğrudur. Havuza ikinci musluk takarken havuzun daha hızlı boşalacağını da hesaplamalısınız öyle iki mimara ısmarlama ile olmaz bu işler. Keşke iş, en boy yükseklik ve debi ile hallolabilseydi. Ben size hemen şimdiden diyeyim. Karadenizin su rejimini değiştirirseniz size hesap sorarlar daha da dos doğrusu yaptırmazlar. Hani neden boğaza köprü yaparken 64 metre yapmak zorunda kalıyoruz, 50 yapsak neden olmuyorun cevabı gibi. İşte aşağıda Marmara'nın su ve tuz bütçesi, öyle şappadanak ortaya çıkan bir şey değil, kaç kişinin alın teri var ve bu sistemi sürdüren yegane güç Karadenize giren ama sadece Boğazdan çıktığı hesap edilen tatlı su. O da %95 Tuna suyu, yani Tuna'nın debisi bizim için hayati öneme sahip. Siz durduk yerde Karadeniz havuzuna giren tatlı suyun debisini arttırmadan havuzu tek muslukla boşaltmak yerine bir musluk daha takarsanız sistem alt üst olur. Aslında bunu anlamak için ne bilim adamı olmak gerek ne de alim, basit havuz problemi hani şu ilk okul çocuklarına çözdürülen cinsten. Saygılarımla, Prof Dr A. Cemal Saydam ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi(Emekli) Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Sevgiyle kalın |
02-05-2011, 22:30 | #65 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Kazanlık,, nasil oluyorda dunyaya `one minute` ve `uno minute ` diyebiliyoruz. Diyorsunuz !!!! Mavi Marmara gemisiyle ilgili özür geldide benim mi haberim yok acaba. ? Ya da bir ülkenin istihbarat örgütü başkanı hayatında tatil hariç hangi ülkede 5 gün kalmıştır da Türkiyede de bir hafta niye kaldı biliyormusunuz ? Ya da siz ihracatı arttı denil en ülkede cari açığın neden arttığını düşündünüz mü hiç ? Benim bilmediğim bazı yatırımlar mı var yoksa Amerikada karayolları, nükleer santraller aldık. Bulgaristanda Telefon sistemini hava alanlareını ve de limanları falan mı aldık? Yoksa sattıklarımızın üstüne paralar mı verdik? Bu işi benim 60 yıllık aklım almıyor. Her halde zamana ayak uyduramadım. Yoksa başkalarının 8 yılı yanında benim de 60 yılım boşa mı gitti? HA ŞU KANALIN NEREDEN BAŞLAYIP NERE YE GİDECEĞİNİ MERAK EDENLER VARSA BİR TÜYO VEREYİM. Karaburun ile Yeniköy arasından başlayıp Durusu , Boyalık, Dursunköy güzergahını takip edebilir. Merak edenler bu köylere gidip son beş yılda bu bölgeden kimlerin ne kadar arazi kapattıklarını ordaki köylülerden doğrudan öğrenebilirler. Sevgiyle kalın, Sevgiyle kalın |
02-05-2011, 23:04 | #66 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Bir alıntı daha ekleyeyim. İzninizle, Alıntı:
|
|
02-05-2011, 23:31 | #67 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 23-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 63
|
Alıntı:
Ancak dünyada coni'lerin giremediği tek deniz Karadenizdir. Ve Hazar Denizi altında yatan enerji kaynaklarını bir şekilde elegeçirebilmek için herşeyi yapacaklar ve yapıyorlar. Yakın zamanda Gürcistanı karıştırdılar. Rusyanın cevabı sert olmuştu... Sahi ortadoğuda, kuzey afrikada, güney sınırlarımızda tatbikat mı var? Konuya dair hukuki, siyasi ve doğa ile ilgili çok şey konuşulabilir de, başka arkadaşlarında dile getirdiği gibi biz bunları konuşurken gerçek dünyada neler oluyor? |
|
03-05-2011, 08:47 | #68 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
64. mesajdaki endilseler yerindedir ve haklilik payi vardir. konunun bu dogrultuda dusunulmesi gerekir. ekonomik gosregelere gelince dedigim gibi tabloya nereden baktiginiza bagli. Projenin 30milyar $ oldugunu varsaydigimizda bu para ile Turkiye ve Istanbul icin daha iyi ne yapilabilecegini tartisalim. Fikir uretelim. Paramiz yok, battik , bittik, rant var v.s. dusunceler bana gore gercekci degil. projenin bir ayagi anadolu otoyolu ve 3. kopru. trafigi rahatlatacak bir cozum. projenin diger ayagi yeni yapilacak konutlar ve yikilacak olan depreme dayaniksiz evler. belkide bogazin altina yerlestirilecek turbinler ve elektrik uretimi. bu proje gibi ya da cok daha guzel ve akilli projeler onumuzu acacaktir. Olimpiyatlarin Turkiye`de yapilmasini saglayacaktir. bir cok yatirim pesinden gelecektir. |
03-05-2011, 09:50 | #69 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Bakış açısında taraflılık eksiği.
Alıntı:
Sonra trakya topraklarının bu bölgedeki taban suyunun 25 mt kanala drene edilerek yaşanacak kuraklığın bedeli kanalın ekonomik getirisinin çok üstünde çevre zararlarına yol açacağını düşünmemek en büyük rant cambazlığı ile açıklamak bence inasan onura yakışmıyacak suçlardan daha beteri olduğunu anlamamak için büyük bir aczin içinde olmaktan öte bir duyguyla açıklanamaz. Sizi sağ duyuya davet ederek dış dayatmaların içteki yönetim yandaşlarının bu seçim arifesindki gündemi meşgül ederek halkın temiz oyları üzerindeki kirli emellerine hizmet eden bu çılgın projeye yalakalık eden anlayışınızı kınıyorum. |
|
03-05-2011, 10:38 | #70 |
Ağaç Dostu
|
Evet "Kanal Projesi" maliyeti 30 milyar $, çevreye verilecek zarar ve ekolojik dengenin bozulması ile çıkan maliyet kaç trilyon $ acaba ? Projeyi destekleyen ve mali yardımı yapan kim, ona bakmak lazım. Türkiye'ye ne derece faydası var, İstanbul'da yapay ada kimlere fayda sağlayabilir, elalem boş durmuyor Avrupa ve Amerika çok faal çalışıyor! |
03-05-2011, 11:17 | #71 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sağlıklı düşünüldüğü zaman bir noktada uzlaşmamak mümkün değil. Bu platformda görüş bildiren herkes yuttaşlık bilinci içinde bu ülke için en iyisi ne ise onu istiyor. Bilinçli veya bilinçsiz olarak bazı sapmalar olduğu zaman da feveran ediyor. Bu eleştirilere kulak vermek lazım. Hiç kimse salt eleştirmek için eleştirmiyor. Altmış yıldır bütün yatırımlar ağırlıkla Marmara Bölgesine yığılmaktadır ve artık nerede ise tüm Marmara' da kıymetli tarım arazileri ağır sanayi tesislerinin istilasına uğramış, Ergene nehrinin kirliliği tüm Trakya' ya zehir saçmaktadır. Istanbul son kırk yıl içinde 2,5 milyondan 13 milyona fırlamıştır. Bu nüfus artışı doğuma dayalı bir nüfus artışı değil herhalde. Kanal' dan vazgeçtik gelin bu parayı 3. Köprü vb. gibi hala Istanbul bazlı ve hala Istanbul' u cazibe merkezi kılıp nüfus artış hızını körükleyecek yatırımlara yöneltmek Sn. Şevket Kazan' ın eleştirilerini gündemden düşürmeyecektir. Anadolu Istanbul' a boşalmaktadır. Bunun yanında yaratacağı doğa katliamı ve Istanbul' un akciğeri ve su deposu olan Kuzey İstanbul' uda elden çıkarmayı kabul etmek ismi agaclar.net olan bu forumun kuruluş felsefesine terstir sanırım. Gelin bir uzlaşma ortamı yakalamışken yurt kalkınması için ne yapabiliriz onu tartışalım. Tarım ve hayvancılığımızı tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz. Uluslararası tekellerin elinden şeker ve tohum gibi stratejik kaynaklarımızı nasıl tekrar geri alabiliriz, özellikle Anadolu insanının geçim kaynağı olan hayvancılığı tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz. Buna bağlı yatırımlarla Anadolu' daki işsizliği nasıl çözeriz, Anadolu' yu tekrar nasıl cazibe merkezi haline getirebiliriz ona bakalım. Istanbul' da yapılabilecek tek şey bugünki varolan nüfus yapısını koruyarak veya Anadolu' nun tekrar cazibe merkezi olması nedeniyle azaltarak, çarpık kentleşmenin getirdiği aksaklıkları giderip alt yapısını ve depreme dayanıksız yapıları hızla yenilemektir. Istanbul' dan tarnsit geçen uluslararası TIR ve nakliye araçlarını Istanbul topraklarına hiç sokmadan üç tarafı denizle çevrili Istanbul' da hangi güzergah cazipse RO-RO ile by-pass edelim. Şehir içi trafiği rahatlatmak için Marmaray' ın yanına ikinci tüp geçitide yapalım ama bu geçişler sadece Istanbul' u rahatlatmak için olsun. |
|
03-05-2011, 12:01 | #72 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
kimseyle tartismak istemiyorum, bu yuzden yazdiklarimi sildim |
03-05-2011, 12:53 | #73 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
panama ve suveys kanallarinda bu is nasil yapiliyor? orada yillardir sistem calisiyor, ekolojik degisimler simdiye kadar kendini gosterirdi diye dusunuyorum. kanal istanbulda`da benzer yontem uygulanirsa dogal su akisi en aza indirilebilir belki,ya da baraj kapaklari gibi hareketli kapaklarla gemilerin buyuklugune gore kanal derinligi yer yer dusurulebilir. Hidrolik sistemlerle bu isi cok kolaydir. |
03-05-2011, 13:03 | #74 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 24-04-2011
Şehir: konya
Mesajlar: 48
|
kazanlık kardeşim boşver kimseyle tartışmaya girme bence. çünkü insanlar siyasi açıdan düşünüyorlar. iktidardaki partiyi sevmedikleri için türkiye ne kadar büyürse büyüsün görmezlikten geleceklerdir. |
03-05-2011, 14:42 | #75 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Aslında, bizim gelecekteki kanalımıza benzer bir kanal dünya üzerinde var: Korint kanalı. http://tr.wikipedia.org/wiki/Korint_Kanal%C4%B1 Korint kanalını örnek alıp, biraz da Google Earth'a bakıp kafayı çalıştırırsak; 1.Bizim kanal hiç sağa sola sapmadan dümdüz giderse bu kanalın yaklaşık 9 -10 katı uzunluğunda olacak. Yani yaklaşık 55-60 km. 2.Gemiler geçsin diye zaman zaman 170-200 metre aşağıya kadar kazmak zorunda kalacağız. 3.Yok kazmayı da bu kadar da dibe vurmayalım dersek, onbinlerce ton ağırlığındaki gemileri havuz sistemleri ile beş on kere, 150 metre yukarılara çıkarıp indireceğiz. Malum biraz engebeli bizim buralar. 4.Olur da gemi sahiplerini bizim kanaldan geçmeye ikna edersek kanalın genişliği 45-50 metre arasında olacak. Hani petrol tankerleri falan sürüne sürüne geçsin diye. 5.Hadi adamları ikna ettik, bir geminin bu kadar mesafeyi geçmesi 3-4 saat süreceği için günde en fazla 6-7 gemi geçebilecek. Dolayısıyla, bizim kanalı iki yönlü yapıp en az 100-110 metre genişliğe çıkmamız gerekecek. 6.Mazallah ABD'de bu işi Montrö anlaşmasını aşma olanağı olarak görürse bize "Abiler ben buradan uçak gemilerimi de geçiririm, ama siz de her bir kulvarı en az 85-90 metre yapın." der mi, der? Bu durumda bizim kanalın genişliği çıkar nı 200 metreye? Çıkar. İyi ihtimalle 500 ila 750 milyon metreküp taş ve toprağı atacak bir yer bulmamız gerekli? Hadi bunları Marmara denizine sallarız, nasıl olsa Marmaray'dan alışıktır Marmara. Peki İstanbul'a su sağlayan Terkos Barajı'na gelen dereleri falan ne yapacağız? Bence bunlar içinde Çılgın Kanal üzerinden dere ve nehir yatakları yaparız. Olmadı kaparız Terkos Gölünü, Araplar gibi Karadeniz kıyısına tuzlu sudan tatlı su üreten devasa sistemler kurarız. Tamam biraz maliyetli ama nasıl olsa bu millet parayı bayılmaya alışık. Buna da alışırlar. Hatta, Çılgın Kanalı geçmek için nasıl olsa sağa sola düzinelerce köprü yapacağız. Koyarız bunlara da gişeleri, kırarız parayı vallaha. İş gene kaldı finansman bulmaya. Hişt Maliye Bakanı kardeşim, şu benzine bir 9 kuruş daha zam yapsana, Çılgınlık yapıyoruz burada engellemeyin bizi, ne demişler hep destek tam destek. Not : Türkiye'de benzinin litresi 2 EURO, Bulgaristan'da kaçadır acaba Merak ettim bak şimdi. |
03-05-2011, 15:06 | #76 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
Panama Kanalı’nın çevreye etkilerini bilmiyorum ama Süveyş Kanalı yüzünden Akdeniz'e Kızıldeniz'den bazı istilacı balık türlerinin geldiğini duymuştum. Yine de kanalı destekliyorum. Bu tür extreme projelerin ülkelere -bi nevi insanların spor yapması gibi- fayda sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca şaka gibi anlatılan kanal ölçülerini gayet ulaşılabilir buluyorum. Başbakanın çıkan toprağı nereye atacaklarıyla ilgili bir fikri var. Sönmüş taş ocaklarını çevreye kazandırmak için bu çıkan toprakları o bölgelere taşıyacaklarmış. Planlanan proje tek kademeli yani Panama Kanalı gibi in çık olmayacak. Kimilerine göre imkansız bir şey herhalde, izleyip göreceğiz. ABD’den en çok korkan hükümetin akp olmadığını biliyorum o sebeple de içim rahat. İma edilen şeyler beni hiç rahatsız etmiyor. Muhalif olmak kolay birşey gerçekten. Oecd raporları gibi hükümetin aleyhinde veya lehinde birçok haber, araştırma bulmak mümkün. Bütün bunlar insanın neyi görmek isteyip istemediğiyle ilgili. Bugün en pahalı benzini kullanıyoruz değil mi? Ama her nedense bu pahalılıktan yakınan, muhalefet eden kesim gelir seviyesi en yüksek semtlerden bölgelerden çıkıyor.. (istisnalar vardır muhakkak.) Belki de kemalistler hatayı kendilerinde aramaya başladıklarında (Cumhuriyet tarihinde görülmemiş birşey!) neden fakir kesimin kendilerini tercih etmediğini idrak edecekler. (Aziz Nesin’in Türk Halkı hakkında ulaştığı sonuca varmazlar umarım.) Kemal Kılıçtaroğlu bu özeleştiriyi yapabilmek adına doğru tercih! Başarılar dilerim kemalistlere! Kendilerini ikna etmek gibi bir niyetim yok tabi. Mümkün olmadığını biliyorum çünkü. Her bi şeyin en iyisini en doğrusunu en çağdaşını onlar bilir bu ülkede… |
03-05-2011, 15:27 | #77 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
75. mesajdaki bu kadar laubali bir yazidan sonra cevap vermezdim ama neyse, madem sarp99 kardes merak etmis ,, soyleyeyim,benzinin fiyati 1, 23euro/litre,, evet evet, dogru goruyorsun 1,23 euro. LPG nin litreside 0,64 euro. faizlerde daha dusuk, etin kilosu 4-5 euro civari. yanliz bir sorun var , ortalikda insanlar yok, 8milyon insanin 3 milyonu calismak icin avrupaya gitti. ayda 100euro gonderiyorlar ailelerine, masraf olmasin diye 1-2 yilda bir cocuklarini goruyorlar. ucak yerine otobusle yolculuk yapiyorlar. trenler en fazla 2 vagon. otobusler bos, en fazla 2 cocuk yapiyorlar. nufus yasli, cogunluk emekli, bu manzaranin sebebi tabi ki issizlik. kalifiye adam bulamiyorsunuz. hepsi avrupada calisiyor. avrupa para verdide otobanlar yeni yollar yapildi. orman, doga, yesillik diyorsaniz gani. yemyesil memleket. sokaklarda o kadar cok meyve agaci varki meyveler dokulup yollari kirletiyor. ama bu guzelligi gorecek insanlar is bulamadiktan sonra , ailelerini gecindiremedikten sonra, gecim korkusuyla 35 yasindan sonra tek cocuk sahibi olduktan sonra avrupaya calismaya gidip geri gelmedikten sonra bu guzelliklerin ne anlami var.? kanalistanbul Turkiye`nin gucunu gostermek acisindan yerinde bir proje. tatli-tuzlu su meselesi mutlaka akilci cozumlerle cozulecektir. Turkiye eskisi gibi degil . hayal ediyor uyguluyor. |
03-05-2011, 16:17 | #78 | ||||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ben 71. nolu mesajı sizin tesbitiniz üzerine yazmıştım. Alıntı:
Bizim Kanal' a alternatif olarak Samsun-Ceyhan boru hattımız var, gerekirse bir tanede Saroz körfezine uzanan bir boru hattı yapılarak petrol taşımacılığı boğazların üzerinden tamamen kaldırılabilir. Haksız mıyım? Düzenleyen Sarıcan : 03-05-2011 saat 18:36 |
||||
03-05-2011, 18:29 | #79 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Sanırım boşa kürek çekiyoruz, ortaya konulan bir teze karşı anti-tez konulacağına yok kemalistsin(ne demekse bir de açıklasalar), yok şu gazeteyi okuyorsun ve benzeri peşin hükümlü, kerameti kendinden menkul ne idüğü belirsiz laflar. Hala şu projenin topluma getirisinin ne ve olacağına dair bir analiz kırıntısı bile yok. Nasılsa proje yapmak bedava ben de birkaç projemi ortaya atayım: Çılgın proje 1: "İki sene içinde dağları delip tren ile güneye ineceğim. Türkiye'nin Alanya, Manavgat,Antalya, Finike, Fethiye gibi Türkiye'nin sebze ve meyve cennetlerini tren ile kuzeye ve doğuya bağlayacağım. İstanbul Antalya arasındaki kamyon trafiğini sıfıra indireceğim ve hatta İstanbul-Antalya arasında çift katlı yataklı vagonlar koyacağım, isteyen arabasını da trene koyabilecek, akşam yatıp sabaha Antalya'da olacaksınız.". Maliyet 7-8 Milyar USD Çılgın proje 2: "Bundan sonra doğa ile barışık yaşamak ve çevreye verdiğimiz zararı azaltmak ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için evlerinin çatısına güneş enerjisi projesi yapanların proje maliyetinin yarısını hibe olarak vereceğim.". Maliyet 15-20 milyar USD Çılgın proje 3: "Bundan böyle Çinekop ve Sarıkanat avlayanları hapse atacağım. Bundan sonra halkıma lüfer de yedireceğim.". Maliyet sıfıra yakın. En Çılgın proje: "Genetiği değiştirilmiş ve F1 tohumları yasaklıyorum bundan böyle sadece geleneksel tohumlar ile üretilmiş gıdalar satılabilecek.". Maliyet sıfır. |
03-05-2011, 20:09 | #80 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
Alıntı:
bu kanal halkımızın ve ülkemizin ne işine yarayacak, aranızda bilen varsa yazabilir mi? Kanalı, yerinde bir proje olarak değerlendiren arkadaşlarımızdan cevap bekliyorum. çok iyi olur gibi havada cümleler kullanmazlarsa sevinirim. |
|
03-05-2011, 21:01 | #81 | ||
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 23-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 63
|
Panama kanalı Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanusu birbirine bağlar. Süveyş kanalı ise Akdeniz ile Kızıldenizi birbirine bağlar. Hal böyleyken çılgın proje Kanal İstanbul'un dünyadaki diğer kanallarla kıyaslanması pek mantıklı değil. Alıntı:
Spor ? Alıntı:
|
||
03-05-2011, 22:16 | #82 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
Alıntı:
Ekonomik büyüme parametrelerinin ne olduğunu biliyor msusun? Galiba sana göre ülkedeki zengin sayısı ekonomik büyümeyi gösteriyor. Ülkenin önde gelen 1000 şirketini bu değerlendirmenin dışında bırakırsan büyüme dediğin şey ne olur aceba ? şirket büyüdüğünde ülke mi büyümüş olur? Ben Türkiye'nin enbüyük holdingine bağlı şirketinde beyaz yakalı personel olarak çalışıyorum, fazla mesailerimin 4 yıldır ödenmemesiyle büyümeye katkım olmuş mudur ? |
|
03-05-2011, 22:28 | #83 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sayın Gossip, Kanal-İstanbul'un ne işe yarayacağını sormuş.Bence,her fani gibi Sultan 1.Tayyip adını tarihe yazdırmak istiyor.Herhalde Taliban türü tarihe geçme kendisini pek tatmin etmedi, şimdi daha büyük düşünüyor.Bu nedenle 'Kanal Projesini' destekliyor,projenin daha da çılgınlaşmasını, Trakya yerine Ordu-Adana hattından geçmesini teklif ediyorum.Coğrafi,siyasi, ekonomik,sosyal sonuçlarını bir düşünsenize,değil tarihe geçmek, tarih yazılır tarih... |
04-05-2011, 07:59 | #84 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
dunyadaki benzer kanal projelerindeki durumu sormak istememin sebebi onlarin cevreye nasil bir etkisinin oldugunu anlamaya calismakti. deniz seviyelerindeki kot farklari, tuzluluk, istilaci balik, tatli su drenesi, v.s. Bunlardan ornek alinabilir, daha iyisi yapilabilir, Sn. Sarican`dan alintidir ``Gelin bir uzlaşma ortamı yakalamışken yurt kalkınması için ne yapabiliriz onu tartışalım. Tarım ve hayvancılığımızı tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz. Uluslararası tekellerin elinden şeker ve tohum gibi stratejik kaynaklarımızı nasıl tekrar geri alabiliriz, özellikle Anadolu insanının geçim kaynağı olan hayvancılığı tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz. Buna bağlı yatırımlarla Anadolu' daki işsizliği nasıl çözeriz, Anadolu' yu tekrar nasıl cazibe merkezi haline getirebiliriz ona bakalım. Istanbul' da yapılabilecek tek şey bugünki varolan nüfus yapısını koruyarak veya Anadolu' nun tekrar cazibe merkezi olması nedeniyle azaltarak, çarpık kentleşmenin getirdiği aksaklıkları giderip alt yapısını ve depreme dayanıksız yapıları hızla yenilemektir. Istanbul' dan tarnsit geçen uluslararası TIR ve nakliye araçlarını Istanbul topraklarına hiç sokmadan üç tarafı denizle çevrili Istanbul' da hangi güzergah cazipse RO-RO ile by-pass edelim. Şehir içi trafiği rahatlatmak için Marmaray' ın yanına ikinci tüp geçitide yapalım ama bu geçişler sadece Istanbul' u rahatlatmak için olsun.`` yukarida yazilanlarin hepsine katiliyorum. Istanbulun transit gecilmesi ve deniz tasimaciliginin yayginlastirilmasi fikri bile insanin moralini yukseltiyor. deprem gercegi goz gore gore geliyor ve hazirliksiz yakalanirsak milyonlar olebilir. benim butun ailem istanbulda yasiyor. deprem gercegide beni urkutuyor. Bu kanal projesinin BANA gore en onemli ayagi yapilacak yeni konutlarin dayaniksiz konutlarla takas edilmesi ve eskilerinin yikilmasi. daha sonra 3. kopru ve anadolu otoyol projesi. ve finans boyutu, proje kendini fazlasiyla odeyebiliyor. endiselerim ise tatli-tuzlu su akintilari ve icme suyu havzalari. Bunun disinda kalan rant, 1.Tayyip Sultan, montro anlasmasi, hepsi spekilasyon. Anlasma Allah`in emri de degil, Fizik kanunuda. Gozunuz yerse bozarsiniz anlasmayi , 100 yillik anlasma , Derseniz ki savas cikar, demekki bu proje sandiginiz kadar basit, gereksiz, sacma bir proje degil. bu projeyi tek basina su kanali olarak dusunmememiz gerekiyor. Baska dusuncelerle karsi cikiyorsakda elle tutulur sebepler olsun. ya da 71. mesaj gibi cozum onerileri arttirilsin. |
04-05-2011, 09:47 | #85 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Benim önerilerimin tümü Istanbul' un daha fazla şişirilmemesi, doğasına ve su kaynaklarına daha fazla zarar verilmemesi için yapılmış önerilerdi. Zaten boru hattı ve Istanbul' un deniz yoluyla by-pass edilmesi durumunda ne Kanal' a, ne de 3. Köprü' ye ihtiyaç kalacaktır. Böylelikle doğa katliamının önüne geçilecektir. Bazan projeler bedavaya gelse bile toplum yararı ve halkın sağlığı, karın ve paranın önüne geçmelidir. Şehirleşmek gökdelenler ve akıllı binalarda yaşamaktan ibaret değildir. Ben son haline yetiştim ama eski Istanbul' u yaşayanlar ne söylemek istediğimi daha rahat anlarlar. Anadolu yakasında sahile kıyısı olan her semtin plajının olduğu, Ömerli barajının suyunun içme suyu olarak kullanıldığı günler çok geçmişte değildir. Ama yanlış planlama ve şehirleşme ile bugün denize girmek için para harcayıp güneye gitmek zorundasınız. Yapılan büyük sitelerde mal sahibi olsanızda ödediğiniz aidatla ömür boyu kiracı olarak yaşamaya mahkum edilmiş durumdasınız. Buna birde içme suyunuzu şişe suyu olarak kullanmanız eklenirse Istanbul' un dokusu ve kültürü uzay üslerine dönüşmüş olacaktır. Ömrünü bu şehirde geçirmiş ve yoksulluk sınırının altında maaş alan emeklileri ve orta sınıf çalışanları uzaya mı göndereceğiz. Kentsel dönüşüm adı altında yapılan büyük sitelerden bu insanlara evlerinin karşılığında daire verseniz sitelerin aidatı bu insanların aylık gelirine denk veya daha fazla olmaktadır. Kentsel çözümleri düşünürken veya planlarken işin sosyal boyutunu da gözden kaçırmamak gerekir. Öbür türlüsü fakirin evini kamulaştırıp zengine peşkeş çekmek olur. Istanbul' un mevcut binalarının ve yerleşim düzeninin ıslah edilerek depreme hazırlık, kent içi ulaşımın rahatlatılması için Marmaray ve otomobiller için yeni tüp geçişi vazgeçilmez çözümlerdir ve ne yazık ki geç kalmış çözümlerdir. Buna paralel olarak deniz taşımacılığını güçlendirmek elbette her zaman Istanbul' un vazgeçilmezidir. Yaşım gereği 1. Köprü tartışmalarını yaşamış bir insanım. 1. Köprü tartışmaları yapılırken de çözüm önerisi köprü yerine tüp geçitti. Şayet bu alternatif zamanında değerlendirilmiş olsa idi TEM civarındaki doğa katliamı yaşanmamış olacaktı, Istanbul belki bu kadar kalabalıkta olmayacaktı ve Istanbul Metro' su belkide bugün tamamlanmış olacaktı. Hala Kuzey Istanbul' u perişan etmek ve zaten yetersiz olan su kaynaklarını bitirmek pahasına bu ısrar niye? Istanbul' da deprem olmasına gerek yok, İSKİ şehre bir ay su vermesin yaşanacak deprem 9 şiddetinden daha büyük hasarlar bırakır. Ömerli barajı güneyden kuşatılmış vaziyette ve havza hergün kirlenmekte, bunu birde kuzeyinden kuşatırsanız işte o zaman Istanbul' un haline acırım ama iş işten geçmiş olur. |
||
04-05-2011, 11:22 | #86 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
Alıntı:
ama depreme dayaniksiz binalarin ``GUZELLIKLE` yikilip yerine saglamlarinin yapilmasina ve depremde can kaybinin azaltilmasina bir faydasi olmaz. bu proje kesilen agaclarin binlerce katinin istanbul ve butun anadoluya dikilmesine on ayak olabilir. |
|
04-05-2011, 11:54 | #87 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Orta tabakayı yapacağınız gökdelenlerde ve aidatı kiradan yüksek olan konutlarda nasıl yaşatacaksınız. Bu insanları ne yapmayı düşünüyorsunuz. Zaten kentsel dönüşüm projeleri hep "GÜZELİKLE" yıkılıp yerine gökdelenler yapılıyor. Burada yaşayan yerleşik halkın yüzde kaçı o sosyal çevrede barınabiliyor. Yok pahasına ellerinden alınan evlerin yerine bu gökdelenlerden daire verseniz, insanlar bu dairelere ait aidat bedellerini ödeyemezler. Rahatlıkla onlarda aldıkları parayla yaşayabilecekleri yere gitsin diyebilirsiniz ama biz işte bundan kaybediyoruz. Bir İngiliz dört kuşak önceki dedesinin yaşadığı yerde doğuyor ve yine orada ölüyor. Biz terörü önlemek için insanları topraklarından koparıp başka yerlere göçe zorluyoruz. Hasbelkader 30-35 yıl çalışıp alnının teri ile bundan 30-40 yıl önce Istanbul şehir merkezi veya eskiden varoş şimdi şehir içinde kalan yerden aldığı evini kentsel dönüşüm adı altında kamulaştırıp insanların elinden alıyoruz ve emekli maaşı ile gökdelende yaşa veya ömrünü geçirdiğin bu evden defol git diyoruz. Bu projelerin sosyal ayağı hiç yok mudur? Sizce herşey para mıdır? Parası olan mı yaşamalıdır? Yaptığınız projelerle Kuzey Istanbul' un doğal dengesini bozarsanız, Anadolu' ya dikeceğiniz ağaçlar Istanbul' u kurtarmaya yetmez. |
|
04-05-2011, 15:08 | #88 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
Istanbul`da herkez varoslarda yasamiyor, herkezde kalkip aidati 1000lira olan sitelere yerlesmeyecek, zaten isteselerde muhtemelen olmaz. Adaletsizlikler olabilir. herkeze kendi evinin karsiligi verilmeyebilir. belkide fazlasi verilir. dagitimi ben yapmayacagim icin adalet sozu veremem (-; ancak projenin cikis noktasi cok onemli. Istanbul`un yeniden yapilandirilmasi. Benim evim Tuzla`da . evimin karsisindaki bircok site 99 depreminde duvarlari catladi. boya ve siva ile kapatip bir cogu el degistirdi. Bu insanlarda sitede yasiyor ve aidat oduyor. bu insanlara daireni daha saglam olan su daireyle degistirelim, evinde bogaz kiyisinda olsun denirse bir cogu degistirir herhalde. ya da hakkini baskasina satar. bugunden kestirmek zor. en azindan depreme dayanikli bir konutta oturur. Goc meselesine gelince , is olmazsa goc olur, para olmazsada is olmaz, demekki goc olmamasi icin para gerekiyor, kisa vadede bu proje Istanbul`a gocu arttirabilir. ama 30milyar yatirimin 300milyar getirisi olacaksa, depreme dayanikli evler yapilacak ve trafik azalacaksa, yeni ve akilli projelere zemin hazirlayacaksa neden olmasin. bunlarin getirisi yeni yatirimlari getirir. Olimpiyatlar neden konyada , adana`da aydin`da yapilmasin? Bir olimpiyat projesi kanalistanbul`dan nukleer santralden asagi maaliyeti olan bir proje degil, deli paralar harcayip kisa vadede parasini oduyor ve yapilan yollar, oteller, havaalanlari yaniniza kar kaliyor.universiteler arasi olimpiyatlar yerine gercek olimpiyatlara, kupa karsilasmalarina, fuarlara yani dunyanin gozu kulagi kilitlenen projelere imza atiyorsunuz. resmen sinif atliyorsunuz, kulvar degistiriyorsunuz. ama butun bunlari basarabilmek icin gercekten cilgin projeler gerekiyor. dunyaya reklam gerekiyor. gozdagi vermek gerekiyor. cevre konusunda hic kimsenin doganinda, cevreninde tatli suyununda ormaninda ana....a..#$%@ dedigini zannetmiyorum. herhalde bu konularda dusunuluyordur. 100 yil once bile projelendirilen projeyi cevreciler muhendisler gelistirmistir. Kimsenin kanaldan gecen gemilerden para alma niyeti yok anladigim kadariyla. sadece yeni yapilanma ile degerlenme soz konusu. cevreye zarar veriyorsa yaparsiniz bir baraj kapagi kapatirsiniz. Eskisehirin meshur boklu deresinin cevresi bile kat kat degerli. artik islah edilmis galiba, emege saygizislik etmek istemem. Bu projenin tek elestirilebilecek tarafi tatli su rezervlerine olan etkileri olabilir. bu konuda ki endiselere katilirim. |
04-05-2011, 19:00 | #89 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Mesajınızda sorularımın tamamına yakın cevaplar var aslında. İsterseniz mesajlarınızda bold yaptığım yerleri teker teker tartışalım. Bugün kentsel dönüşüm için sadece varoşlar değil Istanbul' un tarihi yarımadası ve bu tarihi dokuda yüzyıllardır yaşayan insanlarında yerinden oynatılması tartışılıyor. Bu söylediğiniz şey Tuzla' da kimseyi rahatsız etmez ama örnek olsun diye söylüyorum, Beşiktaş' ta herkesi rahatsız eder. (Bu örnek tamamen farazidir. Sadece tarihin korunması adına örnek verilmiştir.) Oradaki tarihi Balıkçılar Çarşısı ve civarı şimdiki yeni yetme zenginlere çok salaş veya hemen yıkılıp yerine gökdelenler dikilmesi gereken yerler olarak görülebilir ama orada yaşayan bir balıkçı için bir ömür vardır ve para ile satın alamazsınız. Alırsanız zorla alırsınız, o zamanda o insanın kahrından öleceğini peşinen kabul etmiş olursunuz. Eski Türk filmlerinde seyretmişsinizdir. Müteahhit bütün mahalleyi satın alır ama huysuz bir ihtiyar mahallenin ortasındaki bahçeli evini satmak istemez. Çünki ihtiyar için orada bir tarih gömülüdür ve parasal karşılığı da yoktur. Sonunda mafya bozuntuları gelir ve bilinen son gerçekleşir. Ama devlet dediğin şey mafya değildir, yaptığı her işin sosyal boyutunu düşünmek zorundadır. Devlette adaletsizlik olamaz ve bu adalet dağıtımı kişilere bırakılamaz. Görevlerin geçici olduğu yönetimlerde kefaletle iş yapılamaz. Dağıtımı siz yapmayacağınıza göre kimin adaletine güvenerek bu projeye kefil olabiliyorsunuz. Böyle bir konu halka danışılmadan hayata geçirilebilir mi? Kısa vadede Istanbula göç olacağını peşinen kabul ediyorsunuz. Bugün 13 milyonda kilitlenen Istanbul' u yarın 23 milyon olunca nasıl başedeceksiniz. Yoksa yatırımlar Konya' ya Adana' ya, Aydın' a ve Istanbul ve bir kaç tane yatırım yığılmasına uğramış il hariç bütün Anadolu illerine dağıtılsın. İkinci köprü yapılırkende hiç kimse doğanın bu kadar talan edilmeyeceğini söylüyordu. Bugün Ömerli Havzası' nın etrafını Sultanbeyli' den tutun Sarıgazi, Çekmeköy, Alemdağ' dan tutn Beykozun arka sırtlarına kadar nasıl talan edildiğini ve su havzasının nasıl bir tehlike altında olduğunu bir inceleyin isterseniz. Bunların hepsi 2. Köprü' den sonra olan gelişmeler. Nüfus 7 milyonlardan 13 milyonlara taşındı. Sonra birde müthiş bir öneride bulunmuşsunuz, şaşırdım kaldım doğrusu. Şaka yapmadınız değil mi? "cevreye zarar veriyorsa yaparsiniz bir baraj kapagi kapatirsiniz." Açtığınız Kanal' ı mı kapatacaksınız. Ben özel sektörde yıllarca yöneticilik yaptım. Eğer yeni bir yatırım için fizibilite yapıyorsanız, sonuç olarak "baktınızki fabrika zarar ediyor, kapısına kilidi vurursunuz." gibi bir cümle sarfederseniz işvereniniz sizi ne yapar bilemem. İşte o zaman ben bile kurtaramam sizi. Eskişehir' e son değişimden sonra hiç gitmedim ama merak etmiyor değilim doğrusu. Sizin boklu dere dediğiniz Porsuk çayının eski halini hayal meyal hatırlıyorum ama Sn. Yılmaz Büyükerşen' den her aklı başında siyasetçinin öğreneceği çok şey olsa gerek. Yapılanları internet üzerinden gördüğüm kadarı ile biliyorum ama bu çalışmalar yapılırken Eskişehir' den sosyal adaletsizlik konusunda en küçük bir eylem duymadım. Ben mi yanılıyorum. Kimsenin evi buldozer veya kepçelerle başına yıkılmadı diye biliyorum. Eskişehir' li üyelerimiz varsa ve olumsuz taraflarını biliyorsa lütfen yazsınlar. Olumlu taraflarını zaten medyadan izleyebildiğimiz kadar izledik. "Bu projenin tek elestirilebilecek tarafi tatli su rezervlerine olan etkileri olabilir. bu konuda ki endiselere katilirim" Bu projeye karşı çıkışın anafikrini yine siz yazmışsınız zaten. Istanbul ve çevresinin bugünki halinden daha fazla talan edilip çevreye zarar verilmemesi, Kuzey Istanbul' un korunması, Istanbul' da yatırım ve nüfus yığılmasına son verilmesi. Yoksa gelişen bir Türkiye için finansmanı da sağlanabiliyorsa en büyük projelerin hayata geçirilmesi hepimizin idealidir. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olamaz ilkesi temel inancımızdır. Şu anda yapıcı bir tartışma içinde olduğumuz için Kemalizm' e dil uzatan arkadaşa bir şey yazmıyorum. Ama eğer ısrar ederse her zamanki yaptığım gibi onu Neyzen Tevfik' e havale ederim. Gerekli cevabı o verir. Bu memleket için olumlu iş yapan herkese yaptığı iş için teşekkür etmeyi bilmek lazım. Ben IMF konusunda nasıl teşekkür ediyorsam, bugün üzerinde binlerce oyun dönmesine rağmen elimizdeki kırık dökük bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz insana teşekkür de istemiyorum (Onun buna ihtiyacı yok çünki), dillerini tutsunlar yeter. |
|
04-05-2011, 20:08 | #90 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
Sn. Sarican, Endiselerinize katilmamak elde degil. Ranttan tutun cevreye, tatlisu kaynaklarindan tutun Istanbul nufusuna. ben bahce duvari yaparken bile komsuma sorarim.ama 15milyon Istanbulluyu ya da 75milyon Turkiye`yi Hic kimseyi uzmeden kirmadan hangi projeyi gerceklestirebilirim. ?bu kadar otoban, demiryolu, santraller, kultur merkezleri nereye nasil yapilabilirdi? Madimak oteli muze yapilmis galiba, ya ben karsi ciksaydim, o zaman ne diyecektiniz, kebapci mi kalsaydi yani? Sizce bu mumkun mu?Herkezin hem fikir oldugu bir proje? |
|
|