21-12-2009, 19:50 | #1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
GDO konusunda kafa karışıklığı
bunları yemeye cesaret edebilirmisiniz) |
21-12-2009, 19:52 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
hayret |
21-12-2009, 19:54 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
bunları heralde ekolojik dengenin ürünü |
21-12-2009, 19:56 | #4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Türkiyede böyle şeyler yok |
21-12-2009, 20:22 | #5 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bunların GDO ile, dahası Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları ile ne ilişkisi var? |
22-12-2009, 14:10 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Öğrenmeye çalışıyom bende |
22-12-2009, 14:35 | #7 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Fotoğraflarını yayınladığınız ürünlerin ne GDO'lar ile ne de hukuk ve politikalar ile ilgisi var. Bunlar, bir şekilde başka bir şeylere benzeyen ya da doğal veya kalıplama ile başka şekillere benzetilmiş ürünler. Genetiği değiştirilmiş ürünler herhangi bir şekil değişikliğine yol açmazlar. |
22-12-2009, 14:53 | #8 |
agaclar.net
|
Kalıplama ile başka şekillere benzetilmiş ürünler Bir kısmını buraya kopyaladım. Anlamlı olarak bir arada toplayamayacaksak, diğerlerini sileceğim. Belki, normal ama belli bir açıdan fotoğrafı çekilince, başka şeye benzeyen bitkiler de bir arada toplanabilir... |
22-12-2009, 15:14 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Yukardaki resimde armut, karpuz ve kalp şeklindeki ürünler hariç,diğer ürünlerin genetiğiyle oynanmıştır. buraya ben brokoli resmi koysam onada gdo suz dersiniz , ama karnıbahara karalahana geni aşılamışlardır. havucun rengi normalmi sizce. Yediğimiz domateslerin bile genetiğiyle oynanmıştır , soğuğa dayanması için buzul denizlerdeki balıkların geni eklenmiştir , çok ürün vermesi için domuz geni verilmiştir ,sonuç itibariyle oynanmıştır.hastalığa dayanması için bilmem ne geni ekliyorlar , ekliyorlarda ekliyorlar....... |
22-12-2009, 19:34 | #11 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Lahana, acur ve kabak da normal. Adamın elindeki patates, birden fazla kök bir araya getirerek yapılmış. GDO böyle bir şey değil. GDO'lu mısırı koçanında gördüğünüzde tam bir mükemmellik görürsünüz. Bunların GDO'lu olduğunu iddia ediyorsanız fotoğraflarını aldığınız yerlerden iz sürelim, bakalım ne çıkar |
23-12-2009, 17:59 | #12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Fotoğrafı aldığım yeri unuttum ) |
24-12-2009, 13:02 | #13 |
agaclar.net
|
Konu adını değiştirdim. Önerilerilerinizi yazabilirsiniz. Amacı tam anlatıyor mu emin olamadım. Bu konuyu silmeyi düşündüm ama biçimi değişmiş her bitkiyi, normalden büyük gördüğü her bitkiyi (yeterli bilgiye sahip olmadıkları için) GDO sananlara örnek olsun diye vazgeçtim. |
24-12-2009, 15:08 | #14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Şalgam ayrı bir bitkidir. |
24-12-2009, 15:10 | #15 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Alıntı:
|
|
24-12-2009, 18:17 | #16 | |
agaclar.net
|
Sadece sizin olduğunuzu düşünseydim, konuyu silerdim. Alıntı:
Şalgam suyu |
|
24-12-2009, 19:12 | #17 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
GDO'lu ürünleri, sebze ve meyvelerdeki şekil bozuklukları ya da benzer tuhaflıklar zanneden pek çok kişi var. Bu da GDO konusunun yanlış anlaşılmasına, hatta hafife alınmasına sebep oluyor. Maalesef, durum çok daha ciddi. |
25-12-2009, 11:41 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. MeyveliTepe, Düşüncelerinize hak vermemek elde değil. Ama kafa karışıklığı neden oluştu? Vatandaşın suçu mu? Bence hayır. GDO'lu olduğu kesin olan Soya ve Mısır'ı yıllardır reklamını yaparak sanki kansere çareymiş gibi bize yutturmadılar mı? Basının gücünü bazı firmalar kötüye kullanıp beyaz önlük giyen doktor görünüşlü kişiler sırf fluorid li diye iki katına satılan dişmacunlarını bize pazarlamadılar mı? Şimdilerde ise bu maddenin kansere neden olduğu açıklanmadı mı? Sanırım bu hile içeren örneklere herkes birkaç adet katabilir. Şimdi olay daha da tehlikeli boyutta seyrediyor. Ulusumuzun varlığı gıda ürünlerine yapılan dış etkiler ile kontrol altına alınmaya, belki de bağışıklık sistemimiz toptan yok edilmeye çalışılıyor. Babuna olayın da da İnsanların duygularını sömürerek alınan ve yurt dışına gönderilen kan örneklerinin de gen haritamızı çıkarmaya ve hangi tür gıdalara ve maddelere karşı savunma yaptığını hangilerine karşı yapamadığı hakkında test etmekte kullanıldığı yolunda söylentiler var. Milletimizi aydınlatma görevini yapması gereken kuruluşlar ise verdikleri çelişki yaratacak beyanlar ile halkımızı yeteri kadar aydınlatamıyorlar. GDO, Hibrit, Pestisit ve bunun gibi terimleri halka anlatmadıkları gibi, yasal düzenlemeler de durmadan değiştiriliyor. Adeta paranoya yaşıyoruz. Hangi gıdanın güvenli olduğunu kimse bilemez duruma geldi. Aklımız iyice karıştı. Basınımız da işin magazin yönü ile ilgilendiğinden bu konuda sağlıklı ve güvenli bilgi de alamaz olduk. Kötü niyetli ticariler ise bu karışıklığı fırsat bilip, halkın güvenini kazanacak sloganlar ile hileli gıdalarını pazarlama peşine düşmüş durumdalar. Bu işi hiçbir karanlık nokta bırakmayacak şekilde anlatacak yetkilileri bekliyoruz. Saygılar |
25-12-2009, 13:55 | #19 |
agaclar.net
|
Oğuz Karsan, dedikleriniz doğru... agaclar.net olarak bu kargaşayı düzeltmek için bu başlıkta yazdıklarımıza aldığımız tepkileri de yorumlamanızı rica ediyorum Hem öğrenme niyetinde olduğunu söyleyip, hem öğrenmeye çalışmamayı, sizin açıklamalarınızla mazur görürsek, var olan her şeyin geçmişe dönük bir mazereti olur ki altından kalkamayız. Boşuna uğraşıyoruz demektir... |
25-12-2009, 19:28 | #20 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Alıntı:
|
|
25-12-2009, 19:47 | #21 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2009
Şehir: samsun-Amasya-Antalya
Mesajlar: 245
|
Alıntı:
Ama yok diyorsanızki ; yarım doktor candan , yarım hoca dinden eder adamı , bizim bu foruma yazmak için ziraat fakültesi bitirmemiz gerekir.Gdo hahhındaki diğer başlıkları okudum ve , farkındaysanız yorum yapmayı bıraktım. Herkes her konu hakkında ,görüş telakki edebilmeli , uzaydan bi başlık açın ,orayada yazarım , fikir özgürlüğü Sayın oğuzkarsan olaya son noktayı koymuş. bu konu hakkında başka bir beyanım yoktur. |
|
26-12-2009, 01:40 | #22 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Sn.Oğuz Karsan, Haklısınız, sadece GDO konusunda değil, pek çok konuda bilgi kirliliği var. Toplum çok büyük bir oranda doğru bilgiyi net olarak alamıyor. Aslında doğru bilgi de veriliyor. Fakat o kadar çok her kafadan ayrı bir ses çıkıyor ki, doğru olan bilgi doğru olmayanların arasında kayboluyor. GDO özeline dönersek, toplumun bu konuyla kitlesel olarak ilk karşılaşması, yönetmeliğin çıkışını takip eden günlerde basında yazılanlar ve yapılan televizyon programları oldu. Bunlardan birini başından sonuna kadar izlemiştim. Hatta birini izlerken internet günlüğümüzde bir yazı yazmaktaydım. Bir an kendimi izlediklerimi naklen yazarken buldum. Bir - iki saatlik programda GDO doğru olarak da anlatıldı, ama konuşanların bazıları GDO taraftarıydı ve tamamen çarpıtarak anlattılar. Toplum da bunu izledi. Peki sonunda ne öğrenildi? "GDO diye bir şey var, bu iyi bir şeye benzemiyor. Tarım ürünlerinde oluyor." Hepsi buydu. Burada kimseyi suçlamamak gerek. Orada konuşanlar, olayı kendi açılarından anlatıp tartıştılar. GDO'ya karşı olan katılımcılar kadar GDO iyidir diyenler de kendi açılarından fikirlerini söylediler. Ne var ki, taraflar bilimsel doğrulardan hareket edip toplumun GDO'yu doğru değerlendirmesine müsaade etmeyecek çelişkili şeyler söylediler. Hatta, bir ilahiyat profosörünü de dini açıdan GDO'ları değerlendirsin diye bile çağırmışlardı. Adam, konunun ne olduğundan o kadar uzaktı ki, saçma sapan şeyler söyleyip laf çevirdi. Oysa konuyu biliyor olsaydı söyleyebileceği çok net şeyler vardı. Tam bir kaos yani. Bu yaklaşım her şeyde geçerli. O zaman da sonucunda buyük bir kafa karışıklığı doğuyor. Toplum, doğru bilgi ile doğru olmayanı ayırd edemez hale geliyor. Toplumun çok küçük bir kesimi ise, özellikle de yabancı kaynaklardan araştırma yapma imkanına sahip olanlar, konuyu merak da etmişlerse biraz araştırıp gerçeğe ulaşabiliyorlar. Ancak bu çok marjinal kalıyor. O programda, insanlar konuşurken arka plandaki büyük ekranda sürekli domates, hıyar vb. sebzeleri gösterip durdular. İnsanlar konuşmalardan net bir anlam çıkaramadılar ama, görsel hafızalarına bu sebzeler kazındı. Takip eden günlerde zerzevat satışları bıçak gibi kesildi. Oysa o sebzelerin GDO tartışmasıyla hiç mi hiç alakası yoktu. Tuhaf bir durum. Adına ister toplum psikolojisi deyin, ister sosyal mühendislik deyin. Bir toplumu kışkırtmak, aslında doğru cümlelerle yanlış anlaşılmasını sağlamak, başka şey söyleyip başka izlenim yaratmak vs. o kadar kolay ki. Yapılan da budur. Dikkat edin, bu sadece GDO konusunda değil, hemen her konuda böyle. İnsanlık tarihi, küçük ya da büyük böyle milyonlarca örnekle doludur. Sn.Şahin05, Sanıyorum yukarıdaki paragraflar sizin yanlış anlama şeklinizin de bir ifadesi olmuştur. Anlattığım sebeplerden dolayı bu doğal bir durum. Ama, yine toplumun marjinal kesiminden olarak ağaçlar.net'desiniz. Dahası cesaretle ne anladığınızı ifade ettiniz. Böylece bunları yazma, konuşma, fırsatı bulduk. Eminim, yapılan yayınlardan dolayı aklında sizin ilk düşündüklerinize benzer şeyler olan çok kişi vardır. Onlar için de bu başlık belki biraz toparlayıcı olur. GDO konusuna daha detaylı dalayım derseniz pek çok kaynak var. Yine geçenlerde bu konuyu biraz toparlayalım diye internet günlüğünde bir yazı yazmıştık. O yazıda verdiğimiz kaynakların bazıları Türkçe ve gerçekten öğretici. Fırsat bulur da bakabilirseniz eminim yararlı olur. |
|
|