agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-04-2006, 15:22   #1
Ağaç Dostu
 
bonsaisever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-08-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,775
Galeri: 48
Tehlikeli atıklar

İstanbul Tuzla'da toprağa gömülmüş yüzlerce zehirli varil bulundu. İçinde ilaç atıklarý olduðu belirlenen varillerde kanserojen madde tespit edildi.

Toprağa temas ettiði kesinleþen kanserojen maddenin suya da karışmışı olmasından endiþe ediliyor.

İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Tuzla'nın Orhanış beldesindeki boş bir arazide toprağa gömülü zehirli variller olduğu ihbarı üzerine harekete geçti.

Bölgeye giden ekipler kazılan bölgede 500 ila bin adet olduğu tahmin edilen variller buldu. Üzerinde ticari bir ünvana rastlanmayan varillerden örnekler alındı

Varillerin içinde kimya ve ilaç sektöründe kullanıldığı belirlenen kanserojen madde olduğu tespit edildi.

Tuzla'da incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Muammer Güler, suçluların mutlaka bulunacağını söyledi.

Yeniden toprak altına gömülen varillerin nasıl imha edilecegi, bilimsel çalışmalardan sonra kararlaştırılacak.

İstanbul Çevre ve Orman Müdürü Mehmet Emin Birpınar, "bize gelen bilgiler göre burada 500 ile bin civarinda varil var. Bu varilleri bertaraf etmenin maliyet ise 1 milyon dolardan fazla" dedi.

Toprağın altına yaklaşık bir yıl önce gömüldüğü tahmin edilen varillerin bölge halkı için tehlike yaratmasından endişe ediliyor.

Tehlikeli atıkları gömenlerin yakalanması için savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Alıntı : http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=168989

bonsaisever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2006, 14:48   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 03-04-2006
Şehir: pendik
Mesajlar: 34
Galeri: 5
500 varili gömüyorlar ve kimsenin haberi olmuyor.???

c.özdemir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2006, 10:53   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Bize mi soruyorsunuz sayın bakan!


Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'de 750 bin ton tehlikeli atığın ancak 30-35 bin tonunun bertaraf edildiğini belirterek, "720 bin ton nereye gidiyor" diye sordu.

İstanbul'un Tuzla ilçesinde bir araziye gömülen kanserojen madde içerikli varillerden sorumlu şirket için dün suç duyurusunda bulunuldu. Pepe, şirketin ismini söylemedi ancak 'ipucu' verdi: "Türkiye'nin ciddi sanayicilerinden. 50-100 bin dolar için metropolün zehirlenmesini göze alacak kadar paragöz, açgözlü."

12 milyonluk metropolün gündemine oturan zehirli varil skandalı, geçen hafta 'vicdan azabına dayanamayan' bir hafriyat işçisinin ihbarıyla ortaya çıkmıştı. Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarında, Orhanlı beldesine bağlı Değirmentepe mevkisinde yapılan araştırmada, kaçak olarak gömülmüş yüzlerce atık kimyasal madde dolu varil bulundu. İzmit Atık ve Atıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş.'de (İZAYDAŞ) incelenen kimyasal maddenin, zehirli bir kimyasal bilinen fenol olduğu anlaşılmıştı. İstanbul'da dün Tıbbi Atık Sempozyumu'na, ardından da Ulaşım, Taşımacılık ve Sürdürülebilir Çözümler Kongresi'ne katılan Pepe, şunları söyledi:


Yetkim yok: "Kocaeli'ndeki yerel gazeteler yazdı. Ben de söz konusu gazetenin genel yayın yönetmeniyle görüştüm. Ellerinde bu konuyla alakalı belge ve bilgiler olduğunu söyledi. Bugün de (dün) manşet yapmışlar. Konuyla alakalı şu anda birtakım duyumlarımız var. Suç duyurusunu savcılığa yaptırdık. Gerekli takibat yapılıp, failleri onlar ortaya çıkaracaktır. Ne bakanlığımın, ne bakanlığımın taşra birimlerinin böyle bir yetkisi yok. Bu iş artık yargıya intikal etti. Yargının yapacağı çalışma hepimizi aydınlatacak.


Bilgiler kesine yakın: Tuzla'daki variller bir ciddi fabrikanın sahibi, Türkiye'deki ciddi sanayicilerden birisinin. 50 bin, 100 bin dolar vermemek için 50 bin, 100 bin kişinin, koskoca metropolün zehirlenmesini göze alacak kadar paragöz, açgözlü bir adam... Henüz tam net olarak ifade edecek noktaya gelmedik ama elimizde son derece kesine yakın bilgiler var. Mahkeme tarafından bilirkişilerce tespit edilmeden isim vermem doğru olmaz. Daha ziyade tıp, sağlık sektörüyle ilgili atıklar olduğunu düşünüyor arkadaşlar.


Boğaz'da yemek parasına: Tuzla'daki olayda uygulayabileceğimiz ceza 'sadaka gibi', 'Beş on kuruş verirseniz kurtulursunuz bu işten gibi...' Tuzla'daki ancak şirkete 7.5 milyar lira ceza kesebiliyoruz. Yani Boğaz'da mükellef bir yemek ve garsona verilen bahşiş kadar. Ben buna 'sadaka' diyorum. Bu işin failleri beş-on kuruşla kurtulamayacağını bilmeli.


Biz uyardık, kaymakamlık yapmadı: İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Valilik aracığıyla daha önce Tuzla Kaymakamlığı'na yazdığı yazılar var. Bu yazılarda 'Bazı fabrikaların ÇED sürecini tamamlamadan üretime devam ettiği ve bunların ÇED süreçlerini tamamlamaları için gerekli uyarıları yapmaları, gerekirse faaliyetten men edilmeleri' istendi. Ama bunlarla ilgili gerekli işlem yapılmadı.


Ünlü bir firma da suyu kirletiyor: Olayın dehşetengiz tablosu karşısında herkes irkildi ve utandı, kızdı. Türkiye'de 750 bin ton tehlikeli atığın sadece 30-35 bin tonu, hadi bilemediniz 50 bin tonu bertaraf edilebiliyor. 720 bin ton nereye gidiyor? Nereye gittiğini Tuzla'da gördük. Ya toprağa gömülüyor ya da yeraltı sularının yerine boşaltılıyor. Tuzla'da bu, fabrika alanı dışında olduğu için tespit edildi. Bir de fabrikaların geniş alanları vardır, onları alanların içine gömerler. Bir kısmı yeraltı sularını çok vahşi bir şekilde tüketiyor. Trakya'daki organize sanayi bölgelerindeki yeraltı su seviyesi 15 senede 150 metreden 450 metreye kadar indi. Burada bir alarm var. Türkiye'nin her yerinde yeraltı sularına, jeotermal, termal kaynaklara karşı alabildiğine bilinçli bir tüketme var. Sanayileşmiş en büyük illerden birisinde de bir şirket, boşalttığı yeraltı suyunun yerine tehlikeli atık sularını basıyor.



Kaymakamdan yanıt
Tuzla Kaymakamı Fahri Keser ise, bölgede 15 fabrikanın ÇED raporu bulunmadığını, Çevre Müdürlüğü'nün bunlar için rapora gerek olmadığını açıkladığını söyledi. Keser, "Zehirli varillerle bu işyerlerinin ilgisi yok" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, varillerin sahibi sanayi kuruluşunun en ağır şekilde cezalandırılacağını açıkladı.



Yerel gazete 'şüpheli tesis'i ilan etti
Gazete: Unifar'ın
Kocaeli'nde yayınlanan 'Bizim Kocaeli Gazetesi', varillerin sahibi konusunda şüpheli firmanın Gebze'ye bağlı Şekerpınar beldesinde faaliyet gösteren Unifar Kimya Fabrikası olduğu iddiasını yazdı. Haberde, şirketin Pakmaya Firması'nın sahibi olan Pak Holding'e ait olduğu belirtilirken, 'fabrikanın genel müdürü Ferhat İlhan başta bütün çalışanların geçen cumartesi fabrikaya gelip depolardaki varillerin üzerindeki isim ve işaretleri kazıdıkları' öne sürüldü.


Unifar: Bİzim değil
Bizim Kocaeli'nin iddiası üzerine Unifar Kimya Sanayi A.Ş. şu açıklamayı yaptı: "Varillerin firmamızla hiçbir alakası yoktur. Unifar Kimya Sanayii A.Ş.'nin üretim yöntemlerinde, kanserojen özelliklere sahip fenol ve fenol türevleri üretimi hiçbir basamakta kullanılmıyor. Bu nedenle fenol ve fenol türevleri, hiçbir şekilde firmamızca, üretim amacıyla satın alınan veya ithal edilen bir malzeme değildir. Üretim aşamalarımızdaki ürünler, yan ürünler ve atıkları arasında da fenol ve fenol türevleri oluşmuyor.


Üretimimiz ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının kontrol ve denetimi altındadır. Kullandığı teknoloji ve üretim standartları açısından Türk ilaç sektörünün önde gelen kuruluşlarından olan tesislerimizde çalışmalarımız her zaman büyük bir sorumluluk anlayışı içinde yürür. Unifar Kimya Sanayii A.Ş. toplum sağlığına hizmet ederken, çevreye zarar vermemeyi, doğayı gelecek kuşaklar için korumayı temel öncelikleri arasında kabul eder."


Mahalleli: Şikâyetçiyiz
Fabrikanın yakınlarındaki 15 bin nüfuslu Mimar Sinan Mahallesi'nin muhtarı Zülfü Erdoğan ise "Mücadelemiz sonucunda fabrikanın arıtma sistemini geliştirdik. Ancak hâlâ bazı geceler amonyak kokusu yayılıyor. Hukuki mücadelemiz sürecek" dedi.

RADİKAL


malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2006, 10:56   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Çevreye saygı bir fantezi mi?

Çevre Bakanı Osman Pepe, cevabını kendisinin vermesi gereken soruyu bize soruyor: "Bu memlekette 750 bin ton zehirli atık kimyasal madde üretiliyor ama bunların en çok 50 bin tonu yasal ve bilimsel yollarla yok ediliyor, ya gerisi ne oluyor?"
Sahiden, ne oluyor?
Bir işçi vicdan azabına dayanamayıp ihbar etmeseydi, Tuzla'ya gömülen zehirli atıkların farkına bile varmayacaktık.
Farkına vardık da ne oldu? İki firma hakkında suç duyurusu var şimdilik. Gerçek suçlular saptansa ne olacak? Verilecek cezalar o kadar hafif ki, ceza demeye bin şahit ister.
Aslında, kamu sağlığını tehlikeye atmak suçunun belki de yeniden düzenlenmesi gerek. Halk sağlığını tehlikeye atanlar, gerçek kişilerin gerçekten zarar görmesi gerekmeden de üst sınırdan cezalandırılabilmeli.
Tuzla'ya o varilleri gömenleri düşünün... Kimse somut olarak o varillerden ötürü zehirlenmediği ve ölmediği veya ciddi zarar görmediği için varilleri gömenlere sadece para cezası verilebilecek.
Oysa bence kamu sağlığını tehlikeye atma suçunun bütün unsurları oluşmuş durumda. Yani, o variller o toprağa gömüldüğü anda suç oluştu, ayrıca birilerinin gerçekten zarar görmesini beklemeye gerek yok.


* * *

Maalesef ülkemizde çevre konuları bir avuç marjinal solcu kırıntısının takıntısı gibi algılanıyor.
Ancak ve ancak gerçek insanları etkileyecek meseleler ortaya çıktığında mevzi bir çevre duyarlılığı ortaya çıkıyor.
Bir örnek, Fırtına Vadisi'dir. Yöre insanı, Radikal'in yayını sonrası Fırtına Vadisi için seferber oldu.
Bir başka örnek Bergamalı köylülerdir.
Ve bakalım Tuzla halkı bu son varil hadisesine ne tepki verecek?
Oysa, salt bu son olay bile, Türkiye'de yönetimin ve şirketlerin çevreye ne kadar duyarsız olabildiğinin delili.
Belediyeden masummuş gibi bir hafriyat yeri istemek, sonra o çukura gizli gizli kimyasal atıkları variller içinde gömmek ve varillerin üstünü toprakla örtmek ciddi bir planlama işi.
Bu planlamayı yapan ve sonra da bu iğrenç operasyonu gerçekleştirenler de Türkler, Türk şirketleri.
Üç kuruşluk masraftan kaçınma uğruna insan hayatını tehlikeye atmak, doğaya kalıcı zararlar vermek...

Çevre meselelerine duyarsız kalındıkça ve Çevre Bakanlığı gereken yetkilerle donatılmadıkça başımıza daha böyle çok vaka gelecek.
Bizim Çevre Bakanımız, olanları engellemek ve suçluları yakalamak yerine onların yaptıklarını ve yöntemlerini bize anlatıyor.
Yok kuyulara, yer altı sularının çıktığı yerlere zehirli atıklar atılıyormuş, yok atıkların önemli bir bölümü bilimsel yollarla yok edilmiyormuş...
Madem elimizde ne kadar atık üretildiğine ilişkin bir bilgi var, o atığın ne kadarını hangi firmanın ürettiğine ilişkin veri de olmalı, öyle değil mi?
O zaman bu şirketlere teker teker atıklarını ne yaptıklarını sormak da gerekmez mi?
Bu soru sorulduğunda tatmin edici yanıt alınamıyorsa, o fabrikayı kapatmak başta olmak üzere çeşitli cezai tedbirler almak gerekmez mi?
Bu yetki yoksa Çevre Bakanı bu yetkiyi istemeli.


İsmet Berkan

Radikal

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2006, 21:44   #5
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
gelen bir mail:

Alıntı:
Sayın Yetkili,

Bu gün televizyonda haberleri seyrederken, sayın çevre ve orman bakanının, Tuzla'da bulunan atık maddelerden bahsederken, bu maddeleri tespit edebilecek bir sistemin olmadığını söyledi. Sayın bakanın ihtiyacı olan sistem mevcut ve İtalyan yetkililerinin verdiği isim ise GEFR'dir. Bu sistemi, eğer isterlerse Türkiye'ye getirebilirler diye düşünüyorum. Eğer ilgilenilirse, irtibat adresini verebilirim. Bu mesajı, yardımcı olabilmek amacıyla, sayın bakana direkt olarak gönderebilmek için, internette bakanlığın e-mail adresini aradım ama bulamadım. Siz de aynı konularla ilgileniyorsunuz, lütfen bu bilgileri sayın bakan'a ulaştırabilirmisiniz. Konu hakkındaki izahat aşağıdadır.

İtalyan askeri uçak ve uydu firması ilmi çalışmalarımı sürdürebilmem için İstanbul'a bir laboratuar kurmuşlardı. Bu laboratuar'da uydulara takılmak üzere bir sistemi projelendirdim. Bu sistem basit anlamıyla bir rilevatör sistemiydi. Bu gün bilinen rilevatörler sadece metalik malzemeleri tanıyabiliyorlar. Halbuki bizim yaptığımız her türlü malzemeyi tanıyor, DNA'yı tanıyor, bu nedenle de canlıları bir diğer benzerinden ayırt edebiliyor. Firmanın mühendislerini çağırdım ve bunun tatbikatını İstanbuldaki laboratuarda yaptım. Daha sonra, kuvvet komutanlarının da bu tatbikatı görmek istediklerini, ancak hep beraber Türkiye'ye gelemeyeceklerini, bu nedenle de bizim İtalya'ya gitmemiz gerektiğini söylediler. İtalya'ya asistanlarımla beraber gittim. Aynı üste, aynı tatbikatı tekrar ettim. Netice muazzamdı. Şerefimize göndere Türk bayrağı çektiler. Resim çekmek yasak olduğu için, kendilerinin fotoğrafçısı resimler çekti (Gönderdeki bayraklara dikkat ediniz). Ekte 2 adet resmi gönderiyorum. Tüm mutlu günlerin sizin olmasını dilerim.


Saygılarımla.

S. GÖRGÜN.



malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2006, 21:38   #6
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Bakan zehirli varillerin sahibini açıkladı: UNIFAR




Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Tuzla'da bulunan atık variller dolayısıyla, daha önce teşhir edeceklerini duyurduğu sorumlu firmayı açıkladı: UNIFAR. Bakan Pepe, Pak Holding'e bağlı UNIFAR şirketi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Pepe, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Tuzla'da ortaya çıkarılan tehlikeli atık varilleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Bakan Pepe, elde edilen bilgilerin olayın ana hatlarını ortaya çıkardığını belirterek, Pak Holding'e ait Mustafa Nevzat İlaç Firması bünyesinde faaliyet gösteren UNIFAR Kimya A.Ş. firması hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Türk Ceza Kanunu'nun 182 ve 185 maddeleri gereğince UNIFAR hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildiren Pepe, ayrıca Tuzla Cumhuriyet Savcılığı'nın da bu konuda soruşturma yürüttüğünü bildirdi.

Alıntı:
UNIFAR İDDİALARI REDDETTİ
UNIFAR, Çevre Bakanı Osman Pepe'nin açıklamasının ardından bir basın açıklaması yaparak haklarında yargısız infaz süreci yürütüldüğünü öne sürdü.
Üretimlerinin çevre sağlığı açısından yasal yönetmeliklere uygun olduğunu iddia eden UNIFAR, işlemlerinin atık arıtma tesislerinde sonlandığını açıkladı.

UNIFAR, İl Çevre Müdürlüğü’ne her yıl detaylı atık raporu verdiğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kullandığımız hammadde ve atıklarımızda benzen kökenli, fenol gibi kanserojen ve bu boyutta çevreye zarar verici, insan ve diğer canlılar için tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine veya hayvan ve bitkilerin doğal özelliklerinin değişmesine neden olabilecek nitelikte maddeler yoktur."

Arıtma tesislerinden çıkan atıkların "evsel nitelikli endüstriyel arıtma çamuru" olduğunu kaydeden UNIFAR, bünyesinde "tehlikeli atık" bulunmadığını ileri sürdü.
Hürriyet İnternet/ANKA

Alıntı:
Kullandığımız hammadde ve atıklarımızda benzen kökenli, fenol gibi kanserojen ve bu boyutta çevreye zarar verici, insan ve diğer canlılar için tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine veya hayvan ve bitkilerin doğal özelliklerinin değişmesine neden olabilecek nitelikte maddeler yoktur. Unifar firması ve kayıtları bu anlamda yapılacak her tür denetim için resmi makamların, basının ve kamuoyunun incelemesine açıktır.

http://www.unifar.com.tr/

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2006, 12:45   #7
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Tuzla atığının künyesi çıktı
29/04/2006

RADİKAL - İSTANBUL - Tuzla'da bulunan atık dolu varillerle ilgili kimyasal analiz sonucunda, 15 atık örneğinin 12'si zehirli çıktı. TÜBİTAK-MAM Kimya ve Çevre Enstitüsü'n"de hazırlanan analizlere göre sekiz katı numune 'oldukça toksik', üç sıvı numune 'çok toksik', bir katı numune de 'az toksik' içeriyor.
Orhanlı beldesinde 20 Mart'ta toprağa gömülü halde çok sayıda zehirli varil bulunmuştu. Çevre Bakanlığı'nın dün açıkladığı verilere göre, çalışmalarda toplam 876 bin 580 kilogram atık çıkarıldı. Atıklar 37 seferle İzaydaş'a, ilk iki günün atıklarına ait 15 numuneyse TÜBİTAK'a gönderildi.



Birden fazla sanayi koluna ait

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Müdürü Erkan Arslan'ın verdiği bilgiye göre:
1, 2 ve 3. numunelerdeki kimyasal maddeler 'marley' benzeri yer kaplaması endüstrisinde kullanılıyor.
4, 5, 6 ve 7. numunelerde geçen, kimyasal içeriği 'nişasta' olarak tespit edilen bölümlerdeki kimyasallar tutkal, hamur, maya, kum, tuz, yapışkan ve kâğıt üretiminde kullanılıyor.
10, 11, 12. numunelerde plastik sanayiinde kullanılan kimyasallar var.

13. numune de kansere yol açabilecek PVC türü bir kimyasal içeriyor. Bu maddeler plastik sanayiinde kullanılıyor. Arslan, "Birden çok sanayi kolunda üretim yapan birden çok fabrikanın atığı olabilir" dedi. Atıklar konusunda suçlanan UNIFAR raporun kendilerini akladığını savundu. UNIFAR'ın açıklamasında, atıkların ilaç sanayisiyle ilgisinin olmadığının anlaşıldığı savunuldu.

Benim gibi sıradan insanların kafası karışıyor, Unifar konusunda...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2006, 12:51   #8
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina


Benim gibi sıradan insanların kafası karışıyor, Unifar konusunda...
İçimden gelen bir ses çok masum olmadıklarını söylüyor.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2006, 13:47   #9
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Neden başka firma adı yok?

Çürük binaların tek sorumlusu Veli Göçer gibi olmasından korkuyorum

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2006, 22:29   #10
Yeni Üye
 
erkanakca84's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
Galeri: 43
tuzladaki olayda sorumlulara sadece 15000ytl ceza verildi bir hukukçu olarak adaletin bu olduğuna inanmıyorum

erkanakca84 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2006, 21:30   #11
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Her zamanki gibi basın konuyu unuttu Ya da ben rastlamıyorum... Haberdar olduklarınızı buraya eklemeniz iyi olur...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-05-2006, 22:41   #12
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Variller için savcılık yeniden devrede

Zehirli varillerle ilgili olarak Tuzla Cumhuriyet Savcısı Bayram Albayrak'ın görevsizlik kararı vermesinin ardından bu kez Tuzla Cumhuriyet Savcısı Mehmet Göker bilgi toplamaya başladı

SERHAT OĞUZ İstanbul

Tuzla'da ortaya çıkarılan zehirli varillerle ilgili olarak Tuzla Cumhuriyet Savcısı Bayram Albayrak'ın görevsizlik kararı vermesinin ardından savcılık tekrar devreye girdi. Bu kez Tuzla Cumhuriyet Savcısı Mehmet Göker, bilgi toplamaya başladı. Göker, İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nden varillerle ilgili TÜBİTAK raporlarını istedi. Ancak Göker ve Tuzla Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Özdemir, yeni süreç hakkında bilgi vermedi.

Derin sondaj yapılacak
Varillerin çıkarılması sırasında zehirli maddelerin çevreye verdiği zararın yüzeysel olarak incelenmesinin ardından bu kez daha derin inceleme yapılacak. İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nün, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Avcı başkanlığındaki uzman ekibe, bölgede olası çevre tahribatını tespit etmek için çalışma yaptırmayı planladığı belirtildi. Derin sondaj çalışmalarıyla, zehirli atıkların bölgede ne derecede etkili olduğu ve nasıl giderileceği tespit edilecek.
Varillerden alınan numunelerin ikinci bölümünün tahlil sonuçlarının da bu hafta içinde tamamlanması bekleniyor.
TÜBİTAK'ın yaptığı ilk analizde, 15 numuneden 12'si zehirli çıkmıştı. Analizlerde fenol maddesinin bulunmaması, ilk açıklamaların yanlış olduğu şüphesini gündeme getirmişti. Bölgeden ilk numuneleri alan İZAYDAŞ'ın analizlerinde de fenole rastlanmıştı.
TÜBİTAK'ın ilk analizlerindeki numunelerin farklı noktalardan alındığı için fenole rastlanmadığı, TÜBİTAK'ın aldığı ikinci numuneler fenole rastlama olasılığının yüksek olduğu ifade ediliyor.

Kıraç'ta dedektörle varil aranacak

İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürü Doç. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Büyükçekmece'ye bağlı Kıraç beldesinde bulunan sekiz varilden alınan örneklerin de TÜBİTAK'a gönderildiğini kaydetti. Çıkarılan varillerin belediyeye ait makine parkında güvenli bir şekilde tutulduğunu anlatan Birpınar, "Varillerin çıkarılmasından sonra bölgede uzman ekiplerimiz kazılar yaptı. Ancak tüm aramalara rağmen başka varil bulunamadı. Pazartesi aynı bölgede dedektörlerle arama yapacağız" dedi.

Kaynak:http://www.milliyet.com.tr/2006/05/21/guncel/gun04.html

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2006, 17:59   #13
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ, İSTANBUL TABİP ODASI, ÇEVRE İÇİN HEKİMLER DERNEĞİ VE TARIM ORKAM-SEN TARAFINDAN HAZIRLANAN TUZLA (ORHANLI BELDESİ) İLÇE SINIRLARI İÇERİSİNDE TOPRAĞA GÖMÜLMÜŞ TEHLİKELİ KİMYASALLAR İÇEREN VARİLLER İLE İLGİLİ ÇALIŞMA RAPORU VE BASIN AÇIKLAMASI

18 Mayıs 2006

KONU: TUZLA / TEHLİKELİ ATIKLAR

Tehlikeli atıkların kontrolsüzce çevreye atılması ve bunlara göz yumulması hepimizin kişilik haklarına doğrudan bir saldırıdır. Başta çevre sağlığı konusunda bütçe ayırmayan hükümet olmak üzere, vahşi çöp deponi alanı oluşturan belediyeler, tehlikeli atıklarını doğaya veren sanayiciler en temel hakkımız olan sağlıklı bir çevrede yaşam hakkımızı elimizden almaktadırlar.

Dünyamızda her yıl yüzlerce kimyasal madde üretilip, mevcut olan on binlercesine eklenmektedir. Kimyasalların yanı sıra, genellikle sanayide kullanılan ağır metaller ve nükleer maddelerden oluşan “Tehlikeli Atıklar”, başta insanlar olmak üzere, yeryüzündeki canlı yaşamının bugününü ve yarınlarını tehdit eden bir sorun haline gelmiştir.

Tehlikeli atıklar, tüm Dünya ülkelerinin ortak sorunu gibi görünse de, gelişmiş ülkelere ait atıkların, gelişmekte olan ülkelere açık ya da gizli bir şekilde atılması ile giderek artan bir oranda gelişmekte olan ülkelerin sorunu haline gelmektedir.

Samsun’da karaya vuran ve Sinop’ta depolanan tehlikeli kimyasallar içeren İtalyan varilleri, İskenderun açıklarında batan Krom VI’dan zengin termik santral külü içeren Ulla gemisi, İkitelli’de hurdalığa atılmış olan nükleer atıklar göstermektedir ki: “Ülkemiz bir tehlikeli atık çöplüğü haline getirilmeye çalışılmaktadır.” Son olarak Tuzla Orhanlı’da gömülmüş olarak bulunan variller, bu tehlikenin yanı başımızda olduğunun canlı örneğidir. Olayların sürekli tekrar eder olması, faillerden çok olayın gerçekleşmesine izin veren ve/veya farkında olmayan kurum ve kuruluşların sorumsuzluğunu göstermektedir. Hemen ardından yapılan Çevre Kanunu’ndaki değişiklik; yönetim ve uygulamadan sorumlu idarenin, nasıl bir aymazlık içerisinde olduğunu net olarak göstermiştir.
Ayrıca sanayi tesisleri ile insanların yaşam alanlarının içi içe oluşu (sanayi tesislerinin yerleşim yerlerinin uzağına kaydırılmayışı), buralarda yaşayan insanların sağlığını sürekli tehdit etmektedir.

İstanbul ilinde kayıtlı 12 bin, kayıtsızlarla birlikte 30 bin sanayi tesisi olduğu ve bunların 1–2 milyon ton tehlikeli atık ürettiği bildirilmektedir. Bu atıkların nerede ve nasıl depolandığı; nerede ve nasıl bertaraf edildiği ise bilinmemektedir. Bu tesislileri denetlemekle yükümlü olan kurum, eleman ve ekipman yetersizliği nedeniyle, denetim işlevini yerine getiremediğini itiraf etmektedir.
Kayıtlı veya kayıtsız bunca sanayi tesisinin, yaşam alanlarının bu kadar içinde yer aldığı ve milyon ton düzeyinde tehlikeli atık ürettiği bu kentte, Tuzla Orhanlı’da bu varillerin bulunması şaşırtıcı değildir. Ayrıca bu varilleri hangi firmanın gömdüğü ve içinde hangi tehlikeli kimyasal(lar)ın olduğu da tek başına önemli değildir. Asıl önemli olan giderek büyümekte olan Tehlikeli Atıklar Sorununun kendisi ve bu sorunun nasıl yönetildiğidir.

Tehlikeli atıklar, ülkemiz için çok boyutlu bir sorundur. Sorunun çözümü de, konunun tüm boyutları ile ele alınmasından geçmektedir. Bu boyutları:
Sanayi tesislerinin kentsel yaşam alanları ile içi içe oluşu;
Kayıt dışı pek çok sanayi tesisinin varlığı;
Sanayi tesislilerinin pek çoğunun temiz üretim, atık minimizasyonu, uygun depolama ve taşıma kurallarına uygun davranmayışı;
Atıkların bertarafında, çevre ve insan dostu yöntemlerin kullanılmayışı (Atıkların yakılarak bertarafı çevre ve insan dostu değildir.)
Denetimin yeterli olmayışı olarak sıralayabiliriz.

Yani sorun temelde yönetimle ilgilidir. Özellikle de ülkemizdeki çevreye dönük mevcut yasal düzenlemelerin temelini oluşturan “Kirleten Öder İlkesi” ile ilgilidir. Oysa kirletmenin bedelini kirletenlerin değil, kirletmeden rant elde etmediği gibi, hiçbir sorumluluğu olmayan toplumun ödediğini canlı örneklerle görmekteyiz. Bu nedenle “kirleten öder ilkesi” ne önleyicidir, ne de caydırıcı... Bunun yerine yaşama geçirilmesi gereken yaklaşım “önlem ilkesi/temkinli yaklaşım”dır.

Bir başka tehlikeli yaklaşım, atıkların yakılarak bertaraf edilmesidir. Atıkların yakılması sırasında açığa çıkan Dioksinler ve Furanlar, bertaraf edilmek istenen kimyasallardan çok daha tehlikelidir ve Türkiye’nin de imzaladığı, ancak TBMM tarafından henüz onaylanmadığı için yürürlüğe giremeyen “Stockholm Konvansiyonu” ile yasaklanan/ileri derecede kısıtlanan yeryüzündeki en tehlikeli on iki kimyasaldan ikisidir.

Bu nedenle atıkların yakılarak bertaraf edilmesi yerine:
Temiz üretimin benimsenmesi;
Atıkların dönüştürme vb. yöntemlerle minimizasyonu;
Atıkların çevre ve insan dostu yöntemlerle bertaraf edilmesi;
Bertaraf edilene kadar, çevre ve insan için zararsız şekilde depolanması yoluna gidilmelidir.

Bunların da öncesinde, “çevre ve insan üzerindeki etkileri yeterince çalışılıp, güvenli olduğu kanıtlanmış kimyasalların üretimine izin verilmesi; çevre ve insan sağlığı için zararlı olanların üretiminin ve kullanımının durdurulması/yasaklanması; mevcut tehlikeli kimyasalların çevre ve insan için zararlı olmayacak (yeni zararlı/tehlikeli maddeler üretmeyecek) şekilde yok edilmesi” temel yaklaşım olarak benimsenmelidir.

Özet olarak tehlikeli atıklar konusundaki yaklaşımız ve önerilerimiz şöyledir:
  • Yurtdışından ülkemize atık girmesi önlenmelidir.
  • Yerli sanayi atıkları “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nde yer alan şartlara uygun depolama alanlarında tutulmalıdır.
  • Mevcut tehlikeli atık depolama alanlarındaki maddeler, insan sağlığı ve çevre için yeni tehlikeli maddeler oluşturmayacak şekilde bertaraf edilmelidir.
  • Atıkların bertaraf edilmesinde yakma yönteminden vazgeçilmeli;
  • İZAYDAŞ’ın atık yakma üniteleri kapatılmalı ve yeni atık yakma tesisleri açılmamalıdır.
  • Tehlikeli atıklar, uluslararası standartlara uygun depolarda tutulmalı; tehlikeli atık miktarını düşürecek geri kazanım projelerine ağırlık verilmeli; insan sağlığı ve çevre için zararlı tehlikeli maddeler üretmeyen alternatif bertaraf yöntemleri kullanılmalıdır.
  • “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nde gerekli değişikliklere gidilerek, özellikle yer altı su kaynaklarını kirlenme riski ile karşı karşıya bırakan derine enjeksiyon ve eski maden ocaklarına terk yöntemi asla kullanılmamalıdır.
  • Önlem ilkesi, yaşama geçirilmelidir. Bugün zararını bilmediğimiz maddelerin gelecekte zararlı etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle olası zararlı etkilerine karşı tüm sanayi atıklarına şimdiden temkinli yaklaşmalıdır.
  • 2001 yılında imzalan; en tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı ve kullanımını durduran ve ülkemizin de imzaladığı Stockholm Konvansiyonu TBMM tarafından onaylanarak uygulamaya geçirilmelidir.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Tuzla Orhanlı olayında; yukarıda belirtilen yasa ve Yönetmelikler çerçevesinde objektif olarak suçlu bulduğu kurum, kuruluş, firma ve kişiler hakkında, elindeki kanıtlar (Analiz raporları, ifadeler) doğrultusunda suç duyurusunda bulunabilir veya gerekli cezalara çarptırabilecek iken, bu süreçleri işletmeyerek, ikinci kez görevi ihmal suçu işlemiştir.

Yaşanan olaylar, çevre yönetiminin ülkemizde gerçekleştirilmediğini göstermektedir. Öncelikle bir çevre politikası tanımlanmalı, yasa, yönetmelik vb yasal mevzuat bu politika çerçevesinde hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Yasal mevzuat, çevrenin kirletilmesine devam etmeye yol açacak süre uzatmaları içermemelidir.

Çevre, bütçesi ve konuya hakim yeterli kadrosu ile ve tek bir bakanlık tarafından, çevre ve insan sağlığı ekseninde yönetilmelidir.

Saygılarımızla,

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
İstanbul Tabip Odası
Çevre İçin Hekimler Derneği
Tarım Orkam-Sen İstanbul Şubesi

Konuyla ilgili ayrıntı raporu buradan indirebilirsiniz

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2006, 01:31   #14
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
En az 200 atık varili hurdacıya satılmış

En az 200 atık varili hurdacıya satılmış

''Toprağa gömülü variller çevre açısından Türkiye'nin 11 eylülü''


21 Haziran, 2006 15:05:00 (TSİ)


Orhanlı'daki bazı vatandaşların varilleri bahçelerinde kullandıkları belirlenmişti


CNN TÜRK

İstanbul'un Tuzla ilçesinin Orhanlı beldesinde topraktan çıkarılan zehirli atık dolu varillerin dışında, 200-300 kadar zehirli atık varilinin, içi toprağa boşaltıldıktan sonra hurdacılara satıldığı ortaya çıktı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, tehlikeli atıklarla bunun çevre ve insan sağlığına etkisini görüşmek üzere toplandı.

Komisyona bilgi veren İstanbul Çevre İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar, olayın ardından Tuzla'nın Orhanlı beldesi çevresinde 640 varili topraktan çıkardıklarını söyledi.

Birpınar, "eğer gözaltına alınan kepçe operatörü bize anlatmasıydı, çok büyük alana gömülmüş olan varilleri bulmamız çok zor alabilirdi, aylarca sürebilirdi. Ancak yerlerini gösterdiği için sekiz günde bulabildik'" dedi.

Birpınar operatörün kendilerine ayrıca, bazı varilleri içindekileri boşaltıp gömdükten sonra hurda olarak sattıklarını söylediğini de ifade etti.

Variller Ramazan'da gömülmüş

Varillerin içindeki zehirli atıkların toprağa karışması için delinerek gömüldüğünü söyleyen Birpınar, "varillerin gömüldüğü alan bir mesire yeri. Bin kadar varil, tek bir yerden gönderilerek Ramazan ayı boyunca iş makinalarıyla toprağa gömülmüş" diye konuştu.

Tuzla'da ortaya çıkartılan zehirli atık içeren varillerin, çevre bakımından 'Türkiye'nin 11 eylülü' olduğunu vurgulayan Birpınar, "şimdi o bölgede bir yere bir atık kamyonu yanaşsa vatandaş tir tir titriyor" dedi.

İZAYDAŞ'ın, Tuzla'daki olaydan önce yüzde 25 kapasite ile çalıştığını, bu olaydan sonra oranın yüzde 60'a çıktığını belirten Birpınar, İZAYDAŞ'ın bugün atıkları imha etmek için başvuran şirketlere 2007 yılına gün verdiğini söyledi.

Variller 20 martta ortaya çıkmıştı

Tuzla'nın Orhanlı beldesinde 20 martta toprağa gömülü halde çok sayıda varil bulunmuş, 8 nisanda varillerdeki atıklardan alınan numunelerin kanserojen madde içerdiği belirlenmişti.

Beldede kısa süre arayla toprağa gömülü halde yeni variller bulunmuş ve atıklardan numune alınarak laboratuvarlara gönderilmişti. Atık dolu varillerin bertaraf edilmek üzere İZAYDAŞ'a gönderilmesi işlemi 16 nisanda başlamıştı.

Yılda 5 milyon ton tehlikeli atık üretilen Türkiye'de, tesadüfen bulunan variller
kimseyi şaşırtmamıştı çünkü özellikle küçük sanayi tesislerin, maliyetleri bahane ederek atıklarını doğaya bıraktığı biliniyordu.

Tehlikeli atık varilleriyle ilgili 28 nisanda açıklanan TÜBİTAK raporu 'bölgede radyoaktivite belirtisi olmadığını ama atıkların bir bölümünün oldukça zehirli olduğunu' ortaya koymuştu.

TÜBİTAK raporunda varillerle ilgili süreç:


Metal detektörleri ile yapılan tespit sonucu gömülü atıklar Konaşlı Dere Yatağı Mevkii ve Değirmendere mevkiinde çıkarıldı.

Varillerin yüzeye çıkarılması, varillerden akan madde ile kontamine olmuş toprağın kazınarak alınması ve bunların bertarafa gönderilmesi 16 nisanda başlayıp, 23 nisanda tamamlandı.

Toplam 640 adet atık kimyasal varil (430 adet 200 kilogramlık büyük metal varil, 210 adet orta boy farklı malzemeden variller) 2 bin çuval kontamine granül atık, kırpıntı ve benzeri ile yaklaşık 560 ton kontamine toprak olmak üzere toplam 876 bin 580 kilogram atık çıkarıldı.

Bu atıklar lisanslı kamyonlarla düzenlenen 37 sefer ile İZAYDAŞ'a gönderildi.
Varillerin içindeki maddelerden ve varillerin çıkarıldığı topraktan günlük olarak numuneler alındı ve bu numuneler kimyasal niteliğinin belirlenmesi ve toksisite analizlerinin yapılması için TÜBİTAK-MAM Kimya ve Çevre Enstitüsü'ne gönderildi.

Konaşlı Dere Yatağı mevkiinde alınan 12 numuneye ait 25 nisan tarihli TÜBİTAK-MAM analiz raporunda toksisite değerlendirmesine göre '8 adet katı numune - oldukça toksik (oldukça zehirli), 3 adet sıvı numune - çok toksik (çok zehirli), 1 adet katı numune - az toksik (az zehirli)' olarak belirlendi.

(Toksik: Solunduğunda veya yenildiğinde ya da deriye nüfuz ettiğinde, sağlık yönünden ciddi, akut veya kronik risk oluşturan ve hatta ölüme neden olan madde ve preparatlar)

'Oldukça toksik' olarak belirlenen 8 adet katı atık numunesinin EC50 (efektif konsantrasyon; bakterinin yüzde 50'sini inhibe eden seyrelme oranı) değeri yüzde 6.25 seyrelme oranıyla yapılan analizinde dahi yüzde 100'e ulaşan zehirli etki değeri gösterdi.

Raporda, "bu numunelerin alınan 12 numune içinde zehirli etkisinin en yüksek olması, tehlike riskinin ne denli büyük olduğunu açıkça gözönüne sermektedir. Diğer 4 numune de yüksek oranda zehirlilik içermektedir" denildi.
Kaynak: http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=191764

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-07-2006, 08:55   #15
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Name:  pak.jpg
Views: 2517
Size:  67.9 KB

pakmaya'nın sitesinden alıntılar:

Alıntı:
Dünyanın sayılı büyük ekmek mayası üreticileri arasında yer alan Pakmaya, kurulduğu günden beri sürdürdüğü istikrarlı büyümeyle beş kıtada milyonlarca insana kaliteli ekmek mayası ve ekmek katkı maddeleri ulaştırmaktadır.

Pakmaya’nın tüm tesisleri günün en ileri teknolojisiyle kurulmuş olup, sektördeki teknik gelişmeler doğrultusunda sürekli yenilenmekte ve geliştirilmektedir. Üretimin her aşaması, bilgisayar kontrolünde ve en hassas kalite ve hijyen standartlarıyla uyum içinde yürütülmektedir. Pakmaya kalite yönetim sistemi, 2003 yılında TÜV Rheinland tarafından denetlenmiş ve ISO 9001:2000 belgesine layık bulunmuştur.

Pakmaya, Türkiye’de pazar lideri olmasının yanısıra, dünya pazarlarında da başarısını kanıtlamış bir markadır. Beş kıtada, sayısı yüzü aşan ülkede satılmakta, ekmek ve hamur işleri üretiminde beğenilerek kullanılmaktadır.
Alıntı:
1973’te İzmit - Köseköy’de ilk fabrikasının devreye girmesiyle maya üretimine başlayan Pak Gıda, 1986’da İzmir- Kemalpaşa, 1990’da ise Düzce - Cumayeri tesislerini devreye alarak gelişmesini sürdürmüştür.
Son yıllarda yurt dışı yatırımlara yönelen Pakmaya, Romanya’nın Paşcani şehrinde 4. maya fabrikasını kurmuştur. Bu tesis Romanya'nın maya ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamakta ve civar ülkelere de ihracat yapmaktadır.
ve gazete haberleri...

Alıntı:
İzmit’te çevre için ilk mühür Pakmaya’ya

Ebru DOĞAN, DHA



İzmit'te ilk kez bir fabrika, çevreye verdiği zarar nedeniyle belediye ekiplerince mühürlendi. Köseköy Beldesi’nde kurulu bulunan ve hamur mayası üreten Pakmaya fabrikası, arıtma tesislerini yapmaması ve atıklarını dereye, buradan da İzmit Körfezi’ne vermesinin yanı sıra, çevreye de ağır koku yayması nedeniyle kapatıldı.

Pakmaya’nın Fabrika Müdürü Turgay Yurdesin ise buradaki arıtma tesislerinin yetersiz olduğunu, yaklaşık 10 milyon dolarlık yatırımla yeni arıtma tesisi yaptırdıklarını söyledi.

15 GÜNDE KURARIZ

Fabrikada 160 işçi çalıştığını, dünden itibaren 100 işçiye izin verildiğini belirten Turgay Yurdesin, "Fabrikamızda günde 50 ton civarında maya üretimi yapılıyor. Mayalar 130 ülkeye ihraç ediliyor. Burası önemli bir tesis. Biz yaptığımız yatırımla arıtma tesisi kurma çalışmalarını başlattık. 15 güne kadar biteceğini umuyoruz. Arıtma tesisi geçtiğimiz ağır kış koşulları ve geçirdiğimiz bir yangın nedeniyle gecikti. Arıtma tesislerimiz bittikten sonra fabrikanın yeniden açılması için başvurumuzu yapacağız" dedi.

Hürriyet


Tabiii, bütün kabahat geçen kışın sert olmasında

Sizi 2 yıldır aramayan arkadaşınıza rastlarsınız, "nelerdesin, hiç görünmüyorsun" dersiniz.
Şöyle cevap verir: "Valla, 15 gündür hastayım, feci gripal enfeksiyon; ancak toparlıyorum, sen nerelerdesin baba? "

Aynen böyle

Ama sitelerinde Çevreyle ilgili bölümde geçen kıştan etkilenmemişler. Çok duyarlı görünüyorlar. Siteyi hazırlayan webmaster yazdı herhalde

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 17:25   #16
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bursa'da zehirli varil paniği

Sezgin EREN/ MUSTAFAKEMALPAŞA(Bursa), (DHA)

Bursa’nın Mustafakemalpaşa İlçesi'nde bir tarla kenarında bulunan ve üzerinde ‘zararlı’ yazılısı bulunan dolu 5 varil, paniğe neden oldu.

Variller üzerinde radyasyon kontrolü yapıldığını ve bu yönde tehlikeyle karşılaşılmadığı belirtilirken, TÜBİTAK'tan gelecek uzman ekibin varillerden alacağı numuneleri inceleyeceği bildirildi. Varillerin daha sonra İzmit Atık Yakma ve Depolama Şirketi’ne (İZAYDAŞ) gönderileceği açıklandı.

Mustafakemalpaşa’ya bağlı Lütfiye Köyü Ada Bahçeler Mevkii'nde oturan emekli öğretmen Musa Er, bir tarla kenarında çalıların arasına bırakılmış 5 varil buldu. Kirmasti Çayı’na yaklaşık 150 metre uzaklıktaki varillerin üzerinde ‘zararlı’ yazısını gören Musa Er, durumu ilçe kaymakamlığına bildirdi.

Kaymakam Adem Saçan’ın talimatı üzerine bölgede jandarma ekipleri tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu. Variller üzerinde ilk incelemeyi yapan Mustafakemalpaşa Sağlık Grup Başkanı Dr. Hakan Altın, varillerin içinde ne olduğunun ancak laboratuvar analizleri sonucu ortaya çıkacağını söyledi.

Bursa İl Çevre Müdürlüğü ve Sivil Savunma Müdürlüğü’nün, bölgeye ‘NBC (Nükleer, Biyolojik, Kimyasal) timi’ gönderdiğini belirten Bursa İl Çevre Müdürü Müfit Aydın, variller üzerinde radyasyon kontrolü yapıldığını ancak, bu yönde bir tehlikeyle karşılaşılmadığını söyledi. Zehirli atık bulunup- bulunmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK'tan uzman bir ekip geleceğini belirten Aydın, gerekli tetkikler ardından varillerin İZAYDAŞ'a gönderileceğini vurguladı.

İlçe jandarma ekipleri, varillerin kim tarafından atıldığını belirlemek için soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürüyor.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4882858.asp?sd=2

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 17:28   #17
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
yine varil

Yine şüpheli variller

Eyüp Göktürk'te dere yatağı yakınında, içerisinde tutkal sanayiinde kullanılan kimyasal atık olduğu tespit edilen 35 plastik varil bulundu

OSMAN KARA İstanbul

Eyüp'e bağlı Göktürk beldesinde Alibeyköy Barajı'na akan bir dere yatağı yakınında çok sayıda plastik varil bulundu. Varillerde, tutkal sanayiinden kullanılan atıkların olduğu belirtildi.
Vatandaşların ihbarı üzerine Jandarma Çevre Koruma Timleri dün bölgeye gelerek araştırma yaptı.

Ekipler olay yerinde
Bazılarının üzeri toprakla örtülmüş çok sayıda varil bulunurken, olay yerine çağrılan Çevre ve Orman Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ile İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, inceleme yapmak için varillerden numuneler aldı. Göktürk Belediyesi ekipleri de atıkların çevreye yayılmaması için güvenlik şeridi oluşturdu.
İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar, bölgede 35 plastik varil bulduklarını belirtti.

Halk tehlike altında
Yetkililer, kimyasal sıvının yağmurla birlikte suya karışması halinde, sebze ve meyvelere bulaşabileceğini belirtti. Dereye, serinlemek için giren vatandaşların da tehdit altında olduğu kaydedildi. Tuzla Orhanlı'da da 2 Nisan'da toprağa gömülü halde çok sayıda zehirli varil bulunmuştu.

http://www.milliyet.com/2006/07/07/yasam/yas08.html

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 17:29   #18
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Varil olaylarının sonucu ile ilgili hiç gözünüze ilişen haber var mı?

Yoksa sonuçsuz mu kalıyor?

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-08-2006, 22:21   #19
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Tahlillerden haber yok

BORNOVA'DAKİ VARİLLERDEN ALINAN NUMUNELERİN SONUÇLARI 109 GÜNDÜR GELMEDİ

Tahlillerden haber yok
İl Çevre Müdürlüğü, sabırla sonuç beklerken, TÜBİTAK Marmara Merkezi personeli toplu halde yıllık izne çıkması, herkesi şaşkına çevirdi

İLKER ÇOBAN(HABER MERKEZİ)

İçindeki maddenin ne olduğu anlaşılamayan variller, kapalı kamyonlarla Harmandalı Çöplüğü'ne gönderilmiştiİzmir'in Bornova ilçesinde 21 Nisan'da bulunan ve büyük korku yaratan içleri kimyasal madde dolu varillerden alınan numunelerin Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu'na (TÜBİTAK) gönderilen tahlil sonuçları, 109 gündür gelemedi. Varillerde bulunan maddeden aldığı numuneleri 24 Nisan 2006'da TÜBİTAK'ın Kocaeli Gebze'de bulunan Marmara Araştırma Merkezi'ne gönderen İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 3 aydır sonuç alamıyor. Çevre İl Müdürlüğü tahlil sonuçlarını alamamaktan şikayet ederken, TÜBİTAK'ın Marmara Araştırma Merkezi personelinin 15 Temmuz ile 7 Ağustos tarihleri arasında toplu olarak yıllık izne çıktığı ortaya çıktı. Merkezde nöbetçi olarak kalan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Namık Özcan, "Şu anda personelemizin tamamı yıllık izinde" dedi.
Bundan 3.5 ay önce, 21 Nisan günü Bornova'nın Gökdere köyü yakınında bir ihbar telefonu üzerine bulunan içi kimyasal madde dolu 6 varil, hantal bürokrasinin kurbanı oldu. Çevre İl Müdürlüğü'nde görevli özel giysili ekipler, inceledikleri varillerin içindeki kimyasal maddenin "yağlı kıvam kontemine atık" olduğunu belirledi. Variller, kapalı bir kamyonla Harmandalı Çöplüğü'ne gönderildi. Variller bir süre kamyon kasasında tutuld. Alınan numuneler, Çevre İl Müdürlüğü'nce TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'ne gönderildi. Çevre İl Müdürlüğü, TÜBİTAK'a tahlil ücreti olan 2 bin YTL'yi de gönderdi. Ancak aradan 109 gün geçtiği halde sonuçlar gelmedi.

Harmandalı'da tutuluyor
Gebze'den gelecek tahlil sonuçları merakla beklenirken, bulunduktan sonra Harmandalı Çöplüğü'ne gönderilen 6 şüpheli varil, Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı'nın kararıyla kapalı bir bölüme alındı. Harmandalı Çöplüğü idari bölümünün yakınındaki bir depoda tutulan varillere ne yapılacağı, tahlil sonuçlarına göre belli olacak. Çevre İl Müdürlüğü'nün tahlil sonuçlarını alarak kendilerine bildirmesini beklediklerini belirten Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, "Tahlil sonuçlarının zehirli çıkması durumunda varilleri Çevre İl Müdürlüğü'nün tutacağı lisanslı taşıyıcıyla İzmit'teki İZAYDAŞ Yakma tesisine göndereceğiz. Burada variller yakılarak bertaraf edilecek. Tahlillerin zehirsiz çıkması durumunda da varilleri Harmandalı Çöplüğü'nde uygun bir alana gömeceğiz" dedi.

Sahibi bulunmadı
İstanbul Tuzla'da yüzlerce varilin toprak altında bulunmasından hemen sonra İzmir'de ortaya çıkan 6 varilin tahlil sonuçları hala alınamazken korku yaratan şüpheli varillerin sahibi de bulunamadı. Bornova'nın Gökdere yakınlarındaki bir taşocağının yanında bulunan içi kimyasal madde dolu varillere depoda koruma altına alınmaktan başka bir şey yapılamadı.

Savcılığa bildirildi
Varillerin sahipleri, 109 gündür bulunamazken İzmir Valiliği olayı hemen Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmişti. TÜBİTAK'tan beklenen analiz sonuçları da Cumhuriyet Savcılığı'na iletilecek. Eğer varillerdeki madde zehirli çıkar ve sahipleri bulunursa, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Atıklar doğada kalıcı özellik gösteriyorsa, ceza iki katına çıkacak.

http://www.yeniasir.com.tr/ya2006/08/09/

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2006, 14:08   #20
Ağaç Dostu
 
Plumbago's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 816
Galeri: 17
Alıntı:
Mersin'de sahile vuran esrarengiz varil endişeye sebep oldu. Bir vatandaşın ihbarıyla varilin bulunduğu yere polis ekipleri sevk edilirken, saatler geçmesine rağmen Salih Güvenlik ekipleri olay yerine gelmeyince içinde ne olduğu anlaşılamadı.

Mersin Yat Limanı'ndaki kayalıklara vuran esrarengiz varil, Adnan Menderes Bulvarı'nda yürüyüşe çıkan Servet Canbülbül adlı emekli bir vatandaşın ihbarıyla ortaya çıktı.

Denizde ağzı kapalı ve üzerinde İngilizce yazılar bulunan yeşil bir varil gören Canbülbül, önce polisi aradı. Emniyet yetkilileri, olayla Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin ilgileneceğini söyleyince Canbülbül, "158 Sahil Güvenlik" hattını arayarak, durumu bildirdi.

Bu arada, varilin görüldüğü yere polis ekipleri sevk edildi. Motorize polis ekipleri, varilin olduğu yerde önlem alarak güvenliği sağlarken, ihbarcı vatandaş Servet Canbülbül de polislerle birlikte Sahil Güvenlik ekiplerinin gelmesini bekledi. Ancak aradan 2.5 saat geçmesine rağmen gelen olmayınca Canbübül, tekrar Sahil Güvenlik hattını aradı. Telefondaki görevli, olayla deniz polisinin ilgileneceğini söyleyerek kapattı.

3 saati aşkın bir zaman beklenmesine rağmen gelen, giden olmayınca kayalıklara vuran yeşil renkli esrarengiz varilin içinde ne olduğu anlaşılamadı.
Name:  00078803.jpg
Views: 2603
Size:  26.0 KB

yorumsuz...

kaynak

Plumbago Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2006, 22:42   #21
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Forumda şaka gibi diye bir bölüm mü açsak, ne yapsak

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2006, 14:30   #22
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Zehirli variller nereye gidiyor?

Zehirli variller nereye gidiyor?

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe,18 yıldır Türkiye'nin başına dert olan zehirli varillerin 10 gün içinde gideceğini söyledi ama adres vermedi


ANKARA Milliyet

Türkiye, Sinop ve Samsun'da 18 yıldır bekleyen 390 adet tehlikeli atık içeren varili kendi olanaklarıyla yurtdışında bertaraf ettirme kararı aldı. AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç, ikili ilişkiler sonucu varillerin Almanya'ya gönderileceğini söylerken, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, İtalya'nın sorumluluğundaki varillerin hangi ülkelere gönderileceğine karar verilmediğini kaydetti.

Yaklaşık 250 bin dolara mal olacak sevkiyat ve bertaraf giderini Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'nin karşılayacağını söyleyen Bakan Pepe, "Bu variller 10 gün içinde, en geç ekim sonunda gitmiş olacak" dedi.
Söz konusu varillerin 1988'de Karadeniz sahillerine vurduğunu ve İtalya menşeli olduklarının tespit edildiğini anımsatan Pepe, geçen yıllardaki tüm diplomatik görüşmelere rağmen İtalya'dan tatmin edici bir çözüm önerisi gelmediğini söyleyerek, İtalya'nın tavrını "pişkinlik" olarak yorumladı.

Pepe, "İtalya yerine, bir meslek birliği de olsa neden Türkiye bertaraf bedelini ödüyor" sorusuna, "Uluslararası hukuk Türkiye'deki gibi hızlı işlemiyor" karşılığını verirken, işlemler tamamlanınca kamuoyuna açıklama yapacağını vurguladı.

Kaynak:http://213.243.28.121/2006/10/06/yasam/yas03.html

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-12-2006, 12:24   #23
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Zehirli atıklar davasında 7 beraat

İstanbul Tuzla'daki zehirli atıklar davasında 7 sanığın beraatine karar verildi.
Tuzla'nın Orhanlı Beldesi'nde bulunan tehlikeli atık varilleriyle ilgili haklarında dava açılan 7 sanık beraat etti.

Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “çevreyi kasten kirletmek” suçundan cezalandırılmaları istenen Unifar eski Genel Müdürü Mehmet Ferhat İlhan, arıtma sorumlusu kimya mühendisi Emine Özbek ile üretim şefi Hüseyin Hilmi Özdal, hafriyatçı Ali Ayvenli, kamyon şoförü Mehmet Suiçmez, bekçi Turan Yılmaz ile varillerin nakledilmesinde kullanılan kamyonu sağlayan Şerafettin Eyüboğlu hakkındaki beraat kararını, “yüklenen fiilin suç tarihi itibarıyla suç olarak tanımlanmadığı” gerekçesiyle verdi.
Kaynak

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2006, 00:36   #24
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Çevreyi zehirleyene beraat

Çevreyi zehirleyene beraat
Bilim adamları, Tuzla'da bulunan zehirli varillerin çevreye ciddi zararlar verdiğini dile getirmişti.


Tuzla'da üzerinde çocukların oyun oynadığı, mahalleninin piknik yapıp hayvanlarını otlattığı araziye zehirli varil atmakla suçlananlar hakkında ibretlik karar: O tarihte bu suç, suç değildi. Herkese beraat

Türkiye'nin günlerce konuştuğu bir çevre katliamı, fıkralara konu olabilecek bir şekilde bitti. Tuzla'da çocukların oyun oynadığı, mahallelinin piknik yaptığı boş araziye, yüzlerce zehirli varili atarak çevreyi kasten kirletmekle suçlanan yedi sanık, 'yüklenen fiil, suç tarihi itibarıyla suç olarak tanımlanmadığı' için beraat etti.

Böylece olayla ilgili olarak bugüne kadar verilen tek ceza, varilleri oraya attıkları belirlenen iki kamyoncuya (Mehmet Suiçmez ve Ali Ayvenli) daha önce kesilen toplam 15 bin 700 YTL'lik para cezası oldu. Zaten olay da varilleri bölgeye attıktan sonra 'Vicdan azabına dayanamıyorum' diyen 'bir kamyoncu'nun ihbarıyla ortaya çıkmıştı.

Nisan 2006. Tuzla'nın Orhanlı Beldesi'nde bir ihbar üzerine başlatılan kazılarda, yaklaşık 640 varille atık poşetleri bulundu. Konu uzun süre kamuoyunda tartışılırken yetkililer, sorumluların cezalandırılacağını belirtti, bilimadamları zehirin çevreye büyük zarar verdiğini söyledi. Varilleri bölgeye attıkları belirlenen iki kamyoncuya para cezası kesilirken Gebze Cumhuriyet Savcılığı da Gebze'deki Unifar Kimya'yla ilgili soruşturma başlattı.

Savcılık soruşturmayı eylülde tamamladı ve Mehmet Suiçmez ve Ali Ayvenli'yle birlikte Unifar yetkililerinin de aralarında olduğu yedi kişiye yeni TCK'daki 'Çevrenin Kasten Kirletilmesi' suçundan beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açtı. Gebze'de ağır ceza mahkemesi olmadığı için dava Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davanın dünkü duruşmasına sanıklar katılmadı.


'Orası atık dolu, faili bulamayız'

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Aker, sanıkların yargılandığı 'çevreyi kasten kirletme' maddesinin olay tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığını söyledi. Bölgeye birden fazla kişi ya da kurumun bu tip atıkları bıraktığını vurgulayan Aker, failler konusunda da kesin ve net bir saptama yapılamayacağını belirtti.

Savcı Aker "Ülkemizde çevre konusunda toplum tarafından gösterilen hassasiyetin pratikte tam anlamıyla işlemlere yansımadığı anlaşılmış olup, kamu davasına konu olan eylemle ilgili idari yaptırımların uygulanması gerektiği görüşüne varılmıştır. Yetkili idari mercilerce idari yaptırımların uygulanması gerekir" dedi.

Mahkeme de 'çevreyi kasten kirletmek'ten yargılanan sanıklar Ali Ayvenli, Mehmet Suiçmez, Turan Yılmaz, Şerafettin Eyüpoğlu, Emine Özbek, Hüseyin Hilmi Özdal ve Mehmet Ferhat İlhan'ın eylemlerinin olay tarihinde suç olarak tanımlanmadığını belirterek, beraatlarına karar verdi. Adli emanetteki numuneler karar kesinleşince imha edilecek.


O 'meşhur' erteleme

Yedi sanığın beraat etmesinde 2005'te yürülüğe giren Yeni TCK'da bazı maddelerin uygulamasının 'Türkiye gerçekleri nedeniyle' iki yıl ertelenmesi etkili oldu. Cezası ertelenen maddeler arasında 'Çevreyi kasten kirletme' başlığının düzenlendiği 181. maddenin 1. fıkrası da vardı. Davada yeni kanuna göre ceza verilseydi, sanıklar en az beş yıl hapis cezası alacaktı. Maddenin son fıkrasında 'tüzel kişilerin' sorumluluğu durumunda faaliyet izni iptalinden, malların müsaderesine kadar varan tedbirler uygulanabilecekti. Eski kanunda böyle bir suç tanımlanmamıştı.


Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2006, 22:30   #25
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Yani kısacası yapanın yanına kaldı, olan herzamanki gibi doğaya oldu,bize oldu. Çok yazık...

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 01:03.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024