agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 09-04-2008, 11:29   #1
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Organik gıda araştırmaları

Neden çocuklar organik gıdayla beslenmeli?

Bir araştırmaya göre organik gıdayla beslenen çocukların dışkılarında daha az seviyede böcek ilacına (pestisit) rastlandı.

Araştırmaya katılan iki çocuk annesi Alexandra Ramdin, çocuklarına, böcek ilacı kullanılmadan, sentetik gübre ve hormon katılmadan üretilen organik gıdalardan vermeye karar verdi. “ O zaman henüz organik gıdaların daha besleyici olduğu kanıtlanmamıştı. Ama organik gıdaları bir denemek istedim. “ Ramdin, araştırmanın çocukların dışkılarındaki böcek ilacı oranının düştüğünü göstermesinin ardından organik gıdalara daha çok güveniyor.

Araştırma şöyle yapıldı: Üç gün boyunca bir grup çocuk konvansiyonel yöntemlerle (böcek ilacı, sentetik gübre ve hormon verilerek) üretilen gıdalarla beslendi. Bir grup çocuk ise üç gün boyunca sadece organik gıdalar yedi. Üç günün sonunda çocukların idrarı test edildi. Washington Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada, organik gıdalarla beslenen çocukların dışkısındaki toksit oranı diğer çocuklara göre çok daha düşüktü.

Araştırmacılardan Richard Fenske şunları söyledi:”Özellikle yiyeceklerdeki böcek ilacı kalıntıları yüksek seviyede olduğunda, çocuklarda beyin kanseri ve lösemi etkisi yaratabiliyor.”

Fakat yiyecekler üzerinde ne kadar böcek ilacı kalıntısı var ve bu çocukların sağlığını ne oranda etkiliyor henüz net değil. Ama araştırmacıların anne babalara önerisi çocuklarını organik gıdayla beslemeleri.

Kaynak

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 12:10   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Herkesin organik gıdayla beslenmesi mümkün olamayacağına göre, esas eğitimin gereğinden fazla yani bilinçsiz ilaçlama yapan ve o ilaçlamaya ait hasat kurallarına uymayan üreticilere yapılması gerekiyor.

Fazla ilaç kullanarak kendi paralarını çöpe attıklarını biliyorlar mı acaba?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 12:48   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Artık marketlerde organik ürün satılan bölüme devamlı uğruyorum.Eskiden ürünler çok pahalı idi ,şimdilerde makul seviyelere indi.

En son karali markalı organik çay aldım.

http://www.maksimum.com/yemeicme/haber/63/163833.php

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 13:48   #4
Ağaç Dostu
 
Tuba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 394
Merhaba,
Yeri burasımı bilmiyorum ama birşey sormak istiyorum. Organik gıda derken kimyasal ilaçlama ve gübrelemeye maruz kalmamış gıdalardan bahsediyoruz zannediyorum. Bu durumda NPK, Leonardit veya bitkisel kaynaklı aminoasit kullanılmış gıdalar organik sayılıyor mu? Biraz kafam karıştı da. Organik benim anladığım doğal demek. Doğaldan ne anlamamız gerek?

Tuba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 13:53   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
http://www.gidaraporu.com/organik-gida-nedir_g.htm

Organik Tarım

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 16:00   #6
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Teşekkürler Denizakvaryumu.

Evet Tuba'cığım anladığın doğru, organik=doğal ve doğal yollarla gübrelenerek ve ilaçlanarak yetiştirilen gıdalar anlamında. Aslında birçok koşulu var organik olabilmesi için.

Yalnız senin saydıkların içerisindeki leonardit de doğal bir ürün zaten.

Bu konuda Denizakvaryumu'nun verdiği linklerden bigi edinebileceksin.

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 16:45   #7
Ağaç Dostu
 
Tuba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 394
Evet leonardit doğal bir ürün. Ama düşününce doğal olmayan ne verebilirzki sebze fidelerimize bilemiyorum. Mesela bahsettiğim NPK ve bitkisel kaynaklı aminoasit diye satılan ürünler **** dün bakmıştım mesela sıvı kalsiyum ve bor.. Bunlar doğalmı oluyor? Organik tarımın Ankaranın ortasında mümkün olmadığını biliyorum. Sn.Denizakvaryumu'nun verdiği linki de okudum ama kullandıklarımızın doğal olup olmadığını anlamadım. Mesela PDA(Pembe Domates Ağı) dan tohum alabilmek için onları doğal yöntemlerle yetiştirmeye dair söz veriyoruz. Şimdi ben pembe domatese NPK,leonardit,bitkisel kaynaklı aminoasit,sıvı kalsiyum ve bor verebilirmiyim? Organik olmayacağı kesin ama kimyasal-doğal ayrımını yapamıyorum...

Tuba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-04-2008, 17:55   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Organik Gübre

organik gübre linklerine bir göz atın derim, olay netleşecek.Aynı linklerde organik olmayan gübreler de var ...

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2008, 01:22   #9
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Artık bu ilaçlamanın alternatifi olarak doğal yollara baş vurulmalı ve araştırmalar yapılmalıdır. Doğada her böceğin düşmanı bir başka böcek vardır ve zararlıların kaçtığı doğal maddelerde vardır veya bulunabilirde. Bunlar üzerinde durulması gereken konulardır ve elinde sonunda el kol bağlı bir biçimde insanların takınacakları tavır bu olacaktır. Doğal yollara ve onları daha iyi tanımaya doğru insanlık yol alacaktır.
Bütün bu olumlu görüşlerime rağmen yediğimiz şeylere bakıyorumda, içindeki zehire, dışındaki hilkat garibesine dönüşmüş bitkiye bunların hepsi yasak meyva diyorum evrenin kabul etmediği, dokunma dediği, ancak bazıları daha fazla para uğruna ve arzuları uğruna insanlığın ve doğanın dengesini bozuyor.
İnsan daha fazla geliştikçe ve öğrendikçe artısıyla beraber bir o kadar da eksi olan tarafınıda görüyor ve bazıları çıkarı için ve cahilliği, bencilliği yüzünden bu olumsuzluklardan kar elde etmeye çalışıyor. Peki bunun sonu nereye gidecek, insan her adımda daha başka sırlar buluyor ve artılar eksiler yine yığılıyor.. çık içinden çıkabilirsen. Hani derler ya yarı cahilden korkarım; aynen öyle işte insanlığın bu evreleri. Bilimi inceleyenler ve her konuda tek bir paragrafı saatlerce düşünenler bilir ki neler var neler şu bilimde. Konuşulan ve insanlığı hayrete düşüren birçok bilimsel keşfin uygulamalarını görmediğinize şaşırmamak gerekiyor; olamadı mı yapamadılar mı gibi düşüncelerle, çünkü kitaplarda incelendiğinde gören bir göz için çok şey var, yani adamlar bunlarıda diğerlerinide çoktan aşmış bile.. Elbette böyle büyük, önemli işleri gizli yürütüyorlardır. Yakında hayvan başlı insanlar göreceğimizi söylüyor çokları, bende buna ekleyim artık para o kadar azdırmış ve kafalarını oynatmışlar ki; elleri olan domatesler, beyni olan tarım ürünleri ve böylece kendi kendinin tarımını yapan patatesler..

Ancak doğaya, bitkilere beyin verirlerse işte o zaman kendi sonlarını hazırlayacaklardır. Doğanın onlara ne yapacağını çok iyi biliyoruz...

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-07-2008, 08:52   #10
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Organik Gıda Nedir?

Organik Gıda Nedir?
Bu yöntemde kimyasal gübre, ilaçlama, hormon gibi dış etkenler kullanılmaz.
Organik gıdaların yetiştirilmesinde ve işlenmesinde, genetik mühendisliğin, yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçlarının, büyütme düzenleyicilerinin, hormonların, antibiyotiklerin , koruyucuların , renklendiricilerin, katkı maddelerinin, kimyasal kaplama ve parlatıcı maddelerinin ve kimyasal ambalaj malzemelerinin kullanılmadığı gıda maddeleridir. Organik gıdalar, bitkisel ve hayvansal gıdaları içerir.


Ürünlerin hiçbir zirai ilaç veya kimyasalın kullanılmadığı tarlada yetiştirildiği gerçeğini de işaret etmektedir.
Organik gıdalar, hiçbir yapay koruyucu, renk verici, parlatıcı veya diğer katkı maddeleri kullanılmadan işlenmiş ve paketlenmiştir. Sebze, meyve ve tahıllar verim arttırıcı hormon ve kimyasal ilaçlar kullanılmadan, doğal süreç içinde olgunlaştırılır

Organik tarım, kuralları çerçevesinde çevresine duyarlı, sömüren değil sürdürülebilir olan bir üretim sağlar. Bu başta toprak olmak üzere su, hava, çevre ve doğada yaşayan diğer canlılara zarar vermeyen bir üretim anlamına gelmektedir. Örnek olarak ilaçlama ile çevredeki bir göl ve paralel olarak o gölde yaşayan canlılar zarar görebilir. O gölün suyunu kullanan insanların zarar görebileceği gibi, gölden avladığı bir balığı yiyen kuş bambaşka bölgelere hastalık taşıyabilir. Organik tarım, belirli kurallar çerçevesinde sürdürülebilir tarımdır.

Organik tarım yanlızca insan sağlığını değil, aynı zamanda yaşam alanımız olan dünyanın korunmasını da sağlar. Mevcut tarım topraklarının azalmasını, çölleşmesini, kullanılamaz hale gelmesini ve sömürülmesini de engeller. Sağlıklı ve temiz bitkiler yetiştirildiği için insan sağlığı için çok önemlidir.

Besinlerin içinde binlerce değişik madde vardır. Bu küçük maddelerin milyonlarcasının birleşiminden insan vücudu meydana gelir. Bu maddeler zehir içerdiğinde, yapay ve bozuk kimyayı bünyesinde barındırdığında bu sefer insan vücududa bunlardan meydana gelmektedir. Organik gıda insan biyolojisine, insanın kimyasına en uygun besindir. Yapay ve katkı maddeleriyle dolmuş gıdalar insan genetiğini ve vücudunu deforme etmektedir. Sağlıklı ve güzel bir geleceği insanlık için zorlaştırmaktadır. Hatta büyük oranda tehdit etmektedir.


Organik Gıda Adına Yapılan Uygulamalar:

Ekolojik (organik)üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler.
Birçok gelişmiş ülkede, çiftçinin organik gıda ve organik tarım sertifikası alabilmesi için yetkili bir kuruluşun denetimini kabul etmiş olması gerekir. Bu denetimi kabul eden çiftçi tarlasında hiçbir zirai ilaç, kimyevi gübre, hormon veya antibiyotik ve ürünü işlerken veya paketlerken de hiçbir koruyucu, parlatıcı, renklendirici ve benzeri katkı maddesi kullanmayacağını kabul etmiş olacaktır.

Dünyada bu çevre ve insan sağlığı ile ilgili sorunların ortaya ortaya çıkıp tartışılır hale gelmesi ile öncelikle ABD ve bazı Avrupa ülkelerindeki duyarlı çiftçiler üretimlerini kimyasal girdi kullanmaksızın yapmaya ve ürünlerini kendi çevrelerinde satmaya başlamışlardır.Bu hareket 1972 yılında çevre dostu bazı örgütlerin (Toprak Derneği-İngiltere,Doğa ve Gelişme-Fransa,Biyodinamik Derneği –İsveç gibi) ortak bir çatı altında toplanarak ‘’Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu’’(IFAOM) nu kurması ile yaygınlaşmaya başlamıştır.

Ülkemiz organik tarım üretimi konusunda Avrupa'dan daha iyi olabilecek bir potansiyele sahiptir. Hem üretilebilecek ürünlerin çeşitliliği açısından, hem sayıca fazla olması açısından, hem de kalite açısından daha üst bir seviyeye gelmesi çok kolaydır; ancak sadece yeteri kadar çalışma yapılması gerekiyor.

Bir ürünün organik olup olmadığını anlamak için paketlerdeki etiketlere ve sertifikalarına bakmanız gerekiyor.

Organik gıdalar, yapay sistemlerle üretilen gıdalardan niçin daha pahalıdır?
Bunun sebebi, maalesef organik gıda ve tarımının, gerek tüketiciler tarafından gerek, kamu tarafından yeterli desteği henüz alamamış olmasıdır. Devletin bu konuda çok büyük girişimleri olması gerekirken çok yetersiz kalmaktadır, yeterli desteği ülke insanlarına sağlamamaktadır.

Organik Gıda üreticileri, bu işi küçük çaplı tarlalarda yapmakta ve dolayısı ile geniş topraklarda kitle üretimi yapan üreticilerle maliyet konusunda boy ölçüşememektedir.

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-07-2008, 09:07   #11
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Genetiği ile oynanmış ürünler

Genetiği değiştirilmiş tohumlar yıllarca kalıyor

Bilim adamları bazı genetiği değiştirilmiş ekinlerin tohumlarının toprakta en az 10 yıl kalabildiğini tespit etti. Bu da genetiğiyle oynanmış organizmaların bir kez doğaya bırakıldıktan sonra kontrol altına alınamadığını gösteriyor.

İsveç’te 10 yıl önce deneysel amaçlı ekilen bir kolza tarlasında yapılan araştırmada, yıllarca tohumların çıkarılması için süren yoğun çabalara karşın, genetiği değiştirilmiş türlerin hala büyüdüğü görüldü. Genetiğiyle oynanmış organizmaların bir kez doğaya bırakıldıktan sonra kontrol altına alınamıyor. http://www.ntvmsnbc.com/news/441436.asp


Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin zararları

GENETİK KİRLİLİK

Genetik Mühendisliği devrim yapan yeni bir teknolojidir.

Bu mühendislik dalı halen gelişme açamasındadır. Sözkonusu teknoloji o kadar güçlüdür ki sadece türler arasındaki değil insanlar, hayvanlar ve bitkiler arasındaki genetik koruma duvarlarını dahi yıkabilir. Çeşitli virüsleri, antibiyotiğe dirençli genleri, bakterileri vektör, işaretleyici ve promoter olarak kullanarak genetik kodları kalıcı olarak değiştirir ve daha sonra genleri değiştirilmiş organizmalar bu genetik değişimleri kendilerinden sonraki nesillere kalıtım yoluyla aktarırlar.

Dünya üzerindeki bütün genetik mühendisleri genetik malzemeye ilaveler yapmak, yeniden düzenlemek, düzeltmek, programlamak gibi işlerler meşgul olmaktadırlar. Bitki, balık ve bazı hayvanların kromozomlarına hayvan genleri ve hatta insan genleri enjekte edilerek hayal edilemeyecek transgenic (farklı canlıların genleri arasında yapılan transferlerden) yaşam biçimleri elde etmektedirler.

Kanuni kısıtlamalar ve kurallar, isimlendirme şartları veya bilimsel protokollar çok az olduğu için bio mühendisler yüzlerce yeni Franken foods (yapay, farklı türler arası birleştirilmiş genlerden oluşan besinler) ve tahıl türleri yetiştirmeye başladılar.


Genetiği değiştirilmiş ürünlerin ekili olduğu alanlardan genetiği değiştirilmiş polenler rüzgar, yağmur, kuşlar, arılar ve polen taşıyıcı böcekler tarafından hem organik hem de normal tarımın yapıldığı alanlara taşınmakta ve buradaki ekinlerin DNA sını kirletmektedir.

Organik tarımla uğraşan çifçiler genetik kirliliğin kontrol edilemeyeceğini savunmakta ve bunların yaşayan canlılar oldukları için çoğalabileceklerini, göç edebileceklerini, mutasyona uğrayabileceklerini belirtmektedirler.

Faydalı Böceklerin ve Toprak verimliliğinin zarar görmesi

Bu yılın başlarında Cornell Üniversitesinden bazı araştırmacılar şaşırtıcı bir keşifte bulundular. Genetik olarak değiştirilmiş mısırların polenleri Monarch kelebeklerini zehirlenmesine sebep olmaktaydı. Araştırmalar bu tür ürünlerin yararlı böceklere ve topraktaki yararlı mikroorganizmalara belki de kuşlara bile zarar verdiğini tesbit etmiştir.
...

1999 yılında İngiliz basını Rowett Enstitüsün den bilim adamı Dr.Arpad Pusztai nin yaptığı detaylı araştırma genetiği değiştirilmiş patateslerin de zararlarını ortaya koymuştur.

Laboratuar testlerinde snowdrop çiçeğinin (kar damlası çiçeği, Avrupa da yetişir ve daha kar kalkmadan çiçek açar) DNA sı ile bilinen bir viral promoter olan Cauliflower Mosaic Virus (CaMv) kullanılarak genetik yapısı değiştirilmiş patateslerin memeliler için zehirli olduğu tesbit edilmiştir. Kimyasal kompozisyonu normal patateslerden oldukça farklı olan bu patatesler farelerin hayati önemi olan organlarına ve bağışıklık sistemlerine zarar vermiştir. En tehlikelisi ise farelerin midelerinin iç yüzeyinde son derece ciddi bir viral enfeksiyon ortaya çıkmıştır ki bunun da nedeninin CaMv denilen viral promoter olduğu kesindir ve de bu madde bütün genetik mühendisliğinin yarattığı ürünlerde kullanılmaktadır.

Bütün bunlara rağmen yeterli denetim olmadığı için tüketiciler kobay olarak kullanılmak durumundadırlar. (Ms.Cummins makalesinden özet)

...

GDO Nedir?
GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar), basit anlatımı ile bir canlının embriyo hücresindeki DNA kodunu değiştirmek demektir. Bunu yapan genetik mühendisleri tek bir darbeyle doğal hayatı bozmaktadır. Halbuki doğanın yetiştirdiği ürünler asırlar boyu doğal süreçlerde , binlerce evreden geçerek oluşmuşlardır. Bu mühendislerin konuya tam hakim olması imkansızdır. Bir yandan güneş ışınları diğer yandan hava milyonlarca yıl atmosferde yayılmıştır. Canlılık, milyonlarca yıl tüm hayatı deneyimleyerek kendi tabi yapısına uygun olarak oluşmuştur. Düşünün bir kez, daha fazla kar elde etmek için yapılan birkaç uyduruk darbe insan hayatını zehirlemektedir. İnsan hayatından, geleceğinden çalınmaktadır ve ona zarar verilmektedir. Hırsızlık ve zulüm tarih boyunca bu denli bilimsel olmamıştı..

bahce.biz
organiktarimturkiye.org
bugday.org
ekosam.com
otd.org.tr
organik.bahcesehir.edu.tr
gdoyahayir.org

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-07-2008, 09:40   #12
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Organik ürün,bakım,kozmetik

Organik ürünlerle güzelleşmek moda

Son yıllarda sofralarımızın baş tacı olan ekolojik ürünler, kıyafet ve kozmetiklerde de karşımıza çıkıyor! Yeni moda; sağlıklı bir cilde sahip olmak için organik kaynaklı bakım ürünleri kullanmak!.

Araştırmalar birçok kozmetik ve bakım ürününün içeriğinde kanserojen madde olduğunu gösteriyor. Bu nedenle de organik ve doğal bakım ürünlerinin tercih edilmesi öneriliyor. Bunun için de bir kozmetik ürününün organik olup olmadığına ve içinde kimyasal madde bulunup bulunmadığına dikkat etmek gerekiyor. Peki bir kozmetik ürünün organik olup olmadığını anlamak için ne yapmalısınız? Öncelikle ürünün içeriğine bakmalısınız. Organik kozmetik ürünlerin ortak özellikleri; içeriklerinde kimyasal değil, organik tarımla üretilmiş bitkilerin yer alıyor olmasıdır. Ayrıca parfüm, kolonya ve esansları da bitki özlerinden elde edilir. Bir kozmetik ürünün organik olup olmadığını anlamak son derece basit; ürünün arkasında 'Soil Association', ECO Cet, Nature Progres damgalarından biri bulunur. Yine de içeriğinde yapay renklendiriciler, katkı maddeleri ve kimyasallar olmamasına dikkat etmelisiniz.

SAĞLIKLI
BİR CİLT İÇİN
Sürülen her ürünün yüzde 60'ını cildin ya da saçların emdiğini düşünecek olursak, sağlık için organik bazlı kozmetik ürünler çok daha yararlıdır. Özellikle hassas bir cilde sahipseniz şunu unutmamalısınız; kullandığınız ürünlerde bulunan kimyasallar cildinizde herhangi bir tahrişe, dökülmeye ve zarara yol açar. Hatta çoğu madde kanserojen olduğu için kanser riski de taşır. Düzenli bir şekilde organik kozmetik ürünler kullananlar, vücutlarındaki toksinlerin de azalmasına yardımcı olur. Aksi halde ürünlerdeki kimyasallar ve katkı maddeleri cilt üzerinde kalıntı oluşturarak cildin nefes almasını engeller ve gözeneklerin tıkanmasına yol açar. Cilt, yoğun ürünler nedeniyle nefes alamadığı için de akne, sivilce ve yağlanma problemlerine daha yatkın hale gelir. Sağlıksız cildin de yaşlanma süreci çok daha hızlı gerçekleşir.

RAF ÖMRÜNE DİKKAT!
Öncelikle tüm organik kozmetik ürünlerini inceleyin. Her ürün doğal olsa da cildinize zarar vermeyeceğinden ve ürünün size uygun olup olmadığından da emin olun. Ayrıca içeriğinde çiçeklerden, otlardan, yapraklardan ve ağaçlardan elde edilmiş yararlı yağlar ve antioksidan bulunan doğal cilt bakım ürünleri, kimyasal katkı maddesi içermediği için raf ömrü daha kısa tutulur. Bu nedenle organik ürünlerin ambalajını açtıktan sonra buzdolabında saklamaya özen gösterin.


_______________________________________________


L'Oreal Paris güzellik elçilerinden Doutzen Kroes Güzellik sırlarını açıklıyor:
'' Cildinize özen göstermek çok önemli. Dış görünümünüzün en az yarısı buna bağlı. Kendime özen gösteriyorum, organik sebze ve meyve yiyorum? '' diyerek açıklıyor.

Güzelleşirken sağlığınızdan olmayın. Şimdi moda sağlıklı güzelleşmek oldu. Bunun adresi ise kimyasallardan uzak organik kozmetik ürünlerinde saklı...

Prens Charles, Angelina Jolie, Hillary Clinton... Hepsinin ortak bir noktası var. O da organik ürünlere duydukları ilgi... Organik gıdanın yanısıra giyim, kozmetik ve kişisel bakımları için de organik hammaddelerden üretilen ve kimyasalı en aza indirgenmiş organik sertifikalı ürünlerden başkasını kullanmıyor; kimyasal içerikli ürünleri evlerine sokmuyorlar.


Avrupa ve Amerika'da hemen herkes organik ürünlere dönmeye çalışırken ülkemizde de organik kozmetik ürünlerinin kullanımı yavaş da olsa ilerleme kaydetti. Birbiri ardına açılan organik ürün mağazaları ve süper marketlerin organik ürün rafları şimdilik talebi karşılayabiliyor.

Kimyasal içerikli kozmetik ürünlerin kanserojen madde içerdiği ve kanser riskini arttırdığı iddiaları, birçok kişiyi bu ürünlerden uzaklaştırdı. Özellikle saç boyaları ve makyaj malzemelerinın zararları iddiaların ana maddesiydi.

Küresel ısınmayla gelen bilinç, doğaya dönüş, sağlıklı yaşama olan talebin artması ve organik ürünlerin insanın yaşam kalitesine kattığı değerin fark edilmesiyle birlikte, organik ürünler kullanma trendi yükselişe geçti. Tüm dünyada hızla yayılan bu yeşil akım, Türkiye'de de giderek yayılıyor. Büyük markalar, çevre bilincini desteklemek için organik ürünlerinde organik pamuk, bambu, soyadan kazaklar, kotlar, tişörtler yapıyor. Bilinçli tüketici de artık, sadece moda diye değil, doğa dostu ürünleri tercih ediyor. Çoğu zaman en zararsız dokuma malzemesi gibi görünen, yumuşak ve hava alan organik olmayan pamuklu giysiler, aslında hiç de masum değil. Pamuğu giysilerin nikotini' olarak tanımlayanlar da var. Organik olmayan pamuğun ekiminde kullanılan böcek ilaçları toprağı ve suyu kirletmekle kalmıyor, her yıl yaklaşık 20 bin pamuk işçisinin ölümüne sebep oluyor. Aynı zamanda hammaddelerin işlenmesi sırasında ipliği ağartmak için kullanılan kimyasallar da yine çevre ve insan sağlığına zararlı. Tüm bu nedenler üst üste binince, tekstil firmalarının organik pamuğa yönelme kararı oldukça mantıklı. Normal pamuklu ürünlere göre daha pahallı olan organik ürünler, diğer ürünlere nazaran çok daha yumuşak ve bu özelliğini sürekli olarak koruyabiliyor. Organik ürün; yetiştirilme süreçlerinde herhangi bir kimyasal kökenli maddeyle takviye edilmeyen ve insan sağlığını tehdit etmeyen ürün anlamına geliyor.

http://arsiv.sabah.com.tr/2007/08/04/ct/haber,6906B57D0A71474E8BED635B9E44937A.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2007/03/27/gny/sag108-20070327-200.html

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2008, 19:49   #13
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Toprakta Organik Madde Bulunmasının Faydaları

1-Toprak taneciklerinin bir araya gelerek agrega oluşturmasını ve bunların dayanıklılığını sağlar.

2-Toprağın iyon değişim kapasitesini artırır.

3-Toprağa tamponluk kazandırır.

4-Toprağın su ve besin tutma kapasitesini artırır.

5-Toprağın daha iyi havalanmasını sağlar.

6-Toprak erozyonunu azaltır.

7-Toprağın kolay ufalanabilir hale gelmesini, böylece daha kolay işlenebilir olmasını sağlar.

8-Toprak pH’sını olumlu etkiler.

9-Toprak rengini koyulaştırır ve dolayısıyla toprak sıcaklığının artmasını sağlar.

10-Bitki besin maddeleri kaynağı olarak görev yapar ve bunların yarayışlılıklarını artırır.

11-Topraktaki organizmalar için besin ve enerji kaynağıdır.

12-Tarım ilaçlarının adsorpsiyonuna ya da deaktivasyonuna veya her ikisine birden etkilidir.

http://www.ariozorganik.com/index.ph...d=46&Itemid=54

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2008, 16:22   #14
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
organik gıda daha fazla arındırıyor.

Organik gıdalarla ilgili AB destekli araştırmanın ilk sonuçları açıklandı. Araştırma, organik meyve ve sebzelerin organik olmayanlara kıyasla, yüzde 40 daha fazla, vücudu toksinlerden arındıran antioksidan maddeler içerdiğini ortaya koydu.

LONDRA - Organik gıdaların, diğer gıdalara oranla daha sağlıklı olup olmadığı tartışması uzun süredir devam ediyor.

ingiltere’de yürütülen Avrupa Birliği destekli projeyse, “organik gıdaların daha sağlıklı olduğuna dair bilimsel kanıt olmadığı” yönündeki iddiaları çürütür nitelikte.

İngiliz Newcastle Üniversitesi uzmanları öncülüğünde yaklaşık 3 yıldır süren araştırmanın ilk verilerine göre; organik süt, meyve ve sebzeler, organik olmayanlara kıyasla, yüzde 40 daha fazla antioksidan içeriyor.

Organikle, organik olmayan gıda arasındaki en büyük farksa sütte görülüyor. Zira organik sütte yüzde 60 daha fazla antioksidan ve daha sağlıklı yağ asitleri bulunuyor.

Uzmanlara göre, bol antioksidan içeren bu gıdalar vücuttaki zararlı toksinlerin arındırılmasını sağladığı ve yaşlanma sürecini geciktirdiği için daha sağlıklı.

Organik gıda tartışmasını daha da alevlendirmesi beklenen projenin tüm sonuçlarının bir yıl içinde açıklanması bekleniyor.

http://www.ntvmsnbc.com/news/424525.asp

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2008, 16:23   #15
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
‘Üstünde organik yazan her boya organik değil’

Ambalajında “organik” yazan her boyanın organik olmadığı, özellikle kimyasal saç boyası kullanmaları kadın-doğum uzmanlarınca önerilmeyen hamile kadınların bu konuda dikkat etmeleri gerektiği vurgulandı.

ADANA - İstanbul Üniversitesi eski öğretim üyesi biyokimya profesörü Prof. Dr. Hulusi Barlas bir doğal ürün firmasının tanıtımı nedeniyle geldiği Adana’da, şifalı bitkilerle başlayan, ardından kozmetiğe ve özellikle de saç boylarına sıçrayan “organik” trendini, tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi koşuluyla desteklediğini belirtti.

Gıdadan kozmetiğe ve konfeksiyona kadar ham maddesi organik olan tüm ürünlerin insan sağlığına ve çevreye önemli katkılarının tartışılmaz olduğuna işaret eden Prof. Dr. Barlas, “Ancak, oluşan büyük pazarda fırsatçılara yer verilmemeli” dedi.

Prof. Dr. Barlas, “ambalajında ‘organik’ yazan her boyanın organik ya da bitkisel olmadığını, bu durumun özellikle, kimyasal saç boyası kullanmaları yasak olan kadınlar için büyük tehlike yarattığını” savunarak, şunları söyledi:
“Kadınların, organik sandıkları kimyasal katkılı boyaları kullanmasının bebeğe vereceği zarar telafi edilemez. Piyasada satışa sunulan tüm ürünler Sağlık Bakanlığının izniyle satışa sunulur. Ambalajın üzerinde tüm ürünlerin katkı maddelerinin tek tek yazılması, oluşabilecek yan etkilerin tüketiciye bildirilmesi zorunludur. Ticari kaygı güden bazı firmaların, bu yasal zorunluluğu yasak savma şeklinde yerine getirdiğine tanık oluyoruz. Bu firmalar, ürünlerindeki katkı maddelerini tüketicinin anlamadığı teknik terimlerle, üstelik karınca duasını andıran büyüklükteki yazılarla etiketliyor. Ürünün, vücutta oluşturabileceği yan etkiler ise ambalajın hiç görünmeyen en alt tabanına yapıştırılıyor.”

Prof. Dr. Barlas, her şeye rağmen geçmişten günümüze kullanılan kına ve türevlerinin, en doğal saç boyası olma özelliğini koruduğuna dikkati çekerek, “Kına gibi hiçbir kimyasal katkı maddesi içermeyen doğal saç boyaları piyasada var, ancak bunların kimyasal boya kadar etkili olduğunu söylemek doğru olmaz. Buna karşın, kişinin beklentilerine cevap verebilir” dedi.

DOĞAL OLANLA OLMAYANI AYIRT EDİN
Prof. Dr. Barlas, doğal kozmetiğin, doğadaki etken maddeler yardımıyla insan vücudunun bakımı ve güzelliğini amaçladığını, bunların cilde ve çevreye dost ham maddelerle sağlanabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Doğal olduğu iddia edilen ürünlerde BDIH (kontrol edilmiş doğal kozmetik) sertifikası aranmalı. Sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve diğer petrol kökenli maddeler içermemeli.”

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Evrüke ise hamilelik sırasında annenin aldığı kimyasalların bebeği doğrudan etkilediğini bildirdi. Prof. Dr. Evrüke, gebelikte kimyasal katkılı boyalarla saç boyanması veya perma ve röfle işlemlerinde uygulanan kimyasal ilaçları önermediklerini, bu maddelerin, saç derisinden emilip kana karışabileceğini, bunun da bebekte çeşitli doğumsal anomaliye yol açabileceğini kaydetti.

http://www.ntvmsnbc.com/news/439171.asp

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 15:40   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-05-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 184
Bazı marketlerde, hap şeklinde zencefil, balık yağı, vs vs bir çok ürünü hap şeklinde 30 lu **** 60 lı şişelerde satışa vermişler, gıda takviyesi diye yazılı üzerinde bu hapların kullanımında herhangi bir zarar ya da yarar var mıdır?

darkfriairs Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 16:08   #17
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Ilaç sektorundede en tehlikeli bolum budur .Tamamen dogal denilerek halka sunulan bazi yardimci tabletler dogal bazilari ise kesinlikle dogallik disi olmasindan kaynaklidir.Doganin kendine ait bir kurali mevcuttur bu kural her alan için geçerlidir.

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 16:15   #18
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Organik tarima gelirsek zararli boceklere karsi ilaç kullanilmasi ve bu ilaçlarinda analizlerde çikmasi koca bir yili bir hiç ugruna kayip olarak kapayan bu milletin efendisine verilemeyen egitimin ta kendisidir .Organik tarimda zararlilara karsi altarnetif bir silah olarak kulturel uretilen yararli predatorler mevcuttur . Bu bocekler satin alinip bolgeye birakilmak kosulu ile o yilin urunu zararlilardan kurtarilmis ve bolgedeki yararlilar kisi gecirmek amaci ile daha içlere ormanlik alanlara doguru kaymasi ilede ormanin içerisindeki zararlilara karsida bir mucadele sekli olusturulmustur.Yazdigim uyguluma avrupa birligi canada israil su an aklima gelmeyen bazi ulkelerde de uygulanmaktadir.

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 16:17   #19
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Avrupa birliginin turkiyedeki organik tarima karsi yaptigi bir yardim olmasi gerek eger yanlis hatirlamiyorsam.

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 16:33   #20
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Chaque année, les agriculteurs achètent de l'azote chimique pour fumer la surface de leurs champs de culture. Mais si l'on en juge par les nombreux champs jaunâtres, en été, certains agriculteurs semblent avoir des problèmes à trouver des engrais azotés. La plupart du temps, les agriculteurs n'ont pas d'argent pour acheter les engrais. Parfois, l'engrais arrive trop tard.

Si vous élevez des animaux de ferme, ou connaissez quelqu'un qui le fait, le fumier liquide pourrait vous dépanner. Le fumier liquide procure de l'azote et les autres éléments minéraux nécessaires aux plantes en croissance, exactement comme les engrais azotés chimiques. Et le fumier liquide fait bien plus. Il maintient aussi la vie animale dans le sol.

Vous pouvez faire de l'engrais liquide à partir d'excréments d'animaux frais. Prenez les excréments de chèvres, de moutons, de lapins ou d'autres animaux du bétail.

Voici comment préparer et utiliser le fumier. Ramassez 30 à 50 kilos de fumier frais d'origine animale. Mettez le dans un sac en jute(*). Attachez bien le sac. Mettez un bâton d'un mètre de long à l'extrémité du sac. Avec l'aide d'une autre personne, suspendez le sac contenant les excréments dans un tonneau contenant 200 litres d'eau. Le bâton est là pour supporter le sac.

Avec l'aide d'une autre personne, soulevez le bâton de haut en bas pour remuer le mélange et accélérer le dégagement des éléments nutritifs dans l'eau. Faites cela tous les 3 jours. Cela prend environ deux semaines pour obtenir tous les éléments nutritifs provenant du fumier dans l'eau. Le mélange est prêt lorsque la couleur de l'eau devient brun foncé. L'autre façon de voir si la solution est prête c'est par l'odeur. Les premiers jours, il se dégagera une forte odeur d'ammoniaque. Après 10 à 14 jours, l'odeur devient moins âcre.

Ce mélange est un bon engrais liquide pour fumer en surface des plantes en pleine croissance. Il peut être utilisé pour toute une variété de plantes. C'est mieux de le diluer avec de l'eau avant de l'utiliser. Pour chaque portion du mélange, ajoutez -au choix- une ou deux portions d'eau. Puis appliquez la solution diluée autour de la base des plantes. Certains produits comme le maïs supportent des solutions plus concentrées.

Vous pouvez utiliser les restes solides des excréments comme paillis autour des arbres ou dans le jardin. Vous pouvez aussi les ajouter au compost, mais ils ne doivent pas prendre la place du fumier. Même si cette matière contient certains éléments nutritifs, vous devrez aussi ajouter du fumier frais à votre compost.


Verilen tarif organik tarimda sivi gubre bulamayan insanlar icin verilmistir aslen bu sistem afrikada uygulanmaktadir.http://www.farmradio.org/francais/ra...3script_fr.asp

Aslinda tercume edecektim ama turkiyedeki sivi gubre imalati yapan insanlara haksizlik olur diye yapmama karari aldim onlarin gelismesi sarttir bunun içinde organik sivi gubrelerini satmalari gerekmektedir.Uzgunum


Düzenleyen yakamozsimsek : 26-07-2008 saat 21:55
yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 16:41   #21
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Pourquoi vous intéressez-vous au Jardinage biologique ?
Voir le programme des stages de jardinage

Parce que vous commencez à vous rendre compte que trop de jardiniers utilisent des fertilisants et des pesticides chimiques, sans en connaître les graves conséquences sur leur santé et en terme de pollution dans l'eau, dans le sol : légumes trop riches en nitrates et contenant des résidus de pesticides, pollution des nappes phréatiques, destruction des auxiliaires en même temps que des ravageurs...

Le jardinage biologique est une méthode favorable à la santé et qui préserve les sols ainsi que les nappes phréatiques.


Pour Jardiner Bio, vous avez besoin de connaître:
Les méthodes de compostage et leurs utilisations
Les traitements naturels au potager et jardin
Reconnaître les herbes dites mauvaises
Les moyens de luttes naturelle contre les ravageurs et les maladies des plantes

Deux questions parmi les plus courantes :


Comment se fait donc la fertilisation?

La fertilisation se fait par l'apport de compost selon les besoins de chaque plante ou légume, de fumier et par l'utilisation d'engrais vert : chaque parcelle inutilisée est semée d'engrais vert (moutarde, phacélie, trèfle, épinard, seigle, pois, lupin... dans le cas d’un potager bio) selon le terrain et la saison ou tout simplement laissée enherbée afin que le sol soit toujours couvert pour ne pas être « lessivé ». En plus de protéger le sol l'engrais vert produit de l'humus et grâce à ses racines, le travaille.

Y a t’il des insecticides que l’on peut utiliser ?

On utilisera en insecticide la roténone, le pyrèthre (tous deux issus de plantes), le savon noir liquide (dilué à 3 %) contre les pucerons et le bacille de Thuringe (Bacillus Thuringiensis : préparation microbienne) contre les chenilles. En prévention contre les maladies le cuivre et le soufre sont deux fongicides intéressants.

Dernières recommandations

Le jardin biologique est un jardin « nature » que l'on maîtrise et que l'on ne domine pas. Les insectes, les oiseaux et même les « mauvaises » herbes ont leur place et concourent à maintenir ce petit éco-système en équilibre.

La culture bio dans les jardins s’avère intéressante et passionnante, elle mérite d’être propagée. Le travail de la terre en harmonie avec la nature a incontestablement des vertus équilibrantes sur les plans physique et psychologique.

Vous hésitez ?

Vous avez raison ! parce qu’il ne suffit pas de lire une recommandation et de l’appliquer tout seul dans son jardin pour développer son jardin ou terrasse en jardinage bio.

En effet, lire, c’est accéder à un Savoir, il manque le Savoir Faire . Et oui ! tous ces petits trucs, ces « tours de main » qui font la différence . Ce ne sont pas des secrets que veulent garder ceux qui savent. C’est simplement qu’il est très difficile de les écrire ; cela serait trop long et vous vous lasseriez ; en fait il est nécessaire que la personne qui a inventé ou qui maîtrise une technique l’adapte à votre façon d’être et d’agir.

Vous serez surpris de découvrir comme c’est facile de réaliser et reproduire un geste, un conseil, etc... appris au coté de celui qui le maîtrise, comparé au laborieux travail d’appliquer une connaissance livresque sans avoir le savoir faire qui va avec.

Pour cela nous organisons des stages de jardinage biologique de 2 jours qui vous permettent d’acquérir ce fameux savoir faire.

Essayer une fois et juger vous mêmes la différence

En attendant que vous soyez disponibles pour acquérir le savoir faire de notre maître jardinier Bio, nous vous offrons les 10 premiers conseils de jardinage bio

10 premiers conseils pour jardiner bio
Réduire la pollution en n'utilisant aucun produit chimique de synthèse
Recycler les déchets animaux et végétaux en un bon compost pour maintenir un sol fertile et sain; le compost assure la fertilisation du sol
Le ‘mulching’ et d'autres techniques permettent le contrôle des mauvaises herbes
Des méthodes préventives et quelques produits non toxiques permettent de lutter contre les ravageurs et les maladies.
Pour bien réussir du bio jardinage, il faut un sol vivant, riche en humus et équilibré, capable de nourrir efficacement les plantes
Une bonne terre, chacun peut l'avoir au bout de quelques années, même en partant d'un très mauvais sol. Il suffit de l'enrichir en humus et de nourrir les êtres vivants qui le peuplent. Le jardinier dispose pour cela de deux armes de choc : le compost et les engrais verts.
Le jardinage biologique utilise des pesticides naturels, cependant il ne faut pas perdre de vue qu'ils ont aussi une action sur l'environnement ; il faut donc les utiliser avec beaucoup de parcimonie.
Les plantes s'influençant, il est nécessaire d'effectuer alternance et rotation des cultures ainsi que de choisir les bonnes associations de légumes. En règle générale on ne fera pas se succéder deux légumes de la même famille, développant les même organe ou nécessitant les même apports en compost.
Il est très important de ne pas apporter trop d'azote ainsi que du compost insuffisamment décomposé pour prévenir des maladies.
Encourager la diversité en cultivant un grand choix d'espèces et de variétés, et en diversifiant les habitats pour la faune (haies, murs, tas de bois...).
Vous pouvez vous abonner à notre newsletter gratuite en utilisant le formulaire ci-contre. Vous recevrez régulièrement:

des conseils de jardinage bio
des astuces de cuisine bio
des trucs écologiques pour la maison
des flash-infos sur le bio.
Buda bio eko bahçe duzenegi aksam firsat bulursam tercume ederim.http://www.intelligenceverte.org/Pou...rdiner-bio.asp Kaynak agricole bio .

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-07-2008, 22:36   #22
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Kimyasal maddelerin kullanilmasi ile ortaya çikan tehlikeli konuma ulasan insansagligini tehtit konumuna gelen gubrelerden kurtulmanin zamanidir.Kullanilan bu tur kimyasal maddeler gidalara toprak altindaki sulara ve diger katmanlara rahatlikla karismaktadir.Kimyasal maddelerlentopragin çok zenginlestigi bir gerçek ancak nitrat artisi kaçinilmaz dir.Boceklere bulasan bu kimyasal maddeler boceklerin uzerindede olumsuz etki gostermekte ve boceklerin tasima ozelligi ile diger polenlerede bulasmaktadir.Biolojik bahçe yapmak sagliginiz için harika bir uygulamadir.
Gubre uygulamasi.
Gubre her bitki için gerekli olan kaçinilmaz bir gidadir.
Hayvan gubresi ,d'engrais vert bitki gubresi.
Içlerinde mataryel organik olarak zengin olanlari,moutarde, phacélie, trèfle, épinard, seigle, pois, lupin... . Ancak pesin soyleyeyim turkçelerini bilmiyorum isimleri yazarak resimlerinden taniya bilirsiniz sanirim bu tur bitkilerin çurume yolu ile yapilacak gubreleme sayesinde topraginiz zenginlesecektir.
Bu tur bir çalisma ile yani hayvan gubresi ve ya bitki çurutme ile elde edilecek gubre ile topraginiz humus konusunda zenginlesecek ve topraginizda gerekli bit ki gidalari olusacaktir bu gidalar bitkinizin kok salmasini ve boy atmasinida saglayarak zengin bir uretim yapmis olursunuz.

Insecticide yani zararlilar.
Pyrèthre bir çesit zararli buna karsi kara sabun yuzde 3 olarak hesaplanmalidir.
Diger bir bocek ise puceron bitkilerinizin aralarina **** yakinlarina dikeceginiz Bacillus Thuringiensis puceronlara ve bitki bitleri diye adlandirdigimiz zararliara karsi bir onlem olacaktir .
Sumuklu boceklere karsi ise topraga katilacak bakir ve soufre (turkçesini bilmiyorum)birlikte toprakta çalisarak sumuklu boceklerin yaklasmasini engelleyecektir.
Fransada yasayan vatandaslar iki gun suren bir staj gorup bio ve naturel bahçe yapma egitimi alabilirler bu adresten .http://www.intelligenceverte.org/Pou...rdiner-bio.asp

Son hatirlatma.
Bahçenizde kesinlikle kimsayal madde kullanmayiniz her ne için olursa olsun.
Bahçenizdeki tum atiklari hayvan gubresi bitkilerin meyvelerin çurumusleri gibi bunlarin tamamini çurumeye birakarak tekrardan topraga kazandirin.
Bahçenizdeki yabani otlarin temizlenmesi için mutlaka bio yolu seçin.
Organik bir bahçeye sahip olmak için iyi zenginlestirilmis bir topraga sahip olmalisiniz bunuda organik yollardan elde edebilirsiniz.
Iyi bir zengin toprak için iki senede bir topraginiza mutlaka çurutmus oldugunuz gubreleri ekleyiniz.
Bahçenizin toprak ph ina gore ekimlerinizi yapiniz.
Bahçenize ekeceginiz çurumus gubrelerin eklerken asiriya kaçmayiniz asiri azot hastalik uretir.
Kendinize guveniniz basarabilirsiniz çok degisik sebze ve meyveleri bio olarak yetistirebilirsiniz.
Bazi yerlerde ekleme yaptim bastan soyleyeyim turkçedeki karsiligini tam bulamamamdan dolayi uzgunum.

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-07-2008, 09:44   #23
Ağaç Dostu
 
yakamozsimsek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-09-2007
Şehir: paris
Mesajlar: 282
Beni en son trt int de seyrettigim programda karadenizin daglik koylerinde insanlarin hormonlardan haberinin olmasi ve kullanmamasi atalarindan gordukleri sistemi aynen uygulayan koy kadinlarimiz urunlerinden aldiklari tohumu saklayarak seneye ekmektedirler .Bence gerçek organik tarim oralarda yapilmaktadir ormanin ve daglarin arasinda yapilan bu faliyet isin gerçegi insana gurur vermektedir .
Oz turk insanina baktigimizda tamami ile organik tarim yaptigi yillarda batili ulkelerin uretmis oldugu kimyasal maddeler yavasca ulkeye girmeye baslamisti gerçi nasil becerdiler bilemiyorum ama bunu basardilar.
Eger yanlis hatirlamiyorsam ikinci dunya savasinin bitiminde gelirinin çok yuksek olacagi dusunulen organik tarima batililarin geçis amaci avrupa arasindaki maddi savaslara bir son verme ve birlesme zeminini hazirlama ile baslamis ve ileride yani gunumuzdeki olusumlari ortaya koymustur.
Avrupa birligi ulkelerde belediyelerin dahi ilaçlama yapmamasi uyarilari ve bazi avrupa ulkelerinde belediyelerin aldigi kararlar çerçevesinde bazi il ve ilçelerde kesinlikle ekolojik olmayan ilaçlarin kullanimi yasaklanmistir bunun ornegi benim ilçemdir.
Uçuncu dunya ulkelerine zorla dayatilmak istenen kimyasal maddelerin amaci ise açikca sudur kurulan kimyasal fabrikalarda çalisan isçilerin islerine devami issizligin azaltilmasi ve devletin sirtindan yuk kaldirilmasi bu insanlarin maliyeti çok yuksetir bugun fransadaki bir issiz issizlik maasini 900 avro olarak almaktadir sigorta dahil devlet tarafindan saglanmaktadir bugun fransada yaklasik 1 milyona yakin issiz dusunuldugunde ve fabrikalarin kapatildiginida dusunursek bu rakam yukselecektir.
Ayni zamanda batili ulkelerin ucuncu dunya ulkelerini organik tarimin disina çikarma faliyetleride surmektedir bu ulkelerin aslen aslan payina ortak olmamalari için bir mucadele sistemi kurulmustur.
Bunun için sadece kuçuk bir ornek vermeliyiz kendi ulkelerinde yetisdirdikleri **** asimile ettikleri bazi ismi lazim degil profesorlerimizin kimyasal maddeleri vatani savunur gibi savunma istahidir.

yakamozsimsek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:55.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024