agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Biyoteknoloji
(https)




Beğeni Düzeni47Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 06-09-2008, 02:02   #151
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
heyecanlı aylar bizi bekliyor yani..
P1056 nın içeriğine şimdi baktım, yoğun muz tozu kullanılmış ama hormon ve agar içermiyor. P6668 ile P1056 arasındaki tek fark birisinin muz içerikli olması. Bu durumda baştan sona bu agarı kullanmak yeterli olmayacaktır.

En son eklediğim fotoda farkettiyseniz ikinci bir gelişmemiş kararsız nodlu gonca görülüyor. Yaklaşık 2 aydır P6668 içinde olmasına rağmen hiçbir gelişim göstermedi. P6793 ü son kullandığımdaki gibi duruyor. Belki biraz daha burada tutsam keikiye dönecekti (İleride onu kesip tekrar bu agara koymayı düşünüyorum)

Belki sizde aynısını uygulayacaksınız bilmiyorum ama size önerim;
İlk aşamada uyuyan gözlerin yapraklanması için p6793 kullanın, içindeki hormonlar yaprakcıkların çıkmasını sağlıyor,
bir iki yaprak oluştuktan sonra aldığınız P1056 ya geçebilirsiniz.

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-09-2008, 02:46   #152
Ağaç Dostu
 
ephesos's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: Çaycuma/Zonguldak-Pendik/İstanbul
Mesajlar: 808
Galeri: 11
Bu agar olayı baya cansıkıcı ölç , tart , ekle , homojene olmasına dikkat et , açtığın agar kutusunu kapatırken içine argon gazı bas yoksa azotta olur , aman dikkat et oksijene maruz kalırsa reaksiona girip toz özelliğini kaybeder offf of bazen başımdan büyük bir işe kalkıştığımı düşünüyorum ; millet laboratuvarlarda kontaminasyona maruz kalırken ben bekar evinde steril ortam oluşturmaya çalışıyorum .
Evde doku kültürü , sanırım ilk olacağım sonuç tamamen negatif olmayacak inanıyorum.

Son olarak hocam , tomas & lotte nin izlediği sıra nod kültüründe :

pasaj 1: P6793
pasaj 2: P1056 değil miydi ?

ephesos Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-09-2008, 01:15   #153
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Agar olayını önemsemeyin o kadar, olduğu kadar artık..Ben de hiç gazla falan uğraşmıyorum. Elimizden gelen budur misali Evde yapılacak en iyi şartları oluşturacağınıza ve başaracağınıza ben de inanıyorum, bu kadar emeğiniz boş gitmez..
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ephesos Mesajı Göster
Son olarak hocam , tomas & lotte nin izlediği sıra nod kültüründe :

pasaj 1: P6793
pasaj 2: P1056 değil miydi ?

Sitede

pasaj 1: P6793
pasaj 2: P6668 kullanılmış ama sizin dediğiniz gibi agar kullanımıda yapılabilirmiş.

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-09-2008, 02:53   #154
Ağaç Dostu
 
eylems's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,444
Galeri: 58
Bir phal hayranı olarak bu bölümü yeni görüyor olmamdan dolayı kendi kendime kızdım. Sayın Cansunarya, çalışmalarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Heyecan duyarak mesajları arka arkaya okudum. Fakülteden kalma lab. bilgilerimle acaba bende yapabilirmiyim diye düşündüm. Çalışmalarınızı takip etmekteyim. Birgün dayanamayıp bu işe bir ucundan başlayabilirim. Beni heveslendirdiniz.
Ludisa Excellence'nin '' Balı pamağı uzun olan değil, kısmeti olan yer ! '' örnek atasözü çok hoşuma gitti. Bu sözden hareketle kısmette varsa neden olmasın.


Düzenleyen eylems : 08-09-2008 saat 02:57 Neden: ek
eylems Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-09-2008, 16:57   #155
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Sayın eylems, sizi bu konuda isteklendirdiğime çok sevindim demekki amacıma ulaşabilmişim. Çünkü,yurtdışında çok yaygın olan ve çoğu insanın evinin bir köşesinde gerçekleştirdiği doku kültürünün, merak eden ve isteyen herkes tarafından yapılabileceğini göstermek istiyorum. Hele sizin gibi daha öncesinden temeli olanlar eminim bu işin üstesinden gelecektir. Evet, Neden olmasın

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2008, 21:03   #156
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Kaktüs doku kültürü

Arkadaşımın yarısı çürüyen kaktüsünden ilk kaktüs kültür denememi yaptım.
*Sağlam kaktüs dokusunu ayırıp %20 lik Tween 20 li Çamaşır suyunda 40 dk beklettim
*Steril Distile su ile 4 kez duruladım
*4lü küçük parçalara böldüm ve petriye sığması için dikenlerini kestim
*Sigma nın MS besi yerini içeren petrilere yerleştirdim.
Işık kaynağı altında birsüredir phallerle birlikte kültüre ediyorum, henüz bir gelişme yok, kontaminasyon yok, bakalım yavru kaktüsler çıkacak mı

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2008, 21:08   #157
Ağaç Dostu
 
eylems's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,444
Galeri: 58
Sayın Cansunarya, Phallerdeki son durum nedir? Merakla, ilgi ile sonuçları bekliyorum. Kök oluşumu olmadı mı?

eylems Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2008, 21:19   #158
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Sayın Eylems, enson karanlık yerde inkübe ettiğim phaldeki kök oluşumu gelişme göstermedi, yapraklarıda oldukça sarardı bende kıyamayıp dün tekrar ışık kaynağı altına aldım, bugün diğer phallerden bir tanesinde daha küçücük bir kök gelişimi gördüm, umarım yanılmıyorumdur.

Bayramdan sonra da Praecox hocamın önerileri doğrultusunda irilerinden bir tanesini kültürden çıkarıp köklerini Sphagnum moss a sarmayı ve aşamalı olarak dış ortama alıştırmayı düşünüyourm.

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-09-2008, 22:17   #159
Ağaç Dostu
 
ephesos's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: Çaycuma/Zonguldak-Pendik/İstanbul
Mesajlar: 808
Galeri: 11
Hocam ozaman yapacağımız tek şey kaldı oda sabretmek, tarihlendiriyorsunuz çalışmalarınızı değil mi? Sizin deneyimleriniz işimize çok yarayacak ileride.

ephesos Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2008, 09:04   #160
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Sayın Cansunarya,

Dünki özel telefon görüşmemizde de değindiğiniz centrıfüj ile sterilizasyon konusunda bende burada bildiklerimi paylaşıp bu konuda bildiklerimi paylaşayım.

Telefondan da belirtiğiniz gibi belli bir devir ile bakterilerin hücre çeperlerini parçalamak sureti ile imha etmek mümkün.
Benim üniversitedeki araştırmalarımın birinde karaciğerin bazı enzimlerini elde etmemiz gerekmekteydi. mikrosol ve cytochrom p 450 gibi. bunun için belli bir aşamada hücreleri kaba bir parçalamadan sonra ince bir parçalama için centrıfüjde çok hassas belli bir devirde bazı hücreleri de praçlayıp bu enzimleri açığa çıkarymamız ve ayrıştırmamız gerekiyordu.
Buradan türetme ile bacterileri de bu şekilde parçalayıp yok edebiliriz. Ancak küf ve maya sporları bu müdahaleden zarar almadan kurtulabilir. Bir de bu esnada unutmıyalım ki orkide tohumları da ki bu sıvının içindeler ama bakterilerden daha sert bir yapıya sahip olduklarında dayanabilirler.

Kısacası fazla derine dalmadan devrini ayarlamak gerekir ve de bu şekilde uygun bir devirde daha steril tohumlar elde etme imkanımız olur. Bu konuda elimde maalesef ki bir araştırma yok.
Malumunuz üzre kimya ve biokimya veya diğer bilimler de de theori ve pratik çok iki değişik kavramdır ve theorinin deneylerle kanıtlanması tekrarlanabilirliğinin de desteklenmesi gerek.
Theori güzel bunu explizit olarak denemelerle destekliyebilirsik bu çok daha güzel.

Saygılarımla

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2008, 19:00   #161
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ephesos Mesajı Göster
Hocam ozaman yapacağımız tek şey kaldı oda sabretmek, tarihlendiriyorsunuz çalışmalarınızı değil mi? Sizin deneyimleriniz işimize çok yarayacak ileride.
Tabiiki, zaten neredeyse birebir burada durumu bildiriyorum, buyüzden buradaki mesaj tarihlerinden de gelişmeleri değerlendirebilmek mümkün olur.

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2008, 19:41   #162
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi praecox Mesajı Göster
Sayın Cansunarya,

Dünki özel telefon görüşmemizde de değindiğiniz centrıfüj ile sterilizasyon konusunda bende burada bildiklerimi paylaşıp bu konuda bildiklerimi paylaşayım.

Telefondan da belirtiğiniz gibi belli bir devir ile bakterilerin hücre çeperlerini parçalamak sureti ile imha etmek mümkün.
Benim üniversitedeki araştırmalarımın birinde karaciğerin bazı enzimlerini elde etmemiz gerekmekteydi. mikrosol ve cytochrom p 450 gibi. bunun için belli bir aşamada hücreleri kaba bir parçalamadan sonra ince bir parçalama için centrıfüjde çok hassas belli bir devirde bazı hücreleri de praçlayıp bu enzimleri açığa çıkarymamız ve ayrıştırmamız gerekiyordu.
Buradan türetme ile bacterileri de bu şekilde parçalayıp yok edebiliriz. Ancak küf ve maya sporları bu müdahaleden zarar almadan kurtulabilir. Bir de bu esnada unutmıyalım ki orkide tohumları da ki bu sıvının içindeler ama bakterilerden daha sert bir yapıya sahip olduklarında dayanabilirler.

Kısacası fazla derine dalmadan devrini ayarlamak gerekir ve de bu şekilde uygun bir devirde daha steril tohumlar elde etme imkanımız olur. Bu konuda elimde maalesef ki bir araştırma yok.
Malumunuz üzre kimya ve biokimya veya diğer bilimler de de theori ve pratik çok iki değişik kavramdır ve theorinin deneylerle kanıtlanması tekrarlanabilirliğinin de desteklenmesi gerek.
Theori güzel bunu explizit olarak denemelerle destekliyebilirsik bu çok daha güzel.

Saygılarımla
Hocam,

Phal tohumları için tekrardan çok teşekkür ederim. En kısa zamanda sizlerle burada tohum gelişmelerini paylaşmak için sabırsızlanıyorum .

Bazen çalışmalarımda kontamine olduğunu bildiğim dışkı gibi materyalleri yüksek devirli santrifüj işleminine tabii tutuyorum. 15.000 devirde 1 dk tuttup hücrelere ektiğim numunelerin hiçbirinde kontaminasyon şekillenmiyor. Benide küf ve maya sporları düşündürüyordu (ki dışkıda çok bulunurlar), ama şimdiye kadar onlarında geliştiğini görmedim, etkileniyorlar galiba..

Sizinle konuştuktan sonra tohumların santrifüje dayanıp dayanamıyacaklarını anlamak için küçük bir deneme yaptım.

Tohumları mikroskopta inceledikten sonra küçük bir miktarını sulandırarak 15.000 rpm de önce 1 dk santrifüj ettim. 1. dk dan sonra mikroskopta baktığımda hemen hemen hiçbir değişiklik yoktu.
2 dk daha santrifüje tabii tuttum, bu sefer bazı tohum kapçık uçlarının kırıldığını hafif dağıldığını gördüm ama genel bütünlük bozulmamıştı ve tohumun ortasında görülen yoğun bölgede dağılmamıştı. Bu şekilde çimlenmelerinde bir sorun oluşmazmış gibi geldi bana.

Sertliklerini anlamak için mikroskopta bakarken pipetin ucuyla ezme denemesi yaptım, ilgiçtir, hemen ezildi ve içinden o yoğun bölge dediğim yerden bir sürü küçük partikül yayıldı. Patlayan tohum oldukça farklıydı diğerlerinden. Santifüj sonucu patlasaydı mutlaka belli olurdu. Bunun sonucunda tohumların santrifüjden etkilenmediğine karar verdim. Fotoğraflarını çektim, yarın ekliyebileceğim görüntüleri.

Yine yarın tohumları hem hidrojen peroksitli, hem de santfifüjlü yöntemlerle steril edip kültüre edeceğim. Bu işlemlerinde fotolarını bir aksilik olmazsa yarın yüklerim.


Saygılarımla

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2008, 23:38   #163
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
İlk kök gelişimi :D

Herkese selamlar,
Bugün laboratuarda bir çığlık attım, ne kadar mutlu olduğumu anlatamam..Bu kadar geçen aydan sonra neredeyse bir gün içinde beklediğim kökün çıkmış olması beni çok şaşırttı Kültürleri hergün dikkatli bir şekilde inceliyorum, daha önce bahsettiğim kültürden kök beklerken başka bir kültür kök çıkardı..dün yoktu böyle bir kök, demekki çok hızlı gelişim gösteriyorlar..

Köklenen keiki burada anlattığım rutin prosedürler altında inkübe edildi, aynı kavanozda tutulan kardeş keikide gelişim yok. Uzun bir süredir aktif kömür içerikli olan vasat içerisinde. Deneme amacıyla şeffaf ilk besi yerine aldığım kültürlerde ve karanlıktan yeni çıkarttıklarımda gelişim yok.

Yarın Ankara ya gidiyorum, bayram sonunda döneceğim, dönüşte nasıl olacaklarını şimdiden çok merak ediyorum

Buradan herkesin Ramazan-Şeker Bayramını şimdiden kutlarım Nice bayramlara...

Sevgi ve saygılarımla

Eklenen Resimler
    
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2008, 23:26   #164
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Orkide Tohum Kültürü

Herkese iyi günler,
Tatilden henüz döndüm ve önceden söz verdiğim fotoları ancak bugün ekleyebiliyorum.

Tohum kültürlerini yola çıkmadan bir gün önce yaptım. Umarım herhangibir kontaminasyon yoktur. Sonucu ancak yarın görebileceğim.

Foto 1 Praecox hocamın gönderdiği Phal tohum paketleri
Milyonlarca tohum içeren paketlerin herbirinden ön deneme amacıyla bistüri ucuyla ufak bir miktar alarak steril tüplere aktardım. Tohumların nekadar küçük oldukları görülebiliyor.

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2008, 23:35   #165
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Phal tohumlarının mikroskop altındaki görüntüleri
5. Foto da yüksek santrifüj sonucu tohum uçlarında oluşan kırılmalar görülmekte..fakat ortalarındaki yoğun bölge normal görünüyor, canlı olup olmadıkları kültür sonrası belli olacak.

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2008, 00:16   #166
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Tohumların sterilizasyonu

Yaptığım araştırmalarda tohumların sterilizasyonu için en uygun yöntemin sukroz-hidrojen peroksit yöntemi olduğuna karar verdim. Sukrozu yeni temin ettiğim için bu işlemi bir sonraki aşamada uygulayacağım.
Bu yöntemde tohumlar küçük kağıt paketler şeklinde paketlenerek yoğun sukroz çözeltisinde 12 saat tutuluyor. Amaç ortamdaki sporların açılarak vejetatif forma geçmesi. Sonrasında %3 lük Hidrojen peroksitte 15 dk bekletilen paketler (açılan sporlar, mantar vs bu sürede yok ediliyor) , steril distile sulardan geçiriliyor, açılarak içindeki steril olmuş tohumlar kültürde kullanılıyor.

Bu normal yapılan prosedür. Bense biraz farklı bir yol denedim (Malesef ). Kağıt paketle uğraşmaktansa tohumları küçük tüplerde peroksitle muamele edip en düşük devirde santrifüj ederek çökmelerini sağlayacak ve üstteki per. i uzaklaştırarak aynı şekilde birkaç kere yıkayacaktım. Bir tüpüde daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi deneme amaçlı yüksek devirde santrifüj edecektim.

Fakat düşündüğüm gibi olmadı Tohum tüplerine per. ekleyip iyice vortexledim (karıştırıcı foto1) 1000 devirde 1dk santrifüj ettim, atladığım nokta tohumların çok hafif olmalarıydı, çökmediler tabii, 2000 e aldım, olmadı, 3000 e aldım olmadı, 8000 devirde 10dk santifüj ettim yine çökmediler, en son dayanamayıp yine 15000 devirde sant. ettim. Bir kısmı çökmüş bir kısmıda hala yüzeyde yüzüyordu. Hemen üstteki sıvıyı uzaklaştırdım, iki kere steril distile su ile yıkama işlemi yaptım, yine 15000 devirde santrifüj ettim. Bunlar daha iyi çökmüştü. Hidrojen peroksitin devamlı gaz kabarcığı oluşturması tohumların çökmesini engelliyordu. Sonuç olarak tohumlar yoğun bir santrifüj basıncına maruz kaldı.

Sterilizasyondan sonra daha önceden hazırladığım aktif kömürlü P6668 besi yerininden steril petrilere 20 cc kadar koyarak ekim yeri hazırladım. Herbir tüpteki tohumları biraz steril su ile sulandırarak birer agarın üzerine ektim. Işık kaynağı altında 12/12 saat olacak şekilde inkübasyona aldım. Sonucu bende merak ediyorum Yarın mikroskopta canlılık muayenesi yapacağım, bakalım o basınçtan sağ çıkabilmişlermi

En kısa zamanda da sukroz-peroksit yöntemini deniyceğim, tabii kağıt paketlerde..

Güncelleme: İleri mesajlarda da görüleceği gibi uyguladığım bu yöntem başarılı oldu. 7 ye 1 kontaminasyon var 6 petri sağlıklı gelişme gösterdi, yani bu santrifüj yöntemini bundan sonrada kullanabilirim. Sizler için kağıt paketler yine en uygunu olacaktır.

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen Cansunarya : 26-10-2008 saat 00:14 Neden: Güncelleme
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2008, 07:44   #167
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Ben genelde "Çok güzel bir çalışma olmuş" gibilerden mesajlar yazmasını seven biri değilim. (Malum Moderatörüz ve bu tarz mesajlar konu başlığını şişirip irite ediyor kanısındayız)

Ama bu resimler karşısında açıkçası dayanamadım. Özalikle de tohumların mikroscope daki resimlerin çekilerek dökümante edilmesi karşısında...
Ne güzel bu görüntüler artık benim gözüme özel kalmadı herkeslere de gördüklerimi görebiliyorlar artık. (Benim evdeki mikroscope umda resim çekme olasılığım yok da...)

Bu dökümantasyon için sayın Cansunarya'ya bunları bizlerel paylaştığı için çok teşekkür ederim.

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2008, 19:57   #168
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Hocam, asıl ben teşekkür ederim, sizin sayenizde bu çalışmayı yapıyor ve paylaşıyorum Tohumlara mikroskopta ilk baktığımda ben de çok heyecanlandım. Sonuçta umut ediyorum bir sürü phal yavrumuz olacak

Bugün kısa süreliğine lab. a girebildim. Hemen ekimleri kontrol ettim. Agar üzerindeki tohumlar daha şişip göze gelir olmuşlar (foto1) . Bir petride mantar kontaminasyonu vardı (foto2). Diğer 6 petride sorun yok görünüyor.

Laminair flow kabini açmaya fırsat bulamadığım için petrileri direkt mikroskop altına koyup inceledim. Kömür içerikli olduğu için fotolar pek net çıkmadı. Ama az çok formları belli, özellikle son fotoda 3-4 kat şişkinleşmiş tohumlar ile hiçbir gelişim göstermemiş tohumlar (son foto, aralarda incecik olanlar) seçilebiliyor. Okuduğum bir çalışmada yaklaşık 10 gün sonra tohumlarda buna benzer bir gelişmenin beklenmesi gerektiği yazıyordu. Bugün 13. günlerindeler. İçteki yoğun bölgenin gelişmesi protocorm oluşumunun ilk safhasıymış, ilerleyen günlerde sanırım daha net anlaşılacak durum.

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2008, 20:51   #169
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Aynı kavanoz içindeki ikinci keiki de de köklenme oluştu.

Foto2 ilk köklenen kültürün son hali
foto1 ikinci köklenen kültür

Diğer kavonozlarda gelişme yok.

Eklenen Resimler
  
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-10-2008, 21:40   #170
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Çok güzel...
Testa'dan sıyrılanı oldu mu acaba? Gözlemlediniz mi?

Bu arada bugün size "biraz" nod yolladım yine. Biraz abartmış olabilirim kusurma bakmayın

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2008, 21:40   #171
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Evet hocam, sanırım gözlemledim. Bir dizi fotoğraf yüklüyorum, sizin yorumunuz nedir, protocorm oluşumu şekilleniyormu sizce?

Bugün petrilerden birini steril ortamda açıp bir miktar tohumdan alıp lamda preparat hazırladım. Mikroskopta iyice bir inceledim, testadan ayrılmalar özellikle uç kısımlarda balonlaşmalar şeklinde görülüyordu.
foto1- mik. genel görünüş
foto2-3-lamdaki görünüş
foto4- Burada yeni şişmeye başlayan testanın, tıpkı filenin açılması gibi genişlediği görülüyor (üstteki, alttaki ise şişmemiş tohum)
foto 5- Uçlardan balonlaşma şeklinde embriyonik gelişim (bence )

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2008, 21:53   #172
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
fotoların devamı

İlk 4 foto uç kısımdan gelişme gösteren tohumlar

Foto5- Kıyaslama açısından webde bulduğum Cymbidium protocorm oluşumu http://ejournal.sinica.edu.tw/bbas/c...Bot461-09.html sitesinden alıntı

Benziyor sanki değil mi..

Bunun gibi web fotolarında testanın yırtılmasının tohumun bombeli kısmından olduğunu gördüm. Benim ektiklerimde ise hepsi uç kısımlarından sıyrılmıştı. Sanırım bunda, daha öncede bahsettiğim yüksek devirde santrifüj sonucu tohum uç kısımlarının kırılması, parçalanması önemli oldu.

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2008, 22:06   #173
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Foto1-2 gelişimin daha iyi görüldüğü bir tohum
foto3- preparatı kuruttuktan sonra tohumumun testasının bir lale gibi açıldığı daha iyi belli oldu.

Eklenen Resimler
   
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-10-2008, 15:11   #174
/
 
Giriş Tarihi: 03-08-2008
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 49
Sayın Cansunarya
size sormak istediğim iki soru var
İlki acaba doku kültürü yaptığınız kaktüslerin durumu nedir, onlardan kaktüs üretimi yapılabilecek mi?
Ayrıca diğer konuda size daha önce yazmıştım.Yardımcı olabilirseniz inanın çok sevineceğim


Düzenleyen kedidelisi : 10-10-2008 saat 13:41
kedidelisi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-10-2008, 21:02   #175
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Sevgili Kedidelisi
Kaktüs kültürleri hala ışık kaynağı altında inkübasyonda, henüz bir gelişme yok, olduğu zaman hemen bildireceğim. Diğer çalışmalarada en kısa zamanda başlıyorum söz..

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-10-2008, 22:16   #176
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Öneriler

Doku kültürü sterilizasyonunda kullanılan Sodyum hipokloritle (çamaşır suyu) ilgili olarak, son nod kültürlerimde kontaminasyon sıkıntısı yaşadım. Praecox hocamın bayramdan önce gönderdiği nod kültürlerini daha özenli olması adına (özellikle marka veriyorum) Domestos çamaşır suyu ile muamele ettim ve ertesi gün malesef tüm ekimlerde yoğun bir kontaminasyon oluştu. Hemen ogün tekrar sterilizasyon için (garanti olsun diye) önce %3 hidrojen peroksit sonrasında çamaşır suyu (Ace) uygulaması yaptım, bayram dönüşü yine hepsinde kontaminasyon oluşmuştu. Üzgünüm çünkü praecox hocamın ve benim emeklerim boşa gittiği gibi yaklaşık 50 civarında keiki olabilecek nodları da kaybettim Fotoları sizlerle paylaşıyorum.

Burada hatam içindeki hipoklorit yüzdesine dikkat etmemiş olmamdı. Sonrasında baktımki bu ürün hipoklorite ilaveten sabun, HCL ve diğer klor bazlı bileşikler içeriyor ve hepsinin toplam yüzdesi %5 den küçük. Piyasada el ve çamaşırlara zarar vermemesi için hipokloritin yüzdesi düşük tutuluyor (Ace ler de öyle). Bu ürünler doku kültürü çalışmaları için uygun değil. Markete gidip tek tek bütün markaları inceledim. En sonunda içinde %50 lik hipoklorit içeriği ile Hes marka çamaşır suyunu aldım, kullandım, bununla ilgili görüşlerimi de sonra bildireceğim.

Bu durumda kültürleri steril ederken bir takım önerilerim olacak,

- En az %30-50 lik Sodyum hipoklorit içeren çamaşır suyu tercih edilmeli, içerisinde parfüm, sabun vs diğer şeyler bulunmamalı, %25 lik solusyonda 40 dk tutulabilir
- Nodlar ilk uygulamada kontamine olursa hemen ikinci bir sterilizasyonla tekrar kurtulabilirler. Ama bunun için ilk uygulamada nodların uçlarını 1 cm den fazla bırakılmasını tavsiye ediyorum, küçük kesildiğinde ikinci uygulamada hipoklorit dokuları iyice tahrip ettiğinden nodda ölüyor. (foto3 de nekadar küçük kaldıkları görülüyor)
-Yine bu sebepten nodu kapatan yaprakçığın kaldırılmadan direkt kültüre edilmesi dah uygun, bu şekilde ikinci uyg. da yine korunmuş oluyor, gelişmesinde de hiçbir sorun olmuyor, daha önce denedim.

- Burada bir anda bukadar çok nodun çalışılması da kontaminasyon riskini yükseltmiş olabilir. Sayın Praecox un son gönderdiği nodları yaklaşık 100 civarında oldukları için 4 ayrı partide çalıştım, hazırlamak oldukça zahmetli ve zor oldu ama umuyorum bir sorun çıkmayacak. Hocam nodlar için tekrar teşekkürler

Eklenen Resimler
     
Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-10-2008, 01:12   #177
/
 
Giriş Tarihi: 03-08-2008
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 49
Sevgili Cansunarya
Çamaşır suyu konusunda marka sıkıntısı ben de yaşadım
Hatırlayacağınız üzere kedilerim enfekte olup patır kütür ölürken ve ben ağlamaktan başka bir şey yapamazken etkili dezenfetanlardan birinin çamaşır suyu olduğunu birlikte okumuştuk. Market raflarında fare gibi dolandım ama sonuç değişmedi. Domestos gibi yoğun olduğunu düşündüğümüz çamaşır suları sadece jel formunda, diğer likit olanlarla aynı oranda yanlış hatırlamıyorsan %4 küsür içeriyorlar etken maddeyi. Bir öneri olarak toz ya da tablet halindeki formu daha az çözücüde çözdürmenizi tavsiye edebilirim (Toz formunda olan bende var tül perdeler için beyazlatıcıydı iş göreceğini düşünüyorum, bir ara bana hatırlatın da göz atalım).
Bu arada diğer çalışmayı dört gözle bekliyorum. Size tekrar tekrar hatırlatmaya devam edeceğim =)

kedidelisi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-10-2008, 10:14   #178
Ağaç Dostu
 
ephesos's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: Çaycuma/Zonguldak-Pendik/İstanbul
Mesajlar: 808
Galeri: 11
Sayın Cansunarya, nodların kesik olarak birkaç gün süren kargo yolculuğundan sonra size ulaşmasıda kontaminasyonun nedenlerinden biri olabilir mi diye düşünüyorum?

Nekadar doğrudur bilmem ama açıkyaranın enfeksion'a maruz kalması gibi, kontaminasyon'u önlemek için size kesik halde gelen nodların yüzeyleri dezenfekte edildi,kontaminasyona neden olan bakteri ve küfmantarlarının nodların bu açıkkısımdan içkısıma yerleşmiş olma ihtimali olabilirmi, yoksa sorun sadece hipokloritin yüzdesi ile ilgili mi diye sorular var aklımda?

Sayın preacox ve cansunarya,şüphelerimin sizce olasılığı varmı?

ephesos Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2008, 15:09   #179
Ağaç Dostu
 
Cansunarya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-07-2007
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 201
Sevgili Ephesos, uzun süredir yoktunuz, bende sizi merak etmeye başlamıştım, umarım herşey yolundadır..
Praecox hocamın en son gönderdiği nodların bazılarının uçlarında çok hafif küf veya mantar hyphaları gördüm, fakat nodlar yaklaşık 20-25 cm uzunluğunda olduğu için uçların çoğunu en az 2-4 cm civarında kesip hazırlıyorum. Bu etkenler iç kısımlara nekadar ilerleyebilir bilemiyorum ama bu ihtimalde belki olabilir.
Hemen aklıma gelen bir şey, ilk yaptığım kesme çiçek karanfil kültürlerinde, kesileli en az bir hafta olmuş olan karanfillerden hazırlandığı halde hiç bir kontaminasyon şekillenmemişti. Tabii orkideler daha narin onuda gözönünde tutmak lazım.

Cansunarya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2008, 15:19   #180
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Küf kontaminasyonu her bitkide vardır. Kesme olayını steril şartlarda gerçekleştiremiyeceğinizden (saksıyı tümü ile dezenfekte edip laminairflow kabine sokup kesme) Bu olağan bir prosedürdür.
Küflenmenin ilerleme şartlarını da düşündüğümden nodları çok uzun kesip kısa zamanda sayın Cansunarya'nın eline geçmesini sağladım.
Olası ilk kesim yerindeki üremenin doku içinde bu kadar ilerlemesi mümkün değil olsa idi üreme değil çürüme de gözlemlemlemeniz gerekirdi.

Burada yer yer hatta genelinde yüzeysel üreme gözlamlanmakte. Bu da akla sadece yeterli dezenfektasyonun (Cansunaryanın da açıkladığı sebeplerden) yapılamadığından kaynaklanmaktadır.
Yeni nodlar da aynı şartlarda gönderildiğinden gerekli dezenfektasyon yeterince yapılınca bu fark ortaya çıkacaktır.

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:58.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025