20-01-2010, 19:36 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 186
|
Diken Kabağı'nın bir kaç çeşidi mi var? Bazıları tek kişilik, bazıları aile boyu. |
20-01-2010, 22:39 | #64 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Sevgili malbman güle güle büyütün. Ekim zamanı ve püf noktaları ile ilgili buradan haber veririm. Aldığım teyze ile bir süredir görüşemedim, mutlaka yazarım. |
21-01-2010, 02:03 | #66 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Teyzeye de şimdiden sizin nezdinizde teşekkür ederim. |
|
21-01-2010, 22:43 | #68 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Sevgili arkadaşlar Cumartesi pazara gidince sorup, yazacağım. |
25-01-2010, 00:26 | #69 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Kabaklar; ev ortamında baharı bekleyeceklermiş. Cam kenarı iyiymiş. Filiz verince filiz kısmı yukarı bakacak şekilde yerleştirilecekmiş. şimdilik bu kadar. Bahara kadar bekleyeceğiz. Ayrıca sağlam bir çardak lazım, sarılarak büyüyor. Sardırmadan olmuyormuş. |
25-01-2010, 07:56 | #70 |
Ağaç Dostu
|
Taze bilgiler için teşekkürler sevgili lale76. Her biri benim kabak gibi 600 gram geliyorsa ve sevgili Todor'un (sanırım bu başlıkta) söylediği gibi 300 tane kadar kabak veriyorsa, o ağırlığı kaldırması için gerçekten sağlam bir çardak olsa iyi eder |
08-03-2010, 09:03 | #73 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Sevgili malbman; maşallah çok güzel büyümüş. Dikim konusunu öğrenip bilgi veririm. |
15-03-2010, 22:19 | #74 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Diken kabağını üzerinde beyaz bir böcek var. Böceklenme olan var mı? Fotoğrafta belli olmadı. |
16-03-2010, 09:50 | #76 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili lale76, yaklaşık on gün kadar önce, benim kabağın her tarafını unlu bit sarmıştı. Bir anda peydahlanıvermiş mendeburlar. Mekanik yollarla hepsini temizledim. O günden beri kontrol ediyorum ama hiç bir olumsuz durum yok. |
16-03-2010, 10:33 | #77 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili lale,benim kabakda da geldikten 15-20 gün sonra fark ettim unlu bit varmış temizledim,sık sık kontrol ediyorum şu ara yok gibi. Benim ki uzayıp gidiyor,gövdesine pamuklu bir ip bağlayıp ucunu da perdenin kornişine tutturdum şimdilik ipcikleriyle tutunarak uzuyor,minik yaprak oluşumları var ama henüz çok küçükler. |
16-03-2010, 22:17 | #78 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Benim kabak daha yeni filizlendi. Kene gibi başlarını içeri doğru sokuyorlar. Sıkça kontrol edip temizliyorum ben de. Doğru yoldayım demek ki Sürgünler büyüdükçe kabak minicik kalıyor. |
17-03-2010, 13:53 | #81 |
Ağaç Dostu
|
Unlu bit alarmını aldıktan sonra endişe ile benim kabağı inceleyeyim diye elimde büyüteçle güneşe çıktım. Görebildiğim 3 unlu biti, farkında olmadan çıtır çıtır sesleri ve iğrenç bir koku eşliğinde yaktım. Kabakta hiç bir sorun kalmadı, şükür kabak ta sağlam. Büyüteçle zararlılardan kurtulma konusunda tarihe geçmiş olabilir miyim acaba ? Filizler uzamaya devam ediyor, tam olarak ne kadar uzayınca toprakla buluşturmak gerekiyor; Kabağı yüzeysel olarak toprağa mı yatıracağım, üzerini kapatana dek toprak eklemeli miyim..?... gibi sorularım var. |
17-03-2010, 22:20 | #82 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Sevgili berduray; cumartesi günü bilgi alacağım. Teyzeye ulaşabilirsem daha erken de yazarım. |
18-03-2010, 11:00 | #84 |
Ağaç Dostu
|
Yabancı kaynakları biraz karıştırdım, hepsi de toprağa yatırılmış, ya da yarısı gömülmüş vaziyetteydi. Demek ki tamamiyle gömmeyeceğiz. Ve gerçekten sağlam bir çardak gerekiyor. Kazasız , belasız yetiştirebilirsek herkese yetecek kadar ürün elde edip, dağıtabiliriz. Her yaprak sapından bir kabak elde edilebildiğine göre... Çorbası, tart'ı, haşlamadan sonra ikiye bölüp, içi oyulup kıyma, peynir, salam, kaşar vs..ile dolması yapılıp, fırınlanabiliyor. Çiğ olarak salataya kullananlar da var. Yabancı kaynaklarda bu tip tariflere rastladım. Tatlımsı tadı oluyormuş. |
18-03-2010, 11:09 | #85 |
Ağaç Dostu
|
Elimize az kabak geçtiği için kıyıpta tadınada bakamıyoruz |
18-03-2010, 13:41 | #87 |
Ağaç Dostu
|
Dikenli kabak Dikenli kabak - Sechium edule - Kıbrıs kabağı olarak da biliniyor... Ancak Girit kabağı da denilen yuvarlak sakız kabaklarına da Kıbrıs Kabağı diyenler de var. Böyle bir karışıklık var işte. Güney illerimizde köylüler arasındaki adı ise oldukça kabadır. Şimdi bunu yazmak mı doğru yazmamak mı bilemiyorum. Yazsak ayıp olacak, yazmasak bu isimler kaybolup gidecek. (Bu konuda bir forum konusu mu açsak ne?). Neyse meraklısı arasın bulsun diyelim. Güney Amerika meyvesi olduğu için bu iklim bizde de aynı iklim koşullarına denk gelen güney bölgemizde yetiştirilmektedir. Meyvalarının yanı sıra sürgünleri ve köklerinden de yararlanmak için yetiştiriliyormuş. Amnioasitler ve C vitamince zengin olduğu biliniyor. (İlk önce Aztekler tarafından bu amaçla evcilleştirildiği söyleniyor.) Yaprakları, kökleri, çekirdeği tıbbi bitki olarak kullanılıyormuş. Yüksek tansiyona, damar sertliğine, böbreklere iyi geldiği idrar söktürücü olduğu biliniyor. İçinde çağla iriliğinde, fasulye tadında bir çekirdeği var. Yer örtücü olarak yetiştirilebilirse de sağlam çardaklar üzerinde yetiştirilmektedir. Çok sayıda ürün verdiği için çardağın sağlam olması gerekir. Döllenmenin sağlanması için birden fazla ekilmeli. Çünkü tozlaşma olamayacağı için meyva tutmuyor. Çiçekleri küçük ve beyaz renkli. Meyveleri soluk sarıdan, koyu yeşile kadar olabiliyor. Satın alırken sapının yumuşak olanları tercih edilmeli... Meyveleri tam olgunlaşmadan çiğ olarak yenebiliyor. (Belki reçeli de yapılabilir. Hani tam olgunlaşmamış su kabağının kireçde bekletilerek reçeli yapılır ya, oradan çağrıştırdım). İyice olgunlaştığında kabuğu sertleştiği için soyarak yenebiliyor. Bu durumda kabuğu atılmıyor, kızartılıp yoğurtla, uygun soslarla veya sade olarak yenebiliyor. Çorbası, sotesi ve bamyalı yemeği yapılıyor. Ayrıca dilimleri kızartılıp üzerine cevizli tarator dökülerek yemesi pek hoş. Kompostosu da oluyor. Yetiştirmek için içindeki çekirdeği çıkarılıp ekilmiyor. Meyvası ile birlikte gömülmesi gerekiyor. En garantisi, sonbaharda serin ve güneş görmeyen bir yerde (yarı aydınlık) filizlenmesin sağlandıktan sonra yumruyu filiz dışarıda kalacak şekilde ekmek... Düzenleyen Sevilay : 18-03-2010 saat 16:56 |
20-03-2010, 08:57 | #90 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2006
Şehir: marmaris
Mesajlar: 597
|
Kabağı aldığım teyzenin anlattıkları: filiz boyu önemli değilmiş. Dikmek için uygun zamandaymışız, hava rüzgarlı olduğundan hergün sulanması gerekiyormuş. Yaprakların ilk çıktığı yere kadar toprağa gömülmesi gerekiyormuş. Gübre ihtiyacı yokmuş. Teyze tek kabak dikmiş, ürünler elimizde . Suyu çok seviyormuş. |
|
|