27-11-2008, 15:06 | #61 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili İmgelem, kabak salatasını birde yoğrtla karıştırmadan önce bir parça sadece tuzunu atarak tereyağında soteleyin ve mutlaka taze çekilmiş karabiberle tatlandırmayı deneyin derim. Soğuduğunda yoğurt ilave ediniz. Sevgiler. |
08-07-2009, 16:12 | #62 |
Ağaç Dostu
|
Bu başlığı yeni farkettim ve bir tarif de benden olsun istedim. Közde kırmızı biber (şimdi tam mevsimi!) Buralarda salçalık biber olarak bilinen etli dolgunca kırmızı biberleri közlüyorsunuz, sonra kabuklarını soyup çekirdek ve saplarını ayıklıyorsunuz. Ardından kalınca doğrayıp, limon zeytinyağı ve sarmısakla tatlandırıp, maydonozla süsleyip afiyetle yiyorsunuz. Bu tarifi arzu ederseniz közlenmiş soğan ve nar ekşisi ekleyerek de yapabilirsiniz. Kırmızı biberden hazırlanan mezelerin görüntüsüne doyum olmuyor, lezzeti ise tarif edilecek gibi değil. Bir de yoğurtlu tarifini vereyim. Biberleri bu kez iki parmak kalınlığında doğrayıp yağda kızartıyorsunuz. Yağını süzdürdükten sonra sarmısaklı süzme yoğurtla karıştırıyorsunuz. Maydanozla da süslenince enfes bir renk kombinasyonu ve tad oluşuyor. Afiyetler olsun. |
17-07-2009, 12:36 | #63 |
Ağaçsever
|
Kabak Mücver; Geniş bir kab içinde kabukları soyulan kabaklar ve bir adet kuru soğan rendelenir, Bir miktar beyaz peynir, bir kaşık un, dereotu, karabiber, tuz ve malzemenin miktarına göre 2,3 adet yumurta kırılıp karıştırılır. Elde edilen harç yemek kaşığı ile kızgın sıvı yağ içine parçalar halinde dökülerek kızartılır. Sıcak olarak tüketilir. Afiyet olsun. Not: Kabak dolması yemeği yapıldığında kabakların içleri oyulur ve içi genellikle atılır. Satın alının kağağın yarısının çöpe gitmesini engellemek içinde çok güzel bir alternatif. |
17-07-2009, 22:57 | #64 |
Ağaç Dostu
|
Yer elması güzelce soyulup yıkanır. Suda beklerken, yoğurt, sarımsak, iri dövülmüş ceviz ve biraz da tuz güzelce karıştırılır. Yer elmaları hızla bu karışımın içine rendelenir. Servis tabağına alındıktan sonra üstüne isteğe bağlı olarak maydanoz ya da dere otu doğranak süslenir. Biraz da sızma zeytin yağı eklenir. Afiyetler olsun efendim. Ben bu mezeyi sıklıkla yaparım ama yiyen hiç kimse yer elmasından olduğunu anlayamamıştır fakat lezzetine hayran olmayan bir kişi dahi görmedim. Denemenizi öneririm. |
17-07-2009, 23:34 | #65 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili thomasina, ben yer elmasını genelde meyve olarak tüketirim ve çok severim. İlk fırsatta tarifini deneyeceğim. İçinde sarımsak var ya , o bile yeter Benden de bir pancar tarifi: İstediğiniz kadar pancarı soyup, rendelenecek yumuşaklığa gelene kadar haşlayın. Pancarlar soğurken, zeytinyağında kuru soğan ve sarımsağı pişirin. (Miktar olarak zeytinyağlı yemek yapma ölçülerinizi kullanın). Aklınız varsa eldiven takarak pancarları rendeleyin Rendelenmiş pancarları soğan+sarımsağın üzerine dilediğiniz kadar tuz ve çok az şeker ile ilave edip, renkleri pembeye dönene ve suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirin. Soğuduktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt dökerek servis edin. Afiyet olsun |
21-07-2009, 20:51 | #66 |
Ağaç Dostu
|
Ah DefneD. ben de nasıl severim kütür kütür yemeyi, inanılmaz lezzetliler. Ama işte böyle sunulunca da servise o sözüm ona biçimsiz, bana göre kendine çok özgü şeklinden dolayı ön yargıyı yerle bir ediyor. Utandırıyor. Ben en çok bunu seviyorum. Şekilci olmamayı... Bu arada patatesi haşlıyorum ben. Hafif sarımsaklı yoğurtla beraber iyice eziyorum, püre gibi oluyor. Hafif tuz , bazen bir çimdik muskat ekliyorum. Servis tabağına alınca, kenarlarına bolca ince kıyılmış dere otu serpiyorum. Çok az zeytinyağını pul biberle karıştırıp üstünde dolaştırıyorum. Enfes... |
21-07-2009, 21:59 | #67 |
Ağaç Dostu
|
thomasina, haftasonu markette alışveriş yaparken yer elması görünce almak için üzerine atlamam ile fiyatını görünce geri çekilmem bir oldu. Kilosu 14 liraydı Bu ne ya, et mi alıyoruz?! Bir süre onları uzaktan seveceğim Yukarıdaki patatesli tarifte, patates yerine haşlanmış ya da mikrodalga fırında pişirilmiş karnıbahar kullanınca da (püre haline getirmeden tabi ki) nefis oluyor. |
21-07-2009, 22:53 | #68 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili DefneD. Yer elması bizim buralarda çarşıda hep var ama dediğiniz gibi çok pahalıya satıyorlar. Ben de biraz gözden düşüp de marketlerin kenar köşesine gelmesini bekliyorum. O zaman çok fazlaca alıyorum zira buzdolabimda haftalarca kalıyorlar, dayanıklılar. Bu arada hem aklın yolu birmiş diyeceğim hem de kalpler birmiş.Yazdıktan sonra keşke karnabaharı da ekleseydim dedim kendi kendime. Bilmez miyim tadını? Doyulmuyor. Sevgiyle ve yine çiçeklerinizle kalın. |
25-08-2009, 23:57 | #69 | |
Ağaç Dostu
|
Deniz Börülcesi
Alıntı:
Ama çok önceleri bunu yapmışım bu yüzden kendimden alıntı yaptım. Ama fotoğraf koymamışım. Demek bu güne kısmetmiş. Bu günlerde Ege'de her her semt pazarında mutlaka deniz börülcesi bulunur. Artık son demler... Ben nerdeyse tutkunu oldum... Sık sık yapıp konu komşuya veriyorum. Hoşuma gidiyor komşularla paylaşmak. Onlar da dört gözle bekliyorlar zaten. Öyle ya, şöyle böyle değil deniz börülcesi salatası bu... Bu arada şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Çok güzel bir geleneğimiz var. Komşudan gelen yemeğin tabağı boş olarak geri verilmiyor. Benim deniz börülcesi tabaklarım da öyle. Artık bol soğanlı istavrit yahnisi mi olur, kabak çiçeği dolması mı, yeni toplanmış incir mi Allah ne verdiyse tabaklarım dolu olarak geri geliyor... Siz siz olun komşunuza yollayacağınız yemeği strafor, plastik vs atılır tabaklara koyup vermeyin. Hiç hoş olmaz. En şık porselen tabağınızı kullanın ve elbette şık bir kağıt peçeteyle üzerini örtmeyi unutmayın... Evet, deniz börülcesi salatasını yapmayı çok zahmetli bulanları anlıyorum. Bu tür yemek yapanlar da belki de eser miktarda da olsa mazoşist bir hal vardır. Ama Allah için, güzel şeyler üretmeyi iş edinenlerin kişiliklerine bir bakın. Mutlaka şu veya bu şekilde marjinal bir durumları vardır. Yani böyle şeyler için hafif şekilde esirik olmak gerekir. Adrenalin ille de ayağınıza bağladığınız lastik halatlarla boğaz köprüsü benzeri yerlerden aşağı atlamak değildir. Değişik yemekler yapmaya kalkışanları da adrenalin basar... Bırakın onu yapmasam da bir yemek tarifini okumak bile bana keyif verir... Yemek kitaplarını başından sonuna kadar okumayı severim. Hem de heyecanlı bir roman okur gibi tutkuyla ve büyük bir hazla... Çünkü her yemek ve içecek tarifinde bir macera gizlidir... Yani diyeceğim deniz börülcesini yapmanız şart değil. Nasıl yapıldığını okumak ve fotoğraflarda (Her ne kadar fotoğraflar iyi olmasa da) yapım aşamalarını izlemek bile keyif verecektir. (Umarım ) |
|
17-12-2009, 01:27 | #70 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-12-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 53
|
Alıntı:
|
|
17-12-2009, 12:52 | #71 | |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
Trakyada köpeoğlu olarak geçer Rumeli mezesidir .İçine mutlaka kuru soğan çok ince doğranır Tekirdağ rakısı ,kavun, beyaz peynir birde köpeoğlu mancısı çilingir sofralarının olmazsa olmazıdır |
|
17-12-2009, 13:42 | #72 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
yalancı çerkez tavuğu (gerçeğinden özür dilerim ) 2 kalçalı tavuk butu yarım bayat ekmek içi 5 çorba kaşığı süzülmüş yoğurt 3 çorba kaşığı mayonez yarım su bardağı iri çekilmiş ceviz tuz, pulbiber,3 diş sarımsak Tavuğu iyice haşlayın kemiğinden ayrılsın sonra didikleyin , rondoda ekmekleri, cevizi ,pul biberi ve sarımsağı çekin didiklediğiniz etlerle harmanlayın tuzunu koyun şimdi tavuğun suyundan ekmekler ıslanacak kadar karışıma kaşıkla tavuk suyu ilave edin burada dikkat edin çok su ilave edilmeyecek ekmekler ıslanana kadar 3 kaşık yoğurt ile 2 kaşık mayonezi karışıma ilave edin servis kasesine alın kalan 2 kaşık yoğurtla 1 kaşık mayonezi karıştırıp üzerine yayın ve pul biber serpin arzu edilirse pul biber zeytin yağında kızdırılıp üzerine dökülebilir. Son derece kolay ve lezzetli afiyet olsun ) Düzenleyen Hhatice : 17-12-2009 saat 13:43 Neden: hatalı yazım |
08-01-2010, 14:07 | #73 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-06-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 545
|
fava: 1/2 kg kuru iç bakla 1 adet iri baş kuru soğan 1 çay bardağı zeytinyağı 1 çay kaşığı tuz 1 tatlı kaşığı tepeleme toz şeker 1 adet limon 1/2 demet dereotu( süslemek için) tarif: kuru baklaları ayıklayın. iyice yıkayın. bir tencerede üzerlerine çıkana kadar su ekleyin (baklaların yumuşaması için bir gece soğuk suda bırakın) daha sonra baklaları su ile yumuşayıncaya kadar haşlarken bu arada bir baş kuru soğanı yemeklik doğrayıp zeytinyağında soğanları sararıncaya kadar soteleyip kaynamakta olan orta ısıdaki baklaların içine tuz dökün ve şekeri ilave edip dibi tutmasın diye arada bir karıştırarak koyulaşınca (muhallebi kıvamında olacak, baklalar erimiş olacak) bu arada su az gelirse azar azar kıvam tutturmak için sıcak su ilave edin. daha sonra pişen favayı süzgeçten geçirip kenarlı meze tabaklarına alın. üstlerini kaşık yardımı ile düzleştirin. kıvamı aynı muhallebi gibi. dışarıda ılınınca daha sonra buzdolabında üç saat dondurun. servis yaparken üzerlerine biraz zeytinyağı ve limon suyu gezdirip bıçakla ufak karelere bölün üzerlerini ince kıyılmış dereotu ile süsleyin. soğuk servis yapın. Düzenleyen yigit666 : 03-02-2011 saat 20:37 |
08-01-2010, 16:06 | #74 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 10-11-2009
Şehir: antalya
Mesajlar: 5
|
Alıntı:
İçine kaşar ve tereyağ doldurduğunuz mantar şapkalarını kapaklı tavaya döşeyin kenarlarına mantar kıymasını yerleştirin,hafif ateşte lapaklı tavada kızarın. Mükemmel olur. |
|
08-01-2010, 16:13 | #75 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 10-11-2009
Şehir: antalya
Mesajlar: 5
|
patlıcan
Alıntı:
sırrını bilen varmı? toparlak palıcandan olabilirmi? |
|
08-01-2010, 21:09 | #76 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Genellikle mangal ateşinde korlar kızarınca konulan sarı olur. Biraz limon suyu rengini beyazlatır. Normal kuru odundan harlı ateş yakılır patlıcanlar direkt ateşe konularak közlenirse beyaz olur. Fırın közleme gibi düşük ısı, uzun zamanda közleme patlıcanı karartır. Yani harlı mangal kömürü iyidir. |
|
09-01-2010, 10:33 | #77 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Bu şimdi mi söylenir? kışın göbeğinde... |
|
09-01-2010, 14:44 | #79 | |
Yeni Üye
|
Alıntı:
Mevsımı degıl ama bır cm ye yakın dılımledıgınız ( hatta esım esprıyle karısık mutlaka 7 mm olmalı derdı...nur ıcınde yat canım ) yesıl domates dılımlerını de mangalda denemenızı ısrarla onerırım . Esım bunu kesfettıkten sonra mangalda kırmızı domatesı aramaz oldum . |
|
10-01-2010, 22:00 | #80 |
Ağaç Dostu
|
Rakılı peynir ezmesi
375 gr beyaz peynir 3 çorba kaşığı sızma zeytinyağ 1 çorba kaşığı rakı Beyaz peynir kalıbını 30 dk. üzerini örtecek kadar soğuk suda bekletin. Suyunu süzüp kurulayın. Bir çatal yardımıyla ya da mutfak robotunda ufaladıktan sonra içine yavaş yavaş zeytinyağını ilave edin. Pütürsüz bir karışım elde ettiğinizde rakı ve taze çekilmiş karabiber ekleyin ve yeniden karıştırın. İki saat dolapta bekletip üzerine bir parça zeytinyağı gezdirerek servis edin. * üç malzemeli beş yıldızlı yemekler adlı kitaptan... |
13-01-2010, 21:36 | #81 |
Ağaç Dostu
|
35-40 cm çapında ve 7-8 cm yüksekliğinde bir tencereyi alıyorsunuz. 3-4 adet soğan yuvarlak halkalar halinde (yarım cm. kalınlık) kesilip tencerenin dibine yayılıyor. Onun üzerine yine domatesler halka şeklinde kesilip bir kat döşeniyor. Bahçenizde maydonoz ve nane varsa bir kat da maydonoz nane konuluyor. 2-3 adet acı biber doğranıyor. Ben genelde levrek balığı ile yapıyorum. Ya da köstereç ile. Siz balığı kendiniz tercih edin. Yine yaklaşık 3 cm. kalınlığında dilimlenmiş levrekler bu karışımın üzerine dizilir. 5-6 diş sarımsak da ilave edin. Daha sonra 3 kaşık domates salçası sulandırılıp karışımın üzerine dökülür. Ve bir su bardağı kırmızı şarap eklenir. ( Chateauc Latife-1787 christie's London) olması şart değil. Ayrıca bir çay bardağı sıvı yağ. Harlı ateş üzerine oturtulur. Kaynamaya başlayınca ateş mümkün olduğunca kısılıp yavaş yavaş pişirilir. Afiyet olsun. Haziran ayından sonra sık sık yaparım. |
13-01-2010, 22:28 | #82 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-11-2008
Şehir: Marmaris
Mesajlar: 659
|
Cumhur abi, Hazirana şurda ne kaldıki. |
16-01-2011, 23:42 | #83 |
Ağaç Dostu
|
Közlenmiş kırmızı biber mezesi
Bu akşam yemekte canım rakı istedi. Oturdum kendime bir-iki meze yaptım. “Türk’ün aklı sonradan gelir” derler ya, mezeler bitmek üzereyken son anda aklıma közlenmiş kırmızı biberden yaptığım mezenin tarifini forumda paylaşmak geldi. Bu yüzden bulaşığı üzerinde bir resim çektim. Hoşgörün... Efendim, her defasında ufak tefek değişiklikler uyguladığım bu mezenin yapılışı çok kolay... Malzeme: Bir kaşık salça, 4-5 adet acı biber turşusu (isteğe bağlı) v İki orta boy domates (konserve domates de olur) 2 adet iri közlenmiş kırmızı biber... 1 çorba kaşığı sirke, 1 tatlı kaşığı nar ekşisi ya da limon, Kırmızı pul biber, karabiber... Yapılışı Biberleri közledikten sonra bir kağıda sarıp, poşetin içine koyup ılıyıncaya kadar bekletirseniz kabuklarının soyulması çok kolay oluyor. Sonra sapını, çekirdeklerini çıkarıp içindeki beyaz damarları alıyoruz. Jülyen doğruyoruz. Yani uzun ve ince... Hoş kare şeklinde de olur, dikdörtgen şeklinde de... Domateslerin kabuğunu soyup çekirdek yataklarını boşaltıyoruz... Onları da küçük küpler halinde doğruyoruz. Acı biber turşularının çekirdeklerini çıkarıp ince ince kıyıyoruz... Tavaya ayçiçeği yağı koyuyoruz. Bir kaşık salçayı kokusu çıkıncaya kadar kavuruyoruz, sonra közlenmiş biberleri atıyoruz. Dibi yapışmaya yüz tutuncaya kadar çeviriyoruz. Sonra domatesleri ve acı biberleri ekliyoruz. Suyunu salıncaya kadar karıştırmayı sürdürüyoruz. Suyu salınınca sirkeyi, nar ekşisini (limonu) koyuyoruz... Kırmızı pul biber ekiyoruz. Suyunu çekince ocaktan alırken üzerine karabiber serpiyoruz... Asıl olarak meze bu. Bunun üzerine peynir rendelenebilir, ceviz eklenebilir ya da sadece bir-iki diş dövülmüş sarımsak karıştırılabilir... Afiyet olsun... |
17-01-2011, 11:24 | #86 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ömrünüze bereket |
|
17-01-2011, 11:29 | #87 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili A.H.Ali dün gece fazla kaçırmışım Hatta foruma bir şiir bile koydum... Meze kültürü bize çok yakın. Seviyorum yapmayı... Bu mezeyi deneyin, bir kadehde bizim için kaldırın... Yarasın... |
|
|