View Single Post
Eski 16-05-2008, 22:56   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Getir Tohumu, Götür Bilgisayarı (vazgeçtik, kalsın)

Yerel Tohum Toplama Yarışması Başlıyor… GETİR TOHUMU, GÖTÜR BİLGİSAYARI

Projenin Amacı

Yerel tip **** çeşitler belirli bir yere lokalize olmuş bir tür halk seleksiyonlarıdır. Türkiye birçok sebze türünün gen merkezi olup, maalesef ilgisizlik ve bilinçsizlik sonucu birçok yerel çeşit kaybolmuş veya kaybolma noktasına gelmiştir. Buna ilaveten son yıllarda büyük miktarlarda sebze tohumu ithal edilmeye başlanmış ve bu ithal çeşitler birçok sebze türünde dominant hale gelmiştir.


Yerel tohumları, her dönem toplamak ve yeniden kullanmak, yerel çeşitliliğin sürekliliği için bir tür garanti oluşturmaktadır. Verimliliğe paralel bir dengede, doğal yaşama ve biyoçeşitliliğe esas oluşturan yerel tohumun bölgesel ortak bilinç ve geleneksel maneviyatla korunmasının ve bu yönde çiftçimizin ziraat mühendisleri teknik desteğindeki çalışmaların ‘sürdürülebilir temiz tarım’ ekonomileri yaratacağına şüphe yoktur.


Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Hazera Tohumculuk A.Ş. işbirliği ile hazırlanan bu projenin amacı; kaybolmakta olan yerel sebze tohumlarını tekrar canlandırmak, doğal olarak yetiştirilen bazı yerel sebzeleri, üreticinin gelir kaynağı yapmak, tamamen doğal olarak üretilen tohumları gelecek nesillere aktarmaktır.


Not : Proje sahipleri hiç bir şekilde ne organizasyon komitesine ne de bu proje çerçevesinde üçüncü şahıslara çalıştıkları bitkiye ait tohum sağlamayacaklardır.

Projeye Katılım Koşulları

  1. Belirtilen tarihlerde oluşturulan proje ekiplerinin (bir veya iki lisans öğrencisi ile bir danışman öğretim üyesi) mutlaka proje koordinatörlüğüne başvurarak kayıtlarını yaptırmalıdırlar.
  2. Projenin, bizzat lisans öğrencisi tarafından ve proje danışmanlığını yapacak bir öğretim üyesinin gözetiminde yürütülmesi gerekir. Başkaları tarafından önceden yürütülen ve sonuçlandırılan projeler değerlendirme dışı bırakılacaktır.
  3. Projeden sonucunda elde edilen bulguların bir rapor halinde proje koordinatörlüğüne ve poster halinde de proje değerlendirme komitesine sunulması gerekir.
  4. Bir öğrenci en fazla iki projede görev alabilir.
  5. Proje sahipleri hiç bir şekilde ne organizasyon komitesine ne de bu proje çerçevesinde üçüncü şahıslara çalıştıkları bitkiye ait tohum sağlamayacaklardır.
Proje Kapsamı


Proje kapsamı içerisinde yapılabilecek ve hazırlanacak raporda yer alabilecek konular, proje konusu sebzenin Latince ismi, yöresel ismi, yetiştirildiği bölge ve yayılma alanı, eğer varsa farklı kullanım amaçları, yörede ne kadar zamandır bilindiği ve yetiştirildiği, yok olma tehlikesinin bulunup bulunmadığı, tohum çimlenme süresi, tohum çimlenme yüzdesi (%), tohum ekiminden fide aşamasına gelinceye kadar geçen süre (gün), ilk çiçeklenmeye kadar geçen süre, ilk meyve bağlama tarihi, meyve üzerinde yapılan pomolojik analizler (C vitamini, brix değeri, meyve eti sertliği, kuru madde içeriği vb gibi), raf ömrü, depolama süresi gibi kriterlerdir.


Tohumculuk sektörünün sorunları konusunda ise öğrenciler tarafından ülkemiz tohumculuğunun gelişmesine engel olduğu düşünülen sorun veya sorunlar neden ve niçiniyle birlikte ortaya konacak ve çözüm önerileri sunulacaktır.

Değerlendirme

  • İlgili Fakültelerde birden fazla proje yapılması durumunda her bir Fakülte kendi değerlendirme ekibini kuracak ve Fakülte birincisi olan projeyi belirleyerek Proje Koordinatörlüğüne bildirecektir.

  • Raporları proje koordinatörlüne sunulmuş olan Fakülte birincisi projeler, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Hazera Tohumculuk tarafından oluşturulacak jüri tarafından bilimsel düşünce, yaratıcı düşünce, uygulanabilirlik ve sunum gibi ölçütler esas alınarak ayrıntılı bir değerlendirmeden geçeceklerdir.

  • Proje için harcanan emek ve projenin özgün olması en önemli kriterlerdendir. Projenin literatür çalışmasından çok, araziye dayalı olması ve uygulama ya da gözlem yapılarak ortaya konmuş olması daha fazla puan almasını sağlayacaktır. Daha sonra, proje sahipleri katılımın herkese açık olduğu bir toplantıda jüri önünde projelerini sunacaklardır. Gerek sözel gerekse poster sunum sonrasında, jürinin yapmış olduğu değerlendirmeler açıklanacak ve en yüksek toplam puan alan projeler ödüllendirilecektir.
Ödüller


1. olan projeye dizüstü bilgisayar ,

2. ve 3. olan projelere ise değişik donanımlarda masaüstü bilgisayar verilecektir.


Fakültelerinde 1. olan tüm yarışmacılar danışmanları ile birlikte Antalya’da 5 yıldızlı otelde 1 hafta sürecek etkinliğe katılacaklardır. Bir haftalık süre boyunca öğrenciler arasında hem tohumculukla ilgili çeşitli konularda çalıştaylar düzenlenecek hem de proje yarışması yapılacaktır. Ayrıca, Tohumculuk firmalarına teknik gezi ile rafting/ trekking gibi değişik eğlencelere katılımı içeren farklı sosyal etkinliklerde bulunulacaktır. KATILIMCILARIN TÜM MASRAFLARI HAZERA FİRMASI TARAFINDAN KARŞILANACAKTIR.
Etkinlikler


Fakültelerinde 1. olan tüm yarışmacılar danışmanları ile birlikte Antalya’da 5 yıldızlı otelde 1 hafta sürecek etkinliğe katılacaklardır. Bir haftalık süre boyunca öğrenciler arasında hem tohumculukla ilgili çeşitli konularda çalıştaylar düzenlenecek hem de proje yarışması yapılacaktır. Ayrıca, Tohumculuk firmalarına teknik gezi ile rafting/ trekking gibi değişik eğlencelere katılımı içeren farklı sosyal etkinliklerde bulunulacaktır. KATILIMCILARIN TÜM MASRAFLARI HAZERA FİRMASI TARAFINDAN KARŞILANACAKTIR.

Otelin adı daha sonra duyurulacaktır.
İletişim


Prof. Dr. A. Naci Onus, Proje Koordinatörü
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı
Tel: 0 242 310 24 41
Faks: 0 242 227 45 64



http://www.akdeniz.edu.tr/ziraat/htrophy/


Gelelim bu konuda ekolojistler.org sitesindeki yoruma, sizler ne düşünüyorsunuz?

Tohumculuk faaliyetlerine yön vermek, kontrol etmek ve tohum varlıklarına el koymak isteyen şirketler, üniversitelerle işbirliği içinde, tohum geleceğimizi ellerimizden almaya mı hazırlanıyor?Zengin yerli gen kaynaklarıyla, tarımsal biyolojik çeşitliliğimizle övündüğümüz Anadolu, silahsız bir işgale mi maruz kalıyor?

Alıntı:
Kaybolmakta olan yerel sebze tohumlarını tekrar canlandırmak, doğal olarak yetiştirilen bazı yerel sebzeleri, üreticinin gelir kaynağı yapmak, tamamen doğal olarak üretilen tohumları gelecek nesillere aktarmak için kamucu bir tohum politikası geliştirmeyen hükümet ve üniversiteler tohum tekellerine Anadolu'nun tohum zenginliğini mi bağışlıyor ? Hazera Tohumculuk Şirketi ile Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin ortaklaşa düzenleyecekleri Anadolu'nun yerel tohumlarını getir, bilgisayarı götür şeklinde özetlenebilecek "Hazera Trophy" projesi Türkiye gen varlıkları için tehlikeli yeni bir gelişmenin ipucunu sunuyor.

Proje sitesinde [1] projenin amacı "yerel tohumları her dönem toplamak ve yeniden kullanmak, yerel çeşitliliğin sürekliliği için bir tür garanti oluşturmak" şeklinde belirtiliyor.

Birçok sebze türünün gen Merkezi olan Türkiye'de 1980 sonrasında çökertilen tohumculuk faaliyetlerine yön vermek, kontrol etmek ve tohum varlıklarına el koymak isteyen şirketler, üniversitelerle işbirliği içinde, tohum geleceğimizi ellerimizden almaya hazırlanıyor. Çökertilen kamu politikasının sonucunda, kendini besleyecek tohumlukları korumak için adım atmayan idareler, bu yerel çeşitleri çok uluslu tohum şirketlerinin "denetimine" sunmaya hazırlanıyor.

Tohumun, gıda geleceğimizin temeli olduğunu ise bu şirketler çok iyi biliyor. Tohumu kontrol edenin, gıda geleceğimizi de kontrol edeceğini görüyorlar. Hazera Genetics Başkanı Robert Sevil "Milyarlarca dolarlık dünya tohum pazarı, 5 milyarı aşan dünya nüfusunun en temel gereksinimi gıda - beslenme açısından Türkiye'nin ekonomik, stratejik konumunu güçlendirici, hatta tohum ve gıda 'silahı' ile gerektiğinde 'bölge ve dünya siyasetine yön verme' gücünü de elinde tutmanın temel araçlarından birisi. Gıda savaşlarına yönelik senaryoların 'baş aktörlerinden biri' olmanın yolu tarımı, tarımsal üretimi, 'ihmal edilmişlikten' kurtarmaktan geçiyor." [2] Diyor. Hazera, Tohum sektörünü elinde tutarak ülkeyi ve toplumu midesinden bağlayacaklarını biliyor. Buna rağmen, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Hazera Tohumculuk Şirketi ile tohum kaynaklarının toplanması için bir proje geliştiriyor.

Proje ile ilgili genel bilgi ise şu, Proje konusu olan sebzenin Latince ve yöresel ismi, yetiştirildiği bölge ve yayılma alanı, eğer varsa farklı kullanım amaçları, yörede ne kadar zamandır bilindiği ve yetiştirildiği, yok olma tehlikesinin bulunup bulunmadığı, tohum çimlenme süresi, tohum çimlenme yüzdesi, tohum ekiminden fide aşaması ve çiçeklenmeye kadar geçen süre, meyve bağlama tarihi, meyve üzerinde yapılan C vitamini, kuru madde değeri, meyve eti sertliği, raf ömrü, depolama süresi gibi veriler saptanacak bir rapor halinde proje koordinatörlüğüne ve poster halinde de proje değerlendirme komitesine sunulacaktır.

Juri tarafından değerlendirilen projelerde birinci olana diz üstü, iki ve üçüncüye masa bilgisayarı hediye edilecek, fakültelerinde 1. olan tüm yarışmacılar danışmanları ile birlikte Antalya'da 5 yıldızlı otelde 1 hafta misafir edileceklerdir.

Şimdi Kamuoyu huzurunda soruyoruz, Bu toplanan genetik materyal ve tohumluklar üzerinde toplumun fikri hakları nasıl korunacak? Bu tohumlar nasıl, ne için ve nerede kullanılacak? Bu tohumlukları bugüne kadar geliştiren çitçilerin hakları nasıl korunacak? Bu tohumlukların genetik özelliklerini değiştirmeye çalışan uygulamalara karşı Fakülte, şirketten ne tür garantiler alacak? Bu tohumlukların ticari mal olarak haklarını Hazera isimli şirket mi alacak?

AÇIKÇA SÖYLEYELİM, TOHUM ŞİRKETLERİNE GÜVENMİYORUZ

Hazera (İbranice de Tohum demektir) Tohumculuk Şirketi, 1938 lerde İsrailde Kurulan "Hazera Tohum Üretme ve Tedarik Kooperatif Birliği" nin daha sonra Hazera Genetics adını alan şirketin Türkiye'deki iştirakidir.

2004 de kurulan Hazera Tohumculuk şirketinin sahibi olan Hazera Genetics ise Fransız Vilmorin şirketine aittir.Sebze tohumunda Monsanto'nun Seminis şirketi 464 milyon Euroluk satış cirosu (2007) ile dünya birincisi, Vilmorin ise 345 milyon Euro ile ikinci durumdadır.% 80 Vilmorin iştiraki olan Limagrain Verneuil Holding (LVH) ise bugün Avrupanın tahılda birinci, mısır tohumunda ise ikinci büyük tohum şirketidir.

Fransız Vilmorin şirketi %100 Türk şirketi olduğu ile övünen Anadolu Tohumculuğun %50 ye varan hisselerini geçtiğimiz yıl içinde almış, Türkiye'de Sebze Tohumunda söz sahibi olan bir konuma gelmiştir. Keza Türkiye'de sebze tohumunda iddialı bir şirket olan Seminis'in Monsanto tarafından alınması ile sebze tohumu pazarı ağırlıklı olarak uluslararası Biyoteknoloji şirketlerinin eline geçmiştir.

Bu bilgilerin ışığında yukarıdaki proje tekrar irdelendiğinde, insanın kafasında bir takım soru işaretleri belirmektedir.

Zengin yerli gen kaynaklarıyla, tarımsal biyolojik çeşitliliğimizle övündüğümüz Anadolu, silahsız bir işgale mi maruz kalmaktadır?

Taşları yerlerine oturttuğumuzda, 1980'lerde başlayan tarımdaki neo liberal politikalar ile tarımın şirketleştirilmesi hedeflerine ulaşılmakta olduğu, 5553 sayılı Tohumculuk Yasasıyla bunun her türlü alt yapısının hazırlandığı görülmektedir. Yıllardır ABD ile AB arasındaki GDO savaşlarında hangi tarafı tutacağına karar veremeyen TC hükümetleri, bu konudaki politika(sızlık)larını ülke gerçekleri ve yararına değil, AB, ABD ve özellikle ABD hükümetlerinin desteklediği ulusötesi tohum şirketleri lehine geliştirmişlerdir.

Bu şirketlerin, dünya ülkelerinde neler yaptıkları, gen kaynaklarını nasıl sömürdükleri, genleri patentleyerek sadece kendilerine ait bitkileri nasıl yarattıkları biliniyorken, Anadolu topraklarını ve biyolojik çeşitliliğini bu talana açmanın anlamı nedir ?

Hazera, "yok olmaya yüz tutmuş meyve ve sebze tohumları"mızı niye toplamaktadır, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Hazera Trophy projesinde ulusötesi şirketler grubundaki Hazera'nın tohum toplama, daha doğrusu gen kaynağı toplama işine niye yardımcı olmaktadır?

Projenin, "son yıllarda büyük miktarlarda sebze tohumu ithal edilmeye başlanmış olması"na bir alternatif olarak gösterilmesi ise gülünçtür. Zira sonuçta Hazera İsrail menşeli bir Fransız şirketidir. Yani Türkiye'nin liberal tarım politikaları sayesinde ithaline mecbur kılınan sebze tohumlarının dünya ticaretini yapan şirketlerden biridir.

Acaba kendi gen kaynaklarıyla hibritleştirdiği tohumlar yerine Anadolu gen kaynaklarını kullanarak yerli F1 ( Hibrit tohum) tohumlar mı geliştirecek ve tekrar bize satacaktır?
Alıntı:
Bu soruların Tarım Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından acilen yanıtlamasını istiyoruz.

Hazera'dan beklediğimiz herhangi bir yanıt yoktur, zira neyi amaçladıkları projeden anlaşılmakta, nasıl çalıştıklarını da kendileri şöyle anlatmaktadırlar;

"İsrail'in en büyük akademik kuruluşlarıyla ve araştırma merkezleriyle olan yakın ilişkimiz, çalışmalarımız için oldukça önemlidir. Meslektaşlarıyla ve dünya çapında tecrübeye katılan yetiştiricilerle sıkı bir şekilde irtibata geçen bilim adamlarımız aracılığıyla, geniş bir yetiştirme ağı yelpazesi için üretim yapmaktayız. Bunun yanında, içeride de araştırmalara, kendi üretimimizle yetiştirme denemelerine ve çeşitli iklim bölgelerinde yer alan araştırma olanaklarına yön vermekteyiz.

Hazera Genetics, bulunan en iyi bitki genetiğini almakta, bunu geleneksel üretim yollarını kullanarak yenilikçi ticari türlerle birleştirmektedir. Tüm dünyadaki üreticilere en üstün tohumları sağlamak, birinci sınıf taze ürün elde etmek amacıyla, en iyi ıslah uzmanlarını ve bilim adamlarını işe almakta ve de modern teknolojiye dayalı araştırmalarla çalışmaktayız." [3]

Bu genetik varlıkların korsanlaştırılmaması için Üniversite ile Hazera arasında yapılan protokolün ya da sözleşmenin bir an önce açıklanmasını bekliyoruz. Bu proje sonucunda, tohum varlıkları, bunların sahibi çiftçilere kazandırılması, tohum varlıklarımızın şirketlerin denetimine geçmemesi için bir an önce Fakülteden bir taahhüt bekliyoruz.

Bu tohumlukların kamu kaynakları ile korunması ve geliştirilmesini sağlayacak, ilgili odaların, çiftçi sendikalarının, ekoloji, tüketici örgütlerinin içinde bulunduğu bir komisyon tarafından toplanacak tohumlukların yönetiminin izlenmesine yönelik bir komisyonun oluşturulmasını Üniversite'den bekliyoruz.

Şeffaf, katılımcı, demokratik bir kamu yönetimini ilke edinmiş olan Üniversite'nin de bu doğrultuda, tohum varlıklarını Üniversite bünyesinde koruma ve geliştirme sorumluluğunu taşıyacağını düşünüyoruz.

Bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmemesi, tohum varlığımızın, gıda geleceğimizin tehlike altında olacağını işaret edeceğinden yasal, demokratik, meşru mücadele yollarına başvuracağımızı bildiriyoruz.

Ekoloji Kolektifi
16.5.2008

"14 mayıs Dünya Çiftçiler Gününde toprağın ve tohumun gerçek sahibi olan çiftçilere atfen…"

[1] http://www.akdeniz.edu.tr/ziraat/htrophy/
[2] http://www.gunes.com/2008/05/15/yazarlar/y5.html
[3] http://www.hazera.com.tr/turkish/about-RandD.asp


Düzenleyen malina : 24-05-2008 saat 16:19 Neden: başlık değiştirme
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön