[malina]

Bakır madeni tartışma yaratıyor Artvin'deki Hatila Milli Parkı Havzasında açılacak bakır madenine tepki yağıyor.

Artvin'deki Hatila Milli Parkı Havzasında açılacak bakır madenine, bölgenin biyolojik değerlerine zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıkan çevreciler büyük bir eyleme hazırlanırken, işletme sahipleri, madenin çevreye zarar vermeyeceğini savundular.

Hatila Milli Parkı Cerattepe mevkisinde, 1998 yılında maden arama çalışmalarına başlayan Kanadalı şirket Cominco Madencilik'in, 2003 yılında devrettiği sahada bakır madeni işletmek isteyen yine Kanadalı şirket Inmet Mining Corporation'a, başta Yeşil Artvinliler Derneği olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tarafından tepki gösteriliyor.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Erdoğan Gazihan, Bergama ve Kaz Dağları'nda gündeme taşınan doğa düşmanı faaliyetlerin, belki de en acımasızlarından birinin, Cerattepe'de yaşandığını iddia etti.

Gazihan, Cerattepi'de 1990'ların başında siyanürle altın çıkarmak için ruhsat alan Kanadalı Cominco Madencilik'in, Artvinlilerin başarılı karşı koymaları üzerine bundan vazgeçip, maden işletme hakkını yine Kanadalı İnmet Mining Corporation şirketine devrettiğini belirterek, ''Bu şirket, altın madeninin çıkarılmasını kolaylaştırmak için önce bakır madeni çıkarmaya karar vermiştir. Böylece, zaten tahrip edilmiş bir bölge olacak olan Cerattape'de, sonraları altın madeni çıkarmak daha kolay olacaktır'' dedi.

''Artvin'in hemen tepesinde, doğal yaşlı ormanlarla kaplı Cerattepe'de yapılacak madencilik, doğamızı, suyumuzu, toprağımızı, kısaca yaşam alanlarımız kirletecek ve yok edecektir'' diyen Gazihan, maden açma çalışmalarının durdurulması için 4 Kasım'da sivil toplum kuruluşlarıyla büyük bir eylem yapacaklarını söyledi.

Inmet Mining Corporation'un bir kuruluşu olan Artvin Bakır İşletmeleri AŞ Cerattepe Bakır Madeni Saha Müdürü Yüksek Makine ve Maden Mühendisi Yücel Bıçakçı ise açılacak bakır medininin, doğaya zarar vermemesi için tüm tedbirlerin alındığını savundu.

Bıçakçı, 2 aydır bölgede aktif olarak madencilik yaptıklarını belirterek, ''Bundan önce Erzurum mahkemesinin vermiş olduğu kararlar kapsamında bir durdurma kararı vardı. Bu karar Danıştay tarafından kaldırıldıktan sonra yasaların ve kanunların bize vermiş olduğu müsaadeler içerisinde burada madenciliğimizi yürütmeye çalışıyoruz'' dedi.

Boyu 101 metre olan galerideki çalışmalar büyük ihtimalle kasım ayının sonunda tamamlanacağını belirten Bıçakçı, ''Tadilatın tamamlanmasıyla ilerlemeye geçmeyi düşünüyoruz. 2009 yılı başına kadar cevhere inmeyi planlıyoruz. Aynı yılın ilk 3 ayı içerisinde de üretime geçmek istiyoruz'' diye konuştu.

-''GÜNDE 800 TON ÜRETİM YAPMAYI PLANLIYORUZ''-

Hazırlık dönemindeki çalışma süresi de katıldığında, alanda yaklaşık 8 yıllık bir faaliyetleri olacağını kaydeden Bıçakçı, ''Bu süre içerisinde maden sahamızın içerisinde 100 eleman ile 50'nin üzerinde kamyon çalıştırmayı planlıyoruz'' dedi.

Planlanmış üretimin günde 800 tonu bulacağını, ellerindeki verilere göre alandaki cevher miktarının ise 1 milyon 400 bin tonun üzerinde olacağını tahmin ettiklerini dile getiren Bıçakçı, şöyle devam etti:

''Çıkarılacak maden, kurulacak 5 kilometrelik kafesli teleferik hattı ile boşaltma istasyonuna taşınacak. Maden kesinlikle şehir içinden geçmeyecek. Oradan da bu iş için özel şasesi hazırlanmış kamyonlarla maden Çayeli'ne gidecek. Günlük 3 ile 4 kamyonluk bir malzeme beklentimiz olacak. Kablo, çimento, hasır, demir gibi bu malzemeler de Artvin'e malzeme getiren diğer kamyonlar gibi Artvin'in kenarından geçerek buraya gelecekler.''

İşletmelerinin sahibi olan Kanadalı Inmet Mining Corporation şirketinin emniyete verdiği önemin herkesçe bilindiğine dikkati çeken Bıçakçı, ''Emniyet, emniyet, emniyet. Ondan sonra üretim. Bu bazda çalıştığımız için çevreye, burada çalışan insanlar olarak çok hassas bakıyoruz. Bir ağacı kesmemek için proje değişikliğine bile gidiyoruz ancak öngörülmüş yolları hazırlayabilmemiz için elimizde olmadan belirli bir sayıda ağaç kesmek mecburiyetindeyiz'' diye konuştu.

-''MADEN ŞİRKETİ 8 BAKANLIK, 16 KURUMCA DENETLENİYOR''-

Kesmek zorunda kalacakları ağaç sayısının, ÇED raporuyla kendilerine verildiğini belirten Bıçakçı, şunları söyledi:

''Fakat bu rakam teorik bir rakamdır. Yani, metrekareye tahmini olarak verilmiş bir ağaç sayısı var. Ağaç sayısı hesabıyla 10 bin olarak öngörülüyor ama gezi ve teftişlere göre bu kesilen ağaç sayısı 5 bin ile 6 bin arasında olacak. Bizim hareketlerimiz, yaklaşımlarımız, ölçümlerimiz, plan ve projelerimiz yasalar çerçevesinde yapılır. Bir maden şirketi 8 bakanlık, 16 resmi kuruluş tarafından kontrol edilmekte ve denetlenmektedir. Eğer bir teleferik hattı kurabilmek için kanunlar bana 20 metrelik kanal açma gereğini söylüyorsa, ben 20 metrelik bir kanal açmak zorundayım. 12 metrelik kanal bana yeter diyemezsiniz.''

Bıçakçı, kesmek zorunda kalacakları ağaçların yerine Orman Bölge Müdürlüğü'ne 30 bin adet fidan dikme taahhütleri olduğunu da anımsatarak, ''Yaptığımız işte kurallar bizler tarafından değil, kanun tarafından konulmuştur'' dedi.

-ALTIN ÇIKARILACAĞI İDDİALARI-

Bölgede, siyanürle altın çıkarılacağı yönünde iddialar olduğunu ifade eden Bıçakçı, ''Buraya geldiğim günden itibaren bu konuyu insanların kafasından silmek için elimden gelen her çabayı gösteriyorum. Ama maalesef çeşitli yörelerde bu tür siyanürlü altın olayları gündeme geldiği için insanlarımızın kafasından bunu bir türlü silemedim'' diye konuştu.

İşletmelerinin adının Artvin Bakır İşletmeleri olduğunu, Artvin Altın Madeni AŞ olmadığını ifade eden Bıçakçı, şunları kaydetti:

''Burada yapmış olduğumuz tüm çalışmalar, planlar, projeler, ruhsatlar, izinler, eleman eğitimleri ve buna benzer her şey bakıra endeksli. Artık bu masallardan insanlar yavaş yavaş vazgeçsin. Yönetimimiz, arzu edene, 'altın çıkarmayacağım' taahhüdünü vermeye hazır. Madenciliği, Cerattepe'yi herhangi bir şekilde negatif göstermek için oluşturulan bu tür yaklaşımları bir madenci, bir mühendis, bir insan olarak kınıyorum.''

-''YAPILACAK EYLEMİ SAYGIYLA KARŞILIYORUM''-

Çevrecilerin yapmayı planladığı 4 Kasımdaki eyleme de değinen Bıçakçı, ''Herkes madencileri sevecek diye bir kaide yok. Benim akrabalarım içerisinde de beni seven var sevmeyen var. Tabii ki herkesin demokratik hakkıdır herhangi bir şeye karşı eylem yapmak. Yasalar ve kurallar kapsamı içerisinde yapılacak eylemleri saygıyla karşılıyorum'' dedi.

Kimseye karşı ön yargı ile bakmadıklarını dile getiren Bıçakçı, şunları söyledi:

''Biz Artvin'i Artvinli kadar seviyoruz, tabiatımızı seviyoruz. Burada çalışanların hiçbiri dışarıdan gelen insan değil, burada ekmeğini kazanan Artvin'in insanları. Buraya alacağımız 100 kişi de Artvinli olacak. Bizim arkamızda bir kaos, bir cehennem bırakmak gibi düşüncemiz yok. Elimizden geldiği kadarıyla bu yöreye, bu topluma nasıl katkıda bulunuruz, nasıl yardımcı olabiliriz, hangi yerlerde beraber ortak olabiliriz diye çaba gösteriyoruz. Her ağaç ve yeşil alan bizim için çok kıymetli.''

Kaynak: savsatlilar.com