![]() |
Oldum olası, hayatta en sevdiğim şey, okumak, araştırmak ve denemektir..
Sayın Meyvelitepe'nin blog yazıları da benim açımdan bu yüzden çok değerlidir.. Ara ara bir okurum, hatta tekrar okurum deneyimlerini.. Yalnız bir hususa kafam çok takılıyor.. Sayın Meyvelitepe diyor ki: ...Zeytine en çok zarar veren, geçen yıl Neemazal’a rağmen bizi de etkileyen esas zararlı zeytin sineği. Anlıyoruz ki, tüm dünyada zeytine en çok zarar, zeytin sineği tarafından veriliyor ve zehir kullanmadan baş etmesi de bir o kadar zor. Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor. Biz de öyle yapmıştık zaten. Yerde tek bir zeytin tanesi bile bırakmadık ve hasat sonrası bahçe en az 25 cm derinliğindeki pullukla sürüldü. http://blog.meyvelitepe.org/2009/04/...sil-yapmali-1/ Ben sayın Meyvelitepe'nin halâ zeytin bahçesini ''en az 20-25 santim derinlikte'' sürdürdüğüne devam edip etmediğini bilemiyorum ama ben 10-11 yıl fidanlığımı 15-20 santim derinlikte sürdürme hatasını yaptığımı, yüzeysel kökleri çatır çatır kesip yolduğumuzu ve zeytinlerin köklenmesini bozduğumu çok geç anladım ve 3 yıldan beri fidanlığa traktör sokmuyorum.. 3 yıldan beri de zeytinlerimde olağanüstü bir gelişim ve meyve artışı gözlemliyorum. Hani, belki, yeşil gübreleme, ot kontrolü için 5-10 santimlik diskaro veya çapa makinasıyla sürüm biraz daha mantıklı gelebilir bana ama 20-25 santim derinlikte sürümün yarardan ziyade fidanlığa zararı olur gibime geliyor.. Ne dersiniz sayın Meyvelitepe ? |
Tarım kütüphanesi Zeytin Yetiştiriciliği dökümanında zeytinliklerin kış aylarında 25 santim derinliğinde sürülmesi tavsiye ediliyor.
Tagem Zeytin Entegre Mücadele Teknik Talimatında başta zeytin sineği olmak üzere bazı zararlıların toprataki pupalarının yok edilmesinde toprak işlemesini tavsiye ediyor. Alıntı yaptığınız yazımızda da; Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor. diyerek bu önerilerden söz ettik. Ancak 5 Nisan 2009 tarihli yazımızda esas olarak anlatılan, o gün için dünyada da çok yeni bir bilgi olan (yanlış hatırlamıyorsam final raporu 2010'da yayınlandı) ABD Sonoma bölgesinde yapılan üç yıllık saha deneyleri sonucunda zeytin sineği ile en etkin mücadelenin usulüne göre işlenmiş kaolin kaplaması ile yapıldığı bilgisini vermek idi. Şimdi yıl 2014, beş yıl geçmiş, ortadaki bilimsel raporlara ve bir çok deneyime rağmen Tagem'in dökümanlarında hala kaolin kaplamasının zeytin sineği mücadelesinde kullanılabilirliği ve etkinliği ile ilgili herhangi bir kayıt geçmiyor, ama zeytin sineği zararını engellemekte en başarılı yöntem kaolin kaplaması, üstelik de herhangi bir sentetik toksin kullanmadan. Zeytinlikte toprak işlemeye gelince, evet, önceki sene toprağı sürdürmemiştim. Yüzlerce fare deliği dolup, başka toprak zararlılarına ait belirtiler görünce geçtiğimiz kış yine 20-25 santim derinlikte sürdürdüm. Önceki yıl sürülmemiş olması sebebiyle bazı ağaçlarda köklerin yüzeye yaklaşmış olduğunu gördüm. Aynı durumu naşilerin dikili olduğu bölgede de görüyorum. Toprak işlenmediği takdirde kökler toprak yüzeyine çıkmaya çok meyilli oluyorlar. Herhalde kış ve bahar yağmurlarının üst tabakayı daha nemli tutması ve oksijen seviyesinin daha yüksek olmasının bir etkisi. Zeytinlikte toprak işleme yapılırken ağaç kütüklerinin dibine kütüğü merkez kabul ederseniz bir metre yarıçapın içine pek girilmemesi gerekir. Bizim buralardaki traktör sürücüleri bunu çok iyi biliyorlar ve pulluğu mükemmel idare ediyorlar. Tavsiye edilen önerilerdeki toprak işlemenin de kütüğün dibi olduğunu sanmam, daha çok zararlı larvası içeren tanelerin düştüğü tac altı ve sıra araları olsa gerek. |
Sayın MeyveliTepe,
''En az 20-25 santim derinlikte sürmek'' bence çok derin sürümdür. Bakınız; benim sık sık tecrübelerinden yararlandığım ve telefon ettiğim Erdek eski İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Kuddusi Taner bey bu konuda neler yazmış blogunda: ''...Zeytinlikte toprak işlemenin amaçları tüm meyve bahçelerinde olanlarla aynıdır.Yabancı otlarla müacadele,toprağın havalanması,yangın tehlikesi ve hayvan otlatmanın önlenmesi...vb.Zeytinliklerde yanlış yapılan "derin sürümdür".Zeytin ağacının köküne dokunmamalıdır. Derin sürelimde saçak kökler kesilsin ana kökler derinlere doğru gitsin,susuzluk çekilmesin yaygın görüşü çok hatalı ve yanlıştır.Zeytinin köklerini kestinmi;verimden düşer,tekrar mahsüle yatmasıda zordur.Zeytinin kök yapısıda yüzeyseldir.Bu yapıyı derin sürerek değiştiremezsin ki. Erdek gibi toprak yapısı kumlu olan yerlerde "sürmek" hele hele, meyilin fazla olduğu yerlerde intihar etmek demektir.Hafif bünyeli toprak yapısına sahip yerlerde ;bilakis teras yapılmalı,veya enazından yalak yapılmalıdır.Amaç herzaman toprak muhafaza olmalıdır. "BİR İNSANA DÜŞMANLIK MI YAPACAKSIN; BAYIRDAKİ ZEYTİNLİĞİNİ DERİNCE SÜR". Erdek Tarım: ZEYTİNLİKLERDE TOPRAK İŞLEME VE OT İLACI Kısacası, herkesin apayrı görüşleri olabiliyor..Ülkemizde zaten yeterli tarımsal yerli kaynak olmadığı gibi hemen her konuda bir görüş birliği de yok maalesef.. Ben şahsen, hiç sürdürmemek, otları biçerek malçlama yapmanın yararına inanıyorum. Bu yöntemin en büyük sakıncası, yılan korkusu yaşayanlar için olabilir. 11 yıl en büyük hatam pullukla sürüm yaptırmak idi. Artık kabullenebileceğim tek şey, toprağı 5-10 santim karıştıracak şekilde diskaro veya çapa makinası kullanmaktır.Pulluk asla.. |
Toprağı işleyip işlememek farklı yöntemler, duruma,toprağın yapısına ve ihtiyaca göre de olumlu veya olumsuz olabilir. Toprağı hiç işlememek organik maddesi çok yüksek olmayan ve nisbeten killi yerlerde toprağın sıkışmasına, nisbeten derindeki köklerin oksijen alamamasına da sebep olur ve köklerin neredeyse toprak yüzeyine çıkmasının sebebi de büyük ihtimal budur. Pulluğun 40 santime kadar inebildiği düşünülürse 20-25 santim sıra araları ve köke çok yakın olmayan yerler için o kadar da derin sayılmaz, nitekim bu kış sürülürken tek bir ağaç dışında hiç köke rastlamadım.
Üç yıl önce dekar başına 2,5 ton klinoptilolit, 1,5 ton leonardit verdiğimde bu malzemenin üst tabakaya olabildiğince homejen karışabilmesi için bir kaç yıl üst üste hem sürmek hem de çapalamak gerekiyor. Her sene ekilip biçilerek bahçede bırakılan örtü bitkilerinin organik maddeyi arttırması da nereden bakılırsa 5-6 senelik bir zaman gerektiriyor. Ne zaman ki organik madde %5-6 seviyesine gelir, o zaman toprak sıkışması ve havalanma problemi kendiliğinden çözülür. Her neyse, önceki mesajımda yazdığım gibi, alıntı yaptığınız yazıdaki mesele toprak işlemesi değil, yazıdan da anlaşılacağı üzere zeytin sineğine alternatif çare bulmaktı, gereken çare de bulundu. |
Bazen düşünmeden edemiyorum..
Nasıl ki günümüzde doktorların çoğunluğu ve hastalar ilaç şirketlerinin gönüllü köleleri haline geldiyse, sanki aynı olay tarımsal mevzularda da göze çarpıyor.. Binbir ilaç, binbir madde var ortalıkta..Onu mu atsam, bunu mu kullansam yarışı içindeyiz adeta.. Örnek vereyim; Eskiden Pendik İstanbul zenginlerinin sayfiye alanıymış..İstanbul'da benim evin altında 5 dekar kadar alanda (sanıyorum trilye) 30 adet kadar 80-100 yaşlarında zeytin var..Her yıl aynen benim yaptığım gibi belediye gelip motorlu tırpanla otunu biçiyor, o kadar..Ne gübre veren var, ne organik ne de kimyasal ilaç falan atılmadığı halde, hemen her yıl zeytin yapıyorlar ..Hem de oldukça iri oluyorlar..10 yıldan beri izlerim onları, ne zeytin sineği gördüm, ne de vuruk zeytin..Eğer bu zeytinler Anadolu'nun ıssız bir köyünde olsa, al sana bal gibi organik zeytin.. Acaba diyorum, doğanın dengesini biraz da bizim aşırı ilgimiz ve meraklı oluşumuz mu bozuyor ? Onu attım, bunu verdim derken bir bakıyorsunuz, bitki afallıyor belki de.. Bu durum şuna da benziyor..Roman mahallelerinde nasıl ki çocuklar yalınayak, toz toprak içinde, doğal hayatın içinde yaşadıkları halde daha dirençli oluyor bağışılık kazanıyorsa, zengin, varlıklı veya tek çocuk sahibi pirpirikli insanların çocukları ise her türlü ihtimam gösterildiği halde çok çabuk hastalanıp, dirençsiz birey olarak büyüyorlar.. Bundan binlerce yıl önce, Akdeniz ülkelerinin hepsinde zeytin yetiştiriciliği varmış.. İlaç mı kullanmış, gübre mi kullanmış bu insanlar ? Toprağı mı sürmüşler ? Herşeye müdahale etmeye bayılıyoruz bizler..İlaç ve gübre sanayii beynimizi esir almış adeta..Belki de doğallığı sağlasak, doğa belki belli bir süre sonunda kendi kendine her türlü zararlıyı, olumsuzluğu kendi içinde yokedebilme olanağını da yaratacak.. Ama, biz doğayı rahat bırakmıyoruz gibi.. Doğayı deneme tahtasına çevirmişiz. |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
Bizdeki durum biraz farklı. Sekiz sene önce araziyi aldığımda üzerindeki zeytinler ölmek ile yaşamak arasındaki çizgide idiler. Benden önceki 20 yıl süresince aynı anlattığınız zeytinler gibiydi, fazladan otu da biçilmiyordu. 2-3 ağaç dışında hepsini sökmem tavsiye edildi. En az 150, muhtemelen de 200 yaşındaki hiç bir ağacı sökmedim, toprağı usulüne göre işledim, ağaçların düzeltme, yerine göre gençleştirme budamaları yapıldı. Sekiz sene içinde iki defa ahır gübresi verdim. Sonuncusu galiba dört yıl önceydi, araziyi horoz ibiği (kırmızı köklü tilki kuyruğu) basınca bir daha gübre de vermedim, ama genel olarak arazinin toprak yapısını iyileştirmek üzere bir program uyguluyorum. Arazi sadece zeytinlik değil, ağaçlar ve ekilenler bakımından dört farklı bahçe var denilebilir. Örtü bitkisini ihmal etmiyorum. Yine karabuğday kaplı ve yağmurlar sayesinde boyları yer yer bir metreye yükseldi. Biomass oranı karabuğdaya göre çok daha yüksek başka bir yaz örtüsü tohumu getirtiyorum, seneye onu ekeceğim. Organik madde oranını 5-6 seviyesine getirdiğimde toprak işlemesini sadece örtü bitkisi tohumu ekecek kadar azaltırım. Sonuç; yaşlı zeytin ağaçları kurtuldu, doğru düzgün zeytin ağacına benzediler, doğru düzgün zeytin de vermeye başladılar. Sofralık olarak değerlendirilmesi gereken kıymetli bir çeşit olduğu için kurtsuz zeytin alabilmek önemli, onun da yolunu bulduğumdan sorun yok. Eklenti 511333 Eklenti 511334 |
Alıntı:
Ama, elden ayaktan düşünce mecburen herşeyi bırakacağım.. Doğa neyi münasip görürse tabağımıza onu koyacak o zaman.. Belki de ''keşke daha önce uygulasaydım bunu'' diyeceğim..Bilemiyorum.. İnşallah ileriki yıllarda o gözlemlerimi de aktarırım bu sayfalara.. Ama, en azından hiçbirşey yapmasam dahi, şu denizyosununu eşantiyon olarak yine de vermeğe çabalarım onlara.. Sayın birnefestoprak'ın dediği gibi benim de vazgeçilmezim o: Alıntı:
|
Evet, yosun hücreleri bitkilerin vegetatif büyümelerinde çok yararlı oluyorlar. 2008 yılında chlorella içerikli bir yosun gübresini zeytinlere yapraktan vermiştim, ağaçlar o kadar çok sürgün verdi ki ertesi bahar dehşet bir budama işi çıktı.
Geçen sene yosun gübresini kendim ürettim ama zeytinlere vermeye hiç yeltenmedim :) Sebzelerdeki etkisi müthiş olmuştu. |
DoktorTarsa'nın Kanada kökenli denizyosununu evimdeki saksılardaki kıl biber ve soğanlı bitkilerden, fidanlığımdaki zeytin ve diğer meyve ağaçlarına kadar güvenle ve memnuniyetle kullanan ve başka hiçbir bitki besleme ürününe ihtiyacı olmayan biri olarak, bu cesur projeleriniz için tebrikler sayın MeyveliTepe..
Kaolin konusunda olduğu gibi birçok alanda iddia sahibi bir insansınız.. Bu konularda size altyapı sağlayan bir eğitiminiz var mı bilemiyorum ama olmasa dahi, ben diplomaya falan pek inanmam: bilim tarihinde diploması olmayıp yaratıcı zekasıyla çok önemli ve değerli buluşlar yapan insanlar var.. Kolaylıklar ve başarılar diliyorum.Keşke TAGEM gibi kuruluşlar size el uzatıp kucak açabilse.. |
Tagem gibi devlet kurumları neye göre tavsiyede bulunurlar, bilgi ve yöntemleri neye göre geliştirirler bilmiyorum. Söyledikleri şeyler yanlış olmamakla beraber son yılların bilimsel çalışmalarını ısrarla göz ardı ediyorlar, sentetik toksinleri ön planda tutmak için çaba harcıyorlar.
|
Zeytin çok kalın ve çok uzun kök yapabilir. Bizlerin makinaları çok ağır olduğu için(traktör ağırlığı+2 tonluk ilaçlamanın dolu ağırlığı vs) belirli bir zaman sonra pulluk tabanı oluşur. Yağmur suları da bu tabakaya geldikten sonra toprak altında yatay akışa geçerek erozyona sebebiyet verebilirler, birde alt katmanda oksijensiz ortam oluşur. Sırf bu yüzden tarlalarımızı her sene bir yöne(d-b,k-g,b-d,g-k) bir sıra atlıyarak dört sene patlatma çekeriz ki derinlik 60 santimi bulur. Bazen kestiğimiz köklerin kalınlığını gördükçe hala şaşırırım. :)
|
4 Eklenti(ler)
Bu yıl zeytin yüzümü güldürecek gibi :D 2013 hasadında ancak yarım poşet toplayabilmiştim...Zeytinler temiz, şimdilik vuruk yok gibi.
Eklenti 512002 2 yıldır malzemelerini alıp gerçekleştiremediğim sulama projemi bu yaz hayata geçirdim. Eklenti 512003 5 gün boyunca ağaç başı 60-70 LT. su verme şansım oldu. Zaman yeterli olsa idi sanırım 200 LT. ye ulaşabilirdim. Eklenti 512004 Eklenti 512005 |
13-14 gün önce köye giderken zeytin toplama yaygısı almak için Yalova'ya uğradım..Bulamadım; Orhangazi'ye geçtim..
6x4 ithal 2 adet yaygıyı 50 liraya aldım..Bir de tırmıklardan aldım birkaç tane..El tırmıklarını 2 sene önce tanesi 5 liradan almıştım Çanakkale'de..Orhangazi'de tanesi 1.5 lira.. Sohbet ettik işyeri sahibiyle.. Bu yıl dükkanın önüne ne yaygı ne tırmık çıkarmamışlar..Gidip depodan getirdi benim için.. Sebebi ise, Orhangazi yöresindeki zeytinlerde hemen hemen hiç zeytin olmamasıymış..İznik, Gemlik yörelerinde de öyleymiş.. Çiçek zamanı yağan sık yağmurlara yoruyorlar bu durumu.. |
: Zeytinyağı üretiminde amaç; Kaliteli doğrudan tüketime uygun naturel zeytinyağı elde etmektir. Kaliteli zeytinyağı kaliteli zeytinden elde edilir. Zeytinyağı meyveden elde edilen bir yağdır. Bu nedenle meyve nitelikleri üzerine etki eden her türlü olumsuz faktör, yağ üzerinde aynı etkiyi göstermektedir. Meyve kalitesi üzerine ekolojik faktörler, çeşit, bakım, gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele ve hasat teknikleri gibi hususlar etki yapmaktadır. Bu hususlarda yapılacak işlemler çiftçilere çiftçi toplantılarında ve diğer yayım metotları ile anlatılmaktadır. Hasat edilen zeytinler mümkün olan en kısa yoldan ve en kısa zamanda derinliği 25 cm. yi geçmeyen, hava almaya imkan veren, bozulmalara neden olan kızışmaları önleyen, danelere zarar vermeyen delikli plastik kasalara konularak fabrikaya ulaştırılmalıdır. İlimizde hasat edilen zeytinlerin nakliyesinde genel olarak küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanılmaktadır. Küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanıldığında zeytin tanesi hırpalanmakta, ezilmekte, tanelerin kızışmasına neden olmakta ve mikrobiyal faaliyeti hızlandırmaktadır. Bu durum tat ve lezzet kusurlu, yüksek asitli zeytinyağlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Zeytin Toplama Kasası Dağıtıldı | Fethiye Haber |
2 Eklenti(ler)
Hasbelkader bahcede yer bulmus bu fidanimin cinsi konusunda yardimci olabilir misiniz. Gecen yil renk alacayken dokuldu zeytinler. Yesilken mi alacayken mi toplamam lazim bilemiyorum. Nereden baksaniz 250-300 gr zeytin var uzerinde :))
|
Bir analiz:
Analiz: Türkiye?nin zeytinliklerle imtihanı - Bloomberg HT ..ve, bu analize yapılan yorum: ''....2004 yılında devlet zeytine büyük destek vermeden önce yaklaşık 70 dönüm araziye zeytin diktim. o zaman yağ 6-7 tl günlük işçi fiyatları 15 tl idi. bu yıl biraz düzelme oldu fakat geçen yıl yağ 6tl işçi 35-40 tl idi. türkiye ortalaması ağaç başı zeytin verimi 9-10 kğ, benim üretimim ağaç başı yıllık ortalama 20 kğ olsa bile, çok yanlış yatırım yaptığım ortaya çıkıyor. 10 yıl bekledikten sonra 1000 m2 yerden yılda 150 tl kazanmak sizce nasıl? arazimi başka türlü değerlendirmek istesem ağaçları yok edemiyorsunuz (kanunen). zeytini çok sevenler ticaretini yapanlar. üretici çoktan pişman.'' |
1 Eklenti(ler)
|
Arkadaşlar Trabzon'da, sahilden 15 km içerde, 300 m rakımdaki bahçeme geçen yıl, sonbaharda internetten gemlik cinsi zeytin alıp diktim. Bol karlı geçen yılı sorunsuz atlattı. İlkbaharda bol miktarda çiçek açtı. Çiçeklerin çoğu meyveye dönmeden, kalan kısmı da meyveye döndükten sonra döküldü. Bitkinin gelişmesi güzel, yapraklarında sorun görünmüyor. Aldığımda üzerinde birkaç meyvesi vardı. Acaba bu yıl meyve vermemesinin sebebi ne olabilir? Yapabileceğim bir şey var mı?
|
1 Eklenti(ler)
Fiyatlara bakar mısınız...
|
merhaba arkadaşlar 35 dönüm yedi sekiz yaşında zeytin bahçem var.zeytine ek olarak koyun besiciliği yapmak istiyorum 50 baş.zeytin olan bahçeye tohum ekerek mera gibi kullana bilirmiyim sizce.
|
Zeytin be hayvan bir arada düşünülmemeli.
|
Koyunlar zeytin yaprağı yemeğe bayılır diye biliyorum..
İçine koyun salamazsınız.. Ama, zeytinliğin içine fiğ, yonca ekip biçerek hem koyunlarınızı besleyebilir, hem de zeytinliğizi doğal yoldan gübreleyebilirsiniz.Fiğ ve yonca köklerinde azot biriktirir çünkü.. |
Alıntı:
|
alacağım koyun cinsi zeytine zarar vermez o yönden bir sıkıntı yok zaten.sizin mesajlarınızın çoğunu okudum.benim arazim hem killi toprak hemde meyilli bir arazi,erezyon çok fazla hatta çok yağmur yağdığında küçük ölçekli toprak kayması bile oluyor.bu yüzden yeşil gübreleme yapacam bu seneden itibaren toprağı işlemeyi düşünmüyorum artık.Bir taşla iki kuş vurmak istiyorum açıkçası.şu anda araştırmaktayım bu konuyu olmazsa yumurta tavukçuluğu düşünüyorum.
Sayın Taribo01 Zeytin bir meyve ağacıdır. Koyunculuk bir meyve bahçesinde düşünülemeyecek bir uğraştır. Zira 35 dekara 50 koyun çok fazla. Özellikle yaz aylarında koyunlar gölge bulduğu her ağaç altında toplaşacaktır. İdrarı, gübresi derken bir yıl sonra o ağaçların altında ilaç için bir kök ot bile bitmediğini göreceksiniz. Ağaçlarınızda da bariz bir yaprak sararması gözleyeceksiniz. Taze gübrenin, idrarın toprağı yakması denilen şey işte budur. Fakat yumurta tavukçuluğu için aynı şeyi söyleyemem. Çünkü salma gezinen tavuklarınız sadece yeşil otlarla beslenmez. Bunun yanında karınca, böcek, sinek, akrep, kırkayak, solucan, tarla faresi, hatta yılan bile bırakmayacaktır bahçenizde. Kanaatime göre salma tavukçuluk iyi fikir. Kolay gelsin. |
Selamlar Balıkesirin Erdek ilçesinden yazıyorum,yaklaşık 140 ağaç yetişkin 30-40 yaşlarında zeytin agacimiz bulunmakta fakat her sene olduğu gibi bu senede sinekten dolayı çok döküntü yaptı kaolin uygulama konusunda fikirlerinizi alabilirmiyim?
Sayın Pria yaklaşık 2-3 senede bir kez yanmış tavuk gübresi uyguluyor ve meyilli arazi olduğu için ot ilacı atıyoruz sizce bu sakincali mi fiğ ekimine mi donmeliyim ggübre olarak ne tavsiye edersiniz,saygılar.. |
Zeytin (Olea)
Merhaba, Duayenlerin yorumlarını ve önerilerini duymak, zeytin yatırımı yapmak isteyenelere örnek vermek için zeytincilik tecrübemin son yılını detaylı paylaşmak istedim. Dikili İzmir'de 18 dönüm üzerinde 600 ağacımız var, 6 yaşında irili, ufaklı Gemlik ve yağlık karışık. 2012 de 4200 kg zeytin toplamışken 2013 te çiçekteyken yağmur yağması sebebi ile 450 kg zeytin toplayabildik. Bu sene Ekim sonu hasat yaptık. 6300 kg topladık. Dallar zor taşıyordu meyveleri. Gemlik siyah zeytini ortalama 3,90 TL den sattık. Kalan yeşil siyah kızıl karışık sıktırdık ve 5,7 oranla yağ aldık. Tübitakta yapılan analizde (alanlardan biri Çalışıyor) asit 0,5 ve diğer kimyasal sonuçları şahane çıktı. Bir kısmını kendimize ayırıp 700 kg yağı 20tl litre fiyatı ile eşimize dostumuza ve kulaktan kulağa duyanlara sattık. Senelik bakım ve toplama maliyeti herşey içinde 11000TL. Tuttu. 12 dönümlük boş bitişik tarlaya da geçen hafta 300 adet gemlik diktik, şimdi onları büyütmekle uğraşacağız. Konuya biraz katkım olduysa ne ala.
Sent from my iPad using Tapatalkhttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14...067b7505db.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14...c86e0ff55c.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14...9e2046e8e7.jpghttp://tapatalk.imageshack.com/v2/14...cfa6b2339e.jpg |
[QUOTE=leobiz;1337299]Gemlik siyah zeytini ortalama 3,90 TL den sattık. Kalan yeşil siyah kızıl karışık sıktırdık ve 5,7 oranla yağ aldık. Bir kısmını kendimize ayırıp 700 kg yağı 20tl litre fiyatı ile eşimize dostumuza ve kulaktan kulağa duyanlara sattık. Senelik bakım ve toplama maliyeti herşey içinde 11000TL. Tuttu. 12 dönümlük boş bitişik tarlaya da geçen hafta 300 adet gemlik diktik, şimdi onları büyütmekle uğraşacağız. QUOTE]
5.7 yağ oranı (5.7 kg zeytinden 1 kg yağ çıktı olarak anladım.) az gibi geldi bana. Gemlik yağ oranı yüksek olması lazım, 3 kg zeytin den 1 kg yağ gibi olması lazım. Diğer çeşitleriniz de yağlık imiş. 20 tl/litre fiyatına iyi satmışsınız. Bu masraflar ile bu işi yapmak boğaz tokluğuna çalışmak gibi bir şey. Demek oluyor ki Zeytin sizin için büyük bir sevda. Tebrik ediyorum. Yağınızı iyi günlerde ve afiyetle tüketiniz. Zeytin çiftçisinin de sevineceği günler gelmesi dileği ile.:mad: |
Alıntı:
|
Zeytin (Olea)
5.7 yağ oranı (5.7 kg zeytinden 1 kg yağ çıktı olarak anladım.) az gibi geldi bana. Gemlik yağ oranı yüksek olması lazım, 3 kg zeytin den 1 kg yağ gibi olması lazım. Diğer çeşitleriniz de yağlık imiş.
20 tl/litre fiyatına iyi satmışsınız. Bu masraflar ile bu işi yapmak boğaz tokluğuna çalışmak gibi bir şey. Demek oluyor ki Zeytin sizin için büyük bir sevda. Tebrik ediyorum. Yağınızı iyi günlerde ve afiyetle tüketiniz. Zeytin çiftçisinin de sevineceği günler gelmesi dileği ile.:mad:[/QUOTE] Yorumunuz için teşekkür ederim. Sıktırdığım zeytinin çoğu yağlıktı ve erken hasat olduğundan bu oran çıktı sanırım. Eet zeytin benim için sevda çünkü babam ve annem burayı aldıktan iki gün sonra rahmetli oldular ve onların anısına ağaçları büyütmeye ve zeytinyağı sayesinde isimlerini yaşatmaya çalışıyorum. Yağın aroması ve temizliği sebebi ile ve insanların güveni sayesinde fiyatı yüksek tuttum ve talebi karşılayamadım bile. Bu açıdan çok memnunum. İstanbul'da yaşadığımdan gidip gelmek daha masraflı oluyor o yüzden bakıcıya para ödemek durumundayım. Orada yaşasam kaolin kili, damla sulama ve diğer teknikleri denemek isterim ancak bakıcımız oranın yerlisi ve alıştıkları düzeni değiştirmek mümkün olmuyor. Baraj suyu ile salma sulama yapıyor. Sent from my iPad using Tapatalk |
Bu sene yağ randımanları, diğer senelere göre baya yüksek. 20 lira yağ için çok çok iyi rakam. Biz 15 liraya razıyız. :)
|
1.5 ton yağım olacak 15e toptan satabilir miyim dersiniz
Sent from my iPad using Tapatalk |
Selam,
İznik Orhaniye köyünden 4500 metrekare zeytin bahçesi aldım. Budama ve gübreleme yaptırmak istiyorum. Tanıdığınız biri veya forumda bununla ilgili bir konu biliyorsanız yardımınızı rica ediyorum. |
Alıntı:
Erdekte tarımsal kaolin ürünümüz KAOKİL i kullanan çok kişi var. Erdek Zirai İlaç bayi Sn. Kuddusi Taner ile iletişime geçerseniz size yardımcı olacaktır. Saygılar |
Zeytin (Olea)
Alıntı:
Alıntı:
Fabrika 12den alıyor, raflarda 15 lira, bende daha olsa en az 100 litre talep var ancak kendi yağım haricinde alım yapıp satmadığım için seneye beklemelerini söyledim. Kimse de 20 lira çok demedi, kapış kapış bitti. Ama zeytini elle ve kasalara topladığımı, bekletmeden fabrikaya götürdüğümü, yem veya gübre çuvalına koymadığımı, sabah ilk temiz suyla yıkatıp dip zeytinsiz sıktırdığımı, anında tenekelere doldurup taze sıkılmış portalal suyu gibi getirdiğimi anlattım, yıkanmış asit veya kimyasal bidonlarına, plastik güğümlere doldurmadığımı fotoğrafladım dostlarıma ve çevreme. Hepsi de sağolsun güvenirler, hergün biri arayıp daha yağın var mı, muhteşem birşey bu diye soruyorlar. Seneye zeytinimin birazını bile satmadan sıktırmayı düşünüyorum erken hasat yapıp. 2 litre alan arayıp 30 litre daha istiyor. Nasıl ürettiğinize, nasıl taşıdığınıza, nasıl anlattığınıza göre ve en önemlisi dürüstlüğe göre karşılığını alıyorsunuz. Yanlış anlamayın zengin bir muhitte değilim, yağı alanlar orta gelir veya alt gelir grubu çoğunlukla. En az alan 10 litre en çok alan 35 litre aldı. Bu fiyata rağmen emeğimin karşılığını aldığıma inanmıyorum ancak keyfi de bambaşka. Sent from my iPad using Tapatalk |
Sayın leobiz, sizi tebrik ediyorum. Demek ki biz kendimizi anlatamıyoruz. :)
İnşallah seneye bereketli bir yıl geçirip, daha çok yağ elde edersiniz. |
Alıntı:
|
Sayın leobiz verdiğiniz bilgiler benim gibi düşünce aşamasında olanlar için çok kıymetli.Yanlış anlamadıysam ağaçlarınız dört yaşındayken 4600 kilo zeytin almışsınız.Bizim buralarda zeytin yedi sene de ürün veriyor.Sanırım İzmir farkı olsa gerek.Ama yinede verdiğiniz bilgiler zeytin ekme konusundaki isteğimi arttırdı.
|
Hikayeyi baştan anlatayım, sizlerin de böyle maceraları olmuştur, okumak isterim. Aslen bizim agaclarimiz da 7 yaşında ancak ilk dikimi yaptıran emlakçı olcmeden bicmeden duzensizce yaptırmış, istanbullunun birine satmak için. Bakmis alan yok, Bunlar sonra sokulmuş ve duz hizali tekrar dikilmiş. Babam tezcanli biri olduğundan toprak analizi falan yaptırmadan yoldan geçerken burayi 750 ağaç ile almış. Emlakçinin tavsiyesi üzerine zeytinlige bakan bir okul hademesi ki kendisi zeytinin z'sinden anlamaz tüm yeni filizleri yakarak ağaçların büyümesine darbe vurd. Babamlarin vefati sonrası şoku atlatıp bu ise gönül verince kendisi ile yolumuzu ayırdık, şimdiki arkadaşla anlaştık. Ancak dert bitmedi, meğer bizim tarla her sene sular altında kalıyormuş, onu da gördük. Tam satayım artık derken dsi madra barajindan gelen bir hendek bizim zeytinligin 11 donumunu kamulaştırma yaptı. Buradan çıkarılacak 2 ders var, ilki alacağınız yerin ne olduğunu ve olacağını mutlaka araştırın ve kimseye güvenmeyin. 2. Si devletin biçtiği kamulastirma bedelini kesinlikle kabul etmeyin, uzlasmama tutanağı imzalayıp kıran kırana pazarlık edin. Yan komşum metrekaresi 10 liradan verirken ben 14,5 TL den yukselterek (zeytin ağacı için fark belirlemiş ler, yan taraf buğday ekiliydi) 18,5 TL'ye verdim. 100 kusur agacimizi keseceklerdi, rica minnet soktukleri ağaçları kenara düz bir şekilde taşımaya razı ettim, bakicimizin ilgisi sayesinde bu ağaçların da büyük kısmı toprağın üzerinde hayatta kaldı ve ürün veriyor. 15bin TL harcayıp yaptırdığım güzelim tel örgülü citler mahvoldu. DSİ işi bitince zeytinligi dağ gibi toprak yığınları ile bırakıp gitti. Bu sezon hasat sonrası dozer sokup duzledim. Hendek bittikten sonra toprağın fazla suyu çekilmeye ve toprak normale dönmeye başladı. Şu anda içinde yuruyebiliyoruz yağmur da yağsa. Çok emek verdim para harcadım, şimdiki aklım ve bilgim olsa analizler, tapuda ve belediyede incelemeler yapmadan, oraların yerlileri ile konuşup kimin tarlası nasıl, kim nereden almış kim kazık yemiş öğrenip ona göre karar veririm.
|
Bu sene gelir gider tablosu bitmek üzere, onu da paylasabilirim burada.
|
Ayrıca benden doğal kurulmuş zeytin isteyen de çok oluyor. Seneye 5 lik ve 10 luk tenekelere sadece tuz ve yağ koyarak zeytin kuracağım, alanlar evlerinde kendileri çevirecek birkaç ay, onu da iyi bir fiyat ile vereceğim bir aksilik olmazsa. Herkes sabırsızlıkla bekliyor :)
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 14:17. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025