agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Zeytin (https://www.agaclar.net/forum/zeytin/)
-   -   Zeytin (Olea) (https://www.agaclar.net/forum/zeytin/727.htm)

bilgekaan 01-03-2007 09:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Elfogi (Mesaj 79711)
Bir gazetede okuduğum haberde Karaburun yarımadasında yetişen Hurma zeytin türü varmış.Bu zeytin hiç işlem görmeden dalından koparılıp yenebiliyormuş.Koruma altına alınmış.İlk defa duydum.Merakta ediyorum.Çok güzel bir tür.Ne tuz nede ilaç kullanmadan afiyetle yiyebiliyoruz.

Ben merak edip araştırdım.Hurma zeytini diye bir tür yok.Ama o bölgenin iklimi ve denizden esen rüzgarlardan dolayı ağacın dış kısmında kalan zeytinler tatlanıyormuş.İç kısımda rüzgardan etkilenmeyen ya da daha az rüzgara maruz kalan zeytinler normal zeytin gibi işlenip tüketilebiliyormuş.

a h m e t t o g a y 01-03-2007 10:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner (Mesaj 77634)
Fidan çukurlarına da su tutucu koyun ki su ihtiyacını aza indirsin.

Mine hanım,
Qemisoyl (satıcı firma kemisol diyor), çim alanların tesisinde su ihtiyacının azaltılması amacıyla kullanılabilir mi diye bilgi almak istedim. Malum önümüzde kurak bir yaz bizleri bekliyor. Firma yetkilisi gayet güzel kullanılabileceğini söyledi. Ve kilosuda 10$, metrekareye 50gr atılması uygunmuş. Bana çok ekonomik geldi. Acaba bu maddenin etkinliği ne kadar sürmekte? Yani bir çim alan oluşturulduğunda, 5 - 6 sene gitmesi gerekir diye düşünüyorum.

Mine Pakkaner 01-03-2007 19:42

Etkinlik toprak ve sudaki kireç ve tuza bağlı olarak beş yıl kadar sürüyor. Çim alanlar üzerinde çok başarılı sonuçlar aldık.

Halit Togay 01-03-2007 19:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bilgekaan (Mesaj 79714)
Ben merak edip araştırdım.Hurma zeytini diye bir tür yok.Ama o bölgenin iklimi ve denizden esen rüzgarlardan dolayı ağacın dış kısmında kalan zeytinler tatlanıyormuş.İç kısımda rüzgardan etkilenmeyen ya da daha az rüzgara maruz kalan zeytinler normal zeytin gibi işlenip tüketilebiliyormuş.

Buna bir mantarın sebep olduğunu okumuştum.

Mine Pakkaner 01-03-2007 20:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner (Mesaj 67744)
...

Erkence
Ege bölgesinin en erken olgunlaşan çeşididir. Erken olgunlaştığı için bu ismi aldığı söylenir. İzmir yağlık veya yerli yağlık diye de isimlendirilir. İzmir’in zeytinci ilçelerindeki eski zeytinliklerde bu çeşide rastlanır.
Meyvelerinin yağ oranı %25.4 civarındadır.
Yağlık olarak değerlendirilen bu çeşidin yağ kalitesi iyidir.
İzmir’de nemli deniz rüzgarlarının hakim olduğu Karaburun, Çeşme, Urla ve Foça ilçelerinde “Phoma Oleae” adı verilen bir mantarın etkisiyle bu çeşidin meyveleri ağaç üzerinde acılığını kaybeder, meyveler kahverengi bir renk alır. Hiçbir tatlandırma işlemine tabi tutulmadan yenebilir. Buna “Hurma Zeytin” denir.
...

Haklısınız Halit Bey.

tourkana 01-03-2007 21:31

evet bu hurma zeytinlerden Ali üstadımla ikimizin ikişer adet yavru fidanı var ve onlar çok güzel bonsai olma yolundalar....

Sebahattin 06-03-2007 14:06

İZMİR / BORNOVA ZEYTİNCİLİK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜNÜN
BÖLGELERE GÖRE ZEYTİN TAVSİYE LİSTESİ

Türkiye’de zeytin yetiştiriciliği yapılan 4 önemli ana bölge için, çeşitli araştırmalar ve gözlemler doğrultusunda, tavsiye edilmesi uygun görülen çeşitlerin listesi aşağıda verilmiştir.

Ege Bölgesi
Kuzey Ege: Ayvalık, Gemlik, Uslu, Domat, Çelebi(Eşek Zeytini)
Güney Ege: Memecik, Domat, Yamalak Sarısı, Erkence, Tavşan Yüreği, Manzanilla

Marmara Bölgesi
Gemlik, Karamürsel Su, Domat, Samanlı

Akdeniz Bölgesi
Batı Akdeniz: Tavşan Yüreği, Kan Zeytini, Büyük Topak Ulak(Çilli), Uslu, Gemlik
Doğu Akdeniz: Sarı Ulak, Büyük Topak Ulak, Halhalı, Gemlik, Ayvalık

Güney Doğu Anadolu Bölgesi
Nizip Yağlık, Kilis Yağlık, Halhalı, Edincik Su, Tavşan Yüreği,



Not: Güney Doğu Anadolu Bölgesi için Gemlik ve Ayvalık çeşitlerinin daha ziyade bölgede yer alan barajlar çevresindeki nisbi rutubeti yüksek bölgelerde yetiştirilebileceği özellikle Gemlik çeşidinden kuru yetiştiricilik şartlarında beklenen sonuçların elde edilemeyeceği dikkate alınmalıdır.

Kaynak:

hüseyin suat duman 08-03-2007 23:39

ZEYTİNYAĞI YALANLARI

Gördüğüm kadarı ile ağaçlar.net sitemizde, zeytin yetiştiriciliğine büyük bir ilgi var. Sitemiz gastronomi sitesi değil ama sitemizin üyeleri ile ziyaretçilerinin entelektüel seviyeleri ve ilgi alanlarına hitap edebileceğini, zeytin ve yağını üretmek ve tüketmek isteyenlerin mutlaka bilmesi gerektiğini düşündüğüm, zeytinyağı üretimi konusundaki bilgilerimi, yöneticimizin izni ile Sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu güzel ülke maalesef, her alanda ve her konuda, insanların gözlerinin içine baka baka yalanlar söylenen bir memlekete dönüşmüş durumda. Yaklaşımlar bilimsel ve akılcı bir gerçeklikten uzakta, kayırmacı, çıkarcı, adam sendeci ve artık gelenekselleşmiş bir üslup üzerine kuruluyor.
Hidronije edilmiş kansorejen ve damar tıkayıcı yağları yıllarca bu millete reklamlarla pazarlayıp yedirdiler, gerçekler ortaya çıktı örtbas ettiler, mızrak çuvala sığmaz oldu da tüketim azalınca mecburen üretim de azaldı. Şu anda yön değiştiren yeni trend ve pazarlama alanlarından en meşhuru, zeytinyağı!
Dünya piyasalarında en yüksek fiyatı bulan, en yüksek kalite puanı alan zeytinyağının özelliklerine ve bizim üretim üretim tekniklerimize bir göz atalım.
1- A kalite zeytinyağı mutlaka ORGANİK OLMAK ZORUNDADIR. ( organik üretim konusunda sitemizde oldukça detaylı bilgi mevcut )
2- Zeytinin cinsi, üretildiği coğrafya, toprak yapısı, üretim şekli ve o üretim yılının hava şartları zeytinyağının kalitesini ayrı ayrı etkiler ( Bu konularda da sitemizde oldukça detaylı bilgi mevcut )
3- A kalite zeytinyağı üretmek için ZEYTİNLER MUTLAKA ELLE TOPLANMALIDIR. Zeytinler toplama esnasında yere düşerse zedelenip çatlar ve hızla kimyasal değişime uğrayarak, asit derecesi yükselmeye başlar. Lakin elle zeytin toplatmak, maliyeti son derece yükselttiğinden, ve Türk tüketicisi ilk önce fiyata baktığından (ekonomik mecburiyet!) bir kaç istisna dışında Türkiye'de elle zeytin hasadı yapılmamaktadır.
4- A kalite zeytinyağı üretmek için ZEYTİNLER ÇUVALLARA DEĞİL KÜFELERE DOLDURULMALI VE TOPLANDIĞI GÜN AYIKLANIP, YIKANIP, KURULANIP, SIKILMALIDIR. Zeytin üretim bölgelerindeki zeytinyağı fabrikalarının kapasitesi bellidir, tüm bölgenin zeytinleri aynı zaman diliminde toplanır, fabrikaların tüm zeytinleri kısa sürede sıkması mümkün değildir, sıkma işlemi haftalarca sürer! Zeytin, çuvalların içinde üst üste bekler, bekledikçe kızışır, asitlenir, küflenir, kalitesi bozulur ama üretici bozulmaz! Çünkü görüntüsü midenizi bulandıracak kadar kötü durumda bulunan bu zeytinlerden daha fazla yağ çıkar!!
5- A kalite zeytinyağı, üretiminden soframıza gelene dek geçen süreçte HİÇ BİR ZAMAN İÇİN, SU, HAVA VE 27 DERECENİN ÜZERİNDEKİ BİR ISIYLA TEMAS ETMEMELİDİR. Bugün Türkiye'deki zeytinyağı üretiminin, istisnalar haricindeki tamamına yakın kısmı, ezilmiş zeytinin 70 derece sıcaklığında suyla bulamaç haline getirilmesi ve daha sonra ayrıştırılması yöntemiyle yapılmaktadır! BU YÖNTEMLE ZEYTİNİN BÜTÜN AROMASI, VİTAMİNİ, MİNERALİ, VESAİRESİ SUYLA ÇÖPE ATILIR GERİYE SADECE YAĞI KALIR ( BAZI AKLI FAZLALAR, SU ZEYTİNYAĞININ ACILIĞINI ALIYOR DİYOR, YILLARCADA AYNI ZİHNİYET BUĞDAYIN RUŞEYMİNİ VE KEPEĞİNİ ALDI! )
Oysa ki binlerce yıllık eski usul üretimde, zeytinler, bir tona yakın ağırlıktaki taş değirmenlerde çekilir, daha sonra bu bulamaç, kendirden dokunan araba tekeri şeklindeki, iç tarafa bakan ağızları açık olan torbaların içerisine, bir mala yardımıyla azar azar doldurulur, otuz kırk torba üst üste dizilir ve ahşap bir mengene yardımı ve el gücüyle sıkılarak zeytinyağı üretilirdi.
Üst üste dizilen bu torbalardan, mengene dönmeye başlamadan önce kendi ağırlığından dolayı ince bir yağ sızar, işte meşhur SIZMA ZEYTİNYAĞI budur, sahibi çok az miktardaki bu yağı, kendi evi ve çok kıymetli dostları için ayırır, tüccara satmaz! Mengene dönmeye başlayınca sessizce yağ akmaya başlar, şırr diye bir ses duyulduğunda hemen oluğun yönü değiştirilir, çünkü artık acı su gelmeye başlamıştır. Bu yöntem çok zahmetli, çok zor, çok ustalık gerektiren ( torbalar düzgün yerleştirilmez ve mengenenin basıncı eşit dağıtılamaz ise yağ ile acı su birbirine karışır, üretilen yağ oranı da düşer ) çok fire veren (Neredeyse %30 fire verir, artakalan kısım eskiden suyla kaynatılır ve çıkan yağ ise sabun yapımında kullanılırdı, yani bugün yediğimiz yağ! ) ve çok masraflı bir iştir. Bu üretim şekli ve dolayısıyla sızma yağ tarihte kalmıştır ( Günümüzde bir kaç şövalye bu üretimi tekrar canlandırmaya çalışıyor )
Bugün marketlerin raflarını dolduran tonlarca ve yüzlerce çeşit SIZMA! yağın nereden geldiğini ve nasıl üretildiğini açıklayabilecek biri varsa lütfen bana anlatsın? Bir de sızmanın daha hafifi naturel ve dahada hafif olduğu söylenen riveriası var, hafiflikten kasıt ne demekse onu da anlayamıyorum!
Zeytinyağı için eskiden altın sarısı makbul olur denirdi, sonra moda yeşile döndü, hatta azıttılar, zeytinyağını asma yaprağıyla iyice yeşillendirip piyasaya sürdüler! (demek ki yeşillik konusunda bayağı bir talep var!) Ege ve Marmarada yeşil zeytinden yağ çıkartılır, yağ yeşil olur. Kilis ve çevresinde siyah zeytinden yağ çıkartılır, yağ sarıya çalar! ( Bence siyah zeytinden üretilen yağ daha makbul ama Kilis yağı kendi yöresi dışında Türkiye'de pek tüketilmez, yabancılar aptal olduklarından bu yağ genelde ihraç edilir, En aptalıda Yahudiler olduğundan en çok onlar alır!!! )
Zeytinyağı en iyi cam şişede muhafaza edilir. En sevdiği renk bilinenin aksine mavidir! ama bu renk insanlara biraz tuhaf geldiğinden, koyu yeşil, kahverengi küçük cam şişelerde de saklanabilir, niye küçük cam şişe diye soracak olursanız, açıldıktan, yani hava almaya başladıktan sonra, bir hafta içinde tüketmeniz gerekir, bir haftada da kimse çok fazla zeytinyağını tüketemez derim!

Dr.Hüseyin Suat Duman

Gelibolu 09-03-2007 13:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner (Mesaj 51458)
[SIZE=3]


Halkalı Leke: Hastalığın etmeni bir fungus olup yapraklarda siyahımsı- gri renkte iç içe halkalar şeklinde ortaya çıkar. Özellikle nemli ve yağışlı bölgelerde sık görülür. Hastalığa yakalanan ağaçlarda fazla miktarda yaprak dökülmeleri olur, sürgünler ve ince dallarda kurumalar olabilir. Dolayısıyla meyve veriminde bir düşüş olmaktadır.

Halkalı leke ile mücadelede, kültürel tedbirler (nemli yerlerde zeytinlik kurmama, taban suyu yüksek ise drenaj kanalları açma, budama ile ağaçları havalandırma vs.) ile ilkbahar ve sonbahar yağmurlarından önce kimyasal mücadele (%1-2’lik bordo bulamacı ve bakırlı ilaçlar) yapılmalıdır.




Balkonda büyükçe bir saksıda zeytin ağacım var. Yaprakların üzerinde bazı lekeler var. Sitede zeytin bölümüne bakınca "Halkalı Leke" hastalığı olduğunu anladım. Balkonda olduğu için Bordo bulamacı yapamıyorum. Bunun yerine hangi ilaçtan nasıl kullanmalıyım?
İlginizden dolayı şimdiden çok teşekkür ederim. (Bu arada yeni gelenler listesine kendimi ekledim bilginiz olsun :) )

Kasved 09-03-2007 14:18

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Gelibolu (Mesaj 83013)
Balkonda büyükçe bir saksıda zeytin ağacım var. Yaprakların üzerinde bazı lekeler var. Sitede zeytin bölümüne bakınca "Halkalı Leke" hastalığı olduğunu anladım. Balkonda olduğu için Bordo bulamacı yapamıyorum. Bunun yerine hangi ilaçtan nasıl kullanmalıyım?
İlginizden dolayı şimdiden çok teşekkür ederim. (Bu arada yeni gelenler listesine kendimi ekledim bilginiz olsun :) )

Sayın Gelibolu, Mine hanımın bahsettiği oranlarda bordo bulamacını zirai ilaçlar satan dükkandan açık olarak Kg.ile alabilirsiniz.

Aldığınız bu toz ilacı çiçeklere su püskürtme kabına koyup ağaca uygulayabilrisiniz, dikkat edeceğiniz husus ölçek kabınız küçük olduğundan ilaç miktarını düşük tutmanız gerekir.

ebruaziz 09-03-2007 18:39

[QUOTE=hüseyin suat duman;82888]ZEYTİNYAĞI YALANLARI

Zeytinyağı en iyi cam şişede muhafaza edilir. En sevdiği renk bilinenin aksine mavidir! ama bu renk insanlara biraz tuhaf geldiğinden, koyu yeşil, kahverengi küçük cam şişelerde de saklanabilir, niye küçük cam şişe diye soracak olursanız, açıldıktan, yani hava almaya başladıktan sonra, bir hafta içinde tüketmeniz gerekir, bir haftada da kimse çok fazla zeytinyağını tüketemez derim!

Sn. Dr.Hüseyin Suat Duman
Ben zeytin yağını 5 lt.lik tenekelerde alıp kullanıyorum. Tüketim yaklaşık iki ay sürüyor. Yağın havayla temasından dolayı yararlı asitlerden faydalanamıyor muyum?
Bircok yerde teneke ve cam şişelerin en sağlıksız saklama koşulu olduğunu okudum. Asit oranını arttırmayan tek yol toprak küplermiş. Teneke ve cam şişedeki yağlardan soframıza gelene kadar geçen sürede fayda yerine zarar mı görüyoruz acaba?
teşekkür ederim

Mine Pakkaner 09-03-2007 18:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Gelibolu (Mesaj 83013)
Balkonda büyükçe bir saksıda zeytin ağacım var. Yaprakların üzerinde bazı lekeler var. Sitede zeytin bölümüne bakınca "Halkalı Leke" hastalığı olduğunu anladım. Balkonda olduğu için Bordo bulamacı yapamıyorum. Bunun yerine hangi ilaçtan nasıl kullanmalıyım?
İlginizden dolayı şimdiden çok teşekkür ederim. (Bu arada yeni gelenler listesine kendimi ekledim bilginiz olsun :) )

Bakıroksit veya bakır oksi klorür kullanabilirsiniz.

huseyinkizil 09-03-2007 21:25

10 dönümlük arazime 300 adet zeytin fidanı ekicem yapmam gereken yaralı bilgiler almak isterim, zeytin idanların yaprak gübrelemesi uygunmu acaba merak ediyorum

Mine Pakkaner 09-03-2007 21:40

Hüseyin Bey hoşgeldiniz öncelikle bu başlığı başından başlayarak dikkatle okuyunuz.

Zeytinde yaprak gübrelemesi yapıyoruz, güzel sonuçlar da alıyoruz, ancak sizin yeni tesis edeceğiniz zeytinliğinize mutlaka topraktan gübreleme yapmanız gerekir. Toprak analizi yaptırmanızı ve gübreyi buna göre vermenizi öneririm.

huseyinkizil 09-03-2007 21:55

Teşekkür ederim Mine Hanım,toprak analizi yaptırdım gereken gübreleri fidanları dikerken karıştırıcam ama yine miktarlar konusunda pek emin değilim aslında. Deneme amaclı fidan başına yaklaşık 100 fidanıma 20 gr Qemisoyl kullanmayı düşünüyorum hatta.Zeytin yetiştiriçiliğiyle uğraşıyorum daha fazla bilgi almak istiyorum.

Mine Pakkaner 09-03-2007 22:06

Qemisoyl kullanımında dikat etmeniz gereken husus suyunuzdaki kireç ve tuz oranıdır. Bu gibi ürünlerin belirtilen su tutma etkinliği ve ömrü ortamdaki ve sudaki kireç ve tuzla ilgilidir.

huseyinkizil 09-03-2007 22:10

Kireç % 2.5 ,Tuz oranı ise 0.006 Mine hanım sizin görüşünüz ne acaba ?

Mine Pakkaner 09-03-2007 22:13

Gayet güzel. Siz su tutucuları rahatlıkla kullanabilirsiniz.

huseyinkizil 09-03-2007 22:15

Sorun değilmi bu sizce Qemisoyl için ideal fakat zeytin için yeterli değil? dikimden sonra önerileriniz ne olabilr acaba !

Mine Pakkaner 09-03-2007 22:29

İlk yıl çok özenle bakmanız gerek. Bölge tarım teşkilatı ile ilişkiyi elden bırakmayın.

hüseyin suat duman 09-03-2007 23:52

Sevgili Ebruaziz,,
Zeytinyağı, Kilis yöresinde halen büyük yeraltı kuyularında dinlendirilir ve muhafaza edilir. Toprak küplerde zeytinyağı saklamak binlerce yıllık eski bir Anadolu geleneği. Tüm yıl boyunca tüketilecek olan zeytinyağı, toptan satın alınır ( bir çok kişi kendi yağını kendi üretir ), ağzı tahta kapaklı büyük küplerde saklanır ( toprak küplerin son derece ağır ve kırılgan olması, sağlıksız plastik bidonların ve tenekelerin tüm hakimiyeti eline geçirmesine sebeb oldu! ), günlük ihtiyaç kadarı, kepçe yardımıyla küpün içinden alınırdı. Cam kaplar kısa bir zaman öncesine kadar pahalı ve nadir bulunan bir mutfak eşyasıydı. Mutfağımızda zeytinyağı saklamak için toprak kaplar kullanmak, doğası gereği ideal ama hava sızdırmazlığı ve kullanılabilirliği açısından pek pratik değil.
Katkısız kırma yeşil zeytini, suyundan çıkartır ve açıkta bırakırsanız, kısa bir süre sonra renginin koyulaştığını ve tadının kaçmaya başladığını farkedersiniz ( kesilmiş bir elmanın veya patatesin kararması). Oksitlenme olarak tabir edilen bu kimyasal süreç, zeytinyağı içinde geçerlidir ve istenmeyen bir olaydır. Bu yüzden satın aldığımız 5 litrelik bir teneke içerisindeki zeytinyağını, birer litrelik ağzı hava almayan cam şişelere bölerek, serin ve güneş ışığı almayan bir yerde muhafaza etmek ve kullanmak daha mantıklı.
Bilgi ve birikimlerimizi paylaşarak, doğru ve ideal olana, en kısa sürede ulaşabilmek dileğiyle..

ebruaziz 10-03-2007 10:53

Dr. Hüseyin Suat Bey cok tesekkür ederim.
Zeytin yağı ihraacatımızda gerilerde kalma sebebimizin markalaşamamak olduğu söylenir. Sizin de uzunca bilgilendirdiğiniz kurnazlıklarla ve bilgisizlikle yağ kalitemizi bozarsak markalaşmamız bir yana dünya sıralamasında daha da gerilerde kalmaya mahkumuz.
Bir arkadaşım Ayvalıktan 5lt sızma zeytinyağı getirdi. Tenekenin üzerinde asit oranlarına ilişkin hiçbir bilgi ve TSE yok! Sadece sızma yazıyor.. Sizin paylaştığınız bilgilerinizden sonra yağı geri iade edeceğim. Eğer kendi içimizde yağın kalitesine dikkat edersek yurt içinde ve yurt dışında markalaşmamız zor olmayacaktır diye düşünüyorum.
sevgiler

huseyinkizil 10-03-2007 16:56

Budanan zeytinlerin dallarının kullanımı için altertafif bir önerisi olan varmı ?genellikle yakılıyor **** bağceden uzaklaştırılıyor.

hüseyin suat duman 10-03-2007 22:53

Markalaşmayı bir kenara bıraktık, Türk milleti olarak halen malın iyisini üste, kötüsünü alta koyma şark kurnazlığından dahi kurtulamadık!
Belki duymuşsunuzdur, üç beş yıl önce, Türkiye'nin yurtdışında en çok bilinen ve tanınan zeytinyağı markalarından birinin, Dünyanın en büyük pazarı Amerika Birleşik Devletleri'ne ihraç ettiği, üzerinde birinci kalite Türk malı sızma zeytinyağı yazan, bir gemi dolusu şişelenmiş ürünü, geri iade edildi. İade sebebi, zeytinyağına büyük oranda çok daha ucuz olan çiğit ve ayçiçeği yağının karıştırılmış olmasıydı!!
Zeytinyağını atomlarına kadar tahlil edebilecek bir teknolojiye ve milyonlarca dolarlık tazminatların ödendiği, manyaklık derecesinde bir tüketici hakları yasasına sahip olan Amerika Birleşik Devletleri'ni kazıklamayı düşünebilecek kadar gözünü para hırsı bürümüş bir firma sahibi ve bu hilenin anlaşılamama ihtimalinin yüzde sıfır olduğunu idrak edemiyen yönetici ve kimyagerleri! YARABBİ SEN AKLIMA MUKAYYET OL!!!
Geri gönderilen mallar ne oldu acaba diye sorasanız, Avrupadan, Türkler çok güvenilir olduğu için! her kasası bile tek tek incelenen ve buna rağmen hormonu, ilacı sınırların üzerinde çıktı diye her gün geri iade edilen onlarca tır dolusu sebze ve meyveye Türkiye'ye geri döndüğünde ne oluyorsa, onlarada o olmuştur! Yani çöpe gitmiştir!
TABİİ Kİ YERSENİZ! diyemiyorum, çünkü Yİ..Yİ..YO..RUZ..

asped 12-03-2007 08:15

zeytin ağacı
 
izmir karaburun küçükbahçede ki bahçemde 20 ye yakın zeytinim var. en yaşlısı 6 yaşında ama zeytin veriyorlar hem de bol miktarda.Ancak zeytinlerin tamamına yakını siyah benekli ( orada kurtlu diyorlar ) hepsi ziyan oluyor. Köylülerden öğrendiğim bazı ilaçları ancak yazın gidebildiğim için yaz mevsiminde sıkıyorum ama bir şey değişmedi.Yardımınız olabilir mi

huseyinkizil 13-03-2007 17:53

indol butirik asit
 
Zeytin fidanı yetiştirmek istiyorum indol butirik asit olmadan kezinlikle olmuyormuş,zeytin ağacının hangi sürgünleri ne zaman fidana uygun olur acaba ve nasıl bir yöntemle kendi zeytin fidanımı kendim üretebilirim acaba.Teşekkürler!!!!

ebruaziz 13-03-2007 18:10

Sn Mine Pakkaner
iki sene icinde zeytincilik yapmayı planlıyorum. Sevdiğim işi yaparken geçimimi de sağlamam gerekiyor :) sizce 100 ağactan (yağlık) ortalama ne kadar gelir elde edebilirim? Ayrıca Selçuk Aydın taraflarında ayvalık zeytininden verim alabilirmiyim?
şimdiden teşekkür ederim..

Mine Pakkaner 16-03-2007 00:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi huseyinkizil (Mesaj 83394)
Budanan zeytinlerin dallarının kullanımı için altertafif bir önerisi olan varmı ?genellikle yakılıyor **** bağceden uzaklaştırılıyor.

Parçalama makinesinden geçirip kompost yapabilirsiniz, zeytinliğinizin toprağını malçlayabilirsiniz. ( tabii ki hastalık veya zararlı taşıyan dallar bunun dışındadır.) Budanan dallardaki yaprakları toplayıp çayını yapabilirsiniz.

Mine Pakkaner 16-03-2007 01:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi huseyinkizil (Mesaj 84230)
Zeytin fidanı yetiştirmek istiyorum indol butirik asit olmadan kezinlikle olmuyormuş,zeytin ağacının hangi sürgünleri ne zaman fidana uygun olur acaba ve nasıl bir yöntemle kendi zeytin fidanımı kendim üretebilirim acaba.Teşekkürler!!!!

http://www.agaclar.net/forum/showthr...5098#post65098 Başlığına bakınız :) Burada zeytin üretim teknikleri anlatılıyor.

Mine Pakkaner 16-03-2007 01:16

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ebruaziz (Mesaj 84241)
Sn Mine Pakkaner
iki sene icinde zeytincilik yapmayı planlıyorum. Sevdiğim işi yaparken geçimimi de sağlamam gerekiyor :) sizce 100 ağactan (yağlık) ortalama ne kadar gelir elde edebilirim? Ayrıca Selçuk Aydın taraflarında ayvalık zeytininden verim alabilirmiyim?
şimdiden teşekkür ederim..

Bu ağacınızın yaşına, bakımına, zaytininizin çeşidine göre değişir. Türkiye ortalama verimi 18 kg /ağaç civarı. Bakar ve sularsanız ortalama 40-50 kg civarı ürün alırsınız diyelim. Çeşide göre 3-4 kg zeytin 1 kg yağ verir. Bu yıl Ayvalık zeytini yağı 6,5 ytl civarında. Bahçeniz 5 yıl hiç verim vermeyecek diye bakın. Arazi işleme, bakım ve hasat masraflarını göz önüne alın.

Selçuk'ta bu zeytinden verim alabilirsiniz.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:13.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025