![]() |
Bir de onların ne yaptıgına bakarken neden yaptıklarını da dusumek lazım. Adam 100. 300 yıl icin dikmiyor. 20 sene 30 sene sonra baska birseye gecmenin hesabında. Sık dikiyor. cok urun alacak kısa zamanda. Butun agacları 10 15 yasında yani yeni girmis bu ise. Trend yakalamıs. Moda olunca dogal urunler buna gecmis. yarın baska is yapar. 100 sene süren trend yok artık.Devlet vermiş arazi belli dag tepe dikmisler. Oyle arazi bizde sadece devlette var. Orman veriyordu TEMA iptal ettirdi. Haklı. Zeytin orman agacı degil dedi. Neye gore? yasaya gore. Peki dogaya gore ne agacı? Elma gibi degilki her yerde yetisiyor. Yayılıyor kendi kendine. Adam bilmem ne türü zeytinle trend yakaladıysa sen de 100 yıllık agacın ürünü ile cık piyasaya. Onlarda bu kadar olgun agac yok. sisesi 100 USD eder. 100. 200 yıllık agac dersen durup bakarlar. Zeytin denetim kurumu kurmalı onun ok vermedigi ürünün bırakın satışı tanıtımı bile olmamalı. Kötü ürün tüm ülkenin pazar sansını sarsıyor. Sansa bırakılmaz pazar mücadelesi. Rakiplerin hepsinde bu var. Trade commision of spain damgası vardır o cok meraklı oldugumuz ispanyollarda.
|
benim amacım ispanyol cinsi onereni elestirmek degildi. oyle anlasılmıs. amacım kendi türlerimize sahip cıkmamıza vurgu yapmaktı. ornek vermekle hata yaptıgımı anladım. size yardım etmeye calısırım severek. ben ayrıca o türe olumsuz bakmadım ve sorunlu oldugunu soylemedim. iyi cinslerimiz var demek istedim. cok yaslı ve guclu türlerimiz varken en azından bu cografyada ispat edilmemis tür risklidir diye düsünürüm. ama isteyen de diker kim ne diyebilir.
|
bu arada aktarayım arzu ettiginiz gibi oradan. internet verisi bunlar. 262 tür varmıs. 24 ü yaglik. sizin türünüz Arbeca diye bir kasba orijnli.45 bin hektara dikili. mekanik hasatı zor. oksidasyonu yüksek. 1.9 grm. yemeklere yani pisirmeye uygun degil. ızgara balık salata vs oneriliyor. agacın ozelliklerini bulunca aktarırım.
|
Alıntı:
Net cevabiniz ve bilgilendirmeniz icin tesekkur ederim. Cok faydali oldu. Saygilar. |
Sayın demirgonenc;
Profilinize baktım da mesleğiniz medya diye yazmışsınız, medyada da böyle yazıyorsanız vay okurlarınızın haline. Yazınızı okurken gerçekten güçlük çektim hiç hatasız yazmak yazılarınızı daha okunur ve sizleri daha dikkate alınır kılar. Sitemizin yazım kuralları var, türkçemizi iyi kullanmak Yazımıza başlarken büyük harfle başlamak virgül ve noktadan sonra bir boşluk bırakmak, parantez açmak, paragraf yapmak gibi. Sizlere burayı ve burayı okumanızı tavsite ederim. |
Diz üstü bilgisayarım Q klavye. Maalesef evde sadece o var. Harfleri filan bulamıyorum ve rahat yazamıyorum. Eski tip gazeteciyim ben. F klavyeye alışkınım. Mesajınızdaki ifadelerden mesajlarımdan hoşlanmadığınızı anladım. Yazım hataları icin özür dilerim. Ama dikkate alınmak gibi bir amacım da yok. Sadece amacım dışında anlamalara neden olduysam üzülürüm. Bunu da belirttim önceki mesajımda. Ama beni eleştirmek için yazım hataları ile mesleğim arasında bağlantı kurmak gibi bir zeka parıltısı içerir yöntemi de farketmedim sanmayın. Kendime olan güvenim sarsmayı başardınız :)
|
Alıntı:
Yazım hatası ile mesleğinizin arasında nasıl bir bağ kurdunuz anlayamadım, ben sadece medyada böyle yazıyorsanız vay o okurun haline dedim. Siz yazdığınız yazı şekli beğeniyor olabilirsiniz, bu sitede bu şekil de yazamassınız. Sizlerin ne şevkinizi ne de güveninizi kırmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz, bilhassa yazıp bilgi paylaşımnda bulunmanız bizleri sevindirir. Ama hep birlikte biraz kurallara dikkat ederek. |
Merhabalar!..
Benim mesajım zeytinle ilgili olmayacak ama; forumu ilgilendiren bir konu da yazacağım. Epeydir forumu takip ediyorum, bazen de yazıyorum. Forumda bazı kişiler sürekli yazışma kurallarına uymaya davet ediyorlar. Yazışma kurallarından dem vuranların, yazılarına baktığınızda "çok da dikkat ettikleri halde" kendilerinin de ufak tefek hata yaptıklarını görüyoruz. Bence, insanları ufak hataları için eleştireceksek, kendimiz hata yapmıyor olmamız lazım. Yazışma kurallarına uymayalım demiyorum ama; hoşumuza gitmeyen bir fikirle karşılaşırsak, neresinde nokta eksik, neresinde virgül fazla, diye aramayalım lütfen. Böyle yazım yanlışı arama yarışına girecek olursak bence forum amacından uzaklaşır. Bende sizin yazdıklarınızı eleştireyim. Profilinize baktım da mesleğiniz medya diye yazmışsınız, medyada da böyle yazıyorsanız vay okurlarınızın haline. Bu kısım eleştiri sınırlarını aşmış. Yazınızı okurken gerçekten güçlük çektim hiç hatasız yazmak yazılarınızı daha okunur ve sizleri daha dikkate alınır kılar. güçlük çektim(burada nokta konup hiç kelimesi büyük harfle başlamalıydı) Maksadım tartışma başlatmak değil. |
Hayda!...
Nerelere geldik. Arkadaşlar. Yok mu? Arbeguine ile ilgili yeni birşey söyleyecek. Sayın Halil Önen diyeceğini dedi. Anladım ki aklın yolu bir. Gerisi artık 25 şubata kaldı. Başka diyeceği olan var mı? Bu çeşitin siparişini verip de tam dikecekken. Yahu, bu çeşitte şöyle idi böyle idi dediğinizde. Neredeydiniz? dersem. Biz o sırada türkçe dersindeydik demeyin. Sayılmaz. Verdiğim fidan paralarını sizlerden isterim. Hoş kalın, Hoşcakalın. |
Alıntı:
1143-1144 teki yazım şeklini beğenip, benim veya bir başkasının bir nokta eksikliğini eleştiriyorsanız pes yani. Alıntı:
Ama yazım kurallarına uymaya hepimizin mecburiyeti vardır. |
"Arbequina
Originally from the town of Arbeca, in Lérida. This olive is cultivated over 45,000 hectares (almost 110,000 acres) in Lerida, Huesca, Tarragona, and Zaragoza. The olive, with an oval shape, has a low flesh-to-stone ratio. Due to its small size - an average of 1.9 grams - it is difficult to harvest mechanically, but it is very highly regarded because the tree produces a large amount of fruit with a relatively high oil yield of 20.5%. The Denominations of Origin of this variety are Les Garrigues and Siurana. The oils produced by this variety have a high content of linoleic acid and therefore a certain tendency to oxidation, so they should be stored in a cool, dark place and consumed early in the season. These oils are dense and fluid, tasting of orchard fruits. Although they are highly regarded oils, the production tends to suffer due to the variations in climate in the areas of cultivation, especially during periods of drought" ---------------------- Yukarıdaki bir İspanyol sitesindren alıntı...ürünün küçük olmasından dolayı mekanik hasadın güç olduğunu söylüyor... "Arbequina is the major olive tree of California and Catalonia in Northeast Spain. It is a relatively small tree with small fruit, it is suitable for dense planting but hard to harvest by conventional shakers. The oil is considered of high quality but not very stable in storage. The production starts early and is high, with relatively small alternating production. It is the major cultivar in Catalonia particularly in Lleida and Tarragona. Traditionally planting was up to 200 trees per hectare but is planted considerably denser in new modern orchards. New hybrids of Arbequina are planted in high density plantings to maximize oil production. Arbequina is considered frost hardy and well adapted to different soil types. In the Central Valley of California trees regularly take 22f winter nights without any problems. As the crown is small it is suitable for dense planting. In Catalonia the Arbequina is usually self-fertile. The yield is high and it is considered an early bearer. The fruit is small with oil content 20-22% under non-irrigated conditions. The oil is of high quality with a fruity flavor but its stability is not very high" ----------------- Bu da bir Amerikan sitesi. Yaygın "sarsıcı" dediği mekanik alet veya makinalarla hasadın zor olduğunu söylüyor. Bunların dışında benim anladığım, bu cinsin yağının saklanmasının zor olması. Tüketimin fazla olduğu ülkeler için iyi gibi. Çünkü böyle tanesiyle biraz yağ filan masaya konulsun yenilsin isteniyor. Birçok bilgi yağın saklanmasının ve kalitesini uzun süre muhafaza etmesinin zor olduğıunu söylüyorn. Yağ oranı ise iyi. Yine dediğimi gibi adamlar kendilerine göre bir türe ağırlık vermişler. Bana göre hemen tüketim için keyifli olabilir. Bu arada bir zeytin fidanını Amerikalıların 14 dolar gibi yüksek bir rakama sattıklarını gördüm ve hayret ettim. Ya bizim fidanlarda bir gariplik ya bunların fidanlarında bir keramet var. Arbequina fidanı üzerinde bir iki meyve varsa 24 dolara kadar çıkıyor. 24 dolar verip bunu alsam sabah akşam gerginlik yaşar, düzenim bozulur aman başına birşey gelecek diye. Oysa benim amacım dertten tasadan kurtulmak. Bu fidan için üzülüyorum. Bizim mahalleye gelirse bozulur bu çocuk. Bizim yerli türler bu sosyetik cocuğun huyunu filan de bozar. |
Bu sene zeytin toplarken çektiğim sarı yaprak zeytini fotoğrafı..
http://img708.imageshack.us/img708/3408/zeytin.jpg |
Merhabalar!..
150 adet Arbequina cinsi zeytin aldım ve dikimini(2*4) şubat ayının başıda yaptım. Benim sorularım ise şu arkadaşlar. (Dikim yapılan yer ise Antalya denizden 150m yüksek dere kenarı..) 1-Dikim yaptığım yerde çok çiğ durması.Çiğ in ağaca veya meyveye zarar verme durumu nedir. 2-Ağacın ve meyvenin Çiğ den etkilenmemesi için ne tür ilaç veya gübre atmalıyım.. Saygılar.. |
Önce ki sorumla ilgilenen arkadaşlara teşekkür ederim.Yeni tesis edeceğim zeytinlikte fidanı merkez alan 3 metre çapında 15-20 cm derinliğinde çukur açıp üstünü; pomza taşı, perlit veya zeolit ile birlikte kireçsiz ve tuzsuz kalın taneli kum karışımı ile örtmeyi düşünüyorum. Bunun fidanlara bir zararı olur mu?
|
Sayın mustafa yılmaz
Bu sorulara benden daha iyi yanıt verebilecek arkadaşlar var. Ben sadece sorularınızın daha anlaşılır olmasına yardımcı olacağım. Öncelikle 3 metre çapına 20 cm derinlik ne için. Derinlik çok az çap ise fazla. Neden böyle bir şey yapmaya gerek görüyorsunuz? Sizi masrafa sokacak ponza, perlit, zeolit neden? Hiç anlamadığım bir şey ise kum. Arazinin toprak yapısı ve sulama olanakları nasıl? Hangi çeşitten ekeceksiniz? Sorularınızın çıkış noktasını ve nasıl bir mantık yürüttüğünüzü anlatınız. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Zeytin için mükemmel yetiştirme koşulu Akdeniz iklimidir. Tıpkı mandalin, limon, portakal vb. gibi. Yani zeytin yazın sıcak ve kurak, kışın ılık ve yağışlı bir iklim ister. Tıpkı Akdeniz havzası gibi. Tüm kıyı şeridi boyunca hemen hemen denize sıfır. Nemi ve çiği bol bir kuşakta yetişir. Çiğin zeytinde herhangi bir hastalık yapmaması gerekiyor. Ben duymadım. Bence kaygılanmanıza gerek yok. Yıl içinde yaşanan kuraklık ya da don gibi hava olayları ağacın kendisinden çok zeytinin tadını etkiler. Örneğin sıcak geçen yazlarda ya da iklimlerde yetişen zeytinlerden elde edilen yağ; kıvamlı, acı olmayan, besin değeri yüksek, hafif fındığa benzer bir kokuya sahiptir. Serin iklimde yetişen zeytinlerden elde edilen yağ ise meyvemsi ve daha ham bir kokuya sahiptir. Arbequenalar için nasıl bir dikim çukuru hazırladınız. Gübre kullandınız mı? Kök hastalıkları özellikle kök kanseri için ilaç kullandınız mı? Kaç metre ara ile diktiniz? İki yıl sonra için budaması konusunda bilgi edindiniz mi? Hadi hayırlı olsun. İyi haberler bekleriz. Mahsulünüz bol olsun. Saygılar |
Mustafa beyin daha önceki yazılarını okudum. Kendisi iktisatçı. Şu an sordukları ile bağlantı kuramadım. Bir mantığı olmalı her halde. Anlamadığım en önemli nokta bahsettiği işlemlerin masraf olması. İşçilik ve ekipman maliyeti malzemenin kendini aşar. Zeytin minimum masraf ile maksimum gelir getirmeli. Kazandırmadığını bir çok arkadaş belirtiyor. Ben olayın iktisadi yanını merak ediyorum. Tarımsal bilgi olarak söyleyeceğim yok.
Ben de bir varsayım da bulunup arazinin çok ucuza mal olması nedeniyle böyle bir iyileştirmenin maliyetini göze aldığını düşünüyorum. Araziyi merak ediyorum. |
Alıntı:
Ancak zeytin böyle araziler için değil midir? Neden dikimde maliyet artırıcı bu ürünleri kullanır ki...? Zeytin zor toprak koşullarının ağacıdır. Zira verimli topraklara zeytin dikilmemelidir. Saygılar |
Bence, Halil bey son noktayı koydu. Mustafa beyin açıklama borcu var.
Bir teknik detay da gözden kaçtı gibi. Toprak iyileştirme amaçlı bile olsa 20 cm derinlik çok yetersiz. Hatta komik gibi. 3 mt çap, 15-20 cm derinlik!... Bu kadar az derinlik verilecekse bu şekilde uğraşılmasın. Malzeme tüm arazi yüzeyine uygun ekipman ile serpilip, pulluk ile derin sürüm yapılarak toprağa karıştırılsın. Madem ki zeytin yüzeye yakın köklerini çok uzağa uzatıyor, mantıklıdır. Ayrıca bu su tutucu ürünler ile tüm arazide yeşil doku oluşumu sağlanarak toprak nemi daha uzun süre muhafaza edilebilir. |
Fidancıların oyunu
Arkadaşlar birkaç fidancının oyununa gelmeyin. Arbeguine zeytini şöylemişde böyleymişte. yerli fidanların fiyatı 1-2 lira Arbeguine 8-10 lira niye her yerde yok mahkum olacaksınız hatta gelecek yılın fidanına talip olacak peşinat yatırıp adama sıfır maliyette korkuç rakamlar kazandıracaksınız. 20000 hatta 50000 fidandan bahsediyoruz üstelik ne için 20 -30 sene ömrü olan İspanyol Arbeguine zeytini için. Bari bizim gemlik zeytinini dikin aynı terbiye sistemi ile yetiştirebilirsiniz. Kaynak için fazla gezmenizede gerek yok bu içinde bulunduğunuz zeytin topiğini iyice inceleyin.
|
Buradaki bir çok arkadaştan daha az zeytin konusunda bilgim var. Birkaç ağaca sahip veya birkaç bin ağacı olanların mesajlarını görünce daha dikkatli izliyorum. Dikimini yapan, bir bahçeye sahip olan birisi kadar zeytini bilmek mümkün değil. Bir zeytin bahçesi kurmayı düşünüyorum ve bunu da yaparken, dikeceğim bölgedeki köyde bu işe yıllarını vermiş olanların desteğini almaya çalışacağım. Ağaç dikiminde "el" e inanıyorum nedense. Bilmiyorum nereden bana bulaştı ama bazı insanların ellerinde sanki büyü var. Böyle bir amca bulup zeytin diktireceğim.
Bu işin başka tarafı. Sadece zeytin konusunda değil diğer meyvalar için daha doğrusu tüm ülke ziraati için temel sorun bence pazarlama yöntemi eksikliği. Damlama sulama teşvikleri, desteklemeler filan sürekli konuşuluyor, anladığım kadarıyla yararlı da oluyor bahçe kurulumlarını artırmada. Peki pazar stratejisi olmadan ne yapacağız bu ürünleri? Fındık örneği ortada. En önemli üretici olsan bile pazar kavgasında oyunu kuralına göre oynamak gerekli. Devletin ve birliklerin pazarlama anlayışı şudur; uluslararası fuara katılalım, yabancı uzmanları ülkemizde bedava misafir edelim. Bu bürokratik tipi görev anlayışıdır. Tanıtımı yaptım akşam 6'da çıkar gider yatarımdır bu anlayış. Burada bence pazarlama yöntemleri de tartışılmalı. Bir başka mesajımda anlatmaya çalışmıştım, kalitesiz ürünlerin iç ve dış piyasaya çıkışı engellenmelidir. Birisinin ürünü haklı sebeplerle yurtdışından dönerse o üreticinin üretim yapması en az 5 yıl engellenmelidir. Bütün ülkenin tarımını etkileyecek olumsuz örneklere sert yaptrımlar getirilmelidir. Türkün ürünü iyidir imajı oluşturulmalıdır. Birlikler vs. şişe ambalajından ürün tanıtımına kadar her konuda üreticilere eleman sağlamalıdır. Özellikle dış satıma yönelik ürünlerin ambalajından şisenin rengine kadar, etiket bilgileri gibi bütün unsurları bağımsız kuruluşların onayına tabi olmalıdır. Üreticinin pazarlama bilgisi olmaması normaldir ama pazar kavgasında yanlız bırakılamaz. Bu pazarlama konusunda daha fazla sözü olanların çıkacağını tahmin ediyorum. Dikim aralıkları vs kadar satışa da kafa yormalı. Kolay gelsin. |
Alıntı:
Alıntı:
Maşallah bürokratlarımız üç kuruş kıradi alabilmek için vermedikleri taviz yok. Amerika şunu ekmiyeceksin diyor ekmiyoruz, sende maliyet pahalı benden al diyor, alıyoruz. Bu akaryakıt fiatlarıyla ucuza maletmek mümkünmü? Akaryakıt fiatlarını artıran kim, amerika, neden, sen üretme benden al, ben de ucuz, e parayı nerden bulacağız? Tarımda kendi kendimize yeten bir ülke iken bizleri tarımda da bitirdiler, ne tohumumuz kaldı ne ekeceğimiz bir şey. İstediklerini söylemeye dilim varmıyor. http://www.agaclar.net/forum/showpos...&postcount=645 |
Tabi açıklayıcı bir yazı yazmadığım için hata bende ilginize teşekkürler.Benim öncelikli amacım yabancı bitkilerle mücadele.Mevcut zeytinlikten elime iki kuruş para geçiyor o da çapalamaya gidiyor.Zehir atmak istemiyorum.Zehir de kullansam bu sefer gübre verirken yine bir dünya yevmiye gidecek.Arazide çapa makinesini bırakın traktör bile zor işliyor mecbur elle çapalatıyorum.Eğer fidan çevresini kum ile ponza taşıyla örtersem hem çapadan kurtulurum hem sulama masrafını azaltırım hem gübre vermeyi kolaylaştırırım diye bir fikir geldi aklıma tabi maddi açıdan bir fayda-maliyet araştırması yapmadım henüz.
|
Sn.mustafa yılmaz,
Konu anlaşılmıştır. amacınız bir çeşit malçlama yapmak. Fakat yansıtış biçiminiz toprak iyileştirme algısı veriyor. Çünkü; kum hariç anlattığınız malzemeler su tutucu özellikte. Ve çukur açma amacınız yanıltıcı. Amacınız yabancı ot mücadelesi ise, Doğal yöntemleri araştırınız. Bulunduğunuz bölgenin iklim şartları ve su olanaklarına göre en uygun bitkiyi zemin örtüsü olarak yetiştiriniz. Otun çaresi yine ottur. Ayrıca zeytin diplerine malçlama yapınız. Uygun zemin bitkisi zeytine zarar vermemeli ve diğer otlara baskın olmalı. Bölgeye ve şartlarınıza uygun otu bölgeyi bilen bir ziraatcıya sormanız iyidir. Uygulamayı capa yaptıktan hemen sonra uygularsanız, yabani otların büyümesine fırsat vermezsiniz. Kesinlikle zehir kullanmayınız. Zararlılar ile beraber yararlılarıda öldürür. Doğal dengeyi bozmayınız. Doğal tarım yöntemlerini araştırınız, işçilik maliyetinizi de azaltacak çözümleri içinde bulacaksınız. Saygılar |
Bari bizim gemlik zeytinini dikin aynı terbiye sistemi ile yetiştirebilirsiniz.
Sn.omer.tuncer, Yukarıdaki alıntı yazınızdan. Açıklarmısınız. İlgimi çekti. Gemlik, Arbeguine gibi sık dikim, bodur boy olabilir mi? |
Bir zaman tartışılmıştı. Dikilir ve ona göre budamayla terbiye edilir denmişti. Bana mantıksız gelmiyor. Arbeguine gibi tuhaf, bize ait olmayan bir çeşit yerine bildik bir çeşit daha emin olur diye bir hissiyatım var. Üstelik de sofralık zeytininiz olur.
|
Merhaba Meyvelitepe
Ben tüm fikirlere açığım. Keşke yerli çeşitlerden bir çözüm olsada okunuşunu bilmediğim şu yabancı ismi (Arbeguine) sürekli yazmak zorunda kalmasam. Amacım arazimin bir sınırı boyunca sıra halinde zeytin ağacı dikmek. Leylandi veya servi dikmişim gibi sık olsun diye kafayı taktım. |
sn bayındırmevki selamlar
tanımadıgım icin arbeguine cinsini yazımın dısında tutuyorum.zeytin agacından sizin istediginiz gibi cit bitkisi gibi olmaz gunes agacıdır, mumkunse tüm dalları,yaprakları gunes gormeli,iri bir kus icinden rahatlıkla gecebilmeli,bu sekilde iyi ve kaliteli urun aldıgınız gibi bir cok hastalıktanda agacınızı korumus olursunuz saygılarımla |
çit sistemi
arbeguine zeytini çit bitkisi oluyor bizim gemlik olmaz yok böylebişey şayet yapmak ister ve dal terbiyesi yaparsanız olur.
Ayrıca arbeguine zeytininin verimi yazılanlar kadar fazla olduğunu sanmıyorum üstelik meyvenin saptan kopmama problemi var toplama işçiliği yüksek maliyetli oluyormuş bunlar benim değil bornova zeytin araştırma enstitüsünün verileri. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 03:56. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025