![]() |
Sayın halıl bey verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim yüreğime su serptiniz zeytin ağaçlarında ve fidanların kabuklarında çatlama falan görmedim sadece yapraklarını ve çok küçük filizlerinin kuruyup döküldüğünü gördüm on nisanda işim gereği tekrar şarköye gidicem o zaman daha detaylı kontrol ederim ve burada paylaşırım tekrar teşekkürler esen kalın
|
ADMIN
evet o ölmez agactır,katılıyorum, tamamen yanmış bir zeytinligin nerdeyse tamamının iki sene sonra tekrar filizlendigini biliyorum,yakın bir komşumun evinin önünde kaldırıma yakın hernasılsa cıkmış gelip geçerken seyrettigim gelişmesini takip ettigim bir zeytin agacını kesip,kökünede tuz ruhu döktügünü duydugumda deliye dönmüştüm,şikayet ettim,bir yıl sonra tekrar filizlendi şimdi neredeyse kocaman bir agaç oldu,o gün bügündür selamıda kestim,korkusunu agaca dokunamıyor artık saygılarımla |
Alıntı:
Ben olsam ceviz tercih ederdim. Ayrıca kiraz ve elma düşünülebilir. |
Alıntı:
|
Arkadaşlar bodur zeytinle ilgili yeni haberler aldım, paylaşmadan geçemiyeceğim...
Susurluk'ta bodur zeytini yaklaşık 3 yıl önce diken bir arkadaş ile yeni görüşme şansım oldu.Bu kışa kadar her şeyin yolunda gittiğini , güzel ürün almaya başladığını ama ocak ayındaki soğuklardan ciddi zararlandığını söyledi.Ben de benzer bir iklimde denemeyi düşünüyorum. Bu durum bodur zeytinin soğuklara diğer zeytinlere göre daha dayanıklı olduğu tezi ile ilgili soru işareti oluşturabilir mi? |
Alıntı:
Tüm zeytin ağaçlarına, -7 derecede soğuk vurur. Bu genel kuraldır. Bazen öğle olur ki -2 derecede memed ağanın Gemliklerine soğuk vurur, yan tarla komşusunda hiç bir şey yoktur. Hatta kendi tarlası içinde bazı ağaçlarına soğuk vurmuştur, bazılarında yoktur. Bazen kocaman ovanın yarısına soğuk vurmuştur. Her yöreye özgü ad verilir buna, biz ''eser'' deriz. Geçtiği yeri yakıp geçmiştir. Tabii sadece zeytin değildir. Ne yapmalı; kışa girmeden önce bordo bulamacı atılırsa bir nebze zararı azaltıyor. EMA' nın da soğuğun etkisini azalttığını duydum ama denemedim. Saygılar |
Alıntı:
Sonuç olarak bitki yetiştirmek çok özenli olmayı gerektiren bir iştir. İşi olmayan bütün arkadaşların zamanlarının çoğunu (özellikle de bu mevsimde bütün zamanlarını) bahçelerinde geçirmelerinde yarar vardır. Zeytinlerin çiçeklenme dönemi yaklaşıyor. Onlardaki gelişimi gün be gün izlemek inanın çok zevklidir. Hele ilk siyahlaşmış zeytini dalında görmenin keyfine diyecek yoktur. Önce sadece bir iki ağaçta tek tük siyah vardır. Diğer ağaçlardakiler alacadır daha. Sonra bir bakmışsınız bütün ağaçlardaki zeytinler siyahlaşmaya başlamış. Sizde şaşırırsınız bu hızlı gelişime. |
Alıntı:
Zeytin cinslerinin soğuğa dayanımının hepsinin aynı olduğu konusundaki düşüncenize katılmıyorum. İzmir Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsünün Zeytin Çeşitleri Kitabını incelerseniz orada hangi cinslerin soğuğa dayanıksız , hangi cinslerin ise soğuğa dayanıklı olduğu belirtilmektedir. Selamlar . . |
Arkadaşlar, içinizde hiç zeytin bahçesinde yeşil gübre olarak kullanılmak üzere sıra aralarına baklagil eken oldu mu? Olduysa deneyimlerini bizimle paylaşabilir mi?
Eğer deneme yapan yok ise bence bir an önce denemekte fayda var diye düşünüyorum. Baklagillerin köklerindeki nodozite denilen yumrucuklar içerisinde Rhizobium türü bakteriler yaşıyor ve bunlar havadaki serbest azotu bitkilerin alacağı biçime dönüştürüyorlar. Aşağıda baklagillerden kazanılan azot ile bu miktardaki azotu toprağa kazandırmak için kullanılması gereken Amonyum Sülfat miktarları tabloda gözüküyor. Baklagiller hem daha avantajlı hem de zehirsiz bir gübre.
|
Sn acemi caylak
selamlar Kasim sonu asili fig, bakla,birazda yulafla beraber ekmistik, bir hafta once izgarayla bicip, capayla topraga karistirdik, cok da iyi oldu hem topragimizi kisin koruduk, hemde azot sagladik. Rhizobium bakterisini uretmek, devlete aslinda sattigi fiyatin uc katina geliyor,guzel bir hizmet,bilen yararlaniyor saygilarimla |
Alıntı:
O güzelim baklalar gitti. Hani bakla yiyecektik. Şöle içi çıkarılmış, sadece kaynatılmış ve üzerinie nar ekşisi dükülmüş. Ya da fava mı yapsaydık. Yanında da ....!! (Konu dışına çıkılmıştır, bu mesaj tarafımdan silinecektir):p Not: Gübre için ekilen bakla tam olgunlaşmadan biçilmesi gerekiyormuş. Eskiden beri böyle deniyor. Bilimsel bir yönü var mıdır? (baklalar gitti ya açık arıyorum.) Saygılar |
Alıntı:
bunu bu yıl bir arkadaşın tarlasında yaşadık zaten. 5 yaşındaki gemliklerin birçok ince dalına soğuk vururken, aynı tarla içinde Ayvalık çeşitlerine_ çeşit demek daha mı doğru_ hiç bir şey olmadı. Hava sıcaklığı da eksi iki gibiydi. Çevrede başka gemlik çeşitleri de vardı. Onlarda bir şey yoktu. Yukarıdaki iletide anlatmak istediğim buydu. Sn. Acemi'nin de dediği gibi sanş gibi bir şey bu. O gece bir şey esiyor_ biz eser diyoruz_ geçtiği yerleri vurup geçiyor. Üzümde de böyle olur, bazen erken soğuklar vurur, yanındaki sırada bir şey yoktur. Bu yıl eksi 2 ile Gemliklerine soğuk vuran _hafif soğuktu, atlattı_ bizim müdürün ve Ayhan kapta'nın yeni yapraklanmış nar fidanlarına soğuk vurdu. Gövdeye kadar, kabuk onunsu kısımdan ayrıldı. Ama 800 m. aşağıda benim 3 nar fidanımda bir şey yoktu. Şans iste. (Yoksa şanş değil değil mi?:rolleyes:) Saygılar |
Örneğin biz tarlaya yeşil gübreleme yapmak amacıyla baklagil diktiğimizde de 1/3 oranında çiçeklenince sürer toprağa kariştırız. Çünkü o aşamadan sonra bitki bağladığı azotu kendi kullanmayı başlıyor.
-yukarida sn Mine Pakkaner hanimefendinin -bir bilene soralim bolumunde-bir cumlesini aktardim -Halil bey tam zamaninda suruldu,mudur hicbirine acimamis,kiyida kosede belki kalmistir ben daha gormedim. saygilarimla |
Arkadaşlar aslında kayıt altına almak amacıyla hepimiz bu yıl neler kullandık ne tür etkiler bekliyoruz beraber tartışsak. Böylelikle herkes bir diğerinin deneyinden yararlanmış olur. Çünkü burada zeytin konsunda yıllarca yetiştiricilk yapan oldukça fazla arkadaş var. Örneğin Syıldıran'ın da bu konudaki tecrübelerini dinlemek gerekir. Aslında ilk olması açısından ben başlatayım isterseniz.
|
5 Eklenti(ler)
Sn acemi çaylak selamlar
Güzel bir öneri, katılıyorum, böylelikle güzel yaptıgımız çalışmalar örnek alınır, yanlış yaptıklarımızı öğrenir düzeltiriz. 19.11.2009 Rhizobium bakteri aşılı fiğ, bakla ekildi (aralarına da biraz yulaf, arpada olabilirdi) 22.02.2010 Agaçlara Lubicuper (sistemik bakır)(bu sene cok yagmurlu geçti, halkalı leke başta olmak üzere faydalı olacagını düşünüyorum) atıldı 13-14.03.2010 Tüm ağaçlar budandı. 22.03.2010 2.Lubicuper uygulaması yapıldı. 23.03.2010 Fiğ ve baklalar ızgarayla sürüldü.(niyetimiz sürülmeden önce üzerlerine 1/500 oranında EMA spreylemekti fakat vakit yetersizliğinden ikinci sürüme bırakmak zorunda kaldık) 24.03.2010 Dönüme 125 kg klino (5 torba umdemin) , 75 kg leonardit (3 torba biotar organik gold ) uygulanarak sürülüp toprağa karıştırıldı. 05-06.04.2010 Bu çalışmamız bugün tamamlanmış olacak, tüm ağaçların taç izdüşümüne en alta umdemin /üstüne bütün kış boyunca 1/10 1/20 oranlarında EMA spreyleyerek iyice karıştırdığımız keçi gübresi (2-3 uygulama yeterli olmasına rağmen biz sayısını unuttuk ),(gübrenin içinde daha önceden ilave ettigimiz umdemin ve leonardit ) ilave edildi,en üste ve ağacın çevresine leonardit ve umdemin ilave edilerek homojen bir şekilde karıştırıldı. Halil beyin demesine göre hırsız gelse traktörü degil, bizim gübreyi çalarmış. Yaz müddetince damlamadan uygun dozda (miktarına henüz karar vermedik)sıvı humik fulvik asitle beraber düzenli olarak EMA vereceğiz. Yakın bir köydeki keçi çiftliğiyle anlaştık,ilk bahardaki tamamen dogal beslenmiş gübreleri bizim için kompost yapımında kullanmak üzere biriktirmeye başladılar. Bu seneki kompost çalışmamız yeterli olmadı, 3 ad. 1 cbm kompost kaplarından çıkacak olan gübreleri yaz müddetince ağaçlara ilave edecegiz. Kaolin ve mikro klino umdemin uygulamasına kadar agaclara 15 günde bir 1/500 EMA ve delfin uygulaması yapacağız. |
Sn acemi caylak
Çalışmalarızda başarılar diliyorum. Genç agaçların bahardan önce budanması riskli olabilir. Budanan yerlere kullanıyormusunuz bilmiyorum ama ardıc katranı sürmenizi tavsiye ederim. Mart ayında 3% bordo bulamacı biraz fazla olabilir,bence 1.5% koruyucu olması açısından yeterli saygılarımla |
Yaptıklarınız mükemmel. Bölgede en sıhhatli ağaçlar olacağı kuşku götürmez.
Zaman olarak bizim bölgenin bir ay kadar önündesiniz. Biz mart ortasında bir kez labicuper uygulaması yaptık. 10 gün içinde budama başlayacak. Takiben bir labicuper daha yapacağız. Sonbaharda toprağı tavında yakalayamamıştık, sürülmedi. Bu hafta fazla derine girmeden sürmeye çalışacağız. Bu yıl gübre vermiyoruz. Geçen kış ağaç başına 1-2 çuval sığır gübresi vermiştik. Fazla sürgün yaptılar. Geçen bahar çok iyi budanmasına rağmen şimdiki budamada en az o kadar işimiz var. Budamadan 2 hafta sonra EMA + Delfin yapacağız. Sonra da çiçeklenme ve meyve tutumunu bekleyeceğiz. Meyve tutumundan sonra delfin + EMA + Kaolin başlayacak. Hoş bir durum oldu. Geçen yılki kaolin uygulamamız köyde infial yarattı. Kooperatif vasıtasıyla tüm köye yetecek kaolin getirttik. Herkes malzemesini aldı. Bu yaz köyün tamamı bembeyaz olacak gibi :) |
Alıntı:
Halil Bey'in dediği doğru bence. Sadece gübreyi değil ben sizin bahçeden toprak çalsam bile iyi para eder:) Bordo bulamacını don zararı için fazla kullandık. Şimdilik bir yan etkisi görülmedi. İlk Halil Bey uyarmaıştı o günden beri kaygıyla iziliyorum, ancak kardeşim her şeyin yolunda olduğunu söylüyor. Budanan yerlere de aşı macunu sürdük merak etmeyin. |
Hayatta duragan olan hicbirsey yoktur,ya iyiye (pozitif) dogru gideriz,**** kotuye
(negatif),yaptigimiz iyi seyler etkilesim meydana getirir,cevremizi etkileriz. Bizimde yaptigimiz calismalar ilgiyle izleniyor,bugun bahcemizde yakin koyden yardimcimiz olan bayanlara muhtar,orda ne yapiyorsaniz kagida yazin demis,koy kahvesinde konusuluyor,onlarda bos torbalari alip goturmusler. Yapmamiz gereken daha cok sey var,once kendi bahcemizde basariyi gostermeliyiz,yakinda(izinde) aksamlari koy kahvesinde kimyasallar ve zararlari hakkinda konusmalar yapmayi dusunuyorum,pozitif etkilesim basladi,bizde etkilenmistik,simdi cevremizi etkilemeye basladik,bu bizim icin bir borc,gorev saygilarimla |
Kelebek etkisi mi deniyordu buna? Tuhaf belki ama çok güzel. Yepyeni bir anlayış, memleketin bir çok yerinde, işleri sebze, meyve, zeytin olanları bile küçük ama tereddütsüz adımlarla, önce göstere göstere, sonra anlatarak, eğiterek etkiliyor.
İki yıl önce bunların olabileceğini hayal bile edemezdim. Bizim cephede de durum farklı değil. Biliyorum ki başka yerlerde de benzerleri oluyor. Karamsar bir dünyada çok umut verici şeyler bunlar. |
Alıntı:
Bu örnek davranışınızdan ötürü sizi kutluyorum. İnşallah bir gün bu ülkede tüm insanlarımız kimyasalların zararını anlayacaklar. Bahsettiğiniz etkileşimin dalga dalga yayılacağı günler yakındır. Çukurova Bölgesinde de çok güzel şeyler oluyor! Yakında buradan raporlayacağım. Selam ve saygılarımla |
Alıntı:
Merhaba . Tevazu gösterek , nik olarak acemi çaylak ismini seçmişsiniz ama bence siz hiçde acemi değilsiniz ve sizden öğreneceğimiz çok şey var. Yukarıdaki mesajınızda yaptığınız işleri kronolojik olarak ayrıntılı bir şekilde bir çalışma tabolusu , bir iş programı gibi vermeniz takdire şayan bir durum , fikir ve emeğiniz için tebrik ederim. Ayrıca , sizlerin bilgi birikiminiz yanında ,benim acizane bilgilerime değer verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. Ben emekli bir elektrik mühendisiyim. Emekli olsamda hem kendi mesleğimi icra etmeye devam ediyorum , hemde doğayı çok sevdiğim için (Özellikle ağaçları) amatör bir ruhla ama profösyonel bir mantıkla elimden geldiğince çiftçilik yapmaya çalışıyorum. Yetiştirdiğim ürünler portakal ve zeytin. Zeytin ağaçlarımın büyük çoğunluğu dağlık ,sulanmıyan kurak yerlerde . Traktörle işleme imkanı olmadığından , şu günlerde diplerini çapalatmakla meşgulüm. Saygı ve selamlar . . |
Sn. Meyvelitepe, dışarıdan herhangi biri kabaca bu sitedeki yazılanlara bir göz atsa, agaclar.net üyelerinin kültür seviyesinin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu rahatlıkla söyleyecektir.
Bu yüzden burada sözü edilen her yeni deneme bir çok kişinin dikkatini çekiyordur. Yazmasalarda sessizce sizi ve Ayhan Bey'i izleyen bir çok arkadaş olduğuna eminim. Hatta bir çok kişi sizin blogunuzu ne zaman güncelleğeceğinizi yakından takip ediyor. (Buna ben kendim bizzat şahidim.) İşte sizin kelebek etkisi dediğiniz şey bu. Hiç birimizin çabasının boşuna olmadığını görmek! İşte bizim mutluluğumuz bu. Birlikte öğrenmek ve öğretmek. Ayhan Bey'in köy kahvesi örneği çok güzel. Hatta belki ütopik gelebilir ama, bir üniversitenin Ziraat Fakültesi'ne Meyvelitepe'nin konferans vermek üzere davet edilmesi bence hiçte uzak değil. Sn. Syıldıran, bizim bahçenin durumuda sizinkinden çok farklı değil. Tamamen kıraç toprak. Yazın tankerle su taşıyıp ağaçlara can vermeye çalışıyoruz. Hatta bizim bahçenin 1/3 ünde kireç oranı %97 'nin üzerinde. Bir yandan da başka yerden toprak taşıyıp toprağı iyileştirmeye çalışıyoruz. Ama inanın hiç birimizin çabası boşa gitmeyecek. Hepimizin ortak sevdası çocuklarımıza yaşanabilir bol ağaçlı bir dünya bırakmak değil mi? Öyleyse kim tutar ki bizi. Sn. Lilium zeytinleri keserken elleriniz titrediğine göre sizinde anlatacak çok şeyiniz vardır. |
-Sn acemi caylak, haydi herkes uygulamalarını anlatsın önerisi cok güzeldi tesekkürler.
-Sn Dogasever,tesekkürler, nekadar keyifli, evrensel bir işiniz var. -Sn Meyvelitepe kendisi benim kahramanım dır her zaman tesekkür ederim. Sihirli sözcük İLETİŞİM ,Agaclar net bunu bize cok güzel saglıyor, evde.okulda, sokakda, bahçe komsumuzla konuşacagız dert dinleyip, derdimizi anlatacagız, tam burada aklıma güzel bir film geldi ''the crash'' catışma, hepimizin kaderi gelip bir yerde birleşiyor. Etkileşim başta hic yokmuş gibi gelebilir, aslında vardır,bir tohumun çimlenmesi gibi kök salmayı bekliyordur, sonra cıg gibi büyüyecektir. saygılarımla |
Alıntı:
Anlatılacak çok şey varda. Bazan anlatırken yanlış anlaşılıp bir sürü gereksiz sürtüşmeler oluyor. Bazanda işine gelmedimi doğru söyleyeni dokuzuncu köye yolluyorlar. Sohbetlerinizi keyifle izliyorum |
Alıntı:
Merhaba , sizinle aynı fikirdeyim. Selamlar . . |
Sayın acemi çaylak ve ayhan dukel arkadaşları canı gönülden kutlarım çok önemli bir çalışmaya imza attılar s yıldıran arkadaşın da dediği gibi acemi çaylak arkadaşımızın da sadece adı acemi deneyim ve tecrübelerini burada paylaşmak çok güzel bir şey bizim gibi yıllardır zeytin ağacları olup ta yetiştiriciliğin sağlıklı bir şekilde yapılmadığı hala at gözlükleri takmış sadece atadan dededen gördüğü gibi üretim yapan yenilikleri kabullenmeyen bir topluma bilinçli üretimi en önemliside sağlıklı üretim şeklini deneyimlerini paylaşarak uygulamalarını listeleyerek göstermek yapılacak en doğru hareket kutlarım arkadaşlar bilgide (sevgi )gibi paylaştıkça büyüyen ender degerlerdendir esen kalın
|
Zeytin pamuklu biti
7 Nisan 2010 zeytin pamuklu biti ortaya çıktı. Daha doğrusu komşuda pişti bize de döşecek gibi. Şimdilik yok.
Bir defa EMA+delfin, İkinci defa, sadece EMA, Bu günde EMA+delfin attım. Geçen yıl Delfini pamukcuklar oluştuğunda atmıştım. Başarılı olamadım. Bu yıl tekrar denememin sebebi, birincisi erken başlamak _ bitler beyaz saraylarına yerleşmeden önce _ ikinci nedenim ise; delfin içindeki bakteri zeytin uc zararlısına _ki o da bir böcek_ve salkım güvesini önlüyorsa; buna EMA takviyesi de yaparsam bu pamuklu biti öneyebilirim diye düşünüyorum. Eğer hakkından gelemezsem basınclı suya talim edeceğim ama bu defa motorlu sırt tulumbasıyla.(Bunu genç fidanlarda deniyorum.) Bu arada Sn.Doğasever'e ;) kırpıyorum. Bir de merak ettiğim bir şey var. Sn. Mine Pakkaner'ın da İzmir'de, bir yerde, yerli zeytin bahcesi var. Sn.Mine hanım pamuklu bit ve zeytin sineğine karşı nasıl başa çıkıyor doğrusu merak ediyorum. (bu konuda hiç sesi çıkmadığına göre muzdarip olabilir):p Aslında nimiks kullanırım ama bu yıl kafamı karıştırmıyacağım. Saygılar |
Maşallah halil bey bu ayda pamuklu bit çok erken değilmi?
|
Alıntı:
Bu arada bizi o kadar abartmayın. Bizimde sizden öğreneceğimiz çok şey vardır. Sizinde tecrübelerinizi dinlemek isteriz. Hatta burada bir öneride daha bulunacağım. Birbirine yakın arkadaşlar hafta sonu bir gün belirleyip, toplanarak gönüllü arkadaşların bahçesini gezmeye gidebiliriz. Böylelikle uygulamaları yerinde görmüş oluruz. Çünkü burada anlatılanların bazen ayakları havada kalıyor. Yerinde görmek sayfalarca yazmaktan daha etkili olabilitor. Antep bölgesi genel forum ahalisine uzak. Bu yüzden ilk ben olayım demiyorum. Ama Marmara Bölgesindekiler Meyvelitepe'nin, Ege Bölgesidekiler AyhanDükel'in bahçesine bir gezi organize edebilirz. Tabi önce bahçe sahipleri izin veriyorsa. |
Alıntı:
Gerçekten erken davranmış sizinkiler. Geçmiş olsun. Arap Sabunu + İspirto denemeye ne dersiniz? Gaziantep fıstık araştırma merkezi bu konuyla ilgili deneme yapmıştı. Ancak pamuklu bit ve zeytin dahil miydi bilmiyorum şu anda dökümanı bulamadım. Telefonla arayıp bir bilgi alın derim bence. 100 lt suya 3 lt arap sabunu + 3 lt ispirto karışımının yaprak bitinde etkili olduğunu yazıyordu. Bence bir iki ağaçta denemek lazım ne dersiniz? Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü'ne aşağıdaki linkten ulaşbilirsiniz. http://www.antepfistigiarastirma.gov.tr/ Forumun iyi takipçileri bilir. Ayrıca bu forumda ev yapımı ilaçlar bölümünde Mine Hanım'ın güzel tarifleri var. Bunlarda denenebilir. Linki aşağıda. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3062 Birde bu yazışmayı Zeytin zararlıları kısmında yapsak daha iyi olur gibi. Yoksa Malina'dan haklı olarak uyarı alabiliriz. |
''Hoş bir durum oldu. Geçen yılki kaolin uygulamamız köyde infial yarattı. Kooperatif vasıtasıyla tüm köye yetecek kaolin getirttik. Herkes malzemesini aldı. Bu yaz köyün tamamı bembeyaz olacak gibi ''
Sayın Meyvelitepe; kooperatifinizde kaolin kili kaldımı acaba,bizde isteriz,bende seni takip eden sessiz çoğunluktan biriyim.(kelebek etkisi işte) |
3-5 torba fazladan istemişlerdi ama birine verdiler mi bilmiyorum.
|
Bu güzel sonuçlardan sonra kaolin kili demek pek hoş olmayacam galiba, kaolinmeyvelitepe mi desek açaba :)
|
Halil Bey merhaba
Kırptığınız göz hedefine ulaştı! EM5 + EM FPE kullanmanızda fayda var. Size birer litre ücretsiz gönderteceğim. Bana mesaj atarak adresinizi bildirin lütfen. Bulaşmasını önlemek için 1 hafta - 10 gün arayla 2-3 defa kullansanız yeterli ama size de bulaşacak olursa, daha sık uygulamak gerekir. Uygulama yapmanızın hiçbir zararı yok! Bu arada EM5'i köpeğinize de spreyleyebilirsiniz. Saygılar Alıntı:
|
Nazar değmesin. Yetiştirme tarafı iyi gelişiyor. Geleneksel mi? Modern mi? Sadece burada sis var gibi...
İyi yetiştirilmiş zeytinin; - üstün sofralık zeytin olarak işlenmesi. - üstün yağlık olarak işlenmesi, - pazarlanması, bu konularda zincir nasıl kırılacak, heyacan nasıl yaratılacak. Biraz da bu konulara kafa yoralım. Yoksa sonunda satarak ve kesmek zorunda kalarak hayal kırıklığı yaşamayalım. |
Alıntı:
Sayın meyveli tepe kaolin kili kaldı ise bende bir torba alabilirmiyim **** nereden temin edebiliriz adres telefon bilgilerini verebilirmisiniz teşekkürler |
Alıntı:
Mısırlılar Maya'dan milattan önce 6000 yılında ekmek yapmışlar. Bugün aynı mayalar geleneksel kullanım alanlarının yanında (ekmek, şarap, bira vs), protein üretiminden biyodizele kadar bir çok alanda kullanılıyor. Üstelik hem maliyeti düşük hemde zehirsiz. Ayrıca herkes evinde kolaylıkla üretebilir. Ez üzümü, karıştır halis buğday unuyla sonra 30-40 derecede beklet. Her gün karıştırarak biraz daha un ekle. İşte sana doğal gübrenin hammaddesi. Bu topikte geçen gün sordum. Ayhan Bey hariç hiç kimse baklagil ekmemiş. Oysa Ortaokul 1 de seçmeli olan tarım dersinde biz beklagillerin gübre özelliğini öğrenmiştik. Bu ülkede kaç çiftçi uygulamıştır, tartışılır. Ama bugün organik tarımın vazgeçilmezleri arasında. Çağımız teknoloji çağı. Oysa bir dönem DDT çağı vardı. Çünkü sıtmadan milyonlarca insanın kırıldığı bir ortamda DDT tek kurtarıcı ilaçtı. Zararlarını şimdi öğrendik. Örneğin cep telefonu zararsız diyenlere Finlandiyada'daki kanser oranlarındaki değişimi izlemelerini öneririm. Şimdiyse biyoteknolojinin hakimiyeti var. 1916 da kurgulanmış frankenstein tiplemesi nerdeyse gerçekleşecek. İşte buradaki bir avuç ağaç sevdalısı bu frankensteinlere karşı alternatif üretmeye çalışıyor. Becerirler mi bilinmez. Ancak çok güzel bir noktaya parmak bastınız. Sadece üretmek yetmez birde pazarlaması var bu işin. Şimdilik onu beceremiyoruz. Ben zeytinyağını ucuza satmaktansa bekletiyorum. Ama tek geçim kaynağı zeytin olan ne yapacak? Ne kadar direnebilir? Çünkü evdekiler ekmek ister, şeker ister, ısınmak ister. Belki bu konuda da kooperatifleşme gibi alternatifler oluşturulabilir. Tartışmak lazım. |
Alıntı:
|
Çaresizliğin adı ağaç katliamı
5 Eklenti(ler)
Nasıl ellerim titremesin, bahçe böyleydİ.
Eklenti 135009 Eklenti 135010 Eklenti 135011 Eklenti 135012 Eklenti 135013 |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 01:28. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025