![]() |
|
|
![]() |
#1 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Geri kalan paranın üstüne biraz koyup Denizli'den usta bir avcının (işinden dolayı ava gidemiyormuş) kuşcu macar setter av köpeğini aldım. Adı Garip' ti ve ustaydı. Birbirimize kısa sürede alıştık. İlk defa ava çıkmaya karar verdik. Açık bir anız tarlasında ilerliyorduk. Bir ferma verdi ki tam resimlik. Yanına vardım. Bıldırcını kaldırdı attım, vuramadım. Garip biraz koştu uçan kuşun ardından düşer mi diye... Düşmeyince durdu geri bana baktı. Biraz ileride ikici bir ferma. Bu defa tüm dikkatimi topladım. Iskalamamalıydım, Attım yine vuramadım. Garibim Garip bu defa birkaç adım koştu, kaçan kuşun ardından. Durdu, öyle bir baktı ki bana... Biliyorum bu gün günümde değildim. Daha fazla rezil olmak istemiyordum yeni dostuma. Daha ilk av gününde beni böyle bilmemeliydi. Geri dönmeye karar verdim. Dönüşte biraz uzakta bir bıldırcın daha buldu. Yine güzel bir ferma... Kuş kalkıp gitsin diye ağırdan alıyordum. Gözünün ucuyla bana bakıyor 'neden sallanıyorsun' der gibiydi. Bir daha kaçırırsam bunun ne anlama geldiğini biliyordum. ![]() Zira dört arkadaş keklik avına gitmiştik. Köpeğini yeni alan arkadaşa alışsın diye onu öne sürmüştük. Yarım saat av süresinde aralıklarla üç defa keklik kaldırdı köpeği ve üçünü de ıskalamıştı. Köpek bir küçük kayanın üstüne çıktı, arkadaşa döndü, yüzüne karşı üç defa havladı. Resmen küfür etmişti. Bizler de gülmekten yerlere yatmıştık. Zira usta köpekler acemi avcılara bazen böyle yapıyordu. Sanki aynı şey benim başıma geliyordu. Üçüncü kez kaçırmamalıydım. Bu defa daha çok heyecan yaptım. İyice hazırlandım. İçimden kaçırmamalıyım, kaçırmamalıyım diyordum. Bu defa iki defa attım. Yine vuramadım. Garip bu defa koşmadı kuşun ardından, sadece uçup giden kuşa bakıyordu. Bana döndü, tam havlayacaktı, belki küfür etmiyecekti ama yine ağır birşeyler söylüyecekti, biliyorum. ( bi kere havladı gibi geldi bana ama...) Hemen kuşun ardından koşmaya başladım. Sanki vurmuşum gibi... İlerdeki küçük sazlıkların arkasında kaybolmuştu kuş, uçup gittiğini biliyordum. Garip, ne olduğunu anlamamıştı. Acaba vurdu mu? diye benimle beraber koşmaya başladı. Havlamayı unutmuştu. Ben kuşu vurmuşum gibi yerlerde arıyorum o da harıl harıl benimle beraber arıyor. Bulamıyordu, belki kendisini suçlu hisediyor olabilirdi bulamadığı için. Tam o sırada iki bıldırcın arka arkaya fırladı dibimizden. Avcı refleksi olsa gerek bu defa attım ve vurdum. Aldı getirdi. Böylece ben kendimi akladım o da şaibeden kurtuldu. O yaşamımın bir parçasını zenginleştiren bir dostum olarak hep var oldu. Hala da anılarımda vardır. Saygılar_Rastgele Düzenleyen Halil Önen : 02-11-2009 saat 04:09 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 01-09-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 27
|
Alıntı:
Köpek sahibi olmasındaki tek amaç avı köpeksiz yapamamasındandır. Av yoksa at köpeği gitsin. Köpek sevgisi olan bir insan için köpeği ailesinin bir ferdidir. Ailenin ayrılmaz bir parçasıdır. O kimseye verilmez. Avcıların köpekleri top gibidir ondan ona atıp dururlar. rengini beğenmez verir, fermasını beğenmez verir, eğitemez açılır der verir, yakın gezer der verir. Hiçbir zaman bir köpeğin hayatı boyunca başına gelebilecek en kötü şeyin sahibini değiştirmesi olacağını bilemez. Benim köpeğimden ayrılmam için ya onun, ya da benim ölmem gerekir. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Sn.pozitifköpek, kocaman sayfadan bu 'durum' mu çıktı üstüme vazife... Yani paranteze mi takıldınız? Hiç ama hiç gereği yokken ne işi var o parantezin orada, acaba hiç düşündünüz mü? Ayrıca balık avcılığına da dokunmuşsunuz, dokundurtmuşsunuz. Çemberi genişletmişsiniz ya hani soracaktım tatlı su sazan balığı nasıl yakalanır? diye. Yıllardır işim gereği barajda çalışırım da yalakayamadım bir tane bile. Geçenlerde biri bir sıçradı havaya barajın suyu iki metre düştü aşağıya, yani biraz büyükler. Peki; sizin gibi 30 yıllık bir usta avcıyı çok sevdiği bir av köpeğinini sattıracak kadar önemli nasıl bir işi olabilir? Nasıl bir iştir ki bu, 30 yıllık bir avcıyı avından alıkoyabiliyor? Bunları düşündünüz mü? av köpeğini bana verirken. Sonra, av köpeği (Garip) avcı değiştirince çok mu üzülmüş? ekmeksiz, sevgisiz kalmışta çok mu hasret çekmiş? Kötü ellere düşmüş, kötü emellere alet edilmiş çok kötü şartlarda av yapmak zorunda mı kalmış? Bu öngörülere, ön yargılara nereden kapıldınız? Bu sitede bir ben, beni bilirdim niyet okuyucu diye. ![]() İnanmıyorsanız bkz. Felsefi sohbetler kahvesine... Rastgele Düzenleyen Halil Önen : 07-09-2009 saat 00:24 Neden: en-ne |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|