Sayın selen Mammillaria luethyii'nin ölmesine üzüldüm,böyle aniden ölmeleri ben nazara bağlıyorum,bende tatil dönüşü elimde tek olan bir sukulenti kaybetmiştim,hepsi sağlam bir o ölmüş,üzerini titredikçe ters tepiyor sanki.Sizdeki luethyii aşılıydı galiba ,netten bakınca aşısız olanlar bana daha güzel göründü yenisini bulmanız dileğiyle.

Sayın Selenn emeğine sağlık.
Öncelikle yıllardır kaktüs denildiğinde gözümün önünde canlanan Western filmlerinden fırlayan o dikenli kaktüs görüntüsünü silip attığın için çok teşekkür ederim. :D
Kaktüs ve Sukulent başlığını inceledikten sonra ağaçların yanına yeni bir ilgim daha var sanırım. Çünkü fotoğrafları incelerken, evimde şunu şuraya bunu buraya koyarım gibisinden cümleler kuruyordum. Çok güzeller ve çok canlılar. Eğer o apartman girişinden ben geçsem incelemek için misafirlikten erken çıkardım :p
Tekrar emeğine sağlık Selenn.
Bu sayfanın artık bir takipçisi daha var.

Luethyii için çok üzüldüm Sayın Selen. Böyle bir tür için ve böyle ortamlarda insanın "başınız sağolsun" diyesi geliyor. İnanın kendiminkini kaybettiğimde ne kadar üzüldüysem, sizin emeklerinizi gördüğüm için daha çok üzüldüğümü söylemek istiyorum. Dilerim en kısa zamanda yeniden bularak tekrar moralinizi düzeltirsiniz.

Ah selenn, M. luethyii için ne kadar üzüldüm. Daha geçen gün Coyote ile senden sözedip, luethyii edinsek diye iç geçiriyorduk. Neyse canım geçmiş olsun. Olacakla öleceğin önüne geçilmiyor. Umarım yeni bir tane bulursun. Bazen oralarda kaktüs sergileri açılıyor.

Evin soğuklarından böyle etkilenmesine şaşırdım. Mammillarialar çok da öyle dayanıksız değiller diye biliyorum. Benim kapalı balkonda ısı, şu an 9-12 derecelerde geziniyor. Isıtılmayan odayı ölçtüm, 12 derece. Senin evin de daha soğuk olduğunu düşünmüyorum. Geçen kış aşırı soğuklarda kapalı balkon da mutlaka daha soğuk olmuştur, o zaman bile benim hiç kaktüs kaybım olmamıştı. Aşılı olduğu için mi beslenemedi ya da bu cins mi daha bir farklı bakım istiyor?

Çok teşekkür ederim mesajlarınız için. Kendi bitkim öldü üzüldüm evet ama sizin de canınızı sıkmak için yazmadım aslında. Hem üzüntümü paylaştım, hem de herşey bu başlıkta aslında bitkiler anlamında güllük gülistanlık gitmiyor demekti niyetim.

Her bitki kaybına üzülmemin yanısıra bir tecrübe oldu gözüyle bakmaya çalışıyorum ama bu sefer M.luethyii neden öldü ben de anlamadım.

Susuzluktan diyemiyorum çünkü aşılı haldeydi. Susuzluktan ilk etkilenen aşının anaç kısmı, alttaki kaktüs olurdu. O dipdiri duruyor. Üst kısımdaki luethyii kupkuru olmuş. Soğuk etkiledi desem o da değil, evin içinde ısıyı 10- 12 dereceye sabitledim Türkiye'ye giderken. Yazın bile bu hale gelmedi güneş gören cam önünde. Bir zararlı, böceklenme falan da yok. Ömrü bu kadarmış diyelim :)

Bahara başka luethyii arayışlarına devam...

Asıl ben teşekkür ederim size güzel sözleriniz için. Beğenmenizde ve kaktüs-sukulent dünyasına adım atmanızda ufak bir katkım olması beni mutlu eder.

Dilerim evinizde kaktüs ve sukulentlere yer verirsiniz ki zaten şimdiden planlamaya başlamışsınız :) Yakındır yer sıkıntısından da sözetmeniz :) Bu hobinin kaçınılmaz sonu yeni bitkileri koyacak yer bulamamak. Baştan söyleyeyim de sonra kızmayın neden söylemedin diye ;)

Selenciğim bu güzelin adı hakkında bir bilgin varmı acaba?


Eklenti 362504

Sevgili Selenn,
Arkadasi uyardiniz gibi beni neden uyarmadiniz zamaninda:))
Benim evde büyük bitkilerden yerim kalmadigi icin sizlerin ve diyer kaktüs sever arkadaslarin sayesinde ufaktan ufaktan kaktüslere merak salmistim.
Hem kücük hem ilginc bitkiler dedim cok fazla yerde almaz, yaz geldiginde de disariya dizerim diye düsündüm. Ama iste bunun sonu görünmüyormus:))). Allahtan hayirlisi bakalim, Sevgiler:)

Siz merak etmeyin evimde olmasınından zevk aldığım kadar çoğaltıp hediye etmeyi daha çok sevecek gibiyim. Nitekim şuanda elimde yavru 25-30 kadar mazı var onları bile belli büyüklüğe getirip hediye etmek istiyorum. Şuanda yaşadığım şehirden giderken büyümüş ağaçları okulumun ve oturduğum apartmanın bahçesine dikmek için yerleri bile belirlemiş durumdayım.

Sevgili günebakan, güle güle yetiştirin toplantıya getirdiğim çelik demek sizin oldu, çok sevindim.

Güzel gelişiyor, rozetleri çok irileşmiyor ama yerine alıştıktan sonra bolca yavru veriyor. İsmi Graptosedum bronze.

Yapraktan da rahatlıkla üreyecektir. Umarım memnun kalırsınız.

Çok teşekkürler senin yetiştirdiğin yavrulardan almak için yolunu kesecektim ya ondan vazgeçmem için bu çelik bana gelmiş demek:)))))))))))) Çok teşekkürler tekrar

Sayfamda malum uzun zamandır hareket yok, kış bu sene burada oldukça sert geçti. Baharı ben de kaktüsler ve sukulentler kadar sabırsızlıkla bekliyorum. Biran evvel bahar buraya da gelse de bitkiler, doğa canlansa diye sabırsızlanıyorum.

1 hafta evvel bahçede açmaya başlayan kardelen ve crocuslar yüzümüzü güldürdü, yaşasın bahar geliyor dedik...

Eklenti 377989

Eklenti 377990

Eklenti 377991

Dedik demesine ama hevesimiz kursağımızda kaldı yine başladı kar yağmaya.

Bugün bahçe bu halde...

Eklenti 377992

Yağan kara rağmen apartman içinde dinlenen sukulentlerde hareketlenmeler var...


Eklenti 377994


Eklenti 377995

Bu kış oldukça sert geçti ama beni sukulentler konusunda en zorlayan nokta biraz da kendi ihmalimden kaynaklandı. Unlu bit... Yeni edindiğim birkaç ufak çeliği ilaçlamadan diğer sukulentlerin yanına dikmek bana pahalıya patladı.

Bu da bana ders olsun... Bundan sonra yeni edinilen her bitkiye ilaçlama uygulayacağım.
Yeni bir bitki alındığında bazen unlu bit gözlemlenmiyor ama daha sonra yumurtadan çıkan unlu bitler hızla yayılmaya başlıyor. 3 bitki diktim bu şekilde zararı bütün saksıya oldu.

Havalar biraz daha ısınınca tüm bitkilerimi ilaçlamam gerek. Tabi kurtarılabilir mi orası da şüpheli.

Eklenti 377999

Eklenti 378000

Eklenti 378001

Bunlar sadece birkaçı koca bir saksı Stapelia tamamen kurumuş, olduğu gibi çöpe gitti.

Sevgili Selenn, gözümüz gibi baktığımız bitkilerimizin bir zararlı böcek tarafından bu hale getirilmesi insanı çok üzüyor, sizi çok iyi anlayabiliyorum. :(Keşke hiç olmasalar hayatımızda ama bir şeklide bulaşıp kalıyorlar. Umarım ilaçlama çözüm olur da bitkilerin kurtulur. Unlu bitle tanışmadım hiç ama ben de bitki bitleri ve kaktüslerde kırmızı örümceğin oluşturduğu zararlardan muzdaribim. Can sıkıyorlar doğrusu.:mad:

Öte yandan crocus ve kardelen görüntüleri çok güzel. Soğanlı bitkilere de meraklıyım aslında ama balkona sıkışıp kalmak elimi kolumu bağlıyor. Yıllar yıllar önceden soğanlı koleksiyonum annemlerin bahçesinde hala canlılığını koruyor. Eski aşkımın depreşmesinden korkuyorum, çok güzel görüntüler eklemişsin. ;)

Ayrıca bu yıl burada kar göremeyen biri olarak kar görüntülerini de kıskandım... ;)

Sevgili sakdag istediğin kar görüntüsü olsun ben bolca yüklerim :) Hiç bitmiyor ki burada kar.

Soğanlı bitkiler gerçekten çok güzeller. Ben de çok seviyorum ama kaktüs ve sukulentlerden sonra başka bir grup bitkiye açıkçası kapılmaktan korktuğumdan uzak duruyorum :) Malum bitki hastalığı unlu bitten daha tehlikeli :)

Unlu bitle aman tanışma, her sene oluyor ama bu kadar yoğun ilk kez bu sene gördüm. Havalar genelde ısınınca meydana çıkarlardı, şimdi hava -3 derece ve soğuktan da etkilenmiyor meretler.

Kırmızı örümcek ilk kez geçen sene sonbaharda bir iki kaktüste ufak tefek bereler oluşturdu, başında ilaçlama yapınca sanırım atlattık ama yine ilaçlamayı tekrarlamam gerekecek. Evde yapamıyorum ilacı. Bu nedenle havaların ısınmasını bekliyorum.

Sevgilerimle...

Selen, kayıpların için üzüldüm canım.

Bir çömlek sukulentim öldü benimde. Neyseki aynılarından vardı da, teselli oldum biraz.

Kaktüslerden vazgectim artık ben. elimde olanları dağıttım, 2 saksı kalmış duvar dibinde unutmuşum onlarıda. Sadece sukulentler kalsın istiyorum. Hepsi ile uğraşamıyorum artık.

Kardelen ve çiğdem görüntüleri süper. Ama soğanlılardan da bıktım. Unutup soğanları parçalıyorum hep.:(

Tez zamanda size de bahar gelmesi dileğiyle, öpüyorum.

Kayıplar hakikaten can sıkıcı sevgili Cemo. Alıştım artık ama bu sene en sevdiğim birkaç nadir bulunan tür ölünce çok üzüldüm, nerede hata yaptım bilsem en azından ders oluyor.
Mammillaria luethyii sebepsiz öldü, aşılı halde satılan kaktüslerden artık uzak duruyorum.

Ev içerisinde bir daha mümkün olduğunca bitkiyi kışlatmama kararı aldım, kaloriferli ortamda aşılı kaktüslerde düzen sağlamak, sulamayı ayarlamak zor oluyor.

Unlu bitler şimdi 1-0 galipler ama baharda canlarına okuyacağım ilaçlarla:)

Senin sukulentlerin coşmuşlar bahçede, baktıkça bakasım geliyor. Renklerin güzelliği kadar yapraklar da tombullaşmış. Ellerine sağlık.

Unlu bitlerle kök bitleri aynı şeyler mi acaba?

Aynı derecede zararlılar Ayşe Hanım. Yaprak ve gövdede yaşayan unlu bitler ve kökte yaşayan unlu bitler aynı şekilde yapışkan, beyaz un gibi salgıları ile bitkinin özsuyunu emerek gelişiyorlar.

Kök bitleri gövdede olan unlu bitlere göre bana kalırsa gözlenme güçlüğü sebebiyle daha sinsiler:)
Bitkideki bozulmanın sebebini merak edip kökünü incelersek kendilerinin farkına varabiliyoruz. Bir bakıyoruz ki köklere yerleşmişler, sarmışlar...

Bahcede daha da geliştiklerini gözlemdim. Renkler daha güzel, yapraklar daha etli dediğin gibi.
Balkonda duranlar ise ışığa karşı uzayıp gidiyor, şekilleri bozuluyor.
Hepsine kış günü nereden güneş bulayım:(

Aşılı türler çok hoş ancak, ben aldıklarımı öldürdüm. Artık almak istemiyorum.

2 gün önce tüm sukulentleri dışarı cıkardım. Balkon aralandı, bugün hava felaket. Yağmur,rüzgar arkadan kar diyormuş meteoroloji. Tekrar içeri alamıyacağım. Allaha emanet diyerek bırakıyorum dışarıda.

Kaktüs türlerini sende izleyeceğim artık. Havaların açmasını dört gözle bekliyorum. Güzellerini görmek için.

Sevgilerimle;)

Merhaba Sn Selenn bahçeniz, çiçekleriniz, sukulentleriniz, kaktüsleriniz harika. Her yönüyle bu bitkilere gönül verdiğiniz bitkilerinizden ve yardım severliğinizden belli. Emeğiniz ve katkılarınızdan dolayı size çok teşekkür ederim. Takipçinizim, paylaşımlarınız bekliyorum.

Merhaba sevgili selenn :) Ocaktaki toplantıda hediye ettiğin sukulent. Bir yaprağı toprağa düşmüş ve ondan bir tane daha üremiş ve ben yeni fark ettim minicik güzelliği. 2. fotoğrafta iki sukulentin arasında. Teşekkür ederim.

Eklenti 427802

Eklenti 427803

Sevgili loveflower, ben teşekkür ederim paylaştığın için. Çok güzel gözüküyor hem kendisi, hem de yapraktan üreyen Graptopetalumun. Düşen yaprakları saksının içine bırakırsan kolaylıkla yavru verecek ve saksıyı dolduracaktır. Tekrar güle güle büyütmen dileğiyle...

Merhaba selen hanım uzun zamandır sayfanızı ziyaret etmiyordum. Her zamanki gibi şahane resimler paylaşıyorsunuz. Emeğinize sağlık. saygılar.

3 senelik bir aradan sonra tekrar merhaba...

Çok uzun zaman oldu foruma girmeyeli ve kaktüslerimi paylaşmayalı. 3 kişi olarak gittiğimiz Almanya'dan kızımızı da alıp 4 kişi olarak geri döndük. Kaktüs ve sukulent sevdasına devam ediyorum tek farkı ortam değişti.

Almanya'dan dönerken tıpkı buradan giderken olduğu gibi bitkileri nakletmek üzere hazırlamak, nakledilmesi oldukça sıkıntılıydı. Yolculukları sırasında tırda havasız, sıcak ortamdan oldukça olumsuz etkilendiler. Uzun bir müddet depoda beklediler ve bana ulaştıklarında üçte birini kaybetmiş olduğu farkettim. Üstüne evde tadilat olması sebebiyle sitenin bahçesinde beklediler tadilatın bitmesini ve sanırım konu komşunun dikkatini çokça çektiler ki izinsiz alanlar olmuş, kökleri ile saksılarından çıkarıp. Diyecek söz bulamıyorum...

2014 yılında taşınmaya hazırlık ve kaktüslerin toparlanması...

Eklenti 619767

Eklenti 619768

Eklenti 619769

Eklenti 619770

Eklenti 619771

Taşınma esnasında koşturmacadan diğer bitki fotoğraflarını çekmemişim. Bunlar bir kısmı kaktüs ve sukulentlerin.

Eklenti 619772

Eklenti 619773

Eklenti 619774

Eklenti 619775

Eklenti 619776

Bursa'da ilk açan sukulent Epiphyllum anguliger oldu. Almanya'da bir parmak olarak aldığım çelik ancak bir karış haline gelebildi zar zor. Baktım ki gelişmiyor teyzeme getirdim Türkiye'ye ve buraya döndükten sonra teyzem o bir karış bitkiyi bana geri getirdiğinde gözlerime inanamadım. Koca bir saksı olmuş ve sarkan formuna ulaşmış. Teyzeme tekrar teşekkür ederim.

İlk kez 2014'de açtı ve bir sonraki sene tekrar güzelliğini sergiledi. Çiçekleri diğer Epiphyllumlardan farksız, hatta daha az gösterişli diyebilirim ama bütün evi saran bir limon kokusunda sahip.

Gece açmaya başlıyor ve gün içerisinde tomurcukları cansızlaşmaya başlıyor.
Eklenti 619777

Eklenti 619778

Eklenti 619779

Eklenti 619780

Setiechinopsis mirabilis (Echidnopsis mirabilis)
 

Cactaceae familyasından oldukça ufak gövdeye sahip bir tür. Maximum 15 cm. boylanıyor. Koyu kahverengi gövdesi ile gösterişsiz bir tür. Geçirgen topraklarda yaşamaya elverişli, aydınlık mekan istiyor.

Bu türü özel kılan gece açan çiçekleri. Çiçekleri yasemini andıran bir kokuya sahip. Gece saat 22:00 sıralarında açtığında başından ayrılamadım. Çiçekleri sabahın ilk ışıkları ile geçiyor ve ben tohum elde etmek için tozlaştırma yapmadığıma pişman oldum. Sonradan öğrendiğime göre tohumdan kolay üretilebiliyormuş.

Eklenti 619781

Eklenti 619782

Eklenti 619783

Crassula coccinea
 

Crassulaceae familyasına ait, Güney Afrika kökenli bir tür. 40 cm.'e kadar boylanıyor, gövdesi dallanarak gelişiyor. Yapraklar kenarları aldığı güneşle orantılı olarak kızarırken alt yapraklar kahverengileşmeye başlıyor.

200'den fazla alttüre sahip Crassulalar geçirgen topraklarda mutlu oluyorlar. Bol ışık ihtiyacına sahipler. Sulama konusunda dikkatli olmak, toprak kurudukça su vermek gerek.

Bu sene ilk kez açan Crassula coccinea çelikle üretilebilen bir tür. Aynı zamanda kelebekleri çeken ve bu sayede tozlaşma sağlanıp tohumla üretilebilecek bir tür.

Eklenti 619784

Notocactus uebelmannianus (Parodia werneri ssp. werneri)
 

Cactaceae familyasına ait Notocactus werneri geçirgen topraklarda yetiştirmeye uygun bir tür. Hafif gölge ortamlarda mutlu olan bu türün kökeni Brezilya'ya dayanıyor.

Kışın -4 dereceye dayandığı belirtilmiş kaynaklarda fakat ben test etmeye cesaret edemedim. Yazın düzenli ve tamamen kurudukça, kışın ise köklerin devamı için nadiren su vermek gerekiyor.

Notocactuslar artık Parodia sınıfı içerisine taşındığı için bu türün yeni ismi Parodia werneri ssp. werneri olarak değişti. Fakat eski kaktüs meraklıları arasında ısrarla Notocactus olarak isimlendirenler mevcut. Bu sebeple her iki isimle kaynaklara rastlamak mümkün.

Eklenti 619785

elinze emeğinize sağlık

Sevgili selenn, paylaşımlarınıza devam etmenize çok sevindim. Zira forumda yokluğunuzu her daim hissetmişimdir.:)

Bitkilere gelince her zamanki gibi güzel ve özeller.:cool:

Hep düşünmüşümdür, bir gün taşınmak zorunda kalsam bu kadar bitkiyle ne yaparım. Taa Almanya'lardan bu kadar bitkiyi sağ salim getirebilmeniz, demek ki olabiliyormuş, dedirtti. Ellerinize emeklerinize sağlık.:)

Devamını diliyorum. Sevgiyle...

Sevgili SDurul ben de sizleri çok özledim, güzel sözleriniz için ayrıca teşekkür ederim. Taşınma esnasında inanın ülke değiştirmek, çocuklarla toparlanmak bitkileri buraya getirtmek kadar zor gelmedi. Anlaştığımız nakliye firması başta birkaç bitki var zannederek sorun olmaz nakliyeleri dediler fakat eve gelip de kaktüs ve sukulentleri gördüklerinde "eşyadan fazla bitki var, biz birkaç bitki taşıdık ama bu kadar bitkiyi ilk kez taşıyacağız" diye biraz tereddüte düştüler.

Ben tüm saksıları önceden suladım, sabitledim topraklarını düzenledim onlara hazır hale getirdim. Nakliye firması ağzı açık kolilere yerleştirdiler. Tırın içi yolculuk esnasında oldukça sıcak oluyor diye koliler kapatılmadı. Türkiye'de depoda yaklaşık 2 hafta kaldı bitkiler. Nadir türlerden birçoğu yolculuğu kaldıramadı. En çok da Greenovia'yı kaybetmek üzdü beni. Çok uzun yıllardır aradığım bir türdü ve bir daha nerede rastlarım bilemiyorum.

Bursa'ya geldiklerinde evde tadilat olması sebebiyle eve sokamadım. Sitenin bahçesinde de bir süre beklediler, beklerlerken de aradan aşırılanlar bol miktarda oldu.

Bir seneden uzun sürdü ortama tekrar uyum sağlamaları. Taşınma konusunda evet emek istiyor, zor oluyor ama yapacak bir şey yok. Onlarsız olmuyor. Biz nereye onlar oraya;)

Sizi uzuuuun bir aradan sonra paylaşımlarınızla görmek beni de çok mutlu etti Sevgili Selenn. Gerçekten özlemiştik sizi. Bitkilerinizin en son hallerini çok merak etmekteyim.

Balık kılçığının pembe bordo renklisi açtı bende bu yıl, koku muhteşemdi. beyazından da var bende ancak açmadı. Bu iki tür arasında koku kıyaslaması yapmayı çok isterim.

Setiechinopsis'te benim favori türlerim arasından, geçen yıl açmadı benim bitkim. Bu yılda henüz açmadı. Evvelsi sene açmasını beklerken kaşla göz arasında açıp solmuştu. İçeride olmasına rağmen ve tozlaşma yapmamama rağmen tohum yapmıştı. Tohumları ektim hemen hemen hepsi çıktılar, aradan iki yıl geçti şu an bir tane yavru var elimde. çiçeklerine bayılıyorum... ;)

Hoşgeldiniz Sevgili Selen.Yeni evinizde,çocuklarınızla,çiçeklerinizle mutluluklar dilerim.

Sevgili Sakdag ben de özledim sizi, teşekkür ederim. Bitkilerimin zamanla fotoğraflarını paylaşacağım.

Balıkkılçığı'nın bende sadece beyaz rengi var ve 2014'den beri açıyor. İlk kez açtığında tohum kapsülü elde ettim ama meyvenin olgunlaşması ve kuruması oldukça uzun sürdü.
Beyazın limonu andıran çok hoş bir kokusu var. Umarım sizinki de açar da kıyaslama şansını elde edersiniz.

Setiechinopsis'te çiçek sapı kurudu, az evvel sizin mesajınız üzerine baktım hala sap duruyor, hoş tombullaşma yok ama bir ümit belki kendi kendini polenlemiştir :)
Sizin yavruyu paylaşırsanız sevinirim. Sevgiler...

Sevgili sevgihoca çok teşekkür ederim, hep beraber mutlu olalım inşallah...

Çelikle üretim
 

Her ne kadar sukulentler yaprak veya gövde çelikleri ile kolay üretilebilse de bazı türlerde -ki benim için özellikle Kalanchoe thyrsiflora bu bitki- denemelerim başarısız oluyor. Çok çeşitli malzemelerde de denedim ama sonuç alamadım.

Hollanda'da Cok'un serasını dolaşırken onun çelikle üretimde kullandığı malzemeyi sorduğumda bana vermiküliti önerdi. Özellikle zor üretilebilen türlerde başarı elde edersin dedi. Ben sukulent toprağına da bir miktar karıştırıyorum. Çelikle üretimde de sırf vermiküliti kullandığımda çok olumlu sonuçlar aldım. Aynı bitkileri torfta veya perlitte de üretmek mümkün ama kanımca vermükilitte daha hızlı sonuç alıyorum ve oluşan rozetler daha güzel forma sahip oluyorlar.

Bu fotoğraftaki bitkiler yaprak çeliklerinden vermikülitte ürettiğim bitkiler. Birkaç yaprak olduktan sonra kök çevresindeki vermükilitle birlikte toprağa alıp saksılıyorum.


Bazen yaprak köklense de yeni bitki oluşumu başlamıyor, yaprak vermeyebiliyor. Bunun için yaprağın verdiği köklerin bir kısmını kopartıp tekrar köklenmesi için yaprağı aynı ortama yatırırsak yaprak oluşumu başlıyormuş. Bunu da bir kitapta okumuştum. Paylaşmak istedim.

Hoya carnosa ve Hoya kerrii
 

Hoyalara bulaşmamak için elimden geleni yaptım ve 2 türle kendimi kısıtladım.Onların da sukulentler gibi bir tutku olmasından korktum.

2011 yılında bir arkadaşımdan ilk Hoya carnosa çeliğini aldığımda suda köklendirip, seramisle saksıladım.

Eklenti 619827

Hoya kerrii variegata orkide toprağı ile karışık bir saksı harcındaydı aldığımda.
2011 yılındaki hali;

Eklenti 619828

Hoya carnosa'da defalarca unlu bitle mücadele ettim, geçen sene bir çelik alıp geri kalan tüm bitkiyi atmak zorunda kaldım. Temizlenmesi mümkün değildi. Aldığım çelik hızla büyüdü. Bu sene tekrar çiçek vermeye başladı.
Hoya kerrii variegata yaprak dökmeye başladı, saksı ve toprak değişimi istiyor. Fakat uygun toprak karışımını nedense vakit bulup da hazırlayamadım. Gelişimi durdu, yaprak dökmüyor ama ilgi bekliyor.

Eklenti 619829

Eklenti 619830

Eklenti 619831