Aynen sayın münevver48 😀

Merhaba Milla ablacım,
http://www.agaclar.net/forum/1345710-post288.htm bu mesajının en sonunda ki bitkinin adı nedir acaba? ;)

Sevgili Laleci_03,
İnan ben de bilmiyorum. Bir bilen söylerse oraya adını eklerim inşallah.

Telgraf çiçeği değil mi?

'Tradescantia fluminensis' diye biliyorum ben :)

Sevgili Evdedçiçek,
Belki de telgraf çiçeğinin bir cinsi olabilir ama bu çiçeğin yaprakları bu boydan fazla büyümüyor. Çoğalsa bile hep böyle minik yapraklı kalıyor. Ben de emin olamadım.

Sevgili A_NOMAD,
Oldulça benziyor buna, yine de tam cins belirlemek için çiçek açmasını beklemek gerekecek. Kim bilir belki de eve döndüğümde tomurcuk görürüm :)) Bu arada azgın bir bitki olduğunu söylemeliyim. Çok çabuk çoğalıyor.

Yol arkadaşlarım :))

Evet, hem de aşırı arsızdır. Kenarı toprağa yaklaşsa kök atar, yaprakları standart bu boyda olur hep ve bu cinsin çiçek açması biraz nazlı olabiliyor. (Bende de mevcut bir bitki olduğu için, tanırım kendilerini ;)) Çiçeği de pek özellik arz etmiyor zaten, bunun bütün güzelliği yapraklarında..

Güle güle büyütün :)

Teşekkür ederim. Ne yapalım sadece yaprak da olsa evlat işte :))

Bana o bitkiden de göndermiştiniz de, diktim, hemen gelişim gösterdi o yüzden sordum Milla ablacım sen gezmeye devam et, daha fazla yol arkadaşı bul inşallah, iyi yolculuklar ;)
Ben de öyle bileyim o zaman :D Sağ ol A_NOMAD ablacım :rolleyes:

Sağ sevgili Laleci_03,
Bu gün tanıştığımız çok kibar bir bey bize altı çeşit kaktüs ve sukulent hediye etti :)) Kendisi yüzlerce kaktüsü olan bir bitki sevdalısıymış.

Tatil bitince yol haritanızı bizimle paylaşırsınız değil mi :D. Biz uçakla gidip geleceğimiz için böyle bir şansım olmayacak. Oysa belki eşimi ikna edip Urla gezisi düzenlettirebilirim gibi bir hayale kapılmıştım :( .
Not: ne iyi eşiniz var diye düşünmeyin sakın onu yemekle kandıracaktım :dilli: yoksa çiçek desem asla gitmez. Onun için yenebilen otlar ve yenemeyen otlar var sadece :mad:.

Sevgili uyap,
Bizim en büyük avantajımız ikimiz de uçakla yolculuktan hiç hoşlanmıyoruz. Her zaman arabayla, olmazsa otobüsle, trenle bile yolculuk olur ama uçak out bizde :))
Aslında güzergahı da ganimetleri de hepinizle paylaşmaktan çok zevk alırım. Baharda sizler için bir paylaşım sayfası açacağım. Resimli liste yaparım, kim ne istiyorsa ondan yollarım.
Aslında güzergah da çok kolay, İstanbuldan çıkın, Çanakkale üzerinden deniz hep sağınızda olsun ve sahilden ayrılmayın. Ne şahane köy ve kasabalarımız var aslında :))

Söylediğiniz yoldan biz de bir tatil rotası çizmiştik. Birincide gençtik, eşimin araba kullanmaya hevesi vardı, araba gazlıydı ve çocuklar yoktu : D. İkinci sefer Çanakkale üzerinden değil ama Cunda tatili sonrası memleket seferi yaparken geçtik. Çocuklar küçüktü arabada uyudular sorun yoktu :D :D. Şimdi çocuklar büyüdü sorun büyüdü, eşim gün içerisinde çok fazla araba kullandığından uzun yol yapmak istemiyor. Üstüne zaman sorunu da eklenince uçak en iyi çözüm oldu yoksa bizim de arabayla gidip Bursa' ya uğrama planlarımız vardı.
Dikili yakınlarında çok güzel bir sahil köyü vardı. Denizköy' dü adı galiba . Sahilde köy kahvesi vardı nefis tostlar yapan. Deniz kenarındaki şekilden şekile girmiş ağaçların altına masalar atmışlardı. Bayılmıştık oraya. Bu yaz eşimi ikna edebilirsem tatile oraya gitmek istiyorum. Belki ben de size güzel çiçekler getirebilirim:).

Sevgili uyap,
Aynen dediğiniz gibi Dikiliyi geçince çok meşhur olan Bademliye geldik. Ben hayal kırılığına uğradım, çok abartılmış. Orayı geçince hemen Denizköy'e geldik. Orayı çok beyendim. Ufak bir mola verdik. Daha sonrasında Çandarlıya'ya uğradık ve resmen bittim. O ne deniz öyle. Bir kahve içiminde sahilde zıplayıp duran 10-15 tane kocaman balık seyrettik. İçim gitti. Gerçekten yurdumuz çok güzel, gezmek lazım.
Hem ben ve eşim sizden büyüğüz mutlaka. Neyin yorgunluğuymuş bu bir daha duymayayım :)) Her şey motivasyonla hallolur...

Bu bahar Dikili'ye gitmek istiyordum sayenizde görecek daha güzel sahil kasabaları öğrenmiş oldum. O yörelerin bitki örtüsü de, havası da bir başka. Iyi gezmeler sevgili Milla :)

Sevgili Limonik,
Geziye çıkacağınız zaman yine fikirler verebilirim :))
Siz daha güzel bir zamanda yola çıkacakmışsınız, şanslısınız. İki haftayı geçti kötü hava bizi hiç bırakmadı :((

Yol arkadaşların gittikçe coğalıyorlar sevgili Milla..

Hiç sormayın sevgili Sonkez, dönüş yoluna geçtik ama arabada ne bagajda ne de arka koltukta 1 kilo meyve alsak koyacak yer kalmadı. Ben yine de çok memnunum :))

En iyisini yapmışsın Milla ablam, boş ver ne gerek var meyveye :p :D

Aynen sevgili Laleci_03,
Zaten ben meyve sevmem :))

Çicekleri seyrederken zaten doyuyoruz.

Ben de :)) ne çok ortak noktamız var sizinle. Ağacını severim ama :D

Ben de :D hatta ben limon tutamadığım halde limon ağacım olmadan yapamam, üzerinde limonlar olgunlaştığı zaman evdekiler limonu tutuyor ben sadece makas yardımı ile kesebiliyorum ama o an ki buruştuğum hali görmeniz lazım. :D :D :D

:d:d:d

Siz yine iyisiniz benim bir akrabamın yanında limon kelimesi geçerse yanındakine kim olursa olsun vurmadan kendine gelemiyor, tik işte :D
Asıl sorun beni ne yapıp edip onun yanına oturtuyorlar, sonra da başlıyorlar limon demeye, çok zor anlar yaşıyorum :D :D

Sevgili uyap,
Gerçekten sizinle pek çok ortak noktamız var :)) Meyve ağaçlarını ben de çok severim.

Sevgili Lusoari,
Yakında olsak sevgili uyap'la gelir limonları toplamaya yardım ederdik :)) Eeee.... bir kaç tane de göz hakkı, hakkımız olurdu herhalde....

Eve döndüğümde beni bekleyen sürprizler içimi açtı.
Ben giderken menekşenin biri tomurcuktu, diğeri de onu kıskanmış demek ki.