Bunlar nasıl güzelliktir böyle! Doğanın renklerine, bize sunduklarına hayran kalmamak mümkün değil. ;)

Leylak kokusuna ben de bayılıyorum ama bu sene zamanını kaçırdım :( Seneye ben de alayım bari. Balkonda yetişip yetişmeyeceğinden şüpheliydim ama sizde görünce rahatladım. ;)

babannemin bahçesinde kocaman bir dut ağacı vardı, benim yaşımdan büyük. Bir kaç sene önce kesildi, evin temellerine zarar vermeye başlamış artık :( Çocukluğum geçti onun dalları arasında, şimdi bir dut ağacı görünce o kadar üzülüyorum ki. O kesildiğinden beri hiç dut da yemedim. Sizin güzel dutlarınızı görünce yine aklıma geldi, paylaşmak istedim.

Sevgili Gülbahçe,

Bu çamur yağmurları aslında bizim doğaya ettiklerimizin bir dönüşü:( O her şeye rağmen bereketini esirgemiyor yine de... Lakin bu vurdumduymazlık sürer giderse ne olur doğanın ve dolayısıyla tüm canlıların hali, bilemiyorum.

Dediğim gibi doğa her şeye rağmen güzelliklerini sunuyor bize. Hergün yok olan onca ağacı, çiçeği, endemik bitki örtülerini ve hayvanları düşünüyorum da, gelecek endişelendiriyor beni...

Denemekten zarar gelmez bence de... Elimizden geldiğince yetmeye çalışıyoruz bitkilerimize...

Benim babaannemin de bitki sevgim üzerindeki etkisi çok büyüktür. Yolunuz Bursa'ya düşerse misafir etmekten memnuniyet duyarım. Dutlar bitmeden yetişin...;)

Sevgili loveforlife ördekte son durum nedir? yumurtalar ne alemde?

Hangi birine söz edeyim bilemiyorum yine,badik ve dut ağacı beni çocukluğuma götürmeye yetti.:))Papağana ayrıca bayıldım,doğal çiçek askılığına ise hayran kaldım (Dut ağacında saksılar çok güzel.)...

Sevgili loveforlife, senin bu hallerini gördükçe benim yıllar önceki halimi hatırlıyorum.
Ne görsem " bunu da isterim" deyip balkonu, bahçeyi sıkış tepiş dolduruyordum, ta ki basacak yer kalmayıp rafları, askıları doldurana kadar.
Sonra bir saksıya 3-5 bitki dikmeye geldi sıra.
E hala da öyle, bağı bahçesi olup ekip - dikmeyenlere söyleniyorum:)
Canım kardeşim, böyle kal, seni seviyorum, değişme sakın.

Çiftlikten manzaralar...
 

Geçen pazar günü ağabeyimin çiftliğe gitme kararı aldık. Henüz yola çıkmadan güzel bir haber geldi. Rus finosu cinsi köpeğimiz Çiçek'in sabah erken saatllerde yavruları doğmuştu. Daha da heyecanlandık, biran önce gidip o güzelleri görmek için... Bakın, boşuna mıymış heyecanımız?
Eklenti 411524
Yeğenimin doğa sevgisi malum... Çiçek onun köpeği zaten. Hemen sarmaş dolaş oldular kızıyla...
Eklenti 411525
Sonra uzun uzun sevdi yavruları...
Eklenti 411526
Eklenti 411527
Baksanıza şunun tatlılığına! Her şeyin küçüğü daha bir sevimli oluyor, öyle değil mi?
Eklenti 411528

Çiftlikten manzaralar...
 

Bahçedeki eski kanepenin üzerine yavrulamış bizim kız. 4 minik güzellik! Beyazı çok olanlar erkek, diğer ikisi dişi... Beyazlılardan birine aşık oldum resmen. (Eylül'den onu istiyorum ama kıyamıyor vermeye. Bu gidişle hepsi köyde kalacak gibi görünüyor.) Baksanıza onun kalbi var. Hem de iki tane...

Eklenti 411531
Eklenti 411532
Eklenti 411533

Gerçi her biri ayrı tatlı ama...

Eklenti 411534

Tatlı demişken babamız vahşi köpek Köpük ile de tanıştırayım sizi... Öylesine evine sadık bir köpek ki! Kendi küçücük ama kocaman bir köpekmiş gibi kafa tutar yabancılara. Sürüyü otlatmaya götürdüğünde de koyunları çok iyi sahipleniyor.

Eklenti 411535

Çiftlikten manzaralar...
 

Yavrular öyle küçük ki, kanepenin üzerinden düşmelerinden korkup taşıdık bizimkileri köpek kulübesine. Güzel bir yer hazırladık...

Eklenti 411538
Eklenti 411539
Eklenti 411540

Babamız Köpük tetikteydi yine...

Eklenti 411541
Eklenti 411542

ne kadar değişik çiçekleriniz var, tohumdan mı ürettiniz acaba? papağan gagası ve million bells e bayıldım

Teklifinizle beni ne kadar mutlu ettiniz bilemezsiniz, gelmiş yemiş kadar oldum. Zaten daha önemlisi sizi o güzel gönlünüzle beni davet etmeniz. Çok teşekkürler, bu sene yetişemem sanırım. Sağlık sorunlarıyla uğraşıyorum :( Belki de seneye dut mevsiminde oralarda olurum :p

Çiftlikten manzaralar...
 

Sadece köpeklerimiz yok elbette. Kuzucuklarımız da öylesine sevimli ki! Bakın Aybike'ye...

Eklenti 411741

Oğlu da hep peşinde...

Eklenti 411742

Annelerini yakalayanlar kuyruklarını sallaya sallaya bir emiyorlar ki, seyrine doyum olmuyor...

Eklenti 411743
Eklenti 411744
Eklenti 411745

Çiftlikten manzaralar...
 

Anneler otlamaya çıkınca kardeş kardeş bekliyorlar...

Eklenti 411755
Eklenti 411756
Eklenti 411757

Bu da bizim "inek kuzu"! İsmini yine Eylül koydu. Az daha inek olacakmış diyor. Anne de baba da bembeyazken siyahın bu kadar çok olması ilginç gerçekten de...

Eklenti 411758

Öylesine insancıllar ki, kucağımızda oturup saatlerce sevdirebiliyorlar kendilerini...

Eklenti 411759

Çiftlikten manzaralar...
 

Kaz ailesinin keyfi oldukça yerinde... 5 tanecik yavruları olmuştu. Ağabeyim leğene su dolduruyor. Onlar da keyifle yüzüyorlar. Nasıl olduysa daha küçücükken boğulmuşlar. Ağabeyim bu ikisini kurtarıp hemen kurutmuş. Çok hızlı büyüyorlar. Pazar günü tekrar yumurtlamaya başladı anne kaz. İnşallah bu sefer daha çok yavru olur...

Eklenti 411769

Eklenti 411770

Eklenti 411771

Tavuklar bol bol yumurtluyor. Kuluçkada yatan da var yavrularını büyüten de...

Eklenti 411772

Çiftlikten manzaralar...
 

Eylül ile beraber bir doğa yürüyüşü yapalım dedik. Köydeki çocuklarla arası çok iyi benim prensesimin. Yanımıza da onlardan biri takıldı. Eylül de oldu tam bir köylü güzeli. Ona bir şalvar diktirmiştim, şimdilerde en sevdiği kıyafeti...

Eklenti 411986

Doğanın tadını çıkardık birlikte...

Eklenti 411987

Hopladı, zıpladı bizim kızlar...

Eklenti 411988

Sonra şalvarı ağaca takılmasına rağmen bir gayret ağaca tırmandı prensesim, "hala, itekle beni itekle!" diye diye. (Köye fazla gidiyor galiba bu çocuk, itekle de ne demek:confused:)

Eklenti 411989

Eklenti 411990

Çiftlikten manzaralar...
 

Bu gezinti esnasında öyle güzel enstantenelere takılıp kaldım ki zaman zaman...
Eklenti 412012

Eklenti 412013

Eklenti 412014

Eklenti 412015

Eklenti 412016

Çiftlikten manzaralar...
 

Her şey bu kadar keyifli değildi ne yazık ki! Geçen yıl özene bözene edindiğim ve bahçeye ektiğim pek çok bitki vardı. Üstelik de soğuğa dayanıklı çok yıllık bitkiler. Çok bilmiş geçinen lâkin hiçbir şey bilmeye biri bir güzel çapalayıp hepsini söküp atmış. Öyle ki o güzelim soğanlı çiçekleri bile... En çok mis zambaklarına yandı içim. Neymiş, sadece bir kez açıyorlarmış! Ne bahane ama... Ağabeyim çiçek dikip dikmeyeceğimi sorduğunda sessiz kalmakla yetindim. O çok bildiğini iddia eden kişi pazardan fide alıp birkaç sıra domates ve biber ekmiş ama ne domatesten koltuk almayı bilirler ne de başka bir bakımı... Bu tür durumlarda sessizlik en güzeli diye düşünüyorum. Aynı kişiler geçen yıl güllere de el atmış ve berbat bir hale getirmişlerdi. Güllere değerli hocamız Mine Pakkaner'den öğrendiğim şekilde derin budama yapmıştım. Yüzümü güldürmüş güzellerim... Ama ne yazık ki zararlılara karşı hiçbir önlem alınmamış. Pek çok çiçeğini ve yaprağını tırtıllar yemiş, üstleri küçük tırtıllarla dolu. Bitler öyle çok ki! Yine de açmaya çalışıyor garibanlarım... Biraz budama yapıp solmuş çiçeklerini temizledim. Küçük asistanım beni yalnız bırakmadı...

Eklenti 412041

Eklenti 412042

Eklenti 412043

Eklenti 412044

Eklenti 412045

Çiftlikten manzaralar...
 

İki güzel kelebekle şimdilik veda edelim çiftlik paylaşımlarımıza... Dönüp bakalım neler oluyor benim balkonda?
Eklenti 412048

Eklenti 412049

Sn. Loveforlife,
O çok bilenlerden heryerde o kadar çok varki benim bu yıl ilk kez sahip olduğum ve yapraklarını toplamaya başladığım nanelerin hepsi yabani ot olarak değerlendirilmiş ve yoğunluk nedeniyle sadece çimleri biçmesini istediğim benim çok bilenim (!) tarafından geçen hafta yolundu, anlayacağınız böyle çok bilenlerle iş yapacaksak her an gözünüz üzerinizde olmalı.

Geçmiş olsun ne diyelim.

Sevgili Loveforlife yine çok güzel paylaşımlarda bulundun her birine zevkle baktım. Yalnız son yazdığın şeye üzüldüm. Emek verip yetiştirdiğin bir şeyi birinin gelip o an mahvetmesi çok sinir bozucu.
5-6 sene önce birine bir limon fidanı hediye etmiştim o kadar güzel büyüdü ve o kadar çok meyve vermeye başladı ki kocaman iki poşet dolusu limon topluyorlardı ta ki çok bilmiş biri ağaca el atıp budamasıyla verim 1-2 kg'a kadar düştü.

Sevgili loveforlife yavruları, çiftliği, doğayı ne kadar güzel fotoğraflayıp gönlümüzü şenlendirdin inan herşey çok güzel, teşekkür ediyorum ellerine, gönlüne sağlık. Sağolasın.

Ama ama bu kadar da güzel anlatılmaz ki ama.
Köpeciklere bayıldım, inek kuzuya bayıldım, Eylül'e bayıldım, şalvarına bayıldım, çocukların zıplarkenki heyecanına bayıldım...

İtekle beni'ye çok güldüm. :) Yalnız ağaca çıkma konusunda biraz daha antrenman lazım, öyle iteklenmekle olmaz. :D
Çocukluğum ağaç tepesinde geçti, fena kapışırım Eylül'le. :p

Bu arada Eylül'ün iç güzelliği dışına da çok fena yansımış. :) Eski bir film vardı 'Kız Arkadaşım' diye hatırlar mısın? Orada oynayan çocuk aktrise benzettim ben. Sizin ufaklık da yakında meşhur olursa şaşırmam. :)
http://cdn.madamenoire.com/wp-conten...a-chlumsky.jpg

Sevgili Mandalinleerik,

Badik Hanım şu sıralar komandoluğa soyunmuş durumda. O da nereden çıktı deme sakın. Bizimki hâlâ kuluçkada yatıyor. Hesaplamalarıma göre bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta başına çıkması gerekir yavruların. İçi boş olan yumurtaları kırıp uzaklaşırdı. Altına kandırmaca koyduğum tavuk yumurtalarını da atmış. 11 yumurta kalmış altında.

11 yumurta kaldığını nereden bildiğime gelince... Dedim ya bizimki artık bir komando. kamuflaj konusunda epey uzmanlaştı.:D Bir gün baktım ki kalkmış, (ki sadece benim elimden bir şeyler yemek için kalkıyor) yan taraftaki sarmaşık cinsi bitkiyi (ne olduğunu bilmiyorum ama sökmeye de kıyamadım) çekeleyerek yuvanın önüne getiriyor. Ondan birkaç dal koparıp yatarken üzerine çektiğini görünce, ben de ayvadan dallar keserek yuvanın önüne koydum. Bizimki biraz sonra baktığımda tüyleriyle yorgan misali örttüğü yumurtalarının üzerine yatmış, dalları kendi üzerine güzelce yerleştirmişti. O da yetmemiş kamuflaja. Yan taraftaki içi toprak dolu olan saksının üzerine, toprak hazırlarken içinden çıkan taşları koymuştum. Bizimki bunları da almış gagasıyla. Sırtında dizi dizi taş parçacıkları! Birkaç gün sonra işi iyice abarttı. Komşu balkondan poşetle marul atmış bizimki yesin diye. Bir de ne göreyim! Çekmiş poşeti de tepesine... Onu almak için girdiğimde saydım yumurtaları da. Çok merak ediyorum, ne olacak bu işin sonu... Ama yavruları görmenin çok keyifli olacağını düşünüyorum. Birkaç gün daha bekleyelim bakalım... Sizin gibi meraktayım anlayacağın...

Sn.loveforlife,
Bitkilerinizin çapalanmış olmasına ve emeklerinizin boşa gitmesine üzüldüm. Bu üzücü hadisenin dışındaki diğer çiftlik manzaralarına dair paylaşımlar doğal hayatın güzel kareleri. Paylaşım için teşekkürler.
Saygılar.

Badik'in kendi yumurtaları dölsüz değil miydi? Sanki o nedenle döllü tavul yumurtası koymuştun diye hatırlıyorum. Tavuk yumurtalarını attıysa şimdi neyin üstüne yatıyor?

Hadi dalları anladım da taşları nasıl koymuş üstüne. :) Eli yok, kolu yok, çok ilginç... :)

Badik'in eşi de vardı canım. Onunla olduğu zamandan olan yumurtalar döllü. Sonra dölsüz de yumurtladı ama ben hep aldım onları. Diğerlerini işaretlemiştim. Tavuk yumurtaları da döllüydü aslında ama evlat edinmek istemedi herhalde.

İnanılmaz bir görüntü gerçekten de. Gagasıyla dizi dizi sıralıyor taşları sırtına...

Sevgili Berçin,

Çocukluk ne güzeldir, öyle değil mi? İçimizdeki çocuğu büyütmeyenlerden olduğumuzu düşünecek olursak bu küçük ayrıntılar bizim için daha da önem kazanıyor. Dut ağacı günde iki kez altını süpürmek zorunda kalmama, aşağıdaki saksıların içinden dut ayıklamaktan yorulmama rağmen bence de harika... Dut dalında keyif hem kuşlarıma, hem de çiçeklerime büyük bir mutluluk yaşatıyor...

Canım Ablacığım,

Sana benziyorsam, ne mutlu bana! Doğru yolda ilerliyorum demektir. Yolda gördüğüm kır çiçeklerine bile hayranlıkla bakar oldum. Hatta geçen gün yoldan bir engerek otu süküp eve getirdim ve diktim. O da tuttu.:D Durumum vahim anlayacağım.:o Ben o bir saksıya beş bitki aşamasındayım şimdi. Sonrasında ne olur ki?

Bir bağım bahçem olsa, her noktasını kullanırdım kesinlikle. Senin de aynı şeyi yapacağını biliyorum.

Ben de seni, o toprak kadar güzel kalbini çok seviyorum... Değişmeye hiç niyetim yok, doğa delisi bir kardeşin var bilesin...

Sevgili s-bilge,

Ziyaretinizle beni çok mutlu ettiniz. Ben çiçeklerimin çoğuna agaclar.net ile tanıştıktan sahip oldum. Bunda paylaşımların büyük rolü var. Tohumdan ve çelikten üreterek sahip olduğum çok çiçeğim oldu. Papağan gagası ve milyon çanlar çiçeğiyle ilgili epey araştırma yapmış ve bilgileri paylaşmıştım. İkisi de tohum yapmıyor gözlemlediğim kadarıyla. Sonbaharda çelik almayı deneyeceğim. Bakalım sonuç ne olacak...